T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ EKONOMETRĐ ANABĐLĐM DALI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ EKONOMETRĐ ANABĐLĐM DALI"

Transkript

1 T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ EKONOMETRĐ ANABĐLĐM DALI DĐNAMĐK OYUN KURAMI ÜZERĐNE BĐR ĐNCELEME VE TÜRKĐYE UYGULAMASI DOKTORA TEZĐ HAZIRLAYAN SĐBEL DUMAN ATAN DANIŞMAN PROF. DR. NĐHAT BOZDAĞ ANKARA, 009

2 ONAY Sibel Duman Aan arafından hazırlanan Dinamik Oyun Kuramı Üzerine Bir Đnceleme ve Türkiye Uygulaması başlıklı bu çalışma arihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği ile başarılı bulunarak jürimiz arafından Ekonomeri Anabilim Dalında Dokora Tezi olarak kabul edilmişir. Prof. Dr. Niha BOZDAĞ (Başkan) Prof. Dr. Bedriye SARAÇOĞLU Prof. Dr. Jülide YILDIRIM ÖCAL Prof. Dr. Ali Argun KARACABEY Doç.Dr. Neja COŞKUN

3 ÖNSÖZ Dinamik ikisadi sisemde değişim göseren değişkenlerin ve bu değişkenler ışığında konrol edilen ülke ekonomisinin izlenmesinde, nicel ikisa poliikası yönemleri önemli bir yere sahipir. Bununla birlike, dinamik sisemde para ve maliye poliikası yapıcıları arasındaki ekileşimin, eşgüdümün ve dinamik işleyişin izlenmesine yönelik çözümlemelerin yapılması da gerekli görülmekedir. Bu anlamda, özellikle 1970 li yıllardan günümüze poliika yapıcılar arasındaki karşılıklı ekileşimleri dikkae alan dinamik oyun kuramının, ikisadi uygulamalarda ekin bir şekilde kullanıldığı dikka çekmekedir. Bu görüşen harekele, çalışmada incelendiği üzere para ve maliye poliikası oorieleri arasındaki çelişki, rekabe veya işbirliği sorumluluğuna dayalı yapılanmanın dinamik oyun kuramı ile değerlendirilmesi son derece ekin bir yaklaşım olarak görülmekedir. Bu araşırmada, para poliikası ooriesi olan Türkiye Cumhuriye Merkez Bankası ve maliye poliikası ooriesi olan Türkiye Cumhuriyei Hükümei arasındaki gerek işbirlikçi ve gerekse işbirlikçi olmayan davranışlara yönelik dinamik oyun modelleri oluşurularak ikisadi değişkenlerin davranışları incelenmiş ve poliika yapıcılara önerilerde bulunulmuşur. Kıymeli zamanını ayırarak çalışmayı iizlikle yöneen danışmanım Sayın Prof.Dr. Niha BOZDAĞ a, çalışma süresince bilgilerini paylaşan ve çalışmayı yönlendiren Sayın Prof.Dr. Doris BEHRENS ve Prof.Dr. Reinhard NECK e, modelin çözüm aşamasında değerli bilgilerini esirgemeyen ve zamanını ayıran Sayın Doç. Dr. Mehme BALCILAR ve Doç.Dr. Zeynel Abidin ÖZDEMĐR e eşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca ikisadi yazının şekillenmesinde kakı sağlayan Sayın Yrd. Doç.Dr. Đsmail ENGĐN e eşekkür ederim. Ayrıca aileme, sonsuz anlayışı ve değerli bilgileriyle bana desek veren eşim Mura ATAN ve sevgisiyle beni besleyen oğlum Gün Demir e eşekkür ederim.

4 ii ĐÇĐNDEKĐLER ÖNSÖZ... i ĐÇĐNDEKĐLER... ii KISALTMALAR LĐSTESĐ... vi TABLOLAR LĐSTESĐ... vii ŞEKĐLLER LĐSTESĐ... viii GĐRĐŞ... 1 BĐRĐNCĐ BÖLÜM TÜRKĐYE DE PARA VE MALĐYE POLĐTĐKALARI 1.1. Para Poliikası Para Poliikasının Amaçları Para Poliikasının Araçları Para Poliikasının Gelişim Süreci Maliye Poliikası Maliye Poliikası Amaçları Maliye Poliikası Araçları Maliye Poliikasının Gelişim Süreci Para ve Maliye Poliikalarının Ekileşimi Merkez Bankasının Bağımsızlığı Türkiye de 1980 den Günümüze Kadar Uygulanan Para ve Maliye Poliikaları... 36

5 iii Para Poliikaları: 1990 Öncesi Dönem Para Poliikaları: 1990 Sonrası Dönem Maliye Poliikaları: 1990 Öncesi Dönem Maliye Poliikaları: 1990 Sonrası Dönem ĐKĐNCĐ BÖLÜM DĐNAMĐK OYUN KURAMI.1. Dinamik Oyun Kuramının Gelişim Süreci Dinamik Oyun Kuramı ile Đlgili Temel Kavramlar Oyuncu Kümesi Zaman Aralığı Konrol Değişkenleri Durum Değişkenleri Beyaz Gürülü Değişkeni Oyunun Bilgi Yapısı Sraeji veya Karar Kuralı Tam Sraejiler Karma Sraejiler Kazanç ve Kayıp Değerleri Ödeme Değeri Amaç Fonksiyonu Sonlu Oyunlar Tekrarlı Oyunlar Đşbirlikçi ve Đşbirlikçi Olmayan Oyunlar... 81

6 iv..14. Aloyun Mükemmel Oyun Değeri ve Oyunun Çözüm Değeri Dinamik Oyun Kuramının Kullanım Alanları Dinamik Oyun Kuramının Çeşileri ÜÇÜNCÜ BÖLÜM DĐNAMĐK OYUN KURAMINA ĐLĐŞKĐN MODELLER 3.1. Gauss Seidel Algoriması Riccai Denklemi Saik Doğrusal Olmayan Oyun Dinamik Doğrusal Olmayan Oyun Diferansiyel Oyunlar Doğrusal - Kareli Diferansiyel Oyunlar Doğrusal Durum Diferansiyel Oyunlar Üsel Diferansiyel Oyunlar Fark Oyunları Kesikli Zamanlı, Doğrusal veya Doğrusal Olmayan Kareli Dinamik Oyunlar OPTGAME 1.0 Algorimasının Yapısı Dinamik Oyunlarda Sisemdeki Doğrusal Olmayan Denklemlerin Doğrusal Yapıya Dönüşürülmesi Kareli Oyunların Farklı Çözümlerin Hesaplanması Açık Döngü Model Kapalı Döngü Model

7 v Geri Dönülü Bilgi Yapısı Nash Dengesi Açık Döngü Nash Dengesi Geri Dönülü Nash Dengesi Sackelberg Denge Çözüm Açık Döngü Sackelberg Denge Çözümü Geri Dönülü Sackelberg Denge Çözümü Đşbirlikçi Pareo Opimal Çözüm DÖRDÜNCÜ BÖLÜM TÜRKĐYE DE PARA VE MALĐYE POLĐTĐKALARININ ETKĐLEŞĐMĐ VE EŞGÜDÜMÜ ÜZERĐNE UYGULAMA 4.1. Oyuncu Kümesi Veri Kümesi Türkiye Đçin Makro Ekonomerik Model Dinamik Poliika Oyunlarının Oluşurulması Dinamik Poliika Oyunu Đçin Birinci Model Denemesi Dinamik Poliika Oyunu Đçin Đkinci Model Denemesi SONUÇ VE ÖNERĐLER KAYNAKÇA EKLER ÖZET ABSTRACT

8 vi KISALTMALAR LĐSTESĐ AND : Açık döngü Nash dengesi APĐ : Açık Piyasa Đşlemleri ASD : Açık döngü Sackelberg denge DPT : Devle Planlama Teşkilaı FDMK : Fiya Düzeyinin Mali Kuramı GND : Geri dönülü Nash dengesi GSD : Geri dönülü Sackelberg denge ĐMKB : Đsanbul Menkul Kıymeler Borsası IMF : Uluslar arası Para Fonu KĐT : Kamu Đkisadi Teşebbüsleri KDV : Kama Değer Vergisi MB : Merkez Bankası ND : Nash dengesi SD : Sackelberg denge TCMB : Türkiye Cumhuriye Merkez Bankası TÜFE : Tükeici Fiya Endeksi

9 vii TABLOLAR LĐSTESĐ Tablo.1: Dinamik Oyun Kuramının Yazındaki Yeri...64 Tablo 4.1: Modelde Kullanılan Değişkenler Tablo 4.: Ceza Marisinin Ağırlıkları Tablo 4.3: Đsenen Büyüme Oranları (Hedef Değerler) Tablo 4.4: Özel Harcamalara Đlişkin Opimal Değerler Tablo 4.5: Sabi Yaırımlara Đlişkin Opimal Değerler...14 Tablo 4.6: Đhalaa Đlişkin Opimal Değerler Tablo 4.7: Nominal Faiz Oranına Đlişkin Opimal Değerler Tablo 4.8: Gayri Safi Yuriçi Hasılaya Đlişkin Opimal Değerler Tablo 4.9: Toplam Talepe Đlişkin Opimal Değerler Tablo 4.10: Genel Fiya Düzeyine Đlişkin Opimal Değerler Tablo 4.11: Enflasyon Oranına Đlişkin Opimal Değerler Tablo 4.1: Vergi Oranına Đlişkin Opimal Değerler Tablo 4.13: Kamu Harcamalarına Đlişkin Opimal Değerler Tablo 4.14: Para Arzına Đlişkin Opimal Değerler Tablo 4.15: Amaç Fonksiyonu Opimal Değerleri...165

10 viii ŞEKĐLLER LĐSTESĐ Şekil.1: Dinamik Oyun Kuramının Oluşumu...87 Şekil 3.1: OPTGAME 1.0 Algorimasının Đşleyişinin Akış Diyagramı Şekil 4.1: Deneme 1 Đçin Özel Harcamalara Đlişkin Çözüm Sonuçları: Şekil 4.: Deneme 1 Đçin Sabi Yaırımlara Đlişkin Çözüm Sonuçları Şekil 4.3: Deneme 1 Đçin Đhalaa Đlişkin Çözüm Sonuçları Şekil 4.4: Deneme 1 Đçin Nominal Faiz Oranına Đlişkin Çözüm Sonuçları Şekil 4.5: Deneme 1 Đçin Gayri Safi Yuriçi Hâsılaya Đlişkin Çözüm Sonuçları Şekil 4.6: Deneme 1 Đçin Toplam Talep e Đlişkin Çözüm Sonuçları...15 Şekil 4.7: Deneme 1 Đçin Genel Fiya Düzeyine Đlişkin Çözüm Sonuçları Şekil 4.8: Deneme 1 Đçin Enflasyon Oranına Đlişkin Çözüm Sonuçları Şekil 4.9: Deneme 1 Đçin Vergi Oranlarına Đlişkin Çözüm Sonuçları Şekil 4.10: Deneme 1 Đçin Kamu Harcamalarına Đlişkin Çözüm Sonuçları Şekil 4.11: Deneme 1 Đçin Para Arzına Đlişkin Çözüm Sonuçları...16

11 GĐRĐŞ Ülke ekonomisi, uygulanan ikisa poliikaları ile değerlendirilmeke olup, bu poliikalar aracılığı ile konrol alında uulmakadır. Gerçeke, bir ekonomide en önemli ikisa poliikası araçlarından olan para ve maliye poliikalarının ikisadi faaliye düzeyini önemle ekilediği bilinmekedir. Bu anlamda, hem para ve hem de maliye poliikası kısa dönemde ekonominin performansını ekilemekedir. Diğer arafan para ve maliye poliikalarının ekileşimi ve eşgüdümüne bağlı davranışlarının ekinliği de oldukça önemli görülmekedir. Dolayısıyla para ve maliye poliikaları birbirinden yalıılarak görülmemesi gerekmekedir. Parasal oorie arafından uygulanan para poliikası ve maliye ooriesi arafından uygulanan maliye poliikası orak hedefler doğrulusunda bağımsız olarak hareke eden poliikalar olmakla birlike, aralarında işbirliğinin de oluşurulabileceği yapılanmalardır. Bu poliikaların karşılıklı ekinliğini arırmak için, gerek ekil olarak ve gerekse birbirleri ile karşılıklı ekileşimleri düşünülerek ikisadi sorunlara çözüm bulması sağlanmalıdır. Dolayısıyla ikisadi sorunların yapısı ve gerçeke dünyanın ek yönlü varsayımlara uymadığı dikkae alındığında, ek yönlü poliika yerine poliika bileşimlerinin uygulanması ercih edilmekedir. Ekonominin yönünü belirlemek ve konrol emek amacıyla kullanılan ikisadi araçlar, her biri göreli öneme sahip hedeflerin veya bu hedefler yönünde çekişmeli yapıya sahip farklı poliika yapıcıların konrolündedir. Örneğin; dünyada birçok ülkede maliye poliikası Hüküme in konrolünde iken, para poliikası ise Merkez Bankası nın konrolünde uygulanmakadır. Bu durumda, poliika yapıcılardan biri, diğer poliika yapıcının uyguladığı poliika davranışını kesiremeyebilir. Diğer arafan bir poliika yapıcının davranışı, diğer poliika yapıcıların davranışları üzerinde geleceke bir eki oluşurabilir. Đşe bu yaklaşım, poliika yapmanın modellenmesi için dinamik oyun kuramının kullanımının önerilmesine yol açmışır (Kydland, 1975: ). Bu nedenle, yapılan bu ez araşırmasında dinamik oyunlar incelenerek,

12 Türkiye de maliye ve para poliikalarının birbirleri arasındaki ekileşimleri dinamik oyun kuramı modelleriyle oraya konulmuşur. Bu çalışma ile Nash, Sackelberg ve Pareo opimal modelleri çerçevesinde para ve maliye poliikalarının uygulandığı mevcu durum ile işbirlikçi ve işbirlikçi olmayan yapıda güdülecek poliikalar ve bu poliikaların birbirleriyle olan ekileşim ve eşgüdümleri dikkae alınarak ilgili oorielere yapacakları uygulamalarda poliika önerileri sunulmuşur. Gerçek dünyada karşılaşılan sorunların büyük bir çoğunluğu, belirledikleri hedefler doğrulusunda canlıların birbirleri ile olan çekişmesi, üsünlüğü, rekabei, anlaşması, v.b. gibi durumlara dayanmakadır. Diğer bir ifadeyle, doğada canlılar birbirine karşı rakip olma veya birlike hareke eme eğilimindedir. Gerek doğa ve gerekse insanlar iseklerine ulaşmak yönünde karşılıklı olarak davranış gelişirmekedir. Bu davranışlar, bazen işbirlikçi ve bazen de işbirlikçi olmayan yapıda karşımıza çıkmakadır. Buradan harekele, oyun kuramı birden çok karar vericinin ekileşimli bir şekilde birbirlerinin sraejik harekelerini dikkae alarak karar aldıkları durumları inceleyen ekin bir yönemdir. Bu yönemde, karar vericiler birbiri ile çelişki içinde olabilmekle birlike, kendi menfaaleri doğrulusunda anlaşmalı olarak da karar alabilmekedirler. Bu çerçevede, oyunlar gerek ek bir zaman nokasını içeren saik olarak uygulanırken, belirli bir zaman aralığını kapsayan dinamik bir yapıda da uygulanabilir. Bu çerçevede, karşılaşılan durumların dinamik yapıda değerlendirildiği dinamik analiz, opimal konrol kuramı, dinamik programlama, v.b. gibi yönemler karşımıza çıkmakadır. Opimal konrol kuramının, özellikle 1970 ve 1980 li yıllar boyunca dinamik yapıda anımlanan ikisadi problemlerin çözümünde önemli bir araç olarak kullanıldığı görülmekedir. Ancak bu yönemde sadece ek bir karar

13 3 verici veya en azından sadece ek bir amaç fonksiyonu olduğundan, oyun kuramında olduğu gibi birden çok karar vericili durumlara çözüm bulamamakadır. Dolayısıyla, birden çok sayıdaki karar vericilerin sraejilerini zamana bağlı olarak seçikleri çekişme durumu, saik oyun ve opimal konrol kuramının birlike düşünülmesiyle oraya çıkan dinamik oyun kuramı ile anımlanmakadır. Dinamik oyun kuramı, saik oyun ve opimal konrol kuramının birlike düşünülmesinden oraya çıkan bir oyundur. Bu kuram, ikisadi birimlerin kendi aralarında ve belirsiz yapıdaki çevreleriyle oluşan ekileşimlerini niceliksel olarak modelleme ve çözümlemeyi sağlamakla birlike, değişen davranış koşulları alında opimal kararları almak için uygun maemaiksel araçları kullanmayı sağlamakadır (Başar, 1986:1). Dinamik oyunlar, en az bir oyuncuya önceki davranışlarına bağlı olan sraejisini kullanma şansı vermekle, oyuncuların birden çok kez oynaması ve oyunun zamana bağlı olması nedeniyle dinamik bir yapıya sahipir (Başar ve Olsder, 1998: 1). Bu anlamda dinamik oyunların üsünlükleri, minimum refah maliyeini veren opimal poliika kuralının hesaplanması ve bu poliikaya göre minimum refah maliyeinin elde edilmesinden kaynaklanmakadır. Bu durumda dinamik oyunlar, oyunların karar birimleri arasındaki ekileşim ve eşgüdüm çerçevesinde sağlanan poansiyel kazanımların ekonomerik çözümlemesine öncülük emesi için niceliksel bir emel oluşurmakadır. Bir ülkenin kendi poliikalarının veya birden çok ülkenin karşılıklı poliikalarının eşgüdümü ile ilgili yapılan ekonomerik çözümlemelere ilişkin çalışmalar son yıllarda hızla arma eğilimindedir. Dinamik oyun kuramına ilişki yazın araması yapıldığında, özellikle ülke karşılaşırmaları ve Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Para Birliği (APB) üzerine çeşili yaklaşımların uygulandığı görülmekedir. Bunun yanı sıra, Türkiye de para ve maliye poliikalarına ilişkin çeşili çözümlemelerin uygulandığı bilinmekedir.

14 4 Bu çalışmada ise, dinamik oyun kuramı aracılığı ile Türkiye ekonomisinin değerlendirilmesine farklı bir bakış açısı kazandırılmaya çalışılmışır. Bu kapsamda, Türkiye de para ve maliye poliikalarının karşılıklı ekileşimi dikkae alınarak, ikisadi değişkenlerin denge çözümleri elde edilmiş ve ilgili poliikaların eşgüdüm çerçevesinde bir değerlendirmesi yapılmışır. Çalışmanın amacı, maliye poliikası ooriesi Hüküme ve para poliikası ooriesi Merkez Bankası nın davranışlarını işbirlikçi ve işbirlikçi olmayan yapıda dinamik oyun olarak anımlayarak, poliikaların ekileşimi ve eşgüdümüne göre modeldeki ikisadi değişkenlerin denge çözümlerini elde emek ve poliika önerisinde bulunmakır. Birinci bölümde, para ve maliye poliikalarının kuramsal çerçevesi, çeşili görüşlere göre gelişim süreci, Türkiye de para ve maliye poliikaları, para ve maliye poliikalarının karşılıklı ekileşimi ve Merkez Bankası bağımsızlığı ile ilgili emel bilgilere yer verilmişir. Đkinci bölümde, dinamik oyun kuramının gelişim süreci, dinamik oyun kuramı ile ilgili emel anım ve kavramlar, kullanım alanları ve çeşilerinden söz edilmişir. Üçüncü bölümde, dinamik oyunlara ilişkin bilgi yapıları, maemaiksel modelleri ve yapısal özellikleri kuramsal çerçevede ele alınmışır. Bununla birlike, çalışmada oluşurulan modelin çözümlenmesinde kullanılan OPTGAME algorimasının oluşumu ve işleyişi hakkında bilgi verilmişir. Dördüncü bölümde ise, Türkiye de para ve maliye poliikalarının eşgüdümü dikkae alınarak, dinamik oyun çerçevesinde emel bir model oluşurulmuş ve bu modelde ağırlıklandırma kasayısı değişirilerek iki farklı deneme yapılmışır. Türkiye için oluşurlan bu emel model, Hüküme ve Merkez Bankası oyuncular olmak üzere, amaç fonksiyonu kareli ve dinamik sisemi doğrusal olmayan yapıda anımlanan iki oyunculu fark oyunları

15 5 şeklinde anımlanmışır. Dinamik oyun modelinin çözümlemeleri, Gauss Programlama abanlı OPTGAME 1.0 algoriması kullanılarak yapılmışır. Sonuç ve öneriler bölümünde ise, uygulama kısmına ilişkin sonuç ve değerlendirmelerle ilgili bilgilere yer verilmişir. Bu bölümde, dönemi çerçevesinde Türkiye de para ve maliye poliikalarının karşılıklı ekileşimi sonucu oraya çıkan opimal ve denge değerleri deaylı bir şekilde değerlendirilmişir.

16 BĐRĐNCĐ BÖLÜM TÜRKĐYE DE PARA VE MALĐYE POLĐTĐKALARI Makro ikisadi poliikalar, hükümelerin bölüşüm, dağılım veya isikrarı sağlamak gibi ülke ekonomisini gelişirmeye yönelik davranışlarını göseren uygulamalardır. Ülke ekonomisinin başarısı üzerinde son derece önemli olan ikisa poliikalarına yönelik, ekonomiyi yöneen karar vericilerin ulaşmak isedikleri amaçlar doğrulusunda emel hedefler belirledikleri bilinmekedir. Dolayısıyla ilgili karar vericilerin, bu hedeflere yönelik ikisa poliikası gelişirmeleri öncelikli ve emel görevleri olarak kabul edilmekedir. Karar alıcıların bu emel hedeflere ulaşabilmek için uyguladıkları ikisa poliikaları uygulandıkları yapı, uygulama dönemleri, yöneim şekli gibi özelliklere göre farklılık göserirler. Ancak farklı özellik gösermeleri ile birlike ikisa poliikalarının emel hedefi, ülkede hedeflenen ikisadi isikrarı sağlamakır. Diğer bir ifadeyle, daha yüksek büyüme hızı, daha düşük enflasyon, daha az büçe açığı, vb. gibi arzulanan yeni makro ikisadi dengelere ulaşmak ve dengeleri değişirmek için yeni ikisa poliikalarının seçimi gerekmekedir. Bir ekonominin isikrarı, ikisadi büyüklüklerin dengede olması ile sağlanıp, bu denge korunduğu sürece sürdürülmekedir. Ülke ekonomisini yöneenler, ikisadi dengeyi sağlamak için kararlarını alırken; kı kaynakların am ve rasyonel olarak kullanılması, isikrarlı bir ikisadi büyüme sağlanması, ikisadi büyüme sağlanırken fiya isikrarının korunması ve ödemeler dengesinde isikrarın sağlanması gibi emel hedeflere ulaşmayı amaçlamakadır. Bu bağlamda, bir ekonomide kararlı ve kararsız denge olmak üzere iki farklı dengeden söz emek mümkündür. Kararlı denge bozulduğunda dışarıdan bir ekiye gerek olmadan kendiliğinden yeniden sağlanmakadır. Kararsız denge ise, bozulduğunda dışarıdan bir eki

17 7 olmaksızın eski haline gelememekedir. Dolayısıyla karar alıcılar bozulan ikisadi dengeyi yeniden yakalamak veya daha iyi bir denge hali oluşurmak için ikisadi poliikaları gelişirmekedir. Đkisa poliikasının emel hedefleri yüksek isihdam, fiya isikrarı ve hızlı büyüme olarak verilebilir. Bu hedefleri sağlamak için çeşili ikisadi poliika araçları önemli rol oynamakadır (Friedman, 1968: 1-17). Đkisa poliikası, bu hedefleri sağlamak için bazı al poliikalar aracılığı ile uygulanmakadır. Bu poliikalar; para poliikası, maliye poliikası, dış icare poliikası ve gelirler poliikası olarak incelenmekedir. Gerçeke bir ekonomide özellikle para ve maliye poliikalarının ikisadi faaliye düzeyini önemle ekilediği bilinmekedir. Para ve maliye poliikaları, hükümein ekonominin düşük düzeyde bir enflasyon ile kabul edilebilir oranda büyümesini korumak için kullanılan emel makro ikisadi poliika araçlarıdır (Dornbusch, vd., 004: 69). Para ooriesi olarak kabul edilen merkez bankası arafından uygulanan para poliikası ve mali oorie olarak kabul edilen hüküme arafından uygulanan maliye poliikasının ekonominin genelinde isenilen ölçüde eki sağlayabilmesi için birlike ve uyum içinde uygulanması gerekmekedir. Bununla birlike hüküme ve merkez bankası (MB) arafından uygulanan bu ikisa poliikaları ile siyasi poliika arasındaki ilişkinin ideolojik arışmalardan göreli olarak uzak olmasının, ikisaçıların ve poliikacıların sorunları çözmeye yönelik girişim ve davranışlarını değişirdiği de söylenebilir. Böyle bir durumda farklı görüş ve davranış kalıplarına sahip poliikacıların ülke ekonomisi ile ilgili hususlarda orak bir görüş birliği ve uyum içinde kararlar alabildikleri görülmüşür (Çolak, 001: 64). Bu kapsamda çalışmanın devamında genel olarak para ve maliye poliikaları, amaçları ve araçları, arihi gelişimleri, Türkiye programları ve uygulamaları hakkında kısaca bilgi verilecekir.

18 Para Poliikası Bir ülkede ekonomideki isikrarı sağlamak ve bu durumu sürdürmek ikisadi oorielerin emel görevidir. Küreselleşme süreci ile birlike merkez bankasının bir diğer görevi, sağlıklı bir şekilde finansal sisemi yürümek olarak da anımlanmakadır. Bu bağlamda, ikisadi oorieler görevlerini çeşili poliikalar uygulamak aracılığıyla gerçekleşirmekedir. Ekonomide uygulanan en önemli poliikalardan biri para poliikasıdır. Para poliikası, merkez bankasının çeşili parasal araçları kullanarak makro hedefleri sağlamak ve ikisadi sorunlara çözüm bulmak amacıyla oluşurduğu poliikalar büünüdür. Bu anlamda, para poliikası bir ip gibidir. Şöyle ki; para poliikası enflasyonu durdurmak için iilebilir ancak ikisadi durgunluğu durdurmak için geri çekilemeyebilir (Friedman, 1968: 1-17). Merkez bankası, para poliikalarını uygularken emel olarak dör bileşeni dikkae almakadır. Bu bileşenler; nihai amaç, ara hedef, belirlenen hedefe ulaşmada kullanılan araçlar ve bunları uygulama yolları şeklinde karşımıza çıkmakadır. Bu bileşenler, para poliikası uygulamasının başarısı ve sonuçlarının görülmesi ile birlike değerlendirme yapılmasını da sağlamakadır. Diğer arafan, para poliikaları oluşurulurken iki farklı amaca ulaşmak hedeflenmişir. Đlk olarak merkez bankasının ora ve daha uzun vadeli bir hedefi olmalıdır. Bu amaç hususunda oluşan orak görüş, ora vadede merkez bankasının fiya isikrarının sağlanması şeklinde sadece bir hedefinin olması gerekiğidir *. Đkinci olarak merkez bankasının, emel hedefi ile birlike bir ara hedef belirlemesi gerekmekedir. Bununla birlike, ara hedef olarak seçilen hedef değişkeninin bazı koşulları sağlaması gerekmekedir. Bu koşullar; * 14 Kasım 1996 arihinde TCMB Başkanı olan Gazi Erçel in Türkiye de Para Poliikası Uygulamaları ve Ekileri isimli konuşmasından yararlanılmışır. (hp:// konusma/ur/1996/ kiap6.hml)

19 9 - Bu değişkenin nihai hedefle uarlı ve isikrarlı bir ilişkisinin olması, - Merkez Bankasının konrol edebileceği bir değişken olması, - Diğer poliika amaçlarının ekisinden uzak olması, - Hedef olarak seçilen değişkenin hedeflenen değerine nasıl ulaşacağının açık bir şekilde belirlenmesi şeklinde sıralanabilir. Merkez bankası, para poliikası hedeflerini belirlerken, seçilen hedeflerin para poliikasının amacıyla uygun ve isaisiksel olarak uarlı bir ilişki sürdürmesine, hedefin göserge değişken ile yakın bir isaisiksel ilişki olmasına dikka edilmesi gerekmekedir. Ayrıca hedef değişken üzerindeki dışsal ekiler ile poliika ekilerinin ayrışırılabilir özellike olması ve hedef değişkenin gözlenebilen somu ve ahmin edilebilen bir paramere olması gerekmekedir. Ekonomide bu koşulları sağlayan çok sayıda ara hedef değişken anımlanmışır. Ancak para poliikası sraejisi belirlenerek, bu hedef değişkenlerden bir kısmını espi edip uygulamaya alınacağına karar verilmekedir. Merkez bankası bu değişkenlerden faiz oranları, döviz kurları ve parasal büyüklükler aracılığıyla ülke ekonomisinin isikrarlı ve dengeli büyümesini sağlamaya çalışmakadır. Bu bilgilerden harekele, para poliikasının amaçları ve araçları hakkında kısaca bilgi verilecekir Para Poliikasının Amaçları Para poliikası, bir ülkenin ikisadi olarak kalkınmasını deseklemek, fiya isikrarını sağlamak ve sürdürmeye yönelik edbirler almak amacıyla

20 10 merkez bankası arafından uygulanan poliikadır. Fiya isikrarını sağlamak ve sürdürmek, kısa vadede uygulanan bir amaç olarak görülmemekedir. Đsikrarın korunması ve ekonominin uzun dönemde isikrarlı bir büyüme oranını düşük enflasyon oramında sürdürmesi açısından bir süreç gerekirmekedir. Merkez bankası arafından özellikle para mikarı ve faizlerin yönlendirilmesi amacıyla uygulanan para poliikası, bir ülkenin ekonomisini ekileyen en önemli emenlerden biridir. Ekonominin işleyişinin isikrarlı ve makro büyüklüklerin dengede olması ve milli geliri ekileme yeeneği, para poliikalarının doğru müdahalesi ve güçlü bir şekilde uygulanması ile yakından ilgilidir. Para poliikası reel ulusal gelir, reel para mikarındaki büyüme oranı, reel ulusal gelirdeki büyüme oranı, reel faiz oranı, v.b. gibi büyüklüklerin önceden ahmin edilen değerlerini sağlamayabilir ancak bu reel büyüklükler üzerinde önemli ekilere sahipir. Ancak para poliikası ooriesinin özellikle uzun dönemde enflasyon oranını konrol emek için çaba göserdiğini açıklamışır. Bu anlamda, Milon Friedman (1968), para poliikası ile ilgili olarak çok fazla bekleni içinde olmamayı önermişir. (Sargen ve Wallace, 1981: ). Diğer arafan para poliikası, çok sınırlı bir zaman aralığından daha uzun bir dönemde faiz oranlarını ve işsizlik oranını sabi uamamakadır (Friedman, 1968: 1-17). Bununla birlike para poliikasının, paranın ikisadi karışıklığın emel kaynağı olmasını engellediğini belirmişir. Bu bağlamda, para arzını yönemek amacıyla da kullanılan para poliikalarının uygulanması çerçevesinde çeşili amaçları bulunmakadır. Buradan para poliikasının emel amaçları; - Fiya isikrarını sağlayarak enflasyonun konrol alında uulması, - Tam isihdamın sağlanması, - Đkisadi büyümenin deseklenmesi, - Ödemeler dengesinde denkliğin sağlanması, - Finansal piyasalarda isikrarın sağlanması,

21 11 - Döviz kurlarında isikrarının sağlanması, - Faiz isikrarının sağlanması, - Para arzı büyüklüklerinin konrol alında uulması şeklinde verilebilir. Para poliikası uygulamasının birincil amacı olarak görülen fiya isikrarının sağlanması, ikisadi karar birimlerinin gerek içinde bulundukları dönem ve gerekse geleceğe yönelik kararlarında fiyaların yönü açısından belirsizliğin olmaması durumudur. Açık bir ifadeyle, ikisadi karar birimlerinin üreim, asarruf ve yaırım ile ilgili kararlarını olumsuz ekilemeyen ve geleceği görebilmelerini sağlayan düşük bir enflasyon oranının varlığı ve sürdürülmesi olarak anımlanmakadır (Telaar, 00: 8). Piyasa ekonomilerinde üreim ve ükeimi ekileyen en önemli emen göreli fiyalar olduğundan, fiya isikrarının sağlanması para poliikasının birincil amacı olarak kabul edilmekedir. Fiyalar genel düzeyinde meydana gelen sürekli arış olarak anımlanan enflasyonun düşürülmesi, fiyaların ve enflasyon oranının gelecekeki yönlerine ilişkin belirsizliğin azalılarak ikisadi karar birimlerinin kararlarında yanılma riskini en aza indirecekir. Dolayısıyla doğru ve yerinde uygulanan para poliikaları aracılığı ile sürdürülebilir fiya isikrarının sağlanması üreim, ükeim ve yaırımı olumlu yönde doğrudan ekileyecek, ikisadi büyümeye ve isihdam düzeyine de kakıda bulunacakır. Çünkü ekonomide geleceğe yönelik belirsizlik azalacak ve bu belirsizlik nedeniyle ikisadi faaliyeler üzerinde yaraığı olumsuz ekiler ekisini kaybedecekir. Para poliikalarının ikinci emel amacı, üm üreim fakörlerinin büünüyle üreim sürecinde olmasını anımlayan am isihdam düzeyinin sağlanmaya çalışılmasıdır. Bir ekonomide am isihdamı sağlamak üzere uygulanan para poliikasının amacı, başa emek olmak üzere üm üreim

22 1 fakörlerinin isihdamı ile birlike konjonkürel işsizliğin önlenmesi, yapısal, mevsimlik ve arızi işsizliğin giderilmesidir. Keynesyen görüşe göre, para poliikası enflasyonis bir oramda enflasyon nedeniyle oraya çıkabilecek bir maliye karşısında işsizliğe karşı olumlu sonuçlar sağlamakadır. Diğer arafan parasal ikisaçılar ise işsizliğe karşı para poliikasının çok fazla ekisinin olmadığını ileri sürmekedir. Para poliikasının uygulanmasında üçüncü önemli amacı ise ikisadi büyümeyi sağlamakır. Türkiye ve benzeri gibi gelişmeke olan ülkelerde para poliikasının uygulanması kalkınma amacıyla birlike işlenen ikisadi büyümeyi desekleyici yönünde olması ercih edilmekedir. Çünkü ikisadi büyüme parasal emenlerden daha çok reel emenlere bağlı olarak değişim gösermekedir. Dolayısıyla para poliikası isikrarlı bir fiya oramı oluşurarak ikisadi büyümeye yönelik kakı sağlayabilmekedir (Telaar, 00: 15). Para poliikasının kendi başına ulaşamayacağı önemli amaçlardan biri olan ikisadi büyüme amacına yönelik olarak iki farklı şekilde kullanıldığı söylenebilir. Bunlardan birincisi, para poliikasının faiz düzeyini ekilediği ve yaırımların da faize karşı duyarlılığı kabul edilmekedir. Dolayısıyla para poliikası faizler yardımıyla büyümeye kakıda bulunmakadır. Đkinci olarak ise, para poliikasının enflasyonu önleyici nielike uygulanması uzun dönemde yaırımların oluşmasına önemli desek sağlayacağı kabul edilmekedir. Bununla birlike, Keynesyen görüşe göre para poliikası ikisadi büyümeye önemli kakılar sağlarken, Paracı ve Yeni Klasikler para poliikasının ikisadi büyüme üzerinde bir ekisinin olmadığını ileri sürmekedir (Paya, 1998: 147). Dördüncü emel amaç ise, ödemeler dengesinin sağlanması ve korunması olarak göserilmekedir. Para poliikasının ödemeler bilançosunda dengeyi sağlayabilmesi için döviz kuru ile birlike düşünülmesi gerekmekedir. Çünkü ödemeler bilançosu akifinde ödeme girdileri ve pasifinde ise başka

23 13 ülkelere yapılan ödeme çıkıları bulunan bir ödemeler ablosudur. Bir ülkede sabi döviz kuru sisemi uygulanırken ödemeler dengesini sağlamak üzere para poliikası ekili ise bir sorun olmadığı düşünülürken, aksi durumda dengeyi sağlayabilmek üzere esnek döviz kuru siseminin uygulanmasına geçilmesi önerilmekedir. Diğer arafan özellikle küreselleşme süreci sonrasında finansal piyasalarda isikrarın sağlanması ve sürdürülmesi para piyasaları aracılığıyla yapılmakadır. Küreselleşme süreci ile birlike merkez bankasının finansal sisemi düzenlemesi ve konrol emesi, sisemin sağlıklı bir şekilde işleyişine müdahale emesi oldukça karmaşık bir yapı haline gelmişir. Öyle ki, ülkelerin finans sekörleri de dâhil olmak üzere karşılıklı bağımlılığı oluşmakla birlike, merkez bankasının finansal piyasalar ile ilgili uyguladığı para poliikası da değişmişir. Bu süreçe finansal sisemde oluşan yapısal değişiklikler ile birlike, merkez bankasının poliikaları arasında finansal sisemin deseklenmesi önemli bir yer umakadır. Bu bağlamda merkez bankası, mali piyasaların başında gelen bankacılık kesiminin deseklenmesi için çeşili poliikalar uygulamakadır. Bankalarda herhangi bir dönemde oraya çıkabilecek olan bir likidie krizinin aşılması için bankalara naki ihiyaçlarına göre desek olmakadır. Ayrıca döviz kurlarında ve faiz oranında isikrarın sağlanması ve sürdürülmesi de uygun para poliikaları aracılığıyla yapılabilmekedir. Buradan parasal büyüklüklerin merkez bankasının doğrudan konrol edebildikleri ve para poliikası araçları ile yönlendirebildikleri değişken kümesi olduğu sonucu çıkarılabilir. Dolayısıyla aşağıda para poliikası araçları hakkında kısaca bilgi verilmişir.

24 Para Poliikası Araçları Para poliikasının kısa vadede ekonomi üzerindeki ekisinden faydalanarak makro ikisadi dengelerin sağlanması amacıyla parasal araçlardan faydalanılmakadır. Bu anlamda, para poliikası gerçeke yardımcı bir poliika olarak değerlendirilmekedir ve ülkenin enflasyon, milli gelir, isihdam, vb. gibi emel ikisadi gösergelerinin ayarlanmalarında kullanılmakadır. Dolayısıyla parasal oorielerin konrol emelli uygulanan para poliikasını nadiren ercih eikleri görülmekedir (Brunner, 1997: 111). Merkez bankası, para poliikasını yönemek amacıyla kullandığı araç olarak, piyasa araçlarını kullanmakla birlike kendisinin yasa gereği belirleme yekisine sahip olduğu oranları da kullanabilir. Bu bilgilerden harekele para poliikasının emel araçları, Açık piyasa işlemleri (APĐ): Açık piyasa işlemleri, Hazine ye ai olan bono ve ahvillerin, merkez bankası aracılığı ile alım ve saım işlemleri yoluyla piyasadaki likidienin düzenlenmesidir. Açık Piyasa işlemleri büünüyle merkez bankasının deneiminde kısa ve uzun dönemli kâğılarla yapılabilmekedir. Reeskon kredileri: Ticari bankaların ellerinde bulunan kısa vadeli ve vadesi dolmayan iskono edilmiş senelerin merkez bankasına cari faiz oranlarıyla iskonolu saılmasıdır. Diğer bir ifadeyle bankalarca iskono edilen senelerin merkez bankası arafından iskono edilmesidir. Bu durumda, alınan kredi karşılığı olarak uygulanan faizler çıkarılır ve geriye kaşan mikar seneleri veren bankaya ödenir. Merkez bankası, para piyasalarında reeskon faizlerini yükselerek sermaye piyasalarının faizlerini ekileyebilmekedir. Merkez bankası verilen likidienin karşılığı bir

25 15 faiz uygulamakadır. Bu faiz oranına reeskon oranı adı verilir. Bir banka piyasadan kaynaklanan bir nedenle likidie sıkınısı içinde ise, merkez bankası bu bankaya likidie sağlamakadır. Zorunlu karşılıklar veya Mevdua Munzam Karşılık Oranları: Bankaların ellerinde bulundurdukları mevdua ve/veya krediler için kasalarında bulundurmak zorunda oldukları naki paradır. Bu karşılık oranlarının değişirilmesi, bankaların kredi yarama yeeneğini değişirmek sureiyle para arzını deneim alına alınmasını sağlamakadır. Burada merkez bankası bankaların rezervlerini ekilemek yerine uygulanan mevdua çarpanını ekilemekedir. Zorunlu karşılıklar, merkez bankasına yaırılması gereken karşılık olarak isimlendirilen mevdua munzam karşılığı ve bankada olası para çekimlerine karşı elde uulması gereken para ve benzerleri olan disponibilie oranı olmak üzere ikiye ayrılmakadır. Günümüzde merkez bankası, para poliikası araçlarını enflasyon hedeflemesi ile birlike, özellikle faiz oranı veya para arzını belirlemek için de kullanmakadır Para Poliikasının Gelişim Süreci Para poliikasının 199 yılında Dünya Đkisadi Buhranı yaşanana kadar ikisaçılar açısından oldukça önemli olduğu görülmekedir. Ancak bu kriz sonrasında benimsenen Keynesyen görüşe, makro ikisadi dengeler üzerinde önemli eki yaraığı kabul edilen para kuramı ve parasal büyüklükler önem kazanırken, para poliikasının çok önemsenmediği görülmekedir. Dolayısıyla kuramsal olarak parasal büyüklükler oldukça önemsenirken, uygulamada para poliikalarının önemsenmediği sonucuna varılmakadır. Başka bir ifadeyle para poliikasının zayıf olduğu belirilerek, maliye poliikasının para poliikasına göre daha ekin olduğu savunulmaya

26 16 başlanmışır. Bu bağlamda, devlein ekonomiye olan müdahalesinin isikrarı sağlamada gerekli olduğu ve para poliikasının desekleyici bir poliika olduğu görüşü savunulmakadır. Ayrıca am isihdam düzeyinin oplam alep aracılığı ile belirlenebileceğini ifade ederek, oplam alep ve oplam arz ile kesişiği durumda ekin alebin elde edilebileceğini belirmişir (Keynes, 1936: 5). Keynesyen görüşe göre, yaırımların faiz esnekliğinin zayıf olması, likidie uzağı gibi önemli sebeplerle para poliikasının makro ikisadi dengeler üzerinde ekin olmadığı görülmekedir. Keynesyen yaklaşımda bir diğer önemli görüş ise, özellikle ciddi durgunluk dönemlerinde para poliikasının önemli bir araç olarak görülmemesidir. Bu görüşe göre, para poliikasının oplam alebi her zaman arırıcı bir ekiye sahip olmamasıdır. Bununla birlike Keynesyenler, para poliikasının ekinlik gösergelerinden birinin finansal akifler üzerindeki faiz oranları ekisi olduğunu savunmuşur. Para arzında oluşan değişmeye bağlı olarak değişen likidie mikarı, faiz oranlarını değişirmediği sürece para poliikalarının ekisiz olduğu görüşünü savunmuşlardır. Bununla birlike, am isihdamın eknoloji ile oraya çıkığını ve ercihlerin parasal analizlerde yeri olmadığını ifade emişlerdir (Brunner, 1997: 5) lı yıllarda Keynesyen görüşün kuramsal ve uygulamalı çerçevede bir birlikeliğe sahip olmadığı, özellikle para poliikalarının ekin kullanılmadığı fark edilerek, Milon Friedman ın öncülüğünü yapığı parasalcı ikisaçılar arafından özellikle enflasyon ile ilgili olarak farklı bir yaklaşım oraya aılmışır. Friedman, kamu oorielerine güvenmediğini ve ikisadi sisemin serbes bırakılarak isikrarlı bir şekilde çalışmasının sağlanabileceğini iddia emişir. Bu anlamda, enflasyon, işsizlik ve üreim çıkısının piyasa aleplerine göre ayarlanabileciğini savunarak, para poliikasını ön plana çıkararak, maliye poliikasına göre daha ekin olduğunu ileri sürmüşlerdir.

27 17 Bu anlamda, özellikle 1970 li yıllarda önemli gelişmeler kaydeden parasalcı görüşün öncüsü Friedman, bir ülke ekonomisi için en ekili poliika aracının para poliikası olduğunu ileri sürmüşür. Keynesyen ile parasalcı görüş arasındaki en büyük farklılık poliika araçlarının ekinliği üzerinde odaklanmışır. Đkisadi poliikaların hedefleri ile ilgili geniş bir orak görüş belirilirken, hedefleri sağlamada yararlanılan poliika araçları ile ilgili olarak dar bir orak görüş olduğu belirilmişir (Friedman, 1968, 1-17). Bu amaçla, para poliikalarının hedefleri belirleme ve sağlama alanlarında oynadığı rol incelenmişir. Parasalcı görüş, para poliikasını ön plana çıkararak mali araçların ekin olmadığını ileri sürerken, Keynesyenler mali isikrar poliikasının üsünlüğüne inanmışlardır. Bununla birlike Friedman (1968) de, Keynes in parasal ölçümler ile zaman içinde ağır işsizlik faiz oranının azalılmayacağına inandığı belirilmişir. Özellikle 1970 li yıllarda birçok ikisaçı ve merkez bankasının sıcak bakığı parasalcı görüş olarak isimlendirilen bu yaklaşım, kuramsal çerçevede Keynesyen görüşün yaklaşımlarını benimserken, merkez bankasının ekonomideki para mikarını denelemesi sorumluluğuna sahip olması görüşünü de savunmakadır. Ayrıca para kısa dönemde ikisadi faaliyeleri ekilerken, fiyalar genel düzeyinin belirlenmesinde önemli bir rolünün olduğu görüşü hâkimdir. Bu görüşe göre, para arzında oluşabilecek herhangi bir değişiklik ile birlike harcamalar üzerinde herhangi bir ekinin oluşmasında faiz oranları önemli bir ekiye sahip değildir. Bununla birlike, para poliikası üzerinde çeşili sınırlandırmalar anımlanmışır. Şöyle ki, para poliikasının çok sınırlandırılmış zaman aralıklarından daha geniş anımlanan zaman aralıkları için faiz oranlarını ve işsizlik oranını önceden ahmin edemediği ileri sürülmekedir (Friedman, 1948: 45-64). Diğer arafan parasalcı görüşle bazı görüş birliğine sahip olan, ancak hüküme müdahalesi emelinde farklılaşan bir diğer görüş Yeni Keynesyenler oraya çıkmışır. Bu görüşe göre, hükümein müdahalesi olması gerekiği savunulurken, ekonominin kendi haline bırakılması durumunda da yeeri

28 18 kadar isikrarın sağlanmasının kolay olmayacağını ifade emişlerdir. Bu durumda iyi merkez bankası ve hükümelerin olduğunu ve ora düzeyde poliika yapıcıların ikisadi isikrarı sağlamada kakıda bulunabileceğini söylemişlerdir. Günümüzde ise, daha önce ılımlı parasalcı görüş ile Yeni Keynesyenler arasında olan para poliikası çekişmeleri, aşırı parasalcı görüş ile Yeni Keynesyenler arasında sürmekedir. 1.. Maliye Poliikası Kuramsal olarak Keynesyen çarpan analizine dayanan maliye poliikası, bir ekonomide emel makro ikisadi amaçlara ulaşmak için kamu harcamaları ve kamu gelirlerinin büyüklük ve bileşiminde gereken düzenlemeleri yapmakır. Başka bir ifadeyle; hükümelerin isihdam, büyüme ve enflasyon gibi çeşili amaçları gerçekleşirebilmek için vergilendirme yolu ile gelir oplama ve harcama yapma yönemlerini şekillendirmeleridir. Diğer arafan devlein, Merkez Bankası nın veya parasal oorienin devle parasının rezervini, ulaşılabilirliğini ve faizleri düzenleyerek ülke ekonomisinin büyümesini ve dengede kalmasını amaçladığı poliika şeklinde anımlanabilir. Maliye poliikası, ekonominin dengesini korumak veya daha iyi bir denge nokası sağlamak veya dengesizlik olduğunda gidermek için kamu gelir, gider ve borçları kullanılarak uygulanmakadır. Bu poliika davranışı, kamu harcamaları ve kamu gelirleri üzerinde ekonominin gerekliliğine göre değişiklik yapılarak yani oynanarak gerçekleşirilir. Dolayısıyla maliye poliikası, kamu kesiminin ikisadi ekilerini ikisa poliikası amaçları kapsamında yönlendirmek için kamu gelir, gider ve hizmelerinin mikarında ve bileşiminde yapılan değişikliklerdir. Bu değişikler ve uygulamalar maliye poliikasının sorumlu ooriesi Hazine Müseşarlığı veya Maliye Bakanlığı

29 19 arafından yapılmakadır. Bazı ülkelerde ise maliye poliikasının uygulama sorumluluğu paylaşılmakadır. Örneğin; enflasyonis bir oramda Türkiye'de Hazine piyasada dolaşan para mikarı ve oplam alep olması gerekenden fazla olduğu için devle kamu harcamalarını kısar ve/veya vergileri arırmakadır. Bu şekilde bireylerin elindeki fazlaya el koyarak alebi düşürmeye çalışmakadır. Durgunluk dönemlerinde ise bunun am ersini gerçekleşirir. Gerek Maliye Bakanlığı ve gerekse Hazine aracılığı ile hükümein oluşurduğu maliye poliikası çeşili uygulama amaçlarına sahipir. Bu amaçlar; - Tam isihdamı sağlamaya çalışmak, - Fiya isikrarını sağlamak, - Üreim arışını sağlamak, - Sürdürülebilir büyümeyi deseklemek, - Ödemeler dengesi, fakör ve gelir dağılımını iyileşirmek, - Kamusal gereksinimleri karşılamak, - Sekörel ve bölgesel öncelikleri belirlemek, - Tükeim alışkanlıklarını değişirmek, - Temel mallar arzını güvence alına almak, - Nüfus arışını ve yapısını konrol alına almak, - Ekonomide isikrarı sağlamak olarak sıralanabilir. Aşağıda hükümein çeşili maliye poliikası araçları kullanarak uyguladığı maliye poliikasının amaç ve araçları deaylı bir şekilde incelenmişir.

30 Maliye Poliikasının Amaçları Maliye poliikası, oplam alep eğrisini değişirmek amacıyla vergiler, hüküme ransferleri veya mal ve hizmelere ilişkin hüküme alımlarının kullanımıdır (Krugman ve Wells, 006: 96). Bir ülke ekonomisinde isikrarı sağlamak hususunda hükümein uyguladığı maliye poliikaları oldukça önemlidir. Bu durum özellikle Türkiye gibi gelişmeke olan ülkelerde daha çok önem arz emekedir. Dolayısıyla ülkelerin gelişmişlik düzeylerine göre maliye poliikasının amaçlarının uygulanma yapısı da farklılık gösermekedir. Bununla birlike zaman emeni de maliye poliikasının amaçlarını belirlemede önemli bir yer umakadır. Genel olarak maliye poliikasının amaçları, - Đkisadi olarak isikrarın sağlanması, - Đkisadi kalkınma ve büyümenin gerçekleşirilmesi, - Gelir ve serve dağılımında adalein sağlanması olmak üzere üç farklı şekilde sınıflandırılır. Đkisadi olarak isikrarın sağlanması ve sürdürülebilmesi özellikle gelişmiş ülkelerde oldukça önemlidir. Bu ülkelerde am isihdam düzeyine ulaşıldığı zaman harcamaların arması fiyalar genel düzeyini arırmakadır. Ancak gelişmeke olan ülkelerde ise aıl kapasienin kullanılarak ekonominin canlandırılması hedeflenmekedir. Bu nedenle hüküme arafından en iyi üreim fakörleri bileşimi sağlanarak hızlı ikisadi gelişme süreci başlamak gerekmekedir. Diğer arafan am isihdam düzeyinin sağlanması isikrarın sağlanması için en önemli belireçir. Keynes in efekif alep yeersizliğinin eksik isihdama neden olacağını söylemesi ile birlike gelişmiş ülkeler kamu ve özel sekör harcamalarını arırmışlardır. Çünkü oplam harcamaların arması ülke kaynaklarının am olarak kullanılmasını ve am isihdamın oluşmasını sağlamakadır.

31 1 Gelişmeke olan ülkelerde ise am isihdam efekif alep düzeyine bağlı bir çizgi izlememekedir. Bu durumda am isihdam mevcu üreim kapasiesi nin am olarak kullanılması ve üreim birimlerinin am kapasie ile çalışması durumunda sağlanmakadır. Maliye poliikası uygulanarak fiya isikrarının sağlanması ise ikisadi isikrarın sağlanması için bir diğer amaç olarak oraya çıkabilir. Dolayısıyla gerek fiyalar genel düzeyinde bir dalgalanma söz konusu olduğunda maliye poliikası ekin olarak kullanılmakadır. Fiyalar genel düzeyinde bir arış * olduğunda oplam arz ve oplam alep dengesizliği oraya çıkmakadır. Bu durumda maliye poliikası oluşan dengesizliği gidermek için kullanılan en ekin ikisa poliikalarından biridir. Hüküme harcamaları azalarak ve vergi gelirlerini arırarak büçeyi dengelemeye çalışmakadır. Böyle bir durumda sıkı bir para poliikası ile maliye poliikasının daralıcı ekisinin ekinliği kuvvelendirilebilir. Diğer arafan fiyalar genel düzeyinde sürekli bir azalma eğilimi ** olduğunda maliye poliikası, uygulamaları ekonomiyi canlandırma yönünde başvurulan bir poliika aracıdır. Bu durumda hüküme arafından genişleici bir maliye poliikası uygulanır. Dolayısıyla kamu harcamaları arırılır ve vergiler azalılır. Bununla birlike para poliikası da genişleici çerçevede uygulanarak maliye poliikası deseklenir. Ekonomide karşılaşılan sorunlardan bir diğeri de durgunluk içinde enflasyon olarak anımlanan sagflasyon olgusudur. Bu durumda ise gelir poliikaları, vergi odaklı gelir elde emek gibi poliikalar yoluyla çözüm arayışları yapılabilir. * Enflasyon beimsel olarak fiyalar genel düzeyinde meydana gelen sürekli ve hissedilebilir arış olarak anımlanabilir. Enflasyon nedensel olarak ise, cari fiya düzeyinde oplam alebin oplam arzdan yüksek olması şeklinde anımlanabilir. ** Deflâsyon beimsel olarak fiyalar genel düzeyinde meydana gelen azalma olarak anımlanabilir.

32 Maliye poliikasının ikinci emel amacı ise, 1950 li yıllardan beri gelişmiş ve gelişmeke olan ülkelerde oldukça önemli bir yere sahip olan ikisadi kalkınma ve büyümenin sağlanmasıdır. Maliye poliikası, asarrufu, yeni sermaye yaırımlarını öneren ve yeni eknoloji koşullarını gelişirerek ikisadi büyümeyi sağlayarak ekili bir şekilde uygulanabilir. Đkisadi büyümenin sağlanması için maliye poliikası araçlarından kamu harcamaları ve vergiler ile birlike borçlanma poliikasının ekin bir şekilde kullanıldığı görülmekedir. Maliye poliikası amaçlarından üçüncüsü ise özellikle gelişmeke olan ülkelerde karşılaşılan gelir ve serve dağılımında oluşan dengesizliklerin giderilmesidir. Hüküme, gelir dağılımı üzerinde iyileşirmeler yapılması amacıyla oplumsal refahı düzenleyici bir poliika uygulayabilir. Son olarak maliye poliikasının dış dengenin düzenlenmesi açısından ödemeler bilânçosu dengesinin sağlanması ve bölgesel dengesizliklerin giderilmesi yönünde uygulanan amaçlara da sahip olduğu söylenebilir (Ulusoy, 006: 38) Maliye Poliikası Araçları 199 ikisadi buhranından sonra maliye poliikası, kamu kesimi arafından ferdi refah seviyesinin daha üs seviyelere çıkarılması kapsamında, üreimin sürekliliğini, fiyaların isikrarlı seyrini ve gelirin daha adil dağılımını sağlayacağı iddiası ile ısrarla ve giderek daha fazla kullanılan ikisadi poliika araçlarından birisi haline gelmişir (Türk, 008: 8). Bir ekonomide maliye poliikası, ekonomi üzerinde farklı ekilere neden olan çeşili araçlara sahipir. Bu poliika emel anlamda devle büçesi aracılığı ile uygulanmakadır. Bu nedenle kamu harcamalarının ve gelirlerinin mikarları ve bileşimleri, harcama ve gelir mikarlarındaki değişimler birbiri ile

33 3 ilgilidir. Dolayısıyla büçe açığı veya fazlası, maliye poliikasının amaçlarına ulaşması için en önemli araçlar olarak görülmekedir. Diğer arafan, sağlanmak isenen amaçlar açısından kamu harcamaları, kamu gelirleri ve devle borçlanması çeşili ekilere sahipir. Kamu harcamaları ve kamu gelirlerinin çeşili unsurlarının maliye poliikası aracı olarak kullanılabilmeleri için, sadece devlein kararları arafından ekilenen bağımsız değişken olmaları gerekir. Örneğin; Kama Değer Vergisi (KDV) oranı devle kararları ile belirlendiğinden bir maliye poliikası aracı olarak kabul edilmişir. Bu bilgiler ışığında emel olarak maliye poliikası araçları, - Kamu gelirleri, - Kamu harcamaları, - Borçlanma ve borç yöneimi poliikası olarak sınıflandırılmakadır. Bunun yanı sıra, ikisadi dengesizlik oramlarında bu poliika araçları, kısa ve uzun dönemde kuşkusuz farklılaşırılarak uygulanmakadır. Örneğin; özellikle enflasyonis bir oramda enflasyon ile mücadelede maliye poliikasının uzun dönemde birinci derecedeki önemli aracı vergi olup, kamu geliri elde emek amacıyla vergi arırımlarının ekinlikle kullanılması gerekmekedir (Eğilmez ve Kumcu, 00: 98). Kamu harcamaları ve kamu gelirlerinin mikar ve bileşimleri ile ilgili olması nedeni ile büçe açığı veya büçe fazlası en önemli maliye poliikası araçlarıdır. Keynes, ekonomiyi alep yönlü olarak değerlendirmişir ve alebi canlandırmak için kamu harcamalarının kullanılması gerekiğini

34 4 savunmuşur *. Ekonomide oplam arz ve oplam alep dengesinin sağlanması ve devam eirilmesinde kamu harcamaları önemli bir yere sahipir. Ancak kamu harcamalarının maliye poliikası aracı olarak kullanılırken mali ve siyasi yönden herhangi bir soruna neden olmamasına dikka edilmesi gerekir. Diğer arafan vergileme yoluyla kamu gelirleri elde emek maliye poliikasının diğer bir aracıdır. Üreim kapasiesindeki bir arışın oplam alebi karşılayamadığı durumda, asarrufların yeersiz olduğu durumda, büyüme hızının arırılması gibi durumlarda vergilendirme önemli bir araç olarak kullanılabilir. Borçlanma ise vergilerle birlike kullanılan maliye poliikası aracıdır. Kamu harcamalarını karşılamada vergilerle elde edilen gelirlere ek olarak borçlanma da kamu geliri oluşurmakadır. Borçlanma geçici bir gelir kaynağıdır. Borçlanma büçede veya kamu kesiminde oluşan açıkları karşılamak üzere yapılırken, enflasyon ve deflâsyonu önleme, gelir dağılımını düzenleme ve ikisadi büyüme ve kalkınmayı sağlamak amacıyla yapılmakadır. Türkiye gibi gelişmeke olan ülkeler açısından borçlanma sorun çözücü bir gelir kaynağı olmamakla birlike sorun oluşuran bir yapıya sahip olduğu görülmekedir (Ulusoy, 006: 40). Ancak ekin olarak kullanılan borçlanma poliikası fiya isikrarını sağlama, işsizliği önleme ve ikisadi büyümeyi sağlama konularında kakı sağlayabilir. Bununla birlike, Friedman, ekonomide isikrarın sağlanabilmesi kamu harcamalarına göre değil, paradaki değişime bağlı olarak gelişim göserdiğini arışmışır. Ayrıca dalgalı uyarıcı davranışlara yönelik planları, sağduyu yerine kural emeline dayalı olarak belirlenmişir. * Bu çalışmanın uygulama bölümünde oluşurulan model Keynesyen alep yönlü model olmakla birlike, kamu harcamaları ve vergiler, maliye poliikası aracı olarak kullanılmışır.

35 Maliye Poliikasının Gelişim Süreci 16. ve 17.yüzyıl arihleri arasındaki ikisadi düşüncelerden oluşan Merkanilis yaklaşım, dış icarein önemli olduğunu ve devlein piyasaya eki emesini uygun görmüşür. Daha sonra 18. yüzyıl sonları ve 19. yüzyılda ise fizyokralar ve Klasik düşünce akımı ikisadi düzenin piyasa arafından oluşurulmasını ve ekonomiye müdahaleden kaçınılmasını öngörmüşlerdir. Klasik ikisadi düşünce, Adam Smih ve çok sayıda bilim adamının devle ooriesine sahip imiyazlı sınıfın ooriesini zayıflaarak liberal bir ikisadi görüşü ve serbes piyasa ekonomisini benimsedikleri bir yaklaşımdır. Bu görüşe göre, devlein piyasaya gereğinden fazla müdahale emesi piyasanın opimal dengesini bozmakadır. Klasik ikisaçılar, ekonomiye devlein müdahalesi mümkün olduğunca az olduğunda ekonominin daha düzenli işleyeceğini savunmuşlardır Diğer arafan kamu harcamalarının en düşük seviyede uularak sadece zorunlu ihiyaçların karşılanması gerekir. Özele; bu görüşe devlee piyasa dengesini bozmayacak biçimde geleneksel sorumluluklar verilmekedir ve dolayısıyla maliye poliikası uygulaması ekonominin isikrarının sağlanmasında önemli bir rol oynamamakadır. Bu anlayış, 199 yılına kadar işlemesine karşın, ekonomide oluşan işsizlik, yoksulluk ve benzeri ikisadi sorunlar nedeniyle devlein akif olarak ekonomiye müdahalesi kaçınılmaz olmuşur. Devlein emel makro ikisadi amaçlara ulaşmak için mali araçlar ile ekonomiye müdahale emesi 1930 lu yıllardan önce sisemleşirilmediği görülmekedir. Dünyada siyasi ve ikisadi açıdan büyük bir eki yaraan ve 199 yılında yaşanan Büyük Dünya Buhranı sonrasında ekonomide karşılaşılan olumsuzluklara karşı dönemin ABD Başkanı Roosvel ikisadi gelişmeyi sağlamak amacıyla New Deal planı ismi ile çeşili poliikalar önermişir. Keynes in kuramına dayanan programda, özellikle kamu

36 6 harcamalarının arışına yönelik çeşili mali poliikalar uygulanmışır. Đşsizliği ve üreimde oluşan krizi önlemeyi de hedef alan ve 1933 yılında uygulanan poliikaları kapsayan bu planı, modern maliye poliikasının dünyada ilk uygulaması olarak da düşünülebilir. Bu bağlamda, modern (müdahaleci) maliye poliikasının 199 yılında yaşanan Büyük Dünya Buhranı ile uygulanmaya başladığı ve sisemleşirildiği söylenebilir. Ekonomide maliye poliikasının ikisadi düzenlemelerde kullanılması gerekiği düşüncesi oldukça yenidir. Daha önce çeşili görüşler belirilmesine karşın, maliye poliikası uygulamasına yönelik ilk sisemaik çalışma, Đngiliz ikisaçı John Maynard Keynes arafından yapılmışır. Keynes, bu çalışmasında hükümein ekonomiye müdahalesini savunarak arafsızlık anlayışını eleşirmişir. Đkisadi krizin yaşandığı 199 yılında dünya ekonomisinde gelişen olumsuzluklara ekonominin arz yönünü emel alan ve Her arz kendi alebini yaraır. Görüşünü savunan Klasik Đkisadi anlayışın çözüm bulamaması sonucu, ekonomide alep yönlü poliikaları önemseyen Keynesyen görüşün gelişmesi hız kazanmışır (Keynes, 1936: 6). Bu anlamda, Keynes ve onunla aynı görüşü paylaşanlar özellikle çağdaş maliye kuramının gelişiminde önemli bir yere sahiplerdir. Keynesyenler ekonomide oluşabilecek herhangi bir dengesizliğin devlein ekonomiye akif müdahalesi ile giderilebileceğini savunmakadır. Keynes, bir ekonominin üreim ve isihdam hacminin oplam alep düzeyine bağlı olduğunu vurgulayarak oplam alep düzeyinin önemini ifade emişir. Diğer bir ifadeyle, oplam alepe meydana gelen bir arış, am isihdam düzeyine ulaşılıncaya kadar üreim ve isihdam düzeyinde bir arışa neden olacakır. Dolayısıyla oplam alebin doğru olarak konrol edildiği bir ekonomi, isikrar ve maksimum üreime sahip olma eğilimi gösermekedir. Keynesyen ikisaçılar, ekonomide oluşan isikrarsızlığın oplam arzdan çok oplam alep nedeniyle oluşuğunu belirmişir. Đkisa yazınında, Keynesyen

37 7 ve parasalcı görüş arasında maliye poliikasının oplam alebi ekileme gücü ile ilgili çeşili arışmalar yaşanmışır. Maliye poliikasının bu durumu, ilk olarak 1970 li yıllarda ve daha sonra özellikle 1980 li yıllarda ABD ve Đngilere gibi gelişmiş ülkelerde büyük değerde büçe açıkları ve borçlanmanın sürmesi ile güncelliğini koruyan crowding-ou ekisi olarak bilinmekedir (Yay, 1991: ). Keynesyenlerin maliye poliikasına olan bu bakış açısı, oplam alep düzeyini dengelemek amacıyla alep yönlü bir maliye poliikası uygulamanın gerekliliğini öne çıkarmakadır.. Keynes, Para, Faiz ve Đsihdamın Genel Kuramı (1936) çalışmasında ikisadi durumun kendiliğinden am isihdama ulaşmasının mümkün olamayacağı görüşünü belirmişir. Buradan harekele ücrelerin azalma yönünde esnek olmaması ekonominin kendiliğinden ve sürekli olarak am isihdamda dengede olmasını engellemekedir. Keynesyen bir model yapısında denge am isihdam düzeyine bağlı değildir. Bir ekonomide işsizlik sorunu var ise, ücrelerde azalma gelirin azalmasına neden olacak ve buna bağlı olarak oplam alebin azalması sebebiyle azalan ücreler am isihdamı gerçekleşirmeyecekir. Diğer arafan kamu harcamaları ve vergiler oplam alebi belirleyen unsurlar oldukları için, bir ekonomideki isikrarsızlık, işsizlik ve enflasyonun önlenmesi bu araçlar yardımıyla mümkün olabilmekedir. Dolayısıyla Keynesyen yaklaşımda kamu harcamalarının ve vergi gelirlerinin oplam alep üzerindeki ekileri üzerine dikka çekilerek maliye poliikasının önemi vurgulanmışır. Dolayısıyla bir ekonomide kamu harcamaları ve vergiler siyasi kararlara göre ayarlanabilen değişkenler olduğundan, devle kamu harcamaları ve vergileri kullanarak ekonomiye müdahale edip oplam alep düzeyini isenilen yeerli seviyeye çıkarabilme gücüne sahipir. Keynesyen yaklaşım, 1960 lı yıllardan sonra karşılaşılan ikisadi sorunlar nedeniyle çeşili eleşirilere hedef olmuşur. Bu eleşirilerin büyük bir kısmı serbes piyasa ekonomindeki gelişmeleri ve ekonomide para arzını

38 8 önemseyen parasalcı kuramın savunucuları arafından yapılmışır (Aaç, 006: 1). Milon Friedman arafından gelişirilen bu kuram, müdahaleci Keynesyen maliye poliikası yaklaşımına karşı çıkmışır. Friedman ın liderliğinde oraya çıkan parasalcı görüşe göre, hükümee yer alan ve yeerli bilgiye ve donanıma sahip olmayan poliikacıların ekonomiye müdahalesinin isikrarsızlık yaraacağını ve bu durumun ülke için bir risk oluşuracağı savunulmakadır. Diğer bir ifadeyle, serbes piyasa ekonomisinin kendi iç dinamikleri sayesinde isikrarlı bir model olduğunu, devlein ekonomiye müdahalesinin kaynak dağılımı ve gelir bölüşümü dengesini bozduğunu belirmişir. Daha sonra 198 yılında Kanadalı ikisaçı Michael Parkin arafından isimlendireilen Yeni Keynesyenler görüşünde yer alan James Tobin, Rober Solow ve Franco Modigliani gibi isimler ise, vergi ve kamu giderlerinde değişiklikler yapılarak ekonomiye devle müdahalesinin zorunlu olduğu görüşünü savunmaya devam emişlerdir. Dolayısıyla devle müdahalesiyle uygulanan maliye poliikalarının ekonomide isikararı sağlamaya yönelik olumlu kakılar sağlayacağını ifade emişlerdir Para ve Maliye Poliikalarının Ekileşimi Her ülkenin kendi ikisadi koşullarına göre ikisa poliikası gelişirmesi gerekmekedir. Bağımsız olarak kabul edilen para ve maliye poliikaları oorieleri de, ekonomide isikrarı sağlamak ve poliikalarında karşılıklı ekinliği arırmak için davranış belirlemek durumundadır. Para ve maliye poliikarını yürüen oorieler, sorumlu oldukları kendilerine ilişkin şahsi poliika alanlarında bağımsız olarak davranmakadır. Ancak poliika oorieleri, özellikle ekonomide uzun dönemde isikrarı sağlamak amacıyla gerek birbirlerine danışarak ve gerekse aralarında eşgüdüm sağlayarak orak

39 9 bir görüş birliği oluşurabilir *. Bu durumda, karşılıklı bağımlılık ve yükümlülüğü kapsayan denge paikasını belirleyen rekabeçi veya bağlılık dengesinden söz edilmekedir (Basseo, 00: ). Đkisadi sorunların yapısı ve gerçeke dünyanın ek yönlü varsayımlara uymadığı dikkae alındığında, ek yönlü poliika yerine poliika bileşimlerinden oluşan karma poliika uygulanması ercih edilmekedir. Dolayısıyla para ve maliye poliikaları, makro ikisadi hedeflere ulaşmak amacıyla ayrı ayrı kullanılabildiği gibi birlike de kullanılabilmekedir. Ancak bu poliikaların uygulanma koşulları, içinde bulunulan ikisadi durum ve karar alıcıların ercihlerine bağlıdır. Para ve maliye poliikalarının ekileri ve ekileşimi ikisadi gelişim süerecinde, Keynesyen ve parasalcı görüş arasında çeşili görüş farklılarına göre değerlendirilmekedir. Keynesyenler, kamu harcamalarında meydana gelen arış veya vergi oranlarında oluşan indirim oplam harcamaları çarpan kasayısı kadar arıcağını ifade emekedir. Maliye poliikasının oplam alepe oluşurduğu arırma ekisi, yaırımların faiz esnekleiği düşük ve para alebinin faiz esnekleğinin yüksek olduğu durumda aracağını belirmişlerdir. Parasalcı görüş ise, kamu harcamalrının oplam alepe oluşurduğu ekinin bu harcamaların finansman şekline bağlı olduğunu savunmuşlardır. Bu anlamda Merkez Banması aracılığı ile yapılan finansman şeklinde oplam alebin aracağını belirmişlerdir. Para arzının değişmediği ve borçlanmayla finanse edilen kamu harcamlarındaki arış, çarpan süreci sonunda oplam harcamalarda arış oluşurmamakla birlike özel harcamaları da azalmakadır (Yay, 1991: ) Bu durumda, borçlanmaya dayalı uygulanan genişleyici maliye poliikasının ekinliği arışılmakadır.. Parasalcı görüşe göre, para ooriesi fiya isikrarını sağlama ve sürdürme hedefine ulaşmak için paranın büyüme hızını belirlemelidir. Ancak * hp:// Reserve Bank of New Zealand

40 30 para ooriesi bu amacına ulaşmak için maliye ooriesinden bağımsız olmalıdır. Bununla beraber maliye ooriesi kendi sorumluluklarını sağlarken, verilen her genel fiya düzeyi için büçesini dengede umalıdır. Paranın dolaşım hızı ve mikar eorisini oldukça önemseyen parasal görüşe göre, para arzındaki değişimler ekonominin dengesi üzerinde oldukça ekilidir. Ekonomide oluşan isikrarsızlığın amamının para arzındaki düzensiz arışlardan kaynaklandığını savunmakadır. Diğer arafan enflasyon ile mücadelede para poliikası ve para sokunun önemli olduğunu belirmişlerdir. Diğer arafan Fiya Düzeyinin Mali Kuramı (FDMK) savunucuları ise, para ve maliye poliikası arasındaki ayırımın, parasalcı yaklaşımın savunduğu gibi kesin olmadığını ve aralarındaki ekileşimin genel fiya düzeyi üzerinde önemli ekileri bulunduğunu ifade emekedir. Bu anlamda, parasal büyüme ve enflasyon arasındaki ilişki birçok ülkede gözlenemediği için, enflasyon konrolünün sadece merkez bankası arafından yapılmasına karşı çıkmışlardır. Bu durumda maliye poliikasının da önemi vurgulanarak, özellikle enflasyon hedeflemesinde birlike hareke edilmesi ve konrol edilmesi gerekiğini savunmuşlardır. Fiya isikrarının sağlanması ve korunmasında, uygun bir para poliikası ile uygun bir maliye poliikasının birlike ekin olabileceğini iddia emişlerdir. Bu kuramın savunucuları, maliye poliikasının bugünkü değer büçe kısıını sağlamak için gerekli disiplini sağlamadığında, Merkez Bankası nın fiya isikrarını sağlamak için ekin poliikalar yürüemeyeceğini ve genel fiya düzeyinin Hüküme in bugünkü değer büçe kısıı arafından belirleneceğini ileri sürmekedir. Maliye poliikası, iyi bir para sisemi ve isikrarlı fiyalara ihiyaç duyarken, fiya isikrarına yönelen bir para poliikası için düzenlenen bir maliye poliikası da önemli bir eken olarak değerlendirilir. Maliye poliikasının disipline edilmesi, bir ekonomide mali baskınlığın olmaması olarak anlaşılmakadır (Çolakoğlu, 003: 63 73).

41 31 Sargen ve Wallace (1981), genellikle Merkez Bankası veya Hazine arafından ödenmesi gereken kamu açıklarının olduğu bir ekonomide, maliye poliikasının para poliikasına karşı bir baskı uygulayacağını ifade emişlerdir. Bununla birlike, mali oorienin iseğine göre büçe akışı uyguladığı bir rejim siseminde, büçe açıklarına bağlı olarak para poliikası ooriesinin parasal abandaki büyüme oranını ve enflasyonu konrol yeeneğinin uzun dönemde şiddeli bir şekilde azalacağını belirmişlerdir. Bir ekonomide enflasyon ile mücadelede sıkı para poliikasının uygulanması geçici çözüm olmakla birlike, sonrasında daha yüksek bir enflasyonu beraberinde geireceğini vurgulamışlardır (Sargen ve Wallace, 1981: ). Para poliikasının enflasyonu sürekli olarak konrol eme yeeneğinin, mali ve para oorieleri arasındaki eşgüdüm yoluna bağlı olduğu söylenmekedir. Diğer arafan genel fiya düzeyindeki değişimlerin maliye poliikası uygulamalarından kaynaklandığı bu ür ekonomiler için ikisadi poliika rejimi Ricardocu olmayan çerçevede maliye poliikası baskın olarak anımlanırken, genel fiya düzeyinin geleneksel makro ikisa kuramına uygun olarak belirlendiği rejimler Ricardocu çerçevede para poliikası baskın olarak anımlamakadır. Bu durumda para poliikasının baskın olduğu rejimlerde parasal üsünlüğün kabul edildiği ve para poliikasının akif ve maliye poliikasının ise pasif olduğu söylenebilir (Saçkan, 006: 1 4). Son yıllarda para kuramı ve uygulamalarında görülen baskın rendin, enflasyonun konrolü ve parasal hedefleme yerine fiya isikrarının sağlanmasına yönelik olduğu görülmekedir. Bununla birlike maliye poliikası, döngüsel dalgalanmalara karşı reel ulusal çıkılarda isikrarı sağlamak için yeerli görülmemekedir (Tobin, 1998: 14 1). Diğer bir bakış açısıyla, maliye poliikalarının ekileri kısa dönemde beklenirken, düzenlemeleri poliik değerlendirmeler nedeniyle gecikmeli olabilmekedir. Bu durumda, para poliikası üzerinde de kısmi olarak bir baskı oluşuğu gözlenmekedir. Mali disiplinin sağlanmadığı durumlarda da para poliikasının ekisinin de zayıflayabileceği söylenmekedir. Dolayısıyla maliye

42 3 poliikasının saydamlığı ve siyasi sorumlulukla değerlendirilmesi gerekiği savunulmakadır. Buna bağlı olarak, maliye poliikasının siyasi davranışların ekilerinden arındırılarak, para poliikası ile uyumlu bir şekilde disiplinle yürüülmesi ikisa poliikası hedefleri açısından ekinliğini arıracakır (Pınar, 005: 146). Bu bağlamda, poliikalar arasında oluşan eşgüdüm Merkez Bankası nın bağımsızlığını kısmen de olsa sınırlamakadır. Yeni Keynesyen anlayış açısından değerlendirmeler yapıldığında, bu anlayış Keynesyen görüşün emel özelliklerini kabul emekle birlike, hem para hem de maliye poliikasının ekinliği üzerinde durmakadır. Ancak pasif parasal karışım poliikasını eleşiren Yeni Keynesyenler devlein para poliikasını ekonomiye akif karışımın bir aracı olarak kullanması gerekiğini savunmakadır. Ancak bu görüşe de para poliikasının önemi vurgulanırken, milli gelir üzerinde maliye poliikasının ekisinin daha doğrudan ve açık olduğunu ifade emişlerdir. Para ve maliye poliikaları karşılıklı ekileşim ve eşgüdüm çerçevesinde uygulanırken, poliika araçlarının seçimi de önemli bir rol oynamakadır. Poliikaların eşgümünde Tinbergen ve Theil in yaklaşımında gelişirdiği hedef ve araçların seçiminin oldukça fayda sağladığı görülmekedir. Çünkü eşgüdüme dayalı modellemede önemli olan durum, emel olarak araçların ekin bir şekilde seçimi sorunu olarak ifade edilebilir. Ayrıca ekin araçların seçimi ile birlike, birbirinden bağımsız araçların seçimi de oldukça önemlidir (Blinder, 198: 1 59). Türkiye de özellikle Keynesyen maliye poliikası araçlarının kullanımı ile birlike para ve kur poliikalarının da akif olarak kullanılması önerilmekedir. Bu bilgilere ek olarak günümüzde piyasa ekonomisine ilişkin uygulanan para ve maliye poliikalarının ekileşimine ve ekinliğine yönelik çeşili görüşler vardır. Bu görüşler,

43 33 - Piyasa ekonomisinin isikrarlı olduğu kabul edilmekle birlike, para ve maliye poliikalarının piyasaların performansını eşi ağırlıka ve birlike arıracağı yönünde ılımlı karma yaklaşım, - Piyasa ekonomisinin isikrarlı olduğu kabul edilmekle birlike, maliye poliikalarının ekisiz ve para poliikasının ise faydalı bir poliika aracı olmadığı görüşünü savunan paracı yaklaşım, - Piyasa ekonomisinin isikrarsız olduğu kabul edilmekle birlike, maliye poliikası da önemli görülmekle birlike, para poliikasının daha ekili olduğunu savunan Parasal Keynesci yaklaşım, - Piyasa ekonomisinin önemli krizlere açık olduğu ve para poliikasının belirsizlikler içermesi nedeniyle maliye poliikasının ercih edildiği Fiskalis yaklaşım olarak verilebilir. Diğer arafan, para ve maliye poliikalarının uygulanma sürecinde, uygulanan poliikaların rasyonelliği açısından merkez bankasının bağımsızlığı ön plana çıkmakadır. Bu çalışmada model oluşurulurken ve analizler değerlendirilirken Merkez Bankası nın bağımsızlığı ve kararlarını alırken kısmen siyasi oorieden ekilendiği modellere yansıılmışır. Bu kapsamda, merkez bankası bağımsızlığı hakkında kısaca bilgi verilmesi yerinde olacakır.

44 Merkez Bankasının Bağımsızlığı Dünyada başlayan küreselleşme süreci ile birlike merkez bankaları, para ve finansal sisemi düzenleme açısından ve poliikalarını uygularken oldukça karmaşık bir yapı içine girmişir. Dolayısıyla merkez bankalarının finansal sisemi sağlıklı bir şekilde yürüerek, ikisadi dengeleri sağlamaya yönelik çalışmaları zorlaşmışır. Bu süreç, hiçbir bileşimi ve piyasaların birbirine bağımlılığını arırarak riskin daha hızlı yayılmasına neden olmuşur. Dolayısıyla karşılıklı bağımlılığı arırmakla birlike, merkez bankalarının deneimini çıkmaza uğramışır. Ekonomilerde para programlaması yerine, enflasyon hedeflemesinin ön plana çıkması merkez mankalarının duruşunu değişirmişir. Merkez bankasının bağımsızlığı, para poliikasını uygularken herhangi bir siyasi baskı alında olmadan uygulamasıdır. Bu kapsamda birçok ülkede enflasyon hedeflemesine yönelik poliikalar uygulayan ve enflasyonun düşürülmesinden sorumlu olan, enflasyon hedeflemesi ile birlike kur ve faiz poliikaları uygulayama sorumluluğuna sahip olan merkez bankalarının bağımsızlığı önemsenmişir. Bu dönemde para poliikalarının küreselleşme süreci içerisinde değişimi, merkez bankasının poliika uygulayıcı olma konumunun değişmesine ve bağımsızlık anlayışının arışılmasına yol açmışır (Günal, 001: 51). Fischer (1996), mali disiplinin am anlamıyla sağlanamadığı gelişmeke olan ekonomilerde özellikle merkez bankasının bağımsız olma özelliğinin oldukça önemli olduğunu belirmekedir. Ayrıca gelişmeked olan ülkelerde merkez bankası kamu finansmanı veya özel seköre sağlanacak bazı çıkarlar nedeniyle gelen siyasi baskılara oldukça duyarlı olduğu ve daha az bağımsız hareke eiği gözlenmekedir. Geleneksel makroekonomi kuramı, enflasyon ile mücadelede bağımsız bir merkez bankasının yürüüğü para poliikasının fiya isikrarını sağlayacağını savunmakadır. Fiya isikrarını sağlamanın para poliikası

45 35 hedefi olarak belirlenildiği ekonomilerde, merkez bankasının bağımsızlığının oldukça önemli olduğu belirilmekedir. Merkez bankasının kararlarında siyasi ve mali baskıların olması, enflasyonis eğilimlere neden olacağı ileri sürülmekedir (Abuzer, 006: 143). Merkez bankasının üzerinde mali baskının olduğu bir ekonomide para poliikasının uzun dönemde işleyemediği belirilmekedir. Çünkü bu durumda merkez bankası mali koşulların baskısı alında olup, önünde sonunda bu baskıları zorunlu olarak kabul emek durumundadır. Dolayısıyla merkez bankasının yasal olarak bağımsızlığının oluşurulması ile birlike, olumsuz ekilere sebep olan siyasi baskılardan uzak olması sağlanmalıdır. Merkez bankasının bağımsızlığı, sahip olduğu çeşili varlıklar ve sorumluluklara göre anımlanmakadır. Bu bağlamda merkez bankasının bağımsızlığı; - Personel bağımsızlığı, - Finansal bağımsızlık, - Poliik bağımsızlık veya amaç ve araç bağımsızlığı olmak üzere üç emel sisemde uygulanmakadır. Merkez bankasının bağımsızlığını savunan bazı görüşler; siyasi baskıların enflasyonis eğilimlere yol açacağını, Hazine ye veya diğer kamu kurumlarına bankanın kredi açma zorunluluğu yaraabileceğini ve enflasyonu arırabileceğini ifade emişlerdir. Ayrıca poliikacıların para poliikası uygulamasında yeerli bilgiye sahip olamayabileceği vb. nedenlerle bağımsızlığın önemi vurgulanmışır. Bununla birlike, bağımsızlığın para ve maliye poliikalarının eşgüdümünü güçleşireceğini ve para poliikasını uygulama yekisini ek bir oorieye bağlamanın demokraik olmadığı belirilmekedir. Ayrıca merkez bankasının haalı uygulamalarının yapırımının olmadığını ve bağımsızlığını her zaman başarılı bir şekilde sürdüremeceğini belirerek bağımsız olmasına karşı çıkan görüşler de bulunmakadır.

46 36 Türkiye de Merkez Bankası nın bağımsızlığı 001 yılında açıklanmışır. Ancak Hüküme kararları ve ercihlerinin Merkez Bankası nın kararlarını doğrudan veya dolaylı olarak ekilediği ve bu anlamda hükümein siyasi ercihlerine dikka edildiği söylenebilir (Javed ve Şahinöz, 005: 1). Örneğin; enflasyon hedefinin belirlenmesi ve bu hedefe ulaşmak için uygun görülen para poliikasının düzenlenmesini hüküme ile birlike yapmakadır. Ayrıca Merkez Bankası nın ulusal paranın değerini korumak amacıyla gerekli önlemleri almak, hükümee mali ve ikisadi alanlarda fikir vermek gibi durumlarda hüküme ile işbirliği içinde olduğu görülmekedir (Pınar, 006: 141) Türkiye de 1980 den Günümüze Kadar Uygulanan Para ve Maliye Poliikaları Dünya ekonomisi 1970 lerin başında yaşadığı ekonomik bunalım sonucu yeni bir yapılanma dönemine girmişir. Türkiye ekonomisi de 1970 li yılların ikinci yarısında dış borç krizi, döviz çıkmazı ve yüksek mikarda ve hızla olan fiya arışları olarak görülen bir bunalım dönemi yaşamışır. Bu dönem kapsamında enflasyon oranının 1977 yılında %4,5 ve 1979 yılında ise %71,1 değerine kadar yükseldiği gözlenmişir. Türkiye açısından 1950 ve 1980 dönemi arası, hemen hemen her on yılda bir ikisadi kriz yaşanan bir dönem olmuşur (Günal, 001: 58). Türkiye, 193 yılında cumhuriyein kurulmasıyla birlike 1970 li yılların sonuna kadar özellikle hüküme müdahalelerine dayalı içe dönük bir sanayileşme yapısı olan ikisa poliikası izlemişir. Genişleyici para ve maliye poliikaları ile birlike uygulanan düşük faiz ve kur poliikaları ekonominin iç ve dış kesimlerinde oluşan dengesizlikleri oldukça arırmışır (Kesriyeli,1997: 4). Bu dönemde kapialis dünyanın merkezi olan ülkelerde yeni birikim ve

47 37 düzenleme anlayışının başlaması ile birlike, Türkiye ye yeni poliikalar dayaılması öngörülmüşür. Türkiye yenidünya düzeni olarak isimlendirilen bu yeni yapıya, 1980 yılından beri bir isikrar programı çerçevesinde uyguladığı ikisa poliikaları ile uyum sağlamaya çalışmakadır. Bu dönemde iç ve dış dinamiklerin ekisiyle Türkiye de radikal bir dönüşüm başlaılmışır. Bu ikisadi bunalımın oplumsal ve siyasal boyular kazanarak ağır sonuçlara neden olması 4 Ocak 1980 arihinden iibaren yeni ikisa poliikası kararları alınmasına neden olmuşur. 4 Ocak Kararları olarak anımlanan bu isikrar programı ile bazı önlemler uygulamaya konulmuşur. Bu isikrar programı, Türkiye nin ihal ikameci büyüme anlayışından ihracaa dönük büyüme anlayışına geçmesini belirleyen ve ekonomide yapısal değişimi sağlayan bir programdır. Đkisadi mila olarak anımlanan bu kararların alınmasının devamında 1 Eylül 1980 yılında yaşanan askeri müdahalenin de ekisiyle Türkiye dışa açılma dönemini hızla yaşamaya başlamışır (Oyan, 1998: 11). Bu kararlar ile birlike, kısa ve uzun dönem önlemler aracılığıyla ekonomide yapısal değişim sağlanması amaçlanmışır. Uzun dönemli değişim amaçlarına bakıldığında, kamu kesiminin ekonomideki öneminin azalılarak sınırlandırılması ve ekonomiye müdahalesinin azalılması, serbes piyasa siseminin işlevselliğinin gelişirilmesi amaçlandığı gözlenmişir. Kısa dönemde ise dış ödeme sorunlarını çözmek, yukarıda değinildiği üzere ihalaan çok ihracaa önem verip dış icaree serbesleşmeyi sağlamak, yabancı sermayeyi özendirmek ve enflasyonu konrol alına almak amaçlanmışır (Yay, 00: 3). Türkiye ekonomisinde döneminde uygulanan ikisa poliikalarının 4 Ocak isikrar kararları ile belirlenen ana çerçeve içinde sürdürüldüğü bilinmekedir. Bu kararlar çerçevesinde uygulanan program ile Türkiye ekonomisinin liberal bir yapıya dönüşürülerek dünya ekonomisi ile büünleşirilmesi amaçlanmışır. Türkiye, dünya ekonomisi içinde kendine

48 38 verilecek görevi yüklenmeye hazır olduğunu gösermişir (Özyıldırım, 1997: 3 40). Daha önce ifade edildiği üzere 1980 dönemi Türkiye ekonomisi için bir dönüşüm dönemidir. Bu dönemin en belirgin özelliği, ekonomiye ilişkin karar alma süreçlerinde sadece piyasanın kendi işleyişine göre oluşacak fiyaların bir yol göserici olmasıdır. Ayrıca özellikle 1980 sonrasında Türkiye ekonomisi genel olarak hızlı bir parasallaşma sürecine girmişir li yılların başlarında serbes piyasa ekonomisine geçilirken, çağdaş merkez bankacılığı yönünde önemli gelişmeler kaydedilmişir *. Bu bağlamda, Türkiye de 1986 yılından bu yana giderek aran mali açıkların, aran oranlarla özellikle iç borçlanma ile kapaılma yönünde bir poliika değişikliğine gidildiği görülmekedir (Uygur, 001: 11). Türkiye de 1980 yılı sonrası dönem iki al dönemde incelenebilir. Bu dönemler; dünya ile icari olarak büünleşmenin gerçekleşirildiği ve dış icarein serbesleşirildiği dönemi ve sermaye harekelerinin serbesleşirildiği 1989 yılından günümüze kadar olan dönemdir. Diğer arafan 1980 yılı sonrası dönemde dönemi, askeri yöneimin sürdüğü ve poliikaların sıkı bir şekilde uygulandığı dönem olurken, 1983 Aralık-1989 a kadar olan dönem ise demokrasi düzenine geçişle birlike ikisadi serbesleşme ve yeniden yapılanmanın olduğu dönem olarak gözlenmekedir. Diğer arafan, Türkiye nin 1990 lı yılları oldukça sıklaşan aralıklar ile kriz süreci içinde geçirdiği gözlenmişir. Bu bilgiler ışığında, Türkiye de uygulanan para ve maliye poliikaları, 1990 öncesi ve 1990 sonrası dönemler çerçevesinde ayrı ayrı verilmişir. * hp:// /yeni/evds/onumsa/ur/1996/kiap6.hml

49 Para Poliikaları: 1990 Öncesi Dönem 1980 yılında yürürlüğe konulan 4 Ocak 1980 isikrar kararları ile döviz kuru ve faiz poliikaları, dış icarein serbesleşirilmesi ve finansal serbesleşirilme amaçlanmışır. Türkiye, 1980 yılının başlangıcında geniş bir isikrar ve yapısal düzenleme programı başlamış, her şeye rağmen uzun süre yüksek ancak kısmen isikrarlı enflasyon oranına sahip sınırlı sayıdaki birkaç ülkeden biri olarak kalmayı başarmışır (Özaay, 000: 1 11). Diğer arafan 1981 yılından sonra dalgalı kur uygulaması sisemine geçilip, günlük olarak kur belirlenmeye başlanmış ve 1985 yılından sonra bankaların kendi kurlarını belirleme yönemine başlanmışır li yıllara ilişkin zaman diliminde gerçekçi döviz kuru ve faiz poliikaları uygulanmışır. Döviz poliikası, isenilen düzeyde ihracaın eşviki ve ihalaın azalılmasında önemli bir eki yaraığı görülmüşür. Ayrıca 1984 yılından sonra gümrük vergilerinde hissedilir bir azalma yaşanmışır. Finansal piyasalar ile ilgili yapılan değişimler sonucunda 1981 yılında Sermaye Piyasası Yasası çıkarılmış ve 198 yılında Sermaye Piyasası Kurulu kurulmuşur (Yay, 00: 4). Bununla birlike, 198 yılı oralarında banker krizi yaşanmış olup, ilk liberalizasyon uygulaması başarısızla sonuçlanmış ve Temmuz 1980 yılında serbes bırakılan vadeli mevdua faizleri ve kredi faizleri, ekrar merkez bankası arafından konrollü bir şekilde belirlenmeye başlamışır. Serbes faiz poliikasının, uygulanmaya başladığı ilk zamanlarda enflasyonu önlemede ekili olmasına karşın, yaşanan kriz nedeniyle faizlerin ekrar konrol alına alınması uygun görülmüşür. Türkiye de para poliikası uygulamalarının arihsel gelişim süreci incelendiğinde, özellikle bu kararların devamında 1986 yılının dönüm nokası olduğu görülmekedir. Daha önceki dönemlerde kamunun finansman gereği,

50 40 Merkez Bankası kaynaklarından karşılanırken, bu yılda kamu açıklarının finansmanı için doğrudan Merkez Bankası na başvurulmaması amaçlanmışır. Dolayısıyla bu amaçla çok sayıda kurumsal düzenleme yapılmışır yılında benimsenen yeni sisemde oplam para ve kredi arzının oplam rezervlerin konrolü aracılığı ile yönlendirilebileceği sıkı bir para poliikası uygulanmaya başlamışır yılında yapılan en önemli yenilik ilk kez Merkez Bankasında para hedefi oluşurma çalışmalarının başlamasıdır (Uygur, 001: 11). Bu yılda bazı parasal büyüklükler için hedefler düşünülmüşür. Ancak bu hedef değerler kamuoyuna ilan edilmeden merkez bankası içinde kalmışır yılından sonra ise Merkez Bankası arafından açık piyasa işlemleri uygulanmaya başlanmışır (Oyan, 1998: 34). Özele; dış icare rejiminin serbesleşirildiği ve imala sanayinin ihracaa yöneldiği dışa açılma dönemi olarak görülen dönemi, 1988 yılında ikisadi durgunluk ve reform yorgunluğu ile kesiniye uğramışır. Merkez Bankası ve Hazine, 1989 yılında kendi aralarında bir anlaşma yaparak, Hazine nin Merkez Bankası ndan alacağı kısa vadeli avansların sınırlandırılmasına karar vermişlerdir. Bu durum, para programlarında önemli bir ekiye sahip olmuşur. Ayrıca 1986 yılında kamunun ihaleli bono ve ahvil saışı yapması, Đsanbul Menkul Kıymeler Borsası (ĐMKB) nın açılması, Merkez Bankası bünyesinde bankalar arası para piyasasının kurulması şeklinde kurumsal düzenlemeler yapılmışır. Sonuç olarak 1989 yılına bakıldığında reel ücrelerde ani bir arış olduğu, kamu açıklarının karşılanmasında Merkez Bankası kaynakları yerine iç borçlanmanın ercih edildiği ve sermaye harekelerinin serbesleşiği görülmekedir. Türkiye de 1990 yılı öncesi dönemde uygulanan poliikaların 1980 li yılların ilk yarısında kısmen ekili olduğu gözlenmişir. Uygulanan poliikalar ile büyüme oranı yükselmişir ve enflasyon oranı ani bir azalış seyremişir. Kısa vadeli isikrar poliikalarından uzun dönemli yapısal değişim poliikalarına geçildiğinde genişleyici para ve kur poliikaları, enflasyon ve kamu maliyesine ilişkin sorunları çözmede yeersiz kalırken, büyüme ve dış

51 41 icare açısından başarılı olmuşur. Türkiye de dönemi icari serbesleşmenin ön koşullarının hazırlandığı dönemdir. Türkiye de 1980 li yıllardan 1990 lı yıllara geçilirken Sargen ve Wallace makalesinde bahsedilen hoş olmayan parasalcı arimeik yolunda bir ilerleme görülmekedir Para Poliikaları: 1990 Sonrası Dönem Türkiye de 1980 yılı sonrasında piyasalara çok fazla müdahale edilmemesi esasına dayanan liberal uygulama döneminin başladığı bilinmekedir. Diğer arafan 1989 yılı sonrasında ise, özellikle sermaye harekelerinin hızla liberalleşirildiği dikka çekmekedir yılından sonra, yapısal uyum poliikalarında yeni bir değişikliğe gidilerek dış finansal serbeslik kararı alınmışır ve böylece özellikle döneminin finansal serbesleşme açılımı sürecine geçilmişir yılında alınan bu karar ile sermaye harekelerinin serbes kalması ve yur içinde yerleşik kurum ve bireyler arasındaki ikisadi işlemlerin yabancı paralar cinsinden yapılabilmesi sağlanmışır. Bu nedenle Türkiye de çok fazla yabancı sermaye girişi olmuşur li yılların başlarında özellikle Lain Amerika ülkelerine yönelen yabancı sermaye, 1990 lı yılların başlarından iibaren yeniden Türkiye gibi gelişmeke olan ülkelere yönelme eğilimi gösermişir (Kepenek ve Yenürk, 003: 11) yılının Ağusos ayında uygulamaya alınan 3 Sayılı Kararname ile özel kesime dış borçlanma yolunun açılması ve sermaye harekelerindeki bu serbeslik ile yerleşiklere olan döviz borçları armışır. Bu karar ile ülkeye spekülaif sermaye giriş çıkışlarının deneimi bırakılmışır. Bu nedenle 1989 yılı ikisa poliikası açısından bir dönüşüm nokası olarak kabul edilmekedir yılından sonra uygulanan para programları döviz borçlarını azalmaya

52 4 yönelik olmuşur. Bununla birlike en belirgin poliika dönüşümü kur poliikalarında oraya çıkmışır. Merkez Bankası, 1990 yılında ilk defa açıkça bir para programı uygulamışır. Türkiye de 1990 yılında uygulanan para programına göre Merkez Bankası nın bilançosunun küçülülerek bilançonun içyapısının değişirilmesi amaçlanmışır. Türkiye de, 1991 yılında çıkan Körfez krizi ve erken seçim kararına ilişkin belirsizlikler nedeniyle para programı uygulaması açısından zor bir yıl olmuşur (Kesriyeli, 1997: 7). Bu dönemde merkez bankası para programı hazırlanmamışır. Ancak Türk Lirası ve döviz piyasalarındaki dengeyi korumayı ve rezerv paradaki büyümeyi konrol alına almayı amaçlamışır. 199 yılında ora vadeli hedefler için para programı önerilmiş ve kamu açıklarının konrol edilememesi ve Hazine nin yılın başlarında bile kısa vadeli avans limiinin sınırına gelmesi para programının uygulanmasını başarısız kıldığı söylenebilir. Diğer arafan 1993 yılında kamu açıklarının deneim alına alınmamasının parasal büyüklüklerin konrolünü zorlaşırması nedeniyle Merkez Bankası para programını açıklamamışır. Merkez bankası finansal piyasalarda isikrarın korunması ve kur ve faizlerin isikrarlı olmasını hedeflemişir yılının oralarından sonra belirileri görülen ve bu yılın üçüncü çeyreğinde Hazine nin yanlış borçlanma poliikasıyla belirginleşen ve 1994 yılı Ocak ayında yaşanan finansal kriz oraya çıkmışır. Đç ve dış borçlanmanın ıkandığı dönemde yaşanan ikisadi kriz nedeniyle olumsuz gelişmeler yaşanmışır. Bu dönemde para poliikalarının yanlış uygulandığı, paranın-faizin iyi idare edilemediği savı öne sürülmüşür. Ayrıca mali disiplinin sağlanamaması ve sermaye harekelerinin serbesleşirilmesi krizin anlaşılması açısından önemli ekenler olarak görülebilir. Ayrıca büyük mikardaki kamu açıklarını kapamak için dış ve iç borçlanmanın veya para basmanın ercih edilmesi Merkez Bankasının para poliikası uygulamasını

53 43 zorlaşırmışır. Dolayısıyla borçlanmanın faiz ve kur poliikaları üzerindeki oluşurduğu baskı enflasyona ilişkin beklenileri olumsuz yönde ekilemişir döneminde, finansal serbesleşme ile birlike, kambiyo konrolleri kaldırılarak sermaye harekeleri ümüyle deneim dışı bırakılmışır (Yeldan, 001: 84). Bu dönemde uygulanan birçok poliikada 4 Ocak Kararlarından sapma olduğu ve ekonomide bir isikrarsızlık olduğu görülmekedir. Özellikle 1991 Körfez Savaşı yılı olmak üzere büyüme oranlarında oldukça azalma olduğu gözlenmişir. Bu dönem, 1994 yılında yaşanan finansal piyasaların düzeninin bozulduğu döviz krizi ile sonuçlanmışır. Türkiye de dönemi oralama yıllık enflasyon oranı %65 civarında seyreiği görülmekedir yılının başlarında finansal krizin kendini gösermeye başlamasıyla birlike, enflasyonun üç haneli değerlere ulaşığı görülmekedir. Uluslar arası Para Fonu (IMF) ile yapılan sand-by anlaşması ve yuriçi borç piyasalarının yeniden düzenlenmesi, krizin ekisini azalmaya yardımcı olmuşur. Bununla birlike enflasyon oranıda azalışa geçmişir (Özaay, 000: 1 11). Diğer arafan, bu dönemde isikrar poliikalarının uygulanması ekrar eski dengeleri sağlamak için gerekli görülmüşür ve bu nedenle 7 Mar yerel seçimleri sonrası 5 Nisan 1994 arihinde Ekonomik Önlemler Uygulama Kararları olarak isimlendirilen ve kamuoyunda 5 Nisan Kararları olarak ifade edilen ikisadi kararlar açıklanmışır yılının ikinci yarısından sonra Hazine ve KĐT lerin Merkez Bankasına olan borçları silinmişir ve Hazine kullandığı krediler karşılığında Merkez Bankasına bono vermemeye başlamışır. 5 Nisan Kararları öncesinde Merkez Bankası kamu kredilerinin büyümesinin piyasalara olan ekisini azalmak için açık piyasa işlemleri ile borçlanmayı ercih emişir. Bu yönemle para arzını konrol alına almak hedeflenmişir. Ayrıca Merkez Bankası döviz kurunda olan arışları, döviz piyasalarına yapığı doğrudan saışlarla dengelemeye çalışmışır yılının Ekim ayı sonuna kadar 1994 yılında uygulanan poliikaların devam eirilmesi uygun görülmüşür ve Ekim

54 44 ayı sonrasında ise seçim kararı nedeniyle yaşanan belirsizliklerin giderilmesine yönelik bir poliika uygulamasına gidilmişir. Bu yılda uygulanan para poliikasının hedefi, mali piyasalarda isikrarı sürdürmek ve enflasyon oranını önemli ölçüde azalmakır. Bu dönemde sand-by anlaşması kapsamında belirlenen parasal büyüklük Ne Đç Varlıklar olarak alınmışır ve Rezerv Para ve Ne Dış Varlıklar izlenen büyüklükler olarak kabul edilmişir (Kesriyeli, 1997: 8). Türkiye döviz kuru hedeflemesini denemiş, ancak zamanın hükümei dış icare ve cari açıkların çok yükselmesi nedeniyle bu uygulamayı yarıda keserek IMF ile yapılan bir sand-by anlaşmasının amamlanmadan bimesine neden olmuşur. 5 Nisan Kararları olarak da bilinen isikrar pakei sonrasında ise, mali piyasaların isikrarının yeniden sağlanması ve azalan döviz rezervlerinin arırılması hedef olarak seçilmişir. Bu dönemde Merkez Bankası arafından 6 Eylül Kararları ismi ile bazı kararlar alınmışır. Bu kararlara göre, aşırı büyümenin ve yüksek enflasyonun azalılarak ekonominin rahalaılması, döviz kuru sepeinin IMF koşullarına uygun duruma geirilmesi ve açık pozisyonların azalılması amaçlanmışır. Ancak yapısal reform içermediği için kesin çözüm bulunamamışır (Günal, 001: 69). Diğer arafan Hazinenin merkez bankasından kullandığı kısa vadeli avansların önce kademeli olarak sınırlandırılması sonra da sıfırlanması şeklinde önemli bir poliika değişikliğine gidilmişir. Bununla birlike merkez bankasının bağımsızlığı önemle vurgulanmışır (Uygur, 001: 18). Bu kararlar ile bir defaya özgü vergiler, KĐT lerin saışı, kamu harcamalarında asarruf edilmesi, yaırımların azalılması, kamu çalışanlarının ücrelerinin sınırlandırılması yolu ile büçe açıklarını azalmak amaçlanmışır dönemi olarak bilinen ve vadeli sermaye kaynaklı büyümeyi sağlamaya yönelik poliikaların uygulandığı dönemde üçüncü bir açılım yaşanmışır. Bu dönemde, kısa vadede enflasyonun düşürülmesi, döviz kurlarında dengenin sağlanması, döviz kurlarının espiinin piyasa şarlarına bırakılması ve uzun vadede sürdürülebilir bir büyümenin

55 45 sağlanması amaçlanmışır. Mevdua Munzam karşılıkları ve disponibilie oranlarında yeni bir siseme geçilmişir dönemi kısa süreli hükümeler dönemi olarak bilinirken, siyasi oorie boşluğu olmasına rağmen Merkez Bankası rezerv para, döviz kurlarındaki harekeleri ve faizi konrol alına almışır yılında, finansal piyasaların isikrarı ve bu isikrarın korunmasına yönelik uygulamalara başlanmışır ve 1997 yıllarında mali isikrar korunmuşur. Bu dönemde seçim sonrası siyasi belirsizliklerin olması, Gümrük Birliği ne girilmesi ve enflasyonla mücadelede iyi bir siyasi oorienin oluşamamasına neden olmuşur. Bu duruma bağlı olarak piyasalardaki belirsizlikler armışır. Diğer arafan Merkez Bankası enflasyon hedefini resmen belirleyerek, enflasyon oranı ahmin değerini dikkae aldığını açıklamışır. Bu dönemde Merkez Bankası ve Hazine oorieleri birlike hareke eme eğilimi gösermişir. Ayrıca 1998 yılı para poliikası programı çerçevesinde Merkez Bankası, bu dönemde maliye poliikalarında değişikliğe gidilecek olması nedeniyle uyguladığı para poliikasını finansal programa göre belirlemişir. Bu yılda üçer aylık para programları uygulanması öngörülmüşür. Bu yıl kapsamında ödemeler dengesi ve büçe açıkları, Merkez Bankası nın 1998 yılı büyüklüklerini belirlemede rol oynayan emel değişkenlerdir. Döviz kuru poliikasını da enflasyon hedefi ile uyum içinde sürdürmeyi planlamışır yılının başlarında mali piyasalarda Doğu Asya ve Rusya krizinin olumsuz ekileri gözlemlenmişir. Bu krizlerin Türkiye ekonomisinde yaraığı olumsuz ekiler, ikisadi krizinin yaşanmasına neden olmuşur. Ekileri hafif derecede hissedilen finansal kriz ile bozulan piyasalardaki dengeler kısa bir süre içinde kısmen düzelmeye başlamışır. Örneğin; Mar ayında ülkeye ekrar yabancı sermaye girişi ile birlike Merkez Bankasının Açık Piyasa Đşlemlerine başvurusu azalmışır ve Ne Đç Varlıkları yıl oralarında hedef değer olan 1000 Trilyon yerine 899 Trilyon TL olarak elde edilmişir. Daha sonra Ağusos a yaşanan depremle birlike döviz alebi Ne Dış Varlıkları azalmış ve likidie sıkışıklığının Merkez Bankasının Açık

56 46 Piyasa Đşlemleri aracılığı ile karşılanması Ne Đç Varlıkları azalmışır yılının üçüncü çeyreğinde ise Ne Dış Varlıklar arma eğilimi gösermiş ve Ne Đç Varlıklar ise Merkez Bankası nın kamuya açığı kredilerin reel ve nominal olarak gerilemesine bağlı olarak hedef alınan seviyede gerçekleşmişir yılı kapsamında Merkez Bankası, para poliikası programını açıklamamışır. Ancak oorieler arafından yapılan konuşmalar ışığında finansal isikrarın korunmasına dikka edileceği anlaşılmışır. Diğer arafan kamu kesiminde Merkez Bankası kredisi sağlanmayacak olması, piyasalar için döviz alımları ve açık piyasa işlemleri aracılığı ile likidie sağlanması, bankanın güvenilirliği ve şeffaflığının korunmasına önem verilmişir dönemi IMF ile anlaşma, enflasyonu isenilen düzeye düşürme programının hazırlanması ve bankacılık krizinin yaşandığı dönem olarak bilinmekedir. Ayrıca sadece para poliikasının enflasyonun düşürülmesi konusunda ekili olmayacağı, bunun yanı sıra maliye poliikaları ve yapısallar ile deseklenen makro poliikaların ekili olacağı üzerinde durulmuşur yılının emel araçları ise açık piyasa işlemleri, kısa vadeli faiz oranı, mevdua munzam karşılıkları ve gecelik işlemler olmuşur (Karaaş, 000: 14) yılının Aralık ayında uygulamaya konulan Döviz Kuruna Dayalı Enflasyonu Düşürme Programı 000 yılında para poliikasının yapısını belirleyen en önemli unsur olarak kabul edilmekedir (TCMB 001 Kasım Raporu). Bu program çerçevesinde, sıkı maliye poliikası ile birlike faiz dışı fazlanın arırılması, enflasyonla uyumlu gelirler poliikasının belirlenmesi, özelleşirmenin hızlanması ve yapısal reformların gerçekleşirilmesi belirilmişir. 000 yılına kadar Türkiye de uygulanan en önemli poliika özellikle enflasyon ile mücadelede para poliikası olmuşur. Bu yılda faiz oranları azalmış ve enflasyon ile mücadelede başarılı olunduğu gözlenmiş, son 14

57 47 yılın en düşük seviyesine gerilemiş, ancak programda belirlenen enflasyon hedefine ulaşılamamışır. Bu yılda faiz oranlarında 000 yılında 17. sand by düzenlemesi eşliğindeki IMF desekli ikisa poliikası para ve maliye poliikalarının yarı heerodoks * (özellikle gelirler poliikası, uangaç gelir poliikası) poliikalar ile bir arada kullanıldığı döviz kuru çapasına dayalı bir program uygulanmışır. Bu program, hem ikisadi büyümeyi hem de enflasyon ile mücadele emeyi hedeflemişir. Ancak 000 yılı programı uygulama haaları nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanmışır. Kasım 000 ve Şuba 001 de yaşanan ve mali piyasalarda belirsizlik ve bankacılık kesiminde olumsuz gelişmelere yol açan krizler sonrasında faizler yükselmiş olup, bankacılık kesiminde olumsuz durumlar yaşanmışır. Bu nedenle, hazırlanan ikisadi programda Merkez Bankası nın mali piyasalarda isikrarı sağlamak yönünde çeşili değişikliklerin yapılması uygun görülmüşür. Makro ikisadi dengelerin yeniden sağlanması için bankacılık kesimine yönelik edbirlerin alınması, mali piyasalardaki belirsizliğin azalılması, özellikle faiz ve kurda isikrarın sağlanması, sürdürülebilir büyümenin sağlanması gibi önemli amaçlara ulaşmak hedeflenmişir dan sonra finansal krizlere daha açık durumla karşı karşıya olan Türkiye ekonomisinin, 001 yılında yaşadığı kriz 1994 yılında yaşanan krizde olduğu kadar ekileri yoğun olarak hissedilen ağır finansal bir kriz özelliği gösermişir ve döviz krizine girilmişir. Bu krizlerin başlıca nedeni ülkede bulunan sıcak paranın ani olarak ve büyük mikarlarda ülke dışına çıkmasıdır. Aynı zamanda Türkiye de büyüyen cari açıklar, bankacılık siseminde aran riskler, likidie sıkınısı nedeniyle ödemeler dengesinin bozulması ve siyasi alandaki belirsizlikler, piyasaları ers çeviren eğilimi güçlendiren unsurlar olarak düşünülmekedir. Bunun üzerine öncesinde uygulanan Döviz Kuruna Dayalı Enflasyonu Düşürme Programı uygulanmasına son verilmişir. * Heerodoks program, sağlanacak oplumsal uzlaşma ile ücre, faiz ve döviz kurunun kısmen veya amamen dondurulması ve gelirler poliikası uygulamalarını kapsayan programdır (Demircan, Ener ve Parasız, Đlker, 1998: 7) ve (Özaay, Radikal, Eylül 000).

58 48 IMF ve Dünya Bankası nın ek desekleri ile 001 yılında, 000 yılında uygulanan program yeniden düzenlenerek 15 Nisan 001 arihinde açıklanan Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı olarak ekrar uygulamaya konulmuşur. Bu program ile birlike para programı ve döviz kuru poliikası da belirlenmişir. Bu dönemde uygulanan yapısal reformlar ve uygulanan sıkı para ve maliye poliikalarıyla deseklenen bir program kapsamında enflasyona karşı daha ekin bir mücadeleye girişilmişir. Bu dönemde, para ve kur poliikasının enflasyonla mücadeleyi desekleyecek ve ekonomik birimlere uzun vadeli bir bakış açısı kazandıracak çerçevede uygulanmasına devam edilmesi öngörülmüşür (DPT, Yıllık Rapor, 001). IMF ile 18. sand by düzenlemesi yapılarak yeniden 3 yıllık bir uygulamaya geçilmişir. Bu reform sürecinde bankacılık kesiminde yapılan değişiklikler ve reel sekörün finansman kısıı belirleyici rol oynaması açısından dikka çekmişir. 00 yılında uygulanan para poliikası hedeflenen enflasyonla uyumlu ve önceden belirlenerek açıklanan döviz kuruna bağlanarak, Merkez Bankasının kısa vadeli faiz oranları üzerindeki ekisi sınırlandırılmışır. 003 yılında da Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı uygulanmışır. Türkiye de Ocak 003 arihinde hüküme arafından hazırlanan Acil Eylem Planı na göre, kurumsal yapılanmaya ilişkin uygulamalar ve kamu yöneimi alanında önemli reformlar yapılmışır. Türkiye de para ve maliye poliikalarının uygulaması özellikle Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı ile birlike 001 yılı sonrası değişiklik gösermişir. Bu programa göre, mali oorie faiz dışı büçe fazlası hedefine yönelik olarak mali disiplini sağlamaya çalışırken, para ooriesi olarak kabul edilen Merkez Bankası nın fiya isikrarını sağlamak konusunda yürürlüğe konulan kanun ile amacına yönelik araçlarını seçme konusunda bağımsızlığı

59 49 anınmışır. Daha sonra ise, özellikle fiya isikrarı için para poliikası ile birlike maliye poliikasının da gerekli olduğu gözlenmişir ve para ve maliye poliikalarının birlike uyum içinde olduğu görülmekedir. Türkiye de uygulanan para ve maliye poliikaları dönemlere göre incelendiğinde genellikle para poliikalarının maliye poliikalarına göre daha baskın veya daha ekin olduğu söylenebilir. 004 yılına bakıldığında kısa sürede enflasyonu isenen düzeye indirmek, fiya isikrarını sağlamak ve korumak ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak amacıyla para poliikası uygulaması gerçekleşirilmişir. Merkez Bankası 004 yılı sonunda %1 oranında bir enflasyon hedefi belirlerken, bu hedefe ulaşmak için faiz oranlarını ekin bir şekilde kullanmaya, doğrudan enflasyon hedeflemesine geçilinceye kadar para abanını para poliikasının nominal çıpası olarak kullanmaya devam emişir. Bu bağlamda kronikleşen enflasyon sürecinin kırılması ve fiya isikrarının sağlanma eğilimi gösermişir. Buna bağlı olarak ilk çeyreğinde yerli para cinsinden yaırım alebinde bir iyileşme görülmekedir. Daha sonra ise Türk Lirası değer kaybemekle birlike, özellikle opan eşyada enflasyona olumsuz ekileri olmuşur. Ancak yılın ilk çeyreğinde maliye koşullarında iyileşme olurken, sonrasında kısmen ersine olduğu söylenebilir. Diğer arafan ilgili yıl kapsamında dalgalı kur rejimi uygulaması devam emiş ve Merkez Bankası aşırı dalgalanmalar olduğunda müdahale emişir. Merkez Bankası fiya isikrarını sağlamak amacıyla kısa vadeli faiz oranlarını yılın ilk çeyreğinde indirmeye devam emekle birlike, poliika aracı olarak kullanmışır. Merkez Bankası gecelik borçlanma faizi 5 Nisan 003 e %44 iken, 17 Mar 004 arihinde % düzeyine gerilemişir (TCMB, Yıllık Rapor, 004). Bankacılık sisemini dünya ölçeğinde kuvvelendirmek amacıyla bankacılık sekörünün yeniden yapılandırılması sürecine devam edilmişir. 004 yılı incelendiğinde büyüme eğiliminin sürdüğü, enflasyonun azalışa olduğu ve verimliliğin arığı gözlenmekedir.

60 ve 006 yılları için uygulanan para poliikası fiya isikrarını sağlamak hedefine yönelik olarak açıklanırken, 004 yılında örük olarak uygulanan enflasyon hedeflemesinin yerine 006 yılında açık enflasyon hedeflemesine geçilmişir. Bu bağlamda Para Poliikası Kurulunda faiz ile ilgili kararların oylama ile alınmasına ve kamuoyuna açıklanmasına karar verilmişir. Bununla birlike para poliikası raporu yerine enflasyon raporunun açıklanması isenmişir. Bu dönemde Merkez Bankası kısa vadeli faiz oranlarını emel para poliikası aracı olarak akif bir şekilde kullanmışır. Bu dönemde de dalgalı döviz kuru rejiminin uygulanmasına devam edildiği görülmekedir (DPT, Yıllık Rapor, ). 005 yılında, yılın ilk üç çeyreğinde Tükeici fiya Endeksinin (TÜFE) %3,93 oranında arığı gözlenirken, yılık enflasyon Nisan Haziran döneminde armış, Temmuz ayında azalmış ve yeniden yıl sonu hedefinin alında seyremişir. Bu dönemde büyümenin devam eiği, reel ücrelerdeki arışlara paralel olarak verimlilike arış olduğu, Merkez Bankasının enflasyon hedeflemesine göre kısa vadeli faiz oranlarını araç olarak kullandığı ve bir kur hedefi benimsemediği görülmekedir. 007 dönemi uygulamaları incelendiğinde 006 yılı programıyla hemen hemen aynı olduğu gözlenmekedir. Bu dönemde de açık enflasyon hedeflemesinin sürdürüldüğü ve bir önceki dönemde olduğu gibi döviz piyasası araz ve alep dinamiklerinin dikkae alındığı dalgalı döviz kuru rejimine devam edildiği görülmekedir (DPT, Yıllık Rapor, 007). Ancak Türkiye de 1990 yılı sonrası para poliikalarının uygulama ekileri açısından bazı açmazlar vardır. Bu açmazları kısaca sıralamak gerekirse (Karaaş, 000: ); - Türkiye de kamu açıklarının mali siseme göre daha büyük olması ve neicesinde iç borç sokunu kısır bir döngü içine sokarak borçlanmanın sürmesidir. Sonuça Merkez Bankası para poliikalarını belirlerken ve

61 51 uygularken kamunun finansman açığı olması nedeniyle bir baskı ile karşılaşmakadır. - Ülkemizde enflasyonun sürekli ve yüksek olması, - Sermaye harekelerinin amamen serbes olması para programlarını uygularken göz önünde bulundurması, - Para poliikası uygulamalarında Merkez Bankası serbesçe kullanacağı araçlar seçmesi, - Mali piyasaların uluslar arası olması ve aran globalleşmeye bağlı olarak, Merkez Bankası al yapısını mali piyasaların bu gelişmelerinden geride kalmayacak şekilde yenilemesi, - Avrupa Birliği (AB) ne üye olmak iseyen Türkiye de Merkez Bankası nın AB üyesi ülkelerde olduğu üzere kamu sekörünün finansmanı için daha az sorumluluk alması gerekiği şeklinde sıralanabilir. Türkiye de isikrarın sağlanmasına yönelik sıkı para poliikaları uygulanması ile birlike, kamu harcamalarının azalılması, dolaylı vergilerin arırılması, vergi yöneiminin iyileşirilmesi, KĐT lere yönelik olan sübvansiyonların azalılması şeklinde sıkı maliye poliikaları da uygulanmakadır. Türkiye de uygulanan maliye poliikalarının para poliikalarını desekleyici bir rol üslendiği söylenebilir. Đsikrarı sağlamak amacıyla uygulanan maliye poliikası, büçe dengesinin kurulması ve kamu kesiminin daralılmasına yönelik edbirlerin alınması şeklinde değerlendirilebilir.

62 5 Türkiye de 1980 öncesi dönemde ekonomide yaşanan çeşili ikisadi sorunlar ve bu sorunların çözülmesi için uygulanan isikrar programlarının işlemeyişi nedeniyle 4 Ocak 1980 de hazırlanan isikrar programı uygulamaya geçirilmişir. Bu program çerçevesinde alınan kararlar incelendiğinde, - Fiya isikrarının sağlanması ve kamu kesiminden kaynaklanan enflasyonis ekilerin azalılması, - Ekonomide üreimin canlandırılması, - Kamu kesimi açıkları ve KĐT zararlarının azalılması ve Merkez Bankası kaynaklarına daha az başvurulması, - Đhalaın azalılması ve ihraca eşvik edilerek arırılması ve ödemeler dengesi açıklarının azalılması, - Faizler arırılarak asarrufların özendirilmesinin amaçlandığı gözlenmekedir. Bu kapsamda maliye poliikaları da önemli bir yere sahipir yılı sonrası ekonominin liberalleşirilmesi ve küreselleşirilmesi ile birlike uygulanan poliikalar ikisadi yapının işleyişini değişime uğramışır. Bu değişimin gelişimi ve içerikleri bir sonraki al bölümlerde verilecekir Maliye Poliikaları: 1990 Yılı Öncesi Dönem Türkiye ekonomisi 1980 li yılların başlarında ödemeler dengesine yönelik bir kriz ile karşı karşıya kalmışır. Bu krizin aşılabilmesi için dünya

63 53 ekonomilerinde oluşan gelişmeler de göz önüne alınarak yeniden yapılanma süreci başlaılmışır. 4 Ocak 1980 arihinde alınan isikrar karaları ile birlike ekonominin yönünü ekileyecek ikisa poliikası, ekonominin duruşunu ve işleyişini değişirmişir. Bu kararlar, isikrarı sağlamak ile birlike yeni bir ikisadi gelişim anlayışını da öngörmüşür ve bu dönemde ciddi anlamda bir yapısal dönüşüm yaşanmışır (Ulusoy, 006: 341). 4 Ocak 1980 sonrası dönemde uygulanan ikisa poliikaları incelendiğinde devlein ekonomi üzerindeki ekisinin azalıldığı, piyasa ekonomisine dayalı bir uygulamaya geçildiği gözlenmekedir. Ancak bu program çerçevesinde belirilen kararların uygulanmasına yönelik hazırlanan para poliikaları ile birlike maliye poliikaları da önemli bir yer umakadır. Bu dönemde gelir yöneimi poliikalarıyla iç alebi baskı alına alarak azalmak, vergisel ve vergi dışı eşvik araçlarıyla desekleyerek iç piyasaya dönük çalışanları dış alebe yönlendirmek fikrinin ön plana çıkığı görülmekedir sonrası döneme bakıldığında vergi siseminde çeşili düzenlemeler yapılarak değişikliğe gidildiği görülmekedir. Bu çerçevede vergi siseminin basileşirilmesi, değişen ve gelişen ikisadi koşullara göre esnek olması hedeflenmişir. Bu dönemde dolaylı vergiler ön plana çıkarılmışır. Dış icare değişimine göre uygulanan mikar kısılamaları yerine ihala vergisi ve fon kesinileri geirilerek kamuya ek kaynak oluşurma anlayışı kabul edilmişir. Vergi uygulamalarında köklü değişiklikler yapılmışır. Bu kapsamda 1981 yılında Peşin Vergi Sisemi uygulaması başlaılmışır. Bu dönemde kurumlar vergisi ayrışırılarak Kamu Đkisadi Teşebbüsleri (KĐT) leri kapsayacak şekilde değişirilmişir yılının Ocak ayında Kama Değer Vergisi (KDV) uygulaması başlaılmış ve ekonomiye önemli bir kakı sağladığı görülmüşür. Dolayısıyla dolaylı vergilerin oplam vergi içeriği ve oranları ekonomide oluşan gelişmeye ilişkin olarak sürekli ayarlanmışır. Bu dönemde ihracaın sağlanmasıyla birlike kalkınmaya önem verilmişir.

64 54 Bu dönemde maliye poliikasının en önemli araçlarından biri olan kamu harcamalarının azalılmasına yönelik edbirler önerilmişir. Karar kapsamına göre büçe açıklarının en aza indirilmesi veya büçenin denkleşirilmesi hedeflenmişir. Borçlanmaya yönelik alınan edbirler çerçevesinde, büçe açıklarının kapaılması, KĐT lerin Hazineye yük olmakan çıkarılması ile büçelerin enflasyon üzerinde yaraığı eki önlenmeye çalışılmışır li yılların oralarından sonra kamu giderlerinin arığı gözlenmişir. Bunun nedenleri bu dönemde kamunun cari giderlerinin özellikle personel giderlerinin hızla arması ve kamunun sermaye ransferleri giderlerindeki hızlı arışlar şeklinde özelenebilir. Bununla birlike merkezi yöneim birimleri ve yerel yöneimlerin yeniden düzenlenmesi, büçe dışı fonların sayılarının ve parasal imkânlarının arırılması, KĐT lerin özelleşirme sürecine girmeleri hedeflenmişir. Bu kurumsal değişimlerin devamında ihraca emeline dayalı büyüme poliikasının gereği olarak kamu gelir ve giderlerinin yapısal olarak değişirilmesi sağlanmışır arası dönem incelendiğinde ikisadi isikrarı sağlamaya yönelik uygulanan edbirlerin ilk yıllarda başarılı ekilerinin olduğu görülmekedir (Ulusoy, 006: 345). Ancak enflasyon ve işsizliğin azalılması, büyüme hızının arırılması ve gelir dağılımında daha adil bir yapının sağlanmasına yönelik hedeflerden çeşili sapmalar olduğu gözlenmişir. Diğer arafan 1980 li yılların ikinci yarısında ve 1990 lı yıllarda ararak devam eden kamu açıklarının azalılmasına yönelik edbirlerin alınmasında başarı görülememişir. Özele, 1980 sonrasında uygulanan maliye poliikalarının üç emel nokada değişim göserdiği ifade edilmekedir. Bunlar; - Devlein küçülülmesine yönelik kamu müdahalelerinin sınırlandırılması,

65 55 - Dışa açık bir ikisadi ve mali yapının deseklenmesi, - Gelir bölüşümünün ekonomide içsel olarak belirlenen dinamikler arafından belirlenmesi uygulama durumundan, devlein gelir ve gider poliikaları ile yönlendirdiği bölüşüm dinamiklerine geçilmesidir öncesi dönemde maliye poliikalarının sıkı para poliikalarına göre daha çekinik kaldığı ve ekinleşirilemediği söylenebilir. Ancak maliye poliikaları ile akif veya pasif olarak dışa açılma yönlü uygulamalara desek verilmesi isenmişir. Bu kapsamda, özellikle dışa açılmayı çok sayıdaki vergi bağışıklığı ile eşvik emeye yönelik vergi poliikaları uygulaması, yüksek gelir gruplarının vergi yüklerinin hafifleilmesi öngörülmüşür. Bununla birlike vergi yükündeki azalmaya bağlı olarak kamu maliyesi dengeleri bozularak iç borçlanmanın arığı, yerel yöneimlerin büçe açıklarının büyüdüğü gözlenmişir Maliye Poliikaları: 1990 Sonrası Dönem Kamu kesiminin küçülülmesine yönelik uygulanan poliikalar sonucunda Türkiye de 1990 lı yılların başlarında sayısal olarak kamu gelir ve küçülülmesi öngörüsünün uygulamada çok başarılı olduğu gözlenmemekedir. Ayrıca yapılan kurumsal düzenlemeler ve KĐT lerin özelleşirilmesi girişimlerine karşılık, kamu gelir ve kamu gider dengesinin sağlanamadığı ve kamu gelir ve kamu gider arasındaki farkın oldukça arığı söylenebilir döneminde reel ücre arışları ve yüksek değerli Türk Lirası ikilisinin uygulamasına geçilmişir yılı sonrasında ise düşük ücre yüksek değerli Türk Lirası şeklinde sürdürülmüşür lı yılların ilk yarısında borç sokunda önemli bir arış gözlenirken, bu arışın faiz dışı kamu açıklarından kaynaklandığı düşünülmüşür yılı sonrasında kamu açıkları ile birlike kamu kesiminin ne dış borç ödemesi

66 56 durumuna bağlı olarak mali piyasalarda baskı oluşmuşur. Bu nedenle yüksek enflasyon oramında faiz oranlarının yüksek seviyede olduğu görülmekedir döneminde Türkiye de reel faizlerin yüksek olması kamunun borçlanma gereksinimini arırarak faiz borç kısır döngüsü yaşanmış ve dış icare açığının Gayri Safi Milli Hâsılaya (GSMH) olan oranı oldukça yüksek seviyede seyremişir (Ulusoy, 006: 350). Türkiye 1998 yılına, Uzak Doğu Asya krizinin olumsuz ekileri devam ederken, Rusya ve küresel krizin yaygınlaşma eğilimi göserdiği bir oramda girmişir. Rusya krizi nedeniyle faiz oranları armış, erken seçim kararı ile birlike belirsizlik oramı oluşmuşur. Bu belirsizlik, 1998 yılının sonlarında aran yuriçi alep ve üreimde azalışın 1999 yılının başlarında devam emesine yol açmışır. Rusya krizi sonrasında yabancı yaırım Türkiye den çıkmış, uluslar arası rezervlerimiz önemli mikarda azalmış ve dış finansman kaynakları daralmışır. Bu iki krizin ekileri Türkiye ye büünüyle yansımakla birlike, dönemin Hüküme i vergi yasalarında değişiklik yaparak Mali Mila uygulamışır. Dolayısıyla milyarlarca doların yurdışına çıkığı iddia edilmişir. Faka TCMB verileri incelendiğinde (TCMB, Yıllık Rapor, 1998), yur dışına çıkan para mikarının 7,5 Milyar USD olduğu görülmekedir. Bununla birlike, Mali Mila uygulaması ile bankacılık sisemine sınırlı mikarda da olsa kaynak girişi sağlanarak, krizin olumsuz ekileri kısmen giderilebilmişir. Bu süreçe, 1999 yılının ikinci çeyreğinde ekonomide bir düzelme olduğu, özel ükeimde oluşan daralmanın durduğu ve sanayi üreiminin sınırlı mikarda arığı gözlenmişir (DPT, Yıllık Rapor, 000). Diğer arafan bu dönemde kamu bankalarının mali yapılarının bozulması mali sisemde isikrarsızlık yaraılmasına neden olmuşur. Dolayısıyla bu dönemde kamu bankaları bankacılık sorumluluklarını yerine geiremez duruma gelmişir. Bu nedenle isikrarsızlığın düzelilmesi gereksinimi duyularak 9 Aralık 1999 arihinde isikrar edbirlerinin alınmasını

67 57 gerekirmişir. Bu edbirler, ödemeler dengesinin sağlanması ve enflasyonun düşürülmesi hedefiyle döviz kurunun nominal çapa uygulanmasına yönelik bir çerçevede anımlanmışır. Bu program çerçevesinde enflasyonu doğrudan hedefleyen ve döviz kurunu bir çapa olarak seçen bir yönem gelişirilmişir. Bu program, sıkı maliye poliikası kapsamında faiz dışı fazlanın arırılması, yapısal değişimlerin gerçekleşirilmesi ve özelleşirmeye yönelik adımların hızlandırılması amaçlanmışır. Ayrıca isenen enflasyon hedefi ile uyum içinde olan gelirler poliikasının belirlenmesi ve enflasyonun azalılmasına yönelik döviz kuru ve para poliikası belirlenmesi öngörülmüşür. Ayrıca büçe fazlası oluşurmak amacıyla, kamu harcamaları arasında 000 yılında yaırım, personel ve diğer harcamalarda asarruf edilmesi isenmişir. 000 yılı programı ise, maliye poliikasının faiz dışı büçe dengesinde önemli bir iyileşme sağlanması öngörülerek oluşurulmuşur. Gelirler ve maliye poliikası açısından belirlenen hedefler sağlanarak, kamu açıklarının azalılması ve kamu finansman dengesinde iyileşme sağlanması ve yapısal reformlar alanında önemli gelişmeler elde edilmişir. Kamu gelirleri açısından ise, gayrimenkul sermaye iraları ve serbes meslek kazançlarına uygulanan sopaj gelir vergisi oranlarının arırılması uygun görülmüşür. Diğer arafan repo ve faiz gelirlerine yönelik uygulanan sopaj oranının arırılması ve ücre ve maaş gelirlerine uygulanan vergi oranlarının arırılması öngörülmüşür. Hüküme, alınan isikrar edbirlerini deseklemek amacıyla özel sekörün fiya ve ücre arışları arasında uyum sağlamak için yol göserici gelirler poliikası uygulamışır. Bu dönemde mali sisemin yeniden düzenlenmesi için bağımsız olarak görev yapması planlanan Bankacılık Deneleme ve Düzenleme Kurumu nun kuruluşu ile ilgili girişimler başlaılmışır. 001 yılında yapılan program çerçevesinde gelirler poliikasının, üreim ile isihdamı arırma ve fiya isikrarını sağlama hedefleriyle uarlı bir biçimde

68 58 ve verimlilikle ilişkili olarak kararlı bir şekilde yürüülmesine önem verilmişir. Makro ikisadi isikrarı sürekli kılacak ve ekonominin ekin, esnek ve verimli bir yapıya kavuşmasını sağlayacak olan arımsal desekleme, sosyal güvenlik, özelleşirme, kamu mali yöneimi ve şeffaflık, vergi poliikası ve mali sisemin şeffaflık ve ekinliğinin arırılması konularındaki yapısal düzenlemelere hız kazandırılması isenmişir. Maliye poliikası yılında kamu kesimi borç sokunun hızlı arış eğilimini durdurmak ve kamu harcamalarını konrol alına almak amacıyla sıkı bir şekilde uygulanmış ve kamu kesiminde ücre poliikası ve gelirler poliikasının da hedeflenen enflasyon ile uyumlu olmasına dikka edilmişir. Bu dönemde parasal ve mali disiplinin sağlanması ile birlike, makro ikisadi isikrarı kalıcı kılmak ve oluşabilecek şoklara karşı ekonomiyi güçlü kılmak, verimliliği ve rekabei arırmak amaçlanmışır. 004 yılında uygulanan maliye poliikası, kamu gelirlerinin arırılması ve harcamalarda yüksek oranda asarrufa gidilmesi ile faiz dışı fazla oluşurmaya yönelik olarak uygulanmışır. 004 ve 005 yılında özellikle büyümeyi sürdürmek, azalma eğilimi göseren enflasyonu isenilen doğruluda daha fazla azalmak, kamu borçlarının sürdürülebilirliğini korumak ve borç sokunu azalmak hedeflenmişir. Daha önceki dönemlerde olduğu gibi enflasyonla uyumlu gelirler poliikasının uygulanması isenmişir. Bu poliikaların uygulanabilmesi için ekonomide güven ve isikrar sağlanmaya çalışılmışır. 004 yılı maliye poliikasının harcamaları azalıcı ve gelirleri arırıcı edbirler ile isenen faiz dışı fazla hedefine ulaşmak ve kamu borç sokunu azalmak hedefi olduğu söylenebilir. Büçe hedeflerine yönelik ağırlıklı olarak kamu harcamalarına ilişkin alınan edbirler sonucunda hem mali disipline ve hem de enflasyona ilişkin endişelerin azalması sağlanmışır. 004 yılında sıkı olarak uygulanan maliye poliikaları çerçevesinde yüksek seviyede faiz dışı fazla verilmesi hedeflenmiş ve olumlu bir performans elde edilmişir. Dolayısıyla mali disiplini sağlamak ve mali piyasalara güven yönünde önemli bir aşama sağlanmışır. Türkiye ekonomisinin 00 yılının başlangıcından

69 59 sonra sürekli bir büyüme eğilimi göserdiği gözden kaçmamakadır. Bu bağlamda 00 ve 004 dönemine bakıldığında GSMH reel olarak %7,9 değerinde arış göserdiği görülmekedir (DPT, Yıllık Rapor, 1998 ). Maliye poliikasının en önemli araçlarından biri olan vergi poliikalarına bakıldığında, 004 yılında iyi bir işleyişe sahip ve daha adil olan ekin bir vergi yapısının oluşurulması ve kamu finansmanı için kaynak yaraılması amaçlanmışır. Bu süreçe 005 yılında ikisadi programı ve kamu kesimi dengelerini dikkae alarak reel sekörü desekleyen, büyüme ve isihdama kakıda bulunan bir vergi poliikası uygun görülmüşür. 005 yılında borç sokunun GSMH ye oranında önemli mikarda bir azalma görülmüşür. 004 yılı, mali ve parasal disiplinin sağlanması ile birlike, bankacılık, vergi ve sosyal güvenlik reformu, yapısal reformların hızlandırılması açısından büyük önem aşımakadır. Ayrıca kamuda çalışan memur ve işçi ücrelerinde enflasyon ile uyumlu olarak arış sağlanmışır. Bu dönemde üreimde verimlilik arışı gözlenmişir. 005 yılı son döneminde özellikle mali disiplinin korunmasına yönelik önemli yapısal reformlar yapılmışır. Bu yapısal reformlar 006 yılından iibaren saydamlığı arırmaya yönelik çok yıllı merkezi yöneim büçe siseminin uygulamaya konulması, para poliikasının ora vadeli bir yönden oluşurulmasına kakı sağlayacağı düşünülmüşür. 006 döneminde vergi mevzuaının sadeleşirilmesi çalışmaları sürdürülmüşür. 006 yılında kayı dışı ile mücadelede daha ekin olmak amaçlanmışır. Daha önce ifade edildiği üzere 000 li yıllardan sonra uygulanan poliikalar büyümenin sürdürülmesi, enflasyonun sürekli azalma eğiliminin korunması, kamu harcamalarının azalılarak kamu finansmanının sağlıklı kaynaklardan elde edilmesi, mali disipline önem verilmesi şeklinde bir çerçevede özelenebilir. Buradan harekele 007 yılı incelendiğinde yılın ilk yarısında enflasyon azalma eğilimi gözlenirken, Gayri Safi Yur Đçi Hâsıla arış hızı %5,3 olarak gerçekleşmişir (DPT, Yıllık Rapor, 008). Diğer arafan büyüme ve isihdamın sağlandığı görülmüşür. Ayrıca imala sanayi

70 60 kapasie kullanım oranının arığı ve bununla birlike yur içi alep de %5,1 oranında arığı görülmekedir.

71 ĐKĐNCĐ BÖLÜM DĐNAMĐK OYUN KURAMI Karar verme sürecinde kullanılan birçok yönemde belirli kısılayıcı koşullar alında ek bir karar verici, önceden belirlediği amacını sağlamak ve arzu eiği hedefe ulaşmak isemekedir. Ancak gerçek yaşamda karşılaşılan birçok durumda, ek bir karar verici yerine birden çok karar vericinin çekişmeli, rekabee dayalı, ekileşimli veya işbirlikçi olarak seçim yapması söz konusu olabilir. Dolayısıyla karar vericiler, kendilerine ilişkin kararlarını alırken rakibinin kararlarını da dikkae alarak kendi kazançlarını en iyilemeye yönelik davranış göserirler. Akıl sahibi ve rasyonel olduğu varsayılan birden çok karar vericinin karar siseminde olduğu bu yapıdaki problemlerin anımlanması ve çözümlenmesi oyun kuramı ile gerçekleşirilmekedir. Temel özelliğine bağlı olarak oyun kuramı, rekabe ve çekişme odaklı problemlerde arafların en iyi karar verebilmesi için gelişirilen maemaiksel bir yaklaşımdır (Creedy, 1990: 8). Oyun kuramı, oyuncuların poansiyel olarak diğer oyuncuların seçimlerini ve refahlarını ekileyen seçimler yapıkları ve aralarındaki çekişme veya işbirliğinin anımlandığı maemaiksel modeller ve biçimsel bir karar vermedir (Myerson, 1999: ). Bir başka ifadeyle oyun kuramı çerçevesinde anımlanan bir oyun, sraejik kararların biçimsel yapıda anımlanmasıdır. Von Neumann ve Morgensern (1944), karar alırken öncelikle ikisadi birimlerin ekonomide karşılaşılan durumların ekileşimli yapısının göz önüne alınması gerekiğini görmüşlerdir. Bir ikisadi sorunun oyun olarak modellenmesi, oyun kuramı çözümlerininin bulunması ve bu çözümlerin ikisadi yorumlarının

72 6 yapılmasını sağlamışlardır *. Bu anlamda oyun kuramının uygulamalardaki yeri oldukça önemlidir. Oyun kuramı ile ilgili modeller, uygulama özelliklerine göre çeşili yönlerden sınıflara ayrılmakadır. Örneğin; oyunların anımlanmasında bir an veya bir zaman aralığı sözkonusu olabilir. Bir oyun, bir an veya noka zamanı dikkae alınarak uygulandığında Saik Oyun, bir zaman aralığı dikkae alınarak uygulandığında ise Dinamik Oyun olarak anımlanmakadır. Saik bir oyunda oyuncular sraejileri aynı anda seçiğinden saik bir durum analiz edilmekedir. Ancak oyun kuramı çerçevesinde oyuncuların zaman içindeki ekrarlı davranışlarını dinamik olarak değerlendirmek mümkündür. Bir oyunda oyuncuların zaman aralığı çerçevesinde ardışık olarak hareke emesi, dinamik oyunların oraya çıkmasına neden olmuşur (Donduran, 008: 5) **. Dinamik ikisadi durumlar ve isikrar poliikası uygulamalarında karşılaşılan sorunlar, nicel ikisadi poliika kuramının emelini oluşurmakadır. Bu durumda, karar vericiler diferansiyel denklemler veya fark denklemeleri sisemi ile anımlanan kısılayıcı koşullar alında amacını sağlamaya çalışmakadır. Bu yapıda anımlanan problemler, 1970 ve 1980 li yıllarda opimal konrol kuramı kullanılarak çözülmeye çalışılmışır. Tek oyunculu ikisadi sorunların çözümünde 1960 lı yılların sonundan iibaren araç olarak kullanılan opimum konrol kuramının kuramsal araşırma ve uygulamaları karşımıza çıkmakadır. Tinbergen (195) ve Theil (1964) in çalışmalarıyla başlayan ikisa poliikasının geleneksel yaklaşımında ek poliika yapıcının ekonomi üzerinde ekili olduğu düşünülmüşür. Bu yaklaşımı, nicel ikisa poliikası ile ilgili yapılan birçok çalışmada opimal konrol kuramının kullanılması izlemişir. Özellikle 1970 ve 1980 li yıllarda konrol mühendisleri, gerek ikisaçılar ve * hp:// SER/sql/download ** hp:// sayfasından ders noları biçiminde elde edilmişir.

73 63 gerekse maemaikçiler ile çalışarak konrol ve sisem kuramındaki birçok önemli fikrin ikisa alanında kullanılmasını sağlamışlardır. Ancak bir süre sonra ikisa poliikalarındaki birçok problemin sadece opimum konrol kuramı ile çözülemeyeceği anlaşılmışır. Kamu kuarmcıları ve yeni klasik makro ikisaçılar sadece hükümein ek bir poliika yapıcı olarak kabul edilmesi varsayımıyla oluşan pasif ikisadi sisemi eleşirmişlerdir (Neck, 1999: 33 49). Kydland ve Presco (1977), opimum konrol kuramının dinamik ikisadi planlamada uygun bir araç olmadığını ifade emişlerdir (Hockley, 199: 168). Đkisadi kararlarda, gerek kuramsal ve gerekse uygulamalı çalışmalarda poliika yapıcılar ve ikisadi ajanlar arasında sraejik ekileşimlerin ekisi dikkae alınmakadır. Bu nedenle, bu ür problemlerin çözümü için konrol kuramı yerine Kydland arafından ikisaa bir süredir uygulanan, Başar ve Olsder veya Mehlmann arafından özelenen dinamik oyun kuramının gelişirilmesiyle uygun bir çözüm aracı sağlanmışır (Hager vd., 001: 301). Son yıllarda oyun kuramı ve opimal konrol kuramındaki birçok gelişmeler, mühendislik, maemaik, biyoloji, ekonomi, yöneim bilimi ve siyase bilimi alanlarındaki bir çok problemin modellenmesinde kullanılan özellikle sıfır oplamlı olmayan dinamik oyunların hızla gelişmesine neden olmuşur (Razi vd., 007: 1 6). Bununla birlike, özellikle ikisa poliikası problemlerinin farklı ilgi odakları olan çok sayıdaki karar vericiler ile anımlandığı bilinmekedir. Bu durumda, niceliksel ikisa poliikası problemleri için emeli mühendislik alanına dayanan ve opimum konrol kuramını çok oyunculu yapıya genişleen dinamik oyun kuramının bu ür problemlerde bir çerçeve sağlayacağı öne sürülmüşür (Neck ve Behrens, 004: ). Bu kavramsal çerçeveden harekele oraya çıkan ve bu çalışmanın asıl konusu olan dinamik oyun kuramı, emel olarak iki alanın kökeninden oluşmakadır. Bu alanlardan birincisi dinamik opimizasyon özellikle opimal

74 64 konrol kuramı, diğeri ise oyuncuların sraejilerini aynı anda belirledikleri ve dinamik oyunlara göre daha az karmaşık yapıya sahip olan saik oyundur. Saik oyun, oyuncuların birbirinden bağımsız olarak oyunda sadece bir kez oynaması nedeniyle saik olarak anımlanmakadır. Dinamik oyun ise, en az bir oyuncuya önceki davranışlarına bağlı olan sraejisini kullanma izni verilmesi, oyuncuların birden çok kez oynaması ve zamanın oyunda önemli role sahip olması nedeniyle dinamik yapı sergilemekedir (Başar ve Olsder, 1998: 1). özelenirse, Buna göre dinamik oyun kuramının yazındaki yeri kısaca ablo olarak Tablo.1: Dinamik Oyun Kuramının Yazındaki Yeri Saik Dinamik Tek Oyuncu Maemaiksel programlama Opimal konrol kuramı Çok oyuncu Saik oyun kuramı Dinamik oyun kuramı Kaynak: Başar ve Olsder, 1998: 19 şeklinde ifade edilebilir. Bununla birlike dinamik oyun kuramı ile anımlanan modeller de, genellikle opimum konrol problemlerinden daha karmaşık bir yapıya sahipir. Dolayısıyla bu modellerin çözümleri analiik olarak nadiren elde edilebilmeke Bu nedenle dinamik oyun kuramının kullanımı uzun yıllardan beri kuramsal araşırmalar ile sınırlanmış ve kuramsal alanda yoğunlaşmışır. Dinamik oyun kuramına göre anımlanan oyunlar, oyun içinde yer alan oyuncuların birbirlerinin karşılıklı harekelerine göre nasıl davranacaklarına serisel harekeler ile karar verdikleri oyunlardır. Başka bir ifadeyle, bir

75 65 oyuncu karar verirken kendi harekeini gözlemlediken sonra rakibinin veya rakiplerinin nasıl epki gösereceğini de düşünmekedir. Dolayısıyla oyuncu kararını verirken doğrudan rakibinin zaman göre bir sonraki aşamada verebileceği kararını düşünerek davranmakadır. Bu nedenle dinamik oyunlara ardışık oyunlar ismi de verilmekedir. Dinamik oyunlar; ardışık harekeli dinamik oyunlar, çok aşamalı oyunlar, genişleilmiş yapıda oyunlar olarak da isimlendirilebilir. Diğer arafan dinamik oyunlarda oyuncular karar verirken birbirlerinin kararları hakkında bilgi sahibi olup olmama durumuna göre am bilgili ve eksik bilgili oyunlar ismini de almakadır. Örneğin; saranç, briç, poker, v.b. oyunlar ardışık harekeli dinamik oyunlar olarak anımlanabilir. Zamana bağlı olarak gelişim göseren bir oyunu inceleyen dinamik oyunların kökeni, maris oyunlarındaki karma sraejilere kadar uzanmakadır *. Bilindiği üzere maris oyunları, iki kişili sıfır oplamlı oyunların en emel göserim biçimidir. Eyer nokasına sahip olmayan ve oyuncuların birbirinden bağımsız olarak hareke eiği maris oyunlarında bir denge çözümü elde emek için gelişirilen yaklaşımlardan biri, oyuncuların seçimlerinden oluşan sraeji uzayını genişlemek ve böylece oyunculara rasgele olayların çıkılarına göre karar almalarına izin vermekir. Bu oyunlar karma sraejiler olarak adlandırılır (Başar ve Olsder, 1998: 3). Ayrıca aynı maris oyunu ekrar ekrar oynanıldığında birinci oyuncu arafından en küçüklenen ve ikinci oyuncu arafından ise en büyüklenen sonuncu çıkı bireysel olarak oynanan oyunların çıkılarının bir oralaması olarak anımlanabilir. Dinamik oyunlar, kuram olarak özellikle konrol eorisyenleri ve mühendisler arafından gelişirilmişir. Dolayısıyla gerçeke dinamik oyunların da birçok ikisadi problemlerin çözümünde uygun olduğu kolayca görülebilir. Örneğin; ekonomide her biri diğerine karşı veya rakip olan iki veya daha çok * hp://

76 66 firmanın karşılaşığı klasik mikro ikisadi oligopol piyasa modelleri, yapılarında firmaların birbirleri ile çelişen ve rekabee dayalı isekleri olduğundan ipik bir oyun olarak anımlanabilir. Günümüzde çelişkili durumlarla ilgili çok kişili karar verme durumu yaşamın bir parçası haline geldiğinden dinamik oyunlar, çok yaygınlaşmış ve bu nedenle oldukça ilgi görmeye başlamışır. Bu nokadan harekele seçilen ezin bu bölümünde dinamik oyun kuramının yazın araması ile birlike gelişim süreci, dinamik oyun kuramı ile ilgili emel anım ve kavramlar, varsayımlar, dinamik oyun çeşileri ve kullanım alanlarına yer verilecekir..1. Dinamik Oyun Kuramının Gelişim Süreci Tinbergen (195) ve Theil (1964) in çalışmalarında genellikle geleneksel ikisadi poliika kuramında bir mikar kamu menfaai elde emek için ekonomiyi ekileyebilecek iyiliksever ek bir poliika yapıcının olduğu varsayılmakadır. Opimal konrol kuramı, Hüküme olarak anımlanan ek oyunculu dinamik yapıdaki karar modellerini kapsamakadır (Kang,1990: 8). Opimal konrol kuramını uygulayan birçok nicel ikisa poliikası çalışmaları bu yaklaşımı benimsemekedir. Bununla birlike, bu kuram cari çıkılar ve sisem durumunun davranışlarının sadece cari ve geçmiş dönem poliika kararlarına ve cari duruma bağlı olan koşullarda uygun bir ikisadi planlama aracı olarak görülmekedir. Ancak ikisadi ajanların cari dönem kararları, kısmen gelecekeki poliika davranışlarına ilişkin beklenilerden de ekilenmekedir. Kamu ercihi kuramcıları da ek bir poliika belirleyicisi olması varsayımına yönelik opimal konrol kuramı ile ilgili çeşili eleşirilerde bulunmuşlardır (Neck, 1999: 33 49). Yeni klasik makro ikisaçılar ise,

77 67 özel sekör emsilcileri opimal olarak planlanan poliikalara epki göserdikleri için ve bu epkilerin de ekonomiye ekileri olması nedeni ile opimal konrol kuramının poliika analizlerinde kullanılmasını sorgulamışlardır. Đkisadi poliika analizlerinde kullanılan Tinbergen Theil yaklaşımına olan eleşiriler, ikisadi poliika yapıcılığının pasif bir ikisadi sisem ile karşı karşıya olan ek bir karar verici içermeyeceği anlayışı yönünde seyremekedir. Dolayısıyla ek bir karar verici yerine poliika yapıcıların kendileri kadar ikisadi emsilciler ile aralarındaki karşılıklı sraejik ekileşimlerin de hem kuramsal hem de uygulamalı ikisadi poliika analizlerinde yer alması gerekiği görüşü savunulmakadır. Bu görüşe göre opimal konrol kuramının ikisadi poliikaların analizi veya değerlendirilmesinde kullanılacak bir bilimsel araç olarak dinamik oyun kuramı ile deseklenmesi ve daha da öesi değişirilmesi görüşü hız kazanmışır (Reinhard, 003: 87 98). Lucas kriiği, poliika yapıcıların genellikle özel sekör olmak üzere, en az bir diğer karar vericiyle ekileşime sahip olduğu sraejik şarlara göre anımlanan poliika yapma modeline ihiyaç duyulduğunu ifade emekedir. Son yıllarda Baro ve Gordon (1983) çalışmasıyla birlike, poliika oyunları ismi ile ikisadi poliikaların çözümlenmesinde yeni bir yaklaşım gelişirilmişir. Bu yaklaşımla birlike, Gylfason ve Lindbeck (1994) çaşlıması öncülüğünde, emel olarak para poliikası olmak üzere, poliika araçlarının ekinliği ilgi alanı olmaya başlamışır (Acocella, 006: 91 11). Diğer arafan dinamik oyunların dayanağı olan dinamik analiz ise, ekonomide bilindiği üzere uzun yıllar önce yerini almışır. Örneğin; ikisaa en eski maemaiksel model olan Courno un ekel modeli için, dinamik değişimler ve karşılıklar 190 ve 1930 larda gelişirilmişir. Opimal konrol kuramını içeren dinamik opimizasyon yönemleri kullanılarak oligopol piyasalar bir firmalı monopol piyasaların iki firmalı piyasalara doğru bir uzanısı olduğundan, dinamik oligopol modeller bu gibi modellerin

78 68 çözümlerini elde emek için gerekli olan maemaiksel araçlar elde edildiğinde gelişirilmişir. Oyun kuramının gelişimi, opimal konrol kuramından bağımsız bir yol gelişim izlemişir. Gerçek dünyada karar problemleri genellikle birden çok karar vericinin birbirleriyle olan karşılıklı ekileşimine dayalı olduğundan, oyun kuramının gelişimine ve düşünülmesine yol açmışır. Maemaik biliminin gelişimiyle birlike oyunlar her zaman maemaikçilerin ilgi odağı olmuşur. Örneğin; şans oyunlarının olasılık kuramının gelişimine neden olduğu söylenmekedir. Diğer arafan, Samuel Johnson 1755 yılında oyun kuramını bir çeşi spor olarak anımlamasına karşılık, gerçeke oyun kuramı günümüzde bilinen kuramsal yapısını uzun bir gelişme sürecinden sonra sağlamışır. Oyun kuramı, ikisa başa olmak üzere birçok alandaki problem yapısına uygunluğu ve üsün maemaiksel özellikleri nedeni ile ilgi çeken ve karar kuramı çerçevesinde anımlanan bir disiplindir. Bilimsel araşırmalarda kullanım alanı yaygınlaşıkça önemi daha çok anlaşılan bu bilimsel araç, 1990 lı yıllardan iibaren özellikle Amerika da yaygın olarak kullanılmaya başlanmışır. Bu kuram, kuramsal araşırmalarda yoğunlaşmış olsa da, özellikle uygulamada önemli bir yapıya sahip olduğundan araşırmacılar arafından sürekli gelişirilmekedir. Oyun kuramı, emel anlamda 191 yılında Fransız maemaikçi Emile Borel arafından anımlanmış olup, ikisa ve savunma alanlarının uygulamalarında kullanılmışır. Daha sonra bu alandaki ilk çalışması 198 yılında yayınlanan John von Neumann, oyun kuramının gelişmesine ve popüler olmasına yayınları ile kakıda bulunarak bu alanda önemli açılımlar sağlamışır. Daha önce mühendislik ve uygulamalı maemaikçiler arafından kullanılmaya başlayan oyun kuramı, daha sonra özellikle John von Neumann

79 69 ve Amerikalı ekonomis ve maemaikçi Oskar Morgensern ın arasındaki işbirliği sonucu II. Dünya Savaşı sırasında gelişirilmişir. Đkisa yazınında oyunlar ile ilgili ilk çalışmalar, oligopol fiyalama ve üreim alanında Courna (1838), Berrand (1883) ve Edgeworh (195) arafından yapılmışır (Fudenberg ve Tirole, 1991: xviii). Oyunların genel kuramı ile ilgili ilk fikir, Neumann ve Morgensern arafından 1944 yılında birçok ikisadi soruna oyunlarla çözüm bulunabileceğini göseren ve ilk olarak oyun kuramının ikisa alanına uygulandığı Oyun Kuramı ve Đkisadi Davranışlar çalışması ile oraya aılmışır (Halaç, 1995: 7). Bununla birlike Pareo (1896) oyun kuramında ekin çözümleri anımlamışır. Zermelo (1913) ise, sarançın kesinlikle bir oyun olduğunu belirerek, oyun kuramının ilk eoremini oraya amışır (Engwerda, 005: 5). Bu çalışmadan sonra yapılan gelişmeler ve yeni modellemeler ile birlike 1950 ve 1960 lı yıllarda Aumann, Harsanyi, Nash, Shapley ve Selen, vd nin çkakılarıyla modern oyun kuramı şekillenmişir (Roh, 1991: ). Đki kişili sıfır oplamlı oyun kuramının gelişirildiği ve aynı zamanda işbirlikçi n kişili oyun kuramını da içeren bu çalışma başa olmak üzere, oyun kuramı maemaikçiler ve ikisaçıların işbirliği ile yükselmeye başlamışır. Bu kuram, yüksek derecede soyu ve karmaşık bir yapıya sahip olması nedeniyle uzun bir süre maemaikçilerin oyun alanı olarak kalmışır lerden iibaren sosyal bilimler ve ikisa alanındaki uygulamalı analizlerin önemi ciddi olarak fark edilmiş olup, daha sonra en bilinen üç araşırmacı John C. Harsanyi, John F. Nash ve Reinhard Selen bu alanda 1994 yılında Nobel ödülü almaya hak kazanmışır. Bunun neicesinde dinamik oyunlar da ağırlıklı olarak saik oyunların incelendiği geleneksel oyun kuramı yayınlarında yerini almışır. Dinamik oyunlar, özellikle son yıllarda ikisadi problemlerin çözümünde gerek saik oyunların ve gerekse opimal konrol kuramının yeersiz kalması nedeniyle oldukça ilgi görmüşür. Bilim insanları, dinamik oyun kuramını saik oyun kuramı ile opimal konrol kuramının bir bileşimi olarak

80 70 görmekedir. Şöyle ki; opimal konrol kuramı ek karar vericili yapıya sahip olduğundan ve saik oyunlar da zamana göre değişimi dikkae almadığından, dinamik oyunlara ihiyaç duyulmasına ve hızlı bir şekilde gelişimine neden olmuşur. Dinamik oyun kuramının ekonomerik analizlere uygulanması önemli açılımlardan biridir. Kesikli zamanlı dinamik bir oyunda işbirlikçi dengelerin elde edilmesi için Chow (1975) arafından bir algorima önerilmişir. Bununla birlike Nash ve Sackelberg denge çözümleri için de Kydland (1975) arafından bir algorima sağlanmışır (Kang, 1990: 5). Dinamik oyun kuramının gelişim sürecine ek olarak bu alanla ilgili özellikle son yıllarda yapılan bazı önemli araşırmalar aşağıda verilmişir: Kydland ve Presco (1977) çalışmasında, dinamik ikisadi planlamada opimum konrol kuramının uygun bir araç olmadığı arışılmışır. Dinamik ikisadi sisemlerin çözümlenmesinde opimum konrol kuramının güçlü ve faydalı bir bir yönem olduğu belirilmekle birlike, ikisadi ajanların cari dönemdeki kararlarının geleceke beklenen poliikalara bağlı olması ve bu beklenilerin seçilen planlara göre değişken olmaması nedeniyle uygun bir araç olmadığı belirilmişir. Ancak özellikle bekleniler rasyonel olduğunda bu kuramın ikisadi planlamaya uygulanabilirliğine ilişkin herhangi bir çözüm yolu olmadığı ileri sürülmekedir. Hüküme ile kamu arasında oynanan dinamik oyunda, Sackelberg dengenin aloyun mükemmel olmadığı sonucuna varılmışır (Evans, 1990: ). Bu çalışmayla birlike, yapılan makro ikisadi çözümlemelerde, vergi oranı veya para poliikası araçları gibi poliikaların aşamalı seçimine başlanmışır. Bu çalışmada sadece kuramsal poliika analizleri değil, gerçek poliika analizlerine de yer verilmişir. Kydland ve Presco, opimal poliika kurallarının zaman uarsızlığı ve devresel dalgalanmalarda yapıkları çözümlemeler ile makro ikisa alanında değişime yol açan kakılar

81 71 sağlayarak, 004 yılında Nobel ekonomi ödülünü almaya hak kazanmışlardır (Tabellini, 005: 03 16). Pei (1989) çalışmasında, Đalya ekonomisinde para ve maliye poliikalarının eşgüdümünü dinamik oyun modellerinden biri olan diferansiyel oyun yaklaşımı çerçevesinde incelemişir. Bu çalışmada, işbirlikçi olmayan Nash ve Sackelberg denge çözümleri hesaplanmış ve işbirlikçi durumun değerlendirilmesi için Nash ve Kalai-Smorodinsky pazarlık modelleri dikkae alınarak çözümlemeler yapılmışır. Sonuça; Đalya da Hüküme in Merkez Bankası na göre daha güçlü bir pazarlık saüsüne sahip olduğu göserilmişir. Bas van Aarle, Bovenberg, A. Lans ve Mahias G. Raih (1997), çalışmalarında Avrupa Birliği ülkeleri için orak olarak oluşurulan Avrupa Merkez Bankası arafından uygulanan ek bir para poliikası ile simerik yapıdaki ulusal Hükümeler arasındaki yapıyı dinamik bir oyun olarak anımlamışlardrı. Sonuç olarak, borç düzenlemesinde Avrupa Merkez Bankası nın her ülkenin bireysel Merkez Bankalarından daha hızlı olduğu ve enflasyonun daha düşük olduğu gözlenmişir (Aarle, Bovenberg ve Raih, 1997: ). Vallee, T., Deissenberg, Ch., Başar, Tamer (1999), çalışmalarında, lider oyuncunun iki kez oynadığı ers çevrilen yapıda anımlanan Sackelberg oyunlarını uygulamışlardır. Böyle bir oyunda, lider oyuncunun öncelikle birinci davranışı açıkladığı, bu davranışa akipçi oyuncunun göserdiği epkiye göre ikinci davranışını oynadığını ifade emişlerdir. Bu çalışmada anımlanan oyun, doğrusal-kareli dinamik ers çevrilen yapıda olan Sackelberg bir oyundur. Reinhard Neck (1999) çalışmasında, Avusurya da para ve maliye poliikalarına yönelik dinamik oyun modeli oluşurmuşur. Bu modelde

82 7 işsizlik ve fiya isikrarı hedeflerine farklı ağırlıklar anımlanarak, amaç fonksiyonu zamanlararası ve kareli yapıda ve Avusurya ekonomisinin makro ekonomerik modeli ise, hem para hem de maliye poliikasının rol oynadığı dinamik bir sisem ile anımlanmışır. Bu çalışmada farklı çözüm kavramları açısından çeşili çözümlemeler yapılmış ve sonuçlar arasında çok fazla bir farklılık olmadığı gözlenmişir. Behrens, Hager ve Neck (001) çalışmasında, iki oyunculu, kareli yapıda anımlanan fark oyunlarının analiik olarak çözümü için bir algorima gelişirmişler ve dinamik oyun kuramına önemli kakı sağlamışlardır. OPTGAME 1.0 algoriması olarak isimlendirilen bu algorima, uygun bir yerel doğrusallaşırma süreci kullanılarak doğrusal olmayan ve kareli fark oyunlarının sayısal olarak çözümlenmesini sağlamakadır. Hager, Neck ve Behrens (001) çalışmasında ise, gelişirilen OPTGAME 1.0 algorimasının dinamik oyunların çözümünde uygun bir yönem olduğunu gösermişlerdir. Bu amaçla, bu algorima yardımıyla Avusurya ekonomisi için para ve maliye poliikalarının ekileşimi çerçevesinde denge paikası oluşurularak opimal poliikalar elde edilmeye çalışılmışır. Bas van Aarle, Jacob Engwerda ve Joseph Plasmans (00), çalışmalarında, Avrupa Para Birliği (EMU) dinamik bir model ile anımlanarak poliika rejimlerine yönelik simerik ve asimerik yapıda işbirlikçi, kısmen işbirlikçi ve işbirlikçi olmayan davranışlar analiz edilmişir. Çalışmada doğrusal, kareli yapıda anımlanan dinamik oyun modelinden yararlanılmışır (Aarle, Engwerda ve Plasmans, 00: 9 64). Neck ve Behrens (003) çalışmasında, Para Birliği nde poliika yapıcılar arasındaki sraejik ekileşimlere yönelik bir dinamik oyun modeli

83 73 gelişirmişlerdir. Burada her ülke maliye poliikası açısından ulusal hedefler belirlerken, para poliikasının orak olarak belirlendiği ifade edilmişir. Buna göre, simerik alep şoku için, ülke Hükümeleri ve Merkez Bankası arasındaki ekileşimli davranışlara yönelik dinamik bir oyun modeli uygulanmış ve işbirlikçi olmayan Nash ve işbirlikçi Pareo opimal çözüm kavramları açısından sonuçlar elde edilmişir. Pesendorfer, Marin ve Philipp Schmid-Dengler (004), çalışmalarında, sonlu sraeji uzayına sahip dinamik oyun problemlerinde ahminlerde karşılaşılan sorunları ve en küçük kareler ahmin edicilerini kullanarak yapılan ahmin yönemlerini işlemişlerdir. Ariel Pakes, Michael Osrovsky ve Seve Berry (004) çalışmalarında, yazarlar kesikli dinamik oyunlarda ödemelerin dağılımının ahmin sorunu üzerinde yoğunlaşmışır. Bu çerçevede, firmaların girdi çıkı maliyelerinin dağılımına yönelik modeller çalışılmışır. Engwerda (007), ikisa ve işlemede birçok problemin dinamik yapıda olduğunu ve sraejik emenlerin içerildiğini ifade emekle birlike, deerminisik doğrusal ve kareli diferansiyel oyunlarda açık döngü ve geri dönülü Nash dengesi hesaplamak için çeşili algorimalar önermişir. Son yıllarda yapılan çalışmalar incelendiğinde dinamik oyunların özellikle uluslar arası poliika eşgüdümü, oligopol piyasalar, Avrupa Birliği ve Avrupa Para Birliği ile ilgili uygulamalar üzerinde yoğunlaşığı görülmüşür. Bununla birlike, dinamik oyunların bilgi yapısı ve oyuncuların sraeji uzayları dikkae alınarak farklı çözüm kavramlarına göre farklılaşırıldığı dikka çekmekedir.

84 74.. Dinamik Oyun Kuramı Đle Đlgili Temel Kavramlar Dinamik bir oyunun anımlanabilmesi için modelde yer alabilecek unsurlarının bilinmesi gerekmekedir. Dolayısıyla dinamik oyun kuramının işleyişine geçmeden önce konu ile ilgili yazında yer alan bu unsurlara ilişkin sandar anım ve kavramların açıklanması yerinde olacakır...1. Oyuncu Kümesi Bir oyundaki karar veren birimlerin, karar vericilerin veya ekenlerin oluşurduğu bir kümedir. Oyunu gerçekleşiren ve rekabe içinde olan rakipler olarak da anımlanabilir. Oyundaki sraeji kümesine sahip ve ödemelere dayanarak sraeji seçimi yapan kaılımcılardır. Oyuncular bireyler olabilirken firmalar, gruplar, ülkeler, ürünler, piyasa, sraejik olmayan oyuncu olarak kabul edilen doğa, v.b. gibi nesneler de olabilir. N oyuncu kümesi olmak üzere, {,,, n} i N D N = 1 K, ( n : Oyuncu sayısı) (.1) şeklinde anımlanabilir. Bu anımda, i oyuncuyu anımlayan göserge ve D Doğal Sayılar kümesi olmak üzere, n elemanlı N oyuncu kümesi D nin bir al kümesidir. Diğer arafan bir oyuncu sraejik yapıda değilse ve sraejilerini rasgele belirliyor ise, bu oyuncuya Doğa Oyuncusu adı verilmekedir. Doğa oyuncusunun olduğu oyuncu kümesi { 0, 1,, K } D =,n ( n : Oyuncu sayısı) (.)

85 75 şeklinde anımlanmakadır. Burada oyuncu kümesi içinde yer alan 0 elemanı doğa olarak anımlanmakadır.... Zaman Aralığı Dinamik oyunda karar sürecinin anımlandığı zaman boyuudur. Zaman aralığını ifade emek üzere anımlanan zaman değişkeni fark oyunları için kesikli zaman değişkeni olarak, { 0, 1, K } T =,T (.3) şeklinde kesikli zaman aralığında anımlanırken, diferansiyel (ürevsel) oyunlar için sürekli zaman değişkeni olarak, T [, T ] T R = 0,, ( R :Reel sayılar kümesi) (.4) şeklinde sürekli zaman aralığında anımlanmakadır (Reinhard ve Behrens, 003: 10 15)...3. Konrol Değişkenleri Araç değişkeni olarak da isimlendirilen konrol değişkeni, her oyuncunun amacına ilişkin davranışlarını konrol emek için anımlanan karar değişkenidir ve ile göserilir. Burada u i i. karar biriminin karar uzayını ifade emekedir. Bu değişkenler makro ikisadi uygulamalarda ise poliika değişkeni olarak da isimlendirilmekedir. Burada oyuncu için konrol uzayıdır. u i Vi, i D ve V i ise i.

86 76 Değişken kümesi olan u vekör göserimiyle anımlanmak koşuluyla ' ' ( u, K, ) ' u = şeklinde göserilmekedir. Dinamik oyunda oyunun 1 u n dinamiklerine göre konrol değişkenleri zaman değişkeni ye bağlıdır ve dolayısıyla u i değişkeni olarak da anımlanabilir ve burada u i ( ), T olarak göserilir. Ayrıca u ( ), U, T U i ise i.oyuncunun karar veya hareke uzayıdır. Özele dinamik oyun kuramında konrol yörüngeleri (konrol fonksiyonları) u i ( ), T, V i karar uzaylarının elemanlarıdır. i i..4. Durum Değişkeni Durum değişkeni, dinamik sisemin gelişimi ve durumu hakkındaki oplam bilgiyi özeleyen bir değişkendir. Sisem kuramında olduğu gibi dinamik oyunda da, genellikle x ile göserilen bir durum değişkeni anımlanmakadır. Kesikli zamanlı bir sisemde, durum değişkeni sisemin cari yani geçerli olan andaki durumunu anımlar ve x () ile göserilir. Burada sisemin değerlendirildiği kesikli nokayı gösermekedir. Kesikli zaman aralığı dikkae alınarak oluşurulan bir modeldeki durum denklemi, x ( + 1) = Ax ( ) + Bu ( ) (.5.a) şeklinde ifade edilir. Burada u (n) sisemin girdileri olarak anımlanırken, denklem (.5.b) ile cari duruma göre sisemin bir sonraki durumu anımlanmakadır. Diğer arafan,

87 77 Y ( ) = Cx ( ) + Du ( ) (.5.b) denkleminde ise, cari durumlar ve sisemin girdilerine göre çıkıları ifade edilmekedir. Sürekli zamanlı bir sisemde, durum değişkeni sürekli zamanlı sisemin cari andaki durumunu anımlamakadır ve x () ile göserilmekedir. Sürekli dx ( ) zamanlı durum eşiliği ise = Ax ( ) + Bu ( ) ile ifade edilir ve x () cari d durumu ve sisemin girdileri olan u() ye göre sisemin bir sonraki durumunu belirmekedir. Diğer arafan, Y ( ) = Cx ( ) + Du ( ) (.5.c) denklemi ile cari durumlar olarak kabul edilen x ( ) ve sisemin girdileri olan u ( ) değişkenine göre çıkıları ifade edilmekedir. Özele; durum değişkenleri verilen herhangi bir zamanda sisemin büününü anımlayabilen sisem değişkenleri kümesinin mümkün en küçük bir al kümesini gösermekedir. Durum değişkenleri doğrusal olarak birbirinden bağımsız olmalıdır. Yani bir durum değişkeni diğer durum değişkenlerinin doğrusal bir bileşimi olarak anımlanmamalıdır *...5. Beyaz Gürülü Değişkeni Beyaz gürülü değişkeni, sokasik dinamik oyunlarda kullanılan bir değişkendir ve w W ile göserilir. Ayrıca w zaman bağımlı olarak, * hp://en.wikipedia.org/wiki/sae_variable, Erişim Tarihi:

88 78 w( ) W, T (.6) olduğu varsayılır. Bu değişken, karar birimleri arafından konrol edilemeyen faka olasılık anımlaması üm oyuncular arafından orak bilgi olarak bilinen bir yapıya sahipir (Başar, 1986: )...6. Oyunun Bilgi Yapısı Oyundaki her bir oyuncuya ve oyuna ilişkin modeli ifade eden bilgi kalıbı veya bilgi kümesidir. Bu bilgi yapısı vekör veya belirli değerli bir fonksiyon olarak anımlanabilir. Bilgi yapısı vekör olarak yazıldığında bilgi vekörü, η = (.7) ' ' ' ( η1, K, η n ) şeklinde yazılabilir. Burada η () i u, L,u ve i.oyuncunun bilgi yapısını 1 n anımlayan w hakkında ilgili oyuncunun anındaki bilgisini ifade emekedir. Ayrıca η i Ωi olmak üzere, Ωi i.oyuncunun bilgi uzayıdır (Neck, 004: )..7. Sraeji veya Karar Kuralı Yunanca bir kelime olan sraeji veya karar kuralı, oyundaki bir oyuncunun üm mümkün harekelerinden biridir. Diğer bir ifadeyle bir oyuncunun oyunu kazanmak için seçim yapığı kararlar dizisidir. Đkisadi araşırmalarda sraeji, karar vericilerin poliika değişkeni olarak isimlendirilmekedir. Oyuncunun davranışlarını anımlayan ve karar kuralı olarak ifade edilen sraeji, Karar verici arafından henüz bilinmeyen ve

89 79 konrol edilemeyen niceliklere bağlı olarak davranışın yönünü anımlayan nielik şeklinde ifade edilebilir. Her bir oyuncu için λi Γi olmak üzere γ i : η ui ve Γ i i.oyuncunun sraeji veya poliika uzayını gösermekedir. Diğer arafan sraejilerde kendi içlerinde çeşilere ayrılmakadır. Bunlar; am sraejiler ve karma sraejilerdir Tam Sraejiler Oyunun sonucunu ek bir sraeji çifinin oluşurması durumudur. Oyunun çözümü sonucunda elde edilen sonuç her oyuncu için olabilecek en iyi sonuç olarak kabul edilir. Tam sraejiler, oyunun epe nokasını veya diğer bir ifadeyle eyer nokasını belirlemekedir Karma Sraejiler Oyunun sonucunu birden fazla sraeji çifinin belirlemesi durumu olarak bilinmekedir. Burada belirlenen sraeji çifleri olasılık değerleri ile ifade edilir ve oyunun sonucunu oluşuran sraeji çiflerine ilişkin olasılık değerleri oplamı 1 e eşiir. Herhangi bir i. oyuncunun karma sraejisi, birim oplamı ve oyuncunun zayıf sraejileri ile bire bir uygun olan negaif olmayan sayıların bir oplamıdır (Nash, 1951: 86 95).

90 Kazanç ve Kayıp Değerleri Oyuncuların seçikleri sraejilere göre oluşan kazanma, kaybeme veya oyunu bırakma sonucunda elde eikleri sayısal değerlerdir. Oyuncular her ürlü mümkün sraeji çifi için oyun sonunda kazanma ve kaybeme durumu ile karşılaşabilir. Kazanç, oyuncuların seçikleri sraejilere göre elde eikleri değer iken, kayıp diğer oyuncu veya oyuncuların kazançlarından dolayı kaybeikleri değer olarak ifade edilir...9. Ödeme Değeri Fayda olarak da anımlanan ödeme, herhangi bir nedenle oyundaki bir sonucun arzu edilen değerini göseren sayıdır. Diğer bir ifadeyle, oyuncuların sraeji seçimlerinin üm mümkün sonuçlarından oluşan kazanç kayıp değerlerini gösermekedir Amaç fonksiyonu Kar, kayıp, ödeme, maliye, refah değeri olarak anımlanabilen amaç fonksiyonu, belirli kısılayıcı koşullar alında bir karar vericinin sağlamak isediği amaçları anımlayan bir fonksiyondur. Her bir i. oyuncu için anımlanan amaç fonksiyonu L ( X V ) x W R i : ( i D için ) şeklinde i N anımlanmakadır. Ödemeler fonksiyonu olarak da bilinen amaç fonksiyonu her bir oyuncunun karma sraejilerinin bir açılımıdır. i

91 Sonlu Oyunlar Bir oyunda her bir oyuncuya ilişkin sraeji kümesi sonlu sayıda ise, yani oyuncuların seçim alernaifleri sınırlı ise bu yapıdaki oyunlara sonlu oyunlar adı verilmekedir...1. Tekrarlı Oyunlar Bir oyunun düzenli bir şekilde devam eirildiği veya ekrarlandığı oyunlardır. Tekrarlı oyunlar, dinamik oyunların önemli bir ipidir. Oyun kuramı yazınında bilinen mahkûmlar çıkmazı veya Courno oligopol modellerinde oyuncular saik oyunda bir kez harekee geçmekedir. Ancak birçok ikisadi uygulamada oyuncular belirli bir zaman aralığında oynamakadır. Bu durumda ardışık zaman aralığında oyun ekrarlanmakadır. Böylece dinamik oyunun, saik oyunun ekrarlı durumlarından oluşuğu söylenebilir (Donduran, 008: 43) Đşbirlikçi ve Đşbirikçi Olmayan Oyunlar Oyun kuramı esas olarak işbirlikçi olmayan ve işbirlikçi oyunlar olmak üzere iki sınıfa ayrılmakadır. Bu sınıflar, oyuncular arasındaki bağımsızlığın anımlanma yapısına göre farklılaşmakadır (Brandenburger, 007: 1). Đşbirlikçi olmayan oyunlar, karar vericilerin her birinin kendi karar değişkenlerine göre belirledikleri kısılayıcı koşullar alında kendi faydalarını bencille en büyüklemeye çalışıkları oyunlardır (Özyıldırım, 1997: 3-40). Đşbirlikçi olmayan oyunlarda, oyuncuların herhangi bir işbirliği kuralı ve

92 8 anlaşma içinde olma durumu söz konusu değildir. Oyun içindeki rakip olan oyuncular amamen birbirlerinden ayrı karar vermekedirler. Davranış yönlerini rakiplerinden bağımsız olarak benimseyen oyuncular, rakibi ile işbirliği içinde değildir (Friedman, 1991: 05). Bu oyunlarda, her bir oyuncunun işbirlikçi olmayan bir yolla davrandığı ve poliikasını kendine ilişkin bir amaç fonksiyonu esasına göre, kendi seçim sonuçlarının diğer oyuncuların refahı üzerinde yaraacağı ekiyi dikkae almadan belirlediği varsayılır (Faure, 003: ). Đşbirlikçi oyunlar ise, grup veya koalisyonların karşılıklı harekeleri veya kararlarına ilişkin davranışları konusunda birbirleri ile bir sözleşmeye göre birlikelik ve anlaşma içinde olduğu oyunlardır. Đşbirlikçi bir oyunda, oyuncuların isekleri ne amamen birbirine zı yapıda ne de amamen birbiriyle kesişen yapıdadır. Đşbirlikçi, Nash(1953) de iki oyuncunun anlaşma yapması ve rasyonel bir davranışın bağlı olduğu plan üzerinde görüş birliği yapıklarının varsayılması şeklinde anımlanmakadır (Pei, 1989: ). Bu yapıdaki oyunlarda her bir oyuncunun harekeinin diğer oyuncular arafından gözlenebilir olması ve işbirliğinin bir kural içinde uygulanması gerekmekedir. Đşbirlikçi bir oyun, oyuncu kümesi ve oyundaki oyuncuların farklı al kümelerinin oluşurduğu değeri beliren karakerisik fonksiyon olmak üzere iki farklı unsurdan oluşmakadır. Burada N { 1,,...,n } = sonlu oyuncu kümesi, her bir alküme S ve karakerisik fonksiyon v ile göserilmek üzere, karekerisik fonksiyon her bir alkümenin anımladığı v ( S) fonksiyonlarından oluşan bir fonksiyondur. Bu v ( S) fonksiyonlarının değeri, S al kümesinin elemanlarının bir araya gelip ekileşim ve işbirliği içinde olduğunda oraya çıkan değerdir. Özele, bir işbirlikçi oyun ( N, v ) bilgi çifinden oluşmakadır. Burada N sonlu oyuncu kümesi, v ise oyuncu kümesinin alkümelerinin sayısal değerinden oluşan bir fonksiyondur.

93 83 Đşbirlikçi olmayan veya Nash oyun yapısında, oyuncular diğer oyuncuların verdiği kararlara göre kendi refahlarını en büyüklemeye çalışırken, işbirlikçi bir oyun yapısında ise, oyuncular bireysel refahlarının ağırlıklı oralamasını orak bir şekilde en büyüklemeye çalışmakalardır Canzoneri ve Henderson, 1991: 3). Bu anlamda, işbirlikçi oyunlar işbirlikçi oyunlar oyuncular arasındaki fayda paylaşımına yönelik olup, oyuncular işbirlikçi yapıdan en yüksek düzeyde fayda sağlamaya çalışmakadır Aloyun Mükemmel Dinamik bir oyunda, bazı Nash dengesi sonuçları çözüm olarak kabul edilmemekedir. Çünkü bir veya daha çok oyuncu elde edilen çıkılardan kaçınabilmekedir. Aloyun mükemmel krieri, oyunun her aşamasında izlenen sraejinin bu nokadan sonra hala opimal olmasına bağlıdır (Tassano, 008: 1 6) Oyun Değeri ve Oyunun Çözüm Değeri Bir oyunda üm oyuncular kendileri için en iyi olan sraejiyi belirlediklerinde, her bir oyuncun en iyi sraejilerinin vekörlerinin beklenen değerinden oluşan büyüklük oyunun değeri olarak isimlendirilmekedir. Đki kişili bir oyunda, oyunculardan biri rakibi olan diğer oyuncunun sraejisini düşünmeden kendisi için opimal sraeji vekörünü elde emeyi isemekedir. Bu vekör, birinci oyuncuya oyundan maksimum beklenen kazancı sağlayan vekördür. Buna karşılık rakip oyuncu da birinci oyuncunun beklenen kazancını en aza indirecek olan kendi sraeji vekörünü belirlemeyi isemekedir. Burada * x ve * y, sırasıyla A ve B oyuncularının opimal sraeji * * vekörleri olmak üzere, birinci oyuncunun beklenen değeri BD( x, y ) olur ve

94 84 bu değer oyunun değeridir ve genellikle v ile göserilir. Oyundaki her iki * * oyuncu da opimal şekilde oynadığında ise, BD( x, y ) değeri olan ( v ), birinci oyuncunun uzun dönem oralama kazancını ifade emekedir..3. Dinamik Oyun Kuramının Kullanım Alanları Dinamik oyun kuramının öncesinde dinamik analiz, bilindiği üzere ekonomide uzun yıllar önce yerini almışır. Gerek mikro ikisa gerekse makro ikisa alanlarında dinamik analizin önemi büyükür. Örneğin mikro ikisaa en eski maemaiksel model olan Courno un monopol modeli için, dinamik değişimler ve karşılıklar 190 ve 1930 larda gelişirilmişir. Bir firmalı monopol piyasaların iki firmalı piyasalara doğru bir uzanısı olan oligopol piyasaların analizinde de dinamik analizler yerini almışır. Dinamik oligopol modellere ilişkin çözümlemeler opimal konrol kuramını içeren dinamik opimizasyon yönemleri bu gibi modellerin çözümlerini elde emek için maemaiksel araçlar elde edilir edilmez gelişirilmişir. Daha önce de ifade edildiği üzere oligopol piyasaların işleyişi oyun kuramına uygun olduğundan, saik oyun kuramı modelleri kadar dinamik oyun kuramı modelleri de bu piyasalara ilişkin analizlerde yerini almışır (Neck, 005: 1 11). Dinamik oyun kuramının mikro ikisa kadar makro ikisaa da uygulama olanağı oldukça fazladır. Örneğin; dinamik makro ikisadi poliika yapmak genellikle bir poliika yapıcının amaç fonksiyonu alında ulusal bir ekonomi problemi olarak anımlanmakadır. Ulusal bir ekonomi için poliika yapmak; amacı, kısıları ve elde edilebilir diğer alernaiflerine göre daha iyi anımlanan çıkılarına ulaşma olasılıkları ile dikkali bir analiz yaparak deseklenebilir. Böyle bir durumda yöneylem araşırması ve ikisa, karar problemleri için opimal çözümler elde emede bir kılavuz sağlamak için birçok kuramsal modeller önermişir. Bununla beraber, farklı amaçlara sahip olan karar vericiler örneğin bir ülkenin Hüküme ve Merkez Bankası

95 85 arasındaki çelişkiler veya işbirlikçi yaklaşımları, poliika yapma sürecinin önemli bir unsurunu emsil emekedir. Diğer arafan bir ülkede özel poliika araçlarından sorumlu olan farklı poliika yapan kurumların önceliklerine göre hedefler farklılık göserebilir. Örneğin; Merkez Bankaları sık sık enflasyona karşı yüksek duyarlı iken, Hükümeler am isihdam veya yüksek gayri safi yuiçi hâsıla büyümesi hedeflerinde ekin olunmasını iserler. Bu ür problemleri modellemek için, dinamik oyun kuramı önemli bir analiik araç olarak oraya çıkmış ve çeşili makro ikisadi poliika uygulamaları ikisa yazınında yerini almışır. Bir diğer mümkün olabilecek çekişme, ek bir ülkede farklı kurumların ekileşimleri yerine farklı ülkelerin poliika yapıcıları arasında oluşabilmekedir. Dinamik oyun kuramı ile ilgili yazın aramasında Neck, Behrens gibi bir grup araşırmacının özellikle Avrupa Para Birliği ile ilgili çalışmalarda uygulamalar yapığı görülmekedir (Neck ve Behrens, 003: 10). Bunun yanı sıra, dinamik oyunlar sermaye birikimi, endüsriyel asarım, pazarlama, kaynak dağılımı ve çevre ikisaı, siyase bilimi, uluslar arası ilişkiler, savunma, finans, psikoloji, eğiim, ıp, biyoloji, geneik alanlarında uygulanmakadır..4. Dinamik Oyun Kuramının Çeşileri Bilindiği üzere dinamik oyun kuramı, dinamik analiz ve opimizasyonun oluşurduğu yaklaşım olan opimum konrol kuramı ve saik oyun kuramının birlike işlendiği yeni bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım gerçeke bilinen saik opimizasyon kuramından üreilmişir. Tek karar vericili ve dinamik yapıda anımlanan opimum konrol problemleri ile dinamik yapıda merkezi olamayan

96 86 konrol problemleri olan akım kararı problemlerinin aksine, bir oyunda farklı amaçlara sahip olan en az iki karar vericinin olması gerekmekedir. Karar alma sürecinde rekabe ve çaışmanın veya işbirliğinin söz konusu olduğu oyunlar, maemaiksel özellikleri, oyuncu sayısı, sraeji durumu, v.b. gibi özelliklerine göre sınıflandırılmakadır. Bir oyun emel olarak işbirlikçi ve işbirlikçi olmayan oyunlar olmak üzere çeşilenirken, dinamik oyun oyunda yer alan değişkenlerin anımlandığı zaman aralığı özelliğine göre çeşilenmekedir. Dinamik oyunlar emel olarak iki al başlıka incelenmekedir. Bunlar; - Sürekli zaman aralığında anımlanan diferansiyel oyunlar, - Kesikli zaman aralığında anımlanan fark oyunları olarak karşımıza çıkmakadır. Aşağıda Şekil.1 de dinamik oyunların oluşumunun al yapısı ve emel olarak çeşileri özelenmekedir:

97 87 Şekil.1: Dinamik Oyun Kuramının Oluşumu Dinamik Sisem Kuramı Saik Opimizasyon ( Programlama ) Opimal Konrol Kuramı Saik Oyun Kuramı Bir Birimli Dinamik Opimizasyon Takım Kuramı Dinamik Programlama Dinamik Oyun Kuramı Merkezi Olmayan Konrol Kuramı Diferansiyel Oyunlar Fark Oyunları Kaynak: Neck, Reinhard; 005: Dolayısıyla Şekil.1 incelendiğinde dinamik oyun kuramının saik oyun kuramı ve dinamik opimizasyonun birlike kullanıldığı bir yaklaşım olduğu açıkça görülmekedir.

98 88 Dinamik oyun kuramı emeline dayalı davranışları özel bir disiplin alındaanımlamak oldukça zordur. Kuramsal çerçevede dinamik oyunlar (Olsder, 1995: 9); - Modelin diferansiyel denklemler ile oluşurulduğu diferansiyel oyunlar, - Modelin fark denklemleri ile oluşurulduğu fark oyunları, - Markov zinciler emeline dayalı deerminisik ve sokasik oyunlar, - Sıfır oplamlı ve sıfır oplamlı olmayan dinamik oyunlar, - Đki oyunculu veya çok oyunculu dinamik oyunlar şeklinde çeşilendirilebilir. Ancak model yapılarına göre dinamik oyunlar emel olarak, diferansiyel ve fark oyunları olmak üzere iki başlıka incelenmekedir. Diğer arafan saik oyunlarda olduğu gibi dinamik oyunları da çeşili durumlara göre sınıflandırmak mümkündür. Đlk olarak oyuncular arasındaki karşılıklı bağlayıcı anlaşmalar hariç uulup dikkae alınmadığı akdirde işbirlikçi olmayan dinamik oyunlar, bu anlaşmaların yapılması ve devam eirilmesi gerekiği varsayımı alında oynanan oyunlar da işbirlikçi dinamik oyunlar olarak karşımıza çıkmakadır. Oyuncuların harekelerinin sonsuz sayıda alernaiflerden oluşuğu ve karar sürecinde bazı dinamik bilgiler kazandığı sonsuz dinamik oyunlar olduğu gibi, oyuncuların hareke alernaiflerinin sonlu sayıda olduğu sonlu dinamik oyunlar da bulunmakadır. Sonlu dinamik oyunlarda uygulandığının aksine, sonsuz dinamik oyunlar ağaç diyagramına gerek olmadan kapsamlı bir yapıda anımlanabilir. Oyuncuların hareke kümesinin sonlu olmaması ve özellikle oyun sürekli zamanda anımlı olduğunda oyunun düzeylerinin sürekli olması nedeniyle sonlu ağaç diyagramının kullanılması uygun görülmemekedir. Burada ağaç diyagramı yerine sonsuz dinamik oyunun kapsamlı yapısı,

99 89 kesikli zamanda karar sürecinin emelini oluşuran değişimi anımlayan fark denklemleri ve sürekli zaman aralığında ise diferansiyel denklemleri içermekedir. Başka bir ifade ile bu çeşi oyunlarda oyuncuların harekelerinin mümkün paikaları sonlu yapıda anımlanan oyunlarda olduğu gibi bir ağaç diyagramının dalları ile anımlanamamakadır. Bunun yerine durum denklemleri olarak adlandırılan fonksiyonel denklemlerin çözümleri ile anımlanmakadır (Başar ve Olsder, 1998: 15). Çalışmanın devamında kapsam çerçevesinde fark oyunları ve diferansiyel oyunlar hakkında deaylı bir şekilde bilgi verilecekir.

100 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM DĐNAMĐK OYUN KURAMINA ĐLĐŞKĐN MODELLER Yöneylem araşırmasında incelenen problemlerin çözümleri, model yapılarına göre farklılık gösermekedir. Benzer şekilde, dinamik oyunlar ile anımlanan problemlerin çözümünde kullanılan yönemler de oyunun model yapısına göre değişmekedir. Dinamik oyunlar yazınında, oyun içinde oyuncular için, varsayılan birbirlerine bağlılık derecesini ifade eden sraeji alanları ve bilgi yapılarına göre farklı çözüm kavramları gelişirilmişir. Bir önceki bölümde dinamik oyunların iki emel al başlıka incelendiği belirilmişi. Üçüncü bölümde, emel olarak diferansiyel oyunlar ve çalışmanın uygulama bölümüne ilişkin model yapısı olan fark oyunlarına ilişkin özelliklere yer verilmişir. Ayrıca bu çalışmada ikisadi poliika gelişirme amaçlandığı için, dinamik poliika gelişirme alanında yer alan bazı emel kavramlar ve model çözümünde kullanılan algorimalar hakkındaki bilgiler kavramsal çerçevede sunulacakır. Bilindiği üzere oyun kuramı, emeli maemaiksel eoremlere ve algorimalara dayalı bir disiplindir. Dolayısıyla dinamik oyun model yapılarını anımlamanın öncesinde, modellerin çözüm algorimalarında yararlanılan Gauss Seidel algoriması ve Riccai denklemleri hakkında kısaca bilgi verilmesi gerekli görülmüşür Gauss Seidel Algoriması Gauss Seidel yönemi, ekil olmayan n denklemli doğrusal sisemleri çözmek için kullanılan bir eknikir. Gauss Seidel yönemindeki ayrıcalıklı

101 91 fikir, en küçük kareler ahminlerinin elde edilmesinde doğrusal denklem sisemlerinin çözümünde kullanılan adımsal (ieraif) yönemlerden yararlanmakır. Diğer bir ifadeyle, bu algorima normal denklemi adımsal olarak çözerek opimal paramere ahminlerini elde emek için kullanılmakadır. Ayrıca doğrusal yaklaşımları içermeyen ekrarlama yoluyla, her bir dönemde doğrusal olmayan sisem denklemlerini çözmek için düzenlenmişir. Đsmini Alman maemaikçiler Carl Friedrich Gauss ve Philipp Ludwig von Seidel arafından alan bu yönem, Jacobi yöneminin gelişirilmiş bir şeklidir ve Jacobi yönemine göre çözüme daha hızlı bir şekilde yakınsadığı bilinmekedir. Bu algorima köşegen elemanları sıfır olmayan marislerle anımlanmış olup, ancak yakınsama durumu sadece marisin köşegensel olarak dominan ve poziif anımlı olması durumunda garani edilebilmekedir. Bilindiği üzere doğrusal denklem kümesi marisler ile, Ax = b (3.1) şeklinde ifade edilmekedir. Bu eşilike yer alan A marisiköşegen elemanları sıfır olmayan n.dereceden ekil olmayan kare marisir. Gauss Seidel yönemi, eşilik (3.1) de verilen doğrusal denklemlerin çözümünde kullanılmakadır. Burada A marisi yerine (B C) yazılarak buradan Gauss Seidel adımsal algoriması, x ( k + 1) = ( D L ) 1 ( U x ( k ) + b) (3.) şeklinde anımlanmakadır. Burada A = D L U olarak verilirse D, L ve U sırasıyla kasayılar marisi olan A marisinin köşegen elemanları, kesin al üçgensel ve üs üçgensel bölümlerini anımlamakadırlar. Bununla birlike denklem

102 9 3. deki k ise, adım sayısıdır. çözümünde yerine yazıldığında, adım adım uygulanacak Gauss Seidel denklem siseminin k 1 ( + 1) ( k+ 1) ( k ) xi = bi aij x j aij x j, i = 1,, L, n a ii j < i j> i (3.3) yaklaşımı kullanılmakadır. 3.. Riccai Denklemi Dinamik oyunlarda, Riccai denklemleri önemli bir yere sahipir. Riccai denklemi, ismini Coun Jacopo Francesco Riccai ( ) den alan ve maemaike sisem dinamiklerinin maemaiksel olarak incelenmesinde kullanılan bir anımlayıcı eşilikir. Bu denklem, y + ' = q0 ( x) + q1( x) y q ( x) y (3.4) şeklinde bir yapıya sahip olan bilinen herhangi bir diferansiyel (ürevsel) denklemdir. Özellikle belirsiz aralıka anımlanan diferansiyel oyunlarda opimal sraejileri elde emek için cebirsel Riccai denklemlerinin çözümüne ihiyaç duyulmakadır (Cherfi, vd., 005: 83 88). Doğrusal olmayan yapıya sahip olan herhangi bir Riccai denklemi, daima bilinen ikinci sıra doğrusal diferansiyel denkleme indirgenebilir. Şöyle ki, anımlanan (3.4) denklemi, q sıfır olmayan bir kasayı olarak anımlanırsa, ' q v = q = = + y, Q qq0 ve P q1 (3.5) q

103 93 olmak üzere ) ( ) ( ' x Q v x P v v + + = (3.6) yapısındaki bir Riccai denklemini sağlamakadır. Buradan y q v = eşilik (3.6) da yerine yazıldığında ( ) ( ) ' 1 0 ' 1 0 ' ' ' ' v v q q q q q q vq q y q y q q yq q y yq v = = + = = (3.7) şeklinde bir eşilik elde edilir. Buradan u ikinci sıra sıradan bir diferansiyel denklemi sağlamak üzere, = u u v ' yerine yazıldığında, '' ' '' ' ' ' v u u u u u u u u v + = + = = (3.8) olduğundan 0 ) ( ) ( ' '' = + u x Q u x P u (3.9) elde edilir. Böylece u Pu Q Pv Q v v u u ' ' '' + = = = (3.10) ve bu nedenle

104 94 u '' Pu ' + Qu = 0 (3.11) elde edilir. Bu eşiliğe ilişkin bir çözüm, denklemine ilişkin bir çözümü vermekedir *. ' u y = qu orijinal Riccai Dinamik oyun modellerini anımlamadan önce saik ve dinamik oyun modellerinin farklarının kolayca anlaşılması açısından bu iki yapıya ilişkin basi olarak model örnekleri verilecekir Saik Doğrusal Olmayan Oyun Üç oyuncu ve A, B ve C olmak üzere üç fayda şekli ele alınsın. Kar fonksiyonu A faydası için yazılırsa, i = ( θ ρ( q + q + q )) q ( / φ q + γ q + η ) A B C A 1 (3.1) A A A A A A faydasına ilişkin kar fonksiyonu konkav ve karesel yapıda olduğu açıkır. Basi olarak anımlanan (3.1) modelinde zaman indisi () anımlı olmadığından modelin saik olarak kabul edildiği de oldukça açıkır Dinamik Doğrusal Olmayan Oyun Đki kişili işbirlikçi olmayan dinamik oyunu anımlamaya yardımcı olacak basi bir model örnek olarak verilirse, * hp://en.wikipedia.org/wiki/riccai_equaion, Erişim Tarihi:

105 95 Amaç fonksiyonu: max ( 1 y y ) 1 x 1 i xi1, xi = 1 y i (3.13) Kısılayıcılar: Başlangıç değeri olan y 0 verilmek üzere y + i = yi, 1 xi (3.14) şeklinde anımlanabilir Diferansiyel Oyunlar Đkisa ve işleme uygulamaları 1970 li yılların sonlarında gelişmeye başlayan diferansiyel oyunlar, sisem olarak diferansiyel denklemler ile anımlanan oyunlardır. Oyun içinde bazen çıkılara eki eden ve am olarak kesirilemeyen belirsizlikler bulunmakadır. Bu durumlar sokasik, dinamik v.b. oyunların modellenmesine rehberlik emekedir. Bir oyunun ikisadi oyunlar veya savaş oyunları gibi sürekli zaman aralığında gelişiği birçok durumlar vardır. Bu durumlarda oyunun gelişimi diferansiyel denklemler yardımıyla anımlanmakadır. Bu dinamik oyunlar diferansiyel oyunlar olarak isimlendirilir. Dolayısıyla kısaca diferansiyel oyunlar sürekli zaman aralığında karşılaşılan oyunlardır. Deerminisik bir yapıda ve [ 0,T ] sonlu zaman aralığında anımlanan diferansiyel oyunlar, aşağıda verilen elemanlar ile modellenmekedir.

106 96 1. Oyuncu kümesi, N = { 1,, K, n}, i N D. Her bir oyuncu için konrol vekörü ve durum vekörü anımlanmışır. Burada X durum uzayı ve U i i.oyuncunun uygun konrollerinin bir kümesidir. 3. Sisem harekelerini anımlayan durum eşilikleri ( x( ), u ( ),, u ( ) x& ( ) = f 1 K n ), ve x ( 0 ) = x0 4. i. oyuncunun ödemeler fonksiyonu J T = ( u(.);, x ) ( g ( x( ), u( ), ) d S ( x ( T ) T ) i 0 0 i + i, 0 şeklinde anımlanmışır. Bu fonksiyonda, fonksiyonu ise i. oyuncunun anlık ödeme değerini ve ( u ( ), u ( ), K, u ( )) u( ) = 1 n ve değerini gösermekedir (Jorgensen ve Zaccour, 007: ). Si ise son ödeme Analiik olarak çözülebilen oyunlar olarak anımlanan bu oyunların özellikleri ve model yapıları genel olarak aşağıda verilmekedir Doğrusal Kareli Diferansiyel Oyunlar Doğrusal-kareli diferansiyel yapıda anımlanan dinamik oyunlar ismini iki nieliken almakadır. Bunlar; i) Oyuncu sayısını beliren i 1,, K, N fonksiyonu ve (.) = olmak üzere, (.) g anlık ödeme S kurarma değeri fonksiyonu durum ve konrol i değişkenlerine göre kareli yapıda anımlanmakadır. i ii) Durum değişimini anımlayan f (.) fonksiyonu durum ve konrol değişkenlerine göre doğrusaldır.

107 97 Bu bilgilerden sonra i. oyuncu için anımlanan problem; Amaç Fonksiyonu: J i n ' [ m x ( ) + u ( ) R u( ) ] + q x( ) + ( r + d x( ) ) u ( ) d + S ( x ( T ), T ) T 1 = i i j 1 0 = ij ij j i (3.15) Kısılayıcılar:. N x( ) = α x( ) + β u ( ) (3.16) x ( 0) = x 0 i= 1 i i şeklinde modellenebilir. Bu modelde yer alan durum değişkeni, 0 x sabi başlangıç durumu u i ( ) i { 1,, L, N} ve N ( u ( ), L, u ( ) R ' u ( ) = 1 N ) olmak üzere i. oyuncuya ilişkin konrol değişkeni olarak anımlanmakadır. Burada i R marisinde j. Saır ve k. Süun elemanı ise R i N N R marisleri simerik marislerdir. i R jk ile göserilmekedir. Son olarak yukarıda anımlanan modelde r, d, m, q,α, β ler ise model ij ij i i i paramereleridir (Jorgensen ve Zaccour, 007: ). Doğrusal kareli modeller mühendislik problemlerine dayanmakadır ve işleme ve ikisaa diferansiyel model ve opimal konrol sisemi içinde uygulanmakadır. Diğer arafan, bu oyunlarda açık döngü ve kapalı döngü bilgi yapısı işlediği bilinmekedir. Aşağıda açık döngü ve kapalı döngü doğrusal kareli diferansiyel oyunlar anımlanmış ve çözüm algorimaları verilmişir.

108 Doğrusal Durum Diferansiyel Oyunlar Oyundaki i. oyuncunun anlık ödemeler fonksiyonu, kurarma değeri fonksiyonu ve durum dinamikleri x değişkenine göre doğrusal ise, oyun doğrusal-durum diferansiyel oyun olarak isimlendirilir. Bu durumda i. oyuncuya ilişkin problem aşağıda verildiği şekilde anımlanmakadır: J x& T = ( m x( ) + g ( u( ) ), ) d S x( ) i i i + 0 ( ) = α& x( ) + β u ( ) x ( 0) = x0 N i= 1 i i, (3.17) i Bu modelde J i amaç fonksiyonu m i ve S i modelin sabi erimleridir Üsel Diferansiyel Oyunlar Diferansiyel oyunların üçüncü ürü olarak anımlanan bu oyun çeşidi iki ane belirgin özelliğe sahipir. Bu özellikler, i) Durum değişkenleri modelin sisem dinamiklerinin sağ araf sabileri olarak bulunmamakadır. ii) Durum değişkeni amaç fonksiyonunda üsel olarak bulunmakadır. Bu nedenle model yapısı üsel olarak anımlanmakadır şeklinde ifade edilir.

109 99 Bu bilgilere göre, bu yapıdaki bir oyunda i. oyuncuya ilişkin problem aşağıdaki şekilde anımlanır: J i = T 0 µ i x( ) ( g ( u( ), ), ) e d + S x( ) i ( ) f ( u ( ),, u ( ) x& = N ), x ( 0 ) = x0 1 K i (3.18) Bu modelde J i amaç fonksiyonudur ve bir parameredir. Bir üsel diferansiyel oyun doğrusal durum modeline dönüşürülebilir. Dolayısıyla doğrusal durum modeli için var olan üm sonuçlar aynı zamanda üsel modeller için de uygulanabilir. Özel nielikleri göz önüne alındığında diferansiyel oyunların, ikisa ve işleme alanları için anımlanan uygulamalarda önemli yerinin olmasının nedenlerinin aşağıda verilen genel sonuçlara bağlı olduğu düşünülmekedir: Bir doğrusal kareli diferansiyel oyunda, i.oyuncunun denge sraejisi ilgili durumda doğrusaldır. Örneğin; (, x) = α ( ) x b ( ) ϕ kısıında i i + belirilen x durumuna göre eşilik doğrusal olup, başka durumlarda doğrusallık durumu söz konusu olmayabilir. Diğer arafan, değer fonksiyonu ise kareli yapıda ifade edilmişir. Örneğin; V 1, i fonksiyonu x durum değişkenine göre ( x) = A ( ) x + B ( ) x C ( ) i i i + kareli yapıdadır. Bu denklemlerde yer alan a ( ), b ( ), A ( ), B ( ) C ( ) i i i i, değerleri Riccai diferansiyel denklemlerinin çözümü olarak anımlanabilen zaman fonksiyonlarıdır. i i Doğrusal kareli diferansiyel oyun homojen q r = 0 ise, örneğin amaç fonksiyonunda herhangi bir doğrusal erim yok ise, i.oyuncunun i = ij

110 100 sraejisi ϕ (, x) a ( )x ve değer fonksiyonu V (, x) A ( ) x i = indirgenmiş olur. i 1 i = i şekline Eğer oyun oonom bir oyun ise, yani anlık ödeme fonksiyonu ve durum dinamiklerinde zamana bağlı durum yok ise, sraejiler ve değer fonksiyonları durağan olur yani bu fonksiyonlar zamana bağlı olmazlar. Model kasayıları olan a ( ) b ( ), A ( ), B ( ) C ( ) olacakır., kasayılar da sabi i i i i, i Bir doğrusal durum oyununda ve üsel bir oyunda i.oyuncunun denge sraejisi sabiir ve değer fonksiyonu doğrusaldır. Yani V (, x) = D ( ) x E ( ) şeklinde anımlanır ve D i ( ) ve ( ) i i + i anımlanabilen zaman fonksiyonlarıdır. Eğer zaman aralığı sonsuz ise, değer fonksiyonları zamana bağlı olarak sabiir. E i Bir doğrusal durum ve üsel diferansiyel oyunda, açık döngü ve geri dönülü Nash dengeleri çakışmakadır. Çünkü geri dönülü sraejiler sadece zamana bağlıdır Fark Oyunları Fark oyunları, zaman aralığı kesikli olarak anımlanan dinamik oyunlardır. Tekrarlı oyunlardan farklı olan fark oyunlarında oyun, aynı ödemeler marisiyle oynanmaka olup, bu nedenle gerçeke ödemeler marisi açısından aşamalara göre gelişim gösermemekedir. Çünkü fark oyunları dinamik yapıda işlenirken, ekrarlı oyunlar her bir oyunda ekonominin durumu önceki üm oyunlardaki ekonominin durumundan bağımsız olan saik bir

111 101 oyunun ekrarı olarak oynanmakadır. Tekrarlı oyunlarda geçmiş bilgi sadece oyuncular geçmişeki sraejilere koşullandıkları için önemliyken, fark oyunlarında ise aynı zamanda sermaye birikimi, ücreler, fiyalar, vb gibi dinamiklerden dolayı da önemli görülmekedir (Zeeuw ve Ploeg, 1991: 61). Bilinen bir kesikli zamanlı dinamik oyunda, oyun sonlu veya sonsuz sayıda aşamalar üzerinden oynanabilmekedir. Her bir aşamaya göre her bir oyuncu için üm oyuncuların bilgilerinin içerildiği birlike ödemeler marisi anımlıdır. Oyunun işleyişini anımlayan durum gelişimi, genellikle fark denklemleri ile modellenmeke olup, bu nedenle bu yapıdaki dinamik oyunlara fark oyunları adı verilmekedir. Dinamik oyunlar içerisinde bu çalışma kapsamında incelenecek oyun modeli olan doğrusal veya doğrusal olmayan dinamik oyunlar, kesikli zaman düzleminde anımlandığında fark oyunları olarak isimlendirilmekedir. Bu oyunlar bir çeşi opimal konrol problemi olarak anımlanabilir. Fark oyunlarında anında x ile ifade edilen ekonominin durumu, bu ekonominin 1 anındaki x 1 değerine ve çeşili oyuncuların ilgili periyoaki davranışlarına bağlıdır (Zeeuw ve Ploeg,1991: 61). Bu çeşi oyunlarda dinamik oyun kesikli zaman aralığında anımlı olduğundan al Bölüm 3.4 de incelenen model yapısı fark oyunlarında değişik anımlanmakadır. Kesikli zaman dinamik oyunda, her bir oyuncu anımlanan zaman aralığında am sayı olan noka değerleri alabilir. Diğer bir ifadeyle, oyuncular kesikli bir anda harekeini belirlemekedir. Aşağıda sonlu dinamik oyunların genel yapısı verilmişir. N ane oyuncuya sahip ve devam süresi sabi olarak açıkça belirilen bir kesikli zamanlı deerminisik sonlu dinamik oyun, i. i ( 1,, K, N ) = kümesi oyuncu kümesi,

112 10 ii. K ( 1,, K, K ) = oyunun aşamalarının bir kümesidir. Burada K, oyun içinde bir oyuncunun izin verilen sınırlılıkaki harekelerinin mümkün olan maksimum sayısı, iii. Sonsuz sayıda anımlanan x, ilgili oyunun durum uzayını gösermekedir. Büün k K olmak üzere x k oyunun durumu, iv. Sonsuz sayıda anımlanan hareke veya konrol kümesi, i u k k. Durumdaki i. oyuncunun 1 N v. f : x u... u x her bir k için ve bazı k k k x 0 x için oyunun başlangıç durumu olarak anımlanmakadır. Karar sürecinin emelini oluşuran değişimleri anımlayan bu fark denklemi dinamik oyunun durumunu anımlayan durum denklemi, vi. vii. i Y k i. Oyuncunun k. Aşamadaki gözlem kümesi, Oyuncuların harekeleri şeklinde verilen bilgi çerçevesinden oluşmakadır. Al Bölüm de kesikli zaman aralığında anımlı, doğrusal veya doğrusal olmayan kareli dinamik oyunların diğer bir ifade ile fark oyunlarının model yapısı verilecekir Kesikli Zamanlı, Doğrusal veya Doğrusal Olmayan Kareli Dinamik Oyunlar Fark oyunları, amaç fonksiyonu kareli yapıda olan, kesikli zaman aralığında değişim göseren doğrusal veya doğrusal olmayan dinamik yapıda

113 103 anımlanan oyunlardır. Bu modellerde her bir i oyuncusu * için zamanlararası kareli kayıp veya maliye fonksiyonu ayrı ayrı anımlanmaka olup, 1 ' T T ~ ~ J i ( T ) = Li = ( X X i ) Qi ( X X i ), ( i = 1, ) (3.19) = 1 = 1 şeklindedir. Burada T, = 1,, K, T olmak üzere sonlu zaman aralığındaki sonuncu zaman nokasını gösermekedir. X ; n s ane durum değişkeni, birinci oyuncu arafından belirlenen n 1 ane konrol değişkeni ve ikinci oyuncu arafından belirlenen n ane konrol değişkeninden oluşan r boyulu bir oplulaşırılmış durum vekörünü simgelemeke olup, x u X = u1, r ns + n 1 + n r 1 = (3.1) ~ X i ( i = 1, ) ise, her bir oyuncu için ideal seviye de durum ve konrol değişkeni içeren r boyulu oplulaşırılmış isenen hedef değerler vekörünü anımlamakla birlike, ~ xi ~ ~ X i = ui 1, r = ns + n 1 + n (3.) ~ ui r 1 şeklinde ifade edilir. Diğer arafan simerik ceza veya ağırlık marisleri de blok çapraz yapıda anımlanmış olup, * Bu çalışmada, uygulama bölümünde iki oyunculu fark oyunları yer aldığından bu bölümde verilen model yapıları iki oyuncu üzerinden anlaılmakadır. Ancak uygulamalarda ikiden çok oyuncuya sahip fark oyunları da anımlanabilmekedir.

114 104 Q i Q = 0 0 x i Q 0 u i 0 1 Q 0 0 u i r r, r ns + n 1 + n = ; ( i = 1, ) (3.3) şeklinde ifade edilebilir. Bu marise yer alan poziif yarı anımlı u1 Q, Q ve x i u u1 Q marisleri durum değişkenlerinin, poziif anımlı 1 u Q ve Q marisleri de konrol değişkenlerinin zaman nokasında isenen hedef değerlerinden sapmaları ile ilgili haaları anımlamakadır. Burada konrol değişkenlerinin isenen değerlerinden sapmaları göseren haa marislerinin am ranklı olduğu varsayılmakadır. 1 Đşbirlikçi Pareo-opimal çözümün hesaplanması için, birleşik bir amaç fonksiyonu da; ( T ) = µ J ( T ) + ( ) J ( T ) J T 1 1 µ = { µ L1 + ( 1 µ ) L }, [ 0, 1] = 1 µ (3.4) şeklinde anımlanabilir. Dinamik bir sisem, başlangıç nokası x 0 olarak verilen doğrusal veya doğrusal olmayan bir fark denklem sisemi, ( x x, u, u y ) x = f,, = 1,, K, T (3.5) 1, 1 ve başlangıç koşulu olarak verilmekedir.

115 105 Bu fonksiyonda y ( = 1,, K, T ) n s boyulu konrol edilemeyen dışsal α değişkenler vekörü, f (.) ( α = 1K, ) (.),n s f fonksiyonunun α. Bileşeni olmak üzere f (.) vekör değerli bir fonksiyonu belirmekedir. Bu dinamik sisem, zaman diliminin başlangıcında sisemdeki oyuncular sırasıyla u opimal konrol vekörlerini belirlerken 1 u 1 ve x in bilindiğini, x durum vekörünün henüz bilinmediğini gösermekedir. Ancak bir önceki zamana ilişkin olan bu konrol değişkenleri ve durum vekörü zaman diliminin sonundaki durumun hesaplanmasını sağlamakadır. Diğer arafan bir ekonomide x durumunun 1 anından anına geçişi, bağımsız olarak sırasıyla u 1 ve u dışsal değişkenlerini konrol eden iki oyuncu arafından ekilenmekedir. Bir ülke ekonomisinde bu iki oyuncu, hüküme ve özel sekör veya merkez bankası ve hüküme ikilisi olabilir. Bu çalışmada oluşurulan modelde her bir oyuncunun amacı; Merkez Bankası ve Hüküme oyuncular olmak üzere, sonlu bir zaman aralığında kareli yapıda anımlanan bir refah kayıp fonksiyonunu en küçüklemekir. Bu bilgiler ışığında çalışmanın uygulama bölümünde oluşurulan modelin çözümü için kullanılan OPTGAME 1.0 * algorimasının kısaca özelliklerini ve yapısını açıklamak yerinde olacakır OPTGAME 1.0 Algorimasının Yapısı OPTGAME 1.0 algoriması, amaç fonksiyonları kareli ve dinamik sisemi doğrusal veya doğrusal olmayan yapıda da anımlanan iki oyunculu fark oyunlarının yaklaşık sayısal çözümlerini elde emek için uygulanmakadır. Bu algorima, sonlu kesikli zamanlı, doğrusal, kareli ve iki * Bu algorima Neck, Hager ve Behrens (001) arafından Gauss Programlama sisemi kullanılarak gelişirilmiş olup, araşırmacıların kendilerinden algorimanın kodları bu çalışma için emin edilmişir.

116 106 oyuncuya sahip fark oyunlarına kesin çözümler bulurken, doğrusal olmayan fark oyunlarına ise uygun bir doğrusallaşırma işlemi yardımıyla yaklaşık çözümler bulmakadır (Behrens ve Neck, 000: ve Neck ve Behrens, 003: 1 ). Bu kapsamda, iki oyuncu için açık döngü ve geri dönülü Nash ve Sackelberg denge çözümleri, işbirlikçi Pareo opimal çözümlerin sayısal hesaplamalarını sağlamakadır. Bu algorima, konrol değişkenleri için verilen bir çözüm yönü ile verilen doğrusal olmayan denklem siseminden durum vekörünün bir deneme nieliğindeki çözüm yönünü hesaplayak işlem sürecine başlamakadır. Bu arama işlemi Gauss Seidel algoriması kullanılarak gerçekleşirilir. Daha sonra bu algorima oonom doğrusal olmayan sisemi oonom olmayan doğrusal bir bir sisem ile değişirerek, daha önce elde edilen referans değerlerinde sisem içindeki denklemleri doğrusallaşırmakadır. Bu algorima, açık döngü ve geri dönülü bilgi yapıları çerçevesinde, sonlu bir düzlem ufkunda anımlı doğrusal olmayan karesel deerminisik dinamik oyunların Nash, Sackelberg ve Pareo çözümlerini sayısal olarak hesaplamakadır (Hager, Reinhard ve Behrens, 001: ). Algorimanın oluşumunda kullanıcı arafından belirlenen elemanlar (girdiler) ile program arafından elde edilen sonuçlar (çıkılar) bulunmakadır. Bu girdi ve çıkı elemanları ve anımlayıcı noasyonları aşağıda verildiği gibidir: = 1,, K,T zaman aralığı ve zaman içinde değişim gösermediği kabul edilen oyuncu sayısı i, j = 1, olmak üzere algorimanın girdileri; T : Planlanan zaman aralığı veya zaman düzleminin uzunluğu f (.) : Sisem fonksiyonu x : Durum değişkenlerinin başlangıç değerleri 0 y : Konrol edilemeyen dışsal değişkenlerin yolu

117 107 Q : Amaç fonksiyonlarının ağırlık marisleri i x~ i : Durum değişkenleri için isenen yol u ~ ij : Konrol değişkenleri için isenen yol şeklinde anımlanmakadır. Diğer arafan algorimada söz konusu olan beş ane çözüm kavramlarının her biri için = 1,, K, T ve i = 1, olmak üzere, algorimanın çıkıları; * u i : Konrol değişkenleri için opimal yol * x : Durum değişkenleri için opimal yol * J i ( T ) : Opimal yollar boyunca değerlendirilen karesel kayıp fonksiyonları şeklinde elde edilmekedir. Aşağıda OPTGAME 1.0 algorimasının işleyişi akış diyagramı şeklinde verilmişir.

118 108 Şekil 3.1: OPTGAME 1.0 Algorimasının Đşleyişinin Akış Diyagramı Akış diyagramında da görüldüğü üzere sisemdeki doğrusal olmayan denklemler doğrusal yapıya dönüşürülmekedir. Burada anımlanan sisem denklemlerinin doğrusallaşırma işlemi kısaca aşağıda verilmişir.

119 Dinamik Oyunlarda Sisemdeki Doğrusal Olmayan Denklemlerin Doğrusal Yapıya Dönüşürülmesi Opimum konrol kuramı ve dinamik oyunların birçoğunda, ( x x, u, u y ) x = f, fonksiyonunda yer alan sisem dinamikleri uygun bir 1, 1 başlangıç nokası olarak görülmekedir. Dinamik bir oyun algoriması oluşurmak için ilgili kapalı fonksiyonun sağ arafında x değişkeni içermeyen başka bir durum uzayı anımlanması daha uygundur. y daha önceden verilen konrol edilemeyen dışsal değişken, bilinen konrol yolları, gecikmeli durum değişkenleri x 1 ve = 0 için x 0 başlangıç nokası olmak üzere, oonom doğrusal olmayan x 1 sisemi, üm ler için Gauss-Seidel algoriması kullanılarak çözülmekedir. Böylece x ˆ 1, uˆ 1, uˆ ve y değişkenlerinin bilinen değerleri göz önüne alınarak durum değişkenleri için referans bir paika, ˆ ˆ ( xˆ, xˆ, uˆ, uˆ, y ) 0 ˆ f 1 1 = x, = 1,, K, T (3.6) şeklinde elde edilir. Bu deneme paikaları, yakınsamaya ulaşıncaya kadar yapılan çeşili opimizasyon denemeleri sonucunda ulaşılan opimum ve denge paikaları ile daha önce elde edilen referans paikaları yer değişirilerek çeşilendirilir. Daha açık bir ifadeyle, doğrusallaşırılan sisemin sırasıyla durum ve konrol değişkenlerine ilişkin iki ardışık doğrusallaşırma değeri arasındaki fark, çok küçük değerde olana kadar opimizasyon işlemine adımsal olarak devam edilmekedir (Neck, 001: ).

120 110 ˆ Bu işlem için, x 1, xˆ, referans yolu uˆ 1, uˆ referans değerleri erafında ve verilen y değişkeni ile anımlı vekör değerli sisem fonksiyonu (.) f, birinci sıra Taylor yaklaşımına göre sayısal olarak doğrusallaşırılır ve aşağıda verilen yaklaşık oonom olmayan doğrusal sisem denklemleri elde edilir: x = A x + B u + B u + s, = 1, T (3.7) K, x = x ; 0 için 0 = Burada A ; n s ns boyulu maris, i B ; n s ni boyulu maris ve s ns boyulu bir vekör olmak üzere, 1 ( I Fx ) Fx 1 = A (3.8) B i = 1 ( I F ) F, i = 1, x u i s : = xˆ A xˆ 1 B uˆ 1 1 Buˆ şeklinde anımlanmakadır. Burada = 1K,, T olmak üzere, I ; n s ns boyulu birim marisi ifade emekedir. Ayrıca varsayılmakadır. I Fx marisinin de ekil olmayan bir maris olduğu Diğer arafan bu sisemdeki fonksiyonların x 1, x, u 1 ve değişkenlerine göre birinci ve ikinci dereceden ürevlerinin var olması ve sürekli olması gerekmekedir. Dolayısıyla F, x F 1 x ve F u ( k = 1, ) marisleri k elemanlarıyla birlike, u

121 111 i f ( ) (.) = Fx 1 ij j x 1 i f ( ) (.) = Fx ij x j i f ( ) (.) = Fu k ij x j k i, j = 1, K, ns, = 1, K, T (3.9) i, j = 1, K, ns, = 1, K, T i = 1, K, n, j = 1, K, n, k = 1, ; = 1, K T s k, şeklinde verilmekedir. Yukarıda anımlanan bu maris ve vekörler, değerlendirildikleri referans yollarının zaman bağımlı fonksiyonlarıdır. Burada anımlanan referans yolları değişiği zaman bu marisler de değişmekedir. Dinamik oyunlarda denge kavramı çerçevesinde modeller, bazı kısılar çerçevesinde çeşililik gösermeke olup, oyunun niel sonuçlarını belirlemekedir. Oyunda anımlanan bu kısılar bilgi yapısı ve zaman durumu şeklinde ifade edilebilir. Bu kısılara göre oyunlraın çözümleri de farklılık gösermekedir Kareli Oyunların Farklı Çözümlerinin Hesaplanması Deerminisik opimal konrol kuramında, minimum veya maksimum ilkesi ve dinamik programlama ile elde edilen çözüm sonuçları birbirine uygunluk gösermekedir. Bu oyunlarda minimum kuralının uygulanması açık halka çözümleri üreirken, dinamik programlama ekniğinin uygulanması geri dönü çözümleri bulmakadır. Her iki durumda da geriye doğru büünleme yoluyla çözülebilen olan Riccai denklemleri elde edilmekedir. Bu riccai denklemleri her bir çözüm kavramı için farklı anımlanmaka olup, geri dönü marislerini belirlemekedir. Denklemlerde yerine yazılmasıyla her bir i = 1, oyuncu için opimal yani denge konrol değişkenlerinin değerleri olan * u i ve buna bağlı olan * x durum değerleri, = 1K,, T zaman aralığı içinde

122 11 durumların başlangıç değerleri ile başlanarak ileri doğru ierasyonla elde edilebilir. Dinamik oyun modelleri için ise, çözüm yöneminin seçimi bilgi yapısına bağlı olmakla birlike, bu seçim oyunun niceliksel sonuçlarını belirlemekedir (Hager, vd, 001: ). Dinamik bir oyunda denge kavramına karar verilmesiyle birlike, bu denge çerçevesinde ek varsayımların yapıldığı görülmekedir. Bu varsayımlar, oyuncuların bilgi yapısına bağlı olarak farklılık gösermekedir. Dinamik oyun yazınında üç emel bilgi yapısından söz edildiği görülmekedir *. Bu bilgi yapıları; - Açık döngü bilgi yapısı, - Kapalı döngü bilgi yapısı, - Geri dönülü bilgi yapısı şeklinde verilebilir. Açık ve kapalı döngü kavramları, çok aşamalı oyunlarda iki farklı bilgi yapısını ayrışırmak için kullanılmakadır. Dinamik oyun modellerinde minimum ilkesinin uygulanması açık döngü çözümleri oluşururken, dinamik programlama yöneminin uygulanması ise geri dönülü çözümleri anımlamakadır. Bir oyunun varsayılan bilgi yapısına göre seçilen uygun opimizasyon yönemi, öncelikle geriye dönük inegrasyon ile çözülebilen farklı Riccai eşiliklerinin anımlanmasını gerekirir. Đkisadi sisemin durumu dikkae alındığında içerilen bilgi açısından farklılık olabilir. Örneğin; bilgi kümesi sadece başlangıç durumunu içerebilir. Bu durumda bilgi yapısı açık döngü bilgi, hiçbir geçmiş bilginin olmadığı durum ve bununla birlike sadece şimdiki durumu içeren yapı kapalı döngü * Çalışmanın uygulama bölümünde Nash ve Sackelberg dengeleri için açık döngü ve geri dönülü bilgi yapıları incelenmişir.

123 113 bilgi yapısı veya kapalı döngü geçmiş bilgi olduğu durum şeklinde sınıflandırılabilir. Aşağıda bu bilgi yapılarından kısaca bahsedilecekir Açık Döngü Model Açık döngü bilgi yapısına sahip ve aynı zamanda asarlanan zaman aralığı planlanan zaman aralığı ile eşi olan bir model Açık Döngü Model olarak adlandırılır. Açık döngü modelde, oyunun başlangıcında oyuncular hiçbir güncelleme veya değişim olasılığı olmadan, zamanın ve başlangıç değerlerinin bir fonksiyonu olan bir konrol çizgisini bildirirler ve bu çizgiye bağlı kalırlar. Böyle bir durumda, oyuncular arafından belirlenen sraejiler ve kararlar sadece başlangıç durumu ve zamanına bağlıdır (Başar ve Olsder, 1998: 47). Bu anlamda üm oyuncular sadece sürecin başlangıç durumunu ve model yapısını bilmekedir. Ayrıca oyuncuların oyunun başlangıç zamanı başlamadan önce üm zaman aralığında davranışlarını aynı anda anımlamakadır (Engwerda, 007: ). Dolayısıyla açık döngü çözüm, her bir zaman aralığında her biri başlangıç durumuna bağlı olan bir kararlar dizisidir. Açık döngü bilgi yapısı alında oyunculardan her biri geleceke göserecekleri davranışlarına, oyunun başlangıcında kendi sorumlulukları ile bir öncelik verebilme hakkına sahipirler. Oyuncuların önceden düşündükleri bu davranış lisesine sraeji paikası da denilebilir (Behrens, vd., 001: 1 ). Bu ür sraejilerdeki denge kavramı ise Açık döngü Nash dengesi olarak karşımıza çıkmakadır. Açık döngü Nash dengesi zayıf olarak zaman uarlıdır ve dolayısıyla aloyun mükemmel değildir *. * Oyun kuramında, bir aloyun mükemmel denge veya aloyun mükemmel Nash dengesi dinamik oyunlarda kullanılan arıılmış bir Nash dengesidir. Eğer bir sraeji yapısı asıl oyunun her bir aloyununun Nash dengesini anıırsa, bir aloyun mükemmel dengesi olarak anımlanır. Başka bir ifadeyle anımalanırsa, eğer oyuncular daha geniş bir oyunun sadece bir bölümünü içeren daha küçük bir oyun oynar ve bu oyuncuların davranışları ilgili küçük oyunun bir Nash dengesini anımlar ise, bu durumda oyuncuların davranışları geniş oyunun bir aloyun mükemmel dengesidir.

124 114 Oyun kuramında açık döngü bir model, oyuncuların rakiplerinin oyunlarını gözlemleyemediği bir oyun modelidir. Açık döngü bir modelden elde edilen çözüm, açık döngü denge olarak isimlendirilir. Açık döngü bilgi yapısına sahip olan modeller oldukça çözülebilir yapıdadır. Bu nedenle kapalı döngü bilgi yapısına sahip olan modeller gerçek durumu daha iyi anımladığı zamanlarda bile, bazen açık döngü bilgi yapısına sahip olan modellerin ercih edildiği görülmekedir Kapalı Döngü Model Kapalı döngü bilgi yapısında oyuncuların seçebilecekleri üm sraejiler, ilgili dinamik sisemin üm geçmiş bilgilerine dayanmakadır. Oyuncular kendilerini herhangi bir sraeji için bağlamamaka olup, her yeni bilgide sraejilerini güncellemekelerdir. Böyle bir durumda sraejiler, sadece o anki durum ve zamana bağlıdır (Başar ve Olsder, 1998: 47). Kapalı döngü bilgi yapısı, zamana göre gözlenen davranışların yer aldığı çok aşamalı bir oyunda oyuncuların anındaki oyununu, o ana kadar oynanan oyunların gelişimine bağlı olarak oynadığını ifade emekedir (Fudenberg ve Tirole, 1991: 130). Bu bilgi yapısında oyunculara ilişkin bilgi kümeleri aşağıdaki bilgileri içerebilmekedir: - Cari döneme kadar olan durum değişkenlerinin değerleri - Durum değişkenlerinin başlangıç ve cari değerleri - Durum değişkenlerinin cari değerleri Bu koşullara bağlı olan denge Kapalı döngü Nash dengesi olarak isimlendirilmekedir. Bu denge aloyun mükemmeldir ve Geri dönülü Nash dengesi olarak da isimlendirilmekedir. Kapalı döngü Nash dengesinde hem zaman hem de durum değişkenleri değişmekedir.

125 115 Kapalı döngü bilgi yapısında ve geçmişeki bilgiye sahip ve aynı zamanda asarlanan bir zaman aralığının planlanan zaman aralığı ile eşi olduğu model Kapalı döngü model olarak adlandırılır. Diğer arafan kapalı döngü yapıda, geçmişeki bilgiye sahip olmayan ve bir periyodun asarlanan bir periyo olduğu model, geri dönülü bir model olarak adlandırılır. Bu anlamda, geri dönülü bilgi yapısı aynı zamanda kapalı döngü bilgi yapısının özel bir durumudur Geri Dönülü Bilgi Yapısı Geri dönülü bilgi yapısına sahip olan dinamik bir oyunda, oyuncuların sraejileri sisemin cari durumuna bağlı olarak değişim gösermekedir. Bu yapıdaki bir oyun, açık döngü modelde olduğu gibi sisemin başlangıç koşullarına bağlılık gösermemekedir. Geri dönülü bilgi yapısı alında, oyuncular durum değişkeninin cari değerlerini gözlemlemeyi ve bir karar kuralına göre kendi davranışlarını belirleyerek bu değerlere karşılık vermek iseyebilirler. Geri dönülü bilgi yapısında, üm oyuncuların zamanın her nokasında sürecin cari durumunu gözlemlediği ve bu gözlem değerine göre davranışlarını belirledikleri varsayılmakadır (Engwerda, 007: ). Opimal konrol problemlerinin çözümü için dinamik programlama ve Ponryagin in minimum ilkesi bilinen ve kullanılan yönemlerdir. Bir karar vericiye sahip deerminisik bir opimal konrol problemi için bu iki yönem, aynı opimal davranışı ve performansı gösermekedir. Birden çok karar vericiye sahip olan opimal konrol problemleri için ise, bu yönemler genellikle farklı çözümler sağlamakadır. Bu nedenle dinamik programlama geri dönülü modellerin çözümü için kullanılırken, minimum ilkesi açık döngü modellerin çözümü için ercih edilmekedir. Başka bir ifadeyle, dinamik programlama ikisadi sisemin cari durumuna ilişkin bilginin önceden

126 116 varolduğu ve herhangi bir sözleşmenin olmaması koşulunu varsayarken, minimum ilkesi ile ikisadi sisemin başlangıç bilgisinin ve bağlayıcı sözleşmelerin var olduğunu varsaymakadır. Bir oyunda bu varsayımların dünya deerminisik olduğunda bile bir ekiye sahip olduğu bilinmekedir. Daha önce de ifade edildiği üzere genel olarak oyun kuramı denge kavramı çerçevesinde şekillenmişir. Oyun kuramının kurucularından Nash ile başlayan denge çözümleri, ünlü ikisaçı Sackelberg in anımladığı çözümler ve işbirlikçi Pareo opimal çözümler çerçevesinde incelendiği görülmekedir. Dinamik oyunlarda çözüm yönemlerinin seçimi bilgi yapısına bağlı olup, oyunun nieliksel sonuçlarını anımlamakadır (Hager, vd., 001: 306). Burada çalışmanın kapsamı çerçevesinde genel olarak Nash dengesi, Sackelberg ve Pareo opimal çözümler kısaca açıklanacakır Nash Dengesi John Nash arafından 1954 yılında gelişirilen ve ismini alan Nash dengesi (ND), iki veya daha çok oyuncudan oluşan oyuncuların birbirlerinin denge sraejilerini bildiği varsayılan bir oyunda, oyuncuların ek araflı sareji değişiminden kazanç sağlayamadığı çözüm değeridir. Kısaca her bir oyuncu için bir ane anımlı olmak üzere belirilen sraejilerin bir kümesine Nash denge çözümü, Nash dengesi veya Nash çözümü ismi verilmekedir. Diğer bir ifadeyle, Nash dengesi, her bir oyuncunun oyundaki diğer oyuncuların seçimleri ile verilen en uygun koşulunu sağlayan bir nokadır (Razi, vd., 007: 1 6). Nash, hem rekabeçi oyunlarda ve hem de işbirlikçi oyunlarda kullanılması mümkün olan bir denge kavramını oraya çıkarmışır. Nash dengesinde, hiçbir oyuncunun karşılıklı olarak birbirlerinin harekeini yönlendirememekedir. Eğer oyundaki herhangi bir oyuncu arafından sraejilerde herhangi bir değişiklik yapılır ise ve bu değişiklik sonucu ilgili zamanda kendi seçiği

127 117 sraejisinde kaldığı durumdan daha az kazanmasına yol açıyor ise, oyuncular dengededir. Sraejik denge olarak da isimlendirilen Nash dengesi, her biri bir oyuncu için anımlanan sraejilerin bir kümesidir. Bu denge çözümünde, bir oyuncu ek yanlı olarak sadece kendi kararını değişirerek çıkısını gelişiremeyebilir (Başar ve Olsder, 1998: 4). Daha önce Neumann ın gelişirdiği iki kişili sıfır oplamlı oyunlarla gerçek yaşamda çok fazla karşılaşılmamakadır. Savaş durumunda dahi daima işbirliğinden veya anlaşmalardan kazanç sağlanabilir. Bu nokadan harekele Nash(1951,1953) çalışmalarında işbirlikçi ve işbirlikçi olmayan oyunlar arasındaki ayırımı ve yaklaşım özelliklerini gösermeye çalışmışır. Nash, işbirlikçi olmayan oyunlarda her zaman bir Nash dengesi olduğunu gösermişir. Bir oyunda denge arayışı baskın sraejileri bulup baskın olmayan sraejileri elemek ile başlar. Ancak her zaman oyuncuların kendileri için benimsedikleri en iyi seçenekleri, oyundaki diğer oyuncuların benimsedikleri seçeneklere yani davranışlarına bağlı değildir. Dolayısıyla Nash in kuramını dikkae almak gerekir. Aşağıda Nash in denge eoreminden kısaca bahsedilmişir. Oyunun sraeji kümesi S = S1 S... Sn olsun. S = S1 S... Sn sraeji kümesi ile anımlanan saik rekabe durumu için bir Nash dengesi, Φ : S R (i = 1,, K,n) (3.30) i kazanç fonksiyonları ve s S,., n Sn s için ~ s S sraeji göserimi olmak üzere, her s1 S1, Φ ~ ~ K ~ ~ ~ (3.31) ( s, s,, s ) Φ ( s, s, K, ) 1 1 n 1 1 sn

128 118 Φ ~ ~ ~ ~ ~ 1 n 1 s n ( s, s, K, s ) Φ ( s, s, K, ) Φ ~ s, ~ s, K, ~ s Φ n ( ) ( s, s, K, s ) 1 n eşisizlikleri anımlanır. Bu eşisizlikler, her bir s ( i 1,, K,n) n 1 ~ n ~ i = sraejisinin diğer oyuncular için ~ s ile anımlanan sraejilere karşı i. oyuncu için opimal, olduğunu ifade eder. John F. Nash 1951 yılında bu eoremin yeni bir açılımını gelişirmişir. S K ilişkili ve konveks bir küme olsun. Ayrıca Φ ( s, s, K, s ) 1, S,, Sn ( i = 1,, K,) her bir s j değişkeni için bağımsız olarak konkav fonksiyonlar ve (,s,, ) s K nin sürekli fonksiyonları şeklinde anımlansın. Bu durumda en az 1 sn bir ane Nash dengesi vardır. i 1 n Bu eoremin sonucunda her bir sonlu oyunda karma sraejilere izin verilmesi şarıyla en az bir ane Nash dengesinin olduğu ifade edilir (Binmore, 1990: 58). Sonuç olarak Nash, her bir oyuncunun kendisine özel en iyi seçeneğinin en iyi orak sonuca göüreceğini belirmeden, dengeyi hiçbir oyuncunun pozisyonunu alernaif bir sraeji ile ilerleemeyeceği bir durum olarak ifade emişir. Nash, herhangi sayıda oyuncu ile oynanan oyunlar için en az bir denge nokası olduğunu ispalamışır. Bunun yanı sıra bazı oyunların da birden fazla sayıda denge nokasına sahipken, anımını verdiği oyunların dışındaki oyunlardan bazıları hiç denge nokasına sahip olmayabilir. Günümüzde Nash in sraejik oyunlardaki denge kavramı, özellikle sosyal bilimler ve biyolojinin emel örneklerinden biridir. Oyunlar kuramı, Nash in fikirleri sayesinde bilimde önemli bir yer edinip kabul görmüşür.

129 119 Alman ekonomis Reinhard Selen şöyle ifade emişir: Hiç kimse Nash dengesinin ekonomide ve sosyal bilimlerde ne kadar büyük bir eki yaraacağını önceden ahmin edemezdi. Nash in denge nokası kavramının hele biyoloji kuramı için bir anlam aşıması hiç beklenmiyordu (Nasar, 00: 119). Nash dengesi, ileri sürüldüğü dönemde önemi anlaşılamamış, ancak uzun bir süreçen sonra hak eiği önemi kazanmışır ve geniş kabul görmüşür. Bu bilgi yapılarına göre dinamik oyunların kuramsal olarak anımlanmasında kullanılan emel elemanlar EK 1 de verilmişir Açık Döngü Nash Dengesi Açık döngü Nash çözümünde, başlangıç durumundan iibaren her bir oyuncu anımlanan zaman aralığı boyunca kendi konrollerinin opimal değerlerini diğer önemli poliika oorielerinin aynı biçimde davrandıklarını varsayarak seçerler. Poliika kararları, büün oyuncular arafından aynı anda uygulanmakadır. Böylece oyunun başlangıcında oyuncuların her biri seçilen bir poliikaya bağlı kalmayı sağlamak için bir anlaşma yaparlar. Bu anlaşmaya bağı kaldıkları sürece, oyuncuların denge paikasından ek yönlü sapmalarla kendi kazançlarını gelişiremedikleri çözüm opimaldir. Açık döngü Nash dengesi çözümü minimum kuralı kullanılarak belirlenir. Birlike durumlar ve durumlar arasında doğrusal bir ilişki olduğu varsayımı alında, iki oyunculu açık döngü Nash oyununun çözümü için aşağıda verilen süreç izlenmekedir. Öncelikle her bir oyuncu için amaç fonksiyonu ve durum denklemleri kullanılarak cari dönem Hamilon fonksiyonu anımlanır ve Hamilon uygun ayır edici aracılığı ile konrol değişkenlerinin eklendiği (adjoin) eşilikler ve gerekli koşullar elde edilir. Her

130 10 bir i ( i = 1, ) oyuncusu için zamanda geriye doğru ierasyonla çözülebilen Riccai eşilikleri, ' x H i( 1) A H i K + Qi( 1) =, x H it = Q it (3.3) h ~ x, h it = Q ~ it xit (3.33) ' x i( 1) = A ( H ik + hi ) Qi( 1) xi( 1) şeklinde elde edilir. Burada; K = : M A (3.34) u u ( s B ( u~ ' ( Q ) B h ) B ( u~ ' ( Q ) Bh ) k : M = (3.35) olarak anımlanmışır. Oyunda i ; oyuncu sayısını anımlamak üzere iki oyuncudan ( i = 1, ) herhangi bir i oyuncusu için = 1K,, T zaman aralığında geri dönülü yapıda açık döngü Nash dengesinin opimal konrolleri, u + g * * i = Gi x 1 i (3.36) aracılığı ile yapılmakadır. Burada, u 1 ( Qi ) Bi H i K i ' Gi = (3.37) i u 1 ' ( Qi ) Bi ( H i k + hi ) + uii i g = ~ (3.38) olarak anımlanmışır. Başka bir şekilde ise bu opimal konroller, u i = Γ x + γ (3.39) i i

131 11 şeklinde anımlanmış olup, i u 1 ( Qi ) i ' Bi H i Γ = (3.40) i u 1 ( Qi ) i B ' i hi + u ~ ii γ = (3.41) olarak verilmekedir (Behrens, vd., 001: 1 ) Geri Dönülü Nash Dengesi Geri dönülü Nash denge çözümü, dinamik programlama yönemini kullanarak oluşurulmakadır. Bu yaklaşımla geri dönülü Nash dengesi çözüm sürecine, = T sonuncu zaman nokasından başlanır ve başlangıç nokasına doğru adım adım maliye fonksiyonunun en küçük değeri elde edilinceye kadar devam edilir. Riccai denklemleri = T, T 1, K, olmak üzere zaman aralığında geriye doğru yinelemeli bir biçimde çözülür. Buradan, x H it = Q it (3.39) h = Q ~ x it x it it sonuncu zaman nokasında anımlı koşullara bağlı olarak, H ' x ' ur i( 1) = K H i K + Qi( 1) + GrQi Gr (3.40) r= 1 ' x = ( ) + ~ ' u ( 1) ( 1) + ~ i( 1) K hi H i k Qi xi GrQi ( uir g r ) r = 1 h r (3.41) Riccai eşilikleri ile verilir. Burada = 1K,, T olmak üzere,

132 1 K : A + B1 G1 + BG = (3.4) k : s + B1 g1 + B g = (3.43) elde edilmekedir. Sonuç olarak; her bir oyuncu için sonuçlanan Riccai marisleri geri dönü marislerini anımlar ve bu geri dönü marisleri eşilik yapısında *, G i = M N B H E A i, j = 1, ( i j ) (3.44) i i ' i i j g i i i ' ( v B H B N v ) = M N (3.45) i i i j j j eşilikleri ile anımlanır. Burada, E i = I B N B H (3.46) i i ' i i i ' i u ( H i s hi ) Qi uii i v = B ~ (3.47) olarak verilmişir. Riccai marisleri ve geri dönü marisleriyle, sisem denklemleri ileriye doğru ierasyonla çözülebilir ve bu çözüm yolu ile durum ve konrol değişkenleri için yaklaşık olarak geri dönülü Nash dengesi çözümü paikaları belirlenmekedir (Hager, Reinhard ve Behrens, 001: ). * Geri dönülü Nash, Sackelberg ve Pareo opimal çözümlerde geri dönü marisleri anımlanmaya ihiyaç duyulmakadır ve bu marisler G i ve g i ( = 1,,, T ve i = 1, ) ile ifade edilir.

133 Sackelberg Denge Çözüm Sackelberg (1934), düopolis yapıdaki firmalardan birinin rakibinin davranışlarını ve varsayımlarını izleyebilecek kadar gelişmiş olduğunu ifade ederek, Courno düopol modelini eleşirmişir. Bu nedenle, Sackelberg denge çözümlerinin anımlandığı oyunlar, oyuncuların asimerik rollere sahip olduğu kesin bir hiyerarşik yapıya sahip olan dinamik yapıdaki oyunlardır. Bu hiyerarşik yapıda, oyuncular farklı hedeflere göre farklı performans düzeylerinde davranış belirlemekedir. Diğer bir ifadeyle, oyuncular birbirlerinden bağımsız olarak karar alamamakadır, ancak farklı düzeylerin oyuncularının kararları göz önüne alınmak zorundadır (Nie, 007: 47 55). Herhangi oyunda bir oyuncu, seçiği sraejisini diğer oyuncu veya oyuncular üzerinde zorla kabul eirme yeeneğine sahip ise, bu oyunda hiyerarşik bir çözüm kavramı anımlamak gerekmekedir. Sackelberg yapıda anımlanan işbirlikçi olmayan diferansiyel veya fark oyunları, lider oyuncu pozisyondaki hükümein ekonominin cari dönemdeki durumunu ekileyen geleceğe yönelik ikisadi poliika beklenileri ile ilgili oluşurduğu makroikisadi modellerine davranışsal bir emel sağlamakadır (Zeeuw ve Ploeg, ). Hiyerarşik yapıda olan bir oyunda, oyunculardan birinin üsün pozisyona sahip olması uygun olarak görülebilir (Tolwinski, 1983: 85 93). Örneğin; lider oyuncu karar kuralını u φ x ) bildirdiğinde, akipçi oyuncu ( 1 = 1 1 davranışını cari durum ve lider oyuncunun kararına göserdiği epki fonksiyonu u = φ x, u ) ye göre belirler ise, geri dönülü Sackelberg ( 1 1 denge çözümü bu durumda uygun görülebilir. Burada lider oyuncu da akipçi oyuncunun rasyonel epkisi olarak u / u1 almakadır (Behrens, vd, 001:1 ). Burada epki kasayısı, epki kasayısını dikkae ' u 1 ' ( B H B + Q ) B H B (3.48) u / u1 = 1

134 14 şeklinde verilmişir (Behrens, vd., 000: 64 75). H.von Sackelberg (1934) in orijinal çalışmasına göre, hiyerarşik bir yapının anımlandığı sraejik bir karar probleminde güçlü durumda olan oyuncuya lider, lider oyuncunun karar davranışlarına veya sraejilerine göre rasyonel olarak epki göseren diğer oyunculara da akipçi adı verilmekedir (Miller ve Salmon, 1985: ). Bu anlamda, lider olarak anımlanan oyuncuların diğer büün akipçi oyunculara, belirledikleri poliikaları kabul eirme poansiyeleri ve güçleri vardır. Burada karar verilirken farklı yapılarda çok liderli veya çok akipçili olmak üzere çok boyulu hiyerarşik bir yapı da söz konusu olabilir (Başar ve Olsder, 1998: 131). Sackelberg bir oyunda, oyunun her bir aşamasında lider olarak kabul edilen oyuncu akipçi olarak kabul edilen oyuncudan önce, bir kez oyunu oynamakadır Açık Döngü Sackelberg Denge Çözümü Açık döngü Sackelberg oyunlarda, lider olan birinci oyuncu ve akipçi olan ikinci oyuncu için karmaşık yapıda bir süreç izlenmekedir. Açık döngü Sackelberg oyunda, lider oyuncu ilgili zaman aralığının başlangıcında kendi sraejisini bildirdiği varsayılır. Bu durum, her iki oyuncunun durumların sadece x 0 başlangıç değerindeki davranışlarını emel aldıklarını ifade emekedir. Bu süreçe, lider oyuncu gelecekeki poliika davranışları hakkında bir anlaşma yaparken, akipçi oyuncunun rasyonel epki fonksiyonu göz önüne alınmakadır. Çünkü lider oyuncu akipçi oyuncuyu sraejisini kabul eirmeye zorunlu olarak yönlendirmekedir. Bu durum, liderin her zaman daha iyi ve akipçi her zaman daha köü durumda olduğunu gösermekedir. Bu bilgiler çerçevesinde çözüm sürecine ilk olarak son periyoaki durum koşulları anımlanarak başlanır. Bu sonuncu koşullar;

135 15 = 0 1 x T x T x T Q Q Q H (3.49) = T T x T x T x x Q Q h 1 1 ~ ~ (3.50) ve Riccai marisleri; + = ) ( 1) ( 1) 1( ' ' 1 x x x Q Q Q A A M H A A H (3.51) + = 1) ( 1) 1( 1) ( 1) 1( ' ' 1 ~ x x x x Q Q Q h v H M A A h (3.5) şeklinde anımlanmışır. Bu marisler, geriye doğru inegraion ile çözülebilmekedir. Ayrıca durum vekörü ve ikinci oyuncunun birlike durum eşiliğine uygun birinci oyuncunun birlike durum vekörünü içeren genelleşirilmiş durum vekörü, + + = v h E A A M θ θ (3.53) ve konrol vekörü, ( ) ( ) ( ) h H B Q B Q u u u u u u u + = = θ ' 1 ' ~ ~ (3.54) şeklinde anımlanmışır.

136 Geri Dönülü Sackelberg Denge Çözümü Geri dönülü Sackelberg denge çözümü, geri dönülü Nash denge çözümü ile hemen hemen aynı şekilde yapılmakadır. Ancak Nash denge çözümünde oyuncuların davranışları simerik olarak uygulanırken, Sackelberg denge çözümünde hiyerarşik yapıya göre lider oyuncunun bildirdiği sraejiye karşılık akipçi oyuncunun göserdiği epkinin göz önünde bulundurulması gerekmekedir. Geri dönülü Sackelberg denge çözümünde geri dönü marisleri ve Riccai eşilikleri elde edilirken, dinamik programlama ilkesinden yararlanılmakadır. Burada Riccai eşilikleri, geri dönülü Nash denge çözümünde anımlanan (3.44) ve (3.45) eşiliklerinde anımlandığı şeklinde yer almakadır. Buradan Sackelberg denge durumu için anımlanan geri dönülü marisler her bir oyuncu için ayrı ayrı aşağıda verildiği üzere, Lider Oyuncu(Birinci oyuncu) için: ( ) u A H B N Q N B H E H E B M G ' 1 1 ' ' = (3.55) ( ) ( ) ( ) u u u Q M u v N Q N B H B M h v N B s H E B M g ' ' ~ ~ = (3.56) Takipçi Oyuncu (Đkinci oyuncu) için: ( ) G B A H B N G 1 1 ' + = (3.57) ( ) g B H B v N g 1 1 ' + = (3.58)

137 17 göserilmekedir. Lider ve akipçi oyuncular için anımlanan eşilikler incelendiğinde akipçi oyuncunun epkisine ilişkin kasayılar dikkae alındığında, geri dönülü marislere bu bilgiye ilişkin belirli sayıdaki erimlerin eklendiği görülmekedir. Bilindiği üzere, Al Bölüm de yer verilen geri dönülü Nash denge durumunda ise, her iki oyuncu için aynı Riccai eşiliklerinin anımlandığı görülmekedir Đşbirlikçi Pareo Opimal Çözüm Bir oyunun çözümü ek bir noka yerine, nokalar ailesinden oluşur ise, bu çözümlere pareo opimal veya ekin çözümler kümesi denir. Đalyan sosyolog ve ikisaçı olan Vilfredo Pareo ( ) arafından isimlendirilen pareo opimallik elde edilen çözüme ilişkin ekinliğin bir ölçüsüdür. Eğer bir oyunda her bir oyuncu açısından en azından iyi ve en az bir oyuncu için kesinlikle en iyi seçim olabilecek başka bir çıkı yok ise, ilgili oyunda elde edilen bir çıkı pareo opimaldir. Bu durumda, en az bir oyuncu hiçbir kayba uğramadan en iyi sonuca ulaşabilmekedir. Pareo opimal çözümlerde, oyun içinde en az bir oyuncunun durumu bozulmadan diğer bir ifadeyle en az bir oyuncu yara almadan iyileşirilemediği çözümlerle karşılaşılmakadır. Pareo opimal çözümler oyuncuların birbirleri ile işbirliği yapığı sraejileri anımlamak için kullanıldığından, bu çözüm yöneminde x = f x, x, u, u, y ) kısılayıcı koşullar sisemi alında klasik opimal ( 1 1 konrol probleminde ( T ) µ J ( T ) + ( ) J ( T ) J 1 1 µ = amaç fonksiyonunun en küçüklendiği problemin çözülmesi gerekmekedir. Bu çözüm algorimasında Riccai eşilikleri aşağıda verildiği şekilde,

138 18 H ' I I ' 1 = K H K + G1 P 1 G1 (3.59) G G h 1 I ' ~ = K ( h H k ) + G1 P 1 P G ' 1 0 g1 g x ( ) Q x H T = µ Q1 T + 1 µ T x ( 1 ) Q ~ T x T ~ µ x ht = µ Q1 T x 1T + belirlenmekedir *. Tanımlanan bu eşilikler P : µ Q1 + ( 1 µ ) Q T ~ : µ Q ~ x + ( 1 µ ) Q ~ x = ve P = 1 1 olmak üzere belirlenmişir. Ayrıca (3.59) da verilen denklemlerde yer alan K marisi, K A + B1 G1 + BG = (3.60) ve k vekörü ise, k s + B1 g1 + B g = (3.61) şeklinde anımlanmışır. Bu süreçe geri dönülü marisler, G i = M N B H E A i, j = 1, ( i j ) (3.6) i i ' i i j g i i i ' ( v B H E N v ) = M N (3.63) i i i j j j * Diğer arafan eşiliklere dikka edildiğinde, Riccai marisleri u = Gi x + g i * = K x * 1 x + k eşiliklerinde yerine yazılırken, sırasıyla H 1 ile yapılması zorunlu görülmemişir. H ve * h 1 ile * 1 ve h arasında ayrım

139 19 şeklinde anımlanmakadır. Bu eşiliklerde yer alan E v i i = I B N B H (3.64) i i ' i ui ( 1 ) Q ui ' ' ui i H s Bi h µ Q1 u ~ µ ~ 1i = B (3.65) olarak belirilmekedir.

140 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM TÜRKĐYE DE PARA VE MALĐYE POLĐTĐKALARININ ETKĐLEŞĐMĐ VE EŞGÜDÜMÜ ÜZERĐNE UYGULAMA Geleneksel makro ekonominin işleyişi, doğaya karşı oynanan bir oyun olarak değerlendirilmekedir. Ancak günümüzde karşılaşılan yeni anlayış, ikisa poliikası yapıcıları ile ikisadi karar birimleri arasında olan karşılıklı ekileşimi bir model olarak oraya koymakadır. Buradan harekele ikisadi durum, sraejik karar birimleri arasındaki karşılıklı ekileşimi inceleyen bir oyun olarak ele alınmakadır. Bununla birlike, son yıllarda belirli bir zaman aralığında ve rekabee dayalı olarak değerlendirilen ikisadi durumun dinamik oyun aracılığı ile incelenmesi de oldukça ilgi çekmekedir. Bir poliika oyunu, denge poliika seçimlerini elde emek amacıyla, ayrık ancak birbirine karşılıklı bağımlı olan oyunculara ilişkin opimizasyon problemlerini çözmek için modellenmekedir (Acocella, vd., 006: 91 11). Bu bağlamda çalışmanın uygulama aşamasında, özellikle Hager, vd. (001) den yararlanılarak, dinamik oyun kuramı çerçevesinde Türkiye ekonomisi için bir makro ekonomerik model denemesi yapılmışır. Bu makro ekonomerik model; Türkiye verileri kullanılarak ahmin edilen, mal ve para piyasalarının birlike işlendiği alep yönlü Keynesyen IS LM modelidir. Bu anlamda çalışmanın amacı, ekonomide poliika uygulayıcılar olarak kabul edilen Türkiye Hükümei ve Türkiye Cumhuriyei Merkez Bankası (TCMB) arasındaki karar çaışmaları ve anlaşmalarını dikkae alan yapısal bir durum değerlendirmesi yapmakır. Diğer arafan çalışmada oluşurulan dinamik oyun problemleri, niceliksel ikisadi poliika kuramı çerçevesinde incelenerek, Türkiye Cumhuriye Merkez Bankası ve Türkiye Hükümei (Maliye Bakanlığı veya

141 131 Hazine) arasındaki olası bir çaışmanın ifade edildiği bir oyun olarak yorumlanmışır. Bu oyun, amaç fonksiyonu kareli ve kısılayıcı fonksiyonları doğrusal olmayan fark denklemleri şeklinde anımlanan fark oyunu olarak modellenmişir. Bu modelde, öncelikle doğrusal olmayan sisem eşilikleri, doğrusal olmayan zamanda değişmeyen sisem yerine, doğrusal zamanla değişen sisemi yerine koymak koşuluyla sayısal olarak doğrusallaşırılmışır. Uygun referans aralıklarına göre yapılan yerel doğrusallaşırma işlemi, sonlu zaman aralığında modelin doğru ve ek bir çözümünün bulunmasını sağlamakadır (Hager, vd., 001: 30). Bu kapsamda oluşurulan modelin çözüm sonuçları, Gauss Pake Programı abanlı OPTGAME 1.0 * algoriması kullanılarak elde edilmişir. Çalışmada oluşurulan modelde, maliye poliikasının konrölünün Hüküme ve para poliikasının konrolünün ise Merkez Bankası arafından yapıldığı varsayılmışır. Bununla birlike, dinamik oyun modelinde yer alan konrol değişkenleri, modelde anımlanan maliye ve para poliikalarının oyuncular arafından belirlenen poliika araçlarını gösermekedir. Đçinde bulunulan ikisadi durumu ifade eden durum değişkenleri ise, makro ikisadi poliika hedef değişkenlerini belirmekedir. Modeldeki iki oyuncunun belirledikleri amaç fonksiyonları, oyuncuların ercihlerine göre yapıkları ve farklılık göserebilen hipoeik ifadeler olarak varsayılmışır. Bu durumda ilgili kurum arafından belirlenmiş hedef görevlerine göre oyuncuların amaçları değişebilmekedir. Çalışmada uygulanan model incelendiğinde, modelin çözüm sonuçlarının Türkiye ekonomisinde karşılaşılan poliikalara yönelik çaışma ve anlaşmaların olası sonuçları üzerine bir ışık uacağı düşünülmekedir. Aşağıda modelin oyuncuları, veri kümesi ve uygulamada oluşurulan model ve çözümleri deaylı bir şekilde verilmişir. * Bu algorima, Hager, Neck ve Behrens arafından gelişirilmiş olup, yazarların kendilerinden bu çalışma için emin edilmişir.

142 Oyuncu Kümesi Modelde yer alan oyuncular, Türkiye de para poliikasının yürüülmesi ve uygulanmasında sorumlu ve bankno ihraç eme yekisine ek elden sahip para ooriesi olan Türkiye Cumhuriyei Merkez Bankası ve maliye poliikası uygulama yekisine sahip maliye ooriesi olan Hüküme olarak anımlanmışır. Hüküme oyuncusunun, maliye poliikalarını Maliye Bakanlığı veya Hazine aracılığı ile belirlediği ve yürüüğü kabul edilmekedir. 4.. Veri Kümesi Model değişkenleri, Keynesyen alep yönlü model ve dinamik oyun yapısına uygun olarak anımlanmışır. Bu modelde değişken kümesi; durum değişkenleri, konrol değişkenleri ve konrol edilemeyen değişkenler olmak üzere üç emel al başlıka yer almakadır. Burada durum değişkenleri içsel değişkenler, konrol edilemeyen değişkenler ise dışsal değişkenler olarak modelde bulunmakadır. Bu bilgilerden harekele öncelikle modelin değişkenleri belirlenmiş ve Tablo 4.1. de verilmişir.

143 133 Tablo 4.1: Modelde Kullanılan Değişkenler Değişkenler Tanımı Tanımı ve Birimi Đçsel (Durum) Değişkenler CR Özel Harcamalar 1987 fiyaları ile Bin YTL IR Sabi Yaırımlar 1987 fiyaları ile Bin YTL MR Đhala 1987 fiyaları ile Bin YTL R Nominal Faiz Oranı Hazine Bonosu Faiz Oranı YR Gayri Safi Yuriçi Hâsıla 1987 bazlı GSYĐH Bin YTL VR Toplam Talep 1987 fiyaları ile Bin YTL PV P(%) T(%) Genel Fiya Düzeyi Enflasyon Oranı Konrol Değişkenleri 1987 fiyaları ile oplam alep deflâörü Tükeici Fiya endeksin deki yüzde değişme Hüküme (Oyuncu 1) için Konrol Değişkenleri 1987 fiyaları ile ne vergi Vergi Oranı gelirlerinin GSYĐH oranı GR Kamu Harcamaları 1987 fiyaları ile Bin YTL Merkez Bankası (Oyuncu ) için Konrol Değişkenleri M1 Para Arzı Soku 1987 fiyaları ile Bin YTL PM Konrol Edilemeyen (Dışsal ) Değişkenler 1987 bazlı Mal ve hizme Đhala Fiya Düzeyi ihala fiya endeksi AR Đhraca 1987 fiyaları ile Bin YTL PY GSYĐH Deflâörü 1987 bazlı GSYĐH Deflâörü şeklinde anımlanmışır Türkiye Đçin Makro Ekonomerik Model Bu çalışmada oluşurulan makro ekonomerik modelde kullanılan vergi değişkeni hariç diğer değişkenlerin verileri Türkiye Cumhuriyei Merkez

144 134 Bankası veri dağıım siseminde arihinden iibaren güncellenmeyen veriler arşiv bölümünden alınmışır. Modelde kullanılan değişkenlerin verileri 1987 fiyaları ile olup üm değişkenler reeldir. Vergi oranı serisi Devle Panlama Teşkilaının veri dağıım siseminden alınmışır. Model de kullanılan değişkenlere ai zaman serisi veri kümesi yıllık frekansa olup, veri ulaşılabilirliği de dikkae alınarak dönem aralığını kapsamakadır. Model ahmini aşamasında Hager vd. (001) in gelişirdiği OPTGAME 1.0 algorimasında maris ersinin elde edilmesi için, Gauss Đndirgeme çözüm yönemi kullanılmakadır. Bununla birlike algorimanın, modelde kullanılan ikisadi zaman serilerinin sahip oldukları yapısal kırılma veya benzeri dinamiklere karşı oldukça hassas olduğu gözlenmişir. Bu nedenle, kullanılan algorimada model ahminlerinin elde edilmesinde yakınsama sorunu olmaması için modelde kullanılan ikisadi zaman serilerinin her birinin rend bileşeni kullanılmışır. Zaman serisi eorisinde bir zaman serisinin dör bileşeni vardır. Bunlar sırasıyla rend, iş çevrimleri, mevsimsellik ve düzensiz bileşenlerdir. Bu çalışmanın uygulamasında kullanılan ikisadi zaman serilerinin uzun dönem rend bileşenin düzgün (smooh) bir biçimde elde edilmesi için Hodrick ve Presco (1997) arafından gelişirilmiş olan Hodrick-Presco süzgeci kullanılmışır. Hodrick-Presco süzgeci ile süzgeçen geçirilen her bir zaman serisi için ahmin edilen rend bileşeni serinin kendisi olarak kullanılmışır. Bu aşamada yapılan ahmin çözümlemeleri, Eviews Pake programı kullanılarak yapılmışır. Diğer arafan modelin ahmin aşamasında her bir zaman serisi için doğrusal zaman rend modeli oluşurulmuşur. Bu doğrusal zaman rend modeli çerçevesinde, her bir zaman serisinin dinamik oyun modelinde kullanılacak olan oralama büyüme oranları hesaplanmışır. Son olarak modelde yapılan bir diğer varsayımda, dinamik yapıda olan sisem denklemlerinin doğrusal olmayan yapıda olduğu anımlanmışır.

145 135 Çalışmada oluşurulan dinamik oyunun kısılayıcı koşulları, aşağıda anımlandığı üzere basi olarak Türkiye ekonomisinin makroekonomerik bir modeli ile verilmişir *. - Reel Özel Harcamalar Denklemi CR = f ( CR,YR, R - P% ) Reel Sabi Yaırımlar Denklemi ( IR, VR VR, 1 R P ) IR % = g 1 - Reel Mal ve Hizmeler Đhalaı Denklemi MR PM = h MR 1, VR,. 100 PV - Nominal Faiz Oranı Denklemi M1 MR = k R 1,.100, YR PV - Piyasa Fiyalarıyla Reel Gayri Safi Yuriçi Hâsıla Denklemi ( CR, IR, GR, AR MR ) YR = l, - Toplam Talep Denklemi ( MR ) VR = m YR, * Bu yapının benzeri, opimal konrol problemlerinin çözümünde kullanılmak üzere gelişirilen OPTCON algorimasında da kullanılmakadır (Weyersrass, 1999: 1-1).

146 136 - Toplam Talep Deflâörü YR MR PV p PY, VR VR - Enflasyon Oranı P = PM ( PV PV ) ( PV ). 100 % T = 1 1 Bu model emel alınarak dinamik oyun model çözümlemesine geçilmişir. Dinamik oyun modelinin çözümünde gerekli olan başlangıç değerleri ise, rasgele seçim yönemiyle belirlenmişir. Bu bilgiler ışığında çalışmanın işleyişi, çeşili oyuncularun davranışına ilişkin senaryolar uygulanarak, dinamik poliika oyununu çeşilendirmek koşulu ile farklı denemeler yapılması ve sonuçların duyarlılığının es edilmesi şeklinde olacakır. Çalışmada iki farklı yapıda anımlanan dinamik poliika oyun denemesi uygulanmışır ve bu denemeler aşağıda verilmişir Dinamik Poliika Oyunlarının Oluşurulması Çalışmada algorimanın işleyişine bağlı olarak uygulama bölümünün ikinci aşamasında iki farklı dinamik poliika oyun denemesi düzenlenmişir. Bu oyunların içeriği, oyuncuların poliikalarını uygularken sahip oldukları ağırlıklara göre çeşililik gösermekedir. Dinamik oyun modellerinin her iki çeşiinde de, oyuncuların karar alma ve poliika uygulama sürecindeki ağırlıklarını gösermek üzere öncelikle µ ağırlık kasayısı anımlanmışır. Bu kasayı, dinamik oyundaki birinci oyuncu olarak belirilen Hüküme için, pareo opimal çözümün

147 137 hesaplanmasında kullanılan ağırlıklandırma fakörünü emsil emekedir. Bununla birlike, oyunda hiyerarşik denge çözümlerinin hesaplanmasında, Hüküme oyun içinde lider oyuncu pozisyonunda hareke ederken, Merkez Bankası nın akipçi oyuncu pozisyonunda hareke eiği varsayılmışır. Türkiye de Merkez Bankası kararlarını planlarken Hüküme in ikisadi amaçlarını hesaba kamak zorunda olduğu için, bu yapıdaki bir senaryonun uygun olduğu düşünülmüşür. Başka bir ifadeyle, Merkez Bankası bağımsız bir saüye sahip olmasının yanı sıra, kararlarını programlarken Hüküme in ikisadi amaçlarını dikkae alarak eşgüdüm çerçevesinde daha iyi bir sonuca ulaşabilmeyi hedeflemekedir. Diğer arafan modeldeki zamanlararası kareli yapıdaki amaç fonksiyonları için her bir değişkene göre belirlenen ceza ağırlıkları, köşegen elemanları hariç, diğer üm elemanları sıfır olan ceza marisinin emel köşegen elemanları alınmak koşuluyla seçilmiş ve Tablo 4. de göserilmişir. Tablo 4.: Ceza Marisinin Ağırlıkları Değişken CR IR MR R YR VR PV P (%) T (%) GR M1 Ağırlık Kaynak: Hager, Reinhard ve Behrens, 001: 314. Modelde her iki oyuncunun da kendi durum değişkenlerinin ilgili hedef değerlerinden olan sapmalara göre aynı ercih ağırlıklarına sahip olduğu varsayılmışır. Benzer şekilde, oyundaki her bir oyuncu poliikasını uygularken diğer oyuncunun göserdiği davranışa yönelik herhangi bir ilgi gösermezken, kendilerine ilişkin konrol değişkenlerinin ilgili isenen değerlerinden sapmalarla cezalandırıldığı varsayılmışır. Bu çalışmada, ağırlıklar marisinin dönemlere göre sabi olduğu varsayılmışır. Diğer arafan amaç değişkenlerinin başlangıç değerlerine sabi büyüme oranları verilerek, bu değişkenlerin isenen paikaları anımlanmışır. Bu büyüme oranları, dönemine göre ilgili değişkenlerin oralama

148 138 büyüme değerleri olarak hesaplanmışır. Hedef değerler olarak belirilen ilgili düzelilmiş büyüme oranları Tablo 4.3 de verilmişir. Tablo 4.3: Đsenen Büyüme Oranları (Hedef Değerler) Değişken CR IR MR R YR VR PV P (%) T (%) GR M1 Büyüme oranı Burada büyüme yollarının düzelilmesinin amacı ise, oplam alebin büün bileşenlerinin dengeli büyüme çerçevesinde dengeli bir ikisadi gelişmeyi elde emek amacını yansımakır. Dinamik oyun model denemelerine geçmeden önce çalışmada oluşurulan kesikli zamanlı iki oyunculu oyun kuramı problemi aşağıda verildiği gibi anımlanmışır. Bu modelde, sonlu zaman aralığında amaç fonksiyonu zamanlararası kareli kayıp fonksiyonu olarak ve kısılayıcılar doğrusal olmama varsayımı alında birinci sıra fark denklemleri şeklinde oluşurulmuşur. Buna göre dinamik modelin kapalı yapısı aşağıda verildiği üzere; Amaç fonksiyonu: 007 ~ ' ~ ( X X i ) Qi ( X X i ) J = ; i = 1, i = 1991 Kısılayıcılar: Başlangıç koşulu x 0 = x(0) ve dinamik sisem koşulları ise,

149 139 ( x x, u, u y ) x = f, ; = 1991K,, 007 1, 1 şeklinde belirlenmişir. Bu model çerçevesinde, dinamik oyun modelinin işleyişinin yanı sıra, emel düzeyde duyarlılık analizlerini de uygulayabilmek amacı ile iki farklı dinamik poliika oyun denemeleri gelişirilmiş ve bu nedenle amaç fonksiyonlarına yönelik varsayımlar çeşilendirilmişir. Bu varsayımlara göre yapılan çözümlemelerden elde edilen opimal sonuçlar, gerek ablo ve gerekse grafik şeklinde verilmişir Dinamik Poliika Oyunu Đçin Birinci Model Denemesi Birinci dinamik poliika oyun denemesinde, Bu aşamadan sonra, dinamik poliika oyunu denemeleri uygulanmışır. Birinci deneme modelinde Pareo opimal çözümün hesaplanmasında µ = 0.5 olarak alınmışır. Bu kasayının 0.5 olarak alınması, her iki oyuncunun amaçlarına ulaşırken eşi performans gücüne sahip olduğu varsayımına uygun olduğu anlamına gelmekedir. Oluşurulan dinamik oyun modeli çerçevesinde oyuncuların belirledikleri her bir konrol ve içsel değişkenlerin hedeflenen değerleri ve dinamik oyunda elde edilen denge ve opimal çözüm değerleri grafik ve ablo şeklinde göserilmişir. Bu sonuçlar incelendiğinde, çalışmada kullanılan modelin 1990 sonrası ve 000 li yılların başlarını kapsayan döneme ilişkin Türkiye de alep yönlü değişkenlerin kısa dönemli davranışlarına yönelik iyi bir çerçeve sunduğu görülmekedir. Bu bilgilerden harekele oluşurulan ablo ve grafiklerde içsel değişkenlere ilişkin hedeflenen değerler ve dinamik oyunun beş farklı çözüm

150 140 kavramından elde edilen denge ve opimal değerlerinin sonuçlarına ilişkin iş çevrimleri verilmekedir. Bu opimal değerler kullanılarak oluşurulan Tablo 4.4 Tablo 4.14 de, öncelikle her bir değişkene ilişkin birinci model denemesi kapsamında anımlanan açık döngü Nash (ADN), geri dönülü Nash (GDN), Pareo opimal, açık döngü Sackelberg (ADS) ve geri dönülü Sackelberg (GDS) çözümlerinden elde edilen opimal değerleri verilmişir. Daha sonra, Şekil 4.1 den 4.11 e kadar olan grafiklerde ise, birinci dinamik poliika oyun denemesi için, konrol ve durum değişkenlerine ilişkin hedef değerler, açık döngü Nash (ADN), geri dönülü Nash (GDN), Pareo opimal, açık döngü Sackelberg (ADS) ve geri dönülü Sackelberg (GDS) denge ve opimal çözümlerine ilişkin zaman paikası göserilmişir. Ayrıca bu beş farklı çözüm yapısına göre elde edilen opimal sonuçlar yıllara göre üm değişkenleri birlike görmek üzere, EK de sunulmuşur. Bu bilgilerden harekele, farklı çözüm kavramlarına göre Özel Harcamalara ilişkin opimal değerler Tablo 4.4. de verilmişir. Tablo 4.4: Özel Harcamalara Đlişkin Opimal Değerler Yıllar NASH NASH Sackelberg Sackelberg Pareo AD GD AD GD Opimal

151 141 Özel harcamaların opimal ve denge değerlerine ilişkin zaman paikası Şekil 4.1 de göserilmişir. Şekil 4.1: Deneme 1 Đçin Özel Harcamalara Đlişkin Çözüm Sonuçları

152 14 Şekil 4.1 e göre, üm çözüm sonuçlarının incelenen dönemde birbirine yakınsadığı gözlenmekedir. Diğer arafan ilgili zaman aralığında özel harcamaların arma eğiliminde olduğu görülmekedir. Dikka edildiğinde hedef değerlerle büün denge değerleri yaklaşık olarak birbiri ile örüşmekedir. Ayrıca özellikle 1998 yılı sonu ve 00 yılları arasında özel harcamaların üm çözüm sonuçlarının hedef değerler alında seyreiği ve bu dönemlerin kriz yıllarına denk geldiği gözden kaçırılmamalıdır. Bu dönemde özellikle Açık Döngü Sackelberg çözümde hedef değerlerinden daha çok sapma olduğu görülmekedir. Ancak 001 yılı sonrası ekrar dengeye geldiği ve 005 yılı sonrası ise hedef değerlerinin aşıldığı gözlenmekedir. Sabi yaırımlara ilişkin opimal değerler Tablo 4.5. de verilmişir. Tablo 4.5: Sabi Yaırımlara Đlişkin Opimal Değerler Yıllar NASH NASH Sackelberg Sackelberg Pareo AD GD AD GD Opimal Sabi yaırımların opimal ve denge değerlerine ilişkin zaman paikası Şekil 4. de göserilmişir.

153 143 Şekil 4.: Deneme 1 Đçin Sabi Yaırımlara Đlişkin Çözüm Sonuçları Şekil 4. incelendiğinde, sabi yaırımlara ilişkin denge ve opimal çözüm sonuçları zaman aralığında hedef değerlerin üzerinde seyrederken, 1999 sonrası hedef değerlerin alında yer aldığı görülmekedir. Bununla beraber özellikle arasındaki dönemde, denge ve opimum çözüm sonuçları dinamik oyunun farklı çözüm yaklaşımlarına göre

154 144 çok farklılık gösermediği ve 1999 sonrası dönemde ise açık döngü Sackelberg ve Pareo opimal çözüm dışında diğer çözümlerin çakışığı da gözden kaçırılmamalıdır. Diğer arafan, açık döngü Nash, geri dönülü Nash ve geri dönülü Sackelberg çözümlerin, açık döngü Sackelberg ve Pareo opimal çözüm değerlerine göre hedef değerlerin daha alında seyreiği gözlenmişir. Sabi yaırımların, 000 li yıllarda özellikle 000 yılı başında hedef değelerin alında olması bu dönemde yaşanan kriz nedeniyle bir azalma olduğu düşünülebilir. Hedef değerlerin zaman paikasına dikka edildiğinde ise, bu değerlerin ilgili zaman aralığında arma eğilimi göserdiği ve bu bilgiye göre sabi yaırımların arması yönünde bir hedef belirlenmesi gerekiği söylenebilir. verilmişir. Aşağıda Đhala değişkenine ilişkin opimal değerler Tablo 4.6. da Tablo 4.6: Đhalaa Đlişkin Opimal Değerler Yıllar NASH NASH Sackelberg Sackelberg Pareo AD GD AD GD Opimal Đhalaın opimal ve denge değerlerine ilişkin zaman paikası Şekil 4.3 de göserilmişir.

155 145 Şekil 4.3: Deneme 1 Đçin Đhalaa Đlişkin Çözüm Sonuçları Şekil 4.3 de verilen çözüm sonuçlarına göre, ilgili değişkenin hedeflenen değerlerinin yıllara göre aran yönde bir eğilim göserdiği görülmekedir. Dinamik oyun çözüm sonuçları incelendiğinde, büün çözüm değerleri çakışırken bu değerlerin hedef değerlerin oldukça üzerinde seyreiği görülmekedir. Ayrıca bu değerlerde yılları arasındaki

156 146 dönemde dalgalanmalar olmakla birlike, özellikle 001 yılı sonrası aran yönlü bir eğilim grafiği çizmekedir. verilmişir. Nominal Faiz Oranı değişkenine ilişkin opimal değerler Tablo 4.7. de Tablo 4.7: Nominal Faiz Oranına Đlişkin Opimal Değerler Yıllar NASH NASH Sackelberg Sackelberg Pareo AD GD AD GD Opimal Nominal Faiz Oranının opimal ve denge değerlerine ilişkin zaman paikası Şekil 4.4 de göserilmişir.

157 147 Şekil 4.4: Deneme 1 Đçin Nominal Faiz Oranına Đlişkin Çözüm Sonuçları Şekil 4.4 incelendiğinde, nominal faiz oranlarına ilişkin dinamik oyun opimum ve denge çözüm değerleri görülmekedir. Bu sonuçlara göre, hedef değerler zaman aralığında çok küçük mikarda azalma eğilimi gösermekle birlike, değişmeyen yönlü bir eğilime sahip olduğu izlenmekedir. Diğer arafan açık döngü Sackelberg çözüm değerleri 1991

158 148 ve 1999 yılları zaman aralığında hedef değerlerin alında seyrederken 1999 ve 007 yılları arasında hedef değerlerin üsünde aran yönlü bir eğilim gösermekedir. Diğer çözüm sonuçları incelendiğinde, açık döngü ve geri dönülü Nash çözüm sonuçları ve geri dönülü Sackelberg çözüm değerleri 1991 ve 1993 yılları arasında hedef değerlerin üsünde durağan ve 1993 yılından sonra ise aran yönlü bir eğilim gösermekedir. Ayrıca Pareo opimal çözüm sonuçlarının 1994 yılı sonrası hedef değerlerin üsünde ve geri dönülü Sackelberg çözüm değerleri, açık döngü ve geri dönülü Nash çözüm sonuçları ile açık döngü Sackelberg çözüm değerleri arasında yer aldığı gözlenmekedir. Nominal faiz oranı, üm çözüm kavramlarına ilişkin denge değerlerinde özellikle 1994 yılında yaşanan finansal krizin ekisiyle arış eğilimi gösermişir. Bu sonuçlara göre, nominal faiz oranına ilişkin denge ve opimal çözüm değerleri sabi yaırımlara ilişkin opimal ve denge değerlerinin verildiği Şekil 4. ile birlike değerledirildiğinde, nominal faiz oranının 1999 yılı sonrasında önemli derecede arış gösermesi ve sabi yaırımların bu dönemde ersine azalması, nominal faiz oranının dışlama ekisini gösermekedir. verilmişir. Gayri Safi Yuriçi Hasılaya ilişkin opimal değerler Tablo 4.8. de

159 149 Tablo 4.8: Gayri Safi Yuriçi Hasılaya Đlişkin Opimal Değerler Yıllar NASH NASH Sackelberg Sackelberg Pareo AD GD AD GD Opimal Gayri Safi Yuriçi Hasılaya değişkeninin opimal ve denge değerlerine ilişkin zaman paikası Şekil 4.5 de göserilmişir.

160 150 Şekil 4.5: Deneme 1 Đçin Gayri Safi Yuriçi Hâsılaya Đlişkin Çözüm Sonuçları Gayri safi yuriçi hâsıla (GSYIH) değişkenine ilişkin çözüm sonuçları incelendiğinde; hedef değerleri ilgili dönem kapsamında aran yönde bir eğilim göserdiği görülmekedir. Bununla birlike, dinamik oyuna ilişkin üm opimal ve denge çözüm sonuçlarının birbiri ile çakışığı ve hedef değerlerin alında yol izlediği görülmekedir. Ancak dikkale bakıldığında ilgili opimum

A. ENFLASYON VE İŞSİZLİK A.1. Enflasyon ve Tanımı: Fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artışlardır. Temel olarak ortaya çıkış nedenleri üçe ayrılır:

A. ENFLASYON VE İŞSİZLİK A.1. Enflasyon ve Tanımı: Fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artışlardır. Temel olarak ortaya çıkış nedenleri üçe ayrılır: A. ENFLASYON VE İŞSİZLİK A.1. Enflasyon ve Tanımı: Fiyalar genel düzeyindeki sürekli arışlardır. Temel olarak oraya çıkış nedenleri üçe ayrılır: Birincisi, Maliye Enflasyonu üreim girdilerinin fiyaları

Detaylı

Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ No:09/5

Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ No:09/5 Araşırma ve Para Poliikası Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ No:09/5 Para Poliikası, Parasal Büyüklükler ve Küresel Mali Kriz Sonrası Gelişmeler K. Azim ÖZDEMİR Temmuz 2009 Türkiye Cumhuriye Merkez Bankası

Detaylı

ELEKTRİK DAĞITIM BÖLGELERİNDE UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ

ELEKTRİK DAĞITIM BÖLGELERİNDE UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ ELEKTRİK DAĞITIM BÖLGELERİNDE UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, Tanımlar ve Kısalmalar Amaç ve kapsam MADDE 1- (1Bu Tebliğ, 4628 sayılı

Detaylı

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ 13 1.1.Türkiye Ekonomisine Tarihsel Bakış Açısı ve Nedenleri 14 1.2.Tarım Devriminden Sanayi Devrimine

Detaylı

Para Politikası, Parasal Büyüklükler ve Küresel Mali Kriz Sonrası Gelişmeler. K. Azim Özdemir

Para Politikası, Parasal Büyüklükler ve Küresel Mali Kriz Sonrası Gelişmeler. K. Azim Özdemir Cenral Bank Review ISSN 1303-0701 prin / 1305-8800 online 2009 Cenral Bank of he Republic of Turkey hp://www.cmb.gov.r/research/review/ Para Poliikası, Parasal Büyüklükler ve Küresel Mali Kriz Sonrası

Detaylı

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ,, 15(),71-79 AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ Selim Adem HATIRLI Vecdi DEMİRCAN Ali Rıza AKTAŞ Süleyman Demirel Üniversiesi Ziraa Fakülesi Tarım

Detaylı

İçindekiler kısa tablosu

İçindekiler kısa tablosu İçindekiler kısa tablosu Önsöz x Rehberli Tur xii Kutulanmış Malzeme xiv Yazarlar Hakkında xx BİRİNCİ KISIM Giriş 1 İktisat ve ekonomi 2 2 Ekonomik analiz araçları 22 3 Arz, talep ve piyasa 42 İKİNCİ KISIM

Detaylı

EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER

EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER Eşanlı denklem siseminde, Y den X e ve X den Y ye karşılıklı iki yönlü eki vardır. Y ile X arasındaki karşılıklı ilişki nedeniyle ek denklemli bir model

Detaylı

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI 1 DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI Durgunluk Tanımı Toplam arz ile toplam talep arasındaki dengesizlik talep eksikliği şeklinde ortaya çıkmakta, toplam talebin uyardığı üretim düzeyinin o ekonominin üretim

Detaylı

TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ

TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ Yrd.DoçDr. Halil FİDAN Doç.Dr. Erdemir GÜNDOĞMUŞ rof.dr. Ahme ÖZÇELİK 1.GİRİŞ Şekerpancarı önemli arım ürünlerimizden

Detaylı

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Finansal Piyasa Dinamikleri Yekta NAZLI ynazli@yahoo.com Neleri İşleyeceğiz? Finansal Sistemin Resmi Makro Göstergeler ve Yorumlanması Para ve Maliye Politikaları Merkez Bankası ve Piyasalar Finansal Piyasalardaki

Detaylı

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI?

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI? FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI? Ehem ESEN, Zekeriya YILDIRIM, S. Faih KOSTAKOĞLU FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI? Ehem ESEN Yrd.Doç.Dr. Anadolu Üniversiesi,

Detaylı

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler Dolar Kurundaki Günlük Harekeler Üzerine Bazı Gözlemler Türkiye Bankalar Birliği Ekonomi Çalışma Grubu Toplanısı 28 Nisan 2008, İsanbul Doç. Dr. Cevde Akçay Koç Finansal Hizmeler Baş ekonomis cevde.akcay@yapikredi.com.r

Detaylı

Türkiye de Tüketim Eğilimi ve Maliye Politikası

Türkiye de Tüketim Eğilimi ve Maliye Politikası Türkiye de Tükeim Eğilimi ve Maliye Poliikası Oya S. Erdogdu * Leven Özbek ** *Ankara Üniversiesi Siyasal Bilgiler Fakülesi İkisa Bölümü, Cebeci, Ankara ** Ankara Üniversiesi Fen Fakülesi İsaisik Bölümü,

Detaylı

SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI

SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI SIVILAŞTIRILMIŞ DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İsenecek Veriler BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç

Detaylı

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2.

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2. İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2. Ekonominin Tanımı... 3 1.3. Ekonomi Biliminde Yöntem... 4 1.4.

Detaylı

GEFRAN PID KONTROL CİHAZLARI

GEFRAN PID KONTROL CİHAZLARI GEFRAN PID KONTROL CİHAZLARI GENEL KONTROL YÖNTEMLERİ: ON - OFF (AÇIK-KAPALI) KONTROL SİSTEMLERİ: Bu eknik en basi konrol ekniğidir. Ölçülen değer (), se değerinin () üzerinde olduğunda çıkış sinyali açılır,

Detaylı

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ 1. YIL GÜZ DÖNEMİ İleri Makroiktisat I IKT801 1 3 + 0 6 Makro iktisadın mikro temelleri, emek, mal ve sermaye piyasaları, modern AS-AD eğrileri. İleri

Detaylı

BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME

BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME 42 Bu bölümde, büyüme sürecini uzun dönemde ekileyebilecek ikisa poliikalarınıı (vergileme,

Detaylı

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Geçiş Sürecinin Planlanmasında Doğrusal En İyileme Tekniğinin Kullanılması

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Geçiş Sürecinin Planlanmasında Doğrusal En İyileme Tekniğinin Kullanılması Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Geçiş Sürecinin Planlanmasında Doğrusal En İyileme Tekniğinin Kullanılması Ahu Soylu, Mein Türkay* Koç Üniversiesi Endüsri Mühendisliği Bölümü Sarıyer, İsanbul ahusoylu@ku.edu.r,

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014 ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı Mikroekonomik Analiz I IKT751 1 3 + 0 8 Piyasa, Bütçe, Tercihler, Fayda, Tercih,

Detaylı

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU ve TEMEL KAVRAMLAR 11 1.1.Makro Ekonominin Doğuşu 12 1.1.1.Makro Ekonominin Doğuş Süreci 12 1.1.2.Mikro ve Makro Ekonomi Ayrımı 15 1.1.3.Makro Analiz

Detaylı

İÇSEL BÜYÜME VE TÜRKİYE DE İÇSEL BÜYÜMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN AMPİRİK ANALİZİ

İÇSEL BÜYÜME VE TÜRKİYE DE İÇSEL BÜYÜMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN AMPİRİK ANALİZİ T. C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANA BİLİM DALI İÇSEL BÜYÜME VE TÜRKİYE DE İÇSEL BÜYÜMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN AMPİRİK ANALİZİ DOKTORA TEZİ DANIŞMAN YRD.DOÇ. DR. AHMET AY HAZIRLAYAN

Detaylı

DOĞAL GAZ DEPOLAMA ġġrketlerġ ĠÇĠN TARĠFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BĠRĠNCĠ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Ġstenecek Veriler

DOĞAL GAZ DEPOLAMA ġġrketlerġ ĠÇĠN TARĠFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BĠRĠNCĠ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Ġstenecek Veriler DOĞAL GAZ DEPOLAMA ġġrketlerġ ĠÇĠN TARĠFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI BĠRĠNCĠ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Ġsenecek Veriler BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam Madde

Detaylı

Ayrım I. Genel Çerçeve 1

Ayrım I. Genel Çerçeve 1 İçindekiler Önsöz İçindekiler Ayrım I. Genel Çerçeve 1 Bölüm 1. Makro Ekonomiye Giriş 3 1.1. Ekonominin Tanımlanması ve Bir Bilim Olarak Ekonomi 4 1.2. Ekonomi Teorisi ve Politikası 5 1.3. Makro Ekonomi

Detaylı

I. Uluslararası Parasal Ortam 1

I. Uluslararası Parasal Ortam 1 İÇİNDEKİLER Ön Söz Teşekkür Öğrenciye Editör ün Notu XI XIII XV XIX I. Uluslararası Parasal Ortam 1 1. Döviz Piyasası 3 Döviz İşlem Hacmi 3 Coğrafi Döviz Kuru İşlemi 4 Spot Döviz Kurları 7 Döviz Arbitrajı

Detaylı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: 2010-8 / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: 2010-8 / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI Türkiye Cumhuriye Merkez Bankası Sayı: 2010-8 / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI TCMB Faiz Kararlarının Piyasa Faizleri Ve Hisse Senedi Piyasaları Üzerine Ekisi Mura Duran Refe Gürkaynak Pınar Özlü Deren

Detaylı

DÖVİZ KURU POLİTİKALARI VE TÜRKİYE DE DÖVİZ KURU OYNAKLIĞININ ETKİLEŞİMLERİ

DÖVİZ KURU POLİTİKALARI VE TÜRKİYE DE DÖVİZ KURU OYNAKLIĞININ ETKİLEŞİMLERİ ARAŞTIRMA RAPORU (Kamuya Açık) DÖVİZ KURU POLİTİKALARI VE TÜRKİYE DE DÖVİZ KURU OYNAKLIĞININ ETKİLEŞİMLERİ DR. MUSTAFA ÖZÇAM BAŞUZMAN ARAŞTIRMA DAİRESİ 27.02.2004 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ... 1 2. DÖVİZ KURU

Detaylı

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç)

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç) PARA ARZI Dar tanımlı para arzı dolaşımdaki nakit ile bankacılık sisteminde vadesiz mevduatların toplamından oluşmakta, geniş tanımlı para arzı ise bu toplama bankacılık sistemindeki vadeli mevduatların

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI VE

EKONOMİ POLİTİKALARI VE EKONOMİ POLİTİKALARI VE İSTİKRAR PROGRAMLARI EKONOMİ POLİTİKASININ ARAÇLARI.PARA EKONOMİSİ Açık piyasa işlemleri Reeskont politikası Zorunlu karşılıklar MALİYE POLİTİKASI GELİRLER POLİTİKASI İSTİKRAR PROGRAMLARI

Detaylı

ENFLASYON VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNE EKONOMETRİK BİR UYGULAMA ( )

ENFLASYON VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNE EKONOMETRİK BİR UYGULAMA ( ) T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI ENFLASYON VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNE EKONOMETRİK BİR UYGULAMA (1988-2007) Taha Bahadır SARAÇ DOKTORA

Detaylı

TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ PĐYASALARI ÜZERĐNE ETKĐSĐ

TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ PĐYASALARI ÜZERĐNE ETKĐSĐ Cenral Bank Review Vol. 10 (July 2010), pp.23-32 ISSN 1303-0701 prin / 1305-8800 online 2010 Cenral Bank of he Republic of Turkey hp://www.cmb.gov.r/research/review/ TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ

Detaylı

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi 2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç

Detaylı

BELİRSİZ FİYAT VE TALEP KOŞULLARI ALTINDA SATINALMA POLİTİKALARI. Ercan ŞENYİĞİT*

BELİRSİZ FİYAT VE TALEP KOŞULLARI ALTINDA SATINALMA POLİTİKALARI. Ercan ŞENYİĞİT* Erciyes Üniversiesi Fen Bilimleri Ensiüsü Dergisi 24 (1-2) 165-176 (2008) hp://fbe.erciyes.edu.r/ ISSN 1012-2354 BELİRSİZ FİYAT VE TALEP KOŞULLARI ALTINDA SATINALMA POLİTİKALARI ÖZET Ercan ŞENYİĞİT* Erciyes

Detaylı

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Giriş... 1 1. Makroekonomi Kuramı... 1 2. Makroekonomi Politikası... 2 2.1. Makroekonomi Politikasının Amaçları... 2 2.1.1. Yüksek Üretim ve Çalışma Düzeyi...

Detaylı

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR 13 1.1.İktisadın Konusu ve Kapsamı 14 1.2. İktisadın Bölümleri 15 1.2.1.Mikro ve Makro İktisat 15 1.2.2. Pozitif İktisat ve Normatif İktisat

Detaylı

FİNANSAL DERİNLEŞMENİN EKONOMİK PERFORMANS ÜZERİNE ETKİLERİ: TEORİ VE TÜRKİYE UYGULAMASI

FİNANSAL DERİNLEŞMENİN EKONOMİK PERFORMANS ÜZERİNE ETKİLERİ: TEORİ VE TÜRKİYE UYGULAMASI TC YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI İKTİSAT DOKTORA PROGRAMI DOKTORA TEZİ FİNANSAL DERİNLEŞMENİN EKONOMİK PERFORMANS ÜZERİNE ETKİLERİ: TEORİ VE TÜRKİYE UYGULAMASI

Detaylı

GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI

GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI 1. BÖLÜM Öğr. Gör. Hakan ERYÜZLÜ İktisadın cevap bulmaya çalıştığı temel amaçlarını aşağıdaki sorular ile özetleyebiliriz; Hangi mallar/hizmetler ne miktarda üretilmelidir? Hangi

Detaylı

A Study on the Estimation of Supply Response of Cotton in Cukurova Region

A Study on the Estimation of Supply Response of Cotton in Cukurova Region MPRA Munich Personal RePEc Archive A Sudy on he Esimaion of Suly Resonse of Coon in Cukurova Region Erkan Akas Faculy of Economics & Admin.Sciences a BIGA 2006 Online a h://mra.ub.uni-muenchen.de/8648/

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... 1 1.1. EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER... 3 1.1.1. Romalıların Ekonomik Düşünceleri... 3 1.1.2. Orta Çağ da Ekonomik Düşünceler...

Detaylı

KAMU SERMAYESİ VE ÜRETKENLİK İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

KAMU SERMAYESİ VE ÜRETKENLİK İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI KAMU SERMAYESİ VE ÜRETKENLİK İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ Yüksek Lisans Tezi Nilay ÜNSAL Ankara-2012 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL

Detaylı

ÜNİTE:1. Maliye Politikası: Kavramlar, Etkinliği ve Sınırları ÜNİTE:2. Maliye Politikasının Makroekonomik Temelleri ÜNİTE:3

ÜNİTE:1. Maliye Politikası: Kavramlar, Etkinliği ve Sınırları ÜNİTE:2. Maliye Politikasının Makroekonomik Temelleri ÜNİTE:3 ÜNİTE:1 Maliye Politikası: Kavramlar, Etkinliği ve Sınırları ÜNİTE:2 Maliye Politikasının Makroekonomik Temelleri ÜNİTE:3 Maliye ve Para Politikalarının Nispi Etkinliği ÜNİTE:4 İradi Politikalar ve Otomatik

Detaylı

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA Problem 1 (KMS-2001) Kısa dönem toplam arz eğrisinin pozitif eğimli olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EKONOMETRİ ANABİLİM DALI TÜRKİYE DEKİ FİNANSAL SERİLERİN OYNAKLIK YAPISI DOKTORA TEZİ

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EKONOMETRİ ANABİLİM DALI TÜRKİYE DEKİ FİNANSAL SERİLERİN OYNAKLIK YAPISI DOKTORA TEZİ T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EKONOMETRİ ANABİLİM DALI TÜRKİYE DEKİ FİNANSAL SERİLERİN OYNAKLIK YAPISI DOKTORA TEZİ Hazırlayan Yeliz YALÇIN Tez Danışmanı Doç. Dr. Jülide YILDIRIM ÖCAL

Detaylı

Makine Öğrenmesi 8. hafta

Makine Öğrenmesi 8. hafta Makine Öğrenmesi 8. hafa Takviyeli Öğrenme (Reinforcemen Learning) Q Öğrenme (Q Learning) TD Öğrenme (TD Learning) Öğrenen Vekör Parçalama (LVQ) LVQ2 LVQ-X 1 Takviyeli Öğrenme Takviyeli öğrenme (Reinforcemen

Detaylı

REEL KURLAR VE BALASSA- SAMUELSON HİPOTEZİ. Arş. Gör. Almıla BURGAÇ ÇİL

REEL KURLAR VE BALASSA- SAMUELSON HİPOTEZİ. Arş. Gör. Almıla BURGAÇ ÇİL REEL KURLAR VE BALASSA- SAMUELSON HİPOTEZİ Arş. Gör. Almıla BURGAÇ ÇİL Çalışmanın Amacı Finansal serbesinin başladığı 1990 sonrası dönemini kapsayan süreçe Türk Lirası nın değerlenmesinin Balassa- Samuelson

Detaylı

Ekonomi II. 21.Enflasyon. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Ekonomi II. 21.Enflasyon. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından Ekonomi II 21.Enflasyon Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 21.1.Nedenlerine Göre Enflasyon 1.Talep Enflasyonu:

Detaylı

SON YILLARDA ÎÇ TİCARET HADLERİ YÖNÜNDE TARIM SEKTÖRÜNÜN DURUMU

SON YILLARDA ÎÇ TİCARET HADLERİ YÖNÜNDE TARIM SEKTÖRÜNÜN DURUMU SON YILLARDA ÎÇ TİCARET HADLERİ YÖNÜNDE TARIM SEKTÖRÜNÜN DURUMU Uzman Ergün ŞİMŞEK* Prof. Dr. Halil ÇİVİ* Yrd. Doç. Dr. A. Zafer GÜRLER* Genel olarak ekonomik gelişme, uzun vadede göreceli olarak, sanayi

Detaylı

İthaf. Bu eseri bize doğruya giden yolu gösteren ve bu doğruyu bulmak için cesaretlendiren sevgili hocamız, Prof. Dr. Özer Ertuna ya ithaf ediyoruz.

İthaf. Bu eseri bize doğruya giden yolu gösteren ve bu doğruyu bulmak için cesaretlendiren sevgili hocamız, Prof. Dr. Özer Ertuna ya ithaf ediyoruz. İhaf Sadi, Gülüsan eserinde der: Bir gün bana, sevimli bir insan hoş kokulu bir kil verdi. Kil e dedim ki: Mis misin, yoksa amber misin? Gönlümü alıp giden kokundan ben sarhoş oldum. Kil: Ben, değersiz

Detaylı

Teknolojik bir değişiklik veya üretim arttırıcı bir yatırımın sonucunda ihracatta, üretim miktarında vs. önemli artışlar olabilir.

Teknolojik bir değişiklik veya üretim arttırıcı bir yatırımın sonucunda ihracatta, üretim miktarında vs. önemli artışlar olabilir. YAPISAL DEĞİŞİKLİK Zaman serileri bazı nedenler veya bazı fakörler arafından ekilenerek zaman içinde değişikliklere uğrayabilirler. Bu değişim ikisadi kriz, ikisa poliikalarında yapılan değişiklik, eknolojik

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ... 1-20 1.1. Temel Makro Ekonomik Göstergelere Göre Türkiye nin Mevcut Durumu ve Dünyadaki Yeri... 1 1.2. Ekonominin Artıları Eksileri; Temel

Detaylı

DEMĐRYOLLARINDA TOPLAM FAKTÖR ÜRETĐM ANALĐZĐ

DEMĐRYOLLARINDA TOPLAM FAKTÖR ÜRETĐM ANALĐZĐ DEMĐRYOLLARINDA TOPLAM FAKTÖR ÜRETĐM ANALĐZĐ Yasemin MENEKŞE Eylül 2006 DENĐZLĐ DEMĐRYOLLARINDA TOPLAM FAKTÖR ÜRETĐM ANALĐZĐ Pamukkale Üniversiesi Fen Bilimleri Ensiüsü Yüksek Lisans Tezi Đnşaa Mühendisliği

Detaylı

ÜSTEL VE LOGARİTM FONKSİYONLAR

ÜSTEL VE LOGARİTM FONKSİYONLAR ÜSTEL VE LOGARİTM TMİK FONKSİYONLAR Şekil 5.1a Üsel Fonksiyonlar 2 y 10 8, 1 y = f = b b> 6 4 2-3 -2-1 1 2 3 Şekil 5.1b Üsel Fonksiyonlar 3 y 50 2 y = f = 2 40 30 20 y = f = 2 10-2 -1 1 2 3 4 Şekil 5.1c

Detaylı

PARASAL ANALĐZE BĐR BAKIŞ: TÜRKĐYE ÖRNEĞĐ

PARASAL ANALĐZE BĐR BAKIŞ: TÜRKĐYE ÖRNEĞĐ Cenral Bank Review Vol. 11 (July 2011), pp.29-48 ISSN 1303-0701 prin / 1305-8800 online 2011 Cenral Bank of he Republic of Turkey hp://www.cmb.gov.r/research/review/ PARASAL ANALĐZE BĐR BAKIŞ: TÜRKĐYE

Detaylı

Türkiye de İktisadi Çıkarsama Üzerine Bir Açımlama: Sürprizler Gerçekten Kaçınılmaz mı?

Türkiye de İktisadi Çıkarsama Üzerine Bir Açımlama: Sürprizler Gerçekten Kaçınılmaz mı? Türkiye de İkisadi Çıkarsama Üzerine Bir Açımlama: Sürrizler Gerçeken Kaçınılmaz mı? Hazırlayan ve Sunan: Eren Ocakverdi* eren.ocakverdi@yaikredi.com.r Boğaziçi Üniversiesi Finans Mühendisliği 26 Ekim

Detaylı

TÜSİAD - KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU KONFERANSI. Zafer A. YAVAN - TÜSİAD Yasemin TÜRKER KAYA - BDDK

TÜSİAD - KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU KONFERANSI. Zafer A. YAVAN - TÜSİAD Yasemin TÜRKER KAYA - BDDK Üreim Fonksiyonu Yaklaşımına Vurguyla Poansiyel Çıkı Açığı Tahmin Eme Yönemleri ve Yapısal İşsizlik Öğesi: Lieraür Değerlendirmesi ve Türkiye Örneği TÜSİAD - KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU

Detaylı

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EKONOMETRİ ANABİLİM DALI

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EKONOMETRİ ANABİLİM DALI T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EKONOMETRİ ANABİLİM DALI CARİ İŞLEMLER AÇIKLARI VE MAKRO EKONOMİK FAKTÖRLER: TÜRKİYE ÜZERİNE AMPİRİK BİR ANALİZ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Ebru BAŞBOLAT

Detaylı

FİYAT İSTİKRARI ACI KAHVE

FİYAT İSTİKRARI ACI KAHVE FİYAT İSTİKRARI ACI KAHVE Sevinç Karakoç Raziye Akyıldırım Yasemin Ağdaş Duygu Çırak NELER ANLATILACAK? FİYAT İSTİKRARI NEDİR? FİYAT İSTİKRARININ YARARLARI NELERDİR? TÜRKİYE DE FİYAT İSTİKRARI Bir toplumu

Detaylı

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme Türkiye Ekonomisinde Enerji Tükeimi ve Ekonomik Büyüme Mehme MUCUK * Doğan UYSAL ** Öze Genel olarak enerji, ekonomik ve endüsriyel kalkınma için önemli bir girdi kabul edilmekedir. Ancak enerjinin bazı

Detaylı

T.C. ANKARA ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ ĐKTĐSAT ANABĐLĐM DALI SÜREKLĐ BÜTÇE AÇIKLARINDAN ENFLASYONA: TÜRKĐYE ÜZERĐNE UYGULAMALI BĐR ÇALIŞMA

T.C. ANKARA ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ ĐKTĐSAT ANABĐLĐM DALI SÜREKLĐ BÜTÇE AÇIKLARINDAN ENFLASYONA: TÜRKĐYE ÜZERĐNE UYGULAMALI BĐR ÇALIŞMA i T.C. ANKARA ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ ĐKTĐSAT ANABĐLĐM DALI SÜREKLĐ BÜTÇE AÇIKLARINDAN ENFLASYONA: TÜRKĐYE ÜZERĐNE UYGULAMALI BĐR ÇALIŞMA DOKTORA TEZĐ FATMA DAVARCIOĞLU ÖZAKTAŞ ANKARA-2007

Detaylı

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ Problem 1 (KMS-2001) Marjinal tüketim eğiliminin düşük olması aşağıdakilerden hangisini gösterir? A) LM eğrisinin göreli olarak yatık olduğunu B) LM eğrisinin göreli olarak dik

Detaylı

MALİYE POLİTİKASI KISA ÖZET KOLAYAOF

MALİYE POLİTİKASI KISA ÖZET KOLAYAOF MALİYE POLİTİKASI KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKAT Burada ilk 4 sahife gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 2 Sayfa 2 1. Ünite Maliye Politikası: Kavramlar, Etkinliği ve Sınırları

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr.İlkay DELLAL Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr.İlkay DELLAL Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr.İlkay DELLAL Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 1990-2000 Dönemi 5 Nisan 1994 Kararlarının Amaçları 1. 5 Nisan kararlarının öncelikli hedefi mali piyasalarda

Detaylı

İÇİNDEKİLER YAZAR HAKKINDA

İÇİNDEKİLER YAZAR HAKKINDA İÇİNDEKİLER YAZAR HAKKINDA... ii ÖNSÖZ... iii 2. BASIM İÇİN ÖNSÖZ... iv İÇİNDEKİLER... v ŞEKİLLER... xi TABLOLAR... xiii KISALTMALAR... xv GİRİŞ... 1 BÖLÜM 1: FİNANSAL SİSTEMİN EKONOMİ İÇERİSİNDEKİ YERİ...

Detaylı

YER ALTI DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İstenecek Veriler

YER ALTI DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İstenecek Veriler YER ALTI DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İsenecek Veriler BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde

Detaylı

YAPAY SİNİR AĞLARI İLE DOĞALGAZ TÜKETİM TAHMİNİ

YAPAY SİNİR AĞLARI İLE DOĞALGAZ TÜKETİM TAHMİNİ Aaürk Ü. İİBF Dergisi, 0. Ekonomeri ve İsaisik Sempozyumu Özel Sayısı, 20 463 YAPAY SİNİR AĞLARI İLE DOĞALGAZ TÜKETİM TAHMİNİ Oğuz KAYNAR Serkan TAŞTAN 2 Ferhan DEMİRKOPARAN 3 Öze: Doğalgaz emini nokasında

Detaylı

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ M A R M A R A Ü N İ V E R S İ T E S İ İ K T İ S A T F A K Ü L T E S İ A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ CARİ İŞLEMLER DENGESİ DIŞ TİCARET DENGESİ BORÇLANMA GÖSTERGELERİ VE CARİ İŞLEMLER DENGESİ NET ULUSLARARASI

Detaylı

Türkiye de Bütçe Açığı, Para Arzı ve Enflasyon İlişkisi

Türkiye de Bütçe Açığı, Para Arzı ve Enflasyon İlişkisi Türkiye de Büçe Açığı, Para Arzı ve Enflasyon İlişkisi Asuman OKTAYER * Öze Geleneksel yaklaşıma göre enflasyon her zaman ve her yerde parasal bir olgudur. Bununla birlike yapılan araşırmaların çok bir

Detaylı

Türkiye İmalat Sanayinde Yapısal Değişim ve Üretkenlik: Dönemi*

Türkiye İmalat Sanayinde Yapısal Değişim ve Üretkenlik: Dönemi* Anadolu Üniversiesi Sosyal Bilimler Dergisi Anadolu Universiy Journal of Social Sciences Türkiye İmala Sanayinde Yapısal Değişim ve Ürekenlik: 1980 2008 Dönemi* Srucural Change and Produciviy in Manufacuring

Detaylı

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır. 97 BÖLÜM 6. KAMU BÜTÇESİ ve MALİYE POLİTİKASI (KEYNESYEN MODEL DEVAMI) Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

Detaylı

ÜRETİCİ FİYATLARINA GEÇİŞ ETKİSİNDE ARA MALLARI İTHALATININ ROLÜ

ÜRETİCİ FİYATLARINA GEÇİŞ ETKİSİNDE ARA MALLARI İTHALATININ ROLÜ ÜRETİCİ FİYATLARINA GEÇİŞ ETKİSİNDE ARA MALLARI İTHALATININ ROLÜ Şenkan ALDEMİR (*) Öze: Döviz kuru değişimlerinin TÜFE ve ÜFE bazlı yuriçi fiyalara geçiş süreci, son yıllarda üzerinde önemle durulan konulardan

Detaylı

EKONOMĐK BÜYÜME VE ĐŞSĐZLĐK ARASINDAKĐ ASĐMETRĐK ĐLĐŞKĐ VE TÜRKĐYE DE OKUN YASASININ SINANMASI

EKONOMĐK BÜYÜME VE ĐŞSĐZLĐK ARASINDAKĐ ASĐMETRĐK ĐLĐŞKĐ VE TÜRKĐYE DE OKUN YASASININ SINANMASI T.C. Hii Üniversiesi Sosyal Bilimler Ensiüsü Đkisa Anabilim Dalı EKONOMĐK BÜYÜME VE ĐŞSĐZLĐK ARASINDAKĐ ASĐMETRĐK ĐLĐŞKĐ VE TÜRKĐYE DE OKUN YASASININ SINANMASI Yusuf MURATOĞLU Yüksek Lisans Tezi Çorum

Detaylı

Kamu Borçlanması, Sermaye Stoku ve Tüketim İlişkisinin Belirlenmesi: Bir Ardışık Nesiller Modeli

Kamu Borçlanması, Sermaye Stoku ve Tüketim İlişkisinin Belirlenmesi: Bir Ardışık Nesiller Modeli Kamu Borçlanması, Sermaye Soku ve Tükeim İlişkisinin Belirlenmesi: Bir Ardışık Nesiller Modeli Kamu Borçlanması, Sermaye Soku ve Tükeim İlişkisinin Belirlenmesi: Bir Ardışık Nesiller Modeli İler ÜNLÜKAPLAN

Detaylı

Ekonometri. Eylül 2012. Sınavın toplam süresi 150 dakikadır.

Ekonometri. Eylül 2012. Sınavın toplam süresi 150 dakikadır. TCMB Araşırmacı Yazılı Meslek Sınavı Ekonomeri Eylül 202 Sınavın oplam süresi 50 dakikadır.. [Toplam 2 puan] Bir araşırmacı, günlük ABD doları/türk lirasının zaman içerisindeki değişimini modellemek amacıyla,

Detaylı

ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI BİRİNCİ BÖLÜM MAKRO İKTİSADA GİRİŞ

ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI BİRİNCİ BÖLÜM MAKRO İKTİSADA GİRİŞ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI BİRİNCİ BÖLÜM MAKRO İKTİSADA GİRİŞ 1.Makro İktisat Nedir?...1 2. Makro İktisat Ne İle Uğraşır?... 4 3. Başlıca Makro İktisat Okulları...5 3.1.Klasik Makro İktisat

Detaylı

GÖRÜNMEZ AMA HĐSSEDĐLMEZ DEĞĐL: TÜRKĐYE'DE ÇIKTI AÇIĞI

GÖRÜNMEZ AMA HĐSSEDĐLMEZ DEĞĐL: TÜRKĐYE'DE ÇIKTI AÇIĞI Cenral Bank Review Vol. 11 (July 211), pp.15-28 ISSN 133-71 prin / 135-88 online 211 Cenral Bank of he Republic of Turkey hp://www.cmb.gov.r/research/review/ GÖRÜNMEZ AMA HĐSSEDĐLMEZ DEĞĐL: TÜRKĐYE'DE

Detaylı

EKONOMİNİN SEÇMEN İDEOLOJİSİ ÜZERİNE ETKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

EKONOMİNİN SEÇMEN İDEOLOJİSİ ÜZERİNE ETKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI GENEL İKTİSAT PROGRAMI YÜKSEK LİSANS TEZİ EKONOMİNİN SEÇMEN İDEOLOJİSİ ÜZERİNE ETKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ Ali ÇINAR Danışman Yrd.

Detaylı

Temel Ekonomi ve Bankacılık Göstergeleri

Temel Ekonomi ve Bankacılık Göstergeleri Temel Ekonomi ve Bankacılık Göstergeleri AB ülkeleri Kasım 218 Bu çalışma, Avrupa Merkez Bankası (ECB), BDDK, IMF ve Reuters tarafından yayımlanan veriler baz alınarak hazırlanmıştır. Çalışmanın amacı,

Detaylı

EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI KAMU HİZMETLERİ DIŞSALLIKLAR KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINA YÖNELİK GÖRÜŞLER

EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI KAMU HİZMETLERİ DIŞSALLIKLAR KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINA YÖNELİK GÖRÜŞLER 4.bölüm EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI KAMU HİZMETLERİ DIŞSALLIKLAR KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINA YÖNELİK GÖRÜŞLER EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI 1.Kaynak Dağılımında Etkinlik:

Detaylı

Ekonomi II. 20.Para Teorisi ve Politikası. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Ekonomi II. 20.Para Teorisi ve Politikası. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından Ekonomi II 20.Para Teorisi ve Politikası Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 20.1.Para Teorisi Para miktarındaki

Detaylı

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş. 2013 YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU DÖNEM İÇERİSİNDE BANKANIN YÖNETİM KURULU ÜYELERİNE İLİŞKİN DEĞİŞİKLİKLER Dönem içerisinde Bankamız ortaklık yapısında değişiklik

Detaylı

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER III Bölüm 1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR 11 1.1. İktisat Biliminin Temel Kavramları 12 1.1.1.İhtiyaç, Mal ve Fayda 12 1.1.2.İktisadi Faaliyetler 14 1.1.3.Üretim Faktörleri 18 1.1.4.Bölüşüm

Detaylı

TÜRK KATILIM BANKALARININ FON KAYNAKLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER VE BU BANKALARIN KLASİK BANKALARLA İLİŞKİLERİ ÜZERİNE BİR UYGULAMA 1

TÜRK KATILIM BANKALARININ FON KAYNAKLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER VE BU BANKALARIN KLASİK BANKALARLA İLİŞKİLERİ ÜZERİNE BİR UYGULAMA 1 TÜRK KATILIM BANKALARININ FON KAYNAKLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER VE BU BANKALARIN KLASİK BANKALARLA İLİŞKİLERİ ÜZERİNE BİR UYGULAMA 1 Musafa Emin GÜL * Talip TORUN ** Cüney DUMRUL *** ÖZ Kaılım bankalarının

Detaylı

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY / www.sosyalarasirmalar.com Issn: 1307-9581 hp://dx.doi.org/10.17719/jisr.2018.2860 TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC

Detaylı

Ödemeler Dengesi Doç. Dr. Dilek Seymen Araş. Gör. Aslı Seda Bilman 1 Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom

Detaylı

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici Ödemeler Dengesi Doç. Dr. Dilek Seymen Araş. Gör. Aslı Seda Bilman 1 Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom

Detaylı

Kamu Harcamaları ve Vergi Politikalarının Uzun Dönemli Büyüme Sürecine Etkileri: Yeni İçsel Büyüme Modelleri Açısından Bir Bakış ve Türkiye Örneği

Kamu Harcamaları ve Vergi Politikalarının Uzun Dönemli Büyüme Sürecine Etkileri: Yeni İçsel Büyüme Modelleri Açısından Bir Bakış ve Türkiye Örneği Kamu Harcamaları ve Vergi Poliikalarının Uzun Dönemli Büyüme Sürecine Ekileri: Yeni İçsel Büyüme Modelleri Açısından Bir Bakış ve Türkiye Örneği Giriş Absrac In his paper, governmen expendiures and axes

Detaylı

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014 6. Kamu Maliyesi 214 yılının ilk yarısı itibarıyla bütçe performansı, özellikle faiz dışı harcamalarda gözlenen yüksek artışın ve yılın ikinci çeyreğinde belirginleşen iç talebe dayalı vergilerdeki yavaşlamanın

Detaylı

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR Sermaye Hareketleri ve Döviz Kuru Politikaları Türkiye Ekonomi Kurumu Paneli Doç.Dr.Erdem BAŞÇI Başkan Yardımcısı, TCMB 11 Aralık 2010, Ankara 1 Konuşma Planı 1. Merkez

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİ KURUMU. TARTIŞMA METNİ 2012/25 http ://www.tek.org.tr TÜRKİYE DE CARİ AÇIK TARTIŞMASI. Ercan Uygur

TÜRKİYE EKONOMİ KURUMU. TARTIŞMA METNİ 2012/25 http ://www.tek.org.tr TÜRKİYE DE CARİ AÇIK TARTIŞMASI. Ercan Uygur TÜRKİYE EKONOMİ KURUMU TARTIŞMA METNİ 202/25 hp ://www.ek.org.r TÜRKİYE DE CARİ AÇIK TARTIŞMASI Ercan Uygur Bu çalışma "GAP BÖLGESİNDE DIŞ TİCARET ve TARIM", başlığı ile Prof. Dr. Ercan UYGUR ve Prof.

Detaylı

ENFLASYON HEDEFLEMESİNİN ENFLASYON VE OUTPUT VOLATİLİTESİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

ENFLASYON HEDEFLEMESİNİN ENFLASYON VE OUTPUT VOLATİLİTESİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ ENFLASYON HEDEFLEMESİNİN ENFLASYON VE OUTPUT VOLATİLİTESİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Pamukkale Üniversiesi Sosyal Bilimler Ensiüsü Yüksek Lisans Tezi İkisa Ana Bilim Dalı Uğur ÇAPAR Danışman: Doç. Dr. Mehme İvrendi

Detaylı

EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N

EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N 1 EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER 1 3 M A R T 2 0 1 4, P E R Ş E M B E Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N 1948 DEKİ EKONOMİK DURUM 2 TABLO I Ülke ABD Doları Danimarka 689 Fransa 482 İtalya

Detaylı

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ 1 Bu Ay 1. Büyümede Duraksama... 2 2. İthalat Düşüyor... 2 3. Sanayi Üretiminde Duraklama... 3 4. İşsizlik Artıyor... 4

Detaylı

ÇEKİRDEK ENFLASYON: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

ÇEKİRDEK ENFLASYON: TÜRKİYE ÖRNEĞİ ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI Arzu TURAL ÇİPLAK ÇEKİRDEK ENFLASYON: TÜRKİYE ÖRNEĞİ YÜKSEK LİSANS TEZİ TEZ YÖNETİCİSİ Yrd. Doç. Dr. Hayai AKSU ERZURUM-2007 TEZ KABUL

Detaylı

Ekonomi II. 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL

Ekonomi II. 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL Ekonomi II 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 13.1.Makroekonomi Nedir?

Detaylı

TURİZM GELİŞMESİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ

TURİZM GELİŞMESİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI TURİZM GELİŞMESİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ UZMANLIK TEZİ Selim DAĞLIOĞLU EKİM - 010 ANKARA T.C. KÜLTÜR

Detaylı