YAPI NI N KENTSEL MEKANA KATI LI MI. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Ece KARAKOÇ. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K. Progra mı : Bİ NA Bİ LGİ Sİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "YAPI NI N KENTSEL MEKANA KATI LI MI. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Ece KARAKOÇ. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K. Progra mı : Bİ NA Bİ LGİ Sİ"

Transkript

1 İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ YAPI NI N KENTSEL MEKANA KATI LI MI YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Ece KARAKOÇ Anabili m Dalı : Mİ MARLI K Progra mı : Bİ NA Bİ LGİ Sİ OCAK 2004

2 İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ YAPI NI N KENTSEL MEKANA KATI LI MI YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Ece KARAKOÇ Tezi n Enstitüye Veril diği Tari h : 22 Aralı k 2003 Tezi n Savunul duğu Tari h : 14 Ocak 2004 Tez Danış manı : Di ğer Jüri Üyel eri: Prof. Dr. Ayşe ŞENTÜRER Prof. Dr. Al per ÜNLÜ Doç. Dr. Murat SOYGENİ Ş ( Y. T. Ü.) OCAK 2004

3 ÖNS ÖZ Eğiti mi msüresi nce destekl eri ni hiç esirge meyen aileme, Yüksek lisans eğiti mi mde ve t ez çalış ma mda yap mı ş ol duğu değerli kat kıları, önerileri ve her t ürl ü desteği i çi n t ez danış manım, değerli hoca m Sayı n Doç. Dr. Ayşe ŞENTÜRER e en içt en teşekkürleri ml e... Ar alı k 2003, İstanbul ECE KARAKOÇ ii

4 İ Çİ NDEKİ LER Sayf a No ÖNS ÖZ İ Çİ NDEKİ LER ŞEKİ L LİSTESİ ÖZET SUMMARY ii iii v ix xi 1. Gİ Rİ Ş 1 2. KAVRAMLAR, TANI MLAR Mekan Yer Kentsel Mekan Böl üm Sonuçl arı KENTSEL DI Ş MEKAN YAŞANTI SI Ka musal - Özel Mekan / Yaşa m Dış Mekan Akti vite Ti pl eri Böl üm Sonuçl arı KENTSEL MEKANA KURAMS AL YAKLAŞI MLAR Kentsel Mekan Düşüncel eri Kentsel Tasarı m Yakl aşı ml arı Şekil- Ze mi n Kuramı ( Fi gure- Ground Theory) Bağl antı Kura mı (Li nkage Theory) Yer Kura mı ( Pl ace Theory) Böl üm Sonuçl arı YAPI NI N KENTSEL MEKANA KATI LIMI Yapı nı n Kentsel Mekana Katılı mı nda Yükl enebileceği Nitelikler 56 iii

5 Hareketi Yönl endir me Bağl ayıcılık Topl ayıcılık İç - Dış / Ka mu - Özel İlişkisi ni n Kur ul ması Nişler Sun ma Kayı p Al anl arı n Kullanı ma Kazandırıl ması Kentsel Orta mda Yeşil Doku Eksiliği ni Tama ml a ma Yapı nı n Kentsel Mekana Katılı mı nda Destek Unsurlar Dış Mekan ve Yapı Öl çeği Kentsel Duvar / Arayüz Ol arak Cephe Kesitte Yapı Kentsel Mekan İlişkisi Fonksi yon / Akti vite / Progra m Donatı Ele manl arı Böl üm Sonuçl arı SONUÇ 121 KAYNAKLAR 124 ÖZGEÇMİ Ş 130 iv

6 ŞEKİ L LİSTESİ Şekil 2. 1 Şekil 2. 2 Şekil 2. 3 Şekil 3. 1 Şekil 3. 2 Şekil 3. 3 Şekil 3. 4 Şekil 3. 5 Şekil 4.1 Şekil 4.2 Şekil 4. 3 Şekil 4. 4 Şekil 4.5 Şekil 4.6 Şekil 4.7 Şekil 4.8 Şekil 4.9 Şekil 5. 1 Şekil 5. 2 Şekil 5. 3 Şekil 5. 4 Sayfa No : Dört gen, dairesel ve üçgen kent mekanl arı R. Krier ( Br oadbent, 1990)... : Royal Mi nt Meydanı, Londra, L. Krier( Çubuk, 1991)... : a. Pozitif-negatif mekan, Y. Ashi ara, b. Statik- di na mi k mekan, J. Cousi n... : Kült ürlerdeki ka musal ve özel alanlar ( Ünl ü, 1998)... : Fi zi ksel çevre kalitesi ve dış mekan akti viteleri arası ndaki ilişki, ( Gehl, 1987)... : İletişi myoğunl uğu kade mel enmesi ( Gehl, 1987)... : Beş farklı bi çi mde görsel ve işitsel ilişki ni n kor un ması ve arttırıl ması içi n fizi ksel düzenl e me ( Gehl, 1987)... : Sosyal et kileşi mi n düzenl enmesi ni se mbolize eden ot ur ma grupl arı ( Ünl ü, 1998)... : a. Constant ı n Ne w Babyl on u Amst erda mharitası üzeri ne uygul a ması, 1963, (Sadler, 1998) b. Ne w Babyl on Atlası ndan, yukarı dan görünüş (Sadl er, 1998) c. Ne w Babyl on un Yellow Sekt örü içi n Constant ın maketi (Sadl er, 1998)... : Üç ana kentsel tasarı mteorisi ni n diagra mı, ( Tranci k, 1986)... : Gi a mbattista Nolli ni n Ro ma haritası, 1748 ( Br oadbent, 1990)... : Rowe ve Koetter ı n şekil ze mi n ilişkisi olarak Par ma ve St. Di e karşılaştır ması ( Br oadbent, 1990)... : Dol u-boş ilişkisi nde 6 farklı düzen ( Tranci k, 1986)... : Pl ug-i n Cit y, Peter Cook, 1964 ( Tranci k, 1986)... : Sirkül asyon siste ml eri yle başlayan ve küçük ölçekt eki tasarı mdan tümkent e uygul anabilecek kentsel mekan önersi ( Bacon, 1975)... : G. Cullen ni n kentsel gör ünü mün perspektif dizisi ( Tranci k, 1986)... : Yaşanabilir sokak ekolojisi, D. Appl eyard ( Tranci k, 1986)... : İki nokt a arası nda hareket eden yayanı n ara hedefleri kullanışı, ( Al exander, 1977)... : Kentsel mekanl arı yatay ve düşeyde bağl ayan Köpr ü- Kentler Proj esi 1988-, Lozan ( Tschu mi, 1994)... : Bi na bl oğunun i ki ye ayrılarak kentsel alanları birbirine bağl anması, Hannover- Post ka mp, Schulit z+part ners, Buil di ngs+pr oj ects, Er nst & Sohn, Berlin : a. Hareketi yönl endirici, i ki caddeyi bağl ayan ört ül ü sokağı n yaratıl ması, Kaufi nger Geçişi, Müni h, 1992, Hil mer +Sattler, A. W, 166/ 1996 b. De mir yol u hattı boyunca bağl ayıcı, kar ma kullanı mlı köpr üler, S. Par ki n, L. Jones, Architect ural Revi ew, 7/ v

7 Şekil 5. 5 Şekil 5. 6 Şekil 5. 7 Şekil 5. 8 Şekil 5. 9 Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil : a. Al mere Kent Mer kezi, OMA, 1994-, Arreda ment o Mi marlı k, 04/ 2000 b. A. R Cit y, Eric Owen Moss, ( Moli nari, 2001)... : Odakul e, İstiklal Caddesi, 2003, Ece Karakoç... : Tünel geçi di, 2003, Ece Karakoç... : Eurolille, Re m Kool haas, Lille, Fransa,... : Peckha m Küt üphanesi, Londra, 1995, XXI Der gisi, 2001/ 6... : a. La Defence, Paris, Fransa, The Worl d of Conte mporary Architect ure, Köne man, 2000 b. Broadacre, Ar up Associ ates, Londra, ( Gehl, 2001) c. Schouwbur gpl ei n, A. Geuze, Rot erda m, 1997 (Gehl, 2001)... : a. Otrant o yerleş mesi heykel önerileri yeri ne alanı bir t opl anma ve akti vite al anı na dönüşt üren öneri, R. Pi ano, 1979, Renzo Pi ano Buil di ng Wor kshop, Compl ete Wor ks Vol ume 3, Pai don Press, Londra, 1997 b. Sondai Kült ür Mer kezi, Fujisawa, I. Hasegawa ( Sola- Morales, (1996)... : İstiklal Caddesi nde Danış man Geçi di, 2003, Ece Karakoç... : Po mpi dou Sanat ve Kült ür Mer kezi, Paris, R. Pi ano, R, Rogers, 1977 ( Sadl er, 1998)... : St orefront Sanat ve Mi marlı k Gal erisi, Ne w York, , S. Holl ( Holl, 1991)... : Rosent hal Çağdaş Sanatlar Mer kezi, Ci nni nati, Z. Hadi d, Do mus m, 2001/ : Rue Ober ka mpf Sosyal Konut Ko mpl eksi, 1993, F. Borel, XXI Der gisi, 2001/ 06 ve A. Glei ni ger, Paris Cont e mporary Architect ure, Prestel Müni h, : Yapı-kent ilişkisi nde özel ve ka musal ilişkisi nin kur ul ması, i ç-dış geçirgenli ği ni n sağl anması, Schweri n, Al manya, Wei dl epl an Consulti ng Gmbh, St utt gart Ar chit eckt urbür o 4a, W. A 2001/ : Sof yalı Sokak üzeri nde kenti n kar maşası ndan uzak bir ni ş, 2003, Ece Karakoç : a. Avr upa Pasajı, Beyoğl u, 2003, Ece Karakoç b. Balı k Pazarı, 2003, Ece Karakoç c. Milli Reasürans Bi nası, Ş., S. Hadi, XXI Der gisi, 2003/ : Milli Reasürans Bi nası, S., Ş. Hadi, XXI Der gisi, 2003/ : Kentte işlevsiz kal mı ş dış mekanl arı n yaşayan kentsel çevrel ere dönüşt ürül mesi, Dubli n, Te mpl e Bar da kentsel canl andır ma projesi, Master Plan: Gr oup 91, 1994-, Worl d Architect ure, 1998/ : I MAX Si ne ması vazi yet planı, Avery Associ ates Architects, Wat erl oo, Londra, Tasarı m, 2000/ : I MAX Si ne ması, Avery Associates Ar chitects, Wat erl oo, Londra, Tasarı m, 2000/ : a. BFI nehir kenarı projesi, 1995, Wat erl oo, Londra, Tasarı m, 2000/ b., c. MOMI, Aver y Associ ates Ar chitects, Wat erl oo, Londra, Tasarı m, 2000/ 103 d. NFT, Ul usal Fil m Ti yatrosu, , Aver y Associ ates Ar chitects, Wat erl oo, Londra, Tasarı m, 2000/ vi

8 Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil : Yapı adal arı nı n ortası nda kal an t anı msı z al anl arı n kent e kazandırıl ması, Boul evard de Belleville Sosyal Konut Ko mpl eksi, F. Borel, Paris, , XXI Der gisi, 2001/ : a. Nara Tower, Nara- Tokyo b. Nagoya Expo 2005 To wer, Nagoya- Set o, T. R. Ha mzah+yeang, Do mus m, 2001/ : a. Si ngapur Kul esi, Singapur, 1994, T. R. Hamzah+Yeang, A. R, 1999/ 1224 b. I MAX Si ne ması, bi na ölçeği nde kent e yeşilin kazandırıl ması içi n et üdler, Wat erl oo, Londra, Tasarı m, 2000/ : Yeşil dokunun kent e kazandırıl ması nda yapı tasarı mı nı n rol ü, Milli Reasürans Bi nası, S., Ş. Hadi, XXI Der gisi, 2003/13... : Düşey el e manl ar ile yat ay boyutları n öl çeğe sokul ması, Eur olille, Lill e, Fransa, 1988-, R. Kool haas, Eur olille: The Ma ki ng of a Ne w Cit y Cent er, Ed. Escape croisé, Birkhäuser, Basel, : a. Bi na yüksekli ği ve kentsel mekan ilişkisi ( Gehl, 1987) b. İ nsan öl çeği ni aşan yapı ve kentsel dış mekan ilişkisi, Pl an Voi si n, Paris, Le Cor busier, 1922, Le Cor busier ve Kent, Boyut Yayı n Gr ubu, : Kentsel duvar yüksekliği ve mekan genişlik oranl arı ( Hed man, 1984)... : Yat ayda uzanan cephe i çi n kullanışsız boyutlandır ma ve biri ml er kullanma ( Hed man, 1984)... : Yapı cephesi üzeri ndeki hareketi n kentsel mekan bi çi ml enişi ne kat kısı, R. Krier ( Br oadbent, 1998)... : Bi na cephel eri ni n kentsel dış mekana katılı mı na ör nek ( Gehl, 1987). : a. Sünger kavra mı ndan yol a çı kılarak gözenekli bir yapı cephesi ni n el de edil di ği MI T Öğrenci Yur du, Ca mbri dge, , S. Holl, Ser gi: Idea and Pheno mena St evan Holl, Garanti Gal eri, 16 Eyl ül-18 Eki m2003 b. Sağır cephe tasarı mı ör neği, I MAX, Londra, Tasarı m, 2000/ : Fondati on Cartier, Paris, 1994, J. Novel, Paris: Cont e mporary Ar chitect ure, A. Gl ei ni nger, G. Mat zi g, S. Redecke, Prestel, Ne w Yor k, : a. Sait owitz ofis ve evi, Si dney, 1993, b. Farklı cephe tasarı ml arı, Londra, N. Gri mshow, 1989, The Worl d of Cont e mporary Architect ure, F. Cerver, Köne man, Col ogne, : Bi na önünde ol uşt urulan basa makl ar ve kentsel mekana katılı mı, ( Gehl, 1987)... : Kesit-cephe tipol ojileri, R. Krier ( Br oadbent, 1998)... : Yapı kent arası ndaki mekansal ilişkileri n kesit çalış ması ör nekl eri, Posda mer, Berlin, R. Piano, l ARCA, 1993/ : I MAX Si ne ması nı n kesit boyut unda dış mekan ol uşumu ve kent e katılı mı, Aver y Associ ates Ar chitects, Wat erl oo, Londra, Tasarı m, 2000/ : Ze mi n kat fonksi yonları nı n dış mekana t aş ması, a. Bahari ye, b. Sultanahmet, c. Nişant aşı, 2003, Ece Karakoç vii

9 Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil Şekil : a. Duvar yüzeyi ne foksi yon kazandırıl ması ile kent e katılı mı n sağlanması, Beyazıt, 2003, Ece Karakoç b. Sokak üzeri ne ek el e manl arla f onksi yon kazandırıl ması, Ni şant aşı, 2003, Ece Karakoç c. Fonksi yon i z ve el e manl arı nı n dışa t aş ması ile ol uşan bir mekan, Çi çek Pazarı, Emi nönü, 2003, Ece Karakoç : Ağaç f or munda mekan et kisi ni arttırıcı ört ü el e manı, Barcel ona, Ar chitect ure and The Ur ban Environment: A Vi sion For The Ne w Age, T. Derek, Architectural Press, Oxf ord, : Kentsel yaşantı nı n bir parçası ol arak kentli ile güçl ü ilişki i çi nde bul uş ma, di nlenme al anı sağl ayarak kent el mekanı dest ekl eyen donatı ele manl arı ( Gehl, 1987) : Aydı nlat ma ele manl arını n yapı nı n kentsel mekana katılı mı na et kisi, Place Charles Hernu, Villeurbane, Lyon, Fransa, 1985 ( Gehl, 2001) : Kor un ma sağl ayan otobüs durakl arı t asarı mı, URBS, J. Ler ner, Curitiba, Brezil ya, (Sol a- Morales, 1996) : Mekandaki su el e manını n kentsel yaşantı ya kat kısı ( Gehl, 2001; Mar cus, 1998) : Ot ur ma yerleri ve kentsel yaşantı ( Carr, 1992; Marcus, 1998) : Kentsel mekanda sergi a maçlı ele manl ar, 2003, Ece Karakoç : Çeki ci, süprizli kentsel mekanl ar yaratıl ması na destek ol acak esnek değiştirilebilir Swap el e manl ar, C. Falkner +T. Gr asl +G. Unt erhahenwarter, Al manya, 2001, W. A. 2001/ viii

10 YAPI NI N KENTSEL MEKANA KATI LI MI ÖZET Bu çalış mada, kentsel mekanl arı n ka musal yaşa mı n ol uşt uğu ve geliştiği yerler ol arak öne mi ni n vur gul an ması üzeri nden yapı nı n kentsel mekana kat kı ve katılı m bi çi ml eri ni n irdelenmesi ve bu bul gul arı n so mut veriler hali ne getiril mesi a maçl anmı ştır. Yapı nı n kentsel mekanı belirleyen, bi çi ml endiren, yönl endiren, tanı ml ayan özellikleri ile kentte üzeri nde et ki n bir rol yükl endi ği ve kentsel mekanl arı n en öne mli el e manı ol duğu söyl enebilir. Bununl a birlikte, kentsel mekanl arı canlı t ut ma ve yaşayan yerler hali ne getir me söz konusu ol duğunda i nsan ve i nsan aktiviteleri de bir o kadar öne mli dir. Kentsel mekanl arı n ancak yaşa mı barı ndırarak yer ol ma özelliği ne sahi p ol abileceği ve i nsanl arı en çok çeken özelliği n fizi ksel çevre ol duğu kadar di ğer i nsanl arı n varlığı, akti viteleri ol duğu düşünül düğünde yapını n i nsana yöneli k özelliklerle kentsel mekana katılabileceği daha açı k biçi mde ortaya çı kar. Tezi n içeri ği altı böl ümden ol uşur: Gi riş böl ümünde; konunun günü müz kentleri i çin öne mi, kapsa mı ve seçil mesi nde et kisi olan unsurlardan bahsedil mekt edir. Kavra ml ar ve Tanı ml ar başlı klı i ki nci böl ümde; ilişkili ol duğu t e mel kavra ml ar ( mekan, yer, kentsel mekan) üzeri nden t anı ml anan konuya böyl ece giriş ve ön hazırlık yapıl makt adır. Kentsel mekan t anı ml an makt a ve yaşa m kazanarak yere dönüş mesi ol gusu üzerinde dur ul makt adır. Yapını n kentsel mekana katılı mı nı n, mekanl ara yer özelliği kazandır ması ile il gisi ol duğunun sapt anması ndan sonra, yaşantı yı destekle mesi nin gerekliliği daha net ol arak anlaşıl mıştır. Kentsel Dı ş Mekan Yaşantısı başlı klı üçüncü böl ümde; yapı nı n kentsel mekana katılı mı bağl a mı nda kentsel/ ka musal yaşa m ve mekan t artışılır. Burada kentsel mekanl ardaki ka musal ve özel ayrı mı üzeri nde dur ul makt a ve yarı kamusal/ özel mekanl arı n öne mi ne değinil mekt edir. Ka musal ve özel mekan nitelikleri ve ilişkisi kadar, dış mekan akti viteleri ni n de kentsel yaşa mı n desteklenmesi, dol ayısı yl a mekanl arı n yer niteliği kazanması bakı mı ndan öne mi vur gul anır. Bu sebepl edir ki bu böl ümde irdel enen bir di ğer öne mli konu i nsan ilişkileri ve akti viteleri nin fizi ksel çevre ile ilişkisi dir. ix

11 Kentsel Mekana Kura msal Yakl aşı ml ar başlı klı dör düncü böl ümde; kentsel mekanı kendi ne konu edi nen t ezin ilerleyişi ne ve yeni fikirleri n ol uşumuna yardımcı ol acak kentsel mekan üzeri ne ol uşt urul muş kura ml ara deği nil mekt edir. Modern kentsel mekan kura ml arı nı n, kısaca, t ari hsel gelişi mden bahsedil di kten sonra özelli kle günü müzdeki yeni fi kirlerin gelişi mi ne destek ol an kura ml ara geçil mekt edir. Böyl ece kent ve kentsel mekan kavra mı daha deri n bi çi mde i ncelenmekt e, öneriler içi n bir alt yapı ol uşt urul maya çalışıl makt adır. Yapı nı n Kentsel Mekana Katılı mı başlı klı beşinci böl ümde; kavra msal, kura msal, deneyi msel sonuçl ar gözönüne alı narak, yapı nın kentsel mekana katılımı, desteği, onu besle mesi açısı ndan sahi p ol abileceği veya ol ması gereken niteli kler sıralanmakt adır. Bu niteli kler: hareketi yönl endir me ( bağl ayıcılık ve toplayı cılı k özellikleri), iç-dış / ka mu- özel ilişkisi ni n kur ul ması, kentsel mekana nişler sun ma (kaçış, farklılık, sürpriz, sı ğı nma... v. b), kayı p alanl arı n kullanı ma kazandırıl ması, kentsel mekanda yeşil doku eksi kli ği ni t a ma ml amadır. Yapı, çevre analizl eri ni n ve tasarı m hedefleri ni n gerektirdi ği bi çi mde bu niteli kleri n biri ne, bir kaçına ya da bazen t ümüne sahi p ol abilir ve kent e bu nitelikte mekanl ar kazandırabilir. Ancak yapı nı n bu nitelikleri kentsel mekana sun ması nda tasarı m ve pr ogra ml a ma süreci nde di kkate alı nabilecek, destek ol abilecek unsurlar söz konusudur. Bu çerçevede; dış mekan ve yapı öl çeği, cephe, kesit, fonksi yon-aktivite ve donatılar t asarı mda di kkatle el e alı nması gereken unsurlar ol arak sıralanabilir. Bu destek unsurları n her ti p yapı tasarı mı nda el e alı nması, yapı nı n kentsel mekana katılı mı ve yaşayan mekanl ar sunması açısı ndan son derece öne mli dir. Sonuç böl ümü: Tez sonuçl arı nı i çerir. Yapı kentsel mekanl arı n bi çi ml enmesi nde en büyük görevi yükl enen el e man ol arak, yaya dol aşı mı nı ve i nsan aktiviteleri ni destekl eyerek bu mekanl ara yaşantı kazandırabil me gücüne sahi ptir. Birbiri üzeri nden akan mekanl ar, kullanı mı destekleyen ara mekanl ar, tanı ml anabilir alanlar, süreklilik sağl ayarak kentsel yaşantı yı t eşvi k edebilir. Yapı, kentsel mekanl arı n bi çi mi ni, işlevi ni, yaşamı nı, ol uşumunu, kentle ilişkileri ni, i ç mekanla ilişkisi ni belirleyen t e mel el e man ol arak el e alı nmalı, iç mekan t asarı ml arı kadar daha geniş bir t opl ul uğa, daha hı zlı, değişken bir yaşa ma hi z met eden dış mekanl arı nı n tasarı ml arı üzeri nde de itina ile durul malı dır. x

12 BUI LDI NG I N URBAN CONTEXT SUMMARY This st udy i ntends t o consi der t he contri buti on of buil di ngs t o t he ur ban spaces and to get soli d dat a from t hese results t hrough f ocusing on ur ban spaces i mportance as pl aces where public life starts and devel ops. It can be st ated t hat buildi ngs are t he most i mportant ele ments i n t he ur ban cont ext, and t hey pl ay an acti ve r ol e i n t he cit y wit h their characteristics t hat det er mi ne, shape, orient, and describe ur ban spaces. Furt hermor e, peopl e and t heir acti vities are as i mportant i n gi vi ng urban pl aces a li vel y at mosphere and keepi ng t hem ali ve. If ur ban pl aces can be defined as pl aces onl y when t hey shelter life, and if t heir caharacteristic t hat dra ws peopl e t he most (as much as t heir physical space) is t he existence and acti vities of ot her peopl e, it is obvi ous t hat buil di ngs shoul d be incl uded i n the urban context wit h their feat ures whi ch are ai med for peopl e. The cont ents of this thesis consist six parts: Introducti on: i mportance, scope, and t he reasons for choosi ng t his subj ect is stated. Second part titled Concepts and Defi nitions : The subj ect is i ntroduced while it is defi ned t hrough related basic concepts such as space, pl ace, and ur ban cont ext. Ur ban space is defi ned, and t he case of ur ban space gai ni ng life and transfor mi ng int o a pl ace is discussed. Aft er det er mi ni ng t hat t he i ncl usi on of buil dings i n t he ur ban cont ext is related to gi vi ng ur ban spaces a characteristic of pl ace, it is mor e cl ear that buil di ngs in the urban cont ext shoul d support life. Third part titled Life i n the Ur ban Out door Space : Ur ban/ public life and space are discussed t hrough buil ding i n t he ur ban cont ext. The difference bet ween public and pri vate i n t he ur ban spaces is f ocused here and t he i mportance of transition spaces is menti oned. The i mportance of out door acti vities ( whi ch support ur ban life) f or spaces t o gai n t he charact eristic of pl ace is emphasized, whi ch is as import ant as the feat ures and t he relationshi p of public and pri vat e spaces. For t his reason, anot her i mportant poi nt consi dered i n t his part is t he relationshi p of hu man relati ons and acti vities wit h their physcal environment. Fourt h part titled Theoretical Appr oach t o Ur ban Space : Theories about ur ban space are t ouched on, whi ch will ai d i n devel opment of t his t hesis, ( whose subj ect xi

13 matter is ur ban space), and f or mati on of new i deas. Aft er a brief hist orical backgr ound about t heories on Moder n ur ban spaces, mostl y i mportantly, t heori es whi ch support t oday s ne w i deas are discussed. Thus, urban and urban space concepts are exa mi ned in a more pr ofound way, and creati on of a substruct ure f or pr oposals is st udied. Fift h part titled Introducti on of Buil di gs t o Ur ban Spaces : Concept ual, t herotical, and experi ment al results i n mi nd, contri buti on of buil di ngs t o ur ban cont ext, and characteristics t hey should have i n or der t o support urban spaces are listed. These caharacteristics are: 1. Di recti ng moti on (connecti ng and gat heri ng effects), 2. Cr eati ng i n/ out, public/ private connecti ons, 3. Presenti ng niches in urban spaces (for escape, variet y, surprise, shelter, etc.), 4. Utilizi ng unused, lost spaces, 5. Causi ng t o cease lack of green i n the urban space. A buil di ng can have either one or all of t hese caharacteristics required by site anal ysis and desi gn goals, and cause t he cit y t o wi n such pl aces. Ho wever, certai n components whi ch will ai d t he buil di ng t o show t hese characteristics shoul d be consi dered. These components are: 1. Scal e of buil di ng and outdoor space, 2. Facade as interface / urban wall, 3. Buil di ng and urban space relationshi p i n secti on, 4. Functi on / acti vity / progra m 5. Equi pment. It is i mportant t o consider t hese supporti ng components i n any ki nd of buil di ng desi gn f or t he contri bution of t he buil di ng t o ur ban space and creati ng li vel y spaces wit hi n. Concl usi on: It i ncl udes results gai ned from t his t hesis. Buil di ngs, whi ch are t he most i mportant el e ments i n shapi ng ur ban cont ext, have t he power of gi vi ng urban spaces lives by encouragi ng pedestrian traffic and social acti vit y. Buil di ngs shoul d be handl ed as t he basic ele ment, whi ch defi nes the shapes of ur ban spaces, t heir functi on, course of existence, creati on, and connecti on t o i nt eri or spaces. Buil di ngs shoul d be handl ed as t he basic el e ment whi ch defi nes t he shapes of ur ban spaces, their functi on, course of existence, creati on, and connecti on t o i nteri or spaces. Their ext eri or spaces, whi ch serve a bi gger audi ence, and a faster, changeabl e life st yle, shoul d be carefull y thought upon, as much as their interi or desi gns. xii

14 1. Gİ Rİ Ş XX. yüzyıl kenti ni geç mi ş yüzyıl kentleri nden ayıran en belirgi n özelliği çok hı zlı ve çok fazla değişi m ve dönüşüme sahne ol masıdır. Bunun t e meli nde, ekono mi k, teknol oji k, politik, sosyal değişi m ve süreçler yat ar. Ot omobil ile başlayan yaya konu mundan uzakl aş ma, ka musal mekanl arı i ç mekanl ara t aşı ma uğraşı ve bi nal arı n doku ol uşt ur mayan ve kent ile büt ünl eş meyen bireysel kütleler ol arak t asarlanması kentsel yaşa mdan za manla daha çok kopuşa sebep ol muşt ur. Günü müzde kent üzeri nde i nşa edilen ayrı ayrı bi nalar heyecan verici ve çeki ci ol abilir ancak hepsi ni n bir araya gel di ği nde ol uşt urduğu ku mül atif et ki hayal kırı klı ğı ol uşt urabil mekt edir. Bi naları n çevresi ndeki dış mekanl arı n genellikle zayıf, cansı z ve net bir for mya da karakterden yoksun ol dukl arı gör ül mekt edir ( Hed man, 1984). Kentsel yaşa mı n canl andırıl ması, yaşayan cazi p kentsel dış mekanl arı n t asarı mı söz konusu ol duğunda yapı nın kent ile et kileşi mi, kentsel mekanl ara kat kı ve katılı ml arı açısı ndan yapı nı n üzerine al dı ğı rolleri n belirlenmesi ve netleştiril mesi ayrı bir öne me sahi ptir. Kent bir mi mar i çi n üzeri nde düşünül mesi, çalışıl ması gereken çok öne mli bir al andır. Bu alanda manevra yapabil mek i çi n ise önceli kle ci ddi biri ki me sahi p ol unmalı dır ( Pri x, 2003). Har vey i n de vur gul adı ğı gi bi i nsanlı ğın gel eceği bugün t ari hte il k kez ol arak büyük öl çüde kentleş mekt e ol an al anlarda yat makt adır. XI. yüzyıl da kentsel yaşa mı n niteliği uygarlığı n nitelikleri ni belirleyecektir ( Har vey, 1998). Tür ki ye de kentsel t asarım yada kent e duyarlı yapı t asarı mı al anı nda kısıtlayı cı pek çok et ken bul unmakt adır, bunl ar politikadan mül ki yet bi çi mi ne, ekono mi k sı kı ntılardan sosyal bilinç ve kült üre kadar uzanabil mekt edir. Kentsel dış mekanl arı n i nsan ve kentsel yaşa m i çi n öne mi ne rağmen, yapı tasarı ml arı nda çoğunl ukla biri nci derecede öne m verilen konu bi naları n i ç mekanl arı, ve i ç mekan kullanıcılarını n me mnuni yeti ile sı nırlı kal makt adır. Bu esnada yapı yı ol uşt uran dış yüzeyl erin/ yapı kitlesi ni n aynı za manda, daha çok kullanı ma, kullanıcı ya hi z met eden, tüm sosyal değişi m ve geliş mel ere sahne ol an daha büyük 1

15 bir yapı nı n da en öne ml i belirleyicileri nden biri ol duğu atlanmakt adır. Burada daha büyük yapı deyi mi ile kastedilen kent ise i çerdiği sosyal di na mi kl e ve günü müzün topl umsal, kült ürel, teknol oji k geliş mel eri yle sürekli bir değişi m i çerisi ndedir. Kı sacası yapı dışarı da daha zor daha değişken, akı cı ve farklı dina mi kl eri n bul unduğu bir orta mı belirleyen, onu et kileyen ve ondan et kilenen bir el e mandır. Kentteki hareket kori dorları nı, t opl anma, sı ğı nma, kaçış al anları nı n sı nırlarını çi zen, karakt eri ni belirleyen, kentsel orta mda bir j enerat ör gi bi çalışan yi ne yapı ve yapı gr upl arı dır. Yapı, kent mekanı nı n biri ncil belirleyicisi ol arak akışkan, canlı ve yer niteli ği kazanmı ş dış mekanl arın yaratıl ması nda en büyük görevi de üzeri ne al makt adır. Yapı nı n i ç mekan ve fonksi yonl arı nı n t asarı mı kadar kentsel dış mekanl arı nı n tasarı mı, kent e katılı mı ve kentsel mekandaki belirleyiciliği üzeri nde de düşünül mesi gerekmekt edir. Üst öl çekt eki bu çevreye ( macro milleu) yapı nı n desteği konusunda ortaya çı kan engeller ise yasal kısıtlamal ardan, politikalardan mül ki yet bi çi mi ne, ekono mi den sosyal bilinç ve kült üre kadar uzanabil mekt edir. Kentsel orta ma ekl enen bir yapı nı n ya da yapı gr upl arı nı n kent büt ünl üğünü nasıl et kiledi ği ya da bu yolda ne gi bi kazanı ml ar sağladı ğı, sürekliliği, akışkanlı ğı, hareketi n deva mlılığı nı, canlılığı nasıl yönl endirdiği kent açısı ndan hayati öne m t aşır. Mi marlı k hi çbir za man özerk değil dai ma kentle ve çevresi ndeki yapılı al an ile bağl antılıdır. Yapı kentin yaşayan bir parçası hatta, artık fark edil meyecek kadar kenti n kendisi ol muş mudur yoksa ankastre edilmi ş yabancı bir obj e ol arak sadece zorunl u dur uml arda kente katılan kendisi ile konuş maya çeki nilen, sevilmeyen bir yabancı gi bi mi kal mı ştır? Bu sor uya verilen yanıt, yapı nı n kent üzeri ndeki başarısı nı ya da başarısızlığı nı büyük ölçüde işaret edecektir. Endüstri kenti ni n geçi ci/değişken/ akışkan/ çoğul cu mekansal yapısı i çi nde yer e dönüşebilecek mekanl ar yarat mak öne m kazan makt adır. Dı ş mekan yaşantısı günü müz kentleri nde gi derek yok ol makt a ve onu i ç mekanl ara al maya t eşvi k eden tasarı ml ar art makt adır. Ol uşan dış mekanl ar ve akti viteleri bekl entilere cevap vere me mekt edir. Bu çalış ma, yapı nı n kentsel çevreye hayat veren bir or gani z ma gi bi el e alınarak, dış mekanl arı besle mesi, destekle mesi, belirle mesi, yönl endir mesi ve ni hayet kentsel yaşa m i çerisi nde kendisi ne bir yer edi nmesi içi n t asarı mı nda ve kullanı mı nda 2

16 üzeri nde barı ndırabileceği nitelik ve r oller üzerine odakl anmakt adır. Konu ile il gili kavra ml arı n t anı ml arı üzeri nden, kenti, kentsel mekanı anl a ma ve al gıla maya yardı mcı ol acak farklı bakış açıları nı n, düşünce siste ml eri ni n, kentsel mekan ve tasarı mı ile il gili kuraml arı n i ncelenmesi ni n ardı ndan yapı nı n kent e katılı mı ve katılı m bi çi ml eri bu anl amda kentsel mekana desteği konu ile il gili örnekl er eşli ği nde irdelenmekt edir. 3

17 2. KAVRAMLAR, TANI MLAR: MEKAN, YER, KENTSEL MEKAN Mekan Ünl ü Ameri kalı mi mar Frank Ll oyd Wri ght, bir gün, Okakura Kakuzo i si mli bir Çi nli ni n yazdı ğı küçük bir kitabı karıştırıyordu. Kitabı n bir yeri nde M. Ö 500 yılları nda yaşayan Çi nli şair La Ot ze ye ait ol an şu cü ml eyi okudu: Bi nanı n varlı ğı dört duvarı ile çatısı nda değil, içi nde yaşanılan mekandadır. Bu cü ml eyi kendisi nden önce başka biri ni n düşün müş ve söyl e mi ş ol duğuna çok üzül dü, yeri nden kal ktı, biraz dolaştı, sonra ot urup şunu yazdı: Evet, bunl arı o söyl edi, fakat ben i nşa edi yorum ( Bozkurt, 1962). Genel anl a mı ile mekan, i nsanı n eyl e ml eri ni yeri ne getirdi ği, onu saran, ait ol ma duygusu yaratan, yat ay düşey el e manl arla sı nırlan mı ş üç boyutl u düzenl emedir. Bu tanı ml a madan da anl aşılacağı gi bi, mekan i nsan boyut unun var ol ması yla anl a m kazandı ğı ndan, i çi nde yaşayan kullanı cıları n fizyol oji k, psi kol oji k ve t opl umsal gereksi nmel eri ni de karşılamak zorundadır ( Başal, 2000). İlk mekan t anı mı nı yapan Arist otle da mekanı; t üm yön ve özellikleri i çeren yerlerden ol uşan di na mi k bir al an ol arak t anı ml amı ştır ( Pardorokes, 1992). Kant ise mekanı i draki n öncüsü ol arak t anı ml ar. Yüzyılı mı zda yaşayan varoluşçul ardan Marti n Hei degger i n ( ) evren i çi nde insan varol dukça vardır, içi nde i nsan yoksa evren de yokt ur düşüncesi, mekan üzeri ne üretilen düşüncel er i çinde öne mli bir yer t utar ve di ğer bir çok düşünceye t e mel oluşt urur ( Akarsu, 1994). Var ol uşsal mekan; i nsanı n her an i çi nde yaşadı ğı, et ki nli klerde bul unduğu, çevresiyl e iletişi m sağladı ğı ve bu iletişimi n et kisi yle de her an yenilenen, bi çi ml enen mekandır (Pardorokes, 1992). Mekan en t e mel anl amda, ' yalı n bir boşl uk', a maca yöneli k ol arak bu boşl uğa hük medil mesi yle gerçekleşen ' bir muhafaza veya kap' özelliği t aşı makt adır. Bu yalı n düzey ise i nsan varlığı nın kar maşı k yapısı ve i htiyaçl arı doğr ult usunda üst düzeyl ere 4

18 vararak, t anı mı nı fizi ksel boyutlardan çok i nsan yaşa mı nda bul an ' yer' ve ' mekan' a var makt adır ( Kahveci oğlu, 1998). Me kan, mi marlı k kuramı nda yeni bir t eri m ol ma ması na rağmen bir çok anl a ma gel ebilir. Günü müz literat üründe mekan kavra mını i ki kullanı ma ayırabiliriz: üç boyutl u geometri olarak mekan ve al gısal alan olarak mekan ( Nor berg- Schul z, 1980). Bununl a beraber Paul Vi rilio nun da vur gul adı ğı gi bi mekan mi marlı ğı n en öne mli mal ze mesi dir Ayrıca Virilio, mekanı geo metri ile kur duğu muzu ancak geo metri ni n de t ari h i çi nde dur muş bir ol gu ol madı ğı nı, evrim geçiren bir bili m dalı ol duğunu belirtir. Virilio ya göre, mekan kurarken geo metri kadar öne mli i ki nci bir öğe i se mekan-za man dır (space-ti me). Her çağı n kendisi ni yarattığı bir mekan-za manı vardır. Günü müzde i nternet ve sanal maketler aracılığı ile girdi ği mi z cyberspace ile Le Cor busi er i n endüstri yel mekan-za manı arası ndaki far k, Rönesans ı n mekanza manı ile Goti k i n mekan-za manı arası ndaki fark kadar öne mli dir ( Virilio, 1998). Mekanı n f onksi yonel ve fizi ksel boyutları nı n ötesi nde; i nsan duyul arı tarafı ndan al gılanan al gısal boyut u, i nsan yaşa mı nı n özellikleri ile var ol ması ndan kaynakl anan yaşamsal boyut u ve bu yaşa msal boyut un sürekliliğe bağlı ol arak ol uşan kült ürel boyut undan söz edilebilir ( Kahveci oğl u, 1998). Me kanı n i nsan tarafı ndan al gılanması nı ve varol ması nı sağlayan öğeler: 1. Boşl uğun sı nırlandırıl ması 2. Hareket ve za man 3. Işı k ol arak üç grupt a topl anabilir ( Kuban, 1998) Boşl uk ve sı nır öğel eri biraraya gel erek mekanı ol uşt urur. Bu öğel er birbiri nden bağı msı z ol arak el e alı nma malı dır. Sadece boşl uk değerleri ya da sadece sı nırları yla bir mekanı tanı ml a mak olası değil dir ( Kuban, 1998). Mekan hareketle belirlenir. Boşl uğun mi mari ni n ayırıcı öğesi ol ması onun gerçek yaşa m değerleri ni n ifadesi ol ması ndandır. Canlı varlık hareket ile belli ol ur. Hareket ise ancak boşl ukt a ol abilir. Böyl ece mekan, i çi ndeki pot ansi yel hareket olanakl arı na göre t anı ml anacaktır. Hareket sadece bir yerden bir yere git mek değildir, aynı 5

19 za manda, i nsanı n bakışıyl a, mekan sı nırları na uzanan görsel bir harekettir. Farklı za man dili ml eri nde al gılan ması farklı dır ( Kuban, 1998). Al gıla manı n en öne mli t e melleri nden biri ışı ktır. Işı k ve göl geni n derecesi ni n değişi mi ile mekanı n al gılayana verdi ği et ki de ba mbaşka ol acaktır. Yürekli (1977), ışığı n geliş yönünün ve kalitesi ni n görsel niteli ği n al gılanması nda farklılıklar yarattığı nı belirtir. Mekan ışı k ol madan unut ulmaya mahku mdur. Işı ğın göl ge ve tonları, değişi k kaynakl arı, opaklı ğı, sayda mlı ğı, yarı sayda mlı ğı ve yansıma, kırıl ma koşulları mekanı t anı ml a mak veya yeni den t anıml a mak üzere birbiri ne dol aşırlar ( Holl, 1991). S. Holl (1994) i nsan deneyi m ve duyu ml arı nı n yansıtıcı ve sessiz bir analiz aracılı ğı ile gelişebileceği ni ve kendi ni al gı ya aç mak i çin yapılan şeyl eri n sıradan öne mi ni üst ün t ut mak gerekti ği ni vur gul ar: Dünyanı n ışılda ma şi ddeti ni ortaya çıkaran i çsel yaşa ma eriş meye çalışmalı dır. Yapılı mekanl arda, fizi ksel obj elerle çevrel enmi ş ol arak yaşarız fakat bu şeyl er dünyası na doğduktan sonra al gıları mı zdan haz al mak içi n şeyl eri n et kileşi m feno meni ni t a m ol arak deneyi ml eyebilir mi yi z? Mi marlı k bi zi m günden güne deneyi mi mi zi dönüşt ür me ve esi nlenme gücünü eli nde t ut ar. Bir kapı kol unu kullanarak ışı klı bir odaya aç ma gi bi gündeli k bir ol ay farkı nda ol ma ile deneyi ml endi ği nde deri nleşir. Bu gi bi fizi ksellikleri gör mek ve hisset mek duyul arı n öznesi ol maktır.... Mi marlık duyu msal al gıları t utar. Za manı n akışı; ışı k, göl ge ve transparanlı k; renk dokusu, yapı, mal ze me ve det ay t ü mü mi mar lı ğı n t a m deneyi mi ne katılır ( Holl, 1994). Ayrı ca Holl, mi mari al gı sor usunun a maç sorusunun da altını çizdi ği ne işaret eder: Moder n kentte, fenomenol oji k ve deneyi msel kar maşı klı klar a maçl a gelişir. Br ent ano ya göre, zi hi nsel fenomen i ç al gı mı zı gerektirirken, fizi ksel feno men dı ş al gı yı t utar. Zi hi nsel fenomen a maçsal ol duğu kadar gerçek varlı ğa sahi ptir. Fi zi kselmekansal bir varlık ol arak bir strükt ürle me mnun edilebiliriz fakat ent elekt üel ve ruhsal ol arak onun ar kasındaki moti vasyonl arı anla maya i hti yaç duyarız. Feno meni n bu a maç i kiliği, nesnel ve öznel ya da daha basitçe düşün me ve hisset me arası nda karşılıklı bir oyundur. Mi marlı k i çi n meydan oku ma he m i ç he m dış al gı yı uyar maktır ( Holl, 1994). 6

20 B. Tschu mi, mekanı n bugünkü paradoksuna odakl anır. İl k ol arak, mi marlı ğı maddesel ol mayan kavra msal bir disi pli n ol arak gören - dil bili msel ve morfol oji k çeşitleri yle- eğili ml ere (pira mit); i ki nci ol arak duyu ml ara, mekan ve uygul a ma (praxis) arası ndaki ilişi kadar mekan deneyi mi ile il gilenen deneysel araştır mal ara (labirent) odakl anır. Üçüncü ise; bu i ki t eri mi n aykırı doğası ve t artış manı n güncel doğası nı n yönünü değiştirerek paradokstan çı kışın anl a ml arı arası ndaki farklılıktır (pira mit ve l abirent)....sosyal prati k i deal ve gerçek mekan paradoksunu r eddeder, hayal et me i çsel deneyim- onun sı nırları nı aş mak i çi n t ek araç ol abilir. Me kan ve öznesi hakkı ndaki yaygın t avırları n değiş mesi yle, paradoksun öt esi ne geçme r üyası yenilenmi ş sosyal davranışlar içi n koşullar sağlayabilir ( Tschu mi, 1975). Pr oducti on of Space te mekan üreti mi ne deği nen H. Lefebvre ise fizi ksel, zi hi nsel ve t opl umsal mekanl arı n birliği üzeri nde dur ur ve sosyal mekanı obj elerle ür ünl er arası ndaki ilişkileri n bir seti ol arak t anı ml ar. Ona göre her t opl umun üreti m bi çi mi nde ve kült üründe ol uşan bir değişi m mekanı n üreti mi nde de değişi me neden ol ur. Bu nedenl e mekanın çeşitli üreti ml eri farklı topl umsal ve yaratıcı düzenl e mel eri ifade eder. Fi zi ksel mekan ve sosyal mekan arasındaki en öne mli fark ise, fizi ksel mekanı n basitçe yanyana koyan, dağı nı k özelliği ne karşı n, sosyal mekanı n esas ol arak birleştiren, belli bir nokt ada biraraya getiren ve böyl ece mer kez-çevre ayrı mı doğuran bir özelliğe sahi p ol ması dır ( Lefebvre, 1998). Yi ne bir dur u mcu (situati onist) ol an Constant ı n t anı mı yl a, sosyal mekan aslı nda somut mekandır ve orada i nsanl ar birbirleri ile ilişkiler kurar. Mekansal strükt ürler sosyal dir ( Cost a, 1998) lerde dünya çapı nda yaşanan kentleş me süreci, eski den kent veya kır, mer kez veya çevre ( periferi), sanayi veya t arı m, met a veya sanat ayırı ml arı ile belirlenen topl umsal yaşa m özellikl eri ni e mi p, öne msi zleştirdi ve şeyl eri n mekan i çi nde üreti mi nden mekanı n üretil mesi ne geçişi hı zlandırdı. Lefebvre ye göre mekanı n üretil mesi özgül ve özgündür, di ğer üreti m bi çi mleri nden belirgi n bi çi mde farklı dır, bu kavra m Kant ı n yakl aşı mı na da karşı ol arak, biçi ml eri deneyi mi n çerçevel eri ol an a ma asla deneyi mi n birer parçası ol mayan evrensel ve i çi boş za man ve mekanı reddeder ( Lefebvre, 1998). I. Dünya Savaşı sonrası, 1920 lerde, geliş miş ülkel erde, mekana ilişki n öne mli bir bağl antı keşfedil di, daha önce prati k düzl e mde zat en bilinen a ma akıl pl anı nda dile 7

21 getiril me mi ş ol an bu bağ sanayileş me ile kentleş me, iş yeri yle yaşa ma yeri arası ndaydı. Bu bağ kura msal düşünce i çi nde yeri ni al dı, bir proj e ve hatta bir pr ogra ma dönüşt ü. Gr opi ous a yada Le Corbusier e göre pr ogra m mekanı n üretil mesi ne i ndirgenmi şti. Bauhaus ta gayet i yi kavranılan şuydu: Şeyl er mekanda birbirleri nden bağı msı z ol arak yaratılamazl ardı, ister t aşı nır, ister t aşı nmaz olsunl ar he m birbirleri arası ndaki ilişkileri, he m de onl arın büt ün ile ol an ilişkileri ni göz önüne al mak gerekli ydi. Onl arı bir kütle gi bi yada şeyl eri n biraradalı ğı, topl ul uğu gi bi gör mek mü mkün değil di. Günü müz dünyası nı n üretici güçl eri, t eknol oji k araçları yada özgül pr oble ml eri bağl a mı nda şeyl er ve nesnel er artık birbirleri ile ol an ilişkileri içi nde ve o ilişki ni n yanısıra üretilebilirlerdi. Artı k bi çi ml eri, işlevl eri ve strükt ürleri birbiri nden bağı msı z el e al mak söz konusu ol a mazdı; bi çi ml eri, işlevleri ve strükt ürleri belirli bir birlik kavra mı na uygun düşecek şekil de yanyana getiren haki m ve büt ünsel bir mekan mevcutt u. Topyekün bir sanat i çi n, t opyekün bir pr oj e ortaya koy mak a macı yla bir araya gel en sanatçılardan ol uş muş Bauhaus grubu, gör dü ki, t opl umsal bir mekandaki i zleyici -evl er, ka mu bi nal arı, saraylar dahil- herhangi bir nesne etrafı nda hareket edebilir, böyl ece, tek bir yada özgül bir yönü ile incele meni n ve irdele meni n öt esi ne geçebilir. Daha önceden sadece i nsanı n prati k eyl e mi nde var ol an mekan, artık zi hi nsel ol arak da al gılanmaya ve kavran maya başla mı ştır.... Mekan, biriki m, büyü me, met alar, para ve ser maye orta mı ol arak bir gerçekli k' hali nde görünür, a ma gerçekli k maddi ve özerk yönünü, mekanı n geliş mesi -yani üretil mesi- başlar başla maz yitirir (Lefebvre, 1998). XXI. yüzyıl da ise t eknol oji ni n i mkanl arı yla mekanı n gi derek sı nırsızlaştı ğı ve konu msuzl aş manı n ol duğunu ileri süren Virilio bu t espitini şöyl e açar: Başl angı çtaki çitlerden bu yana sı nır kavra mı he m dış cephe he m de karşı karşı ya gel me dur umuyl a il gili dönüşüml er geçirdi. Duvar-perde i çi n kullanılan ki mi maddel eri n sayda mlı ğı ve hafifliği (ca m, çeşitli pl astik maddel er) yont ul up hazırlanan cephe t aşları nı tari he gö müyor. Öt e yandan, ' ekran ara yüzeyi' ile birli kte (bil gisayar, t elevizyon, tel ekonferans... vs.) o ana dek i ç deri nli klerden yoksun ol an şey - kağıt yüzeyi- ' uzaklık' bi çi mde varlı k bul arak yeni bir göst eri m al anını n, sokak ve caddel eri n eski karşılığı nı n yok ol up silindi ği, yüz yüzeli kten yoksun bir gör üş al anı nı n i ç deri nli ği ne dönüşüyor. Silikleşen konum değişi kli ği sonunda doğal ol arak içerdi ği kaynaş ma ve karışı klı k ol gul arı yla birlikte bu nokt ada silikleşi yor. Böyl eli kle, nesnel sı nırlardan yoksun ol an mi mari öğe yön değiştir meye, mekansal 8

22 boyutlardan yoksun ol makl a birlikte yal nızca anlık bir yayı mı n za mansallığı nda yer al an el ektroni k bir et erde yüz meye başlı yor. Bundan böyl e hi ç ki mse fizi ksel bir engel ya da za man i çi ndeki uzaklı kl ar sonucunda monit örl eri n ve deneti m ekranl arı nı n arayüzeyi nden uzak kal dı ğı nı söyl eye mez. Dı şarısı burada, burası da dışarı da başlar. Sı nırların ve karşıtlıkları n böyl e ani den t ersi ne dönüşü o ana dek mi kr oskopl arı n al anı na giren şeyl eri bu kez ortakl aşa kullanılan bir uzama getirir: Dol u di ye bir şey yoktur artık; onun yeri ne, al etleri n yaydı ğı ışı kla aydı nl anan gerçekdışı bir gör üş açısı nda sı nırsız bir mekan çı kar ortaya. Heryerdeli ği n apansızlığı tek bir arayüzeyi n yersizliği ne ulaşır (Vi rilio, 2000). Sı nır kavra mı nı n gi derek daha çok monit ör arayüzeyi ne t aşı nması ile şi mdi ye kadar bir maddeni n bittiği son bul duğu nokt a en belirsiz varlığa ul aşan gi zlenmi ş bir yol ol ur ( Virilio, 2000). Me kanı n bu yeni ol uşu mu kentsel mekandan kopuşun sebepl eri nden birisi ol duğu gi bi mekan kavra mında da önü müze çı kabilecek yeni açılı ml arı haber verir Yer Me kanl arı n yaşa mı mı zı n bir parçası ol ması yer t eri mi ile ifade edilebilir. Çevre içi n kullanılan somut t eri m yer dir. Ort ak kullanı mda, hareketler ve olayl ar yer alırl ar. Aslı nda herhangi bir şeyi yer referansı ol madan hayal et mek anl a msı zdır. Yer, varol uşun ayrıl maz parçası dır di yen Nor berg- Schul z Geni us Loci de şu tanı ml a mayı yapar: Bir ' yer' bir mekandır ve farklı bir karakt ere sahiptir. Anti k za manl ardan beri, geni us l oci (spirit of pl ace-yeri n r uhu) i nsanı n yüzleş mek ve kabullenmek zor unda olduğu bir gerçekli k ol arak kabul edilir. Mi marlık geni us loci yi görselleştir meyi a maçl ar, ve görevi i nsanı n yerleş mesi ne yardımcı ol acak anl a mlı yerler yarat maktır. İnsanı n yerleş mesi ve kendi ni çevreyl e büt ünleştirebil mesi i çi n yer kavra mı öne mli dir. Kentsel çevreleri n canl anması, çeki ci hal e gel ebil mesi, kent yaşa mı yl a ve kentte yaşayanl arla bütünleşebil mesi de kentsel dış mekanl arı n kullanıcılar tarafı ndan yer ol arak hissedilebil mesi ne bağlı dır. Yaşa mı n ol uşt uğu mekanl ar yer karakt eri al makt adır. Bununl a birlikte yapılı çevreni n kendisi mekanı yer yapan 9

23 et kenl eri n başı nda gelir. Kentsel yapı i çerisi nde yer kavra mı, bi na ve çevresi yl e kur duğu ilişkiler ile açı klanabilir ve 80 lerde, bir çok yönden yer leş meyen kent parçaları, yapısal çevrel er üzeri nde araştır mal ar yapıl mıştır. Bu araştır mal arın sonucunda bazı yeni kent ve konut al anl arı ndaki yaşa mı n çeki ci ol ma ması nın nedenl eri ol arak şunlara di kkat çekmi şlerdir: 1. Buralarda yaşayanl ar bu fizi ki ( mi mari ve kentsel) çevreni n ol uşumuna, ne tasarı mne yapı maşa masında katıl ma mı şlardır ; 2. Yeni yapılan çevrelerde, eski den i yi olarak vur gul anan yer lerdeki özellikleri n benzerleri yaratıl ma mı ştır. Yani bir t araftan t asarım ort a mı ndan dışlanma ve yabancılaş ma, di ğer taraftan da alışıl mış gel eneksel yer leri n özellikleri ni taşı mayan yeni al an önerileri yer leşe meyen çevrelere neden ol muşl ardır (Pami r, 2001). Bu döne mde katılı mcıları n ' i yi' ol arak neyi kastettiği de anl aşıl maya çalışıl mıştır. İyi ol duğu kabul edilen, çok beğenilen yerleri n özellikleri ni anl a mak i çin 1970 ve 1980 lerde çevresel psi kol oji ve sosyal bili ml er alanl arı nda çalış mal ar yür ütül müşt ür. Bu çalış mal ar he m kentsel orta ml arda he m de bi naları n i çi nde sürdürüldü ve bazı ortak özelliklere ul aşıl dı. Sonuçl ar kısaca özetlenirse: Bir yeri n ( he m bi nalar da he m kentlerde) sosyal anl a mını n ol uş ması nı n, öncelikle deri nlik, yükseklik, f erahlık, yüzeysel değerler, ışık kalitesi gi bi al ansal özellikleri n nitelikl eri ne dayandı ğı anl aşıldı. Bununl a birlikte, o yeri kull anan nüf usun yoğunl uğu, e mni yet, mahre mi yet ol anakl arı gi bi kült ürel boyut a ilişki n özelliklerin öne mli ol duğu gör ül dü. Kült ürel öğel er, o yerde geçen etki nlikleri n (akti vit y) özellikleri ni referans al arak; al ansal özellikler ise, o yeri n gücünün ( pot ency) oluş ması na ve değerlendiril mesi ne (eval uati on) olanak veren bileşenleri referans alarak öne çı kmakt aydı (Pa mir, 2001). Her kesi n kullandı ğı bir alan ı n, güç ve et ki nli k boyutları nda anl aşılı p değerlendiril me si nden sonra i yi ol arak anıl ması ve bu yar gı nı n sürekliliği ni kor uyarak davranışları et kileyi p yönl endir mesi, o al anı n sosyalleş mesi ol arak düşünül ebilir ( Pa mir, 2001): Obj ektif ve soyut değerlerle t anı ml adı ğı mı z bir al an kullanıcılar arası nda uzl aş ma sonucu ol uş muş değerlerle ve bi çi mlenmesi ni 10

24 belirleyen so mut öğel erle t anı mlı bir yer e dönüşerek sosyalleşir. Bir yerin i yiliği ni sürdürebil mesi, değişen za mana rağmen ondan benzer duyu ml ar al abilen bir kült ür varlığı nı n var ol ması na bağlı dır. Yerlerde za man- mekan mı ntı kalaş ması söz konusudur. Ör neği n, yat ak odası ev ör gütlenmesi nde bir mı ntı kadır, geç saatleri n, yor gunl uğun mekanı dır. Ayrı ca yerlerde Gi ddens ı n ( 1998) za man- mekan mesafeleş mesi ( distanciati on) kavra mı söz konusudur. İletişi mi n ul aşı mdan bağı msı zlı ğını n arttığı orta ml arda ilişkileri n dol aylılığı nı, uzaklı kların nasıl da yakı n kılındığı nı anl atır. Yerlerde zaman- mekan sı nırları, te mas ve karşılaş ma bi çi ml eri kült ürel dir. Bu anl a mda yerler mi mari mekanı n kült ürel kur uluşudur denebilir. Mi mari mekan yer, t opl ul uk, ırk, sı nıf, ci nsi yet, anılar ve mekansal prati kler de mektir. Ta m da bu nedenl e Sennett ( 1991) yer kavra mı nı n öne ml e üst ünde dur ul madı ğı çağdaş kentlerde yeni yapıları n artı k ahl aki bir işlev t aşı madığı nı, en anl a mlı yapıların t uriz m ve t üketi m çerçevesi nde ol uşt uğunu ileri sür mektedir. Urry ise, ' bu t ür yerler (t uriz m ve t üketi m yapıları), özgül ol arak farklı t opl umsal gr upl ar arası nda duvar ol uşt ur mak ve i nsanları n i çsel yaşa mı nı ka musal et kinli klerden ayır mak üzere t asarlanmakt adır' demekt edir ( Öy men Gür, 2001). Far klı za manl arda ya da aynı anda farklı bireyler i çi n bir çok kavra mı i çerisi nde barı ndırabilen yer ol gusunun yapısı nı Öy men Gür şöyl e t anı ml ar: Yer, süreçl eri n mekan üzeri nde ol uş ması ol gusu, uzaklı klar-yakınlıklar ol gusu, kır-kent bağl antısı içi nde ol ma ol gusu, coğrafyasal özellikler ol gusu, özgül yerleri n enderlik karakt eri, si mgesellik ve anl a m olgusu gi bi çeşitli perspektiflerden açı ml anan ve bunl arı n tümünü kapsayan bir kavra mdır ( Öy men Gür, 2001). Kı sacası yer i n yapısı mekan ı n (space) yanısıra karakter (character) kat egorileri ni n anl a ml arı ile analiz edilir ve al an/ peyzaj (landscape), yerleş me (settlement) teri ml eri nde tanı ml anmak dur umundadır. Bir yeri ol uşt uran mekan, el e manl arı n üç boyutl u or gani zasyonunu belirtirken, herhangi bir yeri n en öne mli özelliği ol an karakt er, genel at mosfer dir ( Norberg- Schul z, 1980). Yer ( pl ace) kura mı na göre, mekan; şeyl erle bağlantı kur ma pot ansi yeli ile sı nırlı ya da a maçlı boşl ukt ur ve sadece kült ürel veya böl gesel i çeri kten gel en kavra msal bir anl a m verildi ği nde yer ol ur. Mekan ti pleri, fizi ksel özellikleri ne dayanılarak kat egoriler ve ti pol ojiler hali ne t anı ml anabilirken, her yer eşsizdir, oranın karakt eri 11

25 ile beslenir. Bu karakt er, mal ze me, şekil, yapı ve renge sahi p somut şeylerden ve daha çok fizi ksel ol mayan kült ürel çağrışı ml ardan ol uşur, za manl a i nsan kullanı mı sonucu veril miş bir patina dır (kullanı msonucu güzelleşen yüzey) ( Trancik, 1986). Gür e ( 2001) göre yer ler; gel eneksel sözleş meleri n ege menli ği ni sürdürdüğü, her türl ü bi çi m ve anl a mda kentlere ender karakt eri ni veren, dokununca kırılan i çeri de ve dışarı daki mekanl ardır. Tari hi mer kezl er, gel eneksel alışveriş mer kezl eri, gel eneksel sokakl ar, özgül kı yı bantları, su kenarları, tari hi ve doğal vur gu nokt aları, kalı ntılar ve bunl arla birlikte var ol muş sosyalliklerdir. Yer üreten mekanl ar ise, işlevl eri nden, taşı dı kları özgün ve üst ün nitelikli t asarı m il kelerinden dol ayı çevresi nde pot ansi yel kullanı m al anl arı ol uşt urabilen, i çi nde yer al dı ğı dokuyu ol uml u yönde et kileyi p çoğaltan her t ürl ü yapılaş ma ol arak t anı ml anabilir. Kentsel avl ular, konut böl geleri, kült ür mer kezl eri, dünya f uarları, hal ka hi z met bi naları, t uristik t esisler, oyuneğl ence tesisleri ve hatta sağlı k yapıları bunl arı n arası nda sayılabilir. Karakt er, mekan a göre daha so mut ve aynı zamanda daha genel dir. O he m genel kapsa mlı bir at mosferi he m de mekanı t anı ml ayan el e manl arı n so mut f or m ve maddesi ni belirtir ( Nor berg- Schul z, 1980). Schul z a göre, insan yapımı yerler doğal olanlar ile üç şekil de ilişkilendirilebilir: 1. İnsan doğal yapı yı daha kesi n hal e getir mek ister. Yani, doğadan anl adığı şeyi gözünde canl andırabil mek/ görselleştirebil mek, dışa vur ulan varol uşsal ayak basacak yerler el de et mek ister. Bunu başar mak i çi n gör müş ol duğunu i nşa eder. Doğa nerede sı nırlanmı ş mekanl ar önerirse i nsan onu i nşa eder, doğa nerede mer kezleş mi şse, i nsan da aynısı nı yapar, doğa nerede bir yön işaret ederse, i nsan da bir yol yapar. 2. İnsan veril miş şartları eksi k olanı ekleyerek ta ma ml ar. 3. İnsan doğadan anl adı ğını se mbolize eder. Sembolize et me, t ecrübe edil mi ş anl a mı başka bir orta ma dönüşt ür me anl a mı ndadır. Doğal bir karakt er bir bi naya dönüş müşt ür ve onun özellikleri her nasılsa onun karakt eri ni ol uşt urur. Gözünde canl andır ma ( visualizati on), t amaml ama (compl e ment ation) ve sembolleştir me (symbolizati on), yerleş me ve i kamet et me süreci ni n genel şartları dır ( Nor berg- Schul z, 1980). Hei ddeger, köpr ü ( bri dge) aracılığı yla pr obl e mi beti ml er; 12

26 çevreyi görselleştiren, sembolize eden, t opl ayan ve yapan bi na birleş mi ş bir büt ün ol ur. Bunu şöyl e açı klar: Köpr ü dereni n üzerinde hali ve gücü il e asılı dur ur. O sadece kı yıları bağl a maz, onl ar zaten oradadır. Köpr ü dereyi geçerek kı yıları n birbirleri ne uzanmal arı na neden ol ur. Köpr ü ile bir taraf di ğeri ni n al eyhi ne çevrilir. Köpr ü kı yıları n arkasında uzanan geniş alanl arı dereye getirir. Dere ve kı yı yı/toprağı/ karayı birbiri ne ko mşu yapar. Köpr ü dereni n etrafı ndaki peyzajı toplar. Böyl ece, alanı n/peyzajı n (landscape) saklı ol an anl a mı, köpr ünün i nşası yl a açı ğa çı kar. Köpr ü varol uşu kesi n bir al anda biraraya getirir ve bi z bunu yer ol arak adl andırabiliriz. Ancak bu yer köpr üden önce bir varlık ol arak varol maz, fakat köpr üyl e ve köprü ol arak varol ur.. Bu nedenl e i nşa et meni n ( mi marlı ğı n) varol uşsal a macı bir al anı yer yap mak, al anda pot ansi yel ol arak bul unan anl a ml arı açı ğa çı kar maktır ( Nor berg- Schul z, 1980) Kentsel Mekan Kentsel mekanı estetik kriterleri işi n i çi ne kat madan t anı ml ayan Kr ier e göre, kentlerde ve di ğer yerleşim biri ml eri nde bi nalar arası nda kal an her ti p mekan, kentsel mekandır. Buna göre kentsel mekan, kenti n binal arla t anı ml anan a ma bi nal arı n dışı nda kal an böl üml eridir. O, kenti; sokakl ar, meydanl ar ve di ğer açık al anl arı n for mu i çi nde bi çi ml enmi ş, yada daha çok, çeşitli for ml ardaki kentsel mekanl ar; kare, dairesel veya üçgen olarak görür (şekil 2. 1) ( Br oadbent, 1990). Şekil 2. 1: Dört gen, dairesel ve üçgen kent mekanl arı,r. Krier, ( Broadbent, 1990) 13

27 Kri er analizi nde şunu gösterir ( Br oadbent, 1990): Avr upa daki kent mekanı genellikle bu üç ana f ormun: yoğun bi çi mde bir arada, saf yada i kisi ni n arası nda kal mı ş bi çi mi dir. Bunl arın her biri kendi başı na ya da di ğerleri ile bir arada ol abilir. Her biri dön müş, böl ünmüş, di ğerleri ne ekl enmiş, birbiri i çi ne kayna mı ş, üst üste bi nmi ş, uzl aş mı ş ol abilir. Kent dokusu, saf ya da çeşitli ko mbi nasyonl ar ol arak bu el e manl ar ile bi çi ml enir. Kentsel mekan, çeşitli cephel erle geo metrik ol arak sı nırlandırıl mış al anl ardır ve mekanı al gıla mamı zı kol aylaştıran t e mel özelli k geo metri k kur gusunu açı k ve net ol arak anl ayabil me mi zdir. Bu kaliteleri bul duğu muz dış mekan, kentsel mekandır. Dı ş mekan ul aşılabilir, açık havada hareket edebil mek i çi n engelsiz, ka musal, yarı ka musal ve özel zonl arı bul unan mekandır. Kri er e göre şehri n fizi ksel for mu, sokakl ar ve açı k al anl ar ile onl arı çevreleyen yükseltiler ve böl üml er arası ndaki ilişkiler ile tanı ml anabilir. As hi hara, kentsel mekanl arı, kentlerde yerleşim biri ml eri arası nda kalan al anl ar ol arak t anı ml a makt a ve kentsel mekanı n t avan düzl e mi ni n gökyüzü ol ması nedeni yle, bu mekanl arı çatısız mi mari olarak yor uml a makt adır ( Ashi hara, 1981). Kentsel mekanı n t anı ml anması, daha önceki bölü ml erde det aylı bi çi mde el e alı nan mekan ve yer t anıml arı ile yakı ndan il gilidir. Mekan ve yer t anıml arı nı ve nitelikleri ni kapsadı ğı gibi kent i çerisi nde ol ması ile di ğer pek çok mekandan ayrılır. Kentsel mekanı n yaşayanl ar ile sı kı bir ilişki içi nde ol ması, ai di yet ve güvenli k duygusu uyandır ması yer niteliği kazanması açısı ndan öne mli dir. K. Lynch e göre i yi bir yerleş meni n ya da kentsel mekanı n sahi p ol ması gereken özellikler: yaşa mı n destekle mesi (vit ality), mekansal niteliği n kullanıcı al gı ve kavrayışı na (sense) açı k ol ması, farklı kullanıcı davranışları ve istekleri ne uyabil me niteliği ni n (fit) yüksek ol ması, harekete bağlı ul aşılabilirlik ( access) özelli ği ni n ol ması dır ( Lynch, 1984). Kentsel mekan; bi na cephel eri, kent ze mi ni ve kent etrafı ndaki doğanı n i çeri girişi ni n t e msil edil di ği doğal ya da yapay açı k alanlar ile şekillenmekt edir. Kentsel mekanl arı n, tı pkı mi mari mekanl ar gi bi, odal ar ve kori dorlar, yada bel ki daha soyut ol arak, kanallar ve rezarvuarlar ol arak düşünülmesi uygun ol abilir ( Spreiregen, 1965). 14

28 Kentsel mekanl arı çok genel ol arak açı k mekanl ar ve "kapalı mekanlar ol arak tanı ml a mak mü mkündür: Çok geniş doğal bir peyzaj i çi nde bir kent ol duğunu düşüneli m. Bu dış doğal peyzaja, kent i çi ndeki parkl ar, peyzaj yolları gibi açı k ve yeşil alanları ekl ersek, hepsi ne birlikte açı k mekan denir. İnşa edil miş alanl ara ve yollara karşı bir kavra mdır. Açı k mekan i çi nde tek bir bi na genellikle pl asti k bir kitle ol uşt urur. Eğer belirli bir genişlikte bir bi na ve önünde bir döşe me varsa göz bu ikisi arası nda hapsol ur. Bu mekan artı k büyük açı k mekandan ayrıl mış, onun i çi nde başka bir mekan ol uşt urmuşt ur. Şehirlerde öyl e yerler vardır ki, bi nalar mekan i çi nde pl asti k birer varlık gi bi dur urlar, fakat kentsel alanda birbirleri ne yakı n ve belirli açılar t eşkil ederek bir döşe me üst üne ot ururlar. Bakış, her yönde sı nırlanmı ş ve kapalı bir mekan hissi başla mı ştır. Bir anl a mda ze mi ni n döşe meyi, göğün t avanı ve bi naları n da duvarları ol uşt urduğu bir açı k-hava odası. Di ğer bir değişle açı k mekandaki pl astik bir bi nanı n t ersi ne, bir mavi mekan cis mi t eşekkül et miştir ( Özdeş, 1992). Yukarı da t anı ml arı nı yaptı ğı mı z kentsel mekan, çok eski bir t eri m ol ma makl a beraber kentsel t asarı m ile beraber 70 li yıllardan iti baren çevre t asarımı nı n bir parçası ol arak çağdaş dünyanı n günde mi ne gir miştir. Bunun nedeni, moder n mi marlı k ve pl anl a ma anl ayışları nı n ortaya çı kardı ğı bozuk yapılaş ma ve bunun sosyal mali yetleri ydi. Eşki nat a ( 1992) göre bu dur um: Mi mari alanda moder ni z mi n yaratıcılığa ve çağdaşlı ğa aykırı bul arak reddettiği sanayi öncesi gel eneksel yapı morfol ojisi ni n kl asi kleşmi ş kalı pları nı n ve buna bağlı ti pol oji fi krini n ortaya atıldı ğı, geç mi şle ve gel eneksel biri ki ml e yeniden, dengeli ve sürekli bir bağ kur ul ması istenci ni n güçlendi ği bir orta mda gerçekl eşti. Mesl eki al anda gel eneksel ol ana yöneli k i deol oji k yeni den değerlendir meni n ve geç mi şi n özgün morf ol oji k nitelikleri ni n araştırıl ması nı n yapıl dı ğı bu dönemde, kapsa m yal nı zca kütle ve i ç mekan yapısı ile sı nırlı kal madı, kentsel mekan değerleri de bunun i çi nde yer al dı. Bunun nedeni kentsel kur gunun, kütle bi çi mi yle dış mekan bi çi mi ni n birbirleri ni doğr udan belirleyen bir büt ün ol uşuydu. Bu nokt adaki en önemli geliş mel erden birisi de moder ni z mi n yeşil-güneş-hava kavra ml arı yla muğl ak bir r ekreasyonel nitelikte gördüğü dış mekanl arı n, kent i çi nde insanları biraraya getir me, sosyalleş meyi sağl a ma, ortak ki mli ği n ol uşt urul ması ve sahi plenil mesi, iletişi m ve et kileşi mi sağl a ma gi bi t opl umsal işlevleri ol duğunun bu 15

29 süreç i çi nde kavranmasıydı. Buna yöneli k ol arak il k di kkat çeki ci proj elerden biri, Leon Krier i n Londra Royal Mi nt Meydanı (1974) topl u konut projesi dir (şekil 2. 2): 1. Yapı adal arı nı n kenarlar boyunca t anı ml anarak, i çte ve dışta kal an açı k mekanl arı n net bir biçi mde belirlenmesi, 2. Far klı mekanl arı n bireysel olarak tanı ml anabil mesi, 3. Bunl arı n meydan, sokak, avl u gi bi ti pol oji k olarak t anı ml anabilen mekanl ar ol ması, 4. Doğr usal bir dol aşı m kur gul anması na rağmen, sokak boyunca yerleştirilen se mboli k ele manl arı n bölü ml er hali nde al gılanan bir deneyi msunması, 5. Kentsel mekanda mekan deri nli ği ni n sağlanması, 6. Ar kad gi bi yarı açı k bir mekan ti pi ni n kullanılarak kentsel yaşantı nı n destekl enmesi, gi bi öne mli fikirlerle karşı mı za çı kar ( Eşki nat, 1992). Şekil 2. 2: Royal Mi nt Meydanı, Londra, L. Krier. (Eşkinat, 1992) Kentsel mekanl ar farklı ti p ve bi çi ml enişleri ile yaşa mı mı za gir mekt e ve s ahi p ol dukl arı ol uml u ya da ol umsuz nitelikler onl arı n kent yaşa mı ndaki yerleri ni belirle mekt edir. Bu konuda daha belirleyici ol ması açısı ndan bir sonraki böl üml erde açı kla mal arı na yer verilecek ol an, kent araştırmacıları nı n dile getirdiği kentsel 16

30 mekandaki ti pler: sert mekan- yumuşak mekan, negatif-pozitif (statik-di na mi k mekan) dır. Sert Mekan- Yu muşak Mekan: Tr anci k ( 1986) Fi ndi ng Lost Space de kenti n oluşum ve bi çi ml eniş t eorileri nden yol a çı karak mekansal oluşumu açı kla ma ve buna paralel ol arak kent içerisi ndeki kayı p mekanl arı n ol uş ması nı n önl enmesi üzeri ne çalış makt adır. Ona göre, örnekl er iki başlıca ti p ol arak sınıflandırılabilir: ' sert' mekanl ar ( hard space) ve ' yumuşak' mekanl ar (soft spaces). Sert mekanl ar prensi p ol arak mi mari duvarlarla sı nırlanmı ştır; genellikle sosyal akti viteler i çin öne mli t opl anma alanları dır. Yu muşak mekanl ar, doğal çevreni n haki mi yeti altında kent i çi yada dışı ndaki mekanl ardır. Kentsel orta mda bunl ar, i nsanı yapılı çevreden uzakl aştıran ve rekreasyon sağlayan parkl ar, bahçeler ve lineer yeşil bantlardır. Bu çerçevede başarılı sert kent mekanl arı içi n üç öne mli bileşenden söz edilebilir: 1. Üç boyutl u yapı: mekanın kenarları nı, kapalılık derecesi ni ve mekansal duvarı n karakt eristiği ni t anı ml ar. Geçirgenli k (transparency), geçiri msi zli k ( opacit y), açı klı klar, yüzey süslemel eri mekan karakt erini belirlemede öne mli et ki ye sahi ptir. Duvarı n öl çeği nin i nsan öl çeği ile ilişkisi ve bu yapı nı n yer düzle mi ile birleş mesi üç boyutl u kenarları tanı ml a mada önemli dir. 2. İki boyutl u model: Zemi n düzl e mi ni n bi çi ml enişi ve davranışı ile ilişkilidir. Ze mi n düzl e mi ni n yapısı, mal ze mesi ve kompozisyonu gi bi Me kandaki obj eler: Hareket ve odak nokt aları sağlayan ve mekanı hatırlanabilir yapan; heykel, su ve ağaçl ar gi bi el e manl ardır. Obj eler, mer kezi vur gul amak ve mekana hayat ver mek i çin kullanılabilir. En öne mli hayat verici akt ör ise mekanı kullanan ve kullanırken de ona hayat veren i nsandır ( Tranci k, 1986). Pozitif Negatif Mekan: Al exander ( 1977) dış mekanl arı negatif ve pozitif ol arak i ki ye ayırır. Negatif dış mekan bi çi msi z, bi nalar arası nda kal mı ş al anlardır, eğer belirli ve t anı mlı bir bi çi mi varsa, bir oda gi bi tanı mlı ysa ve dışı ndaki bi nalar kadar öne mli yse pozitif 17

31 mekandır. Pozitif mekanl ar kesi n, belirgi n, kol ay anl aşılabilir, okunabilir mekanl ar iken, negatif mekanl ar; bi nalar arası nda kesin bir t anı mdan uzak, i nsanl arı n kendileri ni rahat hissedemedi kleri mekanl ardır. Ashiara nı n aşağı daki şe mati k t anı mı da onun negatif-pozitif mekan ayrı mı konusundaki fi kri ni yansıt makt adır (şekil. 2. 3) ( Ashi ara, 1981). Jean Cousi n, negatif-pozitif mekan t anı mı nda Al exander ı n kullandı ğı nokt al ara deği nmi ş, pozitif mekanın kesi n ve kapalılığı nı n yanı nda, i nsani öl çekt e olduğunu da vur gul a mı ştır. Sı nırlılığın sağl anması yanı nda, bu sı nırlılığı n o mekana kapalılık hissi, i nsana rahatlık-güven hissi sağl ayabil mesinde öl çek i n de önemli et kisi vardır. Her ne kadar kentsel mekan mi mari öğel erle sı nırlı olsa da, gerek yat ay, gerekse düşeyde i nsan öl çeği nden çok farklı boyutla mal ar, oranl ar, mekanı n başarısı nı et kileyebil di ği gi bi kentsel mekana canlılık kazandır ması nda da engel teşkil edebilir (Pardorokes, 1992). Şekil 2. 3: a. Pozitif- Negatif Mekan, ( Ashi ara, 1981) b. Statik- Di na mi k Mekan, Cousi n, (Pardorokes, 1992) Mi cheal Leonard sı nırlarla çevrili kapalı mekanı statik; sı nırlanma mı ş açık mekanı ise her t ürl ü hareket ve yöne i mkan sağl adı ğı i çin di na mi k ol arak nitelendir mi ştir. Ancak Jean Cousi n pozitif-kapalı-statik ol arak t anı ml anan mekanl arı n bekl enmedi k bir bi çi mde yönl endir me aksları yaratıl ması yla, mekana bir çeki m kuvveti ekl e meni n mü mkün ol acağı nı vur gul a makt adır. Böyl ece kapalı mekanı n durağanlı ğı, yönl endir me aksı nı n insanl arı çeken kuvveti ile yok olacaktır (şekil 2. 3). 18

32 2. 4. Böl üm Sonuçl arı Kentsel mekanl arı n t asarı mı ve bu mekanl ara yaşa m kazandırıl ması, yer ve mekan kavra ml arı nı n paralellinde kentsel mekanı n al gılan ması ndan geç mekt edir. Özelli kl e mekan kavra mı günü müzde güçl ü dönüşüm ve değişi ml ere mar uz kal maktadır. Yeni teknol ojiler ve sosyal değişi ml er mekansal yapı yı, ol uşumunu ve sı nır kavra mı nı da et kile mekt edirler. Kentsel açı ndan bakıl dı ğı nda da, mekanı n sosyal yapısı, i nsanl a varol an ve ancak onunl a yere dönüşebilen bir ol gu ol ması bakı mı ndan öneml i dir. Bu anl a mda, yer ol ma özelliği gösteren kentsel mekanl arı n yaratıl ması önceli kl e bu mekanl arda yaşa mı n oluşt urul ması anl a mı na gelir. Mekanl ar i nsan yaşa mı nı barı ndırdı kları ve destekledi kleri öl çüde yere dönüşürler. Kentsel mekanlar bi nal ar arası nda kal an mekanl ar ol arak en basit bi çi mde t anı ml anırken onl arı al gılayan i nsan ile yer leştikleri ve ancak yaşa mı destekledi kleri t akdirde t opl umda sosyalleş me mekanl arı ol acakl arı unut ul ma malı dır. Bu nokt ada kentsel mekan yaşantısı üçüncü böl ümün konusunu ol uştur makt adır. 19

33 3. KENTSEL DI Ş MEKAN YAŞANTI SI İnsanı n t e mel i hti yaçlarından birisi de kendisi ni kuşatan üst öl çekt eki fiziksel çevre ile büt ünl eş mek ve sosyalleş mektir. Kentsel ortam ve bu orta mı n öne mli bir parçası ol an dış mekanl ar farklılıkları n, i nsanl arı n, yenilikleri n biraraya gel diği yerler ol mal arı bakı mı ndan doğal ol arak sosyalleş me yol unda t e mel t eşkil et mekt edir. İnsanı n fizi ksel çevre ve di ğerleri ile kur duğu i lişkileri kapsayan kentsel mekanda bu ilişkileri n niteliği ni n yüksek ol ması, bireyde çevresi ne karşı beni mse me, ai di yet, güven, kor uma, yerleşme gi bi mekanl ara yaşa m kazandıran et kiler ol uşt urarak kendi ni gösterecektir ( Velioğl u, 1990). Mekanı ortaklaşa ürettiği mi z ve il k doğadan i ki nci bir doğa ortaya çıkar dı ğı mı z gi bi, kendi mi zi de ortaklaşa ürettik. Kentleri mi zin nasıl ol ması nı istedi ğimi z ile il gili tasarılar da, dol ayısı yla, t ürümüzün varlı ğı nın gelişi mi ile il gili t asarılar. Kentleri mi zi n nasıl ol ması nı istedi ği mi z üzeri ne her t artış manı n ar kası nda ki m ol mak istedi ği mi z sorusu gi zli sözü ile Har vey ( 1998) kentsel mekanl arı n, aslı nda, sosyal geliş mel er, değişi ml er ve dönüşüml er ile ne kadar yakı ndan il gili ol duğunu vur gul a makt adır. Bireysel istekler za manı n koşulları ile belirlendi ği ne (teknol oji, ekono mi, küreselleş me,... vs.) göre kendi mi z i çin i stedi ği mi z her şey, yap mayı pl anladı ğı mı z her eyl e m, yaşa mı mı zı ol uşt uran her an, kısacası yaşa m ve düşünce tarzı mı z, kentsel mekanları n ol uşum ve üreti mi nde de et kilidir. Jane Jacobs a göre sokakl ar ve meydanl ar gerçek kent yapısı nı ol uştur mada en öne mli rol ü üstlenir: Bir şehri düşündüğünde ne gelir aklı na? Sokakl ar. Eğer bir şehri n sokakl arı il gi nç ise o şehir il gi nç gör ünür, sı kıcı ise o şehir sı kıcı gör ünür ( Br oadbent, 1990). Schul z a göre dış mekanl ar, soyut ol arak yakı nlık duygusu i çeren yerler, kapalılı k duygusu i çeren al anlar ve süreklilik duygusu i çeren yollardan ol uş makt adır. ( Nor berg- Schul z, 1971) 20

34 Kentsel mekanda, bi nalar ve mekanl ar eşit biçi mde süregi den bir mücadel ede varol ur. Bununl a akıl da canl anan bir t ür dol u-boş di yal ekti ği dir. Dol u-boş arası ndaki bu di yalekti k: pl anlanmı ş ve planl anmamı ş olanı n, kaza eseri ol uşan ile tamyeri ne ot urt ul muşun, ka mu ve özeli n, devl et ve bireyi n yanyana/ birbiri içi ne geçmi ş bir hal de varol ması na izi n verir ( Rowe, 1998). Dı ş mekan yaşantısı nı n geçti ği kent büt ünü i çerisi ndeki mekanl ar aşağı daki şekil de sı nıflandırılabilir. Kentsel Mekanl ar: 1. Ka musal mekanl ar (topl umun ortak kullanı mı na ait mekanl ar) a. Dol ul ukl ar ( Ka musal yapılar: sanayi, tarı m, hizmet, di nlenme, eğlenme) b. Boşl ukl ar ( Ka musal mekanl ar: arsa, arazi, park, bahçe, yol, sokak, cadde, meydan) 2. Özel mekanl ar ( Bireyl ere/kuruml ara ait mekanl ar) a. Dol ul ukl ar ( Özel yapılar: konut, işyeri, ticaret, sanayi, tarı m, hi z met, di nlenme, eğlenme) b. Boşl ukl ar ( Özel dış mekanl ar: arsa, arazi, park, bahçe, tarı malanı) Bu sı nıfla mada yer al an ka musal dış mekanl ar ve özel dış mekanl ar kentsel dış mekanl arı ol uşt ururlar. Her i ki ti p mekanı n birbiri ile ilişkileri ve kullanı ml arı açısı ndan el e alı ndı ğı nda arada t a mpon bir böl geni n ol uşt uğu gör ül ür ve böyl eli kle kentsel dış mekanl ar : 1. Ka musal dış mekanl ar a. Ka musal dış mekan b. Yarı ka musal dış mekan 2. Özel dış mekanl ar a. Özel dış mekan b. Yarı özel dış mekan ol arak sı nıflandırılabilir (Ne wman, 1973). 21

35 Kentsel dış mekan yaşantısı ve i nsanı n bul unduğu, hareket ettiği çevrel er düşünül düğünde bu al anları n çözü ml enmesi, bi çiml enişi ni ve bul undukl arı orta ml a nasıl büt ünl eşti kleri ni dikkat e al mak da öne m kazanmakt adır. Bu nokt ada al gıla ma ve dol ayısı yla davranış öne mli bir rol oynar ve mekandaki yaşantı yı et kiler. Özellikle kentleri n eyl em siste ml eri ni n şekillenmesi, yaşa m bi çi mi, yaşa m döngüsü ve sosyal stat ü konul arına ilişki n geniş bir gör üş açısı nı ortaya koyar. Le Co mpt e (1974) mi mari ve pl anla ma t ekni kleri ni n veri topl a ma geliş mesi nde kullanılabilen davranış kalı bı ile il gili araştır mal ar yap mı ştır. Le Co mpt e, a maçl arı nı dört sı nıfta topla mı ştır ( Ünl ü, 1998): 1. İnsanl ar ( Ki ml er bu mekana geli yor? Mekanı ki m kontrol edi yor?) 2. Öl çek nitelikleri ( Bu mekanda kaç kişi ne kadar za man harcı yor?) 3. Nesnel er ( Ne t ür ve kaç t ane davranış nesnesi kullanıl makt adır? Duyu msa ma, tepki ve uyumiçi n olasılıkl ar nelerdir?) 4. Eyl e m ör ünt üleri ( Bu mekanda hangi eyl e ml er yapılır? İ nsanl arı n yaptı ğı şeyl eri n hangisi yeni, hangisi alışılagelendir?) Kentsel mekan i nsan ile varolan, canlılığını, sürekliliği ni, me kanl ar arası akışkanlı ğı nı her şeyden önce i nsandan al an bir orta mdır. Bu i ki varlığı n karşılıklı et kileşi mi sonucu dış mekanl ar yer e dönüşür. İnsan kenti, kent de i nsanı et kiler. Değer yargıları nı n, t eknolojini n, yöneti m siste mi nin değişi mi bu nedenl e her şeyden önce kentlere yansır Ka musal - Özel Mekan / Yaşa m Kentsel dış mekandaki yaşantı nı n ol uşumundaki et kenl erden birisi, ka musal-özel ve yarı ka musal mekanl arın bi çi ml enişi dir. Yapı nın kentsel dış mekana dest eği ve katılı mı ndan bahsettiğimi zde, ka musal ve özel mekanl arı n çakış ması, birbiri ne geçişliliği ve sı nırları nı n belirlenmesi ayrı bir öne m kazanır. Yapı kent ilişkisi ni n kur ul ması nda t e mel konul ardan birisi de ka musal ve özel al anlar arası nda nasıl bir ilişki ol acağı ile il gilidir. Yapı kent ilişkisi ni n bir anl a mda ka musal ve özel al an arası ndaki di yal og ile il gili ol duğu söyl enebilir. Burada özellikle öne m kazanan ara mekanl ar yarı ka musal/ yarı özel al anlardır. Bu alanlar sı nır niteliği de t aşır ve i ki mekan arası ndaki geçişliliği n derecesi bu mekanlarda ortaya çı kar. Sı nır kavra mı nı n ekol oji k anl a mda farklılıkları n bul uşt uğu, çeşitliliği n en fazla ol duğu en zengi n 22

36 al anl ar ol duğu düşünül ürse yarı ka musal/ özel alanl arı n kentsel mekana katılı mdaki rol ü daha i yi anl aşılabilir. Bu nokt ada bu kavr a ml ara dair t anı m ve açı kl a ma getir mekt e fayda vardır. Kentleri mi zi n eski yapısı o denli güçl üdür ki, sürekli ol arak, bu, kenti n ekono mi si nde ve söyl encel eri nde her za man t e mel ol an bir farklılık, ka musal ve özel gerçekli kleri n arası ndaki farklılık anı msatılır bi ze. Ka musal gerçekli k her za man ifadesel di: Yal nı zca kamusal ve t opl u nitelikteki et ki nli kleri i çer mekl e kal mı yor, aynı za manda bu et ki nlikleri si mgeli yordu da. Dil bili msel benzet me kullanılacak ol ursa, ka mu mi marlı ğı nın estetiği, di zi ml er bi çimi nde ör gütlenmi ş i ki nci-düzey bir dil den ol uş makt aydı ve tama ml anmı ş bir met ni vardı. Öt e yandan özel gerçekli k bunun t a m t ersi ne, t oplu mun büt ünü i çi n geçerli estetik f or müllerden oluşsa bile, ka musal düzeyde ifadesel değil di ve günl ük dilin kişisel bir zevk gi bi kullanıl ması na benzer bir bi çi mde, onu kullanmakt a özgür ol an bireyl eri n mül küydü ( Col quhoun, 1990). Col quhoun nı n ka musal düzeyde ifadesel ol madı ğı nı ve bireyi n mül kü ol duğunu söyl edi ği özel gerçekli ğin ortaya çı kması ile ka musal yaşa m t anı m kazanmı ştır. Ka musal mekanl arı n ol uşması da ka musal yaşa m i le il gilidir. Ekono mi k ve topl umsal yapı daki değişi ml er, özel ve ka musal yaşa mı dol ayısı ile kentleri n yapıları nı ve içeri ği ni de et kile mi ştir. Bu bağl a mda değişimden biri ncil düzeyde et kilenen; ka musal, yarı özel ve özel mekanl ardır. Bu değişi m mekanl arı n işlevi ni ve anl a mı nı bi çi ml endirirken bi zi m de bu mekanl ardan bekl entileri mi zi, orada geçirdi ği mi z za manı ve eyl e ml eri mi zi, davranışları mı zı da etkile mi ştir. Bu değişi m çağı n da si mgesi olarak hızla devam et mekt edir. Ka musal mekanl arı n varol ma sebebi ol an ka musal yaşa m, özel yaşa mdan çok büyük farklarla ayrılır ve aşağı daki gi bi öne mli işlevleri yeri ne getirir: 1. " Ka musal yaşa m, bireyin kişisel mutl ul uk arayışı nı n, sürekli ol arak kamu yararı içi n geliştirilen kurallarla dengel endi ği bir for um görevi üstlenir. 2. Ka musal yaşa m, i nsanl arın bir güç ol uşt ur mak yada güçl eri ni göster mek i çi n bir araya gel di kleri topl umsal hareketi n kaynağı dır. 3. Topl umca i zi n verilebilir davranışları n nel er ol duğunun öğrenil di ği bir okul özelliği taşır. 4. ' Di ğerleri' / ' yabancılar' ile karşılaşılan ortak ze mi ndir ( Brill, 1989). 23

37 Kentsel/ ka musal yaşa mı nı n kalitesi ni n o t opl umun medeni yet çi zgisi ni n neresi nde dur duğunun bir göst ergesi ol duğu öne sürül ür. Sennett (1996), ka musal yaşa mı n temeli nde; i nsanl arı birbirinden kor uyan, bununl a birlikte di ğerleri ni n eşli k et mesi ne izi n veren ve t opl umun kentliler ol arak kenti n politik ve sosyal ol ayları nda birli kte hareket et mesi ne ol anak t anı yan bir et ki nlik anl a mı nda, medeni yeti gör ür. Ka musal/ kentsel mekanlar, yabancı ol arak t anıml ayabileceği mi z di ğer insanlarla, di ğerleri ile, payl aştığımı z mekanl ardır, ortak yaşa mı ve bilinci ni t e msil ederler. Bu açı dan bakıl dı ğı nda, git mek istedi ği mi z yön medeni yet ise, kentsel mekanl arı n tasarı mı nı n, canlandırıl ması nı n taşı dı ğı öne mde açı ktır. Ka mu al anı, genel t anım i çi nde t opl um i çi n pl anl anan düzenl enen ve kendili ği nden ol uş muş, t opl umun yaralandı ğı al an ol arak belirlenebilir. Ka mu mekanl arı ise, özel yaşa mı n aksi ne t opl u yaşa mı n t üm et ki nli kleri ni n süregel di ği, her yaş, ci ns ve mesl ek gr ubunun bazı dur uml arda deneti mli ol arak yararlanması na açı k, kent strükt ür ü içi nde yer al an mekandır. Buna göre ka mu al anı üç boyutl u, ka musal mekan i se içi ndeki beşeri eyl e ml er ile (sosyal, kült ürel, politik, ticari, eğiti m, spor,... vb) çok boyutl udur ( Çubuk, 1991). S. Carr ve di ğ. (1992) Public Space adlı kitapl arında, kentsel ya da değil, ka munun kullanı mı na açı k t üm mekanl ar ka musal mekandır t anı mı nı yapar. Açı k veya kapalı, kendiliği nden ol uş muş yada kur ul muş, deneti m altında ol up ol ma ması bu dur u mu değiştir mez. Me kanl arı n ka musal mekan, farklılıkları n karşılaşabileceği mekanl ar olabil mel eri içi n şu özellikleri içer meleri gerekmekt edir: 1. İnsan i htiyaçları na cevap ver meli dirler ; 2. De mokrati k ol malı dırlar ; 3. Anl a ml a yükl ü ol malı dırlar ( Carr ve di ğ., 1992). Bu üç özellik şöyl e açılabilir ( Carr ve di ğ., 1992): 1. İnsan i hti yaçları na cevap ver me a. Konf or: Mekansal kapalılığı n sağl anması, sı nırları n süreklili ği ni n sağlanması, görsel aks ve perspektif yarat ma, yönl endir me, dol aşı mda sürekliliği n sağl anması, işlevselliği n sağl anması, f arklı düzl e ml erde tasarı m yap ma, yer düzlemi ve obj eleri n kullanı mı, i nsan öl çeği ni 24

38 yakal a ma, çevresel karakteri n kor unması, mekanl ar arası nda sürekliliği n sağl anması, iç-dış ilişkisi ni n sağl anması, yer özellikleri ni n kor unması, kenti n okunabilirliği ni n sağl anması, kentsel dokunun sürekliliği ni n sağl anması, hizzala ma ( Sağl ar, 1997) b. Ka musal mekanda donatılar c. Rahatla ma d. Çevre ile pasif et kileşi m e. Çevre ile aktif et kileşi m f. Keşfet me 2. De mokrati k ol ma a. Ul aşılabilirlik: Fi zi ksel ul aşılabilirlik, görsel ul aşılabilirlik, se mboli k ul aşılabilirlik b. Hareket özgürl üğü c. Tal ep edilebil me d. Değişi m e. Mül ki yet ve tasarruf hakkı 3. Ka musal mekanda anla mlar ve bağl ar a. Bi reysel bağl ar b. Gr up bağl arı c. Daha büyük bir topl umile kurul an bağl ar d. Bi yol oji k ve psi kol oji k bağl ar e. Daha farklı dünyal ar ile kur ulan bağl ar. Yukarı da bahsedilen kamusal mekanda bul unması gereken özellikleri n yanısıra, ka mu kullanı mı nı ve dolayısı yla ka musal-özel yaşa m dengesi ni et kileyen pek çok fakt ör bul unmakt adır. Bunl ar: İkli m, kült ür, teknol oji, mekanı n fizi ksel kur gusu, topl umun yapısı, politik fakt örler, ekono mi k fakt örler, ka musal mekanda peyzaj, donatılar ve kaliteleri dir ( Carr ve di ğ., 1992). Sıralanan bu nitelikler arası nda, özellikle kült ür ka musal yaşa m ve mekanda ayrı bir öne me sahi ptir. Yapısal bi çi ml enmede genel (ka musal) ve özel al anl arı n büt ünl eş mesi ve ayrıl ması nı n t anı ml anması nda kült ür et ki n bir rol oynar ( Ünl ü, 1998): Al anl arı çeviren sı nırlar se mboller ve işaretler ortaya konan objel er hali ne dönüşebilirler ve bunl ar özel al anları t anı ml ayan öne mli bul gul ar yada sı nırlayıcılar 25

39 ol arak da kabul edilirler. Her kült ür kendi sosyal kült ürel yapısı ndaki hareketlenmel ere ve değerlere ilişki n bu sı nırları kullanır. Ör neği n, kült ürlerde ka musal ve özel al an kullanı mı nda son derece fazla farklılaş mal ar vardır. Aşağı daki ör nekl erde bu açı kça görül mekt edir (şekil ). Şekil 3. 1: Kült ürlerdeki kamusal ve özel alanlar, ( Ünlü, 1998). 26

40 Kentsel yaşa m ve kültürel farklılıklar açısı ndan bir ör nek ol arak Japonya ya deği nmek gerekirse, özelikle Tokyo da kentsel/ kamusal al anl arı n kentlilerin yaşa mı içi n çok büyük bir öneme sahi p ol duğu ve ev-kent ya da kent-ev kavra mı nı n ortaya çı ktı ğı gör ül ür: Tokyo metropol ü ve kentleri Ashi ara gi bi bazı araştır macılar tarafı ndan ' yatak kentler' ol arak da adl andırılmakt adır. Bunun en büyük sebebi Japonl ar ı n yat ak odası gi bi biri ml erde yaşa mal arı ve di ğer ül kel erde yaşa ma mekanl arı nda geçen i nsan ilişkileri ni n bu sebeple kentsel mekanl ara t aşınması dır (Şent ürer, 2000). Japon bir mi mar ol an Kur okawa mi marlı ğı n i çi nde yaşadı ğı mı z döne mi yansıt ması gerekti ği ni söyl er ve Modernist mi marlı k kült üründen Yaşa m Çağı ol arak adl andırılabilecek yeni bir döne me geçil di ği ni savunur. Mi marlı kta ol duğu kadar başka al anlarda da karşılık bul an ' si mbi osis' (ortak/ birarada yaşa ma) kura mı yüzyılı mı zı n düşüncesi ne öne mli katkıları ol an ' Maki ne Esteti ği' ni n Moder nist fi kirleri ni n yerini al an yaşa m prensi pleri ni n sözcül üğünü yapar ( Shar p, 1999). Si mbi osis felsefesi aslı nda herhangi bir ideol oji veya siste mati k bir felsefe değil dir. İnsani boyut düşüncesi ne t ut unan ve yaşa mı mı zı değiştiren orta ml arı et kileyen bir değişi kli k gi bi sunul muşt ur. Burada öne msenen, sıradışı ve özgün bir şey yarat manı n yol unun yarar ve zarar, kişilikler ve kült ürler arası nda birlikteliklerden geçti ği dir. Ortakyaşarlılıklar döne mi, farklı kişilikleri n, ki mli kl eri n ayırdı nda ol mak, onl arı n yarıştığı nı gözl e ml e mek, i ncelerken ve karşısı nda ol ur ken her biri ile işbirlikleri kur maktır ( Kur oka wa, 2001). Bu düşünce günü müzün bil gisayarlaş mı ş enf ormasyon t opl umunun düz mantı ğı na karşı, Batı nı n ege menli ği ne ve Moderni z m i n met odol ojisi ne meydan oku makt a ol an gel eneksel topl uml ara özgü heterojen öğel eri bir araya getir meye çalışır (Sharp, 1999). Ka musal mekanl ar di ğerleri ile karşılaştığı mı z al anl ar ol arak özellikle insan-i nsan ilişkileri nde et kileşi mi n en üst düzeyde ol duğu mekanl ardır. İnsanl ar başkaları nı gör mek, varlıkları ndan haberdar ol mak isterken kentsel mekanl arda bu, gör me ve duy ma ve uzakt an gözle ml e me ile gi derebilir (Gehl, 1987). Kentsel dış mekanl ar ol arak ka musal al anları canl andıran ve i nsanl arın karşılıklı et kileşi m içerisi nde ol ması nı destekl eyen en öne mli et kenl erden biri ise yaya ul aşı mı dır. Ka musal mekanl arı n sosyal anl a m i çer mesi i nsan hareketi ni te msil eden yaya ol ma ol gusu ile mü mkündür. Yaya mekanl arı ise bir t araftan kamusal mekanl arla, di ğer taraftan da yarı-özel alanlarla çakışmakt adır. 27

41 D. Appl eyard a ( 1981) göre: Yaya mekanl arı, bir t araftan, ot omobile karşı ve karşı n bir erişi m bi çi mi ni n güvenli ve konf orl u bi çi mde sağl anması na ol anak veren al anl ar ol arak da gör ül ebilir. Yaya mekanı i çi nde ağırlıklı bir yer kapl ayan sokakl ar, çocukl arı n dünyayı il k öğrendi kleri yerdir. Ko mş ul arı n bul uşt uğu, kasaba ve şehirleri n t opl umsal merkezleri, isyanl arı n t oplanma nokt aları ve baskılara sahne ol an mekanl ardır. Yaya mekanl arı nı n sahi p ol duğu nitelikleri n ürettiği pot ansi yeller i ki gr uba ayrılabilir ( Di nçer, 2000): İl k ol arak yaya mekanl arı ekol ojik açı dan duyarlı, bireyler açısı ndan sağlı klı ve ekono mi k bir erişi m bi çi mi sağl a ma potansi yeli taşı makt adır. İkinci ol arak bireyl er arası nda yüzyüze ve t opl umsal iletişi me ol anak sağl a ma pot ansi yeli taşı makt a, kentsel mekanl ardaki canlılığı destekle mekt edir. Kentsel mekanl arı n bi nlerce yıllık t ari hi i çerisinde di ni mer kez, çalış ma al anı ve ticari mer kez şekli nde değişen kent mer kezi fonksiyonu ve aynı paralellikte t arladan, pazaryeri, at öl ye ve gi derek ev e t aşı nan çalışma yeri; kişi ni n sosyalleş mesi ve kentsel mekanl arı n yaşaması açısı ndan geçirilen deneyi mi öne ser mekt edir. Ancak ka musal mekandaki en hı zlı ve en radi kal değişi m küreselleş me döne mi nde gör ül müşt ür. Bi nlerce yıl dır değişen ancak sürekliliği ol an mekan, tari hi n son döne mi nde benzeri gör ül medi k bi çi mde dönüş müşt ür. Kı sa küreselleş me deneyi mi mi z kentlerin i nsancıllaştırıl ması ndan çok maki neleştiril mesi ne, met al aştırıl ması ve medyal aştırıl ması na şahitlik eder ( Çavuşoğl u, 2000). Ka musal al anl ardaki ( kentsel dış mekanl ar) değişi ml er daha önce de vurgulandı ğı gi bi t eknol oji k, ekono mik, sosyal ve çağı mı zda bunl arı n t ümüne t esir edebilen küresel değişi ml erle meydana gel mekt edir li yıllarla birlikte ' değişi m' hı z kazanarak beni msen mi ş ve bunun dışı nda kal an siste ml er yaygı n ol arak atıl/geri kal mı ş t anı mı na sokulmuşt ur. Ul aşı m ve iletişi m siste ml eri ndeki hızlı değişi m paralelinde t üm yaşa m alışkanlı kları, değerler, ihtiyaçlar modasal akı mlarla son derece hı zlı adet a al gılanmayacak bi çi mde değiş mekt e veya yerleri ne başkaları kon makt adır. Topl umsal alanda yaşanan bu deği şi m ve hı z ol gusu, mekan kavra mı nda da öne mli değişi ml eri beraberi nde getir miştir ( Akı n, 2000). XX. yüzyılın son çeyreği nde ser mayeni n yapılaş mı ş çevreye daha fazla yönel mesi sonucu kentlerdeki ka musal mekanl arda da önemli değişi ml er ol muşt ur. Öncel eri ABD ve İ ngiltere gi bi ülkel erde yaşanan bu değişi m, son on yıl da ül ke mi zi n büyük 28

42 kentleri ne de yansı mı ştır. Kentlerde girişilen yoğun i nşaat faali yetleri ile ot oyollar, banli yöleş me bi çi mi ndeki konut geliş mel eri, yüksek ofis bl okl arı i nşa edilmi ştir. Bu ol uşum yal nızca yaşa ma ve çalış ma ile sı nırlı kal ma mı ş, ot omobile dayalı yaşa m bi çi mi alışveriş mer kezleriyle t a ma ml anmı ştır. Böyl ece, sonradan ol uşt urulan ve bir biri mi n üzeri ne kur ulma mı ş bu yeni mekanl arda yeni bir yaşa m bi çi mi sunul makt adır. Ancak, ' sokağı n aksi ne bir alışveriş mer kezi doğası gereği dışlayıcı dır' ( Friedman, 1996). Çünkü, alışveriş mer kezleri sadece para harca ma ol ayı nı n gerçekl eşti ği haval andır malı l abirentl erdir. Her hareketi mi zi i zleyen TV monit örleri ni n kırpmayan gözl eri ve mavi ünifor mal arı ile her an ortalı kta ol an görevliler... ( Fredman, 1996) her biri, ka musal değil, yarı özel hatta özel bir mekanda bul unduğu muzu anı msatmakt adır ( Koç, 2000) lerde moder niz me el eştiriler getirerek yüzyılın son çeyreği ni n günde mi ni ol uşt uran post moderniz m anl ayışı mekan açısı ndan başka sor u al anl arı ol uşt ur makt adır ( Koç, 2000): Bu kez, ' ka musal ol an artı k genel ol an değildir, daha çok, bir çok küçük gr up ve al anı n karışı mı ndan oluş muş dur umdadır. Sharon Zuki n tarafı ndan, özel ile ka musal arası nda uzanan, eşik (li mi nal) ol arak adl andırılan bu al anl ar, tı pkı özel bir büronun ka musallığı açı kça belli ol an meydanı na ( piazza), özel bir konut al anı i çi ndeki sokağa, pub ı n yeri ni al an kul übe benzerler' ( Mul gan, 1995). Böyl ece, ka musal al an geri pl ana itilerek özel al an ön pl ana çı kmaya başla mıştır. Geç kapitaliz m, i nsanl arı yeni bel delere, daha küçük işlet me ve bür ol ara ve ot ur ma odal arı nı n özel zevkl eri ne dağıtırken, de mokrati k ka musal yaşa mı n kült ürel kökl eri de t ehdit altındadır. İletişi m t eknol ojileri de yaşa mı n daha geniş al anda özelleş mesi ni n bir parçasıdır ( Mul gan, 1995). Kamusal al anlar zayıflatıldığı nda özel mekanl arı n gi derek güçlenmesi ni n, t opl umsal ilişkiler açısı ndan getireceği sor unl ar bir yana, bireyler açısı ndan daha fazla özgürl ük mü yoksa daha fazla yal nı zlı k mı getireceği ise ayrı bir sorudur Dış Mekan Akti vite Ti pl eri Kentsel dış mekanl arı n ol uşumu ve yapı nı n katılı mı söz konusu ol duğunda dış mekandaki akti viteler ve bu akti viteleri n ol uşum nedenl eri ni i ncele mek yapını n kent e katılı mı nda i p uçl arı sunması açısı ndan öne mli dir. İnsan kent ile ilişkisinde dai ma akti vite mevcutt ur. 29

43 Gehl ( 1987), Life Bet ween Buil di ngs adlı kitabı nda dış mekan akti viteleri ni üç başlı k altında t opla mı ştır : 1. Zor unl u akti viteler (necessary acti vities): Daha çok işe, okul a, alışverişe git mek gi bi akti viteleri i çerir. Bu gr upt aki akti viteler zorunl ul uk ol duğundan fizi ksel yapı tarafı ndan sadece hafif biçi mde et kilenirler. 2. Terci he bağlı akti viteler (opti onal acti vities): Yapmak i çi n istek varsa, zaman ve mekan da bunu mü mkün kılı yorsa ol uşan akti vitelerdir; biraz t e mi z hava al mak içi n yür üyüş yap mak, otur mak ya da güneşlenmek... vb. gi bi. Bu akti viteler dış şartlar i zi n verdi ği nde, ya da hava veya yer i nsanları davet edi ci ol duğunda ol uşur. Genellikle fizi ksel dış şartlara bağlı dırlar. 3. Sosyal akti viteler (social acti vities): Ka musal alanda di ğer i nsanl arı n varlı ğı na bağlı t üm akti vitelerdir. Oynayan çocukl arı, kutlamal arı ve t örenl eri, çeşitli t ürde ortak akti viteleri ve bunları n i çi nde en yaygı nı ol an pasif iletişi mi yani, di ğer insanları gör me ve duymayı i çerir. Sosyal akti viteler dol aylı ol arak zorunl u ve terci he bağlı akti vitelere ka musal mekanl arda daha i yi şartlar sağl anması ile destekl enir. Kentsel çevrede gerçekl eşen bu üç ti p dış mekan et ki nli ği ni n gerçekl eş me sı klı k ve yoğunl ukl arı nı n yapılaşmı ş çevre koşulları ndan et kilenme düzeyl eri ise yukarı daki şe mada gör ül düğü gi bi farklılık göster mekt edir. Yapılaş mı ş çevreni n niteliği zayıf ise sadece zor unl u et ki nlikler gerçekl eş mekt edir. Fi zi ksel çevre şartl arı ndan en fazl a et kilenen t erci he bağlı aktiviteler, her i kisi de pl anlı ve stati k özellik t aşı yan zor unl u ve sosyal akti vitelere kı yasla di na mi k özelliktedir. Kentsel yaşantı nı n canlan ması ve insanları n dış mekan yaşantısı na daha çok katılması nı n fizi ksel çevre kalitesi ni n yükseltil mesi ile birebir ilişkili ol duğu sonucu buradan daha net bi çi mde anl aşıl makt adır (şekil 3. 2.). 30

44 Şekil 3. 2: Fizi ksel çevre kalitesi ile dış mekan akti viteleri arası ndaki ilişki ( Gehl, 1987) İnsan akti viteleri i nsanl arın birbiri ile ilişki kurması na ve bu ilişki ni n derecel eri ne göre de değiş mekt edir. İnsanl ar di ğerleri ol arak t anı ml anan i nsanl arla t emas i çi nde ol mak isterler. Bu, en pasif anl a mda di ğerleri ni gör me ve duy ma mı zdır. Kentsel mekanl arda di ğer i nsanlarla en t e mel anl a ml arda onl arı gözl e ml eyerek, uzakt an izleyerek kont ak kurarız. Di ğerleri ni gözl e ml e me, kentsel mekanl arda, kullanıcılar tarafı ndan ol ması aranan bir özelliktir. İnsanl arı n birbiri ile ilişki kur ma eğili ml eri ni n dereceleri ne ait kavra ml ar aşağı daki şekil de görül düğü gi bi sı nıflandırılabilir ( Gehl, 1987) (şekil 3. 3). Yüksek Yoğunl uk Yakı n arkadaşlıklar Ar kadaşlar Tanı dı klık Tesadüfi temas Düşük Pasif te mas (gör me-duy ma) Şekil 3. 3: İletişi myoğunl uğu derecelenmesi ( Gehl, 1987) 31

45 Ar endh ( 2000), i nsan aktiviteleri, fizi ksel nesne ve fizi ksel çevrelerden daha çeki ci ol duğunu belirtir. İnsanlar başkaları nı n yaptı kları ile il gilenirler. Gördükl eri mi z gören, duydukl arı mı zı duyan birileri ni n varlı ğı, böyl ece kendi mi z ile dünyanı n gerçekli ği hakkı nda e mi n ol ma mı zı sağlar (Sağl ar, 1997). Yapılı çevre şartları ndan en kol ay et kilenen ve dış mekan et ki nli kleri i çi nde yer al an isteğe bağlı ol arak gerçekl eşen et ki nli kler i nsanları n bir mekanda t esadüfi ol arak biraraya gel mesi nde açısından el e alı ndı ğı nda gör me ve duy maya bağlı pasif ilişki bi çi mi ( Lynch, 1980): En basit ilişki biçi mi dir Başka sevi yede ilişkilerin başlangı ç nokt ası dır Kur ul muş ilişkileri sürdür me ve geliştir me şansı sunar Dı ş sosyal dünyaya ait bilgi kaynağı dır Di ğer et ki nli klere ilha mverici dir İnsanı n uyarı mve teşvi k ihtiyacı na cevap verir. Bu açı kla mal ar ışı ğı nda i nsanı n t e mel i htiyacı nı n ilişki kur mak ol duğu söyl enebilir. Dı ş mekan yaşantısı nı n canlı, çeki ci ol ması ise, çevrenin fizi ksel bileşeni ol an mekansal kur gunun i nsan-i nsan ilişkisi ni n kur ul ması bağl a mı nda bekl entilere cevap verebil mesi yle doğr u orantılıdır. İnsan ilişkileri ni dış mekanl arda en çok et kileyen ise sosyal mesafeler, uzaklı klardır. Bu uzaklı kları somutlaştır maya çalışan yakı nlaş ma kura mı nı n ( proxe mi cs t heor y) ana kaynakl arı kişisel dur um, içsel ve t opl umsal et kileşi ml erle değişebilen kişisel niteliklere bağlı dır. Bundan dol ayı E. Hall Hi dden Di mensi ons adlı kitabında bir di zi sosyal mesafe t anı ml ar ( Gehl, 1987; Ünl ü, 1998). Bunl ar: 1. Çok yakı n mesafe (0-45 cm) 2. Ki şisel mesafe ( metre) 3. Sosyal mesafe ( metre) 4. Ka musal mesafedir (3. 75 metreden büyük). Gehl, fizi ksel çevre özellikleri, hareket şartları ve i nsanl arı n birbiri yle ol an konu ml arı na göre, i nsan-insan görsel, duyusal ilişki kur ma şartları nı ve olanakl arı nı aşağı daki (şekil 3. 4) gi bi bir şe ma ile açı kla maya çalış mıştır. 32

46 Şekil 3. 4: Beş farklı biçimde görsel ve işitsel ilişkini n korunması ve arttırılması içi n fizi ksel düzenl e me ( Gehl, 1987) Şekil 3. 5: Sosyal et kileşi min düzenl enmesi ni se mbolize eden ot ur ma grupları ( Ünlü, 1998) 33

47 Dı ş mekandaki akti viteler kentsel mekanl arı n canlılığı nı n yaşa ması nı n öne mli bir bileşeni dir. İnsanl ar kentsel mekanl arda başkaları nı gör mek, duy mak i st er bu sebepl edir ki fizi ksel yapı nı n niteliği kadar o mekandaki i nsan akti viteleri de yapı kent ilişkisi ni n güçlendiril mesi bakı mı ndan öne mlidir Böl üm Sonuçl arı Yapı nı n kentsel mekana katılı mı, kentsel/ ka musal yaşa mı ne derece et kiledi ği ve bu anl a mda nasıl bir et kileşi m i çerisi nde ol duğu i le yakı ndan il gilidir. İç mekanı n sı nırları nı belirleyen yapı, kentsel orta mda çevredeki di ğer yapılarla beraber dış mekanı da belirler. Bu anl a mda yapı nı n ka musal ve özel mekanl ar arası nda kal an ve her i kisi ni n de belirleyicisi ol an doğası t asarı mcı i çi n bu kavra ml arı n irdel enmesi ni zorunl u kılar. Bu ilişki i çerisi nde öne m kazanan ara mekan yarı kamusal/ özel mekanl ardır ve bu geçiş mekanl arı he m özel he m ka musal mekanı n tanı mı nı n, büt ünl üğünün he m de birbirine geçişliliği ni n belirlendi ği yerlerdir. İki orta mı n bir nokt ada bul uş ması ile bu mekanl arı n kentsel orta mda en zengi n, en canlı ve çeşitliliği n en fazla ol duğu mekanl ar ol duğu ya da ol abileceği söyl enebilir. Ka musal ve özel mekan nitelikleri ve ilişkisi kadar dış mekan kullanı cıları nı n akti viteleri de kentsel yaşa mı n destekl enmesi dol ayısı yla mekanl arı n yer niteli ği kazanması bakı mı ndan öne mli dir. Çevresel kalite ile ilişkisi yüksek olan t erci he bağlı akti viteleri destekl eyecek böyl ece i nsanları n kentsel mekanda harcadı kları süreni n art ması na yardı mcı ol acak yapı t asarı ml arı kentsel mekanda yaşa mı destekl eyi ci rol oynayacaktır. Bunun en büyük sebepl eri nden birisi de kentsel mekandaki i nsanı n di ğer i nsanl ar ile görsel ve işitsel ilişki i çi nde ol ma i steği dir. Ka musal mekanl arda i nsanlar i çi n fizi ksel kalite kadar di ğer i nsanl arı n varlı ğı da öne mli bir çeki ciliktir. Bu nokt ada, i nsanl ar arası ndaki mesafeleri n ne anl a ma gel di ği ni n bilinmesi öne m kazanmakt adır. İ nsan ilişkileri açısından kent mekanl arı ndaki mesafelerin boyutları nı n t espiti ve bunl arı n doğr u ol uşt urul ması ile doğr u i nsan ilişkileri sağlanarak kullanı m ve kentsel mekanl arı n yaşa mı barındır ması destekl enmekt edir. İnsan ilişkileri ni n kentsel mekanl arda arttırıl ması bakı mı ndan yapı tasarı ml arı nda yaya ol gusunun ve hareketi ni n destekl enmesi öne mli dir. 34

48 4. KENTSEL MEKANA KURAMS AL YAKLAŞI MLAR Kentsel Mekan Düşüncel eri Çağdaş kentsel t asarı mı n t e melleri 19. yüzyıl daki hı zlı kentleş me ve sanayileş meni n yarattığı pr obl e ml ere karşı çözüm bul mak isteyen pl ancılar, mi marlar, mühendisler ve sosyal refor mcul ara uzanır. 18. yüzyıl da kentler genellikle büt üncül, kavranabilir for ml arda ve t opl uml arı n yarattığı kült ürü açı kça yansıtır şekil de yapılandırılıyordu. Kentleri n yerleşi mi nde yaygı n şe ma, t ören yol u, askeri, di ni ve si vil anıtsal öğel eri n vur gul andı ğı belirgi n bir düzenden ol uşuyordu. Hal kı n yaşadı ğı konut alanl arı nda büyük sosyal, fizi ksel ve anl aşılabilir bir düzen haki mdi ( Lang, 1994). Kapitaliz mi n ve hı zlı kentleş meni n et kileri bir çok Avr upa kentinde ve Ameri ka da eski düzenl eri yok etti. 19. yüzyıl da kentsel geliş mede t e mel düşünce çağdaş ka mu servisleri ne sahi p ol mak ve f onksiyonl ara et ki n erişi mi sağl a maktı. Doğuda, özelli kle Japonya da ise modernleş me macerası 19. yüzyılın i ki nci döne mi ndeki Meiji Döne mi nde başlar (Po mpili, 2000). Bununl a beraber, Japonya da kült ürel orta mı n, kendi i nanç ve yaşa ma bi çi mi ne bağlı ol arak; özellikle Batı dünyası nı n endüstri devri mi ile günde me getirdi ği bazı değerleri kendi kült ürünün bir parçası ol arak çok daha önceden t aşı dı ğı gör ül mekt edir: Yaşa m ile büt ünl eşen gereksi ni m, bunun getirdi ği i nsan-doğa, i nsan- mat eryal yakı nlaş ması; rasyonalite; ve bu yönde ortaya çı kan i ncel mi ş bir estetik beğeni ( Şentürer, 2000). Sonuçt a Tokyo kırsal kökenli yapısı ndan günü müzün çok mer kezli dev metropol üne ani bir sıçra mayl a hatta plansız olarak ulaşır (Pompili, 2000). 18. ve 19. yüzyıl süresi nce değişen ve gelişen kentler, 20. yüzyıl başları ndan iti baren kentsel t asarı m hareketi ne hı z kat an sosyal reformun t alepleri, düzensiz ve büt ünden bağı msı z geliştirilen sanayi kentleri ni, hı zlı kentleş me ve sonrası nda savaşı n da destekl edi ği konut sorununu günde me getir miş, konut al anl arı nı n yet ersizli ği kaçak yapılaş ma sonucu doğan sefalet alanları nı doğurmuşt ur ( Lang, 1994) li yıllarda Moder niz m, kent ve mi marlı k kavra ml arı na farklı yoruml ar getirerek yeni den t anı ml a mı ştır. Bu yıllarda moder n mi marlı k ve şehircili ği t artışan CI AM 35

49 ( Ul uslararası Çağdaş Mi marl ar Kongresi) ve sonrası nda kur ulan Tea m 10 ( 1953) kentsel t asarı mda Cor busier il keleri ni i zle mi şlerdir. Ancak Tea m 10 modern kent for munu sorgul ayı p i nsan gereksi nmel eri ve akti viteleri ni n mekansal karşılığı nı bul maya yöneli k t asarım il keleri for mül e et meye çalış mı şlardır ( Karaman, 1992). 50 leri n sonunda Tea m 10 t arafı ndan keşfedilen i ki kent modeli kavra mından biri ge mei nschaft (communit y/ce maat/irrasyonel t opl umsal ilişkiler) kavramı ve al gı psi kol ojisi ne dayanan sosyal t eorilerden üretilmi şti ( Yürekli, 2000). 20. yüzyıl şehirciliği ve mi marlı ğı nın dünya kentleri ne, onları n mekan ve cephel erine yeni bir doku, gör ünüm veren ege men çi zgisi, bir anl a mda t e melleri CI AM manifest ol arı ve Bauhaus öğretileri ile atılan, Le Cor busier ve Gr opius gi bi ustaları n yapıtlarından çok meti nleri nde açı klı k kazanan rasyonaliz m ol muştur. II. Dünya Savaşı sonrası Avr upa kentleri yeni den i nşa edil meye, üreti m ve ul aşı m teknol ojileri ni n değişi mi ile de t üm dünya kentlerinde bir yeni den yapılanma başladı. Nüf us gelişi mi, yeni sosyal politikalar ve değişen sosyal düzen de yeni yapılanmal ara di ğer bir deyişle bi na bo mbar dımanı na neden ol urken, çok sayı da mi mari pl ancı ve peyzaj mi marı nı n gel eneksel belirleyiciler ve çağdaş ol uşuml ar arası ndaki t at mi nsizliği bağl a mı nda, 1950 leri n sonl arı na doğr u kentsel t asarı mı n bir çalış ma al anı ol arak geliş mesi nde t e mel et ken ol muşt ur li yılların i ki nci yarısı nda Ameri ka da kentsel t asarı mı pr ofesyonel bir akti vite ol arak tanı ml a ma yol unda mi mar ve plancılar gerçekt en kentsel t asarı m nedir? sor usunu soruyorlardı. Pr ojeler büyük öl çekli mi marlı k, kent pl anla ma yada peyzaj mi marlı ğı ol arak gör ül üyordu. Bu gör üş 1970 lerden sonra t a m anl a mı yl a değiş mi ştir ( Lang, 1994). 60 lı yıllardan itibaren moder ni z mi n el eştirel değerlendiril mesi i vme kazanmı ştır. Moder ni z mi n el eştirel değerlendiril mesi ne göre; kent mekanı nı n i ki t e mel öğesi nden biri ol an (alan ve sokak) sokağı n t ari hsel anl a mı moder ni z m ile ortadan kal kmı ştır: Ar aç hareketi i çi n kanal ol uşt uran asfalt ört ü sokak ol arak t anı ml an makt adır ( Kara man, 1992). Moderni z m i deol ojisi ndeki aklın t ek ve kesi n belirleyiciliği yeri ni, moder n sonrası nda, gerçek kavra mı na bırakmakt adır. Bu bağl a mda, gerçekl eri n şekillendi ği yer kent ve mi mari ol makt adır. Bir başka deyişle kent, böl gesel ve kentsel gerçekl ere bağlı ol arak bi çi ml enmekt edir. Çünkü ister ka musal ister bireysel al anda olsun her gerçeğin bir mi mari yanıtı vardır ( Rossi, 1982). Rossi ye göre: mekanı n bu değeri moder ni z m ile ortadan kal kmı ştır. Al berti ni n gerçek 36

50 kl asisiz mi nde bi çi ml er a pri ori dur umuna göre değil yaşananl ara göre bi çi ml enir ( Rossi, 1982). Bu bağl amda kent ve mi mari yaşantı ile bul uşt urul makt a ve mi mari yaşantı nı n kabuğu olarak ele alınmakt adır ( Kara man, 1992). Teknol oji k, sosyal, t oplu msal değişi ml er beraberi nde mekan ve dol ayısı ile kent üzeri ne yeni yakl aşı ml arın doğuşunu ya da yeni den günde me gelişi ni teti kler. Bunl ardan birisi de Sit uati onist leri n ( Dur umcul ar) kentsel mekan üzeri ne geliştirdi kleri t anı ml ar ve yakl aşı ml ardır. Çalış mal arı, kült ür ve politikayı t opl umda devri ml e birleştir me ve büt ün i nsanl arı n i hti yaçları nı karşıla mak üzere ekono mi k ve tekni k i mkanl arı n avantajları nı alacak kült ürel bir üst yapı yarat ma girişi mi dir. Sit uati onist leri n yeni tip kent vizyonu, onl arı n proj esi ni n mer kezi nde durur. Dur umcul ar (Sit uati onists): Henri Lefebvre gi bi Situati onist ler de i nsan varlığı nı n ve şehri n belirli yönl eri ni n (üreti m ve sirkül asyon gibi) t a ma ml anması na dayalı bir t ekni k ayır ma ol an şehre karşı ydılar. Onl ar dur uml arı n çeşitliliği ni n sonucu ol an bir kentleşme hayal edi yorlardı. Burada sit uati on ( dur um); geçi ci bir mi kro çevreni n yapısı ve farklı kişileri n hayatları ndaki eşsiz bir an i çi n ol ayların oyunu ol arak, ya da ol ayl arı n karşılıklı et kileşi mi ve biri m çevreni n kollektif organi zasyonuyl a somut biçi mde ve kendiliği nden i nşa edilen yaşa mdaki bir andır ( Costa, 1998). Unit ary Urbanis m kavra mı, bu çerçevede, Guy Debor d t arafı ndan ortaya atıldı. Sür ükl enme/ akış ( déri ve/drift) kavra mı il k kez ol arak şehri n yaşayanl ar t arafı ndan vazgeçil mez al gısı nı t anı ml a mak i çi n kullanıl dı. Şans prensi bi ne dayalı ol an bu stratejide, özneni n t ut kuları kadar za man ve mekan da bir yeniliğe girer, karşılıklı ilişkiler bilinç dışılıkla yol gösterir. Burada t ut kular çevre şartları na uyum sağl a ma (orientati on) duygusu üzeri nde önceli k taşır. Debor d, sürükl enme t eorisi ni, Naked Cit y ( 1958), Gui de Psychogéographi que de Paris ( 1957) sunu ml arı na uygul adı. Psi ko coğrafya; bireyi n duygusal hali üzeri nde, (yapılı ya da değil) coğrafi k orta mı n doğr udan ve t a m et kisi ni n araştır ması dır. Dol aşı m perspektifinden şehirleri n psi ko-coğrafik yüzey pr ofili Const ant ın dereleri ile işaretlendi. Bunl arı n kur duğu nokt alar ve karşı konul maz girdapl ar girişi ve heyecan verici zonl arı çok zor hal e getirdi. Bu haritala ma burj uvazini n kendi i majı nda yarattığı ho moj en mekanı ayrıştırır. Sadece bir antropol ojist gi bi gözl e mci ol arak al ana gi den Sit uationist, kendi kült ürünü dışarı dan görebil mek i çin kendi ni 37

51 bağı mlılıkları ndan ayır mayı öğrenir. Sür ükl enme/bağl anma ma şehri bağl amsı zl aş ma veya yeni den bağl a ml aştır ma süreci ol ur. Bu t ersi ne çeviri mden (coğrafyayı siste mati k yanlış anl ama) iti baren, sürükl enme; dur uml arı n i nşası ve kentsel çevredeki oyunu sevenleri n başkalaş ması ol arak gel eceği n kentleş mesi (fut ure ur banis m) kavra mı na gi den bir adı mdır ( Costa, 1998). Ne w Babyl on : Const ant ı n 1974 deki Ne w Babyl on makal esinde söyl edi ği gi bi, Int ernati onel e Sit uati onniste ( Ul uslararası Dur umcul Gör üş) 1956 daki Pi edmont ese Al ba daki bir toplantı da öne çı kmı ştır. Orada, Pi not Gallizio, Constant ı t asarla ması istenen bel edi yeni n çi ngene kampı i çi n ayırdı ğı kasaba dışı nda bir yere göt ürdü. Const ant içi n çi ngene ka mpı bir t opl um modeli ol du. Bu t opl um modeli sürükl enme stratejisi ni yaşa m bi çi mi ne dönüşt ürdü. O gün ben Al ba nın çi ngenel eri i çi n kalıcı bir ka mp tasarladı m, ve bu t asarım Ne w Babyl on i çi n bir di zi t asarı mı n çı kış noktası dır: Ne w Babyl on da ortak barı nak t ek bir çatı altında hareket edebilen el e manl arla inşa edilir; deva mlı değiştirilen geçici yaşa m mekanı; gezegensel bir öl çekt e göçebe ka mpı dır. Ne w Babyl on nun mekan kavra mı nda, Const ant sadece kl asi k şehir modelleri ne değil, aynı za manda f onksi yonalist kent fi kirlerine de karşı bir pozisyon al dı. Const ant, şehirde yaşayanl ar i çi n t esadüfi yerlerin önceli k al dı ğı kentsel bir mekan tasarlar. Sür ükl enme t eorisi bir çeşit göç men met abolizması ve di ğer yandan oyuncu bir eğili me uyu m sağl a ma çabası dır ( Cost a, 1998): Johann Hui zi nga, i nsan varlı ğı nı n temel sürekliliği ol arak oyunu ve endüstri çağı sonunda ho mo faber fi kri ni n gereksizliği ni vur gul arken, homo l udens t anı mı nı ortaya at ar. Hui zi nga nı n antropol oji k çalış mal ara dayanan endüstri sonrası t opl uma uygun mekansal for ml ar araştır ması nda, sosyal ve mekansal yapıları n benzer bi çi mde birbiri ne karış ması Const ant i çi n t ayi n edi ci ol acaktı: Faydacı bir topl umdayken, mekandaki opti mal uyu m sağl a ma ne pahası na ol ursa olsun verim ve ekono mi ni n garantisi ol arak gör ül ür. Ne w Babyl on da ise yaratıcılık, oyun ve ilerle meye yar dı mcı olarak uyu m sağla ma kaybı t erci h edilir. Ne w Babyl on da mekan, bir l abirenti n t üm özelli kleri ne sahi ptir, burada ileri hareket za mansal ve mekansal organi zasyonun sı nırlamal arı na daha fazla mar uz bırakılmaz. Const ant ı n l abirent kavra mı st atik değil dir. St ati k bir labirentte birçok değişken ve bili nmeyeni n ol uşt urduğu bir ağı n aksi ne hedefe gi den tek bir yol bul unur. 38

52 a. b. c. Şekil 4. 1: a. Constant Ne w Babyl on un sektörlerini Amst erda m haritası üzeri ne uygul a ması., b. Ne w Babyl on Atlası ndan, yukarı dan görünüş. Ne w Babyl on sonsuz genişle me yada daral ma kapasitesine sahi pti. Sekt örleri Peyzaj dan ayrılıyordu ve et kilenmi yordu, 1964 c. Ne w Babyl on nun Yell ow Sekt örü i çi n Constant ın maketi, Ne w Babyl on nun bir çok sekt örü duyu msal bir uyarıcı ile kendi a mbi yansları nı el de eder, buradaki sarı ışıktır (Sadl er, 1998) Büt ünsel kentleş me birini n yol unu kaybet mesi i çi n fırsatlar sağl ar: Davranış serbestliği l abirent bir sosyal mekan ister fakat aynı za manda sürekli ol arak değişi me mar uz kalır. Daha fazla t ek mer kez değil sı nırsız sayı da hareket edebilen mer kez ol acaktır. Hi çki mse kaybol ma duygusu hissederek yol dan sap mayacak a ma bilinmeyen r ot aları keşfet me davranışı ile hareket edecek. Bu var yantları n et kisi altında l abirenti n kendisi for m değiştirir. Bunu di na mi k l abirent ol arak tanı ml ayabiliriz. Oyunu seven bir t opl umda şehir pl anl a ma ot omati k ol arak di na mi k labirent özellikleri ni kullanacaktır. Davranış t arzları nı n sürekli yeni den yapılanması 39

53 ve yaratı mı bit meyen bir i nşa ve çevreni n yeni den yapı mı nı gerektirir. Bu büt üncül kentleş medir (unitary urbanis m). Günü müzün en il gi çeki ci mi mari ve kentsel yakl aşı ml arı ndan bazısı -bel ki de en çok Tschumi ve Ni gel Coat es i n çalış mal arısituati onist mirası yeni den keşfet mekt edir ( Costa, 1998). Integral Ur banis m( Büt üncül Kentleş me): N. Elli n e ( 2001) göre: Batı t opl uml arı nda, son yüzyıl da ayrıl mış ol an insan-ruh, doğa-i nsan ve i nsanl ar arası koparıl mış bağl antıları rest ore et mek i çi n bir girişi m başla mı ştır ve bu nokt ada yavaşlı k, basitlik, i çtenli k, ruhsallık ve sür dürül ebilirliğe değer ver meye doğr u gi den yavaş yavaş bir yeni den uyu m sağl a maya t anı k ol uyor uz. Mi marlar ve pl ancılar i çi n, maki neden ( moderni z m), geç mi şi n şehirleri (post moder ni z m) hali ne gel en model, günü müzde ekol oji ve yeni bil gi t eknol ojileri nde yeni modeller ara maya doğr u yön değiştirdi ği nin netleştiği söyl enebilir. Bu yeni yakl aşı ml ar, bir yeni den büt ünl eme (fonksi yonel, sosyal, disi pli nsel ve pr ofesyonel), gözenekli zar ya da geçirgen sı nırl ar (parçalara ayıran moder nist girişi m yada post modernist kuvvetlendir meden zi yade), ve zi hi ndeki hareketi n vur gul anması fikri ni payl aşır. Bu, hem mekan i çi ndeki (sirkül asyon) he m de za man i çi ndeki (di na mi z mve esnekli k) hareketi içi ne alır. Ta ma ml ayı cılık, büt ünleş me arayışı ile ortaya çı kan I nt egral Ur banis m i ise ol uşt uran kavra ml ar aşağıdaki gi bi sıralanabilir: 1. Fonksi yonl ar (fonksi yonel zondan karışı k kullanı ma): yaşa ma, çalış ma, sirkülasyon, oyun, yaratma [program, tipol oji] 2. Çağdaş şehir üret mek i çin özel ve ka musal al anl ar kadar gel eneksel kent fikirleri, banli yö, ve kırsal [ morf oloji] 3. Mer kez ve dış sı nır (yerel ve evrensel ol arak: yerel karakt er ve gl obal güçl er) [ölçek] 4. Yat ay ve düşey [pl an ve kesit] 5. Yapılı ya da yapıl mamı ş; mi marlı k, peyzaj mi marlı ğı, yapısal ve çevresel siste ml er, şekil ve ze mi n, iç ve dış [doğanı n bir parçası olarak i nsan] 6. Far klı et ni k kökende, gelirde, yaşta, yet enekt e (evrensel t asarı m) yerel hal k ve turistler [i nsanl ar] 7. He m t asarı m uz manl arı ( mi marlar, pl ancılar, peyzaj mi marları, mühendisler, i ç mi marlar, endüstri yel ve grafi k t asarı mcılar) he m de kullanıcı ve müşt eri [tasarı m alt kült ürleri arası nda işbirliği] ve pratikle beraber kura m[disi plinlerarası] 40

54 8. Süreç ve ür ün (za man ve mekan, eyl e m ve isim, akıştaki vur gu, net wor kler, bağl ayı cılar, sirkülasyon) [zaman] 9. Siste m ve bekl enmedi k şeyler bul ma şansı, pl anlanmı ş ve kendiliği nden ol uş, prensi p ve t ut ku [yakl aşım, t avır] İntegral kentleş meni n hedefi akışı başar maktır. Psi kol og Mi hal y Csi kzentmi hal y ni n tanı ml adı ğı gi bi; akış, can sı kı ntısı ve aşırı uyarıcılık arası nda yoğun deneyi mdir. Dal ma, farkı nda ol ma, ve har moni, anl a m ve a maç duygul arı ile beti ml enebilir. Akı ş kavra mı kişisel girişi mi arttır mak i çi n a maçl anırken, al anları n akışı nı n diğer değişle büt üncül ol ması nı n nasıl ol abileceği ile il gili düşün mek doğr u ol acaktır. Bir yer akışkan ol duğunda bunu sezgisel ol arak biliriz. Can sı kı ntısı ile yüksek uyarı arası nda bir denge i zlenimi verir, örneği n anıtları ar ka pl andaki bi naları, tanı nmayan özelliklerle t anı nanl arı, akti vitelerle geniş çeşitlilikteki i nsanl arı birleştirmek. Akan yerler aynı za manda i nsan, eşya ve bil gi hareketi ne de i zi n verir. Farklı i nsanl ar akış içi n değişi k mi kt arlarda uyarı/ dürt ü istedi ği i çin, akan yerler farklı deneyi ml enir. He m seçi m he m de çokl u oku mal ar sunul ur. Akan yerler hakkı nda konuşur ken; onl arı n bi çi msel özellikleri ve i nsanl arı n onl ar üzeri ndeki deneyi ml eri birbiri nden ayrılamaz. Değişi m ve gelişi m süreci, paralel ol arak, üründen ayrıla maz. Hareket e verilen öne m ( mekandaki, bil gi deki sirkül asyon, hı zlı değişi m) akışkanlı k duygusunu daha da önemli yapar. Aynı za manda akış kavra mı, gel eneksel mer kezi ve şehirden uzak al anlara zıt ol arak, hareketi n ve üç boyutl u ağl arı n f or munu sunar. ( Ellin, 2001). Elli n Integral Ur banis m in beş özelliği şöyl e sıralar: 1. Mel ezli k (hybri dit y) 2. Bağl ayı cılık (connecti vity) 3. Gözeneklilik (porosit y) 4. Yerellik (aut henticity) 5. El eştiriye açı klı k (vul nerability) Integral Ur banis m de sınırlar, kenarlar ve bağl ayı cılar sadece varışları bir di ğeri ne bağl a maz, aynı za manda onl arı n her i ki t arafı n kendi büt ünl üğünü korur. Ja mes Cor ner ı n açı kladı ğı gi bi, ayrıcı ol makt an zi yade sı nırlar, di na mi k zarlardır ve boyl u boyunca et kileşi mli hareketler ve çeşitli dönüşü ml er ol ur. Ekol oji k t ermi nol oji de, 41

55 kenar (edge) dai ma en canlı, zengi n yerdir çünkü bir siste mi n güçl eri ve bir yeri n saki nleri di ğeri ile bul uşur ve karşılıklı et kileşi moluşur. (Ellin, 2001) Obj ektif, homoj en ve tarafsız ol arak mekana moder n bakışı n yeri ni öznelliği, het erojenli ği kabul eden ve kutlayan bir anl ayış ve anl a m, değer yükl e me al makt adır. O mekanda i nsanı n yerini kabul eder. Bi z başka çeşit i hti yaçları karşılayan yerler yap makt an yana durarak mi marlı ğı saf f onksi yonel ol arak al gıla mayı reddedi yor uz açı kla ması nı yapan Ellin bu hedefe ul aş mada odak nokt aları nı da aşağı daki gi bi tanı ml ar. Sı nırlara değil, bağlantılar ve ilişkiler ağı na (net wor ks) Obj el ere değil, ilişkiler ve bağl antılara Bağı msı zlık ya da bağı mlılığa değil, karşılıklı dayanış maya Bi reyl ere ol duğu kadar doğal ve sosyal topl ul ukl ara Opaklı ğa değil, şeffaflık yada yarı şeffaflığa Dur ağana değil akışa Kalıcılığa değil, geçirgenliğe Sabitliğe değil, bir yerden di ğeri ne harekete Doğayı kontrol et meye değil, doğa ve kontrolle bağl antılara Sonuç ür ün yada üt opyaları değil kat alizörler, armat ürler, iskelet siste ml er, nokt ala ma işaretleri ne. Kool haas ve OMA nı n kent okuma ve önerileri: Kent e yeni yakl aşı ml ar üzeri nde dur urken Re m Kool haas ı n What Ever Happened to Ur banis m deki şu açıkl a ması na da deği nmek gerekir: Eğer bir yeni kentleş me (new urbanis m) ol acaksa, herşeye gücü yet me ve düzen fant azisi ne dayan mayacak, kesi n ol mayanı n sahnelenmesi ol acaktır. Daha az ya da daha çok kalıcı obj eni n düzenl enmesi ile daha fazla il gilenmeyecek a ma al anı n pot ansi yel ile sulanması ile ilgilenecektir. Sarsıl maz/kalıcı bi çi ml eri a maçl amayacak fakat kesi n f orml ar i çi ne kristalleş meyi reddeden yönt e ml ere yer veren al anl ara i mkan t anı mayı a maçl ayacaktır. Daha fazl a, çok titiz bir t anı m, kısıtlamal arı n verdi ği yük hakkı nda ol mayacak, fakat genişleyen fi kirler, sı nırları yadsı ma hakkı nda ol acaktır; varlı kları ayır ma ve t anı ml a ma hakkı nda değil, isi ml endirilme mi ş mel ezleri ( hybri d) keşfet me hakkı nda ol acaktır. Kenti daha fazla kafası na t akmayacak fakat sonsuz 42

56 kuvvetlendir me ve çeşitlilik, kısa yollar ve yeni dağılı ml ar i çi n alt yapı nı n kullanı mı nı- psi kol oji k mekanı n yeni den keşfi- öne mseyecektir ( Angelil, 1999). Scape, bir t eri m ol arak Re m Kool haas t arafından ortaya atıl mı ştır. Bu t eri m kentsel al anı peyzaj ol arak oku mayı i ma eder ve gel eneksel t er mi nol oji den strateji k bir geri de kal maya sebep ol ur. Çift t eri mli di yalekti k isi ml er t own-scape ( kent gör ünü mü) ve l and-scape ( peyzaj) ayrı düşünül mez, t ek bir açı kl ama ya f or m ver mek i çi n birleştirilir. Scape kenarsız şehir içi n bir deyi mdir. Kenarsız şehirde mer kez ve dış sı nır çizgisi, i ç ve dış, şekil ve ze mi n arası ndaki ayrı m silinir. Şehir deva mlı, t opol oji k bi çi mde şekil al mı ş bir al andır. Kenarsız şehri n kendi deva msı zlı kları na, kırılmal arı na ve kırı k parçaları n düzenl eri ne rağmen, birli ği n (büt ünl üğün) belirgi n f or munun sebebi ol arak çağdaş kent gösterilir, kent peyzajı birbiri ne bağl anmı ş bir doku ol arak al gılanır. Koolhaas daha köt ü dur uma sokul muş ayrılık ı n şehri hakkı nda konuşur, bu ayrılı k i deal har moni k bir düzeni t aki p et mez fakat kalıcı bir mel ezli k, zıtlıkları n yanyana koyulması üzeri nden bunu belirler. Kool haas t he generic cit y ( genel şehir) makal esi nde kent yapısı nın bu yeni for munun strükt ürleri ni ve el e manl arı nı t anı ml amaya çalışır: Nasıl t anıml ayabiliriz onu? Bir açı k mekan hayal et, or manda bir t e mi zle me, yerle bir edil miş bir şehir. Üç el e man vardır: yollar, binal ar ve doğa; bunl ar esnek ilişkiler i çi nde gör ünen bi çi mde müke mmel düzenli çeşitlilikte sebepsizce birlikte varol ur. Üçünden herhangi biri baskı n ol abilir; bazen yol kayı ptır anl aşıl maz bir varyantta dol anarak bul unur; bazen hi ç bi na göre mezsi niz, sadece doğa; sonra aynı t ahmi n edile mezlikle sadece bi nalarla çevrilirsi niz. Bazı kor kut ucu nokt alarda, bu üçü eşza manlı ol arak yokt ur ( Angelil, 1999) Kentsel Tasarı m Yakl aşı ml arı Moder n mekanı n değerlendiril mesi ve t ari hsel örnekl eri n analizi i çi n kentsel t asarı m teorisi nde üç yakl aşı mdan söz et mek mü mkündür: 1. Şekil-ze mi n kura mı (figure-ground t heory), 2. Bağl antı kura mı (linkage theory), 3. Yer kura mı (place theory) Bu yakl aşı ml ar birbiri nden farklı ol mal arı na rağ men, birlikte el e alı nmal arı bi ze büt ünsel kentsel tasarı mda pot ansi yel stratejiler sağl ayabilirler (şekil 4. 2). 43

57 Şekil 4. 2: Üç ana kentsel tasarı mteorisi ni n diagra mı (Tranci k, 1986) Her şehir dol ul uk ve boşlukl ardan ol uşur, şekil-zemi n kura mı bu dokuda bazı ekl e me ve çı kar mal ara gi derek, dol u-boş dengesi ni ayarla maya çalışır. Bağl antı kura mı ise; bir el e manı di ğeri ne bağlayan çi zgileri n or gani zasyonuna dayanır. Yer kura mı; i nsan gereksi ni ml eri ni, kült ürel, tari hsel ve doğal bağl aml arı da içerir Şekil Ze mi n Kuramı ( Fı gure- Ground Theory) : Bi nal arı n dol u kütleler ol arak (şekil/figure) açık boşl ukl ara karşı (ze min/ ground) göreceli yer kapl a ma çalış ması üzeri ne kur ul u bir kura mdır. Her kentsel çevre varol an bir dol u-boş şekil düzeni ne sahi ptir ve mekansal t asarı mda şekil-ze mi n yakl aşı mı, bu ilişki yi şekil düzeni ne ekl e me, çı kar ma ya da değiştirme yaparak işle mesi ni sağl a maya dayalı dır. Bunun a macı kendi i çi nde kapalı a ma diğerleri yle ilişki i çerisi nde düzenl enmi ş farklı boyutlardaki mekanl arı n hi yerarşisi ni kurarak, bir kentteki veya böl gedeki kentsel mekanl arı n yapısını netleştir mektir. Dol ulukl arı n ve boşl ukl arı n al anı bu örünt üyü ol uşt ur makt adır. Al anda odak nokt aları ve yan mer kezler ol uşt uran başlıca işaretleri ve tekil bi naları ve boşl ukl arı vurgul arlar. Şekil-ze mi n kura mı na en i yi ör nek Gi a mbattista Nolli ni n Ro ma haritasıdır ( Şekil 4. 3). Bi na ör ünt üsü kamusal açı klı klara şekil verdi ği nden, dış mekanl ar dan daha baskı ndır. Ro ma da açık mekanl ar i ç ve dış mekan ve akti viteleri n ilişkisi ni n deva mlılığı gi bi bi na kitleleri ni n dışı na oyulmuşt ur. Kentsel boşl uğun yapısı çevresi ndeki dol ul ukl arın ( bi nalar, bi na gr upl arı, ve/ veya kentsel bl okl ar) 44

58 yerleşi mi ne, bu el e manları n öl çeği ne, ve yat ay boyutta açılı mı na yada düşey el e manl ar arası ndaki yüzeyl ere bağlı dır. ( Tranci k, 1986) Şekil 4. 3: Gi a mbattista Nolli, Ro ma haritası, 1748 ( Broadbent, 1990) Şekil ze mi n kura mı nı n gel eneksel kentlerde al dığı sonucu, yat ay yeri ne daha çok düşeyde gelişen, kentsel dokunun öne msen medi ği moder n şehirlerde ver mesi güçt ür. Ro we ve Koetter, Kol aj Kent kavra mı nı ortaya at mı ş; gel eneksel kent ile moder n kenti n kol aj bi çi mi nde birarada ol abileceği ni savunarak, mevcut koşullardan yararlanmaya ilişki n fi kirler ve grafi k çalış mal arı geliştir mişlerdir. Par ma şehri ni n mer kezi ni ve Le Cor busier i n Sai nt- Di e pl anı nı şekil-ze mi n ilişkisi ni gösteren pl anl ar yardı mı ile karşılaştır mı şlardır (şekil 4. 4). Bu pl anlarda da Nolli ni n haritası nda ol duğu gi bi bi nalar si yah, onl arı n arası nda kalan mekanl ar ise beyazdır. Par ma pl anı nda sokakl ar, meydanl ar ve avl ular, Le Corbusier i n pl anı nda da soyut bi nal ar arası ndaki geniş mekanlar okun makt adır. Sokaklar, meydanl ar ve yollar dol anarak peyzajı geçer ve kesi nli kle bi nalarla kuşatıl ma mı şlardır ( Br oadbent, 1990). Bu karşılaştır ma da gel eneksel ve moder n dış mekan yakl aşı ml arı birbiri ne t a ma men zıt anlayışlar sergile mektedir: 1. St. Di e de sokak, meydan, avl u, arkad gi bi t anı ml anabilen, mekansal ti polojilerle ifade edilebilen kentsel mekanl ar yokt ur. 2. St. Di e deki açı k mekanları n kapalılık eksi kli ği mekanl ar arası nda bireysel bir ayrı ml a mayı i mkansızlaştır makt a, haci m boşl uğu sonsuza doğr u akı p git mekt edir. 3. Açı k mekan boyutları çok büyük öl çekl ere ul aşmakt a, ka musal öl çek çeşitliliği ve bireyleri n kendileri ni yakı n çevreleri yle t anıml ayabilecekl eri açı k mekanl ar ol uş ma makt adır. 45

59 4. Açı k mekan öl çül eri nin bu şekil de büyü mesi, yaya kullanı m sürekliliği ni engelle mekt e ve kentsel yaşantı deneyi mi ni n ol uş ması nı ol umsuz şekil de et kile mekt edir. 5. Bu sürekliliği sağla mak içi n gerekli dokusallık eksi ktir. 6. Yaya akti vitesi nde, bi na ve yaya arası nda bir kullanı m ilişkisi öngör ül meyi p yal nızca uzakt an al gıla ma işlevi ön plana çı kartılmı ştır ( Eşki nat, 1992). Şekil 4. 4: Ro we ve Koetter ın Şekil ze mi n ilişkisi olarak Par ma ve St. Di e karşılaştır ması ( Broadbent, 1990) 46

60 Şekil-ze mi n çalış mal arı kollektif kent f or munu pek çok bi çi me sahi p dol ul uk ve boşl uk örünt üsünden çı karır (şekil 4. 5). Şekil 4. 5: Dol u-boş ilişkisinde 6 farklı düzen ( Tranci k, 1986) Kentsel Dol ul ukl ar: Kentsel dol ul uk ol arak il k öne mli ti p, kent yapısı i çi nde mer kezileş mel er sağlayan ka musal anıtlar yada bi nalar ol arak düşünül ebilir. Bu bi nal ar sosyal ve politik öne ml eri ni açı klayı cı ve varlıkları nı ortaya çı karıcı açı k al anl ara ihti yaç duyarlar. Genellikle, kentsel çevrede serbest ve ayrı bi çi mde durarak öneml eri ni ortaya koyarlar. İki nci ti p dol ul uk ise kentsel dol ul ukl arı n çoğunl ukt a ol duğu al andır. Leon Kri er e göre, boyut, bi çim düzeni, ve kentsel bl oğun uyu mu ka musal mekanl arı n ko mpozisyonunda en öne mli nokt alardır. Al an önceden şekillenmi ş parselleri n yi nelenmesi yle düzenl enir. Di ğer bir kat egori ise yöneliş veren ve kenar t anı ml ayı cı, genellikle kendi ni tekrar eden, lineer düzende bi nalardır. Nolli ni n Ro ma haritasındaki gi bi (şekil 4. 3) boşl ukl arı n birbiri ne bağlı fi gürsel mekanl ar ağı ol arak ortaya çı karıl ması bu üç kentsel dol ul uk ti pi ni n tasarı mda karşılıklı ilişki de ol ması yla mü mkün olabilir. Kentsel Boşl ukl ar: Dol ul ukl arda ol duğu gibi kentsel boşl ukl arda da t anı ml anabilirlik söz konusudur. Tr anci k e göre, kentsel boşl ukl ar, fonksi yonel ve görsel deva mlılığı n sağl an ması i çi n dol ul ukl ara oyul muş ve i çleri ne itil miş ol malıdır. Bu şekil de, mi marlık ve dış 47

61 mekanı n i çi nden çı kıl maz bi çi mde birbiri i çi ne eri yi p karıştığı, büt ünl eş mi ş ve insancıl bir şehir yaratı mı mü mkündür. Dış mekanda beş tip kentsel boşl uk bul unur: İlki, giriş önü mekanı dır ve bu mekan kişisel alandan ortak ol ana öne mli bir geçiş ya da pasaj dır. İki nci ti p, çevrelenmi ş, blok i çi boşl ukt ur. Boşl uk ve yararlanmak i çi n bir konut bl oğundaki yarı özel alan... vb Sokak ve meydanl arı n oluşt urduğu ağ ise kentteki bir di ğer boşl uk t ür üdür. Bu kat egori özellikle baskın bl ok al anları na uyar ve şehri n ka musal yaşamı nda öne mli bir yer tutar. Par klar ve bahçel er dör düncü ti p kentsel boşl ukl ardır ve mi mari kent f orml arı na kontrast ol uşt urur. Li neer açı k mekan sistemi ise genellikle başlıca su kenarları ile ilişkili boşl ukl ardır Bağl antı Kura mı: Bağl antı kura mı; daha önce de özetlendi ği gi bi, kentsel parçaları n birbiri ne bağl anabil mesi i çi n ol uşturulan çi zgiler or gani zasyonudur ve bu çi zgilerden çı kan veriler (dat um) bi na t asarı mı ile ilişkilendirilir. Bi r mekansal veri (dat um), bir al an çi zgisi, hareketi n akış yönü, düzenl enecek bir aks, ya da bir bi na kenarı olabilir. İnvesti gati ons i nt o Collecti ve For m kitabında Fuhi mi ka Maki, mekansal bağl antı nı n t asarı m kuramı nı açı klarken; bu yöntemi n kenti n t üm akti vitel eri ni ve bunun sonucu ortaya çıkan fizi ksel for ml arı birbiriyle birleştiren bir yapıştırıcı ol duğunu belirtir. Böyl ece çok geniş bir al anı, bu al anı n birbiri nden ayrı kısı ml arı nı birbiri ne bağl a mak yol uyl a, kent e he m anl aşılabilir bir strükt ür, he m de kol ay bir ul aşı msağlanabil mekt edir. Ma ki bağl antı kura mı nı üç tipe ayır mıştır: a. Ko mpozisyonel for m: i ki boyutl u bir düzlem üzeri nde t asarlanan t ekil karakt erdeki bi naları n doğada bul unan st ati k el e manl arla birbiri ne bağl anması dır. Burada açı k alanlar bi naları n kendileri kadar önemsen mez. 48

62 b. Me gaf or m: birbiri nden ayrı bileşenleri n, birbiriyl e bağl antılı, açı k uçlu daha büyük hi yerarşi k bir yapı ya bağl anması ndan oluşur. Megaf or mun sı k yapısı kapalı mekanı kuşatır ve çevre tanı mlı dır, fakat yapı dış mekan içi n sıradandır. c. Gr up f or m: Maki ni n üçüncü ti ple mesi, eksen boyunca di zilen el e manl arı n, kendi içleri nde ayrı grupl ar ol uşt ur mal arı yla ol uşur. Kentsel mekanl arı n sirkülasyon siste ml eri çı kış nokt ası alı narak t asarlanmaları nı esas al an bağl antı kura mı; 1960 larda ol dukça popül erdi. Expo 70, yaya yollarında ol uşan strükt ürleri n, değişi k mekan ve katları n birleştirilmeye çalışıldı ğı bağl antı esaslı bir pr ojedir. Bağl antı kuramı nı n büyük öl çüde kavra msal-deneysel örneği ol an Pet er Cook un Pl ug-i n Cit y pr ojesi (şekil 4. 6); değişik katları arası nda yat ay ve düşey bağl antılar i çer mesi, prefabri ke bir şekil de şehri n herhangi bir kı s mı na uygul anabil mesi açısı ndan ol uml u ancak t asarı mı yal nızca yat ay-düşey sirkül asyon şe ması i zleni mi ver mesi ve dol ul uk boşl ukl arla ol uşt urulan gel eneksel dış mekanı sağlaya ma ması açısı ndan da ol umsuzdur ( Tranci k, 1986). Şekil 4. 6: Pl ug-i n Cit y, Peter Cook, 1964 ( Tranci k, 1986) 49

63 Şekil 4. 7: Ed mund Bacon ın Philedel phia i çi n t asarladığı sirkülasyon siste ml eri yle başl ayan ve küçük öl çekteki t asarımdan t üm kent e uygul anabilecek kentsel mekan önersi ( Bacon, 1975) He m sirkül asyon siste mleri ni; he m de dış mekan kavra mı nı birleştiren bir di ğer ör nek, Ed mund Bacon ı n Desi gn of Cities adlı kitabı nda açı kladı ğı Philedel phi a nı n yeni den canl andırıl ması projesidir. Bacon kitabı nda; he m yat ay, he m düşeydeki sirkül asyon siste ml eri ni n yaya ve taşıt içi n bir arada kullanıl ması yla, bu siste ml eri baz al an mekansal or gani zasyona ve en sonunda mi mari bir i maj a ul aşabileceği ni savun makt adır ( Şekil 4. 7). Ayrı ca kentsel mekandaki bu or gani zasyonun, t üm kent e yayılabileceği ni vurgul ar. Bacon a göre, başarılı bir tasarı m i çi n hareket siste ml eri; basit, anl aşılır, t opografyaya uygun ol arak düşünül meli dir. Yaya yolları i nsanı n il gisi ni çekecek karakt erde (se mbolik obj elerle döşeli) ol malı yken; taşıt yolları, akıcılığa uygun biçi mde t asarlanmalı dır Yer Kura mı: Yer kura mı nı n özü, fizi ksel mekanı n kült ürel ve sosyal özellikleri ni anl a mada yat ar. Me kan; şeyl erle bağl antı kur ma pot ansi yeli ile sı nırlı ya da a maçlı boşlukt ur ve sadece kült ürel veya bölgesel i çeri kten gel en kavra msal bir anl a m verildi ğinde yer ol ur. İnsanl arı n kendi kült ürleri ni, sosyal hayatları nı geliştirecek, göreceli olarak sabit mekanl ara i hti yaçları vardır. Bu i hti yaçlar i nsan yapı mı mekana duygusal bir i çeri k 50

64 verir -varol uş, fizi ksel olandan daha fazla. Sı nır ya da t anı mlı kenar bu varol uş i çi n öne mli dir. Marti n Hei ddegger i n söyl edi ği gi bi: bir sı nır birşeyl eri n durduğu yer değil dir, Yunanlılar ı n da fark ettiği gi bi, sı nır ondan sonra birşeyl eri n var ol maya başladı ğı yerdir. Lynch ise; yerelliği n yakı n geç mi şte ol duğu gi bi, yakı n gel ecekl e de ilişkili ol ması gerekti ği ni, yer ve za manı n i nsanı n küçükl üğünden beri yaşadı ğı t ecrübel erde var ol an, ayrıl maz bir ikili olduğunu belirt mekt edir. Yer kura mı nı savunan araştır macılar, açı kla maya çalıştıkları değerler açısı ndan birbirleri ne yakı n olsalar da, yakl aşı ml arı ol dukça farklı dır. Bunl ardan, son yılları n Avr upa daki en ünl ü yerel cilerden biri ol an Ral ph Erski ne, yerel-geleneksel-organi k düzeni sürdür meye çalışmı ştır; yeni kl asi kçiler ise; bi çi msel öğel eri, eski ve yeni arası nda bağl antı kur mak içi n aracı olarak görür. Kentsel i majı n analizi konusunda en öne mli isi ml erden i kisi Kevi n Lynch ve Gor don Cullen dir. Lynch şehri i ncel erken onu bileşenl ere ayır mı ştır. Cullen i se; kent mekanl arı nı n analizi nde, değişi k perspektiflere göre al gıla ma yönt e mi ni uygul a mı ştır (şekil 4. 8). Cullen, kavramsal mekanı resi ml e mi ştir ve mekan i çi ndeki hareket hissi ni açı kla mak i çi n çi zi ml eri ni kullanmı ştır. Yer al gısı ve mekan i majı nı n yanısıra obj e ve hareket arası ndaki ilişkiyi araştıran Cullen, üç boyut un güçl ü et kisi ni vur gul ayan, kontrast ve geçişlerle resmetti ği di ziler hali ndeki perspektif çi zi ml eri ile iki boyutl u pl anları hayat a getir mi ştir. Göz sevi yesi nde, en öne msi z sapma, i zdüşü m, ya da başarısızlık/aksa ma, planın aynı hizaya gel mesi nde açı ğa çı kar ( Tranci k, 1986). Bi r di ğer yakl aşı m, Donal d Appl eyard ı n San Francisco konut sokakl arı çalış ması dır. Yaşanabilen Sokakl ar ( Li vabl e Street) pr ojesi nde sokak mekanı n fizi ksel ve sosyal kar maşı klı ğı nı açı klar ve eve ait ol anı n i çi ndeki akti vite ilişkileri ve dış mekan yaşantısı nda trafi ği n et kisi ni vur gulayarak bir sokak ekol ojisi geliştirir (şekil 4. 9). Sonrası nda da i nsanl arı n trafi ğe ve onun et kileri ne karşı bir savun ma ol arak çevreleri ni nasıl değiştirdi ği ni kaydeder. Appl eyard ı n çalış ması bi zi m sokak anl ayışı mı za el eştiri getirir. Sokak cephesi birbirine kenetlenmi ş kentsel mekandaki ka mu ve özel yaşa marasında hassas bir fol yodur. 51

65 Şekil 4. 8: G. Cullen ni n kentsel görünü mün perspektif dizisi, (Tranci k, 1986) Şekil 4. 9: Yaşanabilir sokak ( Livable Street) ekol ojisi, Appl eyard, (Tranci k, 1986) 52

66 Cullen i n yakl aşı mı na benzer bir yakl aşı m St even Holl e aittir. Holl ün kentsel pl anla ma anl ayışı, t oprak spekül asyonunun politik ve ekono mi k hege monyası ndan arı nı p, salt sokakt aki kentlini n al gısı ile ol uş mayı a maçl ar. Böyl e ol uşacak bir şehri, pl an, kesit, gör ünüş gibi gel eneksel mi mari anl atı m bi çi ml eri ile t emsil et mek i mkansızlaşır. İşte paralaks, varol an mi mari anl atı m bi çi mi ile anl atılan arası nda varlığı ol ası bir çelişki yi ort adan kal dır mak i çi n geliştiril miş bir sunu m yönt e mi dir. Paralaks, bir obj eye t ek bir çi zgi üzeri nde ol mayan i ki farklı nokt adan bakıl dı ğı nda ortaya çı kan gör ünt üdür. Paralaks bir deneyi m ve hareket sonucu el de edilebilecek gör ünt üdür ve St even Holl ün de önerdi ği gibi mekanı t anı ml ayan yüzeyl eri n dur uşundaki değişi kli ğe bağlı olarak organi ze edilebil mesi ni sağlar ( Holl, 1991). Yapı ve yer ilişkisi ne öne m veren mi marlardan Luci en Kr oll (2000), mi marl arı n değil, sosyal dönüşümün ve eyl e mi n kentsel for mu ol uşt urduğunu ileri sürer. Mi marlı ğı n kentle kur duğu ilişki ayrıcalı ktır. Gi zil bir çatış ma al anı nı i çeren bu özel ilişki, her i ki düzl e mi n mi mari üreti m ve kentsel devi ni mi n uzl aştırıl ması nı t alep eder. Kr oll, Sosyal bağl a m kavra mı ndan hareketle, t asarı mcı nı n çok boyutl u ilişkiler düzl e mi ol uşt urabileceği, mekansal ve sosyal sürekliliği n gi zilgücünü ve devi ni ml eri ni ortaya koy maya çalışır. Geçirgenlik, burada, daha önce var ol anl a daha sonra var ol ması öngör ülen arası nda di yal ekti k bir çatış mayı beti ml er ( Sargı n, 200). Katılı mcı süreç i çinde pr oj eni n kullanıcılarla payl aşıl ması nı n yepyeni uf ukl ar açtı ğı ve çözüml er ürettiği kanısı ndadır: Özelikl e het erojen katılı mcı orta mı nda, düşüncel eri düzelt mek, birleştir mek, çözüml emek ve düzelt mek t ekrar ve can sı kı ntısı yarattı. Ama sanayileş mi ş yapı süreçlerini n sorunl arı çözebileceği ne ol an inançl a kendi mi marlı ğımı zı yarattık de mekt edir ( Özkan, 2000). Kr oll, 1970 yılı nda Bür üksel deki Kat oli k Üni versitesi öğrenci konut ko mpl eksi nde sosyal mi marlı ğı bir adı m daha ileri göt ür me vaadi ndedir. Buranı n saki nleri nasıl yaşa mak istedi kl eri ne dair daha çok aktif rol alırlar. Doğr udan mi marla çalış ma sonucu, kullanıcı/ müşt eri bi na i çi ndeki ve dışı ndaki parçaları, ve birleş mi ş mal ze meyi hareket ettirmi ştir. Kr oll bu bi nanı n kentsel t asarıma uygul anabilirliği hakkı nda şunl arı söyl e mi ştir: İ yi ki, bi z bu mekanl arı bir sanat çalış ması ya da ent elekt üel bir başarı yeri ne; her kuşağı n yeni bir anl a m ve zengi nli k ekl edi ği bir yaşa m süreci, açı k di na mi k bir aktivite ol arak gör dük. Me kan geç mi şe ait i nsan yapı mı şeyl eri, çağrışıml arı, ol ayl arı i çeren ve kapsayan zengi n ve kat manl aş mı ş bir karışı mdır. Kentsel mekanl arı yarat mada, moder n 53

67 for ml ara kopyal anmı ş ya da yansıtıl mış kült ürel se mboller, çevreleyen al an ve bi naları n fizi ksel ilişkisi kadar öne mli dir ( Tranci k, 1986). Yer kura mı özellikle kültürel ve sosyal ol arak yapı ve bul unduğu yer arası ndaki bağl antıları ön pl ana çıkaran bir yakl aşı mdır. Kr oll un katılı mcıları n söz sahi bi ol duğu sosyal bağl a m kavra mı ndan hareket eden çalış mal arı ya da Appl eyar d ı n yaşayan sokakl ar düşüncesi, Cullen i n kenti n yaşayanl ar t arafı ndan al gısını t arif et meyi a maçl ayan çi zi mleri i nsan ve yer bağl amı üzeri ne vur gul ar i çerir. Ancak, daha önce de belirtildi ği gi bi, bu kura m da t ek başı na değil di ğer kura ml arla birli kte düşünül düğünde daha kullanışlı olabilir Böl üm Sonuçl arı Topl um yapısı, teknol oji ve daha pek çok et ken ile yaşa m t arzları nı n değiş mesi yl e kentleri n yapısı ve kentsel mekanl ara ilişki n düşünce ve kura ml ar da değiş mekt edir. Endüstri kenti ni n getirdiği sonuçl ara çözü m bulma a macı yla ortaya çı kan Moder nist yakl aşı ml ardan, süreç i çerisi nde bu fi kirleri geliştirerek ya da t epkisel ol arak doğan yeni geliş mel erle kentsel mekan kur gusu üzeri ne pek çok düşünce üretilmi ştir. Her birisi za manı n koşullarına karşı bir çözü m arayışı ile başlayan bu yakl aşı ml ar döne mi n sağl ayacağı avant aj ya da dezavant ajlarla değiş meye ve geliş meye, kentsel mekanl arı şekillendir meye ve yeni den t anı ml amaya kentler var ol duğu müddet çe deva m edecektir. Ancak, özellikle Moder ni z m ile başlayan süreci bil mek ve mekanl arı n bugünkü t anım ve şekli ni al ması na, ya da yeni fi kirlere ul aşı ncaya kadar süreci n nasıl aşıl dı ğı nı n f arkı nda ol mak mekan üzeri ne düşünce üret meden önce üzeri nde dur ul ması gereken öne mli bir nokt adır. Bu böl ümde özellikle günü müzde üzeri nde dur ulan yeni fikirleri ne geli nceye kadar geçen süreç ol duğu kadar, yeni tasarı ml arla ve fi kirlerle ön pl ana çı kan mi marların et kilendi ği sit uati onist düşünce ve onun uzanı ml arı: Unitary Ur banis m, I ntegral Ur banis m ol muşt ur. Kentsel mekan kur gusuna yapı nı n kat kı ve katılı mı açısı ndan, bu fi kirleri n t e meli ni ol uşturan akış kavra mı di kkat çeki ci dir. Akı ş kavra mı nı n i nsan hareket ve dol aşı mı na yaptığı vur gu, yapı nı n kentsel mekanda hareketi destekl eyi ci rol bir rol yükl enmesi gerekti ği ni de vur gul ar. Bunun yanısıra, mel ezli k, bağl ayıcılık, gözeneklilik, yerellik ve el eştiri ye açı klı k kavra ml arı bundan sonraki böl ümde irdelenen yapı nı n kent e katılı mında sahi p ol abileceği nitelikler açısı ndan yol gösterici ol muşt ur. Yaşantı mı zı n geçtiği kentsel mekanl arı n pek çoğu melezliklere sahi ptir bunl arın keşfedil mesi ise mekan üzeri ne 54

68 düşünce üreti mi nde son derece öne mli dir. Mekanl ar arası bağlayı cılı k ve gözeneklilik/ geçişlilik, yeni ilişkileri n kur ul ması, akış, sür eklilik ve büt ünl ük kavra ml arı nı destekler. Ayrı ca sı nır kavra mı nı da vur gul ayan bu özellikler, ka musal ve özel mekanl ar arası ndaki et kileşi mi n belirlenmesi nde de yol gösterici ol abilir. Yarı özel/ ka musal al anlar sı nırları n belirlendi ği mekanl ar ol arak en canlı ve zengi n yerlerdir. Yerellik, yer kura mı nı n da üzeri nde dur duğu sosyal ve kült ürel bağl a m kavra mı nı i çerir. Kaybol ma hissi ol madan, ancak, keşfet me duygusu ile ol uşacak insan hareketi ni destekleme sür priz, farklılık i çeren mekanl arı n öneril mesi açısı ndan öne mli bir di ğer husus ol arak karşı mı za çı kar. Bu bağl a mda, za man i çerisi nde gelişen ve değişen kent ve mekan üzeri ne üretilen fi kirleri taki p et mek yapı nı n kentsel mekana katılı mı ve di ğer t asarı m eyl eml eri açısı ndan büyük bir öne me sahi ptir. 55

69 5. YAPI NI N KENTSEL MEKANA KATI LIMI Yapı nı n Kentsel Mekana Katılı mı nda Yüklenebileceği Niteli kler Yapı ör ünt üsü kentsel dış mekanl ara şekil verdiği gi bi dış mekandaki akti viteleri destekl eyi ci rol oynayabilir ya da Tschu mi ni n deyi mi ile kentte j enerat ör işlevi görebilir. Yaya akti viteleri ol uşt uracak ya da destekl eyecek fizi ksel, fonksi yonel akışkan mekanl ar yaratılarak kentlilere he m seçi m şansı he m de çokl u oku mal ar sunmak mü mkündür. Yapı kitlesi dış mekanı belirleyici t e mel el eman ol arak kullanılırken ürettiği mekanl ar; t anı mlı, okunaklı bir o kadar da Unitary Ur banis m de deği nil di ği gi bi kaybol ma hissi ver meyen aksi ne keşif duygusu uyandıran di na mi k labirent özelliği nde olabilir. Kentsel büt ünü ol uşt uran t e mel el e man bi nalar ve araları nda kal an dış mekanl ar bu büt ünü t a ma ml ayı cı bi çimde el e alı nmalı kentsel yaşantı nı n deva mlılığına dest ek ol malı dır. Bi nalar ve araları nda kal an dış mekanl ar yaya dol aşı mı ve odakl arı gözetilerek ol uşt urul malı, dol ul uk ve boşl ukl ar anlamlı mekanl ar ol uşt uracak ilişkiler siste mi içi nde ele alınarak dış mekan yaşantısı nı besle meli dir. Yapı nı n i nsan akti vitelerine i mkan t anı yan bi çimde f onksi yon kazanması, fizi ksel özellikleri ile de ol uml u kentsel mekanl ar ol uştur ması, eksi kli kleri n ortaya çı ktı ğı yerlerde t a ma ml ayı cılık görevi üstlenmesi gi bi gereksi ni ml eri yanıtlaması kent orta mı nda el de edilen sonuçl arı n kalitesi açısı ndan öne mli dir. İnsanl arı n r uhuna i yi gel ecek, kentsel strüktür ü destekleyecek, koruyacak ve gel eceğe i yi mser bakıl ması nı sağl ayacak bir yapı t asarla mak, St even Holl e göre bir mi marı n t opl uma verebileceği en büyük kat kı dır. Ör neği n bu yönde, Paris kenti nde kent e dönüş pr ogra mı altında sadece kor uma mantı ğı na sı kış mı ş ol mayan bir mantı k yer alır. Kentsel mi marlı k yakl aşımı, büyük öl çüde kentsel mekanı n ol uşum mantı ğı nı yeni den çözü ml eyerek sokakl ar, avl ul ar ve 56

70 meydanl ar çevresi nde bir yapılaş maya dönüş biçi mi nde yor uml anmı ştır. İşlevsel ci yakl aşı mı n ' içten dışa doğr u' tasarı m anl ayışı nı n yeri ne ' dıştan i çe' yakl aşı mı ağırlı k kazanmı ştır. Yapı nı n bağlamdan bağı msı z bir nesne ol arak t asarı mı yeri ne, önceli kle, tanı ml adı ğı dış mekanl arı n, ' boşl uğun' t asarı mı düşüncesi, özellikl e konut ko mpl eksleri ni n tasarı mı nda ön plana çı kmı ştır (Bilsel, 2001). Portza mpar k, t asarı mda i ç mekan gi bi kent e de duyarlı ol unması nı: kent mekanı nı inşa et mek; yapı yı düşünmek i çi n boşl ukt an, ka musal yaşa mı n yerleştiği bu boşl uğun büt ünl üğünden yol a çı kmak. Maki ne met aforu ile, yal nızca i ç mekan gereksi nmel eri ile, yere, t oprağa kayıtsız t ekni k nesnel ere karşı duyul an bir hayranlı k yönetilen nesne-yapıları n mantı ğı nı tersi ne çevir mek şeklinde tanı ml a mı ştır ( Bilsel, 2001). Kentsel mekanl arı ol uşturan el e manl arı n en önemlisi ol an yapı ve yapı gr upl arı nı n kent üzeri ndeki et kisi açı ktır. Tasarı mı na kal kışılan yapı ve yapı gr upları i çi n i ç mekanı n or gani zasyonu düşünül ürken kentsel mekanda çevredeki di ğer yapılarla biraraya gel erek ol uşt urduğu i ki nci bir yapı nı n (kentsel mekan) ol uşumu göz ar dı edil me meli dir. Bi nanı n iç mekanı nı t anı ml ayan duvarlar, aslı nda dışarı da da i ki nci ve daha fazla sayı da i nsana, akti viteye hi z met eden ve ol ayl ara sahne ol an bir mekanı yaratan bileşenl erden biri ol arak ortaya çı kmakt adır. Bu açı dan bakıl dı ğı nda yapı nı n varlığı yla kent mekanı n bir parçası, onu ol uşt uran en öne mli el e manı ol duğu ve kentsel mekan ve yaşam üzeri ndeki belirleyiciliği ni n öne mi gör ül ebilir. Yapı kent içeri nde yer e dönüşecek mekanl ar yaratan ya da var ol an bu pot ansiyeli ort aya çı karan et ken r ol ünü oynar. O al anda saklı pot ansi yeli bul up çı kar mak onu yapı ve çevresi ni n kur gusunda t emel yap mak bu şekil de yeni, çevreyl e büt ünl ük içerisi nde, yaşayan ve kentsel yaşamı nı canlı tutan mekanl ar sunmak mi marı n elindedir. Bu özeli kleri yle yapı nı n kentsel yaşa m ve mekana katılı mı, desteği ve onu besle mesi bakı mı ndan sahi p olabileceği ve / veya ol ması gereken nitelikler şöyl e sıralanabilir: 1. Hareketi yönl endir me; a) Bağl ayı cılık/ büt ünl eyi cilik özelliği b) Topl ayı cılık özelliği 2. İç-dış / ka mu- özel ilişkisini n kurul ması; 3. Nişler sunma (kaçış, sı ğı nma, sürpriz, farklılık...); 57

71 4. Kayı p alanları n kullanı ma kazandırıl ması; 5. Kentsel orta mdaki yeşil doku eksi kli ği ni tama ml ama. Bu çerçevede, yapı nı n kent e katılı mı na, bu nitelikleri kentsel mekana sun ması nda destek olabilecek unsurlar ise şöyl e sıralanabilir: 1. Dı ş mekan ve yapı ölçeği; 2. Kentsel duvar / Arayüz olarak cephe; 3. Kesitte yapı kentsel mekan ilişkisi; 4. Fonksi yon / akti vite / progra m; 5. Donatı ele manl arı. Yapı nı n, il k beş niteliğin bir ya da bir kaçı na ya da bazen t ümüne sahip ol ması ile kent e katılı mı söz konusuyken destek unsurları n ( öl çek, kesit, cephe, fonksi yon ve donatı) her za man her tip yapı t asarı mı nda titizlikl e üzeri nde çalışıl ması gerekir. Bu özellikleri n t asarı mı destekl e me mesi sonucu yapını n il k saydı ğı mı z nitelikl ere sahi p ol ması yet ersiz kal acak ve ol uşt urulan mekan a macı na ul aşa mayacaktır. Tüm bunl ar, çevre verileri ni n, bi na f onksi yonunun, al anı n getirdi ği koşulların birli kte değerlendiril mesi sonucu uygun bi çi ml erde bir araya gel erek sonuç ür ünün kent e katılı mı na destek olabilir. Kentsel orta mda yapıların t ek başları na ol madı kları nı n farkı nda ol an bir t avır sergile mesi ve çevre fakt örleri ile karşılıklı dayanış ma i çi ne girerek kentsel mekanl ara maksi mu m desteği ver mesi yaşayan kentsel mekanl ar yaratıl ması bakı mı ndan öne mli dir Hareketi Yönl endir me Kentsel orta mda en önemli öğe ol an, mekanl arı mekan yapan, kenti n varol ması nı sağlayan i nsan, hareket hali nde ol uşu ile kent ortamı nı ve bi çi ml enişi ni et kiler ya da kenti n bi çi mi, bi naları n konu ml anışı bu hareketlere yön verir. Yapı, kenti yaşat an ve yaşatacak ol an, i nsan ilişkileri ni destekl eyen böyl ece kentsel mekanl arı daha cazi p hal e getiren yaya hareketleri ni di kkate al arak t asarlanmalı ve bu hareketleri yönl endirici ol malı dır. Bu bağl a mda hareketin desteklenmesi, bağl ayı cılı k ve 58

72 toplayıcılık özellikleri bi çi mi nde i ki t ür ol uşu ma ya da her i ki si ne birden ul aş makt adır. Hareketle il gili il k önemli bul gul ardan biri ni yapan Bauhaus gr ubu, t opl umsal bir mekandaki i zleyi ci herhangi bir nesne etrafı nda hareket edebilir, böyl ece, t ek ya da özgül bir yönü ile i ncelemeni n ve irdele meni n ötesi ne geçebilir ol duğunu gör müşt ür ( Lefebvre, 1998). Kentsel mekanl arda i nsanı n en yaygı n davranışı bir yer den di ğeri ne hareket et mek ve bazen bu a maçl a mekanl arı kullanmaktır. Kentsel mekanl arı n i nsanl ar i çin yer niteliği t aşı masını n yolları ndan birisi de hareketi destekl eyen ya da yaya hareketi ni n or gani zasyonunu doğr u bi çi mde ele al abilen bi nalar yap maktır. Hareketi destekl eyen bi nal arı n yaratacakl arı perspektifler, bakışlar, nişler veya zemi n kat kullanı ml arı ile de çevreyi zengi nleştir mesi yapılan eyl e mi n zor unl ul ukt an öt eye geçi p aynı za manda il gi nçli kler ve farklılıklarla karşılaşılan bu mekanl arda dol aşı mı daha cazi p ve eğlenceli hale getirecektir. Kri er, kentsel dış mekanl arı n hareket i çi n engelsiz ol ması gerekti ği ni savunur. Hareket e verilen öne m akışkanlı k duygusunu daha da öne mli kılar. Akan mekanl ar hakkı nda konuşurken onl arı n bi çi msel özellikleri ve i nsanı n onl ar üzeri ndeki deneyi ml eri birbiri nden ayrılamaz. Mekanda i nsanı n yeri ni kabul eden bir yakl aşı m sergileyen Elli n ( 2001); durağana değil akışa, sabitliğe değil bir yerden di ğeri ne hareket e odakl anıl ması gerekti ği ni vur gul arken kentsel orta mda hareketi n vazgeçil mez ol duğunu ve yapı t asarı ml arı nda bunun göz ar dı edil me mesi gerekti ği ni bi ze hatırlatır. Al exander ( 1977), hareketi ve hareketi n yönelişini yollar ve hedefler ile anl at maya çalış mı ştır ( Şekil 5. 1). Ona göre yolları n pl anı sadece yür üyüş istika meti ile uyu ml u ol duğunda kullanışlı ve doğr udur. Üç ta ma ml ayı cı yol dan bahseder: 1. Yür ürken i nsan görebil diği en uzak nokt a ol arak ara/ orta varışlar (hedefler) i çi n çevreyi t arar ve yür üyüş içi n düz bir yol i zler. Köşeleri keser ve di agonal yollar izler. 2. Deva mlı en uzak noktaya doğr u yür üyüşünü sürdürürsen ara hedefler de değişecektir. 59

73 3. Yönünü değiştir mek istemeyen biri, yür üyüş süreci ni geçi ci hedefler seçerek düzenl er. Bir hedef belirlenir bu hedefe yakl aşıldı ğı nda ise yürüyüş doğr ult usunda bir başka hedef seçilir. Şekil 5. 1: İki nokt a arası nda hareket eden yayanı n ara hedefleri kullanışı ( Al exander, 1977) Yukarı daki şekil de, kişi A nokt ası ndan E nokt asına git meyi hedefler. Yol boyunca ara hedefler B, C ve D dir. Bu kişi dü mdüz E doğr ult usunda yür üme çabası ndadır, ara hedefl eri nden C gör ünür ol duğunda, hedef de B den C ye dönüşür. D gör ündüğünde ise hedef artık C değil D dir. Ara hedeflerle yaya hareketini n doğr u düzenl enmesi siste mi çalışır hal e getirecektir. Eğer yet erli ara hedef yoksa yür üyüş zorlaşacaktır ve çekiciliğini kaybedecektir. Kentsel mekanl arda hareketi n yapılar ve destek ele manl ar t arafı ndan yönl endiril mesi mekanl arı n, yaya odakl arını n birbiri ne bağl anması ya da yaya hareketi nin mekan içi ne çekilerek t opl anması şekli nde i ki ye ayrılabilir. Her i ki bi çi mde de yapılar tarafı ndan kentte i nsan hareketi desteklendi ği gi bi bu sayede daha anl a mlı mekanl ara ul aş mak da mü mkün ol makt adır Kentsel Mekanlar Arası nda Bağl ayı cılık Kentsel yaşa mı n canlılık kazanması nda büyük öne me sahi p ol an yaya hareketleri ni dest ekl eyecek bağl antılar kurarak hareketi yönl endir mek sureti yl e yapı ve yaşa m ilişkisi ni kuvvetlendir mek yapı nı n kent e katılı mını n bir yol udur. Yaya dol aşı mı nı teşvi k eden yapı t asarı ml arı kentte kopuk al anları bağl ayan, yeni perspektifler sunan, yaya i çi n seçi m şansı doğuran ve çeşitliliği arttıran özelliklere sahi ptir. Bu yapılırken 60

74 çevredeki mevcut yaya hareketleri ve pot ansi yelleri i yi bi çi mde i ncelenmeli, odak nokt aları saptanmalı dır. Şehri n t üm akti viteleri ve fizi ksel for ml arı nı birbiri yle birleştiren mekansal bağl antılar sayesi nde geniş al anlar üzeri nde ayrı ayrı kısı ml arı birbirine bağl a mak mü mkün ol makt a ve böylece kol ay ul aşı m ve anlaşılabilirlik kazandırılabil mekt edir. Tr anci k, 1986) Yapı nı n bağl ayıcılık özelliği t aşı ması kentsel mekanl ar arası nda sürekliliği n ve akışkanlığı n sağl anması bağl a mı nda da kentsel orta ma kazanı ml ar sunar. Birbiri nden kopuk kent mekanl arı kentsel algı yı zorlaştırırken, kentte yaşayan insanları n birbiri nden ve di ğer mekanl ardan bihaber ol ması na sebep olarak yer ol gusun ol uş ması üzeri nde engel teşkil eder. Yapı, kentsel mekanda birbiri nden kop muş al anlar arası nda ya da birbiri arası nda herhangi bir ilişki hi ç olma mı ş/ düşünül me mi ş bir al anda t asarı mcı nı n hayal gücünün ve kullandı ğı kavra ml ar üzeri nden geliştirdi ği yapı nı n destekleyeceği yeni ilişkiler ağı ile bağl ayıcılık görevi üstlenerek kentte yaşayanl ara yeni bir açı, ul aşı m ve yaşayan mekanl ar siste mi sunabilir. Yapı, kenti destekleyen ve yeni ilişkiler getiren yönü ile kentsel j eneratör ol arak al gılanabilir. Tschu mi ( 1996), bunu şöyl e t anı ml ar: kentsel j enerat ör varolan kentle yeni mekansal bağl ara imkan sağl a makl a kal maz, progra m açısı ndan bekl enmedi k, önceden hesapl ana maz et kenl eri, gel ecekt e kaçınıl maz ol arak ortaya çıkacak yeni kentsel olayl arı da destekler. Yapı nı n yaya dol aşı mı nı engelle meyecek bi çi mde konu ml anması, yeni oluşu ml ar ve bağl antılara i mkan verecek, yaya hareketi ni t emel al arak, sürekliliğe dest ek ol ma bağl a mı nda güçl ü bağl antılar kuracak bir yakl aşı ml a t asarlanması kentsel mekanda büt ünl ük, canlılık-et ki nlik sağl anması ve kentsel orta mı n t e meli olan i nsan ilişkileri ni n güçl endiril mesi bağl a mı nda öne m kazanmakt adır. Ör neği n, Lozan doğal yapısı gereği yol ve bi na ilişkileri ni n çok farklı ol duğu bir kenttir. Kenti n bazı böl üml eri nde yollar havada asılıdır ve bi nalar da yere gö mül üdür. Bi nal ar di key kori dorlar köpr ül er de çok katlı geçişler gi bi çalışır. Fl on vadisi 20. yüzyıl kenti nin çeperi nde sahi psiz, karaktersiz kal mı ş bir al andır. Burası içi n bir pr oje hazırlayan Tschu mi, vadi ni n kuzey-güney aksı boyunca uzanan şehri n birbiri ile he m öl çek hem karakt er açısı ndan uyuş mayan i ki ayrı parçasını birbiri ne 61

75 bağl ayan köpr ü kentler önerir. Pr oj eni n esas mekansal biri ml eri yaşayan köpr ülerdir. Ra mpal arı, yürüyen merdi venl eri ve asansörleri vadi ni n al çak sevi yelerini t ari hsel şehri n üst sevi yeleri ne bağl adı ğı i çi n, konut köpr üler he m yat ay he m de düşey bağl ayı cılardır. Pr ogra ml arı ile de bu köpr üler yaşayan mekanl ar ol arak düşünül müşt ür. Her köpr ü iki çeşit kullanı m i çerir; mer kezi çekirdekt e kamusal ve ticari kullanıml ar, üstte, iskele sevi yesi nde ise yaya dol aşı mı ve bununl a ilgili kullanı ml ar. Dört köpr ünün her biri ne ayrı progra ml ar uygul anmı ştır böyl ece her biri ne spesifi k bir karakt er kazandırıl mıştır ve yerleşil miş köpr üleri n bir kent j enerat örü (canl andırıcı) ol arak fonksi yon kazanmal arı sağlanmı ştır. Aşırı yoğunl aş manı n getirdi ği dengesi zli ği n ol madı ğı yeni bir kentsel ilişkiler ağı, çok çeşitli progra ml arı bütünl eştir me becerisi ne sahi p bir kent mer kezi üretir ( Tschu mi, 1996). Bu köpr ül erden Metropont köpr üsü önceli kle kent i çi n yeni bir ul aşı m kavşağı dır. Bi r düzl e mde üç ayrı tren ve metro hattını, bir başkası nda i ki ot obüs hattını dört farklı kata gel en yaya trafi ği yle birleştirir. Birçok yöndeki yol cul uk i çi n son nokt a ol mayı p sadece anlı k bir dur uş ol an Metropont da kitlesel hareket di ğer işlevsel isteklerle kesiştikçe pr ogra m çarpış mal arı desteklenir. Yapı nı n doğu şeri dindeki yarı sayda m r ekl a m ve medya ol ayları ile ö mürsüz, uçuşan i mgel er he m bi na içi he m de dışı ndan gör ül mekt edir Bu ca m kut unun i çi nden geçen i nsan akışı ile birleşi nce bi na kitlesi ni n ve kentsel aksları n durağan ko mpozisyonuna değil, geçi ci ve sürekli hareket hali nde ol ma duru muna dayanan yeni bir kentsel tip ortaya çı kmaktadır. 62

76 Şekil 5. 2: Kentsel mekanları yat ay ve düşeyde bağlayan ve yeni hareket aksları yaratan, Köpr ü- Kentler Projesi, Lozan, B. Tschu mi ( Tschu mi, 1994) 63

77 Şekil 5. 3: Bi na bl oğunun iki ye ayrılarak kentsel al anl arı birbirine bağl anması, hareketi n yönl endiril mesi, ve kent yaşantısını destekleyen işlevleri n ze mi n katta t opl anarak sürekli bir kentsel yapı ol uşt urul ması, Hannover-Post ka mp, Schulitz+Part ners,

78 Şekil 5. 4: a. Hareketi yönl endirici, iki caddeyi bağlayan ört ül ü sokağı n yaratıl ması, Hil mer +Sattler, Müni h, 1992 b. De miryol u hattı boyunca uzanan alanda birbirinden kopan alanları bağlayan, kar ma kullanı mlı köprü önerisi, Steve Parki n, Li ncol n Jones,

79 Hollanda nı n Al mere kenti nde OMA nı n kent merkezi düzenl e mesi fi kir ol arak bu mer kezi Hollanda daki di ğer mer kezl erden ayırma üzeri ne kur ul muşt ur. Bunun en öne mli nedeni ise, Al mere ni n t ari hi bir strükt ürün eksi kli ği ni duy ması ve Holl anda kent mer kezleri ni n her geçen gün birbirine benze mesi dir. OMA nı n pl anı dağıt makt an çok büt ünleyi ci, bağl ayı cı dır. Tasarı mda t ek ve büt üncül bir yapı ol uşt ur mak i çi n büt ün f onksi yonl ar, bir di ğeri ni n üzeri ne kat manlar hali nde çözü ml enmi ştir. Bunun içi n, t üm f onksi yonl arı n kısa düşey bağl antılar yardı mı yl a birbiri ne bağl andı ğı, boş mekan ve haci ml eri n görsel uyu m yarattığı bir mega strükt ür yardı mı yl a tümkent faali yetleri içsel olarak birbirine bağl anabiliyor. Eri c Owen Moss un A. R. Cit y si ( Air Ri ghts City) t erkedil miş bir tren yol u hattı boyunca gi den bir pr ojedir ve tren yol undan farklı ol arak ze mi nde değil dir, köpr ül er siste mi ol arak al gılanır. A. R Cit y ni n el e manl arı esnek ve serbesttir. Planl a manı n gerektirdi ği bi çi mde esnetilebilir, döndür ülebilir, bükül ebilir, görünür yada gör ünmez ol abilir. A. R City geçit hakkı (ri ght-of-way) bir kol ayl aştırıcı dır ve bir di zi ekono mi k mekani z ma, planla ma ve t asarı m önerir fakat ısrarcı ol maz. A. R Cit y de deva m eden t ek gerekli el e man parktır. Nati onal Bul varı/ Hayden Avenue zonu nda başlar ve geçit hakkı nı n depo ve üreti m kul übel erinden ka musala, konut a ve eğl ence tesisleri ne dönüşeceği yeni kullanı ml arı öngör ür. Hayden dan East ha m a, müzel er, sanat çı biri ml eri, ti yatrolar ve orta büyükl ükt e ofisler ve East ha m/ Los Angel es Nehri zonunda, eğl ence, rest oran, si ne ma ve bunl ara benzer üreti m mekanı yer al abilirler. Köpr ül er, A. R Cit y e katılan sokakl ardan kendisi ne düşey bakıl ması i çin özel bir fırsat sunar. Mecazi ol arak, A. R. Cit y bir di zi di kiştir -geçiş hakkı ayrıl mı ş t arafları yeni den birleştirir. Di kiş sı kı atılabilir, i ki t arafı birbiri ne bağl ar yada, kesili p i ki ye ayrıl mış parçalardan uzayan bir üçüncüsü ilave edilir. İl k adı m, t üm geçidi deva m eden bir yaya yol u ile ka musal bir park ol arak tasarla maktır. Parktaki dönüşüml er, kullanı mdaki pot ansi yel değişi ml eri ve he m kendi i çi ndeki he m de geçi de ko mş u al anl ardaki değişi ml eri kabul eder. İki nci ol arak, Kol onl ar ve kirişlerden ol uşan strükt ürel bir iskelet önerilir. Geçitte, yada ko mşu bi naları n i çi nde ya da üzeri nde taşı yıcılık sağl ar. Anormalli kler özel öneril mi ş bi nal ar- strükt ürel yapı ya, per de duvarlara, ve peyzaj a, benzersiz bi na ti pleri i çi n çeşitli fırsatlar ol arak, eklenir. Büt ün pr oje bir köpr üdür: t üm pr oj e boyunca uzanan bir parkı n üzeri ndeki bir köpr ü, ve sokakl ar üzeri ndeki ve sonunda Los Angel es nehri ni geçen köpr ül er. (Moli nari, 2001) 66

80 Şekil 5. 5: a. Al mere Kent Mer kezi, Hollanda, OMA, b. A. R Cit y, Eric Owen Moss. Yukarı dan aşağı ya doğru: perdeler ( curt ain), bağl ayıcılar (stilts), köprüler ( bri dges), yeşil doku ( hoticult ure), anor malli kler (anomalies). 67

81 Beyoğl u nda bul unan Odakul e bi nası da kentsel mekanda yaya hareketleri ni yönl endiril mesi ve bağlantı sağl anması açısı ndan ör nek ol uşt ur makt adır. İstikl al Caddesi ni Meşruti yet Caddesi ne bağl ayan bir geçiş sunan yapısı ile Odakul e yaya hareketi ni n çok yoğun olduğu bir al anda öne mli bir i hti yacı gi der mi ş ve t erci h edilen bir geçiş al anı hali ni almı ştır. İstiklal Caddesi üzeri nde farklı bir niteliğe sahi p bir al ana gel di ği nizi yapı nı n geri çekil mişliği sayesi nde uzakt an da kavrayabilmekt e ve orada ne ol duğuna dair mer akı nız yapı ya yakl aştıkça Meşruti yet Caaddesi ne açılan pencere et kisi ile mekanda bul unma i steği halini al makt adır. Bu şekilde geri ye çekilerek bir ön mekan yarat ma ve her i ki caddeye açıl ma dur umu Odakul e ye İstiklal Caddesi üzeri nde özel bir karakt er kazandır mış, kentsel orta mda bağl ayıcı bir bi na ol ması nı n yanısıra di ğer böl ümde anl atılacak ol an t opl ayı cılık niteli ği ni de kazandır mı ştır. Bu özellikl eri ile yapı yaya hareketleri ni yönl endirici ve teşvi k edi ci iken geçit mekanı nda yaya i çi n farklı gözl e ml er ve bakışlar yaratacak al anl ar ve fonksi yonl arı n düşünülme mi ş ol ması ile aslı nda sahi p ol abileceği kentsel et ki den yet eri nce barı ndıra ma mı ştır. Yi ne Beyoğl u ndaki Tünel Geçit i İstiklal Caddesi ni n Tünel meydanı nda nokt alandı ğı yerde ar dı na kadar açıl mış kapıları ile karşı mı za çı kmakt adır. Bu geçit tüneli Sof yalı Sokağa bağl a makt a ve Meşr utiyet Caddesi ne kestir me bir yol sunmakt adır. Tünel kullanı cıları bu meydana gel di kleri nde İstiklal in yoğunl uğu içerisi ne gir meden bu geçit ile arkadaki saki n sokakl ara ve Meşruti yet caddesi ne ul aşabil mekt edir. Üç girişi ol an al an, her girişte bul unan kapıları ile aslı nda ka musal değil özel bir al an ol duğunu hissettir mekt e fakat içerisi ndeki farklı dünyayı kentte yaşayanl arla payl aş maktadır. Meydana gel di ği nizde di kkati nizi he men çeken bu kapı nı n ardı ndaki gündüz yeşil ve göl ge akşaml arı ise ışı klı mekan i nsanı i çi ne çekme özelliği ne sahi ptir. Geçitteki rest oranı n avludaki dekor u, masaları ve i nsanl ar (donatılar) bu cazi beyi arttıran di ğer el e manlardır. Bu mekanda kalmak ya da bağl ayı cılığı nı kullanarak i çi nden geç mek seçi ml eri kişi ye bağlı dır. Mekanı n ka muya açı k bir geçiş ol ması hem kendi kullanı mı nı daha cazi p hal e getir mekte, he m de kullanıcıları na canlı-yaşayan bir mekan sunmakt adır. Her i ki ör nek de bul undukl arı kentsel orta ma farklı mekansal ilişkiler, seçi m şansı, kestir me yollar sun makta, ve kentsel mekana çeşitliliği canlılığı arttırıcı dest ek sağla makt adır. Kentsel mekanda birbirinden kopuk al anları bağl ayarak yaya 68

82 hareketleri ni mekansal kur gul arı ile yönl endir mekt e, i çerdi kleri ya da çevre akti viteleri de bu şekil de beslenmekt edir. Şekil 5. 6: Odakul e, İstiklal Caddesi, Ece Karakoç 69

83

84 7. 8. Şekil 5. 7: Tünel geçi di, nu mara sırası ile adı madım İsti klal den Sofyalı sokağa çı kış, Ece Karakoç 71

85 Kentsel Mekanda Topl ayı cılı k Yapı ol uşt urduğu dış mekan kur gusu ile kent orta mı na t opl ayıcılık özelliği ne sahi p mekanl ar kazandırabilir. Yaya hareketleri ni kendileri ne çekme ve gel en bu hareketi kendi i çerisi nde t utabilme özelliği ne sahi p yapı t asarı ml arı bu cazibeyi ve insanlardaki kalıcı ol ma isteği ni i çerdi kleri akti viteler, kitlesel özellikler ile sağlayabil di kleri gi bi buna en büyük destek bir aksı n ucunda ol ma veya hareketi n deva mlılığı na ol anak sağlayan di na mi k mekan özelliği sergileyebil mel eri dir. Me kanı n hareketi t opl ayı cılık özelliği kazanması oradaki akti viteler ile yakı ndan ilişkilidir. Bir aksı n sonunda ol ma ve/ veya buradan yeni bir aksa geçiş sağla ma di ğer bir değişle kesişen aksl ar arası nda bir mekan yaratarak, yapı dış mekana topl ayı cılı k özelliği kazandırabilir. Kool haas ı n Fransa nı n Lille kenti ndeki Eur olille pr oj esi yapı ve yapı grupl arı nı n yeni bir mer kez ve t opl an ma al anı yarat ması yönünde büyük öl çekli ve ko mpl ex bir ör nektir. TGV yi ( hı zlı tren) çı kış nokt ası alan proje bu şekil de sadece Fransa nı n değil Avr upa nı n da farklı yerleri nden gel en i nsanl arı karşılayan he m kent he m de kent dışı ile ilişkili fonksiyonl arda kesiş me nokt ası ol up kent ve Avr upa çapı nda bir toplayıcılık et kisi ne sahi ptir. Pr oje fi kri ni n dayandı ğı kesişen hareket aksları üzeri ndedir ( TGV ve ot obüs, metro hatları) ve bu akslar üzeri nde akan i nsanl arı he m başka yönl ere sevk et me he m de bir çok akti viteyi bu al an i çerisi nde sunarak onl arı orada t utabil me karakteri sergile mekt edir. Şekil 5. 8: Eurolille, Re m Kool haas, Lille, Fransa,

86 Londra da gi derek çöküntü al anı ol maya yüz t ut muş bir böl gede kentsel dönüşü m ve canl andır ma pr oj esi kapsa mı nda Peckha m Küt üphanesi i nşa edil miştir. Yapı sadece sosyal ve kült ürel boyutları ile değil mi mari ve çevresel nitelikleri ile de dönüşt ürücü ol ması varsayılarak t asarlanmı ştır. Yapı nı n bu a maca ul aş ması ndaki et kenlerden biri ol an yeri, kenti n farklı nokt aları ndan ul aşılan farklı dokul ara geçiş veren bir çakış ma nokt ası dır. Yapı nı n, L kesitini n bir kol u meydanı tanı ml arken, havada uzanan kol u ise t opl anma al anı hissini arttırıcı, i nsanı i çi ne al an bir niteliğe sahi ptir. Yapı nı n tanı dı ğı geçiş ol anağı, alttaki meydanı yakı n çevre i çi n bir düğü m nokt ası na dönüşt ür müşt ür. Yapı bi çi msel ol arak çevrede alışıl madı k bir et ki ye sahip ol ması na karşı n altında t anı ml adığı al an yapı nı n kendi sı nırları nı aşan bir kentselli k sunmakt adır. Bu yapı yı ve çevresi ndeki meydanı sadece geli p geçilen değil yaşanan kullanılan bir al an hali ne getir miştir. Birçok aksın çakıştığı bu yere artı k dur ma ve vakit geçir me hissi doğuran bir şeyl er katıl mıştır. Başl angı çtaki t asarı m a macı na uygun ol arak yapı t üm bu özellikleri ile Pechamlılar i çi n bir işaret, bir ai di yet ve kentsel yaşa ma bağl anma nokt ası ol muşt ur. Yapı, işlevleri ni n sundukl arı ile sı nırlı kal mayan, çevre hal kı için davet kar bir orta myaratıl mıştır. Şekil 5. 9: Peckha m Küt üphanesi, Londra,

87 a. b. c. Şekil 5. 10: a. La Défence, Paris, Fransa b. Broadgate, Arup Associates, Londra, c. Schouwbur gpl ei n, (kullanı cılar tarafı ndan değiştirilebilir ışıklandır ma), Adri aan Geuze, Rot erda m,

88 a. b. Şekil 5. 11: a. Otrant o yerleş mesi, İtal ya, heykel önerileri yeri ne al anı bir t opl anma ve akti vite alanı na dönüşt üren öneri, Renzo Pi ano, 1979 b. Sonadai Kült ür Mer kezi, Itsuko Hasega wa, Fujisawa, 1990 Topl ayı cılık et kisi ne sahi p mekanl arı n kapalılık özelliği ne sahi p ol ması mekansal açı dan karakt er kazanmal arı na yardı mcı ol acaktır. Topl ayı cılık özelliğine sahi p mekanl ar arası nda da ilişkiler kur ul ması geçişler ol ması bu mekanl arı n kent büt ünü içi nde yaya hareketi ni destekle mesi öne mli dir. 75

89 Şekil 5. 12: İstiklal Caddesi nde Danış man Geçi di, i ki ayrı cadde ve kilise ol mak üzere üç ayrı aksı birbirine bağl ayan ve ortada ol uşt urduğu boşl uk ve sunduğu işlevler (dükkanl ar, di nlenme, kahve) ile hareketi içinde tut ma özelliği, Ece Karakoç. 76

90 İç- Dış / Ka mu- Özel İlişkisi ni n Kurul ması Yapı t e mel görevi itibariyle i ç ile dış arası nda bir ayırıcı dır bu bağl a mda ka musal al anl a özel al an arası ndaki et kileşi m derecesi nin belirleyiciliği de yapını n kentsel yaşa ma yakl aşı ml arı sonucu bi çi ml enecektir. Kentsel mekanı canlı t ut mak, hareket kazandır mak i ç-dış ilişkisi ni n ne öl çüde i zi n verdi ği ile yakı ndan ilgili dir. Bu ilişkileri n i yi t anı ml andığı ve birbiri i çi ne geç mi ş bir yakl aşı mı nı n he m yapı he m de çevresi ndeki kentsel kullanı mı arttırdı ğı bir gerçektir. Yapı i ç f onksiyonl arı ve kur gusu ile i ç-dış ilişkisi çerçevesi nde dış mekanı besle mesi gereken bir kentsel el e mandır. Mekan en basit bi çi mde ' iç mekan' ve ' dış mekan' ol arak i ki ye ayrılır: Dı ş mekan, bi naları n dışı nda kal an, bi na dış duvarları, yeşil doku ya da başka el e manl arla sı nırlanmı ş açı k mekandır. Dı ş mekanda genel de yat ay boyutlar düşey boyutlardan daha büyük, bi çi m mi mari mekana oranl a daha az geo metri ktir. Tavan ve duvar işlevi ni karşılayan el e manl ar kesi n t a ma ml anma mı ştır. Her bi na bu i ki mekanı n ol uş ması nda et kilidir. Bi nanı n kendisi t arafı ndan saptanan i ç mekan ve kendisi ile ko mşu di ğer bi nalarla arası ndaki ' dış mekan' ( Çakmaklı, 1992). Schul z i ç-dış ayrı mı üzerinde özellikle t avanı n sahi p ol duğu öne mi vur gul a mı ştır: Tavan i ç mekansal yapı yı geliştirebilir ve görünür kılabilir. Genel olarak, bir tavanı n varlığı iç mekan di ye bilinen belirli kapalılıkları t anı ml ar. Tavan ol madı ğı za man, gökyüzü üst sı nırdır. İki ncil sı nırlara rağmen bu bir dış mekan ı n parçası dır. Kapalı bir mekan bazen tuhaf bir deneyi m ol an içi ve dışı beraber yaşa ma duygusun beraberi nde getirebilir (Nor berg- Schul z, 1980). Kri er, bi nayı t asarlarken karşılaşılan en büyük sor unl ardan biri ni n, i ç ve dı ş mekan arası nda çi zilecek çi zgi nin belirlenmesi ol duğunu savunur. Sı nırlar, mekansal yön gi bi kapalılığı n (açı klık) derecesi ni de belirler ki; bunl ar aynı olgunun i ki gör ünüşüdür ( Nor berg-schul z, 1980). Lynch e göre i ç mekan kalı bı bi nalardan çok açık al anları baskı n yapar. Bu kalı p yeni bir hareket ve al an kullanı m özgürl üğü getirir. Moder n kent, kapalılık açı klı k arası nda, yoğunl uk ve özgürl ük arası nda rit mi k bir denge gerektirir. ( Lynch, 1990) Mi marlı k bu i ki mekanı n (i ç ve dış) arakesitinde ol uşur. Yapı nı n kentsel mekandaki yaşantı yla kur duğu ilişki de bu ara kesit üzeri nde yoğunl aşır. Dı şarısı ne kadar i çeri 77

91 alı nmalı dır, içerisi ne kadar dışarısı i çi n kavranabilir ve ul aşılabilir ol malı dır. Yapı nı n %100 dışarısı ile büt ünl eş mesi sı nırları nı sıfırlayacaktır. Bu anl a mda sı nırları n al gılanması konusu da karşı mı za çı kar. İç mekanı n nerede bittiği, dış mekanı n nerede başladı ğı, kesi n sı nırlar çi zilerek belirlene mez. Özelli kle günü müz teknol ojileri ni n ol anakl arı ile eski den duvarlar ve kilitli dev kapılarla kurul an i ç-dış sı nırları, bugün, görsel açı dan engel et kisi yeri ne, manyeti k kartlarla geçişi n sağlandı ğı basit bir elektroni k girişi ol an yada bazen büyük ca m yüzeyler hali nde al gılanmayan görsel ol arak ayırıcı ol mayan sı nırlar hali ni al mı ştır. Sı nırlar artı k yapı nı n önündeki masif kapılar, kalı n duvarlar değil monit örlerdir. Bu da i ç-dış ilişkisi ni n t anı ml anmasında yepyeni bir ol uşumun varlı ğı nı işaret eder. İ ç ile dış arası nda kal an geçiş al anları özel mekanl ardır ve genellikle ne i çe ne de dışa aittirler. Or ayı kullanan i nsanl arda bu his i çerisi nde olacaktır. Bu al an özel ile ka musal arası ndadır: Ta m ol arak özel ya da ka musal değil dir. Geçiş, dili ml erin birbiri ne dönüşt üğü yerdir ve öncesi ile sonrası farklıdır. Önceki ile sonraki eşi kl ere yakl aştıkça birbiri ne dönüş meye başlar. Başl angı çtaki çitlerden bu yana sı nır kavra mı hem dı ş cephe he m de karşı karşı ya gel me dur umuyl a il gili dönüşüml er geçir mi ştir (Vi rilio, 2000): Kazı klı duvarlardan taştan kal e duvarları na ve sonunda ekrana kadar, al an-sı nır, belli belirsiz dönüşü ml er geçir meyi sürdür müş, bugün arayüzey olgusuna varıl mıştır. İnsan/ maki ne arayüzeyi ni n yapıları n ön yüzünün ve parsel yüzeyl eri ni n yeri ni al dı ğı belli belirsiz bir za man pl anl a ması nın kesitleri nde yer al makt adır. Eski ka mu- özel ayrı mı nı n, yerleşi m ve dol aşı m arası ndaki farklılığı n yerini bugün uzak ve yakın ayrı mı nı ortadan kal dıran bir aşırı ışıklanma al makt adır. Kentsel mekandaki mel ezli klere bel ki de en i yi örnekl erden birisi iç ve dış/ ka mu ve özel arası nda geçiş niteliği ol an ara mekanl ardır. Yapı t asarı ml arı nda bu mel ez mekanl ar özenl e el e alın malı kent ile yapı nı n et kileşi mi nde kilit rol oynadı kları unut ul ma malı, i ç-dış mekan akti vite ve ilişkileri ni n deva mlılığı sağlanmalı dır. Ör neği n, Sit uati onist lerin önerisi Integral Ur banis m de mel ez ( hybri d) mekanl ar öne ml e el e alı nır; sı nırlar, kenarlar ve bağl ayıcılar sadece varışları bir di ğeri ne bağl a maz, aynı za manda onl arı n her i ki t arafı nı n kendi büt ünl üğünü kor ur. Cor ner ı n ifade ettiği gi bi: Ayırıcı ol makt an çok sı nırlar, dina mi k zarlardır ve boylu boyunca et kileşi mli hareketler ve çeşitli dönüşüml er ol ur. Bural ar dai ma en canlı, çeşitliliği n bol ol duğu yerlerdir çünkü i ki ayrı siste m burada bul uşur. R. Kool has scape 78

92 teri mi yle mer kez ve dış sınır çizgisi, iç ve dış, şekil ve ze mi n arası ndaki ayrı mı siler, şehir, deva mlı topol oji k bi çi mde ele alınmı ş bir alandır. Al do van Eyck bu yakl aşı ma şöyl e katılır: Mi marlı k, açı kça t anı mlanmı ş ara mekanl arı n ör gütlenmesi ol arak düşünül meli dir. Bu ör gütlenmeni n işleve ve o i şlevi n gerçekl eştirileceği yere göre sürekli değişi m i çerisi nde ol acağı veya erteleneceği anl a mı na gel mez. Ta m t ersi ne, çağdaş bir kavra m ol an mekansal süreklilikten ve her türl ü ekl e ml e meyi yok et me eğili mi nden kurtul ma anl a mı na gelir. Kı sacası, dışarısı yla i çerisi, bir mekanl a di ğeri arası ndaki ( bir gerçekli kle di ğeri arası ndaki ) geçişler her i ki t arafı neyi n belirledi ği ni aynı anda ortaya çı karan, t anı mlanmı ş ara mekanl ar aracılığı yla yapıl malı dır. Bu anl a mda bir ara mekan, çelişkili uçl arı n yeni den i kiz ol gul ara dönüşebileceği ortak alanlar yaratabilir ( Vent uri, 1991). Dı ş ve i ç güçl er arası ndaki karşıtlık ve hatta çelişki, mi marlı ğı n dışı ndaki al anl arda vardır. Kepes e göre de: Her t ürl ü ol gu -fizi ksel bir nesne, or gani k bir bi çi m, bir duygu, bir düşünce veya gr up yaşantı mı z- bi çi mi ni ve özelliği ni, birbirlerine karşıt eğili ml er arası ndaki çarpış maya borçl udur; fizi ksel bir gör ünü m doğal oluşuml a dış çevre arası ndaki çarpış manı n ür ünüdür. Bu karşılıklı et kileşi m kentsel çevre mi zi n çok yoğun ol an böl gelerinde her za man son derece canlı ol muşt ur. İçerisi ile dışarısı arası ndaki çelişki veya en azı ndan karşıtlık, kentsel mi marlı ğı n gerekli bir özelliği dir ( Vent uri, 1991). İki yer arası ndaki veya i ç ile dış arası ndaki her t ürl ü ilişki i ki çeşit özgürl ük gör üşünden ol uş makt adır. Ayrıl mayı ve birleş meyi, farklılaş mayı ve geçişi, kesil meyi ve sürekliliği, sı nırı ve bağl antı yı sağlar. Eşi kler ve geçiş al anları görev açısı ndan öyl e yerler olurlar ki ' dünyanı n kendisi ni n saklı ol duğu yerl erdir' ( Von Mei ss, 1992). Yapı ve yapı gr upl arı t asarı mı nda kentsel sürekliliği, akışı ve deva mlılığı nı sağlayacak t asarı m anl ayışları, he m i ç he m dı ş mekandaki yaşantı yı destekleyecektir. İçi besleyen bir dış yada tam t ersi dışı besleyen bir i ç, yada t a ma men büt ün bir bakış açısı, her i ki kullanı mı nda canl anması na dol ayısı yla önceli kli ol arak kentsel mekana yapı nı n katılı mı na destek ol acaktır. Bozkurt (1962), bu i ki mekan arası ndaki ayrı mı yadsı yarak, i ç i çe geç meyi ve sürekliliği şöyl e savunur i ç ve dış mekan diye i ki ayrı mekan yokt ur. Böyl ece iki el e mana artı k sahi p değiliz. İçi nde yaşadı ğımı z mekan 79

93 dışarı ya çı kabil meli, dış mekanl a serbestçe birleşebil meli dir. Mukabil ol arak da dış mekan serbestçe içeri ye girebil meli dir. Yapı yı i çerden dışarı ya ol duğu gi bi dışardan içeri ye doğr u t asarla mak, yapı nı n mi marlı ğı nı ol uşt uran gerekli gerili ml eri n ortaya çı kması nı sağl a mak de mektir. İçerisi dışarı dan farklı olduğu i çi n, duvar - yani farklılaş manı n başladı ğı yer- mi mari bir ol guya dönüşür. Mi marlı k, kullanı mı n ve mekanı n i ç ve dış güçl erin kesişti ği yerde belirir. Bu i ç güçl er ve çevre güçl eri he m kamusal he m özel, he m belirleni msel (deter mi nistik) he m de r astlantısal dır. Dı şarı yla i çeri yi birbiri nden ayıran duvar ol arak mi marlı k he m bu çözü mün mekansal anl atı mı na, he m de bu çatış manı n sahnel enmesi ne dönüşür. İçeri yle dışarısı arası ndaki farkı n ortaya kon ması yl a mi marlı k, bir kez daha kapıları nı kent bili msel bir bakış açısı na açar. İç-dış birlikteliği nde dış mekanı n i ç ile, içi n de dış ( kent) ile büt ünl eş mesi önceli kle insan hareketi ile mümkündür. Hareketi n kent orta mı ndan alı nı p bi na i çi ne getiril mesi, di ğer bir değişle, kentsel mekandaki i nsanı n deva mlılık ve süreklili ği n akışı ile yapı nı n i çi ne düşürül mesi he m yapı i çi ndeki kullanı mı n canlılığını he m de kentsel mekandaki ( dışarı daki) canlılığı arttırıcı her i ki mekandaki yaşantı yı kuvvetlendirici dir. Buna bir ör nek ol arak Renzo Pi ano ve Ri chard Rogers ı n Po mpi dou Sanat ve Kültür Mer kezi gösterilebilir. Bu yapı da dışa alı nan sirkül asyon aksı meydandaki i nsanları dışarı dan alı p bi nanın i çi nde değil de dışı na t akıl mı ş, dışarı da ol ma hissi veren tüp içerisi nden geçirerek bi nanı n katları na alır. Şekil 5. 13: Pompi dou Sanat ve Kült ür Mer kezi, Paris, R. Piano, R, Rogers,

94 St even Holl ün Ne w York taki St orefront Sanat ve Mi marlı k Gal erisi ni n cephesi ni yenile mek i çi n sanatçı Vi to Acconci ile bir araya gel di ği çalış mada en can alıcı nokt a yapı nı n uzun cephesi ni n nasıl değerlendirileceği ol muşt ur. Gerek Acconci, gerekse Holl, cepheni n sürekliliği veya gal eri mekanı nın st ati k gör ünü mü il e ilgilenmek yeri ne, her i kisi de t asarı ml arı nda ol anaksızı arayarak ve cephede deli kler açarak adet a sanat dünyası na bir gönder me yaparcasına se mboli k bir sı nırı yok et meyi a maçl a mı şlardır. Bu düşünceden hareketle, cepheye paneller yerleştirilmi ş. Açı k pozisyonda paneller kilitlendi ği nde, cephe bir anlamda çözül mekt e ve galeri ni n i ç mekanı yaya yol uyl a ( dışarısı yla) büt ünl eş mekt edir. Gal eri müdür ü Kyong Pr k ı n eğerki cepheni n f onksiyonu i ç mekanı dışarı dan ayır mak olsaydı, ne Holl, ne Acconci, ne sanat, ne mi marlı k ol urdu şekli ndeki ifadesi de bu i ç-dış bütünl üğünün adet a altını çiz mekt edir (Holl, 1991). Şekil 5. 14: St orefront Sanat ve Mi marlı k Gal erisi, Ne w York, , S. Holl 81

95 İç-dış/ ka musal-özel mekanl ar arası nda ilişki kurmaya yöneli k bir öneri de RCCA içi n Zaha Hadi d i n t asarladı ğı Rosent hal Çağdaş Sanatlar Mer kezi dir. Bu yapı Ci nci nnati kent mer kezinde i ki caddeni n kesişi mi nde konu ml anır. Tasarı m, bir kült ürel yaşa m ve kentsel yoğunl uk duygusu yaratarak şehirdeki i nsanl arı n hareketleri yle ilişki kurar. Köşe al anı n pot ansi yel di na mi z mi ni ve yoğunl uğunu al an RCCA nı n l obisi kendini, ka musal yolları n ve mekanl arı n var ol an sürekli akışı ol arak kenti n yaya trafi ği sevi yesi nde konu ml a mıştır. Tü müyl e ca m kaplı ve kent e açı k l obi mekanı, eş zamanlı ol arak bir yat ay ve düşey ko mpozisyonun yaratı mı yol uyl a yaya hareketi ni içi ne çeken bir t ür ka musal meydan niteliği sergileyerek i ç ve dış mekanı birbiri ne bağl a makt adır. Kavramsal ol arak, şehri n var ol an pl anı, ze mi n düzl e mi ni ve ar ka duvarı sürekli bir yüzeye dönüşt ürerek yukarıya doğr u eği ml eni yor. Bu kentsel halı, bir kentsel al an ol arak l obi ve gal eri mekanl arı arası na giri yor. Şekil 5. 15: Rosent hal Çağdaş Sanatlar Merkezi, Ci nci nnati, Z. Hadi d 82

96 İç-dış ilişkisi ne yöneli k bir başka ör nek de, Paris in ana caddel erden biri ne bağlı ol an Ober ka mpf Sokağı ndaki bir yapı, sokağı n karşısından büyük bir pencere gibi al gılan bir geçit ile i çerisi nde farklı for ml arı n ol duğu görünen bir avl uya açılır. Bu f or ml arı n farklılığı ve çeşitliliği ile uyandırdı ğı merak duygusu mekanı n çeki ciliği ni arttır makt adır. Yapı sokakt an bir hendek ile ayrıl mış ve met al bir köprü ile de bağl anmı ştır. Köpr üden geçil di ği nde i nsan kendini üst ü kapalı, tanı mlı bir mekanı n içerisi nde bul ur, yapı nın çevrelendi ği deri n perspektifte ise soyut f or ml arı n ol uşt urduğu deri n ko mpozisyon i nsanı çeken bir özelliğe sahi ptir. Ancak bi rkaç adı m sonra bul unduğunuz met al pl atfor mun met al bir kor kul uk ile son bul an bir bal kon ol duğu anl aşılır. Burada mi mar bu mekanı doğr udan bir geçiş al anı ndan çok yapı nı n iç dünyası ile dışarı dan görsel bir ilişki ni n kurul duğu bir manzara t erası ol arak tasarla mı ştır. Bu geçi din sol yanı ndaki kapalı mekan mahalleni n postanesi ne ayrıl mıştır, sağ t arafta ise konul ara ve i ç avl uya giriş sağl ayan kapılar bul unur. Avl uya ve konutlara giriş ise ancak ot uranl ar i çin mü mkündür. İç ve dış, özel ve ka musal al an arası nda bir geçiş mekanı, tanı mlı bir ara mekan ol an bu al an, mahalle saki nleri ni n öne mli bir ka musal yapı ol an postaneni n önünde bul uşacağı, sosyalleş me ol anağı bul abileceği bir al an ol arak düşünül müşt ür. Yapı nı n iç dol aşı m siste mi ise t a m bir l abirenttir. İç mekandan dış mekana, sonra t ekrar i ç mekana giri p çı karak, kütleler arası ndaki açı k köpr ül erden geçerek kat edilen güzergahlar her gün oynanan bir oyun gi bi dir ve iç-dış ilişkisi ni kuvvetlendir mekt edir. a. 83

97 b. Şekil 5. 16: a., b. Rue Oberka mpf Sosyal Konut Ko mpl eksi, Frédéric Borel,

98 Şekil 5. 17: Yapı kent ilişkisinde özel ile ka musal ilişkisini n kurul ması, iç-dış geçirgenli ği ni n sağlanması, Schweri n, Al manya, Wei dleplan Consulting Gmb H, St uttgart Architeckt urbüro 4a,

99 Nişler Sunma Kentsel mekana sürpriz, zengi nli k, çeşitlilik kazandıran niş niteliği ndeki mekanl arı, tek düzeli ği kıran ve sağladı ğı kor unaklılık ile aidi yet hissi sağl ayan oyukl ar ol arak da düşünebiliriz. Kent e farklı dünyal ar sunan nişleri çevresi ne yaşam, canlılık kazandıran kaynakl ar gibi el e al an Tozkoparan onl arı kentsel çevreyi anla ml andıran çekirdek al anlar ol arak nitelendir mi ştir. Düz t ek düze bir sokak, hepsi de birbiri ne benzeyen cephel er... Arada başka bir şey var, bir vaha, bir niş: Biril eri özenmi ş, farklı bir dünya yarat mı ş. Orada bir oyunt u, i çi nde canlı değerli bir şey... Tanı msı z bir yeni yerleşi m; bir çökünt ü al anı; yitik bir kent; karanlı k, renksiz, duyarsız bir çevre. Ar ada birileri bir niş yarat mı ş, çevreye u mut, ışı k, duyarlılık yayan bir çekirdek, oraya anla mveren, orayı özel kılan ( Tozkoparan ve di ğ. 2001). En küçük öl çekt e el e al dı ğı mı zda niş duvardaki bitevi ye yüzey deva mlılığı nı bozan, i çerici, barı ndırıcı bir deli k/ kovuk ol arak karşı mı za çı kar... Christ opher Al exander ı n kült kitabı ' A Pattern Language' te nişler başka hi çbir mi marlı k kitabı nda ol madı ğı kadar öne mli bir yer t utar. Al exander nişleri üç ayrı öl çekt e incele mi ştir: Kent, mi marlık ve yapı detayları ( Ger men, 2001). Ni ş, her şeyden önce farklılığı çağrıştırır, fakat beraberi nde güvenli k, rahatlık, bir şeylerden sı yrıl ma ve sürprizi de barı ndırır. Kentte katılan yapı ve yapı grupl arı nı n kur gusunda ol uşacak nişler kenti n monot onl uğunu kıran bir vaha, sürpriz bir mekan ol uşt ur ması ile çeki ci mekanl ar hali ni alacaktır. Far klı bir his, başka bir yer dey mi ş gi bi ol unan farklılığı yaşayabil me i mkanı sunan nişler kent i çi ndeki yuvaları mı z ya da bazen kenti n odaları gibi dir. Şekil 5. 18: Sofyalı sokak üzeri nde kenti n kargaşası ndan uzak bir niş, Ece Karakoç 86

100 a. b. c. Şekil 5. 19: a. Avrupa Pasajı, Beyoğl u, Ece Karakoç b. Balı k Pazarı, Beyoğl u, Ece Karakoç c. Milli Reasürans Bi nası, İstanbul 87

101 Şekil 5. 20: Milli Reasürans Bi nası, 1984, İstanbul, S., Ş. Hadi 88

102 Kayı p Al anl arı n Kull anı ma Kazandı rılması Kentte gerek yolları n gerekse yanlış yapılaş manı n doğur duğu en büyük pr obl e ml erden birisi de bir kenara itil miş, kullanışsız ve köt ü bir kent görünü müne yol açan bir t akı m al anları n ortaya çı kması dır. Kent mekanı gi bi her metrekareni n değerli ol duğu bir ortamda bu t ür al anl arı n değerlendiril me mesi ni n bir sebebi bir takı m yasal ol anaksızlıklar ve mül ki yetten doğan engellerdir. Genellikle ki msesi z, sahi psiz gör ünen bu al anl ar yaratıcı bir yakl aşım il e el e alı nmadı ğı nda işe yara maz yerler ol arak işlevsizliği n de getirdi ği bir bakı msı zlığa t erk edilirler ve kent içerisi nde akışı, anl a mı ve al gı yı kesi nti ye uğratırken t anımsı z mekanl ar yaratırlar. Kentsel mekanda bu al anlar kullanı cılar i çi n ne bir mekan, ne bir röper, ne bir sınır, ne de kent büt ününün bir parçası dır. Onl ar aslı nda yokt ur ancak beraberlerinde başka deneyi ml eri, hi ç doğ ma mı ş fi kirleri de göt ürürler. Aslı nda mi marlığı n burada başladı ğı söyl enebilir: mekan ol abil mesi çok zor bir al anı bile mekan yapabil mek, yaşantı ya kazandır mak. Kent üzeri nde kullanı m dışı kal mı ş, işlevsiz dış mekanl arı n ol uş ması nda en öne mli et kenl erden biri büt üncül yapılaş ma eksi kli ği, di ğeri de ot omobilleş meni n ilk çı ktı ğı günden bu yana önüne geçile meyen çağı n gerçeği ot o yollardır. Kesişen, birleşen, üstten alttan geçen ot o yollar kentte bir yerlerde mutlaka işlevsiz al anlar yaratır. Ki mseni n erişe medi ği bu al anl ar genellikle ki msesiz al anlar ol arak kentin ort ası nda dur urlar. Büt üncül yapılaş ma eksi kli ği sorununun kaynağı en çok mül ki yet sahi pli ği ne yükl enirken, kentlerde dış mekanl arın kazanıl ması ve kentsel yaşa ma destek ol ması açısı ndan çözül mesi öne mli bir pr obl e mdir. Genellikle yapı adal arı nı n iç kıs mı nda ol uşan bu alanları n kent ile büt ünl eş mesi anl a mlı dış mekanl ar ol arak üretil mesi kentsel mekanın zengi nleş mesi açısı ndan öne mli dir. Dubli n Te mpl e Bar kentsel yenile me pr oj esi işlevi ni yitir miş, t anı msı z, kullanışsız dış mekanl arı n nasıl bir yakl aşı m ile değerlendirilebileceği ne dair bir ör nektir. Dı ş mekanl arı n kar ma kullanı mlı t anı ml anması, bi nal ara ve dış mekanl ara yükl enen işlevler anl a mlı kentsel dış mekanl ar yaratıl ması nda r ol oynar. Birbiri nden bağı msı z ve birbiri ne duyarsız t asarlanmı ş bi nalar arası nda kal an, sokakt an al gılanmayan kent e katıl mayan ve genellikle sahi pl eri i çi n bile t anı msız kal an dış mekanl arı n çevreye ve kentsel yaşa ma duyarlı yapılar t arafı ndan anl a mlı hal e getirilebil mesi mü mkündür. Bu nokt ada doğr u işlevlerin de katılı mı a macı destekl eyecektir. 89

103 Şekil 5. 21: Kentte işlevsiz kal mış dış mekanl arı n yaşayan kentsel çevrelere dönüşt ürül mesi, Dubli n, Te mpl e Bar da kentsel canlandır ma projesi, Master Plan: Group 91,

104 Londra nı n suç oranı yüksek, t erkedil miş böl ge res mi çi zen çökünt ü al anı ol an Wat erl oo da işlevsiz al anları n değerl endiril mesi ne yöneli k bir di zi proje öneril mi ş ve uygul anmı ştır. Bunl ar IMAX Si ne ması, Mo mi Hareketli Gör ünt ü Müzesi, Ul usal Fil m Ti yatrosu ( NFT) ve BFI nehir kı yısı projesidir ( Şekil: vazi yet pl anı). Wat erl oo istasyon yakı nı ndaki Boğa Ri ngi yaya hareketleri nin kesiştiği fakat trafi ği n ortası nda kal mı ş t anı msı z ve işlevsiz büyük bir al andı. Yer altındaki yaya aksları nın kesişti ği işlevsiz ol an bu kentsel al an ka mu al anı ol ması nedeni ile hal ka açık mekan tasarla ma fi kri pr ojeni n anaht ar konsepti ol muşt ur. Bu al ana ot urt ulan dairesel pl anlı I MAX Si ne ması işlevi ve konu munun getirdi ği çeki cilik ile bu t anı msı z al ana yaşa m, anl a m kazandır mı ş kent ve kentsel yaşantı ile büt ünl eş mesi ni sağl a mı ştır. Bi nanı n çevresi nde dönen yaya aksı üst kottaki ot oyol dan kot farkı ve yeşil doku ile yalıtıl mı ş böyl ece çevreye farklılık kazandıran bir niş ol arak bu dış mekan cazi besi ni arttır mıştır. Bu çökünt ü alanı na kazandırdı ğı anl am i se yapı nı n sosyal çevreye kat kısı ol arak görülebilir, bu yapı ile birlikte çevresi de bir deği şi msüreci ne gir mi ştir. Şekil 5. 22: I MAX Si ne ması vazi yet Planı, London, Waterl oo, Avery Associates Ar chitects 91

105 Şekil 5. 23: I MAX Si ne ması, London, Wat erl oo, Avery Associates Architects Kentlerde öl ü al anlar ol arak en çok karşı mı za çı kan köpr ü altları nı n değerlendiril mesi ne yöneli k bir ör nek ol an MOMI Hareketli Gör ünt ü Müzesi daha önce ot opark ol arak kullanılan bu dış mekana ve çevresi ne anl a m kazandır mı ş kent e katılı mı nı sağl a mı ştır. Ulaşı m i çi n kullanılan yol kapanarak bu müze i çin mekan yaratıl mıştır. Yanı p sönen neon ışı kları ve üç metre yüksekli ği ndeki MOMI harfleri ile çarpıcı bir gör ünt üsü ol an bi nanı n varlığı he m öl ü bir al ana işlev kazandır mı ş he m de çevresi ndeki çöküntü al anı na yaşantı yı geri getir mek adı na destek ol muşt ur. NFT ni n mevcut t esislerini n deva mı ol arak da Wa terl oo köpr üsü ve nehre bakan eski bar ve rest oranı n i yileştiril mesi düşünül müşt ür. Burada yi ne köpr ü altı kullanı mı söz konusudur. a. 92

106 b. c. d. Şekil 5. 24: a. BFI nehir kenarı projesi, 1995 b. Köprünün Mo mi den önceki görünü mü c. Köprü altını n Mo mi yapıldı ktan sonraki görünü mü d. NFT, Ul usal Fil mti yatrosu, , Avery Associates Architects 93

107 Şekil 5. 25: Yapı adal arını n ortası nda kal an t anımsı z al anları n kent e kazandırıl ması, Boul evard de Belleville Sosyal Konut Ko mpl eksi, Paris, Frédéric Borel,

108 Kentsel Ort a mda Yeşil Doku Eksi kli ği ni Ta ma ml a ma Kentleri n en büyük sorunları ndan biri ol an yeşil doku eksi kli ği, i nsanı doğal orta mdan soyutlayan t ama men yapılı çevreye hapseden mekanl ar yarat makt adır. Yeşil dokunun sosyal akti viteler ile zengi nleştiril mesi ve kent e dağılı mı da kentleri mi zi n en büyük sor unl arı arası ndadır. Kentte cadde ve sokakl arın yerleş mi ş yapısı nda yeşil dokunun eksi kli ği baş edil mesi güç bir pr obl e mdir. Yeşile yer ver meyen kendilerine ayrılan al anı son met rekaresi ne kadar i çi ne al mak i çi n uğraşan yapı t asarı ml arı gi derek kentlileri yeşilsizli ğe mahku m et mekt edir. Bu pr obl e mi çözü ml e mede farklı öneriler ile göze çarpan yapı tasarı ml arı ise gi derek daha sı k kentleri mi zde gör ül mekt edir. Yeşil dokunun ana tema ol duğu bi nal ar, gerek cephel eri nde, çatılarında gerekse kent e daha duyarlı bir tavırla yarattıkları ka musal al anlarda kentteki bu eksi kli ği t a ma ml ayı cı rol üstlenirler. En çarpıcı örnekl erden bazıları di key peyzaj düzenl e mesi ne yer veren bi na tasarı ml arı dır. Nara To wer bu t ür bi na ör nekl eri nden biri dir. Burada ana fikir mi mari yapı nı n etrafı ndan, arasından ve hatta i çerisi nden spiraller ol uşt urarak geçen düşey peyzaj dır. Gökdel en vahal arı sadece yapı nı n kullanıcıları na ufak kaçamakl ar i çi n mekan yarat makl a kal maz, aynı za manda doğanı n varlığı nı kent e taşır. Şekil 5. 26: a. Nara Tower, Nara- Tokyo b. Nagoya Expo 2005 Tower, Nagoya- Set o, T. R. Ha mzah+yeang 95

109 Şekil 5. 27: a. Sergi Kul esi, Si ngapur, T. R Ha mzah+yeang, 1994 b. I max Si ne ması bi na ölçeği nde kente yeşilin geri kazandırıl ması içi n et üdler, London, Avery Associates Ar chitect 96

110 Şekil 5. 28: Yeşil dokunun kent e kazandırıl ması nda yapı tasarı mı nı n rol ü, Milli Reasürans Bi nası, İstanbul, Ş., S. Hadi. 97

111 5. 2. Yapı nı n Kentsel Mekana Katılı mı nda Destek Unsurl ar Yapı nı n kent e katılı mı nda sahi p ol abileceği ya da ol ması gereken nitelikler, dest ek ol arak belirtilen bir t akı m unsurları n yapı t asarı mı aşa ması nda et üd edil me mesi dur umunda et kisiz, yetersiz ya da anl a msı z kal abil me t ehli kesi ile karşı karşı yadır. Yapı nı n kent e katılı mı ndaki bu destek unsurlar: Yapı ve ol uşt urduğu dış mekanı n öl çeği; kent sel mekanl arı saran ve yapı-kent i lişkisi nde ar ayüzey ol arak öne m kazanan cephe; i ç-dış, ka musal-özel arası nda bir t akı m mekansal ilişkileri n geliştiril mesi nde üçüncü boyut u vur gul ayan kesit; kent sel mekanl arı n yaşa m kazan ması, i nsan ilişkileri ni kuvvetl endir mesi açısı ndan öne mli ol an fonksi yonakti vite-progra m; ve kentsel mekanl arı n yaratılması nda yapı nı n et kisi ne kat kı da bul unacak, yaşa mı ve aktiviteyi davet edecek donatı ele manl arı dır Dış Mekan ve Yapı Öl çeği Kentsel yapı t asarı mı nda öne mli unsurlardan biri ol an öl çek kavra mı insanl arı n mekanl arda kendileri ni nasıl hissedecekl eri ni doğr udan et kiler. Yapı tasarı mı nda önceli kli ol arak istenen et ki ye göre öl çeğe bağlı ol arak yapı anıtsal, i nsanı ezen, insana yakı n yada çevresi i çi n belirleyici bir l and mar k ol abilir. İnsanı n kendisi ni rahat hissettiği ve yer ol arak t anı ml adı ğı mekanl ar genellikle i nsancıl öl çeğe sahi ptirler. Yat ay ve düşeydeki boyutlar ve birbirleri ne oranı kentsel mekandaki öne mli karakter belirleyicileri ndendir. Kentsel mekanı n kullanıcısı i nsanı n öl çeği ni aş mayan, ona yakı n, mekanlar sun mak mekanl arı cazi p hal e getirirken, i nsan öl çeği ni aşan t asarı ml arı n belli bir siste me ve pl anla maya uygun yerleşi mi ol uml u bir et ki kazandırabilir. Bu al anlar ise i nsanl arı n sı klı kla kullanı p yer ol arak nitelendirecekl eri mekanl ardan zi yade; konferans yapıları, bir meydanı t anı ml ayan anıtsal ya da r öper özelli ği ne sahi p yapılardır. Bu tür yapılar zat en işlevl eri gereği büyük öl çekli olup kent i çi nde konu ml anışları nı n di kkatle ele alınması gerekir. Mi mari de öl çek kavra mı ile bir bi na el e manı ya da mekanı n di ğer bi çi ml erle bağl antılı ol arak nasıl algılandı ğı na; bi na boyutları ile i nsan boyutları ilişkisi ne; ve bir biri m ol arak bi nanı n çevresi ile ol an ilişkisi ne i şaret edilir. Öl çek kavra mı nı n en genel işlevi mi mari değişkenl eri n (tasarı m el emanl arı ve il keleri) kullanı mı nda bi nanı n ya da mekanı n yapısı yla ilişki kur maktır (Şent ürer, 1995). 98

112 Mi marlı kta i yi öl çeği n görsel ve yapısal ele manları n büt ünl e, birbirleri yle ve i nsan katılı mı ile ilişkisi ol arak t anı ml anabilir. Mi marlıkta öl çeği anl a mak ise öl çeği et kileyen değişkenl eri ve prensi pleri anl a mak ile başlar. Öl çek mi marlıkt a birçok fonksi yona sahi ptir fakat bunl ardan en öne mlisi kullanıcı/ gözle mci ile kur duğu ilişki dir ( Orr, 1985). Kent mekanı nda, i nsan öl çeği ni n di kkate alı nması nı n gerekliliği ni n yanısıra büyük öl çekli yapıları n varlı ğı bazen kaçı nıl maz ol maktadır. Bu nokt ada, yapı nın rahatsız edi ci büyükl ükt eki boyutları nı kıran t asarı m anlayışları öne çı kmakt adır. Ör neği n, yat ayda uzanan bir yapı düşeyde yapılacak kırılmal arla, oyukl ar ya da geçişlerle insan öl çeği ne uygun hal e getirilirken, aynı şekil de düşey boyutları n yüksel di ği bi nalarda uygun işlevlerle kent e katılan kade mel erle bu et ki yu muşatılabilmekt edir. Burada öne mli ol an çevre ve dış mekan yaşantısına duyarlı yapı t asarı ml arını n ortaya konul ması dır. Şekil 5. 29: Düşey el e manlar ile yataydaki boyutların öl çeğe sokul ması, Euralille, Lille, Fransa, Re m Kool has, Aşağı daki şekil de gör üldüğü gi bi ze mi n kot u ile anl a mlı ilişki il k birkaç katta kur ulabil mekt edir. Üçüncü ve dör düncü katlar arası nda bu ilişki nin azal dı ğı gözl e ml enebilir. Bir di ğer eşi k beşi nci ve altıncı katlar arası ndadır. Beşinci katı n üzeri nde herhangi biri ya da herhangi bir şey ile temas kur mak mü mkün değil dir. 99

113 Şekil 5. 30: a. Bi na yüksekliği ve kentsel mekan ilişkisi ( Gehl, 1987) b. İ nsan öl çeği ni aşan yapı ve kentsel dış mekan ilişkisi, Voisi n Pl anı, Paris, Le Cor busier, 1922 Öl çek kavra mı i çerisi ndeki bir di ğer konu ise yapını n öl çeği ni n yanısıra oluşt urduğu dış mekanı n öl çeği dir. Yapıları n bir araya gel di kleri nde ol uşt urdukl arı dış mekanl arı n al gılanabilir ve i nsan öl çeği nde olması kentsel mekanl arın kullanı mı açısı ndan öne mli dir. İnsan öl çeği ni aşan bir mekanda bir yerden bir yere ulaşı mı n ve al gıla manı n getirdi ği zorl ukl ar bir yana i nsan psi kol ojisi açısı ndan r ahatsızlı k verici dir. Burada vur gul anabilecek bir di ğer konu kentsel mekan ile onu ol uşt uran duvarı n (yapı boyut u) arası ndaki ilişki dir. Bu sokak mekanı gi bi kanal niteliği taşı yan ve meydan niteliği t aşı yan mekanl arda farklı ol abilir. Yapı yüksekli kleri dış mekanl arı kapsadı ğı ndan gözl e mciye anl a ml ar sağl a makt a da et ki n r ol oynarlar. Bu ise değer bi ç meyi sağl ar. He m düşey he m yat ay ol arak bir öl çekli özellikler hi yerarşisi kur ul malı dahası bu üç boyutta el e alı nmalı dır (Şekil 5. 30). Ör neği n, kentsel duvar yüksekli ği ile mekan sokak genişliği oranı ¼ ol duğunda nor mal gör üş açısı i çi nde gökyüzü üç kat daha fazladır ve mekan duygusu zayıflar; oran ½ ol duğunda gökyüzüne bakış kentsel duvara ayrıl mış al anl a eşittir ve i yi t anı ml anmı ş sokak mekanı i çi n arzu edilen mi ni mu m yüksekli k oranı dır. Duvar ve genişlik eşit ise gökyüzüne bakış katı biçi mde sı nırlı ol acaktır ve burada güçl ü bir mekansal t anı m 100

114 ol uşacaktır. Duvarı n genişliğe oranı 3/ 2 ise bakışın açısı değiştiril meden yapı nı n üst böl üml eri gör üle mez. Or an arttıkça açı da artacağı i çi n yüksekli ğe hüküm ver mek zorlaşırken aydı nlat ma, güneş ışı ğı mi ktarları da sınırlanır ( Hed man, 1984). Şekil 5. 31: Sırası ile kentsel duvar yüksekli ği ve mekan genişlik oranları 1/ 4, 1/2, 1/ 1, ve 3/ 2 olan mekanl ardaki ilişkileri gösteren di yagra ml ar, Hed man, 1984 Yapı ve kent ilişkisi ni n kur ul ması nda yapı nı n çevresi ile ve kendi i çinde öl çekli ol ması ve yukarı da da belirtilen öl çek nitelikleri ne sahi p ol ması öne mli dir. Bu, kent ile ol uşt urduğu ilişki de üzeri ne al acağı r ol ün de t e mel belirleyicilerinden biri dur umundadır. Yapı ve böl üml eri ni n kendi i çi nde ve çevre ile öl çekli olması kadar ol uşt urduğu dış mekanları n ve mekanl ar di zisini n akışkanlı ğı i çi nde de belli bir öl çeğe sahi p ol ması gerek mekt edir Kentsel Duvar / Arayüz Ol arak Cephe Yapı nı n kentle ilişkisi nin öne mli belirleyicileri nden biri de yapı-kent arakesiti nde kal an cephe yüzeyi dir. Yapı cephesi yle kent mekanı nı n sı nırları nı çizer bu nedenl edir ki kent i çi nde hareket ederken yapılarla ilişki mi z, onl arla kur duğu muz di yal og en çok cephel eri ile ol ur. Sosyal bakış açısı ndan cephel eri n ol uşt urduğu arakesit (arayüz); kentlileri n kent e açıl dı ğı mekanl ardır. Dolayısı yla kent yaşa mı nı n fi zi ksel ve t opl umsal çerçevesi ni n 101

115 boyutl andı ğı mekan parçası dır cephel er. Bu arayüz, ka mu mekanl arı nı n anl a m büt ünl üğü, okunabilirliği ve t utarlılığı na kat kı da bul unmakt a ve kentsel mekanda öl çek dengesi ni n bir başka göstergesi ni n ol uş ması nı sağl a makt adır. Cephel er kentte pozitif ve negatif mekanları sı nırlayan bir ara yüz ol dukl arı na göre, kentsel t asarı m içi n bir orta m ol uşt ururlar ve bu nedenl e kentsel mi mari ni n ol uşumuna kat kı da bul unurlar ( Konuk, 1991) He m yapıları n he m de kent dokusunun konuştuğu dil en belirgi n olarak cephel erle karşı mı za çı kar. Kullanılan mal ze me, renk, şekil ve doku kadar, cephedeki geometri k hareketler ve giri nti çı kı ntılarla cephe yada kentsel duvar karakteri bi çi ml enir. Ol uşan dış doku bir i mza gi bi o yeri n kendi ne has özelliği ni verir ( Hedman, 1984). Cephe, t aşı dı ğı özellikler ile daha önce deği ndiği mi z i ç-dış, ka mu- özel ilişkisi ni n derecesi ni, et ki nli ği ni belirlerken i ç mekan f onksiyonl arı nı n dış mekanı besle mesi nde de r ol oynar. Özel den kamusal a açılan geçitler, açılı ml ar kentsel duvarı n dış yüzeyi ni bi çi ml endirir, yüzeysel dol ul uk yada boşl ukl ar mahre mi yet derecesi ni ortaya koyar. Cephe üzeri ndeki el e manl arı n ( pencereler, giri nti çı kı ntılar, çatı, güneş kırıcılar,...) oranl arı, konu ml arı ol uştur dukl arı ar moni, riti m, düşey yada yat ay yapı, mal ze me, renk, dekoratif el e manl ar kentsel mekanı t anı ml ayan, çeşitliliği ne kat kı da bul unan özelliklerdir ve sürekliliğe kat kı da bul unurlar. Cephedeki çı kmal ar, giri ntiler, nişler ışık göl ge et kisi ile ön yüzey ar ka yüzey ayrı mı nın al gılanması nı kol aylaştıracaktır. Geçirgenli k ( gözeneklilik), geçiri msi zli k, açı klıklar, yüzey dokusu, şeffaflık, yansıtıcılık, masiflik mekan karakt eri ni belirle mede öne mli et ki ye sahi ptir ve yapı nı n kentsel mekan üzeri ndeki konu munu ve et kileşi mi ni belirler. Kentte yaya hareketi nin yaşandı ğı ze mi n düzl e mi ni n t anı ml a ması, öl çekli dış mekanl ar yarat ması şartıyl a, yat ayda uzanan bir cephe ile mü mkün ol abil mekt edir. Bu nokt ada yat aylı ğı kıran nişler, parçalanmal ar, süreklilik i çi nde kontrastlı k veren özellikler, geçitler, gözeneklilikler,... vb. ile yat ayda uzanan bir cepheyi daha öl çekli hal e getir mek mü mkündür. 102

116 Şekil 5. 32: Yat ayda uzanan cephe i çi n kullanışsız boyutlandır ma ve biri ml er kullanma ( Hed man, 1984) Şekil 5. 33: Yapı cephesi üzeri ndeki hareketi n kentsel mekan bi çi ml enişi ne kat kısı R. Kri er ( Broadbent, 1998) 103

117 Şekil 5. 34: Bi na cepheleri nin kentsel dış mekana katılımı na örnek ( Gehl, 1987) a. b. Şekil 5. 35: a. Sünger kavra mı ndan yol a çı kılarak gözenekli bir yapı morfol ojisini n el de edil di ği MI T Lisans Öğrenci Yurdu, Ca mbri dge, S. Holl, b. Sağır cephe tasarı mı örneği, I MAX Si ne ması, London 104

118 Şekil 5. 36: Fondati on Cartier, J. Nouvel, E. Cattani, Paris,

119 a b Şekil 5. 37: a. S. Saitowitz ofis ve evi, Si dney, 1993 b. Farklı cephe tasarı ml arı, London, N. Gri mshow,

120 Kesitte Yapı Kentsel Mekan İlişkisi Yapı nı n dış mekanl a kuracağı ilişkiler açısı ndan kesit öne mli dir. Kent orta mı nda mekansal al gıla ma ve geliştir me üç boyutl u ve kesitle doğr udan ilişkili bir yakl aşı m gerektirir. Yapı nı n t asarımı nda çevre ile kuracağı mekansal ilişkileri n ortaya kon ması en çok kesitle mü mkündür. Kent orta mı nda mekansal al gıla ma ve geliştir me üç boyutl u ve kesitle doğr udan ilişkili bir yakl aşı m gerektirir. Bu yakl aşı m önceli kle, gün boyu farklı yer yüzü sevi yeleri ni kat eden ve kenti birbiri üst üne bi nen r eferans çevreleri nde deneyen kent saki ni ni n gör üşüne yer ver mesi gerekliliği ni savunur. Ancak bu yolla yeni haci msel mekan düzenl e mel eri ne gi dilebilir ( Holl, 1991). Kesit özellikleri ile yapı nı n bazı katları nda ileri çı kma ya da geri çek mel er yapılabilir. Ör neği n zemi n kat öne çı karak i nsan öl çeği ne daha yakın mekanl ar ol uşt urur ya da üst katlar geri çekilerek düşey boyut görsel açı dan hafifletilir. Kot farkları ve basa makl ar yaratılarak mekansal böl ün müşl ük ve çeşitlilik el de edil ebilir. Far klı kullanı ml ar i çeren t eraslar ol uşt urulabilir. Ar kadlı ze mi n katlar yaratılarak kent ve yapı ilişkisi nde öne mli bir yeri ol an ara mekanl ar yaratılabilir. Ze mi n kat kol onl ar üzeri nde yükseltilebilir... vs. Şekil 5. 38: Bi na önünde oluşt urulan basa makl ar ve kentsel mekana katılı mı ( Gehl, 1987) 107

121 Şekil 5. 39: Kesit-cephe tipolojileri, R. Krier ( Broadbent, 1998) Şekil 5. 40: Yapı-kent arası ndaki mekansal ilişkileri n kesit çalış ması ör nekl eri, Posda mer, Berlin, R. Piano 108

122 Şekil 5. 41: I MAX Si ne masını n kesit boyut unda dış mekan ol uşumu ve kente katılımı Kesit çalış mal arı ile yapı ve kent arası ndaki mekansal bağl antılar ve ilişkiler üçüncü boyutta al gılanmakt a ve sunul makt adır. Kot farklılıkları, kitlesel hareketler, i ç-dış ilişkileri, kade mel er, t eraslar... vs. kesit çalış ması ile al gılanabil di ği nden yapı nı n kentsel mekan ile ilişkileri ni n en net gör ül düğü orta ml ardan birisi olarak öne çı kmakt adır. 109

123 Fonksi yon / Akti vite / Progra m Kentsel mekanl arı n yaşam kazan ması nı n en önemli bileşenlerden birisi de i nsanı n katılı mı dır. Daha önceki böl üml erde de deği nil diği gi bi kentsel mekanda insanl arı n en çok il gisi ni çeken niteli k, fizi ksel mekan kadar hatta bazen daha da çok i nsan akti viteleri dir. Kı saca mekandaki mevcut i nsan aktiviteleri başka i nsan aktiviteleri ni destekl eyi ci bir rol oynar. Kentsel mekanl arda i nsan akti viteleri ni n özellikle t erci he bağlı aktiviteleri n ol uşumunun desteklenmesi i çi n fizi ksel çevre kalitesi kadar yapıları n f onksi yonl arı, kullanı ml arı da öne m kazanır. Çevredeki yapıları n f onksi yonl arı nı n analizi ve çevresel i hti yaçları n belirlenmesi ile yapı ya kullanı m kazandırıl ması gerek mekt edir. Özellikle kentsel mekan ve yaya ile doğr udan ilişki kur ma şansı na sahi p olan ze mi n katları n dış mekana duyarlı ol arak t asarlanması ve akabi nde i nsan aktiviteleri ni destekl eyecek ve t eşvi k edecek zengi n ve çeşitli fonksi yonl ar üstlenmesi kentsel yaşantı yı besle mel eri açısı ndan öne mli dir. Bu nokt ada, yaya hareketleri ni n sapt anması, odak nokt aları nı n ol uşt urulması yada mevcut odakl ar üzeri ne toplayıcı özellik kazandıracak f onksi yonl ar yüklenmesi ile yapı nı n yada yapı gr upl arı nı n kent ile kaynaş ması na yardı mcı ol abilir. Doğr u fonksi yonl arı n doğr u nokt alara yerleştirilmesi ile kentteki yaya hareketi destekl enebil di ği gi bi, mekanl arı n akışkanlı ğı da buradan beslenecektir. Yapı nı n sadece sı nırları içerisi ne sı kış mı ş f onksi yonl ar yeri ne bunl arı n i zleri ni taşı yan bir yapı çevresi, fonksi yonları n yapı dışı na kadar t aş ması yapı kentsel mekan arası nda sürekliliği sağl ayacak, iç-dış ilişkisi ni de kuvvetlendirecektir, ayrıca bu ti p al anl ar kullanı mı daha çok t eşvik et mekt e dış mekana da insan akti viteleri nden ol uşan görsel ve işitsel bir manzara sunmakt adır. Yapı, sahi p ol duğu f onksi yonl ar ile de kullanı ma hi z met eder. Pr ogra mı n sapt anması ve doğr u f onksi yonl arın doğr u yerlere yerleştiril mesi ile i nsan aktiviteleri ni destekl e mesi sonucu kentsel mekan yapı ilişkisi ni kuvvetlendir mek mü mkündür. 110

124 a. b. c. Şekil 5. 42: Ze mi n kat fonksiyonl arı nı n dış mekana taşması ile kentsel mekanl arı n canlandırıl ması, a. Bahari ye, b. Sultanahmet, c. Nişantaşı, Ece Karakoç 111

125 a. c. d. b. Şekil 5. 43: a. Duvar yüzeyine fonksi yon kazandırıl ması ile kentsel yaşantı ya katılımı nı n sağlanması, Beyazıt, b. Sokak üzeri ne ek ele manlarla fonksi yon kazandırıl ması, Nişantaşı, c. Fonksi yon iz ve ele manları nı n dışa taş ması ile ol uşan bir mekan: Çi çek Pazarı, Emi nönü, d. Sokak mekanı na taşan kafe fonksi yonunun kentsel mekanları canlandır ması, Sof yalı Sokak, Beyoğl u, Ece Karakoç 112

126 Kentsel Donatıl ar Yapı nı n kentsel mekana katılı mı na ve onu şekillendir mesi ne destek ol abilecek bir unsur ol an kentsel donatılar, kentsel mekan kullanıcıları i çi n konf or sağl ayan ve mekandaki fonksi yonunu çeşitliliği ni çoğaltan elemanl ardır. Kentsel donatılar/ mobil yal ar, herhangi bir peyzaj alanı nda ya da kent mekanı nda, kullanıcıları n konf or, bilgi, dol aşı m kontrol ü, koru ma, eğl enme gi bi işlevleri ne cevap verecek bi çi mde yerleştiril miş el e manl ar ol arak t anı ml anabilir ( Hacı hasanoğl u, 1991). Kentsel mekanl arda kullanılan donatı el e manl arı aşağı daki gi bi sı nıflandırılabilir ( Zülfi kar, 1998): 1. Aydı nlat ma ele manl arı 2. Bil gi iletişi mpanol arı Al gı biçi mi ne göre (uzaktan al gılananl ar, yakı ndan al gılananl ar) İşlevl eri ne göre ( Yönl endirici, yer belirleyici, bilgi verici, sınırlayıcı) 3. Topl u taşı ma durakl arı 4. Me ydan saatleri 5. Su öğesi (bir odak nokt ası ol abileceği gi bi, bir mekandaki devaml ılı k duygusunu da destekleyici olabilirler) 6. Çeş mel er 7. Satış biri ml eri ( özellikle sirkülasyonun yoğun ol duğu yerlerde) 8. Ot ur ma el e manl arı ( Aslında bir ot ur ma el e manı ol madan da i nsanl ar otur ma yeri ol uşt urabil mekt edir: mer di ven basa makl arı, çi çekli k kenarları ve duvar üstleri bu a maca hiz met edebil mekt edir) 9. Bit ki kapl arı ( mekanl arı sı nırla ma gi bi bir amaçl a da kullanılabil mekt edirler) 10. Üst ört ü el e manl arı (özellikle yaya al anları nda ikli msel açı dan rahatsız edi ci et kilerden kor un mak i çin kullanılan bu el e manl ar mekanı daha çeki ci ve daha kol ay al gılanabilir hale de getirebil mekt edir) 113

127 11. Ze mi n kapl a mal arı (yön göster me, vur gul a ma farklı işl evli al anları t anı ml a ma, yapıları ve mekanl arı birbiri ne bağl ayacak çeki ci gör ünt ü ol uşt ur ma gi bi et kilerle kentsel mekanı destekl erler) 12. Heykeller Hed man ( 1984) yukarı daki donatılara ek ol arak, ağaç ve bayrak direkleri ni de kentsel donatılar ol arak el e alır. Şekli ve yüksekli ği farklı ağaçlar sokakl arı belirt mek i çi n kullanılabil di ği gi bi bitki t ürleri fizi ksel kimli k kazandırıcı bir özelli k de sergileyebilir. Ağaçl ar kentsel mekanl arda özellikle cadde mekanı ndan yalıtı mı n sağlanması, sı nırları n belirlenmesi ve i kli msel konf or i çi n kullanılabilir. Hed man, bayrak direkl eri ni popüler bir güzelleştir me aracı ol arak gör ür ve özellikle uzun açıl mış fla mal arı n/ bayrakları n kentsel t asarı mda mekanı destekledi ği nden bahsederken pr oj eleri n bu fla mal ar/ bayrakl ar ol maksızı n gör ül meye çalışıl ması gerekti ği ni de vurgul ar. Heykeller yapıları n ol uşt urduğu kentsel mekanda odak nokt ası ol uşt ur mak, il gi çekmek ve bazen de i nsanl ara mesaj ver mek i çi n kullanılırlar. Kentsel mekanl ardaki heykel yada pl asti k obj eleri n yeri kadar, boyutları ve mekanl a ilişkileri, mekan ile öl çek ve oranl arı da di kkatle el e alı nmalıdır. Yapıları n mekan tanı ml ayı cı özellikleri ni n zayıf yada geniş yolları n kapsamayı zorlaştırdı ğı yerlerde büyük öl çekli heykel kullanı mı ile bu kaostan çı kış sağl anabilir. Heykeli n en büyük faydası mekanı el e geçir me ve t ut ma ve mer kezi bir odak sağla ması yet eneği dir. Heykelleri n orta ml a ilişkileri nde maksi mu m gerili m ol uşturacakl arı yerlere yerleştiril mel eri mekana kat kısı açısı ndan daha veri mli olabilir ( Hed man, 1984). Su öğesi kentsel mekanda çevresel mekanın analizi ile doğr u bi çi ml erde konu ml andı ğı nda i nsanl arı çeken en öne mli et kenlerdendir. Sesi ile de orta ma et kisi ol an su kentsel mekanl arın geç mi şten beri öne mli donatıları ndandır. Günü müzün değişen koşulları ile donatı elemanl arı da geliş mekt e, değiş mekt e topl umsal i hti yaçlara göre bi çi ml enmekt edir. Günü müzün hareketli ve sabit ol mayan koşulları na uyarlanabilen yeni kentsel donatı el emanl arı t asarlanmakt a, bunl arı n da özellikleri esnekli k, değişebilir ve t aşı nabilir olmal arı ile öne çı kmaktadır. Her şekil de kullanıcılar mekan i çerisi nde kendi çevreleri ne kişisel ihtiyaçları doğr ult usunda şekil vermeyi t erci h et mekt edir. Bu nokt ada kullanıcı i htiyaçl arı na göre değiştirilebil me özelliği ne sahi p donatı el e manl arı na mekanl arda ağırlı k 114

128 veril mesi gerekmekt edir. Ör neği n, kentsel bir mekanda sabit ol mayan bir ot ur ma el e manı nı n her gün farklı bir yere çekil miş, farklı bir bakış sağl ayacak bi çi mde konu ml anmı ş bazen di ğer ot ur ma el e manl arı ndan ayrı i ken bazen de onl arla birli kte bir gr up ol uşt urduğu gözl e ml enebilir ve kullanı cıları n kişisel i hti yaçları na göre davranışları bu izlerden okunabilir. Şekil 5. 44: Ağaç for munda, mekan et kisi ni arttırıcı örtü ele manı, Barcel ona ( Derek, 2002) 115

129 Şekil 5. 45: Kentsel yaşantını n bir parçası ol arak, kentli ile güçl ü bir ilişki i çi nde, bul uş ma, di nlenme alanı sağlayarak kentsel mekanı destekleyen donatı ele manl arı ( Gehl, 1987) 116

130 Şekil 5. 46: Aydı nlat ma elemanl arı nı n yapı nı n kentsel mekana katılı mı na etkisi, Pl ace Charles Hernu, Villeurbane, Lyon, Fransa, 1985 ( Gehl, 2001) 117

131 Şekil 5. 47: Kor un ma sağl ayan ot obüs durakları t asarımı, URBS, J. Lerner, 1996, Curitiba, Br ezil ya (Sol à- Morales, 1996) Şekil 5. 48: Mekanl ardaki su el e manı nı n kentsel yaşantı ya kat kısı, ( Gehl, 2001; Marcus, 1998) 118

132 Şekil 5. 49: Ot ur ma yerleri ve kentsel yaşantı ( Carr, 1992; Marcus, 1998) Şekil 5. 50: Kentsel mekanda sergi a maçlı ele manl ar, İstiklal Caddesi, 2003, Ece Karakoç 119

133 Şekil 5. 51: Çeki ci, süprizli kentsel mekanl ar yaratıl ması na destek ol acak esnek ve değiştirilebilir, Swap el e manl ar, Christ oph Fal kner +Tho mas Gr asl +Georg Unt erhahenwarter, Al manya, Böl ümsonuçl arı Yapı nı n kentsel mekana katılı mı, kent e yaşa m ve canlılık kazandır ması bağl a mı nda, yaya hareketleri ni destekl e mesi ve t eşvi k et mesi, sürpriz ve farklılık özelli ği ol an mekanl ar sun ması, artık al anl ara sebep ol ma ması ve bu t ür al anl ara çözü m getir mesi, kentteki yeşil dokunun eksi kli ği ne çözü m getir mesi ve i ç-dış ilişkisi i çerisi nde kentsel yaşa mda ka musal özel dengesi ni belirle mesi öne mli dir. Yapı nı n kent e bu t ür bir katılı m ve kat kısı i çin ise ol uşan dış mekan ve yapı nı n öl çeği, yapını n cephe özellikleri, kesit, yapı ya verilecek f onksi yon ve donatı ele manl arı il e i nsan akti viteleri ni n desteklen mesi dir. Yapı nı n kente katılı m bi çi ml eri nden, çevre şartları nı n analizi ve t asarı m kararları ile il gili ol arak, bir ya da bir kaçı ya da bazen hepsi ni n bir yapı da bulunabil mesi mü mkün i ken destek unsurlar her koşul da bu katılı mı gerçekl eştirecek yapı içi n kentle kuracağı di yal ogda öne mli dir. 120

SGK ya Taci ki stan Sağlı k Bakanlı ğı Heyeti nden Zi yaret

SGK ya Taci ki stan Sağlı k Bakanlı ğı Heyeti nden Zi yaret SGK ya Taci ki stan Sağlı k Bakanlı ğı Heyeti nden Zi yaret SOSYAL GÜVENLİ K KURUMU BAŞKANI YADİ GAR GÖKALP İLHAN: -SOSYAL GÜVENLİ K UYGULAMALARI YLA İLGİLİ BİLGİLERİ PAYLAŞMAKTAN VE KENDİ LERİ NE DESTEK

Detaylı

ÖNS ÖZ Oc ak, 2003 Hal e EREZ

ÖNS ÖZ Oc ak, 2003 Hal e EREZ ÖNS ÖZ Kült ür- mekan arası ndaki ilişki, t opl umsal di na mi kl eri n baskı n ol duğu yerleş mel erde, şehirleri n makr ofor mu üzeri nde he m t opl umsal he m de mekansal bir et kileşi m süreci ortaya

Detaylı

BURSA SOĞANLI BOTANİ K PARKI NI N Bİ TKİ SEL TASARI MI NI N DEĞERLENDİ RİLMESİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Şehi r Pl ancısı Levent TURAN

BURSA SOĞANLI BOTANİ K PARKI NI N Bİ TKİ SEL TASARI MI NI N DEĞERLENDİ RİLMESİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Şehi r Pl ancısı Levent TURAN İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ BURSA SOĞANLI BOTANİ K PARKI NI N Bİ TKİ SEL TASARI MI NI N DEĞERLENDİ RİLMESİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Şehi r Pl ancısı Levent TURAN Anabili m Dalı

Detaylı

YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Must afa ÖZKEÇECİ. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K. Progra mı : Bİ NA Bİ LGİ Sİ

YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Must afa ÖZKEÇECİ. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K. Progra mı : Bİ NA Bİ LGİ Sİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ TEKNOLOJİ İ LE BÜTÜNLEŞEN ALI Ş- VERİ Ş MERKEZİ MODELLERİ ve I NTERNET ALIŞ- VERİ Şİ ÜZERİ NE Bİ R ARAŞTI RMA YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Must afa

Detaylı

SÜRDÜRÜLEBİ Lİ R KONUT VE YAKI N ÇEVRESİ TASARI MI. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Gül seren GEREDE. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K

SÜRDÜRÜLEBİ Lİ R KONUT VE YAKI N ÇEVRESİ TASARI MI. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Gül seren GEREDE. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ SÜRDÜRÜLEBİ Lİ R KONUT VE YAKI N ÇEVRESİ TASARI MI YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Gül seren GEREDE Anabili m Dalı : Mİ MARLI K Progra mı : Bİ NA Bİ

Detaylı

YÜKSEK Lİ SANS TEZİ. Tezi n Enstitüye Veril diği Tari h : 30 Hazi ran 2005 Tezi n Savunul duğu Tari h : 30 Mayıs 2005. Prof. Dr.

YÜKSEK Lİ SANS TEZİ. Tezi n Enstitüye Veril diği Tari h : 30 Hazi ran 2005 Tezi n Savunul duğu Tari h : 30 Mayıs 2005. Prof. Dr. İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ İSTANBUL METROPOLİ TEN ALANI NDA KAMULAŞTI RMA YOLUYLA ELDE EDİ LMİ Ş ALANLARI N KULLANI M Bİ Çİ Mİ: AVCI LAR İLÇESİ ÖRNEKLE Mİ YÜKSEK Lİ SANS

Detaylı

KKTC deki Türk Vat andaşl arı İçi n Sağlı k Hi z metl eri nde Yeni Döne m

KKTC deki Türk Vat andaşl arı İçi n Sağlı k Hi z metl eri nde Yeni Döne m KKTC deki Türk Vat andaşl arı İçi n Sağlı k Hi z metl eri nde Yeni Döne m BAŞBAKAN YARDI MCI SI BEŞİ R ATALAY: -TÜRKİ YE SON YI LLARDA SAĞLI K ALANI NDA BÜYÜK REF ORMLAR YAPARAK Bİ RÇOK UYGULAMA BAŞLATTI

Detaylı

Sİ NEMATİ K ŞEHİ RLER VE KAPADOKYA / AS MALI KONAK ÖRNEĞİ. Şehi r Pl ancısı Şebne münal

Sİ NEMATİ K ŞEHİ RLER VE KAPADOKYA / AS MALI KONAK ÖRNEĞİ. Şehi r Pl ancısı Şebne münal İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ Sİ NEMATİ K ŞEHİ RLER VE KAPADOKYA / AS MALI KONAK ÖRNEĞİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Şehi r Pl ancısı Şebne münal Anabili m Dalı: ŞEHİ R VE BÖLGE PLANLAMA

Detaylı

HASTANE ATI KLARI NI N YÖNETİ Mİ NDE ATI K Mİ Nİ Mİ ZASYONU. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Çevre Müh. Aslı han ESKİ TÜRK. Anabili m Dalı : ÇEVRE MÜHENDİ SLİ Ğİ

HASTANE ATI KLARI NI N YÖNETİ Mİ NDE ATI K Mİ Nİ Mİ ZASYONU. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Çevre Müh. Aslı han ESKİ TÜRK. Anabili m Dalı : ÇEVRE MÜHENDİ SLİ Ğİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ HASTANE ATI KLARI NI N YÖNETİ Mİ NDE ATI K Mİ Nİ Mİ ZASYONU YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Çevre Müh. Aslı han ESKİ TÜRK Anabili m Dalı : ÇEVRE MÜHENDİ SLİ

Detaylı

GEÇĠ CĠ DEPRE M KONUTLARI NDA BARI NMA VE MEKAN BAĞLI LI ĞI. YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ Mi mar Ol cay TANBERKEN

GEÇĠ CĠ DEPRE M KONUTLARI NDA BARI NMA VE MEKAN BAĞLI LI ĞI. YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ Mi mar Ol cay TANBERKEN ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠTÜSÜ GEÇĠ CĠ DEPRE M KONUTLARI NDA BARI NMA VE MEKAN BAĞLI LI ĞI YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ Mi mar Ol cay TANBERKEN 502011029 Tezi n Enstitüye Veril diği Tari

Detaylı

FENER - BALAT SEMTLERİ NDE KENTSEL AÇI K ALAN KULLANI MI NI N İ RDELENMESİ VE SEMTLERİ N SAHİ L KESİ Mİ İ Çİ N Bİ R DÜZENLE ME ÖNERİ Sİ

FENER - BALAT SEMTLERİ NDE KENTSEL AÇI K ALAN KULLANI MI NI N İ RDELENMESİ VE SEMTLERİ N SAHİ L KESİ Mİ İ Çİ N Bİ R DÜZENLE ME ÖNERİ Sİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ FENER - BALAT SEMTLERİ NDE KENTSEL AÇI K ALAN KULLANI MI NI N İ RDELENMESİ VE SEMTLERİ N SAHİ L KESİ Mİ İ Çİ N Bİ R DÜZENLE ME ÖNERİ Sİ YÜKSEK

Detaylı

GELENEKS EL YI ĞMA TAŞ YAPI LARI N FİZİ KSEL VE MEKANİ K ÖZELLİ KLERİ Nİ N İNCELENMESİ BEŞKONAK ÖRNEĞİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Meli ke ÖZBUDAK

GELENEKS EL YI ĞMA TAŞ YAPI LARI N FİZİ KSEL VE MEKANİ K ÖZELLİ KLERİ Nİ N İNCELENMESİ BEŞKONAK ÖRNEĞİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Meli ke ÖZBUDAK İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ GELENEKS EL YI ĞMA TAŞ YAPI LARI N FİZİ KSEL VE MEKANİ K ÖZELLİ KLERİ Nİ N İNCELENMESİ BEŞKONAK ÖRNEĞİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Meli ke ÖZBUDAK

Detaylı

DEPRE ME DAYANI KLI Bİ NA TASARI MI NDA KONFİ GÜRASYONUN ÖNE Mİ. Mi mar Si nan ÖZGEN

DEPRE ME DAYANI KLI Bİ NA TASARI MI NDA KONFİ GÜRASYONUN ÖNE Mİ. Mi mar Si nan ÖZGEN İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ DEPRE ME DAYANI KLI Bİ NA TASARI MI NDA KONFİ GÜRASYONUN ÖNE Mİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Si nan ÖZGEN Anabili m Dalı: Mi marlık Progra mı: Bi

Detaylı

DEĞİ Şİ Mİ N SÜREKLİ Lİ Ğİ NDE ZAMANSAL KI RI LMA NOKTALARI; DEĞİ ŞEN İ NSAN VE KENTLERİ N KARŞI LI KLI ETKİ LEŞİ Mİ

DEĞİ Şİ Mİ N SÜREKLİ Lİ Ğİ NDE ZAMANSAL KI RI LMA NOKTALARI; DEĞİ ŞEN İ NSAN VE KENTLERİ N KARŞI LI KLI ETKİ LEŞİ Mİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ DEĞİ Şİ Mİ N SÜREKLİ Lİ Ğİ NDE ZAMANSAL KI RI LMA NOKTALARI; DEĞİ ŞEN İ NSAN VE KENTLERİ N KARŞI LI KLI ETKİ LEŞİ Mİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar

Detaylı

ÇELİ K TAŞI YI CI SİSTE MLERİ N YANGI NA KARŞI KORUN MASI NDA TARİ HSEL SÜREÇ VE KORUMA İ LKELERİ. Mi mar Jül üde Gürbüz

ÇELİ K TAŞI YI CI SİSTE MLERİ N YANGI NA KARŞI KORUN MASI NDA TARİ HSEL SÜREÇ VE KORUMA İ LKELERİ. Mi mar Jül üde Gürbüz İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ ÇELİ K TAŞI YI CI SİSTE MLERİ N YANGI NA KARŞI KORUN MASI NDA TARİ HSEL SÜREÇ VE KORUMA İ LKELERİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Jül üde Gürbüz Anabili

Detaylı

ÜNĠ VERSĠ TE KURULUġUNUN KENT MERKEZĠ ARAZĠ KULLANI M BĠ ÇĠ MĠ NE OLAN ETKĠ LERĠ: ÇANAKKALE ÖRNEĞĠ. YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ Ül kü ÖZEN (502011402)

ÜNĠ VERSĠ TE KURULUġUNUN KENT MERKEZĠ ARAZĠ KULLANI M BĠ ÇĠ MĠ NE OLAN ETKĠ LERĠ: ÇANAKKALE ÖRNEĞĠ. YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ Ül kü ÖZEN (502011402) EK D ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠTÜSÜ ÜNĠ VERSĠ TE KURULUġUNUN KENT MERKEZĠ ARAZĠ KULLANI M BĠ ÇĠ MĠ NE OLAN ETKĠ LERĠ: ÇANAKKALE ÖRNEĞĠ YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ Ül kü ÖZEN (502011402)

Detaylı

MARDİ N DE GECEKONDU OLGUSU Bİ R ALAN ARAŞTI RMASI. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Fatı ma OLĞAÇ. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K. Progra mı : Bİ NA Bİ LGİ Sİ

MARDİ N DE GECEKONDU OLGUSU Bİ R ALAN ARAŞTI RMASI. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Fatı ma OLĞAÇ. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K. Progra mı : Bİ NA Bİ LGİ Sİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ MARDİ N DE GECEKONDU OLGUSU Bİ R ALAN ARAŞTI RMASI YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Fatı ma OLĞAÇ Anabili m Dalı : Mİ MARLI K Progra mı : Bİ NA Bİ LGİ Sİ OCAK

Detaylı

TAŞI MA AÇI SI NDAN LOJİ STİ K. İnş. Müh. Meh met KATMER

TAŞI MA AÇI SI NDAN LOJİ STİ K. İnş. Müh. Meh met KATMER İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ TAŞI MA AÇI SI NDAN LOJİ STİ K YÜKSEK Lİ SANS TEZİ İnş. Müh. Meh met KATMER Anabili m Dalı: İnşaat Mühendisliği Progra mı: Ul aştır ma Mühendisliği

Detaylı

AYDI NLAT MA TASARI MI NI N PARK KULLANI MI NA ETKĠ LERĠ: ULUS PARKI. YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ M. Pı nar COġ KUN. Anabili m Dalı: ġehġ R ve BÖLGE PLANLAMA

AYDI NLAT MA TASARI MI NI N PARK KULLANI MI NA ETKĠ LERĠ: ULUS PARKI. YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ M. Pı nar COġ KUN. Anabili m Dalı: ġehġ R ve BÖLGE PLANLAMA ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠTÜSÜ AYDI NLAT MA TASARI MI NI N PARK KULLANI MI NA ETKĠ LERĠ: ULUS PARKI YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ M. Pı nar COġ KUN Anabili m Dalı: ġehġ R ve BÖLGE PLANLAMA

Detaylı

DAR GELİ RLİ LERE KONUT SAĞLAN MASI NDA Fİ NANS MAN MODELLERİ Nİ N DEĞERLENDİ Rİ LMESİ VE YENİ Bİ R MODEL ÖNERİ Sİ

DAR GELİ RLİ LERE KONUT SAĞLAN MASI NDA Fİ NANS MAN MODELLERİ Nİ N DEĞERLENDİ Rİ LMESİ VE YENİ Bİ R MODEL ÖNERİ Sİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ DAR GELİ RLİ LERE KONUT SAĞLAN MASI NDA Fİ NANS MAN MODELLERİ Nİ N DEĞERLENDİ Rİ LMESİ VE YENİ Bİ R MODEL ÖNERİ Sİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Al

Detaylı

KENTDI ŞI ALI ŞVERİ Ş MERKEZLERİ NDE KULLANI CI TALEPLERİ Nİ N BELİ RLENMESİ: ADANA ÖRNEĞİ. Mi mar Hayri ye ÇETİ N

KENTDI ŞI ALI ŞVERİ Ş MERKEZLERİ NDE KULLANI CI TALEPLERİ Nİ N BELİ RLENMESİ: ADANA ÖRNEĞİ. Mi mar Hayri ye ÇETİ N İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ KENTDI ŞI ALI ŞVERİ Ş MERKEZLERİ NDE KULLANI CI TALEPLERİ Nİ N BELİ RLENMESİ: ADANA ÖRNEĞİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Hayri ye ÇETİ N Anabili m

Detaylı

KENTSEL KI YI DOLGU ALANLARI KULLANI MI ÇERÇEVESİ NDE YALOVA 17 AĞUSTOS KI YI PARKI NI N PEYZAJ PLANLAMA VE TASARI M AÇI SI NDAN İ RDELENMESİ

KENTSEL KI YI DOLGU ALANLARI KULLANI MI ÇERÇEVESİ NDE YALOVA 17 AĞUSTOS KI YI PARKI NI N PEYZAJ PLANLAMA VE TASARI M AÇI SI NDAN İ RDELENMESİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ KENTSEL KI YI DOLGU ALANLARI KULLANI MI ÇERÇEVESİ NDE YALOVA 17 AĞUSTOS KI YI PARKI NI N PEYZAJ PLANLAMA VE TASARI M AÇI SI NDAN İ RDELENMESİ YÜKSEK

Detaylı

ÖNSÖZ. Özden SARI KAYA

ÖNSÖZ. Özden SARI KAYA ÖNSÖZ Bu çalış mayı gerçekl eştir me mde benden desteğini ve i nancı nı esirge meyen her kese, her an yanı mda ol an aileme, Ul aş a, Eda ya, görsel mal ze mel eri el de et me mde yardı ml arı ndan dol

Detaylı

ŞEHİ R MORFOLOJİ Sİ ÜZERİ NE Bİ R ÇALI Ş MA KONYA VE ANTAKYA NI N TARİ Hİ DOKULARI NI N KARŞI LAŞTI RI LMASI

ŞEHİ R MORFOLOJİ Sİ ÜZERİ NE Bİ R ÇALI Ş MA KONYA VE ANTAKYA NI N TARİ Hİ DOKULARI NI N KARŞI LAŞTI RI LMASI İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ ŞEHİ R MORFOLOJİ Sİ ÜZERİ NE Bİ R ÇALI Ş MA KONYA VE ANTAKYA NI N TARİ Hİ DOKULARI NI N KARŞI LAŞTI RI LMASI YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Şehi r Pl ancısı

Detaylı

SOĞANLI BOTANİ K PARKI NI N SERT PEYZAJ TASARI MI NI N İŞLEVSEL VE ESTETİ K AÇI DAN DEĞERLENDİ Rİ LMESİ. Peyzaj Mi marı Bahar BAŞER

SOĞANLI BOTANİ K PARKI NI N SERT PEYZAJ TASARI MI NI N İŞLEVSEL VE ESTETİ K AÇI DAN DEĞERLENDİ Rİ LMESİ. Peyzaj Mi marı Bahar BAŞER İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ SOĞANLI BOTANİ K PARKI NI N SERT PEYZAJ TASARI MI NI N İŞLEVSEL VE ESTETİ K AÇI DAN DEĞERLENDİ Rİ LMESİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Peyzaj Mi marı Bahar

Detaylı

ÖNS ÖZ TABLO LĠ STESĠ. AKI ġ DĠ YAGRAMI LĠSTESĠ FOTOĞRAF LĠ STESĠ SUMMARY. 1. GĠ RĠ ġ 1

ÖNS ÖZ TABLO LĠ STESĠ. AKI ġ DĠ YAGRAMI LĠSTESĠ FOTOĞRAF LĠ STESĠ SUMMARY. 1. GĠ RĠ ġ 1 ÖNS ÖZ Bu uzun sol ukl u çalışma boyunca beni yönlendirerek bu çalış manın ortaya çı kması nda büyük e meği bul unan t ez danış manım Sayı n Pr of. Dr. Ertan Özkan a, Sayı n Hoca m Pr of. Dr. Yıl dız Sey

Detaylı

KURUMS ALKİ MLİ K OLUŞUMUNDA Mİ MARİ ÜRÜNE YANSI YAN Sİ MGESEL ANLAMLARI N İ NCELENMESİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Emi re EMİ ROĞLU

KURUMS ALKİ MLİ K OLUŞUMUNDA Mİ MARİ ÜRÜNE YANSI YAN Sİ MGESEL ANLAMLARI N İ NCELENMESİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Emi re EMİ ROĞLU İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ KURUMS ALKİ MLİ K OLUŞUMUNDA Mİ MARİ ÜRÜNE YANSI YAN Sİ MGESEL ANLAMLARI N İ NCELENMESİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Emi re EMİ ROĞLU Anabili m Dalı

Detaylı

DEPRE M TEHLİ KESİ ALTI NDAKİ KENTSEL YERLEŞ MELERDE DEPRE M Rİ SKİ Nİ N DEĞERLENDİ Rİ LMESİ: Cİ HANGİ R ÖRNEĞİ. Şehi r Pl ancısı Evren UZER

DEPRE M TEHLİ KESİ ALTI NDAKİ KENTSEL YERLEŞ MELERDE DEPRE M Rİ SKİ Nİ N DEĞERLENDİ Rİ LMESİ: Cİ HANGİ R ÖRNEĞİ. Şehi r Pl ancısı Evren UZER İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ DEPRE M TEHLİ KESİ ALTI NDAKİ KENTSEL YERLEŞ MELERDE DEPRE M Rİ SKİ Nİ N DEĞERLENDİ Rİ LMESİ: Cİ HANGİ R ÖRNEĞİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Şehi r Pl ancısı

Detaylı

DEPRE ME DAYANI KLI YÜKSEK YAPI TASARI MI. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Ayşen GÜMRÜKÇÜ. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K. Progra mı : Bİ NA Bİ LGİ Sİ

DEPRE ME DAYANI KLI YÜKSEK YAPI TASARI MI. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Ayşen GÜMRÜKÇÜ. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K. Progra mı : Bİ NA Bİ LGİ Sİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ DEPRE ME DAYANI KLI YÜKSEK YAPI TASARI MI YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Ayşen GÜMRÜKÇÜ Anabili m Dalı : Mİ MARLI K Progra mı : Bİ NA Bİ LGİ Sİ AĞUSTOS

Detaylı

Sİ MÜLASYON ORTAMI NDA ZEKİ ETMENLER. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Müh. Ergün ÖZDE Mİ R. Anabili m Dalı : UZAY MÜHENDİ SLİ Ğİ. Progra mı : UZAY MÜHENDİ SLİ Ğİ

Sİ MÜLASYON ORTAMI NDA ZEKİ ETMENLER. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Müh. Ergün ÖZDE Mİ R. Anabili m Dalı : UZAY MÜHENDİ SLİ Ğİ. Progra mı : UZAY MÜHENDİ SLİ Ğİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ Sİ MÜLASYON ORTAMI NDA ZEKİ ETMENLER YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Müh. Ergün ÖZDE Mİ R Anabili m Dalı : UZAY MÜHENDİ SLİ Ğİ Progra mı : UZAY MÜHENDİ SLİ

Detaylı

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di -gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di ne: Sen gü neş li so kak lar da do laşı yor sun, is

Detaylı

GECE SOĞUT MASI NDA Bİ NALARI N ISI L PERFORMANSI. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Ma k. Müh. Edvi n ÇETEGEN. Anabili m Dalı : MAKİ NA MÜHENDİ SLİ Ğİ

GECE SOĞUT MASI NDA Bİ NALARI N ISI L PERFORMANSI. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Ma k. Müh. Edvi n ÇETEGEN. Anabili m Dalı : MAKİ NA MÜHENDİ SLİ Ğİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ GECE SOĞUT MASI NDA Bİ NALARI N ISI L PERFORMANSI YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Ma k. Müh. Edvi n ÇETEGEN Anabili m Dalı : MAKİ NA MÜHENDİ SLİ Ğİ Progra

Detaylı

TÜRKĠ YE DE KONUT Ġ Ç MEKANLARI VE DONATI LARI NDA DEĞĠ ġġ M VE SÜREKLĠ LĠ K. YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ Gökçe CEYHAN (502981068)

TÜRKĠ YE DE KONUT Ġ Ç MEKANLARI VE DONATI LARI NDA DEĞĠ ġġ M VE SÜREKLĠ LĠ K. YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ Gökçe CEYHAN (502981068) ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠTÜSÜ TÜRKĠ YE DE KONUT Ġ Ç MEKANLARI VE DONATI LARI NDA DEĞĠ ġġ M VE SÜREKLĠ LĠ K YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ Gökçe CEYHAN (502981068) Tezi n Enstitüye Veril

Detaylı

ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠ TÜSÜ

ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠ TÜSÜ ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠ TÜSÜ ÜS KÜDAR Ġ LÇESĠ NDEKĠ YEġĠ L ALANLARI N KULLANI MI NI N ve KULLANI CI LARI N ME MNUNĠ YET DERECELERĠ NĠ N DEĞERLENDĠ RĠ LMESĠ: BÜYÜK ÇAMLI CA

Detaylı

mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi

mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi mer can or ma nı için de do laş mak tay dı. Ka ya la rın ara sın da ki ya rık lar da on la rın yu va la rıy dı. Ha nos de lik ler den bi ri ne bil gi al mak için ka fası nı sok tu. Ama içer de ki za rif

Detaylı

TEKNOLOJİ Nİ N Mİ MARİ ÜRÜNE YANSIMALARI ÜZERİ NE Bİ R ARAŞTI RMA YÜKSEK Lİ SANS TEZİ. Mi mar Se ma ÖZ. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K

TEKNOLOJİ Nİ N Mİ MARİ ÜRÜNE YANSIMALARI ÜZERİ NE Bİ R ARAŞTI RMA YÜKSEK Lİ SANS TEZİ. Mi mar Se ma ÖZ. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ TEKNOLOJİ Nİ N Mİ MARİ ÜRÜNE YANSIMALARI ÜZERİ NE Bİ R ARAŞTI RMA YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Se ma ÖZ Anabili m Dalı : Mİ MARLI K Progra mı : Bİ

Detaylı

ÖNS ÖZ Ağust os 2002 Ayçe Döşe mecil er

ÖNS ÖZ Ağust os 2002 Ayçe Döşe mecil er ÖNS ÖZ Çalış mal arı m sırası nda değerli eleştirileri yle bana yol gösteren t ez danış manı m İ. T. Ü. Mi marlı k Fakültesi Öğreti m Üyesi Sayı n Pr of. Dr. Sevt ap Yıl maz De mi r kal e ye şükranl arı

Detaylı

Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar

Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar la da gi di le mez. Çün kü uçak lar çok ya kın dan geçi

Detaylı

KENT PARKLARI İ LE İ LGİ Lİ KALİ TE KRİ TERLERİ Nİ N OLUŞTURUL MASI DOKTORA TEZİ. Peyzaj Y. Mi marı Gökçen Fi rdevs YÜCEL

KENT PARKLARI İ LE İ LGİ Lİ KALİ TE KRİ TERLERİ Nİ N OLUŞTURUL MASI DOKTORA TEZİ. Peyzaj Y. Mi marı Gökçen Fi rdevs YÜCEL İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ KENT PARKLARI İ LE İ LGİ Lİ KALİ TE KRİ TERLERİ Nİ N OLUŞTURUL MASI DOKTORA TEZİ Peyzaj Y. Mi marı Gökçen Fi rdevs YÜCEL Anabili m Dalı : ŞEHİ

Detaylı

SI CAKLI K AYARLI FONKSİ YONEL KUMAŞLARI N TASARLANMASI. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Müh. Al ev KARAKAŞ. Anabili m Dalı : TEKSTİ L MÜHENDİ SLİ Ğİ

SI CAKLI K AYARLI FONKSİ YONEL KUMAŞLARI N TASARLANMASI. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Müh. Al ev KARAKAŞ. Anabili m Dalı : TEKSTİ L MÜHENDİ SLİ Ğİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ SI CAKLI K AYARLI FONKSİ YONEL KUMAŞLARI N TASARLANMASI YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Müh. Al ev KARAKAŞ Anabili m Dalı : TEKSTİ L MÜHENDİ SLİ Ğİ Progra

Detaylı

BULANI K MANTI ĞI N VERİ MADENCİ LİĞİ NE UYGULANMASI. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mat. Müh. Sel ahatti n BOSTANCI. Anabili m Dalı : MÜHENDİ SLİ K Bİ Lİ MLERİ

BULANI K MANTI ĞI N VERİ MADENCİ LİĞİ NE UYGULANMASI. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mat. Müh. Sel ahatti n BOSTANCI. Anabili m Dalı : MÜHENDİ SLİ K Bİ Lİ MLERİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ BULANI K MANTI ĞI N VERİ MADENCİ LİĞİ NE UYGULANMASI YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mat. Müh. Sel ahatti n BOSTANCI Anabili m Dalı : MÜHENDİ SLİ K Bİ Lİ MLERİ

Detaylı

BEYOĞLU HAN VE PASAJ LARI NI N KULLANI MI VE YENİ DEN CANLANDI RI LABİ LMELERİ İ Çİ N Bİ R ARAŞTI RMA YÜKSEK Lİ SANS TEZİ. Mi mar Özbek KAZANÇ

BEYOĞLU HAN VE PASAJ LARI NI N KULLANI MI VE YENİ DEN CANLANDI RI LABİ LMELERİ İ Çİ N Bİ R ARAŞTI RMA YÜKSEK Lİ SANS TEZİ. Mi mar Özbek KAZANÇ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ BEYOĞLU HAN VE PASAJ LARI NI N KULLANI MI VE YENİ DEN CANLANDI RI LABİ LMELERİ İ Çİ N Bİ R ARAŞTI RMA YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Özbek KAZANÇ Anabili

Detaylı

GÜNCEL CAMİ YAPILAŞMASININ KULLANICILARI AÇISINDAN BİÇİMSEL VE İŞLEVSEL DEĞERLENDİRİLMESİ. YÜKSEK LİSANS TEZİ Mimar Ahmet Enis TÜFEKÇİOĞLU

GÜNCEL CAMİ YAPILAŞMASININ KULLANICILARI AÇISINDAN BİÇİMSEL VE İŞLEVSEL DEĞERLENDİRİLMESİ. YÜKSEK LİSANS TEZİ Mimar Ahmet Enis TÜFEKÇİOĞLU İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GÜNCEL CAMİ YAPILAŞMASININ KULLANICILARI AÇISINDAN BİÇİMSEL VE İŞLEVSEL DEĞERLENDİRİLMESİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Mimar Ahmet Enis TÜFEKÇİOĞLU Anabilim Dalı

Detaylı

ÖRME KUMAŞLARI N ISLANMA VE KURUMA DAVRANI ŞLARI NI N Gİ YSİ KONFORU AÇISI NDAN İ NCELENMESİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Müh. Ce m ÜNSAL

ÖRME KUMAŞLARI N ISLANMA VE KURUMA DAVRANI ŞLARI NI N Gİ YSİ KONFORU AÇISI NDAN İ NCELENMESİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Müh. Ce m ÜNSAL İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ ÖRME KUMAŞLARI N ISLANMA VE KURUMA DAVRANI ŞLARI NI N Gİ YSİ KONFORU AÇISI NDAN İ NCELENMESİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Müh. Ce m ÜNSAL Anabili m Dalı

Detaylı

ADANA NI N SI CAK- NE MLİ İ KLİ Mİ NDE DI Ş DUVARLARDA OLUŞAN HASARLARI Nİ RDELENMESİ VE YAPI SAL ÇÖZÜM ÖNERİ LERİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ

ADANA NI N SI CAK- NE MLİ İ KLİ Mİ NDE DI Ş DUVARLARDA OLUŞAN HASARLARI Nİ RDELENMESİ VE YAPI SAL ÇÖZÜM ÖNERİ LERİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ ADANA NI N SI CAK- NE MLİ İ KLİ Mİ NDE DI Ş DUVARLARDA OLUŞAN HASARLARI Nİ RDELENMESİ VE YAPI SAL ÇÖZÜM ÖNERİ LERİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Al

Detaylı

KI SALT MALAR TABLO LĠ STESĠ SEMBOL LĠ STESĠ ÖZET SUMMARY. 1. GĠ RĠ ġ 1

KI SALT MALAR TABLO LĠ STESĠ SEMBOL LĠ STESĠ ÖZET SUMMARY. 1. GĠ RĠ ġ 1 ÖNS ÖZ Bu çalış manı n her aşaması nda bana yardı mcı ol an ve beni destekleyip moti ve eden Sayı n Yar d. Doç. Dr. Al i ERCENGİ Z e, veri madenciliği konusuyl a il gilenme me aracı ol an Sayı n Pr of.

Detaylı

METRO İSTASYONLARI TASARI M KRİ TERLERİ İSTANBUL METROSU VE LONDRA TOTTENHAM COURT ROAD İSTASYONU ÖRNEKLERİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ

METRO İSTASYONLARI TASARI M KRİ TERLERİ İSTANBUL METROSU VE LONDRA TOTTENHAM COURT ROAD İSTASYONU ÖRNEKLERİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİ TÜSÜ METRO İSTASYONLARI TASARI M KRİ TERLERİ İSTANBUL METROSU VE LONDRA TOTTENHAM COURT ROAD İSTASYONU ÖRNEKLERİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Şehi r Pl ancısı

Detaylı

Dİ YARBAKI R DA NÜFUS HAREKETLİ Lİ KLERİ VE KONUT İ HTİ YACI NIN KARŞI LANMASI İ Çİ N ÇÖZÜM YÖNTE MLERİ TARTI Ş MASI

Dİ YARBAKI R DA NÜFUS HAREKETLİ Lİ KLERİ VE KONUT İ HTİ YACI NIN KARŞI LANMASI İ Çİ N ÇÖZÜM YÖNTE MLERİ TARTI Ş MASI İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ Dİ YARBAKI R DA NÜFUS HAREKETLİ Lİ KLERİ VE KONUT İ HTİ YACI NIN KARŞI LANMASI İ Çİ N ÇÖZÜM YÖNTE MLERİ TARTI Ş MASI YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar

Detaylı

ANTREPO MODÜLÜ UYGULAMASI

ANTREPO MODÜLÜ UYGULAMASI ANTREPO MODÜLÜ UYGULAMASI Antrepo modül ü kendi antreposu ol an fir mal ar tarafı ndan depodaki yükl eri n kontrol ü, fat ura ve evrakları nı n kesil mesi raporla ma işle mi ni n yapıl ması a macı yla

Detaylı

COذRAF B LG SSTEMLER NDE NESNEYE DAYALI VER MODELLEMES

COذRAF B LG SSTEMLER NDE NESNEYE DAYALI VER MODELLEMES STANBUL TEKN K ـN VERS TES FEN B L MLER ENSTTـSـ COذRAF B LG SSTEMLER NDE NESNEYE DAYALI VER MODELLEMES YـKSEK L SANS TEZ Jeodezi ve Fotogra metri Müh. Lütfi ye KUAK (501991080) Tezi n Enstitüye Veril

Detaylı

ÇORUM ORGANİ ZE SANAYİ BÖLGESİ AFET Bİ LGİ SİSTEMİ ALTYAPI SINI N OLUŞTURUL MASI. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Müh. Mehmet N. ALKAN

ÇORUM ORGANİ ZE SANAYİ BÖLGESİ AFET Bİ LGİ SİSTEMİ ALTYAPI SINI N OLUŞTURUL MASI. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Müh. Mehmet N. ALKAN İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ ÇORUM ORGANİ ZE SANAYİ BÖLGESİ AFET Bİ LGİ SİSTEMİ ALTYAPI SINI N OLUŞTURUL MASI YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Müh. Mehmet N. ALKAN Anabili m Dalı : JEODEZİ

Detaylı

YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Ferda DEDEOĞLU. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K. Progra mı : Mİ MARİ TASARI M

YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Ferda DEDEOĞLU. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K. Progra mı : Mİ MARİ TASARI M İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ ERKEN 20. YY DÜŞÜNSEL ORTAMI VE EV YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Ferda DEDEOĞLU Anabili m Dalı : Mİ MARLI K Progra mı : Mİ MARİ TASARI M OCAK 2005

Detaylı

YÜKSEK Lİ SANS TEZİ İnş. Müh. Eren AKGÜL. Anabili m Dalı : İ NŞAAT MÜHENDİ SLİ Ğİ. Progra mı : ULAŞTI RMA MÜHENDİ SLİ Ğİ

YÜKSEK Lİ SANS TEZİ İnş. Müh. Eren AKGÜL. Anabili m Dalı : İ NŞAAT MÜHENDİ SLİ Ğİ. Progra mı : ULAŞTI RMA MÜHENDİ SLİ Ğİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ İ ETT HATLARI NDA AKBİ L KULLANI MI NI N ZAMANA GÖRE DEĞİ Şİ Mİ Nİ N İ RDELENMESİ VE MODELLENMESİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ İnş. Müh. Eren AKGÜL Anabili

Detaylı

I ŞI K VE RENK KULLANI MI NI N SAHNE AYDI NLAT MASI NDAKİ YERİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar İ dil GENÇAYDI N. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K

I ŞI K VE RENK KULLANI MI NI N SAHNE AYDI NLAT MASI NDAKİ YERİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar İ dil GENÇAYDI N. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K İ STANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİ TÜSÜ I ŞI K VE RENK KULLANI MI NI N SAHNE AYDI NLAT MASI NDAKİ YERİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar İ dil GENÇAYDI N Anabili m Dalı : Mİ MARLI K Pr ogr

Detaylı

ÇAĞDAŞ Tİ YATRO MEKANI

ÇAĞDAŞ Tİ YATRO MEKANI İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ ÇAĞDAŞ Tİ YATRO MEKANI YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Sebl a ARIN Anabili m Dalı: MİMARLI K Progra mı: Bİ NA Bİ LGİ Sİ MAYI S 2003 ĠSTANBUL TEKNĠ K

Detaylı

HAVA FOTOĞRAFLARI NDAN YARI OTOMATİ K OLARAK Çİ ZGİ SEL DETAYLARI N BELİ RLENMESİ. DOKTORA TEZİ Y. Müh. Okt ay EKER

HAVA FOTOĞRAFLARI NDAN YARI OTOMATİ K OLARAK Çİ ZGİ SEL DETAYLARI N BELİ RLENMESİ. DOKTORA TEZİ Y. Müh. Okt ay EKER İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ HAVA FOTOĞRAFLARI NDAN YARI OTOMATİ K OLARAK Çİ ZGİ SEL DETAYLARI N BELİ RLENMESİ DOKTORA TEZİ Y. Müh. Okt ay EKER Anabili m Dalı : JEODEZİ VE

Detaylı

LEFKE- CMC BAKI R MADENİ ALANI NI N ENDÜSTRİ YEL Mİ RAS KAPSAMI NDA PEYZAJ PARKI OLARAK DEĞERLENDİ Rİ LMESİ

LEFKE- CMC BAKI R MADENİ ALANI NI N ENDÜSTRİ YEL Mİ RAS KAPSAMI NDA PEYZAJ PARKI OLARAK DEĞERLENDİ Rİ LMESİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ LEFKE- CMC BAKI R MADENİ ALANI NI N ENDÜSTRİ YEL Mİ RAS KAPSAMI NDA PEYZAJ PARKI OLARAK DEĞERLENDİ Rİ LMESİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Peyzaj Mi marı

Detaylı

YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ ġehi r Pl ancısı Zeynep ERDAL 502001717

YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ ġehi r Pl ancısı Zeynep ERDAL 502001717 ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠTÜSÜ SU ELEMANLARI NI N KENTSEL MEKANLARDA KULLANI MI ĠSTANBUL ÖRNEĞĠ YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ ġehi r Pl ancısı Zeynep ERDAL 502001717 Tezi n Enstitüye Veril

Detaylı

ya kın ol ma yı is ter dim. Gü neş le ısı nan top rak üze rinde ki çat lak la rı da ha net gö rür düm o za man. Bel ki de ka rın ca la rı hat ta yağ

ya kın ol ma yı is ter dim. Gü neş le ısı nan top rak üze rinde ki çat lak la rı da ha net gö rür düm o za man. Bel ki de ka rın ca la rı hat ta yağ SAKARKÖY Uzun boy lu bir can lı ol ma yı ben is te me dim. Ben, doğ du ğum da da böy ley dim. Za man la da ha da uzadım üs te lik. Bü yü düm. Ben bü yü dük çe di ğer can lılar kı sal dı lar, kü çül dü

Detaylı

RADARSAT GÖRÜNTÜLERĠ KONUMS AL DOĞRULUKLARI NI N ARAġTI RI LMASI YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ. Müh. A. ġa mil DEMĠ REL (501991122)

RADARSAT GÖRÜNTÜLERĠ KONUMS AL DOĞRULUKLARI NI N ARAġTI RI LMASI YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ. Müh. A. ġa mil DEMĠ REL (501991122) ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠTÜSÜ RADARSAT GÖRÜNTÜLERĠ KONUMS AL DOĞRULUKLARI NI N ARAġTI RI LMASI YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ Müh. A. ġa mil DEMĠ REL (501991122) Tezi n Enstitüye Veril

Detaylı

KI SALT MALAR TABLO Lİ STESİ ŞEKİ L LİSTESİ SEMBOL Lİ STESİ

KI SALT MALAR TABLO Lİ STESİ ŞEKİ L LİSTESİ SEMBOL Lİ STESİ ÖNS ÖZ Bu çalış manı n ol uşt urulması nda bana yol gösteren ve sonsuz destek veren t ez danış manı m Pr of. Dr. Ethe m TOLGA ya t eşekkür ederi m. Ayrıca bana her t ürl ü desteği veren aile me de teşekkür

Detaylı

17 AĞUSTOS 1999 İ ZMİ T VE 12 KASI M1999 DÜZCE DEPRE MLERİ YLE OLUŞ AN DÜŞEY DEFORMAS YONUN MODELLENDİ Rİ LMESİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ

17 AĞUSTOS 1999 İ ZMİ T VE 12 KASI M1999 DÜZCE DEPRE MLERİ YLE OLUŞ AN DÜŞEY DEFORMAS YONUN MODELLENDİ Rİ LMESİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ 17 AĞUSTOS 1999 İ ZMİ T VE 12 KASI M1999 DÜZCE DEPRE MLERİ YLE OLUŞ AN DÜŞEY DEFORMAS YONUN MODELLENDİ Rİ LMESİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Müh. Ayhan

Detaylı

İ NSAN VÜCUDUNUN FOTOGRAMETRİ K YÖNTE MLE MODELLENMESİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Müh. Hasan ATAY. Anabili m Dalı : JEODEZİ ve FOTOGRAMETRİ MÜHENDİ SLİ Ğİ

İ NSAN VÜCUDUNUN FOTOGRAMETRİ K YÖNTE MLE MODELLENMESİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Müh. Hasan ATAY. Anabili m Dalı : JEODEZİ ve FOTOGRAMETRİ MÜHENDİ SLİ Ğİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ İ NSAN VÜCUDUNUN FOTOGRAMETRİ K YÖNTE MLE MODELLENMESİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Müh. Hasan ATAY Anabili m Dalı : JEODEZİ ve FOTOGRAMETRİ MÜHENDİ SLİ

Detaylı

KENTSEL AÇI K ALANLARDA PEYZAJ- SANAT İ LİŞKİ LERİ, İSTANBUL ÖRNEĞİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Gül nur Tahralı ARI SALAN

KENTSEL AÇI K ALANLARDA PEYZAJ- SANAT İ LİŞKİ LERİ, İSTANBUL ÖRNEĞİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Gül nur Tahralı ARI SALAN İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ KENTSEL AÇI K ALANLARDA PEYZAJ- SANAT İ LİŞKİ LERİ, İSTANBUL ÖRNEĞİ KENTSEL AÇIK ALANLARDA PEYZAJ-SANAT İLİŞKİLERİ, İSTANBUL ÖRNEĞİ YÜKSEK Lİ SANS

Detaylı

ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠTÜSÜ

ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠTÜSÜ ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠTÜSÜ TÜRKĠ YE DE AFET SONRASI KURULAN GEÇĠ CĠ KONUT YERLEġ KELERĠ NĠ N KRONOLOJĠ KĠ NCELENMESĠ ĠZMĠ T VE YALOVA DA KURULAN PREFABRĠ K YERLEġĠ M ÖRNEKLERĠ

Detaylı

GAZ BASINCI. 1. Cıva seviyesine göre ba- sınç eşitliği yazılırsa, + h.d cıva

GAZ BASINCI. 1. Cıva seviyesine göre ba- sınç eşitliği yazılırsa, + h.d cıva . BÖÜ GZ BSINCI IŞTIRR ÇÖZÜER GZ BSINCI 1. Cıva seviyesine göre ba- sınç eşitliği yazılırsa, P +.d cıva.g Düzenek yeterince yüksek bir yere göre götürülünce azalacağından, 4. Y P zalır zalır ve nok ta

Detaylı

AKARYAKI T VE LPG İSTASYONLARI NDA KAMU GÜVENLİ Ğİ AÇI SI NDAN YAPI VE YAPI M DENETİ Mİ. Mi mar Sedef YUVAKUR

AKARYAKI T VE LPG İSTASYONLARI NDA KAMU GÜVENLİ Ğİ AÇI SI NDAN YAPI VE YAPI M DENETİ Mİ. Mi mar Sedef YUVAKUR İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ AKARYAKI T VE LPG İSTASYONLARI NDA KAMU GÜVENLİ Ğİ AÇI SI NDAN YAPI VE YAPI M DENETİ Mİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Sedef YUVAKUR Anabili m Dalı:

Detaylı

AKI LLI Bİ NALARDA ENERJİ ETKİ N TASARI MPARAMETRELERİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar M. Esi n Özl er. Anabili mdalı : Mİ MARLI K

AKI LLI Bİ NALARDA ENERJİ ETKİ N TASARI MPARAMETRELERİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar M. Esi n Özl er. Anabili mdalı : Mİ MARLI K İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ AKI LLI Bİ NALARDA ENERJİ ETKİ N TASARI MPARAMETRELERİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar M. Esi n Özl er Anabili mdalı : Mİ MARLI K Progra mı : Bİ NA

Detaylı

TABLO Lİ STESİ ŞEKİ L LİSTESİ EKLER Lİ STESİ 1. Gİ Rİ Ş 1

TABLO Lİ STESİ ŞEKİ L LİSTESİ EKLER Lİ STESİ 1. Gİ Rİ Ş 1 ÖNS ÖZ Önceli kle bu çalış mayı yöneti mi nde gerçekleştir miş ol duğu m, gelecekt e de biri ki ml eri nden yaşa m boyu faydal anacağı m, Sn. Pr of. Dr. S. Met e Ünügür e çalış ma mı zı n her aşaması nda

Detaylı

TAŞI YI CI SİSTEM SEÇİ Mİ NE YÖNELİ K ÇOK ÖLÇÜTLÜ Bİ R YAKLAŞI M

TAŞI YI CI SİSTEM SEÇİ Mİ NE YÖNELİ K ÇOK ÖLÇÜTLÜ Bİ R YAKLAŞI M İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ TAŞI YI CI SİSTEM SEÇİ Mİ NE YÖNELİ K ÇOK ÖLÇÜTLÜ Bİ R YAKLAŞI M YÜKSEK Lİ SANS TEZİ İnş. Müh. Muzaffer Görke m YI LDI RI M Anabili m Dalı : Mİ

Detaylı

Tezi n Enstitüye Veril diği Tari h : 22 Aralı k 2003 Tezi n Savunul duğu Tari h : 14 Ocak 2004

Tezi n Enstitüye Veril diği Tari h : 22 Aralı k 2003 Tezi n Savunul duğu Tari h : 14 Ocak 2004 ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠTÜSÜ DE MPSTER SHAFER TEORĠ SĠ KULLANI LARAK TEDARĠ KÇĠ SEÇĠ MĠ UZ MAN SĠSTEMĠ UYGULAMASI YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ End. Müh. Hakan ÇERÇĠ OĞLU 509011202 Tezi

Detaylı

YÜKSEK Lİ SANS TEZİ. Mi mar Bur ak ASI Lİ SKENDER. Anabili m Dalı: Mi marlı k. Pr ogr a mı : Bi na Bil gi si

YÜKSEK Lİ SANS TEZİ. Mi mar Bur ak ASI Lİ SKENDER. Anabili m Dalı: Mi marlı k. Pr ogr a mı : Bi na Bil gi si İ STANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ LİMLERİ ENSTİ TÜSÜ CUMHURİ YET'İ Nİ LK YI LLARI NDA Mİ MARİ DE 'MODERN' Kİ MLİ K ARAYI ŞI; SÜMERBANK KAYSERİ BEZ FABRİ KASI ÖRNEĞİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Bur

Detaylı

TURİ ZM Tİ CARET ALANI NDA YAYALAŞTI RMA ÖLÇÜTLERİ Hİ SARÖNÜ ÖRNEĞİ

TURİ ZM Tİ CARET ALANI NDA YAYALAŞTI RMA ÖLÇÜTLERİ Hİ SARÖNÜ ÖRNEĞİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ TURİ ZM Tİ CARET ALANI NDA YAYALAŞTI RMA ÖLÇÜTLERİ Hİ SARÖNÜ ÖRNEĞİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Şehi r Pl ancısı Ercan ÇI NAROĞLU 502981215 Anabili m Dalı

Detaylı

TARİ Hİ YI ĞMA KARGİ R YAPI LARI N GÜÇLENDİ Rİ LMESİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Mah mut Murat SARAÇ. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K

TARİ Hİ YI ĞMA KARGİ R YAPI LARI N GÜÇLENDİ Rİ LMESİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Mah mut Murat SARAÇ. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ TARİ Hİ YI ĞMA KARGİ R YAPI LARI N GÜÇLENDİ Rİ LMESİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Mah mut Murat SARAÇ Anabili m Dalı : Mİ MARLI K Progra mı : YAPI

Detaylı

KI SALT MALAR TABLO LĠ STESĠ SEMBOL LĠ STESĠ. 1. GĠ RĠ ġ 1

KI SALT MALAR TABLO LĠ STESĠ SEMBOL LĠ STESĠ. 1. GĠ RĠ ġ 1 ÖNS ÖZ Yüksek lisans bitir me t ezi ol arak Kr en Köpr üleri ni n Katı Modelle mesi ve Sonl u El e manl ar Met oduyl a Stati k Analizi konul u çalış mayı hazırladı m. Tez çalış ma mda ilk ol arak krenl

Detaylı

YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ (503991121) Tezi n Enstitüye Veril diği Tari h : 22 Aralı k 2003 Tezi n Savunul duğu Tari h : 14 Ocak 2004

YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ (503991121) Tezi n Enstitüye Veril diği Tari h : 22 Aralı k 2003 Tezi n Savunul duğu Tari h : 14 Ocak 2004 ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠTÜSÜ BĠ LGĠ SAYARDA Ġ NSAN- MAKĠ NE ETKĠ LEġĠ MĠ NĠ N Ġ NCELENMESĠ YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ Ma ki ne Müh. Çi ğde mbalçi K (503991121) Tezi n Enstitüye Veril

Detaylı

COĞRAFĠ ĠġARETLEME DĠ LĠ NĠ N TAPU VE KADASTRO VERĠ LERĠ Ġ ÇĠ N SANAL DOKU ORTAMI NDA KULLANI LMASI. DOKTORA TEZĠ Y. Müh.

COĞRAFĠ ĠġARETLEME DĠ LĠ NĠ N TAPU VE KADASTRO VERĠ LERĠ Ġ ÇĠ N SANAL DOKU ORTAMI NDA KULLANI LMASI. DOKTORA TEZĠ Y. Müh. ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠTÜSÜ COĞRAFĠ ĠġARETLEME DĠ LĠ NĠ N TAPU VE KADASTRO VERĠ LERĠ Ġ ÇĠ N SANAL DOKU ORTAMI NDA KULLANI LMASI DOKTORA TEZĠ Y. Müh. Bi rol ALAS Anabili m

Detaylı

ANTAKYA KENTİ TARİ Hİ DOKU İ Çİ NDE Tİ POLOJİ K ANALİ Z ÇALI Ş MASI. Mi mar Başak ARI MAN

ANTAKYA KENTİ TARİ Hİ DOKU İ Çİ NDE Tİ POLOJİ K ANALİ Z ÇALI Ş MASI. Mi mar Başak ARI MAN İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ ANTAKYA KENTİ TARİ Hİ DOKU İ Çİ NDE Tİ POLOJİ K ANALİ Z ÇALI Ş MASI YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Başak ARI MAN Anabili m Dalı: Mi marlı k Progra

Detaylı

SANAL, SANAL KÜLTÜR VE Mİ MARLI K. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi m. Ni hal KAYAPA. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K. Progra mı : Bİ NA Bİ LGİ Sİ

SANAL, SANAL KÜLTÜR VE Mİ MARLI K. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi m. Ni hal KAYAPA. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K. Progra mı : Bİ NA Bİ LGİ Sİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ SANAL, SANAL KÜLTÜR VE Mİ MARLI K YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi m. Ni hal KAYAPA Anabili m Dalı : Mİ MARLI K Progra mı : Bİ NA Bİ LGİ Sİ OCAK 2002 ĠSTANBUL

Detaylı

3. KONAKLAMA TESİSLERİ VE TATİ L KÖYLERİ 3. 1. Konakl a ma Tesisleri Tanı mı

3. KONAKLAMA TESİSLERİ VE TATİ L KÖYLERİ 3. 1. Konakl a ma Tesisleri Tanı mı İ Çİ NDEKİ LER ŞEKİ L LİSTESİ TABLO Lİ STESİ ÖZET SUMMARY 1. Gİ Rİ Ş vi viii x xii 1 2. TURİ ZM 6 2. 1. Turiz m Kavra mı nın Tanı mı ve Kapsa mı 6 2. 2. Turiz m Bileşenl eri 8 2. 3. Turiz m Türleri ve

Detaylı

WEB SERVİ S Mİ MARİSİ Nİ N Bİ R UYGULAMASI YÜKSEK Lİ SANS TEZİ. Mat. Müh. İbrahi mşahi n KEKEVİ

WEB SERVİ S Mİ MARİSİ Nİ N Bİ R UYGULAMASI YÜKSEK Lİ SANS TEZİ. Mat. Müh. İbrahi mşahi n KEKEVİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ WEB SERVİ S Mİ MARİSİ Nİ N Bİ R UYGULAMASI YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mat. Müh. İbrahi mşahi n KEKEVİ Anabili m Dalı: MÜHENDİ SLİ K Bİ Lİ MLERİ Progra

Detaylı

PUNTALI NAYLON ELASTAN Ġ PLĠ ĞĠ N ÖRME KUMAġ ( ÇORAP) ÖZELLĠ KLERĠ NE ETKĠ SĠ. Müh. Si bel ġen

PUNTALI NAYLON ELASTAN Ġ PLĠ ĞĠ N ÖRME KUMAġ ( ÇORAP) ÖZELLĠ KLERĠ NE ETKĠ SĠ. Müh. Si bel ġen ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠTÜSÜ PUNTALI NAYLON ELASTAN Ġ PLĠ ĞĠ N ÖRME KUMAġ ( ÇORAP) ÖZELLĠ KLERĠ NE ETKĠ SĠ YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ Müh. Si bel ġen Anabili m Dalı: Tekstil Mühendisliği

Detaylı

D o sy a i n di rme iş l em i b i t t ik den s on ra zi p do sy an ı z ı c : \ ph p k l as ö rü i çi n e a ç ın. PHP b i rç ok d eğ iş ik yolda n

D o sy a i n di rme iş l em i b i t t ik den s on ra zi p do sy an ı z ı c : \ ph p k l as ö rü i çi n e a ç ın. PHP b i rç ok d eğ iş ik yolda n WINDOWS 2003 SUNUCULARI ÜZERĐNE PHP YÜKLENMESĐ ERDAL YAZICIOĞLU erdal.yazicioglu(at)gmail.com http://barbarossa41.wordpress.com WINDOWS 2003 SUNUCULARI ÜZERĐNE PHP YÜKLENMESĐ Erdal YAZICIOĞLU http://barbarossa41.wordpress.com

Detaylı

Gü ven ce He sa b Mü dü rü

Gü ven ce He sa b Mü dü rü Güvence Hesabı nın dünü, bugünü, yarını A. Ka di r KÜ ÇÜK Gü ven ce He sa b Mü dü rü on za man lar da bi lin me ye, ta nın ma ya S baş la yan Gü ven ce He sa bı as lın da ye - ni bir ku ru luş de ğil.

Detaylı

JEODEZİ K VERİ TABANI TASARI MI ve WEB TABANLI YÖNETİ Mİ

JEODEZİ K VERİ TABANI TASARI MI ve WEB TABANLI YÖNETİ Mİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ JEODEZİ K VERİ TABANI TASARI MI ve WEB TABANLI YÖNETİ Mİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Müh. Özgür ÖZASLAN (501001753) Tezi n Enstitüye Veril diği Tari h

Detaylı

ANKARA DA GECEKONDU SORUNUNA ÇÖZÜ M OLARAK GELĠ ġtġ RĠ LEN ÖNERĠ LERĠ N DEĞERLENDĠ RĠ LMESĠ: ANKARA DĠ KMEN VADĠ SĠ PROJ ESĠ

ANKARA DA GECEKONDU SORUNUNA ÇÖZÜ M OLARAK GELĠ ġtġ RĠ LEN ÖNERĠ LERĠ N DEĞERLENDĠ RĠ LMESĠ: ANKARA DĠ KMEN VADĠ SĠ PROJ ESĠ ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠTÜSÜ ANKARA DA GECEKONDU SORUNUNA ÇÖZÜ M OLARAK GELĠ ġtġ RĠ LEN ÖNERĠ LERĠ N DEĞERLENDĠ RĠ LMESĠ: ANKARA DĠ KMEN VADĠ SĠ PROJ ESĠ YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ

Detaylı

KÜRESEL AYNALAR BÖLÜM 26

KÜRESEL AYNALAR BÖLÜM 26 ÜRESE AYNAAR BÖÜ 6 ODE SORU DE SORUARN ÇÖZÜER d d noktası çukur aynanın merkezidir ve ışınlarının izlediği yoldan, yargı doğrudur d noktası çukur aynanın odak noktasıdır d olur yargı doğrudur d + d + dir

Detaylı

İSTANBUL DA YENİ MEKANSAL OLUŞUMLAR: BEŞİ KTAŞ- MASLAK EKSENİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Korhan TORCU. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K

İSTANBUL DA YENİ MEKANSAL OLUŞUMLAR: BEŞİ KTAŞ- MASLAK EKSENİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Korhan TORCU. Anabili m Dalı : Mİ MARLI K İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ İSTANBUL DA YENİ MEKANSAL OLUŞUMLAR: BEŞİ KTAŞ- MASLAK EKSENİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Mi mar Korhan TORCU Anabili m Dalı : Mİ MARLI K Progra mı : Bİ

Detaylı

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ 1. BÖÜM A DAGAARI MDE SRU - 1 DEİ SRUARIN ÇÖZÜMERİ 5. T 1. uvvet vektörünün dengeden uzaklaşan ucu ile hız vektörünün ları çakışık olmalıdır. Buna göre şeklinde CEVA C 2. Dal ga la rın gen li ği den ge

Detaylı

DOKUMA KUMAġLARDA OLUġAN KI RI ġi KLI KLARI N GÖRÜNTÜ ANALĠ ZĠ YÖNTE MĠ Ġ LE DEĞERLENDĠ RĠL MESĠ. Ġl knur ARI

DOKUMA KUMAġLARDA OLUġAN KI RI ġi KLI KLARI N GÖRÜNTÜ ANALĠ ZĠ YÖNTE MĠ Ġ LE DEĞERLENDĠ RĠL MESĠ. Ġl knur ARI ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠTÜSÜ DOKUMA KUMAġLARDA OLUġAN KI RI ġi KLI KLARI N GÖRÜNTÜ ANALĠ ZĠ YÖNTE MĠ Ġ LE DEĞERLENDĠ RĠL MESĠ YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ Ġl knur ARI Anabili m Dalı:

Detaylı

Türkçe Dil Bilgisi B R N C BÖ LÜM SES B L G S. a b c ç d e f g h i j k l m n o ö p r s t u ü v y z TÖMER. Gazi Üniversitesi 17

Türkçe Dil Bilgisi B R N C BÖ LÜM SES B L G S. a b c ç d e f g h i j k l m n o ö p r s t u ü v y z TÖMER. Gazi Üniversitesi 17 B R N C BÖ LÜM SES B L G S a b c ç d e f g h i j k l m n o ö p r s t u ü v y z TÖMER Gazi Üniversitesi 17 1-ALFABE Tür ki ye Türk çe sinin alfabesinde 29 harf var d r. A a (a) ayakkab B b (be) bebek C

Detaylı

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ 5 BÖÜ RENER 1 2 ODE SORU - 1 DEİ SORUARIN ÇÖÜERİ T aralığı yalnız, T aralığı ise yalnız kaynaktan ışık alabilir aralığı her iki kaynaktan ışık alabileceğinden, + ( + yeşil) = renkte görünür I II O IV III

Detaylı

KENTSEL ULAġTI RMADA MOTORLU KARA TAġI TLARI NDAN KAYNAKLANAN HAVA KĠ RLĠ LĠ ĞĠ VE EKONOMĠ K ETKĠ LERĠ. ĠnĢ. Müh. Anıl BEÇĠ N

KENTSEL ULAġTI RMADA MOTORLU KARA TAġI TLARI NDAN KAYNAKLANAN HAVA KĠ RLĠ LĠ ĞĠ VE EKONOMĠ K ETKĠ LERĠ. ĠnĢ. Müh. Anıl BEÇĠ N ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠTÜSÜ KENTSEL ULAġTI RMADA MOTORLU KARA TAġI TLARI NDAN KAYNAKLANAN HAVA KĠ RLĠ LĠ ĞĠ VE EKONOMĠ K ETKĠ LERĠ YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ ĠnĢ. Müh. Anıl BEÇĠ

Detaylı

HARİ TA SEKTÖRÜNDE PROJ E PLANLAMA YÖNTE MLERİ Nİ N KULLANI LMASI ULUSLARARASI DEKASTRI TERMİ NAL SAHA DÜZENLE MESİ VE TOPRAK İŞLERİ PROJESİ ÖRNEĞİ

HARİ TA SEKTÖRÜNDE PROJ E PLANLAMA YÖNTE MLERİ Nİ N KULLANI LMASI ULUSLARARASI DEKASTRI TERMİ NAL SAHA DÜZENLE MESİ VE TOPRAK İŞLERİ PROJESİ ÖRNEĞİ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ HARİ TA SEKTÖRÜNDE PROJ E PLANLAMA YÖNTE MLERİ Nİ N KULLANI LMASI ULUSLARARASI DEKASTRI TERMİ NAL SAHA DÜZENLE MESİ VE TOPRAK İŞLERİ PROJESİ ÖRNEĞİ

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: ELEKTRİK VE MANYETİZMA 4. Konu MANYETİZMA ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: ELEKTRİK VE MANYETİZMA 4. Konu MANYETİZMA ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ 10. IIF KOU ALATIMLI 2. ÜİTE: ELEKTRİK VE MAYETİZMA 4. Konu MAYETİZMA ETKİLİK ve TET ÇÖZÜMLERİ 2 Ünite 2 Elektrik ve Manyetizma 2. Ünite 4. Konu (Manyetizma) A nın Çözümleri 3. 1. Man ye tik kuv vet ler,

Detaylı

Fiilden İsim Yapma Ekleri

Fiilden İsim Yapma Ekleri Fiil kök ve gövdelerinden, isimler yapmakta kullanılan eklerdir. Bu eklerin sayıca çok ve işlek olması, Türkçenin fiilden isim yapmaya elverişli bir dil olduğunun da göstergesidir. 1. -gan, -gen; -kan,

Detaylı

PEYZAJ DÜZENLE MELERİ NDE Bİ TKİ SEL TASARI M BAHÇEŞEHİ R DOĞA PARKI ÖRNEĞİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Peyzaj Mi marı Ebru ERBAŞ

PEYZAJ DÜZENLE MELERİ NDE Bİ TKİ SEL TASARI M BAHÇEŞEHİ R DOĞA PARKI ÖRNEĞİ. YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Peyzaj Mi marı Ebru ERBAŞ İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİTÜSÜ PEYZAJ DÜZENLE MELERİ NDE Bİ TKİ SEL TASARI M BAHÇEŞEHİ R DOĞA PARKI ÖRNEĞİ YÜKSEK Lİ SANS TEZİ Peyzaj Mi marı Ebru ERBAŞ Anabili m Dalı : ŞEHİ

Detaylı

STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI

STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI 22 STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI 406 A GRUBU STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI 22 A GRU BU STAJ ARA DÖ NEM DE ER LEN D R ME S AY RIN TI LI SI NAV KO NU LA

Detaylı

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ

MODEL SORU - 1 DEKİ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ . BÖÜ ONDNSTÖRR OD SORU - Dİ SORURIN ÇÖÜRİ 4. enerji(j). Bir kondansatörün sığası yapısına bağlıdır. üküne ve uçları arasındaki elektriksel potansiyel farkına bağlı değildir. 4 sabit 4 P 4.0 4.0 4 0 5

Detaylı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası 2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde

Detaylı