GRAFK TASARIM ÜRÜNLERNDE ANLAMIN KURGULANII OLARAK NESNENN DÖNÜTÜRÜLMES

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "GRAFK TASARIM ÜRÜNLERNDE ANLAMIN KURGULANII OLARAK NESNENN DÖNÜTÜRÜLMES"

Transkript

1 GRAFK TASARIM ÜRÜNLERNDE ANLAMIN KURGULANII OLARAK NESNENN DÖNÜTÜRÜLMES Özgür AKTA Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Lisansüstü Eitim - Öretim ve Sınav Yönetmeliinin Resim Bölümü çin Öngördüü Yüksek Lisans Tezi Olarak Hazırlanmıtır ADANA Haziran, 2005

2 ÇUKUROVA ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ RESM- ETM ANA BLM DALI GRAFK TASARIM ÜRÜNLERNDE ANLAMIN KURGULANII OLARAK NESNENN DÖNÜTÜRÜLMES Özgür AKTA DANIMAN: Doç. Birnur ERALDEMR Yüksek Lisans Tezi ADANA, 2005

3 i ÖZET GRAFK TASARIM ÜRÜNLERNDE ANLAMIN KURGULANII OLARAK NESNENN DÖNÜTÜRÜLMES Özgür AKTA Yüksek Lisans Tezi, Resim- Eitimi Ana Bilim Dalı Danıman: Doç. Birnur ERALDEMR Eylül 2005, 67 sayfa Bir bilgi taısın ya da sadece duygulara seslenmi olsun, sanatsal üretim eninde sonunda tekil olanın (yaratıcı öznenin) çoul olanla (toplumsal olanla) iletiimini salar. Bu nedenle özne etkinlii olarak sanatsal üretim, her zaman, topluma yönelik bir etkinlik olarak algılanmı, sosyal, siyasal, sosyo-psikolojik, ekonomik çıkarımların aracısı olmutur. Kültürel üretim alanları diye adlandırdıımız bir çok alan, sanatsal üretimin bu özelliinden yararlanarak, ürünün iletmek istedii mesajın da ötesinde, varolan toplumsal anlamlandırma sistemini farklı biçimlerde harekete geçirecek yeni bir dil ve estetik yapı oluturmutur. Günümüzde, Grafik tasarım sanat mıdır? sorusunun en temel nedeni budur. Bu soru farklı biçimlerde yanıtlanabilir. Ancak aratırmanın amacı, bu soruya bir yanıt bulmak deil; grafik tasarımda kullanılan ileti araçlarının nesnelerle kurduu ilikileri genel olarak sanatın nesnel dünya ve yaamla kurduu iliki balamında incelemektir. Bu çalımada öznenin özel bir yaratımı olarak var olan ve sanatsal üretim diye adlandırdıımız varlıkların oluum süreçleri ve özelliklerinin benzerlik gösterdii öngörüsüyle kapsamlı olarak sanat ontolojik bir aratırma yapılmıtır. Bu balamda oluturulan I.Bölümün kavramsal çerçevesinin metin kapsamı biraz daraltılarak, II. Bölümde, özne ile nesne arasındaki diyalektik ilikinin nesnenin dönüümündeki rolü üzerinde durulmutur. III. Bölümde, bir baka ifadeyle yaratım süreci de denilebilecek olan nesnelletirme ya da metindeki kullanımıyla anlamın kurgulanması yoluyla nesnenin dönütürülmesi

4 ii süreci (anlam oluturmaya yapılan vurgu dikkate alınarak), deer, gerçeklik, anlam kavramları üzerinden irdelenmi, bu genel yaklaımın ardından, IV.ve V. Bölümlerde anlamın görsellemesine yardımcı olan ve özelde grafik tasarım ürünlerinin yaratımında da zorunluluk içeren temel elemanlar ürünlerdeki görünümleri ile açıklanmaya çalıılmıtır. Anahtar Kelimeler: Özne, Nesne, Öznellik, Nesnellik, Dönüüm.

5 iii ABSTRACT TRANSFORMATION OF THE OBJECT AS THE CONSTRUCTION OF THE MEANING IN GRAPHIC DESIGN PRODUCTS Özgür AKTA Master Thesis, Department of Education of Art Supervisor: Doç. Birnur ERALDEMR September 2005, 67 pages Artistic production, whether it carries over knowledge or it solely addresses to the emotions, provides the communication between the singular (creator subject) and the plural (societal). Therefore art, which is the activity of the subject, is always perceived as directed to society and has become the means of social, political, socio-political, and economical inferences. Cultural production areas making use art s this future go beyond their meanings and transforming the way of society s interpretation creates a new language and aesthetic structure. This is the most fundamental reason of the question Is graphic design an art? This question could be answered in various ways. Yet the researcher s aim is not to find an answer to this question; rather he tries to examine the relation between communication means used in graphic design and object in the context of art s relation with the world and life. In this study art was studied ontologically as a subjective creation of the subject and with the foresight that there is a relation between artistic products becoming processes and their features. In this context, narrowing the text of conceptual framework of the Chapter I, in Chapter II we dwelt on the dialectical relation between subject and object. In Chapter III materialization or in other words creation process or as stated in the text, object transformation via editing meaning (emphasizing the formation of meaning) was analyzed referring to concepts such as value, reality, and meaning. After this general approach in Chapter IV and V basic elements which are essential in the

6 iv visualization of meaning and specifically in the creation of graphic design products were explained referring to their images on the products. Key Words: Subject, Object, Subjectivity, Objectivity, Transformation

7 v ÖNSÖZ Tezin hazırlanmasında her zaman izlediim uyarıları, yönlendirmeleri nedeniyle deerli hocam Doç. Birnur Eraldemir e, Grafik Tasarım Alanı na ilikin deneyimleriyle beni aydınlatan, Yrd. Doç. Yusuf Güven e, yapıcı düüncelerini benden esirgemeyen Yrd. Doç. Mustafa Okan a, aratırma sürecinde sürekli yanımda olan arkadaım Taner Döner e, varlıı ile yaamımı anlamlı kılan Türkan Nurlu Lülü ye, sonsuz teekkürler. Özgür AKTA Not: Bu aratırma Ç.Ü. Aratırma Fonu Saymanlıı nca desteklenmitir (EF2004YL2).

8 vi ÇNDEKLER ÖZET...i ABSTRACT... iii ÖNSÖZ...v RESMLER DZN... viii GR...ix 1. BÖLÜM SANAT ÜRÜNÜ: REAL VE RREAL VAR-OLAN IN BRL 1.1.Bir Varlık Olarak Sanat Ürünü Nesnelletirme (Objektivation) Anlamın Kurgulanıı Estetik Varlık - Estetik Obje BÖLÜM ÖZNENN ETKNL OLARAK SANAT ÜRÜNÜ Özne - Öznellik Özne-Nesne-Nesnellik BÖLÜM ANLAMIN KURGULANII SÜRECNDE NESNENN DÖNÜÜMÜNÜ GEREKL KILAN NEDENLER VE ÜRÜN TASARIMINDAK GÖRÜNÜMÜ 3.1. Sanat Ürününde Anlamın Deerini Belirleyen Olgular Sanat Ürünü Gerçek ilikisi Sanat Ürünü ve Toplumsal Siyasal Ekonomik Anlam likisi BÖLÜM SANAT ÜRÜNÜNDE ANLAMIN KURGULANII SÜRECNDE KULLANILAN (GÖRÜNTÜ VE LET) ELEMANLARI...22

9 vii 4.1. Biçim çerik Özgünlük Konu Tema mge-simge (Sembol) Metafor Mesaj Slogan Söylem BÖLÜM SEÇLM GRAFK TASARIM ÜRÜNLERNN NCELENMES Uygulama Çalımaları...53 SONUÇ...61 KAYNAKÇA...63 ÖZGEÇM...67

10 viii RESMLER DZN Sayfa No Resim Uluslararası stanbul Jazz Festivali (2001)...39 Resim Uluslararası stanbul Film Festivali (2001)...40 Resim.3. Etiketsiz ne kadar da hüzünlü! (1995)...41 Resim.4. Kuzey Güney Amerika- Meksika Sınırı (1991)...43 Resim.5. srail Filistin Sınır Çizgisi (2001)...44 Resim.6. srail Filistin Sınır Çizgisi (2003)...45 Resim.7. Peace- War (Barı- Sava), China and Taiwan (2001)...46 Resim.8. Rus Tasarım ı yarıma ve sergisi (1995)...47 Resim.9. Bullfighting Festival (Boa Gürei Festivali (2002)...50 Resim.10. Boa Çizimi...51 Resim.11. Guernica (1937)...51 Resim Beijing/China Olimpiyat Oyunları (2001)...52 Resim.13. Dünya Sigarasız Günü Resim.14. Dünya Sigarasız Günü Resim.15. New Orleans Resim.16. New Orleans Resim.17. New Orleans Resim.18. Muhbir...59 Resim.19. Dünya Kadınlar Günü...60

11 ix GR Sanat ürünü olgusu, öznenin etkinlik sürecini ve sanatsal biçimlerin oluum koullarını birlikte içerir. Baka bir deyile, sanat ürününün var etmek istedii ey, ne öznenin gerçeklik nesnesine ilikin oluturduu deerlerden baımsız ne de kurgu nesnenin yüklendii anlamlardan uzak duran bir özne ve nesne ilikisiyle açıklanabilir. Sanatsal alıveri, bilinçler alıveriidir. Bu alıverite paylaılan, gerçeklik karısında oluan duygu ve düüncelerin biçimler aracılııyla dısallatırılmı halidir. Sanatta öznel, nesnelle birlikte iletilir ve ancak nesnelletirilebildii ölçüde kavranabilir. Sanatta duygunun ve düüncenin bütünlüünde oluan fikir ancak özel anlatım biçimleriyle dılatırılabilecek bir fikirdir. Bu yüzden her sanat [...] özel bir dil kullanmak zorundadır[...]kendi özel anlatım koullarını bu özel dil çerçevesinde oluturur (Timuçin, 2002, 213). Anlamın Kurgulanıı Olarak Nesnenin Dönüümü sorunsalı, her ne kadar, tez balıı nedeniyle, sadece grafik ürünlerinin tasarım süreçleriyle ilikiliymi gibi anlaılsa da, bu çalıma, nesnelletirme olgusunun ontolojik olarak görsel sanatların tüm alanlarını kapsadıı gerçeini kabul eder. Ve bu balamda, nesnenin dönüümü ile anlamın kurgulanıı arasındaki ilikiyi sanatsal üretimin temel unsuru olarak ele alır. Sanatın tüm alanlarında olduu gibi Grafik Tasarımda da anlamın kurgulanıını görünür kılan nesnel dönüüm, öznenin gerçeklikle ilgili özel bir kavrayı oluturmasını gerekli görür. Ancak Grafik Tasarım alanını dierlerinden farklı kılan ey bu özel kavrayıın nesnelletirilmesi sonucunda ortaya çıkan ürünün yaratmak zorunda olduu deerdir. Dier sanat alanlarında deer olgusu ürünün kendisi ile sınırlıdır. Yani üretilmi olanla anlamlıdır. Ancak grafik tasarımda ürünün deeri tüketim deeri olarak da algılanır. Yani salt üretilmekle deil, tüketilmekle de anlamlıdır. Bu nedenle grafik tasarım, farklı deer ve anlam alanları yaratmak için kullanılan özel bir dil olarak kabul edilmelidir.

12 1 1. BÖLÜM SANAT ÜRÜNÜ: REAL VE RREAL VAR-OLAN IN BRL 1.1.Bir Varlık Olarak Sanat Ürünü smail Tunalı Sanat Ontolojisi adlı yapıtında, sanat eserinin bir varolan olduunu; nasıl genel ontoloji varlık aratırmasına on he on u * ( var-olan bir ey olarak var-olan ı) aratırmakla balıyorsa, aynı ekilde sanat ontolojisinin de, çıkı noktası olarak estetik alandaki var-olanı aratırdıını söyler. Tunalı ya göre: Sanat eseri, daima, iki varlık tarafından meydana gelmi ikili bir yapıdır ve buna ramen o tam bir birlii gösterir. Bu birlik halinde kavradıımız estetik obje, aslında varlık tarzı bakımından heterojendir; birbirinden farklı varlık düzenleri gösterir. [ ] Onda iki çeit obje olduu gibi, iki türlü de varlık vardır; biri real, biri de irreal, sadece görünen bir varlık. Ve karakteristik olan udur; varlıın bu ikilii tamamen heterojen olmasına ramen, objeyi bölünmü ya da birliksizmi gibi göstermez. Tersine, bir sanat eseri, varlık bakımından farklı olmasına ramen, bize yine birlikli görülür (Tunalı, 2002,62). * Tunalı, Sanat Ontoldjisi adlı yapıtında, Aristoteles in var-olan nedir? sorusuna verdii vardır cevabından; varolan eyin varolan bir ey olarak belirlendiini, böylece varolan var-olan eydir yargısının felsefe için yeni bir temel olduunu söyler. Bu temel on he on dur; var-olan bir ey olarak var-olan. (Tunalı, 2002) Cevizci, Felsefe Terimleri Sözlüü nde, on he on u varlık olmak bakımından varlık kavramı altında açıklar. Buna göre, varlık olmak bakımından varlık. Saf varlık, kendinde varlık, varlık olarak varlık diye adlandırılan, insan bilincinden baımsız varlık. Varlık bakımından, yalnızca sınırlı sayıda bireysel nesneye deil de, her eye ait olan tümel özelliklere sahip varlık. Her eyin varoluu için temel olan, varolan her eye ilikin açıklamanın dayanaı olan ey.

13 2 Sanat yapıtının varlıında bir bütün olarak taıdıı real ve irreal varlık katmanları iki ayrı doaya karılık gelir; birincisi, duyularla algılanan, baımsız olarak varlıını devam ettiren doa (nesnel varlık); ikincisi de, insana özgü bir doa, insanilemi bir doa (irreal-tinsel varlık) Nesnelletirme (Objektivation) Anlamın Kurgulanıı Aye Kedik, Yaratıcı Süreçte Özne-Nesne Balamında Nesnelletirme adlı tez çalımasında sanat yapıtlarını (Hartman a göre) dier varolanlardan ayıran en önemli özelliin, onda hem real, hem de irreal yapının bulunması olduunu hatırlatır. Kedik (2003,62) e göre [ ] sanat yapıtı bu anlamda nesnelleme olayının tek yetkin örneidir. Bu balamda nesnelleme (objektivasyon), realite ile irrealitenin, zorunluluk ile özgürlüün, sonluluk ile sonsuzluun birbirine kavutuu noktada adeta tekmi gibi birlemesi, öznelin nesnelde, irrealin realde dılaması, bir anlamda tinsel* bir içeriin real bir yapıya balanarak var olmayan bir eyin var olan bir eyde kendisini göstermesidir. Kedik in görülerine kaynaklık edenlerden biri olarak Tunalı, böyle bir objektivation un en yetkin temsilcilerinin sanat eserleri olduunu, bunun için, her estetik objenin, yani sanat eserinin böyle heterojen bir yapı gösterdiini hatırlatır. Tunalı ya göre; * Tin, Cevizci nin Felefe Terimleri sözlüü nde öyle açıklanır: En genel olarak, bazı metafizikçilerin ya da Hegel gibi nesnel idealistlerin, gerçeklii ve evreni açıklamak üzere, varolan her eyin temeli, özü olarak kabul ettikleri cisimsel olmayan varlık, maddi olmayan gerçeklik. Tin, Ontolojinin var-olanı bir tabakalar düzeni içerisinde ele almasında önem kazanır. Varlıın bütünlüünü salayan bu tabakalar: madde (inorganik), organik varlık tabakası, ruhi tabaka ve tinsel varlık tabakasıdır. Varlıın yapısı bir tabakalı bütün olmakla beraber, sözü edilen bu dört tabakanın piramidal bir biçimde üst üste gelmesiyle oluan piramidal bir sistem karakteri de taır. Tunalı, Sanat Ontolojisi adlı yapıtı nda, tinsel alan ın kültür dünyasını oluturduunu; tinsel varlıın kültür ve tarih varlıı olduunu, tin ya da tinsel varlıın, kendi baına varlık olmadıını, bu yüzden, Hegel in aksine, tinsel varlıın, varlıın özü olarak kavranamayacaını söyler.tinsel varlık, ontolojiye göre bir real varlık tabakasıdır, daha doru bir deyimle real varlıın en son, en üst tabakasıdır (Bkz. Tunalı, Sanat Ontolojisi).

14 3 sanat eseri dediimiz ey, gerçi, bir var-olan dır, ama objektivation a dayanan bir var-olan dır. Baka bir deyimle söylersek, o, objektivlemi bir tinsel varlıktır. [ ] Her objektivlemi tinsel varlıkta, bir objektivation dile gelir. Buna göre de, bir tinsel varlık ve bir de bu tinsel varlıın görünüe ulatıı bir real varlık (Tunalı, 2002, 74-75). Böylesi bir durumda, denilebilir ki sanat yapıtı bir var-olan olarak iki varlık katmanını, ayrılmaz bir biçimde kendi bütünlüünde taır. Sanat yapıtının ayrılmaz bir bütün olarak algılanması, aynı zamanda da iki karıt varlıın, realite ve irrealite nin adeta tekmi gibi onda görünü halini alması, yapıtın ne sadece realiteye ne de sadece irrealiteye dayandırılamayacaının bir kanıtıdır. Kısaca; sanat yapıtı hem real varlıa katılarak ondan pay alır hem de kendinde irreal olan ı taır. Böylece, öznel olanın nesnel olan ile karılıklı ve karıtlıklı ilikisi, sanat yapıtında irreal olanın real olana katılması, real olanda içerilmesi olarak karılık bulur. Sanat yapıtlarının, bir varolan olarak dier varlıklardan ayrılan özelliklerini, objeyle sujenin farklı ilikileri balamında açıklamaya çalıan Tunalı (2002,55), var-olan ların alanı ile obje alanlarının hiçbir ekilde örtüemeyeceini söyler. Yazar a göre; Bir real var-olan ın en temel özellii, onun bir bilgi objesi oluudur. O, bilgi aktları ile bilinen bir eydir. Bunun için burada söz konusu olan ey, objection dur. Objektion, bir var-olan ın bir bilinç konusu olmasını gösterir. Objektion, karakteristik bir bilgi fenomenidir; var-olan bir ey, bir süjenin objesi olur ve var-olan ey de ise hiçbir deiiklik meydana gelmez [ ] Buna göre, her objektion zorunlu olarak bir bilgi olayını ifade eder. Çünkü, ancak bu objektion iledir ki, bizden baımsız olan bir var-olan bilincimizin bir objesi olmu olur (Tunalı, 2002, 55).

15 4 Tunalı, sanat eserinin bir objektivation olduunu; objektivationun, objektion dan kesin olarak farklı olduunu; objektion la objektivation u karıtırmamak gerektiini vurgular ve ekler: Çünkü, objektivation var-olan bir eyin obje haline gelmesi olmayıp, var-olmayan bir eyin ortaya konması anlamına gelir. Objektion da söz konusu olan, var-olan bir eyin objeletirilmesidir. Buna karılık objektivation da, objektivation dan önce var-olmayan bir eyin, her eyden önce, meydana getirilmesidir. Objektion da canlı tin(geist) sadece alıcıdır, objektivation da ise yaratıcıdır (Tunalı, 2002, 55). Öyleyse, objektion öznenin nesne ile kurduu iliki sürecine karılık gelir, böylece, özne nesnenin bilgisine ulaır, nesneyi tanır, onu bir bilgi objesine dönütürür. Böylece, varlık alanı da denilen nesnel gerçekliin obje alanına girmesi, denilebilir ki, ona insana özgü bir nesnellik, insani bir anlam kazandırmak ile mümkün olabilir. Öznel olanın nesnel olanda, irrealin real varlıkta nesnellemesi olarak tanımlanan objektivation ise objektion sürecinden sonra, özne tarafından gereksinen, balatılan bir süreçtir. Buna göre, bir objektivation olması, yeniden meydana gelen bir gösterme olan sanat yapıtının olmasıdır. Objektivation, öznenin özel bir biçimde görünür hale gelmesi, özel bir göstermedir. Bu durumda, bir irreal varlıın bir real var-olanda görünüe ulaması, objektivlemesi söz konusu olduuna göre; dikkat edilmesi gereken, her objektivation da bir varlıın objektivlemi olmasının gerekliliidir. Öyleyse, objektivation da bu objektivleen varlık nedir? Tunalı da objektivation da, artık bir objeleme deil de, bir objektivlemenin söz konusu olduunu, bu da, neyin objektivlemesi gerektii sorusunu dile getirdiini söyler: Objektivleen ey, canlı tinsel varlık, yani kiisel ve ortak tin dir. Objektivleme olayında zorunlu olarak bir tinsel varlık söz konusudur; ve bu objektivleen tinsel-varlık, varlık düzeninde yeni bir varlık alanı meydana getirir: Objektivlemi tinsel varlık. Bu

16 5 alan, real varlık alanına katılmaz, onun dıında bulunan bir varlıktır. Ama, bununla onun real varlıkla hiçbir ilgisinin bulunmadıını söylemek istemiyoruz. Tersine, [ ] objektivlemi tinsel varlıın real varlıkla belli bir ilgisi vardır, hem de ontolojik bir ilgisi vardır. Çünkü, tinsel varlıın objektivlemesi, real olan bir var-olan da mümkün olur (Tunalı, 2002, 56). Unutulmamalıdır ki, sanat yapıtı bir objektivation dur ve heterojen bir yapıdır. Öyleyse, her objektivation, zorunlu olarak varlık tarzı bakımından heterojen dir (Tunalı, 2002, 56) Estetik Varlık - Estetik Obje Sanat yapıtının anlamlı bir varlık biçimi olduunu söylediimiz de, anlamın, sanat yapıtının tinsel varlık katmanı ile ilikili olduunu belirtiriz. Bu yeni varlık tipi estetik varlık olarak adlandırılır. Sanat yapıtının anlamlı bir biçim olduu görüü, tinsel varlıın sanat yapıtında madde giyindii ile edeerdir. Madde giyinmi tekil anlama ise estetik obje veya estetik nesne denilebilir. smail Tunalı, estetik obje yi bireysel bir obje haline indirgeyen anlayıın, sanat ontolojisi olduunu söyler. Yazar a göre sanat ontolojisi, estetik obje sorununu öyle ortaya koyar. Estetik obje, tek tek sanat yapıtlarıdır. O halde, sorulması gereken de, sanat yapıtı ontolojik olarak nedir? sorusu olmalıdır. Böyle bir soruya sanat ontolojisinin verdii yanıt yine ontolojik bir yanıttır. Sanat yapıtı, bir varolandır ve böyle bir var-olan olarak bir resimdir, bir heykeldir bir iirdir, vb. gibi [ ] imdi böyle bir var-olan olarak analiz edildiinde, örnein bir müzik yapıtı, seslerden, bir heykel ta, tunç, odundan, bir resim kâıt, bez ve boya gibi fiziksel elemanlardan ve bir iir de kelimelerden meydana gelir. Bunlar, sanat yapıtının duyularımızla kavradıımız real varlıını ya da real yapısını olutururlar. Ancak, bir sanat yapıtı, örnein bir resim, bir

17 6 müzik, bir heykel ve bir iir yalnız bu fiziksel, real varlıktan ibaret deildir. Baka türlü söylersek, bir müzik yapıtı yalnız seslerden, bir heykel yalnız ta ya da odundan, bir resim yalnız bez ve boyalardan ve bir iir de yalnız kelimelerden ibaret deildir. Sanat yapıtının bir de duyularımızla kavrayamadıımız, onun duyusal-real varlıının dıında, ama yine onun tarafından taınan bir baka varlıı vardır. Bu, irreal, tinsel ya da anlam varlıı dediimiz bir varlıktır. Her sanat yapıtı, maddi-duyusal varlıının dıında bir anlam varlıına sahiptir. Bu anlam varlıı, sanat yapıtının ifade etmek istedii eydir. Bunlar duygular, düünceler vb. gibi tinsel nitelikte bir varlıı olutururlar. Anlam ya da tinsel sfer, fiziksel varlıın üstünde bulunan, ama onun tarafından taınan, onda objektivleen varlıktır. Buna göre, bir sanat yapıtı, bir tinsel-irreal varlıın bir real varlıkta dılamasıdır. [ ] Estetik obje, sanat yapıtı olarak bir irreal anlam varlıının duyusal bir varlıkta görünüe çıkmasıdır. (Tunalı, 1990, 131). Tunalı nın estetik objeyi, irreal anlam varlıının duyusal bir varlıkta görünü e çıkması olarak tanımlamasının üzerinde durulması gereken noktalar; irreal olan anlam, duyusal varlık ve irrealin görünür hale gelebilmek için duyusal varlıa duyduu gereksinimdir. Bu balamda irreal anlam varlıının insaniletirilmi bir doa (irreal-tinsel varlık) ya karılık geldii, ve bilen bir özne ile bir nesnenin diyalektiini gereksindii daha önce belirtilmitir. Yani irreal anlam varlıı, görünür bir varlık deildir, onun görünüe çıkması için nesnel gerçeklikte denilen bir real varlıa taınması, ona katılması gerekir. rreal anlam varlıının uygun bir real varlıkta görünüe ulaması olarak tanımlanan estetik nesne, yaratıcı öznenin nesneye bakııyla, nesnede bulabildikleri hatta bulamadıklarıyla kurulur. Ancak, estetik nesne özne tarafından yaratılmı yeni bir nesne olarak deil de, irreal anlam varlıının katılmasıyla estetikletirilmi nesne olarak algılanmalıdır. Özneyle nesnenin diyalektii içinde estetik nesne bir gerçeklik olduu kadar bir kurgudur [ ] Bu bir tür duygu yakınlııdır [ ] Bu yeniden kuru nesneyi nesne olmaktan çıkarmaz. Estetik nesneyi belirleyerek insanı doaya katar sanatçı (Timuçin, 2002, ).

18 7 2. BÖLÜM ÖZNENN ETKNL OLARAK SANAT ÜRÜNÜ Sanat ürünü, öznenin etkinlii ile görünü* halini almı varlık dıı bir varlıktır. Varlık dıı varlık denildiinde, sözü edilen birinci varlıın reel gerçek, yani doa, ikincisinin ise; öznenin izlenimlerinin, imgeleminin, kısaca özel doasının dı dünyada önceden varolan bir nesnenin yardımıyla biçim kazandıı sanat yapıtının kendisi olduu önceki bölümlerde dile getirildi. Sanat yapıtı, öznenin içselletirdii duyular üstü tinsel dünyasını, kimsenin görmemi olduunu görünür ile görünmezin iç içeliinde görünür kılan bir varlıktır. Öznenin etkinlii olarak sanat ürünü, yine aynı yaratıcı öznenin özel doasının biçim kazanmı, nesnellemi görünüüdür; nesnel gerçekliin, insan bilincinde estetiksel imgeler halinde yansımasıdır. Sanat ürünü nedir? sorusuna yanıt vermeye çalıan bu tanımları daha iyi anlayabilmek için, varlık dıı olanı varlık haline getiren öznenin nasıl tanımlandıına bakmak gerekir. * görünü, Sarp Erk Ula ın Felsefe terimleri sözlüünde öyle tanımlanır: Bir eyin duyuma ya da izlenime verili olan görünür durumu; herhangi bir eyin özellikle görülebilen, duyulabilen ya da duyumsanabilen, duyu algısına açık nitelii ya da nitelikleri. Aristoteles'e göre usavurmanın amacı bizim için daha iyi bilinir olandan doa tarafından daha iyi bilinene doru tümevarımsal bir biçimde ilerlemektir. Bizim için daha iyi bilinir olanlarsa göreli olan görünülerdir, Aristoteles görünüleri aratırmalar sonucunda ulaılan ayrıntılı deney verilerinin toplamı olarak sunar. Aristoteles'e göre felsefi aratırmalar da görünülere dayanır ama felsefi aratırmaların ilgilendii görünüler deneysel verilerden deil insanların çounlukla paylatıkları ortak inançlar ile varsayımlardan oluur. Kant'ın felsefesinde ise "görünü" teknik bir balamda, "görüngü"yle eanlamlı olarak kullanılmıtır. Görünü ile gerçeklik ayrımının felsefece düünmenin tarihinde önemli bir yeri bulunmaktadır. Çok çeitli balamlarda ve deiik terimlerle ifade edilse de "görünü" genelde göreli, öznel, zamana baımlı, dorudan bilinebilir biçiminde nitelenirken "gerçeklik" mutlak, nesnel, öncesiz sonrasız ve ancak dolaylı yoldan bilinebilir olarak tasarlanmıtır. Görünü ile gerçeklik arasında yapılan bu ayrımın varlık bilgisel ya da bilgikuramsal kaygılardan deil de öbür dünya inancı üzerine kurulu ahlâki ve tanrıbilimsel kaygılardan kaynaklandıını savunan Nietzsche ise tüm bu metafizik çabaları lanetlemitir. Ona göre var olan tek dünya bizim deney imlediimiz bu dünyadır; Kant, Hegel ve ne yazık ki Schopenhauer gibi filozofların gidimli düüncenin bizi "kendinde eyler" (noumena) dünyasına deil, ancak "görünüler" (phainomena) dünyasına götürecei yollu görünü-gerçeklik ikiliine dayalı savları ise felsefenin hakikat arayıına indirilmi büyük bir darbedir.gerçek dünya olarak adlandırdıımız eyin aslında gerçek dünyanın bulanık bir yansıması, gölgesi ya da görünümü olduu sezgisi Batı felsefesinde Platon'un adıyla (bkz. maara benzetmesi) ve öte yandan Dou'nun çileci felsefeleriyle özdeletirilen eski bir öngörüdür.

19 Özne - Öznellik Ula Felsefe Sözlüü nde özne yi öyle tanımlar, Yerleik felsefe dilinde en genel anlamda düünülen nesneye karıt olarak düünen varlık. Bilinci, sezgisi, algısı, dügücü olanı; bilmeye, duymaya, algılamaya yönelmi olanı; nesnenin karısında ondan ayrı durarak varolanı; karısında bulunanı algılamak, kavramak ya da bilmek için yöneleneni; düüneni, tasarımlayanı, duyanı, isteyeni; olanaklı bütün yaantıların taıyıcısı olarak temellendirilmi bir "ben"i anlatan felsefe terimi. [ ] Felsefede Descartes'a dein nerdeyse tek egemen özne anlamı olan bu yaklaım, Descartes ile balayan modern felsefe döneminde bırakılmı, özne teriminin yerleik anlamında köklü bir deiim meydana gelmitir. Bundan böyle "özne", algılara, tasarımlara, izlenimlere, düüncelere dayanak olan; algıladıının, tasarladıının, duyduunun, düündüünün ayırdındaki "ben" olarak kavranır olmutur. Nitekim Descartes öncesi felsefede özne kategorisi fazla aırlıı olan bir kategori deilken, Descartes'la birlikte modern felsefe anlayıının üstüne kurulduu temel kategorilerden biri olarak karımıza çıkmaktadır. XVII. yüzyılda balayan modern felsefeyle birlikte ortaya çıkan modern özne tasarımı nın en belirgin özellii, "özne"nin bilgiye temel oluturan ussal ve istençli bir varlık olarak benimsenmi olmasıdır.[ ] Nitekim söz konusu geleneklerin felsefe sözdaarında "ben" denince, "ben-olmayan", bütün her eyden ayrı durarak varolan akla gelmektedir. Buna göre ben, ben-olmayan ile ilikisinde benolmayanı etkiledii gibi ondan etkilenir de. Özne ve insan arasındaki ayrımın saptanması; sanatsal etkinlii ile sanat ürününü ortaya koyan özne sanatçının biraz daha anlaılır olmasını salayacaktır. nsan farkında olsun ya da olmasın, temeli yönelme olan ana edimlerini (düünmek, bilmek-eylemek) bir özne olarak, kendisi olarak gerçekletirir. nsan özne olma durumunu hemen her zaman yaar; [ ] nsanın bir özne olarak kendisine, özne olma durumuna yönelmesi, özneye dönümesinin koullarını aratırması [ ] onun

20 9 varolana ilikin yöneliminin aratırılmasından sonraya rastlamaktadır. [ ] Özne olmakla birlikte henüz bunun bilincinde olmayan insan, varolanı nesne yapmayı çözümleme iine girimekte; hatta balangıçlarda, sanki olabilirmi, gerçekleebilirmi gibi, varolanın yalın bir biçimde peine dümekte, varolanı varolan olarak kavramayı, anlamayı amaçlamaktadır (Çotuksöken, 2002, ). Özne, insana dair olan yetilere (bilmek, düünmek, algılamak.) az ya da çok sahip olandır. Bu yetilere sahip özne, [ ] kendini duygularla algılanabilir bir nesnede ortaya koyma ve gerçekletirme ihtiyacını bir eilim olarak, temel bir gereklilik olarak (Doan, 2001,161) duyar. Sanatçı öznenin de bu temel gereksinime balı olarak hareket ettiini, duyusal dürtülerini düünsel bir etkinlie dönütürdüünü söyleyen Doan (2001, 167), Hegel in; genel olarak sanat gereksiniminin, insanı iç ve dı dünyanın bilincine varmaya ve onlardan, içinde bizzat kendini tanıdıı bir nesne yapmaya iten akli (rasyonel) bir gereksinim olduu düüncesini hatırlatır. Sanatsal bildirim her eyden önce, özne sanatçıyla ilikilidir; sıradan öznenin gündelik yaantısından olumu bir nesnellik deildir. Çünkü, kendi bir yaratımında, sanatçının kiiliinin bir <kendinin ifadesi>nden söz ettiimiz zaman, burda söz konusu olan ey, hiçbir ekilde, sanatçının, pratik, günlük yaam içinde sürdürdüü fiili, yani, alııldık, kiilii deildir. Burda söz konusu olan ey, daha çok, sanatçının kendi yaratımının içine izini düürmek için, kısmen bilinçli, kısmen de bilinçsiz bir ekilde yapıp kurduu ikinci, yani, fikri bir kiiliktir (Kagan, 1982, ). Kagan ın sözünü ettii fikri kiilik öznellik dediimiz olguyu tanımlar. Özne maddesel varlık olarak nesneler dünyasının karısında edilgen, onu anlama, algılama, ondan bilgi üretme anlamında ise etken durumdadır. algı, tasarım, izlenim, düünce ve duyulara dayanak olan ben ya da zihin; bilginin temeli olan rasyonel ya da iradi varlık olarak tanımlanan özne; özel doasını

21 10 oluturmak ve genel doaya; nesneler dünyasına karı bir tavır almak zorundadır. Böylece, farkında olarak ya da olmayarak genel doa karısında imgelem dünyası gelien ve bir takım izlenimlere sahip olan özne, aynı zamanda kendi öznelliini de oluturur. Ahmet Soysal (2003,15), fenomonolojide (olgubilim)* dünya ve vücudun, sonra düüncenin, ya da tin in: madde ve madde-dıı nın, iç içeliinde, birbirine dolaıklıında ele alındıını; öznellik in en yalın, en mutlak durumunda madde ile madde-dıı nın, tin in birbirine bititii düzey olduunu söyler. Avner Ziss (1984,91-92) de, Gerçeklii Sanatsal Özümsemenin Bilimi Estetik adlı yapıtında sanatçı öznelliinin, ideolojik konumunun, yaratıcı etkinliinin, en bata onun dünya görüüyle belirlendiini; bu öznelliin, son çözümlemede, bir dönemin, bir toplumsal yapının, iyice belirli bir psikoloji ve ideolojinin ürünü olduunu söyler. Yazar a göre, sanatçının dünya görüü, estetik anlatımını onun öznelliinde bulur. Öznellii gerçekliin farklı bir biçimde yeniden üretilmesi olarak açımlayan Tunalı sanatçının hayal gücünü öznellik için önemli bir etken olarak görür. O na göre sanatçı yaratıcı hayal gücü ile nesnelere yönelir, onları kavrar ve onları ifade eder. Öznenin etkinlii dorultusunda oluan sanat yapıtı, [ ] gerçekliin hayalgücü ile deitirilmesi ona hayalgücünün katılmasıyla doar. Doada, gerçeklikte belirsizlik ve düzensizlik içinde kavradıımız nesneler, hayal gücünün onlara katılmasıyla birdenbire bir belirlilik ve düzen elde eder, bir biçim kazanır (Tunalı,1993,47). Tunalı ya göre:!"#$%&' "!!"&'(&& ) ()&(*&(('"'(( "''+,- &''.

22 11 Hayalgücü, obje nin kendine özgün niteliklerinden hareket eder; ama, sonra da, bu objeyi bireysellikten kurtararak ona genel-geçer, tümel bir biçim verir. Bu biçim, artık salt duyusal bir obje biçimi, realitenin bir yansısı olmayıp, bu, hayalgücü aracılııyla insanın objeye verdii tinsel bir biçimdir (Tunalı, 1993, 66) Özne Nesne Nesnellik nsan bilinci mutlaklatırmaktan çok dönütürmekten yanadır. Herhangi bir gerçeklii kendi balamından kopararak fakat içinde yaanılan sistematiin koullarıyla ilikili olan bir dönütürüme uratır. Bu gerçek, balangıçta onun en geni ölçüde temas halinde bulunduu ey olan nesneye yöneliktir (Bkz., Kahraman, 2002, 13-14). Ula, Felsefe Sözlüü nde özne-nesne ikilii ni öyle tanımlamaktadır: Özne terimi, Aristotelesçi felsefede taıdıı bu anlamıyla özne-nesne ikilii türünden bir soruna konu deildir. Ne var ki XVII. yüzyıla gelinmesiyle birlikte özellikle Descartesçı felsefenin önderliinde, aynı kendisiyle ikilik oluturduu nesne terimi gibi özne terimi de bilgi-kuramsal çerçeveye taınarak salt bilgi sorunu balamında düünülür olmutur. Günümüz felsefesinde ise "özne" en genel anlamıyla bilinç ile istenç taıyıcısı olarak etkin bir bilen, etkin bir eyleyen olarak anlaılırken, buna karı "nesne" bilme etkinliklerinde ya da istencin konu olduu eylemlerde verili-sunulu olan, daha açık bir deyile insanın bilme yetisinin kendisine yöneldii ey olarak tanımlanmaktadır. Özne ile nesne arasındaki iliki sorunu, felsefenin en temel sorunlarından biri olarak çeitli felsefe geleneklerince, çeitli filozoflarca hemen hep deiik biçimlerde yorumlanmıtır. Sanat ürününün tinsel olanın nesnel olana dönümesi olduunu söyledik. Tinsel olan, öznenin gerçeklikle kurduu ilikilerin bir toplamı olduuna göre, bu dönüüm yalnızca özneden baımsız önsel olarak varolan gerçekliin, nesnenin dönüümü deil, öznenin yaantılarının da bir ifadeye dönüümüdür.

23 12 Timuçin e göre; Sanat yapıtı diyalektik ilikinin ürünüdür[ ] Söz konusu iliki gizlerle dolu, oldukça kaygan bir ilikidir, çünkü özne-nesne ilikisi olmaktan öte öznelliin karılıklı açınlandıı, öznelliklerin karı karıya konduu, öznelin nesnelletii bir ilikidir. Bu ilikide öznel nesnele kavuur ya da nesnellikte anlatımını bulur (Timuçin, 2002,160). Herhangi bir zihinsel etkinliin temelinde belli bir özne nesne ilikisinin varolduuna dikkat çeken Çotuksöken e göre ise; Bir zihinsel etkinliin gerçeklemesi demek, farkına varılsın ya da varılmasın, düünen ve düünülenin ayrı ayrı var olması demektir. Düünen özne düündüklerini baka öznelere bildirmese bile, salt kendi düünme dünyasının sınırları içinde kapalı kalsa bile, düündüklerini tasarımlamanın, imgelemenin sınırlarının dıına çıkarır büyük ölçüde. te bu andan itibaren dilsel süreç dıavurumsal bir biçimde balamıtır denebilir. Bu oluum çözümlendiinde temelde var olma/var edilme, düünme/düünülme, dile getirme/dile getirilme olgusu ile karılaılır. Varolan; düünen, dile getiren öznedir; var edilen, düünülen ve dile getirilen de nesnedir. Öyleyse böyle bir sürecin temelinde özne-nesne gerilimi ya da farklılaması vardır. Bu türden bir çözümleme bizi, özne ile nesnenin birbirlerini karılıklı olarak var kıldıkları sonucuna da götürür: biri varsa öteki de vardır. nsan; düünme ve dile getirme yetileriyle varolanı nesne kılarken, kendisini de özne haline getirmi demektir aslında (Çotuksöken, 2002,163). Günümüze dein sanatın ve sanatçının tanımı, amacı, ilevi, yöntemleri deise bile, sanatçının duygu ve düüncelerini dısallatırmak için nesnelere gereksinim duyduu gerçei deimemitir. Bireysel olarak özne, [.] nasıl ki kendisi olmayanla, baka bir bireysel özneyle ya da nesne ile ancak kendisi olabiliyorsa, dolayısıyla bilinçli- varlıını ona borçluysa (Çotuksöken, 2002,144); öznenin sanatsal biçimlemeyi oluturma sürecinde de bir karıda

24 13 duran olarak nesneler dünyasıyla-genel doayla, kısaca nesneyle ilikisi kaçınılmaz bir sondur. Öznenin kendini geçekletirmesi olarak da tanımlayacaımız bu üretim sürecinde, nesneler dünyasından edindii izlenimlerini farklı anlatım ve anlamlara dönütürmek isteyen özne, izlenimlerine kaynaklık eden nesneler dünyasına geri yönelerek etkinlie balamı olur. Her yönüyle insanı insan yapan, varolmasını ve yaamasını sürdüren bilgi, insanın varlık-temelinde, varlık-yapısında yeri olan bir alandır; [ ] Bilgi sadece insan-nesne arasındaki iliki deil, bu ilikiler yumaı ile oluturduu deerler bütünüdür. Bilii, öznenin varolusal çabalarının bütünü olarak deerlendiren görü, yaam pratiinden hareketle bir sonuç çıkarmaktadır. (Seylan, 2005, 61) smail Tunalı (1993,47) sanatın bir bilgi olduunu hatırlatarak, her bilginin, bir süje-obje ilgisine dayandıını, bir yanda bilinç sahibi bir varlık olan insanın bulunduunu, öbür yanda, bilinç sahibi bu varlıın, insan dediimiz süjenin algı, düünme tasarlama, hayal etme, v.s. gibi bilme eylemleriyle ilgi kurduu nesneler, düünceler, v.s. varlıı, obje dünyasının bulunduunu; ite bilginin, bir süjenin var-olanı, bir objeyi kavraması olayı olduunu; böyle bir kavrama içinde de insanın varlıı bilmi olduunu söyler. Rollo May (2003,98) bilmek anlamına gelen özgün branice ve Grekçe sözcüklerin cinsel iliki de bulunmak anlamına da geldiinin unutulmaması gerektiini, ncil de de brahim karısını bildi ve o gebe kaldı diye yazdıını hatırlatır. Yazar buradan çıkarak u saptamalarda bulunur: Cinsel metafor gerçekte karılamanın önemini ifade ediyor. Cinsel birlemede iki kii birbirleriyle karılaırlar; birbirleriyle tekrar bütünlemek için kısmen geri çekerler kendilerini, bilmenin ve bilmemenin tüm nüanslarını yaayarak birbirlerini tekrar bilmek için. Erkek kadınla bütünleir ve kadın da erkekle; [.] Her biri kendi yoluyla etkin ve edilgindirler. Bu, önemli olanın bilme süreci olduunun bir gösteriliidir; eer erkek basit bir ekilde kadının içinde durursa, olup biten, iç içeliin dourduu hayreti uzatmanın

25 14 ötesinde bir ey deildir. Yaratıcılıın son aamasının bakı açısından bakılırsa anlamlı olan, karılama ve tekrar-karılamanın sürüp giden deneyimidir. Cinsel birleme, iki varlıın iç içeliinin, olanaklı en dolu ve zengin karılama içindeki son noktasıdır. Bu deneyimin yeni varlıı üretmesi açısından da yaratıcılıın en yüksek biçimi olması çok anlamlıdır (May, 2003, 99). Özne ile nesne arasındaki ilikinin, erkek ile kadının/kadın ile erkein cinsel ilikide bulunmasına benzetilmesi, sanat ürününün de, metaforik olarak bu iliki sonucu oluan çocua benzetilmesine edeerdir. Öznenin nesneye yönelmilii* ile balayan bu diyalektik iliki sonucu, öznenin bilinci, izlenimleri kısaca öznede tinsel olan, genel doada daha önce görülmemi varlık dıı varlık olan sanat yapıtında/çocukta maddi bir yapıya/bedene kavuur. Böylece, tıpkı bir çocuun anne ve babasını temsil etmesi gibi, sanat ürünü de, ne öznenin gerçeklik nesnesine ilikin oluturduu deerlerden baımsız ne de kurgu nesnenin yüklendii anlamlardan uzak duran bir özne ve bir nesne ilikisiyle açıklanabilir. Kısaca, görünü halinde kendi varlıını uzam içerisinde kazanmı olsa da, sanat ürünü; özne sanatçıda, nesnel bir gerçekliin düsel bir imge olarak maddi bir yapıya bürünmesidir. * Ula, Felsefe Sözlüü nde yönelmilik i öyle tanımlamaktadır: [ ]Yönelmilik teriminin kökenleri orta- çaın skolastik felsefesine dayanır [.] Brentano'nun yönelmilik anlayıı örencisi Edmund Husserl tarafından gelitirilerek XX. yüzyılın görüngübilimsel düünce hareketini dorudan etkilemitir. [.] Gelgelelim Husserl aynı sorunsalı önce bilgi kuramı düzlemine, oradan da akınsal bir düzleme taıyarak ele almı; "düünen özne"nin yöneldii görüngüler dünyasını temellendirmek amacıyla sorunsalı sorunsal olmaktan çıkarmıtır. [ ] Brentano "bilincin yönelmilii"ni belli bir nesneye yönelmilii olarak tanımlamaktadır. Oysa ki bilincin yönelmiliini yalnızca belli bir nesneye yönelmilik olarak temellendirmek Husserl'e göre "yönelmilik" kavramının anlaılmamasının balıca nedenidir. Söz konusu soruna karı Husserl'in getirdii çözüm, en iyi anlatımını "Bilinç her zaman ve her durumda hep belli bir eyin bilincidir" ifadesinde bulmaktadır. Bu çerçevede Husserl'in "görüngübilim" yöntemiyle birlikte felsefenin "bilinç" kavramına bakıında derin bir kırılma yaanmıtır. Nitekim bu sözüyle Husserl, bilincin doası gerei taımak durumunda olduu yönelmilik niteliine dikkat çekerek, bilincine varılan ile bilincine varan arasındaki ilikinin (klasik felsefenin diliyle "özne" ile "nesne" arasındaki ilikinin) asla birinin dierine indirgenmesi yoluyla kavranamayacaı gerçeini dile getirmi olmaktadır. Buna göre, kayıtsız koulsuz yönelmilik yoluyla kendisini açıa vuran bilinç, bata verili bir yeti olmayıp ancak bakanın baktıına etkin biçimde yönelmesiyle kurulan, yani ina edilen bir kavrayıtır. Bu yüzden Husserl'in gözünde her bilinç öyle ya da böyle yönelinen belli bir nesnenin bilinci olduu gibi, her yönelinen nesne de ona yönelen belli bir bilincin nesnesidir. Daha açık söylemek gerekirse, bilincin kendisi her zaman için kendi yönelmilii için bir "nesne" görevi görmektedir.

26 15 M. Kagan a göre ise: Sanatta, nesne ile özne arasındaki ilikinin biliniinde, bilgisel açıdan ikili bir yönlendirme yer alır; bir yanda, nesnenin özneye olan ilintisi açıa konur, yani, varlık deer olarak tanınır, öte yanda, öznenin nesneye olan ilintisi açıa konur, yani toplumsal bilinçte, bir sınıfın, bir toplumsal kesimin bilincinde oluup da sanatçının bilincinde yansımasını bulmu olan, varlıın deerlendirilmesi sistemi tanınır. Dolayısıyla, sanatın içeriinde ikili bir bili barınmaktadır; dünyanın bilinii ile sanatçının kendinin bilgisi (Kagan, 1982,267). Sanatsal etkinlikten önce nesnenin özne ile, etkinliin olu süresincede, öznenin nesneyle zorunlu karılıklı ilikisi, Kagan ın da belirttii gibi iki aamalıdır. Bu aamalarda nesnel olanın öznele ve sonra öznel olanın nesneye taınması -sanatsal metafor- söz konusudur. Böylece en temelinde; öznenin nesneyle girdii diyalektik iliki sonucunda, öznel olan nesnel olan ile birlikte sanat yapıtında görünü halini alır ve ancak nesnelletirilebildii ölçüde dier öznelere iletilebilir. Öznelin nesnelle isteyerek ya da istem dıı karılaması, özneyi bir düünme sürecine iter. Öznenin bu düünce çabası Timuçin (1998,5) e göre, her zaman gerçekliin bilgisini öngörür. [ ] Yazar, gerçekliin bizim için nesnellik olduunu ya da gerçekliin bize kendini nesnelde açımladıını; gerçekliin öznelliimiz karısında nesneletiini ya da nesne deeri kazandıını; nesnenin bir bilebilene açılan bir bilinebilen olduunu, öznelliimizin de nesneyi belirleyerek bilgiye doru adım attıını belirtir.

27 16 3. BÖLÜM ANLAMIN KURGULANII SÜRECNDE NESNENN DÖNÜÜMÜNÜ GEREKL KILAN NEDENLER 3.1. Sanat Ürününde Anlamın Deerini Belirleyen Olgular Sanat, gerçek varlıın deerini tanır ve ondan yeni bir <varlık> yaratır; öyle ki, burda, bu yeni <varlık>ın hayali karakteri, gerçek varlıın içeriinden farklı, özel bir içerii barındırııyla giderilmi olur (Bkz. Kagan 1982, 299). nsani bir etkinliin ürünü olan sanat yapıtı, dier insan etkinliklerinin konusu olan varlıklardan farklı bir varlık türüdür. Sanat yapıtının bu farklılıı, varlık dıı varlık olarak (ontolojik açıdan) bir anlam ve ifade varlıına karılık gelmesinden kaynaklanır. Çünkü bir kültür varlıı olan sanat yapıtı*, yalnızca biçim deil; anlamlı bir biçimdir. Tunalı ya göre; Sanat eserini, estetik objeyi tabiattan ve real objeden ayıran ana ayrım, sanat eserinin bir ifadesinin ve anlamının olmasıdır. Tabiat, real bir varlık olduuna göre, ondan anlama sahip olmasıyla ayrılan * [.] çada bir felsefe anlayıı olan hermeneutik de, bir kültür objesi olarak sanat yapıtı üzerine eilir [.] Bir 'anlam bilimi'olarak anlaılan hermeneutik, aynı zamanda bir 'yorum teorisi'ya da bir 'yorum bilimi'olur. Ancak, hermeneutik'in bir yorum-teorisi olması onun dar anlamda tinsel bilimlerin yöntemi olarak kavranması ile aynı anlama gelmez [.] Oysa, hermeneutik'te söz konusu olan, bir özün kavranması, onun bir anlam varlıı olarak kavranmasıdır. Bunun için, hermeneutik, bir özün kavranmasıdır; bu öz insanın özü olabilecei gibi, bu özün dılatıı bir kültür varlıı, örnein bir sanat yapıtı da olabilir. Bundan ötürü, her kültür varlıı, örnein bir sanat yapıtı bir anlam içerir, çünkü bu kültür varlıı bir özün dılamasıdır (Bkz. Felsefe ve Sanat (1990), sy. 132, (1. Basım), (Yayına Haz: Ömer Naci Soykan, stanbul, Ara Yayıncılık).

28 17 sanat eserinin real-dıı bir varlıı olması gerekir. [ ] üphesiz ki, estetik obje, sadece bir anlam ve ifade varlıı deildir. O, bir yanıyla gerçee dayanır ve bir real objedir, öbür yanıyla bir anlam varlııdır. Her sanat eseri real bir varlıa sahiptir (Tunalı, 2002,62 ). Kagan (1982,427), Güzellik Bilimi Olarak Estetik ve Sanat adlı yapıtında bir sanat yapıtının algısının, yapıtın yaratılması ile balayıp, yapıtın bir sanatsal bildirimi iletme ilevini görmesine kadar uzanan bir iletiimsel sürecin üçüncü temel öesini oluturduunu söyler. Yazar a göre: Bir sanat yapıtı, temelinde, algılanmak için, sadece ve sadece algılanmak için belirlendiinden, insan eliyle yaratılmı öbür nesnelerden farklılık gösterir (pek tabii, bir sanat yapıtı eer iki - ilevli bir sanata giriyorsa, o zaman, hem algılanmak için, hem de pratik kullanım için belirlenmitir). Algılamanın nesnesi olduu ölçüde, bir sanat yapıtı, tüm toplumsal ilevlerini yerine getirebilir (Kagan, 1982,427). hsan Turgut, B. Croce ve Tolstoy gibi dier anlatımcıların ileri sürdüü, sanatın duyguları anlattıı ya da dıavurduu, ve Clive Bell in, sanatın anlamlı biçimler yaratma olduu tanımlamalarından yola çıkarak sanatta anlam ve biçim üzerine bazı tespitlerde bulunur. Turgut, Sanat anlamlı biçimler yaratmaktır tanımlamasını sunan Bell e göre; anlamlı biçimler yaratmanın duygudan çok, düünmeyle ilgisi olduunu; karıdaki ile bir konuma olan sanatta, konuma ne kadar derini ve dramatik özellii ile ne kadar düündürücü ise, o kadar anlamlı olduunu yazar (Bkz. Turgut hsan (1990), Sanatta Anlam ve Biçim, Felsefe ve Sanat, Yayına Hazırlayan: Ömer Naci Soykan, sy ). Sanat yapıtının anlamlı hale gelmesi, bir ön koul olarak izleyen öznelerin sanat yapıtı ile karılamasını gerekli kılar. Karılama sıra dıı bir durumu içerir. Yapıtı algılama, anlamlandırma süreci diyebileceimiz bu karılama anı, sanat ürünüyle karılaan öznelerin özel bir bildirimle de karılatıklarının farkına varmalarını salamalıdır. Bu bildirimin ilevsel hale

29 18 gelmesi yapıtın gerçeklikle dorudan ya da dolayımlı özel bir iliki kurmu olmasıyla olasıdır. Sanat ürününde biçimin de kurgulanmasına yardımcı olan bu gereklilik sanatçının öznellii ya da özgünlüü denilen baka sanatsal gerekliliklerle çelimez. Çünkü sanat yapıtının anlamlı bir varlık olarak tanımlanması, onun özgün, özel, estetik bir varlık olarak bütünlüünü içerir. Rollo May (2002,63), Yaratma Cesareti adlı yapıtında, yaratıcı edimde dikkatimizi çeken ilk eyin karılama olduunu belirtirken bu sözcüe yukarda vurgu yapılan sanat ürünü ve izleyici karılaması dıında bir anlam içerii olarak yaklaır. Bu yaklaım sanat ürününde anlam sorunsalına sanatçının yaratıcılıı balamında bir açılım salar. Karılama, her zaman iki kutup arasındaki bir bulumadır. Öznel kutup, yaratıcı edim içindeki bilinçli kiinin kendisidir. [ ] Dünya bir kiinin içinde varolduu anlamlı ilikilerin bir modelidir ve o kii, bu dünyanın tasarlanmasında yer alır. Nesnel bir gerçeklii olduu açıktır, ama bu kadar basit de deildir. Dünya kiiyle her an karılıklı iliki içindedir. Dünyayla benlik arasında ve benlikle dünya arasında kesintisiz bir diyalektik süreç süregider; bu iki kutuptan her biri dierinin varlıına delalet eder ve bunlardan birinin yoksanıı her ikisinin de anlaılmasını olanaksız kılar. Bu, yaratıcılıın hiçbir zaman öznel bir görüngü olarak sınırlandırılamayacak olmasının nedenidir; yaratıcılık asla basit bir biçimde kiide olup bitenlerin terimleriyle incelenemez. Dünya kutbu bir bireyin yaratıcılıının ayrılmaz bir parçasıdır. Olmakta olan daima bir süreçtir, bir yapma dır özgül olarak kiiyi ve dünyasını karılıklı ilikiye sokan bir süreç (May, 2002,71). Öyleyse sanat yapıtı, öznenin toplumsal, siyasal, ekonomik ve yaratıcı bir varlık olarak nesnel gerçeklik içinde var oluuyla anlamlıdır.

30 Sanat Ürünü Gerçek ilikisi P. Mondrian ın da dedii gibi, Deien doal biçimlerin arkasında deimez salt realite (gerçeklik) bulunur. O halde, doal biçimler salt deimez ilgilere geri götürülmelidir (Tunalı, 1996,153). Gerçeklik sorunu insanla birlikte varolan bir olgudur. Özne-nesne ilikisinde, ilk bakıta temel gerçeklik nesnel gerçeklik gibi görülse de, gerçeklik, yalnızca bakılan, gözlenen bir nesne deil, aynı zamanda öznenin nesne üzerindeki etkinlii, pratiidir. Çünkü özne, daima, kendi olmayan ile karılıklı iliki içerisindedir; yaam alanını bu genel doa içerisinde kurar, kendi öznel gerçeini de bu nesnellik içinde oluturur. Daha önce de belirtildii gibi: Sanat eserinin varlıı kendine özgü bir varlıktır, objektivation u gösteren bir varlıktır. Bunun için, örnein, bir tuval üzerindeki tabiat ile gerçek tabiat aynı deildir. Yine bir portre, gerçek bir insan deildir. Bir insan heykelini de hiçbir zaman canlı bir insan olarak düünmeyiz. Bir sanat eseri, bu ya da u tabiat parçası gibi, burada var olan bir eydir; açıktır ki, onun kaynaı ve varlık tarzı bakadır (Tunalı, 2002, 61). Özne sanatçının nesneyle diyalektik bir ilikiye girme süreci, öznenin nesneye yaklamasını gerekli kılar. Çünkü nesne oradadır ve kendi varlıını devam ettirmektedir. Özne ancak o nesne ile özel bir iliki içine girebilirse, onu yeni bir gerçeklik nesnesi (öznel gerçeklik nesnesi), estetik nesne haline getirir. Bu aamada, özne nesneye anlam giydirmi ve nesne, öznede düsel bir tasarıma-estetik gerçeklie dönümütür. Estetik gerçeklik, insana dair bir gerçeklik olup, bir anlamda, dı dünyanın-genel doanın insansallatırılmasına karılık gelir. Kagan (1982,300), Güzellik Bilimi Olarak Estetik ve Sanat adlı yapıtında, sanatta yeni bir yanılsal gerçeklik, hayali bir varlık ortaya koyma gereinin nedenini öyle açıklar;

31 20 Sanatta, sanatsal-imgesel olarak modellendirilecek olan ey, nesne-nesne ilikileri deil, nesne-özne ilikileri dir; <kendinde-ve-kendisi için-varlık> deil, varlıın deer-yönü dür. Nesnel dünya, öznenin dıında, sırf kendisi olarak, balı baına ele alındıında, deerce hiçbir önem taımaz; bunun için de, sanatta, kendi varolduu ekilde yeniden yaratılamaz dünya! Sanat, yaamda verili olan eyleri dönütürebilmeli, deiiklie uratabilmeli; gerçeklikten farklı, hatta onunla benzerlii olmayacak ekilde, yaamının kendi öelerinden yeni yi kurabilmelidir ki, nesnenin imgesi ve öznenin imgesi birbirlerine denk düebilsin, uygunluk gösterebilsin, canlandırma ile anlatım içiçe kaynaabilsin, gerçeklik bilgisi aynı zamanda gerçekliin deer-yönlendirilmi yorumu olabilsin (Kagan, 1982,300). Düsel olan bir nesnenin, estetik nesnenin, verili gerçeklikten daha gerçek oluu ve hayranlık uyandırması, hem aırtıcı hem de her zaman tartıılan bir olgudur. Sanatsal dü gerçekliin en genel bir tasarımı olarak vardır. Sanatçı düün içinden gerçei süzer, düte gerçeklii gösterir. Dü sanatta gerçekliin özel bir anlatımıdır, gerçeklii sarar, onu açıklayıcı örtülerle örter, onu simgeletirir, ona en yetkin anlatımını kazandırır. Gerçeklik düün önünde ya da yanında deil içindedir. Dü gerçekliin taıyıcısı, koruyucusu, açıklayıcısıdır. Düte gerçekleen ey bir soyutlamadır, yetkin anlatım adına yeni bir biçim oluturmadır. Dü gerçei sararken onu en anlatımcı ölçülerde soyutlar, hatta onu benzersiz bir varlık durumuna getirir. Bu aynı zamanda bir somutlanmadır, gerçekliin özgül bir biçimde youn anlatım kazanmasıdır (Bkz. Timuçin Afar(1990), Estetikte letiim Sorunu, Felsefe ve Sanat, Yayına Hazırlayan: Ömer Naci Soykan, sy ) Sanat Ürünü ve Toplumsal Siyasal Ekonomik Anlam likisi Sanat; eitim, din, gelenek, hukuk, ideoloji, teknoloji, bilim, ekonomi gibi bir toplumsal kurumdur; toplumsal yapı içinde biçimlendii gibi, toplumsal yapıyı da etkiler. Sanatın toplumsal olan ile ilikisi, sosyal, siyasal ve ekonomik anlam ı içerisinde barındırır demektir. [ ] sanatın görevini yerine getirmesi demek

32 21 devamlı yeni bir bakı açısı getirmesi demek: bu topluma kendi toplumsal bilincinin dıına çıkıp ona baka bir açıdan bakmasını öütlemesi. Bana gördüümden baka bir ey göstermesi (Bkz.YKY (Yapı Kredi Yayınları) (1994), Karıdan Karıya Geçerken Sanat, stanbul). Gündelik yaantıda birey ile toplum ayrılmaz bir biçimde iç içedir. Özne sanatçı, içinde yaadıı toplumu, hatta tüm insanlıı kendi bir liinde taır. Bu dorultu da denilebilir ki; sanatın toplumsal ile olan ilikisi, daha çok, özne sanatçının toplumsal ile ilikisinden yola çıkılarak açıklanabilir. Her ne kadar toplumsal olanı deitirebilme ve dönütürebilme yetisine sahip olursa olsun; yaratıcısından kurtulup kendi bir özne gibi toplumsala seslenirse seslensin, sanat ürününün içerisinde taıdıı; özne sanatçının izlenimleri korkuları, düleri vb. dir. Sanat ürünü; özne sanatçının yaantısının uzam deitirmi görünüüdür, kısaca, yaantı taır; toplumsal yaantılara etki eder, yaantılar kurar. Sanatın ekonomik bir deere dönümesi için, ona kendi anlamının dıında, farklı anlamların eklemlenmesine gereksinim vardır. Bir toplumsal kurum ve bir kültür endüstrisi olarak ekonomik bir ilevin parçası haline gelen, yani meta haline dönüen sanatın, içinde bulunduu ekonomik siyasanın da parçası ve taıyıcısı olması kaçınılmazdır. Böyle bir kültür endüstrisi içerisinde farklı anlamların eklemlendii sanat ürünleri, estetik birer obje olmaktan çıkar, birer feti, kült veya elence nesnesi olurlar. lk üretildikleri dönemde meta niteliinden çok bir yaantıya, bir bilgi biçiminin nesnellemesine ya da hayatla birey arasındaki ilikinin sürdürülmesine aracılık eden sanat ürünü, mekanik çoaltım olanaklarıyla kitlesel ölçüde üretilerek ya da süreç içinde ekonomik bir deer kazanarak, varolu nedeninden daha çok, insanda sahip olma arzusu uyandıran, içerikten yoksun biçimler olarak ekonomik dolanım içerisinde yerini alır. Böylece sanat, artık izleyici için deil tüketici için yapılan bir olguya dönüür. Ancak, sanat tarihine bakıldıında sistemin yanında olmu ve onun sürekliliini üstlenmi olan sanatsal üretimlerin yanı sıra sistemi karısına alarak, ona karı eletirel bir tavır alan, sorgulayan sanat ürünleri de görülür. ster siyasal, isterse bir takım ekonomik beklentiler içerisinde ortaya konsun, sanatın amacı; toplumsal olana seslenmedir; bireysel olanın evrensel olana dönümesidir. Sanat ürünü daha çok, insan hayatının nasıl yaandıına ilikin sorunları görünür hale getirmeye çalıan yaratıcı bir etkinliktir.

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) 10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) Estetik, "güzel in ne olduğunu soran, sorguluyan felsefe dalıdır. Sanatta ve doğa varolan tüm güzellikleri konu edinir. Hem doğa hem de sanatta. Sanat, sanatçının

Detaylı

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM Dr. Ayhan HELVACI *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) Estetik sözcüğü yunanca aisthesis kelimesinden gelir ve duyum, duyularla algılanabilen, duyu bilimi gibi anlamlar içerir. Duyguya indirgenebilen bağımsız bilgi dalına estetik

Detaylı

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ 7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ Estetik ve Sanat Felsefesi Estetiğin Temel Soruları Felsefe Açısından Sanat Sanat Eseri Estetiğin Temel Kavramları Estetiğin Temel Sorunlarına Yaklaşımlar Ortak Estetik

Detaylı

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI Belediyelerin görevlerini etkin ve verimli bir ekilde yerine getirebilmeleri için ihtiyaç duydukları optimal (ihtiyaçtan ne fazla ne de az) kadronun nicelik ve

Detaylı

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3)

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3) DOĞRULUK / GERÇEKLİK FARKI Gerçeklik: En genel anlamı içinde, dış dünyada nesnel bir varoluşa sahip olan varlık, varolanların tümü, varolan şeylerin bütünü; bilinçten, bilen insan zihninden bağımsız olarak

Detaylı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları

Detaylı

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR LKS* THE ASSOCIATION BETWEEN GENERAL TARGETS AND GOALS/ACQUISITIONS IN TURKISH LANGUAGE PROGRAM Erhan DURUKAN**

Detaylı

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel;

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; TASARIM ve ESTETİK ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; Plato( İ.Ö. 427-347) her alanda kusursuzu arayan düşünce biçimi içersinde nesnel olan mutlak güzeli aramıştır. Buna karşın, Aristoteles in (İ.Ö.

Detaylı

GYLEBLR SANAT BALAMINDA GELENEKSELDEN GÜNCELE SHIBORI TEKN UYGULAMALARI

GYLEBLR SANAT BALAMINDA GELENEKSELDEN GÜNCELE SHIBORI TEKN UYGULAMALARI T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNVERSTES GÜZEL SANATLAR FAKÜLTES TEKSTL BÖLÜMÜ TEKSTL ANASANAT DALI LSANS TEZ GYLEBLR SANAT BALAMINDA GELENEKSELDEN GÜNCELE SHIBORI TEKN UYGULAMALARI Gül Menet KIRMIZI Danıman Yard. Doç.

Detaylı

AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler

AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler Avrupa Komisyonu tarafından Türkiye hakkında hazırlanan lerleme Raporu, Türkiye ile müzakerelerin balaması yönünde olumlu bir

Detaylı

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA

Detaylı

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES 1. GR Yrd.Doç.Dr.Cansevil TEB *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden

Detaylı

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar 2.Sanat ve Teknoloji 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 5.Işık ve Renk 6.Yüzey ve Kompozisyon 1 7.Görüntü Boyutu

Detaylı

ETK LKELER BANKACILIK ETK LKELER

ETK LKELER BANKACILIK ETK LKELER ETK LKELER Türkiye Bankalar Birlii tarafından hazırlanan ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu nun 15 Haziran 2006 tarih ve 1904 sayılı kararlı ile yayımlanan Bankacılık Etik lkeleri Bankamız tarafından

Detaylı

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. TÜLN OTBÇER Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. Ankara Hacettepe Üniversitesi Mayıs, 2004 ! - " $ - "%%&%$ - "%' $ - "(%' $ - "( ) (* $+,( $ - ") (',( $ - "- %./$ 0 1*&/1(2, %("%. 3/1(4""3%(/1-( /32 $$

Detaylı

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması Giri Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması Taner Kavasolu Devlet Planlama Tekilatı Kalkınma Planlarımızda, ülke corafyasında ve kesimler arasında dengeli bir gelime salanması hedefi, ülke ekonomisi için

Detaylı

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir Türkiye de Bölgesel Kalkınmanın Aracı Olarak Kalkınma Ajansları: zmir Kalkınma Ajansı Örnei Ergüder Can zmir Kalkınma Ajansı Giri: Türkiye de dier ülkeler gibi bölgelerarası hatta bölgeler içinde kalkınma

Detaylı

e.t.t.e tüketim endeksi

e.t.t.e tüketim endeksi Kartlı alıverie dayalı e.t.t.e tüketim endeksi.sayı Ercan Türkan (ercan.turkan@tcmb.gov.tr) 22 Ocak 09 Özet Aralık 08 itibariyle tüketim endeksi, nominal olarak yıllık bazda yüzde 3,3 oranında artı göstermitir.

Detaylı

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ YAPI Madde 1. Koç Üniversitesi Sosyal Bilimler Kulübü, kısa adıyla K.Ü.S.B., Koç Üniversitesi örenci kulüpleri tüzüüne balı ve Koç Üniversitesi örencilerinin

Detaylı

BRSA BRDGESTONE SABANCI LASTK SANAY VE TCARET A. BLGLENDRME POLTKASI

BRSA BRDGESTONE SABANCI LASTK SANAY VE TCARET A. BLGLENDRME POLTKASI BRSA BRDGESTONE SABANCI LASTK SANAY VE TCARET A. BLGLENDRME POLTKASI Amaç Brisa, hissedarlarıyla effaf ve yakın bir iletiim içinde olmayı ilke edinmitir. Bu kapsamda Brisa yönetimi stratejik planları uygulayıp,

Detaylı

INTOSAI KAMU KES M Ç KONTROL STANDARTLARI REHBER. Özet Çeviri Baran Özeren Sayı tay Uzman Denetiçisi

INTOSAI KAMU KES M Ç KONTROL STANDARTLARI REHBER. Özet Çeviri Baran Özeren Sayı tay Uzman Denetiçisi INTOSAI KAMU KESMÇ KONTROL STANDARTLARI REHBER Özet Çeviri Baran Özeren Sayıtay Uzman Denetiçisi 2 Haziran 2004 Çevirenin Notu Denetim meslei ile ilgili kamu ve özel sektör organizasyonları, son yirmi

Detaylı

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar 225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar Bilgi Nedir? Bilme edimi, bilinen şey, bilme edimi sonunda ulaşılan şey (Akarsu, 1988). Yeterince doğrulanmış olgusal bir önermenin dile getirdiği

Detaylı

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER *

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER * ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER * Ara.Gör.Ilgım KILIÇ *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu

Detaylı

Sanatsal Güzel, Estetik Yargı ve Toplumsal Geçerlilik Mersin Üniversitesi, Mart 2011

Sanatsal Güzel, Estetik Yargı ve Toplumsal Geçerlilik Mersin Üniversitesi, Mart 2011 Doç. Dr. Doğan GÖÇMEN Adıyaman Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Sanatsal Güzel, Estetik Yargı ve Toplumsal Geçerlilik Mersin Üniversitesi, 25-26 Mart 2011 «Her şey mümkündür.» «Zevkler

Detaylı

AŞKIN BULMACA BAROK KENT

AŞKIN BULMACA BAROK KENT AŞKIN BULMACA 18.yy'da Aydınlanma filozoflarıyla tariflenen modernlik, nesnel bilimi, evrensel ahlak ve yasayı, oluşturduğu strüktür çerçevesinde geliştirme sürecinden oluşur. Bu adım aynı zamanda, tüm

Detaylı

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler BOSAD Boya Sanayicileri Dernei Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler TÜRK BOYA SEKTÖRÜ Dünya ekonomisindeki gelimeyle paralel olarak dünya boya üretimi bugün 29,4 milyon ton civarında gerçeklemektedir ve

Detaylı

Çada nternet Yönetimi

Çada nternet Yönetimi Çada nternet Yönetimi Yazar: Dr. Yaman AKDENZ, Siber Hukuk Öretim Üyesi, Leeds Üniversitesi, Birleik Krallık, Direktör, Siber Haklar & Siber Özgürlükler (Birleik Krallık) Cyber-Rights & Cyber-Liberties

Detaylı

DELTA MENKUL DEERLER A..

DELTA MENKUL DEERLER A.. sayfa No: 1 A) Giri 1.Raporun Dönemi: Bu rapor, Delta Menkul Deerler A.. kuruluunun 1 Ocak 2008 31 Mart 2008 çalıma dönemini kapsamaktadır. 2. Ortaklıın Unvanı: Delta Menkul Deerler A.. 3. Dönem çinde

Detaylı

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER *

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER * MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER * Prof. Dr. lknur OKATAN *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu Bildirisi SDÜ, 7-10 Nisan 2004, Isparta Sunu Sayın Bakan

Detaylı

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 34 Volume: 7 Issue: 34 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 ETKL OKUL-ÇEVRE LKSNDE ALENN KATKISINA

Detaylı

PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM. Özlem Ömür ÖZET

PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM. Özlem Ömür ÖZET Piyano Eitimine Yeni Balayan Örenciyle lk Dersin Önemi Özlem ÖMÜR PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM Özlem Ömür ÖZET Piyano eitimine yeni balayan bir örenciye, piyano enstrümanını benimsetmek

Detaylı

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM KTAP NCELEMES GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM Editörler: Arif Altun ve Sinan Olkun Orhan KARAMUSTAFAOLU Yrd.Doç.Dr., Amasya Üniversitesi, Eitim Fakültesi, Dekan Yrd., AMASYA

Detaylı

r i = a i + b i r m + i

r i = a i + b i r m + i Endeks Modelleri William Sharpe tarafından gelitirilen tekli endeks modeli ve onu takip eden çoklu endeks modelleri, portföyün beklenen getirisi ve riskinin hesaplanması için gereken veri sayısını ciddi

Detaylı

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE

Detaylı

ARACI KURUMUN UNVANI :DELTA MENKUL DEERLER A.. Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU

ARACI KURUMUN UNVANI :DELTA MENKUL DEERLER A.. Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU Sayfa No: 1 A) Giri 1.Raporun Dönemi: Bu rapor, Delta Menkul Deerler A.. kuruluunun 1 Ocak 2009 31 Mart 2009 çalıma dönemini kapsamaktadır. 2. Ortaklıın Unvanı: Delta Menkul Deerler A.. irket in Merkezi

Detaylı

ÖRETMEN ADAYLARININ ALGILADIKLARI LETM BECERS DÜZEYLERNN NCELENMES

ÖRETMEN ADAYLARININ ALGILADIKLARI LETM BECERS DÜZEYLERNN NCELENMES Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 123-135 123 ÖRETMEN ADAYLARININ ALGILADIKLARI LETM BECERS DÜZEYLERNN NCELENMES Mehmet Arif ÖZERBA Gazi Üniversitesi

Detaylı

stanbul, 11 Ekim 2004 2004/1021

stanbul, 11 Ekim 2004 2004/1021 TÜRKYE SERMAYE PYASASI ARACI KURULULARI BRL Büyükdere Cad.No:173 I. Levent Plaza A-Blok Kat:4 34394 I. Levent-stanbul Tel : (212) 280 85 67 Faks : (212) 280 85 89 www.tspakb.org.tr stanbul, 11 Ekim 2004

Detaylı

!" # $! %&'(()*"!!+",$!-+ "./ #!". " " " 0$ $ 1-0!.,0! 2! $!! ""2 3 $-! 0 "$! 4 444,3,," 5!.!",

! # $! %&'(()*!!+,$!-+ ./ #!.    0$ $ 1-0!.,0! 2! $!! 2 3 $-! 0 $! 4 444,3,, 5!.!, !"# $ %&'()'$*!$+$&+,!!" # $! %&'(()*"!!+",$!-+ "./ #!". "-+ -.+. " " 0$ $ 1-0!.,0! 2! $!! ""2 3 $-! 0 "$! 4 444,3,," 5!.!", -. * ",/" - 6%%( 7 "#!896: ;, +"-** "8',& ""$ + + "0*0! -! 0# 0#!* -"0 " < +"!

Detaylı

1. Multimedya Sistemleri

1. Multimedya Sistemleri Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 34 Volume: 7 Issue: 34 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 BREYN POPÜLER MULTMEDYA BALANTILARINDA,

Detaylı

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE Doç. Dr. Mutlu ERBAY İstanbul 2013 Yay n No : 2834 İletişim Dizisi : 97 1. Baskı - Şubat 2013 İSTANBUL ISBN 978-605 - 377-858 - 5 Copyright Bu kitab n bu bas s n n Türkiye deki yay

Detaylı

ETMDE KURAM VE UYGULAMA BAININ KURULMASINA YÖNELK FELSEF BR ARATIRMA

ETMDE KURAM VE UYGULAMA BAININ KURULMASINA YÖNELK FELSEF BR ARATIRMA ! "#$#%$#%&$#' #$$ ETMDE KURAM VE UYGULAMA BAININ KURULMASINA YÖNELK FELSEF BR ARATIRMA Vefa TADELEN Ankara Üniversitesi Eitim Bilimleri Enstitüsü Aratırma Görevlisi ÖZET Eitimde kuram ve uygulama arasındaki

Detaylı

KENTSEL RAYLI SSTEMLERDEK SON GELMELERE LKN GÖRÜ VE ÖNERLER

KENTSEL RAYLI SSTEMLERDEK SON GELMELERE LKN GÖRÜ VE ÖNERLER KENTSEL RAYLI SSTEMLERDEK SON GELMELERE LKN GÖRÜ VE ÖNERLER Prof. Dr. Güngör EVREN Ara. Gör. K. Selçuk ÖÜT.T.Ü. naat Fakültesi Ulatırma Anabilim Dalı Ayazaa / STANBUL 1. GR Kentlerin, büyümeleri ölçüsünde

Detaylı

KATILIMCI YEREL YÖNET M ANLAYI INDA. H.Burçin HENDEN. Özet. Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134

KATILIMCI YEREL YÖNET M ANLAYI INDA. H.Burçin HENDEN. Özet. Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134 Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134 www.insanbilimleri.com 02.01.2005 KATILIMCI YEREL YÖNETM ANLAYIINDA E-BELEDYECLN YER VE ÖNEM H.Burçin HENDEN Özet 21. yüzyılın yönetim felsefesi Verimlilik,

Detaylı

FELSEFE + SANAT => SANAT FELSEFESI

FELSEFE + SANAT => SANAT FELSEFESI FELSEFE + SANAT => SANAT FELSEFESI Kemal ULUOAG* Özne olan insan ile nesne olan doğa arasındaki, insan etkinliklerinin temeli, insanın doğayı kendi denetimine alma çabasıdır. Insan etkinliklerinin ve çabasının

Detaylı

Not. Aşağıdaki Kant la ilgili notlar Taylan Altuğ un Kant Estetiği (Payel Yayınları, 1989) başlıklı çalışması kullanılarak oluşturulmuştur.

Not. Aşağıdaki Kant la ilgili notlar Taylan Altuğ un Kant Estetiği (Payel Yayınları, 1989) başlıklı çalışması kullanılarak oluşturulmuştur. Bu derste Immanuel Kant ın estetik felsefesi genel hatlarıyla açıklanmaya çalışılacaktır. Alman felsefesinin kurucu isimlerinden biri olan Kant, kendi felsefe sistemini üç önemli çalışmasında toplamıştır.

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı 1.ÜNİTE - FELSEFEYLE TANIŞMA A-Felsefe Nedir? Felsefenin

Detaylı

SSTEM DÜÜNCESNE GÖRE SOSYAL SSTEMLERN TASARIMINDA KULLANILABLECEK BR YÖNTEM

SSTEM DÜÜNCESNE GÖRE SOSYAL SSTEMLERN TASARIMINDA KULLANILABLECEK BR YÖNTEM Dou Üniversitesi Dergisi, 5 (1) 2004, 101-108 SSTEM DÜÜNCESNE GÖRE SOSYAL SSTEMLERN TASARIMINDA KULLANILABLECEK BR YÖNTEM A METHODOLOGY FOR DESIGNING SOCIAL SYSTEMS IN SYSTEMS THINKING Mehmet DERMENC Dou

Detaylı

YARATICI ÖĞRENCİ GÜNLERİ Her Öğrenci Yaratıcıdır

YARATICI ÖĞRENCİ GÜNLERİ Her Öğrenci Yaratıcıdır YARATICI ÖĞRENCİ GÜNLERİ Her Öğrenci Yaratıcıdır Öğrencinin ilgi alanları, becerileri ve yetenekleri düşünüldüğü zaman kendi öğrenme yöntemlerine göre akademik ve/veya kültürel alanda başarılı olabilir.

Detaylı

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES Bu aratırma 005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN

Detaylı

FONKSYONLARI FONKSYONLARA GÖTÜREN FONKSYONLAR ÜZERNDE ANT-MONOTONLUK VE DEMPOTENTLK

FONKSYONLARI FONKSYONLARA GÖTÜREN FONKSYONLAR ÜZERNDE ANT-MONOTONLUK VE DEMPOTENTLK ÖZEL EGE LSES FONKSYONLARI FONKSYONLARA GÖTÜREN FONKSYONLAR ÜZERNDE ANT-MONOTONLUK VE DEMPOTENTLK HAZIRLAYAN ÖRENC: Kıvanç Ararat (10B) DANIMAN ÖRETMEN: Emel Ergönül ZMR 2011 ÇNDEKLER PROJENN ADI 2 PROJENN

Detaylı

OPTK KONUSUNUN 9. SINIF MÜFREDATINA ALINMASININ ÖRENC BAARISINA ETKS

OPTK KONUSUNUN 9. SINIF MÜFREDATINA ALINMASININ ÖRENC BAARISINA ETKS Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 157-165 157 OPTK KONUSUNUN 9. SINIF MÜFREDATINA ALINMASININ ÖRENC BAARISINA ETKS Sebahaddin ALPTEKN Kırehir Anadolu

Detaylı

ETM MÜZNDE PROZOD * Yrd.Doç.Dr. Selçuk BLGN

ETM MÜZNDE PROZOD * Yrd.Doç.Dr. Selçuk BLGN ETM MÜZNDE PROZOD * Yrd.Doç.Dr. Selçuk BLGN *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu Bildirisi SDÜ, 7-10 Nisan 2004, Isparta Okul öncesi eitim kurumlarından yüksek

Detaylı

NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI Semih KAPLAN SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009

NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI Semih KAPLAN SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009 NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009 Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Eskişehir RESİMSEL

Detaylı

BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET ANONM RKET Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU 31 MART 2010 TBARYLE

BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET ANONM RKET Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU 31 MART 2010 TBARYLE Sayfa No: 1 A- 1-RAPORUN DÖNEM : Faaliyet raporu, BOYASAN A. nin MART/2010 yılı faaliyetlerini kapsar. 2-ORTAKLIIN ÜNVANI : BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET A.. 3-DÖNEM ÇNDE YÖNETM VE DENETM KURULUNDA GÖREV

Detaylı

Bilgi Notu ARA TIRMA VE TASN F GRUBU 30.05.2002. " ç Kontrol: Kamusal Hesapverme Sorumlulu u çin Bir Yapı Olu turulması" Hk.

Bilgi Notu ARA TIRMA VE TASN F GRUBU 30.05.2002.  ç Kontrol: Kamusal Hesapverme Sorumlulu u çin Bir Yapı Olu turulması Hk. Bilgi Notu ARATIRMA VE TASNF GRUBU 30.05.2002 "ç Kontrol: Kamusal Hesapverme Sorumluluu çin Bir Yapı Oluturulması" Hk. ç Kontrol: Kamusal Hesapverme Sorumluluu çin Bir Yapı Oluturulması Kamu Kurumlarındaki

Detaylı

Haberi okumak ve yazmak aslında ne demektir?

Haberi okumak ve yazmak aslında ne demektir? Haberi okumak ve yazmak aslında ne demektir? Çiler Dursun 1 - aslında sözcüğü, haber ile ilgili yaygın ön kabullerin yeniden gözden geçirilmesi gereğine işaret etmektedir. haber nedir? haberi okumak ve

Detaylı

LKÖRETM SOSYAL BLGLER DERS KTAPLARININ ÖRETMEN GÖRÜLERNE GÖRE DEERLENDRLMES (KIRIKKALE ÖRNE)

LKÖRETM SOSYAL BLGLER DERS KTAPLARININ ÖRETMEN GÖRÜLERNE GÖRE DEERLENDRLMES (KIRIKKALE ÖRNE) Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 51-61 51 LKÖRETM SOSYAL BLGLER DERS KTAPLARININ ÖRETMEN GÖRÜLERNE GÖRE DEERLENDRLMES (KIRIKKALE ÖRNE) Adem ÖCAL G.Ü.G.E.F.

Detaylı

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ LSANS ETMLERNN ÖZEL ALAN YETERLKLERN KAZANDIRMASINA YÖNELK GÖRÜLER * THE OPINIONS OF PROSPECTIVE ELEMENTARY SCHOOL TEACHERS REGARDING THEIR UNDERGRADUATE EDUCATION EFFECTIVENESS

Detaylı

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer Download von www.bteu.de / Avrupali Türk Isadamlari Birligi Hannover / TAM Vakfi Yayinlari!" #"# Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer Bu

Detaylı

KÂMURAN BRAND IN HERMENÖTK ANLAYII KÂMURAN BRAND S HERMENEUTICS UNDERSTANDING

KÂMURAN BRAND IN HERMENÖTK ANLAYII KÂMURAN BRAND S HERMENEUTICS UNDERSTANDING Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 4 Sayı: 17 Volume: 4 Issue: 17 Bahar 2011 Spring 2011 KÂMURAN BRAND IN HERMENÖTK ANLAYII KÂMURAN BRAND S HERMENEUTICS

Detaylı

Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB

Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB 2005-2006 Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB 2005-2006 ETM-ÖRETM YILINDA SDÜ BURDUR ETM FAKÜLTES GSE BÖLÜMÜ MÜZK ETM ABD DA OKUMAKTA OLAN 2, 3 VE 4. SINIFLARIN DEVAMLILIK ZLEYEN DERSLERDE

Detaylı

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI AMERKA BRLEK DEVLETLER SAYITAYI Yazan: Dawid M. WALKER Çeviren: Müslüm PARLAK Amerika Birleik Devletleri Sayıtayı, Birleik Devlet yönetiminin yasama bölümü içerisinde yer alan baımsız bir kurumdur. Genellikle

Detaylı

Bu dönemde daha önce belirttiim gibi yatırımlarımızla ilgili almı olduumuz kararlarımızın yanı sıra;

Bu dönemde daha önce belirttiim gibi yatırımlarımızla ilgili almı olduumuz kararlarımızın yanı sıra; BORYAD / Aralık 2009 1. 2009, finansal anlamda fırtınalı bir yıldı. Kısaca iecam ın 2009 yılını deerlendirebilir misiniz? Öncelikli konularınız neler oldu, kârlılık hedefleriniz de büyük amalar görüldü

Detaylı

II. KURUMSAL YÖNETM LKELER UYUM RAPORU

II. KURUMSAL YÖNETM LKELER UYUM RAPORU II. KURUMSAL YÖNETM LKELER UYUM RAPORU KURUMSAL YÖNETM LKELERNE UYUM BEYANI Kordsa Global Endüstriyel plik ve Kord Bezi Sanayi ve Ticaret A.. (bundan böyle Kordsa Global veya irket diye anılacaktır) 01

Detaylı

LKÖRETM 6. SINIF ÖRENCLERNN YARATICI DÜÜNME DÜZEYLER*

LKÖRETM 6. SINIF ÖRENCLERNN YARATICI DÜÜNME DÜZEYLER* LKÖRETM 6. SINIF ÖRENCLERNN YARATICI DÜÜNME DÜZEYLER* THE CREATIVE THINKING LEVELS OF STUDENTS AT SIXTH CLASS OF PRIMARY EDUCATION Esen ERSOY** Ne e BAER*** Özet Günümüzde yaratıcı bireylere ve onların

Detaylı

MKRODALGA, UV VE HOT PLATE LE BOZUNDURULMU SRKE ÖRNEKLERNDE KADMYUM, KURUN VE BAKIR ÇERNN POTANSYOMETRK SIYIRMA ANALZ LE NCELENMES

MKRODALGA, UV VE HOT PLATE LE BOZUNDURULMU SRKE ÖRNEKLERNDE KADMYUM, KURUN VE BAKIR ÇERNN POTANSYOMETRK SIYIRMA ANALZ LE NCELENMES T.C. EGE ÜNVERSTES FEN FAKÜLTES KMYA BÖLÜMÜ MKRODALGA, UV VE HOT PLATE LE BOZUNDURULMU SRKE ÖRNEKLERNDE KADMYUM, KURUN VE BAKIR ÇERNN POTANSYOMETRK SIYIRMA ANALZ LE NCELENMES Danıman: Doç. Dr. H. smet

Detaylı

Bu model ile çalımayı öngören kuruluların (servis ve içerik salayıcılar),.nic.tr sistemi ile uyumlu, XML tabanlı yazılım gelitirmeleri gerekmektedir.

Bu model ile çalımayı öngören kuruluların (servis ve içerik salayıcılar),.nic.tr sistemi ile uyumlu, XML tabanlı yazılım gelitirmeleri gerekmektedir. .tr alan adlarını tescili, 1991 yılından itibaren, Türkiye'yi ilk olarak nternet'e balayan Üniversitemiz bünyesinde devam etmektedir. Bu kapsamda, bugün itibarı ile, toplam yaklaık 70,000 adet.tr uzantılı

Detaylı

Türkiye de Hanehalkı

Türkiye de Hanehalkı gücü, gelir, harcama ve yoksulluk açısından Türkiye de Hanehalkı Zaf er Yükseler Er can Tür kan TÜSAD Küresel Ekonomiye Ent egrasyon Sürecinde Büyüme Semineri 21 Mart 2008, Ankara Sunum çerii* I - gücü

Detaylı

ANKARA ÜNVERSTES ETM BLMLER ENSTTÜSÜ ETM BLMLER ANABLM DALI EPÖ/GÜZEL SANATLAR ETM PROGRAMI

ANKARA ÜNVERSTES ETM BLMLER ENSTTÜSÜ ETM BLMLER ANABLM DALI EPÖ/GÜZEL SANATLAR ETM PROGRAMI ANKARA ÜNVERSTES ETM BLMLER ENSTTÜSÜ ETM BLMLER ANABLM DALI EPÖ/GÜZEL SANATLAR ETM PROGRAMI 2005 ve 2006 LKÖRETM PROGRAMLARININ MÜZE ETM AÇISINDAN DEERLENDRLMES YÜKSEK LSANS Z.Özlem Baykan Ankara Haziran,

Detaylı

MÂRXÎST ESTETİK'TE GERÇEKLİK, OBJE VE SÜJE PROBLEMİ. İsmail Tunalı

MÂRXÎST ESTETİK'TE GERÇEKLİK, OBJE VE SÜJE PROBLEMİ. İsmail Tunalı MÂRXÎST ESTETİK'TE GERÇEKLİK, OBJE VE SÜJE PROBLEMİ İsmail Tunalı 1. Her sanat yapıtı varlık ile, var olan bir şey, bir nesne ile ilgilidir, belli bir var olanı anlatır, varlıktan bir kesiti ortaya koyar.

Detaylı

Estetik (MTT194) Ders Detayları

Estetik (MTT194) Ders Detayları Estetik (MTT194) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Estetik MTT194 Seçmeli 2 0 0 2 5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin Türü Dersin Seviyesi

Detaylı

Okul Deneyimi I Dersinin Öretmen Adaylarının Öretim-Örenme Kavramlarına ve Öretmen-Örenci Rollerine Bakı Açıları Üzerindeki Etkileri

Okul Deneyimi I Dersinin Öretmen Adaylarının Öretim-Örenme Kavramlarına ve Öretmen-Örenci Rollerine Bakı Açıları Üzerindeki Etkileri Okul Deneyimi I Dersinin Öretmen Adaylarının Öretim-Örenme Kavramlarına ve Öretmen-Örenci Rollerine Bakı Açıları Üzerindeki Etkileri Y. Doç. Dr. Ahmet. Özdemir M.Ü. A.E.F. lköretim Bölümü Matematik Eitimi

Detaylı

Matematik Ve Felsefe

Matematik Ve Felsefe Matematik Ve Felsefe Felsefe ile matematik arasında, sorunların çözümüne dayanan, bir bağlantının bulunduğu görüşü Anadolu- Yunan filozoflarının öne sürdükleri bir konudur. Matematik Felsefesi ; **En genel

Detaylı

Amaç ve Kapsam. Yetki ve Sorumluluk

Amaç ve Kapsam. Yetki ve Sorumluluk TEKSTL BANKASI A.. Amaç ve Kapsam Tekstil Bankası A.. (Tekstilbank) bilgilendirme politikası; Bankacılık Kanunu ve bu kanuna ilikin düzenlemeler, Sermaye Piyasası Mevzuatı, Türk Ticaret Kanunu, stanbul

Detaylı

Yazılım Süreç yiletirmede Baarı Faktörleri

Yazılım Süreç yiletirmede Baarı Faktörleri Yazılım Süreç yiletirmede Baarı Faktörleri Seçkin TUNALILAR Doç. Dr. Onur DEMRÖRS ASELSAN A., Mikroelektronik, Güdüm ve Elektro-Optik Grubu, Görüntü leme Müdürlüü, 6, Akyurt, Ankara Orta Dou Teknik Üniversitesi,

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri BILGI FELSEFESI Bilginin Doğruluk Ölçütleri Bilimsel bilgi Olgusal evreni, toplum ve insanı araştırma konusu yapar. Bilimler; Formel bilimler Doğa bilimleri Sosyal bilimler olmak üzere üç grupta incelenir.

Detaylı

- 422 - 1) Komisyon: lköretim 7 Türkçe Örenci Çalıma Kitabı, MEB Yayınları, Ankara,

- 422 - 1) Komisyon: lköretim 7 Türkçe Örenci Çalıma Kitabı, MEB Yayınları, Ankara, Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 4 Sayı: 19 Volume: 4 Issue: 19 Güz 2011 Fall 2011 www.sosyalarastirmalar.com 7. SINIF TÜRKÇE DERS ÖRENC ÇALIMA

Detaylı

CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARİHİ. 9. Hafta Mikro Sosyoloji: Sembolik Etkileşimcilik, Fenomenoloji ve Etnometodoloji

CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARİHİ. 9. Hafta Mikro Sosyoloji: Sembolik Etkileşimcilik, Fenomenoloji ve Etnometodoloji CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARİHİ 9. Hafta Mikro Sosyoloji: Sembolik Etkileşimcilik, Fenomenoloji ve Etnometodoloji UYARI Bu bir dinleyici notudur ve lütfen ders notu olarak değerlendirmeyiniz. Bu slaytlar

Detaylı

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde

Detaylı

TÜRKÇE ÖRETMEN ADAYLARININ KONUMA KAYGILARINA LKN BR NCELEME A STUDY ON SPEECH ANXIETY OF TURKISH LANGUAGE TEACHER CANDIDATES Esra LÜLE MERT

TÜRKÇE ÖRETMEN ADAYLARININ KONUMA KAYGILARINA LKN BR NCELEME A STUDY ON SPEECH ANXIETY OF TURKISH LANGUAGE TEACHER CANDIDATES Esra LÜLE MERT Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 7 Volume: 8 Issue: 7 Nisan 015 April 015 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 107-9581 TÜRKÇE ÖRETMEN ADAYLARININ

Detaylı

GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN OKUL DENEYM I DERSNE YÖNELK LGLER VE BEKLENTLER **

GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN OKUL DENEYM I DERSNE YÖNELK LGLER VE BEKLENTLER ** GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN OKUL DENEYM I DERSNE YÖNELK LGLER VE BEKLENTLER ** Yrd.Doç.Dr. Gürsan SARAÇ * **1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu Bildirisi

Detaylı

! " # $ % & '( ) *' ' +, -. / $ 2 (.- 3( 3 4. (

!  # $ % & '( ) *' ' +, -. / $ 2 (.- 3( 3 4. ( !"#$ %& '()*' ' +,-. / 0 100$ 2 (.-3( 34.( ,-. '45 45 6#5 6+ 6"#0" '7086 $ $ 89 44" :#! ;{0, 1, 2, 3,..., 9}, L * olarak tanımlı olsun ve sadece 2 ye veya 3 e bölünebilen ve önünde 0 olmayan pozitif sayılara

Detaylı

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 4.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-2: İslâm Ortaçağı

Detaylı

BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE)

BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE) BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE) Yrd.Doç.Dr. Öznur Öztosun Yrd.Doç.Dr. Dolunay Akgül Barı *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT Davranış Bilimleri I. Fizyobiyolojik Sistem A Biyolojik Yaklaşım II. Psikolojik Sistem B. Davranışçı Yaklaşım C. Gestalt

Detaylı

John LYE** Çev.: Adem ÇALIKAN***

John LYE** Çev.: Adem ÇALIKAN*** Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 4 Sayı: 17 Volume: 4 Issue: 17 Bahar 2011 Spring 2011 YAPISALCILIIN BAZI ÖGELER VE EDEBYAT TEORSNE UYGULAMASI*

Detaylı

TARHN HAYAT BULMA ALANI: TYATRO. Ramazan KAYA ÖZET

TARHN HAYAT BULMA ALANI: TYATRO. Ramazan KAYA ÖZET TARHN HAYAT BULMA ALANI: TYATRO ÖZET Bu çalımada tiyatronun tarihi ele alı tarzı incelenmitir. Tarih, dier bilim dallarıyla ilikili bir bilim dalı olduu gibi sanat ve edebiyat türleri için de konu olarak

Detaylı

PORTER MODEL: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ

PORTER MODEL: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ : ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ Genel Çerçeve Makroekonomik, Politik ve veyasal Çevre Rekabet Edebilirliliin Mikroekonomik Temelleri irket irket Stratejisi Stratejisi Mikroekonomik Mikroekonomik

Detaylı

MATEMATK ÖRETMNDE BULMACA ETKNLNN ÖRENC BAARISINA ETKS

MATEMATK ÖRETMNDE BULMACA ETKNLNN ÖRENC BAARISINA ETKS MATEMATK ÖRETMNDE BULMACA ETKNLNN ÖRENC BAARISINA ETKS THE EFFECT OF PUZZLE EXPERINCE TO THE STUDENTS SUCCESS IN MATHS TEACHING Yrd.Doç.Dr. EMN AKKAN ÖZET Bu çalımanın amacı; bulmaca etkinliinin, ilköretim

Detaylı

SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ NTERNET KULLANIMINA LKN TUTUMLARININ DEERLENDRLMES

SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ NTERNET KULLANIMINA LKN TUTUMLARININ DEERLENDRLMES Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 209-222 209 SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ NTERNET KULLANIMINA LKN TUTUMLARININ DEERLENDRLMES Erturul USTA Ahi Evran Üniversitesi,

Detaylı

OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU

OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU Psk. Deniz VARIR

Detaylı

EK:1 BAIMSIZ HUKUKÇU RAPORU

EK:1 BAIMSIZ HUKUKÇU RAPORU EK:1 BAIMSIZ HUKUKÇU RAPORU EK:2 TERMNOLOJ TERMNOLOJ SRK Raporu: Koza Altın letmeleri A.. nin hali hazırdaki maden iletmeleri

Detaylı

B LG ÇA INDA SOSYAL SORUMLULUK ODAKLI GAZETEC L K: YURTTA GAZETEC L

B LG ÇA INDA SOSYAL SORUMLULUK ODAKLI GAZETEC L K: YURTTA GAZETEC L Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 38 Volume: 8 Issue: 38 Haziran 2015 June 2015 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 BLG ÇAINDA SOSYAL

Detaylı

GÜNÜMÜZDE BLGSAYAR DESTEKL MÜZK YAZILIMLARININ MÜZK ETMNE KATKILARI

GÜNÜMÜZDE BLGSAYAR DESTEKL MÜZK YAZILIMLARININ MÜZK ETMNE KATKILARI GÜNÜMÜZDE BLGSAYAR DESTEKL MÜZK YAZILIMLARININ MÜZK ETMNE KATKILARI Doç. Adnan Koç *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu Bildirisi SDÜ, 7-10 Nisan 2004, Isparta

Detaylı

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN GLOBAL L DERL K FORUMU AÇILI KONU MASI. 11 Mayıs 2007 Bahçe ehir Üniversitesi, stanbul

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN GLOBAL L DERL K FORUMU AÇILI KONU MASI. 11 Mayıs 2007 Bahçe ehir Üniversitesi, stanbul TÜRK SANAYCLER VE ADAMLARI DERNE TÜSAD YÖNETM KURULU BAKANI ARZUHAN DOAN YALÇINDA IN BAHÇEEHR ÜNVERSTES GLOBAL LDERLK FORUMU AÇILI KONUMASI 11 Mayıs 2007 Bahçeehir Üniversitesi, stanbul Deerli katılımcılar,

Detaylı

2. Reklamlarda leti im ve Mesaj

2. Reklamlarda leti im ve Mesaj Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 34 Volume: 7 Issue: 34 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 TÜRK TELEVZYONLARINDAK GIDA REKLAMLARINDA

Detaylı

BANKALARIN KRED LEMLERNE LKN YÖNETMELKTE DEKLK YAPILMASINA LKN YÖNETMELK TASLAI

BANKALARIN KRED LEMLERNE LKN YÖNETMELKTE DEKLK YAPILMASINA LKN YÖNETMELK TASLAI Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: BANKALARIN KRED LEMLERNE LKN YÖNETMELKTE DEKLK YAPILMASINA LKN YÖNETMELK TASLAI MADDE 1 01/11/2006 tarihli ve 26333 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüe

Detaylı