KÂMURAN BRAND IN HERMENÖTK ANLAYII KÂMURAN BRAND S HERMENEUTICS UNDERSTANDING

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KÂMURAN BRAND IN HERMENÖTK ANLAYII KÂMURAN BRAND S HERMENEUTICS UNDERSTANDING"

Transkript

1 Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 4 Sayı: 17 Volume: 4 Issue: 17 Bahar 2011 Spring 2011 KÂMURAN BRAND IN HERMENÖTK ANLAYII KÂMURAN BRAND S HERMENEUTICS UNDERSTANDING Yakup KAHRAMAN * Özet Hermenötik terimi eskiça yunan düüncesine kadar giden bir geçmie sahip olduu halde bugünkü anlamıyla ilk defa Wilhelm Dilthey tarafından kullanılmıtır. O, 19. yüzyılda pozitivizmin genel yöntem anlayıına ve doa bilimlerinin yöntemini insan bilimlerinde de kullanma tavrına karı tarih ve sosyoloji gibi insan bilimlerinin konusu olan insan varlıının kendine has özelliklerinden dolayı farklı bir yöntem ihtiyacı olduunu dile getirmitir. Bu anlayı Türk düüncesinde ilk defa Kamuran Birand ile balamıtır. Birand, doaya ilikin aratırma ile insan ve deerlerini aratırma arasında temelli bir farklılık olduunu düünen ve bundan dolayı hermenötie dayalı bir analiz yöntemi ortaya koyan Dilthey in bu anlayıından etkilenmi, bunları kendi düünce sistemine dayanak yapmıtır. Fakat Birand bununla yetinmeyip bu düünce sistemini kendine has üslubuyla yeniden yorumlamıtır. Anahtar Kelimeler: Hermenötik, Anlama, Yaantı. Abstract The term hermeneutics is used with its modern meaning for the first time by Wilhelm Dilthey although it has a history dating back as far as old age Hellenistic idea. He states that such social sciences as history and sociology requires a different method because of the unique aspects of its topic, human existance contary to general methodology conception of pozitivism in the 19th century and the way of using the natural sciences methods in social sciences. This comprehension began with Kamuran Birand in Turkish thought. Birand was influenced by the attitude of Dilthey who thinks there is an essential difference between research concerning nature and ascertaining man and his values and consequently, introduces an analysis methology based on hermeneutics and thus accepted them as basis of his own thinking system. However, Birand doesn t settle for that and reinterprets this conception system with his own style. Key Words: Hermeneutics, Understanding, Experience. *Ondokuz Mayıs Üniversitesi, lahiyat Faültesi, slam Felsefesi ABD. Doktora Örencisi.

2 GR Kâmuran Birand, Wilhelm Dilthey tarafından ortaya konmu olan, deerler ve tarih dünyasını anlama metodu ile kuatıcı bir tarzda yorumlama çabasından etkilenerek, bu yönteme dayalı olarak kendi tarihimizi ve deerler dünyamızı ele alır. Birand a göre Dilthey in ortaya koyduu bu anlayı, o zamana kadarki metodolojiler gibi konsrüktif bir yapıya sahip deildi. Birand ın bulunduu dönemde Türkiye deki düünce yapıları balı bulundukları doktriner anlayıa dayalı olarak her eyin anlaılabilecei fikrini benimsemilerdi. Bunlar arasında en etkin olanı Avrupa da olduu gibi pozitivizm idi. Bundan dolayı onun anlama metodolojisini bütün aratırmalarına temel yapmasının nedenini Tanzimat dönemi ve sonrasındaki fikir hareketliliine bakarak anlayabiliriz. Bu dönemde ilim zihniyetinin gerilemesi ve skolâstik bir yapıya bürünmü olması, düünürleri buna karı bir yöntem arayıına sokması ve var olan yapıyı sorgulaması ile Osmanlıda o zamana kadar olan dönemlerden ayrılmaktadır. Müspet batı ilmi ile skolâstik medrese arasında gelgitler yaayan bu dönemin sonunda artık batı düüncesi etkisini arttırır ve o dönemde etkili olan pozitivizm Türk tefekkür hayatında hâkim bir anlayı olarak kendini gösterir. Fakat pozitivizm kendi düünce dünyamıza ve tarihimize istenildii gibi nüfuz etme imkânı vermiyordu. Pozitivizm sadece tabiatı deil, deerler dünyasını da açıklama yöntemiyle ele alıyor böylece skolâstik dönemde soyut mefhumculua dayalı olduu için anlaılamayan tarih ve deerler sistemimiz imdide pozitivizm yöntemi sayesinde yaanmadan, anlaılmadan indirgeyici bir anlayıın etkisine girmiti. Birand, kendi döneminde ortaya koyulmu olan bu yöntemlerin eksikliini görerek kendi dünyamıza nüfuz için yeni bir metoda ihtiyaç olduunu düünüyordu. te bu metot Dilthey in ortaya koymu olduu manevi ilimler ve bu ilimlerin temelinde bulunan anlama metoduydu. O, yaptıı çalımalarda bu metodolojiyi kendine özgü bir ekilde yorumlamı ve tarih ve deerler dünyasını anlamada yöntem olarak benimsemitir. Bu çalımada Dilthey in ortaya koymu olduu hermenötik yapı ele alınarak, hermenötiinin yapısını oluturan anlama metodunu, tin bilimlerinin yapısını ve yazarı anlama ilgili görüleri ile Birand ın ayrıldıı ve benimsedii noktalar ortaya konulmaya çalıılacaktır. A- HERMENÖTK Hermenötik terimi yunanca yorumlama anlamına gelen hermeneuein fiilinden türetilmi olup beeri ifadelerin yorumunun mahiyeti ve varsayımları ile ilgili akli disiplinlere iaret eder. Hermenötiin kökleri itibariyle klasik yunan felsefi eserlerine kadar götürülebilecek bir gelenee sahiptir. Fakat modern anlamda hermenötik ile Schleiermacher birlikte balamıtır. Schleiermacher ile birlikte hermenötik dönüüme uramı, ona kadar ola sürede sadece yorumlama etkinliinde bulunan bir araç konumundayken o, hermenötik i evrenselletirmitir (Japp, 2003: 270). Dilthey, Schleiermacher ile hermenötii salam sınırlar içerisinde tamamladıını, herhangi bir çaa ait bir metnin kompozisyonu ve düünce örgüsünün onun elinde iplik iplik çözüldüünü belirtir. Bunu yaparken de kompozisyonun ve düünce örgüsünün koullarının yerellik ve zamansallıı yani yere ve zamana balı koullar çerçevesi gözetilerek o yapı balamında ki anlamı yakalamayı ve çaın karakterini, dünya görüünü tespit etmeyi gerekli görmektedir (Tatar, 2004: 38).

3 Schleiermacher, dil ile tarihi birletirerek önemli bir açımlama meydana getirmi ve Dilthey i önemli ölçüde etkilemitir. Dilthey, daha önceki yorumlamaların yere ve zamana balı koullar çerçevesinde yapıldıını, bunun da insan doasını sadece dıtan yani yere ve zamana balı olması bakımından sınırladıını böyle yorumlamanın ise insan doasının tarihsellikten yoksun bıraktıını belirtir. te ona göre Schleiermacher filolojik açımlamayı saf bir felsefi yetenekle birletirerek etkili bir hermenötik ortaya koymutur (Dilthey, 1999: 100). Bilinçte verili olanın arkasında birlikte çalıan fakat kendisi ekil almamı ve bilinçsiz bir yaratma potansiyelinin olduunu düünen Dilthey e göre, bu potansiyel içimizde dünyanın tüm formunu açıa çıkarır. te Schleiermacher in bilimsel hermenötiin temeli bu iki yönün birbirine balanması ile ortaya çıktı. Böylece Schleiermacher hermenötii anlamanın analizine, anlama ile amaçlanan bilginin kendisine yönelik ve genel-geçer açımlamanın, onun yardımcı araçlarının, sınırlarının ve kurallarının imkânının anlamanın özüne ilikin bir bilim haline getirdi (Dilthey, 1999: 101). Schleiermacher hermenötiin temel görevinin metinlerdeki zor pasajları anlaılır hale getirmenin veya yanlı anlamanın önündeki zorlukları kaldırmak deil, dorudan anlamayı mümkün kılan artları ve onun yorumlama tarzlarını açıa çıkarmak olduunu ileri sürer. Burada Schleiermacher gerçekte birbirinden baımsız olmayan iki ekilde dikkatleri çeker; birincisi anlamanın dil ve gramerle olan ilikisidir. Ona göre her ifade belli bir dil sistemin parçasını tekil eder ve bu sistem içinde bakalarınca anlaılabilir, ikincisi anlamanın, konumacı veya yazarın hayat süreci ile ilikisidir. Bu durumda, her bir ilave aynı zamanda konumacı veya yazarın içsel veya zihinsel tarihinin bir parçasını tekil eder (Tatar, 2004: 20-21). Dilthey Schleiermacher in yaamayı etkileyen bir yazarın eserin meydana çıktıı yaratma sürecini kendinde hissetmeyi, sezmeyi ve kavramayı bir eserin bütünlü anlamak için gerekli koul saymasından hareket ederek burada yeni bir psikolojik tarihsel kavrayıa ihtiyaç duyduunu ve buradan yola çıktıını belirtir (Dilthey, 1999: ). Schleiermacher, anlama ve yorumlamanın daima yaamın kendinden etkilendiini düünür. Anlama ve yorumlama, mükemmelliklerini, yaamı etkileyen eserlerini, onları yaratanların ruhsal baıntısının açımlamasına ulaır. te Dilthey Schleiermacher in bu görüünden etkilenmitir (Dilthey, 1999: 102). Dilthey Schleiermacher in filolojik virtüözlü ve dâhiyane bir felsefi gücü kendi düüncesinde birletirdiini ve bu ekilde hermenötik problemlerin genel formülasyonu ve çözümü bakımından uygun araçların transandantal felsefeye dayanarak formasyon kazandırdıını söyler (Dilthey, 1999: 105). Dilthey, Schleiermacher in bu hermenötik anlayıının üzerine kurduu sistemini kesine yakın bilgi ve tarihsel bilinç arasında mekik dokuyan bir yapı olarak sosyal bilimler üzerine bir düünme biçimi eklinde sınırlandırır. Ona göre hermenötik, yazılı kayıtların, tin in tamamen sabit ve devamlı olan ifadelerinin yorumlanmasının bilimi ve aynı zamanda yöntemidir (Özlem, 1998: 82). Burada üzerinde çalıılacak olan olarak gösterdii bu alan öncelikle toplum ve politika ile ilgili bilimleri içermektedir (Riedel, 2003: 62). te Dilthey in üzerine younlatıı bu alan onun hermenötiinde tin bilimlerinin konu alanını oluturmaktadır. te Birand burada, Dilthey in ortaya koyduu ve anlamaya dayalı olarak ele aldıı bu alanı kendi hermenötik anlayıına dayanak noktası yapmıtır. Birand doa bilimlerinin etkisinde olan ve açıklamaya dayalı bir metodoloji ile ele alınan tarih, psikoloji gibi disiplinleri Dilthey in yeni bir yöntem ortaya koyarak anlamayı bunun temeline oturtmasının bu

4 bilimler açısından bir dönüm noktası olduunu düünür. Dilthey in oluturduu tin(manevi)bilimlerin yapısı ile ilgili bu anlayıı kendi düüncesine temel olarak alır. O, böylece doa bilimlerinin etkisinden arındırılmı bir yapının mümkün olabileceini düünür. B-TIN BILIMLERI 19. yüzyılda pozitivist bilim anlayıının hâkim olmasıyla birlikte tüm bilimsel alanlarda pozitivist yöntemin uygulanabilecei kanaati yaygın hale gelmitir. Bu görüe göre bütün dier bilimler doa bilimlerindeki yapısal yönü takip etmelidir. Fakat Dilthey toplum ve politika ile ilgili alanlara ait olarak topladıı tin bilimlerinin nesnesinin, doa bilimlerinin nesnesinden farklı olduunu belirterek, ayrı bir yöntem arayıı içine girmi ve Birand ın deyimiyle tasvir ve tahlil edici psikoloji yoluyla bu alanı anlamaya çalımıtır. Böylece bu bilimleri doa bilimlerinin etkisinden kurtarmak için farklı bir yöntem denemitir. Dilthey, doa bilimlerinin kavram ve yöntemleriyle tin bilimlerine yaklamanın, bu bilimlerde tahribat meydana getirdiini belirtir. Doa bilimleri, mekanik ileyie dayalı bir doal nesneler bütünü ele alır; tin bilimleri ise bilinçli edimlerin ürünü olan tinsel dünyayı. Dilthey, tarihsel/toplumsal gerçeklie konu alan bilimlerin tümünü tin bilimleri adı altında toplar. Ona göre böyle bir kavram etrafında toplanan bilimler, doa bilimi karısında kendisine bir sınır çizebilir. Dilthey öncelikle tin bilimleri dedii bu alanın, doa bilimlerinden farklı bir bilgi peinde olduunu belirtir. Ona göre toplum, tarih kültür bilimleri olarak ayrı ayrı bilimler çok dar anlamı ele almaktadır. Bunların bir birlik olması gerekir. Bu birlik doa bilimleri karısında kendi sınırlarını çizip, insanın kendi hakkındaki bilincinin derinliine ve bütünlüüne ulamak hedefine yöneliktir. Dilthey, tinsel yaama ait olguların, insanın psikofizik yaam bütünlüünden koparılamayacaını düünür. Toplumsal ve tarihsel olayları betimlemek ve çözümlemek isteyen teorik bir çaba insanın bu psikofizik bütünlüünü göz ardı edemez ve bundan dolayı bu bütünlük sadece ruhsal alana sınırlandırılamaz (Dilthey, 1999: 28-29). Dilthey tin bilimini açıklarken, bu bilimi oluturan dier bütün bilimleri tinsel olgular topluluu olarak anladıını söyler. Bu tinsel olgular, insanlık içerisinde tarihsel olarak gelimi olan eylerdir ve insan, tarih ve toplum bilimlerinin konusu olan ruhsal dünya, her eyden önce üzerinde hâkimiyet kurmak istediimiz bir gerçeklik deil, tam tersine kavramayı dilediimiz bir gerçeklik halindedir (Dilthey, 1999: 25-26). Tin bilimlerinin bilgi kuramı, mantıı ve yöntem öretisi balamında alındıında bu yorumlama öretisi felsefe ve tarih bilimleri arasında önemli bir balantı halkası oluturmaya ve çalıılan tin bilimlerinin temellendirilmesinde önemli bir öedir (Dilthey, 1999: 108). Böylelikle Dilthey, gücünü tin bilimsel aratırmanın yaratıcı ve verimli sonuçlarından alıyor ve tin bilimleri için bir sistematii, yine bu bilimlerin veriminden hareketle gelitirmek istiyordu (Misch, 2003: 37). Birand a göre böyle bir bilim kurma imkanı vardır. Bu bilimler ona göre doa bilimleri gibi konsrüktif ve sınırlayıcı deil, sürece balı olarak anlama imkânı veren sınırsız bir alana sahiptir. Dilthey hermenötiinde, bilgi ontik olanın veya fenomenal olanın bilgisiyle artık sınırlandırılamaz; tinsel yaamında bir bilgisi vardır. Bu yaama ait alan pozitif bilimlerin alanında olduu gibi el altında tutulan bir alan deil, yaayan özne için sınırsız bir deneyim alanıdır. Bu ekilde oluturulan bilimleri konusu tarihi kendileri aracılııyla tanıyabileceimiz eyler, kendileri de tarihsel ürünler olarak ifade edilmi

5 eylerdir. Bunlar kendilerine bavurduumuzda, bizimle konuan kendi özgül anlamlarından hareketle bilinen eylerdir. Dilthey buradan yola çıkarak, tin bilimlerinin kavramlarının da ister istemez mantıksal açıdan genel kavram formunda ina edilebileceini düünür (Misch, 2003: 49-51). Fakat Birand, genel kavram formunda oluturulan bu yapının doa bilimlerinin yapısı ile benzerlikler gösterdiini düünür. Birand, bu bilimlerde oluturulacak kavramların genel bir kavram adı altında toplanmasını ancak tek tek ferdi ekillenmelerin, ayrı ayrı ve kendilerine özgü kavramlar altında toplanması eklinde olabileceini belirtir. Dilthey in oluturacaı böyle bir metodun ise manevi ilimlerin yapısına aykırı dütüüne inanır. Manevi ilimler, insanlık hayatının topluluk, hukuk, adet, eitim, ekonomi, teknik gibi kurumlar içindeki düzenlemesi ve dünyanın din, sanat, ilim, mitos gibi oluumlar içindeki yorumlanması ile ilgilenen ve bunları kendilerine konu yapan ilimlerdir. Bu ilimlerin temelde felsefi güdülerden hareketle oluturulmasından dolayı tabiat ilimlerindeki gibi kesin bir metot bulunmamaktadır. Birand a göre manevi ilimler içerisinde metodik kesinlik kavramı sonradan ortaya çıkmıtır. Birand, Dilthey in oluturduu bu tin bilimlerinin anlayıcı ve tasvir edici psikolojiyi temele aldıını ve dolayısıyla insan ruhunu bir balılık ve bütünlük içerisinde kavramak istediini belirtir. Ruh hayatı parçalardan meydana gelen bir kompozisyon deildir. Bu hayat tarzının kendine ait ilkel balılıkları vardır. Birand a göre Dilthey in ortaya attıı hayatın bütünlüü ve ruhi balılık kavramı manevi (tin) ilimlerin temellendirilmesinde göz önünde bulundurulması gereken en önemli kavramdır. Manevi ilimlerin yapısında olguların kendine özgü normları vardır. Bu yapıda olgularla normlar birbirine ayrılmaz bir ekilde balanmılardır. Ruhi balılık kendi içinden çıkan deerlerle belirlenmitir. Böylece manevi bir varlık olan insan bu birlii kendi bünyesinde taımaktadır. Bu yapı sayesinde insan kendini gelitirir. Dilthey in burada ele aldıı ekilde ferdi olanı nasıl ortaya koyabiliriz? Birand a göre ferdi ve özel olanı kavrayabilmek için ruhi varlıın tarihsel ve sosyal gerçekliini bilmemiz gerekir. Bunu yapabilmek için manevi ilimler, psikolojik hayat birliklerinin ekillenmelerindeki aynılıkları bilmek, bunların gelimelerinin hedef ve kurallarını belirtmek zorundadır. Bu da ancak tasvir edici ve çözümleyici, insanlıın psiik yapısı ile ilgili olan temel tipleri belirtici bir psikoloji yoluyla mümkün olabilir. Böyle bir psikoloji, ancak kendi konusu, içinde yaadıı tarihsel ve sosyal bütünün bir elemanı olarak göz önünde tutulursa manevi ilimlere temel olabilir. O halde diyebiliriz ki; manevi ilimlerle psikolojiye düen görev historik ve sosyal gerçekliin bir elemanı olan psiik hayat birliklerinin duymasına tesir eden benzerlik ve yakınlıkları göstermek ve her tipe öz olan ana çizgileri belirtmektir.(birand,1998:47-48) Birand manevi ilimlerle ilgili Dilthey ve Rickert arasında karılatırmalar yaparak kendine özgü görülerini ortaya koymutur. Ona göre her iki filozofun da çabasının manevi ilimlere bir metot kazandırmak olduunu ve bunu gerçekletirdiklerini düünür (Birand, 1998: 6-7). Bu iki düünürün üzerinde birletikleri nokta bu manevi ilimlerin tabiat ilmi gibi açıklayıcı bir kanun olmadııdır. Bunun dıında her iki filozofun manevi ilimlerin yöntemi konusunda uyuamadıklarını ortaya koyar. Dilthey, manevi ilimlerin hedefinin, bireysel ve özel ekillendirmedeki aynılıkları benzeyileri belirtmek, bunların balı olduu kuralları tespit etmek olduunu savunurken Rickert, bireysel olanın bir defaya mahsus olarak ortaya çıktıını, bundan dolayı hepsinin kendine ait çizgileri olduunu belirtir

6 (Birand,1998: 8). Birand, Dilthey in aynılık ve benzeyileri tespit ederek genel formlar elde etme anlayıını ve bunlara bakarak tek tek fertleri ve olayları anlama çabasını pozitivist bir anlayı olarak deerlendirir ve kabul etmez. Rickert in tek tek bütün ferdi oluumların tespitini yapma fikrini de bunun sınırsızlıını düünerek reddeder. Birand, Dilthey in insan ruhu ile ilgili olan bütünle, bölümler arasındaki münasebeti kendi gerçeklii içinde tasvir eden psikoloji anlayıı ile bir manevi ilimler lojii ortaya koyduunu belirtir. Böylece bu ilim tarihi verileri tahlil ederek kendisine bir metot gelitirmeye çalıır. Rickert ise bu ilimleri lojik yapılarındaki ve kavramlarındaki özellikleri ile anlamaya çalıır. Dilthey i ve kurduu mektebi kendisine önder olarak kabul ettiini belirten Birand a göre bu düünürlerin taıdıı ortak uur, aynı dünya görüü ile belirtilmi olan uurdur. Bunun temeli de geçmie sevgi ve saygı duymak, geçmii kendi özellii, kendi bireysellii ve kendi çeitlilii içinde anlamaktır. Yine aynı ekilde suni olana karı organik ekillenmeleri, kaidelere karı doutan yaratıcı kuvvetleri, mekaniklie karı canlılıı, mücerrete karı müahhası ortaya koymak bu mektebin otaya koyduu en önemli anlayıtır. Birand a göre bu ekilde Dilthey, bir devrin ruhunu, manevi yapısını ve bir ahsın özelliklerini tasvir etmede büyük bir baarı göstermitir (Birand,1998:15-16). Birand, tabiat ilminin metoduna göre hareket eden açıklayıcı psikolojinin, tabiat ilimlerinin tabiattan endüksiyonlarla, hipotezlerle kurmu olduu balılıkları aynı ekilde ruh hayatının temeline koymak istediini belirtir. Bu psikoloji sayılı ve sınırlı elemanlara dayanarak, ruh hayatının bütün görünülerini bu elemanlarla açıklamaya çalıır. Ayrıca bu psikolojiyi iç denemeye ait bütün olgularından yine bu yöntemle çıkarılabileceini düünür. Bu ekilde tabiat ilimlerinde geni bir uygulama alanı bulan hipotezleri kendi anlamına aktararak ruh hayatını da tıpkı fizik ve kimyanın maddi dünyayı açıkladıı gibi açıklamak ister. Dilthey, bu canlı metodolojinin uygulamasının ruhu parçalayarak atomlatıracaını düünerek karı çıkar. O ruh hayatının asli bir balılık olduunu, bir bütünlük arz ettiini savunur. Birand, Dilthey in bu görüünü paylaır. Onun için de, bu ruhsal yaayı tabiat benzeri bir ey deildir. Ruhsal yaam bir bütünlük arz eder. Bu yaamı iç denememizde devamlı olarak balılık ve birlemeler içinde kavrarız. Bundan dolayı, duyular yoluyla elde ettiimiz tabiat olgularına ait olan çeitlilii, tecrit ve ina yoluyla birletirir ve bir balılık altında toplamaya çalıırken, iç deneme ile bize verilmi olan yaayıta ruhi balılıın kendisini duyar, kendisini yaarız (Birand, 1998: 24-25). Birand, insan ruhunun anlaılabilmesi için onun bir balılık olarak kavranması gerektiini düünür. Ona göre, ruh hayatı bölümlerin bir araya gelmesinden ve elemanlardan meydana gelmi bir kompozisyon deildir. Ruhi hayat asli bir balılıktır. Ruhi ilemler bu birlikten ayrılsalar bile yine de kendi birliklerine balı kalırlar. Böylece Birand, ruh hayatının, ruh ilemlerinin bir balılıı olarak kavranması gerektiini savunur. Dilthey e göre birey kendisini doanın ortasında bir çeit hüküm altında ama kendine ait bir hükmetme alanına sahip bir varlık olarak tanır. Bu ekilde kendi eylemlerine koyduu hedeflere göre oluan bir deer, bir yaama amacı ortaya çıkar. Böylece doa alanından çıkarak tarih alanına geçer. Bu alanda doal deimelerin mekanik akıına karıt olarak, iradeye dayalı eylemler vardır. Dilthey, insanın kendi deneyimleriyle sınırlı olarak yaadıı, yaamı bilinç yoluyla aabileceini ve bilincin tasarımları altında kendi tarihsel geliimini kavrayabileceini belirtir. te tin

7 bilimlerinin konusu bu tarihsel gerçekliklerdir (Dilthey, 1999: 29-30). Birand hermenötiinde de hedefe yönelme Dilthey in paralelinde deerlendirilmitir. Birand, ruhi balılıın en önemli karakterinin hedefe yönelme olduunu belirtir. Bu, iç deneme ile kavranabilecek bir olgudur. Hedefe yönelme, yapı balılıın sonucu ortaya çıkan ve hayatın akıını gelimeye çeviren böylece birliklilik ve süreklilii ortaya çıkaran bir süreçtir. Ruh hayatına tesir eden hedef kavramı, hedefe yönelme karakterinden çıkmı bir kavramdır. Hedef, kendi ruh hayatımızdan, baka varlıklara bizim tarafımızdan aktarılmı bir kavram olabilir. Bu kavram iç denemede verildii için, sübjektif yaandıı için immanenttir. Ona göre ruhi varlıklar kendi hayatlarını düzenleyen ideal tasavvur ve normları da kendi içlerinde taırlar. Bundan dolayı manevi ilimlerin yapısında olgular, kendi içinde kendi normlarını taır (Birand, 1998: 28-29). Dilthey e göre, tekilin bilgisini elde etme teknii, açıklamadan daha temelde ise, psikoloji bilimi dier sistematik ruh bilimlerinden daha fazla temel bilim olmayı hak etmektedir (Dilthey,1999:117). Birand, Dilthey in bu düüncesini yerinde bularak psiik varlıın ancak böyle bir psikoloji anlayııyla anlaılabileceini belirtir. Psiik varlık cemiyet, tarih, kültür içinde yer alır, kendilerini çevreleyen bu bütün içerisinde yaar, ondan etkilenir ve bütün bunlara tesir eder. Bunun için psikofizik hayatın ekillenmesine etki eden unsurları manevi ilimler ortaya çıkarmalıdır. Manevi ilimler bunu psikoloji ilmini kullanarak yapabilir. Birand a göre bu psikoloji de tasvir ve tahlil edici olmalıdır. Ayrıca, temel konusu olan psiik varlıkları historik ve sosyal gerçekliin bir elemanı olarak göz önünde tutmalıdır. Bu ekilde olan bir psikoloji ilmi ancak manevi ilimlere temel olabilir (Birand,1998:31-32). Ona göre tahlil ve tasvir edici psikoloji, anlayıcı ve her eyden önce de tipletiricidir. Bu psikolojinin yapmaya çalıtıı ey ruh hayatını bütün gerçeklii içerisinde olduu gibi tasvir etmek, ruh hayatını birlikli bir doku, birlikli bir ana yapı olarak anlamaktır. Bu psikoloji ayrı ayrı insan tipleri, ırklar, halk tiplerini kendine özgü yapıları öncelikle ortaya çıkaracak daha sonra da bunlardan hareketle historik ve sosyal gerçeklikle ilgili olan olguların ve tarihi ahsiyetlerin anlayıına ulaılabilecektir (Birand,1998:31-32). Psiik yapı, hayatın içerisinde çeitli eylemlerin arasından bulunan bir doku olduu için tasvir ve tahlili yapılması gerekirse bu ekilde manevi hayat içerisindeki tipik ayrılıklar ortaya koyulabilir. Tasvir ve tahlil edici bir psikoloji kavramı, ruhi yaantılarımızın mahiyetinden, ruh hayatını tabii bir suretle ve parçalanmadan kavranılması ihtiyacından domutur (Birand,1998:34). Birand, Dilthey in ortaya koymu olduu bu psikoloji anlayıının, historik ilimlerin çıkarı bakımından düünülmü ve bu ilimlerin ihtiyacını karılamak için kurulmu olan, tarih ilmine dayanan bir yapıda olduunu belirtir. Tasvir ve tahlil edici psikoloji, akıl, içgüdü ve duygu hayatı ile irade eylemlerinin birbirleriyle olan ilgilerini göstermeli ve onları birbirlerine balayan yapı kanunlarını bulmalıdır. Tabiat ilimlerindeki illi kanunlara karılık, psikolojide yapı kanunları vardır. Bu yapı kanunları ayrı ayrı bölümlerin birlemeleri ile ilgili olan canlı denemeler yoluyla elde edilir. Bu canlı balılık, tek tek olguların uurlu olgular üzerine tesiri ile kavranabilir (Birand,1998:35). Birand, açıklayıcı psikoloji ile tahlil ve tasvir edici psikoloji arasındaki farkı ortaya koyarak, tahlil ve tasvir edici psikoloji ile psiik hayatın anlaılabileceini belirtir. Ona göre açıklayıcı psikoloji ruh hayatıyla ilgili olan bütün vetireleri, çarıım, birletirme ve idrak gibi daha basit vetireleri inceleyerek ve bu basit vetirelerden hareket ederek kurmaya çalıır. Tahlil ve tasvir edici psikoloji ise

8 zihin alanında ortaya çıkan ve objektiflemi olan sürekli ekillenmeleri tasvir ve tahlilini açıklayıcı hipotezlerden ayırır ve ruh hayatına ait olan canlı balılıın her vakit ve her yerde aynı olan bir tasvirini vermeye çalıır, fakat sınırlı sayıda eleman tespit etmekten kaçınır (Birand,1998: 36). Birand, daha sonraki tarih çalımalarında da yararlanacaı tahlil ve tasvir edici psikolojiyi, ruh hayatı ile ilgili tek tek formların, nesiller arasındaki ayrılıkların, milli karakterlerin insanlık için hedef tekil eden büyük tiplerin ve fertliliklerin kavranabilmesi için esas olduunu belirtir. Ona göre bu psikoloji anlayıı hayat denemesinin kendisinden çıkan yaayı içinde kavranan hayat balılıının kendiliinden psikolojik aratırmaya çevrilmesinden doan bir psikolojidir. Birand, Dilthey in ortaya koyduu bu psikoloji anlayıını benimseyerek psikolojiye konu olan canlı balılıın, bütün psiik ve manevi olguların kaynaı olduunu söyler. Ona göre de psiik hayat, topluluk ve tarih dünyası yalnız bu canlı balılıktan hareket edilerek ve bu canlı balılık yoluyla kavranabilir (Birand,1998: 38-39). Dilthey tin bilimlerinin konusunu ele alırken, bunun bize duyusal yolla dıtan verili olan fenomenlerin, bir etkinin bilinçte uyandırdıı bir tepki olmadıını, tersine dorudan doruya iç gerçekliin bizzat kendisi olduunu belirtir. Ona göre, muhakkak ki bu içten yaanarak deneyimlenmi bir balam olarak vardır. Dilthey, bu anlamda ferdin kendi bireyselliinin farkına varabilmesi için bakalarına ihtiyaç olduunu düünür (Dilthey, 1999: 85). Birand, buradan hareketle insan ruhunun gelimesinde içinde bulunduu fiziki artların önemli rol oynadıını belirtir. Bununla birlikte manevi dünya ile balılıı ve kendi ruh yapısı da bu gelimeyi etkiler.ruhun yapısı, varlıın içinde yaadıı muhitle belirlenmesinden ve sonra yeni batan bu muhite tesir etmesinden meydana gelir (Birand, 1998: 40). Dilthey oluturmaya çalıtıı tin bilimlerinde her türlü konstrüksiyondan kaçınmak ister. Onun oluturduu histarik mektep inde yapısı bu anlayıa göre ekillenmitir. Birand ın hermenötiinin temelinde Dilthey in oluturduu bu yapı çok etkin bir ekilde bulunmaktadır. Birand historik mektep in devlet, hukuk, dil vs. gibi kurumları tarihi oluum ve geliimleri içerisinde incelenmesi ile ilgili görüünün ortak bir tarih uuru meydana getirerek baarılar elde ettiine inanır. Bu mektep in en önemli karakteri ise ona göre, geçmie sevgi ve saygı duymak, geçmii kendi özellii, kendi fertlii ve kendi çeitliliinde anlamaktır (Birand,1998:17-18). C-ANLAMA VE YAAMA BAINTISI Dilthey hermenötiinin en ayrıcalıklı taraflarından biri, anlama kavramını hayatın kendisinden kaynaklanan bir faaliyet ya da kategori olarak görmesidir..(tatar, 2004:26) Birand, Dilthey in bu anlama metodunun manevi ilimler için art olduunu belirtir. Tabiattaki varlıkları ve olayları açıklarız; fakat ruh hayatını anlarız. Dolayısıyla manevi ilimlerin, insan ruhunu konu alan psikolojiye dayanması gerekir. Bu psikolojiyi tabiat ilmi metoduna göre oluan gelenekçi psikolojiye göre deil, ruh hayatını kendi bütünlüü ve kendi balılıı içerisinde tasvir ve tahlil eden bir psikoloji olmalıdır. Birand a göre bu psikoloji anlayıı tam da Dilthey in meydana getirdii anlayıcı ve tipletirici psikolojidir. Historik ve sosyal gerçeklikleri anlaılabilmesi için genel psiik

9 yapıdan ve bu yapı yoluyla elde edilen çeitli tiplerden yola çıkılmalıdır (Birand, 1998: 20). Dilthey in oluturduu yöntemsel yapılandırmaları böylelikle Birand ın benimsemi olduunu görmekteyiz. Dilthey e göre bizim gerçeklik hakkındaki tasarım ve bilgimizin en önemli yapı taları, kiisel yaamın, dı dünya, dıımızdaki bireyler, onların zaman içerisindeki yaamları ve bu yaamların birbirlerimize karılıklı olan etkileridir. Birand, burada Dilthey in yaantıdan hareket ettiini böylece devirlerin, çaların ruhlarını kavramada ve manevi dokularını belirtmede büyük bir baarı gösterdiini belirtir. Böylelikle onun oluturduu manevi dünyanın, insanın iç hayatından çıkan, içten yaanılabilen olgulardan kurduunu ve kavradıını savunur. Birand a göre de bu dünyanın kavranması ancak böyle bir anlama metoduyla mümkündür. te ona göre Dilthey kendi döneminde bu methodu uygulayarak büyük bir çıır açmıtır (Birand, 1998: 22-23). Birand, Dilthey in tin bilimlerinin yöntemi olarak ortaya koyduu anlamayı ele alır ve kendi hermenötiininde temeli olarak ortaya koyar. Yaantı ve anlama arasındaki derin ilikilerin tinsel dünyanın anlaılmasında en önemli nokta olduu konusunda Birand, Dilthey le hem fikirdir. Ona göre Dilthey, daha önce filologlar ve tarihçiler tarafından kullanılan, sadece bir metni anlamayla sınırlandırılmı olan anlama metodunu ilerletmi ve anlamayı sadece manevi dünya ile ilgili bir kavram olarak düünmemi daha da genileterek bütün dünya ile ilgili bir kavram haline getirmitir. Anlama böylece reel dünya ile iç içe olmak ve karılıklı etkileim halinde bulunmakla ortaya çıkmaktadır. Bu, anlamayı gerçekletiren ile anlaılan arasında böylece bir ortaklık olduu söylenebilir (Birand, 1998: 43). Bu ekilde bakıldıında denilebilir ki, kendimizin kuramadıı bu dünyada kavrayabildiimiz kadarıyla kanunlarla insanlar birbirlerine tesir etmektedirler. Bundan dolayı Birand a göre bu dünyadaki eylerin insanlar tarafından anlaılması ortaklaa olan bir anlamadır. Bu ortaklaalık durumu sayesinde insanlar birbirleriyle anlaır (Birand, 1998: 44). Dilthey in anlama yöntemi kendi tekilliine sahip tinsel nesneleri yine bunların kendilerinden hareketle ele alma, yaama hakkındaki bilgiyi yine yaamdan çıkarma yöntemidir (Misch, 2003: 53). Ona göre, her anlama yeniden üretmedir. Yeniden üretme ve anlama sürecini aydınlatmak için, iç deneyimlerden, kiiye özel durumlardan, yaantısından yola çıkmak zorundayız. Yaamı gerçeklemi, idrak edilmi her anında psiik güçlerimizin tümü faal haldedir. Öyle ki, yaanan an geçmiten ve gelecekten, zaten güçlerimizin tümünün faal olması yönüyle ayrılır (Dilthey, 1999: 85). Dilthey in felsefesinin kurucu kavramlarından biridir yaantı.yaantı tarihsel dünyanın bilgisi için aranılan nihai kesinliktir.yaantı kendi içinde daha fazla ayrıtırılamayan bir içkinliktir. Dilthey için yaantı bilinç içeriklerinin benim için var olmasının ilkel kökensel kipidir. Yaantı tüm bilinç içeriklerinin kaplamına iaret eder ve daima bir ey hakkındadır. Böylece bu terim, nesneler, düünceler veya duygular üstüne söylenebilecek en genel terimdir (Riedel, 2003: 76). Birand, kendi felsefe görüü olan anlamayı ortaya koyarken Dilthey in anlayıından ayrılmaktadır. Dilthey in anlamanın temel artı olarak oraya koyduu ardından yaama yı pek mümkün görmemektedir. Öncelikle Dilthey in bu ardından yaamak için gerekli olan anlama metodunu inceleyelim. Dilthey e göre tarihsel ruhsal dünyanın kendisine mantıksal yoldan nüfuz etmek mümkün deildir. Bunu yapabilmek için yeniden kurma ve yeniden yaama gereklidir. Bu sürecin öeleri mantıksal ilemlerle birbirlerine balanamaz. Bu yeniden

10 kurma ve üretme süreci bakalarının içinde bulunduu hali, kendi içimizde hissedebilmemizle ancak meydana gelir. Bu hissiyatı anlamamız sempatinin derecesine göre deiir. Fakat Dilthey burada kesin bir anlamanın olamayacaını belirtir. Bunun yerine o empatiyle anlamanın olabileceini savunur. Ona göre akıl ve zihinsellii empatinin önüne koymak insan ve ruhsal yaamını anlamak açısından engelleyicidir. nsani ve ruhsal olan eyler hakkında kesinlii o da bir dereceye kadar, reflektif/analitik yoldan deil, empati ve anlama yoluyla salayabiliriz (Dilthey, 1999: 37-38). Ona göre youn derinlikli açımlama veya yorumlama öncelikle, objeye karı içsel yakınlık, yatkınlık ve sempati sayesinde ancak yüksek bir olgunluk seviyesine ulaabilir. Açımlama ve yorumlama insanın tüm psiik ve zihinsel donanımıyla gerçekletirdii bir yeniden anlamadır (Dilthey, 1999: 38). Ona göre bireyler arasında bulunan farklar nitelik farkı deildir. Farklılık sadece ruhsal süreçlere ait derece farklılııdır. Bundan dolayı yorumlayıcı kendi tüm yaam deneyimini bir tarihsel ortam içerisine yansıtıp yerletirmek suretiyle ve buradan hareket ederek yabancı bir yaamı kendi içinde kurabilir. Birand, Dilthey in ortaya koymu olduu bu anlama metodolojisini benimsemez ve anlamanın yalnızca bir ardından yaama olmadıını söyler. Ona göre böyle bir ey mümkün deildir. Çünkü birey, bir bakasının iç hayatını görebilecek bir özdelie sahip deildir. Ona göre anlamanın olabilmesi için anlayan ile anlaılan arasında ölçülü bir uzaklıın olması gerekir. Ancak bu ekilde objektif bir görü noktası yakalayabileceimizi söylemektedir. Böylece biz bir kiinin yaadıı durumu daha iyi bileceimiz bir noktada oluruz (Birand, 1998: 50). Bu anlayı K.B ın hermenötii nin en önemli noktalarından(yapıtalarından)biridir. Dilthey, anlamanın nasıl olacaıyla ilgili problematie yaklaımında üç kavrama önem verir. Empati (eintühlung), sempati (nachfühlung), antipati (missfühlung). Bunlar içerisinde anlama edimini salayacak en önemli kavram Dilthey için empatidir. Çünkü ona göre empati olumlayıcı veya olumsuzlayıcı bir tavrın en az oranda müdahale ettii daha yüksek sempati ve antipatiye göre daha youn ve karmaık bir edim olarak anlama yönteminin psiik dayanaıdır (Dilthey, 1999: 84). Anlamak birinin neyi deneyimlediini bilmektir. Bu bilme deneyiminin bir kiide olduu ekli ile bende algılanmasıdır. Dolayısı ile Dilthey burada sempatiyi anlama için yeterli görmez fakat anlama için gereklidir. te Birand ın hermenötik anlayıının Dilthey de ayrılan ve kendine özgü yanı burada ortaya çıkmaktadır. Çünkü Dilthey için empati kavramının anlamadaki önemi Birand da sempati kavramı ile ilgilidir. Birand, insanın kendi yaamıyla ilgili ve kendi hayat imkânlarıyla sınırlı ve farklı olan yaantı tarzlarını da anlama yeteneine sahip olduunu düünür. Bunun olabilmesi için insani olan bütün duyguların harekete geçmesi gerektiini belirtir. Yalnızca sevgi ve sempati deil, aynı zamanda kin ve nefret te anlamayı salayan duygulardır. Fakat sevgi ve sempatiyi anlamayı kolaylatırır. Bu duygularla, kör ve duygusuzca bir yaklama ile kavranamayacak birçok eyi insan kavrayabilir. Bununla birlikte dümanca yaklaımla yani kin ve nefret duygularıyla da bir anlama imkânı bulunmaktadır (Birand, 1998: 63-64). Birand, manevi ilimlerdeki anlama ile gündelik yaamdaki anlamayı karılatırarak manevi ilimlerdeki anlamının niteliini ortaya çıkartmaya çalıır. Gündelik anlamada onama vardır. Olup biten eyleri tarih ve toplulukla ilgili olan eylerde sübjektif rastlantılara dayalı olan anlamada üstünkörülüün olduunu

11 belirtir. Buna karı manevi ilikilerdeki anlamada ise insanın manevi dünyası ve ruh hayatı ile ilgili yapı ve balılıını düünerek dalma ve buna balılıı teorik bir ekilde kavrama vardır. K.B a göre bu tür bir anlama tam da Dilthey in dedii gibi insandaki manevi kuvvetlerin hep birlikte çalıması sonucu ortaya çıkan bir baarıdır (Birand, 1998: 65-66). Dilthey e göre anlama ancak, yaamın sabitlemi görünülerinin mevcudiyetine yönelikse ve biz bunlara her an geri dönebiliyorsak ustalıklı kullanıldıında denetlenebilir bir objektiflik derecesine ulatırabilen bir yönteme dönütürülebilir. Dilthey açımlama ve yorumlamanın bu ekilde mümkün olabileceini düünür. O, bu açımlama ve yorumlama iinde yazılı eserlerden hareket edilmesinin önemli olduunu belirtir. Yazılı eserlerin ruhsal yaamı ve tarihi anlamamız bakımından ölçüye gelmez derecedeki büyük önemi, insanın içselliinin kuatımlı, kapsayıcı ve objektif olarak anlaılır ifade kalıbının sadece dilde bulunmasında yatar (Dilthey, 1999: 89). Dilthey, tarih içinde eyleyen kiilerin bu eylemlerinin sebepleri hakkında yanılabileceimizi, hatta bu eylemleri yapanların bile yanıltıcı bilgiler verebileceini belirtir. Fakat ortaya konulmu olan eserin daima doru olacaını, bu eserlerin herhangi bir ifadeden farklı olarak sabitlemi iaretlere sahip, yetkin ve objektif bir açımlamaya elverili olduunu söyler. Ona göre hermenötik biliminin ortaya çıkıında, bu eserin açımlanmasında ortaya çıkan deiik yönelimler arasındaki savatan ve kuralları temellendirme gibi zorunlu bir ihtiyaçtan kaynaklanmıtır. Bundan dolayı bu bilim yazılı eserlerin açımlanmasını yaparak genel geçer bir anlamı ortaya koyar (Dilthey, 1999: 90). Birand, Dilthey in genel geçer bir form meydana getirme çabasını kendi içerisinde bir çelime barındırdıını düünmektedir. Tarihte olagelen olaylar içerisinde, her vakit aynı kalan formlarla, bu formlardan meydana gelen dar bir alanı ayırma çabası içine giren Dilthey in, böylece manevi ilimlerde bir kesinlik olduunu ve genel geçer bir bilgi türü olduunda ısrar etmesini eletirir. Birand a göre genel geçerlilik, tabiatla ilgili bir kavramdır ve bu kavramın manevi ilimler alanına aktarılması, farkına varılmadan tabiat ilminin idealine balı kalınması anlamına gelmektedir. Bu balamda bu çelikiyi Misch in fark ettiini düünen Birand a göre Misch bu kavramın bir tarafa bırakılması ile manevi ilimlerin ilim sıfatını kaybetmeyeceini ancak bu ekilde kendilerine ait bir metot savunmutur. Genel-geçerliin, hakikat kavramıyla birbirine balanması Birand a göre çok eski ve ilkel bir hakikat anlayıına dayanır. Hâlbuki hakikatin aynı zamanda genelgeçer olması gerekmez. Bunun gibi genel-geçer bilgininde hakikat olduundan söz edemeyiz (Birand, 1998: 30). Hakikat gerçek hayat içerisinde ve denenerek elde edilir ve gerçeklik alanına uygulanabiliyorsa hakikattır. Dolayısıyla Birand a göre yalnız rasyonel ve formel kritelere balı bir hakikat kavramının hakikilii olamaz. Böylece Birand burada Dilthey den ayrılarak hakikatin genel geçer bir ey olmadıını tersine, bireysel olarak sınırlanmı olan bir hakikatin olabileceini düünmektedir. Burada Birand, Rickert in historik kavramlar üzerindeki incelemelerini dikkate alır. Historik kavramlar ferdi bir nitelik taıyan yalnız bir tek historik olgu ve ahsın etrafında ekillenirler. Dolayısıyla bu kavramlar geni bir alanı deil, sınırlı bir konu veya kiiyi tasvir edecek ekilde ayrılmaları ve kavramlar içinde toplanmaları ile meydana gelir (Birand, 1998: 32). Dilthey hermenötiinin temel amaçlarından birisi ise tek tek idelere bakarak genel bir ide (form)elde etmektir. Dilthey bunu yapabilmek için iki tür anlama metodu

12 ortaya koyar: Elemanter anlama ve yüksek anlama. Elementer anlama tekil bir ifade ile bu ifadenin anlamı arasındaki baı anlamaktadır. Yüksek anlama ise bu gibi tekil ifadelerin oluturduu daha büyük bir balamı anlamaktır (Bollnow, 2003: 95). Dilthey hermenötiinde anlama ve yorumlama süreci birbirine balı bir ekilde ortaya çıkmaktadır. Anlama, ruhsal yaamın duyusal olarak verili iaretlerden bu ruhsal yaamın bilgisine ulama süreci olarak Dilthey tarafından adlandırılmaktadır. Ona göre buradaki iaretler çok çeitli olabilir. Bunların anlaılması bu bilgi türünün kabul edilmi koullarıyla verili olan ortak iaretler aracılııyla salanmak zorundadır. te yorumlama yazıya geçip te sabitlenmi olan bu yaam iaretlerinin ve dılatırmalarının ustalıklı anlaılmasıdır. Dilthey bu balamda hermenötiin romantik keyfilik ve septiklik özelliinin sürekli müdahalelerine karı, tarih alanında yorumlamanın genel-geçerliliini kavramsal olarak temellendirmesi gerektiini düünür (Dilthey, 1999: ). Birand, Dilthey in manevi bilimlerinin temeline koyduu anlama ve yorumlama ile ilgili yöntemi eletirir. Birand Dilthey in manevi ilimlerinin materyali ile ilgili bunların insanın iç hayatından çıkan bir olgular olarak bahsetmesi ve manevi ilimlerin konusunu bir gerçein bir uurdaki, alelade refleksif duygular içinde verilmi olan bir görünü deil, tersine içten yaanan bir balılık olarak, iç gerçekliin kendisi olarak görmesini, A. Comte nun bilgi anlayıı ile örtütüünü belirtir. Çünkü ona göre burada bahsedilen her iki durumda bize pozitif bilgi verir. Birand burada Dilthey i eletirirken Rickert ın anlayıı ile karılatırır ve kendisinde Rickert gibi düündüünü belirtir. Rickert için bilgi, dorudan doruya verilen ey, yahut alelade bir suret çıkartma deil, tersine bir hüküm verme, yani düünme münasebetler kurma, balama ve birletirmektir (Birand, 1998: 18). Birand a göre ruhi balılıın meydana çıkıı ile tesirleri hakkında bilgi elde edebilmemiz için insanlıın manevi dünyası ile ilgili verilerin tahlili ve historik verilerin müahedesi ile birletirilmesi gerekir. Bu iki metodun birletirilmesi ile ortaklaa manevi varlıın verileri, bunlardan önce meydana çıkan tarihi deimeler içindeki canlılık açıklanabilir. Ona göre mektuplar hatıra defterlerinin insanların bir dönem ortaya koyduu eserlerin psikolojik tahlili yapılarak manevi hayatın belli formları yakalanabilir. Bunun yapılabilmesi içinde tarihin yardımı ve tarihi tahlil etmek gerekir (Birand, 1998: 20-21). D-DLTHEY VE RCKERT TE TPSELLK VE BRAND IN GÖRÜLER Dilthey hermenötiinin en önemli özelliklerinden birisi, onun bireylerde, tarihsel olaylarda, yaamın içerisinde, belirgin özellikleri birletirerek, belirli formların oluturabilecei ve böylelikle tek tek, bunların bu formlara bakılarak anlaılabileceidir. Genel olan formlara bakılarak, bir tekil yaam ın anlamını yakalayabilir miyiz? Dilthey e göre bu mümkündür ve bunu yapabilecek olan sanattır. nsanlık, sanatta bizzat kendisini bulur. Yaama hakkında bir olgunlua, u veya bu derecede onun içinde ulaır, ulaılmı bu olgunluk her aamada ve alanda insanlıı da gelitirir. fade ve temsil edici sanat, yaantılarımızı ve dolayısıyla içlerinde kuatılmı halde olduumuz bu yaantıların dar çerçevesini geniletir. Yaamın bizim duyusal, doa bilimsel kavrayıımızdan daha güçlü bir kavrama potansiyeli içerisinde nasıl göründüünü gösterir ve yaamımızı özgül, gündelik faaliyetlerimizin dar çerçevesinden daha ötelere çeker, varolu ufkumuzu geniletir (Dilthey, 1999: 35).

13 Dilthey sanat eserinin, tipsel olanı görmeye yönelttiini düünür. iir, insanı tarihsel yaam içindeki farklılıkların, derecelerin, yakınlık ve benzerliklerin tekrarını tipsel olanı görme formu içinde yansıtır. Dilthey, tipsel kavramını herhangi bir eyin belirgin yönlerini vurgulamak anlamında kullanılır. Bir sınıf içerisinde ön plana çıkmı ortak yönlerini gösterir (Dilthey, 1999: 41-42). Ona göre bilim tümelci ve rasyonalist olduu için insani-ruhsal olanı elden kaçırır. Sanat ise tekil ve tipsel olanın peindedir ve o kiilerde, hallerde, ilikilerde ve kaderlerde tipsel olanı ifade ve temsil etmeyi baardıı, ölçüde insani-tarihsel yaamdaki tekillemenin kavranılmasında model olur (Dilthey, 1999: 43). Böylelikle Dilthey tüm göreliliklerin ardında sabit, göreli olmayan bir ey aramı ve dünya görüleri üzerine derinlikli tipler öretisini gelitirmitir. Gadamer, Dilthey in bu yolla yani görelikten yola çıkarak totaliteye ulama çabasının tarihselcilie tutuklu kaldıını belirtir (Gadamer, 2003: 19). Dilthey in tin bilimlerinin epistemolojik yönden temellendirilmesinde attıı önemli adım, tekil bireyin kendi yaama deneyimi içerisinde oluan balam yapısından, artık hiçbir tekil bireyin bütünüyle yaamadıı ve deneyimlemedii tarihsel balama geçi yapmı olmasıdır (Gadamer, 2003: 180). Ona göre her yaratma tarihseldir, tarihe dönüktür. Bu bir tekilleme içinde ve bir tekilletirme edimiyle mümkündür. Yönelimsiz yaratma yoktur ve her yaratma yaamı güçlendirir ve gerçekliin derinliklerine, ortam tekillemeler yoluyla, daha fazla ııldakla bakmamızı salar (Dilthey, 1999: 69). Dilthey, kendi iç denememizle yaadıımız olguları, aynı ekilde baka insanlardan da meydana geleceini belirtir. Bizim denemelerimize benzer denemeleri, baka insanlarında yaayacaını varsayarak tekilletirmelere gitme yolunu Birand kabul etmez. Dilthey e göre, nasıl ki doa bilimlerinde tüm yasa bilgisi ancak deneylerde ve içkin kurallarda verili olduu haliyle ölçme ve sayma yoluyla dorulama dorulanabiliyorsa ruh bilimlerinde de her soyut ilke ancak bu ilkenin yaantıda ve anlamada verili olduu haliyle ruhsal yaamda ilikisi aracılııyla dorulanabilir. Ona göre tüm bireylerde aynı ilevler bulunur ve bu donanım çeitli insanlarda güçlülük dereceleri bakımından farklılaır (Dilthey, 1999: ). Birand, Dilthey in bu yöntemle historik ve sosyal dünya içerisindeki olguları iç deneme yoluyla bileceimizi söylemesini A. Comte nin pozitivist yöntemiyle benzerlik gösterdiini belirterek, Rickert in real bir psiik olgunun anlayıına ancak onun irreal manasının kavranmasıyla ulaabilecei fikrini benimser. rreal anlam, psiik olgunun umumi, kültürel ve sosyal bir kıymet bakımından sahip olduu manadadır. Ona göre Rickert in psiik varlıkla irreal anlam arasında yaptıı ayrıma Dilthey yabancı kalmıtır (Birand, 1998: 47). Birand a göre tarihçi; historik ahsiyetlerin ruh durumlarının göz önünde tutmak ve kavramak zorundadır. Tarihçi; psiik olguları kendine özgü haller içerisinde kavramak ister. Tabiat ilmine göre olumu psikolojik kavramlar ise genel içeriklidir. Dolayısıyla bu kavramlar sadece psiik kavramlar için geçerlidir. Bundan dolayı tabiat ilmi kavramının geçerlilii ile historik bir kavramın geçerlilii, büsbütün ayrı anlamdadır. Birand, Rickert in tarihin umumilii ile ilgili görüünü kabul eder. Ona göre de tarih de umumiye muhtaçtır ve umumi ile i görür. Rickert in tarihe rehberlik eden

14 prensiplerin kıymetler, yani gerçek kültürün ifadesi olan manevi oluumlar olduuna iaret etmekle, manevi dünyanın en esaslı güdüsüne dokunmu olduunu düünen Birand a göre manevi dünya her vakit belli kıymetler oluturan ve belli kıymetlere dayanan bir kültür hayatının ifadesidir (Birand, 1998: 86-87). Rickert; tabiatta ve historik anlamda umumiliin olduunu düünür. Fakat bu umumiliin içerii her iki anlamda farklıdır. Tabiat açısında umumi kavramı, bir kavramın umumi muhtevasıdır. Bu umumi muhteva içine giren fertler yalnız örnek olarak gözümüzde örnek olarak tutulabilirler. Hâlbuki historik balamdaki umumi fertlilikte en çok bu balılıın bölümleri yahut da organları olarak göz önünde tutulabilirler. Rickert e göre, tabiata ait umumiliin sebebi, muhtevayı birçok fertlere uygulamaktan kaynaklanır. Historik balılık ise, birçok fertleri, ferdi balılık yahut da bir bütün meydana getirecek ekilde kuattıından dolayı umumidir (Birand, 1998: 90-91). Birand Rickert in bu karılatırmasını destekler. Ona göre tabiat ilimlerinde görülen nedensellik umumilerici bir tavırdır. Hâlbuki bunun historik ilimler açısından mümkün olmadıını belirtir. Çünkü ferdiletirici anlayıa sahip bu yapı, aynı ferdi sebebin her vakit aynı ferdi neticeyi meydana getirdiini kabul etmez. Birand tarihe konu olan bütün ferdi olguların olmu, bitmi ve donmu varlıklar deil, tersine olu halinde olan ve hareket içinde bulunan varlıklar olduunu söyler. Tarih bütün bu olgular, kendi oluları ve kendi akıları içinde takip etmek ister. te bu olu ve akıa gelime denir (Birand, 1998: 94-95). Birand a göre historik gelime bir kerelik olu gidiinin teorik bir kıymetle nispet kurularak kendi hususilii içinde tasvir edilmesinden ve bu gidile ilgili olan ayrı ayrı derecelerin bu teorik kıymet nispeti kendi hususilik ve kendi fertlilikleri içinde derlenerek bir kerelik bir ferdi bir balılık içinde toplanmasından meydana gelir. Ona göre, her gelimenin kendinden önceki bir dereceyle belirlendii ve kendisinden sonraki bir dereceyi belirlediini bunun içinde bir olgunun anlaılabilmesi için boyuna ve enine bir aratırmaya gereksinim duyulduunu belirtir. Yani hem geçmite hem de imdiki zamanda ve bu olgularla birlikte meydana çıkan öteki olgular arasında da aratırılmalıdır. Gelimeyi kuatan historik kavram bütünlüü böylece ekillenmi olur (Birand, 1998: 96-97). Tabiat ve tarih arasındaki ayrılıın en kesin ekilde belirlenmesine imkân veren mutlak historik kavramların tarih için yeterli olmadıını düünen Birand, Rickert in relativ historik kavram anlayıını benimser ve bu kavramların tabiat ilmi ile ilgili muhteva taıdıı halde, historik bir tasvir de verebileceine inanır (Birand, 1998: 97). Birand, bu balamda ele aldıı tarih çalımalarında tarihin yaratıcı kuvvetlerini bir takım formüller içine hapsetmek yerine bunu bir süreç olarak anlamamız gerektiini belirtir. Bu süreçte yapılacak olan ey her ulusun kendine özgü olan karakterini, iç hayatında, kökünden doan yaratıcı kuvvetleri, inançları, gelenekleri ortaya çıkarmaktadır. Tarihçinin yapması gerekende bir ulusun hayatına tesir eden saklı kuvvetleri ortaya çıkarmak ve ulusun manevi hayatını buna göre düzenlenmesine yardım etmektir. Bu ekilde Birand, Dilthey gibi saptanmı bir genel kategoriye dayanarak olayların ele alınamayacaını düünür. Tarih içerisinde ortaya çıkmı genel yönelimler bile, her ulusun kendi tabiatına göre farklı bir anlama büründüünü ortaya koyarak, bu kavramlarını soyut bir takım ilkelere göre deil, kavramın o toplumdaki oluum sürecini ve etkilerini ele almanın gerekli olduunu düünür. Ona göre bu

15 alandaki oluumlar, ilenmi oldukları ayrı ayrı tavra göre, ayrı ayrı karakterler kazanır ve ayrı ayrı sonuçlara ulaır. E-YAZARIN ESERN YAZARDAN DAHA Y ANLAYABLMEK Dilthey e göre hermenötik yöntemin son amacı, yazarı onun kendisini anladıından daha iyi anlamaktır. Ona göre bu ilke bilinçsiz yaratım üzerine bir öretinin zorunlu ilkesidir (Dilthey, 1999: 107). Birand a göre bir yazarı onun kendisini anladıından daha iyi anlamak mümkün deildir. Fakat yazarın eserini yazarın anladıından daha iyi anlamak mümkündür. Bir yazarın eserini yazardan daha iyi anlamak ne demektir? Gerçekten böyle bir imkan yorumlayıcı için var mıdır? Dilthey bir yazarın onun kendisini anladıından daha iyi anlaılabilmesi için yorumlayanın bu metni yazanın yaantısını kendi yaantısı olarak görebilmesiyle onu yazardan daha iyi anlayabileceini belirtir. Dilthey in ardından yaama kavramıyla paralellik arz eden bu düüncesini Birand kabul etmez. O, böyle bir anlamanın olabilmesinin pek mümkün olmadıını düünür. Sözlerin ve yazılı kelimelerin, canlı hayatı ifade etmedeki sönüklüüne bakılırsa böyle bir anlama imkânı oldukça zordur. Bundan dolayı bir insanın bir bakasının ruh hayatıyla ilgili olan olguları bu olguların kendisini yaayan insandan daha iyi anlayacaını söyleyemeyiz. Gerçekten böyle bir ey mümkün olsaydı hem yazarın iç dünyasını yaayıp hem de dı dünyadan baktıımız için yazarın kendisinden onu daha iyi anlayabilirdik. Birand a göre böyle bir durum olamaz. Birand, bir yazarı onun kendisinden daha iyi anlamanın mümkün olduu düünüldüünde söz konusu olan ey, bu yazarın iç dünyasını ve yaantılarını onun kendisinden iyi anlamak deil, yazarın meydana getirmi olduu eseri onun kendisinden daha iyi anlamak olduunu belirtir. Birand böylece bir eseri yorumlama iinde yorumlayanın eseri, meydana getirenden daha iyi anlayabileceini kabul eder. Peki, böyle bir anlama hangi yöntemle gerçekleir? Birand a göre bir eseri yorumlayan kii eseri meydana getirenden daha fazla gayret gösterir. Yazar, eserini meydana getirirken olaan bir akı içerisinde uzun uzun düünmeden onu meydana getirir. Eserde kullandıı kavramlar, bazen onun hayal gücünün ve ruhun bütün iç kuvvetlerinin yardımıyla, bir anda ortaya çıkan bir ey de olabilir, Yani uzun uzun düünüp tasvir etmeden bir anlık refleksle ortaya çıkabilir. Yazar, meydana getirmi olduu eserini ayrı ayrı ayrıntılarını, eserin bütünlüü içerisindeki balantıların uuruna sahip olmayabilir. Eseri yorumlayan kii ise bu ayrıntıları ve eserdeki balantıları ortaya çıkararak, eserin bütününe hâkim olan idee yi bulmak zorundadır. Bunu yapabilmesi için eserdeki aydınlatılmamı olan, hatta yazarın kendisi tarafından bile bilinmeyen noktaları açıa çıkarmak zorundadır. Bir yazar eserini meydana getirdiinde, esere hâkim olan idee yi eserin tamamına nüfuz ettirememi olabilir ve bunun farkına da varmayabilir. Fakat eseri yorumlayanın bunu kavraması gerekir (Birand, 1998: 54-55). Birand, Dilthey ve Bollnow gibi yazarın bir eseri olutururken bunu uursuz bir ekilde yaptıını belirtir. Buradaki uursuzluk eserin balantılarının farkına varmamaktır. Eseri yorumlayan ise eser üzerinde uurlu bir ekilde düünür, böylece o eseri yazarından daha iyi anlar. Birand, Dilthey den farklı olan düüncesini böylece ortaya koyarak, bir eseri anlamanın bu eseri meydana getirirken yazarı ve bu yazarın, eseri meydana getirirken yaadıı ruh durumlarını anlamak olmadıını, bütün

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM Dr. Ayhan HELVACI *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik

Detaylı

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI Belediyelerin görevlerini etkin ve verimli bir ekilde yerine getirebilmeleri için ihtiyaç duydukları optimal (ihtiyaçtan ne fazla ne de az) kadronun nicelik ve

Detaylı

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ YAPI Madde 1. Koç Üniversitesi Sosyal Bilimler Kulübü, kısa adıyla K.Ü.S.B., Koç Üniversitesi örenci kulüpleri tüzüüne balı ve Koç Üniversitesi örencilerinin

Detaylı

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM KTAP NCELEMES GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM Editörler: Arif Altun ve Sinan Olkun Orhan KARAMUSTAFAOLU Yrd.Doç.Dr., Amasya Üniversitesi, Eitim Fakültesi, Dekan Yrd., AMASYA

Detaylı

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu Sayfa No: 1 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu Sayfa No: 2 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi

Detaylı

Bu dönemde daha önce belirttiim gibi yatırımlarımızla ilgili almı olduumuz kararlarımızın yanı sıra;

Bu dönemde daha önce belirttiim gibi yatırımlarımızla ilgili almı olduumuz kararlarımızın yanı sıra; BORYAD / Aralık 2009 1. 2009, finansal anlamda fırtınalı bir yıldı. Kısaca iecam ın 2009 yılını deerlendirebilir misiniz? Öncelikli konularınız neler oldu, kârlılık hedefleriniz de büyük amalar görüldü

Detaylı

GRAFK TASARIM ÜRÜNLERNDE ANLAMIN KURGULANII OLARAK NESNENN DÖNÜTÜRÜLMES

GRAFK TASARIM ÜRÜNLERNDE ANLAMIN KURGULANII OLARAK NESNENN DÖNÜTÜRÜLMES GRAFK TASARIM ÜRÜNLERNDE ANLAMIN KURGULANII OLARAK NESNENN DÖNÜTÜRÜLMES Özgür AKTA Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Lisansüstü Eitim - Öretim ve Sınav Yönetmeliinin Resim Bölümü çin Öngördüü

Detaylı

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR LKS* THE ASSOCIATION BETWEEN GENERAL TARGETS AND GOALS/ACQUISITIONS IN TURKISH LANGUAGE PROGRAM Erhan DURUKAN**

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde

Detaylı

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE

Detaylı

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir Yönetiim, Bölgesel Kalkınma ve Kalkınma Ajansları: Çukurova Kalkınma Ajansı Uygulaması A. Celil Öz 1 1- Giri Son çeyrek yüzyılda küresellemenin ve uluslar arası ve uluslar üstü kurumların da etkisiyle

Detaylı

BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET ANONM RKET Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU 31 MART 2010 TBARYLE

BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET ANONM RKET Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU 31 MART 2010 TBARYLE Sayfa No: 1 A- 1-RAPORUN DÖNEM : Faaliyet raporu, BOYASAN A. nin MART/2010 yılı faaliyetlerini kapsar. 2-ORTAKLIIN ÜNVANI : BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET A.. 3-DÖNEM ÇNDE YÖNETM VE DENETM KURULUNDA GÖREV

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞIN TANIMI Davranış Kavramı, öncelikle insan veya hayvanın tek tek veya toplu olarak gösterdiği faaliyetler olarak tanımlanabilir. En genel anlamda davranış, insanların

Detaylı

GYLEBLR SANAT BALAMINDA GELENEKSELDEN GÜNCELE SHIBORI TEKN UYGULAMALARI

GYLEBLR SANAT BALAMINDA GELENEKSELDEN GÜNCELE SHIBORI TEKN UYGULAMALARI T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNVERSTES GÜZEL SANATLAR FAKÜLTES TEKSTL BÖLÜMÜ TEKSTL ANASANAT DALI LSANS TEZ GYLEBLR SANAT BALAMINDA GELENEKSELDEN GÜNCELE SHIBORI TEKN UYGULAMALARI Gül Menet KIRMIZI Danıman Yard. Doç.

Detaylı

DELTA MENKUL DEERLER A..

DELTA MENKUL DEERLER A.. sayfa No: 1 A) Giri 1.Raporun Dönemi: Bu rapor, Delta Menkul Deerler A.. kuruluunun 1 Ocak 2008 31 Mart 2008 çalıma dönemini kapsamaktadır. 2. Ortaklıın Unvanı: Delta Menkul Deerler A.. 3. Dönem çinde

Detaylı

ETK LKELER BANKACILIK ETK LKELER

ETK LKELER BANKACILIK ETK LKELER ETK LKELER Türkiye Bankalar Birlii tarafından hazırlanan ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu nun 15 Haziran 2006 tarih ve 1904 sayılı kararlı ile yayımlanan Bankacılık Etik lkeleri Bankamız tarafından

Detaylı

ÜNVERSTELERN GÖREVLER

ÜNVERSTELERN GÖREVLER ÜNVERSTELERN GÖREVLER VE YENDEN YAPILANMA Günümüz Türkiye sini gelecee taıyanlar i adamlarıdır. Ancak, i hayatının gayretleri Türkiye yi belli bir sınıra kadar ilerletebilir. Eer Türkiye, kaybettii bilimin

Detaylı

AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler

AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler Avrupa Komisyonu tarafından Türkiye hakkında hazırlanan lerleme Raporu, Türkiye ile müzakerelerin balaması yönünde olumlu bir

Detaylı

MATEMATK ÖRETMNDE BULMACA ETKNLNN ÖRENC BAARISINA ETKS

MATEMATK ÖRETMNDE BULMACA ETKNLNN ÖRENC BAARISINA ETKS MATEMATK ÖRETMNDE BULMACA ETKNLNN ÖRENC BAARISINA ETKS THE EFFECT OF PUZZLE EXPERINCE TO THE STUDENTS SUCCESS IN MATHS TEACHING Yrd.Doç.Dr. EMN AKKAN ÖZET Bu çalımanın amacı; bulmaca etkinliinin, ilköretim

Detaylı

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. TÜLN OTBÇER Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. Ankara Hacettepe Üniversitesi Mayıs, 2004 ! - " $ - "%%&%$ - "%' $ - "(%' $ - "( ) (* $+,( $ - ") (',( $ - "- %./$ 0 1*&/1(2, %("%. 3/1(4""3%(/1-( /32 $$

Detaylı

ALMANYA VE AVRUPA BRL NDE TÜRK GRMCL TURKISH ENTREPRENEURSHIP IN GERMANY AND EUROPE UNION

ALMANYA VE AVRUPA BRL NDE TÜRK GRMCL TURKISH ENTREPRENEURSHIP IN GERMANY AND EUROPE UNION ALMANYA VE AVRUPA BRL NDE TÜRK GRMCL TURKISH ENTREPRENEURSHIP IN GERMANY AND EUROPE UNION Prof. Dr. Faruk en Yunus Ulusoy Cem entürk Özet Almanya daki Türk kökenli nüfus arasında 1990 lı yıllarda kendi

Detaylı

BLG SSTEMLERNN GÜVENLNE LKN OECD REHBER LKELER- GÜVENLK KÜLTÜRÜNE DORU

BLG SSTEMLERNN GÜVENLNE LKN OECD REHBER LKELER- GÜVENLK KÜLTÜRÜNE DORU BLG SSTEMLERNN GÜVENLNE LKN OECD REHBER LKELER- GÜVENLK KÜLTÜRÜNE DORU 14 Aralık 1960 tarihli ktisadi birlii ve Gelime Tekilat Anlamasının, özellikle 1b), 1 c), 3 a) ve 5 b) maddeleri uyarınca; 23 Eylül

Detaylı

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması Giri Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması Taner Kavasolu Devlet Planlama Tekilatı Kalkınma Planlarımızda, ülke corafyasında ve kesimler arasında dengeli bir gelime salanması hedefi, ülke ekonomisi için

Detaylı

SRKÜLER NO: POZ - 2006 / 42 ST, 08. 08. 2006 YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE

SRKÜLER NO: POZ - 2006 / 42 ST, 08. 08. 2006 YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE SRKÜLER NO: POZ - 2006 / 42 ST, 08. 08. 2006 çindekiler: Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu nda örtülü sermaye YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE Bilindii üzere, 21.06.2006 tarihli Resmi Gazete de

Detaylı

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer Download von www.bteu.de / Avrupali Türk Isadamlari Birligi Hannover / TAM Vakfi Yayinlari!" #"# Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer Bu

Detaylı

LEM KURALLARI BLDRM FORMU. Önemli Açıklama

LEM KURALLARI BLDRM FORMU. Önemli Açıklama LEM KURALLARI BLDRM FORMU Önemli Açıklama Sermaye piyasasında gerçekletireceiniz hisse senedi ilemleri sonucunda kâr edebileceiniz gibi zarar riskiniz de bulunmaktadır. Bu nedenle, ilem yapmaya karar vermeden

Detaylı

ARACI KURUMUN UNVANI :DELTA MENKUL DEERLER A.. Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU

ARACI KURUMUN UNVANI :DELTA MENKUL DEERLER A.. Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU Sayfa No: 1 A) Giri 1.Raporun Dönemi: Bu rapor, Delta Menkul Deerler A.. kuruluunun 1 Ocak 2009 31 Mart 2009 çalıma dönemini kapsamaktadır. 2. Ortaklıın Unvanı: Delta Menkul Deerler A.. irket in Merkezi

Detaylı

OPTK KONUSUNUN 9. SINIF MÜFREDATINA ALINMASININ ÖRENC BAARISINA ETKS

OPTK KONUSUNUN 9. SINIF MÜFREDATINA ALINMASININ ÖRENC BAARISINA ETKS Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 157-165 157 OPTK KONUSUNUN 9. SINIF MÜFREDATINA ALINMASININ ÖRENC BAARISINA ETKS Sebahaddin ALPTEKN Kırehir Anadolu

Detaylı

INTOSAI KAMU KES M Ç KONTROL STANDARTLARI REHBER. Özet Çeviri Baran Özeren Sayı tay Uzman Denetiçisi

INTOSAI KAMU KES M Ç KONTROL STANDARTLARI REHBER. Özet Çeviri Baran Özeren Sayı tay Uzman Denetiçisi INTOSAI KAMU KESMÇ KONTROL STANDARTLARI REHBER Özet Çeviri Baran Özeren Sayıtay Uzman Denetiçisi 2 Haziran 2004 Çevirenin Notu Denetim meslei ile ilgili kamu ve özel sektör organizasyonları, son yirmi

Detaylı

stanbul, 11 Ekim 2004 2004/1021

stanbul, 11 Ekim 2004 2004/1021 TÜRKYE SERMAYE PYASASI ARACI KURULULARI BRL Büyükdere Cad.No:173 I. Levent Plaza A-Blok Kat:4 34394 I. Levent-stanbul Tel : (212) 280 85 67 Faks : (212) 280 85 89 www.tspakb.org.tr stanbul, 11 Ekim 2004

Detaylı

Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB

Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB 2005-2006 Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB 2005-2006 ETM-ÖRETM YILINDA SDÜ BURDUR ETM FAKÜLTES GSE BÖLÜMÜ MÜZK ETM ABD DA OKUMAKTA OLAN 2, 3 VE 4. SINIFLARIN DEVAMLILIK ZLEYEN DERSLERDE

Detaylı

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES Bu aratırma 005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN

Detaylı

Çin Konferansı Panel Bölümü Notları

Çin Konferansı Panel Bölümü Notları Çin Konferansı Panel Bölümü Notları Çin Konferansı kapsamında düzenlenen Çin ve Türkiye: Yatırımda ve Dı Ticarette Sorunlar, Fırsatlar, birlikleri konulu Panel, Çin ile ilikileri olan irketlerin temsilcilerini

Detaylı

ÖRETMEN ADAYLARININ ALGILADIKLARI LETM BECERS DÜZEYLERNN NCELENMES

ÖRETMEN ADAYLARININ ALGILADIKLARI LETM BECERS DÜZEYLERNN NCELENMES Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 123-135 123 ÖRETMEN ADAYLARININ ALGILADIKLARI LETM BECERS DÜZEYLERNN NCELENMES Mehmet Arif ÖZERBA Gazi Üniversitesi

Detaylı

II. KURUMSAL YÖNETM LKELER UYUM RAPORU

II. KURUMSAL YÖNETM LKELER UYUM RAPORU II. KURUMSAL YÖNETM LKELER UYUM RAPORU KURUMSAL YÖNETM LKELERNE UYUM BEYANI Kordsa Global Endüstriyel plik ve Kord Bezi Sanayi ve Ticaret A.. (bundan böyle Kordsa Global veya irket diye anılacaktır) 01

Detaylı

üzere 1/2000 veya 1/5000 ölçekte düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile bir bütün olan plandır. Çevre Düzeni Planı;10) (Deiik -

üzere 1/2000 veya 1/5000 ölçekte düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile bir bütün olan plandır. Çevre Düzeni Planı;10) (Deiik - üzere 1/2000 veya 1/5000 ölçekte düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile bir bütün olan plandır. Çevre Düzeni Planı;10) (Deiik - R.G.: 17.3.2001-24345 / m.4) Çevre Düzeni Planı: Konut,

Detaylı

PORTER MODEL: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ

PORTER MODEL: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ : ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ Genel Çerçeve Makroekonomik, Politik ve veyasal Çevre Rekabet Edebilirliliin Mikroekonomik Temelleri irket irket Stratejisi Stratejisi Mikroekonomik Mikroekonomik

Detaylı

GAZALTI ÖZLÜ TELLER LE MAG ORBTAL KAYNAI

GAZALTI ÖZLÜ TELLER LE MAG ORBTAL KAYNAI GAZALTI ÖZLÜ TELLER LE MAG ORBTAL KAYNAI En yüksek kalitede ekonomik birletirme kaynaı 1. Giri Orbit kaynaı kelimesi,latince Orbit yani yörünge (mesela bir uydunun yerküresi çevresindeki yörüngesi) kelimesinden

Detaylı

ERP MPLEMENTASYONU PROJELERNDE DENETM SÜRECNN ÖNEM ve KARILAILAN RSKLER. Uur Kaan DNÇSOY

ERP MPLEMENTASYONU PROJELERNDE DENETM SÜRECNN ÖNEM ve KARILAILAN RSKLER. Uur Kaan DNÇSOY Giri ERP MPLEMENTASYONU PROJELERNDE DENETM SÜRECNN ÖNEM ve KARILAILAN RSKLER Uur Kaan DNÇSOY ERP (Enterprise Resource Planning - Kurumsal Kaynak Planlaması), bilgi sistemleri profesyonelleri tarafından

Detaylı

!" # $%!" ## #! " $ $ # $ %%%! &' % ()! &'

! # $%! ## #!  $ $ # $ %%%! &' % ()! &' !"#$%!" #$ %!" ### $$ %%%!&' ()!&' $% &%'#& $ $()*+"" $%#,(-"./$ &(*(%*#0#"121"314*11"1"/5 %$#%%0#"3% )"$*#%* &"! *#&% '" #*#6)#" $**)%& "( *""+"'", -.'/0"""-".123!+"&,'* 4 5' ' 6 (" 6', &'* "(7 5' " 89+

Detaylı

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER *

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER * ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER * Ara.Gör.Ilgım KILIÇ *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu

Detaylı

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA

Detaylı

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir Türkiye de Bölgesel Kalkınmanın Aracı Olarak Kalkınma Ajansları: zmir Kalkınma Ajansı Örnei Ergüder Can zmir Kalkınma Ajansı Giri: Türkiye de dier ülkeler gibi bölgelerarası hatta bölgeler içinde kalkınma

Detaylı

!" # $%! "# $$ $! " % % # $ &&& " '( % )* " '(

! # $%! # $$ $!  % % # $ &&&  '( % )*  '( !"#$%!" #$ %!"# $$$ %% &&&"'( )*"'( $% &%'#& $ $()*+"" $%#,(-"./$ &(*(%*#0#"121"314*11"1"/5 %$#%%0#"3% )"$*#%* &"! *#&% '" #*#6)#" $**)%& "(!+##,#(#-./(01###.#/23 ",#' -(+ 4 5( ( 6)#6(-'(+#)75(#89,9(:

Detaylı

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 34 Volume: 7 Issue: 34 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 ETKL OKUL-ÇEVRE LKSNDE ALENN KATKISINA

Detaylı

BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar

BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar Sürüm 1.0 21 Ekim 2004 Dr. Yaman AKDENIZ * akdeniz@bilgiedinmehakki.org Bilgiedinmehakki.org

Detaylı

! " #$!" ## #! " $ $ # $ %%%! &' % ()! &'

!  #$! ## #!  $ $ # $ %%%! &' % ()! &' !"#$!" #$ %!" ### $$ %%%!&' ()!&' $% &%'#& $ $()*+"" $%#,(-"./$ &(*(%*#0#"121"314*11"1"/5 %$#%%0#"3% )"$*#%! *#&% '" #*#6)#" $**)%& "( * ""+"'", - +./ 01"(23 4' 5 6"""/" 4 78 9!+"&,'* : ;'

Detaylı

!" # $! %&'(()*"!!+",$!-+ "./ #!". " " " 0$ $ 1-0!.,0! 2! $!! ""2 3 $-! 0 "$! 4 444,3,," 5!.!",

! # $! %&'(()*!!+,$!-+ ./ #!.    0$ $ 1-0!.,0! 2! $!! 2 3 $-! 0 $! 4 444,3,, 5!.!, !"# $ %&'()'$*!$+$&+,!!" # $! %&'(()*"!!+",$!-+ "./ #!". "-+ -.+. " " 0$ $ 1-0!.,0! 2! $!! ""2 3 $-! 0 "$! 4 444,3,," 5!.!", -. * ",/" - 6%%( 7 "#!896: ;, +"-** "8',& ""$ + + "0*0! -! 0# 0#!* -"0 " < +"!

Detaylı

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi

Detaylı

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI AMERKA BRLEK DEVLETLER SAYITAYI Yazan: Dawid M. WALKER Çeviren: Müslüm PARLAK Amerika Birleik Devletleri Sayıtayı, Birleik Devlet yönetiminin yasama bölümü içerisinde yer alan baımsız bir kurumdur. Genellikle

Detaylı

Etik lkeler. Genel lkelere likin Esaslar

Etik lkeler. Genel lkelere likin Esaslar Etik lkeler Genel lkelere likin Esaslar Genel lkeler Sermaye piyasası faaliyetlerinin, toplumsal ve ekonomik yararın artırılması, aracılık mesleinin saygınlıının korunması ve gelitirilmesi, dier aracı

Detaylı

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES 1. GR Yrd.Doç.Dr.Cansevil TEB *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden

Detaylı

Amaç ve Kapsam. Yetki ve Sorumluluk

Amaç ve Kapsam. Yetki ve Sorumluluk TEKSTL BANKASI A.. Amaç ve Kapsam Tekstil Bankası A.. (Tekstilbank) bilgilendirme politikası; Bankacılık Kanunu ve bu kanuna ilikin düzenlemeler, Sermaye Piyasası Mevzuatı, Türk Ticaret Kanunu, stanbul

Detaylı

BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE)

BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE) BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE) Yrd.Doç.Dr. Öznur Öztosun Yrd.Doç.Dr. Dolunay Akgül Barı *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik

Detaylı

r i = a i + b i r m + i

r i = a i + b i r m + i Endeks Modelleri William Sharpe tarafından gelitirilen tekli endeks modeli ve onu takip eden çoklu endeks modelleri, portföyün beklenen getirisi ve riskinin hesaplanması için gereken veri sayısını ciddi

Detaylı

Eletirel-Bilinçli Sevgi Eitimi ÖZET

Eletirel-Bilinçli Sevgi Eitimi ÖZET Dr. Gürkan Ergen** ÖZET tasarısının bir kaç yeni ve farklı yaklaımı hakkında bir fikir verebilmek maksadını taır. Sevgi nin Eitim de zorunlu ve zaruri olan yerini alabilmesi için, sevgiyi yeni bir izahla

Detaylı

ÖRGÜTLERN SOSYAL SORUMLULUKLARI:KAVRAMSAL BR ÇÖZÜMLEME. Kürad YILMAZ ÖZET

ÖRGÜTLERN SOSYAL SORUMLULUKLARI:KAVRAMSAL BR ÇÖZÜMLEME. Kürad YILMAZ ÖZET ÖRGÜTLERN SOSYAL SORUMLULUKLARI:KAVRAMSAL BR ÇÖZÜMLEME ÖZET Bu çalımanın amacı örgütlerin sosyal sorumlulukları hakkında kavramsal bir çözümleme yapmaktır. Bu amaçla ilk önce sosyal sorumluluk kavramının

Detaylı

BRSA BRDGESTONE SABANCI LASTK SANAY VE TCARET A. BLGLENDRME POLTKASI

BRSA BRDGESTONE SABANCI LASTK SANAY VE TCARET A. BLGLENDRME POLTKASI BRSA BRDGESTONE SABANCI LASTK SANAY VE TCARET A. BLGLENDRME POLTKASI Amaç Brisa, hissedarlarıyla effaf ve yakın bir iletiim içinde olmayı ilke edinmitir. Bu kapsamda Brisa yönetimi stratejik planları uygulayıp,

Detaylı

Borsa : Vadeli lem ve Opsiyon Borsası A.. ni,

Borsa : Vadeli lem ve Opsiyon Borsası A.. ni, TÜREV ARAÇLAR RSK BLDRM FORMU (Vadeli lem ve Opsiyon Borsası A.. nezdindeki ilemlere ilikindir) Önemli Açıklama: Vadeli lem ve Opsiyon Borsası nezdinde yapacaınız alım-satım ilemleri sonucunda kar elde

Detaylı

Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz

Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz 2006 YILLIK RAPORU: UYUTURUCU FYATLARINDA DÜÜ, YAKALAMALARDA ARTI Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz (23.11.2006, LZBON) Avrupa Uyuturucu ve Uyuturucu Baımlıı zleme Merkezi (EMCDDA), bugün

Detaylı

Metropol Bölge ve Yönetiim

Metropol Bölge ve Yönetiim Metropol Bölge ve Yönetiim Prof.Dr. Nee Kumral Ege Üniversitesi ktisat Bölümü nese.kumral@ege.edu.tr Metropol Bölge ve Yönetiim 1.Metropol Bölge Yönetiiminde Amaç ve lkeler ehirleme hızının artması ile

Detaylı

- 422 - 1) Komisyon: lköretim 7 Türkçe Örenci Çalıma Kitabı, MEB Yayınları, Ankara,

- 422 - 1) Komisyon: lköretim 7 Türkçe Örenci Çalıma Kitabı, MEB Yayınları, Ankara, Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 4 Sayı: 19 Volume: 4 Issue: 19 Güz 2011 Fall 2011 www.sosyalarastirmalar.com 7. SINIF TÜRKÇE DERS ÖRENC ÇALIMA

Detaylı

ÖRETM ELEMANLARININ TÜKENMLK DÜZEYLER LE SOSYODEMOGRAFK DEKENLER ARASINDAK LK

ÖRETM ELEMANLARININ TÜKENMLK DÜZEYLER LE SOSYODEMOGRAFK DEKENLER ARASINDAK LK ÖRETM ELEMANLARININ TÜKENMLK DÜZEYLER LE SOSYODEMOGRAFK DEKENLER ARASINDAK LK RELATIONSHIP BETWEEN BURNOUT LEVEL AND SOCIO-DEMOCRAPHIjC VARIABLES OF ACADEMICIANS Engin GEZER * Fatih YENEL ** Hasan AHAN

Detaylı

SANAL MOBL EBEKE HZMET MOBILE VIRTUAL NETWORK SERVICES

SANAL MOBL EBEKE HZMET MOBILE VIRTUAL NETWORK SERVICES SANAL MOBL EBEKE HZMET MOBILE VIRTUAL NETWORK SERVICES Levent ÇANKAYA 1 Telekomünikasyon Kurumu, Lisans ve Sözlemeler Dairesi Bakanlıı, Ankara 1 e-posta: lcankaya@tk.gov.tr Özet Bu çalımada, Sanal Mobil

Detaylı

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER *

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER * MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER * Prof. Dr. lknur OKATAN *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu Bildirisi SDÜ, 7-10 Nisan 2004, Isparta Sunu Sayın Bakan

Detaylı

PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM. Özlem Ömür ÖZET

PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM. Özlem Ömür ÖZET Piyano Eitimine Yeni Balayan Örenciyle lk Dersin Önemi Özlem ÖMÜR PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM Özlem Ömür ÖZET Piyano eitimine yeni balayan bir örenciye, piyano enstrümanını benimsetmek

Detaylı

Dilthey de Anlama nın Tarihselliği ve Bilgi Teorisi

Dilthey de Anlama nın Tarihselliği ve Bilgi Teorisi ISSN: 2148-0273 Cilt 6, Sayı 1, 2018 Vol. 6, Issue 1, 2018 Dilthey de Anlama nın Tarihselliği ve Bilgi Teorisi Abdurrazak GÜLTEKİN¹ Özet Doğa olayları ve insan eylemleri iki farklı alanı temsil etmektedir.

Detaylı

insan tanımlaması gerçekletirmitir. (Seymen, 2005:120) Mikro toplumsal evrenin merkezini tekil eden insan varlıı, bütün düünce sistemlerinde farklı

insan tanımlaması gerçekletirmitir. (Seymen, 2005:120) Mikro toplumsal evrenin merkezini tekil eden insan varlıı, bütün düünce sistemlerinde farklı Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 37 Volume: 8 Issue: 37 Nisan 2015 April 2015 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 SOSYAL KURAM VE

Detaylı

Yazılım Takımlarında Baarı

Yazılım Takımlarında Baarı Yazılım Takımlarında Baarı Tunca SELBES Meteksan Sistem, Simülasyon ve Görsel Sistemler Orta Dou Teknik Üniversitesi, Bilgisayar Mühendislii, Ankara, Türkiye e-posta: tunca.selbes@sgs.meteksan.com.tr e-posta:

Detaylı

Fatih Emiral. Deloitte

Fatih Emiral. Deloitte Bilgi güvenlii bilincinin genele yayılması Fatih Emiral Deloitte nsan faktörü bilgi güvenlii programlarındaki en zayıf halka olarak nitelendirilmektedir. Kullanıcılar kasıtlı veya kasıtsız olarak, bilgi

Detaylı

FONKSYONLARI FONKSYONLARA GÖTÜREN FONKSYONLAR ÜZERNDE ANT-MONOTONLUK VE DEMPOTENTLK

FONKSYONLARI FONKSYONLARA GÖTÜREN FONKSYONLAR ÜZERNDE ANT-MONOTONLUK VE DEMPOTENTLK ÖZEL EGE LSES FONKSYONLARI FONKSYONLARA GÖTÜREN FONKSYONLAR ÜZERNDE ANT-MONOTONLUK VE DEMPOTENTLK HAZIRLAYAN ÖRENC: Kıvanç Ararat (10B) DANIMAN ÖRETMEN: Emel Ergönül ZMR 2011 ÇNDEKLER PROJENN ADI 2 PROJENN

Detaylı

! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )

! #$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) ! %2.* ) 3.%$&(' 01 0 4 *) / )/ ( +) ) ( ) ! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )! )! ) 1 87 Seri No'lu Gider Vergileri Genel Teblii Resmi Gazete Sayısı 27737 Resmi

Detaylı

LKÖRETM ÖRENCLERNN GÖRÜLERNE GÖRE ÖRETMENLERN ETKLL WIEWS OF ELEMENTARY SCHOOL STUDENTS WITH REGARD TO TEACHERS EFFICIENCY

LKÖRETM ÖRENCLERNN GÖRÜLERNE GÖRE ÖRETMENLERN ETKLL WIEWS OF ELEMENTARY SCHOOL STUDENTS WITH REGARD TO TEACHERS EFFICIENCY ! "#$#%$#%&$#' #$$ LKÖRETM ÖRENCLERNN GÖRÜLERNE GÖRE ÖRETMENLERN ETKLL WIEWS OF ELEMENTARY SCHOOL STUDENTS WITH REGARD TO TEACHERS EFFICIENCY Yrd. Doç. Dr. Erten GÖKÇE Ankara Üniversitesi Eitim Bilimleri

Detaylı

GÖRME ENGELL ÖRENCLERN ÇETL DEKENLER AÇISINDAN ÖRENME STLLER ÜZERNE BR ARATIRMA

GÖRME ENGELL ÖRENCLERN ÇETL DEKENLER AÇISINDAN ÖRENME STLLER ÜZERNE BR ARATIRMA GÖRME ENGELL ÖRENCLERN ÇETL DEKENLER AÇISINDAN ÖRENME STLLER ÜZERNE BR ARATIRMA A STUDY ON LEARNING SYTLES OF VISUALLY IMPAIRED STUDENTS IN ACCORDANCE WITH CERTAIN VARIABLES Tazegül DEMR Ülker EN Özet

Detaylı

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler BOSAD Boya Sanayicileri Dernei Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler TÜRK BOYA SEKTÖRÜ Dünya ekonomisindeki gelimeyle paralel olarak dünya boya üretimi bugün 29,4 milyon ton civarında gerçeklemektedir ve

Detaylı

LKÖRETM 6. SINIF ÖRENCLERNN YARATICI DÜÜNME DÜZEYLER*

LKÖRETM 6. SINIF ÖRENCLERNN YARATICI DÜÜNME DÜZEYLER* LKÖRETM 6. SINIF ÖRENCLERNN YARATICI DÜÜNME DÜZEYLER* THE CREATIVE THINKING LEVELS OF STUDENTS AT SIXTH CLASS OF PRIMARY EDUCATION Esen ERSOY** Ne e BAER*** Özet Günümüzde yaratıcı bireylere ve onların

Detaylı

ETKILI BIR FEN ÖĞRETMENI

ETKILI BIR FEN ÖĞRETMENI FEN BİLİMLERİ ÖĞRETMENLERİNİN YETİŞTİRİLMESİNDE DEĞİŞİM VE GEREKÇELER Öğrencinin performansını yükseltmek istiyorsanız kaliteli öğretmen yetiştirmek zorundasınız Alan bilgisi Genel eğitim ve kültür dersleri

Detaylı

T.C. BÜYÜKÇEKMECE BELEDYES

T.C. BÜYÜKÇEKMECE BELEDYES Sayfa No 1 / 23 Sayfa No 2 / 23 PERFORMANS YÖNETM Gözlem ve Takip (kontrol ) Hedefleri konusunda nereye kadar ulatıklarını, gelitiklerini düzenli olarak sorun, takip edin htiyaçlarını belirleyin Gözlem

Detaylı

LKÖRETM 3. SINIF TÜRKÇE DERS ÖRETMEN KILAVUZ KTABI VE ÖRENC ÇALIMA KTABININ YAPILANDIRMACI YAKLAIMA UYGUNLUU. Tolga ERDOAN * ÖZET

LKÖRETM 3. SINIF TÜRKÇE DERS ÖRETMEN KILAVUZ KTABI VE ÖRENC ÇALIMA KTABININ YAPILANDIRMACI YAKLAIMA UYGUNLUU. Tolga ERDOAN * ÖZET lköretim 3. Sınıf Türkçe Dersi Öretmen Kılavuz Tolga ERDOAN LKÖRETM 3. SINIF TÜRKÇE DERS ÖRETMEN KILAVUZ KTABI VE ÖRENC ÇALIMA KTABININ YAPILANDIRMACI YAKLAIMA UYGUNLUU Tolga ERDOAN * ÖZET Bu aratırmada,

Detaylı

OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU

OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU Psk. Deniz VARIR

Detaylı

ORTAK KELME HAZNES KAZANDIRMADA LKÖRETM SEKZNC SINIF TÜRKÇE DERS KTAPLARININ DURUMU

ORTAK KELME HAZNES KAZANDIRMADA LKÖRETM SEKZNC SINIF TÜRKÇE DERS KTAPLARININ DURUMU Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 7, Sayı 2, (2006), 335-343 335 ORTAK KELME HAZNES KAZANDIRMADA LKÖRETM SEKZNC SINIF TÜRKÇE DERS KTAPLARININ DURUMU Mehmet KURUDAYIOLU

Detaylı

Bu model ile çalımayı öngören kuruluların (servis ve içerik salayıcılar),.nic.tr sistemi ile uyumlu, XML tabanlı yazılım gelitirmeleri gerekmektedir.

Bu model ile çalımayı öngören kuruluların (servis ve içerik salayıcılar),.nic.tr sistemi ile uyumlu, XML tabanlı yazılım gelitirmeleri gerekmektedir. .tr alan adlarını tescili, 1991 yılından itibaren, Türkiye'yi ilk olarak nternet'e balayan Üniversitemiz bünyesinde devam etmektedir. Bu kapsamda, bugün itibarı ile, toplam yaklaık 70,000 adet.tr uzantılı

Detaylı

TÜS AD B LKENT ÜN VERS TES BUSINESS SEMINAR KONU MASI

TÜS AD B LKENT ÜN VERS TES BUSINESS SEMINAR KONU MASI TÜRK SANAYCLER VE ADAMLARI DERNE TÜSAD YÖNETM KURULU BAKANI ARZUHAN DOAN YALÇINDA IN BLKENT ÜNVERSTES LETME VE EKONOM TOPLULUU NUN BUSINESS SEMINAR KONUMASI 31 Mart 2007 Abant Sevgili örenciler, deerli

Detaylı

ÖZ YETERLLK (SELF-EFFCACY) KAVRAMI ÜZERNE Tülin ACAR

ÖZ YETERLLK (SELF-EFFCACY) KAVRAMI ÜZERNE Tülin ACAR ÖZ YETERLLK (SELF-EFFCACY) KAVRAMI ÜZERNE Tülin ACAR Öz yeterlik (self efficacy) Bandura nın Sosyal Örenme Kuramı nda dikkati çeken bir kavramdır. Öyleyse nedir öz yeterlilik? Öz Yeterlilik Bandura ya

Detaylı

Dousan Boru Sanayi ve Ticaret A.. 30.09.2009 Tarihli Faaliyet Raporu. irket Merkezi Erzincan Sivas Karayolu 14 Km Pk 74 Erzincan

Dousan Boru Sanayi ve Ticaret A.. 30.09.2009 Tarihli Faaliyet Raporu. irket Merkezi Erzincan Sivas Karayolu 14 Km Pk 74 Erzincan Dousan Boru Sanayi ve Ticaret A.. 30.09.2009 Tarihli Faaliyet Raporu Dousan Boru Sanayi ve Ticaret A.. Ödenmi Sermaye: 11.173.366 YTL. irket Merkezi Erzincan Sivas Karayolu 14 Km Pk 74 Erzincan Sayfa No:

Detaylı

Yılmaz Özakpınar İNSAN. İnanan BIr Varlık

Yılmaz Özakpınar İNSAN. İnanan BIr Varlık Yılmaz Özakpınar İNSAN İnanan BIr Varlık Yılmaz Özakpınar; 1934 te Boyabat ta doğdu. 1957 de İs tanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü n den, 1960 ta Cambridge Üniversitesi Biyoloji Fakültesi

Detaylı

Tarihin Faydalandığı Bilim Dalları

Tarihin Faydalandığı Bilim Dalları Tarihin Faydalandığı Bilim Dalları Coğrafya Her tarihi olay belli bir coğrafi mekanda meydana gelir.tarihi olayların oluşumu esnasında iklim,yeryüzü şekiller,ekonomik faaliyetler konum vb. coğrafi faktörler

Detaylı

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN GLOBAL L DERL K FORUMU AÇILI KONU MASI. 11 Mayıs 2007 Bahçe ehir Üniversitesi, stanbul

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN GLOBAL L DERL K FORUMU AÇILI KONU MASI. 11 Mayıs 2007 Bahçe ehir Üniversitesi, stanbul TÜRK SANAYCLER VE ADAMLARI DERNE TÜSAD YÖNETM KURULU BAKANI ARZUHAN DOAN YALÇINDA IN BAHÇEEHR ÜNVERSTES GLOBAL LDERLK FORUMU AÇILI KONUMASI 11 Mayıs 2007 Bahçeehir Üniversitesi, stanbul Deerli katılımcılar,

Detaylı

SSTEM DÜÜNCESNE GÖRE SOSYAL SSTEMLERN TASARIMINDA KULLANILABLECEK BR YÖNTEM

SSTEM DÜÜNCESNE GÖRE SOSYAL SSTEMLERN TASARIMINDA KULLANILABLECEK BR YÖNTEM Dou Üniversitesi Dergisi, 5 (1) 2004, 101-108 SSTEM DÜÜNCESNE GÖRE SOSYAL SSTEMLERN TASARIMINDA KULLANILABLECEK BR YÖNTEM A METHODOLOGY FOR DESIGNING SOCIAL SYSTEMS IN SYSTEMS THINKING Mehmet DERMENC Dou

Detaylı

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 3 Sayı: 6 Aralık 2012

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 3 Sayı: 6 Aralık 2012 ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 3 Sayı: 6 Aralık 2012 TÜRKÇE ETM ALANINDA ÖRENM GÖREN LSANSÜSTÜ ÖRENCLERNN BLG OKURYAZARLII

Detaylı

BÜLTEN. KONU: Mükelleflerin zahat (Özelge) Taleplerinin Cevaplandırılmasına Dair Yönetmelik Yayınlanmıtır.

BÜLTEN. KONU: Mükelleflerin zahat (Özelge) Taleplerinin Cevaplandırılmasına Dair Yönetmelik Yayınlanmıtır. Kültür Mah. 1375 Sk. No:25 Cumhuruiyet hanı K:5 35210 Alsancak - zmir-turkey Tel : + 90 232 464 16 16.. Fax: + 90 232 421 71 92. e-mail : info@psdisticaret.com..tr BÜLTEN SAYI :2010-044 Tarih: 31.08.2010

Detaylı

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 4.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-2: İslâm Ortaçağı

Detaylı

TÜRKÇE ÖRETMEN ADAYLARININ KONUMA KAYGILARINA LKN BR NCELEME A STUDY ON SPEECH ANXIETY OF TURKISH LANGUAGE TEACHER CANDIDATES Esra LÜLE MERT

TÜRKÇE ÖRETMEN ADAYLARININ KONUMA KAYGILARINA LKN BR NCELEME A STUDY ON SPEECH ANXIETY OF TURKISH LANGUAGE TEACHER CANDIDATES Esra LÜLE MERT Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 7 Volume: 8 Issue: 7 Nisan 015 April 015 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 107-9581 TÜRKÇE ÖRETMEN ADAYLARININ

Detaylı

Bilgi Notu ARA TIRMA VE TASN F GRUBU 30.05.2002. " ç Kontrol: Kamusal Hesapverme Sorumlulu u çin Bir Yapı Olu turulması" Hk.

Bilgi Notu ARA TIRMA VE TASN F GRUBU 30.05.2002.  ç Kontrol: Kamusal Hesapverme Sorumlulu u çin Bir Yapı Olu turulması Hk. Bilgi Notu ARATIRMA VE TASNF GRUBU 30.05.2002 "ç Kontrol: Kamusal Hesapverme Sorumluluu çin Bir Yapı Oluturulması" Hk. ç Kontrol: Kamusal Hesapverme Sorumluluu çin Bir Yapı Oluturulması Kamu Kurumlarındaki

Detaylı

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim

Detaylı

KATILIMCI YEREL YÖNET M ANLAYI INDA. H.Burçin HENDEN. Özet. Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134

KATILIMCI YEREL YÖNET M ANLAYI INDA. H.Burçin HENDEN. Özet. Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134 Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134 www.insanbilimleri.com 02.01.2005 KATILIMCI YEREL YÖNETM ANLAYIINDA E-BELEDYECLN YER VE ÖNEM H.Burçin HENDEN Özet 21. yüzyılın yönetim felsefesi Verimlilik,

Detaylı

Bilgi savunmasının cepheleri

Bilgi savunmasının cepheleri Bilgi savunmasının cepheleri Fatih Emiral Deloitte. Etkin ve güçlü kurumlar için bilgi varlıkları (halen bilançolarında bu adla görülmeseler de) büyük deerlere ulamı ve vazgeçilmez konuma gelmitir. Bu

Detaylı

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 1 Sayı: 2 Aralık 2010

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 1 Sayı: 2 Aralık 2010 ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 1 Sayı: 2 Aralık 2010 KAVRAM HARTALARI LE NOT TUTMANIN LKÖRETM ÖRENCLERNN DNLEDN ANLAMA

Detaylı

Yeim ÇELK. Ar. Gör. Dr., Akdeniz Üniversitesi letiim Fakültesi Halkla likiler ve Tanıtım Bölümü, yesimcelik@akdeniz.edu.tr.

Yeim ÇELK. Ar. Gör. Dr., Akdeniz Üniversitesi letiim Fakültesi Halkla likiler ve Tanıtım Bölümü, yesimcelik@akdeniz.edu.tr. TÜRKOLU, Nurçay (Yayına Hazırlayan) (2012). Medya ve Toplumsal Dönüüm: Seyirlik Cümbüler (1. Basım), stanbul: Parömen Yayıncılık, 428 s., ISBN: 978-605-5391-34-8. Yeim ÇELK Nurçay Türkolu nun yayına hazırladıı

Detaylı