SANAT VE PSKOLOJ ETKLEM: GELENEKSEL TÜRK- SLAM SANATLARI MERKEZL BR OKUMA DENEMES

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SANAT VE PSKOLOJ ETKLEM: GELENEKSEL TÜRK- SLAM SANATLARI MERKEZL BR OKUMA DENEMES"

Transkript

1 Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 38 Volume: 8 Issue: 38 Haziran 2015 June Issn: SANAT VE PSKOLOJ ETKLEM: GELENEKSEL TÜRK- SLAM SANATLARI MERKEZL BR OKUMA DENEMES THE INTERACTON BETWEEN THE ARTS AND PSYCHOLOGY: AN ESSAY N READNG TRADTONAL TURKSH ISLAMC ART CENTRED Orhan GÜRSU Öz Geçtiimiz yüzyılın balarında bazı sanat düünürleri, sanatın psikolojinin temeli olması gerektii görüünü savunmulardır. Bu görüün temelinde estetiin ayrıntılı bir ekilde ve psikolojik anlamda çözümlenmesi amaçlanmaktadır. Sanatsal objenin kendine özgü nitelii ancak onu izleyenin algı yetisi, dü gücü sayesinde anlaılabilmektedir. Sanat dediimiz ey, davranıların ürünüdür. Davranı denildiinde de akla psikoloji gelmektedir. Bu nedenle insanın psikolojik yapısı ile onun estetik algılayıı arasında anlamlı bir ilikiden söz edilebilir. On dört asırlık bir geçmie sahip olan slam sanatının, insanın ruh dünyası ile sıkı bir ilikisinin olduunu söylemek de mümkündür. Kaynaı kutsal vahye dayandırılan bu sanatta insanın kendisini tanıması, mutlak varlıkla ilikisi ele alınmıtır. Bu çalımada öncelikle psikoloji-sanat ilikisi konu edinilecektir. Bu balamda sanatsal yapıtların içerdii psikolojik öelere deinilecek, günümüz psikolojisinin sanat ve sanatçıyı deerlendirme ekli ele alınacaktır. Yine kökenleri insanlıın balangıcına dayandırılan din ve sanat arasındaki ilikiye deinildikten sonra genel olarak Türk-slam sanatlarının psikolojik mahiyeti ile slam sanatını batı sanatından ayıran özelliklerine deinilecektir. slam sanatının psikolojik analizi, hat ve ebru sanatları ile sınırlı tutulup özellikleri ve içerdii psikolojik unsurlar ele alınıp irdelenecektir. Anahtar Kelimeler: Psikoloji, Sanat, Sanatçı, Din, slam. Abstract At the beginning of the past century, some art thinkers claim that the basis of arts should be psychology. This view aims at a detailed psychological analysis of aesthetics. The peculiar nature of artistic object can be understood only through the imaginary perceptive ability of the person who observes it. What we call art is the product of behaviours. The talk of behaviour brings mind psychology. Therefore, there can be talk of a meaningful relationship between the psychological structure of a human being and his/her aesthetic perception. It is also possible to say that there is a tight relationship between the fourteen-century-old Islamic art and the world of the human spirit. In this art, whose root depends on divine revelation, self recognition of the human and his relation with the absolute existence are discussed. In this study, primarily, the relationship between psychology and the arts will be examined. In this context, the psychological element contained in the artistic works and how contemporary psychology evaluates arts and the artists will be analysed. Having dealt with the relationship between religion and art that goes as far back as the beginning of humanity, the psychological nature of the Turkish-Islamic arts in general and the distinctive features of Islamic arts from the western arts will be discussed. The psychological analysis of Islamic arts will be limited to calligraphy and paper marbling and their psychological factors and characteristics will be evaluated in detail. Keywords: Psychology, Arts, Artist, Religion, Islam. Giri Milletlerin kültür ve medeniyet göstergelerinden biri olan sanat, aynı zamanda toplumların geçmileri, tarihi birikimleri hakkında da bilgiler sunmaktadır. lk insandan günümüze kadar gelen uygarlıkları sahip oldukları eserlerinden tanımak mümkündür. Bu nedenle tarihte görülen her medeniyet, varlıını, gücünü, deer ve inançlarını gösteren sanat eserleri ortaya koymutur (Özkeçeci, 2007: 90-91). Buradan hareketle sanat tarihinin insanlık tarihi kadar eski olduu söylenebilir. Sanat, insan tarafından ve insanlık için var edilir. Konusu da dolaylı ve dolaysız olarak insandır (Erinç, 2011). Yaadıı toplumun ve medeniyetin bir üyesi olan insan yaantısı içerisinde sanat eseri ile tanıır. Sanat eseri ile etkileimi neticesinde birey, sanat eseri ile estetik bir ilgi kurar ve bu ilgi zaman içinde gelierek olgunlaır. Bireyin Bu çalıma, 7-9 Kasım 2014 tarihinde Akdeniz Üniversitesi lahiyat Fakültesi ve SAV ibirlii ile Antalya da düzenlenen slam ve Sanat Sempozyumu nda sunulan tebliin gözden geçirilmi ve geniletilmi halidir. Yrd. Doç. Dr., Akdeniz Üniversitesi, lahiyat Fakültesi, Din Psikolojisi Anabilim Dalı, Antalya. e-posta: orhangursu@akdeniz.edu.tr

2 psikolojik dünyası artık onunla meguldür, sanat eserine yükledii yeni anlamlarla bir takım yorumlara ulaabilir (Ökten, 2007: 78-83). Öyle ki sanat eseri; zevk, refah, iyi ahlak ve ruhsal özgürlük gibi hayatın dört amacına da bu yorumla ulamasına yardımcı olabilmektedir (Coomaraswamy, 1995: 48). Bu yönüyle sanat, hayatın daha anlamlı hale gelmesinde etkili bir araç olarak deerlendirilebilir. nsan, kendisinin dıındaki nesneleri kavradıı gibi kendi varlıını ve psikolojik yapısını da iç gözlem yoluyla kavrayıp bir bilinçlenme süreci yaayabilir. Bu kavrayıa bilme de denilmektedir. nsanın kendisini bilme serüveninde estetik etkilenme ve sanat/sanat eserinin etkilerine rastlanabilmektedir. Çünkü resim, mimarlık, heykel, edebiyat, müzik vb. gibi bütün sanatlar insan bilinci içerisinde yer alan iitme ve görme duyumlarıyla ilgilidir. Bilme, bilinç, kavrayı süreçlerine duyular eklenmeden sanatsal veya psikolojik yaantıları anlamlandırmak zordur (Tunalı, 2008: 31-32). Bilme, bilinç, kavrayı, duyulardan söz ettiimizde aynı zamanda insanın davranılarına da atıf yapmı oluruz. Sanatın, estetik davranıların bir sonucu olması gibi psikoloji de insan davranılarının inceleme alanını oluturur. Dolayısıyla, sanat ve sanat eserinin, estetik davranıın dorudan veya dolaylı olarak psikolojinin inceleme sahasına girdiini belirtebiliriz. nsanın karmaık psikolojik yapısı içerisinde, güzel ve güzelin oluturduu zevk, haz kadar sanatçı, izleyici ve sanat eserinin psikolojik yansıması ve analizinin de önemli bir yer igal ettiini ifade etmemiz gerekiyor. Baka bir deyile insan ve oluturduu sanat yapıtının doru anlaılabilmesinin yollarından birini sanat psikolojisi oluturmaktadır. 1. Sanat Psikolojisi: Sanat, Sanatçı, Sanat Yapıtı ve Psikoloji Sanat psikolojisi; herhangi bir sanat olgusunun oluturduu tutum ve davranıları, sanattaki psikolojik sorunları inceleyen bilim dalı olarak tarif edilmektedir. Erinç (2011: 13, 53), sanatın süreç ve olgu olarak, bazı nesnelerin bireyde var olan duygu ve heyecan durumlarına bir uyarlamadan baka bir ey olmadıını belirtmektedir. Eer algılarımız vasıtasıyla içselletirdiimiz bir anlatı, duyu ve heyecanlarımızla uyum içindeyse o bir sanattır ve hissedilen eyin adı da estetik hazdır. Çünkü güzel olan ile insan arasında bir ilgi vardır. Güzel olan, insanda holanma ve haz duyma hislerini oluturur (Tunalı, 2008: 16). Yine sanat denildiinde, sanat yapıtının izlenilmesi ile oluturulması arasındaki ilikilerin ve bunun yanı sıra bu süreçteki bilinçaltı olayların ve bilinçli eylemlerin aratırılması anlaılmaktadır. Dolayısıyla sanat psikolojisinin çıkı noktası içe bakıtır ve yaantılara dayanmaktadır (Weber, 1995: 11-13). Sanat psikolojisi açısından sanatın bir dier ilevi ise; gündelik yaamın sorunlarından, bizi kuatan bayaılıktan özgürletirerek yaadıımız hayata bir anlam verebilmemizi kolaylatırmaktadır. nsan yapısı gerei tekdüzelikten, sıradanlıktan kaçarak yeni eyler oluturmaya, kendi arayıına bir yanıt olsun diye eserinde kendini dıa vurarak benliini ortaya koymaya çalıır. Bu sebeptendir ki bir eser ortaya koyan sanatçılar zaman içerisinde var olagelmi, benliklerinin derinliklerinde kendilerinin de farkında olmadıkları en gizli yönlerine, bilinçaltlarına karılık vermilerdir (Gasset, 2013: 8). lgilerimizin altında yatan güdü ve dürtülerin yer aldıı bilinç, bilinçaltı ve bilinçdıı yaantılarımızda sanatın bu etkisini görmek mümkündür. Bizim sanata ilgi duymamızın nedenlerinden biri de bir anlamda yokluunu hissettiimiz bu eyleri tamamlamak, bir zorluu gidermek ve nihayet bir doyum salamak içindir. Öyle ki, insanın sonu gelmeyen istekleriyle sınırlı olanakları arasındaki çelikide sanatın izlerini görebiliriz. Sanat, her ne kadar psikoloji gibi bütünüyle bir anlama ve açıklama alanı olmasa da bir yönüyle bunu saladıı da inkâr edilemez görünmektedir. öyle ki, sanat eseri bizde bir eylerin hissedilmesine, duyu, sezi ve kavrayıla bir tecrübenin olumasına yol açabilmektedir. Sanatçı, bir sanat eserini ortaya koyarken, aırlıklı olarak maddî bir ekilde telakki edilen nesnelere, ruhsal bir boyut kazandırmaktadır. Sanattaki bu ruhsal boyutun en önemli kaynaı; insanın iç ben i, psikolojik dünyasıdır. Fıtri olan sanat yetenei ve faaliyeti, dorudan doruya insanın iç benliindeki yaratma arzusunun somut tezahürlerinden biri olarak görülebilir. Dolayısıyla sanatkâr için sanat, benlik duygusunun ayaklanması, yaratma ihtirasına dönüme tehlikesini de barındırabilir (Çetili, 2013: 47-48). Bununla birlikte sanatçının ender görülen, özgün bir kiilik tipi, estetik duyguları benliinde duyumsamı sanatsal bir zevk sahibi, kendi iç dünyasına dalmaktan holanan ve bu yönüyle psikolojinin kıyılarına yanamak zorunda olan duygulanma yetisine sahip kii olduu söylenebilir. Duygularda insanın psikolojik dünyasının en temel fenomenleridir (Aydeniz, 2009: 36-37; Weber, 1995: 20; Tunalı, 2008: 40). Sanatçının bu özellikleri ile dier insanlardan ayrılmasında sahip olduu yaratıcılık; kendiliindenlik ve sınırlamalar arasında yaadıı gerilimin katkısından da kaynaklanabilmektedir. Aynı zamanda biçim ve sembolleri dolaysızca ortaya koyan bu farklılıkta kültürlerinin tinsel anlamını dıa vuran, Jung'un Kolektif Bilinçdıı dedii etkiyi de görebiliriz (May, 2013: 49-51, 127). Nitekim Jung, sanat yapıtının simgesel olmakla birlikte kaynaını sanatçının bilinçdıından deil, insanlıın ortak mirası olan kolektif bilinçdıından aldıını ileri sürmektedir. Bu nedenle, her büyük sanat yapıtı nesneldir, sanatçıdan kiisel bir iz taımaz. Sanatçının kiisel meslei ilginç olsa bile her zaman sanatını açıklamaz. Bununla birlikte psikolojik mod denilen sanatsal yaratının bir

3 tarzında insanın bilinçli yaamından elde ettii veriler, güçlü heyecanlar, önemli deneyimler, acılar, tutkular ve insan yazgısıyla balantılı olan her ey etkili olabilmektedir. (Jung, 1995: 12-14). Jung'un aksine sanat yapıtının içten gelen bir istek sonucu sanatçı da esin kaynaı olarak ortaya çıktıını ön gören görülerde mevcuttur. Öyle ki bu istek alıılmamı bir ekilde bir esrime, kendinden geçme veya bir coku, ruhun tatlanması eklinde de oluabilmektedir (Weber, 1995: 52-53). Bu younluktaki bir sanat yapıtı, kendi younluu ile izleyicinin düüncelerini etkileyen, duygularını çelen ve duyularını davranıa dönütüren bir nitelie sahip olabilmektedir (Erinç, 2011: 52). Sanat yapıtının içerdii psikolojik veriler, örnein Van Gogh'ta sarı renginin muhteem sunumu veya Rodin'in eserlerindeki karamsarlık sanatçı kadar izleyicinin ruh halini etkileyebilecek niteliktedir. Klasik slam sanatlarında ise uraı, psikolojik obje kutsal veya kutsalın yansıması olan nesne ve anlatılar olduu için sanatçının içinde bulunduu ruh hali yapıtın kendisinden etkilenecek, tutumları farklılaacaktır. Dolayısıyla slam sanatında kutsaldan yola çıkı olduu göz önünde bulundurulduunda izleyiciyi olduu kadar, sanatçıyı da olumlu yönden deitiren bir etkinin varlıından söz edilebilmektedir. Sanat, sanat yapıtı sanatçının ruh hali ile ilgili bilgi vermekle kalmayıp aynı zamanda arınma, boalma anlamlarına gelen katarsis'e de yol açabilmektedir. lk kez Aristoteles (2001: 22) tarafından Yunan tragedya sanatında; korku ve acıma duygularının, ruhu tutkulardan arındırması olarak tanımlanan kathartik etki trajik bir olay, olgu sonrasındaki duygusal boalmayı ifade ederken klasik psikanalizde ise baskı altına alınmı rahatsız edici yaantıların bilinç yüzeyine çıkarılıp çözümlenmesi eklinde kullanılagelmitir (Enç, 1990: 33). Böylelikle Sanat yapıtı, sanatçının ruh dünyasında ifadesini bulmamı, bastırılmı negatif duygu, düünce ve yaantılarının kathartik etki'yle dıavurumunu gerçekletirmesi hasebiyle saaltıcı bir etki göstermektedir. Bu olumlu ifadelerle birlikte psikanalizin kurucusu Freud (2012: 104), sanatçının yaratma isteini nevrotik bir arzu, gündüz dülerini ve nesneleri deitirmeyi içeren çocuksu bir oyun olarak deerlendirir. Gündüz düleri, fanteziler ise salıklı bir insanın edimleri deil kısmen nevrotik bireylerin bavurdukları rahatlama yolları, savunma mekanizmalarıdır. Psikanalizde dier tüm ruhsal süreçler gibi sanat ve sanat yapıtının izlenmesi, yorumlanması süreci yine çocukluk yılları yaantılarına ve saplanma mekanizmasına dayandırılır ki bu hem sanatı hem de sanatçıyı oldukça kısıtlayıcı, doru anlaılmasını engelleyen indirgemeci bir bakıı oluturur. Oysa sanat eserinin aynı zamanda sanatçının içinde bulunduu hali hazırdaki ruh hali ile balantılı olduu göz ardı edildiinde, onun psikolojisi ve yapıtının hangi saiklerle ortaya çıkarılmı olduu kaçırılmı olacaktır. Sanatçıdaki nevrozun kökeninde çocukluk yaantılarındaki anal dönem saplantısının olduundan hareketle sanatçıyı; izoid, histriyonik veya fanteziye eilimli olarak deerlendirmek yanlı bir açıklama olacaktır (Alper, 2008: 9). Freud'un sanatçıya yükledii nevrotik ifadesini Rollo May'de kullanır. Ancak buradaki nevroz kavramına May, ontolojik açlık adını verir ki, yaantıya bir anlam verme çabasının sonucunda oluur ve olumlu bir yaantıdır (May, 2013: 17-20). May gibi Jung da sanat ve sanatçıya olumlu yaklaanlardandır (Jung, 2006: ). Jung'a göre sanat yapıtı bir hastalık deildir, dolayısıyla tıbbi yaklaımın dıında bir yaklaımla yapıtı oluturan insansı özellikler yerine onun anlamı aratırılmalıdır. Freud (2012: 16-33), sanatçı analizini Leonardo Da Vinci üzerinden ele almı, Vinci'nin birçok resim eskizini yarım bırakmasını sebatsızlık olarak, kadınlarla pek ilgili olmayıını ise ecinsel eilimlerle açıklama yoluna gitmitir. Oysa Vinci'de sebatsızlık gibi görünen eseri eksik bırakma onun, Tanrı karısında eksiklii, yetersizliinin farkında olma eklinde de deerlendirilebilir. Aynı ekilde Vinci'nin kadınlarla pek ilgili olamaması, yalnızlıı tercih etmesi azizane bir yaantı olarak da okunabilir. Sanat psikolojisinde Freud gibi pek çok sanat düünürün regresif (gerileme) bir hareket olarak çocukluk yaantılarına yaygın olarak deindiklerini görürüz (Capacchione, 2011: 9; Coomaraswamy: 1995: 52; Rank, 2001: 142; Tunalı, 2008: 23; Weber, 1995: 16; Winnicott, 1998: ). Sanatçının; çocuk, sanat yapıtının; oyun olarak deerlendirildii bu yorumlarda sanatçının çocuklukla kıyaslanmasının muhtemel bir cevabı olarak; içteki çocuk saflıının, bozulmamılıının yani temiz fıtratın bir ifadesi eklinde okunabilir. Estetik tavır ile oyun arasında bir benzerlik, slam anlayıındaki dünya hayatının bir oyun ve oyalanma olduu eklindeki ilahi mesajla karılıını bulabilir. Oyun insanın mutlak güzellie duyduu özlemi ifade ettii gibi bazen ondan uzaklama aracı da olabilmektedir. Genel olarak sanatçıların uçlarda gezinmeleri ve depresif ruh hallerinin olmasını bu temel çatımaya balayabiliriz. Sanatçının gördüü, algıladıı, bilmek istedii ey, bir ekliyle oyunda olup bitenin onun zihninde nasıl canlandııdır. Sanatçı, oyunun içinde olduu bilinciyle oyunu algılamaya giritiinde algı dünyası da buna göre ekillenip eseri bu dorultuda oluacaktır. Öte yandan sanatsal üretkenlikle ruhsal hastalıklar arasında bir ilikinin olduu da söylenmektedir. Özellikle Bipolar bozukluun manik dönemlerinde hastalarda sanatsal duyarlılıın artmasıyla birlikte bu dönemde üretilen sanatsal eserlerin sayının arttıı belirtilmektedir. Örnein, Robert Schumann'ın neredeyse eserlerinin büyük çounluunu manik dönemlerinde ürettii aktarılmaktadır. Van Gogh'ta görüldüü gibi

4 bu dönemlerde genellikle canlı ve parlak renkler kullanılır. Buna karın depresif dönemlerde sanatsal üretkenlik azalmakla birlikte ortaya konan eserlerde insan figüründen ziyade depresif çevrenin yansıtıldıı gözlenmektedir. Her ne kadar Freud'un sanatçıya negatif, nevrozlu yaklaımı doru bulunmasa da mehur birçok sanatçının psikolojik bir bozukluk yaadıı da bir vakadır. Örnein Vincent Van Gogh un özellikle bir maddeye balı bir psikoz hasta olduu, Salvador Dali'nin narsist kiilik gösterdii, Cesare Pavese, Virginia Woolf gibi birçok sanatçıda da duygu durumu bozukluu sergiledii bilgileri ile karılaıyoruz (Ceylan, 2004: 22-25). Yine de bu örneklerin bütün sanatçılar için geçerli olmayacaını, salıklı ruh haline sahip sanatçıların da bulunduunu belirtmek gerekmektedir. Örnein Beethoven, sanatının kendisini intihar etmekten alıkoyduunu belirtmitir (Yalom, 2000: 682). Öte yandan, sanatsal üretkenlii dini, akın yaantılarından kaynaklanan sanatçıların varlıından da söz edebiliriz. Buradan hareketle din-sanat ilikisine geçmek mümkün görünmektedir. 2. Din-Sanat likisi Sanat, özü itibariyle deil ancak yapıtları noktasında psikolojik bir inceleme konusu olabilir. Sanatın özde ne olduu sorusu psikolojinin alanını aan bir durumdur. Benzer ekilde din de, esas itibariyle kendi fenomenolojisini oluturan, kendine özgü coku ve simgeleriyle öz olarak psikoloji tarafından tam olarak açıklanamayan bir olgudur. En nihayetinde din ve sanat, her ikisi de öz olarak bilim olmadıı gibi ancak kendilerine özgü nesnelerle açıklanabilirler. Sanatçı ile yapıtı arsındaki iliki sanatçının yetitii ortam, artlar bilinmeden tam olarak anlaılamaz (Jung, 2006: ). Yine dindar bireyin dini referansları, yetitii çevre, yani onun bilinci, erikinlii, tinsel deerleri ve kültürel psikiyatrinin yerel dünya olarak tanımladıı çevresi bilinmeden birey tam olarak anlaılmamı olacaktır (Kleinman, 2012: 15-17). Buna ramen din ve sanatın ne olduu, aralarında nasıl bir ilikinin olduu dier bilim dalları gibi psikolojinin de inceleme alanının dıında bırakılamayacak kadar önem arz etmektedir. Denilebilir ki sanat, din ile iç içe bir görünüm sergiler. Dinin kendisini anlatma, mesajını iletme yollarından birisi sanattır (Ökten, 2014: 28). Coomaraswamy (1995: 11-12), sanatçı tarafından yapılan veya temsil edilen tiplerin meneinin ilham yoluyla gerçekletii ve bütün sanat kaynaklarının ilahi olduu, hatta onların cennette oluturulan ve yeryüzüne indirilen eserler olduu yorumunu aktarmaktadır. Baka bir deyile yeryüzünde ortaya üretilen herhangi bir sanat eseri aslında cennetteki meleklere has sanatın bir taklididir ve bu hakikati kavramı olan sanatçının gönlünde zuhur edecektir. Hümanist psikolojiye göre her insanın içinde kendini gerçekletirme potansiyeli vardır (Salkind, 2008: ; Karahan&Sardoan, 2004: 89). Bir kaya parçası içerisinde heykel olma potansiyelini barındırır. nsan sahip olduu nüveleri, kendini bilme vasıtasıyla fark ettiinde bu potansiyele erimi, kendini gerçekletirmi olur. Bunun gibi sanatçı da ta veya tahtadan bir heykel yaptıında ta veya tahtada öz olarak mevcut olan hakiki ekli saklayan kısımları yontup atarak, taa hiçbir ey vermeden ama ondan bir eyler alarak içindeki gizli olan eyi açıa çıkarır. Aslında "bu, Allah'ın imajının nasıl ruh zemininde hazır olduunu, fakat örtü ve engellerle gizlendiini gösteren" sıra dıı bir benzetmedir (Coomaraswamy, 1995: 67). Gelenekteki yaratıcı potansiyel insanın içinde taıdıı ilahi nefha ile açıklanabilir. Allahtan bir parça taıyan insan bu parçanın güzelliini yaantısı ve eylemlerinde sanatsal aktivitelerle yansıtmaya çalıacaktır. Sanat eseri bu yönüyle aynı zamanda parçasını taıdıımız ilahi varlıa ve asli vatana duyulan özlemin adıdır. Estetik hakkındaki genel kabuller ve neyin/nelerin sanat nesnesi olarak deerlendirilecei dinden baımsız deildir (Leaman, 2012: 29). Dini veriler, sanatçının duygusal özelliklerini etkileyen adeta yaayan materyallerdir. Duygularına kulak veren hassas ruhlara dini verilerin mülhem olduu söylenebilmektedir. Aynı zamanda dini verilerin tecrübe ve empatiyi gelitirerek sanatçının bakıını gelitirdii de ifade edilmektedir (El-Faruki&El-Faruki, 1999: 59). Gerek sanat ve gerekse din, her ikisi de hayatı anlamlı kılmanın haricinde, yaadıımızın farkında olma, eylemlerimizi, bilinçaltı süreçlerimizi deerlendirmek ve hızlı günlük yaantımızda tutsaklıktan kurtulup, özgürlemek için durup, dinlenme, düünme zamanları olutururlar (Weber, 1995: 39-40). Varoluçuların, var olmayı düünme ve paranteze alma dedikleri bu zaman dilimi, insanın kendi farkındalıına ulamak, tabiatı ve kendisinin dıındaki dünyayı anlamak oluturulan tefekkür anlarıdır (Yalom, 2000: 18, 54). "Ne de olsa günümüzde insanlar herhangi bir eye uzun süre bakabilme yetilerini büyük ölçüde kaybettiler" (Leaman, 2012: 15). Dini pratikler ve sanatsal uygulamalar hızlı bir ekilde yaadıımız hayatı, zamanı durdurup, düünmemiz için imkan tanıyan içeriklerle ruhsal yaantımıza katkıda bulunurlar. Din ile sanat bu denli iç içe bir görünüm sergilemekle birlikte güzelin nelii konusunda aralarında farklılıklar da yok deildir. Sanatçı eliyle ortaya konulan sanat eseri güzel ve büyüleyicidir. Dini fenomen ise güzeli içerdii gibi yücelie de sahiptir. Yücelik duygusuna bazen bir merak, korku, melankoli bazen de yüce bir plana tamamen hakim olan bir güzellik elik eder (Kant, 2010: 9). Aslında sanat ve dinin bakı açılarındaki farklılık daha çok ele alındıkları medeniyet tasavvurlarına balı olarak deimektedir. Örnein Batılı düüncesi, yücelii, akın olanı tarif ederken ruhsal semptomlara atıf yapmaya ihtiyaç duyar. slam

5 düüncesinde ise güzel ve yüce karısında bu denli olumsuz ruhsal süreçlerden dem vurulduuna ahit olunmaz. Ancak hüzün, ayrılık, hasret ve akın oluturduu kalbi acılar ve bunların sanatsal yansımalarına ahit oluruz. Oysa Batılı sanat, kutsala ait yüce gibi kavramları indirgemeci bir yaklaımla tabiata, insana yahut ruhsal süreçlere dönütürebilmekte hatta ruhsal süreçleri modern sanat eliyle dönütürülebilmektedir. Jung'un ifadesiyle, Modern Batılı sanat, "ilk bakıta estetik sorunlarla uraıyor gibi görünse de, insanların biçimsel güzellik ve anlam içerii hakkında daha önceki estetik anlayılarını bozarak ve yıkarak, aslında halkın psikolojik eitimi üzerinde bir i baarmaktadır" (Jung, 1999:121). "Batı sanatlarının temel esaslarından biri, trajik olma eklinde tezahür eder. En genel tanımıyla trajik; çıkmaza düen kiinin kaderiyle yüz yüze gelmesi ve onunla çatımaya girmesi hâlidir. slam inancına göre, kaderle çatımaya girmek irk türü bir yanlı; ona galip gelmeye kalkımak da beyhudedir. Çünkü bu konuda malubiyet kaçınılmazdır. Bu hâl, kiinin kadere; dolayısıyla kaderi belirleyen Allah a isyana sürükleyecektir" (Çetili, 2013: 50). Batı sanatının bu özellii psikolojisine, edebiyatına da yansır. Sanatçı trajedik bir gerçeklik içerisinde yaadıı için patolojik semptomlarla bouur, ruh salıı hekimi tabiatı ve insanı okurken patoloji merkezli görü sergiler. Nihayetinde sanatçıların çounluunun psikanalistlerce takıntılı, depresif, çocukluk yılları yaantılarını aamamı kimseler olması görüünün temelini burada görmek mümkündür. Yine, Batı sanatında, resim, çounlukla izleyiciye bir çerçeve yahut pencereden görülüyormuçasına aktarılırken dou resmi zihin ve kalpte mevcut olan ve oradan mekana yansıtılan bir içerie sahiptir. Batılı sanat, zaman içerisindeki, durdurulmu bir anın, hareketin resmini yaparken, dou sanatı, duraan olmayan, hareketli ve sürekli bir durumun resmini yapmaktadır (Coomaraswamy, 1995: 32-34). Kukusuz Dou ve Batı sanatları arasındaki farkı daha iyi anlamanın bir yolu da slam sanatlarının da iyi anlaılmasından geçmektedir. 3. slam Sanatı ve Psikolojik Yansımaları Her medeniyetin kendisini ifade biçimleri vardır. slam medeniyetinin kendisini ifade biçiminden birisi olarak sanatın önemli bir rol oynadıını dile getirebiliriz. slam sanatı içinde barındırdıı hikmet ve beeri unsurları bir arada tutarak slam dininin özünü ve ruhunu ortaya koymaktadır. Bu bakımdan slam sanatında bilgi, ahlak ve estetiin bir bütünlük içerisinde sunulduunu görebiliriz. Bu özelliinden dolayı slam sanatı, modern sanattaki ayrımlamı, atomize hale getirilmi bakıa benzememekte, insanı kendi bütünlüü içerisinde bütün olarak ele almaktadır. Bugün sanatta görülen bu bakı farkının temelinde farklı dünya görülerinin olması yatmaktadır 1. slam geleneinde sanatın ele alınıı ile insanın ele alınıı arasında benzerlik ilk bakıta fark edilir. Bu gelenekte "kendini varlıktan ayırma deil, varlıkla bütünleme çabası vardır. Kendi bilincini, varlıktaki bilinçle bütünletirme gayreti vardır. Varlıktaki ritme katılma güdüsü vardır" (Tadelen, 2013: 11-20). Dolayısıyla, slam sanatının akın boyutla olan içten ve sıkı ilikisi onun ayırt edici yönünü oluturur (Koç, 2008: 43). Batı geleneinde ise, yenilerde ortaya çıkan Transpersonel (Ego/Ben ötesi) psikoloji gibi akımları saymazsak, özellikle klasik psikanalizde insana yönelik iyi ve kötü eklindeki ayrıtırmayı çok net bir ekilde görebilir. Oysa geleneksel slam psikolojisinin, insanı yaratıldıı kaynaktan ayırmadan ruh ve bedensel eilimlerini bütünlük içerisinde ele alıp incelemeyi tercih ederek daha salıklı bir bakı salamı olduu ifade edilebilir. Günümüz psikoloji akımlarından Gestalt ekolünün de ifade etmeye çalıtıı ey bu olduu söylenebilir: Bütün kendisini oluturan parçalardan tamamen ayrı ve farklı bir eydir. Atomize bir bakıla insanın, nesnenin anlaılması güç olacaktır (Craighead&Nemeroff, 2004: ). Titus Burckhardt (2005: 1), slam sanatının mahiyetini açıklarken u ifadeleri kullanır: "Eer 'slam nedir?'sorusuna basit bir ekilde, slam sanatına ait, sözgelii, Kurtuba Camii'ni veya Kahire'deki bn Tulun Camii'ni veya Semerkand'daki Taç Mahal'i göstererek karılık verecek olsaydık, cevap kısa olmakla birlikte, yine de geçerli olurdu; zira slam sanatı onun adının delalet ettii eyi ifade eder ve bunu da belirsizlie yol açmayacak ekilde yapar." slam sanatı, neet ettii medeniyetin düünce ve güzellik anlayıını somut bir ekilde göstermektedir. Bu sanatı en ayırt edici özellikleri; sonsuzluk fikrine sahip olması, somuttan soyuta kaçı ve figürden uzak durması eklinde sıralanabilir. Figürden uzak durma, yani tasvir yasaının sanatçıyı soyut formlara yönelmeye zorladıı ifade edilmektedir (Ayvazolu, 1993: 36). Bu özelliklerin temelinde tüm varlık aleminin Yaratıcı'nın tecellisinden ibaret olduu, yani her varlıın arkasında Yaratıcı'nın bulunduu düüncesi yatmaktadır. Bu bakı açısı her eyin geçici olduu, Allah'ın ise ezeli ve ebedi olduu, böylelikle insanın Yaratıcı karısında kendi acziyetini fark etmesini salamaktadır. slam sanatçısı eserlerini olutururken, yaratıcı ile bir yarı halindeymi gibi algılanmaktan mümkün olduunca uzak durmaya çalıan, "kendi yaratımı üzerinde younlamaktan ziyade, Tanrı'nın yarattıklarının kefi üzerinde younlamayı öne çıkaran bir bakıa sahiptir (Can&Gün, 2012: 164; Aydeniz, 2009: 44). Sanatçının bakı 1 Titus, Burckhardt'ın (2005). slam Sanatı: Dil ve Anlam kitabında Turan Koç tarafından yazılan önsöz yazısı

6 açısında, yaadıı medeniyetin kendisine sunmu olduu kalbi hayatın zenginlemi olmasının önemi ayrıdır. Bu gelenekte sanatçı bir eser ortaya koyuyor gibi görünse de ürettii sanat eserinin sanatçıyı etkileyip psiik ve manevi anlamda gelitirdiini ifade edebiliriz. Bu balamda sanat, sanatçının kendisini gerçekletirmesinin oldukça önemli bir yolu olarak karımıza çıkar (Koç, 2008: 21). Modern psikolojide kalb hayatının karılıı olarak süperego kullanılır. Bir kiide süperego ne kadar gelimise onun güzele, ho olana bakıı da o kadar incelecek, seçici olacaktır (Erinç, 2011: 53). Yani süperegosu, kalbi yönü gelimi biri için güzel ve holanmanın mahiyeti deimektedir. Bu nedenle slam sanatı dediimizde, hem sanatçı hem de alıcı/izleyici açısından eserin bedensel bir hazza hitap etmesinin ötesinde dini duygu ve pratiklerin kiinin kalbinde, ruhunda oluturduu güçlenmeye balı olarak daha hassas, ince ve seçici bakı sunduunu görebiliriz. "Bir ideanın kavranılması, onun bilincimize dahil olması ancak bizde bir deiimle mümkün olabilen bir eydir; bu deiim aynı zamanda bir kendi kendini yadsıma eilimi olarak da görülebilir" (Schopenhaur, 2010: 9). Schopenhaur'un bu ifadesinde kısmen de olsa slam sanatının izlerini görebiliriz. Dier medeniyetlerin sanatları gibi, slam sanatının da sanatçıyı dönütürdüü gibi, izleyiciyi de dönütürme yetisine sahiptir. Bu sanatta Allah'ın mükemmel yaratıı karısında, sanatçının kendisini hiçletirip O'nu yüceltmesini görebiliriz. slam sanatının kökeni slam vahyi ve tevhid ilkesi ile ilikilendirilir. Baka bir deyile slam sanatının kökeninde slam akidesi/inancı yer almaktadır. Allah tektir ve hiçbir eye benzemez. Sanat nesnesi bu öze ne kadar yakınlaırsa o kadar güzel olacaktır. Yani sanat, tabiatta bu tabiatüstü özü kefedip bir forma sokmakken, amaç ise; Allah'ın anılması ve tefekkür olarak özetlenebilir. Modern Batı sanatı, ele aldıı nesneleri olduu gibi resmetmeye çalıırken, slam sanatı ortaya koyduu eserleri mümkün olduunca Tanrı nın kudretini gösterecek ekilde ve daha da önemlisi Tanrı ya yakınken eseri oluturma çabasındadır (Koç, 2008: ). Dolayısıyla slam sanatı hem biçim hem de içerik olarak vahiyle ilikilidir. Vahiyle ilikili olması Müslüman'ın ibadet dünyasında da yer almasına neden olur. Be vakit namaz, okunan Kur'an, dünyanın geçici olduuna yönelik referanslar gibi ruhsal ve zihinsel yaantıyı biçimlendiren formlarda hep bu sanatın etkisini görmek mümkündür. Bundan olsa gerek; Batı tarzı bir heykel veya kiliseye bakıp boulduunu söyleyen Müslüman'ın ruhunda slam sanatının oluturduu teslimiyet duygusu ve Allah'ın karısında insanın yüceltilmesinin yanlı olduu duygusu egemendir (El-Faruki&El-Faruki, 1999: ; Nasr, 1992: 16-20). Sanatın ak gibi mahrem bir olay, dıarıdan deil içten gelen bir hal olduu ve insanın doası gerei heyecan duymaya açık bir varlık olduu belirtilmektedir. Sanat ve sanat eserinde bir süreç ve olgu olarak bu duygu ve heyecanın bulunması arzu edilir (Gasset, 2013: 9; Erinç, 2011: 53). slam sanat ve maneviyatında bahsi geçen heyecanların kaynaı uhrevidir. Bazen de bir hatırlama (Elest bezmi), bu heyecanın dorua çıkmasını salayabilir. Sufi geleneinde bu heyecanlar; vecd, istirak hali olarak zirvesini bulur. Kukusuz sevgiliyi anmaya bu ibadetin, heyecanın her aamasında psikolojik dünyayı bu aleme hazırlayan veya hatırlatan sanatsal geçilerin izlerini bulmak mümkündür. Jung'un Kolektif Bilinçaltı kavramı, kiisel bilinçaltının ötesinde, derinlerde yer alan kalıtımsal kısmımızdır (Stevens, 1999: 47-61). Bir bakıma Alem-i misal yani ruhlar alemi de denilebilecek insanlıın evrimsel geliiminin izdüümüdür, geçmiin mirası eklinde deerlendirilebilir. Sanatın yorumlanması, uygulanması, oluturulmasında geçmiten gelen birikim, incelik, tabiat, güzellik algısı gibi unsurlar slam sanat ve medeniyetinin, kolektif bilinçaltı aracılııyla kuaklar boyunca aktarıla geldii eklinde yorumlanabilir. Sanat eseri bireyde ilahi, akın olanın güzelliini hatırlatmasının yanı sıra onun ruhsal dünyasında oluturduu sükunet, huzur, aidiyet gibi manevi hazlarla dini ve sosyal hayatında davranılarının deimesi, güzellemesi ve için dıa yansıması eklinde tezahür eder. Bu yönüyle slam sanatı, sadece temaa edilen bir eser olmanın ötesinde yaamda ve davranılarda karılıını bulan, kutsalın hatırlanmasını salayan bir boyuta da sahiptir. Nitekim slâm dininin kutsal kitabı olan Kur'an'daki estetik vurguların da (Mülk, 5; Tin, 47; Nahl, 8; Ahzab, 52), Müslümanların davranıları üzerinde son derece etkili bir katkı saladıı söylenebilir (Aydeniz, 2009: 43). Bir dier deyile slam sanatı; sadece izlenilen, zevk alınan, gönülleri ho eden bir oluum deil ama aynı zamanda kendisinden faydalanılan bir araçtır. Yani, slam sanatı aynı zamanda ilevseldir. Örnein, tezhip, hat, ebru gibi sanatlar birbirilerini ve mimariyi tamamlayan nitelikler sergiledikleri gibi sanatçının kiisel dönüümü için kullanılan birer enstrüman olma özelliini de barındırmaktadır (Tadelen, 2013: 11-20). Dahası bu sanat, sanatçıyı deitirdii gibi hitap ettii kitleyi de kemale erdirmede, dini duyarlılıı gelitirmede dönütürücü bir ilev görür (Koç, 2008: 23). Geleneksel Türk-slam sanatlarının bu etkileri hat ve ebru sanatlarıyla sınırlı olarak incelenecektir. Geriye kalan dier sanatlar bu çalımanın amaç ve sınırlarını atıı için ele alınmayacaktır Hat Sanatı ve Psikolojik Yansımaları Müslümanların kutsal kitapları Kur'an-ı Kerim'e verdikleri deer, gösterdikleri saygının ifadesi olarak hat, ebru, tezhip, cilt vb. sanat alanları olumu ve bu alanlarda kıymet biçilemeyecek eserler ortaya

7 çıkarılmıtır. Özellikle hüsn-i hat bu sanatların baında yer alan, slam sanatları içerisinde zirve olarak gösterilen (Doanay, 2007: 419; Nasr, 1992: 29-30), estetik kurallar dahilinde ölçülü ve güzel yazı yazma sanatıdır 2. "Kur'an ayetlerinin Arapça, ses ve makamlarla ifadesi sayılabilen kıraat, seslendirilebilen eyleri görsel olarak yazıya dökebilen ve onları uzayda sabitleyen sanat olarak hat... te bu iki ifade ekliyle biz slam sanatının tam da merkezinde buluruz kendimizi. slam sanatçıları yüzyıllar boyu bu kaynaktan ilham almaya devam etmilerdir" (Michon, 1985: 2). Kur'an-ı Kerim'i muhafaza etme, doru bir ekilde okuma kaygısıyla, yazı yazmaya duyulan bu ilgi bir süre sonra sanat dalı haline dönümesine neden olmutur (El-Faruki&El-Faruki, 1999: 388). Hicri ilk yüzyıllardan günümüze kadar, yazı alanında bir yarımaya benzeyen ve her gün biraz daha gelierek, güzelleerek devam eden hat sanatının gelimesi özellikle, Emevi ve Abbasi dönemlerinde olmu, Türkler bu sanatı gelitirip yeni ekoller oluturmulardır (Ülker, 1987: 3; Çoruhlu, 2000: 64). Öyle ki, bu nedenle "Kur'an, Mekke'de indi, Kahire'de okundu, stanbul'da yazıldı" sözü yaygın olarak kullanılagelmitir. Allah'ın esmalarından birisi de biçimlerin güzelletirilmesi anlamını ihtiva eden El-Musavvir'dir. Hat sanatı balı baına bir güzelletirme, El-Musavvir'deki güzelliin yazıya dökülmü hali, ince içerii ve sonsuz gibi gözüken çizgileriyle sonsuzluk sanatı gibi okunabilir (Leaman, 2012: 74, 186). Allah'ın kelamının dünyevi düzeyde yazı olarak ifadesini bulan bu sanat, ruhun geometrisi olarak deerlendirilmitir (Nasr, 1992: 29-30). Esasen bn Haldun yazıyı; insanın zihninde olup biten düünceleri anlamanın bir aracı olarak deerlendirir (bn Haldun, 2004; II/589). Bu açıdan bakıldıında, bir yazı türü olan hat sanatı, sanatkârın zihnindeki düünceleri anlamamıza imkan tanıdıı gibi akın bir boyutla kurduu baın estetik tarzda sunumunu da içermektedir. Hat sanatındaki ayet ve hadislerin haricinde sıkça yazılagelen; Allah'ı çokça zikredin, Kalpler ancak zikrullah ile tatmin olmaz mı?, Ah mine'l-ak, Hogör, Edep ya hu, Tevekkeltü alallah, Hiç gibi yazılar slam medeniyetinin oluturmak istedii insan tiplemesi hakkında da bilgi vermektedir (Özkafa, 2010: 422). Bu insan tipi; mütevazi, hırs ve arzulardan uzak, mutlak aka özlem içerisinde olan bir tipolojidir. Bu durum doal olarak insan tabiatında var olan narsisizmin kırılmasını ve nefsin kontrol altında tutulmasını salayarak kiinin narsisizm kökenli bozukluklara yakalanmasını önleyici bir ilev görür. Benzer ekilde, bu insan tipolojinde sabretmek ön plana çıkartılarak, sabır ve tefekkürle birlikte sorunlara farklı bir yaklaım sergilenir. Kalb, bu gelenekte ruhsal hayatın merkezidir. Kalbin, ruhsal hayatın yani insanın mutlu olması, sevgilinin adının anılması, kalbe yerletirilmesiyle gerçekleecektir. Sevgiliye duyulan özlem, aharlı kaıda tekrar tekrar yazılan ah mine'l ak ifadesiyle dile getirilmesini gerektirecektir. Anonim olarak geçen ve sufiler arasında sıkça kullanılan bir sözde denilir ki; "insan en çok kimi veya neyi seviyorsa hep ondan konumak ister." Hat sanatında ism-i azam'ın, kelime-i tevhid'in sürekli tekrar edilmesini buna balamak mümkündür. Hat, sadece güzel olan sevgilinin isminin yazılması deil ama aynı zamanda ona duyulan itiyakın dile getirilmesi, dıavurumudur. Sevgiliyle yakınlama, yakin hali böylelikle gerçekleecektir. slam sanatlarının nerdeyse tamamı için geçerli olan prensiplerden birisi de; bu sanatların bir usta öretici marifetiyle gerçekleiyor olmasıdır. Hat sanatını örenmek isteyen örenci, bu sanatı ustasından yıllar sürecek bir eitimle almak zorundadır (Yazır,1974; II/277). Örenci, hocasından sadece yazı yazmayı deil, bunun yanı sıra, sanat ahlâkını, edebi, tevâzuu, mahviyeti, vakârı hocanın ahsında görme fırsatını da elde eder (Bilen, 2010: 130). Sosyal örenme kuramcılarının modelden örenme olarak tanımladıkları bu durum iyi bir eitimin vazgeçilmez unsurudur. Model alınan kii ne kadar iyi olursa, modelleyenin eitim ve davranıları o oranda geliecektir (Woollard, 2010: 51-57). Buradaki usta-çırak ilikisini analiz etmeye çalıtıımızda bir bakıma klasik psikoterapideki hasta doktor, danıan- danıman ilikisini de görebiliriz. Yine tasavvuftaki eyh-mürit ilikisi de akla gelebilmektedir. Hat eitimi sadece bir güzel yazı çalıması deil kiiliin eitildii, davranı ve eilimlerin kazandırıldıı, sosyal bir rol model eliinde doru kiilik, davranı ve yaantının nasıl olması gerektiinin gösterildii bir eitim kurumu ilevini de yerine getirmektedir. Hat sanatını icra edecek olan örencide bu sanatı doru bir ekilde yapabilmek için; kapasitesinin yeterli olması yani kiisel beceriye sahip olması, sanatına derinlemesine nüfuz edebilme becerisi, iyi bir ruhi, zihni ve fiziki beceriye ve disipline sahip olması istenir (Nasr, 1992; 31). Denilebilir ki bu artlar örencide el-göz koordinasyonu, ruhsal ve zihinsel iç denetimi, oto kontrol ve iç disiplinin gelimesini salamak için gerekli becerileri oluturmaya yardımcı olmaktadır. Eitim boyunca usta ile birlikte birebir mek etmek ve verilen görevleri yapmak oldukça uzun bir zaman dilimi içerisinde gerçekletiinden talebenin sabırlı olması da çok önemlidir. Yani, psikolojik olarak usta tarafından verilen eitimin içeriinde iç denetim gelitirmenin olduunu da görürüz. ç denetim, bireyin kendisini tanıması, öz farkındalık 2 (Yazar adı yok), (2007). "Geleneksel Sanatlar", Anadolu'da slam Kültür ve Medeniyeti, DB Yayınları, Ankara, s

8 gelitirmesi, davranılarına yön verebilmesi, bilinç veya bilinçaltından gelen ve onda gerilim oluturan her türlü güdü ve dürtülerinin kontrol altına alınmasında büyük kolaylık salamı olur. Bunun yanı sıra, "slam hat sanatı, insanların ruhi geliimlerinde, dinginlik ve huzur açısından önemli bir katkıya sahiptir. Amatör olarak hat sanatı ile megul olan kii bile, kendine olan inancını ve güvenini tazeler ve pozitif enerji ile dolar. Bu durum, o kiinin çevresi ile iletiim kurmasında olumlu bir bakı açısı salamaktadır" (Mutluel, 2013: 875). "Eskiden çıraklar, imdikilerin aksine, ustalarının hayır duasını almaya çok gayret ederler ve sanatlarında böylelikle ilerleyebileceklerine inanırlardı" (Derman, 2011: 67). Günümüz eitim siteminde motivasyon ve disiplini salamada yani, sınıf yönetimi kurallarının aırlıklı olarak davranıçı yaklaımın etkisiyle oluturulan ve ilk örnekleri hayvan terbiyesinde kullanılan davranı deitirme metotları kullanılmaktadır. Bu metotlar arasında ödül-ceza, mahrum bırakma (II. tip ceza), marka, jeton biriktirme, not tarzında maddi ve aferin gibi manevi öelerin kullanıldıını görmekteyiz (Kearney, 2008: 36-52). Çounlukla maddi esaslara dayalı olmalarından kaynaklansa gerek, bu metotların uzun ömürlü olmadıklarını ve öretmen-örenci arasında istenilen psikolojik etkiyi, yakınlıı oluturamadıklarını belirtebiliriz. Oysa gelenekteki üstadın dua etmesi, maddi sahada bir motivasyon ve ödül aracı olduu gibi, manevi düzlemde ise talebenin baarılı olması için Allah'a yakarıı, usta-çırak ilikisinde daha üst ve anlamlı bir etkiyi oluturmaktadır. Kaldı ki, üstadın örencisine duasının makbul oluu, duasının kabul edilecei inancı, dolayısıyla ilahi yardımın talebenin yanında olacaı beklenti ve inancı da eitim sürecini anlamlı kılacaktır. Hat sanatında bu nedenle ustaya hürmet önem arz eder. Öyle ki, eskiden yazıya yeni balayan talebelerin kalemleri hat sanatının üstadı eyh Hamdullah'ın kabir topraına bir hafta süreyle konulur ve çıkartıldıktan sonra bu kalemle yazmanın manevi feyzine inanılırdı (Derman, 2011: 87) Ebru Sanatı ve Psikolojik Yansımaları Ebrû; kitre veya benzeri maddelerle younluu artırılmı su üzerine özel fırçalar yardımıyla boyaların serpildikten sonra ortaya çıkan desenlerin kaıda alınmasıyla elde edilen bir sanat dalı olarak tanımlanmaktadır (Arıtan, 1999: 441). Aynı zamanda ebrunun metafizik ve tasavvufi anlamlarına atıf yapıldıını da görmekteyiz. Ebrudaki renk daılımı ve sonrasında ortaya çıkan biçimlerin akınlık içindeki tamayı temsil ettii ve insanı dinginletiren tasavvuftaki cezbe haline benzer bir halin olutuu belirtilmektedir. nsanın sınırlı iradesinin akın irade karısında çaresizliini fark etmesi ve içinde bulunduu akıa müdahale etmemesi yani kendisine çizilen kadere razı olup teslim olma hali ile mutlu olmasını temsil ettii, dolayısıyla ebru sanatçısının tam bir bilinçle hareket etmedii de eklenebilir (Dalı, 2012: 34-35). Bu yönüyle ebrunun tasavvufi eitime benzedii söylenebilir. Hatta ebru sanatının an içinde oluan mistik bir sanat dalı olduu da ifade edilmektedir. Sonsuzluk, Harmoni (uyum) ve Anonimlik ebru sanatının üç önemli ayırıcı vasfı olarak karımıza çıkar. Sonsuzluk, ebrudaki desenlerin çerçeve ile sınırlı olmayıp, uzayıp gitmesi, genilemesini ifade ederken, harmoni (uyum) ise; daha çok ruh ve beden birliktelii, renkler arasındaki uyumu simgelemektedir. Anonimlik kavramı ise sanatçının eserini imzalamadıını ancak eserin yapılı tarzına bakarak kim olduunu anlayabildiimizi ifade etmek için kullanılmaktadır (Berkman, 2015). Nitekim tarihte yaamı büyük ebru üstatlarının birçounun dervi merep olduu ve yaptıkları eserlerle mehur olmak gibi bir gayeleri olmadıından, alçak gönüllülük, ince düünü ve sanatçının kendini övgüye deer bulmaması yani tevazularından dolayı isimlerini yazmadıklarını görmekteyiz (Dere, 2007: 10; Serin, 2008: 99). Yaratıcı karısında benliinden uzaklaan ebru sanatçısının gönül dünyası deryalara dönüen ebru teknesi gibi geniler, küçük bir kâinata dönüür. Bir anlamda ebru teknesinde kâinatın yansımasını, yaratılıının izlerini görmek mümkündür. Her ey sıvı dolu bir teknenin içine düen damla ile balar ki, kâinat da balangıçta bir noktadan ibaretti. Ebru teknesindeki damlalar bir fırça darbesiyle ekil alırlar ve teknenin içine yayılırlar. Bu yayılma teknenin boyutları ile sınırlıdır. Bu yayılma dâirevî olmaya meyillidir. Kâinattaki gök cisimleri de küre eklinde yâni dâirevîdir. Daha sonra ise ekil verme ii gelir ve ardından da tespit. Ebru ustası teknedeki son ekli kâıda tespit eder. Bu, kâinattaki Levh-i Mahfûz un timsali gibidir. yi bir ebru ustası kâıda baktıında bütün bu safhaları okuyabilir" (Özçimi, 2012: ). Ancak ebru teknesinden tam olarak nasıl bir eserin ortaya çıkacaını bilemez. Ebru ustasının yaptıı her ebru eseri tektir ve tekrarlanamaz. Aynısını bütünüyle yapmak olanaksız gibidir. Bu durum adeta, bize insanın tek ve özel olarak yaradılıını, birbirine ne kadar benzetilirse de her insanın bir benzerini görmenin imkânsızlıını hatırlatır. "O, her gün (an) bir itedir" (Rahman 29) ayetinin tecelli ediini ebru teknesine bakarak izlemek mümkün hale gelebilmektedir (Dere, 2007: 15-16)

9 Bütün bu bilgileri takip ederek, ebru sanatı ve insan arasında bu balamda bir benzerliin olduu söylenebilir. Her ikisinin de yapısında toprak ve su vardır 3. nsanın bedeni gibi, ebrunun boyaları da topraktan olumutur. nsan bedeninin ve özellikle de beyninin büyük oranda su ihtiva etmesine benzer ekilde ebru teknesi de su ile doludur. Ebrunun gerek insan yapısına benzerlii ve gerekse dini ve tasavvufi bir temele dayanması nedeniyle bu sanatla uraan kiilerin ruh dünyası üzerinde olumlu bir etki bıraktıı, tedavi edici bir yönünün bulunduu belirtilmektedir. Günümüz insanının narsist, aceleci, sı görülü ve determinist anlayıının aksine, ebru sanatı kendisiyle uraanlarda tevekkül, sükunet, gönül huzuru, sabır, nefse hakimiyet, yaratılı esrarının idraki, dengeli olabilme ve tevazu gibi olumlu hasletleri öne çıkarır (Özçimi, 2012: ; Dere, 2007: 15). Derin bir meditasyon veya psikolojik bir arınma olarak deerlendirebileceimiz "Ebru sanatı ile uraanlarda olumluluk, stres kontrolü, yaratıcılık, disiplin, özgüven, hilm (huylardan gelen yumuaklık) ve motivasyon gibi kiisel özelliklerin gelitiini yakından görmekteyiz. Ebru icra eden kiide oto kontrol sistemi kendiliinden geliir. Pragmatizmden insanı uzaklatırır, duygu ve düüncelerini iyiletirerek renk ve desen bütünlüü içinde vücut bulmasını salar. Ebru yapan kii aceleci bir o kadar da tekdüze dayatmacı hayat düzeninin dıına çıkarak tevekkülü, tahammülü örenir. Bu sanatın statik olmayıı bünyesinde barındırdıı hareket ve ahenk biraz daha özene ve ilgiye ihtiyacı olan zihinleri kırık dökük duygu dünyalarını her türlü endie ve rahatsızlıktan uzaklatırır, ruh ve beden bütünlüüne kavuur" (Çokun, 2012: ). Bu nedenle, ebru sanatkârlarında manevi atmosfer ve olumlu bir ruhsal gelimen ile birlikte ayrı bir olgunlamanın olutuu söylenebilir. Kendini gerçekletirme ile ifade edebileceimiz bu hal mükemmele giden bu yolun uzun bir ruhsal terbiye ve arayı sonrasında olutuu eklinde ifadesini bulabilir. Ebru sanatıyla uramak insanın ruh hali üzerinde bir takım etkiler bırakıyorsa, insanın o andaki ruhsal durumu da ebru eserini etkileyebilmektedir. Bu ikili iliki, insan ebru yakınlıı, benzerliinin bir dier yönüdür. Olumsuz bir ruh hali ile ebru teknesinin baına geçildiinde çou zaman ortaya istenilen düzgün ebrunun çıkmadıı aktarılmaktadır. Bu durum, insanın olumsuz bir ruh hali esnasında çevresine ve uratıı yapıta negatif enerji göndermesiyle ifade edilmektedir. Su ile ilgili yapılan deneysel çalımalarda ho sesler su moleküllerinin ahenkli, düzenli olmalarına yol açarken; sert, yüksek, kırıcı ve olumsuz seslerin ise su kristallerini düzensiz hale getirdii, bozduu bilgisine rastlıyoruz (Barutçugil, 1999: 287; Dere, 2007: 15). Dolayısıyla sanatçı, ebru yapmaya balamadan önce olumsuz duygulardan olabildiince kendini arındırmalı, üzerindeki negatif enerjiyi alacak, younlamayı salayacak bir takım uygulamalar yapmalıdır. Her ebrucunun kendine has psikolojik hazırlıı olduu söylenmektedir. Uygulamadan önce abdest hatta boy abdesti almak, ebruya dua ile balamak ve duada; nefsin Halık olma vehminden korunması, edeb ve kulluk istekleri dile getirilir (Dere, 2007: 15). Böylelikle, adeta sanatçının kendi benliini ebru teknesine dökmesi, eritmesi dile getirilmi olur. Kukusuz bütün bu uygulamalarda sanatçının kendi varlıını öncelemeden çalımasında ve teslimiyet içinde olmasında ruhsal bir dinginlik bulabiliriz. Bu ruh hali onun modern sanatçıların çounluunda görülen narsistik yönelimi, bozukluu da engellemi olacaktır. Sanatçının ruhunu yansıttıı ebru teknesi bir ayna ilevi görür. Sanatçıdaki akın yönü ortaya çıkarabilecei gibi eer varsa henüz ortaya çıkmamı psikopatolojik semptomlarını veya deiimlerini de yaptıı sanat eserine bakarak deerlendirme yapmak mümkündür (Akhan, 2012: 133). Osmanlı'da ebru ve benzer sanat dalları darüifalarda tedavi aracı olarak kullanıldıı gibi günümüzde de ebru sanatının bedensel ve psikolojik sorunlar ile psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanıldıını görmekteyiz. Özellikle duygusal küntlük ve benzeri hastalıklardaki çatımaların çözümlenmesi ve sözel olarak ifade edilemeyen korku ve kaygıların ifadesi için ebru sanatı uygun bir yol olduu söylenebilir. Sözün yetersiz kaldıı, çatıma, kaygı, duygu ve dürtülerin bilinçdıına itildii psikolojik sorunlarda ifade etme aracı olarak ebru sanatının dıavurum, çözümleme ve boalma gibi tedavi edici fonksiyonlara sahip olduunu belirtebiliriz. Teknede oluturulan bir büyük damla, ortaya çıkan soyut ekiller, oldukça düündürücü olmakla birlikte, konuma güçlüü çeken bir çocuun yaadıı çatıma, kii veya nefreti hakkında ruh salıı uzmanına oldukça faydalı bilgiler verebilmektedir (Refik, 2014). Ebru sanatıyla uramak, insanı günlük yaamın monotonluundan kopardıı gibi kiiye, o andaki duygu ve düüncelerini, çok rahat ve özgür bir biçimde renk ve desen olarak dıa vurmasına imkan tanır. Bu imkan kiinin kendisiyle ilgili yeni bir bakı açısı kazanmasına da neden olur. Suyun yüzeyinde oluan desenler düüncenin derinlemesini salamakla kalmaz aynı zamanda büyük bir heyecanın yaanmasına imkan tanır. Nasıl bir eklin çıkacaı merakı kiide sabretme, kendini kontrol etme gibi olumlu özelliklerin 3 Bkz. Nur suresi 45. ayet: Ve bütün canlıları sudan yaratan Allah'tır; öyle ki, kimi karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayaı, kimi de dört ayaı üzerinde yürür. Allah dilediini yaratır; çünkü O, gerçekten de her eye kadirdir.; Enbiya suresi 30. ayet: Peki, hakkı inkara artlanmı olan bu insanlar, göklerin ve yerin (balangıçta) bir tek bütün olduunu ve Bizim sonradan onu ikiye ayırdıımızı ve yaayan her eyi sudan yarattıımızı görmüyorlar mı? Hala inanmayacaklar mı?

10 açıa çıkmasına yardımcı olmakta, bu nedenle ebru, hiperaktif çocukların eitiminde önemli bir etkiye sahip olmaktadır (Asan, 2015). Sabır ve tevekkül eitiminin gerçekletii ebru sanatında, kii sürece tam olarak hakim olamadıını bildiinden dolayı ortaya çıkacak eseri kabullenme duygusu zamanla geliir (Aktay, 2015). Obsesifkompulsif bozukluk tehisi almı olan hastalar için kabullenmeyi örenmek tedavi edici bir fonksiyona sahip olabilmektedir: "Ebru sanatında ekiller, sanatı icra eden kiinin tamamen iradesi dıında geliirler, kii suya düen damlaları, damlaların kümelenmelerini ve aralarında oluan bolukları kontrol edemez. Böylelikle, tam hakimiyet salayamadıı için obsesif bozukluklarda zaman içinde azalma kaydedilir" (Kürtüncü, M., Uta Akhan, L., & Çelik, S., 2014: 602). Ebru sanatkârları, bazen yaptıkları eserlerde ortaya çıkan ekil ve desenlerin yansımalarını Allah ın suretine yorarlar (çel, 2015). Bu yönüyle ebru, bir anlam arayıı, hakikat arayıının tezahürü olarak deerlendirilebilir. Ruhsal ve manevi bir rahatlama, dinginlik salayan ebru sanatının rehabilite edici özellii ruh salıı uzmanlarınca kanıtlanmıtır. Yine bu sanat, iletiimi kolaylatırma, kendine güveni kazanma, zihni berraklık, negatif düüncenin uzaklatırılmasını kolaylatırmaktadır (çel, 2015). Doal olarak bu kazanımlar depresyon tedavisinde olduu kadar sosyal fobi, içe dönük kiilik, kaygı, stres, panik atak gibi rahatsızlıklarda da önemli bir tedavi aracı olarak kullanılabilmektedir. Ebru sanatının kazanımlarını özet olarak u ekilde sıralamak mümkündür: Kontrol duygusunun bırakılıp, kabullenmenin salanması nedeniyle obsesyonlarda; sakinlik, huzur, olumlu düüncenin yerlemesi ile depresyon ve öfke bozukluklarında; iletiimi kolaylatırmasından dolayı iletiim bozukluklarında ve sosyal fobilerde; suyun rahatlatıcı etkisiyle hiperaktivite bozukluunda; statik olmaması ve sudaki renklerle desenlerin sürekli deimesinin etkisiyle dikkat daınıklıı sorununda; ekil, renk ve desenler vasıtasıyla sözel olmayan duygu aktarımı nedeniyle, otizm, stres, kaygı ve panik bozukluklarında; bir eyler yapabilme becerisini ortaya koyması hasebiyle düük benlik saygısı sorunlarında ve motivasyon eksikliinde tedavi edici etkisi olabilmektedir. Bunun yanı sıra bedensel rahatsızlıklarda da ebru sanatının olumlu katkılarını görebiliriz. Örnein; kronik hastalıı olan veya travmatize olmu çocuklarda olumluluk, stres kontrolü, yaratıcılık, özgüven, adaptasyon ve motivasyon geliimi gibi olumlu katkılar ebru sanatı ile mümkün olabilmektedir (Kürtüncü, M., Uta Akhan, L., & Çelik, S., 2014: 601). Yine, kanserli hastalar, Alzheimer hastaları ve engelli çocukların rehabilitasyon süreçlerinde oldukça ciddi katkılarının olduu dile getirilmektedir (Betül, 2012: ). Kukusuz ebru sanatı, daha yaygın olarak dier alanlarda da kullanılabilir. Ancak bunun için yapılacak yeni bilimsel çalımalara ihtiyaç duyulduunu belirtmek gereklidir. Sonuç Güzelliin somut bir tezahürü olan sanat insan hayatında oldukça önemli rol oynamıtır. nsanlıın var oluundan bu yana varlıını sürdüren sanat, sadece güzel ve güzelliin ifadesi olarak kalmamı, duyguları, psiik ruh hallerini de etkileyerek psikolojinin vazgeçilmez bir bavuru kaynaı haline gelmitir. Sanatçının kiisel geliimi ve kendini gerçekletirmesi kadar toplumların estetik dönüümlerinde de sanat etkili bir fonksiyon icra etmitir. Toplumların oluturduu medeniyetlerin tarih, edebiyat ve kültürleri ile ilgili ilk elden bilgilere de yine ürettikleri sanat eserlerine bakılarak ulamak mümkün olmutur. Sanatın bu denli etkili olmasında kuku yok ki dinin önemli bir katkısı olmu, sanatsal yapıtlarda dini obje ve olgular kullanılagelmitir. Bir anlamda sanat, dinlerin kendilerini anlatmalarında kullandıkları vazgeçilmez bir yol olmutur. Din için sanat ne kadar önemliyse, sanat için de din bir o kadar önemli olmutur. Günümüze gelinceye kadar ortaya konulan sanat ah eserlerinin çounluunda din ve dini verilerin kullanılagelmitir. Dini fenomenin içerdii akınlık, güzellik, yücelik gibi özellikler aynı zamanda sanatçının yapıtını olutururken ulamaya çalıtıı, nihai kaygısını ifade eden ortak hedefler eklinde düünülmütür. Tarih boyunca slam medeniyetinin sanat ve sanatçıya ayrı bir yer verdiini söylenebilmektedir. slam sanatlarının kutsal eksenli ve sonsuzluk çizgilerini barındıran anlayıı, sanatçı ve izleyicisinin ruhsal dünyası üzerinde derin etkiler bırakmakla kalmamı, onların kiisel dönüümlerinde ciddi bir fonksiyona sahip olmutur. nsanı ruh ve beden bütünlüü içerisinde ele alan slam sanatlarının, kiinin kendini tanıması ve kutsalla ilikisini salıklı bir ekilde sürdürmesinde önemli bir vasıta olmutur. slam sanatı, sanatçıda olduu kadar izleyicisinde de estetik, bedensel bir hazzın yanı sıra manevi, ruhsal bir doyumun olumasında etkili olmu, böylelikle kiinin kalbinde, ruhunda oluturduu güçlenmeye balı olarak daha hassas, ince ve seçici bakıa sahip olmasında katkı salamıtır. Ancak son zamanlarda bu sanatın oluturduu inceliin, seçiciliin bugün slam toplumlarında yeterince görülmediini de ifade edebiliriz. Bu husus günümüz inananlarının psikolojik ve manevi dünyalarının neden zenginlemedii, aksine sanatsal anlamda fakirletiini de izah etmektedir. Kalbi hayatın salıklı olmayıı, sanatsal hayata tesir edecei gibi inananın ruhsal ve manevi dinamiklerini de olumsuz etkileyecektir. Bir kaç yüzyıldır eitim, teknoloji,

11 sosyal hayat, ilim, vb. neredeyse her alanda slam toplumlarının geri kalmılıını sanatsal dünyamızdaki fakirlemeye bakarak anlamak mümkündür. Öte yandan, slam sanatlarının bugün yeniden insanın psiik geliiminde önemli bir rol oynayabileceini görüyoruz. Son zamanlarda ebru ve hat sanatlarının psikoterapilerde kullanıldıını görmek bu anlamda sevindiricidir. Meguliyet, ura terapisi adı altında bu sanatların otistik çocukların eitiminde kullanılmasından tutun da kronik rahatsızlıklar, kanser, engelli bireylerin eitimi, travma sonrası stres bozukluu, depresyon, panik atak, anksiyete gibi bir çok bozukluklarda az da olsa kullanılmaya balandıını görmekteyiz. Özellikle öfke kontrolü, sabrın öretilmesi, çocukların ve madde baımlılarının iç denetim gelitirmeleri ve anlamsızlık salgınına karı güzelin, güzelliin bir yansıtıcı tedavi etkisi olarak anlam salama da slam sanatlarının olumlu katkı salayacaı beklenmektedir. Bütün bu nedenlerden dolayı bugün, ruh salıı profesyonellerinin slam sanatlarının psikoterapilerde kullanımının önemini kavramaları ve uygulamalarda daha fazla yer vermeleri bu nedenle önem arz etmektedir. KAYNAKÇA (Yazar Adı Yok), (2007). "Geleneksel Sanatlar", Anadolu'da slam Kültür ve Medeniyeti, Ankara: DB Yayınları, ss AKHAN, Latife Uta (2012). "Psikopatolojik Sanat ve Psikiyatrik Tedavide Sanatın Kullanılıı", Yükseköretim ve Bilim Dergisi/Journal of Higher Education and Science, Cilt/Volume 2, Sayı/Number 2, Austos/August 2012; Sayfa/Pages ALPER, Yusuf (2008). "Freud dan Bugüne Yaratıcı-Sanatçı Psikodinamiine Bakı", XI. Anadolu Psikiyatri Günleri Kongre Tam Metin Kitabı, 5-8 Haziran 2002, Çukurova Üniversitesi, Adana: E-Kitap, ss ARSTOTELES, (2001). Poetika, (Çev. smail Tunalı), 9. Baskı, stanbul: Remzi Kitabevi, ARITAN, Ahmet Saim (1999). "Türk Ebrû San'atı ve Bugünkü Durumu" Konya: S. Ü. Sosyal Bilimler Dergisi, S. 8, ss ASAN, Edip, (2015). "Ebru and Art Therapy", makaleler&dil=tr&id= 4, E.T AYDENZ, Hüsnü, (2009). "Din-Sanat likisi ve Bunun Somut Bir Yansıması Olarak Mevlevî Semâ Âyini", Erzurum: Atatürk Üniversitesi lahiyat Fakültesi Dergisi, sayı: 32, BARUTCUGL, H. (1999). Renklerin Sonsuzluu, Yay. haz. Ali Pasiner, stanbul: Yaar Eitim ve Kültür Vakfı yayınları, BERKMAN, Haluk, (2014). "Bir Sufi Sanatı: Ebru" pdf, E.T BLEN, Yusuf, (2010). "Hat Sanatı Eitim ve Öretiminde Hoca-Talebe Münâsebeti", Ekev Akademi Dergisi, Yıl: 14, Sayı: 44, ss BURCKHARDT, Titus, (2005). slam Sanatı: Dil ve Anlam, (Çev. Turan Koç), stanbul: Klasik Yayınları, CAN, Y., GÜN, R., (2012). slam Sanatına Giri, 2. Baskı, stanbul: Dem Yayınları, COOMARASWAMY, Ananda, K. (1995). Sanatın Tabiatındaki Bakalaım, (Çev. Nejat Özdemirolu), stanbul: nsan Yayınları, COKUN, Betül, (2012). " Kültürel ve Sanatsal Eitimler" Özürlüler Yerel Hizmet Rehberi SÖM Modeli, stanbul: BB Basımevi, ss CRAGHEAD, W.,E., NEMEROFF, C., B., (2004). The Concise Corsini Encyclopedia of Psychology And Behavioral Science, 3rd Ed., New Jersey: John Wiley & Sons, Inc., Hoboken, ÇETL, smail, (2013). "slam Sanatlarının Estetik Temelleri ve Nitelikleri", Bizim Külliye, Üç Aylık Kültür ve Sanat Dergisi, Sayı: 54, Yıl: 14/ , ss ÇORUHLU Yaar, (2000), Türk-slam Sanatının ABC'si, stanbul: Kabalcı Yayınları, DALI, emseddin Ziya (2012). "Geleneksel Türk Ebrusu nun Kimyası, Zamanlaması ve Felsefik Balamda Soyut Sanatla lgisi", Akdeniz Sanat Dergisi, 2012, Cilt 5, Sayı 9, Ss DOANAY, aziz, (2007). "Osmanlı mimarisinde tezyinat", Anadolu'da slam Kültür ve Medeniyeti, Ankara: DB Yayınları, ss EL-FARUK, smail, Raci, EL-FARUK, L., Lamia, (1999). slam Kültür Atlası, (Çev. Mustafa Okan Kibarolu, Zerrin Kibarolu), 3. Baskı, stanbul: nkılap Yayınları, ENÇ, Mithat, (1990). Ruhbilim Terimleri Sözcüü, Ankara: Karatepe Yayınları, ERNÇ, M. Sıtkı, (2011). Sanat Psikolojisine Giri, 3. Baskı, Ankara: Ütopya Yayınları, FREUD, Sigmund, (2012). Sanat ve Sanatçılar Üzerine, 3. baskı, (Çev. Kâmuran ipal), stanbul: Yapı Kredi Yayınları, GASSET, Ortega, (2013). Sanatın nsansızlatırılması ve Roman Üstüne Düünceler, (Çev. Neyyire Gül Iık), 2. Baskı, stanbul: YKY Yayınları, BN HALDUN, (2004). Mukaddime I-II, (Çev: Halil Kendir), stanbul: Yeni afak Yayınları, ÇEL, Bahadır. (2015). "Renklerin Su Üstündeki Kutsal Dansı: Ebru Sanatı", JUNG, Carl, Gustav, (1995). Ulysses ve Picasso Üzerine Denemeler, (Çev. Mazhar Candan), stanbul: Düün Yayınları, JUNG, Carl, Gustav, (1999). Kefedilmemi Benlik, (Çev. Canan Ener Sılay), stanbul: lhan Yayınevi, JUNG, Carl, Gustav, (2006). Analitik Psikoloji, (Çev. Ender Gürol), 2. Baskı, stanbul: Payel Yayınları, KANT, mmanuel, (2010). Güzellik ve Yücelik Üzerine Gözlemler, (Çev. Ahmet Fethi), stanbul: Hil Yayınları, KARAHAN, F., SARDOAN, M.E.,(2004). Psikolojik Danıma ve Psikoterapide Kuramlar, Samsun: Deniz Kültür Yayınları, KEARNEY, Albert J. (2008). Understanding Applied Behavior Analysis: An Introduction to ABA for Parents, Teachers, and Other Professionals, London and Philadelphia: Jessica Kingsley Publishers KLENMAN, Arthur, (2012). "Tehlike, Sinirlilik ve Etnografi", Kültür ve Ruh Salıı: Küreselleme Koullarında Kültürel Psikiyatri, 2. Baskı, stanbul: Metis Yayınları, KOÇ, Turan, (2008). slam Estetii. Ankara: SAM Yayınları, KÜRTÜNCÜ, M., Uta Akhan, L., & Çelik, S. (2014). Geleneksel Türk Ebru Sanatının kronik hastalıı olan çocukların terapisi üzerine etkisi. International Journal of Human Sciences, 11(2), ss MAY, Rollo, (2013). Yaratma Cesareti, (Çev. Alper Oysal), Metis Yayınları, stanbul MCHON, J-L. (1985). "The Message of Islamic Art.", Studies in Comparative Religion, Vol. 17, No. 1 & 2 (Winter-Spring, 1985), pp MUTLUEL, Osman, (2013). "slam Düüncesinde Hat Sanatı veya Kalemin arkısı", The Journal of Academic Social Science Studies, Volume 6 Issue 6, p , June

12 NASR, Seyyid, Hüseyin, (1992). slam Sanatı ve Maneviyatı, (Çev. Ahmet Demirhan), stanbul: nsan Yayınları, ÖKTEN, Sadettin, (2007). "Toplum, Sanat ve Estetik", El Sanatları Dergisi (SMEK), stanbul: Güzel Sanatlar Matbaası, Sayı: 3, ss ÖKTEN, Sadettin, (2014). Fincanımda Kola Var, stanbul: Tuti Kitap, ÖZÇM, Sadrettin (2012). "Gelenekli Ebru Sanatımız", Bursa'da Zaman Dergisi, Temmuz, Sayı: 3, ss ÖZKAFA, Fatih, (2010). "Türk Hat Sanatında Tasavvuf Etkisi", IV. Uluslararası Türk Kültürü ile Sanatları Kongresi/Sanat Etkinlikleri, 2-7 Kasım 2009, Kahire, Mısır, Basım Yeri: Konya ÖZKEÇEC, lhan, (2007). "Sanatın Ruhu", El Sanatları Dergisi (SMEK), stanbul: Güzel Sanatlar Matbaası, Sayı: 3, ss RANK, Otto, (2001). Doum Travması (Çev. S. Yücesoy). 1. Baskı, stanbul: Metis Yayınları, REFK, brahim, (2014). "Su Üstünde Renklerin Dansı: Ebru", su _ustunde_renklerin_raksi_ebru, E.T SALKND, Neil, J., (2008). Encyclopedia of Educational Psychology, California: Sage Publications, SCHOPENHAUR, Arthur, (2010). Güzelin Metafizii, Sanatın ve Güzelin Sırları, (Çev. Ahmet Aydoan), stanbul: Say Yayınları, SERN, A. Yaar (2008). "Geleneksel Türk Ebru Sanatında Kronolojik Geliim Süreci le lgili Bir Deerlendirme", Ahmet Keleolu Eitim Fakültesi Dergisi Sayı: 26, Ss STEVENS, Antony, (1999). Jung, (Çev. Ayda Çayır), stanbul: Kaknüs Yayınları, TAHR, M. Ceylan, (2004). "Sanat ve Terapi", stanbul'da Salık Dergisi, Sayı: Kasım, s TADELEN, Vefa, (2013). "Röportaj", Bizim Külliye, Üç Aylık Kültür ve Sanat Dergisi, Sayı: 54, Yıl: 14/ , S TUNALI, smail, (2008). Estetik, 11. Basım, stanbul: Remzi Kitabevi, ÜLKER, Muammer, (1987). Balangıçtan Günümüze Türk Hat Sanatı, Türkiye Bankası Kültür Yayınları, Ankara: Dou Matbaası, WEBER, Jean, Paul, (1995). Sanat Psikolojisi, (Çev. lhan Cem Erseven), 2. Baskı, Ankara: Ürün Yayınları, WNNCOTT, D. W., (1998). Oyun ve Gerçeklik (Çev. T. Birkan) 1. Baskı, stanbul: Metis Yayınları, WOOLLARD, John (2010). Psychology for the Classroom: Behaviourism, First edition, USA and Canada: Taylor & Francis e-library, YALOM, rvin, (2000), Varoluçu Psikoterapi, (Çev. Zeliha yidoan Babayiit), stanbul: Kabalcı Yayınları, YAZIR B. Mahmut, (1974), Kalem Güzeli I-II, Ankara: Diyanet leri Bakanlıı Yayınları,

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA

Detaylı

İSLÂM ve SANAT. Tartışmalı İlmî Toplantı Kasım Akdeniz Ü. Hukuk Fakültesi Konferans Salonu. Kampüs - Antalya

İSLÂM ve SANAT. Tartışmalı İlmî Toplantı Kasım Akdeniz Ü. Hukuk Fakültesi Konferans Salonu. Kampüs - Antalya İSLÂM ve SANAT Tartışmalı İlmî Toplantı 07 09 Kasım 2014 Akdeniz Ü. Hukuk Fakültesi Konferans Salonu Kampüs - Antalya İstanbul 2015 Giriş SANAT ve PSİKOLOJİ ETKİLEŞİMİ: GELENEKSEL TÜRK- İSLÂM SANATLARI

Detaylı

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM Dr. Ayhan HELVACI *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ YAPI Madde 1. Koç Üniversitesi Sosyal Bilimler Kulübü, kısa adıyla K.Ü.S.B., Koç Üniversitesi örenci kulüpleri tüzüüne balı ve Koç Üniversitesi örencilerinin

Detaylı

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler BOSAD Boya Sanayicileri Dernei Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler TÜRK BOYA SEKTÖRÜ Dünya ekonomisindeki gelimeyle paralel olarak dünya boya üretimi bugün 29,4 milyon ton civarında gerçeklemektedir ve

Detaylı

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. TÜLN OTBÇER Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. Ankara Hacettepe Üniversitesi Mayıs, 2004 ! - " $ - "%%&%$ - "%' $ - "(%' $ - "( ) (* $+,( $ - ") (',( $ - "- %./$ 0 1*&/1(2, %("%. 3/1(4""3%(/1-( /32 $$

Detaylı

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI Belediyelerin görevlerini etkin ve verimli bir ekilde yerine getirebilmeleri için ihtiyaç duydukları optimal (ihtiyaçtan ne fazla ne de az) kadronun nicelik ve

Detaylı

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR LKS* THE ASSOCIATION BETWEEN GENERAL TARGETS AND GOALS/ACQUISITIONS IN TURKISH LANGUAGE PROGRAM Erhan DURUKAN**

Detaylı

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE

Detaylı

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması Giri Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması Taner Kavasolu Devlet Planlama Tekilatı Kalkınma Planlarımızda, ülke corafyasında ve kesimler arasında dengeli bir gelime salanması hedefi, ülke ekonomisi için

Detaylı

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM KTAP NCELEMES GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM Editörler: Arif Altun ve Sinan Olkun Orhan KARAMUSTAFAOLU Yrd.Doç.Dr., Amasya Üniversitesi, Eitim Fakültesi, Dekan Yrd., AMASYA

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM. Özlem Ömür ÖZET

PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM. Özlem Ömür ÖZET Piyano Eitimine Yeni Balayan Örenciyle lk Dersin Önemi Özlem ÖMÜR PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM Özlem Ömür ÖZET Piyano eitimine yeni balayan bir örenciye, piyano enstrümanını benimsetmek

Detaylı

OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU

OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU Psk. Deniz VARIR

Detaylı

Fatih Emiral. Deloitte

Fatih Emiral. Deloitte Bilgi güvenlii bilincinin genele yayılması Fatih Emiral Deloitte nsan faktörü bilgi güvenlii programlarındaki en zayıf halka olarak nitelendirilmektedir. Kullanıcılar kasıtlı veya kasıtsız olarak, bilgi

Detaylı

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER *

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER * MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER * Prof. Dr. lknur OKATAN *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu Bildirisi SDÜ, 7-10 Nisan 2004, Isparta Sunu Sayın Bakan

Detaylı

ÖRETMEN ADAYLARININ ALGILADIKLARI LETM BECERS DÜZEYLERNN NCELENMES

ÖRETMEN ADAYLARININ ALGILADIKLARI LETM BECERS DÜZEYLERNN NCELENMES Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 123-135 123 ÖRETMEN ADAYLARININ ALGILADIKLARI LETM BECERS DÜZEYLERNN NCELENMES Mehmet Arif ÖZERBA Gazi Üniversitesi

Detaylı

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir Türkiye de Bölgesel Kalkınmanın Aracı Olarak Kalkınma Ajansları: zmir Kalkınma Ajansı Örnei Ergüder Can zmir Kalkınma Ajansı Giri: Türkiye de dier ülkeler gibi bölgelerarası hatta bölgeler içinde kalkınma

Detaylı

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER *

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER * ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER * Ara.Gör.Ilgım KILIÇ *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu

Detaylı

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : 00004003 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer Download von www.bteu.de / Avrupali Türk Isadamlari Birligi Hannover / TAM Vakfi Yayinlari!" #"# Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer Bu

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE)

BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE) BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE) Yrd.Doç.Dr. Öznur Öztosun Yrd.Doç.Dr. Dolunay Akgül Barı *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

stanbul, 11 Ekim 2004 2004/1021

stanbul, 11 Ekim 2004 2004/1021 TÜRKYE SERMAYE PYASASI ARACI KURULULARI BRL Büyükdere Cad.No:173 I. Levent Plaza A-Blok Kat:4 34394 I. Levent-stanbul Tel : (212) 280 85 67 Faks : (212) 280 85 89 www.tspakb.org.tr stanbul, 11 Ekim 2004

Detaylı

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir Yönetiim, Bölgesel Kalkınma ve Kalkınma Ajansları: Çukurova Kalkınma Ajansı Uygulaması A. Celil Öz 1 1- Giri Son çeyrek yüzyılda küresellemenin ve uluslar arası ve uluslar üstü kurumların da etkisiyle

Detaylı

GYLEBLR SANAT BALAMINDA GELENEKSELDEN GÜNCELE SHIBORI TEKN UYGULAMALARI

GYLEBLR SANAT BALAMINDA GELENEKSELDEN GÜNCELE SHIBORI TEKN UYGULAMALARI T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNVERSTES GÜZEL SANATLAR FAKÜLTES TEKSTL BÖLÜMÜ TEKSTL ANASANAT DALI LSANS TEZ GYLEBLR SANAT BALAMINDA GELENEKSELDEN GÜNCELE SHIBORI TEKN UYGULAMALARI Gül Menet KIRMIZI Danıman Yard. Doç.

Detaylı

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI AMERKA BRLEK DEVLETLER SAYITAYI Yazan: Dawid M. WALKER Çeviren: Müslüm PARLAK Amerika Birleik Devletleri Sayıtayı, Birleik Devlet yönetiminin yasama bölümü içerisinde yer alan baımsız bir kurumdur. Genellikle

Detaylı

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) Estetik sözcüğü yunanca aisthesis kelimesinden gelir ve duyum, duyularla algılanabilen, duyu bilimi gibi anlamlar içerir. Duyguya indirgenebilen bağımsız bilgi dalına estetik

Detaylı

LKÖRETM SOSYAL BLGLER DERS KTAPLARININ ÖRETMEN GÖRÜLERNE GÖRE DEERLENDRLMES (KIRIKKALE ÖRNE)

LKÖRETM SOSYAL BLGLER DERS KTAPLARININ ÖRETMEN GÖRÜLERNE GÖRE DEERLENDRLMES (KIRIKKALE ÖRNE) Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 51-61 51 LKÖRETM SOSYAL BLGLER DERS KTAPLARININ ÖRETMEN GÖRÜLERNE GÖRE DEERLENDRLMES (KIRIKKALE ÖRNE) Adem ÖCAL G.Ü.G.E.F.

Detaylı

3. 27 I C C' C C (V B ' C ') C DC. EM1 Modeli I B C E (V B ' E ') E' r E ' I E

3. 27 I C C' C C (V B ' C ') C DC. EM1 Modeli I B C E (V B ' E ') E' r E ' I E 3. 27 3.2.2. EM2 Modeli EM2 modeli, bir bipolar tranzistordaki yük birikimi olaylarının temsil edildii birinci dereceden bir modeldir. Bu model, kısıtlı da olsa, frekans domeni ve geçici hal analizlerinin

Detaylı

LKÖRETM ÖRENCLERNN GÖRÜLERNE GÖRE ÖRETMENLERN ETKLL WIEWS OF ELEMENTARY SCHOOL STUDENTS WITH REGARD TO TEACHERS EFFICIENCY

LKÖRETM ÖRENCLERNN GÖRÜLERNE GÖRE ÖRETMENLERN ETKLL WIEWS OF ELEMENTARY SCHOOL STUDENTS WITH REGARD TO TEACHERS EFFICIENCY ! "#$#%$#%&$#' #$$ LKÖRETM ÖRENCLERNN GÖRÜLERNE GÖRE ÖRETMENLERN ETKLL WIEWS OF ELEMENTARY SCHOOL STUDENTS WITH REGARD TO TEACHERS EFFICIENCY Yrd. Doç. Dr. Erten GÖKÇE Ankara Üniversitesi Eitim Bilimleri

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Kader ve

Detaylı

GÜNÜMÜZDE BLGSAYAR DESTEKL MÜZK YAZILIMLARININ MÜZK ETMNE KATKILARI

GÜNÜMÜZDE BLGSAYAR DESTEKL MÜZK YAZILIMLARININ MÜZK ETMNE KATKILARI GÜNÜMÜZDE BLGSAYAR DESTEKL MÜZK YAZILIMLARININ MÜZK ETMNE KATKILARI Doç. Adnan Koç *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu Bildirisi SDÜ, 7-10 Nisan 2004, Isparta

Detaylı

Diğer müritlerin neşeyle elindekileri takdiminden sonra, Aziz Mahmut Efendi, boynunu bükerek bu kırık ve solmuş çiçeği üstadına takdim eder.

Diğer müritlerin neşeyle elindekileri takdiminden sonra, Aziz Mahmut Efendi, boynunu bükerek bu kırık ve solmuş çiçeği üstadına takdim eder. Hak dostlarından Üftâde Hazretleri(*), bir gün müritleriyle bir kır sohbetine çıkar. Emri üzerine bütün dervişler, kırın rengârenk çiçeklerle bezenmiş yerlerini dolaşarak hocalarına birer demet çiçek getirirler.

Detaylı

BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar

BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar Sürüm 1.0 21 Ekim 2004 Dr. Yaman AKDENIZ * akdeniz@bilgiedinmehakki.org Bilgiedinmehakki.org

Detaylı

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 34 Volume: 7 Issue: 34 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 ETKL OKUL-ÇEVRE LKSNDE ALENN KATKISINA

Detaylı

Yazılım Takımlarında Baarı

Yazılım Takımlarında Baarı Yazılım Takımlarında Baarı Tunca SELBES Meteksan Sistem, Simülasyon ve Görsel Sistemler Orta Dou Teknik Üniversitesi, Bilgisayar Mühendislii, Ankara, Türkiye e-posta: tunca.selbes@sgs.meteksan.com.tr e-posta:

Detaylı

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) 10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) Estetik, "güzel in ne olduğunu soran, sorguluyan felsefe dalıdır. Sanatta ve doğa varolan tüm güzellikleri konu edinir. Hem doğa hem de sanatta. Sanat, sanatçının

Detaylı

EFT ile POZİTİF HAYAT EĞİTİMİ EFT NEDİR?

EFT ile POZİTİF HAYAT EĞİTİMİ EFT NEDİR? SELDA TÜRKMEN le EFT ile POZİTİF HAYAT EĞİTİMİ EFT NEDİR? EFT, orijinal İngilizce isminin baş harflerinin kısaltmasıdır; "Emotional Freedom Techniques". İnsanda huzursuzluk yaratan bütün kötü duygulardan

Detaylı

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu Sayfa No: 1 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu Sayfa No: 2 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi

Detaylı

GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN OKUL DENEYM I DERSNE YÖNELK LGLER VE BEKLENTLER **

GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN OKUL DENEYM I DERSNE YÖNELK LGLER VE BEKLENTLER ** GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN OKUL DENEYM I DERSNE YÖNELK LGLER VE BEKLENTLER ** Yrd.Doç.Dr. Gürsan SARAÇ * **1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu Bildirisi

Detaylı

INTOSAI KAMU KES M Ç KONTROL STANDARTLARI REHBER. Özet Çeviri Baran Özeren Sayı tay Uzman Denetiçisi

INTOSAI KAMU KES M Ç KONTROL STANDARTLARI REHBER. Özet Çeviri Baran Özeren Sayı tay Uzman Denetiçisi INTOSAI KAMU KESMÇ KONTROL STANDARTLARI REHBER Özet Çeviri Baran Özeren Sayıtay Uzman Denetiçisi 2 Haziran 2004 Çevirenin Notu Denetim meslei ile ilgili kamu ve özel sektör organizasyonları, son yirmi

Detaylı

AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler

AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler Avrupa Komisyonu tarafından Türkiye hakkında hazırlanan lerleme Raporu, Türkiye ile müzakerelerin balaması yönünde olumlu bir

Detaylı

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES Bu aratırma 005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

r i = a i + b i r m + i

r i = a i + b i r m + i Endeks Modelleri William Sharpe tarafından gelitirilen tekli endeks modeli ve onu takip eden çoklu endeks modelleri, portföyün beklenen getirisi ve riskinin hesaplanması için gereken veri sayısını ciddi

Detaylı

ALEKSTM: KURAMSAL ÇERÇEVE TEDAV YAKLAIMLARI ve LGL ARATIRMALAR

ALEKSTM: KURAMSAL ÇERÇEVE TEDAV YAKLAIMLARI ve LGL ARATIRMALAR ! "#$#%$#%&$#' #$$ ALEKSTM: KURAMSAL ÇERÇEVE TEDAV YAKLAIMLARI ve LGL ARATIRMALAR Recep KOÇAK Ankara Üniversitesi Eitim Bilimleri Fakültesi Eitimde Psikolojik Hizmetler Anabilim Dalı Aratırma Görevlisi

Detaylı

!" # $! %&'(()*"!!+",$!-+ "./ #!". " " " 0$ $ 1-0!.,0! 2! $!! ""2 3 $-! 0 "$! 4 444,3,," 5!.!",

! # $! %&'(()*!!+,$!-+ ./ #!.    0$ $ 1-0!.,0! 2! $!! 2 3 $-! 0 $! 4 444,3,, 5!.!, !"# $ %&'()'$*!$+$&+,!!" # $! %&'(()*"!!+",$!-+ "./ #!". "-+ -.+. " " 0$ $ 1-0!.,0! 2! $!! ""2 3 $-! 0 "$! 4 444,3,," 5!.!", -. * ",/" - 6%%( 7 "#!896: ;, +"-** "8',& ""$ + + "0*0! -! 0# 0#!* -"0 " < +"!

Detaylı

PIZZA DONALDO TÜRKYE. Mevcut Durum

PIZZA DONALDO TÜRKYE. Mevcut Durum PIZZA DONALDO TÜRKYE Pizza Donaldo talya Ltd. (P.D.I) 1 1960 yılında talya da Senyör Donaldo tarafından küçük bir talyan restoranı olarak kurulmutur. 10 çocua sahip olan Senyör Donaldo yıllar içerisinde

Detaylı

Yöntem Ara tırma Modeli Evren ve Örneklem Veri Toplama Aracı Verilerin Analizi Bulgular

Yöntem Ara tırma Modeli Evren ve Örneklem Veri Toplama Aracı Verilerin Analizi Bulgular Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 38 Volume: 8 Issue: 38 Haziran 2015 June 2015 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 ÖRETMENLK UYGULAMASI

Detaylı

Renklerin insan davranışını ve psikolojisini önemli ölçüde etkilediği bugün kesinleşmiştir. Kanada'da bir okulda yapılan deneyde, odaların renk ve

Renklerin insan davranışını ve psikolojisini önemli ölçüde etkilediği bugün kesinleşmiştir. Kanada'da bir okulda yapılan deneyde, odaların renk ve Renklerin insan davranışını ve psikolojisini önemli ölçüde etkilediği bugün kesinleşmiştir. Kanada'da bir okulda yapılan deneyde, odaların renk ve ışık düzenlerinin değiştirilmesi ile bazı öğrencilerin

Detaylı

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ 7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ Estetik ve Sanat Felsefesi Estetiğin Temel Soruları Felsefe Açısından Sanat Sanat Eseri Estetiğin Temel Kavramları Estetiğin Temel Sorunlarına Yaklaşımlar Ortak Estetik

Detaylı

ETK LKELER BANKACILIK ETK LKELER

ETK LKELER BANKACILIK ETK LKELER ETK LKELER Türkiye Bankalar Birlii tarafından hazırlanan ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu nun 15 Haziran 2006 tarih ve 1904 sayılı kararlı ile yayımlanan Bankacılık Etik lkeleri Bankamız tarafından

Detaylı

SRKÜLER NO: POZ - 2006 / 42 ST, 08. 08. 2006 YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE

SRKÜLER NO: POZ - 2006 / 42 ST, 08. 08. 2006 YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE SRKÜLER NO: POZ - 2006 / 42 ST, 08. 08. 2006 çindekiler: Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu nda örtülü sermaye YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE Bilindii üzere, 21.06.2006 tarihli Resmi Gazete de

Detaylı

BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET ANONM RKET Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU 31 MART 2010 TBARYLE

BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET ANONM RKET Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU 31 MART 2010 TBARYLE Sayfa No: 1 A- 1-RAPORUN DÖNEM : Faaliyet raporu, BOYASAN A. nin MART/2010 yılı faaliyetlerini kapsar. 2-ORTAKLIIN ÜNVANI : BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET A.. 3-DÖNEM ÇNDE YÖNETM VE DENETM KURULUNDA GÖREV

Detaylı

DELTA MENKUL DEERLER A..

DELTA MENKUL DEERLER A.. sayfa No: 1 A) Giri 1.Raporun Dönemi: Bu rapor, Delta Menkul Deerler A.. kuruluunun 1 Ocak 2008 31 Mart 2008 çalıma dönemini kapsamaktadır. 2. Ortaklıın Unvanı: Delta Menkul Deerler A.. 3. Dönem çinde

Detaylı

OPTK KONUSUNUN 9. SINIF MÜFREDATINA ALINMASININ ÖRENC BAARISINA ETKS

OPTK KONUSUNUN 9. SINIF MÜFREDATINA ALINMASININ ÖRENC BAARISINA ETKS Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 157-165 157 OPTK KONUSUNUN 9. SINIF MÜFREDATINA ALINMASININ ÖRENC BAARISINA ETKS Sebahaddin ALPTEKN Kırehir Anadolu

Detaylı

Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz

Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz 2006 YILLIK RAPORU: UYUTURUCU FYATLARINDA DÜÜ, YAKALAMALARDA ARTI Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz (23.11.2006, LZBON) Avrupa Uyuturucu ve Uyuturucu Baımlıı zleme Merkezi (EMCDDA), bugün

Detaylı

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz. 2018-2019 Eğitim- Öğretim Yılı Özel Ümraniye Gökkuşağı İlkokulu Sorgulama Programı Kim Olduğumuz Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal

Detaylı

- 422 - 1) Komisyon: lköretim 7 Türkçe Örenci Çalıma Kitabı, MEB Yayınları, Ankara,

- 422 - 1) Komisyon: lköretim 7 Türkçe Örenci Çalıma Kitabı, MEB Yayınları, Ankara, Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 4 Sayı: 19 Volume: 4 Issue: 19 Güz 2011 Fall 2011 www.sosyalarastirmalar.com 7. SINIF TÜRKÇE DERS ÖRENC ÇALIMA

Detaylı

ARACI KURUMUN UNVANI :DELTA MENKUL DEERLER A.. Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU

ARACI KURUMUN UNVANI :DELTA MENKUL DEERLER A.. Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU Sayfa No: 1 A) Giri 1.Raporun Dönemi: Bu rapor, Delta Menkul Deerler A.. kuruluunun 1 Ocak 2009 31 Mart 2009 çalıma dönemini kapsamaktadır. 2. Ortaklıın Unvanı: Delta Menkul Deerler A.. irket in Merkezi

Detaylı

ÇAKILTAŞLARIYLA YARIM ASIR FEHİM İBRAHİMHAKKIOĞLU ÇAKILTAŞLARIYLA RESİM SERGİSİ

ÇAKILTAŞLARIYLA YARIM ASIR FEHİM İBRAHİMHAKKIOĞLU ÇAKILTAŞLARIYLA RESİM SERGİSİ İSMEK İN USTALARI ÇAKILTAŞLARIYLA YARIM ASIR FEHİM İBRAHİMHAKKIOĞLU ÇAKILTAŞLARIYLA RESİM SERGİSİ ÇAKILTAŞLARIYLA YARIM ASIR FEHİM İBRAHİMHAKKIOĞLU 8-18 Mayıs 2014 / Taksim Metro Sergi Salonu Başkan dan

Detaylı

BYS. T.C. Ulatırma Bakanlıı Biliim Belge Yönetim Sistemi Çözümü

BYS. T.C. Ulatırma Bakanlıı Biliim Belge Yönetim Sistemi Çözümü BYS T.C. Ulatırma Bakanlıı Biliim Belge Yönetim Sistemi Çözümü Sunu Planı E-Ulatırma Projesinin Amacı, Konusu biliimbys nin Projedeki Yeri biliimbys nin Kapsamı biliimbys Nasıl Çalııyor? Saladıı Yararlar

Detaylı

2. Reklamlarda leti im ve Mesaj

2. Reklamlarda leti im ve Mesaj Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 34 Volume: 7 Issue: 34 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 TÜRK TELEVZYONLARINDAK GIDA REKLAMLARINDA

Detaylı

03. En Muhtemel Sayı (EMS) Yöntemi (5 li EMS) 03.01. EMS Yönteminde Dilüsyon Kavramı

03. En Muhtemel Sayı (EMS) Yöntemi (5 li EMS) 03.01. EMS Yönteminde Dilüsyon Kavramı 03. En Muhtemel Sayı (EMS) Yöntemi (5 li EMS) En muhtemel sayı yöntemi, tüp dilüsyon yönteminin gelitirilmi eklidir. Bu yöntemde, materyalden FTS ile standart 1 : 9 oranında dilüsyon yapılır. Dilüsyonlardan

Detaylı

ICS 04.200.10 TÜRK STANDARDI TS EN OHSAS 18001/Mart 2001

ICS 04.200.10 TÜRK STANDARDI TS EN OHSAS 18001/Mart 2001 OHSAS 18001 SALII VE GÜVENL YÖNETM REHBER STANDARDI GR : Dünyada, üretim faktörünün temel öesi olan çalıanların salıı ve güvenlii endüstriyel gelimelere paralel olarak, ön plana çıkmaktadır. Salıı ve i

Detaylı

GÖRME ENGELL ÖRENCLERN ÇETL DEKENLER AÇISINDAN ÖRENME STLLER ÜZERNE BR ARATIRMA

GÖRME ENGELL ÖRENCLERN ÇETL DEKENLER AÇISINDAN ÖRENME STLLER ÜZERNE BR ARATIRMA GÖRME ENGELL ÖRENCLERN ÇETL DEKENLER AÇISINDAN ÖRENME STLLER ÜZERNE BR ARATIRMA A STUDY ON LEARNING SYTLES OF VISUALLY IMPAIRED STUDENTS IN ACCORDANCE WITH CERTAIN VARIABLES Tazegül DEMR Ülker EN Özet

Detaylı

EK-4 ÖZGEÇM!" Derece Alan Üniversite Yıl. Görev Unvanı Görev Yeri Yıl

EK-4 ÖZGEÇM! Derece Alan Üniversite Yıl. Görev Unvanı Görev Yeri Yıl 1. Adı Soyadı :Gülümser SERTBA" 2. Do#um Tarihi: 21/11/1950 3. Unvanı: Yrd. Doc. 4. Ö#renim Durumu: Doktora EK-4 ÖZGEÇM!" Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Klinik Hem$ireli#i Ege Ün.Yük.Hem. Okulu 1974

Detaylı

Bilgi Notu ARA TIRMA VE TASN F GRUBU 30.05.2002. " ç Kontrol: Kamusal Hesapverme Sorumlulu u çin Bir Yapı Olu turulması" Hk.

Bilgi Notu ARA TIRMA VE TASN F GRUBU 30.05.2002.  ç Kontrol: Kamusal Hesapverme Sorumlulu u çin Bir Yapı Olu turulması Hk. Bilgi Notu ARATIRMA VE TASNF GRUBU 30.05.2002 "ç Kontrol: Kamusal Hesapverme Sorumluluu çin Bir Yapı Oluturulması" Hk. ç Kontrol: Kamusal Hesapverme Sorumluluu çin Bir Yapı Oluturulması Kamu Kurumlarındaki

Detaylı

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES 1. GR Yrd.Doç.Dr.Cansevil TEB *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden

Detaylı

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE Doç. Dr. Mutlu ERBAY İstanbul 2013 Yay n No : 2834 İletişim Dizisi : 97 1. Baskı - Şubat 2013 İSTANBUL ISBN 978-605 - 377-858 - 5 Copyright Bu kitab n bu bas s n n Türkiye deki yay

Detaylı

FIRÇADAKİ ÇİÇEKLER İSMEK TEZHİP ÖĞRETMENLERİ KARMA SERGİSİ

FIRÇADAKİ ÇİÇEKLER İSMEK TEZHİP ÖĞRETMENLERİ KARMA SERGİSİ FIRÇADAKİ ÇİÇEKLER İSMEK TEZHİP ÖĞRETMENLERİ KARMA SERGİSİ FIRÇADAKİ ÇİÇEKLER İSMEK TEZHİP ÖĞRETMENLERİ KARMA SERGİSİ 5-11 HAZİRAN 2013 / İSTANBUL TİCARET ODASI YENİ CAMİİ HÜNKÂR KASRI SERGİ SALONU Başkan

Detaylı

Borsa : Vadeli lem ve Opsiyon Borsası A.. ni,

Borsa : Vadeli lem ve Opsiyon Borsası A.. ni, TÜREV ARAÇLAR RSK BLDRM FORMU (Vadeli lem ve Opsiyon Borsası A.. nezdindeki ilemlere ilikindir) Önemli Açıklama: Vadeli lem ve Opsiyon Borsası nezdinde yapacaınız alım-satım ilemleri sonucunda kar elde

Detaylı

II. KURUMSAL YÖNETM LKELER UYUM RAPORU

II. KURUMSAL YÖNETM LKELER UYUM RAPORU II. KURUMSAL YÖNETM LKELER UYUM RAPORU KURUMSAL YÖNETM LKELERNE UYUM BEYANI Kordsa Global Endüstriyel plik ve Kord Bezi Sanayi ve Ticaret A.. (bundan böyle Kordsa Global veya irket diye anılacaktır) 01

Detaylı

ÜNVERSTELERMZDE BAKA SORUNLAR DA VAR. Fikret enses 1

ÜNVERSTELERMZDE BAKA SORUNLAR DA VAR. Fikret enses 1 http://www.bagimsizsosyalbilimciler.org/yazilar_bsb/iktisattoplum28ocak04-senses.doc ÜNVERSTELERMZDE BAKA SORUNLAR DA VAR Fikret enses 1 Üniversitelerimize ilikin yasal düzenleme tartımaları, özellikle

Detaylı

ÜNVERSTE ÖRENCLERNN ÇEVRE DUYARLILIKLARININ NCELENMES

ÜNVERSTE ÖRENCLERNN ÇEVRE DUYARLILIKLARININ NCELENMES ! "#$#%$#%&$#' #$$ ÜNVERSTE ÖRENCLERNN ÇEVRE DUYARLILIKLARININ NCELENMES Ar. Gör. Burcu ÇABUK Ankara Üniversitesi Eitim Bilimleri Fakültesi lköretim Bölümü Okulöncesi Eitim Anabilim Dalı Öretim Elemanı

Detaylı

ÖRGÜTLERN SOSYAL SORUMLULUKLARI:KAVRAMSAL BR ÇÖZÜMLEME. Kürad YILMAZ ÖZET

ÖRGÜTLERN SOSYAL SORUMLULUKLARI:KAVRAMSAL BR ÇÖZÜMLEME. Kürad YILMAZ ÖZET ÖRGÜTLERN SOSYAL SORUMLULUKLARI:KAVRAMSAL BR ÇÖZÜMLEME ÖZET Bu çalımanın amacı örgütlerin sosyal sorumlulukları hakkında kavramsal bir çözümleme yapmaktır. Bu amaçla ilk önce sosyal sorumluluk kavramının

Detaylı

Benjamin Beit-Hallahmi, Prolegomena to The Psychological Study of Religion, London and Toronto: Associated University Press, 1989.

Benjamin Beit-Hallahmi, Prolegomena to The Psychological Study of Religion, London and Toronto: Associated University Press, 1989. Ç. Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 2, Sayı 2, Temmuz-Aralık 2002 KİTAP TANITIMI Yrd. Doç. Dr. Hasan KAYIKLIK Çukurova Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Benjamin Beit-Hallahmi, Prolegomena to The Psychological

Detaylı

Bu dönemde daha önce belirttiim gibi yatırımlarımızla ilgili almı olduumuz kararlarımızın yanı sıra;

Bu dönemde daha önce belirttiim gibi yatırımlarımızla ilgili almı olduumuz kararlarımızın yanı sıra; BORYAD / Aralık 2009 1. 2009, finansal anlamda fırtınalı bir yıldı. Kısaca iecam ın 2009 yılını deerlendirebilir misiniz? Öncelikli konularınız neler oldu, kârlılık hedefleriniz de büyük amalar görüldü

Detaylı

BLG SSTEMLERNN GÜVENLNE LKN OECD REHBER LKELER- GÜVENLK KÜLTÜRÜNE DORU

BLG SSTEMLERNN GÜVENLNE LKN OECD REHBER LKELER- GÜVENLK KÜLTÜRÜNE DORU BLG SSTEMLERNN GÜVENLNE LKN OECD REHBER LKELER- GÜVENLK KÜLTÜRÜNE DORU 14 Aralık 1960 tarihli ktisadi birlii ve Gelime Tekilat Anlamasının, özellikle 1b), 1 c), 3 a) ve 5 b) maddeleri uyarınca; 23 Eylül

Detaylı

25/12/2014 Bilgilendirme: Nur 24/35 Allah, semaların/boyutların ve arzın nuru/ışığı/enerjisidir. Onun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandile benzemesidir. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça,

Detaylı

AŞKIN BULMACA BAROK KENT

AŞKIN BULMACA BAROK KENT AŞKIN BULMACA 18.yy'da Aydınlanma filozoflarıyla tariflenen modernlik, nesnel bilimi, evrensel ahlak ve yasayı, oluşturduğu strüktür çerçevesinde geliştirme sürecinden oluşur. Bu adım aynı zamanda, tüm

Detaylı

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN GLOBAL L DERL K FORUMU AÇILI KONU MASI. 11 Mayıs 2007 Bahçe ehir Üniversitesi, stanbul

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN GLOBAL L DERL K FORUMU AÇILI KONU MASI. 11 Mayıs 2007 Bahçe ehir Üniversitesi, stanbul TÜRK SANAYCLER VE ADAMLARI DERNE TÜSAD YÖNETM KURULU BAKANI ARZUHAN DOAN YALÇINDA IN BAHÇEEHR ÜNVERSTES GLOBAL LDERLK FORUMU AÇILI KONUMASI 11 Mayıs 2007 Bahçeehir Üniversitesi, stanbul Deerli katılımcılar,

Detaylı

Bu model ile çalımayı öngören kuruluların (servis ve içerik salayıcılar),.nic.tr sistemi ile uyumlu, XML tabanlı yazılım gelitirmeleri gerekmektedir.

Bu model ile çalımayı öngören kuruluların (servis ve içerik salayıcılar),.nic.tr sistemi ile uyumlu, XML tabanlı yazılım gelitirmeleri gerekmektedir. .tr alan adlarını tescili, 1991 yılından itibaren, Türkiye'yi ilk olarak nternet'e balayan Üniversitemiz bünyesinde devam etmektedir. Bu kapsamda, bugün itibarı ile, toplam yaklaık 70,000 adet.tr uzantılı

Detaylı

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR!

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR! SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR! Şehir ve Medeniyet İÇGÜDÜSEL DEĞİL, BİLİNÇLİ TERCİH: ŞEHİR Şehir dediğimiz vakıayı, olguyu dışarıdan bir bakışla müşahede edelim Şehir denildiğinde herkes kendine göre bir

Detaylı

a b e f g h i SHOG NED R?

a b e f g h i SHOG NED R? 9 8 7 6 5 4 3 2 1 a b c d e f g h i SHOG NEDR? SHOG, Japonya da yaklaık 20 milyon kiinin oynadıı bir oyundur. Hedefleri, karı tarafın ah ını tuzaa düürmek olan iki oyuncu arasında oynanan bir zihinsel

Detaylı

RUSYA-UKRAYNA ENERJ KRZ STRATEJK BR DEERLENDRME

RUSYA-UKRAYNA ENERJ KRZ STRATEJK BR DEERLENDRME RUSYA-UKRAYNA ENERJ KRZ STRATEJK BR DEERLENDRME I. RUSYA NIN YEN STRATEJS OCAK 2005 1- Rusya, ekonomik, siyasi ve askeri açıdan yeniden güçlenmek ve öncelikle bölgesinde nüfus sahibi olabilmek stratejisinde

Detaylı

OYUN VE ÇOCUK. Oyunun Aşamaları:

OYUN VE ÇOCUK. Oyunun Aşamaları: OYUN VE ÇOCUK Çocuklar oyunla dünyayı keşfederler, diğer kişilerle kuracakları ilişkileri öğrenirler, kendi yeteneklerini ve güçlerini test ederler, yeni fikirleri denerler ve farklı aktiviteleri deneyecek

Detaylı

Tasarım Psikolojisi (GRT 312) Ders Detayları

Tasarım Psikolojisi (GRT 312) Ders Detayları Tasarım Psikolojisi (GRT 312) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Tasarım Psikolojisi GRT 312 Bahar 2 0 0 2 3 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

TÜRKÇE ÖRETMEN ADAYLARININ KONUMA KAYGILARINA LKN BR NCELEME A STUDY ON SPEECH ANXIETY OF TURKISH LANGUAGE TEACHER CANDIDATES Esra LÜLE MERT

TÜRKÇE ÖRETMEN ADAYLARININ KONUMA KAYGILARINA LKN BR NCELEME A STUDY ON SPEECH ANXIETY OF TURKISH LANGUAGE TEACHER CANDIDATES Esra LÜLE MERT Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 7 Volume: 8 Issue: 7 Nisan 015 April 015 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 107-9581 TÜRKÇE ÖRETMEN ADAYLARININ

Detaylı

KATILIMCI YEREL YÖNET M ANLAYI INDA. H.Burçin HENDEN. Özet. Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134

KATILIMCI YEREL YÖNET M ANLAYI INDA. H.Burçin HENDEN. Özet. Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134 Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134 www.insanbilimleri.com 02.01.2005 KATILIMCI YEREL YÖNETM ANLAYIINDA E-BELEDYECLN YER VE ÖNEM H.Burçin HENDEN Özet 21. yüzyılın yönetim felsefesi Verimlilik,

Detaylı

Son vergi düzenlemeleri ile ortaya çıkan fiyat indirimleri tüketiciye yansıtıldı mı?

Son vergi düzenlemeleri ile ortaya çıkan fiyat indirimleri tüketiciye yansıtıldı mı? Son vergi düzenlemeleri ile ortaya çıkan fiyat indirimleri tüketiciye yansıtıldı mı? Ercan Türkan (ercan.turkan@tcmb.gov.tr) Mayıs 2009 Özet ç talebin canlandırılabilmesi amacıyla Mart ayında bir dizi

Detaylı

İyi Ölüm. 28-29 Haziran 2016, Kanserde Destek Tedavileri Sempozyumu, Adana

İyi Ölüm. 28-29 Haziran 2016, Kanserde Destek Tedavileri Sempozyumu, Adana İyi Ölüm Neden Ölümü Konuşuyoruz? Rindlerin Ölümü Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde; Yahya Kemal Beyatlı Vara vara vardım ol kara taşa Hasret kodun beni kavim kardaşa Sebep gözden akan bu kanlı yaşa

Detaylı

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Psikoanalitik Halkbilimi Kuram ve Yöntemleri DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 KONULAR Psikoanalitik Halkbilimi Kuram ve Yöntemleri Kurucuları ve Okullar ( W. Wundt Okulu,

Detaylı

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 1 Sayı: 2 Aralık 2010

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 1 Sayı: 2 Aralık 2010 ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 1 Sayı: 2 Aralık 2010 KAVRAM HARTALARI LE NOT TUTMANIN LKÖRETM ÖRENCLERNN DNLEDN ANLAMA

Detaylı

Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB

Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB 2005-2006 Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB 2005-2006 ETM-ÖRETM YILINDA SDÜ BURDUR ETM FAKÜLTES GSE BÖLÜMÜ MÜZK ETM ABD DA OKUMAKTA OLAN 2, 3 VE 4. SINIFLARIN DEVAMLILIK ZLEYEN DERSLERDE

Detaylı

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN Sayfa No 1 / 145 TANIMI ve N GEREKLER 1. N KML Kadro Unvanı Müfetti Fiili Görev Unvanı Müfetti stihdam Türü (Statü) Memur Tarih Kod No 2. E LKN BLGLER 2.1. in Özeti...belediyesi; faaliyet ve ilemlerinde

Detaylı

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI Öğr. Gör. Özlem BAĞCI Çocuğun kas gelişimini sağlayan, enerjisinin boşalmasına yol açan oyun, arkadaşları ile iletişimi ve işbirliğini de sağlayarak onun dünyasını biçimlendirir. Piaget e göre oyun, çocuğun

Detaylı