BURJUVAZÝ NASIL AYAKTA KALABÝLDÝ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BURJUVAZÝ NASIL AYAKTA KALABÝLDÝ"

Transkript

1

2

3 Yeni Evrede Baþyazý BURJUVAZÝ NASIL AYAKTA KALABÝLDÝ Kapitalizmin temelindeki çeliþki ve karþýtlýklarýn kimi yerlerde tamamen olgunlaþmasý ve kimi yerlerde keskinleþmesine, emek-sermaye uzlaþmazlýðýnýn þiddetlenmesine ve kapitalist sistemi sarsan büyük sýnýf savaþýmlarýna raðmen, burjuvazi nasýl hala ayakta kalabiliyor? 21. yüzyýlýn baþlarýnda bu soruyu güçlü bir þekilde soruyoruz ve sormalýyýz. Bu, devrimci bir sorudur. Her sýnýf bilinçli iþçi, her komünist bu soruyu sormalý. Ve bu soruya yanýt ararken devrimci biçimde düþünmelidir. Konunun çok yönlülüðü ve zenginliði ile tarihsel boyutlarý bizi bu durumu aydýnlatmak için çok yönlü ve bütünlüklü düþünmeye itiyor. Þimdiye kadar tarihsel sürecin çeþitli yönlerini ortaya koyduk. Ama hep bir yönü eksik kalýyordu. Konunun bütünlüðünü ortaya koyabilmek için araþtýrmalara devam etmek gerekiyordu. Bu ise zamanla olabilecek bir þeydi. Daha önce, burjuvazinin bir çok yerde hala ayakta kalabilmesini lafta devrimci, gerçekte (pratikte) ise oportünist-reformist olan sosyalist hareketlerin varlýðýna baðladýk. Baþka bir zaman da, kapitalist sýnýfýn, iþçi sýnýfý hareketini, komünistleri baský altýnda tutmasýný, katliamlara baþvurmasýný, sýnýrsýz burjuva terörünü bunda güçlü bir etken olduðunu ileri sürdük. Þimdi de, burjuvazinin iþçi sýnýfý hareketi içindeki destekçilerinden, dayanaklarýndan söz etmek istiyoruz. Burjuvazi, iþçi sýnýfýný yalnýzca baský altýnda tutmakla kalmaz, devrimci mücadeleden vazgeçmesi koþuluyla, onunla uzlaþma yoluna da gider. Nasýl olsa devrimci olmaktan çýkmýþ bir iþçi sýnýfý bir hiçtir. Kimi ödünler uðruna yapýlan bu uzlaþmada burjuvazi kazançlý çýkar. Çünkü belli ödünlerle egemenliðini ve kapitalist düzeni güvenceye almýþ olur. Burjuvazi, durumun kritik olduðu bir zamanda ödün verir, yani iþçi hareketinin güçlü olduðu bir sýra. Fakat iþçi hareketi bu gücünü yitirir yitirmez, burjuvazi verdiði ödünleri geri almak için büyük bir þiddetle saldýrýya geçer. Böylece, iþçi sýnýfý, kýsmi istemler uðruna, devrim yapmaktan, toplumsal kurtuluþ mücadelesinden vazgeçtiði gibi, bu yüzden daha sonra elindekilerden de yoksun kalýr. Burjuvazi, iþçi sýnýfý hareketi içinde olup da, kendisini ezen ve sömüren kapitalist sýnýfa destek veren uzlaþmaya ve sýnýfýna ihanet etmeye hazýr iþçileri her zaman bulur. Bunlar genellikle, iþçilerin a- zýnlýk bir kesimidir, ama bazen uzlaþma, sýnýfý tümüyle etkisine alabiliyor. Böylesi dönemler, iþçi sýnýfý hareketinin felç olduðu dönemlerdir. Burjuvazi, kapitalizmin emperyalist aþamaya ulaþmasýyla birlikte, kapitalizmin iç çeliþkilerinin keskinleþmesi ve sýnýf savaþýmýnýn þiddetlenmesi karþýsýnda en kritik anlarýný yaþadý. Kapitalist sistem tarihe karýþmak üzereydi. Ýþte tam böyle bir sýrada, iþçiler içindeki dayanaklarý sayesinde kurtuldu.... sýnai bakýmdan geliþmiþ kapitalist ülkelerde diyor Lenin, kapitalizmin ana desteði tam da iþçi sýnýfýnýn Ýkinci Enternasyonal de ve Ýkibuçukuncu Enternasyonal de örgütlenmiþ kesimleridir. E- ðer uluslararasý burjuvazi, iþçilerin bu kesimine, iþçi sýnýfý içindeki bu karþý devrimci unsurlara dayanmasaydý, daha fazla ayakta kalamazdý. Sarý Enternasyonal içinde örgütlenmiþ bu karþý-devrimci iþçilerin, Avrupa da devrimci durumun yaþandýðý ve burjuva egemenliðin sallantýda olduðu bir sýrada, burjuvaziye verdikleri destek, burjuvazi için tam bir hayat öpücüðü oldu. Verilen destek sonucu burjuvazi devrim tehlikesini atlatýp egemenliðini korurken, ona bu desteði veren Sarý Enternasyonal ise tam anlamýyla çöktü. Politikasý burjuvaziyle uzlaþma çizgisine oturan bir iþçi örgütü, etkin bir güç olmaktan çýkar ve giderek varlýk nedenini yitirir. O dönem Sarý Enternasyonal in kapitalistlere verdiði desteðin, iþçi sýnýfýnýn kurtuluþuna nasýl aðýr bir darbe vurduðu daha sonraki yýllarda, tüm tarihi boyutuyla daha iyi anlaþýlmýþtýr. E- ðer o sýrada bu unsurlar sosyalizme ihanet etmemiþ olsalardý, bugün dünya tarihinin gidiþi bambaþka olurdu. Bu nokta çok ö- nemli ve her sýnýf bilinçli iþçi için derslerle doludur. Karþýlýklý baðýmlýlýk koþullarýnda, tarihsel olaylar ve geliþmeler, bir zincirin halkalarý gibi iç içe geçer ve birbirini etkiler. O sýrada eðer Avrupa Devrimi gerçekleþseydi -ki bunun objektif þartlarý doðmuþtu- tüm dünya zincirleme olarak devrimlere girerdi ve bu tüm dünyanýn gidiþini kesin olarak deðiþtirirdi. Dünya Komünist Hareketi bu nokta üzerinde durmamýþtýr. Oysa ki, bu nokta çok önemli. Eðer devrimci iþçi sýnýfý hareketi, sýnýf iþbirliði politikasý izleyen iþçi hareketindeki unsurlarý teþhir etmez ve onlarýn bir güç haline gelmesini önlemez ise, bu uzlaþmacýlarýn burjuvaziye vereceði destek, iþçi sýnýfýnýn kurtuluþuna mal olabilir. Bu nedenle, burjuvazinin iþçi sýnýfý içindeki dayanaklarýna karþý uzlaþmaz bir ideolojik mücadele, devrimci iþçi hareketinin proleter devrimci komünizmin vazgeçilmez bir görevidir. Ýþçi sýnýfý içinde burjuvazinin dayanaðý rolü oynayanlarýn, iþçi sýnýfý devrimine yönelttikleri karþý-devrimci darbe, Alman Devrimi sürecinde çok açýk olarak gözlemlenebilir. Ýþçiler komünistlerin (Spartakistlerin) öncülüðünde devrimci ayaklanmaya giriþtiklerinde, burjuvaziyle sýnýf uzlaþmasý yaptýlar. Devrimi yalnýz býraktýlar. Daha çok devrimci iþçilerin gerçekleþtirdikleri a- yaklanmalar her seferinde yenildi. Ayný durum Ýtalya daki iþçi a- yaklanmasý (fabrika konseyleri) sýrasýnda yaþandý. Devrimci iþçiler Torino da ayaklanýp Fabrika Konseyleri nin iktidarýný kurdular. Ama burjuvazinin iþçi hareketindeki sosyal dayanaðý olan 3

4 Baþyazý Yeni Evrede Burjuvazi, iþçi sýnýfýný yalnýzca baský altýnda tutmakla kalmaz, devrimci mücadeleden vazgeçmesi koþuluyla, onunla uzlaþma yoluna da gider. Nasýl olsa devrimci olmaktan çýkmýþ bir iþçi sýnýfý bir hiçtir. Kimi ödünler uðruna yapýlan bu uzlaþmada burjuvazi kazançlý çýkar. Çünkü belli ödünlerle egemenliðini ve kapitalist düzeni güvenceye almýþ olur. Burjuvazi, durumun kritik olduðu bir zamanda ödün verir, yani iþçi hareketinin güçlü olduðu bir sýra. Fakat iþçi hareketi bu gücünü yitirir yitirmez, burjuvazi verdiði ödünleri geri almak için büyük bir þiddetle saldýrýya geçer. Böylece, iþçi sýnýfý, kýsmi istemler uðruna, devrim yapmaktan, toplumsal kurtuluþ mücadelesinden vazgeçtiði gibi, bu yüzden daha sonra elindekilerden de yoksun kalýr. burjuva iþçi sendikalarý ve tüm burjuva sýnýf iþbirlikçileri, Fabrika Konseyleri ni yalnýz býraktý. Bu iki ülkeden yalnýzca Almanya da bile devrimin zafere ulaþmasý halinde (o koþullarda) dünyanýn görünümü kesinlikle farklý olurdu. Bu nedenle her sýnýf bilinçli iþçi, her komünist, sýnýf mücadelesinin bu derslerinden öðrenmelidir. Ýkinci Dünya Savaþý ndan sonra, günümüze dek yarým yüzyýldan fazla bir süre kapitalist Batý Avrupa iþçi sýnýfý, burjuvaziye destek verdi. Onunla uzlaþma içinde hareket etti. Daha çok burjuvalaþmýþ iþçi kesiminin baþýný çektiði burjuvaziyle sýnýf iþbirliði ve sýnýf barýþý politikasý, geri kalan iþçileri de etkisi altýna aldý. Onlar da iþsiz kalmamak ya da kýsmi sosyal yardýmlar uðruna burjuva egemenliðine boyun eðdiler. Bu süre içinde kapitalist Batýnýn, sosyalist sisteme karþý baþlattýðý anti-komünizm propaganda kampanyalarýna destek verdiler ya da sessiz kalarak o- nayladýlar. Emperyalistler, ezilen dünya halklarýna karþý bunca saldýrý yaptýlarsa ve baský uyguladýlarsa, bunu içerdeki büyük uzlaþma sayesinde yapabildiler. Bu durum, taa ki büyük uzlaþmanýn ekonomik temeli çökene dek sürdü. Türkiye de küçük-burjuva sosyal-reformist partilerin tarihi eskidir. Bu demektir ki, burjuvaziyle sýnýf iþbirliði politikasý eskiden beri izleniyor. Özellikle büyük kentlerde bir iþ bulabilen, bu yüzden iþsizlere göre kendini þanslý sayan, içinde bulunduðu statükoyu bozmak istemeyen iþçiler, bu partilerde örgütlendi. Bunun yanýnda toplumsal iþbölümünün kendilerine saðladýðý imtiyazlara sýký sýký sarýlan aydýn kesimi de, reformist sol partilere yöneldi. Kapitalizme ve burjuva egemenliðine dokunmadan sadece ekonomik-toplumsal koþullarý iyileþtirmek isteyen unsurlara dayanan sosyal-reformist partiler, burjuvaziyle uzlaþmayý bir çizgi haline getirdiler. Sosyalizm iddialarý gereði sosyalist görünmekle birlikte, bu çizgi burjuva sosyalizmini ve küçük burjuva sosyalizmini aþamýyordu. Sosyalizmden söz ettikleri zaman da, sosyalizmi belirsiz bir geleceðin sorunu olarak ele alýyorlardý. Gerçekte ise sistem onarýcýlýðý yapýyorlardý. 70 li yýllarda devrimci hareket, düzene ve sosyal reformistlere meydan okuyunca, eski sosyal-reformist hareket, tüm çabasýný devrimcilere karþý mücadeleye yöneltti. Devrimci düþmanlýðýyla burjuvaziye büyük bir destek verdiler. Ele geçirdikleri sendikalar ve meslek birlikleri eliyle denetledikleri kitleleri burjuva partilerin peþine taktýlar. Tam da bu sýralar, sýnýf mücadelesi, iç savaþ sürecine girmiþ ve devrimci durum ortaya çýkmýþtý. Yani burjuva egemenlik derin bir sarsýntý geçiriyordu. Böyle bir dönemde, sosyalist-reformist güçler, burjuvazinin yardýmýna koþtular. Bu geliþmeler, yaþanan devrimci krize raðmen, burjuvazinin hala nasýl a- yakta kaldýðýna bir açýklýk getiriyor. Eski küçük burjuva sosyal-reformist hareketin kaçýnýlmaz çöküþünden sonra, 90 lý yýllarda yeni reformist hareket ortaya çýktý. Yeni reformist hareketin bir farký, küçük burjuva devrimciliði geçmiþinden gelmiþ olmasýdýr. Bu nedenle, halen devrimci etkileri üzerinde taþýyan kitlelerin yeni yöneliþe ikna etmesi kolay deðildi. Bunun için aldatma, oyalama ve çürütme yöntemlerine baþvuruldu. Bu sýra, sosyalist ülkelerde meydana gelen karþý-devrim, onlar için bulunmaz bir destek oldu. Sosyalizmden kitlesel kaçýþlarýn yaþandýðý bu dönemde, onlar da sosyalizmden kaçýþ için bu durumu sonuna kadar kullandýlar. Sosyal reformist partilerin kitleleri, devrimden uzaklaþtýrmak için yoðun gayret içinde olduðu bir dönemde, devrimci durum olgunluk kazanmýþ ve sýnýf savaþýmý þiddetli iç savaþ aþamasýna girmiþti. Burjuvazi bir kere daha ne egemendi, ne de yönetebiliyordu, ama burjuvazinin emekçi halk içindeki dayanaðý olan sosyal-reformizm, bir kere daha burjuvaziye yardým elini uzatýyordu. Fakat, burjuva sýnýf iþbirlikçilerinin tüm engellemelerine raðmen devrim yükseliþini sürdürdü. Bu sefer reformizmin yeni taktiði bir arada yaþama oldu. Yani, gericilikle, faþizmle bir arada yaþama. Amaç, kitlelerin hedefini þaþýrtmaktýr, onlarý devrimden vazgeçirmektir. Bazýlarý da gericiliðin yardakçýlýðýna ve uþaklýðýna soyundular. Hep birlikte devrimi ve ilerici kitleleri gericiliðin peþine takmaya çalýþtýlar. Bu, tam bir alçalýþtýr, iþçi sýnýfýnýn davasýna, ilericiliðe, devrimciliðe tam bir ihanettir. Bu, devrim ve komünizm düþmanlýðýdýr. Küçük burjuva reformizmi, gerici bir çizgiye oturmuþtur. Bu politika, devrimci ve ilerici kitlelerden büyük tepki görünce, bunun karþýsýnda bunlar ikiyüzlülük yapýp emperyalizme ve gericiliðe karþý mücadele den sözetmeye baþladýlar. Artýk ne derlerse desinler, bunlarýn gerici mayalarý açýða çýkmýþtýr. Bu politikalarý da iþe yaramýyor, devrim yoluna devam edecektir. Her þart ve durumda görüþleri ve pratiðiyle proletaryanýn nihai hedefini, devrim ve komünizm davasýný temsil eden proletaryanýn devrimci sýnýf partisinin olduðu bir yerde burjuvazi u- zun süre ayakta kalamaz. C.DAÐLI 4

5 Yeni Evrede Anti-Militarizm ANTÝ-MÝLÝTARÝZM VE PASÝFÝZM Gerçek bir halk ayaklanmasý karþýsýnda, burjuvazinin elindeki güvenilmez araçlardan biri, sanýlanýn aksine, düzenli ordudur. Tarihte, düzenli ordularýn üzerinde daðýtýcý etkide bulunmayan ya da düzenli ordunun bir kýsmýný koparýp almayan tek gerçek halk devrimi bulamazsýnýz. Dünyanýn en militarist devletlerinden biri olan Ýsrail de þu son yaþananlara bir bakýn. En modern siyonist savaþ aygýtý karþýsýnda Filistin ve Lübnan halkýnýn kahramanca direniþi, siyonizmin þovenist histerisiyle nefes alan bir orduyu bile içten sarsabiliyor. Ki Ýsrail, sadece siyonist ideolojisiyle deðil, paranoyakça bir güvenlik söylemi üzerine kurulan toplumsal aygýtlarý ve nihayet bütün bu sisteme kan taþýyan Yahudi toplumunun genel eðilimleriyle de, dünyanýn en militarist topluluðudur. Ama, bölgede ve dünyada esen devrim rüzgarlarý, sýmsýký zýrhlarla çevrili bu militarist duvarlarý bile deliyor, içeri sýzýyor, saflarý bozuyor, kafalarý karýþtýrýyor, Ýsrail ordusunun yedek erlerini isyancý duygulara sürüklüyor. Son zamanlarda benzer geliþmeleri, üzerinde yaþadýðýmýz topraklarda da görmek mümkün. Devrimin taze bahar havasý, ordunun sýmsýký kapatýlmýþ kapýlarýnýn çatlaklarýndan sýzýyor, kýþlalara sessizce daðýlýyor. Bunun kadar önemli olan, toplumun kendisine aðýr gelen militarizmi kusmasý, bünyenin kendisine yabancý bu unsuru reddetmesidir. Ölen askerlerin acýlý aileleri, artýk bu ölümleri sorgusuz sualsiz karþýlamýyorlar. Militarizmin çözülme momentine girmiþ bulunuyoruz. Bu momenti daha iyi anlayabilmek için, burjuva toplumda militarizmin anlamý, yeri ve kendisini sunuþ tarzýna bakmak, sýnýflar mücadelesinin geliþimiyle, militarizmin geçirdiði dönüþümleri göz önünde bulundurmakta yarar var. Toplumun Üstündeki Özel Adamlar Militarizm, sýnýflý toplumlara özgüdür. En geliþkin ve gerçek anlamýný kapitalizm altýnda bulur. Ýktidarý elinde bulunduran sýnýf, ezilen ve sömürülen sýnýflarý baský altýnda tutmak i- çin, her zaman silahlý adamlar aygýtý geliþtirmiþtir. Burjuvazi, kendi kurduðu yasal çerçeveyle bu özel silahlý adamlar topluluðuna, önceki toplum biçimlerinde görülmeyecek denli gerçek kurumsal iþlev kazandýrmýþtýr. Polis ve askerlerden oluþan bu özel aygýt, yasalarca dokunulmaz kýlýnýr ve halký oluþturan e- mekçi sýnýflarýn çýkarlarýna tümüyle yabancýlaþtýrýlýr. Böylece, iktidardaki egemen sýnýfla bu özel aygýtýn çýkarlarý iç içe girer. Egemen sýnýfýn çýkarlarýna hizmet durumu, en olmadýk yalanlar ve abartýlarla þiþirilmiþ söylenceler (mitler) tarafýndan saklanýp süslenmedikçe, militarist yapýnýn ayakta uzun süre kalmasý olanaksýzdýr. Ýþte bu, halký oluþturan emekçi sýnýflara tümüyle yabancý, yasalarla dokunulmaz kýlýnmýþ, egemen sýnýfa hizmetkarlýðý abartýlý kurgular ve söylencelerle gizlenen bu silahlý kurumlaþma, militarizmi oluþturur. Bir toplumun militarize edilmesi, özel silahlý adamlarýn dokunulmazlýðýnýn düzeyiyle, abartýlý söylence ve kurgularýn toplum üzerindeki etkisinin düzeyiyle ölçülür. Sosyalist ülkelerde, modern silahlarla donatýlmýþ düzenli ordular olmasýna raðmen, militarizmin etkisi toplumda görülmez. Bu silahlý adamlar topluluðu, ne sosyalizm altýnda yaþayan emekçilere yabancýdýr, ne dokunulmazlýk ve topluma üstünlük kazanmýþlardýr ne de silahlanma tekeli onlara aittir. Sosyalizmde ordu, militarist deðil, halkýn ordusu karakterindedir. Bu yüzden olsa gerek, tüm dünya 1989 yýlýnda Tiananmen Meydaný nda tek bir adamýn otuz tane tanký durdurduðuna þahit oldu. Militarizm, deðil tek kiþinin karþýsýnda durmak, önüne çýkan kalabalýklarý ezip geçmekte hiçbir tereddüt göstermez. Yine benzer bir olay, henüz SSCB ayaktayken yaþandý yýlýnda Yeltsin çevresinde toplanmýþ karþý-devrimciler sokaklarý doldurduðunda, KGB nin iç güvenlikten sorumlu özel timleri, bunlar bizim komþularýmýz, tanýdýklarýmýz diyerek verilen emirleri yerine getirmemiþti. Militarizm, böyle naif liklere asla prim vermez. Devrim Dokunulmazlara Dokunur Militarizm, burjuva toplumun artýk ayrýlmaz bir parçasýdýr. Yaþayan bir organizma gibi, yayýlma, güçlenme ya da çözülme koþullarýna sahiptir. Militarizmin varlýðý, düzenli ordu ve ona baðlý kurumlarýn varlýðýyla özdeþ deðildir. Önemli olan þu ki, bu kurumlarýn emekçi sýnýflar karþýsýndaki dokunulmaz konumlarý ve kendi varlýklarýnýn gerçek nedenlerini gizleyip süsleyen abartýlý söylemler ve kurgularýn etkinliðidir. Sýnýflar mücadelesi geliþtikçe, burjuvazi ve proletaryadan oluþan iki temel sýnýfýn arasýndaki çeliþki ve çatýþmalarýn tüm nitelikleri açýklýða kavuþtukça, ve kendi sonucuna doðru yol aldýkça, militarizmin söylence ve kurgularý iþe yaramaz, dokunulmazlýk zýrhý delinir ve militarizm çözülmeye baþlar. Militarizmin güçlenmesi, her zaman burjuva egemenliðin lehine iþlemez. Ýki nedenle bu böyledir. Birincisi, militarizme ayrýcalýk ve dokunulmazlýk saðlayan etkenler, burjuva toplumunda sermaye gücü dýþýnda, ikinci bir güç ortaya çýkartýr, burjuvazinin bu gücü satýn alma fiyatý yükselir. Ýkincisi, militarist söylem, abartýlý söylemler ve keskin kurgulara dayandýðý i- çin, hem oldukça kýrýlgandýr, hem de burjuvaziye politik alanda esneme payý býrakmaz. Türkiye nin tekelci sermayesi, son zamanlarda, militarist kurumlarýn elinde toplanmýþ güçleri kendi kontrolüne alabilmek için, sarfediyor. AB uyum yasalarý bu amaçla kullanýlýyor. Sosyal reformistler ise, militarist gücü sermaye karþýsýnda hazýr ol a geçiren bu geliþmeleri adeta sevinçle, alkýþla karþýlýyor- 5

6 Anti-Militarizm Yeni Evrede lar. Oysa tekelci sermayenin derdi, toplum üzerinde sermayenin gücü oranýnda bir egemenlik oyununa izin veren çerçeveyi oluþturmaktýr. Sahip olduðu sermaye birikiminin ötesinde bir politik güç barýndýran her türlü oluþumu budamak, tekelci egemenliðin politik bir eðilimidir. Yani tekelci sermaye militarizmi çözmüyor, sadece onun fiyatýný düþürmeye çalýþýyor. Militarizme Karþý Mücadelede 6 Yeni Düzey Türkiye de militarizmin çözülmesi için güçlü bir zemin var. Devrimin onlarca yýllýk darbelemeleri, militarist kurumlarý oldukça yýprattý, dokunulmazlýk zýrhýnda onlarca delik açtý. Bu yýpranmýþlýk, son zamanlarda çoðalan askeri ihalelerde yolsuzluk davalarýnda açýkça görülüyor. Militarist kurumlar her zaman, kol kýrýlýr, yen içinde kalýr anlayýþýyla, astýn üste tam tabi olmasýna dayalý bir disiplini hayata geçirdi. Oysa þimdi disiplin kýrýldý ve alt rütbe, üst rütbeyi ihbar ediyor. Her ihbar ve duruþma, militarizmin dokunulmazlýk zýrhýný biraz daha zayýflatýyor, þeref duvarlarýndan bir tuðla daha söküyor. Bu topraklarda militarist kurumlar, onyýllara yayýlan bir iç savaþýn temel yürütücüleri oldular. Bir dýþ düþmana karþý yürütülen savaþtan çok daha zorlu bir süreçtir bu. Herþeyden önce, böyle bir uzun iç savaþýn gerçek niteliðini, gidiþini ve sonuçlarýný gizlemek, çok daha büyük bir propaganda çabasýný, hastalýk derecesinde abartýlý söylem ve kurgularýn son sýnýrýna kadar zorlanmasýný getiriyor. Bu çaba da, militarizmi ayakta tutmak i- çin uç noktalarda gezinen bir söylem keskinliði ve tahammül sýnýrý dar bir hassasiyet yaratýyor. Militarizmin yarattýðý bu sýrça köþk, en ufak darbelerde büyük sarsýntýlara zemin oluþturuyor. Oysa geniþ kitleler üzerinde kalýcý etkiler söylemlerin hemen her zaman gerçek tarihi zeminleri vardýr. Bugünkü iç savaþ ise, abartýlý söylenceler, aþýrý uçlara itilmiþ duyarlýlýklar ve kurgular üzerinde duruyor. Bu yüzden, bir asker annesi; Benim oðlum Çanakkale de savaþmadý, o þehit deðil derken, burjuva iç savaþýn abartýlý kurgularýný yerle bir ediyor; bu söylencelerin gerçek ve tarihi olaylar karþýsýndaki güçsüzlüðünü açýða vuruyordu. Savaþlardaki büyük kayýplara hemen hiçbir toplumun tahammülü kalmadý. Çünkü artýk çoðunlukla kentlerde yaþýyorlar. Türkiye de nüfusun %70 gibi yüksek bir oraný kentleri mesken tutuyor. Çocuk sayýsý düþüyor. Ve kýrsal alanýn dolaysýz iliþkilerinden ve dayanýþmasýndan yoksun kalan emekçi aileler, çocuklarýný kaybettiklerinde, yaþam güvencelerini de kaybetmiþ oluyorlar ve artýk eskisi gibi Vatan saðolsun demiyorlar. Kentlerin sýnýf savaþýmýna daha yakýn alanlarýndan gelip, askere gidenlerin sayýsý arttýkça, bu sorgulama iki taraflý hale geliyor. Hem kýþlanýn içinden, hem de asker yolu gözleyen evlerden. Militarizmin zeminini parçalamaya devam eden bu unsurlar, sermayenin özel silahlý adamlar topluluðunun devrim karþýsýnda uðradýðý baþarýsýzlýklar ölçüsünde, etkin olabilirler. Uzun iç savaþta bir türlü istediði sonucu alamayan sermayenin militarist kurumlarý, yaþadýklarý moral bozukluklarýný, söylemlerini daha da keskinleþtirerek, dokunulmazlýk zýrhlarýný kalýnlaþtýracak, yasalar çýkartarak ya da Hakkari de çöp toplamak gibi insanda sadece gülme hissi uyandýran gösteriler tertipleyerek kapatmaya çalýþýyor. Ve tekelci sermaye, militarizmin daðýlma tehlikesini gördüðü için, onunla giriþtiði egemenlik kavgasýna bir süreliðine ara vermiþ görünüyor; basýn-yayýn araçlarýnýn desteðinde, þimdilerde en uç-uçuk militarist söylemlere güç katýyor. Ece Temelkuran ýn ifadesiyle: Savaþýn dilini yeniden ü- retiyorlar. Tekelci sermayenin bütün çabalarýna raðmen, Türkiye de militarizm, bir çözülme dönemini yaþadýðýna dair iþaretler veriyor. Devrimin taze bahar havasý, kýþla kapýlarýna gelip dayanmýþtýr. Tekelci sermaye, onu orada tutmak için elinden geleni yapýyor. Devrim güçleri de, bu kapýlarý zorlamak için özel çaba içinde olmalýdýr. Artýk devrim ve ayaklanma güçlerinin, orduya karþý mücadele den, ordu içinde mücadele ye geçeceði günler yakýndýr. Onu tekelci sermaye için güvensiz bir güç haline getirebilmek amacýyla, sýnýf gerçekliðine dayalý anti-militarist kampanyalar baþlatmanýn zamanýdýr. Anti-militarizm, silah ve þiddet karþýtlýðý olarak adlandýrýlýyor. Küçük-burjuvalara özgü pasifizmden kaynaðýný bulan bu anlayýþ, militarist söylemler karþýsýnda güçsüz, hiçbir þey vaat etmeyen ve hiçbir þey yaratma-deðiþtirme gücü bulunmayan bir anlayýþtýr. Oysa, her proleter bilir ki, silahý ve þiddeti reddetmek, sýnýf düþmanlarý karþýsýnda çýrýlçýplak kalmak gibidir. Ýç savaþlar ve sert mücadelelerle geçen tarihi, kendi sýnýf eðilimlerine ve iç güdülerine katan emekçiler pekala bilirler ki, toplumun karþýsýna çýkan büyük sorunlar, ancak zor yoluyla çözülür. Ýþte bu yüzden proletarya, askerlik hizmetini reddetmez. Vatan borcu olduðu için deðil, burjuva ordusunda kendisine verilecek silah ve askeri teknik eðitimi, kendi öz kurtuluþunda kullanmak için. Militarizm karþýsýnda çaresiz kalan bir baþka anlayýþ; son zamanlarda Ýsrail askeri olmayacaðýz! sloganýnda dile gelen anlayýþtýr. Týpký küçük burjuva pasifistleri gibi, bu anlayýþ sahipleri de, temelsiz bir anti-emperyalizm üzerine kaðýttan þatolar inþaa ediyorlar. Anti-emperyalizm, mücadeleyi anti-kapitalist mücadeleden kopartan küçük burjuvalar, her adýmda bir baþka çukura yuvarlanan topal bir at gibidir. Önemli olan militarist kurumlarýn, ABD ya da Ýsrail in hizmetinde olmasý deðildir, sermayenin hizmetinde olmasýdýr. Bu niteliðini koruduðu sürece, bugün Ýsrail için, yarýn Gürcistan i- çin, öbür gün Ýran-Suriye ye karþý ABD için, ve ama her zaman sermaye iktidarýný korumak için kendi emekçilerine karý savaþmaya devam edecektir. Düzenli ordunun bir sýnýf niteliðini göstermeyen Ýsrail askeri olmayacaðýz türü sloganlar, militarist söylemler karþýsýnda, adeta kendi karþýtýna dönüþüyor. Bu tür sloganlar, ulusal duygulara hitap ediyor ve militarizmi sarsacak güce ulaþamýyor. Doðru olan, asker elbisesi içindeki proleter ve diðer emekçi sýnýflara hitap etmektir. Ulusu deðil, sýnýfý öne çýkartmaktýr. Leninistler, Ýsrail, ABD veya Mýsýr hiç farketmez, dünyanýn bütün düzenli ordularýndaki askerlere ayný çaðrýyla sesleniyor: Farklý üniformalar altýndaki sýnýf kardeþlerinize deðil, sizinle ayný üniformayý taþýyan burjuva hizmetkarlarýna doðrultun silahlarýnýzý...r

7 Yeni Evrede Kýzýlelmacýlýk ULUSALCILIK KAZANINI KÝMLER KAYNATIYOR Kýzýlelmacýlýk denen ucube, her tarafta karþýmýza çýkmaya baþladýðýna göre, proletarya adýna, bu ucube karþýsýndaki tavrýmýzý yeniden açýklamak gerekli oluyor. Nedir Kýzýlelmacýlýk? Tekelci iþbirlikçi sermayenin yeni bir aldatmacasý mý, yoksa tekelci konumlarýndan düþenlerin sarýldýðý bir yýlan mý? Kýzýlelmacýlýðýn kökenleri biliniyor. 2.Dünya Savaþý sýrasýnda Nazilerle iliþkiye girip Orta Asya yý yeniden fethetme sevdasýna kapýlan Pan-Türkistler vardý. Kýzýlelma onlarýn rüyasýydý. Ve çoðu, CHP saflarýnda yöneticilik yaptýlar. CHP li Saraçoðlu nun baþbakanlýðý döneminde estirilen Pan- Türkist rüzgarlar, Türkeþ gibi kadrolarýn yetiþmesine ve etkinlik kazanmasýna yol açtý. Kýzýlelmacýlýk, þu ya da bu gruba mal edilemeyecek denli burjuva siyasetinin üzerinde etkili oldu; devlet kurumlarýnýn temel ideolojisi haline geldi. Cumhurbaþkanlýðý forsundaki 16 Türk devleti ni simgeleyen yýldýzlar; ya da Kara Kuvvetleri brövesindeki kuruluþ yýlý olarak geçen M.Ö.500 küsürlü tarih, Kýzýlelmacýlýðýn kaynaðý olan Pan-Türkizmin devlet içindeki üst düzey varlýðýna kanýtlar o- luþturuyor. Sadece devlet kurumlarý mý? AKP nin bu yýl Türk Davasý Kurultayý toplama yarýþýnda MHP yi alt etmesi; Recep Tayip Erdoðan ýn yeri geldiðinde miliyetçilik benim genlerimde var diyerek yaka-baðýr yýrtmasý hatýrlanýrsa; ya da Baykal ýn demir döverek milliyetçi olunmaz laflarýyla bu yarýþa katýlma hevesi göz önüne getirilirse; Pan-Türkizm ve Kýzýlelmacýlýðýn tüm tekelci partilerin temel ideolojik yönelimi olduðu anlaþýlýr. Kýzýlelmacýlýða kaynaklýk eden Pan-Türkizm, devlet ve sermayenin genetik þifrelerine kazýlý, bir totem gibi kutsadýklarý, önünde eðildikleri ideolojidir. Ancak son zamanlarda Kýzýlelmacýlar, farklý bir söylemle ortaya çýkýyorlar. Pan-Türkist refleksler, anti-emperyalist þekere bulanýp öyle sunuluyor topluma. Tekelci sermayenin kimseye göz açtýrmamaya yeminli en karanlýk, en gerici özlem ve eðilimlerinin sözcüsü olarak sahneye fýrlayan Av.Kemal Kerinçsiz ve ekibinin kameralar önünde anti-emperyalist nutuklar atmalarý, ne bir tesadüftür, ne de bu dar kafalý katiller sürüsünün bir tercihidir. MÝT iyle, polisiyle, yerel parti örgütleri ve cemaatleriyle, toplumun nabzýný tutan tekelci sermayenin, bu söylemin geliþtirilmesinde belirleyici olduðu unutulmamalýdýr. Öyleyse soruyu yeniden, bu kez farklý biçimde soralým: Toplumu oluþturan sýnýflar ve bunlarýn iktidar yapýsýyla olan iliþkilerinde ne gibi deðiþimler oldu ki, bugünün Kýzýlelmacýlarý ulusçu ve antiemperyalist söylemlere aðýrlýk veriyorlar? Peþine düþüp aydýnlatmamýz gereken soru budur. Tam Ýlhak Çemberinden Çýkýþ Yok Emperyalist sermayenin Türkiye ekonomisini ilhaký öylesine i- leri boyutlara varmýþtýr ki, en iri tekeller bile bu daralan çemberi biraz gevþetmeye çalýþsalar, daha beter bir mengeneye alýnýyorlar. Sonuçta, iþbirlikçi tekeller büyüdükçe, emperyalist sermayenin e- konomiyi kontrol ve yönlendirme olanaklarý daha da artýyor. Ýþte iki örnek: Erdemir in özelleþtirilmesi sýrasýnda bir grup sanayi odasý baþkaný, ortak bir giriþim kurdular ve ihaleye katýldýlar. Sloganlarý Erdemir ulusal sermayenin olsun du. Sonuçta ne oldu? Katýldýklarý i- halede fiyatý yükselttiler ve Erdemir in çoðunluk hisseleri, piyasa fiyatýnýn neredeyse iki katýna OYAK Holding in elinde kaldý. Sanayi odasý yöneticileri ihale sonucunu çýlgýnca alkýþladýlar, burjuva sendikacýlar, çok þükür dualarý eþliðinde topraða yüz sürdüler. Bunca alkýþ ve gerdan kýrmalar arasýnda OYAK(Ordu Yardýmlaþma Kurulu), Erdemir gibi yaðlý bir kemiði sýyýrabilmek için diþlerinin yeterli olmadýðýný kýsa sürede gördü. Ve ortaklýk için hemen kapýlarý çalmaya baþladý. Ýlk adres, ihalede rakibi olan, Luxemburg merkezli Arcelor oldu. Fakat ortaklýk görüþmelerinden sonuç alýnamadý. OYAK Holding, bu kez bankalarýn kapýsýný çaldý. Ýhalede üzerine kalan 2,5 milyar dolarý bir araya getirebilmek için Avrupa ve A- merika bankalarýndan borç aldý. Bir çok uzman, OYAK ýn bankalardan aldýðý yüklü krediyi zamanýnda ödeyemeyeceðini, bu yüzden borç karþýlýðý rehin tutulan bütün Erdemir hisselerini kaybetmekle kalmayacaðý, ama ayný zamanda, þu günlerde satýþa sunduðu O- yakbank ý da bu uðurda kurban edeceðini belirtiyorlar. Bu hikayede OYAK, güçlü ve karanlýk emperyalist para devlerinin kötü emellerine kurban olan saf köylü kýzý gibi görünüyorsa da, gerçek böyle deðil. OYAK, bütün o ulusalcý tafrasýna raðmen, Türkiye de emperyalist sermayenin yerleþmesine katkýyý yapan sermaye odaklarýndan biridir. Fransýz Renault sunun taþeronu, yine Fransýz sigorta devi A- XA nýn temsilcisi, Avrupa nýn çimento devlerinin uzantýsý kimdir sorularýnýn ortak cevabý, elbette OYAK týr. Bu iþbirliði iliþkilerini 60 lý yýllardan beri geliþtiren OYAK ýn, Erdemir in ihalesinde saf köylü kýzýný oynadýðýný sananlar yanýlýrlar. Tersine, yýllarýn iþbirlikçisi, kendi konumuna özgü sezgileriyle, Arcelor ve dev finans merkezlerinin küçük ortaðý olarak, onlarýn kanatlarý altýna sýðýnmazsa, durumunun daha kötüye gideceðini anlamýþtýr. O nedenle, Erdemir i fiyatýnýn üzerinde bir deðerle satýn alma giriþimini göze aldý. Benzer bir süreç, Tüpraþ ýn tamamýyla özelleþtirilmesinde yaþandý. Koç Holding Tüpraþ ihalesinde ödemeyi tahhüt ettiði 4,2 milyar dolarla, Türkiye nin en büyük rafineri grubunun piyasa fiyatýný %80 oranýnda artýrmýþ oldu. Koç Holding, bu aþýrý þiþirilmiþ parayý ödeyebilmek için, J.P.Morgan adýyla meþhur ABD nin en büyük yatýrým bankasýna Arçelik ve Migros hisseleriyle Tüpraþ hisselerini rehin etmekle kalmadý, ayný zamanda Ýzocam, Döktaþ ve Demirdöküm gibi sanayi devlerini elinden çýkarmaya mecbur kaldý. Bu kadar büyük bir bedelle sahip olmayý arzuladýðý Tüpraþ ta ise onu, %1 gibi küçük bir ortaklýkla büyük bir kontrol avantajýný elinde tutan Shell tekeli ile adeta kafasýna silah dayanmýþ bir acelecilikle satýlan %14 hissenin sahibi Samir Ofer bekliyor olacak. Shell in arkasýnda, siyonizmin en büyük maddi destekçilerinden Rothshild ailesi var. Sami Ofer de, Ýsrailli iþadamý kimliðiyle, Ortadoðu da Amerikan finans devlerinin temsilciliðini yürütüyor. * Türkiye nin en önemli ve en büyük sanayi devlerinin kaçýnamadýðý bu kötü kader, emperyalist sermayenin tam ilhak süreci, bankalar üzerinden adeta buldozer gibi geçiyor. Son üç yýlda hýzlanan el deðiþtirme operasyonlarýyla 15 banka yabancý sermayenin kontrolüne geçti. Üç yýl önce bankacýlýk sektöründe yabancý larýn payý %7 iken, þu günlerde %40 ýn üzerine çýkmýþ durumda. Ve Ak- 7

8 Kýzýlelmacýlýk Yeni Evrede bank, Oyakbank sýrada. Elbette bu rakama, bankalarýn halka açýk hisselerinin çoðunluðunu elde tutan yabancý larýn aðýrlýðý dahil deðil. Üstelik sektördeki bankalarýn tümünün, uluslararasý finans merkezlerinden ucuza aldýklarý büyük miktarlarda döviz borçlarý var. Bu borçlar, tüm bankalar üzerinde öyle büyük bir baský oluþturuyor ki, el deðiþtirme operasyonlarý göz açýp kapayýncaya kadar sonuçlanýyor. Ýmalat sektöründeki baðýmlýlýk ise, bundan daha iyi bir görüntü vermiyor. Sanayi üretiminin ithalata baðýmlýlýk oraný, son dört yýlda neredeyse iki kat arttý; %32 den, %59 a. Ve bu yüksek orana sadece hammadde, ara madde dahil. Makine ve teçhizattaki baðýmlýlýk da eklenince, bu oranýn çok daha yukarýlara týrmanacaðý kesin. Ekonominin geneline ait bütün bu yüksek oranlar ve rakamlar ve de bu oranlara çok kýsa bir dönem içinde ulaþýlmýþ olmasý olaðandýþýdýr. Bu denli hýzlý bir dönüþüm, ancak ekonomi-iktidar iliþkilerinde ciddi bir deðiþimin, kaðýtlarýn yeniden karýlýp daðýtýldýðýnýn göstergesi olabilir. Hegemonya Ýliþkilerinde Yeni Basamaklar Sermayenin üretim-birikim çarklarýnda meydana gelen bu deðiþmeler, hem hegemonya iliþkilerini etkiliyor ve buna baðlý siyasal-kültürel iklimi deðiþtiriyor; hem de bu hegemonya iliþkileri üretimdeki deðiþimleri hýzlandýrýyor. Deðiþimi kýsaca göstermek yerinde olur li yýllara dek tekelci sermayenin emperyalist sermayeyle iliþkisi, aðýrlýklý olarak imalat sanayi üzerinden yürütülüyordu. Bu þekilde faaliyet gösteren þirketlerin hepsi, emperyalist sermaye gruplarýnýn iþbirlikçisi, taþeronu ya da sözleþmeli alt üreticileriydi. Ýmalat sanayinin yalnýzca %15 i ihraç ediliyordu. (Bu oran günümüzde %35 lere týrmandý.) O yýllarda baðýmlýlýk iliþkileri daha çok iç pazarýn kontrolüne dayanýyordu. Ýç pazarýn kontrolüne dayalý baðýmlýlýk iliþkisi, kendine uygun bir hegemonya biçimi yaratmýþtý. En üstte iþbirlikçi bir avuç tekelci, alta doðru indikçe kalabalýklaþan bir sermaye tabaný üzerinden, iktisadi-siyasi egemenlik basamaklarý ortaya çýkarmýþtý. Ýç borç servisleriyle bankalar, Merkez Bankasý aracýlýðýyla, Tahtakale nin döviz borsasý kontrol ediliyordu. Devlet kurumlarý ve þirketlerin iç içe geçtiði, en üst basamaðýn bir alt düzeyindeki bu basamakta, profesyonel finansçýlar, hisse ve tahvil zenginleri, yani tekelci kapitalizmin rantiyecileri-kupon kýrpýcýlarý ve spekülatörleri, kocaman bir memeden kendilerini besleyip durdular. Burjuva egemenliðin en alt basamaðýnda ise, daha çok Halkbank ve Ziraat Bankasý tarafýndan beslenen, TOBB a (Türkiye Odalar Ve Borsalar Birliði) üye, daha küçük sermaye gruplarý bulunuyordu. Sayýlarý 3 milyonu aþan bu kalabalýk topluluk, kentlerin sanayi ve ticaret odalarý yöneticilerini, KOBÝ ler (Küçük-Orta Büyüklükte Ýþletmeler) denen iþletmeleri, tekellerin büyük bayilerini ve tarým çiftlikleri sahiplerini barýndýrýyor. En tepedeki basamaðýn örgütü TÜSÝAD (Türkiye Sanayici Ve Ý- þadamlarý Derneði), tabandaki örgüt TOBB la el ele, bu kalabalýk iþadamlarý ný tekelci egemenliðin yerel uzantýlarý haline getirerek (ve dahasý, TÜSÝAD herkese kendi konumunu ve rolünü kabul ettirerek), hegemonya zincirini tamamladýlar. Ard arda gelen 1999 ve 2001 ekonomik yýkýmlarý, tekelci egemenlikte alt üst oluþlara neden oldu. Baðýmlýlýk iliþkilerinde hýzlý deðiþimler oldu; bu iliþkiler, artýk iç pazarýn kontrolü üzerinden yürütülmüyordu. Bu yeni dönemde emperyalist sermaye iç pazarý kontrol etmek için, iþbirlikçi tekellere ihtiyaç duymayacak denli e- konomi üzerinde etkinlik kurdu. Ýmalat sanayiinin artýk %95 i ihraç edilmek üzere hazýrlanýyordu. Ýhracat ve ithalatýn toplamýndan oluþan dýþ ticaret, Milli Hasýla nýn neredeyse %60 ý civarýna çýktý. Dünyanýn ileri kapitalist ülkelerinde bu oran, %20 ler civarýnda. Ýthalat ve ihracattaki bu olaðanüstü hýzlý týrmanýþ, emperyalist sermayeyle sürdürülen baðýmlýlýk iliþkilerinin iç pazarýn kontrolüne deðil, sermaye birikiminin dýþ pazarlara yönelmesine, kýsaca tam ilhak ýn tamamlanmasýna dayandýðýný ifade ediyor. Ýç pazarýn dýþ (emperyalist) pazarla bütünleþmesi ve her açýdan kontrolüne geçmesi, hegemonya iliþkilerinde en üstte bir basamaðýn daha ortaya çýkýþýna neden oldu. Ýmalat sanayinin iþbirlikçilik üzerinden yükselen tekelleri, eskiden hacimleriyle orantýlý olan ayrýcalýklarýný yitirmeye baþladýlar. Kim daha çok ihraç ediyor, daha çok ithal ediyorsa; kim daha çok dýþ kredi buluyor ve döviz borcu döndürüyorsa, hisselerini kim daha çok yabancýlara açýyorsa, baðýmlýlýk ve iþbirlikçilik yarýþýnýn krallarý oldular. Banka sahipleri, a- racý kurumlar, yatýrým fonlarý, hisse-tahvil obezleri, imalat sanayi ü- zerinde, yeni bir hegemonya kümesi oluþturdular. Döviz artýk ne Tahtakale de, ne de Merkez Bankasý nda belirleniyordu. Faiz oranlarý da öyle. Dövizin ve faizin düzeyini belirleyen, Londra yý mesken edinmiþ birkaç finans deviydi. Bu finans devleri, týpký uyuþturucu baðýmlýsý gibi sýcak para ya müptela yaptýklarý e- konomide, döviz kurunu istedikleri gibi oynatma ve bu sayede Türkiye de faizleri, kredileri, yatýrýmlarý ve hatta kar oranlarýný yeniden düzenleme gücüne kavuþtular. Ýþte bu andan sonra tekeller, bu yeni ve oldukça dar hegemonya basamaðý üzerinde kendilerine bir yer bulabilmek için, bu sýcak para akýþýný kendi üzerlerine çekmeye çalýþtýlar. Bankalar el deðiþtirdi, hisse senetleri havalarda uçuþtu. Gücü olan, mümkün olduðunca çok þirket satýn alarak, büyümeye ve böylece kredi-borç sarmalýnda daha büyük pay sahibi olmaya giriþti. Bankalar deliler gibi döviz kredisi çektiler. Milyarlarca dolar borç bulmak, artýk güvenin, istikrarýn bir yaftasý haline geldi. Bankalar, aldýklarý borçlarýn büyüklüðünü reklam aracý haline getirdiler. Þirketler, çoðu döviz borcuna dayanan bilanço büyüklüklerini yarýþtýrdýlar. Tekelciliðin egemenlik basamaklarýnda, bu deðiþime uygun sarsýntýlar yaþandý. Çukurova Holding, Uzanlar, Topraklar, Cýngýllýoðullarý, Nergiz Holding gibi daha niceleri, sanayide büyük þirketlere sahip olduklarý halde, egemenlik konumlarýndan hýzla aþaðý yuvarlanmaya baþladýlar. Bu tekelci sermayeler, önce bankalarýný kaybettiler, þirketleri ise haraç mezat satýldý. Bunlar ayný zamanda TÜ- SÝAD üyesi, bu derneðin önde gelen temsilcileriydiler. Ama TÜSÝ- AD, kendi üyelerini kemiren devlere aracýlýk yaparken, kendisi de eski etkinliðinden geri düþtü. Baþa gelen hükümetler, TÜSÝAD dan önce, piyasa yapýcý denilen bu bir avuç bankalarýn ve Londra merkezli finans devlerinin önünde sýraya girdiler. Hegemonyanýn en üstteki yeni basamaðý, siyasi iktidar üzerinde büyük bir hakimiyet kurarken, eskiden nispeten geniþ egemenliðin daha alt katmanlarý giderek daralmaya baþladý. TOBB, birbirine diþ bileyen cephelere bölündü. Kentlerin sanayi odalarý çok farklý tellerden çalmaya baþlarken, ihracatçýlar ithalatçýlarý suçlamaya, tekstilciler hazýr giyimcilerin üzerine yürümeye baþladý. U- cuz döviz bulma yollarý açýk olanlar, ithalata hücum edenler tekeller diyarýna doðru yol alýrken, Ziraat ve Halkbank ýn kredilerine talim edenler, diðerleriyle eþit olmadýklarýný ve giderek hiyerarþik sistemin dýþýna itildiklerini farketmeye baþladýlar. Baðýmlýlýk ve Siyasi Ýktidar Her büyük kriz dönemi, egemenlik iliþkilerini tepeden týrnaða sarsar. O güne dek hiyerarþik egemen yapýnýn dýþýnda veya alt basamaklarýnda yer alanlar, kendilerini merkeze doðru çeken bir dalgaya binerler. Ýþte bu ekonomik dalga, 1999 ve 2001 krizlerinde ortaya çýktý. O güne dek iç pazarýn kontrolüne dayanan baðýmlýlýk i- liþkileri deðiþti, dýþ pazara(emperyalist pazara) tabiyet ve tam ilhak baþladý. Bu yeni yönelimle birlikte, AB üyeliði, dýþ dünyayla bütünleþme, iktidar deðiþimi sözleri veren AKP, hükümet koltuklarýný 8

9 Yeni Evrede Kýzýlelmacýlýk doldurdu. Bu partiyi hükümete taþýyanlar, Londra finans merkezlerine baðlanan tekeller kadar, egemen hiyerarþide basamak atlamayý vaat eden kriz dalgalarýnda umutla boðuþan sermaye gruplarýydý. Ekonomik düzeyde yaþanan alt üst oluþ, siyasi ve ideolojikkültürel düzeyde yaþanan alt üst oluþlara eþlik etti. Burjuva ideolojisinin günlük söylemleri, öyle çok hýzlý bir deðiþim geçirmedi ama, gelinen noktada, aradaki fark, bürokratik ve siyasi kadrolardaki deðiþime yansýdý. Siyasi tartýþmalarýn seyri, piyasalarýn verdiði tepki ye göre deðer bulmaya baþladý. Böylece adým adým, özellikle yönetici kadrolar; siyasa deðil piyasa prensibine alýþtýrýldýlar. Borsa, döviz ve faizi olumsuz etkileyen her siyasi demeç, tu ka ka ilan e- dildi. Siyasi barometre, bu ölçülere vuruldu. Uluslararasý bir bankanýn yöneticisinden ya da bir þirket CEO sundan iyi gidiyorsunuz lafýný duyabilmek için, nice etekler öpüldü, nice gerdanlar büküldü. Çünkü artýk egemenlik iliþkileri de, týpký ekonomi gibi, beklentiler üzerine þekilleniyordu. En tepede bu beklentileri spekülatif kazanca çevirmeye hazýr finans ve sanayi devleri duruyorken; en altta ise, biraz daha yukarý týrmanma beklentisi içindeki sermaye sahipleri varken, beklenti iklimine cevap verecek yönetici kadrolar baþa geldi. AKP, hükümeti boyunca, önemli bir devlet geleneðini bozdu. Bugüne dek bürokrasinin ve yöneticiliðin yüksek düzeylerine, CHP nin Mülkiyelileri, diðer partilerin de Türk Ocaðý-Aydýnlar Ocaðý ndan yetiþen kadrolarý getirmesi bir gelenek olmuþtu. Ama bu tür kadrolar, deðiþen ekonomik yapýya ve iktidar iliþkilerine cevap olamazdý. Bunun yerine AKP, özellikle bankacýlýk ve ticaret geçmiþi olan piyasacý-tüccar adamlarý bürokrasinin tepesine dikmekle kalmadý, BDDK (Bankalar Denetleme Ve Düzenleme Kurulu), EPDK (Enerji Piyasasý Düzenleme Kurulu), ÖÝB (Özelleþtirme Ýdaresi Baþkanlýðý) gibi baðýmsýz kurullar aracýlýðýyla ekonomik iktidarýn çarklarý, bürokratik yapýnýn dýþýna taþýndý. Bu tür deðiþimlerin baþlangýcý, AKP öncesine dek uzanýyor. Fakat söz konusu deðiþimlerin gücünü göstermesi ve gerçek iþlevine kavuþmasý, AKP dönemiyle baþladý. Böylece, Aydýnlar Ocaðý-Türk Ocaðý ndan gelenlerle Mülkiyelileri ayný potada buluþturacak dýþlanma iklimi baþlamýþ oldu. ** Saflar Karýþýk Böylece bu topraklarda anti emperyalizm kazanýnda kaynayan bulaþýk çorbanýn hangi malzemelerden yapýldýðýný görmüþ bulunuyoruz: Ýktidar basamaðýndan düþen tekeller, yükselme umudu kalmayan tekel dýþý sermaye gruplarý ve bürokrasinin bol sütlü memesinden eskisi gibi yararlanamayan Mülkiyeli-Aydýnlar Ocaðý a- damlarý... Yýllarca emperyalizme hizmette kusur etmeyenlerin þimdi böyle bir koroda buluþmasý, kuþkusuz onlarýn tercihi deðildi, a- ma tarihin cilveleri böyledir iþte!! Kazananlar, kaybedenlerin karþýsýna geçip küresel dünyaya a- yak uydurma marþý eþliðinde göbek atarsa, kaybedenler de elbet karþýsýna biz kendimize yeteriz marþýyla çýkacaktý. Her iki taraf da diðerinin sesini bastýrmak için daha çok baðýrdýkça, aslýnda ayný þarkýyý söyledikleri ortaya çýkýyordu. Kaybedenler, biliyorlardý ki, yükselme umutlarý olsa, ayný küreselleþme þarkýlarýný söyleyecekti. Sermaye dünyasýnda, sermaye birikimine öncülük eden eðilimler neyse, sýnýfýn eðilim ve özlemlerine de bunlar damgasýný vurur. Bu yüzden, ulusalcý sermaye þarkýsýný söyleyenlerin, emperyalist sermayeye tam ilhak temelinde buluþanlarýn karþýsýnda hemen hiç þanslarý yok. Peki ama iþbirlikçilik yarýþýný kazanýp emperyalist sermayeyle tam ilhak temelinde buluþanlar, nasýl olur da toplumda ve devlet kurumlarýnda Pan-Türkizmin yaygýnlaþmasýna, güç ve etkinlik kazanmasýna izin verebilirlerdi? Hatta, bu konuda muhalifleriyle milliyetçilik yarýþýna girmeleri bir çeliþki deðil miydi? Evet, bu bir tür çeliþkidir. Bir yanda emperyalist sermayenin gündemine odaklanacaksýn, diðer yandan bu emperyalist gündeme karþý çýkan nüfusun %80 lere varan çoðunluðunu yönetmeye çalýþacaksýn. Günümüzün tüm baðýmlý ülke burjuvalarýnýn yaþadýðý ve onlarý siyasal krizlere sürükleyen en önemli çeliþkilerden biridir bu. Ýþte bu yüzden, tekelci sermaye, iþbirlikçilik yarýþýný kaybedenlerin estirdiði antiemperyalist söylem rüzgarlarýný, ellerini ovuþturarak, gizli bir sevinçle izliyor. Ne de olsa bu söylemler, iktidar sahiplerinin kaybettiði sosyal desteði, baþka bir þekilde burjuva dünyaya yeniden kazandýrma olanaðý sunuyorlar. Ýçinde her türlü burjuva döküntünün bulunduðu bu sözde anti-emperyalist çorbaya karþý, ortalama solun tavrý ibret verici. Bazen açýktan, bazen utangaç, çoðu zaman da tedirgin, ama bu çorbaya ilgi giderek çoðalýyor. Kýzýlelma yý çoktan sahiplenen Perinçekçileri ve onlarý bir adým arkadan takip eden fason TKP yi bir kenara býrakýrsak, geride kalanlarýn da ayný eðik düzlemde bulunduklarý görülebilir. Denizler için CHP ile ayný bildiriye imza atmayý hiç dert e- dinmeyenler, Türk bayraðýný Ýncirlik e dikelim diyerek eli kanlý faþistleri samimiyet sýnavýna çaðýranlar, Ahmedinejat ve Nasrallah ya da Saddam gibi gericileri kendilerine bayrak yapanlar çoðaldýkça, burjuva saflardan gelen anti-emperyalizm üfürükleri emekçi sýnýflarýn saflarýnda elbette karmaþaya neden olacaktýr. Ama zaten ortalama sol, 35 yýldýr küçük-burjuva konumunu terk etmedi ve ayný sýnýf konumunda kaldýkça, yaptýklarý tek iþ, burjuva etkileri emekçi sýnýflara taþýmak olacak. Sorun þu ki, 70 li yýllarda anti-kapitalizmden koparýlmýþ antiemperyalizm, demokratik bir güç doðuruyordu. Oysa bugün, bu çizgiyi izleyeni önce sosyal-þoven, sonra Kýzýlelmacý hale getiriyor. Söylemde saflar ne denli karýþýk görünürse görünsün, sýnýflarýn gerçek çýkarlarý gün geçtikçe daha keskin renklere bürünüyor. Ve devrim öyle bir güçtür ki, her parti ve grubu, temsil ettikleri gerçek sýnýf çýkarlarýna göre ayrýþtýrýr, saflarý netleþtirir. Tekelci sermayenin uþaklarý Kýzýlelmacýlar, bugün toplumun karþýsýna anti-emperyalist söylemlerle çýkýyorlarsa, bu, tekelci sermayenin gerçek çýkarlarýný savunmanýn ne denli imkansýz olduðunun ve toplumun karþýsýnda bu çýkarlarý savunarak çýkan herkesi büyük bir fiyaskonun beklediðinin kanýtýdýr. * Tüpraþ'ýn bu þekilde bir ortaklýk formunda el deðiþmesi, yalnýzca ekonomik bir anlam taþýmýyor. Tüpraþ'ýn Shell, J.P.Morgan gibi tekellerin kontrolüne geçmesiyle, ABD ve Ýsrail eksenli yeni Ortadoðu projesinin bir taþý daha yerine konmuþ oluyor. Tüpraþ'ýn en büyük tedarikçisi olduðu konum ordudur. Tüpraþ'ý kontrol eden, ordu üzerinde de etkin olur. Ayrýca bu rafineri grubu, sadece benzin üretmiyor. Ayný zamanda TNT ve diðer güçlü patlayýcýlarýn hammaddesi olan Tolven gibi yüksek rafinaj ürünleri de üretiyor. Ortadoðu halklarý üzerinde uçan ve kan kusan uçaklarýn benzini, akýllý bombalarýn patlayýcýlarý, Tüpraþ'ta üretilecek. Koç, büyük borçlarýn altýna seve seve girdiðine göre, bütün bu kan emici sürece aracýlýk ettiðinden büyük memnuniyet duyuyor olmalý. ** Burjuva cephesinde ideolojik ve kültürel iklimin deðiþmesine dair bir simge ararsak, herhalde bu en iyi, Fehmi Koru'nun Bilderberg toplantýlarýna katýlmasý olurdu. F.Koru, uzun yýllar, tekelci egemenlik basamaklarýnýn altýnda yer alan, yukarýdakilerin iþbirlikçilikten gelen güçleri karþýsýnda konumlarýný deðiþtiremeyen, bu yüzden milli görüþ safsatasýna sarýlan sermaye gruplarýnýn sözcüsüydü. O zamanlar, Bilderberg toplantýlarý, bu kesimler için adeta bir þeytanlar ayini ydi. Sonra ne oldu?? 1999 ve 2001 krizleri, bu kesimlerin yukarý týrmanma beklentilerini besledi. Dahasý, emperyalizme baðýmlýlýk öyle bir düzeye vardý ki, onu reddedenlere yaþam hakký kalmadý. Eh, bu durumda F.Koru'ya da, enseyiyüzü karartýp, Bilderberg þakþakçýlýðý yapmak düþtü. 9

10 Filistin Yeni Evrede 10 FÝLÝSTÝN DE ÝÇ SAVAÞA DOÐRU Filistin iç savaþa mý sürükleniyor? Son günlerde sýkça sorulan sorulardan biri budur. Hamas ýn seçimleri kazanmasýndan sonra yaþanan gerilim dönem dönem çatýþmalara dönüþmüþtü. Bir taraftan Ulusal Birlik Hükümeti görüþleri ileri sürülürken, diðer taraftan iç gerilim sýk sýk týrmandý ve çatýþmalara dönüþtü. Önce El-Fetih ile Hamas arasýnda cereyan eden çatýþmalar, son zamanlarda geniþledi. Hamas ile FHKC arasýnda da çatýþmalar yaþandý. Biliniyor. Hamas, Ýsrail siyonizmi ve ABD tarafýndan yýllarca dolaylý olarak desteklendi, kollandý. Onlar için a- sýl tehlike Filistin halkýnýn devrimci yönelimi, hareketin sosyalizme büyümesiydi. Hareketi denetim altýna a- labilecek, onun devrimci yönelimini frenleyebilecek güçlerin önü açýldý. Filistin burjuva önderliði, Oslo süreciyle uzlaþma yoluna girdiðinde FKÖ nün güç yitirme dönemi de baþlamýþ oldu. Hamas, bu sürecin dýþýnda kalarak ve Filistin halkýnýn savaþ kararlýlýðýnýn üzerinden politika yaparak gücünü artýrdý. Arafat ýn Mahmut Abbas ýn da rol aldýðý komployla öldürülmesinden sonra, Filistin halký ü- zerindeki El-Fetih gölgesi daðýldý. Artýk halký denetim altýnda tutabilecek E- bu Ammar (Arafat) yoktu. Seçim sürecinde Ýsrail in Hamas terör örgütüdür, seçimlere giremez tutumuyla Hamas ýn halk içindeki desteði daha da artýrýlmýþ oldu. Ve Hamas seçimleri kazandý. Sonrasýnda ekonomik ambargo geldi. Görünen Hamas hükümetinin zayýflatýlmasýnýn amaçlandýðýydý. Ama tüm bu giriþimler, özünde çok daha karmaþýk sonuçlarýn doðmasýna yol açýyordu. Dýþ düþman ýn bu tavrý çoðu zaman halkta kendi hükümeti ne daha fazla sarýlma refleksini harekete geçirmekteydi. Özellikle Ýsrail in kaçýrýlan asker bahanesiyle Gazze yi bomba yaðmuruna tuttuðu Yaz Yaðmuru Operasyonu bu sahiplenmeyi daha da artýrmýþ oldu. Hamas, hükümet olduktan sonra da Ýsrail devletinin varlýðýný kabul etmediðini sýk sýk dile getirdi. Öte yandan Ýsrail ile dolaylý görüþmeler yapabileceðini de belirtmekten geri kalmadý. FKÖ ise 1988 ile baþlayan dönemde Ýsrail devletinin varlýðýný tanýmaktaydý ve 1967 sýnýrlarýna dönüþü programýna koymuþtu. Oslo sürecinin temel içeriði böyle belirlenmekteydi. Filistin Ö- zerk Yönetimi oluþturuldu. Devletleþme sürecine girildi. Ayný dönemde hareketin sýnýfsal bileþimi arasýndaki ayrýmlar da su yüzüne çýkmaya baþladý. Özerk Yönetim boðazýna kadar yolsuzluða, rüþvete battý. Burjuva sýnýf karakteri adým adým kendini ortaya koyuyordu. Tüm bu sürecin dýþýnda kalan Hamas güçlendi. Sonuçta seçimleri kazandý ve hükümet oldu. Ulusal Birlik Hükümeti bu dönemde dile geldi. Oysa burjuva çizgide kurulacak bir ulusal birlik, güçten düþmeye, daðýlmaya mahkumdur. Filistin de sýnýfsal çizgiler belirginleþmiþ, ayrýmlar derinleþmiþtir. Filistin burjuvazisi iþbirlikçilik yolunda büyük adýmlar attý. Arafat ýn ortadan kaldýrýlmasý da bu adýmlardan biriydi. Böylesi koþullarda nasýl bir ulusal birlik olacaktýr? Kuþkusuz burjuva çizginin ifadesi olacak bir ulusal birlik. Öte yandan Filistin halkýnda da güçlü bir birlik eðilimi var. Ama o, mücadeleye, savaþa dayanan bir birlikten yana. Bunu pratik savaþýmýyla ortaya koydu. Ýþte emperyalizmin, siyonizmin ve iþbirlikçi burjuvalarýn açmazý bu noktada baþlýyor. Hamas, ne kadar isterse istesin, ulusal birlik ten yana olamaz. Yoksul kesimlerin öfkesi ve savaþ kararlýlýðýnýn üzerinden politika yürüterek hükümet olan bir güç için bu, kesin bir politik intihar demektir. Planlanan birlik içinde eriyecektir. ABD-Ýsrail planý, Filistin halkýnýn tam bir cendereye a- lýnma planýdýr. Bir ellerinde M. Abbas önderliðindeki burjuva iktidarýn güçlendirilmesi var. Tüm mücadeleci unsurlarýn bu burjuva platformda eritilmesi ve istenen çizgiye çekilmesi amaçlanýyor. Diðer ellerinde halkýn öfkesini devrimci rotadan saptýracak, dinci-gerici bir çizgiye hapsedecek Hamas var. Ayrýca Hamas üzerinden yaratýlabilecek iç çatýþmalar ile hareketin enerjisinin baþka kanallarda harcanmasý hedefleniyor. Hamas, bu politik atmosferde, iç çatýþma yaratma görevini yerine getirmeye baþladý bile. El- Aksa Þehitleri Tugayý üyelerini kaçýrma giriþimiyle çatýþmalarýn hýzlanmasýnýn önünü açmýþtý. Ardýndan FHKC taraftarlarýna saldýrmasý politik yöneliminin belirginleþmesi olarak görülmelidir. Süreç derinleþtikçe gerici yüzü yýðýnlar nezdinde de daha net açýða çýkacaktýr. Ýç çatýþmalarýn zamanla iç savaþa büyümesi muhtemel. Filistin devrimi bu yol ayrýmýna uzun bir süre önce gelmiþti. Ona giydirilen ulusal elbise uzun zaman önce pek çok yerinden yýrtýlmaya baþlamýþtý. Filistinli devrimci güçlerin bunu tüm açýklýðýyla bilince çýkarmamýþ olmalarý bir o- lumsuzluk. Daha Arafat ýn son dönemlerinde, FHKC Genel Sekreteri Ahmet Saadet in tutuklanmasý bir gerçeði net bir þekilde göstermeliydi: Filistin burjuvazisi emperyalist Yol Haritasý na riayet etmek konusunda kararlýdýr. Arafat dengelerin adamýydý. Ahmet Saadet i tutuklatmasýna raðmen Ýsrail e vermemek konusunda bir irade göstermiþti. Mahmut Abbas, tam bir iþbirlikçi o- larak, Ýsrail in cezaevine zorla girerek Ahmet Saadet i ve pek çok devrimciyi almasýna göz yummuþtur. Süreç -eðer tüm bunlarý ve Hamas üzerinden baþlayan çatýþmalarý iç savaþ olarak görmek mümkün deðilse- iç savaþa doðrudur. Ulusal birlik politikasý bu gerçekler karþýsýnda iflas etmeye mahkumdur. Filistin devrimi sýnýfsal dinamiklerine oturdukça çehresini deðiþtirecek ve güçlenecektir. Devrim, dýþ düþmanlara olduðu kadar kendi burjuvalarýna karþý mücadelenin sonucunda yolunu açacaktýr. Geliþmeler, bu sürecin hýzlanmasý olarak yorumlanmalýdýr.r

11 Yeni Evrede Sosyal Forum I. TÜRKÝYE SOSYAL FORUMU Katýlýmcý olarak yer aldýðýmýz Türkiye Sosyal Forumu, 30 Eylül 1 E- kim tarihleri arasýnda Ýstanbul da yapýldý. DÝSK, KESK, TMMOB, Ýstanbul Tabip Odasý, Ýstanbul Diþ Hekimleri Odasý gibi sendika ve demokratik kitle örgütleri tarafýndan organize edilen foruma Türkiye den konuklarýn yaný sýra dünyanýn deðiþik ülkelerinden konuklar da yer aldý. olarak, ilk gün sabah yapýlan Kürt Sorunu-Halklar ve Özgürlükler Mücadelesi baþlýklý oturuma katýldýk. HÖC, ESP, DTP ve EHP nin düzenlediði oturumda deðiþik yönleriyle Kürt sorunu tartýþýldý. DTP adýna toplantýya katýlan Þamil Altan konuþmasýna baþlarken idam sehpasýnda Kürt ve Türk halklarýnýn birlikte mücadelesine vurgu yapan Deniz Gezmiþ i ve diðer devrimci önderleri anarak baþladý. Demokrasi mücadelesinin temel dinamiðinin 1980 lerden bu yana Kürt özgürlük hareketi olduðunu söyleyen Þamil Altan, Bu ülkede 20 yýldýr savaþan bir güç var ama görmezden geliniyor dedi ve Türkiye devrimci hareketinin Kürt özgürlük hareketiyle kuracaðý bir ittifak ve mücadele birliðinin demokrasi mücadelesini geliþtireceði ni ekledi. Ayrýca Kürt sorununda doktriner, grupçu, kariyerist anlayýþlarý bir kenara býrakarak bakmak ve merkezi bir direniþ organizasyonu oluþturmak gerektiðini vurguladý. Þamil Altan, son süreçte kendileri ve A.Öcalan tarafýndan yapýlan ateþkes çaðrýsýna da dikkat çekti ve umarýz olumlu cevaplanýr dedi. Diðer konuþmacýlardan sonra oturumun soru-cevap bölümüne geçildi. Bu bölümde söz a- larak DTP den Þamil arkadaþa sorduðumuz Umarýz ateþkes çaðrýsý o- lumlu cevaplanýr diyorsunuz; ateþkesten kýsa bir süre önce Diyarbakýr da patlayan ve aralarýnda aðýrlýklý olarak çocuklarýn olduðu 12 kiþinin ölümüne neden olan bombalar ateþkese önceden verilmiþ bir cevap deðil miydi? sorusuna Þamil arkadaþ Sanýrým yanlýþ anlaþýldým. Ben umarým olumlu cevaplanýr derken, sayýn A. Öcalan ýn yaptýðý çaðrýnýn HPG tarafýndan olumlu cevaplanmasýný kastettim yoksa devlet tarafýndan bir beklentimiz yok cevabýný verdi. Ve aslýnda Kürt halkýnýn ateþkes çaðrýlarýna devletin olumlu cevap vermesini beklemediðinin altýný çizmiþ oldu. Ayný gün akþamüzeri yapýlan Küresel BAK (Barýþ ve Adalet Komisyonu) ýn düzenlediði, Pakistanlý yazar Tarýk Ali nin konuþmacý olarak katýldýðý Savaþ Karþýtý Hareketin Geleceði konulu oturuma katýldýk. Tarýk Ali, konuþmasýnda savaþ karþýtý hareketin önemine deðindi, Filistin sorununun Ortadoðu nun temel sorunu olduðunu vurguladý ve sorunun Irak ta ve Filistin de iþgalci olarak bulunan emperyalist güçlerin defolup gitmeleriyle çözüleceðini vurguladý. Oturumun sonunda Tarýk Ali ile kýsa bir görüþme yaptýk ve kendisine Yeni Evre kitabýmýzýn Ýngilizce bir çevirisini verdik. Ýlgilendi ve okuyacaðýný söyledi. Oturumlarýn bu bölümünde bir arkadaþýmýz söz alarak, bir süredir baþlamýþ ve sürmekte olan savaþýn 3. Dünya Savaþý olduðunu; bu savaþýn ABD nin, Nazilerin 2. Dünya Savaþý öncesi planladýklarý Reichtag yangýný gibi bir provokasyon olan 11 eylül saldýrýsýyla baþladýðýný, ABD nin bunu tüm dünya emekçi halklarýna, komünistlere, devrimcilere, iþçi sýnýfý ve emekçilere karþý bir savaþ baþlatmak için tezgahlandýðýný ama kapitalizmin yeni bir evrede olduðunu, bunun sýçramalý çöküþ süreci olduðunu ve bu kaçýnýlmaz sondan kurtulamayacaðýný belirtti. Ayrýca, sadece Savaþa Hayýr denilerek savaþlarýn engellenemeyeceðini, savaþlarý engellemek, baþlamýþ emperyalist savaþlarý durdurmak için Lenin in ö- ðütlerine kulak verip, kendi hükümetimizin yenilgisi için savaþmamýz gerektiðinin altýný çizdi. Arkadaþlarýmýzýn konuþmasýný Tarýk Ali de dikkatle dinledi. Sosyal Forum un ikinci günü ilkin DÝSK ve KESK in ortaklaþa hazýrladýklarý Neo-liberal Politikalarýn Sendikal Harekete Etkileri ve Alternatif Çözüm Önerileri baþlýklý oturuma katýldýk. Bu oturumda sendikal hareketin içinde bulunduðu kriz ve bu krizden nasýl çýkýlacaðý tartýþýldý. KESK Genel Sekreteri Abdurrahman Bozdemir, bunun için yeni bir sendikal anlayýþa ihtiyaç olduðunu, makas deðiþtirmek gerektiðini vb. söyledi. Bu oturuma da katýlan Tarýk Ali Latin Amerika sendikal hareketlerinden örnekler verdi. O da geleneksel sendikal anlayýþýn deðiþmesi gerektiðini söyledi. Bu oturumda da söz alarak KESK sekreterine, birincisi iþsizlerle nasýl bir iliþki kurmayý; onlarý örgütlemek i- çin ne düþündüklerini ikincisi, iþçi sýnýfý içinde geliþen komite ve konseylere karþý yaklaþýmlarýný sorduk. olarak sorduðumuz sorulara doyurucu bir cevap alamadýk. Sosyal Forumda daha sonra TAYAD, ESP, TUAD, Erol Zavar a Yaþama Hakký Koordinasyonunun düzenlediði Tecrit konulu oturuma katýldýk. Ölüm Orucu eyleminin 176. gününde olan Behiç Aþçý nýn sinevizyondan yaptýðý konuþma ile baþlayan oturum, tutsaklardan gelen mektuplarýn okunmasý, Eþber Yaðmurdereli, Buca zindaný katliamýnda kolu kopan Veli Saçýlýk gibi eski tutsaklarýn konuþmasýyla sürdü. Av. Behiç Aþçý konuþmasýnda, tecritin kalkmasýnýn insanlarýn harcayacaðý küçük emeðe, çabaya baðlý olduðunu söyledi. Ölüm Orucunun ayný zamanda emperyalizme ve küreselleþmeye karþý olduðunun altýný çizdi. Tecrite karþý mücadele insanlýðýn ortak mücadelesidir dedi. Bu mücadelede ölümsüzleþenlerin mücadelesini tarihin defterine kaydettiðini belirtti. Ýnsanlar kazanacak, insanlýk kazanacak diyerek konuþmasýný bitirdi ve salondan yoðun bir alkýþ aldý. Veli Saçýlýk, düþmanýn zindanlarda hayata geçirmeye çalýþtýðý politikalarda asla baþarýlý olamayacaðýný söyledi. Nazým ýn Yaþama Dair adlý þiirini okudu ve yüzünü bile görmediði insanlar için ölebilen ler oldukça umudun yenilmeyeceðini ve bizim kazanacaðýmýzý söyledi. Veli Saçýlýk salonda kendisi gibi zindanda kolunu kaybeden Vefa Serdar ýn da olduðunu söyledi. Oturumun son bölümünde söz alan eski Leninist tutsak Vefa Serdar, burjuvazinin adýna alçakça hayata dönüþ operasyonu dediði katliamda kendisinin bu kadar hayata döndürülebildiðini söyledi. F tipi zindanlarýn kapatýlmasý, Ölüm Orucunda yeni ölümlerin olmamasý için herkesin yapacaðý çok þey olduðunu, sadece yaptýklarýmýzdan deðil yapamadýklarýmýzdan/yapmadýklarýmýzdan da sorumlu olduðumuzu, devrimci tutsaklarýn mücadelesine sahip çýkmamýz gerektiðini söyledi. Vefa Serdar ýn konuþmasýyla Tecrit konulu oturum sona erdi.r 11

12 ATEÞKES DEVRÝMÝN ATEÞ Gündem Yeni Evrede Koma Komalen Kurdistan(KKK) nýn 1 Ekim de yaptýðý ABD planlarýnýn taþeronu olarak katýlmayý düþünen Türk devleti, ateþkes açýklamasý ile birlikte, UKH ve Türk ordusu a- ateþkesin kendisine saðladýðý geçici soluklanma imkânýndan sonuna kadar yararlanmayý planlýyor. PKK Koordinatörü olarak ata- çýsýndan yeni bir beklenti dönemine girilmiþ oldu. Bu dönemin ne kadar süreceðini þimdiden kestirmek zor, ama süregiden operasyonlar ve devlet cenahýndan gelen açýklamalar, týpnun çözülemeyeceði ne dair açýklamalarý da ayný amacý taþýyor. nan eski General Edip Baþer in sadece askeri yöntemlerle soruký önceki ateþkeslerde olduðu gibi, bunun da uzun sürmeyeceðini gösteriyor. benimsenen topyekün savaþ konsepti sürdürülürken, bir yan- Bu tür manevralarla bir yandan halka karþý 25 Aðustos 2005 te Genelkurmay Baþkaný Yaþar Büyükanýt ýn Harp Akademilerindeki törende yaptýðý konuþma ve buna uygun olarak K.Kürdis- Ulusal Kurtuluþ Hareketi tarafýndan büyük fýrsat olarak sudan da beklenti yaratýlmaya ve zaman kazanýlmaya çalýþýlýyor. tan ýn her tarafýnda süren operasyonlar, devletin bu süreci kendisi açýsýndan nasýl deðerlendireceðini gösteriyor. Yaþar Büyükatuluþ Hareketi bundan önce tam dört kez daha ateþkes ilan etnulan ateþkes ilaný, ilk kez baþvurulan bir yol deðil. Ulusal Kurnýt, Türk silahlý kuvvetleri silahlý tek bir terörist kalmayýncaya miþti. Buna karþýlýk devlet her seferinde bu çaðrýlara operasyon kadar terörle mücadelesini sürdüreceðini ilan etmiþtir. Bu tutumumuzda bir deðiþiklik yoktur. Olmayacaktýr diyor ve ayný sasal Kurtuluþ Hareketi nin barýþ için uzattýðý el, tekelci sermaye ve katliamlarýný týrmandýrarak cevap vermiþti. Her seferinde Uluatlerde ordu Kürdistan ý bombalamaya devam ediyor. Zaten ateþkes ilanýndan kýsa bir süre önce Diyarbakýr da patlayan bombaþýldý. Bu konuda sadece barýþýn tesisi için Türkiye ye gelen sýnýfý tarafýndan havada býrakýldý, dahasý vahþice ezilmeye çalýlar, devlet tarafýndan ateþkese önceden verilmiþ bir cevap niteliði taþýyordu. Devlet, Ulusal Kurtuluþ Hareketine ve Kürt Halkýna bir fikir sahibi olmak için yeterlidir. Bilindiði gibi, Barýþ ve De- Barýþ ve Demokratik Çözüm Grubu nun akýbetine bakmak bile karþý tavrýný onlarca çocuðu acýmasýzca katlederek gösteriyordu. mokratik Çözüm Grubu üyeleri hala zindandalar ve bölücülük KKK, yaptýðý açýklamada Abdullah Öcalan ýn 7 Eylül tarihinde suçlamasýyla yargýlanýyorlar. Elbette 1999 un koþullarýyla bugünün koþullarý birebir ayný deðildir; içeride ve dýþarýda yaþanan kendilerine yönelik bir ateþkes çaðrýsýnda bulunduðunu açýklýyor. geliþmeleri göz önünde bulundurmak gerekiyor. Ancak, koþullardaki bu deðiþiklik TC devletinin Kürt Sorunu na karþý gelenek- Anlaþýlýyor ki, her ne kadar basýna yansýmasa da, devlet böyle bir çaðrýnýn yapýldýðýný biliyor, Öcalan ýn çaðrýsý üzerine sel yaklaþýmýnda bir deðiþikliðe yol açmadý. Devlet, halklarýmýza KKK nin bir ateþkes ilan edeceðini tahmin ediyor ve Diyarbakýr da patlattýðý bombalarla bu ateþkese önceden cevap veriyor. sa olsun kazanmayý düþünüyor, baþka bir þeyi deðil. Bugüne ka- karþý otuz yýlý aþkýn süredir sürdürdüðü iç savaþý ne þekilde olur- Zaten, ateþkes sözünün kendisine bile karþý çýkan devlet, en dar TC devletinin ulusal soruna iliþkin tek yaklaþýmý, yok sayma yetkili aðýzlarýndan ateþkes, devletlerarasý bir kavram; onun yerine silah býrakmalarý lazým diyor. larak buna dönük olacaktýr. Çünkü Kürdistan ýn ilhaký ve Kürt u- ve imha politikasý oldu. Bundan sonra atacaðý adýmlar da esas o- Genelkurmayýn sözde ateþkes dediði ve kin kusan bir a- lusunun kölelik altýnda tutulmasý, onun varlýk koþuludur. Bu çýklamayla karþýlýk verdiði çaðrýya, hükümet görünürde biraz daha yumuþak bir üslupla karþýlýk veriyor. Baþbakan, eðer saldýrfýnýn imha ve inkar politikasýnda ýsrar etmesini de anlayamýyor- noktayý kavrayamayanlar, faþist devletin ve tekelci sermaye sýnýmazlarsa durup dururken operasyon olmaz diyerek en azýndan lar. üstü kapalý bir þekilde ateþkesin muhatabýnýn kendileri olduðunu kabul ediyor. Ama hemen peþi sýra Devlet operasyonu dur- halkýn gönüllü birliði için tarihi öneme sahip bir adým belirle- Bu anlamda, KKK nin ateþkes ilanýnda yer alan ateþkes iki durmaz gerektiðinde yapar diyerek bildik efelenme tavrýný da mesi, havada kalan bir belirleme olmaktan öteye gitmiyor. Çünkü, iki halkýn gönüllü birliði, ancak Kürt ulusunun özgürlük hak- elden býrakmýyor. Burda, hükümetin kimi sol çevrelerin ve kitlelerin kafasýný karýþtýrmaya yönelik oyununu görmemek için kör kýnýn tanýnmasý, ilhakýn sona erdirilmesi, ezen-ezilen ulus ayrýmýnýn gerçekten sona ermesiyle mümkündür. Bu koþullarýn biz olmak lazým. Bu çeliþik açýklamalarla hükümet, Kürt halkýnda beklenti yaratmaya çalýþarak, týpký Kürt sorunu benim sorunum dediði dönemde olduðu gibi Kürt halkýný oyalamak, karþýsýna bir kan denizi girmiþ olan Kürt Halký ile tekelci sermayenin dizi devrim olmadan gerçekleþmeyeceðini biliyoruz. Dahasý, aradevrim güçlerine soluklanacaklarý, saflarýný düzenleyecekleri zamaný kazandýrmak istiyor. Devrimin geliþimini engellemek ve kölelik altýnda tutulmasýnda ABD ve AB emperyalistlerinin hiç faþist devletini kimse barýþtýramaz. KKK, Kürt ulusunun baský ve bunun en büyük dinamiklerinden biri olan Kürdistan Ulusal Kurtuluþ Mücadelesini boðmak için bunu bir fýrsat olarak deðerlen- oynama çaðrýsý yapýyor. Emperyalistlere böyle bir çaðrý yapmak, rolü yokmuþ gibi ya da bu rolü unutarak onlara çözümleyici rol diriyor. Bu süre zarfýnda güçlerini yeniden tahkim etmeyi, içte ve en hafif tabirle kendini ve halkýný kandýrmaktýr. Zira, bugün faþist TC nin Kürt halkýna karþý sürdürdüðü kanlý savaþýn arkasýn- dýþta geliþebilecek olaylara göre kendini saðlama almayý hesaplýyor. Ortadoðu da süregiden ve yayýlma eðilimi gösteren savaþa 12

13 Yeni Evrede Gündem ÞÝNÝ SÖNDÜREMEYECEK da bu emperyalistlerin olduðunu dünya alem biliyor. Emperyalistlerin tekelci sermaye sýnýfýna ve faþist devlete her türlü sýnýr- ulusunun özgürlük savaþýný hep birlikte ve bir an önce bastýrma þulsuz þekilde tabi olmasýný istiyor. Bu nedenle, Türkiye nin Kürt sýz desteði olmasaydý, Kürt ulusunun özgürlük hakkýný çoktan elde etmiþ olacaðýný da biliyoruz. KKK, kendi uzlaþma politikasýna raðmen, Baþbakan Recep Tayip Erdoðan ýn ABD ziyaretinde çiz- talebini aðýrdan alýyor; ona adeta çin iþkencesi çektiriyor. Buna emperyalistleri ikna etmek için bölgede demokratik süreç ve istikrarýn geliþtirilmesi gibi olmadýk gerekçeler de ileri sürüyor. dan olumlu bir çift söz duymak için yanýp tutuþan sevdalýnýn diði tablo, tam anlamýyla kara sevdaya tutulduðu birinin aðzýn- Sanki emperyalistler bölgede demokratik süreç ve istikrarla, dahasý, Kürt ulusunun özgürlük hakkýyla ilgililermiþ gibi, onlara, ABD yi ziyaret etmek benim için bir onur ve zevk diyerek tavrýna benziyor. Önemli bir stratejik ortaklýk içinde olduðumuz çözümleyici rol oynama çaðrýsý yapýyor. Oysa Kürt Halký, baþta ABD ye yamanmanýn yolunu yapýyor; ama ne yazýk ki(!), George ABD emperyalizmi olmak üzere tüm emperyalist güçler tarafýndan daha büyük çýkarlar ve planlar için ilk feda edilecek halklar- bir kelime bile duyamýyor. Türkiye den ayrýlýrken çantasýnda Bush un aðzýndan bu stratejik ortaklýk adýna doðru dürüst tek dan biridir. Emperyalizmin hiçbir halka özgürlük getirmediði ve PKK meselesini masaya yatýrmak üzere götüren baþbakan, getirmeyeceði gibi, Kürt Halkýna da özgürlük getirmeyeceðini U- Bush la yaptýðý 1 saat 40 dakikalýk konuþmanýn ancak 10 dakikasýnda buna deðinme fýrsatý bulabiliyor. Darfur meselesini bile e- lusal Kurtuluþ Hareketinin artýk görmesi gerekiyor. Ve bugün bölgede istikrar ve demokratik süreç denilen þeyin, Irak ve nine boyuna tartýþýyorlar ama TC baþbakanýnýn özellikle önemsediði bir konuyu tartýþma fýrsatý bulamýyorlar. Üstelik Bush, gö- Filistin halkýnýn katledilmesi demek olduðunu; Arap halkýnýn katledilmesi üzerinden elde edilebilecek hiçbir özgürlük ün rüþmeler sonrasýnda basýna yaptýðý açýklamada bundan tek bir gerçek bir özgürlük olmayacaðýnýn kabul edilmesi, bu sorunda satýrla bile bahsetmiyor. Bu, Türkiye nin ABD ye taþýdýðý ana temel bir prensip olarak görülmelidir. gündem konusunda tam bir fiyaskoyla geri gönderildiðini gösteriyor. Belli ki, ABD emperyalizmi, Türkiye nin bütün yalvarýp ya- Bugün Türkiye ve K.Kürdistan da tüm geliþmeler bir toplumsal devrimi zorunlu kýlarken ve burjuvazi iþçi sýnýfý ve emekçilere, yoksul Kürt Halkýna karþý baþlattýðý topyekün savaþ ý her gelemeden Türkiye yi istediði noktaya çekmeye çalýþýyor. Ama, karmalarýna raðmen, kendi çýkar ve planlarýndan bir milim geriçen gün týrmandýrýrken, Ulusal Kurtuluþ Hareketinin ateþkes ABD nin bu politika ve tavrýndan Kürt halký lehine bir sonuç çýkarmaya çalýþmak en büyük düþüncesizlik olur. Bu pazarlýkta çaðrýsý burjuvaziye ihtiyaç duyduðu soluklanma fýrsatýný verecektir. ÖDP sinden EMEP ine, SDP sine kadar bil cümle reformistin attýðý sevinç naralarý da bunu gösteriyor. Hepsi adeta aðýz bir- planlarýnda istediði gibi kullanabilmektir. Bu amaç gerçekleþti- ABD nin sorunu, Türkiye ye tam boyun eðdirerek Ortadoðu daki liði etmiþçesine savaþýn ateþinin söneceði temennilerinde bulunuyorlar. Savaþan taraflardan biri olmamalarýna raðmen, sos- geçmelerinin önünde bir engel kalmayacaktýr. ðinde iki devletin Kürt halkýna karþý bütün güçleriyle harekete yal-reformistlerin bu orantýsýz sevinçlerini anlayabilmek için Recep Tayip Erdoðan ele aldýðýmýz konularda yaklaþýmýmýzýn büyük ölçüde örtüþtüðünü bir kez daha memnuniyetle gör- onlarýn sýnýf karakterlerini iyi tahlil etmek gerekiyor. Sosyal reformistler seviniyorlar, çünkü savaþýn dolayýsýyla devrimin geliþiminin kendi konumlarýný sarsacaðýný, rahatlarýný bozacaðýný iyi ele alamadýklarý için, muhtemelen ele aldýklarý Ortadoðu da sadük diyor. PKK sorununu, daha genel ifadesiyle Kürt sorununu biliyorlar. Þimdi barýþ mücadelesi adýna rahat rahat açýklamalar yapabilir, ýlýman olacaðýný düþündükleri iklimde tarihsel so- konusunda görüþ birliðine vardýklarý anlaþýlýyor. Önümüzdeki vaþýn geniþlemesi, Suriye ve Ýran a karþý giriþilecek saldýrýlar vb. rumluluklarý ný yerine getirebilirler. A. Öcalan ýn silahlarý gömelim çaðrýsýna mal bulmuþ maðribi gibi sarýlanlar, silahlarýn sontusunda daha aktif bir rol üstleneceði görülüyor. dönem Türkiye nin Ortadoðu da emperyalist politikalar doðrulsuza kadar susacaðýný hayal ettikleri bir ortamda rahat rahat Türkiye ve K.Kürdistan daki tüm geliþmeler, devrimin kendi kendilerini varedebileceklerini düþünüyorlar. yolunu açmaya devam edeceðini gösteriyor. Ekonomik ve siyasi Ama yanýlýyorlar, Türkiye ve K.Kürdistan da sýnýflar mücadelesinin geliþimi, sürecin yumuþayacaðýný deðil, tam tersine sert- beklentilere cevap vermesi mümkün deðildir. Ancak bir devrim krizin bu denli derinleþtiði koþullarda ateþkes vb. çaðrýlarýnýn leþeceðini gösteriyor. Devletin son dönemdeki saldýrýlarý, savaþa halklarýn temel sorunlarýna çözüm getirebilir ve ancak Devrim uygun olarak çýkarýlan yasalar vb. her þey önümüzdeki dönemde Biziz Biz Devrimiz diyen bir siyasal özne bu sürece önderlik e- iç savaþýn en þiddetli evrelerinden birine girileceðini gösteriyor. debilir. Hükümet, içinde bulunduðu çýkýþsýzlýðý aþamayacaðýný, ancak emperyalizmin doðrudan desteðiyle ayakta durabildiðini her pratikte kitlelerin gözünde somut hale getirmesi ve bunun için i- Dönem proletaryanýn devrimci sýnýf partisinin, politikalarýný adýmýyla gösteriyor. Elbette bu destek karþýlýksýz deðildir. ABD leri atýlmasýný gerektiren bir dönemdir. r emperyalizmi, Türkiye nin öncelikle kendi çýkar ve planlarýna ko- 13

14 DETAK Yeni Evrede Zindanlarý Yýkacak ZAFERÝ BÝZ KAZANACAÐIZ! ÖLÜM ORUCU SÜRÜYOR Zindanlarda devrimci tutsaklar yaþamlarý pahasýna insanlýðýn onurunu korumayý sürdürüyorlar. Tarihi Ölüm Orucu Eylemi kararlýlýkla sürüyor. Ve dýþarýda bedenlerini zindanlardaki devrimci tutsaklar için Ölüm Orucuna yatýranlarýn eylemi de kararlýlýkla sürüyor. Kaçýrýldýðý hastanede zorla müdahale iþkencesiyle karþý karþýya olan Sevgi Saymaz bugün Ölüm Orucu Eylemi nin 169. gününde. Sevgi Saymaz üzerindeki tüm baskýlara raðmen, eylemini kararlýlýkla sürdürüyor. Av. Behiç Aþçý Direniþ Evi ndeki eyleminin 181. gününde. Behiç Aþçý devrimci bir avukat olarak zindandaki müvekkillerine bedenini siper ediyor. Sincan zindanýnda eylemini sürdüren Cengiz Soydaþ Ölüm Orucu Ekibi nden Kamil Karataþ bugün eyleminin 169. gününde. Eylemini kararlýlýkla sürdürüyor. Adana daki Direniþ Evi nde eylemini sürdüren Gülcan Görüroðlu, bugün 169. gününde. Gülcan Görüroðlu, eylemini büyük bir kararlýlýkla sürdürüyor. Onlar, kan denizinin ufkundan doðup gelecek olan güneþi selamlamak için umutla dimdik ayakta durmaya ve insanlýðýn öldürülmeye çalýþýlan ideallerini savunmaya devam ediyorlar. Yaþasýn Ölüm Orucu Eylemimiz ZÝNDANLARDA SALDIRILAR DURMAK BÝLMÝYOR F tipi zindanlarda tutsaklara yönelik saldýrýlarýn arkasý kesilmiyor. Bir süre önce Tekirdað F tipi zindanýndaki tutsaklarýn hücrelerine girilerek saldýrýlmýþ ve üstüne üstlük 6 ve 10 ay arasý deðiþen görüþ cezalarý verilmiþti. Þimdi de Kandýra F tipi zindanýnda devrimci tutsaklar slogan attýklarý gerekçesiyle çeþitli cezalar aldýlar. Yine Kandýra F Tipi nde Ayrýca 2000 yýlýnda Ümraniye zindanýnda kapý kýrdýklarý gerekçesiyle haklarýnda dava açýlan TKEP/L tutsaklarý Hüseyin Durmaz ve Hasan Öksüz e kesinleþmiþ cezalarý olduðuna dair bildirim gelmiþtir. Daha öncesinde davaya iliþkin mahkemeden hiçbir tebligat almayan tutsaklar kesinleþmiþ cezalarýndan dolayý hükümlü konumuna girmiþlerdir. Öncesinde hiçbir tebligat yapýlamadýðý için tutsaklarýn itiraz haklarý da ellerinden alýnmýþ oldu. Önümüzdeki süreçte devletin zindanlardaki devrimci tutsaklara saldýrýlarýnýn artacaðý gözleniyor. Zindanlarda devletin saldýrýlarýna karþý Ölüm Orucu eylemi sürüyor. Þimdi bizlerin yapmasý gereken, devrimci tutsaklara daha çok sahip çýkmak, onlarýn sesini her yere ulaþtýrmaktýr. ZÝNDANLAR YIKILSIN TUTSAKLARA ÖZGÜRLÜK! 14 DETAK a ula mak i in adresi: detakistanbul@yahoo.com

15 Yeni Evrede Ölüm Orucu ÖLÜM ORUCU YENÝLMEZLÝÐÝN DESTANIDIR Platformu, Ölüm Orucu Eylemi nin 173. gününde Av. Behiç Aþçý yý Direniþ Evi nde destek ziyaretinde bulundu. 24 Eylül Pazar günü saat 18:00 da Platformu, Ölüm Orucu nun 173. gününde Avukat Behiç Aþçý ya destek ziyaretinde bulunarak Direniþ Evi nin önünde bir basýn açýklamasý gerçekleþtirdi. Ziyarete þair Ruhan Mavruk da katýlarak destek verdi. Ayrýca Mavruk, sanatçýlar cephesinden Ölüm Orucu na destek için bir çalýþma baþlatacaklarýný söyledi. Ziyaret boyunca yapýlan sýcak sohbetlerde aðýrlýklý olarak zindanlardaki tecrit ve Ölüm Orucu konuþuldu. Aþçý, saðlýk durumu hakkýnda bilgi verdi. Ö- lüm Orucu na girdikten bu yana 30 kilo kaybettiðini ifade eden Aþçý, kilo kaybý dýþýnda fazla bir saðlýk sorunun olmadýðýný söyledi. temsilcisi bu uzun yürüyüþte her zaman o- muz omuza olduklarýný belirterek Bizim bir yanýmýz her zaman sizinle dedi. Daha sonra Devrimci Ýþçi Komiteleri nden bir iþçi Nazým Hikmet in Söylemeye dilim varmýyor ama kabahatin çoðu bizde dizelerini hatýrlatarak; Gerçekten bu böyle, kabahatin çoðu bizde, biz iþçilerde. Bizim tarihsel rolümüzü yerine getirip getiremememizde. Eðer bugün Behiç Aþçý Ölüm Orucu na girmek zorunda kalýyorsa bu bizim kabahatimiz. Hepsi biz iþçilerin iki saat þartel indirmesine bakýyor, o zaman tüm sorunlar çözülür dedi. Daha sonra yapýlan ziyaret sonlandýrýlarak Direniþ Evi nin önünde bir basýn açýklamasý gerçekleþtirildi. Basýn açýklamasýnda; Platformu o- larak az önce ziyaret ettiðimiz Avukat Behiç Aþçý, F Tipi zindanlarda tecritin son bulmasý, müvekkillerinin haklarýnýn korunmasý ve artýk ölümlerin yaþanmamasý için baþlattýðý Ölüm Orucu Eylemi nin bugün 173. gününde. Avukat Behiç Aþçý 173 gündür yüreklerinin kulaklarý saðýr olmamýþ herkese sesleniyor. Üzerinde yaþadýðýmýz topraklarda insanlarýn onurlarýyla ve mutlu bir þekilde yaþayabilmesi için büyük bir kararlýlýkla ölümün üzerine yürüyor. Ve Ölüm Orucu Sürüyor Aralýk Katliamýndan bugüne ölümsüzleþen 122 insan, devletin devrimci tutsaklara yönelik saldýrýlarýný engellemeye yetmedi. Ýþçi sýnýfý ve emekçilere, yoksul Kürt halkýna, devrimcilere ve komünistlere savaþ açmýþ olan tekelci kapitalist sistem ve onun devleti, yeni katliamlara davetiye çýkarýyor. Zindanlardaki devrimci tutsaklara dönük uygulamalara yasal kýlýf bulmak için düzenlenen Ceza Ýnfaz Kanunu, yeni saldýrýlarýn ve katliamlarýn habercisidir. Ve yeni çýkarýlan Toplumla Mücadele Yasasý (TMY), yaþamý tüm iþçi ve emekçiler için zindana çevirmek a- maçlýdýr. Üzerinde yaþadýðýmýz topraklar büyük bir zindan haline getirilmiþtir. Açlýk ve yoksulluk keskin diþleriyle emekçilerin kapýsýný aþýndýrmaktadýr. Ve Ölüm Orucu Sürüyor... Avukat Behiç Aþçý dýþarýda iþçi ve e- mekçilere, içeride müvekkillerine, devrimci tutsaklara yönelik saldýrýlara karþý bir avukat olarak sürdürdüðü mücadelesini þimdi yüreðini onlarýn yüreðinin yanýna koyarak, dýþarýda, önünde durduðumuz Direniþ E- vi nde, Ölüm Orucu Eylemi ile sürdürüyor. O bu onurlu davranýþýyla, devrimci tutsaklara asla boyun eðdirilemeyeceðini, onlarý yaþamý pahasýna savunan insanlar oldukça zindanlardaki mücadelenin er geç zafere ulaþacaðýný gösteriyor. Avukat Behiç Aþçý, bir hukukçu olarak yapabileceði en son þeyi yapýyor. Bugüne kadar gözleri önünde eriyen ve ölümsüzleþen müvekkillerine karþý duyduðu büyük sorumluluðun bir gereði olarak onlar için yaþamýný ortaya koyuyor. Sessizlikte bir ses, susku duvarýný yýkacak bir çýðlýk olmayý istiyor. Ve bu sesle insanlarý duyarlý olmaya, harekete geçmeye, mücadele ederek devrimci tutsaklara sahip çýkmaya çaðýrýyor. Behiç Aþçý nýn çaðrýsýna kulak verelim. Onun eriyen bedeninde büyüyen kararlýlýða uygun olarak, zindanlarda süren büyük mücadeleye sahip çýkalým. Buradan bir kez daha haykýrýyoruz: Devrimci tutsaklara boyun eðdiremeyeceksiniz. Devrim köhnemiþ duvarlarýnýzý, paslanmýþ zincirlerinizi kýrarak kendi yolunu açacaktýr. denildi. Basýn açýklamasýnýn yapýlýrken Direniþ Evi nden destek için karanfiller atýldý, atýlan karanfiller yapýlan basýn açýklamasýna ayrý bir renk kattý. Ve sýk sýk Ölüm Orucu Sürüyor Sürecek Zafere Kadar, Behiç Aþçý Yalnýz Deðildir, Yaþasýn Ölüm Orucu Eylemimiz, Zindanlar Yýkýlsýn Tutsaklara Özgürlük sloganlarý atýldý. Daha sonra Behiç Aþçý Yalnýz Deðildir sloganlarýyla yapýlan basýn açýklamasý sonlandýrýldý.r 15

16 Ýþçi Sýnýfý Yeni Evrede Akmercan Ýþçileri Mahkemesi ZAFER SAVAÞAN ÝÞÇÝLERÝN OLACAK Grevdeki Akmercan temizlik iþçilerinin iþten atýldýktan sonra açtýðý iþe iade davasýnýn 2. mahkemesi Eyüp 2. Ýþ Mahkemesinde 29 Eylül günü görüldü. Saat da görülen mahkeme delillerin toplanmasý gerekçesiyle 7 Kasým a ertelendi. Akmercan temizlik iþçileri mahkeme günü sabahýn erken saatlerinde Eyüp Adliyesi önünde toplanmaya baþladýlar. Daha sonra tüm iþçilerin gelmesiyle birlikte üzerinde Haklýyýz Kazanacaðýz/Akmercan Ýþçileri yazýlý pankartlarýný açtýlar. Ýþçilere destek olmak için Gazi Ayýþýðý Sanat Merkezi ve nden de emekçiler gelmiþti. Ve Mahkeme saatinin gelmesiyle beraber, avukatla birlikte temsilen iki iþçi mahkemeye katýlmak üzere mahkeme salonuna gittiler. Diðer iþçiler de dýþarýda arkadaþlarýný beklediler. Duruþma bittikten sonra iþçileri temsilen giden Akmercan iþçileri geldiler ve basýn açýklamasý yaptýlar. Basýn açýklamasý sýrasýnda Akmercan iþçisi Yalnýz Deðildir / Gazi Ayýþýðý Sanat Merkezi yazýlý döviz açýlýrken, kamera çekimi yapan sivil bir polisle iþçiler arasýnda kýsa bir arbede yaþandý. Polisler iþçileri provoke etmemeleri konusunda uyarýldýktan sonra, basýn açýklamasýna devam edildi ve sýk sýk Ýþçiyiz Haklýyýz Kazanacaðýz, Akmercan Ýþçisi Yalnýz Deðildir, Yaþasýn Ýþçilerin Mücadele Birliði sloganlarý atýldý. Yapýlan basýn a- çýklamasýnda; Bizi hiç bir þey yýldýramaz. Biz her türlü saldýrýya maruz kaldýk ama buna raðmen direniþimiz sürdü sürecek. Haklarýmýzý alýncaya kadar direneceðiz. Davamýzý takip etmek zorundayýz. 80 gündür direniyoruz, direniþimiz zafere kadar sürecek denildi. Ayrýca Gaziosmanpaþa Belediyesi nin 2007 ihalesine yemek þartýný de koyduðu ifade edilerek, bunun kimsenin insafa geldiði için yapýlmadýðý, Akmercan iþçisinin direniþi sayesinde gerçekleþtiði belirtildi. Yapýlan basýn açýklamasýnýn ardýndan iþçiler hep birlikte direniþ çadýrýna gittiler. Ýþçilerce tutulan arabanýn önüne Haklýyýz Kazanacaðýz / Akmercan Ýþçileri yazýlý pankart asýlýrken a- rabanýn camýna da Akmercan Ýþçisi Yalnýz Deðildir / Ayýþýðý Sanat Merkezi yazýlý döviz asýldý. Yol boyunca neþeli þarký ve marþlar söylendi. Direniþ çadýrý önüne gelindiðinde tüm iþçiler Akmercan Ýþçisi Yalnýz Deðildir, Zafer Savaþan Ýþçilerin Olacak sloganlarýný attýlar. Yapýlan konuþmalarýn ardýndan direniþ çadýrýnda bekleyecek nöbetçiler dýþýndaki diðer iþçiler gittiler. Daha sonra baþýndan sonuna kadar iþçilerle birlikte olan ve Ayýþýðý Sanat Merkezi emekçileri bir sýcak çay eþliðinde yapýlan dostça sohbetlerden sonra direniþ çadýrýndan sloganlarla ayrýldýlar.r ZAFER SAVAÞAN ÝÞÇÝLERÝN OLACAK Sanayi Kenti olan Antep in büyük bir çoðunluðu iþçi ve emekçilerden o- luþmaktadýr. Her geçen gün artan iþsizlik sonucu iþçiler, fazla mesai, düþük ücret ve sigortasýz çalýþtýrýlmalara boyun eðdirilmek istenmektedir. Bunlara karþýlýk dünyada ve yaþadýðýmýz topraklarda proletaryanýn sesi yükselmektedir. Bunlardan biri, Antep in Nizip Caddesi nde bulunan Numaþ Tekstil Fabrikasý nýn 113 iþçisinin sesiydi. Aylardýr iþçilerin maaþlarýnýn büyük bir kýsmýnýn verilmemesi ve ücretsiz haftalýk izne çýkarýlmasýný isteyen patrona karþýlýk 113 Numaþ iþçisi direniþe 16 geçme kararý aldýlar ve DÝSK Tekstil Sendikasý na üye oldular. Patron, 113 iþçiyi sendikaya üye olduklarý için iþten çýkardý. Patronun bu tavrýna karþýlýk iþçiler fabrika önünde saat 10:00 17:00 arasýnda hergün beklemeye geçtiler. Bu direniþi basýn açýklamalarý ve yürüyüþler izledi ve patrona ait diðer bir iþyeri olan Nurak Tekstil Fabrikasý ndaki iþçilere ulaþarak kendilerine destek olmalarýný saðladýlar. Nurak Tekstil Fabrikasý nda çalýþan iþçiler de sendikaya üye oldular. Numaþ iþçileri fabrika önündeki 28 günlük direniþi bitirerek patronu mahkemeye verdiler. Mahkeme sürecinde de iþçiler hiç yýlmayarak birlikte hareket ettiler. Patrondan gelen tüm teklifleri reddederek mahkemenin sonucunu beklediler. 4 ay süren mahkeme sonucunda Numaþ iþçileri mahkemeyi kazandýlar. Patronun diðer fabrikasý olan Nurak Tekstil de iþbaþý yapmak için bekliyorlar. Numaþ iþçilerinin kararlýlýðý ve Nurak iþçileriyle beraber mücadele etmesi Antep proletaryasýna güzel bir örnek oluþturmuþtur. ZAFER SAVAÞAN ÝÞÇÝLERÝN OLACAK! FABRÝKALAR TARLALAR SÝYASÝ ÝKTÝ- DAR HERÞEY EMEÐÝN OLACAK! Antep ten GEB li bir iþçi

17 Yeni Evrede Röportaj Þimdi Þimdi Ýnsanlara Komünizmi Anlatýyoruz Ýran da hayati tehlikeyle karþý karþýya olduklarý için mülteci olarak Türkiye ye gelen ve þu anda Ýran da idam edilmeyi bekleyen Ýranlý bir kadýnla ilgili bir kampanya sürdüren Ýranlý iki komünist kadýnla yaptýðýmýz röportajý yayýnlýyoruz. Y.E.: Ýranlý komünist kadýnlar olarak düzenlediðiniz kampanya hakkýnda okurlarýmýza bilgi verir misiniz? Nazilla: Eskiþehir de baþlatmýþ olduðumuz kampanya Kübra adýnda bir kýzla ilgili, Ýran daki tüm idamlara karþý yürütüyoruz. Kübra Rahmanpour on altý yaþýnda olup eðitimini, yarýda býrakarak evlere temizliðe gidiyor. Gittiði evlerin birinde kendisinden 8 yaþ büyük olan ev sahibi tarafýndan tecavüze uðruyor. Daha sonra da tecavüzcüsüyle evlenmek zorunda býrakýlýyor. Eþinin ailesi onu istemiyor ve sürekli hakarete ve þiddete maruz kalýyor. Çok ama çok az bir miktar para verilip defalarca kapý dýþarýya býrakýlarak evden atýlýyor. Eve girmek isteyen Kübra kayýnvalidesinin saldýrýsýna uðruyor. Býçakla saldýran kayýnvalide olay sonrasý aldýðý yaradan kaynaklý ölüyor. Kübra 18 yaþýnda kaynanasýný öldürüyor. 6 yýldýr cezaevinde ve þu an idamla yargýlanýyor. 3 yýldýr idam kararý çýkýyor ve her seferinde uluslararasý alanda baský bulmasýyla bu karar geri çekiliyor. Yaklaþýk 15 ay önce idam edilecekti. Uluslararasý alanda yanký bulunca idam kararý geri çekildi. Bu dönem, Kübra Rahmanpour un idamýnýn tekrar gündeme gelmesiyle uluslararasý komite tekrar kampanyalara baþladý. Ýran da çeþitli kampanyalar düzenlendi. Mesela 23 Eylül günü saat 17:00 da Birleþmiþ Milletler binasýnýn önünde aileler toplanacak. Özellikle siyasi mahkumlarýn aileleri gelecek. Yine geçen yýl siyasi tutsaklardan biri Ekber Muhammedi ve arkadaþý açlýk grevindeyken iþkenceye maruz kaldýlar ve öldürüldüler. Bunlarýn aileleri de 23 Eylül de Birleþmiþ Milletler in önünde olacak. Yani aileler tarafýndan da birçok kampanyalar yürütülüyor. Daha önce siyasi tutsaklarýn serbest býrakýlmalarý yönünde de kampanyalar oldu, birçok örgüt bu kampanyaya destek veriyor. Y.E.: Ýran da Molla rejimi altýnda bir kadýn, bir emekçi kadýn, bir komünist kadýn olarak yaþadýðýnýz zorluklardan bahseder misiniz? Nazilla: Nasýl söyleyeyim orada açýk bir þekilde komünist olduðunu ifade edemezsin. Bizim parti aleni bir þekilde faaliyet gösteremiyor daha çok baþka kurumlar adý altýnda faaliyet gösteriyorlar. Komiteler var, burada çalýþma yürütmek için de illa komünist olman gerekmiyor. Ýran da tutuklanmak çok kolay. Zaten hiçbirimiz komünist olduðumuzu söyleyemediðimiz için hemen hemen hepimizin, yani kadýn-erkek sorunlarý bir. Y.E.: Son dönemde Ýran, gündeme rejimi, kapitalist egemenlik sömürü ve baskýcý yasalarý ile deðil nükleer enerji programý, emperyalist saldýrganlýðýn hedefi olmak i- le geliyor. Bu durumu nasýl deðerlendiriyorsunuz? Nazilla: Þimdi bunlarýn hepsi politik oyunlar aslýnda perde arkasýnda çok þey yaþanýyor. Biri ABD (emperyalizm) diðeri Ý- ran (Siyasi Ýslam) ikisi de tehlike. Ýkisi de gitmeli. Bunlar o- yun, bunlarýn ikisine de karþý çýkmak gerekiyor. Bir üçüncü cephe olmalý ki; bizim parti üçüncü cephe olarak çalýþma yapýyor. ABD nin saldýrmasýyla durum daha da kötüye gider. Ý- ran rejimi savaþ sonrasýnda daha da güçlenir. Ahmedi Nejat hükümeti ABD nin karþýsýndaymýþ gibi duruyor, ancak bunlarýn hepsi oyun. Yani biz parti olarak kampanya baþlattýk Amerika ve Ýran a karþý birlik oluþturduk. Baþka yollardan Ýran rejimini yok etmek gerekir Amerika nýn yanýnda olanlar da var karþýsýnda olanlar da. Y.E.: Tehditler karþýsýnda Ýran iþçi sýnýfýnýn ve emekçilerinin tutumu nedir? Nazilla: Bu tehditler karþýsýnda ABD nin yanýnda olan da var Molla nýn yanýnda olan da var; ancak; iþçi ve emekçi kesimlerin birçoðu Ýran ýn durumundan býkmýþ durumda ve Amerika ya da karþýlar. Ýran da baský çok yoðun bundan kaynaklý düzenli bir örgütlenme hep engellendi, engellenmiþti. Y.E.:En son Ýran da otobüs iþçilerinin eylemi olmuþtu ve Türkiye gündemine de yansýmýþtý bu olaylardan biraz bahseder misiniz, son olarak iþçi emekçi ve öðrencilerin ne gibi eylemleri oluyor? Fakhryi: Bu eylemler neredeyse iki seneyi aþkýn bir süredir devem ediyor. Gereken haklarýný savunmak için iþçiler sendikalaþmak istiyorlar ancak devlet buna izin vermiyor. Sendikalarý devlet kendisi belirliyor ve insanlar sendikalarýný kendileri seçemiyorlar. Biz hiçbir þekilde sendika kuramýyoruz. Otobüs iþçilerinin talepleri sendikalaþmaktý. Ancak çatýþmalar 8 aydýr sürüyor. Bir çok iþçi bu eylemlerden sonra tutuklandý. Otobüsçülerin aileleri de çok zulüm iþkence gördü. Seçim hakkýnýz var mý diye soruyorlar ama ne seçim hakký! Onlarýn belirlediði insanlar arasýnda seçim var. Ýþçiler için Ýran da Çalýþma Bakanlýðý var ama bunlar rejimin kendi seçtiði insanlardan oluþuyor, hiçbir zaman iþçiden yana deðiller. Geçen 17

18 Röportaj Yeni Evrede sene üniversiteli öðrencilerin eylemleri olmuþtu, bu eylemlerden dolayý öðrencilerin kaldýðý yurdu devlet yaktý. Öðrencilerin birçoðunu yurttan aþaðý attýlar. Y.E.: Ýran ýn cezaevi koþullarýndan biraz bahseder misiniz? Fakhryi: Evet. Ben cezaevinde 22 aylýk çocuðumla birlikte 3 ay kaldým. Sayid Mahsuni adlý arkadaþ siyasi suçtan kaynaklý tutuklandý ve aileye haber verilmedi. Hakkýnda idam kararý çýktý. 1 sene hücrede kaldý karþý çýkmasýndan kaynaklý. Ýþkence çok yoðun bir þekilde sürdürülüyor. Örneðin bol Kürt pantolonlarý tutsaklara giydirilip içerisine kedi býrakýlýyor. Tutsaklar buz küvetlerine yatýrýlýyor. Tahtadan, küçük odacýklar var. Sekiz ay boyunca sadece oturacak bir þekilde insanlar býrakýlýyor. Ekber Muhammed adlý bir arkadaþýn iç organlarý iflas etmiþ, tedavi istemiþ; yapýlmayýnca açlýk grevine girildi. Y.E.: Ýran Ýþçi Komünist Partisi nin çalýþmalarý hakkýnda okurlarýmýzý bilgilendirir misiniz? Fakhryi: Ýþçi ve emekçiler Þah (saltanat) istemiyorlar. Devrim döneminde Humeyni yi ABD getirdi. 1-2 sene politik oyunla komünistleri serbest býrakýp böylece onlarý tanýdýlar. Bir anda hepsini yok ettiler. Mesela bir gün içerisinde 10 bin kiþi idam edildi. Ýnsanlar komünistleri iyi tanýyamadýlar. Þimdi þimdi insanlara komünizmi anlatýyoruz. Önceleri komünistler kendi aralarýnda baðlantý kuramýyorlardý. Teknolojiyle birlikte baðlantýyý iyi kurup Ýran rejimini engellemeye çalýþýyoruz. Siteleri kapatmaya çalýþýyorlar, Ýran da uydu yasak. Uydu taktýranlara para ve hapis cezasý var. Çünkü bize yurt dýþýndaki arkadaþlarýmýzdan haber geliyor biz eylemler yapýyoruz. Daha önce söylediðimiz gibi özgürce komünist olduðumuzu söyleyemediðimiz gibi kurum da açamýyoruz, bu nedenle komiteler o- luþturduk: Ýþçi komiteleri, öðrenci ve gençlik komiteleri, öðretmenlerin komiteleri, vs. Bütün dünyada komiteler var, on dilde çalýþmamýz var. Ýnternet, radyo televizyon kullanýyoruz. Ýsviçre, Almanya gibi ülkeler de çalýþmalarýmýz var. Y.E.: Amerika Ýran a saldýrýrsa ne yapmayý düþünüyorsunuz? Fakhryi: Olaylarýn geliþimine baðlý, biz ikisine de karþý çýkacaðýz; gerekirse silahlý mücadele vereceðiz.. Çünkü biz ikisini de istemiyoruz. Biz komünist bir partiyiz ve komünizm için çalýþýyoruz Y.E.: Bizimle bu röportajý yaptýðýýnýz için teþekkür ederiz. Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Fakhryi: Yok teþekkür ederiz ESKÝÞEHÝR EÐÝTÝM-SEN DEN BASIN AÇIKLAMASI Eskiþehir Hamam Yolu nda saat 12:00 da, Eðitim-Sen Eskiþehir Þubesi yöneticilerinin de aralarýnda bulunduðu kitle, Eðitime Yeterli Bütçe, Okullara Ödenek Ýstiyoruz adlý imza kampanyasý baþlattý. Vatandaþlar bu kampanyaya büyük ilgi göstermekle beraber, hemen hemen hepsinin, özellikle son dönemlerde saðlýk alanýndaki özelleþtirme furyasýndan sonra, o- kullarda her alanda para istenmesi sonucu maðdur duruma düþmesi, sonuçsuz kalacaðýný bilmekle beraber bu imza kampanyasýna çaðrýda bulunarak destek verdiler. Oysa standý kuran eylemci eðitimciler, okullarda öðrencilerinden para istemesi için görevlendiri- 18 len insanlarý oluþturuyordu. Standý o- luþturan ve Eðitim-Sen Þubesi yöneticilerinden oluþan eylemciler bildirilerini ajitasyon yaparak halka ulaþtýrdýlar. Eðitim-Sen Þube Baþkaný Ali Paþa Þanlý, imza kampanyasý eyleminin sonunda yaptýðý basýn açýklamasýnda; o- kul yöneticilerinin elektrik, ýsýnma, te- lefon su paralarýný ödeyemedikleri için bu yükü velilerin sýrtýna yýkmak zorunda býrakýldýðýný söyleyerek, Zamanýnda tamamlanmayan okul tadilatlarý sonucu, eðitim öðretim karmaþasýnýn sürdüðünü, Milli Eðitim Müdürünün bu sorunlarýn çözümü konusundaki sorumluluðunu üzerinden a- tarak kurtulamayacaðýný, kendi odasýnýn halýlarýný deðiþtirmek yerine; önce o- kullarýn eksik ve ihtiyaçlarýnýn giderilmesini düþünmesi gerekmez mi? diye konuþarak basýn açýklamasýný sonlandýrdý. Eskiþehir den MücadeleBirliði Okuru

19 Yeni Evrede Devrimci Dayanýþma TAKSÝM DE DAYANIÞMA EYLEMÝ 21 Eylül günü çeþitli illerde birçok demokratik kurum ve kuruluþ eþzamanlý olarak basýlmýþ kurum çalýþanlarý ve ziyaretçileri gözaltýna alýnmýþtý. Bu basýnlar sonucu 120yi aþkýn kiþi gözaltýna alýnmýþ ve 45 devrimci tutuklanarak F tiplerine gönderilmiþti. Konuyla ilgili olarak devrimci dayanýþma eylemleri sürüyor. Bu eylemlerden biri de 7 Ekim günü Taksim Tramvay Duraðý nda yapýldý. Aralarýnda nin de bulunduðu bir çok siyasi kurum ve partiler saat da Tramvay Duraðý nda toplandý ve bir basýn açýklamasý yapýldý. Yoðun güvenlik önlemlerinin alýndýðý basýn açýklamasýnda sýk sýk; Yaþasýn Devrimci Dayanýþma, Sosyalist Basýn Susturulamaz, Tutuklananlar Serbest Býrakýlsýn þeklinde sloganlar atýldý. Kurumlar adýna basýn açýklamasý metnini okuyan Ýlker Arslan, emperyalistlerin, egemenlerin ve onlarýn iþbirlikçilerinin halklara ve devrimci güçlere uyguladýklarý baský ve zulüm politikalarýný her geçen gün artýrdýðýný belirterek; 12 Eylül dönemini aratmayan bu saldýrýlarla uygulanmaya baþlamýþ olan TMY, kýsa bir süre önce Özgür Halk ve Genç Bakýþ dergilerinin çalýþanlarýnýn tutuklanmasýyla antidemokratik yaptýrýmlarýný göstermiþti. Ankara da Lübnan teskeresine karþý çýkan 18 anti-emperyalist halen tutuklular. Þimdi ise daha kapsamlý, organize bir saldýrýyla Ezilenlerin Sosyalist Platformu ve eþzamanlý olarak devrimci basýn, ilerici sendikalar ve demokratik kitle örgütlerinden oluþan 11 kurumun merkezleri ve temsilcilikleri hedef a- lýndý. 21 Eylül 2006 perþembe günü çeþitli illerde eþzamanlý o- larak 12 demokratik kurum ve kuruluþun Merkez bürolarý ve temsilcilikleri olmak üzere 29 kurum hiçbir gerekçe ve dayanak belirtilmeden keyfi listeler ve arama izinleriyle Terörle Mücadele polisleri ve çevik kuvvet ekipleri tarafýndan hunharca basýldý. Bürolar talan edildi, dokümanlara ve milyarlarca lira deðerinde bilgisayarlara teknik donanýma el konuldu. Kurumlarda bulunan çalýþanlar ve ziyaretçiler gözaltýna a- lýndý. Sonraki günlerle birlikte 120 den fazla devrimci gözaltýna alýndý ve þu ana kadar 45 devrimci tutuklanarak F tiplerine gönderildi. Her gün yeni baskýn ve gözaltýlarla bu kurumlara olan saldýrýlar devam ediyor, kurum çalýþanlarý sürekli takip ediliyor, kurumlarýn önünde sürekli polis ekipleri bekletiliyor. dedi. Arslan sözlerine þöyle devam etti: Bu saldýrýyý kendimize yapýlmýþ kabul eden bizler ESP li dostlarýmýzla dayanýþmak için bugün buradayýz. Umudun düþmanlarý bilmelidir ki, bizlerin, halkýmýzýn u- mudu zulümle, iþkenceyle, F tipi cezaevleriyle kýrýlamaz, yok e- dilemez. Ezilenlerin saflarýnda umut ve mücadele hiçbir zaman bitmeyecektir, iktidar emekçilerin oluncaya kadar bu kavga hep sürecektir. Ve bilinmelidir ki, birimize saldýrmak, hepimize saldýrmak demektir. Operasyonlara hedef olan ESP ve diðer devrimci kurumlarýn her zaman yanlarýnda olacaklarýný ifade eden Arslan basýn açýklamasýný þu sözlerle sonlandýrdý: Emperyalistler ve onlarýn bu coðrafyadaki iþbirlikçileri Ortadoðu halklarýný bombalamak ve kendi daha fazla sömürmek i- çin Kürt halkýna, devrimcilere, demokratlara, aydýnlar ve tüm i- lerici kiþi ve kurumlara saldýrýyorlar. Son günlerde Büyükanýt ýn yaptýðý açýklamalardan da anlaþýlýyor ki bu saldýrýlar artarak devam edecek. Fakat ne TMY, ne baskýlar, gözaltýlar, tutuklamalar mücadelenin sürekliliðini ve gücünü zayýflatamaz. Irak ta, Filistin de, Lübnan da, Kürt bölgelerinde, þehirlerde, daðlarda ve hapishanelerde egemenlerin de gördüðü gibi direnenler ve savaþanlar hep olacaktýr, hiçbir halk, hiçbir toplum baskýyý ve zulmü kabul etmeyecektir. Emperyalist saldýrganlýðýn ve özellikle Ortadoðu ya yönelik BOP adý altýnda gerçekleþtirilmeye çalýþan kapsamlý saldýrýnýn bir parçasý olan Toplumla Mücadele Yasasý nýn beraberinde getirdiði bütün uygulamalarýn hep birlikte karþýsýndayýz Basýn açýklamasýnýn hemen ardýnda ESP nin Taksim deki kurumuna kadar yüründü. ESP önünde bekleyen kitle burda sýk sýk Yaþasýn Devrimci Dayanýþma sloganlarýný attý ve ardýndan devrimci dayanýþmayý ifade eden konuþmalar yapýldýktan sonra eylem sona erdi.r 19

20 Devrimci Dayanýþma Yeni Evrede GÖZALTI VE TUTUKLAMALARLA ÝLGÝLÝ ANTEP TE BASIN AÇIKLAMASI Daha Güzel Ve Onurlu Bir Yaþam Ýçin Mücadeleye Devam Edeceðiz Yeni terörle mücadele yasasý uygulamaya konulduðundan bu yana polis hak ihlallerinde sýnýr tanýmýyor. Saldýrýlarýn hedefinde devrim ve sosyalizm a- macý duruyor. En son tarihinde polis 32 ilde Atýlým Gazetesi ve temsilcilikleri, ESP ve bu kurumlarla baðlantýlý bütün kurum ve kiþilerin evlerini ve iþyerlerini basarak adeta devrimci avýna çýkmýþtýr. 100 ün üzerinde insan gözaltýna alýnmýþ, bunlardan 63 ü tutuklanmýþtýr. Bu saldýrýlar kapsamýnda Antep te de ESP ve SGD kurumlarýnýn yaný sýra birçok kiþinin evleri basýlarak keyfi bir þekilde gözaltýna alýnmýþtýr. Antep genelinde toplam 18 kiþinin gözaltýna alýnmasý ve 3 kiþinin tutuklanmasý ile sonuçlanan bu terör uygulamalarý hala çeþitli biçimlerde sürdürülmektedir. Bütün bu uygulamalara sessiz kalmamak ve halký saldýrýlara karþý mücadeleye çaðýrmak için tarihinde Yeþilsu Parký nda saat 14:00 de bir basýn açýklamasý düzenlendi., Genç Emekçiler Birliði, Ezilenlerin Sosyalist Platformu ve Demokratik Toplum Partisi tarafýndan organize edilen basýn açýklamasýnda Baskýlar bizi Yýldýramaz yazýlý pankart ve Yaþasýn Devrimci Dayanýþma, Tutuklamalar Bizi Yýldýramaz yazýlý dövizler taþýnýrken Yaþasýn Devrimci Dayanýþma, Tutuklamalar Bizi Yýldýramaz, Sosyalist Basýn Susturulamaz sloganlarý atýldý. Basýn açýklamasý okunan metnin ardýndan 5 dakikalýk sessiz oturma eylemi ile son buldu. YAÞASIN DEVRÝMCÝ DAYANIÞMA! Antep Platformu ANTEP EMEKLÝ SEN DEN BASIN AÇIKLAMASI Son süreçte, devrimci demokratik kurumlara yapýlan saldýrý sonucu kurum temsilcilerinin yaný sýra sokakta devam eden devlet terörü ile birlikte toplam 122 kiþi gözaltýna alýnmýþ, 63 kiþi ise tutuklanmýþtý. Konuyla ilgili o- larak devrimci dayanýþma eylemleri devam ediyor. 29 Eylül Cuma günü Gazi Mahallesi nde Mücadele Birliði Platformu, ESP, DHP, BDSP, Partizan olarak ortak bir meþaleli yürüyüþ gerçekleþtirildi. Eylem saat da Heykel Park ta meþalelerin yakýlmasýyla baþladý. Daha sonra Dörtyol a kadar sloganlarla yüründü. Yol boyunca Yaþasýn Devrimci Dayanýþma, Gözaltýlar Tutuklamalar Baskýlar Bizi Yýldýramaz sloganlarý atýldý. Dörtyol a gelinince çember oluþturularak yollar trafiðe kapandý ve basýn açýklamasý yapýldý. Yapýlan basýn açýklamasýnda; Bizler devrimci, demokratik kurumlar olarak ESP, Atýlým Gazetesi ve diðer kurumlarý sahipleniyor ve onlarla dayanýþmayý büyütüyoruz. TMY saldýrýlarý karþýsýnda muhalif ve sosyalist kimliðimizden, devrimci tarzýmýzdan geri a- dým atacak deðiliz. Daha güzel ve onurlu bir yaþam için mücadeleye devam edeceðiz denildi. Daha sonra atýlan sloganlarla eylem sona erdi. Disk e baðlý Tüm Emekliler Sendikasý tarihinde Antep te Balýklý Parký nda bir basýn açýklamasý düzenledi. Açýklamayý Emekli Sen Güneydoðu Bölge temsilcisi Mustafa GÖZÜ- BÜYÜK okudu. Açýklamada Ýktidar IMF ile iþbirlikçi büyük sermayenin taleplerini yerine getirmek için 7 milyon emekliyi yok saydý. Bugün emekliler açlýk sýnýrý olan 850 YTL nin.ok altýnda kalan maaþlarýyla geçinmeye çalýþmaktadýrlar. Saðlýkta ise hükümetin tek çatý politikasý tam anlamýyla halkýn üzerine çökmüþtür. 1 Temmuz dan itibaren yüzlerce ilacý alamaz olduk. Yeni yasalarla hastaneler iþletme, hastalar ise müþteri olacaðýndan bundan sonra hastanelerde her hizmet için katký payý ö- demek zorunda olacaðýz. Barýþ ve demokrasi için, insanca bir yaþam, onurlu bir gelecek yaratmak ellerimizdedir. Tüm emeklileri ve emekçileri 7 E- kim de Ankara daki mitinge davet ediyoruz. Denildi. Basýn açýklamasý bildiri daðýtýlarak sessiz bir þekilde son buldu. 20

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum ÇEVRE VE TOPLUM 11. Bölüm DOÐAL AFETLER VE TOPLUM Konular DOÐAL AFETLER Dünya mýzda Neler Oluyor? Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum Volkanlar

Detaylı

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1 01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1 Düþen Faizler ÝMKB yi Yýlýn Zirvesine Çýkardý Merkez Bankasý ndan gelen faiz indirimine devam sinyali bono faizini %7.25 e ile yeni dip noktasýna çekti. Buna baðlý olarak

Detaylı

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10 07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10 'HEDEFÝMÝZ EN BÜYÜK 10 EKONOMÝ ARASINA GÝRMEK' Baþbakanýmýz, Ulusa Sesleniþ konuþmasýnda Türkiye'nin potansiyelinin de hedeflerinin de büyük

Detaylı

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ IPA Cross-Border Programme CCI No: 2007CB16IPO008 BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ SINIR ÖTESÝ BÖLGEDE KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLÝ ÝÞLETMELERÝN ORTAK EKO-GÜÇLERÝ PROJESÝ Ref. ¹ 2007CB16IPO008-2011-2-063, Geçerli sözleþme

Detaylı

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde) V KAMU MALÝYESÝ 71 72 KAMU MALÝYESÝ Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. A. KONSOLÝDE BÜTÇE UYGULAMALARI 1. Genel Durum 1996 yýlýnda yüzde 26.4 olan

Detaylı

Sunu, MÜCADELE BÝRLÝÐÝ DAÐITIMCILARINA SÝLAHLI SALDIRI! BASINA VE KAMUOYUNA

Sunu, MÜCADELE BÝRLÝÐÝ DAÐITIMCILARINA SÝLAHLI SALDIRI! BASINA VE KAMUOYUNA Sunu, Yeni bir dergide okurlarýmýzla buluþmanýn sevinciyle merhaba. Yeni Evrede Mücadele Birliði, bu yeni dönemde adýna uygun olarak sýçramalý bir geliþim gösterecektir. Ýlk sayýmýzý çýkarýrken okurlarýmýzdan

Detaylı

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ çevresine. Bu adý ona bir kuyrukluyýldýz vermiþ. Nasýl mý

Detaylı

Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim

Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim EMEÐÝN CUMHURÝYETÝNE DOÐRU Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim ve hareket halindedir. Ýþçi sýnýfý, üretim a- raçlarýndaki geliþime baðlý olarak, deðiþikliðe uðruyor. Üretimde her

Detaylı

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Devrimci Marksizm Yayın Kurulu Uzun vadede bu felâket konusunda suçun nasýl daðýtýlacaðý çok þeyi belirleyecektir. Ýþte bu, önemli bir entelektüel

Detaylı

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI BASIN AÇIKLAMALARI Egemenler Arasý Dalaþýn Yapay Sonucu Zamlar EKONOMÝK KRÝZ VE ETKÝLERÝ 6 Aðustos 1945'te Hiroþima'ya ve 9 boyutu bulunmaktadýr. Daha temel nokta Aðustos 1945'te Nagasaki'ye

Detaylı

BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI

BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI Kulaklarýndan döviz fýþkýran sermaye erbabýnýn korkuyla beklediði günler gelip çattý nihayet. Enflasyon ve faizler elele, omuz omuza yukarýlara doðru týrmanýyorlar. Sadece Türkiye

Detaylı

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Fiskomar. Baþarý Hikayesi Fiskomar Baþarý Hikayesi Fiskomar Gýda Temizlik Ve Marketcilik Ticaret Anonim Þirketi Cumhuriyetin ilanýndan sonra büyük önder Atatürk'ün Fýndýk baþta olmak üzere diðer belli baþlý ürünlerimizi ilgilendiren

Detaylı

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 4. SAYISI ÇIKTI

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 4. SAYISI ÇIKTI Merhaba, Yeni sayýmýzda Newroz la merhaba diyoruz. Cejna Newroz Piroz Be! Newrozlarýn halklarýmýzýn özgür olduðu, zincirlerinden kurtulduðu, tüm Dehaq larýn dünya üzerinden temizlendiði günlerde kutlanmasý

Detaylı

SINIF MÜCADELESÝ KAÇINILMAZ SONUCUNA DOÐRU ÝLERLÝYOR

SINIF MÜCADELESÝ KAÇINILMAZ SONUCUNA DOÐRU ÝLERLÝYOR SINIF MÜCADELESÝ KAÇINILMAZ SONUCUNA DOÐRU ÝLERLÝYOR Sýnýf mücadelesinin sert bir karakter kazandýðý devrim dönemlerinde, her sýnýf ve sýnýf partisi, devrimin dolaysýz etkisi altýnda kalýr. Her sýnýfýn

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. Küçük bir salyangoz, 10m yüksekliðinde bir telefon direðine týrmanmaktadýr. Gündüzleri 3m týrmanabilmekte ama geceleri 1m geri kaymaktadýr. Salyangozun direðin tepesine týrmanmasý

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki þekillerden hangisi bu dört þeklin hepsinde yoktur? A) B) C) D) 2. Yandaki resimde kaç üçgen vardýr? A) 7 B) 6 C) 5 D) 4 3. Yan taraftaki þekildeki yapboz evin eksik parçasýný

Detaylı

KÜRESEL ÝÇ SAVAÞ GÜÇLERÝNÝN DURUMU

KÜRESEL ÝÇ SAVAÞ GÜÇLERÝNÝN DURUMU Proletarya ile burjuvazi arasýnda, tüm yeryüzünü kaplayan, toplumu boydan boya bir çatýþma alanýna çeviren küresel iç savaþ, her geçen gün biraz daha þiddetleniyor, yoðunlaþýyor. Sýnýf savaþýmý, kendi

Detaylı

SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR

SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR 48. Sayý / 17-31 Aðustos 2005 Emperyalizm, kapitalizmin tüm hareket yasalarýný, çeliþkilerini ve karþýtlýklarýný öne çýkartýr, olgunlaþtýrýr ve keskinleþtirir.

Detaylı

Matematik ve Türkçe Örnek Soru Çözümleri Matematik Testi Örnek Soru Çözümleri 1 Aþaðýdaki saatlerden hangisinin akrep ve yelkovaný bir dar açý oluþturur? ) ) ) ) 11 12 1 11 12 1 11 12 1 10 2 10 2 10 2

Detaylı

KAPÝTALÝZM ÇAÐININ SONU

KAPÝTALÝZM ÇAÐININ SONU KAPÝTALÝZM ÇAÐININ SONU Kapitalizm, bugüne deðin görülen toplumsal sistemlerin içinde, tarihte en kýsa dönemi kaplayan toplumsal bir biçimdir. Emeðe dayanan, bu yüzden dengesizlikler, uyumsuzluklar ve

Detaylı

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi 2009-11 Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/11 Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi

Detaylı

Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal

Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal PROLETER ÝÇ SAVAÞ HALK KÝTLELERÝNÝ BÝRLEÞTÝRÝR Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal olan sürekli bir geliþim ve dönüþüm içindedir. Her toplumun geliþimini etkileyen, ona egemen olan yasalar farklýdýr.

Detaylı

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA 2 1 1 2 1. BÖLÜM

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA 2 1 1 2 1. BÖLÜM 7. SINIF COÞMAYA SORULARI 1. BÖLÜM DÝKKAT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? 2 1 1 2 A) B) C) D) 3 2 3

Detaylı

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7 TEST 8 Ünite Sonu Testi 1. 40 m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 2. A noktasýndan harekete baþlayan üç atletten Sema I yolunu, Esra II yolunu, Duygu ise III yolunu kullanarak eþit sürede B noktasýna

Detaylı

Merhaba, 8 MART A ÇAÐRI LENÝNÝSTLERÝN ÖZGÜRLÜÐÜ BURJUVAZÝYÝ KORKUTUYOR

Merhaba, 8 MART A ÇAÐRI LENÝNÝSTLERÝN ÖZGÜRLÜÐÜ BURJUVAZÝYÝ KORKUTUYOR Merhaba, Yoðun Mart ayýna girerken, 10. sayýmýzda sizlerle buluþmanýn sevincini yaþýyoruz. Devrimci eylemlerin yoðunlaþacaðý Mart ayýna heyecanla hazýrlanýrken, bu sayýmýzda yine yoðun bir gündemle çýkýyoruz.

Detaylı

ÝÇ SAVAÞ VE TOPLUMUN SAFLAÞMASI

ÝÇ SAVAÞ VE TOPLUMUN SAFLAÞMASI ÝÇ SAVAÞ VE TOPLUMUN SAFLAÞMASI Devrim varolan toplumsal sisteme, egemen olana karþý yapýlýr; iktidara gelen proletaryanýn, toplumu dönüþüme uðratmasýyla devam eder. Proletaryanýn sýnýf mücadelesi bu noktaya

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER BÝRÝNCÝ BÖLÜM TÜRKÝYE EKONOMÝSÝ

ÝÇÝNDEKÝLER BÝRÝNCÝ BÖLÜM TÜRKÝYE EKONOMÝSÝ I II ÝÇÝNDEKÝLER BÝRÝNCÝ BÖLÜM TÜRKÝYE EKONOMÝSÝ Sayfa TÜRKÝYE EKONOMÝSÝNÝN GENEL GÖRÜNÜMÜ... 3 I- EKONOMÝNÝN GENEL DENGESÝ... 9 II- III- MÝLLÝ GELÝR VE SABÝT SERMAYE YATIRIMLARI A. GAYRÝ SAFÝ MÝLLÝ HASILA...

Detaylı

Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir

Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir DEVRÝMCÝ ÝÞÇÝ HAREKETÝ VE BURJUVA EGEMENLÝK 67. Sayý / 10-24 Mayýs 2006 Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir yerde egemen deðildir. Egemenlik biçimini saðlamayý, devrimci hareketin ezilmesinde,

Detaylı

17. Devlet ve devrim. Marksist Devlet Teorisi'nin yenilenmesi

17. Devlet ve devrim. Marksist Devlet Teorisi'nin yenilenmesi 17. Devlet ve devrim Tüm devrimlerde merkezi sorun devlet iktidarýdýr. Temel sorun iktidarý hangi sýnýf alacaðýdýr. Lenin'in pek çok kez tekrarladýðý gibi, devrimci teori olmadan devrimci hareket olamaz;

Detaylı

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr.

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. V KAMU MALÝYESÝ 73 74 KAMU MALÝYESÝ Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. A. KONSOLÝDE BÜTÇE UYGULAMALARI 1. Genel Durum 2000 yýlýnda uygulamaya konulan

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Tehdit Altýnda Türkiye. Ýç Pazarýn Yeniden Paylaþýmý. Türkiye Laik Kalacak Ama Nasýl? Laikliðin Tarihsel Evrimi ve Þeriatçýlýk

KURTULUÞ CEPHESÝ. Tehdit Altýnda Türkiye. Ýç Pazarýn Yeniden Paylaþýmý. Türkiye Laik Kalacak Ama Nasýl? Laikliðin Tarihsel Evrimi ve Þeriatçýlýk H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 17 SAYI: 94 Kasým-Aralýk 2006 Tehdit Altýnda Türkiye Ýç Pazarýn Yeniden Paylaþýmý

Detaylı

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI Kýzýlcaþar Geleceðe Hazýrlanýyor Gelin Birlikte Çalýþalým ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI Mart 2014 ALPER YILMAZ Halkla Bütünleþen MUHTARLIK Ankara Gölbaþý Kýzýlcaþar Köyünde 4 Mart 1979

Detaylı

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Proje Yönetimi ÝÇÝNDEKÝLER Konular 5 Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23 Araç 1: Araþtýrma sorularý Araç 2: Belirsiz talimatlar Araç 3: Robotlar 28 Örnek

Detaylı

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Ders 10, Romalýlar Mektubu, Onuncu bölüm «Tanrý nýn Mesih e iman yoluyla insaný doðruluða eriþtirmesi» A. Romalýlar Mektubu nun onuncu bölümünü okuyun. Özellikle

Detaylı

KAPÝTALÝZM SORUNLARINI ÇÖZEMEZ

KAPÝTALÝZM SORUNLARINI ÇÖZEMEZ KAPÝTALÝZM SORUNLARINI ÇÖZEMEZ Kapitalizm yeni koþullara ayak uydurabilir mi? Yarattýðý sorunlarý çözümleyebilir mi? Burjuvazi kendisini yenileyebilir mi? Sýnýf mücadelesi açýsýndan önem kazanan bu sorularý

Detaylı

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ. Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ. Her yeri altýn kaplý olan bu sarayda onlarca oda, odalarda pek çok

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3 ünite1 Sosyal Bilgiler Sosyal Bilgiler Öðreniyorum TEST 1 3. coðrafya tarih biyoloji fizik arkeoloji filoloji 1. Ali Bey yaþadýðý yerin sosyal yetersizlikleri nedeniyle, geliþmiþ bir kent olan Ýzmir e

Detaylı

Mart 2010 Otel Piyasasý Antalya Ýstanbul Gayrimenkul Deðerleme ve Danýþmanlýk A.Þ. Büyükdere Cad. Kervan Geçmez Sok. No:5 K:2 Mecidiyeköy Ýstanbul - Türkiye Tel: +90.212.273.15.16 Faks: +90.212.355.07.28

Detaylı

Merhaba, 1 MAYIS TA 1 MAYIS ALANINA TAKSÝM E. Taksim Meydaný. artýk yalnýzca devrimci 1 Mayýs ta ýsrar etmenin deðil, devrimde ýsrar etmenin

Merhaba, 1 MAYIS TA 1 MAYIS ALANINA TAKSÝM E. Taksim Meydaný. artýk yalnýzca devrimci 1 Mayýs ta ýsrar etmenin deðil, devrimde ýsrar etmenin Merhaba, 13. sayýmýzda sizlerle buluþmanýn sevincini yaþýyoruz. Bu sayýmýzýn gündemini yine seçimler oluþturuyor; seçimlerde ortaya çýkan tablo oldukça öðretici. Her zaman olduðu gibi bardaðýn boþ olan

Detaylı

SINIF ÝLÝÞKÝLERÝNÝ DOÐRU KAVRAMAK

SINIF ÝLÝÞKÝLERÝNÝ DOÐRU KAVRAMAK SINIF ÝLÝÞKÝLERÝNÝ DOÐRU KAVRAMAK 74. Sayý / 16-30 Aðustos 2006 Sýnýflar iliþkisini doðru tanýmlamak, Marksizmin a- bece sidir. Sýnýflarýn karþýlýklý iliþkisi denilince, sýnýflar diyalektiðini, yani sýnýf

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. Dünyanýn en büyük dairesel pizzasý 128 parçaya bölünecektir. Her bir kesim tam bir çap olacaðýna göre kaç tane kesim yapmak gerekmektedir? A) 7 B) 64 C) 127 D) 128 E) 256 2. Ali'nin

Detaylı

17 ÞUBAT kontrol

17 ÞUBAT kontrol 17 ÞUBAT 2016 5. kontrol 3 puanlýk sorular 1. Ahmet, Beril, Can, Deniz ve Ergün bir çift zar atýyorlar. Ahmet Beril Can Deniz Ergün Attýklarý zarlarýn toplamýna bakýldýðýna göre, en büyük zarý kim atmýþtýr?

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER BÝRÝNCÝ BÖLÜM TÜRKÝYE EKONOMÝSÝ

ÝÇÝNDEKÝLER BÝRÝNCÝ BÖLÜM TÜRKÝYE EKONOMÝSÝ I II ÝÇÝNDEKÝLER BÝRÝNCÝ BÖLÜM TÜRKÝYE EKONOMÝSÝ Sayfa TÜRKÝYE EKONOMÝSÝNÝN GENEL GÖRÜNÜMÜ... 3 I- 2004 YILI GENEL EKONOMÝK HEDEFLERÝ... 9 A. BÜYÜME... 9 B. KAYNAKLAR-HARCAMALAR DENGESÝ... 10 II- MÝLLÝ

Detaylı

01 Kasým 2018

01 Kasým 2018 Geri Dönüþüm Markasý... www.adametal.com.tr 01 Kasým 2018 Ada Metal Demir Çelik Geri Dönüþüm San. ve Tic. A.Þ. 1956 yýlýndan bu yana, özellikle metal sektöründe, fabrikalarýn üretim artýklarýný toplayýp

Detaylı

BURJUVAZÝ DEVRÝMÝ HIZLANDIRIYOR!

BURJUVAZÝ DEVRÝMÝ HIZLANDIRIYOR! BURJUVAZÝ Kapitalist üretimin iki yönü vardýr: Yýkýcý olan ve devrimci olan. Kapitalizm tarafýndan sürekli mahvedilen küçükmülk sahipleri, durumlarý gereði yalnýzca yýkýcý yaný görürler. Politik temsilcileri

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýda verilen iþlemleri sýrayla yapýp, soru iþareti yerine yazýlmasý gereken sayýyý bulunuz. A) 7 B) 8 C) 10 D) 15 2. Erinç'in 10 eþit metal þeridi vardýr. Bu metalleri aþaðýdaki

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Hangi þeklin tam olarak yarýsý karalanmýþtýr? A) B) C) D) 2 Þekilde görüldüðü gibi þemsiyemin üzerinde KANGAROO yazýyor. Aþaðýdakilerden hangisi benim þemsiyenin görüntüsü deðildir?

Detaylı

Burjuvazi kendi çýkarýna olaný;

Burjuvazi kendi çýkarýna olaný; BURJUVAZÝ ÝKTÝDARINI GÜVENCEYE ALIYOR Burjuvazi kendi çýkarýna olaný; tüm toplumun çýkarý olarak gösterir. O bu görüþe, burjuva devrimleri sýrasýnda ulaþtý. Kendi amaçlarýný, tüm topluma maletmeden kitleleri

Detaylı

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Ders 9, Romalýlar Mektubu, dokuzuncu bölüm: «Seçilmiþ Halkýn Ýmansýzlýðý» A. Romalýlar Mektubu nun dokuzuncu bölümünü okuyun. Özellikle þu konulara dikkat

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki seçeneklerden hangisinde bulunan parçayý, yukarýdaki iki parçanýn arasýna koyarsak, eþitlik saðlanýr? A) B) C) D) E) 2. Can pencereden dýþarý baktýðýnda, aþaðýdaki gibi parktaki

Detaylı

K apitalistler, onun sonsuzluðunu i-

K apitalistler, onun sonsuzluðunu i- KOMÜNÝST EÐÝLÝMLER K apitalistler, onun sonsuzluðunu i- lan etseler de, burjuva toplum geçici bir toplumdur. Tarihseldir; yani belli bir tarihsel dönemde ortaya çýkmýþtýr; bu dönem sona erdiðinde, biçimlendirdiði

Detaylı

Kapitalist toplum iþçi sýnýfýnýn emeðine dayanýyor

Kapitalist toplum iþçi sýnýfýnýn emeðine dayanýyor ÝÞÇÝ SINIFININ KURTULUÞU ÝÞÇÝLERÝN KENDÝ ESERÝ OLACAKTIR Kapitalist toplum iþçi sýnýfýnýn emeðine dayanýyor ama, iþçilerin bu toplumda hiçbir güvenceleri yoktur. Bu toplumda ücretli-emekçileri bekleyen

Detaylı

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý CEBÝRSEL ÝFADELER ve DENKLEM ÇÖZME Test -. x 4 için x 7 ifadesinin deðeri kaçtýr? A) B) C) 9 D). x 4x ifadesinde kaç terim vardýr? A) B) C) D) 4. 4y y 8 ifadesinin terimlerin katsayýlarý toplamý kaçtýr?.

Detaylı

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52 Merhaba, Dünyanýn her tarafýnda emperyalist-kapitalist sisteme karþý eylemlerin, direniþlerin yükseldiði bir dönemde, dergimizin 3. sayýsýyla sizlere merhaba demenin sevincini yaþýyoruz. Kapitalizm, insanlýða

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83 ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... 2 Mart 2005 Hürriyet Gazetesi Oto Yaþam Eki'nin Editörü Ufuk SANDIK, "Dikiz Aynasý" köþesinde Oda Baþkaný Emin KORAMAZ'ýn LPG'li araçlardaki denetimsizliðe

Detaylı

TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR

TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR ABD nin, uluslararasý hukuku ve BM yi (Birleþmiþ Milletler) yok sayarak I- rak ý iþgal etmesi, dünyada þok etkisi yarattý. Buna en çok þaþýranlar da hukuku her þeyin üstünde

Detaylı

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF 2009-10 Dövize Endeksli Kredilerde KKDF Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/10 Dövize Endeksli Kredilerde KKDF 1. Genel Açýklamalar: 88/12944 sayýlý Kararnameye iliþkin olarak

Detaylı

VIII MALÝ PÝYASALAR 125

VIII MALÝ PÝYASALAR 125 VIII MALÝ PÝYASALAR 125 126 MALÝ PÝYASALAR Para ve sermaye piyasalarýndan oluþan mali piyasalara iliþkin geliþmeler aþaðýdadýr. I. PARA PÝYASALARI Kýsa vadeli fonlarýn arz ve talebinin karþýlaþtýðý piyasalarýn

Detaylı

Merhaba Genç Yoldaþlar

Merhaba Genç Yoldaþlar Merhaba Genç Yoldaþlar Yeni bir sayýmýzla, ayaklanmalar ve devrimlerle, hükümet krizleriyle, ekonomik kriz ve savaþ çýðlýklarýyla anýlacak olan 2011 i geride býrakýp yeniden sizlerleyiz. Bu yýl gençlik

Detaylı

YARINA BAKMAK. C. Daðlý

YARINA BAKMAK. C. Daðlý Merhaba, Merhaba; Dergimizin 5. sayýsýnda sizlerle buluþmanýn sevinci içerisindeyiz. Olaylar zincirinin bu denli hýzlý ve içiçe aktýðý bu dönemde devrimci, sosyalist yayýn faaliyetlerinin önemi de kat

Detaylı

Jeopolitik Dengeler ve Tek Kutupluluktan Çok Kutupluluða

Jeopolitik Dengeler ve Tek Kutupluluktan Çok Kutupluluða Jeopolitik Dengeler ve Tek Kutupluluktan Çok Kutupluluða DR. CÜNEYT ÜLSEVER YRD. DoÇ. DR. SAÝT YILMAZ Dünya ve Türkiye Nereye Gidiyor? Dr. Cüneyt Ülsever (*) Bu makalem ile geleceði okumaya çalýþacaðým.

Detaylı

KOÞULLARI DEÐÝÞTÝRMEK

KOÞULLARI DEÐÝÞTÝRMEK Yeni Evrede Baþyazý KOÞULLARI DEÐÝÞTÝRMEK Koþullar deðiþmeden insanýn kurtulacaðý yanýlsamasý, sosyalizmin teori-pratiðine raðmen, varlýðýný hala koruyor. Oysaki, gözlerimizin önünde sürüp giden sýnýf

Detaylı

H alk kitleleri üzerinde, burjuvazinin

H alk kitleleri üzerinde, burjuvazinin BURJUVA ÝDEOLOJÝK-POLÝTÝK HEGEMONYASININ ÇÖKÜÞÜ 40. Sayý /27 Nisan-11 Mayýs 2005 H alk kitleleri üzerinde, burjuvazinin ideolojik-politik etkisi, her geçen gün biraz daha zayýflýyor. Ayný etkiyi yeniden

Detaylı

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::. Membership TÜM ÇEVÝRÝ ÝÞLETMELERÝ DERNEÐÝ YÖNETÝM KURULU BAÞKANLIÐINA ANTALYA Derneðinizin Tüzüðünü okudum; Derneðin kuruluþ felsefesi ve amacýna sadýk kalacaðýmý, Tüzükte belirtilen ilke ve kurallara

Detaylı

ULUSAL SORUNA LENİNİST BAKIŞ

ULUSAL SORUNA LENİNİST BAKIŞ ULUSAL SORUNA LENİNİST BAKIŞ 1 Yeni Evre Kitaplığı: 1 Kitabın Adı: Ulusal Soruna Leninist Bakış Yayına Hazırlayan: Agit Cihan Birinci Basım: Kasım 2009 İSBN: 978-605-61008-0-2 Yayın Sertifika No:15814

Detaylı

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / 2008. Sayýn Makina Üreticisi,

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / 2008. Sayýn Makina Üreticisi, ... /... / 2008 Sayýn Makina Üreticisi, Firmamýz Bursa'da 1986 yýlýnda kurulmuþtur. 2003 yýlýndan beri PVC makineleri sektörüne yönelik çözümler üretmektedir. Geniþ bir ürün yelpazesine sahip olan firmamýz,

Detaylı

EMEÐÝN YENÝDEN ÖRGÜTLENMESÝ

EMEÐÝN YENÝDEN ÖRGÜTLENMESÝ EMEÐÝN YENÝDEN ÖRGÜTLENMESÝ Burjuvazi, kapitalizmden kaynaklý sorunlarýný ne kadar çözmeye kalksa da, ayný sorunlar daha büyük ölçekli olarak karþýsýna çýkar. Sorunlarý yalnýzca ertelemiþ olur, gerçekte

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Simge Özer Pýnarbaþý

Simge Özer Pýnarbaþý Simge Özer Pýnarbaþý 1963 yýlýnda Ýstanbul da doðdu. Ortaöðrenimini Kadýköy Kýz Lisesi nde tamamladý. 1984 yýlýnda Ýstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü nü bitirdi.

Detaylı

Devrimci teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. V. İ. Lenin, Ne Yapmalı?

Devrimci teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. V. İ. Lenin, Ne Yapmalı? Devrimci teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. V. İ. Lenin, Ne Yapmalı? Devrimci Marksizm Sayı: 8 Kış 2008/2009 Üç aylık Teorik / Politik dergi (Yerel, süreli yayın) Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri

Detaylı

Mart 2010 Proje Hakkýnda NBÞ sektörünün ana girdisi olan mýsýrýn hasadý, hammadde kalitesi açýsýndan yetiþtirilmesi kadar önemli bir süreçtir. Hasat sýrasýnda gerçekleþtirilen yanlýþ uygulamalar sonucunda

Detaylı

KÝPAÞ 2016 KATALOG HAVALANDIRMA.

KÝPAÞ 2016 KATALOG HAVALANDIRMA. KÝPAÞ HAVALANDIRMA 2016 KATALOG www.kipashavalandirma.com Hamidiye Mah.Said Nursi Cad. Gündem Sok. No:11 ÇEKMEKÖY-ISTANBUL T : +90 216 641 01 79 M : info@kipashavalandirma.com.tr W : www.kipashavalandirma.com.tr

Detaylı

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi 12 1 KOBÝ'lere AB kapýsý Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi 2 3 Projenin amacý nedir Yurt dýþýna açýlmak isteyen yerli KOBÝ'lerin, Lüksemburg firmalarý

Detaylı

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? ünite1 Sosyal Bilgiler Kendimi Tanıyorum TEST 1 3. 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? A) Nüfus cüzdaný B) Ehliyet C) Kulüp kartý D) Pasaport Verilen

Detaylı

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için NEDEN KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için SAP Business One çözümünü seçmelerinin nedeni 011 SAP AG. Tüm haklarý saklýdýr. SAP Business One müþterileri SAP'ye olan güvenlerini gösteriyor.000+

Detaylı

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR;

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; Yeni bir sayýmýzla yine sizlerle birlikteyiz. Bir önceki sayýmýzda duyurusunu yaptýðýmýz 2. Gençlik Buluþmasý - Gençlik Ne Yapmalý? - Emperyalist Savaþ Karþýtý Gençler Buluþuyor

Detaylı

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Doç. Dr. Ýlker BELEK Akdeniz Üniversitesi Týp Fakültesi Halk Saðlýðý Anabilim Dalý Öðretim Üyesi SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Burjuva Sýnýf Saldýrýsýnýn Tepe Noktasý Yukarýda tanýmlanan saðlýk sistemi yapýsý

Detaylı

KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝN PROLETER KARAKTERÝ

KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝN PROLETER KARAKTERÝ KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝN PROLETER KARAKTERÝ Komünist Partisi, iþçi sýnýfý partisidir. Sýnýf mücadelesi yoluyla, kapitalist toplumu yýkmayý ve sýnýflarý ortadan kaldýrmayý hedefler. Hedefine ancak proleter sýnýf

Detaylı

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52 Merhaba, Dergimizin 4. sayýsý yine dolu bir gündemle çýkýyor. Ýstanbul da 5 gün arayla meydana gelen patlamalar gündemin birinci sýrasýna yükseldi. Patlamalarýn ardýnda kimlerin olduðu ve bununla neyin

Detaylı

ORAN - ORANTI TEST / 1

ORAN - ORANTI TEST / 1 ORAN - ORANTI TEST / 1 1. Aþaðýdaki oranlardan hangisi birimlidir? 4cm 5kg 5m A) B) C) 7cm 17g 7dk 4L 8dk D) E) 7L 15sa 5. a3b b2c a c A) 1 B) 3 C) 4 D) 5 E) 6 2. 4kg 100 kg iþleminin sonucu kaçtýr? 6.

Detaylı

Marks-Engels KOMÜNÝST PARTÝ MAN- ÝFESTOSU

Marks-Engels KOMÜNÝST PARTÝ MAN- ÝFESTOSU Marks-Engels KOMÜNÝST PARTÝ MAN- ÝFESTOSU 1 Yeni Evre Kitaplığı Kitabın Adı: Marks Engels Komünist Parti Manifestosu Yayına Hazırlayan:Yeni Dönem Yayıncılık Birinci Basım: Mart 2015 Yeni Dönem Yayıncılık

Detaylı

sosyalist isci Bunu unutmadýk Sayfa: 3 Siyonizm nedir? Sayfa: 6 Ýþgalci Bush u istemiyoruz Sayfa: 8-9 Bütün dünya gelme Bush diyor Sayfa: 2

sosyalist isci Bunu unutmadýk Sayfa: 3 Siyonizm nedir? Sayfa: 6 Ýþgalci Bush u istemiyoruz Sayfa: 8-9 Bütün dünya gelme Bush diyor Sayfa: 2 sosyalist isci SAYI: 220 11 Haziran 2004 1.000.000 TL. Ýþgalci Bush u istemiyoruz Sayfa: 8-9 Bunu unutmadýk Sayfa: 3 Bütün dünya gelme Bush diyor Sayfa: 2 Siyonizm nedir? Sayfa: 6 Suudi Arabistan: Kriz

Detaylı

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor Türkiye'nin insanlarý, mevcut saðlýk düzeyini hak etmiyor. Saðlýk hizmetleri için ayrýlan kaynaklarýn yetersizliði, kamunun önemli oranda saðlýk

Detaylı

PARTÝYLE, HEP BÝRLÝKTE DEVRÝME!

PARTÝYLE, HEP BÝRLÝKTE DEVRÝME! MERHABA, Oligarþi halkýn yoðun tepkisine karþýn yeni Lübnan'da bir Kore macerasýna gözü kapalý dalarken dergimizin 44. sayýsý çýkýyor. Doðal olarak bu sayýmýzýn içeriðinde de Lübnan ve Filistin aðýrlýklý

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Ayla 1997 ve kardeþi Cemile 2001 yýlýnda doðmuþtur. Bu iki kýz kardeþin yaþlarý farký için aþaðýdakilerden hangisi her zaman doðrudur? A) 4 yýldan azdýr B) en az 4 yýldýr C) tam 4

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 Kanguru Matematik Türkiye 07 puanlýk sorular. Saat 7:00 den 7 saat sonra saat kaçtýr? A) 8.00 B) 0.00 C).00 D).00 E).00. Bir grup kýz daire þeklinde duruyorlar. Alev Mina nýn solunda dördüncü sýrada, saðýnda

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 Kanguru Matematik Türkiye 07 4 puanlýk sorular. Bir dörtgenin köþegenleri, dörtgeni dört üçgene ayýrmaktadýr. Her üçgenin alaný bir asal sayý ile gösterildiðine göre, aþaðýdaki sayýlardan hangisi bu dörtgenin

Detaylı

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn 4. SINIF COÞMAYA SORULARI 1. BÖLÜM 3. DÝKKAT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn toplamý kaçtýr? A) 83 B) 78 C) 91 D) 87

Detaylı

SSCB Ekonomi Enstitüsü Bilimler Akademisi DERS KÝTABI. ÝNTER YAYINLARI Ankara Cd. 31. No: 31 Kat: 4/51 Caðaloðlu - ÝSTANBUL Tel: (0212) 519 16 16

SSCB Ekonomi Enstitüsü Bilimler Akademisi DERS KÝTABI. ÝNTER YAYINLARI Ankara Cd. 31. No: 31 Kat: 4/51 Caðaloðlu - ÝSTANBUL Tel: (0212) 519 16 16 SSCB Ekonomi Enstitüsü Bilimler Akademisi POLÝTÝK EKONOMÝ DERS KÝTABI CÝLT: II Ýnter Yayýnlarý Bu kitap Dietz Verlag tarafýndan 1955 yýlýnda Berlin de yapýlan Almanca baskýsýndan Türkçeye çevrilmiºtir.

Detaylı

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý Spor Bilimleri Derneði, üyeler arasýndaki haberleþme aðýný daha etkin hale getirmek için, akademik çalýþmalar yürüten bilim insaný, antrenör, öðretmen, öðrenci ve ilgili

Detaylı

Dünya iþçi sýnýfý hareketi için

Dünya iþçi sýnýfý hareketi için ÝÞÇÝ SINIFININ KAPÝTALÝZM KARÞISINDAKÝ TAVRI NEGATÝFTÝR Dünya iþçi sýnýfý hareketi için en büyük tehlike, iþçi sýnýfýnýn tarihi görevlerinden u- zaklaþmasý, görevine ihanet etmesidir. O halde bu görevin

Detaylı

15 Tandem Takým Tezgahlarý ndan Ýhtiyaca Göre Uyarlanabilen Kitagawa Divizörler Kitagawa firmasýnýn, müþterilerini memnun etmek adýna, standartý deðiþtirmesi yeni bir þey deðil. Bu seferki uygulamada,

Detaylı

Gelir Vergisi Kesintisi

Gelir Vergisi Kesintisi 2009-16 Gelir Vergisi Kesintisi Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/16 Gelir Vergisi Kesintisi 1. Gelir Vergisi Kanunu Uyarýnca Kesinti Yapmak Zorunda Olanlar: Gelir Vergisi

Detaylı

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR;

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; Geride býraktýðýmýz 2012 yýlý, devrimin kendini iyiden iyiye hissettirdiði bir yýl oldu. Bahar her zaman bir isyan dönemi olmuþtu; bu yýl her gün bahar oldu. Ne iþçiler terketti

Detaylı

Sað Sosyalist Devrimciler ve Sað Menþevikler

Sað Sosyalist Devrimciler ve Sað Menþevikler 12 Bolþeviklerin siyasi tekelinin kuruluþu Masumiyet günleri Baþlangýçta Lenin iktidarý -Bolþevik Parti nin deðil- sýnýfýn, yani proleteryanýn alacaðýndan söz ediyordu. Nitekim, 11 (24) Mart 1917 de Uzaktan

Detaylı

2014 2015 Eðitim Öðretim Yýlý ÝSTANBUL ÝLÝ ÝLKOKULLAR ARASI 2. Zeka Oyunlarý Turnuvasý 7 Mart Silence Ýstanbul Hotel TURNUVA PROGRAMI 09.30-10.00 10.00-10.45 11.00-11.22 11.35-11.58 12.10-12.34 12.50-13.15

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Kasým 2005 III. Demir Çelik Kongresi, II. Ýþ Makinalarý Sempozyumu Makine Magazin Dergisinin 112. sayýsýnda Demir çelik sektörünün Zonguldak buluþmasý

Detaylı

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 3. SAYISI ÇIKTI

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 3. SAYISI ÇIKTI Merhaba, Mart ayýnýn coþkusuyla tüm okuyucularýmýzý selamlýyoruz. Mart ayý, adý ayaklanmalarla, büyük kavgalarla, tarihsel olaylarla anýlan bir aydýr. Ve daha þimdiden, ard arda gelen ölümsüzleþme haberleriyle

Detaylı

Yeni zirvelere doðru, mükemmellikle... ÝNÞAAT, TAAHHÜT VE MÜHENDÝSLÝK GÜÇLÜ BAÞLADI GÜCÜNE GÜÇ KATARAK DEVAM EDÝYOR! Deðerlerimiz Vizyonumuz Mevcut kültür, iþ ahlaký ve deðerlerini muhafaza ederken, tüm

Detaylı

Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*)

Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) İçinde Bulunduğumuz Evre Ve Gençliğin Durumu Türkiye gibi yarı sömürge ve az gelişmiş

Detaylı