Burjuvazi kendi çýkarýna olaný;

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Burjuvazi kendi çýkarýna olaný;"

Transkript

1

2

3 BURJUVAZÝ ÝKTÝDARINI GÜVENCEYE ALIYOR Burjuvazi kendi çýkarýna olaný; tüm toplumun çýkarý olarak gösterir. O bu görüþe, burjuva devrimleri sýrasýnda ulaþtý. Kendi amaçlarýný, tüm topluma maletmeden kitleleri peþine takamazdý. Burjuva devrimler, büyük bir ilerleme saðladýðý için geniþ yýðýnlarca desteklendi. Bu durum, daha sonraki dönemlerde devam etti: Halk sýnýflarýný burjuva hedeflerin yanýna çekmek Burjuva devrimlerinin etkisi geçer geçmez, yeni egemenler zorlanmaya baþladý. Ýktidarýn sýnýfsal karakteri ve bir sýnýfýn çýkarlarý çýplak olarak ortaya çýktý. Her þey açýktý: Bir sýnýfýn, kapitalistlerin, emekçi sýnýflar üzerindeki diktatörlüðü. Nüfusun azýnlýðýný oluþturan bu sýnýf, büyük çoðunluk üzerinde egemenlik kurmuþtur. Bu apaçýk gerçeðe raðmen, iktidarýn sýnýfsal yapýsý ve azýnlýk çýkarlarýnýn üstü nasýl örtülecekti. Bunun yolunu bulmuþtu: Egemenliðin sýnýfsal karakterini kabul etmemek. Aksi taktirde, halk yýðýnlarýný yanýnda bulamazdý. Bir sýnýfýn çýkarýna olaný, bu sýnýfýn sömürdüðü emekçi sýnýflar ne diye desteklesin. Bunu çok iyi bilen burjuvazi, o nedenle, bugüne dek, kendi a- maçlarýný yýðýnlarýn amacý olarak göstermiþtir. Ne zaman bir yasa çýkartýlsa, ekonomik bir karar alýnsa, hatta savaþa girilse, hep toplum yararý gözetildiði söylenmiþtir. Ýþte, Türk burjuvazisi de, Yeni Ceza Yasasýný çýkartýrken bunlarý söylüyor. Yeni Ceza Yasasýnýn, tüm toplumun yararýna büyük bir reform olduðunu ilan etti. Ýnsanlarýn bilincinde i- yice yer etsin diye de, AB, bunu yüzyýlýn reformu olarak pekiþtirdi. Ceza yasalarýnýn içeriði tek cümleyle özetlendi: Kiþi özgürlüklerinin geniþletilmesi. Tabi bu, bir yönüyle, bugüne kadar, insanlarýn nasýl bir baský altýnda olduklarýnýn ve bu özgürlük lerin nasýl engellediðinin bir itirafýdýr ayný zamanda. Hatta, iþkence yapýldýðýna dair açýklamalar bile yapýlýyor. Devletin iþkenceciliði tüm dünyada o kadar teþhir oldu ki, sýnýrlý olarak itiraf etmek zorunda kaldýlar. Ama bu itiraf, Kýzýlderili soykýrýmý yapan beyazlarýn, yaptýklarýný yýllar sonra kabul etmesine benziyor: Nasýl olsa katliamlarla, iþkenceyle amaca ulaþýlmýþtýr; bir itiraf, bir özür neyi deðiþtirir. Türk sermayesi de, kendisini bugünlere getiren yöntemlerde ve araçlarda bazý yanlýþlýklar ý kabul edebilir; ama ne deðiþecek ki. Burjuva iktidarýn sýnýfsal karakteri saklanýldýðý gibi, politik karakteri de gizleniyor. Devletin politik yapýsý, ne denli gözlerlerden uzak tutulur üstü örtülürse, o ölçüde görevini rahatlýkla yerine getirebilir diye düþünülüyor. En çok övünülen burjuva demokrasisi bile baþka türlü gösterilip, onun, burjuva egemenliðinin bir biçimi, halk kitleleri üzerinde bir diktatörlük olduðu inkar ediliyor. Týpký, çok çýplak ol- Politik önlemler, devrimin gerekliliðini ortadan kaldýrabilir mi? Devrim, çeþitli nedenlerle gündeme gelmekle birlikte; ekonomik neden her zaman temeldir. Kapitalist temel ise, politik yapýya karþý iþler. Sonunda tüm politik yapýyý havaya uçuracak olan, ekonomik temeldeki deðiþimdir. Bu politik önlemler, AB tarafýndan a- lýnsa da, sonuç deðiþmez: Emek-sermaye çeliþkisi kendi sonuçlarýna doðru ilerler; çatýþma kaçýnýlmazdýr. O nedenle, yasalar ve baþka politik araçlar, devrimin gerekliliðini kaldýramaz. 3

4 duðu halde faþist devletin politik karakterinin perdelenmesi, kabul edilmemesi gibi. Türk burjuvazisinin yeni ceza yasasýnda ve tüm yasalarda yaptýðý budur. Eskisinin olduðu gibi, yeni yasanýn politik özü, tek cümleyle ifade edilebilir: Faþist baský yasasý. Büyük bir gürültüyle ve demagojiyle ilan edildiði gibi özgürlükçü deðil, tersine, emekçilerin özgürlüðü önündeki bir engeldir. Halk yýðýnlarýnýn içinde, pek çok hak elde ettiði burjuva demokrasisiyle dahi hiçbir i- liþkisi yoktur. Kitleleri devrimden vazgeçirmek i- çin baþvurulan politik çevirme hareketi sýrasýnda da, burjuva egemenliðin baskýsý devam eder. Hele proletaryanýn, yaþadýðý toplumsal koþularýnýn bilincine vardýðý ve deðiþtirmek için yola çýktýðý bir dönemde, burjuvazi baskýyý artýrmaksýzýn egemenliðini koruyamaz. Türk devletinin yaptýðý budur: Baskýya, daha fazla baskýya baþvurarak ayakta kalmak. Yasalar bunun için yalnýzca bir dayanaktýr. Kapitalistlerin, yeni yasayla ve diðer yasalarla amaçladýðý þey açýktýr: Ýktidarlarýný güvenceye almak. Onlar bu anlayýþý, AB devletlerinden aldýklarý i- fadelerle yasalara koyuyorlar: Kamu düzenini korumak. Kamu düzeni dedikleri, devlet iktidarýdýr; egemenlik sistemidir. Korumak istedikleri budur. Burjuva yasamanýn özü ve iþlevi buna göre düzenlenmiþtir. Kiþi hak ve özgürlükleri dedikleri þeyin sýnýrý, kamu düzeni dir. Hiçbir hak, hiçbir söz, belirlenmiþ sýnýrý aþmamalý. Devlet iktidarýnýn sarsýlmasý ve çökmesi halinde, kapitalist toplum bu koruyucu aracýndan yoksun kalýr. Ýþte burjuvazi, yasalarý bu anlayýþla hazýrlar. Fakat, sömürücü sýnýf, iktidarýný yalnýzca yasal güvenceye býrakmaz. Egemenliðinin tehlikeyle karþý karþýya geldiðini anladýðý zaman, 4 tüm güçlerini harekete geçirir. Yasalarýn durumu ne olursa olsun, hiç bir þey, e- gemenliðini korumak için, iktidarýný gerçek güçlerini kullanmasýnýn önünde engel olamaz. Sanýldýðý gibi, burjuvazi, yasalarla yönetmiyor. Politik egemenliðin esas güçleri; militarizm ve bürokrasidir. Kapitalistler, yalnýzca iþçi sýnýfýnýn ayaklanmasý, iç savaþ ve kitle baþkaldýrýlarý karþýsýnda devlet güçlerini harekete geçirmez; ücret yükseliþlerinin artýdeðeri tehlikeye düþürdüðü zamanlar da tüm gücünü sonuna dek kullanýr. Ýki sýnýf savaþa tutuþtuðu zaman, son sözü güç söyler. Türk tekelci sermayesi, durumunu yasalara ya da, kendi devlet güçlerinin ellerine býrakmýyor. Devlet korumasýnda olan burjuva çýkarlar, þimdiye kadar, sürekli tehdit altýnda oldu. Ne ayaklanmalar eksik oldu, ne de iç savaþ. O halde, daha büyük güvencelere þiddetle gereksinim var. Bu, ancak AB olabilir. Burjuvazinin AB nin istediði yasal deðiþiklikleri yapmasýnýn altýndaki temel neden, yeni yasalarýn kendi baþýna bir güvence olmasý deðil; bu yasalarýn arkasýnda AB nin olmasýndan ileri geliyor. Devrimin baskýsýndan kurtulmak için, egemenlik haklarýný AB ye devretti. Kapitalistlerin, yeni yasayla ve diðer yasalarla amaçladýðý þey açýktýr: Ýktidarlarýný güvenceye almak. Onlar bu anlayýþý, AB devletlerinden aldýklarý ifadelerle yasalara koyuyorlar: Kamu düzenini korumak. Kamu düzeni dedikleri, devlet iktidarýdýr; egemenlik sistemidir. Korumak istedikleri budur. Burjuva yasamanýn özü ve iþlevi buna göre düzenlenmiþtir. Kiþi hak ve özgürlükleri dedikleri þeyin sýnýrý, kamu düzeni dir. Hiçbir hak, hiçbir söz, belirlenmiþ sýnýrý aþmamalý. AB, sermayenin, proletarya üstündeki, ortak hegemonyasýdýr. Savaþan her ülke proletaryasý, burjuvazinin ortak hegemonyasýný karþýsýnda bulacaktýr. Politik önlemler, devrimin gerekliliðini ortadan kaldýrabilir mi? Devrim, çeþitli nedenlerle gündeme gelmekle birlikte; ekonomik neden her zaman temeldir. Kapitalist temel ise, politik yapýya karþý iþler. Sonunda tüm politik yapýyý havaya uçuracak olan, ekonomik temeldeki deðiþimdir. Bu politik önlemler, AB tarafýndan alýnsa da, sonuç deðiþmez: Emek-sermaye çeliþkisi kendi sonuçlarýna doðru ilerler; çatýþma kaçýnýlmazdýr. O nedenle, yasalar ve baþka politik araçlar, devrimin gerekliliðini kaldýramaz. Devrim için ekonomik iliþkilerin tamamen olgunlaþmasý gerekmiyor. Uzlaþmaz çeliþkilerin durumuna baðlý olarak da gündeme gelir. Bazý durumlarda, bir politik bunalým sonucu olarak devrim patlak verebilir. Hangi nedenden kaynaklanýrsa kaynaklansýn; bu neden deðiþmeden devrim, kendini dayatýr. Bizde devrim hem ekonomik temelden kaynaklanýyor; hem de onyýllarca çözülemeyen politik sorunlardan Nesnel temellere sahiptir. Bu anlamda, hiçbir politik önlem, onun gerekliliðini gündemden düþüremez. Ekonomik durumun olgun olmasý, devrimci durumun ileri düzeyde olgun olmasý, otomatikman devrime yol açmaz; bunun için proletaryanýn savaþçýlýðý gerekli. Nesnel koþullarýn bir devrim için en olgun olduðu durumda bile devrim, savaþçý proletaryanýn eseri olacaktýr. Burjuvazi, iktidarýný korumak için hangi baský aracýna baþvurursa baþvursun; proletarya ayaklandýðýnda, hiçbir burjuva iktidar güvende olmaz. C.DAÐLI

5 Kuþatma ve Siyasal Ayrýþma Tek taraflý ateþkesin resmi olarak bitirilmesinden bu yana týrmanma eðilimi gösteren çatýþmalar, artýk gerilla açýsýndan karakol basmalara, pusu atmalara; devlet açýsýndan kimyasal silahlarýn da kullanýldýðý geniþ çaplý saldýrýlara büyüdü. Olaylarýn geliþim yönü, bölgedeki savaþýn hýzla eski düzeyine ulaþmasýna doðru. Yayla yasaklarý, ormanlarýn yakýlmasý, korucularýn aktifleþtirilmeleri, tutuklamalar Demokratik Cumhuriyet eksenindeki barýþ düþleri tuzla buz oluyor. Girilen yanýlsamalý süreç, hayatýn acýmasýz geliþmeleri karþýsýnda daha fazla dayanamayacaktýr. Sürecin yarattýðý yanýlsamalý bilinç, hareketi oluþturan farklý toplumsal katmanlarýn sýnýfsal konumlarýna uygun bir kýrýnýma uðruyor. Ulusal hareketin çok parçalý bileþimi, ideolojik görüngülerden önce, pratik-sýnýfsal ayrýþmayý derinleþtirmekte. Çatýþmalar derinleþtikçe, bu ayrýmýn da derinleþtiðini ve saðlam ideolojik dayanaklara büründüðünü hep beraber göreceðiz. AB Müzakereleri ve Düþ Kýrýklýðý Dikkat çekici noktalardan biri de þudur: Çatýþmalarýn þiddetlenme eðilimi, AB müzakereleriyle paralel bir þekilde yürümektedir. Bu geliþmeler, çýplak bir þekilde, Avrupalý emperyalistlerin, Türk devletini devrim karþýsýnda tamamen desteklediðini bir kez daha kanýtlýyor. Bunca zaman yaþanan somut geliþmelerden gerekli dersleri ve sonuçlarý çýkarma yeteneðini gösteremeyen ulusal hareketin pragmatik önderliði, bir yandan hayal kýrýklýðýna uðruyor, bir yandan çeliþkili yönelimlere giriyor. Örneðin Gündem gazetesine göre þiddetlenen operasyonlar, AB nin ö- nünde, Kürt sorununun demokratik çözümü gibi bir gündemin olmadýðýný gösteriyor (5 Ekim 2004 Ö.Gündem). Bu gerçeði büyük bir düþ kýrýklýðý içinde dile getiren Gündem, TC nin imhacý ve inkarcý yaklaþýmýnda en ufak bir deðiþiklik olmadýðýný, Avrupa nýn buna raðmen TC yi desteklediðini üzülerek belirtiyor. Ve Ulusal Kurtuluþ Hareketi cephesinden gelen kimi siyasetçilerin, AB ile söz birliði içerisinde, yasal reformlar yapýldý, sorun uygulamada demesini eleþtiriyor. Ayný Gündem gazetesi, iki gün sonra AB raporunun açýklanmasýndan sonra, asýl þimdi baþlýyor diyerek, sorun uygulamada görüþünü kendisi dile getirmiþ oluyor. Uygulamalarýn düzeleceðine dair beklentilerini ifade ediyor. Bu çeliþkili durum, yaþayan bir çeliþki olan ulusal kurtuluþ hareketi önderliði için olaðan bir durum. Ve bu karakteri nedeniyledir ki, sürekli düþ kýrýklýðýna uðramaktan kurtulamayacaktýr. Oysa AB, týpký ABD gibi, baþtan beri TC nin yanýndaydý. Devrimi boðma mücadelesinde Türk devletine tam destek sunuyorlardý. 19 Aralýk katliamý ve F tipi zindanlar, Avrupa nýn desteði ve izniyle yaþam bulmadý mý? PKK ve diðer devrimci örgütler, terör listelerine alýnmadý mý? Nuriye Kesbir için iade kararýný veren ayný Avrupa deðil mi? Sorularý uzatmak mümkün. Avrupa, týpký ABD gibi, devrime, Kürt halkýnýn devrimci savaþýna karþýdýr. Bu konuda, TC ile tam bir mutabakat içindedir. Devletin Kürdistan daki geniþ çaplý saldýrýsý, AB müzakereleri ile bu yüzden uyum içerisinde devam etmektedir. Hiç Gelmeyen Barýþ Tek taraflý ateþkes ile birlikte Ulusal Kurtuluþ Hareketi, demokratik serhýldan olarak adlandýrdýðý bir yönelim geliþtirdi. Barýþ talebi yükseltildi. Silahlar büyük oranda sustu. Siyasi çözüme, demokratikleþmeye bir þans verilmek isteniyordu. Sonuç, ta baþtan bilindiði gibi, hüsran oldu. Mücadele araçlarý ve yöntemleri, tek baþlarýna bir þey i- fade etmezler. Tek bir mücadele yöntemini mutlak olarak öne çýkarmak, doðru deðildir. Bu açýdan biz, demokratik serhýldan yöntemlerini tek baþýna ele almak ve mahkum etmek gibi bir hataya düþemeyiz. Mücadelenin bütünü içerisinde, diðer araç ve yöntemlerle uyum halinde, elbette bu tür a- raçlar da gündeme gelebilir. Sorun þudur: Bu a- raçlar hangi amaca baðlý kýlýnýyor? Somut koþullarda hangi araçlarý öne çýkarmak gerekiyor? Mücadele araçlarý ve yöntemlerine iliþkin tek doðru bakýþ açýsý, bu sorularý doðru bir þekilde cevaplamakla mümkündür. Söz konusu söylem ve araçlar, kendi kaderini tayin hakkýndan, zora dayalý devrimden, sosyalizmden vazgeçiþin sonucunda öne çýkarýldý. Ve tüm diðer mücadele araçlarý 5

6 bir kenara býrakýlarak ele alýndý. Bu yönüyle, reformist bir talebin ilkel araçlarý olmaktan baþka bir anlama gelmedi. Burada barýþ, ne yazýk ki, varolan statükonun devamý anlamýna geldi. Ve statüko devam ettiði sürece de barýþýn gerçekleþmesi mümkün deðildi. Çünkü varolan durum, Kürt halkýnýn inkarý ve imhasý üzerine temellendirildi. Sürekli baský altýnda olan, saldýrýya maruz kalan bir halk, varolan bu durumu deðiþtirmeden nasýl barýþ içerisinde yaþayabilir ki! Bu haliyle barýþ, boþ bir hayalden baþka bir þey deðildir. Ve ne yazýk ki, ulusal kurtuluþ hareketinin önderliðinin aðzýnda bu sözcük, boþ bir söze dönüþmüþtür. Barýþ, ancak zor üzerine kurulu bu düzenin ortadan kaldýrýlmasýyla, zorla kurulan statünün zorla bozulmasýyla mümkün olabilir. Þu halde, barýþ için devrim, devrim için savaþ! tek doðru þiardýr. Politik Çevirme ve Ulusal Kurtuluþ Hareketindeki Çatlaklar Kürt ulusal kurtuluþ hareketine uygulanan uzun süreli kuþatma, politik çevirme, adým adým harekette ayrýþmalarý gündeme getiriyor. Önderliðinin sýnýfsal özü gereði çeliþkin bir birlik olan ulusal kurtuluþ hareketi, bu kuþatma altýnda karþýt kutuplara doðru çekmeye baþladý. Özellikle Öcalan ýn TC ye tesliminden sonra güç kazanan barýþ yanlýlarý, neredeyse, AB ile tam bir uyum içinde, ulusal sorunu birkaç kýrýntý düzeyine indirdiler. Ve Kopenhag Kriterleri çerçevesinde çýkarýlan güdük bir-iki yasayý olumlu -ama uygulamayý yetersizbuluyorlar. Bu kanat artýk iyiden iyiye saða savrulmuþ durumda. Yaþamýn katý gerçekleri çatýþmalarý doðurduðunda, her iki tarafa da eþit mesafede olan bu kesim, itidal ve barýþ (daha doðrusu PKK ye ateþkes) çaðrýsý yapýyorlar. Bu kesim, tam olarak ulusal kurtuluþ hareketi içindeki orta sýnýflarýn sözcüleridir. Onlarýn tepkilerini dile getiriyorlar. Yoksul sýnýflarýn tepkileri, istek-dýþý da olsa yükselen savaþta ifade ediliyor. Henüz kafalarý karýþýk. Henüz ideolojik netliðine ulaþmaktan uzak. Nesnel þartlarýn sezgisel kavranýþý, savaþý gündeme getiriyor. Dillerinde barýþ söylemi olsa da, elleri tetikten uzaklaþmýyor. Bu iki kesimin arasýnda kalan merkez iþlevini gören önderliðe gelince Onlar, yaþayan bir çeliþki olduklarýndan, söylemde orta sýnýfýn, eylemde yoksul kesimlerin dýþavurumu oluyorlar. Geliþmeler her geçen gün onlarý köþeye sýkýþtýrýyor. Geçmiþ koþullar bu üç odaðýn birleþik bir hareketini mümkün kýlýyordu. Ama günümüz dünyasý onbeþ yýl öncesinden çok farklý. Köprünün altýndan çok sular aktý. Ayrýca, tüm bu uçlarý bir arada tutan önder olarak Öcalan, Ýmralý da tecrit edilmiþ durumda. Bu þartlarda birleþik hareket, sýnýfsal bölünüþe uygun bir ayrýþmaya uðramaktan korunamaz. Bu belki biçimsel anlamda güçten düþme gibi görünebilir. A- ma hareketin sýnýfsal dinamiklerine oturmasý açýsýndan olumlu bir geliþme olarak görülmelidir. Emperyalist kuþatma, amaçladýðý bölünmeyi yaratmakta. Ama bundan korkulmamalý. Bu, Kürt halkýnýn özgürlük mücadelesinin kendi kamburlarýndan kurtulmasý ve daha saðlýklý olarak yoluna devam etmesi anlamýna gelecektir. Kürdistan da týrmanan çatýþmalar, bizi bu aþamaya doðru götürmektedir.r Gazi de DÖB Eylemi 6 Devrim Biziz, Biz Devrimiz þiarýyla hareket eden Devrimci Öðrenci Birliði (DÖB) yeni eðitim-öðretim yýlýnýn baþlamasýyla eylemlerine baþladý. Gazi Mahallesi Dörtyol da bulunan Þair Abay Kumanbay Lisesi nde 8 Ekim Cuma günü DÖB tarafýndan bir eylem gerçekleþtirildi. Saat sularýnda öðrencilerin Ýstiklal Marþý okunmasý için toplandýðý bir sýrada, okulun üçüncü katýndan Deniz, Yusuf, Ýnan Savaþa Devam-Devrimci Öðrenci Birliði yazýlý bir pankart asýldý. Pankartýn asýlmasýyla birlikte sýrada bulunan yaklaþýk öðrenci alkýþlarla ýslýklarla eylemcilere destek verdi. Pankart asýlýktan sonra eylemcilerin yine üçüncü kattan kuþlama yapmalarýyla, okul yöneticilerinin ve okulda sürekli bulunan sivil polislerin binalarýn kapýlarýný kapatmalarý bir oldu. Bina içinde sivil polisler ve eylemciler arasýnda bir arbede çýktý. Eylemciler, kelepçe takmak isteyen polisleri kýrdýklarý kapý camýyla geri püskürttüler. Bir polis elinden yara aldý. Kapýlarý açan eylemciler zafer iþaretleri ve Deniz Yusuf Ýnan, Savaþa Devam, Denizlerin Yolunda DÖB Saflarýna sloganlarýyla öðrencilerin arasýndan dýþarýyla çýktý. Okul dýþýnda bir grup kuþlamalar yaptý ve sloganlar attý. Öðrencilerin coþkusu bir kat daha arttý, eylemcileri yine alkýþlarý ve ýslýklarýyla desteklediler. Öðrencilerin tümü Ýstiklal Marþýný protesto e- derek okumadýlar. Eylemcilerin bölgeden uzaklaþmasýyla eylem kayýpsýz bir þekilde sona erdirildi.

7 ULUSAL SORUN HAKKINDA DOÐRULAR VE YANLIÞLAR Uluslar, tarihsel bir döneme aittir. Kapitalizmin þafaðýnda ortaya çýkmýþtýr ve komünizmin ileri aþamasýnda tüm u- luslarýn ayný potada kaynaþmasýyla da sönümlenecektir. Uluslarýn ortaya çýkýþýnýn maddi zeminlerini yaratan üretici güçlerin geliþimi, ayný zamanda, onlarýn kaynaþarak ortadan kalkmasýnýn maddi zeminlerini de hazýrlamaktadýr. Bu, günümüzde kendini çok a- çýk olarak ortaya koymaktadýr. Öte yandan, kapitalizmin geliþimi mutlaka tüm uluslarý baðýmsýz yaþama uyandýrmaz (Lenin) Uluslaþmýþ olmasýna karþýn, baþka bir ulusla ayný devlet çatýsý altýnda varlýðýný sürdüren uluslar da vardýr. Komünistler, böylesi durumlarda, ulus olgusunu fetiþleþtirip onu baðýmsýz yaþama uyandýrmaya çalýþmaz. Komünistlerin hedefi, sýnýflarýn ortadan kaldýrýlmasýdýr. Dolayýsýyla, komünistlerin görevi emeðin sermayeye karþý mücadelesini örgütlemek ve emekçi insanlarýn bilincinde, emekle sermaye arasýndaki çeliþkiyi yalýn halde açýða çýkarmaktýr. Bundan dolayý, zaten tarihsel olarak geçici o- lan bir olgunun, yüzeye çýkmasý için özel bir çaba içinde olmazlar. Özcesi, komünistler, tüm sýnýflarýn ortadan kalkmasý ve tüm uluslarýn kaynaþmasýndan yanadýr. Tarihsel geliþmenin bu yönde olduðunu bildikleri için bunu savunurlar ve bu yöndeki geliþmenin hýzlanmasý için de çaba sarfederler. Üretici güçlerin geliþiminin bu yönde sonuç doðurduðunu bilirken, bu yöndeki iradi çabanýn üretici güçlerin geliþimini hýzlandýracaðýný ve karþýlýklý etkinin sonucu olarak da, insanlýðýn ilerleyiþinin hýzlanacaðýný bilirler. Fakat diyerek devam etmek gerekiyor bu noktadan sonra. Çünkü, kendini sosyalist vb. olarak tanýmlayanlarýn da yerli yersiz aktarmaktan büyük haz duyduklarý bu tespitler, onlar için, ya ulus olgusu hakkýndaki en genel teorik belirlemelerdir ya da ulusun baðýmsýz yaþama uyanmadýðý, dolayýsýyla ulusal sorun olarak gündemleþmesinin de mümkün olmadýðý bahanesiyle uluslarýn kendi kaderlerini tayin hakkýný savunmaktan kaçýndýklarý durumlarý anlatýr. Ama tarih, varacaðý noktaya en kýsa yoldan deðil, birçok engeli ve karmaþýk yolu aþarak varýr. Tarih, tek bir iradenin deðil, birçok iradenin bileþkesi sonucu oluþur. Dolayýsýyla, komünistlerin iradesinden baðýmsýz o- larak, uluslarýn baðýmsýz yaþama u- yandýklarý durumlar sýklýkla mevcuttur. Bir ulusun baðýmsýz yaþama u- yanmasý, kendi baþýna, bir ulusal sorun anlamýna gelmez. Bu sadece, u- luslarýn kaynaþmasý ve sönümlenmesi sürecine bir ulusun daha katýlmasýnýn getireceði ek sorunlar demektir. Bu u- yanýþýn bir ulusal soruna evrilmesi ise, baþka bir ulus tarafýndan bu sürecin engellenmesi ile ortaya çýkar. Belli coðrafyalar, tarihsel süreçlerin sonucu olarak, belli uluslar tarafýndan kendi egemenlik alanlarý olarak i- fade edilmiþtir. Bu siyasi egemenlik a- laný içinde kalan baþka bir ulusun, kendi siyasal egemenliðini kurma hakkýný talep etmesi, egemen ulusun direnciyle karþýlaþýr. Çünkü bu durumda, bu coðrafya üzerindeki siyasal egemenliðini býrakmasý söz konusu o- lacak, bu ise, buradan elde ettiði ekonomik çýkar ve ayrýcalýklarýný yitirmesi demek olacaktýr. Bundan dolayý, kendi kaderini tayin etmek isteyen u- lusa karþý direnir, zor uygular. Ve böylece, bu coðrafyada ulusal sorun ortaya çýkmýþ olur. Anlaþýlacaðý üzere, buradaki sorun, uluslarýn kaynaþarak sönümlenmesi sürecinin doðurduðu sorun deðildir. Bir ulusun, kendini her yönüyle ve esasta da devlet olarak var etme hakkýný kullanmada yaþadýðý sorundur. Neden esasta devlet olarak var olma hakkýný kullanma sorunudur? Çünkü, bir ulus devletleþtiði taktirde, devletleþtiði topraklar üzerinde siyasi egemenlik elde etmiþ olur. Ve bu da, baþta ekonomik alanda olmak üzere istediði her türlü tasarrufta bulunmasýný saðlar. Egemen ulus, esasta buna 7

8 karþý direnir. Çünkü, ancak bu, ekonomik çýkar ve ayrýcalýklardan mahrum kalmasýna neden olur. Bu nedenle egemen ulus, ulusal uyanýþý gerçekleþen ulusun kültürel haklarýný ve hatta siyasal olarak kendini ifade etme hakkýný þu veya bu aþamada tanýmada sakýnca görmez. Ama devletleþme hakkýna kararlýlýkla karþý durur, zor uygular. Ve bu da, iki ulus arasýnda düþmanlýk yaratýr ve derinleþtirir. Ulusal sorun bir kez ortaya çýktýktan sonra, komünistler, kendi uluslarýnýn yaþadýðý sorunun üzerinden atlayarak, bu sorun yokmuþ gibi davranarak; uluslarýn dünü-bugünü ve geleceðine dair tespitleri yinelemekle yetinemezler. Bu en genel tespitlerin güncel sorunu çözeceðini iddia etmek ise, tam bir dar görüþlülük olur. Çünkü, uluslarýn kaynaþabilmesi için, uluslar arasýnda kin ve öfke yaratan sorunlarýn olmamasý gerekir. Dolayýsýyla, tarihsel geliþmenin önünü açabilmek için buna engel olarak ortaya çýkan ulusal sorun, öncelikle çözümlenmek zorundadýr. Komünistler, muhatabý olduklarý ulusal sorunu, tarihsel geliþmenin iþaret ettiði hedefe varmayý saðlayacak politikalarý üreterek, çözmekle yükümlüdürler. Bu, sadece u- lus olgusu hakkýnda deðil, ayný zamanda, muhatabý olduklarý ulusal sorun hakkýnda da politika sahibi olmak anlamýna gelir. Bu ikisi, birbiriyle ilgili, baðlantýlý ama ayný olmayan þeylerdir. Lenin, Fakat ulusal kitle hareketi bir kez ortaya çýktýktan sonra, onlara sýrt çevirmek, onlarýn içindeki ilerici yaný desteklemeyi reddetmek gerçekte milliyetçi önyargýlar önünde teslimiyettir: her þeyden önce kendi ulusunun bir örnek ulus (ya da devlet kurmak için mutlak imtiyaza sahip bir ulus) olduðu önyargýsýnýn kabulüdür der. Demek ki, ulusal soruna muhatap olan komünistler, sorunun çözümü iddiasýyla, u- luslarýn kendi kaderlerini tayin hakkýný yadsýr ve en genel tespitleri yaþanan ulusal sorunun karþýsýna koyarlarsa, bu sadece ulusal soruna dair fikir sahibi olmadýklarý deðil, ayný zamanda, milliyetçi önyargýlara teslim olduklarý anlamýna da gelir. Kýsacasý, komünistlerin ulusal sorunla ilgileri, bu sorunun, iki ulus dolayýsýyla da iki ulusun emekçi sýnýflarý arasýnda kin ve düþmanlýk yaratmasýndan ve bunun sonucu olarak da proletaryanýn sermayeye karþý enternasyonal birliðinin zarar görmesi ve uluslarýn sönümlenmesi sürecinin sekteye uðramasýndandýr. Öyleyse, ulusal sorun hakkýnda politika 8 sahibi olmak, komünistler için ne anlama geliyor? Hiç þüphe yok ki, yaþanan her ulusal sorunu diðerinden ayýran bir çok özgünlüðü vardýr. Dolayýsýyla, ulusal sorun hakkýnda politika sahibi olmaktan kastedilen, tüm ulusal sorunlarý çözümleyecek bir politik þablona sahip olmak deðildir. Her durumun kendine özgün yönleri vardýr; fakat, tüm ulusal sorunlar, kendilerini bazý temel olgularla ortaya koyar. Bu olgular, ezilen-ezen ulus olma durumu ile ezilen ulusun ayrý bir devlet kurmada dahil olmak üzere kendi kaderini tayin etme isteðidir. Ýþte, ulusal sorun hakkýnda politika sahibi olmak demek, en baþta bu olgular hakkýnda ve bu olgularýn birbiriyle etkileþimi hakkýnda yaklaþým sahibi olmak demektir. Ve zaten, bu doðru bir þekilde yapýldýðý taktirde, her ulusal sorunun özgünlüklerini doðru olarak ele almanýn ve devrimci proletaryanýn çýkarlarý doðrultusunda çözmenin koþullarý da oluþmuþ demektir. Her kim ki, programýnda, örgütlenme modelinde, ajitasyon ve propagandasýnda bu olgularý dikkate almýyorsa, o, ulusal soruna dair bir politika sahibi deðildir. Onlarca yýldýr eðitimi, deðer yargýlarýný, düþünüþ tarzlarýný vb. belirlenmiþ ve nesiller boyu bunlarýn etkisinde kalan büyük kitlelerin bilincinde derin izler oluþmasýna neden olmuþ bu olgularý dikkate almamak, ulusal sorunu yok saymak demektir. Ve sýnýf mücadelesinde boþluk olmayacaðýna göre, bu konudaki politikasýzlýk, aslýnda, burjuvazinin milliyetçi politikalarýný benimsemek demektir r ANTAKYA KESK EYLEMÝ 25 Eylül günü, KESK in düzenlediði miting, saat 15:00 sýralarýnda Antakya Kurtuluþ Lisesi nin önünde baþladý. Dergi çevrelerinin ve siyasi partilerin desteðiyle, Uður Mumcu Meydaný na kadar sloganlar eþliðinde yüründü. Alanda yaklaþýk 700 kiþi sýk sýk Yaþasýn Demokrasi Mücadelemiz, Savaþa Deðil Eðitime Bütçe vb sloganlarla öfkelerini dile getirdiler. Biz de Mücadele Birliði okurlarý olarak, kamu emekçilerinin yanýndaydýk. Alanda 4 yýldýr süren Ölüm Orucu eylemi ve Remzi Aydýn ýn eyleminin 450 li günlerinde olmasýndan dolayý Zindanlarý Yýkacak Zaferi Biz Kazanacaðýz, Remzi Aydýn Ölüm O- rucu Eyleminin 400 lü Günlerinde, Zindanlarda Tek Tip Elbise Dayatmasý Ölüm Orucu Sürüyor kuþlamalarýnýn yapýldýðý görüldü. Alandaki insanlarýn kuþlamalara ilgisi yoðundu. EMEKÇÝLER DEVRÝMLE ÖZGÜRLEÞECEK! YAÞASIN EMEKÇÝLERÝN MÜCADELE BÝRLÝÐÝ!

9 ÝNCÝR YAPRAÐI ARKASINDA ÝNCÝR ÇEKÝRDEÐÝ Konunun kendisi, onu gündeme taþýyanlar kadar ikiyüzlüydü. Onyýllar boyunca binlerce kadýný genelevlerde vesikalandýrýp, onlarý vergiye baðlayan bir devletin hükümeti, zinayý suç sayan bir yasa uðruna, AB üyeliði hayallerinde az daha arabayý devirecek lerdi. Ya da öyle düþünmemiz istendi. Bir ay boyunca, zina gibi incir çekirdeðini bile doldurmayacak bir konuda fýrtýnalar estirildi. AKP nin zinayý suç sayan tasarýsýna karþý, Avrupa ülkelerinde aðýzda gevelenen tepkiler öylesine büyük abartýlarla manþete taþýndý ki, sonunda baþbakan, Verheugen e zinasýz bir TCK sözü verince, tüm burjuva dünyasý, kaybolan eþeði yeniden bulma sevinci yaþadý. Yine de, bir çoklarýnýn kafasý karýþtý. Madem en baþa dönülecekti, neydi bütün bu tantana? Soru önemsiz deðil. Tartýþmalarýn üzerindeki incir yapraðý kaldýrýldýðýnda, arkasýnda incir çekirdeðinden çok daha fazla þeyler olduðu görülecek. Ama önce, AB nin Türkiye den, Türkiye nin AB den bugüne kadar neler beklediðine bir bakalým. Tarih, bugüne daha iyi ýþýk tutuyor AB Zirvesi: Görücü Usulü Ýzdivaç Kýrk yýllýk AB-Türkiye izdivacýnda 1999 yýlý bir dönemeç oldu. O yýl toplanan AB zirvesinde yaþananlar hatýrlansýn. AB nin emperyalist efendileri bir araya gelmiþ, gýyabýnda Türkiye nin aday üyeliðine karar vermiþlerdi. Zirvenin son günü, hem bu sürpriz kararý açýklamak, hem de Türkiye yi aile fotoðrafýna davet etmek i- çin Ankara ya Javier Solona yý apar-topar göndermiþlerdi. O günlerin baþbakaný Ecevit, bu görücü usulü sürpriz izdivaç kararý ve davet konusunda ne denli hazýrlýksýz ve þaþkýn olduklarýný itiraf ediyor. Üst düzey AB yetkilileri, Türkiye yi alelacele aday ülke ilan ederken, dayandýklarý düþüncenin risk kriterleri olduðunu açýklýyordu. Ayný yýl, Öcalan ýn yakalanmasýyla hem Avrupa yý hem Türkiye yi kapsayan yaygýn ve sert eylemlerin etkisi geçmeden, bu kez toplum 17 Aðustos depremiyle derinden sarsýlmýþtý. Ekonomik ve siyasi krizlere, iç savaþa eþlik eden bu o- laylar, Türkiye yi AB nin göze alamayacaðý bir riskle, devrim tehlikesiyle karþý karþýya getiriyordu. Devrimin topyekün toplumun tüm katmanlarýna yayýlmasýný önlemek için AB devreye girdi. AB üyeliði ile zenginlik ve demokrasiye kavuþulacaðý u- muduyla, toplumun hiç olmazsa bir kesimi sakinleþtirilebilirdi. Bu, hem devrimi savuþturabilmek için TC ye destek, hem de onun egemenlik alanlarýný adým adým ele geçirmek anlamýna geliyordu. Ulucanlar Cezaevi nin dumaný henüz tütüyorken AB, insan haklarý kriterleri ni bir kenara býraktýðýný, risk kriterleri ni öne geçirdiðini açýklýyordu. 19 Aralýk, bu dolaysýz destek ikliminde yaþandý. Görücü usulü izdivacýn niþan töreni, kanla yýkandý. 99 yýlýný bu anlamýyla, devrimi ancak emperyalizmle tam iþbirliðinin önleyebileceði düþüncesinin Türk burjuvazisinin bütün kesimlerince kabul gördüðü yýl olarak deðerlendirmek gerekir. Bu tarihten sonra gelen bütün iktidarlar, bu temel yönelime baðlý kalacaklardýr. Ama emperyalizmin desteðiyle devrimi önlemenin siyasi bedeli, iþbirlikçi tekelciliðe ait tüm egemenlik alanlarýnýn, adým adým emperyalizme teslim edilmesiydi. Ýþte AKP, diðer burjuva partilerden daha cüretli davranacaðýný gösterdiði için, emperyalizmin ve tüm burjuva kesimlerin gözdesi olarak, hükümet koltuklarýna oturdu. Keçinin Sevmediði Ot Devrim riskini uzaklaþtýrmak için Türkiye ye aday üyeliði açan 1999 AB zirvesinden sonra, köprünün altýndan çok sular aktý. AB üyeliði umudunu emekçi sýnýflarý uyuþturup pek de etkili olamadýðý, 2001 yýlý ve sonrasýndaki büyük kitle gösterilerinde ortaya çýktý. Sadece umut aþýlamak yetmez; umut karýn doyurmuyor. Ama, gerçek tedbirler almanýn bedeli oldukça pahalý. En son açýklanan bir rapora göre, yalnýzca tarýmda ortaya çýkan sýkýntýlarý giderebilmek için AB, Türkiye ye her yýl 23 milyar euro destek çýkmalý. Yýðýlan borçlar, 30 milyar dolara týrmanan ticaret açýðý, 10 milyar dolarýn üzerine çýkan cari açýk, hýzla yayýlan iþsizlik ve açlýk; devrimi bastýrmak için AB nin ne denli büyük bir mali yükün altýna gireceðine iþaret ediyor. Açýkçasý, Türkiye devriminin, AB nin yutamayacaðý denli büyük bir lokma olduðu anla- 9

10 ÝNCÝR YAPRAÐI ARKASINDA ÝNCÝR ÇEKÝRDEÐÝ Konunun kendisi, onu gündeme taþýyanlar kadar ikiyüzlüydü. Onyýllar boyunca binlerce kadýný genelevlerde vesikalandýrýp, onlarý vergiye baðlayan bir devletin hükümeti, zinayý suç sayan bir yasa uðruna, AB üyeliði hayallerinde az daha arabayý devirecek lerdi. Ya da öyle düþünmemiz istendi. Bir ay boyunca, zina gibi incir çekirdeðini bile doldurmayacak bir konuda fýrtýnalar estirildi. AKP nin zinayý suç sayan tasarýsýna karþý, Avrupa ülkelerinde aðýzda gevelenen tepkiler öylesine büyük abartýlarla manþete taþýndý ki, sonunda baþbakan, Verheugen e zinasýz bir TCK sözü verince, tüm burjuva dünyasý, kaybolan eþeði yeniden bulma sevinci yaþadý. Yine de, bir çoklarýnýn kafasý karýþtý. Madem en baþa dönülecekti, neydi bütün bu tantana? Soru önemsiz deðil. Tartýþmalarýn üzerindeki incir yapraðý kaldýrýldýðýnda, arkasýnda incir çekirdeðinden çok daha fazla þeyler olduðu görülecek. Ama önce, AB nin Türkiye den, Türkiye nin AB den bugüne kadar neler beklediðine bir bakalým. Tarih, bugüne daha iyi ýþýk tutuyor AB Zirvesi: Görücü Usulü Ýzdivaç Kýrk yýllýk AB-Türkiye izdivacýnda 1999 yýlý bir dönemeç oldu. O yýl toplanan AB zirvesinde yaþananlar hatýrlansýn. AB nin emperyalist efendileri bir araya gelmiþ, gýyabýnda Türkiye nin aday üyeliðine karar vermiþlerdi. Zirvenin son günü, hem bu sürpriz kararý açýklamak, hem de Türkiye yi aile fotoðrafýna davet etmek i- çin Ankara ya Javier Solona yý apar-topar göndermiþlerdi. O günlerin baþbakaný Ecevit, bu görücü usulü sürpriz izdivaç kararý ve davet konusunda ne denli hazýrlýksýz ve þaþkýn olduklarýný itiraf ediyor. Üst düzey AB yetkilileri, Türkiye yi alelacele aday ülke ilan ederken, dayandýklarý düþüncenin risk kriterleri olduðunu açýklýyordu. Ayný yýl, Öcalan ýn yakalanmasýyla hem Avrupa yý hem Türkiye yi kapsayan yaygýn ve sert eylemlerin etkisi geçmeden, bu kez toplum 17 Aðustos depremiyle derinden sarsýlmýþtý. Ekonomik ve siyasi krizlere, iç savaþa eþlik eden bu o- laylar, Türkiye yi AB nin göze alamayacaðý bir riskle, devrim tehlikesiyle karþý karþýya getiriyordu. Devrimin topyekün toplumun tüm katmanlarýna yayýlmasýný önlemek için AB devreye girdi. AB üyeliði ile zenginlik ve demokrasiye kavuþulacaðý u- muduyla, toplumun hiç olmazsa bir kesimi sakinleþtirilebilirdi. Bu, hem devrimi savuþturabilmek için TC ye destek, hem de onun egemenlik alanlarýný adým adým ele geçirmek anlamýna geliyordu. Ulucanlar Cezaevi nin dumaný henüz tütüyorken AB, insan haklarý kriterleri ni bir kenara býraktýðýný, risk kriterleri ni öne geçirdiðini açýklýyordu. 19 Aralýk, bu dolaysýz destek ikliminde yaþandý. Görücü usulü izdivacýn niþan töreni, kanla yýkandý. 99 yýlýný bu anlamýyla, devrimi ancak emperyalizmle tam iþbirliðinin önleyebileceði düþüncesinin Türk burjuvazisinin bütün kesimlerince kabul gördüðü yýl olarak deðerlendirmek gerekir. Bu tarihten sonra gelen bütün iktidarlar, bu temel yönelime baðlý kalacaklardýr. Ama emperyalizmin desteðiyle devrimi önlemenin siyasi bedeli, iþbirlikçi tekelciliðe ait tüm egemenlik alanlarýnýn, adým adým emperyalizme teslim edilmesiydi. Ýþte AKP, diðer burjuva partilerden daha cüretli davranacaðýný gösterdiði için, emperyalizmin ve tüm burjuva kesimlerin gözdesi olarak, hükümet koltuklarýna oturdu. Keçinin Sevmediði Ot Devrim riskini uzaklaþtýrmak için Türkiye ye aday üyeliði açan 1999 AB zirvesinden sonra, köprünün altýndan çok sular aktý. AB üyeliði umudunu emekçi sýnýflarý uyuþturup pek de etkili olamadýðý, 2001 yýlý ve sonrasýndaki büyük kitle gösterilerinde ortaya çýktý. Sadece umut aþýlamak yetmez; umut karýn doyurmuyor. Ama, gerçek tedbirler almanýn bedeli oldukça pahalý. En son açýklanan bir rapora göre, yalnýzca tarýmda ortaya çýkan sýkýntýlarý giderebilmek için AB, Türkiye ye her yýl 23 milyar euro destek çýkmalý. Yýðýlan borçlar, 30 milyar dolara týrmanan ticaret açýðý, 10 milyar dolarýn üzerine çýkan cari açýk, hýzla yayýlan iþsizlik ve açlýk; devrimi bastýrmak için AB nin ne denli büyük bir mali yükün altýna gireceðine iþaret ediyor. Açýkçasý, Türkiye devriminin, AB nin yutamayacaðý denli büyük bir lokma olduðu anla- 9

11 þýldý. Asýl önemlisi, keçinin sevmediði ot, burnunun dibinde bitti. Avrupa nýn kendi içinde de devrim tehdidi belirdi. Her yýl 100 milyar mark harcanmýþ olmasýna raðmen Doðu Almanya da egemen olamayan emperyalist Almanya, þimdi o topraklardan esen radikal mücadele rüzgarlarýyla sarsýlýyor. Benzer geliþmeler, genel grevlerle defalarca sallanan Ýspanya, Ýtalyan hükümetleri ve savaþ karþýtlarýnýn zorladýðý Ýngiliz hükümetleri için de geçerli. 99 yýlýnda AB için devrimin esas risk alaný Türkiye olarak görünüyordu. Þimdi devrimin hayaleti her yerde. Devrimi, emekçilerin deðiþim ve özgürlük özlemlerini, içi boþ insan haklarý sýnýrlarýna indirgeyen politik çevirmenin yanýnda, artýk baþka unsurlar beliriyor. Bundan böyle AB-Türkiye izdivacýna yol gösteren idamýn kaldýrýlmasý, anadilde yayýn, yasal alanda iplerin gevþetilmesi gibi Kopenhag kriterlerinin yerine, jeostratejik kriterler ve deðerlendirmeler geçiyor. Zina nýn Politikasýndan Politik Zina ya Devrim tehlikesi karþýsýnda kardeþleþen burjuvalar, sýra paylaþýma geldiðinde, tam bir düþman kardeþ kesilirler. ABD, dünya emekçilerine ve halklara savaþ açarken, hegemonya payýný geri almak isteyince, düþman kardeþlerin gizli muharebeleri de baþlamýþ oldu. Bu gizli muharebelerin önemli alanlarýndan biri, þimdi Türkiye dir. Bir yandan ABD, diðer yandan AB emperyalizmi, Türkiye üzerinde tam ilhakta, yani ekonomik-siyasi-askeri tüm alanlarda emperyalizmin ipleri ele alma yarýþýnda, rakibinden bir adým ö- ne geçme mücadelesine giriþtiler. TCK ve zina tartýþmalarý, bunun bir parçasý. 17 Aralýk ta toplanacak AB zirvesi yaklaþtýkça, Avrupa da Türkiye ye iliþkin yayýmlanan yazý ve raporlara bir bakýn. Hepsinin özeti þu: Aman ha, Türkiye yi ABD ye kaptýrmayalým. TCK-zina tartýþmalarýnýn arkasýnda yatan pazarlýklar bu çerçevede dönüyor. AB artýk Türkiye ye, devrimi politik çevirme içinde tutmak olarak okunmasý gereken insan haklarý kriterleri yerine, ABD yanlýsý güç odaklarýna karþý gelebilme kriterlerini uyguluyor. Bu ABD yanlýsý güç odaklarýnýn baþýnda, bilindiði gibi, TSK geliyor. TSK ihalelerinde AB tekellerinin söz sahibi olmasý, sýnýr kontrolünün ordudan alýnýp polise devredilmesi (özellikle bu konu çok önemlidir) ve MGK da asker egemenliðine son verilmesi, bu pazarlýklarýn en baþta gelen sorunlarý. Hatýrlanacaktýr, kýsa bir süre önce, geleceðin Genelkurmay baþkaný, þimdinin Kara Kuvvetleri Komutaný Yaþar Büyükanýt; TSK ya iyi duygular beslemediðini bildiðimiz bazý mihraklarýn tüm gayretlerini, TSK nýn güç kaynaklarýný zayýflatmaya yönlendirdiklerini bilmekteyiz. biçiminde tehditler savurmuþtu. Ordu nun kurduðu bir petrol þirketi, yalnýzca Habur sýnýr kapýsýndan ve yalnýzca mazot ticareti yoluyla, yýlda yüzlerce trilyon para kazanýyordu. Sýnýr boylarýndaki karakollarýn denetiminde yapýlan her türlü kaçakçýlýktan elde edilen paranýn ise, haddi hesabý yok. Bugüne kadar denetime kapalý olan ordu ihalelerinden, kimin ne kadar kazandýðý ise hiç bilinmiyor. Yine hatýrlanacaktýr; Ýsrail gizli servisinin Debka adlý internet sitesinde; Aralýk ayýnda AB vizesi alýnamazsa ordunun hükümeti düþüreceði, þu an dondurulan tüm silah ihalelerinin Ýsrail e verileceði haberi yayýlmýþtý. Yakýn tarihli bir Ýsrail gazetesinde, Ýsrail genelkurmayýnýn Türkiye Batý ya (AB ye) yaklaþtýkça, Güney i (Ýsrail i) unutuyor. biçimindeki endiþeleri yayýmlandý. Fransýz sermayesinin sesi Ýnternational Herald Tribune de yayýmlanan yazýnýn baþladýðý yeterince açýklayýcý; Asýl engel Türk ordusu. Devrim belasýndan kurtulmanýn tek yolunun AB üyeliðinden geçtiðine karar veren burjuva sýnýf, Brüksel de AKP eliyle bu temel sorunlardaki pazarlýklarý masaya yatýrdýðý günlerde, Ankara da bir baþka toplantý yapýlýyordu. ABD Savunma Bakanlýðý nýn üst düzey yetkilileri, Genelkurmay Ýkinci Baþkaný Ýlker Baþbuð i- le, çok geniþ kapsamlý anlaþmalar imzaladýlar. Bir çok askeri üssün ve limanlarýn meclis izni olmadan kullanýma açýlmasý, gizli silahlar kaleminde belirsiz ölçüde askeri yýðýnaðýn mümkün kýlýnmasý gibi askeri konular yanýnda, Ýran, Kafkasya üzerinde yürütülecek ABD politikalarýna tam baðýmlýlýk da onaylanýyordu. TSK, bu görüþmeleri, anlaþmalarý NATO ve ABD-TC ikili anlaþmalarý çerçevesinde imzalama hakký ve gücüne sahip bulunuyor. Ýkincil olmakla birlikte önemini koruyan bir baþka ABD-AB çatýþmasý, Kürt sorunu üzerinde odaklanýyor. Her iki taraf da, kendi tam ilhak adýmlarýna, toplumda bir taban yaratmak zorundalar. Siyasi iktidarýn bu derece yýprandýðý, kitleler üzerinde denetimini kaybettiði bir ülkede, egemenliði eline almayý isteyen bir emperyalist güç, siyasi iktidarla yetinemez, kendi toplumsal tabanýný da yaratmalýdýr. ABD, Talabani-Barzani destekli, sinek ikili Osman Öcalan aracýlýðýyla, kendi seçeneðini güçlendirme yoluna giderken; AB ise, Kürt halký üzerinde söz sahibi olabilmek için Leyla Zana ve Osman Baydemir gibi isimlere gözünü dikmiþ durumda. Bu nedenle Verheugen, siyasi linç giriþimine hedef olan Osman Baydemir le kameralarýn önüne geçti. Avrupa Parlamentosu, Leyla Zana yý, 762 üyesi önünde konuþma yapmasý için davet etti. AB, Leyla Zana ve Osman Baydemir gibi silah çözüm deðil diyenlerin önünü açabilmek için, Türkiye den bazý düzenlemeler istiyor. Toplum, zina tartýþmalarýna boðulurken, Ankara-Brüksel- Washington arasýnda, politik zinanýn pazarlýklarý tüm hýzýyla sürüyor. AB ye Umut Baðlayanlarýn Hayal Kýrýklýðý Filler böyle tepiþirken, çimenler eziliyor. Ama bu kez ezilen çimenler, geniþ emekçi yýðýnlarýn özgürlük özlemlerini AB üyeliðine endeksleyen küçük-burjuva demokratlar ve reformistler oldu. AB, Verheugen in aðzýndan, sistematik iþkence yok demedi mi? Toplumun en geniþ emekçi kesimini her türlü yoldan hapis cezasýyla tehdit eden yeni TCK yasasý, yine Verheugen tarafýndan bir devrim diyerek onaylanmadý mý? Eðer, AB üyelik süreciyle devrimin aðýrlýklarýndan kurtulacaðýný sanarak umut eden küçük-burjuva reformcularýn hevesleri kursaklarýnda iþte böyle kalýyorsa, buna biz devrim adýna seviniriz sadece. Bakýn þu ÝHD ye, Verheugen e baðladýklarý ümit, nasýl da ihanete uðradý!! Peki ya Ulusal Kurtuluþ Hareketi, diyalog kararý almazlarsa, AB bizi savaþa zorlamýþ olur. demiyor mu? Devrimden kaçýþýn yollarý bir bir týkanýyor. Sonuç olarak: TCK-zina tartýþmalarýnýn ardýnda, Türkiye üzerinde AB-ABD egemenlik yarýþý vardýr. Bugüne dek gelen en ABD ci hükümet olan AKP; AB için tarih alamazsa, karþýlaþacaðý, partinin daðýlma tehlikesi, ekonomik krizin patlamasý riski, kýsacasý devrimin sýcak nefesini ensesinde duymasý nedeniyle, AB nin isteklerine boyun eðdi. Bu isteklerin temelinde, ABD nin Türkiye üzerindeki güç odaklarýný zayýflatmak hedefi vardý. Devrimin büyük tehdidine raðmen, çoðu zaman burjuvazi, kendi aralarýndaki kavgaya ve bu kavganýn çatlaklarý büyütmesine engel olamaz. Olan budur. Düne kadar, hem AB, hem de ABD, Türkiye ve Kürdistan devrimini elbirliðiyle boðmak için, Birlik e üyeliðin refah ve demokrasi getireceði propagandasýný yürüttüler. Fakat þimdi, kendi aralarýndaki tam ilhak yarýþý, onlarý bir yandan kitlelerin beklentilerini boþa çýkaracak adýmlar atmaya zorlarken, öte yandan tutuþtuklarý kavga nedeniyle iþbirlikçi iktidarýn daha hýzlý yýpranmasýný hazýrlamaya götürüyor. Bu kavganýn bir galibi olacaksa, o da devrim olacaktýr. 10

12 SARAYLARA SAVAÞ KULÜBELERE BARIÞ Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi, Ýstanbul da geniþ çaplý ev yýkýmlarýna hazýrlanýyor. Özellikle gecekondu semtleri bu yýkýmýn hedefleri a- rasýnda. Ýstanbul Büyükþehir Ýmar Müdürlüðü nün hazýrlamýþ olduðu Ýstimlak Planý çerçevesinde, boðaza nazýr kaçak yapýlanmalar deðil ama, insanlarýn baþlarýný zar zor sokabildikleri gecekondular yýkýlacak. Tarihsel ve doðal dokuyu bozarak yükselen plazalar deðil ama, yoksul, emekçi halkýn kulübeleri yýkýlacak. Sermayenin lüks ve gösteriþ düþkünlüðünü yansýtan binalar deðil ama halkýn barakalarý yýkýlacak. Gerekçe hazýr: Bu evler depreme dayanýklý deðil veya sel baskýnlarýndan en çok zarar gören yerler gecekondular. Sanki çarpýk kentleþmeyi her gün, her saat besleyen bu sistemin kendisi deðilmiþ gibi. Sanki insanlarý köyden kente göçe zorlayan tekelci kapitalist sistem deðilmiþ gibi. Her yýl binlerce insan, kýrsal alanda iþ bulamadýðý için kentlere göçüyor. Ö- zellikle de büyük þehirlere. Üretim yapýlan tarýmsal alanlarýn miras yoluyla yeniden bölüþümünün artýk neredeyse olanaksýz hale gelmesi sonucu kýrsal alanda iþsizler ordusu günden güne artýyor. Yine IMF programlarý sonucu tarýmýn tam anlamýyla yýkýma uðramasý nedeniyle de kýrsal alanda ikamet eden nüfusun önemli bir bölümü çareyi kentlere göçmekte buluyor. Türkiye de iç göç uzun zamandýr devam ediyor. Ancak özellikle iç savaþýn yoðunlaþtýðý yýllarýndan sonra köyden kente göçte büyük bir artýþ yaþandý. Evleri, tarlalarý, hayvanlarý yakýlan, sürekli devlet tarafýndan korucu olmaya zorlanan Kürt halký bunu kabul etmeyince, zorla kentlere göç ettirildi. Ve kentlere bu yoðun göç daha çok Ýstanbul, Ýzmir, Adana gibi büyük þehirlere oldu. Zaten altyapý ve konut sorunlarýyla boðuþan büyük þehirler, bu göçlerle birlikte daha karmaþýklaþmýþ sorunlarla karþý karþýya kaldýlar. Deðiþik sermaye gruplarýnýn ve rant çevrelerinin yönlendirmesiyle oluþmuþ olan arazi mafyalarýnýn da etkisiyle çarpýk yapýlanma alýp baþýný yürüdü. Kapitalist sistemde konut sorununun hiçbir zaman iþçi ve emekçilerden yana çözülemeyeceðinin en açýk göstergesi, sayýlarý günden güne hýzla artan derme çatma gecekondulardýr. Sistem bir yandan bunun koþullarýný kendi eliyle hazýrlarken bir yandan da gecekondularý yýkarak bu sorundan kurtulacaðýný sanmaktadýr. Bu süreçte zenginleþen arazi simsarlarý ve inþaat mafyalarý olmaktadýr. Köyden bin bir zorlukla göçerek þehre gelmiþ, henüz doðru dürüst iþ bulamamýþ, ailesinin kalmasý için derme çatma bir kulübe inþa etmiþ olanlar i- se bir yandan geçim sýkýntýsý nýn cenderesinde sýkýþýrken, bir yandan evinin baþýna yýkýlacaðý tehlikesiyle karþý karþýya kalmýþtýr. Deprem korkusu bir yandan, yýkým ekipleri bir yandan, arazi mafyalarý bir yandan Ýstanbul, konut sorununun artýk kangrenleþtiði þehirlerin baþýnda geliyor. Ýstanbul Büyükþehir Ýmar Müdürlüðü nün yýkým kararý verdiði evlerin sahipleri, büyük bir tedirginlik içinde beklemeye devam ediyorlar. Evlerimizin yýkýlmasýný istemiyoruz diyorlar, olan hep fakire oluyor. Zenginlere bir þey olmuyor. Biz yiyecek ekmek bulamazken, þimdi de evimizi yýkacaklar. Hepsinin kafasýnda bu evlerin yýkýlmasýnýn altýnda yatan nedenin, birilerini zengin etme telaþý olduðunun yer ettiði anlaþýlýyor. Büyük bir kýsmý yoksul olan bu insanlar, baþlarýný zar zor sokabildikleri bu barakalarý, baþlarýna yýkmak isteyenlerin, birilerinin çýkarýna bu uðursuz role soyunduklarýný anlýyorlar. Villa yapýp halký maðdur edecekler diyorlar. Onlar kendi içgüdüleriyle, yýkýlacak olan barakalarýnýn yerlerinin kimlere tahsis edileceðini biliyorlar. Bu nedenle, evlerini baþlarýna yýkmak üzere gelecek olan yýkým ekiplerine karþý hazýrlanýyorlar. Ýstanbul da Alibeyköy de, Taþoluk Mahallesi nde, Feriköy de, Maltepe de yýkýmlar gündemde. Burada çok uzun zamandýr ikamet eden insanlara evlerinin yýkýlacaðýna dair bildirimde bulunulmuþ. Baþlarýný sokabilecekleri baþka hiç bir yer olmayan insanlar, bu yýkým ekiplerine karþý koyacaklar. Kýþ yaklaþýrken sokakta kalma tehlikesiyle karþý karþýya olan bu insanlarýn dövüþmekten baþka hiçbir alternatifleri yok. onlar ya binbir güçlükle yaptýklarý evlerini savunacaklar ve bunun için her þeyi göze alacaklar ya da sokaða atýlýp yaþamdan kovulacaklar. Bunlarý yazarken aklýmýza sosyalist sistemin konut sorununu nasýl çözdüðü, örneðin Küba da çarpýk yapýlaþmaya nasýl son verildiði, devlet eliyle kooperatifler inþa edildiði ve halk komiteleri eliyle düzenli yapýlaþmanýn saðlandýðý, hiç kimsenin evsiz kalmamýþ olduðu geliyor. Nazým ýn þiirinde belirttiði ferah bir türküye benzeyen / evinin duvarýný okþayan / kooperatiften aldýðý pýrýl pýrýl evinin duvarýnda okþamaya kavuþan ve okþamayý bir daha yitirmeyecek olan / ferah bir evin duvarýný okþayabildiðine i- nanmayan / ama arýk bütün sevinçlere i- nanan / Kübalý Nikolas ýn eli geliyor. Nazým ýn dediði gibi, yalansýz hürriyetin eli, umutlarýn eli. Ve üzerinde yaþadýðýmýz topraklarda bir gün Küba da olduðu gibi sosyalizmi kurduðumuzda insanlarýn nasýl bir daha hiçbir zaman evsiz kalmayacaklarýný düþünüp, gözlerinin nasýl sevinçle parlayacaðýný canlandýrýyoruz kafamýzda. Düzenli ve dayanýklý yapýlaþma sayesinde insanlarýn nasýl deprem, sel baskýný vb. korkulardan kurtulduklarýný, artýk bütün doðal afetlere karþý gerekli önlemlerin alýnmýþ olmasýndan kaynaklý, insanlarýn nasýl kafalarýný baþka þeylere, yaratýcý faaliyetlere yorduklarýný düþünüyoruz. Ve o gün birgün mutlaka gelecek diyoruz. Ýnsanlýðýn gerçek tarihinin baþlayacaðý günlerin geleceðine inanýyoruz. 11

13 DÜNYA DEVRÝMÝ OLGUNLAÞIYOR Emperyalist-kapitalist sistemin sýçramalý çöküþ süreci ve bu maddi temel üzerinde harekete gecen yüz milyonlarca emekçinin emperyalizme ve kapitalizme karþý yürüttüðü iç savaþlar bütün dünyada devrimci durumun ortaya çýktýðýnýn ifadesidir. Bir dünya devrimi olgunlaþýyor. 12 Önceki sayýmýzda devrim dalgalarýnýn kapitalizmin en güçlü görünen kalelerinin kýyýlarýný dövmeye baþladýðýna iþaret etmek için gündem yazýsýný Avrupayý baþtan baþa dolaþan Komünizm Hayaleti ne ayýrmýþtýk. Dergimizin sözkonusu sayýsý yayýnlandýktan sonra orada yazýlan düþünce ve öngörülerimizi doðrulamak istercesine dev kitle gösterileri Avrupa nýn deðiþik ülkelerinde boy göstermeye devam etti. Hollanda, tarihinin en büyük ikinci kitle gösterisine sahne oldu. Emekçi sýnýflarýn kazanýlmýþ haklarýna yönelik kapitalistlerin saldýrýsýna ikiyüzelli bin emekçi meydanlara akarak yanýt verdi. Baþýný aðýr iþ kollarýnda çalýþan iþçilerin aileleriyle birlikte çektikleri bu dev kitle gösterisi, Hollanda tekelci burjuvazisine açýk bir meydan okumaydý. Hollandalý iþçilerin ve diðer emekçilerin kitle gösterisini Alman emekçi sýnýflarýnýn kitle gösterileri takip etti. Zaten haftalardýr Pazartesi Eylemleri adý altýnda sokaklardan çekilmeyen Alman emekçi sýnýflarý, geçtiðimiz haftalarda dev bir gösteri düzenlediler. Gösterinin Berlin Duvarý nýn yýkýldýðý tarihin yýldönümüne denk getirilmesi, Alman iþçileri arasýnda gittikce yayýlan ve güçlenen sosyalizm bilincindeki sýçramayý gösteriyor. Sosyalizm bilinci ve özlemi iki Almanya nýn birleþmesinden kýsa bir süre sonra Alman iþçileri arasýnda büyük bir hýzla yayýlýyor. Alman emekçilerinin eylemlerini Avrupa nýn baþka ülkelerindeki eylemler izledi. Þüphesiz, proletaryanýn ve diðer e- mekçi sýnýflarýn eylemleri Avrupa yla sýnýrlý deðildir. ABD, Japonya gibi emperyalist devletlerle birlikte baðýmlý ülkelerin hemen hepsinde proletaryanýn ve diðer emekçi sýnýflarýn sert sýnýf savaþlarýný görmek mümkün. Latin A- merika boydan boya, emekçi sýnýflarýn emperyalistlere ve iþbirlikçilerine karþý bir savaþ alaný halini almýþtýr. Emekçi sýnýflarýn emperyalistlere ve iþbirlikçi burjuvalara karþý þiddetli savaþlarýnýn olmadýðý bir Latin Amerika ülkesi yok gibi. Küba, Yüzyýlýn Komünü olarak Latin Amerika halklarýna güç ve esin veriyor. Küba örneðini gören Latin A- merika halklarý, sosyalizme giderek daha çok yaklaþýyor, ona doðru yöneliyorlar. Afrika ve Asya da sayýsýz ülke iç savaþlarla kaynýyor. Bu savaþlar çok farklý biçim ve nedenlerle ortaya çýksalar da, hepsinin ortak noktasý, egemen olan sýnýf ve düzene karþý yönelmiþ olmalarýdýr. Kapitalist üretimin egemen olduðu bir yerde egemen güçlere karþý iç savaþ yürütmek, kitleleri kaçýnýlmaz bir biçimde anti-kapitalist bir yola çeker. Görünürdeki nedenlerin ve savaþýn biçimlerinin farklý olmasý bu olguyu deðiþtirmez. Dahasý Afrika ve Asya nýn pek çok ülkesinde, iç savaþlarýn anti-kapitalist, anti-emperyalist karak-

14 teri daha açýk bir hale geliyor. Ortadoðu, emperyalizm ve kapitalizme karþý savaþlarýn kaynayan kazaný durumunda. ABD emperyalizminin I- rak ta içine düþtüðü durum biliniyor. Filistin Devrimi, iç ve dýþ engellere raðmen siyonizme, emperyalizme ve giderek kapitalizme karþý bir savaþa dönüþüyor. Ortadoðu nun diðer ülkelerinde ABD düþmanlýðýnýn yayýlýp güç kazandýðýný, artýk ABD nin kendisi de itiraf ediyor. Ancak, ABD nin bu eksik itirafýný þöyle tamamlamak gerekiyor: Ortadoðu da sadece ABD emperyalizmine karþý deðil, bütün emperyalist sisteme ve kapitalizme karþý bir düþmanlýk sözkonusu. Emperyalistlerin korkularýnýn asýl kaynaðý da burasý. O- nun için emperyalist basýn tekelleri ve propaganda merkezleri, Ortadoðu daki tüm kurtuluþ savaþlarýný islamcý hareketlere maletmeye; onlarýn adlarýný ö- ne çýkarmaya çalýþýyorlar. Onlarýn burada gizlemeye çalýþtýklarý þey, iç savaþlarýn taþýdýklarý sosyalist öz ve sýnýfsal içerikleridir. Emekçi sýnýflarýn emperyalizme ve egemen sýnýflara karþý bütün kýtalarý saran savaþlarý bilinen görünen somut olgulardýr. Asýl mesele, bu somut olgularýn nasýl deðerlendirileceði ve buradan sýnýf mücadelesinin geleceðine i- liþkin ne gibi sonuçlarýn çýkarýlacaðýdýr. Sýnýf savaþlarýnýn yaygýnlýðýný görmek yetmez. Çünkü, dünün en iflah olmaz kötümserleri dahi, bugün sýnýf savaþlarý gerçeði karþýsýnda bir dünya devriminin mayalanmakta olduðunu bas bas baðýrmaya baþladýlar. Üzerinde yaþadýðýmýz topraklarda yaþanan devrimci duruma gözlerini kapatýp bir dünya devriminden bahsetmek olsa olsa kendi kötümserliðini örtme çabasýdýr. Öyleyse dünya komünist güçleri, dünün bu iflah olmaz kötümserlerinden çok daha ileri giderek, sýnýflar savaþýnýn þu andaki durumundan doðru sonuçlar çýkarýp geleceðe iliþkin görev ve hedeflerini saptamalýlar. Herþeyden önce þu nokta büyük bir netlikle bilince çýkarýlmalýdýr: Baþta Avrupa olmak üzere emekçi sýnýflarýn kapitalistlere karþý tüm kýtalarý saran savaþý, gelip geçici bir durum deðildir. Bu iç ve dýþ savaþlar, emperyalist-kapitalist sistemin sýçramalý çöküþ sürecinin bir sonucudur. Bu, öyle bir sonuç ki, ayný zamanda sýçramalý çöküþ sürecini hýzlandýran bir nedendir. Bütün dünyada emekçi sýnýflar burjuvaziye karþý savaþlarýný iþte bu geniþ maddi temel üzerinde veriyorlar. Þayet kitleleri harekete geçiren böyle güçlü bir maddi temel olmasaydý, hiçbir grup ya da partinin çabalarý, ajitasyonu, propagandasý bu kadar geniþ ve yaygýn bir sýnýf hareketi doðuramazdý. Avrupa da yükselen sýnýf savaþýnda bu olguyu çok rahat bir þekilde gözlemlemek mümkün. Yakýn yýllara kadar nispeten sessiz ve bir anlamda uyuklayan emekçi kitleleri büyük tarihsel eylemlere, siyasal yaþama çeken bizzat Avrupa burjuvazisinin kendi eylemleri olmuþtur. Avrupa tekelci sermayesi, kapitalizmin sýçramalý çöküþ sürecini yavaþlatmak için proletaryanýn ve diðer emekçi sýnýflarýn kazanýlmýþ haklarýna, yaþam koþullarýna saldýrýnca milyonlarca insanýn politik yaþama çekilmesine, milyonlarca insanýn harekete geçmesine neden oldu. Bunlar tekelci sermayenin sonuçlarýný hiç de arzu etmediði fakat kapitalizmi ayakta tutmak için atmaktan da kaçýnamadýðý adýmlardýr. Almanya bu konuda tipik örnektir. Alman tekelci burjuvazisi, Alman tekelci kapitalizminin bunalýmýna çare olarak proletaryaya ve diðer emekçi sýnýflara on dokuzuncu yüzyýlýn çalýþma koþullarýný dayatýnca, iþçi sýnýfý ve diðer emekçileri, söz uygunsa, aðýr uykularýndan uyandýrdý. Emekçi sýnýflar elde ettikleri haklardan ve geldikleri yaþam düzeyinden geri düþmemek için sosyal demokrasiyle bütünleþmiþ sendika yöneticilerinin, reformist politik önderlerin engellerine raðmen ve bu engelleri yýkarak sokaklara çýktýlar. Baðýmlý ülkelerde durum bundan pek farklý deðil. Emperyalistlerin saldýrýlarý ve tam ilhak politikalarý; iþbirlikçi burjuva sýnýflarýn politik zor eþliðindeki yoðun sömürüleri, geçim araçlarýný ellerinden alarak yaþamdan kovmalarý, bu ülkelerin emekçi sýnýflarýný iç savaþlara çekmiþtir. ABD ve diðer emperyalistlerin Irak ý iþgal etmeleri buna bir örnektir. ABD emperyalizmi, kendi bunalým ve çöküþ sürecini yavaþlatmak için baþlattýðý dünya savaþý çerçevesinde Irak ý iþgal ederken, sadece Irak halkýný deðil, bütün Ortadoðu halklarýný, hatta kendi halký dahil, dünya halklarýný emperyalizme ve kapitalizme karþý mücadeleye çekmiþ oldu. Emperyalist-kapitalist sistemin sýçramalý çöküþ süreci ve bu maddi temel üzerinde harekete gecen yüz milyonlarca emekçinin emperyalizme ve kapitalizme karþý yürüttüðü iç savaþlar bütün dünyada devrimci durumun ortaya çýktýðýnýn ifadesidir. Bir dünya devrimi olgunlaþýyor. Olgunlaþan bir devrim karþýsýnda lafazan deðil, ama gerçek anlamda devrimci komünistlerin birinci görevi devrimi örgütlemek, proletaryanýn ve diðer emekçi sýnýflarýn önüne iktidar sorununu pratik politika sorunu olarak koymaktýr. Devrimci konumda kalmak isteyen bir komünist parti, böyle koþullarda devrim ve iktidar meselesini bir propaganda ve ajitasyon konusu o- larak ele almakla yetinemez. Böyle koþullarda bununla yetinmek, bir lafazan olarak kalmak; devrimci deðil ama reformist çizgide yürümek demektir. Dünya devriminin olgunlaþmasý, bütün ülkelerin devrimci komünist partilerinin önüne bütün iktidarýn proletarya tarafýndan ele geçirilmesi hedef ve görevini pratik biçimde koymuþtur. Þüphesiz bu durum Türkiye ve K.Kürdistan için fazlasýyla geçerlidir. Leninist Parti, Bütün Ýktidar Emeðin Olacak! sloganýyla yýllardýr bu çizgide yürüyor. Þimdi, devrimi pratik olarak örgütlemek, iktidar meselesini pratik politika olarak ele almak zamanýdýr.r 13

15 Zindanlarý Yýkacak, ZAFERÝ BÝZ KAZANACAÐIZ! Remzi Aydýn Ölüm Orucu Eyleminin 476. Gününde ÖLÜM ORUCU SÜRÜYOR Bu sloganý haykýrýyoruz yýllardýr; yýllardýr üzerinde yaþadýðýmýz topraklar üzerinde, zindanlarda büyük bir savaþýn sürdüðünü anlatýyoruz insanlara. Bizim sözle, kalemle söyleyip yazdýðýmýzý, Ölüm Orucu savaþçýlarý kanlarýyla, canlarýyla yazýp söylüyorlar. 117 savaþçý ölümsüzleþti bugüne kadar. Onlar, bir daha çocuklar hiç aç kalmasýnlar diye açlýðýn üzerine yürüdüler. Onlar, bir daha zindanlarda insanlar ölmesin diye ölümün üzerine yürüdüler cesaretle. Umutla, dirençle, kararlýlýkla yürüdüler. Kübalý devrimciler tüm dünyaya bugün dünya devrimcilerinin düþlerine yapacaðýmýz katký, bu kararlýlýðýmýz olacaktýr diyorlar, sosyalizmde ýsrarlarýný anlatmak i- çin. Ve þimdi Ölüm Orucu savaþçýlarý kitlesel kahramanlýk göstererek dünya devrimcilerinin düþlerine katkýda bulunuyorlar. Remzi AYDIN, bugün Ölüm orucu eyleminin 476. gününde. Remzi yoldaþ, tüm insanlýðýn umutlarýný taþýyor yürüyüþünde, tüm devrimcilerin düþlerini taþýyor. Biz Leninistler, Ýstanbul un deðiþik bölgelerinde yaptýðýmýz yazýlamalarla, Ölüm Orucunun sürdüðünü, yoldaþlarýmýzýn yalnýz olmadýðýný gösterdik herkese. Zafere kadar sürecek olan bu büyük yürüyüþte yüreðimiz daima onlarla birlikte olacak. Ýstanbul dan Leninistler Tokat ta Ölümsüzleþen Gerillalar Topraða Verildi Haber salýn cellatlarýma Sevinmesinler boþuna Haber salýn cellatlarýma vurmuþlar ama ölmedim ben kabuk baðlamadý daha yaram ama olsun buyurup gelsinler Haber salýn Cellatlarýma ölmedim gene beklerim 14 ggggg Ergül Çiçekler Mart Eylül tarihinde Tokat kýrsalýnda devlet tarafýndan katledilen DHKP/C gerillalarýndan üçü, Sebahattin Yavuz, Devrim Aðýrman ve Mustafa Ýþeri; Küçükarmutlu Cemevi nde yapýlan törenden sonra 2 Ekim tarihinde Cebeci Mezarlýðý nda ölümsüzlüðe uðurlandýlar. Kalabalýk bir kitle tarafýndan ölümsüzlüðe uðurlanan gerillalarýn cenazesine, Gazi Mahallesi nden Mücadele Birliði okurlarý da katýldý. Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez sloganýyla ölümsüzlüðe uðurlanan gerillalar, devrim için yaþamýný ortaya koyanlarý, emekçi halkýn nasýl baðrýna bastýðýný gösterdiler. DEVRÝM SAVAÞÇILARI ÖLÜMSÜZDÜR! Gazi Mahallesi nden Mücadele Birliði Okurlarý

16 Tekirdað F Tipi Cezaevi nde Tutsaklara Saldýrý Tekirdað F Tipi Cezaevi nde kalan devrimci tutsaklardan Hýdýr Canpolat, Erkan Altun, Alican Erkal, Yüksel Okuyucu, Mehmet Sarar, Fahri Türk ve Erdinç Yücel, yaptýklarý açýklamada, 17 Eylül 2004 günü, Tekirdað 1 No lu F Tipi Cezaevi nden, Ýstanbul Aðýr Ceza Mahkemesi ne götürülen devrimci tutsaklarýn, mahkeme gidiþ ve dönüþ sýrasýnda görevli askerlerin çeþitli psikolojik ve fiili saldýrýsýna uðradýklarýný bildirdiler. Tutsaklar, askerlerin her bahanede tutsaklara küfür etmenin, tehdit savurmanýn yaný sýra, mahkeme önünde tutsaklarý saatlerce ring aracýnda bekleterek, tuvalet, ýsýnma ve havalandýrma gibi giderilmesi zorunlu ihtiyaçlarý birer iþkence aracý haline getirdiklerini açýkladýlar. Saatlerce ring aracýnda havasýz bekletilen devrimci tutsaklarýn, cezaevine dönüþ sýrasýnda araçtan hemen indirilmediklerini, yaklaþýk 100 askerin ellerinde coplarla birlikte bir koridor oluþturmasýnýn ardýndan beþer dakika arayla indirildiklerini ve arama mahalline götürüldüklerini, bu sýrada kimi tutsaklarýn coplu askerlerden oluþan koridorun ortasýnda bir süre bekletilmek suretiyle gözdaðý verilmeye çalýþýldýðýný belirten tutsaklar, mahkeme dönüþündeki rutin uygulamada yeri olmamasýna raðmen, tutsaklarýn kollarýna girilerek arama mahalline sokulduklarýný ve arama odasýna da yine rutin uygulamada yeri olmadýðý halde jandarmalarýn doluþtuðunu bildirmiþlerdir. Açýklamada bazý tutsaklara arama mahallinde yere serilen bir gazete üzerinde soyunmalarýnýn, bazýlarýna yere çökmeleri ya da ayaklarýný kaldýrmalarýnýn dayatýldýðý yer almaktadýr. Devrimci tutsaklar, söz konusu faþist dayatmalara boyun e- ðilmediðini ve üst aramasýnýn rutin biçimde yapýlmasýnýn saðlandýðý belirtilmiþtir. Devrimci tutsaklar açýklamalarýný, F Tipi tabutluklarýn kapatýlmasý talebiyle sürdürülen Ölüm Orucuna, Tek Tip Elbise ve zorla çalýþtýrma dayatmalarý baþta olmak üzere, hapishanelerde geliþen ve geliþebilecek tüm saldýrýlara karþý kamuoyunu duyarlý olmaya ve devrimci tutsaklarla eylemli dayanýþmaya çaðýrarak bitiriyorlar.r 5 Gerilla Öldürürler, 105 Gerilla Daða Çýkar 29 Eylül günü Tokat ili Yaðmurlu Beldesi kýrsal alanýnda DHKC gerillalarý i- le askeri güçler arasýnda çýkan çatýþmada birlik komutaný Sebahattin Yavuz, komutan yardýmcýsý Songül Koçyiðit ve savaþçýlar D.Devrim Aðýrman ile Mustafa Ýþeri ölümsüzleþtiler. Daha sonra yapýlan açýklamaya göre gene DHKP-C li olan Salih Çýnar da katledildi. Bu olaya iliþkin 9 Ekim tarihinde bir basýn açýklamasý düzenleyen Temel Haklar ve Özgürlükler Derneði, DHKP-C savaþçýlarýnýn katledildikten sonra da nasýl iþkenceye maruz kaldýðýný resimler ve anlatýmlarla gözler önüne serdi. Çatýþma sonucu katledilen devrimcilerin morgdaki görüntüleri, baþka hiçbir isim konulmayacak denli canilik örneðidir. Hemen hemen hepsi kýrýlan veya kopartýlan el ve ayak parmaklarý, kesici aletlerle yüzülen deriler, sigara yanýðýna benzeyen onlarca yanýk izi, her vücuttaki onlarca kurþun izi ve kurþunlarla kopartýlan göðüsler bir çatýþmanýn deðil, katillerin ruh hallerinin yansýmasýndan baþka bir þey deðildir. Denilen açýklamada avukatlarýn da konuþmasýnýn ardýndan Devrim Aðýrman ýn babasý Niyazi Aðýrman ýn sözleriyle basýný bilgilendirme toplantýsý sona erdi. ( ) Bugün 5 gerilla öldürürler, 105 gerilla daða çýkar. Kýzý devrimciydi, gerillaydý. Onu çok seviyorum, onunla gurur duyuyorum. Kýzým benim göðsümde kýzýl bir madalyadýr, ölene dek onu göðsümde taþýyacaðým. Kaný yerde kalmayacak. Selam olsun alnýnda yýldýzlý bere elinde mavzeriyle Tokat daðlarýnda çarpýþan gerillalara! ( ) ULUCANLAR KATLÝAMI ÝKÝTELLÝ DE PROTESTO EDÝLDÝ 1999 da Ulucanlar Cezaevi nde devlet 10 devrimci tutsaðý katletti. Bu katliamý protesto etmek için Ýkitelli de içinde Mücadele Birliði, Atýlým ve Ýþçi Gazetesi nin bulunduðu bir devrimci birlik oluþturuldu. 26 Eylül Pazar günü saat 20:00 da Ýkitelli postanesi ö- nünde baþlayan meþaleli eylemde Zindanlar Yýkýlsýn Tutsaklara Özgürlük/Ýkitelli Devrimci Birlik pankartý açýldý. Kitle, Zindanlar Yýkýlsýn Tutsaklara Özgürlük, Tek Tip Elbise Giymeyeceðiz, Devrim Þehitleri Ölümsüzdür sloganlarýyla 20 dakika yürüdü ve etrafta toplanan eylemi ilgiyle izleyen halka, Ulucanlar daki katliam ve yapýlan eylemin amacý anlatýlarak eylem son buldu. Ara sokaklara daðýlan bir grup ise Yaþasýn Partimiz TKEP/Leninist, 15. Yýlýnda Leninist Saflara, Yaþasýn 13 Mart Genç Komünistler Birliði, Yaþasýn Ölüm Orucu Eylemimiz, Remzi Aydýn Yalnýz Deðildir sloganlarýný atarak bir müddet yürüdü. Y.E. Mücadele Birliði/ Ýkitelli 15

17 2. Ýntifada, Filistinlilerin kendi deneyimleriyle, Kurtuluþ Ýntifadasý, 5. yýlýna girdi. 28 Eylül 2000 yýlýnda, Sabra ve Þatilla katliamlarýnýn baþ sorumlusu kasap Þaron un yüzlerce silahlý koruma eþliðinde Harem-ül Þerif i ziyaret etmesiyle patlak veren 2. Ýntifada, bugüne dek 4 bine yakýn Filistinli nin yaþamýna mal oldu. 100 günde Ýntifadayý ezeceði sözüyle baþbakanlýða gelen Þaron, Filistin Devrimi karþýsýnda aciz kaldýkça, adeta çýldýrýyor, gözü dönüyor. Bu ruh hali sadece Þaron u deðil, tüm Siyonist yöneticileri ve destekçisi emperyalistleri de sarmýþ durumda. Yüzlerce nükleer füze, binlerce akýllý füze ve zýrhlý helikopterlerle, binlerce tankla kuþattýklarý Filistin halký, bu muazzam devlet aygýtýnýn üzerinde yükselttiði temel taþýný, altýndan çekip alýyor. Tanýnmýþ bir Ýsrailli yazara göre durum þu: Ýsraillilerin çoðu artýk iki devletten baþka alternatif olmadýðýný görüyor, ancak bu bilinçlenme henüz siyasi deðiþiklik getirmedi. Ýki devlet. Bir yanda Filistin, diðer yanda Ýsrail. Ama bu, siyonizmin temeline vurulmuþ en büyük darbe deðil mi? O siyonizm ki, Sina Yarýmadasý ndan Ürdün Vadisi ne kadar, bütün o kutsanmýþ topraklar ýn, yalnýzca Yahudilere ait olabileceðini söylemiyor muydu? Siyonizm böyle bir darbenin altýndan kalkabilir mi, bilinmez. Bu yüzden Þaron ve destekçisi ABD, Filistin Devrimini boðmak için ellerini çabuk tutmaya bakýyorlar. 5. yýlýnda Ýntifada, çok daha kanlý olaylara sahne olacak. Filistin halkýný daha büyük acýlar bekliyor. Fakat, buna raðmen, Filistin Devrimi, 2. Ýntifadayla birlikte, kendi önündeki engelleri yýka yýka, ulusal-sýnýfsal bir kurtuluþa doðru adým adým ilerliyor. Birinci (taþlý) Ýntifada, hemen bütün gerilla güçlerinin ve lider kadrolarýn sürgünde olduðu bir dönemde, halkýn yaratýcý ve cesaret dolu atýlýmýyla yaratýlmýþtý. Süregiden siyonist baskýlar, aþaðýlamalar, azap derecesine ulaþan yoksunluklarla dolu mülteci kampý yaþamýna karþý halk, yaþam hakký ve özgürlük i- çin 1987 sonunda taþlarla kuþanmýþtý. 93 yýlýnda imzalanan Oslo Anlaþmasý na dek Taþlý Ýntifada, ulusal ve devrimci örgütler (FHKC-FDKC-El Fetih) tarafýndan yönlendirildi. 2. Ýntifada hareketine ise, Hamas ve Ýslami Cihad gibi dinsel gerici eðilimler ortak oldular. Filistinlilerin deyimiyle, bu durum ulusal birliði bozdu. Fakat, esas nokta gözden kaçýyor. Söz konusu Filistinlilerin ulusal birliði, 93 Oslo Anlaþmasýyla, artýk bir daha canlanmamak üzere yitirilmiþtir. Ýhanet, burjuva sýnýftan geldi, Arafat ýn önderlik ettiði burjuva Filistin hareketinden. Ama bu ihanet, bir anlýk bir göz kararmasýnýn, uzun süren savaþ yorgunluðunun, konformizmin vs. eseri deðildi. Bu ihanetin kökünde, derin tarihsel ve ekonomik nedenler vardý. Filistin in 16 FÝLÝSTÝN DEVRÝMÝ NÝN GERÇEK DOSTLARI devrimcileri bunu biliyor. Leninistler de bunu her zaman dile getirdiler. Ama, Filistin adýna, Arafat ý desteklemekten baþka söyleyecek sözü ve pratiði olmayanlara, yani Türkiye nin þu rüzgar gülleri ne, bunu bir kez daha hatýrlatmakta yarar var. Arafat ve Ayýn Karanlýk Yüzü Arafat önderliðindeki El-Fetih in bugüne dek üç önemli dayanaðý bulunuyordu: Gerici Arap rejimleri, dýþarýda emperyalizmin dolaylý iliþkileri ve içeride burjuva Filistinlilerin dolaysýz desteði. Bu üçlü destek, son 35 yýldýr Arafat ý Filistin ulusal mücadelesinin temsilcisi durumuna getirmiþti. Otuz beþ yýl sonra, bu üçlü destek ne durumda? Gerici Arap rejimleri El-Fetih i, kendi topraklarýna da göz diken Ýsrail siyonizme karþý desteklediler. Fakat bu tutumlarý her zaman iki yüzlü oldu. Bir yandan FKÖ ye kapýlarýný açarken, diðer yandan Filistin kurtuluþ mücadelesinin tüm devrimci yönlerini törpülemeye çalýþtýlar. Bu amaçla katliam yapmaktan bile geri durmadýlar. Bu katliamlarýn en korkuncu, 1970 te, tarihe Kara Eylül olarak geçen olaydýr. Ürdün ordusu, kendi topraklarýný Ýsrail e karþý saldýrý üssü olarak kullanan Filistinli gerillalara ve mülteci kamplarýna karþý yaptýðý operasyonda, binlerce Filistinliyi öldürmüþtü. Bu yüzden, Filistinli devrimciler bayraklarýnýn üzerine, emperyalizme, siyonizme ve gericiliðe karþý savaþ sloganlarýný yazýyorlardý. Devrimci Filistin örgütlerinin bu doðru tutumuna raðmen, Arafat, her sýkýþýk anda gerici Arap yönetimlerinin ipine sarýlmaktan, hiçbir dönem geri durmadý. Gerici Arap yönetimleri, 91 yýlýndan itibaren, Filistin mücadelesine karþý tutumlarýnda köklü deðiþimlere gittiler. ABD nin Körfez Savaþý ve SSCB nin daðýlmasýyla, gerici Arap rejimleri Ýsrail le arayý düzeltmenin yollarýný aramaya baþladýlar. Taþlý Ýntifada sürecinde ekonomisi çökme noktasýna gelen Ýsrail siyonist devletiyle kurduklarý ticaret iliþkileri, siyonizme verilen açýk çek anlamýna geliyordu. Bu ekonomik iliþkileri son dönemde diplomatik, hatta askeri iliþkiler izliyor. Bugünlerde, bir Arap ülkesinin, MOSSAD la iþbirliði içinde, Filistinli liderlere karþý operasyon düzenlenmesine önayak olduðu söyleniyor. Bu ülkenin Mýsýr olmasý kuvvetle muhtemel. Ýsrail le kavgalý Saddam ýn yerine gelen CIA ajaný Irak baþbakaný Ýyad Allavi nin BM açýlýþýnda Ýsrail büyükelçisiyle samimi görüntüler

18 vermesine kimse þaþýrmadý. Gerici Arap rejimleri yavaþ yavaþ A- rafat ve burjuva El-Fetih ten desteklerini çekerken, Filistinli örgütlerin son sýðýnaðý Þam oldu. Ancak, Þam üzerinde ABD ve Ýsrail in yoðun baskýlarý var. Amaç, Þam da bulunan Filistinli liderlerin Tahran a sürülmesidir. Böylece Ýsrail-ABD, Tahran a karþý terörizme destek bahanesiyle askeri ve diplomatik faaliyetlere rahatça giriþebilecektir. Arafat ýn arkasýndaki son Arap destek de bu þekilde son bulmuþ olacaktýr. Arafat liderliðindeki El-Fetih in burjuva niteliði, onu sürekli emperyalizmle iliþki arayýþlarýna sokmuþtur. El-Fetih, Ýsrail in esas destekçisi ABD yle de geçmiþten bu yana iliþki içinde olmuþtur de Hassip Sabbah isimli, Arafat ýn arkasýndaki multi milyoner Filistinli, zamanýn Pensilvanya valisi Wiiliam Scraton un eþliðinde, bir çok kez CIA ve ABD yönetimiyle gizli toplantýlar yaptý. Daha o toplantýlarda, bugünün Gazze ve Batý Þeria ya sýkýþmýþ Filistin yönetimi þekillendi. Filistin halkýnýn göstereceði tepkiden korkulduðu için, bu toplantýlar hep gizlendi. Diaspora (sürgün) daki Filistin burjuvazisinin yardýmlarýyla, zaman zaman ABD nin ve AB nin desteðini alan Arafat, bugünlerde ABD tarafýndan öksüz bir çocuk gibi sahipsiz býrakýlýyor. ABD baþkaný Bush, Halkýna yararý olmayan liderlerden AB desteðini çekmelidir. derken, Dýþiþleri Bakaný Powell, Arafat ýn gücü sýfýrlanmalýdýr fetvasýný veriyor. Bu sözlerden güç alan Ýsrail, Arafat ýn Ramallah taki karargahýna, giderek daralan bir abluka uyguluyor. Evrensel gazetesine konuþan FDKC yöneticilerinden Osame el Tamimi; Ýsrail ve ABD, bugüne kadar Arafat a alternatif bir isim ortaya çýkaramadýklarý için, önlerinde hiçbir engel olmadýðý halde onu öldürmediler diyor. Vurgulamak gerekir ki, Arafat önderliðinin aþýlamamasýnda, Filistinli devrimci örgütlerin de önemli bir rolü var. FHKC-FDKC gibi marksist yönelimli, sosyalizmi hedefleyen örgütler bile, bir taraftan Arafat ýn ikiyüzlülüðüne dikkat çekerken, diðer taraftan, Arafat uluslararasý arenada Filistin halkýnýn temsilcisidir Bütün Filistin, ona yönelecek bir saldýrýnýn karþýsýnda duracaktýr diyebilmekteler. Filistin kurtuluþ mücadelesinin Arafat a bu derece mahkum oluþunda anlaþýlýr bir yan var. Çoðu sürgünde ve mülteci kamplarýnda yaþayan 5 milyonluk bir küçük ulusun, ABD gibi emperyalist bir devi arkasýna alan Ýsrail e ve onun son derece modern araçlarla donatýlmýþ ordusuna karþý zafer kazanmasýnýn yolu, uluslararasý alanda destek bulmasýndan geçiyor. Dünya halklarýnýn bugüne kadarki büyük desteði olmasaydý, siyonist Ýsrail Filistin halkýna karþý dizginsiz bir katliama giriþir, sürgünlerle bu halký yok etmeye çalýþýrdý. Filistin Devrimi uluslararasý arenada kendisini temsil edecek bir önderlik boþluðunu yaþýyor. Burjuva Arafat, kendi çapý ölçüsünde bu boþluða gelip o- turuyor. Þimdi gelelim, Arafat ýn temsil ettiði El-Fetih in burjuva sýnýflarla, hatta Ýsrail sermayesiyle olan iliþkilerine Bu sorun aydýnlatýlmadan, bugün Filistin Devriminin ve Kurtuluþ Ýntifadasýnýn karþýlaþtýðý açmazlar anlaþýlamaz. El-Fetih ve Arafat ýn Karanlýk Burjuva Ýliþkileri Bu iliþkiler hiç de yeni deðildir. El- Fetih in kuruluþ yýllarýna, 50 li yýllara dayanýyor. Yani, hareketin Kuveyt teki doðuþ dönemine. El-Fetih in kuruluþunda kilit rol oynayan beþ lider, Kuveyt kraliyet ailesiyle, Filistin topraklarýndaki burjuvalarýn iliþkilerine aracý oluyorlardý. Arafat ýn en baþta gelen destekçisi, bir dönem ABD de büyükelçilik yapan Kuveytli zengin iþadamý Talat El-Hüseyin oldu. Diðer finansörler ise þunlardý: Büyük bir yatýrým fonu yöneticisi Muhsin El-Katan; Arap dünyasýndaki en büyük banka olan Arap Bank ýn baþkaný Abdül- Mecid Þaman; þimdiki Filistin yönetiminin bir önceki baþbakaný, en zengin Filistinlilerden sayýlan Mahmud Abbas (Ebu Mazen) El-Fetih in Diaspora daki burjuvalarca, daha en baþtan kuþatýlmýþ olmasý, Filistin Devrimi karþýsýndaki ikircikli tutumlarýný belirledi. Ýsrail siyonizmine karþý yürütülen silahlý mücadele, Filistin topraklarýnda FHKC-FDKC gibi marksist yönelimli örgütleri ön plana çýkarýnca, ulusun önderliðini elinden kaçýrmamak için El-Fetih, silahlý mücadelenin baþýna geçti. Ebu Cihad gibi, El-Fetih i- çin de burjuva önderliðe karþý çýkanlar i- se, bizzat MOSSAD tarafýndan ortadan kaldýrýldý. El-Fetih in yöneticilerinin burjuva karakteri, 1. Ýntifada nýn sonunu getiren Oslo sürecine dek, geniþ halk kitlelerince kavranamadý. Oslo dan sonra, El- Fetih e egemen olan burjuva sýnýfýn, nasýl da ihanet içinde olduklarý, tüm çýplaklýðýyla ortaya çýktý. Ýhanetin boyutu, Ýsrail ile Filistinli burjuvalar arasýnda, artýk resmiyet kazanan, saklanamayan ekonomik baðýmlýlýk iliþkilerinde çok net görüldü. Filistin topraklarýnda burjuvaziyi, diasporadaki burjuvalardan ayrý olarak, Ýsrail burjuvazisinin taþeronluðunda palazlandý. Geçmiþte bir çok Arap ülkesinde Ýsrail yatýrýmlarý ve mallarý boykot edilirken, Filistin topraklarýndaki Ýsrail yatýrýmlarý sürekli büyüyordu. ABD, Ýsrail ve Filistinli burjuvalarýn katýlýmýyla, bir çok yerde, emeðin en azgýn sömürüsünün yaþandýðý Serbest Ticaret Bölgeleri kuruldu. Bugün, iþgal altýndaki topraklarda, Ýsrail þirketlerine baðýmlý bir ekonomi, o- luþmuþ durumda. Tekstil ve giyim üzerinde odaklanan, Filistin ekonomisinde, bu alanda, 1999 verileriyle, firma bulunmaktaydý ve %80-90 ý, Ýsrail þirketlerine fason üretim yapýyorlardý. 93 Oslo Anlaþmasý ndan sonra, Filistin yönetimin önde gelen isimlerinin hemen hepsinin, Ýsrail sermayesiyle iþbirliðinin etkin kiþileri olmasý, bu topraklardaki sermaye birikimini hýzlandýrmakla kalmadý, tekelci bir egemenliðin temelleri de atýldý. Arafat ýn çevresinde kümelenen isimler, baþta çimento, çelik, petrol ve gýda olmak üzere, bir çok alanda tekelci konuma yükseldiler. Petrol tekelinin baþýnda, Arafat ýn baþ danýþmaný olan, Muhammed Raþid a- dýyla bilinen Halid Selam bulunuyor. Se- 17

19 lam, Batý Þeria ve Gazze nin tüm petrol ihtiyacýný karþýlamak için, Ýsrailli Dor þirketiyle anlaþma imzaladý. Petrol þirketi Dor un yöneticisi, Taþlý Ýntifada nýn bastýrýlmasý görevinde yer alan bir subay, Samuel Goren. Filistin güvenlik güçlerinin görevlerinden biri de, Gazze ve Batý Þeria daki petrol istasyonlarýnýn, Dor dýþýndaki þirketlerle petrol iþi yapmasýný engellemek. Selam, ayný zamanda çimento tekelini de elinde bulunduruyor. Elbette, Nesher adlý bir Ýsrail þirketinin taþeronu olarak. Nesher, Selam la birlikte, bugünlerde inþa edilen Utanç Duvarý nýn çimentosunu saðlýyor. Filistin ülkesini fiilen aþýlmaz engellerle parçalara bölen bu Utanç Duvarý nýn çimentosu, Filistinli burjuvalardan geliyor. Bilgisayar alanýnda tekel olan ve Filistin yönetiminin tüm bilgisayar-iletiþim iþlerini tek baþýna yapan bir Mýsýr þirketinin sahibi, Arafat ýn kabinesinde bir bakan, Nebil Þadt. Ýnþaat sektöründeki kum ve çakýllarýn saðlanmasýnda tekelci güç kimde dersiniz? Geçen Temmuz ayýnda, görevinden alýndýðý için ortalýðý karýþtýran Gazze güvenlik þefi Muhammed Dahlan da ve bir önceki baþbakan Mahmud Abbas (Ebu Mazen) da; tüm Gazze ve Batý Þeria nýn reklam iþleri, onun þirketine ait. Ve Cemil Tarifi de; Yahudi yerleþimcilerin inþaat iþlerini yapan, Filistin in en büyük inþaat þirketinin sahibi. 93 yýlýnda El-Fetih e katýlana dek, Filistinli savaþçýlarýn defalarca suikast giriþimlerine hedef olan bu alçak, þimdi Arafat ýn bakaný olarak, koruma altýnda. Diaspora (sürgün) döneminde, halkýn gözlerinden gizlenebilen Filistinli burjuvalarýn bu iþbirliði, Oslo Anlaþmasý sonrasý, kurulan Filistin Yönetimi ne doluþan burjuvalar sayesinde, iþte böyle apaçýk bir nitelik aldý. Filistin halkýnýn özgürlük özlemleriyle, yönetimdeki burjuvazi arasýnda, artýk uzlaþmaz bir noktaya varan çeliþkiler oluþtu. Burada sorun, kimilerinin tarif ettiði gibi, Filistin yönetiminin yolsuzluk ve rüþvete bulaþmýþ olmasý deðildir. Yolsuzluklar ve rüþvet, buzdaðýnýn görünen yaný. Ýsrail ve Filistin burjuvalarý, birbirlerinin varlýk koþullarýný güçlendiriyorlar. Ýsrail sermayesi, çoðu zaman yüksek teknoloji ürünlerini ihraç ederken, iþte bu iliþkiler sayesinde sömürme imkaný bulduðu Filistin in ucuz emek-gücünü kullanýyor. Üstelik, Ýsrailli bir iþçiye ödediði ortalama ücretin, sadece üçte bir oranýný Filistinli iþçiye ödeyerek. Böyle bir alýþveriþte, Filistinli burjuvalar ceplerini dolduruyor. Ve, iþgalin sürmesi, Filistin topraklarýnda, apartheid türü ýrkçý bir rejimin hüküm sürmesi, böylesi bir kar alýþ-veriþi için uygun zeminin devamýný saðlýyor. Atýlým gazetesine konuþan FHKC li Wadia Abu Hani nin dediði gibi: Filistin, iþbirlikçi burjuvazisi Ýsrail iþgalinden faydalanýyor. Ýþgalin sürmesinden rahatsýz deðiller. Bizim, rüzgar gülü ortalama solumuz, eðer bu sözlerden bir þeyler anlýyorlarsa, artýk Arafat ý destekleme eylemlerine giriþmezler; tabii, olaylardan öðrenme yeteneklerini tümüyle kaybetmemiþlerse. Ýþler bu aþamaya vardýktan sonra, Filistin Devrimi nin ö- nünde, yalnýzca ulusal bir kurtuluþu hedefleyen bir adým olduðunu kim iddia edebilir. Filistin Devrimi, atacaðý ilk adýmda kendi burjuvalarýný alaþaðý edip, devrimin önderliðini emekçi sýnýflar ele geçirmezse, kendini yeni açmazlarýn içinde bulmasý kaçýnýlmaz olacaktýr. Filistin Devrimi, ulusal-sýnýfsal bir rotaya 2. Ýntifada ile birlikte girmiþtir. r 18 ZAFERE KADAR DEVRÝM Son nefeste dahi beyaz bayrak çekmeyi yahut teslim olmayý biran olsun düþünmeyen bir halk, Filistin halký Yýllardýr Ýsrail siyonizmine karþý taþýyla sapanýyla, direniyor. Ama teslim olmuyor. Topraklarý kanla besleniyor. Ama teslim olmuyor. Tüm hayatlarý yakýlýyor, yýkýlýyor. Ama teslim olmuyor. Savaþýyor Ýþgal altýnda olan Filistin halkýnýn topraklarý Ýsrail tarafýndan her gün bombalanýyor. Tutsak düþen Filistin li savaþçýlar Ýsrail askerleri tarafýndan zindanlarda en aðýr iþkencelerden geçiriliyor. Filistin haritalardan silinmeye çalýþýlýyor. Filistin topraklarýnýn belli kesimlerine duvar örüldü. Tüm bu baskýlar, Hitler faþizmini anýmsatýyor. Ortadoðu nun en yiðit savaþçýlarýnýn çýktýðý bu topraklarda þu anda kanla katliamla yoðrulmuþ yýllara raðmen küçücük eller, Ýsrail askerlerine karþý kocaman taþlar taþýyor. Kimisi öç alma ruhuyla, kimisi devrim ruhuyla Filistin halký savaþýyor. 2. Ýntifada nýn 4. yýldönümünde dünyanýn bir çok ülkesinde Filistin i desteklemek amaçlý eylemler gerçekleþtirildi. Ýstanbul da çeþitli platform, dernek, dergi çevreleri ve kitle örgütleri tarafýndan gerçekleþen eylem Levent Metro önünde baþladý. 25 Eylül Cumartesi günü saat da Levent Metro- Plazalar çýkýþýnda toplanan yaklaþýk 400 kiþilik bir kitle Ýsrail Konsolosluðu na doðru yürüyüþe geçti. Bizler de Mücadele Birliði okurlarý olarak eylem içindeki yerimizi aldýk. Kitle, Filistin Halký Yalnýz Deðildir, Katil ABD Ortadoðu dan Defol, Siyonist Ýsrail, Filistin den Defol sloganlarý ile Ýsrail Konsolosluðu na doðru yürümeye baþladý. Konsolosluk önüne varmadan bir grup çevik kuvvet polisi tarafýndan önümüz kesildi. Eylemi düzenleyen Irak ta Ýþgale Hayýr Koordinasyonu olduðundan, basýn açýklamasý için gösterilen yerde basýn açýklamasýný gerçekleþtirdik. Okunan basýn açýklamasýndan sonra Grup Yorum ve Grup Vardiya nýn türküleriyle eylem sona erdi. Ýstanbul dan Bir Okur

20 KAFKASYA DA KIRILGAN DENGELER Ayyaþ Rus ayýsý Yeltsin in baþýný çektiði karþý-devrimci güruh, SSCB yi hukuk dýþý yolla daðýttýðýnda, yetmiþ yýl boyunca kardeþçe bir arada yaþamýþ halklarýn kanlý býçaklý hale gelmesi þaþýrtýcý gelebilir. Ama dünyanýn tanýk olduðu bir gerçekliktir bu. Kimileri için þaþýrtýcý bir gerçeklik. Gorbaçov un ünlü glastnost ve perestroika sý ile birlikte, saklandýðý deliklerden çýkan karþý devrimciler, emperyalistlerle iþbirliði halinde, halklarý birbirine düþürecek giriþimlerin altyapýsýný oluþturmaya çoktan baþlamýþlardý bile. Peþ peþe tüm Sovyet cumhuriyetlerinde, özerk cumhuriyetlerinde, hatta özerk bölgelerinde bile, milliyetçi Halk cepheleri kuruluverdi. Bu Halk Cepheleri nin misyonu, SSCB de ayrýlýkçý rüzgarlar estirmek, SSCB yi parçalamak ve karþý-devrim için uygun bir ortam yaratmaktý. Baltýk Cumhuriyetlerinin (Letonya, Litvanya ve Estonya) baþýný çektiði bu yönelim, kýsa sürede, ülkedeki karþý-devrimciler için bir merkez iþlevi gördü. Azeri-Ermeni savaþýný çýkarma baþarýsýný göstermekle, önemli bir baþarý da elde ettiler. Kýzýlordu nun sert müdahalesi ile olaylar duruldu. Dikkatli bir gözlem, bu Halk Cephesi taktiðinin, daha sonralarý emperyalistlerce hemen her yerde kullanýldýðýný ortaya çýkarýr Miloseviç in devrilmesi, Gürcistan da Saakaþvili nin baþa geçirilmesi Çok daha önceden Romanya da Çavuþesku nun öldürülmesi Ve hatta Polonya da Leh Walesa nýn baþý çektiði Dayanýþma Hareketi nin karþý-devrimi Tüm bunlar, mali açýdan emperyalizm tarafýndan desteklenen, maddi açýdan ise ülke i- çindeki karþý-devrimcilere dayanan;satýn alma, rüþvet, þantaj her türlü yolu kullanarak bir karþý-devrimci hareket yaratmayý a- maçlayan giriþimlerdi. Ve bu uðursuz giriþimlerin meyveleri de elbette kanlý olacaktý. Dünyanýn her bir yanýnda kan döküldü bu yolla. Biçimleri farklý oldu. Nikaragua da paramiliter çetelerdi, Afganistan da þeriatçý tosuncuklar; Yugoslavya da paralý UÇK askerleri, Polonya da iþçi sendikasý ; Sovyetler de Halk Cepheleri. Sonuçta hepsi ayný mantýðýn ürünüydü bunlarýn. Farklýlýklar, ülkenin koþullarýna göre farklýlýklar taþýyorlardý. Bu giriþimlerin etnik açýdan tam bir cümbüþ teþkil e- den Balkanlar da ve Kafkas- Transkafkas bölgesinde kanlý çatýþmalara ve sürgit sorunlara yol açmasý kaçýnýlmazdý elbette. Emperyalistlerin amaçlarýndan biri de buydu. Hatta bu, en büyük Sovyet Cumhuriyeti olan Rusya söz konusu olduðunda, ABD tarafýndan yüksek sesle dile getiriliyordu. ABD senatosu, Rusya Federasyonu nun daðýtýlmasý gerektiði yollu tartýþmalara sahne olmamýþ mýydý? Þu halde özellikle Kafkas-Transkafkas bölgesi, etnik temele dayanan çatýþmalar için belki de laboratuar misyonu görecekti. Çeçenya Savaþý, Abhaz-Gürcü savaþý, Güney Osetya nýn baðýmsýzlýk mücadelesi, Azeri-Ermeni savaþlarý, sýnýrsýz terör eylemleri, Acarya gerginliði Bölge bir türlü durulmadý. Büyük Gürcistan? Rusya nýn kuþatýlmasý ve güçten düþürülmesi doðrultusunda çýkarýlan ve Rus karþý-devriminin de dört elle sarýldýðý Çeçenya savaþý devam ederken, on yýldýr toprak bütünlüðü nü yitirmiþ olan Gürcistan da ilginç geliþmeler yaþanmaya baþladý. Orta Asya da elde ettiði üsler vasýtasýyla bölgeye sýzmýþ bulunan ve Azerbaycan ile yakýn iliþkileri bulunan ABD, Yugoslavya da Miloseviç e karþý yaptýðý darbenin (onlar buna kadife devrim diyor) bir benzerini Gürcistan da tezgahlamaktaydý. Gürcistan ýn ihtiyar kurdu karþý-devrimci Þevardnadze miadýný doldurmuþtu. Þimdi yerine, eðitimini ABD de yapmýþ olan Saakaþvili getirilecekti. Týpký yine eðitimini Batý da yapmýþ olan Ýlham Aliyev in Azerbaycan ýn baþýna geçmesi gibi. Seçimlerden Þevardnadze galip çýktý. Hile söylentileri, satýn alýnmýþ Saakaþvili yandaþlarý nýn sokak gösterileri ve. Þevardnadze nin istifasý. Böylelikle Saakaþvili nin yolu açýldý. Seçimler yenilendi ve zat-ý muhterem, seçimleri kazandý. Baþa geçer geçmez de Rusya ya karþý sert açýklamalar yapmaya koyuldu. Hatta iþ, Aðustos ayýnda, Rusya ile savaþa çok yakýnýz sözlerini sarf etmeye kadar vardý. Saakaþvili, meclis baþkaný Burjanedze gibi, ABD nin has a- damý olarak, geçti iþin baþýna. Gürcistan dan fiilen kopan Abhazya, Acarya ve Güney Osetya yý dize getirmek, ülkenin birliðini saðlamak, bir bakýma büyük Gürcistan ý kurmak istiyordu. A- carya da Abaþitze yi devirerek bir baþarý elde etti. Þimdi sýra belalý ikiliye gelmiþti. Ama burada iþler zordu. Zira Acarlar, Müslüman Gürcüler idi. Oysa Osetler ve Abhazlar Gürcü deðil. Osetler, Rusya Federasyonu nun bir parçasý olan Kuzey Osetya ile birleþmek istiyor. Abhazlar ise, 12 yýl önceki savaþtan galip çýkmanýn gücüyle Tiflis e kafa tutuyorlar. Saakaþvili nin tüm sert çýkýþlarýna raðmen, baðýmsýzlýkta ýsrar ediyorlar. Beslan Olayý ve Týrmanan Gerilim Bu gergin ortam devam ederken Rusya Federasyonu nun Kuzey Osetya bölgesinde, Beslan kasabasýnda bir ilkokul, þeriatçý karþý devrimcilerce basýldý. Bu kanlý olay 19

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum ÇEVRE VE TOPLUM 11. Bölüm DOÐAL AFETLER VE TOPLUM Konular DOÐAL AFETLER Dünya mýzda Neler Oluyor? Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum Volkanlar

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83 ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... 2 Mart 2005 Hürriyet Gazetesi Oto Yaþam Eki'nin Editörü Ufuk SANDIK, "Dikiz Aynasý" köþesinde Oda Baþkaný Emin KORAMAZ'ýn LPG'li araçlardaki denetimsizliðe

Detaylı

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ IPA Cross-Border Programme CCI No: 2007CB16IPO008 BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ SINIR ÖTESÝ BÖLGEDE KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLÝ ÝÞLETMELERÝN ORTAK EKO-GÜÇLERÝ PROJESÝ Ref. ¹ 2007CB16IPO008-2011-2-063, Geçerli sözleþme

Detaylı

Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal

Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal PROLETER ÝÇ SAVAÞ HALK KÝTLELERÝNÝ BÝRLEÞTÝRÝR Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal olan sürekli bir geliþim ve dönüþüm içindedir. Her toplumun geliþimini etkileyen, ona egemen olan yasalar farklýdýr.

Detaylı

Jeopolitik Dengeler ve Tek Kutupluluktan Çok Kutupluluða

Jeopolitik Dengeler ve Tek Kutupluluktan Çok Kutupluluða Jeopolitik Dengeler ve Tek Kutupluluktan Çok Kutupluluða DR. CÜNEYT ÜLSEVER YRD. DoÇ. DR. SAÝT YILMAZ Dünya ve Türkiye Nereye Gidiyor? Dr. Cüneyt Ülsever (*) Bu makalem ile geleceði okumaya çalýþacaðým.

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler

ünite1 Sosyal Bilgiler ünite1 Sosyal Bilgiler Ýletiþim ve Ýnsan Ýliþkileri TEST 1 3. Ünlü bir sanatçýnýn gazetede yayýnlanan fotoðrafýnda evinin içi görüntülenmiþ haberi olmadan eþinin ve çocuklarýnýn resimleri çekilmiþtir.

Detaylı

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 4. SAYISI ÇIKTI

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 4. SAYISI ÇIKTI Merhaba, Yeni sayýmýzda Newroz la merhaba diyoruz. Cejna Newroz Piroz Be! Newrozlarýn halklarýmýzýn özgür olduðu, zincirlerinden kurtulduðu, tüm Dehaq larýn dünya üzerinden temizlendiði günlerde kutlanmasý

Detaylı

Matematik ve Türkçe Örnek Soru Çözümleri Matematik Testi Örnek Soru Çözümleri 1 Aþaðýdaki saatlerden hangisinin akrep ve yelkovaný bir dar açý oluþturur? ) ) ) ) 11 12 1 11 12 1 11 12 1 10 2 10 2 10 2

Detaylı

KÜRESEL ÝÇ SAVAÞ GÜÇLERÝNÝN DURUMU

KÜRESEL ÝÇ SAVAÞ GÜÇLERÝNÝN DURUMU Proletarya ile burjuvazi arasýnda, tüm yeryüzünü kaplayan, toplumu boydan boya bir çatýþma alanýna çeviren küresel iç savaþ, her geçen gün biraz daha þiddetleniyor, yoðunlaþýyor. Sýnýf savaþýmý, kendi

Detaylı

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Proje Yönetimi ÝÇÝNDEKÝLER Konular 5 Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23 Araç 1: Araþtýrma sorularý Araç 2: Belirsiz talimatlar Araç 3: Robotlar 28 Örnek

Detaylı

1 Sinmiþ analar, kavruk çocuklar Her sene bazý çevreler ve kiþiler "kadýnlar günü de ne demek, erkekler günü diye bir sey var mý ki'' "Aslýnda bir gün deðil, her gün kadýnlar günü

Detaylı

BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI

BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI Kulaklarýndan döviz fýþkýran sermaye erbabýnýn korkuyla beklediði günler gelip çattý nihayet. Enflasyon ve faizler elele, omuz omuza yukarýlara doðru týrmanýyorlar. Sadece Türkiye

Detaylı

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ çevresine. Bu adý ona bir kuyrukluyýldýz vermiþ. Nasýl mý

Detaylı

Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim

Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim EMEÐÝN CUMHURÝYETÝNE DOÐRU Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim ve hareket halindedir. Ýþçi sýnýfý, üretim a- raçlarýndaki geliþime baðlý olarak, deðiþikliðe uðruyor. Üretimde her

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3 ünite1 Sosyal Bilgiler Sosyal Bilgiler Öðreniyorum TEST 1 3. coðrafya tarih biyoloji fizik arkeoloji filoloji 1. Ali Bey yaþadýðý yerin sosyal yetersizlikleri nedeniyle, geliþmiþ bir kent olan Ýzmir e

Detaylı

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52 Merhaba, Dünyanýn her tarafýnda emperyalist-kapitalist sisteme karþý eylemlerin, direniþlerin yükseldiði bir dönemde, dergimizin 3. sayýsýyla sizlere merhaba demenin sevincini yaþýyoruz. Kapitalizm, insanlýða

Detaylı

ULUSAL SORUNA LENİNİST BAKIŞ

ULUSAL SORUNA LENİNİST BAKIŞ ULUSAL SORUNA LENİNİST BAKIŞ 1 Yeni Evre Kitaplığı: 1 Kitabın Adı: Ulusal Soruna Leninist Bakış Yayına Hazırlayan: Agit Cihan Birinci Basım: Kasım 2009 İSBN: 978-605-61008-0-2 Yayın Sertifika No:15814

Detaylı

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme - 1 8 Konuþmayý Yazýya Dökme El yazýnýn yerini alacak bir aygýt düþü XIX. yüzyýlý boyunca çok kiþiyi meþgul etmiþtir. Deðiþik tasarým örnekleri görülmekle beraber, daktilo dediðimiz aygýtýn satýlabilir

Detaylı

SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR

SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR 48. Sayý / 17-31 Aðustos 2005 Emperyalizm, kapitalizmin tüm hareket yasalarýný, çeliþkilerini ve karþýtlýklarýný öne çýkartýr, olgunlaþtýrýr ve keskinleþtirir.

Detaylı

17. Devlet ve devrim. Marksist Devlet Teorisi'nin yenilenmesi

17. Devlet ve devrim. Marksist Devlet Teorisi'nin yenilenmesi 17. Devlet ve devrim Tüm devrimlerde merkezi sorun devlet iktidarýdýr. Temel sorun iktidarý hangi sýnýf alacaðýdýr. Lenin'in pek çok kez tekrarladýðý gibi, devrimci teori olmadan devrimci hareket olamaz;

Detaylı

TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR

TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR ABD nin, uluslararasý hukuku ve BM yi (Birleþmiþ Milletler) yok sayarak I- rak ý iþgal etmesi, dünyada þok etkisi yarattý. Buna en çok þaþýranlar da hukuku her þeyin üstünde

Detaylı

Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir

Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir DEVRÝMCÝ ÝÞÇÝ HAREKETÝ VE BURJUVA EGEMENLÝK 67. Sayý / 10-24 Mayýs 2006 Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir yerde egemen deðildir. Egemenlik biçimini saðlamayý, devrimci hareketin ezilmesinde,

Detaylı

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 3. SAYISI ÇIKTI

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 3. SAYISI ÇIKTI Merhaba, Mart ayýnýn coþkusuyla tüm okuyucularýmýzý selamlýyoruz. Mart ayý, adý ayaklanmalarla, büyük kavgalarla, tarihsel olaylarla anýlan bir aydýr. Ve daha þimdiden, ard arda gelen ölümsüzleþme haberleriyle

Detaylı

ÝÇ SAVAÞ VE TOPLUMUN SAFLAÞMASI

ÝÇ SAVAÞ VE TOPLUMUN SAFLAÞMASI ÝÇ SAVAÞ VE TOPLUMUN SAFLAÞMASI Devrim varolan toplumsal sisteme, egemen olana karþý yapýlýr; iktidara gelen proletaryanýn, toplumu dönüþüme uðratmasýyla devam eder. Proletaryanýn sýnýf mücadelesi bu noktaya

Detaylı

Merhaba, 8 MART A ÇAÐRI LENÝNÝSTLERÝN ÖZGÜRLÜÐÜ BURJUVAZÝYÝ KORKUTUYOR

Merhaba, 8 MART A ÇAÐRI LENÝNÝSTLERÝN ÖZGÜRLÜÐÜ BURJUVAZÝYÝ KORKUTUYOR Merhaba, Yoðun Mart ayýna girerken, 10. sayýmýzda sizlerle buluþmanýn sevincini yaþýyoruz. Devrimci eylemlerin yoðunlaþacaðý Mart ayýna heyecanla hazýrlanýrken, bu sayýmýzda yine yoðun bir gündemle çýkýyoruz.

Detaylı

Merhaba Genç Yoldaþlar

Merhaba Genç Yoldaþlar Merhaba Genç Yoldaþlar Yeni bir sayýmýzla, ayaklanmalar ve devrimlerle, hükümet krizleriyle, ekonomik kriz ve savaþ çýðlýklarýyla anýlacak olan 2011 i geride býrakýp yeniden sizlerleyiz. Bu yýl gençlik

Detaylı

Sunu, MÜCADELE BÝRLÝÐÝ DAÐITIMCILARINA SÝLAHLI SALDIRI! BASINA VE KAMUOYUNA

Sunu, MÜCADELE BÝRLÝÐÝ DAÐITIMCILARINA SÝLAHLI SALDIRI! BASINA VE KAMUOYUNA Sunu, Yeni bir dergide okurlarýmýzla buluþmanýn sevinciyle merhaba. Yeni Evrede Mücadele Birliði, bu yeni dönemde adýna uygun olarak sýçramalý bir geliþim gösterecektir. Ýlk sayýmýzý çýkarýrken okurlarýmýzdan

Detaylı

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz! Asýlsýz iddia neden ortaya atýldý? Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz! 19 Haziran 2004 tarihinde, Ovacýk Altýn Madeni ile hiçbir ilgisi olmayan Arsenik iddialarý ortaya atýlarak madenimiz

Detaylı

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Fiskomar. Baþarý Hikayesi Fiskomar Baþarý Hikayesi Fiskomar Gýda Temizlik Ve Marketcilik Ticaret Anonim Þirketi Cumhuriyetin ilanýndan sonra büyük önder Atatürk'ün Fýndýk baþta olmak üzere diðer belli baþlý ürünlerimizi ilgilendiren

Detaylı

KAPÝTALÝZM ÇAÐININ SONU

KAPÝTALÝZM ÇAÐININ SONU KAPÝTALÝZM ÇAÐININ SONU Kapitalizm, bugüne deðin görülen toplumsal sistemlerin içinde, tarihte en kýsa dönemi kaplayan toplumsal bir biçimdir. Emeðe dayanan, bu yüzden dengesizlikler, uyumsuzluklar ve

Detaylı

EMEÐÝN YENÝDEN ÖRGÜTLENMESÝ

EMEÐÝN YENÝDEN ÖRGÜTLENMESÝ EMEÐÝN YENÝDEN ÖRGÜTLENMESÝ Burjuvazi, kapitalizmden kaynaklý sorunlarýný ne kadar çözmeye kalksa da, ayný sorunlar daha büyük ölçekli olarak karþýsýna çýkar. Sorunlarý yalnýzca ertelemiþ olur, gerçekte

Detaylı

Mart 2010 Otel Piyasasý Antalya Ýstanbul Gayrimenkul Deðerleme ve Danýþmanlýk A.Þ. Büyükdere Cad. Kervan Geçmez Sok. No:5 K:2 Mecidiyeköy Ýstanbul - Türkiye Tel: +90.212.273.15.16 Faks: +90.212.355.07.28

Detaylı

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý Spor Bilimleri Derneði, üyeler arasýndaki haberleþme aðýný daha etkin hale getirmek için, akademik çalýþmalar yürüten bilim insaný, antrenör, öðretmen, öðrenci ve ilgili

Detaylı

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Ders 10, Romalýlar Mektubu, Onuncu bölüm «Tanrý nýn Mesih e iman yoluyla insaný doðruluða eriþtirmesi» A. Romalýlar Mektubu nun onuncu bölümünü okuyun. Özellikle

Detaylı

KAPÝTALÝZM SORUNLARINI ÇÖZEMEZ

KAPÝTALÝZM SORUNLARINI ÇÖZEMEZ KAPÝTALÝZM SORUNLARINI ÇÖZEMEZ Kapitalizm yeni koþullara ayak uydurabilir mi? Yarattýðý sorunlarý çözümleyebilir mi? Burjuvazi kendisini yenileyebilir mi? Sýnýf mücadelesi açýsýndan önem kazanan bu sorularý

Detaylı

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF 2009-10 Dövize Endeksli Kredilerde KKDF Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/10 Dövize Endeksli Kredilerde KKDF 1. Genel Açýklamalar: 88/12944 sayýlý Kararnameye iliþkin olarak

Detaylı

YARINA BAKMAK. C. Daðlý

YARINA BAKMAK. C. Daðlý Merhaba, Merhaba; Dergimizin 5. sayýsýnda sizlerle buluþmanýn sevinci içerisindeyiz. Olaylar zincirinin bu denli hýzlý ve içiçe aktýðý bu dönemde devrimci, sosyalist yayýn faaliyetlerinin önemi de kat

Detaylı

SINIF MÜCADELESÝ KAÇINILMAZ SONUCUNA DOÐRU ÝLERLÝYOR

SINIF MÜCADELESÝ KAÇINILMAZ SONUCUNA DOÐRU ÝLERLÝYOR SINIF MÜCADELESÝ KAÇINILMAZ SONUCUNA DOÐRU ÝLERLÝYOR Sýnýf mücadelesinin sert bir karakter kazandýðý devrim dönemlerinde, her sýnýf ve sýnýf partisi, devrimin dolaysýz etkisi altýnda kalýr. Her sýnýfýn

Detaylı

Kapitalist toplum iþçi sýnýfýnýn emeðine dayanýyor

Kapitalist toplum iþçi sýnýfýnýn emeðine dayanýyor ÝÞÇÝ SINIFININ KURTULUÞU ÝÞÇÝLERÝN KENDÝ ESERÝ OLACAKTIR Kapitalist toplum iþçi sýnýfýnýn emeðine dayanýyor ama, iþçilerin bu toplumda hiçbir güvenceleri yoktur. Bu toplumda ücretli-emekçileri bekleyen

Detaylı

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar Öðrencinin Adý ve Soyadý Doðum Yeri ve Yýlý Fakülte Numarasý Bölümü Yaptýðý Staj Dalý Fotoðraf STAJ BÝLGÝLERÝ Ýþyeri Adý Adresi Telefon Numarasý Staj Baþlama Tarihi Staj Bitiþ Tarihi Staj Süresi (gün)

Detaylı

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor TD 161.qxp 28.02.2009 22:11 Page 1 C M Y K 1 Mart 2009 Sayý:161 Sayfa 6 da 2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor Saðlýkta Dönüþüm Programý nýn uygulanmaya baþladýðý 2003 yýlýndan bu yana çok

Detaylı

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Yargýtay Kararlarý T.C Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Davalý þirketin ayný il veya diðer illerde baþka iþyerinin

Detaylı

Depo Modüllerin Montajý Öncelikle depolarýmýzý nerelere koyabileceðimizi iyi bilmemiz gerekir.depolarýmýzý kesinlikle binalarýmýzda statik açýdan uygun olamayan yerlere koymamalýyýz. Çatýlar ve balkonlarla

Detaylı

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ. Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ. Her yeri altýn kaplý olan bu sarayda onlarca oda, odalarda pek çok

Detaylı

Dünya iþçi sýnýfý hareketi için

Dünya iþçi sýnýfý hareketi için ÝÞÇÝ SINIFININ KAPÝTALÝZM KARÞISINDAKÝ TAVRI NEGATÝFTÝR Dünya iþçi sýnýfý hareketi için en büyük tehlike, iþçi sýnýfýnýn tarihi görevlerinden u- zaklaþmasý, görevine ihanet etmesidir. O halde bu görevin

Detaylı

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52 Merhaba, Dergimizin 4. sayýsý yine dolu bir gündemle çýkýyor. Ýstanbul da 5 gün arayla meydana gelen patlamalar gündemin birinci sýrasýna yükseldi. Patlamalarýn ardýnda kimlerin olduðu ve bununla neyin

Detaylı

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI BASIN AÇIKLAMALARI Egemenler Arasý Dalaþýn Yapay Sonucu Zamlar EKONOMÝK KRÝZ VE ETKÝLERÝ 6 Aðustos 1945'te Hiroþima'ya ve 9 boyutu bulunmaktadýr. Daha temel nokta Aðustos 1945'te Nagasaki'ye

Detaylı

BURJUVAZÝ DEVRÝMÝ HIZLANDIRIYOR!

BURJUVAZÝ DEVRÝMÝ HIZLANDIRIYOR! BURJUVAZÝ Kapitalist üretimin iki yönü vardýr: Yýkýcý olan ve devrimci olan. Kapitalizm tarafýndan sürekli mahvedilen küçükmülk sahipleri, durumlarý gereði yalnýzca yýkýcý yaný görürler. Politik temsilcileri

Detaylı

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10 07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10 'HEDEFÝMÝZ EN BÜYÜK 10 EKONOMÝ ARASINA GÝRMEK' Baþbakanýmýz, Ulusa Sesleniþ konuþmasýnda Türkiye'nin potansiyelinin de hedeflerinin de büyük

Detaylı

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek söyleyemem. Ýþlerin paylaþýmý yüzünden aramýzda hep kavga

Detaylı

KOÞULLARI DEÐÝÞTÝRMEK

KOÞULLARI DEÐÝÞTÝRMEK Yeni Evrede Baþyazý KOÞULLARI DEÐÝÞTÝRMEK Koþullar deðiþmeden insanýn kurtulacaðý yanýlsamasý, sosyalizmin teori-pratiðine raðmen, varlýðýný hala koruyor. Oysaki, gözlerimizin önünde sürüp giden sýnýf

Detaylı

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim: 3. SINIF 1.ta haf * Okuyalım: Eșek * Matematik: Çevremizdeki Üçgenler * Alıștırma-Bulmaca: Sözcük Avı * Gezelim-Görelim: Doğal Yașam Parkı * Alıștırma-Bulmaca: Sıradaki Șekil Hangisi * Doğa: Karıncaların

Detaylı

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar Týbbi Laboratuvar Akreditasyonu Akreditasyon, Akreditasyon; Laboratuvarların, Muayene, Belgelendirme kuruluşlarının ve Yeterlilik Deneyi Sağlayıcı

Detaylı

Yeni zirvelere doðru, mükemmellikle... ÝNÞAAT, TAAHHÜT VE MÜHENDÝSLÝK GÜÇLÜ BAÞLADI GÜCÜNE GÜÇ KATARAK DEVAM EDÝYOR! Deðerlerimiz Vizyonumuz Mevcut kültür, iþ ahlaký ve deðerlerini muhafaza ederken, tüm

Detaylı

THKP-C/HDÖ OLÝGARÞÝ NEDÝR? ERÝÞ YAYINLARI THKP-C/HDÖ. Oligarþi Nedir?

THKP-C/HDÖ OLÝGARÞÝ NEDÝR? ERÝÞ YAYINLARI THKP-C/HDÖ. Oligarþi Nedir? OLÝGARÞÝ NEDÝR? ERÝÞ YAYINLARI 1 BÝRÝNCÝ BASKI OLÝGARÞÝ NEDÝR? , 1976 yýlýnda kitle içi eðitim çalýþmalarýnda iþlenilmek üzere Türkiye Halk Kurtuluþ Partisi-Cephesi/Halkýn Devrimci Öncüleri tarafýndan

Detaylı

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen. Gesundheitsamt Freie Hansestadt Bremen Sozialmedizinischer Dienst für Erwachsene Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung Yardýma ve bakýma muhtaç duruma

Detaylı

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY söyleþi - interview ÝKTÝSAT ÝÞLETME ve FÝNANS SÖYLEÞÝ DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY Bu söyleþi, Genel Yayýn Yönetmenimiz Ali Bilge tarafýndan 15

Detaylı

H alk kitleleri üzerinde, burjuvazinin

H alk kitleleri üzerinde, burjuvazinin BURJUVA ÝDEOLOJÝK-POLÝTÝK HEGEMONYASININ ÇÖKÜÞÜ 40. Sayý /27 Nisan-11 Mayýs 2005 H alk kitleleri üzerinde, burjuvazinin ideolojik-politik etkisi, her geçen gün biraz daha zayýflýyor. Ayný etkiyi yeniden

Detaylı

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Devrimci Marksizm Yayın Kurulu Uzun vadede bu felâket konusunda suçun nasýl daðýtýlacaðý çok þeyi belirleyecektir. Ýþte bu, önemli bir entelektüel

Detaylı

17 ÞUBAT kontrol

17 ÞUBAT kontrol 17 ÞUBAT 2016 5. kontrol 3 puanlýk sorular 1. Ahmet, Beril, Can, Deniz ve Ergün bir çift zar atýyorlar. Ahmet Beril Can Deniz Ergün Attýklarý zarlarýn toplamýna bakýldýðýna göre, en büyük zarý kim atmýþtýr?

Detaylı

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI Yarýþmanýn Amacý 1. ÝTHÝB 1.ÝTHÝB Teknik Tekstiller Proje Yarýþmasý, Ýstanbul Tekstil ve Hammaddeleri Ýhracatçýlarý Birliði'nin Türkiye Ýhracatçýlar Meclisi'nin katkýlarýyla Türkiye'de teknik tekstil sektörünün

Detaylı

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! Silahlý Propaganda ve Gerilla Savaþý Nikaragua da Devrim ve Seçim Proletarya ve Sosyalist Siyasal Bilinç Demokratik Muhalefette Demokrat! Türkiye Devriminde Kürt

Detaylı

KAZANMAK ÝSTEYEN ÝÞÇÝ SINIFININ YAPACAKLARI

KAZANMAK ÝSTEYEN ÝÞÇÝ SINIFININ YAPACAKLARI Yeni Evrede Baþyazý KAZANMAK ÝSTEYEN ÝÞÇÝ SINIFININ YAPACAKLARI Bir ülkede kapitalizm ne denli geliþkin ve bunun sonucu iþçi sýnýfý nicelik olarak ne kadar büyük ve ne kadar örgütlü olursa olsun, iþçiler

Detaylı

Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý

Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý Þu sýra baþta Ýsviçre olmak üzere, Almanya ve Fransa dahil Avrupa ülkelerinin hukuk ve siyasal bilgiler fakültelerinin insan haklarý derslerinde, seminerlerde ve doktora

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Kasým 2005 III. Demir Çelik Kongresi, II. Ýþ Makinalarý Sempozyumu Makine Magazin Dergisinin 112. sayýsýnda Demir çelik sektörünün Zonguldak buluþmasý

Detaylı

T.C. MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANLIÐI EÐÝTÝMÝ ARAÞTIRMA VE GELÝÞTÝRME DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI KENDÝNÝ TANIYOR MUSUN? ANKARA, 2011 MESLEK SEÇÝMÝNÝN NE KADAR ÖNEMLÝ BÝR KARAR OLDUÐUNUN FARKINDA MISINIZ? Meslek seçerken

Detaylı

Merhaba, 1 MAYIS TA 1 MAYIS ALANINA TAKSÝM E. Taksim Meydaný. artýk yalnýzca devrimci 1 Mayýs ta ýsrar etmenin deðil, devrimde ýsrar etmenin

Merhaba, 1 MAYIS TA 1 MAYIS ALANINA TAKSÝM E. Taksim Meydaný. artýk yalnýzca devrimci 1 Mayýs ta ýsrar etmenin deðil, devrimde ýsrar etmenin Merhaba, 13. sayýmýzda sizlerle buluþmanýn sevincini yaþýyoruz. Bu sayýmýzýn gündemini yine seçimler oluþturuyor; seçimlerde ortaya çýkan tablo oldukça öðretici. Her zaman olduðu gibi bardaðýn boþ olan

Detaylı

SINIF ÝLÝÞKÝLERÝNÝ DOÐRU KAVRAMAK

SINIF ÝLÝÞKÝLERÝNÝ DOÐRU KAVRAMAK SINIF ÝLÝÞKÝLERÝNÝ DOÐRU KAVRAMAK 74. Sayý / 16-30 Aðustos 2006 Sýnýflar iliþkisini doðru tanýmlamak, Marksizmin a- bece sidir. Sýnýflarýn karþýlýklý iliþkisi denilince, sýnýflar diyalektiðini, yani sýnýf

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýda verilen iþlemleri sýrayla yapýp, soru iþareti yerine yazýlmasý gereken sayýyý bulunuz. A) 7 B) 8 C) 10 D) 15 2. Erinç'in 10 eþit metal þeridi vardýr. Bu metalleri aþaðýdaki

Detaylı

KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝN PROLETER KARAKTERÝ

KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝN PROLETER KARAKTERÝ KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝN PROLETER KARAKTERÝ Komünist Partisi, iþçi sýnýfý partisidir. Sýnýf mücadelesi yoluyla, kapitalist toplumu yýkmayý ve sýnýflarý ortadan kaldýrmayý hedefler. Hedefine ancak proleter sýnýf

Detaylı

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7 TEST 8 Ünite Sonu Testi 1. 40 m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 2. A noktasýndan harekete baþlayan üç atletten Sema I yolunu, Esra II yolunu, Duygu ise III yolunu kullanarak eþit sürede B noktasýna

Detaylı

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012 7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012 KÝMLER KATILABÝLÝR? Yarýþma, Türkiye Cumhuriyeti sýnýrlarý dahilinde veya yurtdýþýnda okuyan T.C. vatandaþlarý veya K.K.T.C vatandaþý, 35 yaþýný aþmamýþ, en az lise

Detaylı

DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý

DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý 38. Sayý / 30 Mart-13 Nisan 2005 Devrimci dönemlerin kitle örgütlenme araçlarý genel olarak komitelerdir. Komiteler, komiteleþme üzerine düþünen

Detaylı

SSCB Ekonomi Enstitüsü Bilimler Akademisi DERS KÝTABI. ÝNTER YAYINLARI Ankara Cd. 31. No: 31 Kat: 4/51 Caðaloðlu - ÝSTANBUL Tel: (0212) 519 16 16

SSCB Ekonomi Enstitüsü Bilimler Akademisi DERS KÝTABI. ÝNTER YAYINLARI Ankara Cd. 31. No: 31 Kat: 4/51 Caðaloðlu - ÝSTANBUL Tel: (0212) 519 16 16 SSCB Ekonomi Enstitüsü Bilimler Akademisi POLÝTÝK EKONOMÝ DERS KÝTABI CÝLT: II Ýnter Yayýnlarý Bu kitap Dietz Verlag tarafýndan 1955 yýlýnda Berlin de yapýlan Almanca baskýsýndan Türkçeye çevrilmiºtir.

Detaylı

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr. MALÝYE DERGÝSÝ Temmuz - Aralýk 2011 Sayý 161 Sahibi Maliye Bakanlýðý Strateji Geliþtirme Baþkanlýðý Adýna Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Yayýn Kurulu Baþkan Füsun SAVAÞER Üye Ali Mercan AYDIN Üye Nural KARACA

Detaylı

Merhaba, YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜMÜZ ÖZGEN ÝÞ TUTUKLANDI. DÜZELTME ve ÖZÜR BASKILAR BÝZÝ YILDIRAMAZ! DEVRÝMCÝ SOSYALÝST BASIN SUSTURULAMAZ!

Merhaba, YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜMÜZ ÖZGEN ÝÞ TUTUKLANDI. DÜZELTME ve ÖZÜR BASKILAR BÝZÝ YILDIRAMAZ! DEVRÝMCÝ SOSYALÝST BASIN SUSTURULAMAZ! Merhaba, Dergimiz, üzerindeki tüm baskýlara, Yazý Ýþleri Müdürümüz ve okurlarýmýza yönelik tüm saldýrýlara raðmen yayýnýný sürdürüyor. 8. sayýmýzla size merhaba demenin mutluluðunu yaþýyoruz. Ýþçi ve emekçilerin

Detaylı

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor Türkiye'nin insanlarý, mevcut saðlýk düzeyini hak etmiyor. Saðlýk hizmetleri için ayrýlan kaynaklarýn yetersizliði, kamunun önemli oranda saðlýk

Detaylı

0.2-200m3/saat AISI 304-316

0.2-200m3/saat AISI 304-316 RD Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip hava kilidleri her türlü proseste çalýþacak rotor ve gövde seçeneklerine sahiptir.aisi304-aisi316baþtaolmaküzerekimya,maden,gýda...gibi

Detaylı

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR;

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; Yeni bir sayýmýzla yine sizlerle birlikteyiz. Bir önceki sayýmýzda duyurusunu yaptýðýmýz 2. Gençlik Buluþmasý - Gençlik Ne Yapmalý? - Emperyalist Savaþ Karþýtý Gençler Buluþuyor

Detaylı

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB Danýþma Kurulu 38. Dönem 2. Toplantýsý 16 Nisan 2005'te Ankara'da TMMOB çalýþmalarý üzerine bilgilendirme ve TMMOB çalýþmalarýnýn deðerlendirilmesi gündemi

Detaylı

Gelir Vergisi Kesintisi

Gelir Vergisi Kesintisi 2009-16 Gelir Vergisi Kesintisi Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/16 Gelir Vergisi Kesintisi 1. Gelir Vergisi Kanunu Uyarýnca Kesinti Yapmak Zorunda Olanlar: Gelir Vergisi

Detaylı

BURJUVAZÝ NASIL AYAKTA KALABÝLDÝ

BURJUVAZÝ NASIL AYAKTA KALABÝLDÝ Yeni Evrede Baþyazý BURJUVAZÝ NASIL AYAKTA KALABÝLDÝ Kapitalizmin temelindeki çeliþki ve karþýtlýklarýn kimi yerlerde tamamen olgunlaþmasý ve kimi yerlerde keskinleþmesine, emek-sermaye uzlaþmazlýðýnýn

Detaylı

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::. Membership TÜM ÇEVÝRÝ ÝÞLETMELERÝ DERNEÐÝ YÖNETÝM KURULU BAÞKANLIÐINA ANTALYA Derneðinizin Tüzüðünü okudum; Derneðin kuruluþ felsefesi ve amacýna sadýk kalacaðýmý, Tüzükte belirtilen ilke ve kurallara

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Milli Krizin Geliþme Dinamikleri ve Solda Özerkleþme Eðilimleri. eodal Tacirlere Politik-Ticaret Dersleri

KURTULUÞ CEPHESÝ. Milli Krizin Geliþme Dinamikleri ve Solda Özerkleþme Eðilimleri. eodal Tacirlere Politik-Ticaret Dersleri H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 16 SAYI: 85 Mayýs-Haziran 2005 Milli Krizin Geliþme Dinamikleri ve Solda Özerkleþme

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki þekillerden hangisi bu dört þeklin hepsinde yoktur? A) B) C) D) 2. Yandaki resimde kaç üçgen vardýr? A) 7 B) 6 C) 5 D) 4 3. Yan taraftaki þekildeki yapboz evin eksik parçasýný

Detaylı

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý TEST 2 Sözcük - Sihirli Sözler 2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden hangisidir? Vaktiyle bir kaplumbaða ve iki kaz arkadaþý vardý. Birlikte bir gölde yaþarlardý. Gel zaman

Detaylı

COPYRIGHT EBD YAYINCILIK LTD. ŞTİ.

COPYRIGHT EBD YAYINCILIK LTD. ŞTİ. COPYRIGHT EBD YAYINCILIK LTD. ŞTİ. Bu kitabın her hakkı saklıdır. (Noter huzurunda ve Patent Merkezinde). Hangi amaçla olursa olsun, kitabın tamamının veya bir kısmının kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi,

Detaylı

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR;

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; Geride býraktýðýmýz 2012 yýlý, devrimin kendini iyiden iyiye hissettirdiði bir yýl oldu. Bahar her zaman bir isyan dönemi olmuþtu; bu yýl her gün bahar oldu. Ne iþçiler terketti

Detaylı

EMEÐÝN ARTAN BAÞKALDIRISI

EMEÐÝN ARTAN BAÞKALDIRISI EMEÐÝN ARTAN BAÞKALDIRISI 21. yüzyýla girilirken, dünya iþçi sýnýfý hareketi çok yönlü ve þiddetli burjuva saldýrýsý ve baþkaldýrýsýyla karþý karþýya kaldý. Sosyalistler, baskýnýn daha da arttýðýna dair

Detaylı

KURTULUÞ CEPHESÝ. Tehdit Altýnda Türkiye. Ýç Pazarýn Yeniden Paylaþýmý. Türkiye Laik Kalacak Ama Nasýl? Laikliðin Tarihsel Evrimi ve Þeriatçýlýk

KURTULUÞ CEPHESÝ. Tehdit Altýnda Türkiye. Ýç Pazarýn Yeniden Paylaþýmý. Türkiye Laik Kalacak Ama Nasýl? Laikliðin Tarihsel Evrimi ve Þeriatçýlýk H Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarþik Mücadelede KURTULUÞ CEPHESÝ Zafer Bizim Olacaktýr! http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 17 SAYI: 94 Kasým-Aralýk 2006 Tehdit Altýnda Türkiye Ýç Pazarýn Yeniden Paylaþýmý

Detaylı

FEN BÝLÝMLERÝ. TEOG-2 DE % 100 isabet

FEN BÝLÝMLERÝ. TEOG-2 DE % 100 isabet TEOG-2 DE % 1 isabet 1. Geyik Aslan Ot Fare ýlan Atmaca Doðal bir ekosistemde enerji aktarýmý þekildeki gibi gösterilmiþtir. Buna göre, aþaðýdaki açýklamalardan hangisi yanlýþtýr? Aslan ile yýlan 2. dereceden

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 Kanguru Matematik Türkiye 07 4 puanlýk sorular. Bir dörtgenin köþegenleri, dörtgeni dört üçgene ayýrmaktadýr. Her üçgenin alaný bir asal sayý ile gösterildiðine göre, aþaðýdaki sayýlardan hangisi bu dörtgenin

Detaylı

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1 01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1 Düþen Faizler ÝMKB yi Yýlýn Zirvesine Çýkardý Merkez Bankasý ndan gelen faiz indirimine devam sinyali bono faizini %7.25 e ile yeni dip noktasýna çekti. Buna baðlý olarak

Detaylı

ki bu, paylaşılacak bir postun kavgasıdır. Hayır! Bu, tek sözle postu kurtarma savaşıdır! Halkların öfkesinden kendini sıyırma savaşıdır!

ki bu, paylaşılacak bir postun kavgasıdır. Hayır! Bu, tek sözle postu kurtarma savaşıdır! Halkların öfkesinden kendini sıyırma savaşıdır! UNUTURSAK KALBİMİZ KURUSUN Bu söz Roboski-Uludere Katliamını hep hatırlamak, için söylendi. O katliam anını hepimiz duyduk... Hepimizin tanıklık ettiği gelişmeler... Bombalama sesini duyan köylülerin sınıra

Detaylı

Mantýk Kümeler I. MANTIK. rnek rnek rnek rnek rnek... 5 A. TANIM B. ÖNERME. 9. Sýnýf / Sayý.. 01

Mantýk Kümeler I. MANTIK. rnek rnek rnek rnek rnek... 5 A. TANIM B. ÖNERME. 9. Sýnýf / Sayý.. 01 Matematik Mantýk Kümeler Sevgili öðrenciler, hayatýnýza yön verecek olan ÖSS de, baþarýlý olmuþ öðrencilerin ortak özelliði, 4 yýl boyunca düzenli ve disiplinli çalýþmýþ olmalarýdýr. ÖSS Türkiye Birincisi

Detaylı

'Ýnsan doðasý'nýn dönüþüme uðratýlmasý

'Ýnsan doðasý'nýn dönüþüme uðratýlmasý 5. Kapitalizmden Sosyalizme Geçiþ Lenin, Brest-Litovsk barýþ anlaþmasýnýn imzalanmasýndan sonra bir soluk alma fýrsatýnýn doðacaðý umudundaydý. 23 Nisan 1918 de Moskova Sovyeti ne yaptýðý bir konuþmada

Detaylı

K apitalistler, onun sonsuzluðunu i-

K apitalistler, onun sonsuzluðunu i- KOMÜNÝST EÐÝLÝMLER K apitalistler, onun sonsuzluðunu i- lan etseler de, burjuva toplum geçici bir toplumdur. Tarihseldir; yani belli bir tarihsel dönemde ortaya çýkmýþtýr; bu dönem sona erdiðinde, biçimlendirdiði

Detaylı

15 Tandem Takým Tezgahlarý ndan Ýhtiyaca Göre Uyarlanabilen Kitagawa Divizörler Kitagawa firmasýnýn, müþterilerini memnun etmek adýna, standartý deðiþtirmesi yeni bir þey deðil. Bu seferki uygulamada,

Detaylı

3. FASÝKÜL 1. FASÝKÜL 4. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 5. FASÝKÜL. 3. ÜNÝTE: ÇIKARMA ÝÞLEMÝ, AÇILAR VE ÞEKÝLLER Çýkarma Ýþlemi Zihinden Çýkarma

3. FASÝKÜL 1. FASÝKÜL 4. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 5. FASÝKÜL. 3. ÜNÝTE: ÇIKARMA ÝÞLEMÝ, AÇILAR VE ÞEKÝLLER Çýkarma Ýþlemi Zihinden Çýkarma Ýçindekiler 1. FASÝKÜL 1. ÜNÝTE: ÞEKÝLLER VE SAYILAR Nokta Düzlem ve Düzlemsel Þekiller Geometrik Cisimlerin Yüzleri ve Yüzeyleri Tablo ve Þekil Grafiði Üç Basamaklý Doðal Sayýlar Sayýlarý Karþýlaþtýrma

Detaylı