YOKSULLUK VE GENÇ KUAKLARIN TOPLUMSAL HAREKETLLK ANSLARI: STANBUL VE GAZANTEP ÖRNEKLER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "YOKSULLUK VE GENÇ KUAKLARIN TOPLUMSAL HAREKETLLK ANSLARI: STANBUL VE GAZANTEP ÖRNEKLER"

Transkript

1 YOKSULLUK VE GENÇ KUAKLARIN TOPLUMSAL HAREKETLLK ANSLARI: STANBUL VE GAZANTEP ÖRNEKLER POVERTY AND THE SOCIAL MOBILITY CHANCES OF YOUTH GENERATIONS: A CASE STUDY IN ISTANBUL AND GAZIANTEP Dr. Neriman AÇIKALIN * Özet Yoksulluun en önemli etkilerinden biri çocukların igücü olarak kullanılmaya balanması, çocukların igücü olarak kullanılmasının ise uzun vadede en olumsuz etkisi bir kısır döngü eklinde ortaya çıkan yoksulluun gelecek kuaklar için yeniden üretiminin balangıç noktası olmasıdır. Bu olgu kendisini, gelecekte igücü pazarında nitelikli bir igücü olarak i arama ansını batan kaybeden bireyler yaratmasının yanında, eitim olanaklarından mahrum kalmak, kiilik geliimini salıklı bir birey olarak sürdürememek, iin getirdii fiziksel ve duygusal örselenmelere maruz kalmak ve yasaların ihmal ettii ya da görmezden geldii uygulamalar sonucu her koulda çalımaya zorunlu bir potansiyel igücü yaratması eklinde ortaya koymaktadır. Bu balamda Türkiye de özellikle, 1980 sonrası uygulamaya konulan yapısal uyum politikaları, bu süreci hızlandıran ve dünya literatüründe yeni kent yoksulları olarak adlandırılan çalıma koullarının, ücretlerin ve sosyal hakların belirlenmesinde tümüyle esneklemeyi getiren ve çalıanları igücü pazarında iveren karında tek baına ve savunmasız bırakan bir etki yaratmıtır. Bu sürecin bu çalıma için önemi ise, zaten kayıt dıı sektörde çalıma imkanı bulabilen niteliksiz igücü için etkilerinin dier çalıanlara göre daha da yıkıcı olacaı ve genç kuaklar için sosyolojik anlamda yukarıya doru toplumsal hareketlilik anslarını engellemekten öte, gelecein niteliksiz igücü ve yoksulları olacak genç kuak için ciddi anlamda aaıya doru bir toplumsal hareketlilik yaama olasılıklarının oldukça güçlü olacaı üzerinedir. Bu amaçla, stanbul ve Gaziantep illerini kapsayan, bir alan aratırması yapılmı ve toplam 200 hane ile anket, derinlemesine görümeler ve odak grup teknikleri kullanılarak hane bireylerinin tümünü kapsayan demografik özellikleri, göç hikayeleri, çalıma koulları, aile ve i * Mersin Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü, acikalin@mersin.edu.tr

2 35 Dr. Neriman AÇIKALIN yaamında kadın ve çocukların konumu, tüketim örüntüleri, sosyal deerler, gelecee ilikin beklentiler ile bu çalımada özellikle üzerinde durulacak olan, 6-24 ya arası, 31 çocuk ve genci kapsayan ayrı bir anket ile genç kuakların sorunları ve toplumsal hareketlilik anslarına ilikin veriler elde etmeyi amaçlayan görümeler yapılmıtır. Anahtar kelimeler: Yoksulluk, çalıan çocuklar, toplumsal hareketlilik, yapısal uyum politikaları. Abstract The most important effect of poverty is using children as a labor force and this makes poverty as a starting point of reproduce poverty for next generation in advance, which maintains the vicious circle of it. This fact also produces loser individuals who will be unskilled workers can not find a proper jobs in labor force market even from the starting point on the one hand, those individuals will be deprived of education and healthy socialization and personality development process in addition to subjecting emotional and psychical exploitation because of the necessary conditions on the other. Furthermore, the children are also neglected by laws and thus, they are forced to work in any heavy conditions as potential labor force. To the extent, the structural adjustment politics of neoliberalism has been started to adapt after 1980s have accelerated the above poverty process and created a new urban poor who become unprotected and weak as regard to social rights, wages and working conditions determined by this socalled flexible economy. In this process, those unskilled workers already work in informal sector without having an upward social mobility, which results disadvantaged positions. This study further emphasizes that this process creates a possible downward social mobility for a youth generation who will stay as unskilled and poor labor force. This study aims at exploring this poverty process with a special focus on demographic features, migration history, working conditions, the conditions of woman and children in family and working relations, consumption patterns, social values and the expectations of future of 200 households individuals who are analyzed by a survey, deep interviews and focus groups in stanbul and Gaziantep. Besides, the other survey with 31 youths between 6-34 ages has been carried out to observe the problems of youth generation in terms of their social mobility opportunities. Keywords: Poverty, Working Children, Social Mobility, Structural Adjustment Politics.

3 Yoksulluk ve Genç Kuakların Toplumsal Hareketlilik ansları: stanbul ve Gaziantep Örnekleri 36 Giri: Çalıan çocuk olgusu, sokakta çalıan çocuktan sanayi içiliine, mevsimlik tarım içiliinden fuhu pazarına kadar geni bir yelpazede önemli bir sorun olarak her zaman kendini göstermitir. Ancak, günümüz çada toplumlarında bir taraftan çocuk içiliini önlemeye yönelik projelere aırlık verilirken, dier taraftan her alanda çocuk içiliinin gizli ya da açık bir ekilde artması, sorunun kaynaının doru belirlenebilmesi, yasaların uygulanması sırasında karılaılan güçlükler ya da bazı politikaları uygulamak uruna sorunun kaynaının göz ardı edilmesi gibi sorunları karımıza çıkarmaktadır. Özellikle 1960 larda kentlere göç eden kuak, 1980 lerde yaanan göçten farklı olarak, kente gelip gecekondusunu yapmı, kentsel igücü pazarında düzenli bir i bulabilmi, bir anlamda göreli olarak, içi aristokrasisi 1 ni oluturmuken, genç kuaklar ne kendi evlerinin sahibi ne de düzenli, güvenceli bir i sahibi olabilecekleri bir kentsel igücü pazarında bulunmakta, ne de yukarıya doru toplumsal hareketliliin en önemli ölçütü olan eitim olanaklarından yeterince yararlanabilmektedirler. Bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi 1980 sonrası uygulanan yapısal uyum politikalarının getirdii igücü pazarındaki esnekleme ve düzensizlemedir. Sosyal güvenceden ve pazarlık gücünden yoksun, günübirlik ilerde çalımak zorunda kalan igücünün artmasının getirdii en önemli sonuç, bu kuaın çocuklarının eitimlerini çok erken yalarda bırakmak zorunda kalarak eve gelir getirme zorunluluu taımaları, eitimden beklentilerinin gittikçe dümesi, çalıma koulları ne olursa olsun çalımaya hazır bir kentsel igücünün ortaya çıkmı olması ve bu sürecin genç kuaklar için aaıya doru bir toplumsal hareketlilik anlamı taımasıdır. Dier bir deile, 1980 lerle birlikte kente göç edenler ve onların çocukları olan genç kuaklar, önceki kuaklara göre yoksulluu daha iddetli yaamak zorunda kalmaktadırlar. Bu sürecin en önemli etkilerinden biri ise, aileler tarafından çocuun ekonomik yararının 2 ön plana çıkarılması ve buna balı olarak zaten var olan çocuk içiliinde meydana gelen artı olmaktadır. Bu çalımada çocuk çalıtırılmasının çocuklar üzerindeki etkileri dört ana balık altında ele alınmaya çalıılacaktır. lk olarak, çocukların örgün eitim olanaklarından yararlanamamasının kısa ve uzun vadede getirdii sonuçlar üzerinde durulacak bu balamda fırsat eitlii, toplumsal dılanma, meritokrasi gibi kavramlar çerçevesinde konuya açıklık getirilmeye çalıılacaktır. kinci olarak, iin kendisinden kaynaklanan nedenlerle zarara, en basit anlatımıyla istismara urayan ve bunun izlerini yaam boyu taımak zorunda kalan çocukların çalıma koulları, bunun yol açtıı fiziksel ve duygusal yıkımlar üzerinde durulacaktır. Bir dier alt balıı ise, çalımanın çocuun kiilik ve sosyal geliim sürecine etkileri oluturacaktır. Son olarak, yine oldukça önemli bir konu olan yasalar ve yasaların 1 Lloyd, P. A Third World Proletariat?, George Allen & Unwin Pub. London, Kaıtçıbaı, Ç. The Changing Value of Children in Turkey, Number 60-E, Current Studies on the Value of Children., 1982.

4 37 Dr. Neriman AÇIKALIN uygulanmasından doan güçlüklerin çalıan çocuklar üzerine olumsuz etkileri üzerinde durulacaktır. Bu balamda, çocuk çalıtırılmasının etkileri analiz edilmeden önce, özellikle 1980 lerle birlikte uygulamaya konulan ve yoksulluun artmasında ve daha iddetli yaanmasında önemli bir rol oynayan yapısal uyum politikalarının çalıanlar üzerinde yarattıı etkiler ele alınacaktır lerle Birlikte Kentsel gücü Pazarında Meydana Gelen Deiiklikler: Özellikle 1980 lerle birlikte, neoliberal ekonomi politikalarının uygulanmaya konulmasıyla, sosyal devlet anlayıı ve ekonomide devlet korumacılıı hızla aınmaya balamı, uluslar arası rekabetin getirdii koullar tüm ülkelerde igücü pazarında ciddi dönüümlerin yaanmasına neden olmutur. Neoliberal ekonomi politikaların igücü pazarına en önemli etkileri özelletirmeler, kayıt dıı igücünün artması, taeronlama, esnek ve yarı-zamanlı çalıma, dier bir deyile geçici içi statüsünde çalıanlarda artı, i güvencesinin azalması ya da ortadan kalkması ve bunlara balı olarak ücretlerde dümeler, çalıanların örgütlenme olanaklarının önemli ölçüde ellerinden alınması, çalıma koullarının içilerin salıı, sosyal hakları gözetilmeden tek güç olarak kalan iveren tarafından keyfi olarak belirlenmesi gibi özelliklerle kendini göstermeye balamıtır. Castells ve Henderson bu yeni dönemi, taeronlama, üretimin merkezilikten çıkması yoluyla enformel sektörden büyük irketlere deer aktarımı yoluyla igücü sömürüsünün artıı olarak adlandırmılardır. 3 Bu süreç, geçici statüye aktarılan igücünün, iveren tarafından sadece yedek igücü deposu olarak kullanılmasını deil, aynı zamanda grev kırıcı bir güç halini alarak, düzenli ve tam zamanlı igücünün, geçici statüye aktarma tehdidiyle, pazarlık güçlerini de kıran bir etki yaratmıtır. 4 Bunlara ek olarak, igücünde meydana gelen bu parçalanma içi sınıfı açısından sınıf bilincinin oluup gelimesinde önemli bir engel olarak da ortaya çıkmaktadır lerde meydana gelen bu ekonomik dönüümün dier bir boyutu ise, uluslar arası ilikiler açısından getirdii yeni uluslar arası ibölümü olmutur. Bu yeni uluslar arası ibölümünün geliimiyle birlikte, her gün daha fazla irketin igücünün ucuz, bol ve iyi disipline edildii yerlerde üretim alanları oluturdukları görülmektedir. 6 gücü pazarında meydana gelen bu esnekleme ve düzensizleme tüm dünyada etkili olmakla birlikte özellikle geri kalmı ülkelerde ve bu ülkelerdeki düük nitelikli ve niteliksiz igücü üzerinde olumsuz etkiler yaratmıtır. 3 Castells, M. ve Henderson, J. Techno-economic Restructuring, Socio-political Process and Spatial Transformation: a Global Perspective, Restructuring and Territorial Development, içinde, ed. J. Handerson, ve M.Castells, Global Sage Pub. London, 1987, s.2. 4 Bromley, R. ve Gerry, C. Who Are The Casual Poor?, Casual Work and Poverty in Third World Cities, içinde, ed. R.Bromley ve C.Gerry, John Wiley&Sons Pub. New York, S.9 5 Roberts, B. Cities of Peasants, Edward Arnold Pub, London, Frobel, R.C. Capital Factory and the Dynamics of Global Restructuring, Global Restructuring and Territorial Development, içinde, ed. J. Handerson, and M.Castells, Sage Pub. London, ss

5 Yoksulluk ve Genç Kuakların Toplumsal Hareketlilik ansları: stanbul ve Gaziantep Örnekleri 38 Bu dönüüm Castells e göre kiilerin göreli olarak düzenli ve sürekli bir ie ulaabilme olanaklarından dılanmaları ya da dier bir deyile, çalıma haklarından mahrum bırakılmaları anlamına gelmektedir. 7 Aratırma Yöntemi: Bu aratırma kapsamında, stanbul ve Gaziantep illerinde toplam 200 haneyi içeren anket, derinlemesine görümeler ve odak grup teknikleri kullanılarak, hanede yaayanların meslekleri, yaptıkları iler, çalıma koulları, göç örüntüleri, tüketim kalıpları, aile içi ilikiler, kadının ve çocuun konumu, toplumsal iliki özellikleri hakkında veriler toplanmıtır. Yaanan ekonomik ve sosyal dönüüme kout olarak, özellikle 1980 meydana gelen ve küresellemenin bir sonucu olarak tüm dünya ülkelerini derinden etkileyen, igücü piyasalarında meydana gelen deiiklikler ve bu deiikliklerin igücü üzerinde yarattıı etkilerin göz önüne koyulabilmesi amacıyla, bu dönüümden en çok etkilenen çalıan niteliksiz igücü üzerinden örneklem seçilmitir. Ayrıca, bu çalıma kapsamında, 6-24 ya arası, çocuk ve genç içi tanımı kapsamındaki, 31 çocuk ve genç ile anket ve derinlemesine görümeler yapılarak, bu gençlerin ekonomik ve sosyal olanaklarından yararlanma fırsatları incelenmi ve toplumsal hareketlilik ansları üzerine veriler elde edilmitir. Çalıan Çocukların Toplumsal Hareketlilik ansları ve Eitim Olanakları: Sosyolojik anlamda, en yalın tanımıyla toplumsal hareketlilik, kii ya da grupların ekonomik, sosyal ve politik pozisyonlarındaki önemli deiiklikleri ifade eder. 8 Bu çalıma için ise toplumsal hareketliliin üzerinde durulması gereken önemi, genç kuakların toplumsal hareketlilik dinamiklerini ele alırken, bu sürecin ana-babalarının toplumsal statülerine ne kadar baımlı kaldıı üzerine olacaktır. Dier bir deyile, toplumsal hareketliliin, fırsat eitlii ve toplumsal adalet kavramlarını da ilgilendiren yönü, kiilerin toplumsal hareketlilik anslarının ve toplumsal pozisyonlarının ailelerinden getirdikleri sosyal ya da ekonomik mirasa baımlı olmaktan çok adil ve rasyonel kurallar çerçevesindeki bir yarı sonucu belirlenip belirlenmediidir. Young, kiilerin toplumsal pozisyonları elde etmelerinde, adam kayırma, rüvet ya da doutan getirilen ayrıcalıklar yerine zeka ve çalımaktan, emek sarfetmekten ortaya çıkan yetenek üzerinde durur ve yeterlilii (meritokrasi) bu ekilde tanımlar. 9 Bu anlamda, günümüz modern 7 Castells, M. (2000); End of Millennium: The Information Age, Vol. III., Blackwell Pub. USA, Parkin, F. Class Inequality and Political Order, Paladin Pub. Great Britain, 1973., Miller, S.M. The Concept and Measurement of Mobility, Social Mobility içinde, ed. A.P.M. Coxon and C.L.Jones, Penguin Education: England, ; Goldthorpe, J.H. Introduction: Social Mobility and Social Interests, Social Mobility and Class Structure in Modern Britain, içinde, ed. J.H. Goldthorpe, Clarendon Press: Oxford, ; Crompton, R. Class and Stratification, Polity Press,: Cambridge, Young, M. The Rise of the Meritocracy, Transaction Pub. London, ss. xiii-xiv.

6 39 Dr. Neriman AÇIKALIN toplumlarında toplumsal hareketlilik ansını belirleyen en önemli etken kiilerin eitim düzeyi olmaktadır. Eitim, kiilerin belirli bilgi, yetenek ve donanım kazanması, kiisel kapasitelerini gelitirmesi ve bu sürecin sonucu olarak verimli ve üretken bir birey olarak topluma katkı salamasını amaçlar. Dier bir deile, kiilerin mesleki pozisyonları ve toplumsal statülerini belirlemede yeterlilik ilkesi dahilinde kiilerin bilgi, beceri ve yetenekleri ön plana çıkar. Ancak, tam da bu çalıma açısından önemli nokta, kiilerin bilgi, beceri ve yeteneklerini gelitirme süreçleri, yani, eitim olanaklarına ulaabilme koullarının önemli eitsizlikler gösterdii yerde, bu olanaklara ulaamayanlar için yukarıya doru toplumsal hareketlilik ansından söz etmenin oldukça güç olduudur. Buna bir de aile ve çevre koullarının dezavantajlı sosyo-kültürel mirası eklendiinde, kiilerin yeteneklerini gelitirmeleri bir tarafa, var olan yeteneklerinin farkına varma, bilgi ve beceri edinme ansları bile azalmaktadır. Turner a göre, artlarda eitliin olmadıı ya da dier ifade ile, artlarda eitsizliin en aza indirilemedii bir toplumda fırsat eitliinin anlamlı bir içerie sahip olması beklenemez. Toplumda ailelerin çocuklarına devrettikleri dezavatajlar ya da eitsizlikler kiilerin yarıa balama noktalarını önemli ölçüde deitirdii gibi, yarı sırasındaki engelleri de deitirmektedir. 10 Joseph, bu sosyolojik olguyu kısır döngü olarak adlandırmakta ve ailenin çocua sunduu ekonomik olanaklardan, eitim düzeyine, çocuun yetitii sosyal çevreden, baarı için yetersiz motivasyona ve var olan koulların olduu gibi kabullenildii kaderci bir kiilik geliimine kadar, yoksulluun yeniden üretiminde fırsat eitliini çok önemli bir etken olarak vurgulamaktadır. 11 Kiilerin toplumsal hareketlilik ansını elde edebilmelerinde karılarına çıkan tüm bu engeller toplumsal adalet kavramını ortaya çıkarmaktadır. Toplumsal adalet kavramı, kiilerin ya da ailelerinin sosyal statüsü, meslei, geliri, etnik kökeni, dini inanıı ya da benzeri sosyal, ekonomik ve kültürel mirası ne olursa olsun, toplumdaki hak ve yararların ulaılabilirliinde eit ansa sahip olmalarını ifade eder. 12 Bu balamda, kiilerin elverili yaam koullarında yaayamamaları, eitim olanaklarında yararlanamamaları, kendilerini gelitirip gerçekletirebilecekleri iler yerine her koulda çalımaya razı olmak zorunda kalmaları, sosyal adaletin gerçeklemesinin önünde son derece önemli engeller olarak durmaktadır. Bu çerçevede aratırma verilerine baktıımızda, çocuk ve gençlerin eitim düzeyi ile anne-babalarının eitim düzeyleri arasında önemli koutluklar olduu görülmektedir. Örneklem kapsamındaki çocuk ve gençlerin, babalarının %23 ü okur-yazar deilken, bu oran annelerinde yükselerek %56 e çıkmaktadır; ilkokul mezunu babaların oranı %47, annelerin oranı ise burada %31 e dümektedir. Çocuk ve gençlerin eitim durumu yoksulluun genç kuaklar için yeniden üretilmesine ilikin en önemli ipuçlarını verecek nitelikte olup, okul çaında olduu halde çocuk ve gençlerin %24 ü okumaz-yazmaz durumdadırlar, 10 Turner, B. Equality, Tavisstock Pub. London ve New York s Alcock, P. Understanding Poverty, Macmillan. London, e.t

7 Yoksulluk ve Genç Kuakların Toplumsal Hareketlilik ansları: stanbul ve Gaziantep Örnekleri 40 buna %12 ile ilkokul terk oranı da eklendiinde çocukların önemli bir kısmının sadece temel okuma-yazma olanaklarından bile yararlanamadıkları ortaya çıkmaktadır. Üstelik, örencilerin okula devamları ve derse ilgileri konusunda da önemli eksiklikler bulunmakta ve sadece çocukların deil ailelerinin de eitimden beklentilerinin düük olması nedeniyle eitimin kalitesinin oldukça dütüü, tam anlamıyla okur-yazar olmadıkları halde pek çok örencinin ilköretim mezunu olabildii görülmektedir. Dier bir deyile ilköretim mezunu sayılan çocukların eitimlerinin kalitesi bile ciddi bir sorun olarak karımıza çıkmaktadır. Bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi, çocuun çalıabildii en erken yata, yapabilecei herhangi bir ile, ailesi tarafından eve ekonomik katkısının beklenmesidir. Dier önemli bir nedeni ise, örgün eitim olanaklarından çocuklarının bir meslek sahibi olabilecek kadar uzun süreli yararlanmalarının, ailenin ekonomik koullarını göz önünde bulundurarak olanaksızlıını öngörmeleri, ve bu anlamda çocuun eitimine giden her kuruun boa harcanmı ve evin acil ekonomik ihtiyaçlarından fedakarlık edilmi gider olarak algılanmasıdır. Bu konuda en anlamlı örnek çocuk ve gençlere çalımak okul baarınızı nasıl etkiliyor? sorusuna, daha az para kazanmamıza neden oluyor karılıı almak olmutur. Bu yanıt da gösteriyor ki, çocuklar için birincil amaç eitimin sürdürülebilmesi deil, para kazanabilmektir. Bu balamda, ailelerin çocuun okul baarısı ile ilgili bilgileri son derece sınırlı olmakta, çocuun ders notlarının yüksek ya da düük olması çocuun zekasının normal ya da anormal olarak nitelendirilmesine yol açmakta, baarısız çocuklar için kafası almıyor, tembel, zekası kıt gibi etiketlemelerle çocuun okul baarısızlıının nedenleri ifade edilmektedir. Çocuun okul baarısızlıını, çocuun tembellii ya da kapasite eksiklii dier bir deyile motivasyon eksiklii ya da zeka sorunu olarak ifade eden ailelerin oranı %60 dır. Ekonomik güçlükler ve çocuun çalımak için uygun ortam bulamamasına iaret eden ailelerin oranı ise sadece %19 dur. 34 yaında, okumaz-yazmaz bir babanın ifade ettiini gibi: ne çocuk okumaya istekli ne de evde ona uygun artlar var, pamuktan yeni geldik, okullar açılalı iki ayı geçti bir haftadır okula gidiyor Bu ifade de görüldüü gibi, çocukların sadece bireysel olarak para getiren bir ite çalımaları yanında, aileleriyle birlikte yaptıkları mevsimlik tarım içilii, özellikle kent yoksulluu açısından dier önemli bir sorunu oluturmakta ve ailenin tarlada olduu bahar baından kı aylarının balangıcına kadar çocukların okuldan uzak kalmalarına, dolayısıyla okula gidebildikleri sadece birkaç ayda da okula sadece psikolojik uyum deil aynı zamanda derslere yıl ortasından balayıp okullar tatil olmadan bırakma nedeniyle akademik uyum güçlükleri çekmelerine neden olmaktadır. Dier taraftan, ailelerin okul ile iletiimleri neredeyse yok denecek düzeydedir ve çocuklardan beklenen baarı ölçütü okumayazma örenmeleriyle sınırlı kalmaktadır. Çocukların okul baarılarına balı olarak, zeki, geri zekalı ya da normal, anormal olarak nitelendirilmeleri çocukların benlik algılarını ve öz-saygılarını önemli ölçüde etkileyen, sadece okula gitme ve okul baarısı konusunda yarattıı isteksizlik deil fakat aynı zamanda herhangi

8 41 Dr. Neriman AÇIKALIN baka bir konuda baarılı olma anlamında çocukların cesaretlerini kırmakta ve kendilerini deersiz ve ie yaramaz olarak hissetmelerine neden olabilmektedir. Bunlara ek olarak, ailenin sosyo-kültürel düzeyi çocuun okul baarısını önemli ölçüde etkileyebilecek koullarda olabilmektedir. Otoriter aile reisi karakterinin çocuun ve gencin merak ve kendini gelitirici yönlerini törpüleyici etkisinin yanında, çocuun akademik geliimine katkı salayacak, aile içinde konuulan konulardan, anne-babanın kelime daarcıına, çocuun baarılarını ödüllendirip tevik edecek, baarısızlıkları karında yol gösterici ve cesaret verici tavır ve davranıları çou kez bulamayan çocuk ya da gencin okul baarısı ve toplumsal uyumu önemli ölçüde sorunlarla karılaabilmekte, sosyo-kültürel düzeyi yüksek bir ailenin çocuuna göre okuldaki akademik baarı ansı önemli ölçüde engellenebilmektedir. Buna bir de, yoksulluun kentin izole mahallelerinde, kentsel yaam olanaklarından uzak, benzer koullarda yaayan ve bu nedenle benzer sosyokültürel yapının sürekli yeniden üretildii, taze kanın mahalleye girmeye ansının hemen hemen hiç olmadıı yerlerde yaandıı düünüldüünde, çocukların ve gençlerin kendilerini bir kısır döngünün içinde bulmaları kaçınılmaz olmaktadır. Aileden gelen ve genç kuakların yukarıya doru toplumsal hareketlilik anslarını önemli ölçüde engelleyen bu dezavantajlı mirasın yanında, eitim sisteminin sunduu olanaklarla sosyo-ekonomik düzeyi yüksek ailelerin çocuklarının baarılarını pekitirirken, sosyo-ekonomik düzeyi düük ailelerin çocuklarının da baarıları önünde adeta engelleyici uygulamaları yoksulluun yeniden üretiminde önemli bir etken olarak karımıza çıkmaktadır. Devlet okullarının yoksul mahallelerdeki ders araç gereçlerinden, öretmen sayısına, okulun fiziki koullarına kadar eitimin kalitesi, sosyo-ekonomik düzeyi yüksek semtlere göre ciddi farklılıklar göstermektedir. Ayrıca, devlet ya da özel kurumların baarılı örencilere verdii çeitli burslar, baarısız örencilerin baarısızlık nedenlerini adeta görmezden gelmek anlamını taımakta, baarısızlık nedenlerini ortadan kaldırmak, eitimin kalitesini yükselterek birkaç baarılı örenciyi olumsuz eitim koullarında çekip almak yerine, tüm örenciler için daha olumlu koullar yaratma çabalarına engel olmakta ve bu örencilere deyim yerindeyse zihinsel engelli muamelesi yapılmaktadır. Kentsel gücü Pazarında Meydana Gelen Esnekleme, Düzensizleme ve Genç Kuakların Çalıma Koulları: Kayıt dıı sektörde, çalıan genç kuak yoksulların çalıma koulları ve bu koulların deitirilmesinde neler yapılabileceine ilikin kendi ifadeleri tam da kayıt dıılıın kontrolsüz ve korumasızlıını yapabileceimiz hiçbir ey yok ifadesiyle özetlemektedir. Genç kuakların karı karıya kaldıkları, iveren tarafından keyfi, tek taraflı ve denetimden uzak olarak belirlenen çalıma koulları, devlet politikalarıyla desteklenen özelletirme, esnek çalıma, stajyer ya da çırak çalıtırılması gibi adlar verilerek uygulanmaktadır. Kaçınılmaz olarak bu yeni ekonomi politik uygulamanın adını verdii yapısal uyum programı 1980 öncesinde

9 Yoksulluk ve Genç Kuakların Toplumsal Hareketlilik ansları: stanbul ve Gaziantep Örnekleri 42 de var olan kayıt dıılık ve iverenin keyfi kurallar getirmesi karısında çalıanın çaresizliinin kullanılmasını ve çocuk emeinin sömürüsünü kolaylatırmı ve böylece yoksulluun iddetlenerek devamına uygun bir zemin hazırlamıtır. Çocukların gelecee ilikin düük toplumsal statü, zorlu ekonomik yaam koullarını, dier bir deyile yoksulluu getiren erken yata çalımaya balama, ailelerin eitim ya da sosyo-kültürel düzeyi ne kadar düük olursa olsun gönüllü bir ekilde tercih etmekten çok zorunlu olarak seçtikleri bir ayakta kalma stratejisi olarak karımıza çıkmaktadır. Ailelerin bu kararı almasında, ailenin mal varlıı, istihdam ve eitim durumu, eitim olanaklarına ulaılabilirlik ile eitimin aile için maliyeti, toplumsal deerler önemli rol oynamakta iken, iletme için, teknoloji, içi maliyeti, ürün tipi, piyasa, hükümet yaptırımları gibi etkenler karar alma sürecinde etkili olmaktadır. 13 verenler tarafından çocuk igücü kullanımının en avantajlı yönleri, içi maliyetlerinin düük olması, örgütlenme ve sendikal haklar talep etmemeleri, iten çıkarılmalarının yetikin içilere göre çok daha kolay olması gibi etkenler sıralanmakla birlikte, bu aratırmanın verileri ortaya koymutur ki, günümüz kayıt dıı ekonomisinde iveren için aynı avantajlı durum yetikinler için de geçerlidir. Dıarıda her zaman aynı ya da daha düük ücrete çalımaya hazır içi yıınlarının hazır beklemesi ve denetimlerin yetersizlii ya da pek çok aksaklıkların göz ardı edilmesi, iverenin çalıma koullarını tek taraflı ve keyfi olarak uygulamaya koyabilmesindeki en önemli etkenlerdendir. Bu koullarda, hane reislerinin haneye düzenli gelir getirme olanaklarının azaldıı ya da ortadan kalktıı, istatistiklere çok azı geçen i kazaları nedeniyle kısa/uzun süreli ya da kalıcı sakatlanmaların meydana geldii durumlar, çocuk igücünün ortaya çıkmasındaki en önemli etkenlerdir. Yoksulluk, çocuk igücünün ortaya çıkmasında en önemli unsurken, yoksulluun iddeti ve ailenin eitim düzeyi de çocuun yaptıı ii belirlemekte en temel unsuru oluturmaktadır. Bu açıdan sokakta ya da sanayide çalıan çocukların ailelerinin yoksullua dayanabilirlii ya da dier bir deyile evde çocuun getirecei paraya ne kadar acil ihtiyaç olduu önem taımaktadır. Sanayide çalıan çocukların ailelerinin beklentileri, çocuklarının getirdikleri para kadar, gelecekte bir meslek sahibi olabilme umudu iken ve bu nedenle sokakta çalıan bir çocuun neredeyse bir günlük kazancını haftalık olarak alırken, sokakta çalıan çocukların ailelerinin çocuklarından tek beklentileri akam getirecekleri para olmakta ve sokakta yapılan ilerle çocuklar gelecee tümüyle hazırlıksız yakalanma durumuyla karı karıya kalmaktadırlar. Sokakta çalıan çocuklara oranla, sanayide çalıan çocukların meslek örenme ve gelecekte nitelikli bir igücü olma ansları daha fazla gibi görünse de her iki çalıma alanı da kendi içinde çocuklara uzun ve kısa vadede zarar veren ciddi riskler içermektedir. 13 Bequele A. Boyden, J. Çocuk stihdamıyla Mücadele, ILO, ÇSGB. Ankara, 1995.

10 43 Dr. Neriman AÇIKALIN Genç kuakların toplumsal hareketlilik anslarını engelleyen ve yoksulluun yeni kuaklar için devamına neden olan çocuk igücünün kullanımı, çocukları sadece eitim olanaklarından mahrum bırakmamakta aynı zamanda aır çalıma koulları fiziksel ve psikolojik hastalıklara, zihinsel geliimlerini ve sosyalleme süreçlerinin uygun ortamlarda sürdürmelerinin engellenmesine ve yaamları süresince benlik algılarını ve benlik saygılarını olumsuz etkileyecek olan kendilerini çocuk olarak bile göremeden yetikin olmalarına neden olmaktadır. Çalıma koulları açısından çocuk igücüne baktıımızda neredeyse ellerinin herhangi bir ii tutabilecei yatan itibaren ücretsiz aile içisi olarak tarlalarda ya da sokaklarda ilk ilerine baladıkları görülmektedir. 19 yaında bir inaat içisinin belirttii gibi: bizim hayatımızda ie balamanın yaı yoktur, 3 yaında bir çocuktan bile elinden ne i gelirse yapması beklenir, ailemizle birlikte sebze bahçelerinde, pamuk tarlalarında gözümüzü açarız bizler En yaygın olarak çalıtıkları i kolları halı, kuma gibi dokuma, konfeksiyon atölyeleri, un, mercimek fabrikası gibi yerlerde üretim ya da taımacılık, otomotiv sanayi ve mevsimlik tarım içilii olarak yer almaktadır. Gençlerin %85 i aır çalıma koulları altında çalımak zorunda kaldıklarını, bu koulların iveren tarafından keyfi olarak belirlendiini ve ücretlerini düzenli olarak alamadıklarını ifade etmilerdir. Buna balı olarak, %91'i ilerinden memnun olmadıkları gibi gelecekte daha iyi bir i umudu da taımadıklarını belirtmilerdir. Bu alanlarda çalıan genç kuak yoksullar, gelecekte igücü pazarı için kendilerine herhangi bir nitelik kazandıracak bir ite çalımak öyle dursun, fiziksel açıdan kalıcı sakatlık, hastalık risklerinin oldukça yüksek olduu koullarda çalımak zorunda kalmaktadırlar. En sık görülen i kazaları ve hastalıkları, kol, bacak, parmaklar gibi uzuv kayıpları, aır yük altında kalmaktan meydana gelen sakatlıklar, dilerinin kırılması, vücutta yanık ve yaralar, solunum yolu hastalıklarından bronit, astım, bulaıcı hastalıklardan verem, tifo, tifus, veba gibi hastalıklar sayılabilir. Aır çalıma koullarına karın, ücretlerini düzenli alamamak, gençleri sürekli yeni i arayıına sevk etse de son derece düük eitim ve nitelikle bu i arayıı benzer koullarda sadece ücretini alabilme umuduyla bir kısır döngüye dönümü durumdadır. 19 yaında stanbul da yaayan bir konfeksiyon içisinin ifadesi gibi: insan eitimli olsa onu hiçbir ey etkilemez, biz cahil olduumuz için isizlie dayanamıyoruz, yoksul olduumuz için patronlar istedikleri gibi kullanıyorlar bizi. Devlet bizim ne halde olduumuzu bilmiyor bile, bizim de devletten haberimiz yok, sigortasız çalııyoruz, yapabileceimiz hiçbir ey yok yaında, ilkokul mezunu bir dokuma içisinin çocukluktan itibaren maruz kaldıkları çalıma koullarına ilikin anlattıkları ise yoksulluun çaresizliini ve devam eden kısır döngüyü anlatmaktadır:

11 Yoksulluk ve Genç Kuakların Toplumsal Hareketlilik ansları: stanbul ve Gaziantep Örnekleri 44 Sekiz yaında halı dokumaya girdim Ben çocukken, makinenin baında gece uykum geldiinde hep annemin sesini duyardım, olum uyuma, ellerini makineye kaptırırsın diye ve birden uyanırdım. Çok çocuk bu makinelerin baında ölmütür, aabeyim bir parmaını kaybetti, her içini en az bir parmaı yoktur bu ite ya arası en verimli zamanıdır ondan sonra çöker insanlar, 12 saat ayakta çalımak zorundadır... insanlar sakat kalıyor, çekip köyüne gidiyorlar 18 yaında ilkokul terk bir dokuma içisi yoksulların çalıma koullarını anlatırken, sadece i kazaları riski deil, fiziksel anlamda çalıma ortamında insan salıı üzerindeki olumsuz etkilerini de ortaya koymaktadır: Sabah altıdan akam altıya kadar sürekli ayakta çalııyorum. Halı tozları olduu gibi boazımızda, atölye çok nemli, bir de yamur yadıı zaman her taraf su içinde kalıyor, fareler içeride cirit atıyorlar, yemeklerimizi yiyorlar, tifoya yakalanıyoruz, hela suyu içme suyuna karııyor, kendi evinden getirdii suyu patron tahlil ettirip iyerindeki su diye onay alıyor. Müfettiler geliyorlar, patron bizi kahveye gönderiyor, koca iyerinde be tane sigortalı içi kalıyor, müfetti hiçbir ey yapmadan gidiyor, onlar da biliyorlar bu kadar büyük bir iyerinin be içiyle dönmediini 10 yaındaydım, biz 6 kardetik, bizde kızları çalıtırmazlar, tek erkekler çalıır, öbür kardelerim daha ufaktı, halıda çalıtım, ellerim böyle yetmezdi, sandalyeyi ayaımın altına alırdım o ekil çalıırdım, oradan ayrıldım baka yere gittim baka yerde de iki üç sene kaldım, o ekil bu yaa kadar geldik Bu balamda, çalıan çocuk ve gençlerin, gelecekte ne olmak istiyorsunuz? sorusuna verdikleri yanıt içinde yaadıkları koullara kout olarak genel bir umutsuzluk içermekte ve gelecekte bir ey olmam mümkün deil eklinde ifadesini bulmaktadır. Görümecilerin %60 ından fazlası gelecekte ne i olursa çalıacaklarını belirterek gelecee ilikin bir anlamda, umutsuzluk ve çaresizliklerini belirtmilerdir. Çocuk ve gençlerin çalımaya ilikin algıları açısından oldukça tehlikeli bir baka veri ise, görümecilerin çalıarak zengin olunamayacaı ya da rahat yaamanın olanaklı olmadıına ilikin düünceleridir. 13 yaında, araba tamir atölyesinde çalıan bir çocuk, zengin insanların yoksulların sırtından geçindiklerini düünmekte ve bunu u eklide ifade etmektedir: zengin insan bizim paralarımızla eleniyorlar, kendi paralarıymı gibi bizim paralarımızla tabak kırarak eleniyorlar hiç kimse çalıarak zengin olamaz ya hırsızlık yapacaksın ya da piyangodan para çıkacak Gelecee ilikin bu umutsuzluk ifadelerinin yanında, görümecilerin yaklaık %30 u gelecekte bir meslee ilikin nitelik kazanabilecekleri umudunu belirtmilerdir. Ancak, görümecilerin hemen hemen tümü kendilerine bir nitelik kazandırabilecek ve gelecekte meslek sahibi olmalarını salayacak ilerden çok angarya ilerde ucuz igücü olarak kullanılmakta ve ne yazık ki, gelecein niteliksiz ne i olsa yapacak yoksullarının çekirdeini oluturmaktadırlar.

12 45 Dr. Neriman AÇIKALIN Çalıma koulları ve çocuk ve gençlerin toplumsal hareketlilik olanakları açısından, dier önemli bir nokta ise, toplumsal iliki alarının yakın akraba ve komularla sınırlı olması ve i bulmakta bu iliki alarını kullanmak zorunda kalmalarıdır. Görümecilerden %45 i i bulmakta akraba ya da komularının yardımını gördüklerini belirtmilerdir. bulmakta benzeri bir strateji de içi kahvelerinde beklemek eklinde karımıza çıkmaktadır. Bu oranlar bize kentlerdeki genç kuakların da tıpkı bir önceki kuak gibi kentsel igücü piyasası için niteliksiz igücünü oluturduklarını, kentle bütünleemediklerini ve enformel iliki aları ve kapalı bir çevrede tıkanıp kaldıklarını göstermektedir. Görümecilerden sadece %15 i ise, çocukluklarından beri aynı ite çırak olarak çalıtıklarını belirtmilerdir, bu oran aynı zamanda gelecee yönelik bir nitelik ve meslek sahibi olabilme umudu anlamına gelmektedir. Bu oranın bu kadar düük olmasının en önemli nedeni çırak olarak çalımanın sokakta çalımaya göre kısa vadede getirecei gelirin oldukça düük olmasıdır. Dier bir deyile ailelerin çocuklarının çırak olarak çalımasına ekonomik olarak katlanamadıkları yerde, çocukların sokakta çalıtıklarını görmekteyiz. Bunun yanında bir dier önemli etken ise, eitimden beklentinin oldukça düük olması ve neredeyse okuryazarlıın aileler tarafından eitim için yeterli bir ölçüt haline gelmi olmasıdır. Zaten çocukların okul baarıları için evin fiziksel koulları, ailelerin eitim düzeyi, hem okuyup hem çalımak zorunda kalmaları nedeniyle düük okula devam, dersler yerine çalımanın birinci planda gelmesi gibi nedenler göz önüne alındıında, ilköretimi bitirmi çocuklarda bile akademik anlamda bir nitelik kazanmak öyle dursun bazı çocuklarda ilköretimi tamamlamasına karın okuma-yazma güçlükleri görülmütür. Okuma-yazması olmayan 27 yaında bir kadının çocuuna ilikin eitimden beklentisi oldukça açık bir ekilde bu olguyu dile getirmektedir: okur-yazar olsun, biraz bir eyler örensin sonra da bir ie girsin. Biz okur-yazar deiliz, hiçbir eyi okuyamıyoruz, bu nedenle çocuklarım okur-yazar olsunlar, 10 yaına geldiklerinde konfeksiyon atölyesinde çalımaya balasınlar Yoksulluun büyük ölçüde eitimden yararlanabilme ve nitelikli bir igücü haline gelebilme ile aılabilecei, ancak eitim olanaklarından yararlanabilmenin de ciddi bir maliyetinin olduu yerde, yoksulluun neden sonuç ilikisi birbiri içine girmekte ve yoksulluk kısır döngüsü devam edip gitmektedir. Eitim olanaklarına ulaabilme güçlüklerine kout olarak, genç kuakların kendilerini yetitirmelerini salayacak kurs ya da çeitli etkinliklere katılma fırsatlarının önü de kapalı kalmaktadır. Çocukluktan itibaren sadece günlük karın doyurma çabası, kendinizi gelitirebileceiniz bir kursa katıldınız mı? soruna, kendiliinden bir akınlık ifadesiyle tepki göstermilerdir. 24 yaında bir inaat içisinin ifadesinde bu genel akınlık yerini bulmaktadır: kurs ne demek, kendimi bildim bile çalııyorum Çocuk ve gençlerin sokaklarda çalımaları sadece nitelikli igücü olarak yetimelerini engellemekle kalmayıp, kiilik geliimlerini de son derece olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, çocukların bu tür iler yerine erken yalarda çıraklık

13 Yoksulluk ve Genç Kuakların Toplumsal Hareketlilik ansları: stanbul ve Gaziantep Örnekleri 46 eitimine yönlendirilmeleri okulun uzun süreli eitim maliyetlerini karılayamayacak aileler için önemli bir fırsat olabilir. Ancak çıraklık eitiminin etkin bir ekilde ileyebilmesi açısından çocukların ilköretimi tamamlaması konusunda ailelere destek verilmeli, okula devam tevik edilmelidir. Çünkü, çıraklık eitimi aileler için uzun süreli bir ekonomik fedakarlık anlamı taımaktadır ve bu nedenle, az çok kente tutunabilmi, acil olarak çocuun getirecei paraya muhtaç olmayan ailelerin ilgisini daha çok çekmektedir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken konu, Çırakların, denetimsiz ve iverenin belirledii keyfi koullarda çalımak zorunda kalmaları, daha açık bir ifade ile, çırak adı altında ucuz igücü olarak kullanılmaları, aır i kazası riskiyle karı karıya kalmaları ve kayıtsız çalıtıkları için sigorta, i kazası durumunda hak talep edememe hatta hakları konusunda bilgi sahibi olmamaları en önemli sorunlarındandır. Çıraklık eitim merkezlerinin, hem ilerliini arttırabilmek açısından hem ailelerin haberdar olabilmesi hem de pratikte kolay ulaılabilir olması nedeniyle özellikle sosyoekonomik düzeyi düük mahallelere yakın alanlarda kurulması çocukların nitelikli igücünü olarak yetimeleri konusunda etkin bir çözüm salayabilir. Ayrıca, eitim merkezleri, Çalıma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıı ibirlii ile sıkı denetim altına alınıp, sokakta çalııp ilerinin vasıfsız yoksullarını oluturacak çocuklar bu merkezlere yönlendirilebilirler. Bu merkezlerin çalıma alanları, kız çocuklarına da uygun çıraklık eitim merkezleri açarak kız çocuklarının da meslek sahibi olmaları tevik edilebilir ve bu merkezlerin kentin yoksul yerleim merkezlerinde açılması özellikle kız çocuk ailelerinin ikna edilebilirliini kolaylatırması açısından da fayda salayacak bir giriim olabilir. Çırakların ileriye yönelik en önemli hedefleri kendi iyerlerini açabilmek olduundan, çıraklık merkezlerinde eitim gören gençlere uzunu vadeli krediler salanabilir. Çalıan Genç Kuaklar ve Psiko-Sosyal Geliimleri: Çocuun eitim düzeyini ve eitim kalitesini belirlemekteki en önemli etkenlerden biri anne-babanın eitim sürecinde kazanmı olduu akademik bilgi ve donanım ise, bir dieri, olaylar karısında gösterdikleri davranı, tutum ve tavır biçimleri ve çocuklarıyla kurdukları iletiim biçimi olmaktadır. Tüm bu etkenler ise, çocukların fiziksel geliim olanakları, zihinsel geliimleri için çok önemli olan beslenme biçimleri, oyuncakları ve arkada gruplarının belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Eitim düzeyi düük ailelerde genellikle çocuun yaptıı herhangi bir davranıın doruluu ya da yanlılıı, neden-sonuç ilikisi dahilinde bir mantık süzgeci içinde çocua açıklanmak yerine kesin bir aile otoritesi ile karılanmakta ve otoriteye sorgusuz itaat istenmektedir. Yapılan aratırmalar göstermektedir ki, çocukların merak, aratırma, soru sorma davranılarının desteklendii ailelerde, çocuklar daha baarılı, öz güvenli ve daha az kaygılı bir kiilik geliimi gösterirken, katı ve sorgulanması olanaklı olamayan, sürekli ve kesin bir aile otoritesi ile yetien çocuklarda düük baarı, öz güven ve öz saygı sorunları ve yüksek kaygı

14 47 Dr. Neriman AÇIKALIN düzeyi belirlenmitir. 14 Çocuklarınızla görü ayrılıına dütüünüz olur mu? sorusuna ailelerin %80 inden fazlası, soruyu tuhaf ya da anlamsız buldukları eklinde tepki göstererek yanıtlamılardır. Bu balamda, 44 yaında, okur-yazar bir babanın verdii yanıt bu anlamsızlıı ifade etmektedir: Çocuumla aramda herhangi bir konuda anlamazlık olması mümkün mü? Biz farklı düüncelerde olacaktı da, neden dünyaya getirdik onları, mümkün deil! Dier taraftan aynı soru çocuklara ve gençlere yöneltildiinde, %70 i aileleriyle herhangi bir çatıma yaamadıklarını, %30 luk bir grup ise, aileleriyle anlamazlık konularının babalarının annelerini dövdüü ya da çalıtıkları halde ailelerinin kendilerine hiç harçlık vermedikleri ya da çok az verdikleri üzerine olmutur. Çocuun ve gencin kiilik ve sosyal geliimini etkileyen en önemli etkenlerden bir tanesi de çocuun arkada çevresi ve yakın çevrede iletiim halinde bulunduu dier kiilerdir. Çocuk toplumsallama süreci içinde, aile ve yakın çevresindekilerle özdeleme yoluyla, doal bir süreç içinde kendiliinden, rol modellerinin davranılarını taklit etme ve çevreden gelen onay ya da ceza tepkilerine göre pekitirme ya da davranıın sönmesi ile yaanılan durumlar karısında belirli davranı kodları oluturur. Çocuk önce aidiyet grupları yoluyla, kiisel yetenekleri, becerileri, zevklerini deerlendirmeye, ailesinin sosyal statüsü, dini, mezhebi gibi özellikleri yoluyla kimliini oluturmaya balar. Kimlik oluturma süreci daha sonra çocuun referans gruplarına doru ilerler ve bu grup çocuun ya da gencin mesleki, entelektüel, sosyal ve kültürel taleplerine göre biçimlenmesini sürdürür. 15 Bu balamda, aratırma örneklemine giren genç kuakların içine dodukları ve yetitikleri sosyo-kültürel ortama baktıımızda, kent yaamının olanaklarını getiren sosyo-kültürel zenginlikten ve çeitlilikten oldukça uzak, deyim yerindeyse kentten izole edilmi mahallelerde yaama baladıklarını ve yaamlarını sürdürdüklerini görmekteyiz. Bu anlamda anne-babalarından farklı bir sosyo-kültürel çevrede yaadıkları söylenemez. Kentin dier mahallerinde bulunma nedenleri hane reisleri için % 30 ile ya seyyar satıcılık ya inaat içililii için çalımaya gitme nedenleridir. Benzer ekilde, çocuk ya da gençlerin %18 i yaadıkları kentin baka semtlerini hiç görmediklerini, dier bir deyile hiç mahallelerinden çıkmadıklarını belirtmilerdir. Ancak burada belirtmek gerekir ki, bu oran içinde, kentin baka bir yerde bulunma nedeni, önemli ölçüde hastane ya da yakın akraba ziyaretleri nedeniyle gerçeklemektedir. Bu veri aynı zamanda, genç kuaklar için bo zamanlarını deerlendirme etkinlikleri açısından da önemli ipuçları vermekte ve genç kent yoksullarının %75 i bo zamanlarını komu 14 Hetherington E.M. ve Ross D. Parke, Child Psychology: A Contemporary Viewpoint, Mc Graw-Hill, Inc. New York, Bilgin, N, Sosyal Bilimler Kavaında Kimlik Sorunu, Ege Yayıncılık. zmir,1994.

15 Yoksulluk ve Genç Kuakların Toplumsal Hareketlilik ansları: stanbul ve Gaziantep Örnekleri 48 ziyaretleri ya da ev ileri yaparak geçirdiklerini ifade etmektedirler. Burada belirtilmesi gerekir ki, yoksulluun önemli boyutlarından biri olan kiinin kendini gelitirebilecei fırsat ve olanaklara ulaabilirlii ise, bir dieri, bu olanak ve fırsatlardan haberdar olup olmadııdır. Bu anlamda, genç kuakların anne babalarına sorulan, çocuklarınızı kendilerini gelitirebilecekleri herhangi bir kurs ya da etkinlie gönderiyor musunuz? sorusuna, mezhepsel farklılıa dayalı olarak, aleviler saz kursu mu? suniler ise Kuran kursu mu? sorusuyla karılık vermilerdir. Çocuklarını bir kursa gönderebilen %1.5 lik oranı okulda çocuklara verilen halkoyunları kursu oluturmaktadır. Görüldüü gibi, yoksulluun ve olanaksızlıkların devamında, genç kuaklar anne-babalarından daha iyi durumda deildir. Genç kuakların hayattan beklentileri ve ihtiyaçları da doal olarak yaam koulları, dier bir deile haberdar olabildikleri çerçevede oluabilmektedir. stanbul da yaayan 17 yaında, çırak olarak çalıan bir erkek çocuunun ifade ettii gibi: bisikletim olsun isterdim, harçlıımı alıp gezmek isterdim, fakat evin ihtiyaçlarından hiçbir ey kalmıyor bana, haftalıımı olduu gibi anneme veriyorum. Kayıt dıı, küçük atölyeler çounlukla yoksul mahallelerin içinde ya da etrafında yer almakta, bu da dier etkenlerin yanında yoksulların fiziksel anlamda mahallelerinden çıkıp kenti tanımalarını engelleyen ve izolasyonu arttıran bir etken olmaktadır. Bu nedenle, genç kuakların referans grupları büyük ölçüde kendi yaam koullarını paylaan yoksullar olmakta, çok küçük ölçüde ise yaadıkları kenti ve olanaklarını az çok görebildikleri televizyonlar olmaktadır. Ancak, televizyon ile gerçek yaamın referans grubu oluturma güçleri doal olarak aynı olmamakta, en azından içeriini bilmedikleri, sadece gördükleri imgelerle kenti kendilerine referans alabilmektedirler. Bunun doal sonucu olarak, sizinle aynı kentte yaayan insanlarla aranızla farklılıklar görüyor musunuz? sorusuna örneklemin %65 i evet yanıtını vermesine karın, farklılıkların neler olduu sorulduunda hemen hemen kıyafet farklılıı karılıından baka bir ey gelmemi, sadece %16 sı sosyo-kültürel farklılıkların da olduunu ifade etmilerdir. Kentin olanaklarından yararlanamayan kapalı çevre içinde annebabalarına benzer toplumsal ve kültürel deerlerin yeniden üretilmesi de kaçılmaz olmakta, bu da yoksulluun kültürel anlamda yeniden üretiminde olumsuz bir etken olarak karımıza çıkmaktadır. Bu balam da 19 yaında ilkokul mezunu, tekstil atölyesinde çalıan bir gencin ifadesi bu süreci açıkça göstermektedir: erken yata evlenmek istiyorum ve erkek çocuklarım olsun istiyorum. lkokulu bitirince çalımaya balasın ve bana yardım etsin, eve katkısı olsun Buna ek olarak, genç kuakların elerini seçme ölçütleri arasında aynı mezhepten olmak %45 ile birinci, kendi köylüsü ya da aynı etnik kökene sahip olmak ise %35 ile ikinci ölçüt olarak ifade edilmitir.

16 49 Dr. Neriman AÇIKALIN Genç kuakların toplumsal hareketlilikleri anlamında belirtilen bütün bu olumsuz koullara ek olarak, kız ve erkek çocuklar arasında, var olan kısıtlı olanaklar içinde dahi meydana gelen kadına dair eitsiz toplumsal ve kültürel deerler, kiilik ve sosyal geliim sürecinde kız çocuklarını ikinci kez madur durumda bırakmaktadır. Ailenin çocuklarına sunabildii olanakların oldukça kısıtlı olduu, hatta elinin i tutabildii en erken yata aileye ekonomik katkısının beklendii çocuklar, daha önce de söz edildii gibi, eitim olanaklarından ya hiç yararlanamamakta, ya da çok kısıtlı ölçülerde yararlanabilmektedirler. Ancak, bu çok kısıtlı olanaklara karın, göreli olarak varolan kaynaklar harcanırken açık bir ekilde erkek çocuklar öncelik taımakta, kız çocuklarına evde misafir gözüyle bakılmakta ve kız çocuuna evin bütçesinden ayrılacak pay boa gitmi olarak görülmektedir. Ailelerin %83 ünde sadece erkein sözünün geçtii, çocuun cinsiyeti açısından %71 inin erkek çocuk tercih ettii ve kadının söz hakkının olmadıı bir sosyal çevrede, kadının sadece ekonomik deil, sosyal, kültürel ve psikolojik yoksunluunun da sürekli yeniden üretildii ve kadının güçsüzletirildii bir ortam karımıza çıkmaktadır. Erkek çocua verilen deer ve kadını ekonomik ve sosyal yaamdan dılayan nedenlerin baında erkek çocuun aileye ekonomik katkısı birinci sırada gelmekte, buna ek olarak erkek çocuun soyun devam açısından deeri vurgulanarak aile için bir gurur kaynaı olduu belirtilmektedir. Kız çocuuna ise, erken yata evlendirildii için, yabancı ve bakasına ait olarak bakılmakta, deyim yerindeyse, baka bir aileye gidecek biri için yatırım yapmak yani okutmak boa harcanmı kaynak olarak görülmekte ve bu balamda, kız çocukları mirastan da mahrum bırakılmaktadır. Bu da bize toplumsal deimenin ne kadar güç olduunu, zorunlu eitimi sekiz yıla çıkarmanın ya da kanunlarla mirasta kadın-erkek eitlii salamanın geleneksel deerleri yıkabilmekte her zaman baarılı olamadıını göstermektedir. Kız çocuunu toplumsal olarak aaılayıcı, dılayıcı ve hatta yok sayıcı geleneksel deerleri ifade eden bir görüü 41 yaında ilkokul terk bir babanın ifadesinde de görebiliyoruz: Kız çocuu kavuna benzer, çabuk kokar, hemen evlendirilmeli, ama erkek çocuk benimle çalııyor, mirasımı da o hak ediyor Kız çocuklarına ait bu tür nitelendirmeler ve hatta kiiliklerini yok sayıcı tutum ve davranılar, kadınları sadece ekonomik ve sosyal yaamdan dılamak ve kendi yaamları üzerine karar verebilecek konumdan alıkoymakla kalmamakta, duygusal olarak hiçlik ve ie yaramazlık hislerine neden olmakta, erkein karısında sadece soyun devamını salayan bir araç konumunda bırakmaktadır. Kadın, eitim, çalıma ya da kendini gelitirme haklarından, hatta douracaı çocuk sayısına bile karar vermekten tümüyle mahrum bırakıldıı sosyal çevrede, düük benlik saygısı, düük özgüven ile yaadıı koullara zorunlu boyun eme durumunda kalmaktadır. Yasalar ve Uygulanma Güçlükleri Genç Kuakların Uradıkları Zararlar:

17 Yoksulluk ve Genç Kuakların Toplumsal Hareketlilik ansları: stanbul ve Gaziantep Örnekleri 50 Çalıma koulları ele alınırken belirtildii gibi, küçük atölye ve iyerlerinde niteliksiz igücünü oluturan genç kuakların çalıma koulları tümüyle iverenleri tarafından tek taraflı ve keyfi olarak belirlenmekte ve çalıanlar açlık ve isizlik tehdidiyle çalımaya devam etmektedirler. Bu konuda, yasaların yeterliinden çok uygulanması ve yoksullukla mücadele biçimleri, çocuk içiliinin önlenebilmesinde önem kazanmaktadır sayılı Kanun un lköretim ve Eitim Kanunu nun çalıtırma süreleri ve yasaklar konusunu içeren 59. maddesine göre, lköretim çaında olup da zorunlu temel öretim kısımlarına devam etmeyenlerin resmi ve özel iyerlerinde veya her ne biçimde olursa olsun çalıtırmayı gerektiren baka yerlerde ücretli veya ücretsiz çalıtırılması yasaktır. 16 Ancak uygulama ile yasaların örtümedii çok açık bir ekilde ortadadır. Aratırma örneklemine giren genç kuakların %24 ü okumaz-yazmaz durumda ve çalımaktadırlar. Buna ek olarak aynı kanunun 71. maddesine göre On be yaını doldurmamı çocukların çalıtırılması yasaktır. Ancak, on dört yaını doldurmu ve ilköretimi tamamlamı olan çocuklar, bedensel, zihinsel ve ahlaki gelimelerine ve eitime devam edenlerin okullarına devamına engel olmayacak hafif ilerde çalıtırılabilirler. Çocuk ve genç içilerin ie yerletirilmelerinde ve çalıtırılabilecekleri ilerde güvenlik, salık, bedensel, zihinsel ve psikolojik gelimeleri, kiisel yatkınlık ve yetenekleri dikkate alınır. Çocuun gördüü i onun okula gitmesine, mesleki eitiminin devamına engel olamaz, onun derslerini düzenli bir ekilde izlemesine zarar veremez. 17 Bu noktada sorgulanması ve düzeltilmesi için çaba gösterilmesi gerek sorun yasalar deil, yasaların neden uygulanamadıı üzerine olmalıdır. Çocuklar 7-8 yalarında dokuma, konfeksiyon atölyelerinde, oto tamirhanelerinde çalımaya balıyorlar ve yukarıda çocukların geliimi için sıralanan tüm olumsuz etkilere maruz kalıyorlarsa, yasalarda bu olumsuz etkilerin detaylı olarak ele alınması çok bir ey ifade etmiyor olsa gerektir. 10 yaında stanbul da bir konfeksiyon atölyesinde çalıan kız çocuunun anlattıkları, yasalarla çocukların maruz kaldıkları çalıma koulları ararsındaki uçurumun derinliini ortaya koymaktadır: bir sene gittim okula stanbul a geldim, çalımaya baladım, hiç yazı bilmiyorum, okumayı da bilmiyorum. lk iim iç çamaırı iiydi, üç senedir orada çalııyordum, hep beni dövüyorlardı, oradan çıktım... yoruluyorum, bazen 10 kadar 9 a kadar çalııyoruz, bazen sabah 8-akam 8. Akama kadar ayaktayım, belim arıyor Külot yapıyoruz ya çok toz oluyor, hep azımız, toz oluyor, giriyoruz yıkıyoruz, bazen sular akmıyor, midemize gidiyor, midemiz bulanıyor bronit oldum, hep nefesim daralıyor, bazen iten dıarıya çıkıyorum, diyorum patronuma nefes alacaım. 15 yaında halı fabrikasında çalıan bir çocuk, iverenin çalıma koullarını nasıl keyfi bir ekilde belirleyebildiini anlatırken, bir anlamda kendileri için çıkarılmı yasalardan ne kadar uzak olduklarını da göstermektedir.:

18 51 Dr. Neriman AÇIKALIN Ben 9 yaında dokumacılıa girdim, sabah yediden akam yediye kadar çalıırız, akam yedide bizi götürürler, gece bire ikiye kadar bize halı yükletirler, 50 kiloluk yükün altına giriyoruz, ondan sonra saat birde eve götürürler, sabah yedide ie balarız, 17 saat çalııyoruz... biz arkadaı hastaneye götürdük, arkadaın üstüne halı yıını dümü, patron da gelmi sakın ha, aman deme i yaparken oldu diyor hastaneden sonra bu çocuk iki ay yerde yattı, iveren diyor, nasıl olsa sigorta yok, beni ikayet de edemez, içi adam daima ezgindir, emekçi adam daima ezgindir Çocukların ve gençlerin çalıma koulları göz önüne alındıında ve çalıma ortamlarında tümüyle iverenin keyfiyetinde kayıtsız ve yasaların kendilerine uzanmadıı ya da uzanamadıı koullarda, kaderlerine terkedilmi bir halde yaamlarını sürdürmek zorunda kalmaları özellikle çalıma koulları nedeniyle uradıkları fiziksel ve ruhsal zararlar konusunda elimizde yeterli verinin de olmasını engellemektedir. Bu nedenle, i kazaları nedeniyle ne kadar çocuk ya da gencin çalıamaz duruma geldikleri ve bu koullarda yaamlarını nasıl devam ettirdikleri ayrı bir aratırma konusu olacak kadar önemlidir. Yasaların uygulanamaması, kayıt dıı çalımak zorunda kalan çocuk ve gençlerin çalıamaz duruma geldiklerinde, iverenin hiçbir yasal yaptırıma uramadan, çalıanları adeta bir hurda yıını gibi kapının önüne koymasında herhangi güçlükle karılamalarını da engellemektedir. Sonuç: 1980 lerle birlikte uygulamaya konulan yapısal uyum politikalarının igücü üzerindeki en önemli etkilerinden biri kentsel igücü piyasasında meydana getirdii esnekleme ve düzensizleme ile birlikte yaanmıtır. Düzenli, sürekli olmayan ve sosyal güvenceden yoksun çalıma koullarının en önemli sonucu yoksulluun artması ve iddetlenmesi ile kendini göstermi ve 1980 lerde yaanan bu süreçle özellikle kentlerdeki genç kuaklar için yoksulluun yeniden üretimi anlamına gelmitir. Tüm dünyanın sorunu olan, ancak özellikle geri kalmı ülkelerde kendini önemli bir sosyal olgu olarak ortaya koyan çocuk igücü, tüm önleyici çabalara karın artı göstermi, erken yalarda evin geçimini salamak ya da bütçeye katkıda bulunmak amacıyla deiik alanlarda çalıma hayatına atılmak zorunda kalmılardır. Eitimi, mesleki nitelikleri, kiilik ve sosyal geliimi ile hayata hazırlanma sürecini yaayamadan çalımaya balamak deyim yerindeyse hayata hazırlanamadan hayata atılmak zorunda kalmak, kısa ve uzun vadede çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkileri geri döndürülemeyecek sonuçlar yaratmaktadır. Bu sonuçlardan en önemlileri, örgün eitim ve bir meslek sahibi olma fırsatlarından yararlanamamak, bedensel sakatlıklar, salık sorunları ve psikolojik rahatsızlıklara maruz kalmak, kiilik geliimi sorunları yaamak olabilmektedir. Tüm bu etkenler bir arada yoksulluun yeniden üretiminde belirleyici etkenler

19 Yoksulluk ve Genç Kuakların Toplumsal Hareketlilik ansları: stanbul ve Gaziantep Örnekleri 52 olarak genç kuakların toplumsal hareketlilik anslarının önünü kapatmakta ya da son derece güçletirmedir. Kiilere toplumsal hareketlilik olanakları sunması açısından en önemli etkenlerden olan eitim olanaklarından yararlanma anslarına baktıımızda, genç kuakların, ileride kentsel igücü pazarında nitelikli birer birey olarak i bulabilmelerine yardımcı olacak eitim olanaklarına ulaamadıkları görülmektedir. Dolayısıyla, halen yaptıkları ilerde ve gelecekte yetikin bir birey olarak kentsel igücü piyasasında niteliksiz, sosyal güvenceden yoksun, geçici ve düük ücretli iler talep eder konumda yoksulluun yeniden üretimine neden olarak yoksulluk kısır döngüsünün içinde kalma riskleri yüksek görünmektedir. Bedensel ve ruhsal ciddi salık sorunlarına neden olabilecek yüksek risk altında çalımak zorunda kaldıklarından dolayı, istatistiklere geçmeyen geçici ya da kalıcı bedensel hastalıklara, uzuv kayıplarına ve psikolojik çöküntülere uramaktadırlar. Yaptıkları ilerin zihinsel ya da bedensel becerilerini gelitirmekten çok uzak olması, ileride nitelikli bir meslek sahibi olmalarını engellemenin yanında, rutin ve tekdüze iler yapmaları sonucu entelektüel geliimleri, sorun çözme, aratırma, merak yetileri geliemeden kaybolabilmekte, kendilerini deersiz, ie yaramaz hissetmelerine neden olabilmektedir. ilikilerinin getirdii, patron otoritesi, sorgulanamaz çalıma koulları, çocuk ve gençlerde boyun eme davranıının güçlenmesine, içe kapanmaya neden olabildii gibi, gördükleri bu iddetin dıa yansıması olarak saldırgan davranılar ve yaadıkları dünyanın adaletli olmadıına dair kanılar gelitirmelerine neden olarak kiilik geliimlerini salıklı sürdürmelerini engelleyebilecek niteliktedir. Yasaların kendilerini korumaktan çok uzak olması ise üzerinde dikkatle durulması gereken bir dier önemli konudur. Yasalar, i kanunu çerçevesinde tüm konularda çocukları ve tüm çalıanları koruyan maddeler içermekle birlikte uygulamada çalıanların kendi kaderlerine terk edildikleri görülmektedir. Sonuç olarak, zorunlu eitimin sekiz yıla çıkarılmasından i yasalarında çocukları koruyan maddelere kadar, yapılan bu çalıma göstermitir ki, yasaların çıkması kadar uygulanma güçlükleri de üzerinde önemle durulması gereken bir sorundur. Ülkemizde, zorunlu eitimin sekiz yıla çıkmasına karın hiç okula gidememi, i yasalarıyla korundukları halde patronların insafına terk edilmi, sokaklarda seyyar satıcılık yaparak hayatta kalmaya çalıan genç bir kuak yetiiyorsa, sorunun kaynaı ve çözüm yolları bir kere daha dikkatle ele alınmalıdır. Kaynakça: Alcock, P. Understanding Poverty, Macmillan: London, 1997.

20 53 Dr. Neriman AÇIKALIN Bequele A, J. Boyden, Çocuk stihdamıyla Mücadele, ILO, ÇSGB: Ankara, Bilgin, N, Sosyal Bilimler Kavaında Kimlik Sorunu, Ege Yayıncılık: zmir, Bromley, R., ve C. Gerry, Who Are The Casual Poor?, Casual Work and Poverty in Third World Cities, içinde, ed. R.Bromley ve C.Gerry, John Wiley&Sons Pub.: New York, Castells, M. End of Millennium: The Information Age, Vol. III., Blackwell Pub.: USA, Castells, M. Henderson, J. Techno-economic Restructuring, Socio-political Process and Spatial Transformation: a Global Perspective, Restructuring and Territorial Development, içinde, ed. J. Handerson, ve M.Castells, Global Sage Pub.: London, Crompton, R. Class and Stratification, Polity Press,: Cambridge, Frobel, R.C. Capital Factory and the Dynamics of Global Restructuring, Global Restructuring and Territorial Development, içinde, ed. J. Handerson and M.Castells, Sage Publication: London, Goldthorpe, J.H. Introduction: Social Mobility and Social Interests, Social Mobility and Class Structure in Modern Britain, içinde, ed., J.H. Goldthorpe, Clarendon Press: Oxford, Hetherington E.M. ve Ross D. Parke, Child Psychology: A Contemporary Viewpoint, Mc Graw-Hill, Inc.: New York, Kaıtçıbaı, Ç. The Changing Value of Children in Turkey, Number 60-E, Current Studies on the Value of Children, Lloyd, P. A Third World Proletariat?, George Allen & Unwin Pub.: London, Miller, S.M. The Concept and Measurement of Mobility, Social Mobility içinde, ed. A.P.M. Coxon and C.L.Jones, Penguin Education: England, Mills, C.W. The Sociology of Stratification, Class: Critical Concepts, vol. I, ed. J.Scott, New York ve Routledge: London, Parkin, F. Class Inequality and Political Order, Paladin Pub.: Great Britain, Steward, A., K. Pranday, R.M.Blackburn, Social Stratification and Occupations, Holmes and Meier: New York, Roberts, B. Cities of Peasants, Edward Arnold Pub, London, Turner, B. Equality, Tavisstock Pub.: London ve New York, Young, M. The Rise of the Meritocracy, Transaction Publishers: London, e.t

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE

Detaylı

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER *

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER * ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER * Ara.Gör.Ilgım KILIÇ *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu

Detaylı

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM Dr. Ayhan HELVACI *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik

Detaylı

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. TÜLN OTBÇER Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. Ankara Hacettepe Üniversitesi Mayıs, 2004 ! - " $ - "%%&%$ - "%' $ - "(%' $ - "( ) (* $+,( $ - ") (',( $ - "- %./$ 0 1*&/1(2, %("%. 3/1(4""3%(/1-( /32 $$

Detaylı

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA

Detaylı

Türkiye de Hanehalkı

Türkiye de Hanehalkı gücü, gelir, harcama ve yoksulluk açısından Türkiye de Hanehalkı Zaf er Yükseler Er can Tür kan TÜSAD Küresel Ekonomiye Ent egrasyon Sürecinde Büyüme Semineri 21 Mart 2008, Ankara Sunum çerii* I - gücü

Detaylı

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer Download von www.bteu.de / Avrupali Türk Isadamlari Birligi Hannover / TAM Vakfi Yayinlari!" #"# Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer Bu

Detaylı

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması Giri Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması Taner Kavasolu Devlet Planlama Tekilatı Kalkınma Planlarımızda, ülke corafyasında ve kesimler arasında dengeli bir gelime salanması hedefi, ülke ekonomisi için

Detaylı

T.C. ANKARA ÜNVERSTES BURS VE KISM ZAMANLI ÇALIMA BAVURU FORMU

T.C. ANKARA ÜNVERSTES BURS VE KISM ZAMANLI ÇALIMA BAVURU FORMU KMLK BLGLER T.C. Kimlik No : Adı Soyadı : Baba Adı : Ana Adı : Doum Yeri : Doum Tarihi (Gün/Ay/Yıl) : Medeni Hali : li: lçesi: Mah/Köy : Cinsiyet : Cilt No : Aile Sıra No : Sıra No : ÖRENM BLGLER Ortaöretim

Detaylı

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir Türkiye de Bölgesel Kalkınmanın Aracı Olarak Kalkınma Ajansları: zmir Kalkınma Ajansı Örnei Ergüder Can zmir Kalkınma Ajansı Giri: Türkiye de dier ülkeler gibi bölgelerarası hatta bölgeler içinde kalkınma

Detaylı

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER *

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER * MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER * Prof. Dr. lknur OKATAN *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu Bildirisi SDÜ, 7-10 Nisan 2004, Isparta Sunu Sayın Bakan

Detaylı

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 34 Volume: 7 Issue: 34 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 ETKL OKUL-ÇEVRE LKSNDE ALENN KATKISINA

Detaylı

Bizi biz yapan degerli ogretmenlerimizin onunde saygiyla egiliyoruz...

Bizi biz yapan degerli ogretmenlerimizin onunde saygiyla egiliyoruz... Balikesir Kepsut 'tan Sevgili Fatih ogretmenimizin yazisini ogretmenlerimize, ozellikle de YIBOlarda gorev yapan ogretmenlerimize, yoneticilerimize armagan ediyor, ogretmenler gununuzu kutluyoruz... YIBOda

Detaylı

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu Sayfa No: 1 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu Sayfa No: 2 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi

Detaylı

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM KTAP NCELEMES GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM Editörler: Arif Altun ve Sinan Olkun Orhan KARAMUSTAFAOLU Yrd.Doç.Dr., Amasya Üniversitesi, Eitim Fakültesi, Dekan Yrd., AMASYA

Detaylı

OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU

OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU Psk. Deniz VARIR

Detaylı

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES 1. GR Yrd.Doç.Dr.Cansevil TEB *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden

Detaylı

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler BOSAD Boya Sanayicileri Dernei Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler TÜRK BOYA SEKTÖRÜ Dünya ekonomisindeki gelimeyle paralel olarak dünya boya üretimi bugün 29,4 milyon ton civarında gerçeklemektedir ve

Detaylı

SVAS L MERKEZNDE BULUNAN LKÖRETM ÇAINDAK ÇOCUKLARIN AIZ D SALII DURUMU VE ALIKANLIKLARININ BELRLENMES

SVAS L MERKEZNDE BULUNAN LKÖRETM ÇAINDAK ÇOCUKLARIN AIZ D SALII DURUMU VE ALIKANLIKLARININ BELRLENMES SVAS L MERKEZNDE BULUNAN LKÖRETM ÇAINDAK ÇOCUKLARIN AIZ D SALII DURUMU VE ALIKANLIKLARININ BELRLENMES DETERMINING ORAL HEALTH CONDITION AND HABITS OF PRIMARY SCHOOL STUDENTS IN CENTRAL SVAS Ör.Gör. Dr.

Detaylı

BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE)

BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE) BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE) Yrd.Doç.Dr. Öznur Öztosun Yrd.Doç.Dr. Dolunay Akgül Barı *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik

Detaylı

KIREHR REHBERLK VE ARATIRMA MERKEZ ÖZEL ETM BÖLÜMÜNDE NCELENEN ÖRENCLERN ÇETL DEKENLERE GÖRE NTELKLER

KIREHR REHBERLK VE ARATIRMA MERKEZ ÖZEL ETM BÖLÜMÜNDE NCELENEN ÖRENCLERN ÇETL DEKENLERE GÖRE NTELKLER GAZ ÜNVERSTES KIREHR ETM FAKÜLTES Cilt 7, Sayı 1, (2006), 175-189 175 KIREHR REHBERLK VE ARATIRMA MERKEZ ÖZEL ETM BÖLÜMÜNDE NCELENEN ÖRENCLERN ÇETL DEKENLERE GÖRE NTELKLER Cengiz AHN Ahi Evran Üniversitesi

Detaylı

Bu dönemde daha önce belirttiim gibi yatırımlarımızla ilgili almı olduumuz kararlarımızın yanı sıra;

Bu dönemde daha önce belirttiim gibi yatırımlarımızla ilgili almı olduumuz kararlarımızın yanı sıra; BORYAD / Aralık 2009 1. 2009, finansal anlamda fırtınalı bir yıldı. Kısaca iecam ın 2009 yılını deerlendirebilir misiniz? Öncelikli konularınız neler oldu, kârlılık hedefleriniz de büyük amalar görüldü

Detaylı

BA ALANLARINDAK AZALMA NEDENLER VE BALICA BACILIK SORUNLARI: TEKRDA MERKEZ LÇE ÖRNE

BA ALANLARINDAK AZALMA NEDENLER VE BALICA BACILIK SORUNLARI: TEKRDA MERKEZ LÇE ÖRNE BA ALANLARINDAK AZALMA NEDENLER VE BALICA BACILIK SORUNLARI: TEKRDA MERKEZ LÇE ÖRNE Elman BAHAR 1 Ahmet KUBA 2 lknur DOAN 1 Özay DENZL 1 Baak GÜZEYCAN 1 1. Trakya Üniversitesi, Tekirda Ziraat Fakültesi,

Detaylı

PORTER MODEL: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ

PORTER MODEL: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ : ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ Genel Çerçeve Makroekonomik, Politik ve veyasal Çevre Rekabet Edebilirliliin Mikroekonomik Temelleri irket irket Stratejisi Stratejisi Mikroekonomik Mikroekonomik

Detaylı

Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. ÇALIŞMA HAYATINDA SOSYAL DİYALOĞUN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ

Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. ÇALIŞMA HAYATINDA SOSYAL DİYALOĞUN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. ÇALIŞMA HAYATINDA SOSYAL DİYALOĞUN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ ŞİRKET DÜZEYİNDE S O S YA L D İ YA LO G E N İ Yİ UYG ULA M A YA

Detaylı

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES Bu aratırma 005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN

Detaylı

ENGELL ÇOCUU OLAN ALELERN SOSYAL DESTEK ÖRÜNTÜLER VE BUNUN PSKOLOJK SALIK LE L KS. Uzm. Psk. Arzu YURDAKUL* Uzm. Psk. Alev GRL *

ENGELL ÇOCUU OLAN ALELERN SOSYAL DESTEK ÖRÜNTÜLER VE BUNUN PSKOLOJK SALIK LE L KS. Uzm. Psk. Arzu YURDAKUL* Uzm. Psk. Alev GRL * Bu aratırma 1998 yılında 10. Ulusal Psikoloji Kongresinde sunulmu ve lkıık Dergisi Mart 1999 sayısında yayınlanmıtır. NGLL ÇOCUU OLAN ALLRN SOSYAL DSTK ÖRÜNTÜLR V BUNUN PSKOLOJK SALIK L L KS Özet Uzm.

Detaylı

PIZZA DONALDO TÜRKYE. Mevcut Durum

PIZZA DONALDO TÜRKYE. Mevcut Durum PIZZA DONALDO TÜRKYE Pizza Donaldo talya Ltd. (P.D.I) 1 1960 yılında talya da Senyör Donaldo tarafından küçük bir talyan restoranı olarak kurulmutur. 10 çocua sahip olan Senyör Donaldo yıllar içerisinde

Detaylı

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN GLOBAL L DERL K FORUMU AÇILI KONU MASI. 11 Mayıs 2007 Bahçe ehir Üniversitesi, stanbul

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN GLOBAL L DERL K FORUMU AÇILI KONU MASI. 11 Mayıs 2007 Bahçe ehir Üniversitesi, stanbul TÜRK SANAYCLER VE ADAMLARI DERNE TÜSAD YÖNETM KURULU BAKANI ARZUHAN DOAN YALÇINDA IN BAHÇEEHR ÜNVERSTES GLOBAL LDERLK FORUMU AÇILI KONUMASI 11 Mayıs 2007 Bahçeehir Üniversitesi, stanbul Deerli katılımcılar,

Detaylı

GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN OKUL DENEYM I DERSNE YÖNELK LGLER VE BEKLENTLER **

GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN OKUL DENEYM I DERSNE YÖNELK LGLER VE BEKLENTLER ** GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN OKUL DENEYM I DERSNE YÖNELK LGLER VE BEKLENTLER ** Yrd.Doç.Dr. Gürsan SARAÇ * **1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu Bildirisi

Detaylı

Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB

Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB 2005-2006 Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB 2005-2006 ETM-ÖRETM YILINDA SDÜ BURDUR ETM FAKÜLTES GSE BÖLÜMÜ MÜZK ETM ABD DA OKUMAKTA OLAN 2, 3 VE 4. SINIFLARIN DEVAMLILIK ZLEYEN DERSLERDE

Detaylı

Yöntem Ara tırma Modeli Evren ve Örneklem Veri Toplama Aracı Verilerin Analizi Bulgular

Yöntem Ara tırma Modeli Evren ve Örneklem Veri Toplama Aracı Verilerin Analizi Bulgular Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 38 Volume: 8 Issue: 38 Haziran 2015 June 2015 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 ÖRETMENLK UYGULAMASI

Detaylı

BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET ANONM RKET Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU 31 MART 2010 TBARYLE

BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET ANONM RKET Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU 31 MART 2010 TBARYLE Sayfa No: 1 A- 1-RAPORUN DÖNEM : Faaliyet raporu, BOYASAN A. nin MART/2010 yılı faaliyetlerini kapsar. 2-ORTAKLIIN ÜNVANI : BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET A.. 3-DÖNEM ÇNDE YÖNETM VE DENETM KURULUNDA GÖREV

Detaylı

ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL

ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL Amaç Madde 1: Bu Yönetmeliin amacı; meslekteki bilimsel, teknolojik gelimelerle ve uygulama alanları ile ilgili olarak Üye Mühendislere verilecek

Detaylı

Güzellerden Güzellemeler...

Güzellerden Güzellemeler... Güzellerden Güzellemeler... Geçen hafta Tosya Y!BO ö"rencilerinin yaptıklarını anlatmı#tım, bu hafta da kolejlerde okuyan çocuklardan bir iki örnek verece"im Alev Okullarına gitmi#tim ilk dönem, Alev Okulları

Detaylı

YÖNETCLERN VE ÖRETMENLERN ALTI YA GRUBUNDAK ÖRENCLERN LKOKUMA-YAZMAYA HAZIRLANMALARINA YÖNELK BLGLER VE GÖRÜLER. Banu YANGIN

YÖNETCLERN VE ÖRETMENLERN ALTI YA GRUBUNDAK ÖRENCLERN LKOKUMA-YAZMAYA HAZIRLANMALARINA YÖNELK BLGLER VE GÖRÜLER. Banu YANGIN YÖNETCLERN VE ÖRETMENLERN ALTI YA GRUBUNDAK ÖRENCLERN LKOKUMA-YAZMAYA HAZIRLANMALARINA YÖNELK BLGLER VE GÖRÜLER Banu YANGIN ÖZET Bu çalımanın amacı, yöneticilerin ve öretmenlerin altı ya grubundaki örencilerin

Detaylı

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ LSANS ETMLERNN ÖZEL ALAN YETERLKLERN KAZANDIRMASINA YÖNELK GÖRÜLER * THE OPINIONS OF PROSPECTIVE ELEMENTARY SCHOOL TEACHERS REGARDING THEIR UNDERGRADUATE EDUCATION EFFECTIVENESS

Detaylı

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume: 3 Issue: 14 Fall 2010

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume: 3 Issue: 14 Fall 2010 Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume: 3 Issue: 14 Fall 2010 ORTAÖRETM DN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BLGS ÖRETM PROGRAMINDAK KAZANIMLARIN VAHY VE AKIL ÖRENME

Detaylı

Giri. Yabancı, bugün gelen ve yarın giden deil; bugün gelen ve yarın kalandır. (Simmel)

Giri. Yabancı, bugün gelen ve yarın giden deil; bugün gelen ve yarın kalandır. (Simmel) Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 37 Volume: 8 Issue: 37 Nisan 2015 April 2015 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 ULUS AIRI GÖÇ

Detaylı

stanbul Depreme Nasıl Hazırlanıyor?

stanbul Depreme Nasıl Hazırlanıyor? Sayıtay Dergisi Sayı: 44-45 Performans Denetimi Raporu: stanbul Depreme Nasıl Hazırlanıyor? stanbul Depreme Nasıl Hazırlanıyor Raporu, Sayıtay Bakanlıınca 6.5.2002 tarihinde TBMM Bakanlıına gönderilmitir.

Detaylı

AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler

AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler Avrupa Komisyonu tarafından Türkiye hakkında hazırlanan lerleme Raporu, Türkiye ile müzakerelerin balaması yönünde olumlu bir

Detaylı

ÖRETMEN ADAYLARININ ALGILADIKLARI LETM BECERS DÜZEYLERNN NCELENMES

ÖRETMEN ADAYLARININ ALGILADIKLARI LETM BECERS DÜZEYLERNN NCELENMES Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 123-135 123 ÖRETMEN ADAYLARININ ALGILADIKLARI LETM BECERS DÜZEYLERNN NCELENMES Mehmet Arif ÖZERBA Gazi Üniversitesi

Detaylı

ÜNVERSTE ÖRENCLERNN ÇEVRE DUYARLILIKLARININ NCELENMES

ÜNVERSTE ÖRENCLERNN ÇEVRE DUYARLILIKLARININ NCELENMES ! "#$#%$#%&$#' #$$ ÜNVERSTE ÖRENCLERNN ÇEVRE DUYARLILIKLARININ NCELENMES Ar. Gör. Burcu ÇABUK Ankara Üniversitesi Eitim Bilimleri Fakültesi lköretim Bölümü Okulöncesi Eitim Anabilim Dalı Öretim Elemanı

Detaylı

Bu model ile çalımayı öngören kuruluların (servis ve içerik salayıcılar),.nic.tr sistemi ile uyumlu, XML tabanlı yazılım gelitirmeleri gerekmektedir.

Bu model ile çalımayı öngören kuruluların (servis ve içerik salayıcılar),.nic.tr sistemi ile uyumlu, XML tabanlı yazılım gelitirmeleri gerekmektedir. .tr alan adlarını tescili, 1991 yılından itibaren, Türkiye'yi ilk olarak nternet'e balayan Üniversitemiz bünyesinde devam etmektedir. Bu kapsamda, bugün itibarı ile, toplam yaklaık 70,000 adet.tr uzantılı

Detaylı

ğ ğ ş ğ ğ ğ ş ğ ğ ş ş ş

ğ ğ ş ğ ğ ğ ş ğ ğ ş ş ş ğ İ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ Çocuğun bakımı için ie gitmediğinizde aağıdaki durumlarda anababalık geçici parası alabilirsiniz: Çocuk hastaysa veya bulaıcı hastalık kapmısa; Çocuğun normal bakıcısı hastaysa veya bulaıcı

Detaylı

ÜNVERSTELERN GÖREVLER

ÜNVERSTELERN GÖREVLER ÜNVERSTELERN GÖREVLER VE YENDEN YAPILANMA Günümüz Türkiye sini gelecee taıyanlar i adamlarıdır. Ancak, i hayatının gayretleri Türkiye yi belli bir sınıra kadar ilerletebilir. Eer Türkiye, kaybettii bilimin

Detaylı

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR LKS* THE ASSOCIATION BETWEEN GENERAL TARGETS AND GOALS/ACQUISITIONS IN TURKISH LANGUAGE PROGRAM Erhan DURUKAN**

Detaylı

! " #$! "# $$ $! " % % # $ &&& " '( % )* " '(

!  #$! # $$ $!  % % # $ &&&  '( % )*  '( !"#$!" #$ %!"# $$$ %% &&&"'( )*"'( $% &%'#& $ $()*+"" $%#,(-"./$ &(*(%*#0#"121"314*11"1"/5 %$#%%0#"3% )"$*#%! *#&% '" #*#6)#" $**)%& "(!+ ##,#(#-.,/0 12#)34 5( 6 7###0# 5 89 ",#' -(+ : ;(

Detaylı

Bu yayında verilen bilgiler a_a_ıdaki ki_ilere yardımcı olacaktır:

Bu yayında verilen bilgiler a_a_ıdaki ki_ilere yardımcı olacaktır: Return to Study A Guide to VCE and VCAL / Turkish OKULA GER_ DÖNÜ_ VCE ve VCAL REHBER_ Bu yayında verilen bilgiler a_a_ıdaki ki_ilere yardımcı olacaktır: 18 ya_ından büyükler ve Orta dereceli okulların

Detaylı

T.C. BÜYÜKÇEKMECE BELEDYES

T.C. BÜYÜKÇEKMECE BELEDYES Sayfa No 1 / 23 Sayfa No 2 / 23 PERFORMANS YÖNETM Gözlem ve Takip (kontrol ) Hedefleri konusunda nereye kadar ulatıklarını, gelitiklerini düzenli olarak sorun, takip edin htiyaçlarını belirleyin Gözlem

Detaylı

LKÖRETM ÖRENCLERNN GÖRÜLERNE GÖRE ÖRETMENLERN ETKLL WIEWS OF ELEMENTARY SCHOOL STUDENTS WITH REGARD TO TEACHERS EFFICIENCY

LKÖRETM ÖRENCLERNN GÖRÜLERNE GÖRE ÖRETMENLERN ETKLL WIEWS OF ELEMENTARY SCHOOL STUDENTS WITH REGARD TO TEACHERS EFFICIENCY ! "#$#%$#%&$#' #$$ LKÖRETM ÖRENCLERNN GÖRÜLERNE GÖRE ÖRETMENLERN ETKLL WIEWS OF ELEMENTARY SCHOOL STUDENTS WITH REGARD TO TEACHERS EFFICIENCY Yrd. Doç. Dr. Erten GÖKÇE Ankara Üniversitesi Eitim Bilimleri

Detaylı

ICS 04.200.10 TÜRK STANDARDI TS EN OHSAS 18001/Mart 2001

ICS 04.200.10 TÜRK STANDARDI TS EN OHSAS 18001/Mart 2001 OHSAS 18001 SALII VE GÜVENL YÖNETM REHBER STANDARDI GR : Dünyada, üretim faktörünün temel öesi olan çalıanların salıı ve güvenlii endüstriyel gelimelere paralel olarak, ön plana çıkmaktadır. Salıı ve i

Detaylı

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI Belediyelerin görevlerini etkin ve verimli bir ekilde yerine getirebilmeleri için ihtiyaç duydukları optimal (ihtiyaçtan ne fazla ne de az) kadronun nicelik ve

Detaylı

Fatih Emiral. Deloitte

Fatih Emiral. Deloitte Bilgi güvenlii bilincinin genele yayılması Fatih Emiral Deloitte nsan faktörü bilgi güvenlii programlarındaki en zayıf halka olarak nitelendirilmektedir. Kullanıcılar kasıtlı veya kasıtsız olarak, bilgi

Detaylı

TÜRKYE SERMAYE PYASASI ARACI KURULULARI BRL SCL TUTMA ESASLARI

TÜRKYE SERMAYE PYASASI ARACI KURULULARI BRL SCL TUTMA ESASLARI Amaç ve Kapsam TÜRKYE SERMAYE PYASASI ARACI KURULULARI BRL SCL TUTMA ESASLARI Madde 1 Bu Esasların amacı, aracı kurulu, portföy yönetim irketi, yatırım fonu, yatırım ortaklıı (menkul kıymetler, gayrimenkul

Detaylı

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN Sayfa No 1 / 145 TANIMI ve N GEREKLER 1. N KML Kadro Unvanı Müfetti Fiili Görev Unvanı Müfetti stihdam Türü (Statü) Memur Tarih Kod No 2. E LKN BLGLER 2.1. in Özeti...belediyesi; faaliyet ve ilemlerinde

Detaylı

ETK LKELER BANKACILIK ETK LKELER

ETK LKELER BANKACILIK ETK LKELER ETK LKELER Türkiye Bankalar Birlii tarafından hazırlanan ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu nun 15 Haziran 2006 tarih ve 1904 sayılı kararlı ile yayımlanan Bankacılık Etik lkeleri Bankamız tarafından

Detaylı

TÜM OTOBÜSÇÜLER VE LETMECLER FEDERASYONU KARAYOLU YOLCU TAIMACILII SEKTÖRÜNÜN TARHSEL GELM

TÜM OTOBÜSÇÜLER VE LETMECLER FEDERASYONU KARAYOLU YOLCU TAIMACILII SEKTÖRÜNÜN TARHSEL GELM TÜM OTOBÜSÇÜLER VE LETMECLER FEDERASYONU KARAYOLU YOLCU TAIMACILII SEKTÖRÜNÜN TARHSEL GELM 1955 ten 1999 a kadar karayolu yolcu taımacılıının ulaım biçimleri içindeki payı Karayolu ile yolcu taımacılıının

Detaylı

ÖRETM ELEMANLARININ ETM VE LETM SORUNLARI EDUCATIONAL AND COMMUNICATIONAL PROBLEMS OF FACULTIES

ÖRETM ELEMANLARININ ETM VE LETM SORUNLARI EDUCATIONAL AND COMMUNICATIONAL PROBLEMS OF FACULTIES ÖRETM ELEMANLARININ ETM VE LETM SORUNLARI EDUCATIONAL AND COMMUNICATIONAL PROBLEMS OF FACULTIES Yrd. Doç. Dr. Vedat SALAM* Yrd. Doç. Dr. Yüksel TERZ** Ör.Gör. Nurettin SAVA*** Naci MURAT**** Özet Üniversitelerde

Detaylı

FEN BLGS, SOSYAL BLGLER VE SINIF ÖRETMENL ÖRENCLERNN BLGSAYAR DERSNE YÖNELK TUTUMLARI

FEN BLGS, SOSYAL BLGLER VE SINIF ÖRETMENL ÖRENCLERNN BLGSAYAR DERSNE YÖNELK TUTUMLARI Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 115-122 115 FEN BLGS, SOSYAL BLGLER VE SINIF ÖRETMENL ÖRENCLERNN BLGSAYAR DERSNE YÖNELK TUTUMLARI Hayati ÇAVU Yüzüncü

Detaylı

03. En Muhtemel Sayı (EMS) Yöntemi (5 li EMS) 03.01. EMS Yönteminde Dilüsyon Kavramı

03. En Muhtemel Sayı (EMS) Yöntemi (5 li EMS) 03.01. EMS Yönteminde Dilüsyon Kavramı 03. En Muhtemel Sayı (EMS) Yöntemi (5 li EMS) En muhtemel sayı yöntemi, tüp dilüsyon yönteminin gelitirilmi eklidir. Bu yöntemde, materyalden FTS ile standart 1 : 9 oranında dilüsyon yapılır. Dilüsyonlardan

Detaylı

stanbul, 11 Ekim 2004 2004/1021

stanbul, 11 Ekim 2004 2004/1021 TÜRKYE SERMAYE PYASASI ARACI KURULULARI BRL Büyükdere Cad.No:173 I. Levent Plaza A-Blok Kat:4 34394 I. Levent-stanbul Tel : (212) 280 85 67 Faks : (212) 280 85 89 www.tspakb.org.tr stanbul, 11 Ekim 2004

Detaylı

AYDIN KESEN. ZMR TCARET BORSASI-Gazi Bulvarı No:2 35210 zmir, Tel: (0232) 425 13 70 (5 Hat), Fax: (0232) 484 29 54, www.itb.org.tr

AYDIN KESEN. ZMR TCARET BORSASI-Gazi Bulvarı No:2 35210 zmir, Tel: (0232) 425 13 70 (5 Hat), Fax: (0232) 484 29 54, www.itb.org.tr The Developments in Production and Trade of Biotech Cotton in Turkey and Traceability Türkiye de Biyoteknolojik Pamuk Üretim ve Ticaretindeki Gelimeler ve Biyoteknolojik pamukların zlenebilirlii Aydın

Detaylı

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ YAPI Madde 1. Koç Üniversitesi Sosyal Bilimler Kulübü, kısa adıyla K.Ü.S.B., Koç Üniversitesi örenci kulüpleri tüzüüne balı ve Koç Üniversitesi örencilerinin

Detaylı

1. Bütün Organizasyonlar için Risk De erlendirme ablonu... 2. Bütün Organizasyonlar için Yangın Riski De erlendirme ablonu...

1. Bütün Organizasyonlar için Risk De erlendirme ablonu... 2. Bütün Organizasyonlar için Yangın Riski De erlendirme ablonu... 1. Bütün Organizasyonlar için Risk Deerlendirme ablonu... 2. Bütün Organizasyonlar için Yangın Riski Deerlendirme ablonu... 3. Sıcak ler zin ablonu... 4. Organizatörler için Mekan Hakkında Soru Formu...

Detaylı

GENÇ NÜFUSUN SORUN ALGILAMASI : TRABZON ÖRNE YOUTH S PERCEPTION OF PROBLEM: TRABZON CASE

GENÇ NÜFUSUN SORUN ALGILAMASI : TRABZON ÖRNE YOUTH S PERCEPTION OF PROBLEM: TRABZON CASE GENÇ NÜFUSUN SORUN ALGILAMASI : TRABZON ÖRNE YOUTH S PERCEPTION OF PROBLEM: TRABZON CASE Naci MURAT* 1 M. Ali CENGZ** 2 Yüksel TERZ** 2 Özet Günümüz dünyasında, yetikinlik eskisinden farklıdır. UNESCO

Detaylı

e.t.t.e tüketim endeksi

e.t.t.e tüketim endeksi Kartlı alıverie dayalı e.t.t.e tüketim endeksi.sayı Ercan Türkan (ercan.turkan@tcmb.gov.tr) 22 Ocak 09 Özet Aralık 08 itibariyle tüketim endeksi, nominal olarak yıllık bazda yüzde 3,3 oranında artı göstermitir.

Detaylı

KURUMSAL T BAR YÖNET M PROF. DR. HALUK GÜRGEN

KURUMSAL T BAR YÖNET M PROF. DR. HALUK GÜRGEN KURUMSAL T BAR YÖNET M PROF. DR. HALUK GÜRGEN KURUMSAL T BAR tibar alglamalardan oluur. Kurumsal itibar, bir kuruma yönelik her türlü alglamann bütünüdür. Kurumsal itibar; sosyal ortaklarn kurulula ilgili

Detaylı

! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )

! #$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) ! %2.* ) 3.%$&(' 01 0 4 *) / )/ ( +) ) ( ) ! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )! )! ) 1 87 Seri No'lu Gider Vergileri Genel Teblii Resmi Gazete Sayısı 27737 Resmi

Detaylı

ÖZ YETERLLK (SELF-EFFCACY) KAVRAMI ÜZERNE Tülin ACAR

ÖZ YETERLLK (SELF-EFFCACY) KAVRAMI ÜZERNE Tülin ACAR ÖZ YETERLLK (SELF-EFFCACY) KAVRAMI ÜZERNE Tülin ACAR Öz yeterlik (self efficacy) Bandura nın Sosyal Örenme Kuramı nda dikkati çeken bir kavramdır. Öyleyse nedir öz yeterlilik? Öz Yeterlilik Bandura ya

Detaylı

Yazılım Takımlarında Baarı

Yazılım Takımlarında Baarı Yazılım Takımlarında Baarı Tunca SELBES Meteksan Sistem, Simülasyon ve Görsel Sistemler Orta Dou Teknik Üniversitesi, Bilgisayar Mühendislii, Ankara, Türkiye e-posta: tunca.selbes@sgs.meteksan.com.tr e-posta:

Detaylı

LETME SORUMLULUU HZMET SÖZLEMES

LETME SORUMLULUU HZMET SÖZLEMES Madde 1) TARAFLAR: LETME SORUMLULUU HZMET SÖZLEMES Bi taraftan, dier taraftan aaıda belirtilen iletme sorumluluu hizmetini üstlenen.. bu sözlemenin taraflarını olutururlar. Sözlemenin devam eden bölümlerinde

Detaylı

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 33 Volume: 7 Issue: 33 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 SOKAKTA YAAYANLARA YÖNELK SOSYAL SORUMLULUK

Detaylı

KÜRESELLEEN DÜNYADA YETKN ETM

KÜRESELLEEN DÜNYADA YETKN ETM !"#$#%$#%&$#' #$$ KÜRESELLEEN DÜNYADA YETKN ETM Doç. Dr. Rıfat Miser Ankara Üniversitesi Eitim Bilimleri Fakültesi Öretim Üyesi ÖZET Günümüzde küreselleme kavramından çok sık söz edilmektedir. Bunun nedeni,

Detaylı

PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM. Özlem Ömür ÖZET

PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM. Özlem Ömür ÖZET Piyano Eitimine Yeni Balayan Örenciyle lk Dersin Önemi Özlem ÖMÜR PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM Özlem Ömür ÖZET Piyano eitimine yeni balayan bir örenciye, piyano enstrümanını benimsetmek

Detaylı

ÇES LETM BLGLER KURUMUN ADI ADRES LETM BLGLER. Av. Sancar BAYAZIT GENEL SEKRETER YETKL K

ÇES LETM BLGLER KURUMUN ADI ADRES LETM BLGLER. Av. Sancar BAYAZIT GENEL SEKRETER YETKL K ÇES LETM BLGLER KURUMUN ADI ADRES LETM BLGLER YETKL K ÇMENTO ENDÜSTRS VERENLER SENDKASI Kuleli Sokak No: 14 Gaziosmanpaa / ANKARA / TÜRKYE Tel: +90 312 447 20 25 Faks: +90 312 447 85 17 E-Posta: genel@ceis.org.tr

Detaylı

BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar

BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar Sürüm 1.0 21 Ekim 2004 Dr. Yaman AKDENIZ * akdeniz@bilgiedinmehakki.org Bilgiedinmehakki.org

Detaylı

Çin Konferansı Panel Bölümü Notları

Çin Konferansı Panel Bölümü Notları Çin Konferansı Panel Bölümü Notları Çin Konferansı kapsamında düzenlenen Çin ve Türkiye: Yatırımda ve Dı Ticarette Sorunlar, Fırsatlar, birlikleri konulu Panel, Çin ile ilikileri olan irketlerin temsilcilerini

Detaylı

BÜLTEN. KONU: Menkul Kıymetlerin Vergilendirilmesi Hk 277 Nolu GVK G.T. Yayınlanmıtır

BÜLTEN. KONU: Menkul Kıymetlerin Vergilendirilmesi Hk 277 Nolu GVK G.T. Yayınlanmıtır Kültür Mah. 1375 Sk. No:25 Cumhuruiyet hanı K:5 35210 Alsancak - zmir-turkey Tel : + 90 232 464 16 16.. Fax: + 90 232 421 71 92. e-mail : info@psdisticaret.com..tr BÜLTEN SAYI :2010-054 Tarih: 27.12.2010

Detaylı

Esrar kullanımı dengeleniyor, gençler arasında gördüü rabetin azaldıına dair belirtiler var

Esrar kullanımı dengeleniyor, gençler arasında gördüü rabetin azaldıına dair belirtiler var YILLIK RAPOR 2007: ÖNEML NOKTALAR AB uyuturucu raporunun ilettii olumlu mesajlar, uyuturucuya balı ölümlerin yüksek düzeyi ve artan kokain kullanımıyla gölgeleniyor (22.11.2007, LZBON AMBARGO 10.00 CET)

Detaylı

FRANSA DA OKULA GTME

FRANSA DA OKULA GTME Turc FRANSA DA OKULA GTME Fransa ya yeni gelen örencileri ve aileleri aırlama belgesi BU BELGE SORULARINIZI CEVAPLIYOR Çocuumu ilkokula, ortaokula veya liseye nasıl yazdırırım? Çocuum henüz fransızca konumuyor.

Detaylı

OKUL UYGULAMA ÇALIMALARI BRM NEDEN KURULMALIDIR? Ramazan SA * ÖZET

OKUL UYGULAMA ÇALIMALARI BRM NEDEN KURULMALIDIR? Ramazan SA * ÖZET OKUL UYGULAMA ÇALIMALARI BRM NEDEN KURULMALIDIR? Ramazan SA * ÖZET Hizmetöncesi öretmen eitimi programı iki bileenden olumaktadır. Birinci bileen kuramsal yanı aır basan ve fakültede yürütülen derslerden,

Detaylı

Madde 1.1. in 4.paragrafı aaıdaki ekilde güncellenmitir.

Madde 1.1. in 4.paragrafı aaıdaki ekilde güncellenmitir. YAPI VE KRED BANKASI A.. NN BANKA BONOSU VE/VEYA TAHVLLERNN HALKA ARZINA LKN SERMAYE PYASASI KURULU TARAFINDAN 3 HAZRAN 2011 TARHNDE ONAYLANAN ve TESCL ETTRLEN, 30 EYLÜL 2011 TARHNDE TADL VE 4 EKM 2011

Detaylı

BOLU ANADOLU GÜZEL SANATLAR LSES ÖRENCLERNN ÖSS VE ÖZEL YETENEK SINAVLARINA YÖNELK KAYGILARI ***

BOLU ANADOLU GÜZEL SANATLAR LSES ÖRENCLERNN ÖSS VE ÖZEL YETENEK SINAVLARINA YÖNELK KAYGILARI *** BOLU ANADOLU GÜZEL SANATLAR LSES ÖRENCLERNN ÖSS VE ÖZEL YETENEK SINAVLARINA YÖNELK KAYGILARI *** Yrd. Doç. Dr. Nilgün SAZAK* Yrd. Doç. Dr. A. Serkan ECE** ***1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze

Detaylı

Kısa Dönem Krizlerin Sosyoekonomik Etkileri: Türkiye, Endonezya ve Arjantin Deneyimleri

Kısa Dönem Krizlerin Sosyoekonomik Etkileri: Türkiye, Endonezya ve Arjantin Deneyimleri ERC Working Papers in Economics 04/13 October 2004 Kısa Dönem Krizlerin Sosyoekonomik Etkileri: Türkiye, Endonezya ve Arjantin Deneyimleri Murat Koyuncu University of Washington Fikret enses ktisat Bölümü

Detaylı

ALMANYA VE AVRUPA BRL NDE TÜRK GRMCL TURKISH ENTREPRENEURSHIP IN GERMANY AND EUROPE UNION

ALMANYA VE AVRUPA BRL NDE TÜRK GRMCL TURKISH ENTREPRENEURSHIP IN GERMANY AND EUROPE UNION ALMANYA VE AVRUPA BRL NDE TÜRK GRMCL TURKISH ENTREPRENEURSHIP IN GERMANY AND EUROPE UNION Prof. Dr. Faruk en Yunus Ulusoy Cem entürk Özet Almanya daki Türk kökenli nüfus arasında 1990 lı yıllarda kendi

Detaylı

Ders Kodu Ders Adı İngilizce Ders Adı TE PR KR AKTS SOS 104 Ekonomiye Giriş SOS 106 Sosyal Psikolojiye Giriş

Ders Kodu Ders Adı İngilizce Ders Adı TE PR KR AKTS SOS 104 Ekonomiye Giriş SOS 106 Sosyal Psikolojiye Giriş FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ SOSYOLOJİ BÖLÜMÜ BÖLÜM KODU : 311 01.Yarıyıl leri 02.Yarıyıl leri SOS 101 SOS 102 Sosyolojiye Giriş I Introduction to Sociology I 0 Sosyolojiye Giriş II Introduction to Sociology

Detaylı

Yazılım Süreç yiletirmede Baarı Faktörleri

Yazılım Süreç yiletirmede Baarı Faktörleri Yazılım Süreç yiletirmede Baarı Faktörleri Seçkin TUNALILAR Doç. Dr. Onur DEMRÖRS ASELSAN A., Mikroelektronik, Güdüm ve Elektro-Optik Grubu, Görüntü leme Müdürlüü, 6, Akyurt, Ankara Orta Dou Teknik Üniversitesi,

Detaylı

www.bakka.gov.tr bilgi@bakka.gov.tr

www.bakka.gov.tr bilgi@bakka.gov.tr Bu raporun yayın hakları, elektronik ortamlar dahil tüm görsel malzemenin kullanım hakkı Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı na aittir. www.bakka.gov.tr bilgi@bakka.gov.tr Güney Mahallesi Zonguldak Yolu Caddesi

Detaylı

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 3 Sayı: 6 Aralık 2012

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 3 Sayı: 6 Aralık 2012 ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 3 Sayı: 6 Aralık 2012 TÜRKÇE ETM ALANINDA ÖRENM GÖREN LSANSÜSTÜ ÖRENCLERNN BLG OKURYAZARLII

Detaylı

Degerli ILK YAR'larimizin Degerli Dostlari, Hepimizin yuregini yakan Soma faciasindan sonra cesitli teklifler ve sorular geldi...

Degerli ILK YAR'larimizin Degerli Dostlari, Hepimizin yuregini yakan Soma faciasindan sonra cesitli teklifler ve sorular geldi... Degerli ILK YAR'larimizin Degerli Dostlari, Hepimizin yuregini yakan Soma faciasindan sonra cesitli teklifler ve sorular geldi... ILKYAR olarak Soma'daki guzel cocuklar icin cesitli dusuncelerimiz var.

Detaylı

OKUL ÖNCES ÖRETMENLERNN ETM PROGRAMLARINI PLANLANMA VE UYGULAMADA KARILATIKLARI GÜÇLÜKLERN NCELENMES

OKUL ÖNCES ÖRETMENLERNN ETM PROGRAMLARINI PLANLANMA VE UYGULAMADA KARILATIKLARI GÜÇLÜKLERN NCELENMES OKUL ÖNCES ÖRETMENLERNN ETM PROGRAMLARINI PLANLANMA VE UYGULAMADA KARILATIKLARI GÜÇLÜKLERN NCELENMES A STUDY ON THE DIFFICULTIES FACED BY PRESCHOOL TEACHERS IN THE PLANNING AND IMPLEMENTATION Doç. Dr.

Detaylı

İŞSİZLİK HIZLA ARTARKEN İSTİHDAM ARTIŞI YETERSİZ KALDI

İŞSİZLİK HIZLA ARTARKEN İSTİHDAM ARTIŞI YETERSİZ KALDI İşsizlik ve İstihdam Raporu-Haziran 2017 15 Haziran 2017, İstanbul İŞSİZLİK HIZLA ARTARKEN İSTİHDAM ARTIŞI YETERSİZ KALDI Bir yılda 619 bin yeni işsiz Resmi işsiz sayısı 3 milyon 642 bine yükseldi Geniş

Detaylı

Orman Yangınn çilerinde çi Salıı ve Güvenlik Verilerinin Tespitine Yönelik Aratırma

Orman Yangınn çilerinde çi Salıı ve Güvenlik Verilerinin Tespitine Yönelik Aratırma Orman Yangınn çilerinde çi Salıı ve Güvenlik Verilerinin Tespitine Yönelik Aratırma Selçuk GÜMÜ 1 ve Yılmaz TÜRK 1 Özet Ülkemizde ormancılık operasyonları fidanlık ileri, aaçlandırma ve erozyon kontrol

Detaylı

SRKÜLER NO: POZ - 2006 / 42 ST, 08. 08. 2006 YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE

SRKÜLER NO: POZ - 2006 / 42 ST, 08. 08. 2006 YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE SRKÜLER NO: POZ - 2006 / 42 ST, 08. 08. 2006 çindekiler: Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu nda örtülü sermaye YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE Bilindii üzere, 21.06.2006 tarihli Resmi Gazete de

Detaylı

2012 İŞ YERİNDE KADIN ARAŞTIRMASI RAPORU. Mart, 2012

2012 İŞ YERİNDE KADIN ARAŞTIRMASI RAPORU. Mart, 2012 2012 İŞ YERİNDE KADIN ARAŞTIRMASI RAPORU Mart, 2012 ARAŞTIRMA HAKKINDA 2012 Şubat ayında PERYÖN web sayfasında yer alan İş Yerinde Kadın Araştırması, Dernek üyeleri ve iletişim veri tabanında bulunan yaklaşık

Detaylı

ÖRGÜTLERN SOSYAL SORUMLULUKLARI:KAVRAMSAL BR ÇÖZÜMLEME. Kürad YILMAZ ÖZET

ÖRGÜTLERN SOSYAL SORUMLULUKLARI:KAVRAMSAL BR ÇÖZÜMLEME. Kürad YILMAZ ÖZET ÖRGÜTLERN SOSYAL SORUMLULUKLARI:KAVRAMSAL BR ÇÖZÜMLEME ÖZET Bu çalımanın amacı örgütlerin sosyal sorumlulukları hakkında kavramsal bir çözümleme yapmaktır. Bu amaçla ilk önce sosyal sorumluluk kavramının

Detaylı

The Reading Habit of Elementary School Teacher Candidates *

The Reading Habit of Elementary School Teacher Candidates * Elementary Education Online, 5(1), 1-6, 2006. lköretim Online, 5(1), 1-6, 2006. [Online]: http://ilkogretim-online.org.tr The Reading Habit of Elementary School Teacher Candidates * Zeynep Aydin Yilmaz

Detaylı

TEK-ART TURZM A.. irketimizin 2003 yılı faaliyetleri sonunda esas faaliyet karını % 184 artırarak milyon TL düzeyine geldii görülmektedir.

TEK-ART TURZM A.. irketimizin 2003 yılı faaliyetleri sonunda esas faaliyet karını % 184 artırarak milyon TL düzeyine geldii görülmektedir. TEK-ART TURZM A.. Deerli Ortaklarımız, irketimiz açısından baarılı bir yıl olan 2003 yılı olaan genel kurul toplantısında yönetim kurulu faaliyet raporunu siz deerli ortaklarımızın dikkatina sunmaktan

Detaylı

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008 DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008 25 Ekim 2008 CUMARTESÝ Resmî Gazete Sayý : 27035 TEBLÝÐ Taþpýnar Muhasebe Devlet Bakanlýðý, Milli Eðitim

Detaylı