DİYALEKTİK METOD DİKTATÖRLÜK «TOPRAK İŞLEYENİN SU KULLANANIN» «KURŞUN YİYENİN» TEZ ANTİTEZ SENTEZ. iiıulttiimhhhhhii. T, i S I

Transkript

1 T, S I / tktnct YIL ey Türk kendne dön ıulttmhhhhh DİYALEKTİK METOD TEZ «TOPRAK İŞLEYENİN SU KULLANANIN». ANTİTEZ «KURŞUN YİYENİN» ' SENTEZ DİKTATÖRLÜK

2 DEVLET * 13 TEMMUZ 1970 SAYEA : 2 MASAL Kuşların kanatlarını koparıp, «Nçn uçmuyorsun?» dye soruyorlar, öyle masum k yüzler ve suallernn çok tab olduğuna o kadar nanmış görünüyorlar k... Kuşlar; kendlerne uzanan ellerde kanlı tüylern görmezden gelp ve unutmaya çalışarak dern sızılarım, yüreklerne damla dam la düşen kamı, uçmaya çalışıyorlar... Bu sefer, yüzlerdek hayret gerçekten masumdur: «Ama sz nasıl uçarsınız, derler, kanatlarınız yok k» Ol masalımız; onlar; kanatlar ve kanatsız kuşlar üzredr. Uçmak; masalın da ötesnde br hayâl. Oysa ne kadar severz hayalmz; ömrümüzden ömür katacak kadar değl; uğrunda ölünecek kadar... Bu yüzden aldırmayız, dört yanımıza dökülüveren dört kızgın çelk duvara... Çünkü çarpsak başımızı, kırılmaz. Dokunsak, yan maz parmaklarımız... Bz kırılmayı da, yanmayı da öğrenmşz beş bn yıldır. Ve beş bn yılın ötesnden bu yana gelmşz çmzde kalan temz, duru ve saf br şey'e dayanarak... Ve ondan aldığımız nefesle demr dağı ertmşz Ergenekon'da... Bu kez, demr değl, çelkmş... öneml olan bu değl, unutup demr çelğ... Dört yanımızı çevrenn dağ değl duvar olduğunu göreblmekte ş. O gören gözlern, pınarın basma geçmesnde... Geçen yıı, Van gölüne ndrlen br gemmze «Çaldıran» smn koymuştuk. Dostumuz tran gocundu ve hemen hatırlattı; «Bu sm k dost devletn arasında acı br olayı hatırlatmaktadır, sm değştrn k nazenn ahpaplığımızın üstüne toz konmasın!» Bzm görmeyen gözler uzun uzun düşünüp, haklı buldu dost İran'ın uyarısını... Şm d gemnn sm; «Süphan» dır!... Oysa dost dye uzanan ellerde, hep kuşların kanlı tüyler durmaktadır... Tek tek üfleseler de bu tüyler, kan lekeler hç çıkmaz parmaklarından. Moskofun, ranlının, Yunan'ın, Suryelnn, Traklı'nın parmaklarında al al ışıldar... Düşündüğümüz, masalın ötesnde br hayâl de olsa, masalın çnde, kanatsız kuşların Onlar'a karşı kendler ve havaya savrulan tüyler çn, br belrl tutumu olmak gerekmez m? «Dost», dye Iran, nüfusunun üçte brnden çok olan Türkler ezmeye, ertmeye, yok etmeye çalışırken; «toprak reformu» dye dye Türklern ellernden topraklarını alırken ve de Türye'nn ona söylenecek k çft sözü olmazken... tran, «Çaldıran» kelmesnden snrlenmş! Ayrıca şunu da düşünmemşler, o yıllarda Şah smal'n Yavuz'un karşısına çıkardığı ordunun yüzde doksanını Türkmenler teşkl edyordu... Masal komk. Masal acı. Tek ümt de kopuk kanatlara rağmen çmzde kalan o temz, duru, saf br şeyn kırıntıları... Komünzm Tehlkes Yoksundur? Türkye'de herkesn düşünmeden kullandığı bazı tekerlemeler vardır. Devletn mühm mevklernde sorumluluk yüklenmş olan lardan tutun, lm ve fkr alanında şöhret yapmış kmselere varıncaya kadar pek çok aydın kasten yayılmış olan şu kanaat tekrarlar durur. Efendm Türkye'ye komünzm gelemez. Çünkü bu deoloj bzm hem dnmze hem d o mllî yapımıza aykırıdır. Muhafazakâr balkımız onu katyyen benmsemez. Bu hükmü lm br hakkat gb kabul eden Itrn büyük çoğunluğu muhakkak k sammdr. Ancak, bu sammyetn yanında braz da saflık ve ymserlk vardır. İşte bn yüzden de son derece tehlkel ve zararlıdır. Çünkü böyle br kanaatn aydınlar ve devlet erkan: arasında rağbet kazanması komünzmn boy hedef göstermeden yayılmasına yardım edecek tr. Onun çn böyle br hükmün ne kadar sabetsz ve tehlkel olduğunu belrtmek mee bnryetndeyz. Br kere komünzm deolojs sadece slamyete ve Türk mlletnn bünyesne değl, bütün dnlere ve nsan tabatına aykırıdır. En loşa tarf le, mülkyet bütün ferd hürryetler, manev değerler, dn ve san'atı nkar eden komünzm, Mars'ın maddec felsefes dışında, nsan zekasının kurduğu hç br fkr sstem le, hç br nanç manzumes le bağdaşamaz. Cemyetler, sadece «üretc» olarak kabul ettğ fertlerden müteşekkl br «sürü» İŞ ADAMLARI NEREDESİNİZ? MİLLİYETÇİLERE RİNA ALMA KAMPANYASI DEVAM EDİYOR Bütün Mllyetç teşekküller tek çatı altında toplamak maksadıyla açtığımız kampanya devam etmektedr. Ancak hemen şunu kaydetmelyz k, kampanyamız lk günlerdek hızını ytrmştr. Bunun böyle olması br bakıma normal karşılanmalıdır. Zra, müteaddt defalar belrttğmz üzere ve öteden ber olageldğ gb, Türk Mllyetçlğ ülküsüne gönül verenler ve hang şartlar altında olursa olsun gb gören bu sstem hang mlletn bünyes reddetmez k? Fakat bu hakkat gün gb aşkâr ken, komünzm nce bedbaht ülkey kızıl kana bulamamış mıdır? Demek k bzm dnmze ve mll yapımıza aykırı düştüğü çn komünzmn Türkye'ye gremyeceğ kanaat mesnetsz br ddadır. Hele, sosyalzmn rengn yavaş yavaş koyulaştıran Mısır, Surye, Cezayr gb Müslüman Mlletlerle, kıpkırmızı br komünst devlet olan Arnavutluğun durumu hatırlanınca, yukardak ddanın ne kadar uydurma br bahaneye dayandığı kolayca anlaşılır. Dr. Altoy PAMİR Meselenn asıl sakat noktası se daha başkadır. Komünzmn bünyemze uygun düşnıycceğn söyleyenler, bu âfetn şmdye kadar stla ettğ ülkelere nasd grdğn acaba blmyorlar mı? Yan, bunlar sanıyorlar mı k komünzm Türkye'ye grmek stedğ zaman, bütün memleket kapı kapı dolaşarak, her vatandaşın fkrn alacaktır. Herkese, referandum yapar gb, «evet m, hayır mı?» dye, sorduktan sonra, «evet» 1er fazla çıkınca komünst rejm kurulacaktır? Hç böyle br örnek görülmüş müdür k, Türk Mllet de bünyesne ters düşen bu rejm reddedeblsn. Üstelk, aradan yarım asır geçtğ ve bugünkü nüfusun yüzde doksanı komünst dare al onu devam ettrenler genellkle fakr Türk çocukları olmuşlardır. Şu veya bu şeklde zengn olanlar, ya zengn olmanın yollarını bulmak ya da zengn olduktan sonrak hallern muhafaza edeblmek çn ülkülernden pekçok tavzler vermşlerdr. Çoğu zengn Türk ş adamları se, kendlern tehdt eden tehlkenn büyüklüğünden ve yakınlığından habersz, servetnn Hcâtı kablnden de olsa, başta komünzm olmak üzere her türlü şer kuvvetlere karşı flen mücadele eden Mllyetç teşekküllere karşı lgsz, hattâ L: soğuk davranmaktadırlar. Yapabldkler en büyük fedakârlık herhan tında beynler yıkanarak yetştrldğ halde, Rusya'da vatandaşın temayülü ve fkrî br dcfacık olsun sorulmakta mıdır? Acaba Rus balkı, bütün baskı metotlarına ve propaganda taarruzlarına rağmen, komünzme ısınmış mıdır? Ama, bu suallern cevabı menf olduğu halde, 50 yıldan ber Rusya'da komünzm hüküm sürmüyor mu? Demek k, komünzm tehlkesnn olmadığı ddası gülünç denecek derecede boş ve mesnetszdr. Br başka husus daha var. Komünzm hç br yere asd adı ne grmemştr. Yan, «benm adını komünzmdr, sz artık ben dare edeceğm» dye bağırmamıştır. Ya «demokratk halk dares», ya «ml l demokratk devrm» yahut da «emperyalzm mc karşı lerc drenş» gb maskeler kullan* mstr. Bu maskeler altındak çrkn yüzü br kısım aydınlar görmüş fakat büyük kalabalık* lar fark edememşlerdr. Türkye'de se komtt* «znn ustaca kullandığı daha uygun maskeler vardır. Bu maskelern başında «Kemalzm» ve «devrmclk» kelmelern bu güne kadar Cumhuryet nkılapları manasına kul* lanagelmştr. Onun çn de komünstlern aldatıcı br maske olarak kullandığı bu tabrlere karşı sempat duymaktadır ydından ber komünzmn sür'atle gelşmesnde bu maskenn büyük rolü olmuştur. İşte bütün bunlar sebebyle, Türkyemzde komünzm tehlkes her zamanknden daha ağır br htmalle vardır. Mll bünyemz, tek başına bu tehlkey bertaraf etmeye yetmez. Aydınlarımızın komünzme karşı şuurlu br şeklde teşklatlanıp karşı koyması lâzımdır. Mllet de uyarılmalıdır. n g br camye halı almaktan barettr. Bunu da «Öbür Dünya» kay gısı le yapmaktadırlar. Evet, halı da lâzım. Ama, «dn ve devlet elden gttkten sonra halıyı hang camye sereceksn?» dye soranlar da olmuyor böylelerne. Özellkle şu günlerde, Mao - Lenn uşakları devletn temellerne dnamt koymaya çalışırlarken ve daha şmdden «dn ve ale de ne oluyor?» dye televzyonda durmadan neşryat yapılırken, bütün bunlarla mücadele edenlere yardım eln uzatmayan bu adamlar, muhakkak lerde «aman» deyp yardım dleyerek mücadeleler desteklenmes gereken Mllyetç teşekküller kendler aramak zorunda kalacaklardır. Ama, temenn edelm k, o zaman ş şten geçmş olmasın. Böylelern gaflet uykusundan uyandırmak hepmzn görev olmalıdır. Bütün ülküdaşlarımıza candan başarı dleklermz sunarız. Saygılarımızla. BAĞIŞTA BULUNANLARIN LİSTESİ Sıra Numarası Ad ve Soyadı İL. Olarak Mehmet Antal Kublây Kılıç Ömer Albay Neklî Yekûn , Yekun NOT: Hesap Numarası: Zraat Bankası Kızılay Şubes 630/293 ANKARA I

3 DEVLET * 13 TEMMUZ 1970 SAYFA : 9 YAZISIZ tesbtnde esas alınması dkkate değer br husustur. Sosyalzm br yana Markszran temel esaslarından mülhem br zhnyetn hâkm olduğu yönetmde, «sosyalst değlz ve olmayacağız» demek hç de nandırıcı br temnat olmasa gerek. Devn mlm CHP ve İHTİYAR LİDERİ CHP. XX. Kurultayı Ecevt'n kesn zafer le netcelend. Bu zafer, Ecevt'n şahsî kablyet ve kuvvetnden doğan br başarı olmaktan zyade, Halk Parts bünyesnn temel unsurunu teşkl eden solcu bürokrasnn stek ve temayüllerne uyan tabî br netcedr. Halk Parts çersnde Ecevt ve Turan Güneş'n tabr le «tayfaları» ndan bahsetmek gerçeğe uymaz Bülent Ecevt'ı partnn mutlak hakm halne getren br zhnyet ve bu zhnyet benmsemş olan kşler vardır. Ecevt partdek solcu hareket drje eden değl, mevcut br harekete sözcü olarak seçlmş br kşdr. Onu bütün yeterszlklerne, zaaflarına, açıklarına rağmen partnn kuvvetl adamı hâlnde tutmak solcu zhnyetn sahpler çn şartların doğurduğu br mecburyettr. Ecevt'n yaptığı gafları br başka syaset adamı yapsa d Türk syas sahnesnden çoktan slnrd. Bürokratlar, Ecevt' daha br müddet taşımak mecburyetndedrler. Ondan daha uygun, zhnyetlerne daha faydalı br başkasını buluncaya kadar bu mecburyet devam edecek, elverşl olduğuna nandıktan şartlara kavuştukları gün Bülent Ecevt unutulmaya terkcdlecektr. XX. Kurultay brbrne taban tabana zıt beyan ve kararlar la dolu olarak yapıldı. Syas hayatının sonuna gelmş bulunan İsmet Paşa «CHP Sosyalst değldr ve olmayacaktır» demek suretyle partsnn genel deolojk çzgsn tesbt etmeye çalışırken, başta genel sekreter olmak üzere genel kurul bütün mev cuduyle «alt - yapı devrmler» nn yapılmasında brleşt. Marksznn çtmaî hadselere bakış tarzının en müşahhas örneğ o- lan «alt yapı - üst yapı» tasnfnn CHP nn temel hedeflernn Br taraftan «ktle parts olmayacağız» dyen Ecevt, başta lâklk konusu olmak üzere sosyalzm ve solculuğu zah tarzı le ktleler kandırmanın kaygusu çne düşmüştür. Dürüst vo samm tavır takınarak y nyetl vatandaşın özledğ poltkacı tpn cevaplandırma peşnde olan CHP'nn hızlı genel sekreter, gerçek duygularını açıklayamamanm sıkıntısı çersnde kıvranıp duruyor. Markszm'n temel unsurlarına uygun sloganları kullanıp, soyalzmn en âlâsını yapan br nsanın solcu termnolojye yen ve uydurma mânalar vermeye kalkışması gülünçtür. Ecevt br taraftan demokratk düzenn şddetl savunucusu tavrı le konuşurken dğer taraftan dünyanın her yernde totalter sosyalzmn uygulanmasında lk basamaktan teşkü eden zorla araz şgallerne kalkışmayı haklı ve meşru br «eylem» olarak vasıflandırıyor. Bu durum Kemal Satır'ın fadesyle «Anayasaya ve hukuk kurallarına» tamamen zıt br zhnyetn fadesdr. Bülent Ecevt ve CHP yönetclernn cemyet hadselerne bakış tarzları üzernde durulması gereken br başka husustur. Mllî bünyey tahrbe yönelmş komünst sabotajları, ünverstede başlayıp, şç çevrelerne sıçratılan yıkıcı davranışlar sank mevcut değldr. Vatandaşı tedrgn eden, yarınından kuşkulu vo tereddütlü br hâle getren olaylardan hç bahsedlmed. Bunun yerne İsmet İnönü 19 Mayıs 1944'ün zhnyetn aynen devam ettrdğn belrten br üslûpla mülyetç gençlğn mllî drenşne çatmakta kusur etmed. Oysa bu kurultay İsmet Paşa çn belkde son şanstı. Br başka kurultay önünde artık konuşableceğ şüphel olan İsmet İnönü'nün, genel kurul mensuplarını ant - komünst mllî mücadeleye çağırması bunca hata ve vebalnn br kısmını telâf edeblecek br davranış olurdu. Şals muhakeme ve mütalâlanndan zyade tabu halne getrdkler şahısların beyan ve şaretlerne göre davranan CHP genel kurulu çn, İsmet İnönü'nün bu tarz br kaz ve şaret, syas br vasyet olarak lerde memlekete faydalı sonuçlar doğurablrd. CHP yönetmn elne geçren solcu ekbn bu başarılarını nereye kadar sürdüreblecekler şmdden kestrlemez. Ecevt'n «halktan uzak»» olarak vasıflandırdığı «darbec aydınlan» takımı le br sûre sonra brleşvcrdklern görmek sürprz sayılmamalıdır. Bülent Ecevt evvelâ parts mensuplarım, sonra bütün vatandaşları ve umum efkan solcu termnolojye tamamen kend uydurması mânâlar vermek suretyle ne vakte kadar «dare edeblr», blnmez. Ancak Ecevt ve «tayfaları» um ennde sonunda gerçek kmlkleryle ortaya çıkacaklarım söylemek hatâ olmaz. Ne var k Türkye'de sosyalst eylem yürütenlern hareketn yönetmn bu ekbe kaptırmaya hç de nyetler yoktur. Ecevt ve benzerler bunların vagonu olmaya mahkum br kader çnde yürürlerken, bütün temennmz meselenn ç yüzüne vakıf olmayan mlyonlarca Halk Partl vatandaşı bu mukadder sona ortak etmemelerdr. DEVLE! ^'J»BS»M SahW w Mes * vû MMurö brahm METİN I I dan ve Abone Merç COŞKUN ^jflct/flhp ghi reknk Sorumlu. Mehmet Nedm BUDAK I I Almanya Temslcs Nyazı ÖZDEMtR 1 Y f)4 f j T I *\y M HAFTALİK MİLLİYETÇİ SİYASİ GAZETE * PAZAR TESl GÜNLERİ ÇIKAR * 150 KURUŞ İKİNCİ YIL 67. SAYI ADRES: P.K. 284 lak^ıklar" ~ANKARA " ~Telefon: HAVALE ADRESİ : Devlet Posta Çek No: a^^.;^ f^spîfc: S ttv ~ nk um z EtAM ***** 40 - TL Dıs memleketler lan ücret flc msl alınır * Daftıtmı t GAMEDA Dzg ve Basla; Güne* Matbaacılık TAS ANKARjT * 555* «3» 5P : S r SS!lSSm^ M

4 DEVLET * 13 TEMMUZ 1970 SAYFA : 4 L Ergcnckon MEKTUPLARI Cezm KIRIMLIOGLU SAVULUN! GÖKBAYRAK GELİYOR Bu br savaş narasıdır. Türkün, nsanlığa mertlğ, ylğ götürürken attığı br naradır. Bu öyle br naradır k, çnde br medenyetn, br dünya görüşünün mânâsı gzldr, ötüken Yayınev'nn br ay önce yayınladığı, Leon Kahun'dcn Galp Bahtyar'm tercüme ettğ «Gökbayrak» bu mânânın destanlaştırılmış haldr. Gökbayrak, gençlermze tarh şuuru, Türklük sevgs vermek üzere mahdut sayıdak ktaplara eklenmş br şaheserdr. Esern yazan, memleketmzdek Türkçülük Hareketlernn doğuşuna yazdığı «Asya Tarhne grş, Türkler ve Moğollar» adlı eseryle hayl etkl olmuştur. Necp Asım yazdığı Türk Tarh'nde bu eserden hayl stfade ettğ gb, Zya Gökalp de «Türkçülüğün Esasları» nda, Türkçülüğün tarhçes kısmında Leon Kahun'den ve onun eserlernden bahseder. Gökbayrak se yazarın Türk Tarh araştırmaları sırasmda, Türklern yaşayışlarına, mertlklerne, yğtlklerne karşı duyduğu hayranlığın romanlaştırılmasıdır. Dyeblrm k, bu sahadak eserler arasında Atsız Beğ'n Bozkurtların ölümü'nden sonra en güzel olanıdır. Eser, Cengz'n br küçük obadan, hang duygu sayesnde br dünya mparatorluğu kurduğunu en açık şeklde ortaya koyar Leon Kanun şayet kahramanlarının br kısmını hakk şahsyetlerden seçıneseyd, dyeblrdk k, br aşretten yne br dünya mparatorluğu kuran Osman Gaz'nn dünya görüşünü ortaya koyuyor. Esasen, dünya hakanı olmak, dünyaya sulh ve sükûnu götürmek çn dünya hâkm olmak Türk beğlernn ortak vasfıdır. Bunu Gökçe'ye Temuçn şöyle fade edyor: «Ben ant çmşm k bütün dünyada hanlık eden on k başbuğu alt edeym de sonra nsanları rahata çıkarayım. Eğer yed bn budun bana boyun eğerse, ben de dünyaya rahat verrm. Özüm çn derm k, bu senn dedğn hanlar, tez vaktte adımı ştecekler! Hem de öyle br ştş ştecekler k, kulakları çınlayacak. Ben dlerm k, bz çobanların adı ortalığa yayılınca dünyada ne kadar can taşıyan varsa ttreşsnler. Hanlar kendlern benlğe, fenalığa daldırmışıardırö Ba huğlarının başına düşeym k, uslansınlar! Bz yer yüzünde ne kadar Türk uşağı varsa hepsn br yere toplayacağız.» Ve bütün başbuğlar, beyler bu kutsal arzunun tahakkuku çn çalışıyorlar, Can Beğ'n dedğ gb derneğe gdyorlardı: «Uçuyor muyduk, yoksa rüzgâra, havaya mı karışmıştık. Yer yüzünde olduğumu unutuyordum. Hepmzde büyük sevnç vardı. Acaba bunca atlılar düğüne, derneğe m gdyorlardı? Evet... Derneğe, kan derneğne, bahadırlık derneğne, Türk derneğne koşuyorduk. Dünyayı ezmeğe gdyorduk.» Bunlar nce kşlerdr k, nsanları rahat ettrmek çn chanı fethetmeye gdyorlar, bütün hanları, başbuğları yenyorlar, fakat halklara kendler sevdryorlar. Dğer nsanlara nazaran farkları nelerdr? Çünkü bunlar Allah'ın kuluna baş eğmezler, yalnız Allah'a kulluk ederler. Semerkant'ta camde şaht olduğu br olayla şaşkına dönen Can Beğ, kendlernn dğer nsanlardan farklarını ne güzel belrtyor : Camye Semerkant Ulusu Türkân Hatun grmştr. «Camnn çnde nce kş varsa hemen baş kestler. Yalnız benm başım eğlmed. At oğlanlarım da gördükler şeyden başkasını yapmadıklarından onlar da dmdk kaldılar. Doğrusu fena oldum. Bunlar nce kşüerdr k br Tanrı kuluna bu derece baş eğerler? Tanrı önünde bay ve geda herkes brdr, aralarında en ufak ayrılık, küçüklük, büyüklük yoktur, öyle oldukta Ulu Hatun böyle yüce adlarla anılır mı? Hem br kadın geçyor dye davul dövülür, borular çalınır mı? Hey gd dünya... Boru, davul dedğn bayrak ardında, yahut düşmanı bas mış başbuğlar önünde çalınır. Bz göçebe Türküz, ama yüreğmz yücedr. Bz yalnız yavuzluğu, yavuzları yüceltrz.» İşte asırlarca dünyaya hükmeden Türk'ün anlayışı. Yalnız bu duygudur k, Türk'ü nsana köle etmemş, her devrde br aşretten br mparatorluk kurmasını sağlamıştır. Br de şmdk darecler düşünün. Hang büyük dâvanın kavgasını veryorlar? Büyük kavgaların adamı olmayı hayal edeblyorlar mı acaba? Zannetmyorum. Büyük devleder, büyük ülküler olan devletlerdr. Başbakan'ın geçen seçm önces söyledğ «Türkye'ye yen br Türkye kattık» sözünün, «Büyük Türkye» ülküsünü resm görüş olarak aldık mânâsma gelmesn ne kadar sterdm. Ama hazn da koruyamıyoruz, nerde kaldı k, «Büyük Türkye» y arzulayacağız. Büyük adam, küçük mkânlara rağmen büyük dâvası olan adamdır. Bunu ne zaman drak edeceğz? Temuçn, Osman Gaz bu sebeble büyük adamdı. Gökbayrak bu büyük adamın romanıdır, ötüken Yaymev'ne teşekkür eder, bütün okuyucularıma tavsye ederm. Gökbayrak, Leon Knhun, ötüken Yayınev, Nuruosmanye Cad. No: 3*/7 Cağaloğhı İSTANBUL, 12,5 TL. Sanat, Edebyat, Tenkt, Peyam Safa, 7, fölaf far * düşüfc^^r * ^orwmiar ı ^...Mm XX. Kurultay ve Paşanın Btş Geçtğmz hafta CHP XX. Kurultayı solcu ve sosyalst koru yucusu İsmet Paşanın Ecevt ve tay fası tarafından ezlmes ve slnme syle sona erd. Kongre 3 Temuz 1970 günü Genel Başkan tsmet nönü'nün ko nuşmasıyla açıldı, tnönü bu konuş masında ana muhalefet parts Baş kam çapında (!) ktdar partsne bol bol çattıktan sonra sözü gençlk meselelerne getrerek, öğrenc hareketleryle dama yakından lglendklern «Gençlk ve öğrenc hareketlerne syasal örgüt ve arzuların sızdığını», CHP nn de «Sosyal Demokras Dernekler Federasyonu le program olarak, halk çı ve devrmc lkelerde parelellk çnde» bulunduklarını belrtt. Boy lece tsmet Paşa ve parts yetkılle rnn dama «ünverste hareketle* rnn partler tarafından yürütüldüğü ve kend partlernn bu hare ketlerde suçu olmadığı» ddaları suya düşmüş ve CHP nn öğrenc hareketlernn çnde olduktan tsmet Paşa tarafından resmen belgelenmş oldu. KOMÜNİSTLER DEĞİL DE KOMANDOLAR tnönü A. Ü. Hukuk Fakültes «Muhbrler kurulu» nun mülyetç gençler hakkındak mütaalalarını y değerlendrmş olacak k «poltkacılar - komando - adı altında, askerlğe benzer br örgütü açıktan teşkl eder göründüler. sağ cı komandolar adını alan br teşekkül, özellkle öğrenc hayatına ve fırsat buldukça toplumun d ğer ortamlarına da cesaretle saldırır br tutuma grd» demştr, tsmet Paşanın bu konuşmasında son şç olaylarını yöneten, araba yakan, bnalara bomba koyup uçuran, adam öldüren, orduya küfreden, hocaları döven, hatta CHP ne bağlı SDDF Genel Başkanını brkaç kere hastahanelk eden komünst mltanlara çatmaması Ecevt solculuğu karşısında lk yenlgs oldu. tsmet Paşanın komünst mltanlar hakkında hçbr şey söylememes çok anlamlı d. Çünkü SDDF arasıra sopa yeme pahasına bütün eylemlern komünst mltanlarla ve sosyalst örgütlerle brlkte yüârütüyordu. Anlaşılan Kabbay'ın, Eyüboğlu'nun, Uysal'ın merkez yönetm kurulu dışına tlmesne rağmen «genş cephe» bundan böyle CHP de kurulacaktı. BtZ SOSYALİST DEĞİLİZ tsmet Paşa konuşmasının son kısmında gerek dnleyclern gerekse delegelern hç de hoşuna gtmeyecek laflar ett. «Amerka ve Rusya karşısında dama tarafsız davranacağız. Nato'da kalacağız. Bz br sosyalst part değlz ve br sosyalst part olmayacağız» ded. tsmet Paşa bunu belrtmenn kendsne br ödev saydığını da söyled ve fakat esk alkış yern sükûta bırakmıştı. SATIR - ECEVİT - İNÖNÜ tnönünün konuşmasından sonra part çalışma raporu okunda ve eleştrlere geçld. Eleştrlern ana konusu part ç anlaşmazlıklardı. Br kısım CHP ller Ecevt*! «tek başına hareket etmekten, mer kez yönetm kurulunun fonksüyonunu ortadan kaldırmaktan, aşın solla aynı parelele düşmekten, dev rmc güçlere karşı çıkmaktan, CHP nn görüşlerne ters düsen konuşmalar yapmaktan» çeştl gruolar, çeştl şekllerde suçladılar Ecevt bunlara karşı kend romantk aklı uyarınca bol bol cevaplar sundu Ancak cevaplardan «Toprak şleyenn, su kullananın» konusunda k cevab' Kemal Sa'r ve arkadaşları tarafından sert teokyle karşılandı. Kemal Satır bu konuyu daha evvel tsmet Paşayla görüştüğü çn hışımla kürsüye etk t. Kürsüye çıkışıyla lgl münakaşalardan sonra Kemal Satır «Ecevtle şu ana kadar br fkr htlafımız yoktu, ama şmd büyük br ayrılık çne grdk. Köylü kendsne kanunların vermedğ hakkı, kend kendne almaya başlarsa no olur? Anayasanın tanıdığı fakat ktdarın yerne getrmedğ kanunu köylü yerne getrecek dyen Ecevt le artık karşı karşıyayız. Şmd Genel Başkana soruyorum. Ecevtn teklf ettğ, tasvp ettğ, desdekledğ eylem, br devrmc eylem mdr? Lütfen Genel Başkan»NÖNÜ yenld. XX. Kurultay'da tola cevap versn demştr. Satır kürsü* den nerken özellkle dnleycler ve delegeler kürsü önüne yığılmış Satıra aleyhte gösterlerde bulunuyorlardı, özellkle genç devrmcler (!) neredeyse Satırı tükrük yağ muruna boğacaklardı. smet Paşa «toprak şleyenn* su kullananın» konusunda Ecevtle aynı görüşte olmadığını Kemal Satıra fade etmşt. Fakat Satırın delegeler karşısında bunu fade etmes çn yaptığı açık davet karşısında Eccvte karşı çıkmayı göze alamadı ve şöyle ded: «Br taraf; haklısınız, ben yanlış yapmışım dyemez. Taraflar dan bu beklenmez. Burada konuşulanlardan br kısmı kanunlara ay kırı olablr. Kanunsuz brşey sten d dye tehlke vardır denemez. Bu rada kanunlar uygulanmıyor, sadece dlekler söylenyor. Taraflar br brne cevap veryorlar. Hçbr taraf dğer tarafı haksız çıkaramıyor.» Paşa bu konuşmayla kendsnn bttğn lân edyordu. Paşanın bu konuşması bütün körler ve sağırlar çn çok önemlyd. Solcu ve sosyalst koruyuculuğu br merhale den sonra koruyanları slndr gb ezp geçyordu. Tıpkı Ecevt solculuğunun tsmet Paşa tabusunu XX. kurultayda ezp geçtğ gb. tsmet Paşanın nandığını söyleyemedğ gb. SEÇİMLER Kurultayın bundan sonrak kısmı Ecevtn romantk solculuğu «altyapı devrmclğ» le seçme

5 DEVLET * 13 TEMMUZ 1970 SAYFA : 5 ~ mmmtt ^g.m»!.mfl)'»nww;j!*'»^^ Göstermelk Hedefler Mllet düşmanı sosyalst kışkırtmacıların seçtğ göstermelk propaganda hedefler le gerçek hedef arasındak bağlantının kurulamaması aldatılmışlann hep brden suçlanmasını mkânsız kılıyor. Mücadelenn şmdk dönemnde mllyetçlern başlıca vazfelernden br de göstermelk hedeflern ardındak gerçek hedef ortaya koymak, göstermelk hedeflere erşebleceğn sanıp sokağa dökülen ktlelern uyarılmasına yardımcı olmaktır. Göstermelk hedefler zamana ve şartlara göre mütemadyen değşrler, ama asıl hedef hç değşmez! 274 ve 275 sayılı kanunlarda yapılması teklf edlen değşklkler 16 Hazran olaylarının göstermelk br hedef d. Çünkü 16 Hazran olaylarında zarar görenlern teklf edlen değşklkler önlemeğe ne yetkler vardı ne de haklan. Konu sadece T.B.M.M. ıı lglendryordu. Anlaşmazlık ücret azlığndan veya ş şartlann kötülüğün den doğmamıştı. Bu sebeble fabrkası yıkılan ve maknaları kırılan ş adamının yapılma sı stenen değşklklerde en ufak br taksratı olmadığı gb, önlemeğe de gücü vetmezd. Başı taşla ezlerek öldürülen pols memurunun, yaralanan Türk subayının da kavga konusu değşklklerle hç m hç lgler yoktu. 274 ve 275 sayılı kanunlarda yapılmak stenen değşklkler 16 Hazran olaylarının gerçek hedef olsaydı, yalnız T.B.M.M. ne başvurulur, syasetçlere baskı yapılırdı. Fabrkalar yakılmaz, orduya ve polse saldıramazdı. Ama adı geçen kanun değşklkler, çıkarlarının zedeleneceğn sanan yığınların kandırılması çn kullanılmış br bahaneden barettr. Gerçek hedef başkadır ve tektr: İhtlâl hazırlıklarını koyulaştırmak, sınıf kavgasını başlatmak! Ntekm, olaylar sırasında taşınan dövzlerden brnde şöyle yazılı d: «Savaş başladı. Yaşatın şç sınıfı!» 8 Temmuz Çarşamba günü Ordu'da yapılan fındık mtngnde de, mutlak çoğunluğu y nyetl olan vatandaşlar, göstermelk propaganda hedefnn peşnden sürüklenmş ve daha acısı, aslında nefret ettkler gerçek hedefe, yân sosyalst br htlâlle Türkye devletnn parçalanması ve sınıf kavgasının şç den sonra köylüye de sıçratılması hedefne, şüphes blmyerek Vasıta olmuşlardır. Fındık üretclernn, dğer bütün vatandaşlar gb, hç şüphesz büyük büyük dertler vardır; taban fatlaftnm düşüklüğünden şkâyetçdrler. Konuyu dernlğne ncelemek mle'mm bulamadığımız çn kesn br hüküm verememekle brlkte, haklı olmaları da çok mümkündür. Ancak, taban Hatlarının yükseltlmes haklı hedf le Ordu'dak mtngn yöneldğ hedefler arasında, müsbet mânâda, hç br münasebet kurulamaz. Taban fatlan düşükse ve mtng ve benzer yollarla mutlaka br baskı yapılmak stenyorsa, yükseltme yet kşne sahp olan kurumların ve şahısların seçlmes gerekrd. Fıdnık taban Hatlarını km yükselteblr? Elbettek hükümet ve yetkl dğer kurumlar, oysa alınan haberlere göre, Or ıtırdak mtngn btmnden sonra yürüyüşe geçen br zümre, verg daresn, bazı otel ve eğlence yerlern tahrp etmş, sahl boyunda bulunan apartmanlann camlarını kırmış, br çok kş yaralanmış, br kş de ölmüştür. I< ndk taban fatlanmn düşüklüğü le otel ve eğlence yerlernn yıkılması arasında nasıl br bağ kurulablr, yürüyüşçülern haklılık dereces nedr? Yarın, otel ve eğlence yerler zarar etmeğe başlasa, sahpler zam steseler ve olamasalar, duruma öfkelenen otel ve eğlence yerlernn sahpler fındık bahçelern t\hrfp etmeğe koyulsalar ne kadar haklı olurlarsa, yürüyüşçüler de ancak o kadar haklıdır. Saptırılan ktleler, topluluk heyecanı çn de, göstermelk hedeflere kanar ve gerçek hedefn farkına varamazlar. Memleketn korunmasından sorumlu bulunan ve mlletn sammyetle seven bütün aydınlar, gerçek hedef önce görmek ve sonra da göstermek mecburyetndedrler. Aklını henüz kaybetmemş her vatansever şu sorunun cevabını aramalıdır. Fındık fatlan düşükse bunun suçu, zehrlenerek hastahaneyc götürülen, fakat mtngclern geçt vermemes yüzünden ölen 12 yaşındak yavrucağın mıdır? Oruç REİSOĞLU ar düşünceler yorumlar ıııımmıı mm n ıı> ıı olaylar mı ııı ı.m düşüncele kadar devam ett. Seçm Ecevt tayfası aldı. «Alt yapı devrmclğne» nanmayan Erm, Göğüs, Ertem, Oral vs. ve devrmclkte Ece vt yaya bırakacak Kabbay, Eyüb oğlu gbler seçlemedler. Bunun, yanında «tayfa» ya mensup olmanın mtyazı le Tahsn Bekr Balta, Caht Zamangl gbler de part meclsne grmey başardılar. KEMALLER AYRILIYOR Ecevt tayfasına mensup olmayan Kemal Demr ve Kemal Satır da part meclsne grmşt. Ancak Demr ve Satır «ster devlete ster şahıslara at olsun, kanunsuz şgaller Devrmc Eylem kabul eder zhnyetn, anayasaya, hukuk devlet lkesne ve CHP yasalanna aykırı» düştüğü gerekçesyle Ecevt solculuğunu protesto ederek stfa etmşlerdr. Böylece Ecevt tavtası CHP ye kesn damgasını vurmuştur. Bundan böyle Ecevt herhalde CHP genel başkanlığına oynayacaktır. Ülkü OcuMen Paşa! ya Cevap Verd Ülkü Ocakları Brlğ CHP Ge nel Başkanı tsmet tnönü'nün XX. Kurultayda kendlerne yöneltlen thamları cevaplamıştır.. Ülkü Ocakları Bldrsnde özetle şöyle denümektedr: «CHP Genel Başkanı Sayın t- nönü ve Genel Sekreter Ecevt, Türkyenn en esk br syas tesek külünü sosyalst hevesler yüzünden tam br tutarsızlığa sürüklemşlerdr. Şmd kend hareketlernn tabî netcelernden sıyrılablmek çn part dışı hedefler seçerek dkkatler o yana kaydırmak çabası çndedrler. Bunlar nhayet kend blecekler ştr dyeblrdk ancak... Br yandan 27 Mayıs'a övgüler söylemek her şeyn başlangıcını o- na dayamak «zorunluluğunu» duyarken öte yandan 27 Mayıs devrmnde ön safta rol almış CHP'ne mensup br albaya «devrmclkten arınmamış» demek utanç verc br thamdır. Devrmc olduğunu dda eden CHP lderler devrm annılması gereken br kr m saymaktadırlar? Solcu teşekküller slahlı mltanlarım öğrenc teşekküllernn başına musallat ettklernde devamlı kazlarımıza rağmen bu hareketler hmave eden înönü şmd ayılmış ECEVİT - İNÖNÜ YANYANA olanuyacaklar. görünmektedr. Ancak ayrılırken de olaylara ters teşhsler koymak tyadım devam ettrmektedr. Bu hatalar belk de kendsne rapor veren müşevrlernn şaşılığından doğmaktadır. Daha yrm gün önce cereyan eden 16 Hazran olaylarında şçy, tahrke, cnayete anarşye sevk eden solcu gençlern varlığından ta mamen habersz görünmek ve şmdye kadar hçbr hareketlern kanun dışına çıkarmamış olan Ülkü Ocakları gençlere, kend taktıkları «KOMANDO» adının askerlkle,fc«<».n,>...»1>>' ı«l l benzerlğ vardır töhmetlerne kalkışmak nsafsızlıktır. Hele hele bu gençlern ktdarın hmayesn gördüğünü dda etmek gülünç olmak tan da öte br blmezlktr. Bütün kanun dışı hareketlern başlatıldığı O.D.T.U.»de komandolarım vardır? Sayın tnönü yaşı cabı olayları bzzat göremez, müşavrler sosyalst ekolün heveskâr yanaşmaları kendlerne yalan blgler vereblr. Bütün bunları tnönu lehne ma zeret sayablrz. Ancak O.D.T.Ü. rektörü olan oğlundan vak'alann doğrusunu öğreneblrd. Bunu Gelecek Kurultayda belk böyle yapmayışı Devlet adamlığı cddyetyle bağdaşmaz br lakayttlıktır. Sayın nönü'nün bu yanılmalarını yadırgamıyoruz. Zra CHP nn sosyalstler tarafından zaptedldğnden büe haberl değlmş k halâ mllyetçlkten bahsetmektedr. Sayın înönü cddî br fkr kargaşalığı çnde görünmektedr. Her mllyetç davranışı aşın sağ dye kınamak, her sol harekete lerc dye sarılmak, yne bz sosyalst değl, mllyetçyz dyeblmek ha* ka türlü zah edlemez.» Ordhı dd «Kurşun Yyenn^ Geçtğmz haftanın en öneml hadselernden br de Ordu da oldu. Ordulu fındık üretcler fatların artırılması çn br mtng düzenlemşlerd Mtngde bütün par t sözcüler konuşacak ve demok ratk yoldan haklar alınacaktı. Ne vark Ordu köylerndek E- cevt tayfası SDDF «Gençlk köye kapmanyası» na katılan devrmc eylemcler ve Dev - Genc'e mensup komünst mltanlar, Ordu «Fındık Üretcler Mtng» ne ye tştler. Meydanda konuşmalar sırasında üretcler yeternce kışkırttılar. Sonra br komünst genc konuşturmağa kalkıştılar. Fındık üretcler br hadseye meydan verme mek çn gencn konuşmasına müsaade ettler. Ancak komünst genç konuşmasını btrmeden üretcler tarafından kürsüden ndrld. Bu ndrş plânlı yapıldığı çn fırsat kaçırdmadan mltanlar hemen eyleme geçt. Samsun - Trabzon yolu derhal trafğe kapatıldı. Daha sonra halk ve üretcler tahrk edlerek kanunsuz yürüyüşe geçld. Hemen yakıp yıkmaya baş lanıldı. Yürüyüş boyunca MUlet Sneması, Cülustan Otel, Dene Klüp, Ordu Mllî Parkı ve şehrdek bütün bar ve pavyonlar tahrp edld. Yolda bulunan arabalar har da halne getrld. Komünst mltanlar bu eylem lern protesto eden halka karşı da sopa ve taşlarla saldırdı. Bu arada şehrn dış merkezlerle rtbatını kes mek çn PTT merkezne gdld. PTT merkez Jandarmalar tarafından tutulduğu çn tahrp edleme d. Cvar llerden gelen Jandarma brlkler şehrn çeştl kesmlern tutmaya başladüar. Ancak ellerndek slahlarla etrafa rasgele ıteş

6 bg^fhjfjffı^^ 2 Durum ülkemzde br uçtan dğer uca olmak üzere kaymış, dn sstemler dogmatzmden lâklk adı altında materyalst br eğtm sü rec çne ytlmştr. Br dn sorumlusunun yernde teşhsyle: «Yetş mekte olan nesllere eğtm ve ş alanlarında açılan yen mkânlarla dn hzmetlere olan lgnn zayıflamasından faydalanılarak dn eğ tm konusunda gttkçe gelşen olumsuz br cereyan Mllî Eğtm* et ks altına aldı. Bunun sonunda toplum br frattan kurtarılmışken,; yen br tefrte düşürülmüş oldu. «Böylece, uzun br süre halkı aydın latacak, uyaracak ve dn hayatı düzenleyecek, d*n önderlernn yetş trlmesne se br gerek görülmed. Rusya stsna kılınırsa, yer yüzün de bu tür br lâkleşmenn knc br örneğ gösterlemez. % 99.2 s* müslüman olan br ülkede dn değerlerden yoksun yetşen aydın ku şaklar, mll değerlerne ve mukaddesatına karşı yabancılaştı. Dn hakr görüldü, dn adamlarına horlandı, Çankaya'ya Dyanet şler çnde yetşen aydın sınıf, mutlu azınlık dne sempat duyablr m? Res yerne Athenegoras kabul edld. Alnından öpüldü, böyle ortam Tatlı hayat, bol para, lüks yaşayış dn le br arada gder m? İşte 1950 nn kapılarına terketğnz ruhsuz ve manevyatsız Türkye İmanı Hatp okullarına htyaç, halkın elne oy mekanzması geç tğ zaman başladı. Artık cenazey yıkayacak dn adamı, kafaları ve vcdanları aydınlatacak dn düşünürler sonbahar yaprakları gb dö külüp gtmşt. Vergsn, canım, malım her şeyn sömürdüğünüz bu Türk nşam, dn eğtmn nasıl gerçekleştrebürd? Szn dn düşr manlığına kadar varan bu lâklk anlayışınız sonucunda ulu dnmz cahl grupların elne terkedld. Dn, ahlâkın döl yatağı olan dn, gelştrmek yne eğtmle gerçekleştrlecekt. Bunun çn ktdar dn eğtm ele aldı. Tıpkı szn Köy Ensttüsü tecrübesnde görülüğü g b, meseley ters yönden şled, brer oy depoları olarak düşündü. D n, blmsel açıdan değerlendreceğ yerde, halkın arzusuna uygun, sa tıhta kalan reformları benmsed. Büyük dn uzmanları yetştrecek yerde, çok lksel blglerle yetnen dn adamları yetştrme yoluna g dld. Bunun sonucu olarak slâm dn gövdesnden tbaren br ta kım marazı yan akımlar ortaya çıktı. Çeştl smler alan bu yan grup lar, aslmda br cehalet ortamı çne İtlmş bulunan büyük slâm dn nn stsmarının sonucu olmuştur. Köy Ensttüler de bu gelşmn br negatf kopyasıdır. Bu köy Ensttüler Tonguç'un şu felsefesne dayanıyordu: «öğretmen bu devrmn bütün dnamzmasını yüklenyor, sarıldı köy hocasının yer n almaya çalışıyordu», (t. Hak Tonguç, Canlandırılacak Köy, S. 419, 1947). İşte, lk sınıf çatışması köy hocası le öğretmen arasında köyde başlatılıyordu. Oysak, bugün Batı toplumlarında köy papazı toplum kalkınmasının hareket noktasını teşkl etmektedr. Köy Enst tüler, köy sorunlarının çözümlenmesnde k safhalı br denemey yansıtır: 1) Eğtmen kursu); 2) Köy Ensttüler, lkn, 1937 yılında Eğtmen kursları açılmıştır. Eğtmenler, askerlk hzmetlern başarı le btrmş, ordudak hzmetleryle çavuşluğa veya onbaşılığa yükse lerek terhs edlmş en az 22 yaşının üzernde bulunan köy delkan lıları arasından seçlmştr. Eğtmen seçme usulünün dğer br özellğ de, namzetlern kend köyler tarafından önceden uygun görülmesdr. îl eğtmen kursu beş ay sürdü. Eğtmen bulunan 8 10 köy br bölge sayılarak basma öğretmen kursuna katılan br müfettş olarak yerld. Askerlklern onbaşı ve çavuş olarak tamamlayan ve okuyup yazma blen köy delkanlılarının beş aylık br kurstan sonra üç sınıflı okullarda hem öğretm hem de tarımsal şlemler yürütmes br pt dalkten öteye geçemezd. Ntekm de öyle oldu. 17 Nsan 1940 da bu noksanlığı telâf çn Köy Ensttüler kuruldu. Köy lkokullarından mezun ofan öğrencler, Köy Ensttülernde 5 yıllık br eğtm görmek suretyle (bugün öğretmen okullarında bu süre 7 yıldır) öğretmen, tek [ nk önder veya danışman oluyordu. 10 yıllık br öğrenm köy kalkın mamızı sağlayacaktı. Bugün Hndstan gb ger Blmsel metodun ge lşmedğ br ortamda, ptdalk lkesne dayanan br kalkınma mode-4 İt de yne bzm cadımızdır. I tşte k deneme, ksde Türk toplumunun yükselmesn sağlayan k öneml sütun. Fakat, gelnz görünüz k syaslern elnde eğlp bükülmek suretyle stenlen şekl verlmekte, erdemllklernden uzak laştırılmaktadırlar. Nasıl Kızıl Çn, Japonya, Rusya kısa zamanda her sahada en yüksek sevyede blm adamları yetştrmşlerse, bzm de madd ve manev kalkınmamız her alanda uzmanlaşmış gerçek blm ve dn adamlarım yetştrmekle mümkün olacaktır. Köy Kalkınması ve Toprak Reformu. \ Türkyede yerleşm sahası, kuruluştan barettr. Bunlar dan ü muhtarlığı olan köyler, ger kalanları se Kom, mezara, çadır, mahalle, çftlk, oba, zoma, barhane, yayla, yurt v.b. yan ku ruluşlardan barettr. Bütün bu kuruluşlara yol, su, elektrk v b. alt yapı tesslern götürmek devletn mal gücü dışındadır. Köyler: Ova da, vadde, sırtta etekte, yamaçta ve dağınık olmak üzere; syas, sos yal, ekonomk ve coğraf şartlara göre gelş güzel kurulmuşlardır. Erzurumda 40 dönümlük br sahada 17 köy tesbt edlmştr. Bu şartlar altında köy kalkınmasının temel, belrl cazbe merkezler et rafında 15 veya 20 köyün konsoldasyonunu sağlamaktır. Bölgenn şartlarına, araz yapısına, şehrle uzaklık ve yakınlıklarına göre bu oran değşeblr. Böylece, 40 bn köye, 40 bn okul, 40 bn öğret men, dn adamı, sağlık ekb ve benzer kurumları götürmenn güç lüğü karşısında, meselâ 3000 köyü kalkındırmak hem daha pratk hem de daha elverşldr. Cazbe merkez, genellkle kasabalar olab lr. Bu merkezler: Bölge okulu, sosyalzasyon merkez, kooperatf kuruluştan, küçük el sanatları, çeştl resm ve tcar teşklâtlar le techx edlmeldr. Israel, Brleşk Devletler, Hndstan ve Pakstan kon- Türk İsç Horeket ve MHP solde köy sstemlern denemş ve olumlu bazı sonuçlar sağlamışlar dır. Köy kalkınmasında bu cazbe merkezler köylern brleştrlmes fkr: Zra - Sına denlen br gelşm de brlkte ortaya koyacaktır. Yan köylü kuracağı kooperatflerde malım şleyerek satışım sağlaya cak, pazarlama, ambalajlama, depolama mkânlarını bulacaktır. Böy lece, tarım sektöründe sanayleşme dedğmz küçük çapta br gelş me de yaratılmış olacaktır. Bu suretle, tarım kesmnde çalışan nüfu sun % 70 yan 3.5 mlyon ale yen ş sahaları bulma mkânına da kavuşmuş olur. O halde köylern belrl brmler olarak brer cazbe merkez et rafında toplanması ve bütün alt yapı hzmetlernn öncelkle bu mer kezlerde yoğunlaştırılması lk basamağı teşkl eder. İknc basamak, bu çekm merkezler hareket noktası olmak üzere Zra - Sma ded ğmz «küçük çapta köyde sanayleşmey» gelştrmektr. Toprak ve ya tarım reformu denlen br takım reform bçmler ancak bu temel ler üzerne kurulduğu zaman br anlam kazanacaktır. Bu bakımdan, toprak reformu, köy kalkınmasının sebeb değl, netcesdr. Çünkü, kalkınmanın hedef parçadan bütüne değl, tersne bütünden parçaya doğru gden br oluşumdur. Elnde fazla toprağı bulunanları belrl br lmtten sonra dağıtıma tab tutmak ve bunları topraksız köylü ye vermek, çoğu defa sosyal adalet yerne, br takım radkal huzurzukluklar getreblr. Ntekm, Mısır, İrak ve dğer bazı Orta Doğu ülkelernde toprak reformunun faydalı sonuçlar yaratmadığı, tecrü belerle blnmektedr. öneml olan kalkınmada köklü tedbrler almak, problem gerçek yönden tesbt etmektr. Bu bakımdan, Köy Ensttüler gb, toprak reformu peşnde koşan ve bunların daüssılasını çeken aydın sınıfın masa başı projeler yerne, bu toprağın gerçeklerne blmsel yönden eğlmek zorunluğu vardır. Ntekm, yıllan arasında b r MBK. at olmak üzere 4 toprak reformu tasarısının CHP tarafın dan gerçekleştrememes, her defasında pe un sermes ve 27 yıllık ktdarları süresnce de buna yaklaşamamaları, köy kalkınmasını ger çekç br açıdan ele alamamalarının br sonucudur. Br benzetme ge rekrse, bunlar ateş üzerne tencere koyacakları yerde, tencere üzer ne ateş koyma yolunu tutmuşlardır. Buna bugünkü ktdarın da gü cü yetmez. Ancak, hazne arazsn dağıtmak suretyle meselenn çn den çıkmaya çalışacaktır. Rusyada toprak reformu beş mlyon nsa nın başım yemştr. Köy kalkınması, tarım reformunu da kapsamak şartyle ana esaslarıyla ancak şu şeklde çözümleneblr: 1. Araz tasarruf sstemne eğlmek. Yan, ortakçı, kracı ve ma* rabacı sınıfların yerlern ve haklarım tesbt etmek. Absentee mülk yet sstemn, sadece ortakçının nsafına terketmek makul br yol de ğldr. Marabacı sınıfın toprak üzerndek haklarını gerçekleştrmek. 2. Yerleşme ve araz bölünme sstem yan kadastrolaştırma, kö yün yapısı ve araz dağılımına göre çözümlenmeldr. Bu hususlar en yen teknklerle kısa zamanda ortaya konulmalıdır. 3. Tarımsal sstem. Tarım br toplumda ana sektördür. Bu ba kımdan, tarımda uğraşan çfçlern hayat standartları, gelr problem ler belrl br oranda çözümlenmeldr k arazde çalışan nsan daht başarılı olsun, kendne güven duygusu artsın. 4. Araz verg sstemn değerlendrmek. Osmanlı Devlet top rak rejmnde arazy şleyen devlete verg ödemek mükellefyetnde d. Bu verg, ayn zamanda, çftçy toprağa bağlayan sorumluluğun kaynağım teşkl edyordu. Arazsn üç yıl üst üste ekemeyen br çft çnn elnden hakları alınıyordu. Reformda bu gelenek devam ettrl meldr. Bu da ancak demokratk yolla mümkündür. Şöylek, kamu laştırma yerne, büyük şletme sahplerne belrl br süre, örneğn 2 veja 3 yıl hazırlık devres, tanımak suretyle bu süreden sonra araz snden br yıl çnde elde edlecek ürünlern değer üzernden verg alınması poltkasının uygulanması. Bu vergler Brleşk Devletlerde 1913 yılında 100 ken, 1950 de 31 Te yükselmştr. Bu vergler, ayn zamanda, konsolde köy kalkınması çnde okul, yol, çme suyu, elek trk, kooperatf tessler, soğuk hava depoları kurulması çn öneml gelr kaynağı da teşkl edeblr. 5. Çftçnn arazs üzernde güvenlğnn sağlanması çn kred ve sosyal güvenlk tedbrlernn sağlanması gerekr. Bugün, bütün modern toplumlarda çftç teçhz edlmş, güvenlğ sağlanmış, yarı nından emn ve her türlü poltk, ekonomk krzlere karşı brer baskı ve dayanışma grubu halnde teşklâtlanmışlardır. Bu türlü faalyet şekller «Tarımsal hayatın sosyalzasyonu» denlen yen br gel şmdr. 6. Kooperatfleşme. Tarımın kalkınmasının temel lkeler koo peratfleşmeye dayanır. Küçük şletmelern demokratk esaslara, sosyo - kültürel yapımızın gerçeklerne göre brleşmeler ancak koopera tfleşmeyle mümkündür. Bu kooperatfleşme sürec, hem Türk tarı mının maşet ekonomsnden kurtulmasını hem de maknalaşmasııu" sağlayacaktır. Brleşk Devletlerde çeştl tarım kooperatflerne tye olanları*1 sayıları 1955 de (7.5) mlyon kşyd. Keza, Danmarkada koopera tfler sütün % 91 n, tereyağının % 65 n, etn % 90 mm elle rnde bulunduruyorlardı. 7. Küçük şletmelern yapısı ve vermllğ hususunda bazı de mr Perde ülkelernn durumu lg çekcdr, öneml olan, tarım ss temnde şletme tp değl, belrl araz parçası üzernde vermllğ artı* rablmektr. Bugün Poonyada (5 10) dönümlük araz, tüm tarım Dr. Orhan TÜRKDOĞAN ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ İŞLETME FAKÜLTESİ SOSYOLOJİ DOÇENTt al nüfusun % 32.8 n teşkl etmektedr. Oysak, ülkemzde (1 **' dönümlük saha tüm nüfusun % 41'dr. Buna karşılık Polonya ken ds de dahl, bütün peyk ülkelern buğday ambarıdır. Ayrıca, Polon ya da ortalama çftlk arazs (48) dönümdür. Bu tp çftçlk adı geçen ülkede, 1964 yılında mll gelre /o 18 oranında br artış sağ lamıştır. Bu oran da aslında tüm ülke mll gelrnn /o 38.4 ünü teş kl eder. Ayn gelşm Çekoslovakya çn de doğrudur. Bu ülkede bü tün çftlklern % 71 (0 50) dönüm arasındadır. Bu mktar ülkenîn (tarımla uğraşan) nüfusunun % 23 ünü kapsar. Oysak Türkye çn ayn oran % 68.8 dr. Bu ülkeler, sosyalst sstem çnde toprak tan elde ettkler ürünlerden stenlen verm sağlayamamışlardır. Bu yüzden kolektfleştrme yanında özel şletmeler de yer almaktadırlar. Ayn görüşler Sovyet Rusya çn de doğrudur. Bugün bu ülkede, tarım sektöründe 3 türlü şletme tpne raslanmaktadır: 1. Kollektf çftçlk 2. Devlet çftçlğ 3. özel çftçlk Bunlardan özel sektör: Bağımsız köylü çftlklern, kollektf çft çlern ale arsalarını ve devlet şlerne tahss edlen arsa ve bahçeler kapsar. Bu üç sektör çnde, özel sektör, 1957 yılında kollektf çft lklern gelrlernn % 76 sm, patatesn % 70 n, et ve sütün % 45 n, yünün % 22 sn, sebzelern % 42 sn ve meyvamn da % 66 Kını.sağlamıştır. Sanayleşme Tarım sektörü yanında knc öneml ve hayat sektör de sana yleşmedr. Ülkemzn kalkınmasında tarım veya sanayden brne (ncelk vermek, kanaatımca, yanlış br tutumdur. Her k sektör fonksyonel br lşk çndedrler. Bu gerçek, ekolojk yapımızın br Sonucudur. Sadece, İngltere gb br ülkede sanay temel ve brnc lektör olablr, çünkü tarımsal yapı çn uygun br ekolojk ortam t>u ülkede mevcut değüdr. O halde kalkınmamız çn br prvorte (öncelk) meseles ortaya atılınca, öneml olan ülke gerçeklerne gö te teşhs koymaktır. Bugün k dev sanay ülkesnde, Brleşk Devlet ler ve Japonyada, tarım temel sektör olarak tanımlanır. Japonyada nüfusun yarısına yakın br ktles tarımla uğraşmakta, nüfusun dğer yarısı da sanay sektöründe sthdam edlmştr.. Brleşk Devletlerde İse, 1890 yılında nüfusun % 90 m çftç ken, bu gün bu oran % 12 Ûen azdır. Buna mukabl br çftç kends de dahl her yıl 38 kşy ^esleyecek kadar üretmde bulunur. Bu bakımdan tarım, sanay sek töründe çalışan nüfusun beslenmes ve üretm kaynağı olması açısın dan modern toplumlarda, özellkle Brleşk Devletlerde brnc veya temel sektör olarak tanımlanır. Çünkü, sanaynn gelşmes, her şey den önce ham maddelern şlenmes bakımından tarımla fonksyonel Üşk halndedr. Tarım alanında yapılacak her türlü gelşme dış deişme sebep olur. Bu da yerl sanay çn br pazar yaratır. Zra kalkınmamızı sanay kalkınmamızla fonksyonel lşk ha lne getren sebepler yüzde yüz kend gerçeklermzn br sonucudur. Çünkü: 1. Köyde barınan nüfus kötü beslenme şartları altındadır. 2. Nüfus gttkçe gelşmektedr. 3. En büyük sektörü teşkl ettğ çn, ekonomk ve sosyal kal kınma bakımından sağlanan vergler büyük gelr kaynağı teşkl ede cektr. 4. Benzer sebeplerden tarım tasarrufa yardımcı olacaktır. 5. Zra htyaçlar dış mübadeleye sebep olacak, bu da yerl anayü çn br pazar yaratacaktır. 6. Zra kalkınmanın eksklğ dğer kalkınma sahaları çn br tören teşkü edeblr. Yukarıda sıraladığımız nedenler gözönüne alındığı takdrde ta amla, sanayleşme arasında ç çe br lşk vardır. Kalkınma, her k tektörü bu lşk ağı çnde değerlendrmek demektr. Çünkü, bu oluçum Türkyeıün şartlarının gerektrdğ br husustur. Sanayleşmemzn temel lkes se, her türlü üretm meydana getren makna ve teknolojnn kend ülkemzde tess şeklnde özet leneblr. Bu bakımdan, montaj sanayü, Türkyede «mll sanaynn kurulması ve gelşmes» bakımından mahzurludur. Ülkemzde mak na sanay ortamı tess edlmel, bunun çn de bütün gücümüzle mll Dr seferberlğe katılmamız gerekmektedr. Montaj sanay br elden Verdğn, dğer elden aldığı çn - hem de fazlasyle - mll çıkarları m a uygun düşmez, öneml olan, usta - çırak okullarından tutunuz da teknolojnn her dalında yoğun br teknk eğtme gtmemz gerek mektedr. Teknolojk gelşme olmadan, bağımlılıktan kurtulamayız. &u da her şeyden önce en yüksek sevyede ve çok sayıda teknk ele manı yetştrmekle mümkündür. Kızıl Çn, 14 yıl çnde planladığı teknoloj kadrosunun % 90 mm gerçekleştreblmştr k bunun oram 254 bn kşy bulmaktadır. O zaman, tıpkı Japonyada olduğu gb, sokaklarda ayakkabı tamr gb, motor, akü, ampul, vda, çv, tele vzyon, fotoğraf maknası ve radyo mâl etme yeteneğ de elde edle cektr. Bu bakımdan, montaj sanaynn belrl ölçü ve şartlarda taydalılığı yanında büyük zararlarının tartışma konusu yapılmasının za manı ble geçmştr, öneml olan, eğtm gücünü seferber etmek, top lumumuzun htyaç duyduğu elemanları en kısa zamanda yetştrmek tr. Ancak, unutmamak gerektr k, bütün bunlar mll br dealzmle ancak sağlanablr.. Türkyenn sanayleşmes yabancı sermaye veya dış yardım pren splerne de dayanmamalıdır. Çünkü, yer altı ve yer üstü servetler mz şleyecek nsan gücü, bu sermayey yaratmaya muktedrdr. Dış yardım, kalkınmanın belrl br dönemnde akıllıca ve mll çıkarlara uygun br şeklde kullanılablr. Fakat, hçbr zaman unutmamak gere krk değrmenn suyunun nereden geldğn, br gün bu suyun kuruyableceğ hesaba katılırsa sadece dışa bağlı olmanın da br faydası olmadığı kendlğnden ortaya çıkar. Türkye gb az gelşmş toplumlarda dış yardım, yabancı serma ye ve benzer ümtler yanında en öneml güç, kendne güvenme duy gusudur. Genellkle, ülkelern yabancı sermayeye bağlıyan toplum larda bu tc güç, empathy (kendsn br başkasının yerne koyma duygusu) slnmektedr. Bu yönden sanayleşmemzn dnamosu, hal kımızda kendne güven duygusunu yaratmakla mümkündür. Bunun çn de, blmsel ve dsplnl çalışma yöntemn sağlayacak olan br ç huzura kavuşmuş olmamız gerekr Görünen manzara o dur k bu ç huzur sağlanacğı yerde br çorap plğ gb sökülmektedr, tşte bu nedenle lkn, yazımın baş langıcında syas rejm tartışmalarına dokundum. Bzm kanaatımıza göre çerde huzuru sağlamak çn, Mllyetç toplumcu deolojye nan mış, dealst br kadronun ş başına geçmes zaruret vardır. Bu kad ro, hem çerde ve dışarda düzen koruyacak hem de mllyetç - top lumcu açıdan ülkenn gerçeklerne yönelecektr. Bu hususta tc güç, ymanb ve ülkücü gençlktr. Bu büyük güç, memleket çn her türlü meşakkate göğüs germeye kararlı ve azmldr. Mllyetç - Toplumcu kalkınmada bazı sektörlern mllleştrl mes gerekmektedr. Çünkü, mll gelrn % 35 cvarında br kısmı, çalışan nüfusun % 1.5 nu teşkl eden br zümrenn elne geçerse ve DPT'na göre bunların da yılda yaptığı yatırımların hacm mtl gel rn % 5.75 cvarında olursa, gerye kalan mll gelrn /o 30 nun hesabı Türk toplumunun mll çıkarları yönünden, sorulmalıdır. Bu anlamda olmak üzere, Mllyetç - toplumcu doktrnde, Devlet, yöne tc yapıyı temsl etmes bakımından, özel sektör üzernde mll çı karlar yönünden kontrol hakkını adaletle kullanmak ve Batı ülkele rnde görüldüğü gb, şletme tpne göre yüksek verg sstemn uygu lamalıdır. Kısacası özel sektör, devlet sektörü kadar kamu yatırımla rından sorumludur. MUlyetç - toplumcu sstemde devletn pav». özel sektöre nazaran aslan payıdır. Bu sstemde sanayleşmenn br ntelğ de her sanay üntesnde çalışanlara kâr ve kazanca katılarak toplumda yen tesslern gelş mesne yardımcı olmalarım sağlamaktır. Hatta bu olay br üçüncü sektör olarak karşımıza çıkmaktadır. Fakat, sstemde tümüyle çalı şanlara prm, kazanç ve ortaklık hakkı verlmedkçe zncrleme br yatırım düşünülemez. Bu sstemde şç ne devlern ne de ş verenn uydusu olmayacaktır. Alman muczesnn temel nedenler de kanaatıma göre bu noktada yatmaktadır. İknc Dünya savaşından sonra taş taş üstüne bırakılmayan br ülkede şçsyle, mühends, patronu, kısacası tüm çalışan kadro ş güçlern seferber etmek suretyle bu günkü Alman kalkınmasını gerçekleştrmşlerdr. Bunun da temeln de şçnn, şverenle brlkte br takım ortaklaşa haklara sahp olması gb br güven duygusu ve hayat garants öneml neden teşkl et mştr. Bu gelşm gerçekleştrlmedkçe, mll br ktdar ş başına geç medğ sürece Ortak Pazar, RCD gb teşekküllere katılmanın br an lamı da yoktur. Sömürülmeye alışmış br toplum sömürülür. Büvtk balık küçük balığı yutar. Çağımızda her türlü mlletler arası organ zasyonlar bu felsefey taşırlar. Kanaatımca, Ortak Pazar kadar, RCD de "tehlkeldr. Pakstan bu kuruluşun uzak br üyesdr. İç şler karı şıktır. İrana gelnce, azınlıkta bulunan br ktdar, çoğunluğu teşkl eden 12 mlyon Türke hayat hakkı tanımamaktadır. En bast haklar dan br olan, kend lkokul açma hakkına dah Türkler sahp değldr. Böyle br ülkenn sammyetne güvenmek, tab gaz, petrol boruları gb temel alt yapı unsurlarını bunlara bağlamak yarın telâfs mkân sız güçlükler yaratablr. Kısacası, MHP'nn yurt sorunları, şç meseleler, syas ve sos yal sorunlar ana hatlarıyla ortaya konmuştur. Bunlar, lkn ktdarın mllyetç - toplumcu br kadronun elne geçmes ve çerde - dışarda huzunın sağlanması çn zarurdr. Bugünkü, ktdarın sandıktan çık tığına değl, çıkarıldığına nanmaktayız. Çünkü, ön seçm hleler, oy depolarım stsmar, dn en yüksek ve kutsal makamdan tbaren po ltkaya alet etmes, yrm yıldanber halkı aldatma poltkasının pro fesyonellğn kazanması, madd güce dayanması, mlletler arası S yonst kuruluşlardan destek görmes sandıktan çıkarılmasının tpk örneklerdr. Bu hususta kökü dışarda bulunan, satılmış Aramco şr ketlernn temslcleryle basının da önemne blhassa şaret etmek gerekr. Eğer, Mllyetç - Toplumcular bu gerçekler, âsü Türk şçler nn ve köylülernn desteğyle 1973 yılma kadar yurt sathına yavarsa o zaman sandıktan kmn çıkacağı veya çıkableceğ görülecektr. Yıllarca özlemn çektğmz Kudretl İktdar o zaman kurulacaktır. I l 1 )J 9 ) I- I İ )3 W V IJ \ a 3 9 l s )3 İ lumlm y&!5533«îs^^

7 DEVLET * 13 TEMMUZ 1970 SAYFA : 8 eden ve ureucıerden yana olduklarını söyleyen SDFPna ve Dev - Genc'e mensup gençler polsle çatıştılar, Sopa ve demrle üç pols haff, Vahap Kemıkmnval adlı po ls de ağır yaraladılar. Solcu ve ve devrmc gençler takp eden üre tcler de Borsa bnasını kurşun yağmuruna tutarak bütün camları kırıp çerye grerek her tarafı yakıp Vlktlbr Jandarmanın gelmesyle Olayların yatışacağını sanan Ordu vals Orhan Cemal Mrkelam komünst tedhşçlere br konuşma yapmak stemş takat konuşturutmamıstır. Valnn arabası tahrp edlmş, Val Mrkelam askerî CMS'le kaçarak canını zoı Kurtarmıştır Ellernde tabanca olan komünst tedhşç öğrencler ve üretcler önce havaya ateş etmeve başlamış daha sonra yürüyüşe geçerek fabrkalara, evlern camlarına kurşun yağdırmağa başlamışlardır. Bu arada evler kurşunlananlar tedhşçlere karşı ates ctm«-ı*««v* : - KarşıtKı...u >n asında Salm Çavusoğlu adında brkş aldığı kurşun yaralarıyla derhal ölmüştür. Ayrıca kş ağır ve haf! şeklde yaralanarak hastahanelerde tedav altına alınmışlardır. Öte vandan 12 vasında zehrlenen br genç vollar tıkalı olduğu çn hastahaneve vctıstrlememş ve ba basının kollarında can vermştr. Böylece «F-cevt'n toprak sleyenn, su kullananın» reçetes «Kurşun vyenn can verenn» reçetesne dömkrnn<tr>» Olavların geç saatlere kadar devam etmes üzerne Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral MHımet Ülker Ankara dan Ordu'ya özel uçakla gelmş, kızıl tedhsçlern kışkırttığı üretcler* 1 br konuşma vaomak stemştr Ancak bu seter de slâhlar patlamış Korgeneral Mehmet Ülker de «Sen fındık şnden anlamazsın, askerlkten anlarsın» dye kooustu «"l mamıt»' Olaylar gece varışından sonra cvar l ve lçelerden gelen jandarma brlkler vasıtasıyla ancak önleneblmştr Habermzn yayına hazırlandığı lrada 37 kş göz altında bulundurulmakta r; Mt», tel kare Ruraîu Toplmuta Mllyetç HareKet Parts Ge> ne I İdare Kurulu 4-5 Temmuz 1970 günler Genel Başkan Alpaslan Türkeş'n Başkanlığında toplanmıştır MHP Genel dare Kurulu gün demndekj konuları görüştükten sonra Türkyena bugünkü durumu hakkında görüşlern belrten br bldr yayınlamış - tır. 1 MHP Genel îdaıe Kurulu bl drs Özetle şöyledjr : «Yıllardan ber büyük br dk kat ve tna le hazırlanan sol hareket 16 Hazran günü İstan bul ve İzmt llernde cdd br ayaklanma dönemne grmş, İz mt, Kağıthane, Topkapı ve Le vent bölgelernden yürüyüşe ge çîrlen mltanlar (solcu gençle tft^fjmflm0!m*m^.mf«$- **<* wa*»»w»»;»:ı»r;<>»«d MQşşınıı<M**»>y)>WM»»<I amt :Bİ0r, : f : rn d?res altında) tahık, taar ruz ve cana kıyma şlemlerle İstanbul üzerne akmışlardır. Bu olay esnasında Fabrka, Lokantalar yağma edlmştr. Br Pols kafası taşla ezlerek öldürülmüştür. Daha sonra elm hadselern vukuu ancak Ordunun müdaha leş le önlenmştr Solcu düşünce artık «Eyleme» geçmş, Türk mlletnn ha vatını tehdt cesaretn bulmuştur. Solun bu cesaretn artıran başlıca faktör (Sokaklar aşınmaz) tabr,le fadesn bulan Sülevman Demre! ktdarının cevşekljı le. solcu mltanlara hmave kanadını eermev umu de halne getren CHP'nn sakm tutumudur En vahm cnayet tahrb ve fesat oîavlannın rolcular tarafından vapıldıeını görmezlk tengelerek V»5lâ Mîlljveto eencle- ECEVİT «Davul benm omuzumda, başkaları (Gazeteler) re çatmakta devam eden Ana Muhalefet Parts Genel Başkanının görüş ve düşünüşü bret ve hayretle seyredlmeye değer bulunmuştur. Sanay tesslernn tahrp ve tatl edlmesnden spekülatf kârlar elde etmev tasarlayan bazı tüccarların anarş teşvkç lg yapmaları da gözden kaçma maktadır. Memleket İçnde etnk ve mezheb farklılıklar büyültülmekte, dern leştrlmekte ve ml Jöfcmz temelsz ddalarla söğüşe hazır hale sürüklenmektedr. Mal ve ktsad kaynaklar s raf edlmş ve edlmektedr. Ha yat pahalanmakta ve bu paha (ılık hükümet müdahalelerle artırılmak tadır. Dış ödemeler ağır br çıkmaz çnde ken, za rurî devoluasyon garp br - natçılıkla gecütrlmekte bu suretle hracât vollan tıkanmaktadır. Bütün bunların tab sonucu olarak yatırımların h( - zı kesldğ çn sszlğn, baskı s günden güne ağırlaşmakta - dır. -. M İktdar partsnn başı bu yandan kend mensuplarını nar tden kovmakta, dğer vandan başka part mensuplarını ayart mak çn gayretler sarf ederek ktdarının hesab unsurlarını muhafaza etmey tab savmak tadır. Mllet kadern teslm ettğ hevetlern acz, becerksz ve saf I davranışları yüzünden tedrgndr. Parlemento tbarı *ok cdd yaralar almıştır. A - narş.nzam şteşn artırmıştır Demokratk re mn gereğ mü nakısa mevzuudur. Mllî brlk tehlkededr, şte bütün bu hal ve şartlara rağ men Mllvctç Hareket Parts Türk Mllvetclynn crüclü mh rabı olarak her zamanknden daha uvank ve dar»9 dkkatl şe kjme eöreve hazırdır.» Öte vandan Mllyetç Hareket Parts Gene» Başkanlığı Balıkesr'de mevdana p^len ' ' '" " ""' ıııımrı; çalıyor- ded. müessf olayların sebep ve so nuçlarını yernde tetkk etmek üzere Genel Sekreter Yardımcısı Sülevman Sürmen'n baş kanlığında br hevet olay yer ne göndermştr. Olay yernde araştırma ve tetkklerde bulunan hevet gö - rüşlern Genel Başkanlığa br rapor halnde sunmuştur. * Genel Başkanlığa verlen raporda olaylarla lel olarak şöyle denlmektedr «Şke olaylarından sonra Balıkesr'de olavların çıkacağı bell olduğu halde Val hçbr tedbr almamış, aksne anar - şstlere saat 23.00'e kadar serbestsnz dyerek prra vermsstlr. Balıkesrl bu vıl plot bölee seçen komünstler de bu hadşev cok v değerlen drenşlerdr. Ntekm Dev Gence mensup anarşstlern va kalanması ve MHP'nn k defa tahrp edlmes olayların deolo îk gelşme çnde bulunduğunun br delldr. Emm'vetn va zfes tedbr almak olduğu halde, brnc gün tedbr almamış, knc gün tedbrekcndı kuvvet ıjljj^pmjkjlme)»^ lern kâf görmemş ve asken kuvvetler olaylara karıştırmıştır. Olavlarda kumandan ve as kerler dövülmüş asker bna - lar, part merkezler taşlanmış, vıkılmıs vetahrp edlmştr. Sorumluluk müteselsl olmakla beraber tahrp, yıkma ve mll servet heba etmenn sorumluları Balıkesr, vallğ ve emnvet ve.***"' 1 w VVır.» \ : Yozgat ve Kırünîzm teln Mtngler GEÇTİĞİMİZ hafta sonunda Yozgat Genç Ülkücüler Teş klâtı «Komünzm* tel'n» mtng düzenlemştr. Mtngten önce şehrn çeştl yerlernden mtng meydanına doğru yürü* yüşler yapılmış, Yerköy, Şefaat l, Akdağmağdenl ve Boğazlayan lçelernden mtnge katılanlar konvoylarla ve ortak klakslyon sesler le şehre ermşlerdr. Yî»ruvfş bovunca ellernde «MHHvetc TürMve Bütün Türkler Br ordu Sovsuz TRT Katl özerk Üoverst te Amerka. Rıısva Yahud* ve Kukla Bütün F.nroerva- Krmlere havır TnHc''m T»rfc ^n başka dostu vnktur» n*»n - rtlarrm taşımışlar ve t -\t 15.00'de Mtne mevdanı olan Saathane meydanında toplan - mıstardır. Mtngle lk defa Yerköv Ml İl ye teller arlın» Bahr Zorlu ko nuşımft ve îvrerle* Türk dünvası tarfnn en kara eünvrîn vasam^kt?» - dır. B'r vanda 70 mtymı kar^e SİmİZ k»7.d cm» «'9İİTmln rw»t cesî altında e^'h^ken d'«<"' v*n d» V» mlîvrm b^ınkr Tlrlr în sanı da kara ve kızıl emperyalzmn pençes le karşı karşıya Bu gün ülkemz kızıl ve kara emneryalzmn a$ır baskıları altındadır. Ünverstelere ve ö- zerk müesseselere kan lan m ş kızıl şbrlkçler İle Türk İktsadî hayatına hâkm kara şbr lkeller varlığımızı ortadan kal dırmarnn son merhalelern ta marnlamak üzeredrler. Türk mlletnn madd ve manev de ferlern alabldğne tahrp et nektedrler Ama bz Mllyetç Hareketn öncüler Akıncı Bozkurtlar, ko mandolar olarak Türke başkalclırmış her düşmanı çmzde de olsa, yabanda da olsa ezece * tz. Zaten bütün düşmanların korkulan da bflnorsunuz komandolardır. Komandolara bu gün kmler saldırıyor? Kızıl I?

8 DEVLET * 13 TEMMUZ 197fı SAYFA : 9 brlkçs komünstler ve Ame - rkan şbrlkçs kara mason - lardır Bu şbrlkçlern bası e zmecekttr. Türk venden şanlı tarbmîn en vüce^ne oturacak tır. Zafer mllyetçlern olacak tır.» d<w*«*' r Bahr Zorludan sonra konu - san S*»f»»tH reın«lh«8i C*»Wt Oö 7İ»#ok ünt»'er«*t#»lerdek V^m - lılst faamvı-tlert ve mllfvetc gençlern m"'cj»^'»li*»hnf anlatmıştır Yozgat Gene ülkücüler adı la komtan 1>uh Ra^^nlı «Tür lef ve Wr bî*îlr»/tîr ITltr»»»ln jı«kî*ür»wjw$ luvmıava hatrlfl f lc»r» Ktî*îîn AI1A**I İM**meılr feln f o)v/1 r nm.ıı Mn vasıvornz. rac»l«rt*"l VIAI"' '» Ue»fO?r/»+l«re r*»*^ı savaca c*»*nvonız.» de - mstr #*r TVelrflatı m*»»«tml»rtr:uı O» IrıMı^ı^n ştrlorden sonra sona errr»ts*tr. BOĞAZLAYAN MtTtvct Bo&azlıvan Genç Ülkücüler Teşklâtı kuruluşları dolavısıy le Wr mrne d*zenlemstîr Bo ğazlıyanlılann tamamının katıl d*» mtlncrte Avııfcat Adem Yoz patlı. Rubf P»r^nlı ve Gene ÜI kcüler Tesl f lâtı mensupları konuşmuşlardır Mtng br srurup solcu sabote etmeye kalkmış fakat canlarını zor kurtararak kalmışlardır. Genç Ülkücü W "1 -f't. lâtı kuruluşları le kl olarak br de bldr yavınl**wııştır. Bo gazlıvan Gene WWIctll«r TA«W lâfının lk bldrs özetle şöyle dlr: î «BÜYÜK TtlrRK MÎLLETİ! T GENÇ ÜLKÜCÜLER TEŞKİ LATI, mll htyaçtan dolmuştur. Bu htyaç mlletmzn ve devletmzn selâmet çn ülkücü br nesl olarak yetşmek Türk Mlletn klvüzvıldır süren gerlkten kurtarın, yen den mazdek kadar, kuvvetl, kudretl hale getrmektr. ' Buçün Türk Mlletnn 3/4 u tesrdr. Son kalemz Türkye ge r kalmış devletlern 76'ncı sı rasını teşkl etmektedr. Dış düşmanların gözü vatammızdadır. İçmzde beynlern* sat - mış marksst hürryet düşman lan, Mao'mın uşakları: başımız da Türk'e Türk'ün nanç ve ACI BİR KAYIP ülküsüne Türkün rarın ve me denyetne lg duymayan acz kozmopolt br yönetc kadro vardır. Devletmz tehdt eden bölücü ve vabanc mensel» a - kınıların, hanane tutumlarına lâkavd kalan vönctmler vüzün den Türk Mllet sefl ve sahn- «z hale getrlmştr Türk Genç l& gavesfe ve vabancı deolol lern çığırtkanı olarak vet*tirlmktedl»- Türk Mllet ızdt ra«rndedr mazve hasret s tkbale endşe»ip bakmaktadır. Bttvülr T«rV **«!* «Br tarafta Türk erne slâh çekmek cüretn gösteren. Sam sun radar üssünde Türk Havra Çını vırtan vcdansız k8ntalst Amerkalılar; dper tarafta «B*nka mabet. Para mabuttur» dyerek narava t anan. en mühm mevklere çöreklenmş vatansız hevıv»lmlle!c Mason - lar* Wr tarafta menfaat rn rn'mohnl «tnn vatanı»»» tnkar eden ecdadına h»sa «t*a»4»ar»> rj ;»«VPV Vadar adllm>n krrmtnpoltfvr. r1ur. r tarafta T'»rWve'- vt İle Sovvet fedare rurnbur^ıre t hahnr»»r>tirmek steyen satılmış kınllar. İşte fec tablonun yalnız br köşes: Ey Vetnamlıca BİafraVva Kambocva'lıva lâtn Amerkalı ya anıtlar dürenleven T * Mlmvor musunkl cö'*<» br Hamla su bekleven İnsan msal senden ha W uman r Awrm t TtVFsj SANLI. SFMERKANT'LI K RIMLI, KAFKASYA'LI HERK LER var. Türkün Türkten bas - ka dostu voktur îknva halkla n İçn değl. Türklük çn sa - vaş. Bz ÜLKÜCÜ'LER Emoerya - lzmn her çeşdne karsıvız. A merkan; Rus. Cn Yabudt Fm - pervalzmlerne kahrolsun dlvoruz. Bz ne bolsevk ne komü - nst, ne kantalst ne dl&er ola mavız. Bz MİLÎ tvftr_ TOP LUMCUYUZ ve Türk Mlletnn bu nzamı çersnde düzeleceğ ne nanıvoruz. TAMPî r»ağî KA DAR TîîRK HtPA DAĞI KA DAR MÜSLÜMANTZ. Bzm dâvamız otuzbesmlyon nersan, vüz mmvon e«^r Türkün davasıdır WT Mtf f. YETÇt-TOPLUMCU Türk *enç ler, vatanımızı kızıl emoerva- Uzm olan komünzmden, batı emperyalzm olan k^mtaü/mden kurtarmaya*» Büyük ve mü reffeh Türkve'v kurmava. ml Değerl arkadaşlarımız AHMET KÖSOĞLU üe Avukat NEVZAT KÖSOÖLU'nun muhterem babaları TAYYİP KÖSOĞLU kavuş 4/Temmuz/1970 Cumartes sünü Hakkın rahmetne muştur. Arkadaşlarımızın ve kederl alesnn acılarım paylaşır, Allahtan sabır dlerz, DEVLET letçlk potasuuıa eı.vtp ott ok* lk olmaya bütün Türk Mllet n davet edyoruz. TANRI TÜRKÜ KORUSUN» Esr Mlletler Haftası Kutlanacak Blndğ gb her yü Temmuz ayının 3. haftası bütün dünvada «Esr Mlletler Haftası» olarak kut lanmaktadır Bu hafta çok büvuk önem taşımaktadır. Brncs; Dünya düzennn mlletler ales şekln de olmasına samm olarak nananlar bell olacaktır. Mlletlern mllî özellklen çnde kend kader lerne kendlernn sahp olmalarına nananlar saygılı olanlar bu haf tada anlaşılacaktır kncs: Bütün dünyada ant - emperyalst br mücadele yürüttüklern Türkye'de her fırsatta tekrarlayan ve Vetnamın, Kamboçya'nın Laos'un kur tuluş savaşlarına alkış tutanların esr Türkler konusunda hç oralı olmadıkları bütün açıklığı le görülecektr. Her konuda olduğu gb en gerçekç ve samm br düşüncenn hareketn yürüten mlyetcler, bu hafta münasebetyle de esr Türklern durumlarını kamu oyuna acık layacaklardır. Haber aldığımıza gö re Ülkü Ocakları Brlğ ve Genç Ül kücüler Teşklâtı le dış Türklern kurdukları dernekler ve konfederasyonlar bu haftaya katılacaklardır. Yüksek tahsl gençlğn temsl eden Ülkü Ocakları ve dler mllyetç kuruluşlar, bu hafta müna sebetyle esaret altında nleven 130 mlyonluk Türk dünyasının meselelern bütün dünyava karşı br daha haykıracak ve kurtuluş savaşlarında onların yanında olduklarını br daha sbat edeceklerdr. Komünzmn nsafsız pençesnde nleyen dünya Türklüğünün bu hal Anadolu Türklüğü çn çok mânâlar taşımaktadır. Br Memurun İmtyazı MEMLEKETİMİZDE mllî bütünlüğü bozucu mahyette olan ve müstehcen sayılan neşryatların va saklanmasına dar br kanun vardır Bakanlar kurulu veva tçşler Bakanlığı bu mahyettek vay"*- larla lgl yasaklama kararını ahr ve uygulamaya başlar Fakat Devletn bîr başka memuru hem yasaklanan eserlern sm ve adreslern açıklar, hem de bu yasaklamanın demokratk nzama ters düştüğünü da edeblr Solcuların «Bçmsel demokras». «Cc Demokras» dedğ remlerde br solcu memur kendsne verlen görev kötü ye kullanablyor Bahsedlen memur Türker Acamğlu. yazısı da 17 Nsan 1970'de Yen Gazete'de yayınlanmış. Acaroğlu, MEB Basma Yazı ve Resmler Derleme Müdürlüğünde Müdür. Kanun gereğnce Türkye*. de vavınlanan ktap 2azeı ıerg, el lânı v.s.'den beşer aded kendsne eelr ve orası da bes büvük kü tüohaneye gönderr Bu mkânım kullanarak memleketmz alevhndek ve haklarında yasaklama kara n verlmş yayınlan toplamış Yo» n Gazete'de br vazı konusu vap» mış, hang zararlı yayım nerede bulacağını okuyucularına göster mstr MEBlığj ve Mllî Güvenlk Kurulunun bu tarzdak br vazrja dkkatten uzak tutmayacağı aş kârdır Fakat, aradan geçen tama na rağmen henüz hçbr tedbr alın mamıştır Acaroğlu bahsedlen ya asında, yasak msaller verdkten «ona kanaatn şöyle fade etmekte 4İr- «8u yasak yayınların pek çoğu de terl fkr ve sanat eserlerdr. Ya Sosyalzm tanıtan sol yayınların, va da müstehcen denlen cnsel \a yınlann yasaklanmakta olduğu anlaşılıyor Sol yayınlar güya vetışka ler komünzmden korumak cnsel yayınlar d* küçükler zararı, eseı* terden korumak amacı ve gerekçe» tyle yasaklanmaktadır. Ancak, bu amaç ve gerekçe her zaman doğru, gerçeğe uygun düş memektedr örneğn Nazım Hık met Ran'n bütün eserlerm yasak lamak: acaba, hang amaca hzmet eder ne gb br gerekçeye oava nır? Sonra, lâtn ozanı Ovdus'un sevg şrlerm br aray a aetıren «Aşk Sanan» ktabı klaskleşmş br eserdr; bunu gençlern okum» sına engel olmak neye varar? Evüb oğlu'nun «Türk Şrnde Tannva Kafa Tutanlar» ktabı y bı ede» b! nceleme örneğdr; bunu yazmakla ne kazanır? Tarh edebyat, sanat folklor gb konulan nceleyen eserlern de menedlebılmes artık Türk blm ve sanatı oakımıtt da n epey zararlı olmağa başlamış tır Eğeı oütün bu yasaklama karar lan. TCK'nun 141 ve 142 mad.ele rne davanılarak alınıyorsa ven a navasa karşısında bu maddelenn heme n kaldınlması va da hc ol mazsa, uygulamanın haffletlmes gerekr Ntekm, bu volda br eftl Hm de vardır Gençlerde so' cep» he lderlernden brnn dedğ g b «Yen br aşamaya gelnd Es» kıden kesn suc savılan evlemler tabî hale grd. Ktaplar çıkvor şlemez hale crd.» O hal de şlemeyen bu maddelern derhal kaldınlması çn yenden Ana yasa Mahkemesne başvurulmalı dır..» ORTAK PAZAR VE TÜRKİYE Prof. Dr. Sabahattn ZAİM İstanbul Ülkü Ocakları Brl ( Yavım No: 1 İsteme adres: I.ÜO.B Noruosmanve cad. 60'3 Cagalo&lu İstanbul Flatr 200 krş.

9 DEVLET * 13 TEMMUZ 1970 SAYFA : 10 KT"îîrT«WP w *' rk * ' ' r r r m m^^ KAVGA- İ VİİZERA Fİ KUBBE AlTI İh..,.^;:..,,tt«*...^.v...>»^»...v«.,.v<*..;»,.>;,wto;«-.'.-. ;*; VÜZERÂ gelüp kubbe altında yerlern ahzttüler. Her hzb kendü mahalne cülus düp ahırından brer FİTtRELİ CIGARA yaktular vü bacak bacak üstüne atûben beklemeğe başladılar. Bu, FITt- RELt CIGARA gaayete behâludur km, anı satun alurken br mktar da Ftre vermek mecbur olduğundan ana FİTÎRELt CIGARA drler. Evvelden yoklama yapıldı km, acep km gelmş km gelmemştür. Bu yoklama, meclse gelmeye» kmesneye Ceza vermek çün ya- Seyyah-ı Fakr Evlya ÇELEBİ pdmaz. Is olsun deyû yaparlar. Yoksa, murâd den gelür, tmeyen gelmez. Çün anların ELLENMEZLÎGÎ vardur. Yân km hç br vatandaş anlara elleyemez. Lâkn kendü aralarında zyade elleşürler. Bu vüzerânın km akılı, km ebleh, km ehl- takva km beynamaz, km müra, km şak, km âlm, km dah cehl le muttasıftur. Hattâ anlardan ol kadar cahller vardur km; brsne br mahkemede hâkm «Sz Anayasaya (yân km kanun- esâsdürl tecavüz tmşsz. Doğrumu?» deyû sual ettükte ol cevaben» Hâşâ hakm beğ, sümme hâşâ, men kmesnenn Anasına tecâvüz tmş değulem» dedüğü meşhurdur. Yân vezr olmak çün hçbr şart yoktur. Akçes bol olan vezr olur. Br müddet sonra hzb-ül âvâm dan br vezr kürsüye çıkup, efends Bülend Acabn talmatı üzre konuşmaya başladı vü br ara Hzb-ül adle htaben; «şlernz Anayasla yaslıyamıyorsunuz. Bu bâbda menm mürşdm Ksbet Paşadan ders alasz» dedükte cümle mensub-ı Hzb-ül ad, yumrukların önlern de k «Sıra» nam verülen sehbâlara urûben, yek ağızdan «Yuuuuuh!» dedüler. Bu lâfız vüzerânın en meşhur vü edch lafzıdur. Akabınden Hzb-ül adl'dcn br vezr kürsüye gelüp «Şol 41 âdem Hzb-ül dğer ân le (I) hem hâl olup. bze hanet derlcr.» dedükte, şereflern zyâde seven 41 vezrden Ekrem nâm br km aslen Lâzdürür vü gaayete tatlı konuşur km, denennden şebd (2) akar - ayağa fırlayup «Uyyy nne cuğum bze han tedû» deyû br nara urub-, kürsüye hücum ttü. Ana mân olmak murad den Çloğlu nâm br vezre dah gaayete şedd br slle urdu. Mezkur 41 vezrn medâr-ı ftharı âlm Saadettn dah gazaba gelüp, karındaşı Ekreme mun olmak çün ol yere gelmş, vetâkn bazı eşhas anı teskn düp «Sen Selâmet br mahalle vasıl İdelüm» deyüp, SJZIZ..Jssîzzr K rt m m z zzr~ ~r.:::..:",zz zzzz z zzzgımmm'â Hb-ül âvâmm arsma dahl ttüler. Kavga yatışmak üzere ken, âlm Saadettn,, br sağ cenâhma br sol cenahına nazar kıldı km, ağyarın ortasında kalmıştur. An-ı vahıdde (3) galeyana gelüp, «Bre bz buraya km kodu» deyû yernden kalkup, pşne lk gelen, Söversan adlı Hzb-ül âvâm mensubu vezre k şamar uruben yüzün francalı somunu msâl kabarttı vü mn nev (4) kavgayı başlattı. Hazâ mn sebeb (5) mecls res brer FÎTtRELÎ CIGARA çüp teskn olalar deyû celseye nîm (6) saat fasıla verdü. Ntm saat fasıladan sonra 41 vezrden Albayrak oğlu nam br vezr, Albayrağın açuben meydâne çıktı vü kendüye er dled Sanduk oğlu Süleyman gulâmına uğrulayın talmat verdü km, ol yğft telef deler. Sanduk oğlu Süleyman damen suya sabuna dokunmadan bu mnval üzre ş görür kş Albayrakoğluna hücuma geçtüfcte, ana dahî htyat kuvvet gelüp kavga hayl şddetlend. 41 lerden Güldoğanoğlu nâm br vezrn kaşı patlayup, alca kanı akmğunetan Gazlk mertebesn ahzttü (7). Güldoğanoğlu gaayete malıbub, Keman ebru (8) br şûh âdemdür km, güzellğ zal ola deyû kasten anın ebrusun üstüne urmuşlardur. Bazıları dah hayl nce kalbl kşlerdür km, br ÖMER EKEN nam vezrdür. Ol kş kavgada şedd br şaplak yedüğü çün br kuşeye çeklüp, «Men ne deyû döğersz. Sz ANAYASLA MAHKE MESİNE VERMEZMİYEM» deyû ddelernden seyl msal eşk akıtup br hayl feryâd-ı fgân ttü. Ola k baba ocağındak tıf«huğun tahattur tmstür. Bu celse dah bunda htâm buldu. Çün res celsey mükerreren kapattı. Ba'de mn hadse, sanduk oğlu Süleyman, kendü tafesn etrafına cem düp. «Madem şol 41 vezr bze bat tmezler, pes md (9) men anları teczye edem de göreler» deyüp 41 kşden 26 sın Hzb-ül adpden hraç tmstür. Lakn 41 vezrn anlara bat tmes muhaldür. Çün kendülen hayl mücâhd âdemlerdür. Atde görelm Allah taâlâ neyler... l) Ilzb-ül dgerân: Dğer partler (2) Sebd: Dal (3) An-ı vahd : Brden bre (4) Mn nev : Yenden <5) Hazâ mn sebeb: Bn sebcbtcn (6) Nîuı: Yarım (7) Aha- ettü : Aldı (8) Keman ebru : Keman kaş (9) Pes md: öyle se şmd tmmmmm&m&ımmmm&mm^m «Bozkurt Köpekler Senfons» Ha? Yönetmenlğn sayın Yılmaz Atadenz' n yaptığı «On Kadına Br Erkek» adlı flmn grş kısmında ne çn konduğunu blmedğm/ br cümle bz ster stemez bu yazıyı yazmaya şevkett. Gerekl takdmler yapıldıktan sonra perdeye «Bozkurt Köpekler Senfons» dye br cümle çıkıyor. İlkönce konuyla lglsnden ötürü kulamldığım zannedyoruz fakat dakkalar lerledkçe mevzuu gttkçe bastleşyor. O halde nçn yönetmen böyle br cümle kullanma lüzumunu hssetmştr, dye br soru gelyor aklımıza. Olaylar zncrnn çnde herhang br görev olmayan bu cümle olsa olsa en azından br kötü nyetn veya br cehaletn eserdr. Eğer Bozkurt» Türk'lüğm, hürryetn, cengaverlğn sembo- K> oanmış- olsaydı, lglenmez geçerdk. Ama yapanlar km olursa olstm ve ater cehaletten ve sterse kasıtlı olarak yapılmış olsan yapılan hareket Türk Mlletne alenen küfürdür. Ru şgüzarlığı kmn yaptığını öğrenmek çn gerekl yerlere açtığınız telefonlardan sa deee hadsenn doğruluğuna at cevaplar aldık. Daha. sonra senaryoyu ele geçrdk, okuduk ve bu şeklde br cümleye rasthyamadık. Yapımcı da yönetmenn şne burnunu pek sokmayacağına göre, yönetmen efendnn üstünde durmak gerekyor, öyle anlaşılıyork, Yılmaz Atadenz o pek nadr plan buluşların dan brn de bu flmde yaparak flmatk olaya renk (!) katmışta-. Ve böylece sanatına br yensn daha eklemştr. Rezl etme sanatlarının Yeştçamlı üstadlan kmblr bu hareket le kmeyaranmışttr. Pek dyeceksnz Yılmaz Atadenz bu şeklde br harekette bulunablr, fakat böyle br cümlenn perde de görünmesne Flm Kon trol Komsyonu nasıl müsaade etmştr Bu somyada br cevap vermeye çalışalım. Flmn senaryosu 23 Şubat 1970 tarhnde komsyonda kabul edlyor. Flme çeklmesnde br mahzur bulunmadığına oybrlğyle karar verlyor. Karar yapımcının elne geçyor, hemen apar - topar hazırlığım yapıyor ve flm çevrmeye başlıyor ve aym gün fümn çevuyor ve flm KontroKme sunuyor. Flm Kont- Oğuzata ALTAYLI rol Komsyonu yapımcıdan daha marfetl, bazı ufak tefek budamalardan soma şartlı ola rak flm kabul edyor. Br günde çıkan flm senaryosu aym gün çevrlrde komsyon kara rı alablr m demeyn. Başkentte her zaman olar böyle şeyler. Ele geçrdğmz belgeler ve tecrübelermz ddalarımızı doğrulamaktadır. Fakat flm kararında «Bozkurt Köpekler Senfons» ne dar br kayda rasthyamadık. Bu durumda ya FÜm Kontrol Komsvonu bu cümleye göz yumdu, yahutta yönetmen flm komsyondan çıkınca flme böyle br eklemede bulundu Her k haldede kötü br övet uygulama safhasına koyan Yılmaz Atadenz gözüküyor. Sırtından geçrdğ 14 mlyon seyrcnn karşısına nasıl bu yüzle çıkıyor doğrusu bzm çn merak konusudur. Türk Mllyetçler bu tp hadselern ye n olmadığını blrler. Br zamanlar yne Kayserde Hdayet Taştekn smnde, mll kültür ve mll şuurdan yoksun, meşn suratlı br öğretmen aynı naneler yyerek sol cephede meş hur olma yollarını aramıştı. Smd se avnı zhnyetn Türk Beyaz Perdesne atlamış oldu ğunu üzülerek kaydedyoruz. Türk Prodüktör ler Cemyet'nn meseleye eğleceğne ve Yılmaz Atadenze gerekl cezayı vereceğne nanıyoruz. Aks taktrde Istanbulda da olsa Törk Mllvetçler kendsne bunun hesabını soracaklardır Bununda böylece blnmes gerekr. Küfür edebyatı Türk Mllyetçlern ancak güçlendrr ve onun hasımlanrun ahlâk ölçülern ortaya koyar. Bu vesleyle bazı blgler vermekte zaruret «örüyoruz Bozkurt Köpekler dye topluluk halnde bîr hayvan türü yoktur. Bozkurtlarla, köpekler arasında kaablyet farkları varda:. Bozkurt avını kends temn eder ve dağlarda, ovalarda ve her stedğ yerde steğne tab olarak dolaşır. Köpek avlanmaz, sahb tarafından hzmet karşılığında doyurulur. Yan yallanma m kanlan her zaman mevcuttur. Davranışlarında sahbnn radesne tab'dr. Bozkuıt'lar yaltaklanmayı blmez. Bütün köpekler bu şn üstadıdu*. Çıkardıkları seslerde farklıda*. İt ürür, kervan yürür, kurt ulur. Bu vesleyle, Yeşlçam'da Türk'lük düşmanı br anlayışm lk belrtlerne rastlamış bulunuyoruz. Yeşlçam kendsn töhmet altında bıraktıran bu adamları ya kadrosu dışında bırakır veya Türk Mlletn kendsnn karşısında bulur.

10 DEVLET * 13 TEMMUZ 1970 SAYFA t Snema Klüpler Federasyonu ve Düşündürdükler Hoşumuza gtsede gıtnıesede, artık, aşın solun sanat alanındak mltanları şuurlu olarak Türk Snemasına el attılar. Daha «Devlet» n lk sayısında «Türk Snemasına Uzanan Krl Eller» başlığı altında belrttğmz tehlkenn üstünden geçen br seney aşkın zaman bu mltanların katettğ mesafey göstermes bakımından çok önemldr. Br sene evvel henüz tasarı halnde olan snema kulüp ler kurma heves bugün gerçekleştrlmş ve Robert Kollej'n öncülüğünü yaptığı çalışma lar sonunda Türk Snematek Derneğnn desteğ üe SİNEMA KULÜPLERİ FEDERAS YONU kurulmuştur. Yeşlçama karşı br gövde gösters ntelğn taşıyan federasyonun neye hzmet edeceğne dar elmzde kesn ölçülcı olmamakla beraber, federasyonun kuruluşuna önayak olanlar hakkındak blglermz bz daha şmdden brtakım şüphelere sevketmıştr. İlk plânda snema sanatına ve snema severlere hzmet anlamını taşıyan bu kuruluşun herşcydcn önce poltk br sanat görevyle yüklü olduğunu tahmn etmek kesn ve peşn br hüküm olmasa gerektr. Zra şn çne daha başından ber meşruyetn kaybeden Türk Snematek Derneğ grmştr ve böylece y nyetlere gölge düşmüştür Şöyle k, gerek geçen yıl üyelerne yaptığı «Devrm c Snema» anketyle ve gerekse aynı derneğn çıkardığı «Yen Snema» adlı dergde şlenen temalarla demrperde ülkelernn elçlern den sembolk ücretler karşılığında aldıkları tanınmış komünst snemacıların flmleryle, dernek duvarlarını süsleyen komünst flmlern afsleryle, aşırı solcu yazarlarıyla ve Derneğn başkanı tanınmış mason Eczacıbası gb kozmopolt br tüccarla. Türk Snematek Derneğ, solun ve masonların emrnde çalışan br teşklat olduğunu spat etmştr. Ve derne ğn tek gayes snema voluvla Türk Kültürünü ertmek ve onun yerne marksst felsefenn dünya görüşünü hakm kılmak, yen yetşen sanatçıların beynn yıkamaktır. Aynı dernek htlalc marksstler tarafın dan çıkarılan «Devrmc Genç Snema» adlı dergy de desteklemş ve hatta çıkışını üyelerne kend dergsnde müjdelemştr. Ayrıca bu yıl yapılan dernek kongresnde devrmc açıdan flm yapacak amatör snemacılara TL.'lık br meblağ ayrılmıştır. Devrm den neyn kastedldğn bumcm açıklamaya lüzum var mıdır? İzmt, Samsun, Dyarbakır, Gazantep, Karadenz Teknk Ünverstes, Robert Kollcj, H Mehmet YAHYALIOGLU sar, Darüşşafaka, Eskşehr, Konya, İzmr Tek nk Ünverstes, Yıldız Akadems, Erzurum Ünverstes, Antalya, Adana Snema kulüple rnn br kısmının drek dahl olduğu, dğerlernn de tamamen destekledklern bldrdkler Snema Kulüpler Federasyonu le Türk Snemasındak «DEVRİMCİ TABAN» gerçekleştrlmştr. İşn teşklâtlanma şıkkını teş kl eden bu safhadan sonra «SİNEMADA» EYLEM» bağlıyacaktır. Eğer, şu savaş açtıkları sansür engeln de aşablrlerde tab. Ntekm «Yen Snemanın» son sayısı mündereca tının yüzde seksenn sansür hakkındak küfür yazılan teşkl etmektedr. 28 Hazran 1970 tarhl Cumhuryet gazetesnde Attla Dorsay bakın neler yazıyor: «Türk Snemasının gelşmesndek olum suz etkler, artık her türlü hoş görünün ve vurdumduymazlığın ötesnde olarak duyulan ve bundan böyle, snema le uzaktan yakından lgl her aydın, her yazar, her gazetec, her snemacı tarafından devamlı, ssteml, br şeklde bıkmadan, usanmadan, saldırılması, yıpratılması gereken bu çağ dışı kurum hakkında (Yen Snema) da yayınlanan yazılar, gerçekten lgnçtr ve böyle br kampanyanın başlatılması çn çok y br atılımı oluşturmak tadır.» Attla Dorsay'ın cümlelerne bakarsanız, sansüre neden karşı olduğunu daha y anlarsı nız. Kampanya açmak, yıpratmak, devrmek ve devrm yapmak.. Devrmc yazar ve sanatçı tp. Mevzuumuzu dağıtmıyalım. Bu federasyona dahl snema kulüplernde kademel ve ssteml br şeklde flmler ve toplantılar yoluyla komünzm propagandası yapılırsa hç şaşmamak lâzımdır. Heps ble olmasa federasyona katılan derneklern çok daha önceden Türk Snematek Derneğ le temas halndedrler. Üstelk Türk Snematek Derneğ le aynı çatı altında ş göreblecek adamların aşağıyukan ölçüleryle kafa yapıları da bell olsa gerektr. Sansüre açılan savaş kazanıldığı takdrde snemadak sol htlâl Türk Snematek Der neğnn lderlğyle gerçekleştrlecektr. İktdardan da stedkler tavz alacaklardır. Zra ktdar ve onun başbakanının da stedğ sağa ekonomk düzenn çnde sol kültürlü br cemyettr. Brde Türk Snematek Derneğnn başkanı Eczacıbaşı'nın localardan ötürü ktdarla münasebetler mevcuttur. Bu yüzden bütün bu şlern ktdarın blgs dahlnde olduğunu söylemek en doğru tahmn olsa gerektr. Snema Kulüpler Federasyonu perdes ar» kasına gzlenen sol - mason şbrlğyle Türk Sneması önümüzdek yıllarda adamakıllı br çıkmaza grecektr. Türk Mllyetçler şu önü müzdek brkaç yıl çnde sanat alanında ö- neml mesafeler katetmedklcr takdrde, Türk Kültür ve sanat hayatı sona erecektr. VATANDA GURBET ÖZ VATANINDA GURBET HAYATI YAŞAYANLARIN KİTABI ' (19 GÜNE: Şar ve Muharrr Kermıl Feda Coşku ner on seçme şrlern bu ktapta topladı Fatı : 5 TL pul gönderleblr. 1 Matbaacılık T.A İfc) Ankara İsteme adres : Kemal Feda Coşku ner P.K. 48 Basmane -r İZMİR Türkye'de Köy Sosyolojsnn Temel Sorunları W n g S t t w H t I 2 5 uı û o te d u t» İve İ : stanbul ROTATİFLERİYLE İEn Modern Mürettphane, KJşehane ve Tessleryle 1 EMRİNIZDEDİR AYRICA Ankara'da Tpo Servs 5 -'. ;.«Atatürk Ünverstes İşletme Fakültes Sosyoloj Doçent 1 Mod etfn Olomakk Mdknalarlâ Blunıutn Evrak y Matbua, dler tna «le Yapılır. ^ Dr. Orhan TÜRKDOAN'ııı ktabı çıktı? Atatürk Ünverstes Basımev; Erzurum 1970 telefon lstanbul! H Ankara 301 S 22. TL

11 -ı Duru Cumhuryet Halk Partsnn XX. kurultayı btt, bu kurultayla oeraber sayın nönü'nün Türk cemyetndek ağırlığı da tükend. İnönü; garp cephes kumandam, başvekl, Mllî şef, muhalefet başkanı, 27 Mayısa yol açan mücadelenn lder, kurucu mecls ekseryetnn başı, knc cumhuryet düzenm kurmaya memur başbakan olarak tarh br güc'e sahpt. Kmne göre menf kmne göre müsbet br şahsyet vardı. Fakat, seven de sevmeyen de güc'ünü kabul ederd. Bu güc İnönü'nün mazsnden geldğ kadar, fevkalade dsplnl, onun kararlarını tartışmasız tastk ve tatbk eden br partnn başında oluşundan da gelrd. 20. kurultay şte bu dspln yıktı. Ecevt înönü karşısında, ona dayanmadan ve kend emeğnn mahsulü br netce aldı. Her ne kadar «Ben İnönü'nün sayesnde ancak çalışırım, onun desteğ olmadan bz kurt yer» gb sözler söyled se de bunlara esk tabr le «Rüşvet- kelam» demek daha doğru olur. Zra boynuma astığım davulun tokmağını da elmde tutarım dyerek asıl kararını lan ett. Böylece Sayın İnönü'ye de meydan okuyarak sekreterlğe talb oldu ve aldı. Halk Partsnn esk emektarları, br kalem de slndler, ömürlern CHP kulslernde tüketmş, kuvvet denges hesabım syasetlerne temel yapmış kmseler 27 Mayıs öncesnde CHP nın Ağır Topları denen poltkacılar, 20. kongrenn delegeler tarafından hakaretle kovuldular. Bu zevatı yernde tutmağa nönü'nün temknl yarım çabaları ble yetmed. Genel sekreterle beraber çalışacak br merkez yürütme kurulu ve onu murakabe edecek br part mecls seçlmesn telkne uğraşan yan k tarafın karmasından meydana gelecek br heyet steyen İnönü ya hep ya hç dyen Ecevt'n karşısında yenld, mağlubyetn örtmek çn de kongre huzurunda «Genel sekretermz tab sayın Ecevt olacaktır» dyerek beyanda bulundu. Güya bu netcey kend stemş oldu, yan dövülmeden soyuldu. Vaktyle kıral - parlemento mücadeles devrnde (Cromwelles)'n askerler tarafından ele geçrlen nglz kralı (Chartes)'da böyle yapmıştı Alay kumandam, muavn le konuşurken akşama erşecekler menzl söyler, bunu şten kıral albayı huzuruna çağırarak «Albay akşama falan yerde bulunmayı rade edyorum» dye emr verrd Haşmet meab Londra'ya kadar kend rades le geld, başım kütüğe koyduğu zaman cellada baltayı ndrmek emrn de bzzat verd. «Remember» hatırla! (Cromwelle) şapıcasım çıkarıp ölüyü selamlarken «Ne elm zaruret» ded. Londra halkı katafalka konan cesedn önünden tazmle geçt. Herşey hüküm nn radesvle olmuştu. 27 Mayıs ertesnn Türkye'snde nelern değştğm blmek gerektr Bu gün muteber olan fkr reçetelerdr. Bn reçetelern doğruluğu da akl. lm, tecrüb metotlarla dcğfl tasdk eden kmselern çokluğu le bell olmaktadır. Fkrn kends ne kadar saçma, ne kadar tutarsız ne kadar gereksz otursa olsun. Ortanın Solu, em boyu, hududu şümulü bell olmayan lüzuc br deymdr. Amma CHP nn fkr dye lan edlmş, başta İnönü olmak üzere bütün erkanınca tastk ve kabul edlmştr. Part kütlesne br «Şah-ı Daru» dye sunulmuştur. Artık bu fkrn sahbne karşı çıkılamaz. Zra «Ortanın - Solu» nu tabrn mucbnden daah y bldğn kmse dda edemez, belk edlr amma tutmaz. Erm, Satır, Göğüs ve dyerler ortanın solunu savunmaya başladıkları gün btmşlerdr, tsmet Paşa'nın durumu da daha farklı değldr. * r * Artık CHP esks kadar öneml değldr. % (25 27) arasında rey alan başında orta yaşlı br meydan poltkacısının bulunduğu (150) mebusluk br partdr. YTP den daha çok AP den daha az rey olan br teşekkül. İnönü'de kend partsnde mağlub, kend genel sekreterne mültec br htyar devlet adamıdır. CHP tab taraftan olan aydınlan, memurlan ve askerler küçümsüyerek red ve terk etmştr. Yegane dayanağı olan «Lafzen» 27 Mayıs hareketn flen takbh etmş ve Orhan Kabbay'ı suçlarken «İhtlalclkten annmamış» dverek 27 Mayıs'ı kr gb düşündüğünü Ecevtn ağzından fade etmştr Yne Ecevt br başka konuşmasında 27 Mayıs hareketne katılan subavlann tamamım hedef alarak «hevesler kursağında kalmış» dye oldukça amyane br hücumda da bulunmuştur. Bütün bu gürültülerden çıkan sonuç şudur. nönü'nün CHP s syaset meydanından fkren ve ruhen slnmştr. Hukuken slnmes de uzak değldr ve artık enteredeğldr. ECEVİT'İN ALT YAPI> SI Adan SAYILGAN Bay Ecevt'n dlne doladığı «Altyapı» devrmler, markszmn moda sı çoktan geçmş, vüz vıl öncek ter mnololernden brdr. Lenn dah, bunun esklğnn fcrkındsîvdı. O'nun çn eserlernde «alt ^apı üst <r a- pı»tartışrnalarına prrşmemm Pıa ha ell yıl önce dnh. sosval antropo!o ve tonlum blmle uğraşanlar spat etmşlerd k, devrmc sürecn marksst nramtle lgs yoktur Yan, salt altyapı kurumlarının üst va pıvı şartlandıracağı te/ı flâs etmşt. Tab bunımla brlkte markszmn determenst görüşü de yıkılmıştı. Neyd MarVm determnzm? Hemen Eçıklavalım. Manc'a göre dmvanın neresnde olursa olsun, bell sosval sebebler, avm sonucu doyururdu Alt-yapı lş kler brbrne b^n/even tonlumlar da, bu toolumlar bang cografva par çasmda olursa olsun avnı devrm su recnn kanunlarına uvmak zorun - davdı. Gerçekte marx dah, netce tbaryle bîr blm adamı olduğu çn. bu k^dar kesn konuşmuyordu. «Alman îdeoloüs» adb ünlü esern de, «Kaptal» de, verdğ semanın, Alma.n sosyetes çn olduğunu İtraf edvor: Asatlk toryumlar çn, avrı mütalâalar ler sürüvordu. Hat tâ Engels. dostların vazdı&ı mektuplarından brnde, toplumların dev - rmc Gelşmesnde «alt-vaoı» faktörünü. vâ.n ekonomv Mancla br İlkte kasden kabarttığını sövlemekten cevnmîvordu Avruna tonlumunun dışındak tonlnmlarda. alt-vapı nın üst.vanıvı etklevece# İddası da lk marksîstl*»rî,r» hîe bîr esernde yer almamıştı. TUı dogmatk sanma, f^nlîr»v tanma N bnclpmıs etklern, den bıumr» dah Vıırtul'namaımstır. Ca&ımız marksstlerlnn blm sahb olanları, son teknoloük buluşların marksst determnzm altüst ettğ ddasındadırlar Meselâ, Fransız marksstlernden Roeer Oaraudv. Hanr Lefevbre: Sovvet Hdroen bombasının nuhdl Saharov; Amerkab marketlerden Maxm Ro dnson: Paul Sweezy, ven görüşlern öncülerdrler.. Çağımızda, avnı ekonomk, sosyal sebeplern avnı sonucu doöur - mavaca&ı: ama karmaşık pek cok se bebn. umulmadık bollerde umul madk b*n-*»ft;vler doyurableceğ anlaşılmıştır. Yen gelşmelerle yalnız brbrlernn zıddı olan Marx'la Weber flâs etmş değldr. Dogmatk varsayımdan hareket eden bütün sosval antropoloüstler flâs etmş; blm adamları vüz vıl önces pek ta aıınmavan Taylor'un görüşlerne t bar eder olmuşlardır. Atomun parçalanması le acılan vep yen ca r. b lm adamlarının alışılmış, varsavım lardan kurtarmıs<tır. Ama, poltka müotedler SMn dogmalarından kurtulmuş değldr. Bav Ecevt. blndğ jnbl, durma-, dan br «alt yapı» edeîbvatını gelştrmek stemektedr. Kends elbette! Stalnc delldr. Ama. ven br şark I gb tutturduğu «alt vam» devrm,' Stln dogmatzmnn vozlasmış br şeklnden başka br mânâ fâde et - memektedr. «Cumhuryet» gazetesnn, kurultav 0ünWîndp manşette bldrdğne göre, Bay Ecevt çn aıaz şgaller br devrmdr. Gene Ecevt'e göre dofruda komandoların slâh ara malarında bulunması se br karşıdevrm davranışıdır. Yân, kurt sva nı çıkarmak amacı le kmler tarafın dan yurda sokulduğu lgllerce mâ lum olan slâhların. Türk Slâhlı Kuv vetlerl tarafından toplanması, Bay Ecevt'e göre tasvn edlmeyen br harekettr. Srt olavlanndan sonra komandolar» suçlu lân etmes se, cnde bulunduk sakat zhnyetn tpk br tezahürüdür. Bav Ecevt İçn «alt yapı devrm», mevcut düzenn tepetaklak eel mes mânasını taşır. Kollektf mülkvete kooperatfler aracılımı le ctmek stemektedr kî. CHP'.ın tek part ktdarı zamanında, genş blg s. vata.rmerver davranışları İle, koo peratfrüîhp öncül"'*"nü Memduh Şevket Esendal vapıvordu. Yalnız merhum Esendal'm kooperatîfrlş le Ecevt'r» re-^rvonc* marksi7n arasında vüz sekken derecelk fark o!du*nnu burada hemer belrtelm. Bav Ecevt'n alt vapt edeb vatı oy toplama endşes le vapılmıs olan. br cest dalkavuklıt&ndur. Mlletn sa*duvusuuu hîce savmak manasına gelr. Ve sonuç olarak sunu hemen fade ed**r*m H ^avtn tnönü'vo atla tan. van btlnrîttftrn kuîaftma bos <»elen bu tür br devrm, a-'mda Prevt'e özsrü Ecevt'n»«*'."»-».» dır.... m mmmmmm^mmw!m\ «un.< -«.«.«osı YAVUZ HIRSIZ flcevît br yandan» tnönü öbür yandan mllyetç gençlere denedklern bırakmadılar. «Faşst özennd gençler halkı da rahatsız et* mege bnslamıs» 1ar. bu gençler partler yönetyormuş. Madde madde sıralıvalım. a) 16 Hazranda şçy Fabrka tahrbne kışkırtan b) 8 Temmuzda Ordu'da fındıkçıyı yol kesmeye tahrk eden. ' c) Smtçy vurup «eylem çn kan döküyoruz)» dye bldr yayan d) Yusuf tmamoğlu'nu vurup kanı tükennceye kadar ambulansı dısarda bekleten. 1 Komandolar mıdır, yoksa CHP ye bağlı SDDF le Mao'cu Dev - Gene mdr? 2 Adına eylem deynce toprak eşkyalığını meşru olur sayan part MHP mdr. CHP m? 9 Kemal Satır*t ble syan ettren, hukuk dışı tutumun, tasdk* cs tnönü müdür başkası mı? Amma ne denr, şar vaktyle söylemş SORSALAR MAĞDURUNU GADDAR KENDİN GÖSTERİR. t. ^^^.,^^y^a^^^^«?r t^^<.^^^^:^^^^^fr^ ^^^îami