EKO-EKONOM KAVRAMI VE TÜRKYE ÇN BÖLGESEL ÖLÇEKL BR DEERLENDRME enkan Aldemir 1

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "EKO-EKONOM KAVRAMI VE TÜRKYE ÇN BÖLGESEL ÖLÇEKL BR DEERLENDRME enkan Aldemir 1"

Transkript

1 2. Ulusal ktisat Kongresi / ubat 2008 / DEÜ BF ktisat Bölümü / zmir-türkiye EKO-EKONOM KAVRAMI VE TÜRKYE ÇN BÖLGESEL ÖLÇEKL BR DEERLENDRME enkan Aldemir 1 ÖZET afak Kaypak 1 Çevre ile ekonomi arasndaki ilikiye yönelik olarak, teorik ve kurumsal düzeyde nasl bir yaklamn benimsendii sorgulandnda, bu iki bilim dalnn birbirinden tamamen farkl ilkelere sahip olarak gelitii düünülebilir: Ekonomik kalknma çevre bozulmas pahasna- gerçeklemekte ve çevrenin korunmas, ekonomik gelimenin kstlanmasn gerektirmektedir. Ekonomi ve çevre arasndaki ilikiye yönelik bu sfr toplaml oyun, sürdürülebilir bir kalknma öngörüsünde bulunmay güçletirmektedir. Oysa çevre ve ekonomi, biri olmadan dierinin sürdürülebilmesi mümkün olmayan bütünleik bir yapya sahiptir. Sürdürülebilir kalknma kavram, her ne kadar 25 yl öncesinde gündeme gelmi olsa da; bu kapsamda bir eko-ekonomik yapnn oluturulmasna hizmet edecek stratejilerin gelitirilmesi söz konusu olmamtr. Bu sebeple, ekonomi ve ekoloji kelimelerinden oluan eko-ekonomi kavramnn; son yllarda ilgili literatürde yaygn olarak tartld görülmektedir. Bu çalmada ayrca, Türkiye deki çevre politikalar AB tam üyelik süreci çerçevesinde deerlendirilmektedir. Anahtar Kelimeler: Ekonomi, Ekoloji, Türkiye, Avrupa Birlii JEL Kodlar: Q01, Q56, Q57 ABSTRACT Considering how the economy and environment are approached in the theoretical and institutional framework, one may assume they are entirely separate entities operating under different principles: Economic development comes at the expense of the environmental degradation and environmental protection requires constraints on economic development. This zero-sum approach to the relationship between economy and the environment makes it hard to envision a sustainable development future. However it is not sustainable to achieve one without the other. Although the concept of sustainable development evolved a quarter century ago, it has not a strategy to build an eco-economy. In this reason, the concept of eco-economy has been introduced and widely discussed related literature in the last years, and consists of ecology and economy words. In this study, Turkey s environmental policies are secondly examined in the European Union accession process. Key Words: Economy, Ecology, Turkey, European Union JEL Codes: Q01, Q56, Q57 1. GR- Ekonomi ve çevrebilim arasndaki etkileim tarihsel bir perspektifle deerlendirildiinde, balangçta birbirine alternatif ya da rakip olarak alglanm olmakla birlikte; zaman içinde her iki disiplini de içine alan ortak bir payda yaratmaya çalan bu iki bilim dalnn, günümüzde birbiriyle bark ve elele yürüdüü bir sürece doru yaklamakta olduklar görülür. Bununla birlikte, öncelikle düünsel düzeyde yaratlan bu snrl ortak payda, henüz reel düzlemde tam olarak karlk bulamasa da; halen bu yönde önemli admlarn atlmas söz konusudur ve yaanan gelimeler, çevre-ekonomi barmasn büyük ölçüde destekler niteliktedir li yllardan balayarak, öncelikle çevre-ekonomik kalknma ikilemi nden sürdürülebilir kalknma ya doru evrilen ekonomi-çevre etkileimi; son yllarda eko- 1 Mustafa Kemal Üniversitesi, ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi, ktisat Bölümü ve Kamu Yönetimi Bölümü, senkan.aldemir@gmail.com skaypak@mail.mku.edu.tr

2 Eko-Ekonomi Kavram( ve Türkiye çin Bölgesel Ölçekli Bir De+erlendirme ekonomi kavram çerçevesinde incelenmektedir. Ekonomik kalknmann, eko-sistemin devamlln güvence altna alan çevre dostu yatrm, üretim ve tüketim biçimleri temel alnarak gerçekletirilmesi; 21. yüzyln yeni paradigmas olarak ekillenmektedir. Ülkelere, ekonomilerine yeni bir yön vermeleri gereini iaret eden bu süreçte benimsenecek önlem ve uygulamalarn; çevre korumaya ilikin olarak ksa vadede ilave finansal maliyetler yaratmann ötesinde, uzun vadede -özellikle enerjide da bamlln azaltlmas, daha ucuz, temiz ve yenilenebilir (tükenmeyen) enerji kullanm imkanlarna kavuulmas, gelecek kuaklara salkl yaam olanaklarnn sunulmas, yeni çalma (istihdam) ve uzmanlk (i) alanlarnn yaratlmas gibi- önemli kazanmlar da beraberinde getirmesi söz konusu olacaktr. Konunun bir dier yönü, sanayilemi ülkelerin çevre kirlilii yaratan ve doal yaamn devamll için risk oluturan sanayi atklarn, etkin olmayan (ilkel) üretim teknolojileri ile üretim birimlerini, gelimekte olan ülkelere gizli veya açk- transferiyle ilgilidir. Bu yüzden ülkemiz açsndan çevre politikalarnn deerlendirilmesi, sadece doal varlklarn tahribatn önleme ve devamlln salama amac çerçevesinde deil; ayn zamanda sanayileme, ekonomik büyüme, enerji ve da bamllk gibi çok yönlü bir bak açsnn gelitirilmesini de gerekli klmaktadr. Öncelikle, ekonomi-çevre ilikisinin geçirdii tarihsel evrim sürecini deerlendirdiimiz bu çalmada; Türkiye nin sahip olduu çevresel avantaj ve dezavantajlar, ülkemizin Avrupa Birlii ne adaylk süreci çerçevesinde üstlenmesi gereken çevresel yükümlülükleri de dikkate alarak vurgulamay amaçlamaktayz. 2. EKONOM-ÇEVRE L-KSNN EVRM Fktisadi düüncenin tarihsel geliimi temel alndnda, ekonomi-çevre ilikisinin evriminde 20. yy. öncesi ve sonras süreç olarak, balca iki dönem önem arz etmektedir. Bu çerçevede, eko-ekonomi kavramnn ekillenmesine dek geçen süreçte ekonomi-çevre etkileimi; 1. Doay sadece bir üretim faktörü niteliine indirgeyen iktisadi düünce biçimleri ile tabiatn kendini yenileme kapasitesi dikkate alnmakszn sürdürülen sanayileme süreci ve 2. Bir üretim faktörü olarak, snrl doal kaynaklar kullanan ekonomik büyüme sürecinin, kendisinin de yine doal snrlara sahip bulunduu görüü çerçevesinde 1960 l yllardan balayarak günümüze ulaan tartma süreci eklinde belirlenen bir dönemsel snflama dahilinde incelenebilir yy. Ekonomi Dü4üncesinde Do6al (Çevresel) Faktörler Topran önemini vurgulayan ve tarmsal üretimi temel zenginlik kayna olarak gören Fizyokrasi, henüz liberal iktisadi düüncenin gelimedii süreçte, topra (doay) balca üretim unsuru olarak ön plana çkaran bir ekonomik düünce akm olarak dikkat çekmektedir. Liberal ekonomi anlaynn douu ile birlikte, ekonomik deer olarak tarmsal üretimin öneminin, belirgin bir biçimde azald görülür: Klasik ekonomi teorisinin önemli isimlerinden biri olan Adam Smith, toprak yerine igücünün üstünlüünü vurgulayan emek-deer teorisini gelitirerek; ekonomik refahn tek ölçüsü olarak benimsedii mal ve hizmet üretiminin yeterlilii çerçevesinde doal (çevresel) faktörlerin dahil edilmedii bir refah toplumu kavram benimsemektedir. Bu çerçevede toprak (doal kaynak ve zenginlikler), üretim sürecinde kullanlmak üzere tabiatta hazr olarak bulunan bir girdi olmann ötesinde önem tamamaktadr. Smith in nüfus art konusundaki görülerini 2 gelitiren R.Thomas Malthus ise, Essay on the Principle of Population (1798) isimli çalmasnda ileri sürdüü nüfus kuramnda, nüfusun geometrik bir dizi (2,4,8,16,32, ) biçiminde artarken; gda 2 Smith'e göre, emek talebindeki arta bal olarak gerçekleen ücret artlar; doumlarn ve nüfus artnn sebebi olacaktr.

3 2. Ulusal ktisat Kongresi / ubat 2008 / DEÜ BF ktisat Bölümü / zmir-türkiye maddelerinin aritmetik bir dizi (1,2,3,4,5,. ) biçiminde artacan ve bu farklln nüfus art kontrol edilmedii taktirde- ölümlere yol açarak, kaynak- ihtiyaç dengesinin yeniden kurulmasna hizmet edeceini öngörmektedir. Dier taraftan, Malthus u bir teolog olarak gören tarihsel materyalist anlay çerçevesinde Marx ve Engels in çalmalarnda Mallthus a yönelik eletirilerin odakland nokta; Malthus un beslenme yetersizlii nedeniyle yaanacan öngördüü yoksulluun - aadaki ifadesinde görülecei üzere- Tanrsal, zorunlu, ebedi ve evrensel yasalardan kaynakland düüncesidir (Yiiter, 2007:3-4): Doann ganimetlerinden herkes eit pay alamaz.. Doann kaçnlmaz yasalarnn, baz insanlarn zaruret içinde kvranmalarn gerektirdii görülmektedir. Bunlar, hayatn büyük piyangosunda bo çekmi olan mutsuz kiilerdir. Bununla birlikte, Mallthus tan yaklak iki yüzyl sonra, 1960 l yllarda Malthusianism den etkilenen ve Yeni Malthusculuk (Neo-Malthusianism) olarak anlan düünce, Malthus un prensip olarak doru fikirlere sahip olduunu kabul etmekte; ancak yanl bir zamanlama ile görü ileri sürdüünü belirterek, yaklamna daha sofistike bir nitelik kazandrmas gereinin altn çizmektedirler. Yeni Malthusculuk, artan dünya nüfusunun sadece besin yetersizliini deil; ayn zamanda ar tüketimi, su ktln, yükselen enerji giderlerini, azalan gelir düzeyini ve yoksulluu da beraberinde getirecei iddiasndadr (Ben-Ami, 2007: 2-3) yy. Ekonomi Dü4üncesinde Do6al (Çevresel) Faktörler 20. yüzyldan itibaren ortaya çkan çevre-ekonomi etkileimi, eko-ekonomi yaklamnn geliimine dek geçen süreç boyunca, düünsel ve kurumsal olmak üzere balca iki önemli boyuta sahip bulunmaktadr Teorik Geli4meler ve Dü4ünsel Katk<lar Çevresel sorunlarn, ekonomi literatüründe dsallk kavram çerçevesinde belirgin bir yere sahip olmas, 20.yüzyln ikinci yarsna rastlamaktadr (Kula, 1994: ): Alfred Marshall, Principles of Economics (1890) isimli eserinde ortaya att dsal ekonomiler kavram ile çevresel bozulmann iktisadi analizine yönelik ilk önemli yaklam gelitirmi oluyordu. Marshall, bu noktada her ne kadar, genel endüstriyel geliim sayesinde ekonomik birimlerin karlaaca olumsuzluklar deil, sadece elde edecekleri fayda ve yararlar düünmü olsa da; dsallk kavram, çevresel sorunlarn iktisadi analizinde kullanlan temel bir yap ta nitelii kazanmtr. Marshall, dsal ekonomileri, endüstrinin gelime koullarna bal olarak firmalarn herhangi bir karlk ödemeksizin- elde ettii yararlar olarak ele alrken; A. Pigou, Income (1920) isimli eserinde, Marshall dan farkl olarak sadece pozitif dsallklar deil, ayn zamanda negatif dsallklar da -piyasa baarszl temelinde- dikkate almaktadr. Böylece Pigou, dsallk kavramnn, olumlu etkiler yannda maliyetleri ve olumsuz etkileri de içeren çift yönlü bir içerie sahip olduunu vurgular. K.W. Kapp ise, The Social Cost of Private Enterprise (1950) isimli eseri ile ekonomik büyümenin çevre üzerinde olumsuz etkilere yol açacan öngörerek, dsallklar çevresel zararlar temelinde ele alan ilk önemli yaklam gelitirmitir. Kapp in analizinde merkezi bir role sahip olan sosyal (toplumsal) maliyet, iktisadi faaliyet sürecinde yer alan ekonomik birimler tarafndan, üçüncü kiilere ya da topluma mal edilen dorudan ya da dolayl yükler olarak tanmlanmaktadr. Kapp, insan salna zarar veren, tarmsal verimlilii azaltan, su alt yaamn, bitki örtüsünü ve hayvan saln tehdit eden hava ve su kirlilii yoluyla ortaya çkan tüm olumsuzluklar; sosyal maliyet kavram dahilinde açkça ifade etmektedir. Fçsel büyüme modelleri çerçevesinde yer alan Solow Büyüme Modeli nde ise beeri sermayenin sahip olduu önem dolaysyla, bireysel ve toplumsal düzeyde gelien çevre bilincinin dikkate alnmas söz konusudur.

4 Eko-Ekonomi Kavram( ve Türkiye çin Bölgesel Ölçekli Bir De+erlendirme Özellikle Fkinci Dünya Savann ardndan yaanan hzl büyüme sürecinin çevre üzerinde yaratt olumsuzluklarn görünür hale gelmesi ile birlikte, ekonomi-çevre ilikisinin; 1970 li yllardan balayarak kurumsal düzeyde de sorgulanmaya baland görülmektedir: Kurumsal Geli4meler ve Küresel Tepkiler Artan nüfus ile genileyen tüketim eilimleri karsnda doal kaynaklarn sahip olduu snrl kapasite, Roma Klübü 3 tarafndan hazrlanan The Limits to Growth - Büyümenin Snrlar (1972) isimli raporla tartlmaya balanmtr. Raporun temel argüman, dünyann sahip olduu sonlu (snrl miktarda) ekilebilir alan, enerji kayna, maden rezervi ve kirlilii massetme kapasitesi dolaysyla; giderek artan nüfusun, ekonomik faaliyet hacminin ve çevre kirliliinin snrlanmas gereidir (Kula, 1994:27). Böylece, Klasik iktisat yaznnda yer almayan bir olgu olan küresel çevre kirlilii nin, ilk olarak Roma Klübü nün raporunda vurguland görülmektedir. Bu yüzden, Büyümenin Snrlar nn balca olumlu etkisi; doal kaynaklarn tükenmesi ve çevresel bozulma ile ilgili konular üzerinde, günümüze dek uzanan tartmalar younlatrmak olmutur (Kula, 1994:31). Uluslararas düzeydeki ilk çevre konferans, Birlemi Milletler (BM) tarafndan 5 16 Haziran 1972 tarihlerinde aralarnda Türkiye nin de bulunduu- 113 ülkenin katlmyla Stockholm de düzenlenen BM Çevre Konferans dr. Konferansta alnan kararlarn, Çevre korumasna yönelik küresel bilincin olumasna, Her insann salkl bir çevrede yaama hakkna sahip olduu gerçeinden hareketle, çevre hakk nn, insan haklarn oluturan bir öe olarak ifade edilmesine, Fnsann, doaya müdahale eden tekil bir varlk olarak sorumlu tutulaca bir anlayn ekillenmesine (Özlüer, 2007:2), Çevre korumann gelecek nesiller için öneminin vurgulanmas yoluyla, çevreekonomik kalknma ilikisine dikkat çekilmesine (Özlüer, 2007:2) ve Çevresel sorunlarn yarataca tehdidin tüm insanla yönelik olmas dolaysyla, sorumluluun da paylalmas gereine hizmet etmesi sebebiyle; çevre ile ilgili yaklamlarda adeta bir milat oluturduu için, konferansta alnan bir kararla konferansn topland tarih olan- 5 Haziran, Dünya Çevre Günü olarak ilan edilmitir (TMMOB Çevre Mühendisleri Odas, 2007:1). G.H. Brundtland 4 in bakanlnda oluturulan BM Çevre ve Kalknma Komisyonu nun, 1987 de BM Genel Kurulu na sunduu, Brundtland Raporu olarak da anlan Our Common Future (Ortak Geleceimiz) isimli rapor; sürdürülebilir kalknma kavramn küresel gündeme ilk olarak tayan çalma olmas bakmndan önem arz etmektedir. Sürdürülebilir kalknma, Raporda en genel ifadesiyle bugünün ihtiyaçlarn - gelecek nesillerin de kendi ihtiyaçlarn karlayabilme olanaklarndan ödün vermeksizinkarlamak eklinde tanmlanmaktadr. Brundtland Raporu, küresel kayglarn, bugüne dek ekonomik kalknmann çevre üzerindeki olumsuz etkileri konusunda 3 On farkl ülkeden aralarnda ekonomistler, doa bilimciler, matematikçiler, i adamlar, eitimciler vb. meslek gruplarna mensup bulunan- otuz kiiden oluan Roma Klübü, insanln halen yaad ve gelecekte karlaaca sorunlar tartmak üzere; Nisan 1968 de Fiat ve Olivetti firmalarnn üst düzey yöneticilerinden biri olan- Dr. Aurelio Peccei bakanlnda, ilk toplantsn Roma da yapmtr. 4 Dönemin Norveç Babakan G.H. Brundtland, BM tarafndan 1983 ylnda Çevre ve Kalknma Komisyonu nu kurmak üzere görevlendirilmitir.

5 2. Ulusal ktisat Kongresi / ubat 2008 / DEÜ BF ktisat Bölümü / zmir-türkiye younlamasna karn; bugün çevresel bozulmann, ekonomik kalknma üzerindeki olumsuz etkileri konusuna odaklanmas gerektiine dikkate çekmektedir (Yklmaz, 2003:114). Raporda önceliin, çevreye deil de ekonomiye verildii algsna yol açan bu vurguya paralel olarak; çevrebilimciler tarafndan sürdürülebilir kalknma kavramna yönelik olarak önemli itirazlarn yükseldii görülmektedir: Çevrebilimciler, Stockholm Konferans nda bir insan hakk öesi olarak, çevre-insan ilikisi çerçevesinde dünya gündemine tanan çevresel söylemin; Brundtland Raporu ile birlikte, sürdürülebilir kalknma ilkelerine hapsedildiini ileri sürmektedirler. Sürdürülebilir kalknma kavramn, çevresel deerler yerine; ekonomik gelimeyi, piyasay ve kar güdülerini temel alan bir anlay olarak kabul etmekte ve bu gelimeyi, bir ideolojik krlma olarak deerlendirmektedirler (TMMOB Çevre Mühendisleri Odas, 2007:1 ve Torunolu, 2004:1). 3 4 Haziran 1992 tarihlerinde Rio De Janeiro da düzenlenen BM Çevre ve Kalknma Konferans nda ise, ekonomi-çevre ilikisine yönelik çift yönlü vurgunun; yine ekonomi lehine yapld dikkat çekmektedir: Ekonomik kalknma çevreye ramengerçekleemez ve kalknmann ihmal edilmesi durumunda, çevresel koruma salanamaz (Özlüer, 2007:4). Rio Zirvesi nde kabul edilen be temel belgeden (Rio Bildirgesi, Gündem 21, Orman Flkeleri Sözlemesi, Fklim Deiiklii Çerçeve Sözlemesi 5, Biyolojik Çeitlilik Sözlemesi) ikisi olan Biyolojik Çeitlilik ve Fklim Deiiklii Çerçeve Sözlemeleri, çevresel bozulmann yol açt olumsuzluklarn, iktisadi mantk çerçevesinde bir çeit maliyet olarak ele alnd bir yaklam benimsemeleri dolaysyla da eletirilmektedir (Özlüer, 2007:5-6): Çevre, liberal iktisadi düünce sistemi çerçevesinde, büyük ölçüde bir fayda-maliyet hesab içine hapsedilmekte ve buna bal olarak, fiyat mekanizmas da çevresel unsurlara kadar genilemektedir. Böylece çevresel sorunlarn çözümü, doann fiyatlandrlmas mekanizmas dahilinde aranmakta ve doal varlklarn tahribat, bir bedel ödenmesi karlnda meru saylabilmektedir. Çünkü çevrenin piyasa ekonomisi kurallar çerçevesinde korunabilmesi; ancak çevre koruma faaliyetlerinde kar elde edilebildii oranda mümkündür. Rio Zirvesi nin ardndan, BM bünyesinde yer alan çeitli birimlerce küresel düzeyde günümüze dek gerçekletirilen konferanslarda da; yine sürdürülebilir kalknma yaklamna odaklanld görülmektedir. Bununla birlikte, 2000 li yllardan itibaren kurumsal düzlemdeki sürdürülebilir kalknma söyleminin, sadece ekonomi ve çevre eksenli kalmayarak; ayn zamanda toplumsal unsurlara da yer veren sosyal bir içerik kazand dikkat çekmektedir. Düünsel düzlemde de, ayn paralelde olmak üzere, sürdürülebilir kalknma yaklamnn eko-ekonomi kavramna doru evrildii bir sürecin yaanmas söz konusudur. 3. ÇEVRE-EKONOM L-KSNDE YEN BOYUT: EKO-EKONOM Günümüzde ekonomi ve çevre arasndaki ilikinin, özellikle kurumsal düzeyde sosyal bir içerik kazanmaya balad dikkat çekmektedir. Günümüzde küresel iklim deiimi, küresel yoksulluk ve küresel eitsizlik temelinde ekillenen ekonomi-çevre etkileiminin kurumsal nitelikli örneklerine aada yer verilmektedir Çevre-Yoksulluk-E4itsizlik Ba6lant<s<na Yönelik Küresel Vurgu Son yllarda ekonomik refah ve yaam kalitesi ile doal kaynaklar ve çevre arasndaki karlkl etkileimde, çevrenin ekonomik büyüme üzerinde bir kst oluturduu görüünün; çevrenin yaam standartlarnn yükseltilmesinde, yoksulluun Aralk 1997 tarihlerinde Japonya nn Kyoto kentinde yaplan, BM Fklim Deiiklii Çerçeve Sözlemesi nin Üçüncü Taraflar Toplants sonunda; 159 ülkenin katlm ile üzerinde uzlalan balayc Protokol Kyoto Protokolü olarak anlmaktadr.

6 Eko-Ekonomi Kavram( ve Türkiye çin Bölgesel Ölçekli Bir De+erlendirme azaltlmasnda, ülkelerin ekonomik ve sosyal refah düzeyinin arttrlmasnda etkin bir role sahip olduu yönünde evrildii dikkat çekmektedir. (Constantini ve Monni, 2007: 2) Bu süreçte, Küresel iklim deiiminin ekonomik gelime üzerinde ciddi bir tehdit olarak ortaya çkmas, Yoksullarn, iklim deiiminden en olumsuz ekilde etkilenecek kesim olmalar ve Gelimekte olan ülkelerin, iklim deiimine uyum salayacak yapsal önlem ve uygulamalar hayata geçirebilmek üzere destee ihtiyaç duymalar; çevre ve ekonomi ekseninde oluturulan küresel politikalarn, sadece çevresel ve ekonomik deil, ayn zamanda sosyal bir içerie de sahip olmalarn zorunlu klmaktadr. BM Kalknma Program (UNDP) ve BM Çevre Program (UNEP), ubat 2007 itibariyle Kenya - Nairobi de balattklar Fklim Ortakl ile Yoksulluk ve Çevre Fonu giriimleri çerçevesinde, ekonomik kalknma ile çevrenin birbirinden ayrlamaz nitelikte iki olgu olarak ele alnd bir örgütlenmeye gitmektedirler. Yoksulluk ve Çevre Fonu, çevre yönetiminin iyiletirilmesini ve çevre yatrmlarnn arttrlmasn amaçlarken; Fklim Ortakl Giriimi, gelimekte olan ülkelerin iklim deiimi ile mücadelelerinde, daha fazla kapasite gelitirmelerine destek olmak için çalmaktadr. Nairobi Zirvesi nde konuan UNDP Bakan Kemal Dervi, Yoksulluu ortadan kaldrmann ve doal çevreyi korumann, birbirinden ayrlmaz hedefler olduunu ifade ederek; ekonomi ve çevre üzerine -eit- vurgu yapmaktadr (UNDP, 2007:1). Dünya Salk Örgütü (WTO), Haziran 2007 itibariyle açklad Country Profiles of the Environmental Burden of Disease isimli raporunda, (çou yoksul ve Afrika ktasnda bulunan) 23 ülkede ölümlerin %10 unun çevresel risk faktörlerinden kaynaklandn belirterek; sadece çevresel risklerin azaltlmasnn, ylda 13 milyon insann yaamn kurtaracan açklamaktadr 6 (WHO,2007:1). Böylece, balangçta sadece bir doa bilimleri disiplini olarak görülen ekolojinin snrlar, bugün hem ekonomik hem de sosyal alana doru hzla genilemekte; ekonomi ve ekolojinin toplumsal içerikli bir ortak paydada bulumas, giderek daha fazla mümkün olmaktadr Eko-Ekonomi Kavram< Çevresel ekonomi olarak da anlan eko-ekonomi, en basit ifadesiyle doal kaynak ve zenginlikleri sürdürülebilir bir düzeyin üzerinde- tüketmeyen, kârl bir ekonomik yaplanma olarak tanmlanabilir (Ranson-Polizzotti,2004:1). Sürdürülebilir kalknma kavram, karmak bir yapda sunulmas ve sürdürülebilirlie yönelik çeitli olas alternatiflerin açklkla ortaya konulmamas dolaysyla; ayn anda hem her eyi ifade etmekle, hem de hiçbir ey ifade etmemekle suçlanmaktadr. Ekoloji ile ekonomi arasndaki karlkl etkileimi temel alan ekoekonomi kalknma modeli ise, ekolojik ve ekonomik amaçlar, kazan-kazan geliim planlarnn izlenmesi yoluyla dengelemeyi amaçlamakta, çevre dostu iktisadi faaliyetleri desteklemekte ve toplumun, hem ekonomik hem de çevresel amaçlara hizmet edecek bir rasyonalite ile yönetilebileceini ileri sürmektedir (Munoz, 2003:1 3): Bu çerçevede, ekonomik ve çevresel birimler arasnda ortak bir zeminin yaratlmas, eko-ekonomik büyümenin çevrenin tama snrlar dahilinde- maksimize edilmesine imkan vermektedir. Böylece, ekonomistler iktisadi büyüme üzerinde çevresel snrlar bulunduunu kabul ederken; çevrebilimciler, çevresel geliim ile ekonomik 6 Aralarnda Türkiye nin de bulunduu, Avrupa bölgesindeki WHO üyesi ülkelerde ise, doru çevresel salk önlemleri uygulandnda; ölümlerin yaklak %20 sinin önlenebilecei tahmin edilmektedir.

7 2. Ulusal ktisat Kongresi / ubat 2008 / DEÜ BF ktisat Bölümü / zmir-türkiye büyümenin -hem çevresel hem de ekonomik yönden cazip kazan-kazan alternatiflerinin seçilmesiyle- ayn anda salanabileceini kabul etmektedirler. Bir ekonominin ilerlemesini sürdürebilmesi, temel ekolojik prensipleri karlamasn gerektirmektedir. Aksi taktirde, iktisadi faaliyet hacminin azalmas ve ekonomik daralma kaçnlmaz olacaktr. Bu yüzden, bir orta yol söz konusu deildir: bir ekonomi ya sürdürülebilir ya da sürdürülemez bir nitelie sahiptir (Brown, 2001: 77 78). Eko-ekonomik sistemin sürdürülebilirlii ile ilgili olarak, bilgi temelli ekonomik büyümeye, sivil topluma, beeri sermayeye ve sosyal eitliin salanmasna önemli roller yüklendii görülmekte ve sürdürülebilirlie ilikin sorumluluk -ekonomik, sosyal ve çevresel olmak üzere- tüm sektörlere eit ölçüde yüklenmektedir (Munoz, 2003:6 7). Ekonomik büyümenin -çevreye ramen- gerçekletiine ilikin yaygn inan ve doal kaynaklar korumann ekonomik büyümeyi snrlayaca yönündeki düünce biçimi, ekonomi ile çevreye yönelik sfr toplaml bir yaklam ifade etmekte olup; sürdürülebilir bir gelecek hayal etmeyi büyük ölçüde zorlatrmaktadr. Bu yüzden, ekolojik ilkelere ters dümek yerine, onu destekleyen ve güçlendiren bir ekonomik yaplanmann oluturulmas büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede, çevrenin üretim sürecinde kullanmasna karn, bu maliyetin çou zaman üretilen nihai mal fiyatlarna dahil edilmedii gerçeinden hareket edilmekte ve bu tür negatif dsallklarn üretim maliyetlerinin hesaplanmasnda dikkate alnmamasna ramen; toplumun bir bütün olarak çevresel bozulmann maliyetlerini ödemek durumunda kaldna dikkat çekilmektedir (Gallo, 2007:1). Bu noktada, çevresel maliyetlerin bireysel üretici ve tüketiciler tarafndan üstlenilmesi gerei çerçevesinde, her ne kadar kirleten öder ilkesinden yola çklarak çeitli vergi uygulamalar (çevresel vergiler, karbon vergisi vb.) önerilse de; son yllarda bu önermenin yerini ödeme de - kirletme de ilkesinin ald gözlenmektedir (Madra, 2007:170). Sürdürülebilir kalknma kavram 1980 li yllarda gündeme gelmesine ramen, henüz hiçbir ülkenin eko-ekonomi yaplanmasn oluturacak bir stratejiye (karbon dengesinin düzenlenmesi, nüfus büyüklüünün istikrar, su kaynaklarnn yaplandrlmas, ormanlarnn, topraklarnn, ekilebilir alanlarnn, bitkisel çeitliliinin ve hayvan yaamnn korunmas gibi) sahip bulunmad görülmektedir. Bununla birlikte, tüm alanlarda tatmin edici bir ilerleme salamalar söz konusu olmasa da; baz ülkelerin, bir ya da birden fazla yeniden yaplanma unsurunda baarya ulatklar dikkat çekmektedir. Örnein, bir eko-ekonomi lideri olarak Danimarka; nüfusuna istikrar kazandrm, kömür yaktl santral kurulumunu yasaklam, kentsel ulam sistemini yeniden yaplandrm ve rüzgâr enerjisinden elde ettii elektrik üretimini %15 lere ulatrmay baarm olmakla birlikte, halen karbon emisyonunun dengelenmesi ve sabitlenmesi hedefine yaknlaabilmi deildir (Brown, 2001: 81 82). Eko-ekonomi çerçevesinde gündeme gelen çeitli politika önermeleri, aadaki alt balklar dahilinde özetlenebilir Üretim ve Tüketim Kal<plar<n<n De6i4imi Çevre dostu (yeil) ürünler ile ürün etiketleri, üretim ve tüketim kalplarndaki deiimi yöneten balca unsurlar olarak dikkat çekmektedir. Örnein, Fngiltere de baz firmalarn tüketicileri, karbon salmn azaltmaya yöneltmek amacyla- ortak bir giriim balattklar görülmektedir (NTVMSNBC, 2007b: 1): Süpermarket zinciri Tesco, en düük düzeyde enerji tüketen ampullerin fiyatlarnda yapt indirimlerle; kablolu yayn irketi Sky, uydu alclarnn kullanlmadklarnda otomatik olarak kapanmalarn salayan yeni bir yazlm üreterek; Barcley Bankas

8 Eko-Ekonomi Kavram( ve Türkiye çin Bölgesel Ölçekli Bir De+erlendirme kârnn yarsn, iklim deiimiyle mücadele projelerine balayaca- yeni bir kredi kart çkararak 7 ; bu giriime destek vermektedirler. Ürünlerin kullanm sürelerinin uzatlmas baarld ölçüde, nihai ürünlerin atlpyenisinin satn alnmas biçiminde yaygnlaan tüketim biçiminin yerini; parça deiimi ile ürünü daha uzun süreli kullanlmas alkanlnn almas hedeflenmektedir. Benzer ekilde, ürünlerin çeitli tasarm farkllklar sayesinde önemli miktarda enerji tasarrufu salayabilmesi söz konusudur. Ayrca, ürünlerin ekonomik ömürleri boyunca en düük düzeyde su, hava, gürültü kirlii vb. çevresel olumsuzlara yol açacak ekilde tasarlanmalar da yeil tasarm hedefleri arasnda yer almaktadr (Bulu, 2007:2 3). Flk kez BM eski genel sekreteri Kofi Annan tarafndan gündeme getirilen Küresel Flkeler Sözlemesi ise, irket ve kurulularn gönüllülük esasna göre bal olduklar, etik deerleri ön plana çkaran 10 ilkeden olumaktadr. Dünyada 4 binin üzerinde, Türkiye de ise 100 irketin imzalad bu sözlemede yer alan 10 ilkeden üçü -çevre korumaya özen gösterilmesi, çevre bilincinin yaylmasna çallmas, çevre dostu teknolojilerin gelitirilmesi ve yaygnlatrlmasna destek verilmesi olmak üzere- çevresel deerleri vurgulamaktadr (Uras, 2007: 1) Enerji Kaynaklar<n<n De6i4imi Petrol, doalgaz, kömür gibi -hem önemli miktarda karbon salmna sebep olmalar hem de yeryüzünde snrl miktarlarda bulunan rezervleri dolaysyla- olas ekolojik ve ekonomik bunalmlara zemin hazrlayan enerji kaynaklarnn terk edilerek; rüzgar, güne, su, dalga, jeotermal enerji gibi temiz (çevre dostu), ucuz ve yenilenebilir enerji kaynaklarna yönelim amaçlanmaktadr. Halen, dünyada az sayda ülkede petrol rezervi bulunmasna karn; neredeyse tüm ülkeler rüzgâr ve güne enerjisine sahiptir. Fosil yaktlarn, enerji kayna olarak terk edilmesine yol açacak bu tür bir deiim; özelikle gelimekte olan ülkelerin petrol ithalatna olan bamlln azaltarak, petrol ithali için ayrlan ekonomik kaynaklarn yerli enerji yatrmlarna yönlendirilebilmesine imkan salayacaktr (Brown, 2001: 83 ve 94). Yurtiçindeki yenilenebilir enerji kaynaklarnn harekete geçirilmesi, gelimekte olan ülkeler açsndan, döviz tasarrufu salamann ve çevre dostu enerji üretmenin ötesinde; yeni yatrmlarn yaplmasn ve dolaysyla yeni istihdam olanaklar yaratlmasn da beraberinde getirecektir Tar<msal Üretim Biçiminin De6i4imi Dünya Salk Örgütü verileri, topran verimliliini arttrmak amacyla kullanlan youn kimyasal içerie sahip tarmsal yöntemlerin; sadece toprakta deil, ayn zamanda hava ve temiz su kaynaklarnda da kirlenmeye yol açarak, çevresel bozulmaya yol açan çok sayda maddenin doaya salnmasna neden olduunu vurgulamaktadr. Kimyasal tarmn görünmeyen- maliyeti çevre kirlilii, erozyon (toprak kayb), seller, içme suyu kalitesinin dümesi ve salk sorunlar olarak sralanmaktadr. Bu çerçevede, tarmsal üretimdeki kimyasallamann; Üretiminde youn kimyasallar kullanlmas nedeniyle yüksek verim ve düük maliyetle üretilen ucuz gda maddelerini satn almak için tarmsal iletmelere 8 ödenen bedeller, Söz konusu kimyasal içeriin yaratt çevre bozulmalarn gidermek için ödenen çevresel maliyetler, 7 Türkiye de benzer bir kredi kart uygulamas, Garanti Bankas tarafndan, Dünya Doal Hayat Koruma Vakf (WWF) ibirlii ile sürdürülmektedir. 8 Günümüzde, dünya tarm ticaretinin yaklak %80 i sadece 10 irket tarafndan yürütülmektedir.

9 2. Ulusal ktisat Kongresi / ubat 2008 / DEÜ BF ktisat Bölümü / zmir-türkiye Fnsan sal üzerinde görece uzun dönemde ortaya çkan olumsuzluklar gidermek üzere ödenen salk giderleri olmak üzere, insanla üç farkl çeit maliyet yüklemesi söz konusudur (Pretty, 2007:1): Bu yüzden, ülkelere organik ya da geleneksel tarm yöntemlerini desteklemeleri çars yaplmaktadr. Dier taraftan, çevre dostu enerji kaynaklar arasnda saylan ve kullanm giderek artan biyoyaktlarn üretimine verilen önemli teviklerin; gda maddelerinin ekimi için ayrlan tarm alanlar ile tarmsal girdilerin miktarnda ciddi azalmalara yol açarak, gda maddelerinin fiyatlarnda küresel artlara sebep olduu uyarsnda bulunulmakta; doru politikalar eliinde biyoyaktlara yönelmenin önemine dikkat çekilmektedir. (BBC, 2007:1 ve CNBC-E, 2007:1) Yeni Çal<4ma ve Uzmanl<k Alanlar<n<n Yarat<lmas< Küresel ekonomide halen hüküm süren karbon bazl ekonomik yapnn, ekoekonomi anlaynn hayata geçirilmesiyle birlikte hidrojen temelli bir nitelie sahip olacak olmas; beraberinde yeni çalma ve uzmanlk alanlarnn gelimesini de getirecektir. Rüzgâr türbinlerinin üretimi, hidrojen üretimi, yakt pilleri ile güne pillerinin üretimi, kent ulam sorununun etkin çözümüne hizmet edecek hafif ray yapm, fidan dikimi ve aaçlandrma faaliyetleri, eko-ekonomi endüstrilerine ilikin örnekler olarak belirtilmektedir. Önemini yitirecei beklenen endüstriler ise, önümüzdeki 20 yl içinde azalmas beklenen petrol rezervlerinin arama, çkarma, rafineri faaliyetleri; kömür madencilii; güvenlik sorunlar ile atk yönetimi problemleri nedeniyle önemli çevresel riskler tayan, yüksek maliyetli nükleer enerji santralleri; tek seferlik kullanm için tasarlanan, kullan-at ürünlerin üretimi ve otomobil üretimi olarak sralanmaktadr. (Brown, 2001: 87 89) Eko-ekonomik yaplanma çerçevesinde gelimesi beklenen uzmanlk alanlar ise rüzgâr meteorolojisi, nüfus planlamas, ormanlk ve yeil alanlarn bakm hizmetleri, su kaynaklarnn (hidroloji) yönetimi, geri dönüüm mühendislii, çevresel mimari ve çevre dostu mühendislik faaliyetleridir. Saylan alanlardaki çalma imkanlarna ek olarak, rüzgar türbin mühendisleri, jeotermal enerji jeologlar ve ekolojik prensiplerin ekonomik planlara dahil edilmesi sürecinde ihtiyaç duyulan çevre (ekoloji) ekonomistleri; önem kazanmas beklenen meslek gruplar arasnda yer almaktadr (Brown, 2001: 91). 4. EKONOM-ÇEVRE ETKLE-MNDE GEL-MEKTE OLAN ÜLKE GERÇEKLER VE TÜRKYE Uluslararas ticaretin serbestleme sürecinde, çevre kirlilii yaratan endüstrilerin gelimekte olan ülkelere yönelmesi ile birlikte; gelimi ülkelerde çevre kalitesi artarken, gelimekte olan ülkelerde çevre kalitesinin bozulacan ve böylece söz konusu ülkelerin kirli endüstrilerin snaklar haline geleceini ileri süren Kirlilik Snaklar Hipotezi, Faktör Donatm Hipotezinin doal bir uzants niteliindedir. (Gökalp ve Yldrm, 2005:100) Dünyada sera gazlarnn yaklak %85 ini üreten, youn enerji ve su kullanan çimento, petrol rafinerileri, kimya, demir-çelik vb. endüstrilerin; yüksek çevre ve enerji verimlilii standartlarnn uyguland, sera gazlarna önemli kstlama getiren ülkelerde barnamayarak, Türkiye gibi ülkelere tand ifade edilmektedir (Kadolu, 2007: 48). Benzer ekilde, ABD ve AB de yasaklanan gemi söküm ilemi de son yllarda ülkemize transfer edilmeye çallmakta; hurdacl çok önemli bir sanayi dal olarak, gemi sökümünün; Taucu ve Fskenderun Körfezi nde yaplmas planlanan tesislerde gerçekletirilmesi düünülmektedir (AKÇEP, 2005: 1). Düük düzeydeki çevre standartlar yannda; ucuz igücü, zayf sendikal yap ve sosyal güvenlik düzenlemeleri de; firmalarn üretim birimlerini bir ülkeden dierine transfer olasln güçlendiren koullar olarak karmza çkmaktadr. Dier taraftan

10 Eko-Ekonomi Kavram( ve Türkiye çin Bölgesel Ölçekli Bir De+erlendirme çevresel standartlarn, gelimekte olan ülke ekonomileri tarafndan gelimi ülke ekonomilerine yönelik olarak yaplan ihracatta, önemli bir tarife d engel olarak ilev görmesi söz konusudur. Çevresel ekonomi literatüründe, d ticaret-ekonomik büyümeçevre arasndaki iliki ise (ters U biçiminde varsaylan) Çevresel Kuznets Erisi Hipotezi ile açklanmaktadr (Yklmaz, 2003: 277): Bu çerçevede, gelimekte olan ülkelerde d ticaretin uyard ekonomik büyümenin çevre kirlilii yaratan endüstrilerin, zayf çevresel düzenlemelere sahip bu ülkelere yönelmesi sebebiyle- ekonomik kalknmann balangç aamasnda çevre kirliliine sebep olduu ileri sürülmekte; ancak ülkenin gelir düzeyi yükseldikçe bu olgunun azalaca ifade edilmektedir. Gerçekten, Çevresel Kuznets Erisi Hipotezinin, milli gelir ile çevre kirlilii arasndaki balant çerçevesinde yaplan yorumlarnda; ekonomik büyümenin, çevresel bozulma sorunu için bal bana- bir çözüm oluturabilecei ifade edilmektedir (Rothman ve Bruyn, 1998: 143). 4.1 Türkiye nin Çevresel Avantaj ve Dezavantajlar< En güncel veri olarak, Ekim 2007 itibariyle BM tarafndan yaynlanan ve dönemi için Ek 1 ülkelerinin toplam sera gaz emisyonlarn konu alan rapor (UNFCC, 2007: 10); ülkemiz açsndan son derece vahim bir tabloyu ortaya koymaktadr. Söz konusu dönemde, toplam sera gaz salm en hzl artan ülke %75,9 luk oran ile Türkiye dir. Raporda dikkat çeken bir dier nokta ise Fngiltere, Almanya, Fransa, Norveç, Fsveç, Hollanda, Danimarka gibi AB ülkeleri yannda; Letonya (- %161,5 ile en yüksek negatif orana sahiptir), Estonya, Romanya, Bulgaristan, Slovenya, Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Belarus ve Rusya Federasyonu gibi Dou Avrupa ülkelerinde toplam sera gaz salmnn, azalmakta olmasdr döneminde Türkiye için %72,6 olarak ölçülen toplam sera gaz salm artn deerlendiren S. Karakaya, bu sonuca yol açan unsurlar, 1990 l yllardan sonra Türkiye de gelien sanayi sektörünün ilkel teknolojileri kullanmas; fosil yaktlara olan bamlln devam etmesi ve ulamdaki yanl politikalar olarak sralamaktadr (NTVMSNBC, 2007a: 1). Tüketilen enerji miktarnn, ülke GSMH deerine oran olarak tanmlanan enerji younluu enerji verimlilii için uygun bir gösterge olarak kabul edilmekte olup; OECD ülkeleri ortalamas olarak %19 olan bu oran, Türkiye için %38 gibi son derece yüksek düzeydedir. Bu veri, ülkemizde enerjinin AB üyesi ülkeleri de kapsayan OECD ülkelerine kyasla- iki kat daha verimsiz kullanldn ortaya koymaktadr (Kadolu, 2007: 78). Enerjinin üretim, datm ve tüketim aamalarnda daha verimli kullanlmasn desteklemek üzere ubat 2007 de kabul edilen 5584 sayl Enerji Verimlilii Yasas ise sanayi alanlarnda iletme ve üretim faaliyetlerinin yürütüldüü binalar, tarmsal binalar ve toplam kullanm alan 50 metrekarenin altndaki binalar kanun kapsam dnda tutarak; önemli istisnalar getirmektedir. Bu noktada, tüketim aamasndaki enerji verimlilii hedefinin, arlkl olarak konutlarla snrl tutulduu ifade edilebilir. Türkiye, atk yönetimine ilikin bir ulusal mevzuata sahip olmad için, 1994 ylnda Bazel Sözlemesine taraf oluncaya dek, özellikle karasularna braklan tehlikeli atklar konusunda ciddi skntlarla karlam; ancak 1995 ylnda Tehlikeli Atklarn Kontrolü Yönetmelii çerçevesinde oluturulan ulusal mevzuat, her türlü atk ithalatn yasaklamtr. Bununla birlikte, söz konusu yönetmelikte önemli bir istisnai hüküm yer almaktadr: Ekonomik deere sahip, (metal hurdas gibi) yüksek oranda geri kazanlabilen baz atklara, Fthalat Teblileri dorultusunda kontrollü olarak izin verilmektedir (Genç, 1997: 2). Fskenderun Körfezi ne 2000 ylnda demir atan ve Eylül 2004 itibariyle yaklak 2 bin tonluk tehlikeli atk yüküyle batan M/V Ulla gemisi, bu konuda ortaya çkan yasal bolua en güncel örnei tekil etmektedir. Türkiye de erozyonla kaybedilen yllk toprak miktar 1,1 1,4 milyar ton olarak ölçülmektedir. Dünya ortalamas için bu deer, ylda 368 ton ve Avrupa için sadece 90

11 2. Ulusal ktisat Kongresi / ubat 2008 / DEÜ BF ktisat Bölümü / zmir-türkiye tondur. Buna göre, ülkemizde erozyonla kaybedilen toprak miktar yaklak olarak dünya ortalamasnn 2, Avrupa ortalamasnn ise 7 8 katdr (Çepel, 2007: 1). AB de kii bana günlük su tüketimi 125 litre iken, ülkemizde sadece Fstanbul için bu rakam, 250 litreye ulamaktadr. Hava kalitesiyle ilgili olarak yaplan 24 saatlik ölçümlerde, kükürt dioksit deeri AB de 125 mikrogram iken; ülkemizde 400 mikrogram olarak, AB deerinin yaklak üç katdr. AB ülkelerinde kii bana kat atk miktar, sadece 0,3 kilogram iken; Türkiye için bu miktar 1,5 kilogram olarak, be kat daha yüksektir (Öztürk, 2005: 1). Türkiye, üç kta arasnda doal bir köprü olmas dolaysyla sahip olduu iklim çeitlilii sayesinde; dünyada benzerine az rastlanan bir biyolojik çeitlilie sahiptir. Ülkemiz, dünyann sadece belli bir bölgesinde yetien (anavatan belirli bir bölge olan) endemik bitkiler açsndan ise dünyadaki önemli merkezlerden biridir. Türkiye de 3 bini endemik, 9 binden fazla bitki türü bulunurken; Avrupa ktasnn tamamnda yaklak 2 bin 500 ü endemik olmak üzere, 12 bin bitki türü bulunmaktadr 9. Ancak, Doa Dernei nin öncülüünde yaplan bir aratrma, Anadolu da yaayan -550 bitki ve 11 hayvan türünden oluan- 561 canl türünün nesillerinin tükenme tehlikesi bulunduunu ortaya koymaktadr (CNN Türk, 2005: 1). Türkiye de fosil yaktlarn toplam enerji tüketimi içindeki pay, (2002 yl itibariyle) % 87,3 gibi son derece yüksek bir düzeyde bulunmaktadr. Oysa güne, rüzgâr, su, (tarmsal atklardan elde edilen) biokütle ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklar açsndan, ülkemiz önemli bir potansiyeli barndrmaktadr. Buna karlk, söz konusu temiz enerji kaynaklar arasnda halen en yaygn kullanm alanna sahip olduumuz su gücü için dahi; mevcut potansiyelin sadece %25 i deerlendirilmektedir (Peker Say ve Yücel, 2005: ). Türkiye, jeotermal enerji potansiyeli açsndan dünya yedincisi konumunda olup; dünya su gücü enerji potansiyelinin ise yaklak %1 ine sahiptir (Yüksel, 2007: 9).Bu yüzden, Türkiye sahip olduu doal kaynaklarla tam bir hidrojen cenneti olarak deerlendirilebilir. Ayca, hidrojenin depolanmas, güvenli kullanm ve düük maliyetle nakledilmesinde önemli bir fonksiyonu yerine getiren bor türevleri konusunda da; dünya rezervlerinin %60 Türkiye de bulunmaktadr (Ultav, 2007: 1). Oysa ülkemizde kullanlan enerji kaynaklarnn toplam birincil enerji tüketimi içindeki paylarna bakldnda, yenilenebilir enerjinin; sadece %1,5 orannda en düükpaya sahip olduu görülür (DPT, 2006: 135): Srasyla, petrol ürünleri yaklak %35; doalgaz % 27,5; takömürü %16; linyit %10,7; hidrolik enerji % 3,8 paya sahiptir. Burada dikkat çeken, Türkiye enerji tüketiminin yaklak %65 ini oluturan petrol ve doalgazn; balca iki enerji kayna olarak, ithalat yoluyla karlanddr. Fosil yaktlar olmalar dolaysyla çevre bozulmasna sebep olmalar yannda, söz konusu enerji kaynaklarndaki da bamllk; arz güvenlii sorununu ve artan dünya fiyatlarna paralel olarak yükselen maliyetleri sebebiyle cari ilemler aç artlarn da beraberinde getirmektedir. AB aday ülkeleri içinde, sadece Türkiye ve Slovakya enerjide %60 n üzerinde da bamlla sahipken; Macaristan, Lituanya, Letonya ve Slovenya ise bu oran; %50 den yüksektir (Reich, 2004: 367). Halen dünya toplam birincil enerji arznn yaklak %14 ünü oluturan yenilenebilir enerji kaynaklarnn, yaplan kestirimler çerçevesinde; 2050 ylna gelindiinde küresel enerji talebinin neredeyse yarsn karlayabilecei tahmin edilmektedir (Bilen ve di, 2006: 6). Yenilenebilir enerjilerin üstünlüü, ülkenin karbon 9 AB ülkeleri arasnda en fazla endemik bitkiye sahip olan Yunanistan da, 800 ü endemik olmak üzere toplam 5 bin bitki çeidi bulunurken; ikinci srada yer alan Ftalya da, 712 si endemik olmak üzere 5600 bitki türü bulunmaktr.

12 Eko-Ekonomi Kavram( ve Türkiye çin Bölgesel Ölçekli Bir De+erlendirme salmlarn azaltarak çevre korumaya hizmet etmeleri yannda; enerji ithalatna olan bamll azaltarak, döviz tasarrufu ve istihdam artn mümkün klmalardr. Ülkemizde enerji sektörünün fosil yaktlara (petrol, doalgaz ve kömür) yüksek düzeyde baml olmas; sadece çevresel zararlara deil, ayn zamanda enerji arz güvenlii gibi politik risklere ve ekonomik olumsuzluklara da sebep olmaktadr. Dolaysyla, yenilenebilir enerji kaynaklar açsndan önemli bir çeitlilie ve zenginlie sahip olan ülkemizin bu avantaj, doru politikalarla deerlendirilmeye ihtiyaç göstermektedir. Türkiye de enerji, ulam ve sanayi sektörlerinde yaplan hatal tercihlerin; iklim deiiminin sonuçlaryla birleerek yeni sorunlar yaratmas söz konusu olabilir. Örnein, sanayide enerji verimlilii programnn uygulanmamas; demiryollar yerine karayollarna yatrm yaplmas; kentsel ulamda toplu tamaclk yerine, bireysel ulam arac olarak otomobillerin yaygn ekilde kullanlmas; ülkemizdeki sera gaz salm art eiliminin devam edeceine yönelik iaretlerdir (Kadolu, 2007: 66). Türkiye de 1000 hektar bana düen enerji kullanm, 2005 yl itibariyle 75,24 olarak; Meksika (23,82) ve Brezilya (27,04) gibi gelimekte olan ülkelerden önemli ölçüde daha yüksektir (Karkacier ve di, 2005: 3798). Bu gösterge, büyük ölçüde, enerjinin verimsiz kullanmna iaret etmektedir. Dier taraftan, ülkemizde ksa dönemde verim art salamak adna, bilinçsiz ekilde gübreleme uyguland görülmektedir. Gübrelemenin en ideal biçimi topran fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapsn iyiletirmesi ve çevreye zarar vermemesi sebebiyle- doal gübreleme olmasna karn; ülkemizde doal gübrenin önemli bir bölümü krsal kesimde yakacak olarak kullanlmakta, tarmsal destek politikalarnn bir parças olarak yapay (ticari) gübre kullanm ön plana çkmaktadr döneminde, toplam gübre kullanmnda %20 lik bir art yaand görülmektedir (Çevre Bakanl, 2002: 94). Bu durum, ekonomik ve çevresel kayplar da beraberinde getiren önemli bir olumsuzluk olarak karmza çkmaktadr. Türkiye de GSYFH dan çevre yatrmlarna ayrlan pay, yllarnda binde 7 iken; 2001 ve 2002 yllarnda binde 10 oranna yükselebilmi ; ancak 2003 te tekrar azalarak, binde 6 oranna gerilemitir yl gerçekleme tahmini ise, çok daha düüktür: binde 5 (Çevre ve Orman Bakanl, 2006: 66) Anayasasnn çevre ile ilgili 56. maddesi Herkes salkl ve dengeli bir çevrede yaama hakkna sahiptir der dolayl bir anlatmla da olsa, çevre hakkna yer verir. Ancak, 56. maddenin Anayasann Ekonomik ve Sosyal Hak ve Ödevler bölümü bal altnda bulunmas nedeniyle; dier sosyal ve ekonomik hak ve ödevler gibi, ancak ekonomik istikrarn korunmas gözetilerek, mali kaynaklarn yeterlilii ölçüsünde yerine getirilmesi söz konusudur. Dolaysyla, vatandalarn salkl ve dengeli bir çevrede yaama hakknn yerine getirilmesi; cari ekonomik koullarla snrlanmaktadr (Özkaya, 2007: 1). Son dönemde tartlan yeni anayasa taslanda ise, çevresel düzenlemeler, Çevrenin Korunmas ve Milli Servetlere Flikin Hükümler baln tayan beinci ksmda yer almaktadr. Burada Çevre Koruma balkl 129. maddeye göre Devlet herkesin, insani geliimini mümkün klan salkl bir çevrede yaamas için gerekli tedbirleri alr. Çevrenin en üst düzeyde korunmas ve çevre kalitesinin iyiletirilmesi, sürdürülebilir kalknma ilkesiyle uyumlu olarak; herkesin ve devletin görevidir. Böylece, anayasa taslanda bir taraftan çevre hakk ndan söz edilmeyerek, çevre koruma devletin ve vatandalarn kontrolü altnda bulunan bir görev e indirgenmekte; dier taraftan, vatandalarn salkl bir çevrede yaamalar insani geliimi mümkün klma gibi, içerii ve snrlar son derece belirsiz ve deiken bir ölçüte bal klnmaktadr (Özkaya Özlüer, 2007: 1 2) AB Üyeli6i Perspektifinde Çevre Politikalar< 1992 ylnda Maastricth Anlamas ile sürdürülebilir kalknma kavramn oluturan AB, Kyoto Protokolü kapsamnda, 2010 ylna dek sera gaz emisyonlarn ylndaki

13 2. Ulusal ktisat Kongresi / ubat 2008 / DEÜ BF ktisat Bölümü / zmir-türkiye düzeylerine kyasla- %8 orannda azaltmay hedeflemi ve öncelikli olarak, enerji kaynaklarnn rasyonel ve verimli kullanm ile yenilenebilir enerji kaynaklarnn gelitirilmesini tevik etmitir. Yenilenebilir enerji kaynaklarnn AB toplam enerji tüketimi içindeki paynn, 2010 ylna kadar %15 e yükselmesi amaçlanmaktadr (Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilcilii, 2000: 8). Türkiye nin, AB üyelik sürecinde üstlenecei çevresel yükümlülükler ve uygulamaya koyaca düzenlemeler için; mevzuat uyumu, uygulama ve yatrm olmak üzere üç aama belirlenmitir. Henüz mevzuat uyum çalmalarnn devam ettii bu aamada, mevzuat uyumunun 2010 yl sonuna kadar tamamlanmas hedeflenmektedir. Nisan 2006 itibariyle yasalaan 5491 sayl Çevre Kanunu, AB çevre politikalarna uyum koullarn yerine getirecek mekanizmalarn güçlendirilmesini amaçlasa da; özellikle ekolojistler tarafndan tatmin edici bulunmayarak eletirilmektedir (Talu, 2006: 83 86). AB ile çevresel politikalarn uyumlatrlmas, önemli bir maliyet ve dolaysyla finansman ihtiyacn da beraberinde getirmektedir. AB çevre mevzuatna uyum için, sadece özel sektörün 20 milyar Euro dolaynda teknolojik ve altyap yatrm yapmas gerekecei tahmin edilmektedir 10. Bu yatrm harcamasna ek olarak, irketlerin kurumsal yaplanmasndaki yönetsel deiiklikler ve buna bal personel eitimi, raporlama, uzman istihdam gibi ilave maliyetlerin de ortaya çkmas söz konusudur (Ilgaz, 2006: 1). Bu noktada belirtilmesi gereken, gerekli altyap yatrmlar ve teknoloji yenilenmesi için ihtiyaç duyulacak olan finansmann, yaklak %80 orannda yerli kaynaklardan karlanacak olmas (merkezi idare %13, yerel idareler %37, KFT ler %2, özel sektör %22 olmak üzere) ve AB fonlarndan dorudan hibe desteinin sadece %22 ile snrl kalacann öngörülmesidir. (Çevre ve Orman Bakanl, 2006: 68) AB çevre politikalarna uyumun getirecei ek maliyetlerin, özel sektör firmalarnn öz sermayelerinden ya da ulusal/uluslararas finans kurumlarndan yaplacak borçlanma ile karlanacak olmas sebebiyle; AB ile yürütülen tam üyelik görümelerinde, çevre zorlu bir müzakere bal olarak kabul edilmektedir (Ilgaz, 2006: 1). Yüksek maliyetli yatrmlar zorunlu klan ve ülkemizin öncelikle uyum salamas gereken AB Çevre Direktifleri ise; hava kalitesi kontrolü, endüstriyel kirlilik kontrolü, su kalitesi ve atk yönetimi olmak üzere, balca dört balk altnda toplanmaktadr (Talu, 2006: 99). Halen devam eden müzakere sürecinde, AB çevre politikalarna uyumun salanmasna yönelik olarak, Çevre ve Orman Bakanl tarafndan hazrlanan ve sektörel 11 yatrmlar ile finansman planlarn içeren Türkiye Cumhuriyeti AB Entegre Çevre Uyum Stratejisi ( ) üyelik sürecinde bir yol haritas ilevine sahiptir. Bu çerçevede, ülkemizde çevresel uyum için yaplacak toplam harcamann, yaklak %60 orannda su ve atk su sektörüne; %15 orannda kat atk sektörüne; % 25 orannda endüstriyel kirlilik ve önleme ve kontrol sektörüne; %1 orannda ise hava ve doa koruma sektörüne yönelmesi planlanmaktadr (Talu, 2006: ). Bununla birlikte, çevre politikalarnn -enerji, sanayi, tarm ve turizm gibi- dier sektörlerle kurduu ileri-geri balantlar dolaysyla; çevrenin bal bana (ayr ya da bamsz) bir alan olarak ele alnmamas gerektii belirtilerek; çevre politikalarnn uyumlatrlmasnda, söz konusu sektörel etkileimleri dikkate alan bir yaklamn benimsenmesine ihtiyaç duyulduu dile getirilmektedir. Ayrca, çevre hizmetlerinin büyük ölçüde yerel yönetimlere devredilmesi eilimi de; yaygn olarak eletiriye konu olan bir tercih olarak deerlendirilmektedir (Talu, 2006: ). Dier taraftan, AB ülkeleri ile Türkiye arasnda, politika öncelikleri konusundaki farklla dikkat çekilmekte ve örnein, AB ülkelerinin önemli bir bölümü için, su 10 AB çevre politikalarna tam uyumun salanaca öngörülen 2023 ylna dek ( dönemi için) çevresel uyum maliyetlerinin toplam deeri, 60 milyar Euro olarak tahmin edilmektedir. 11 Çevre Uyum Stratejisi nde -Su, Atk, Hava, Endüstriyel Kirlilik Kontrolü, Gürültü, Kimyasallar ve Genetik Olarak Deitirilmi Organizmalar, Doa, Çevresel Etki Deerlendirmesi sektörleri olmak üzere- sekiz sektörel ayrm yaplmtr.

14 Eko-Ekonomi Kavram( ve Türkiye çin Bölgesel Ölçekli Bir De+erlendirme kaynaklar gelitirme projelerinin tamamlanarak; kaynaklarn etkinlii, talep yönetimi ve çevresel etkilerin giderilmesi aamalarna geçildii; oysa Türkiye de halen su kaynaklar gelitirme projelerinin yürütüldüü belirtilmektedir. Bu sebeple, AB Su Çerçeve Direktifi ndeki su kaynaklar yönetimi anlaynn; ülkemizin su kaynaklar yönetimindeki önceliklerle tam olarak örtümedii ve bu farklln, müzakereler srasnda üstlenilecek yükümlülükler ile politika belirlemede dikkate alnmas gerektii ifade edilmektedir (TMMOB, 2007: 2). AB ülkelerinde 2005 ylndan itibaren Kyoto Protokolü çerçevesindeki yükümlülükler kapsamnda- yürürlüe giren Avrupa Emisyon Ticaret emas uygulamalar, 2008 den itibaren yaygnlk kazanacak olup; ülkemizde de salm ölçme ve izleme, sertifikalandrma ve emisyon ticaretine ilikin kurumsal ve teknik altyapnn gelitirilmesi gerei ortaya çkmaktadr (Kumbarolu, 2007: 4). Ülkemizin enerji politikalar ile balantl bulunan bir dier konu ise, Türkiye de nükleer enerji üretimine balanmas ile ilgili olarak sergilenen, artc srar ve kararllktr. AB bünyesindeki nükleer güç üretiminin, yenilenebilir enerji kaynaklar lehine azaltlmaya çalld günümüzde; zengin yenilenebilir kaynaklara sahip ve halen nükleer santrali bulunmayan yakn geçmie dek aday statüsündeki- üç ülkeden 12 biri konumunda olan ülkemiz için, bu tercihin anlalabilmesi oldukça güçtür. Avusturya, Belçika, Almanya, Ftalya, Lituanya, Hollanda, Fsveç, Bulgaristan ve Slovakya; halen AB de nükleer güç üretimini azaltmaya yönelen dokuz ülkedir. Bu çerçevede, yenilenebilir enerji kaynaklarna yaplacak yatrmlar eliinde, mevcut nükleer güç üretiminin azaltlmas planlanmaktadr (Reiche, 2004: ). 5. SONUÇ VE DEERLENDRME Ekonomik ve çevresel koullar ile bu ilikiyi konu alan önerme, teori ve politikalar tarihsel bir geliim süreci içinde deerlendirildiinde; ekonomi ve çevrenin ancak 2000 li yllara gelindiinde daha geni bir ortak paydada buluabildii görülmektedir. Kurumsal olarak Büyümenin Doal Snrlar ile balayan ve Sürdürülebilir Kalknma anlay ile devem eden ekonomi-çevre etkileimi; günümüzde eko-ekonomi olarak anlan ve sürdürülebilir kalknma kavramn yaama geçirecek çeitli uygulama ve politika önerilerini de kapsayan bir yaklama doru ekillenmektedir. Bu süreçte dikkat çeken, çevre ile ekonomi üzerindeki vurgunun dengelenmesi eilimidir. Ekonomi ile ekoloji bilim dallar arasndaki yaknlama, bir taraftan giderek zenginleen ortak bir teorik ve ampirik literatürün yaratlmasna hizmet ederken; dier taraftan politika belirleme ve uygulama süreçlerinde, ekonomist ve ekolojistler için ortak çalma ve uzmanlk alanlar yaratmaktadr. Sürdürülebilir kalknma, ekonomistler açsndan genellikle çevresel bir kavram olarak, çevrebilimciler açsndan ise daha çok iktisadi içerie sahip bir yaklam olarak alglanmasna karn; ekoloji ile ekonomi kelimelerinden türetilen eko-ekonomi kavramnn -terminolojik açdan da olsa- ekonomi ve çevre bilimleri arasnda bir denge ve ortakl çartrd düünülmektedir. Bu süreçte, ülkemizin AB üyelii perspektifi çerçevesinde oluturulacak politika ve uygulamalarn, ülke gerçeklerinden bamsz olarak ele alnamayaca açktr. Türkiye gerçekleri nda, ülkemizde sadece yenilenebilir enerji kaynaklarnn deerlendirilmesi dahi, temiz çevre, temiz enerji, enerji maliyetlerinde azalma, enerjide arz güvenliinin salanmas ve da bamlln azaltlmas, döviz tasarrufu ile cari ilemler açnn daraltlmas, son yllarda büyük ölçüde azalan yatrm harcamalarnn ve istihdamn arttrlmas gibi çok sayda amaca, ayn anda hizmet edebilecektir. Bu 12 Dier iki ülke, güne enerjisinin yaygn olarak kullanld Kbrs Rum Kesimi ve su gücü ile enerji üretiminin yaygn olarak kullanld Letonya dr.

MER A YLETRME ve EROZYON ÖNLEME ENTEGRE PROJES (YENMEHMETL- POLATLI)

MER A YLETRME ve EROZYON ÖNLEME ENTEGRE PROJES (YENMEHMETL- POLATLI) MER A YLETRME ve EROZYON ÖNLEME ENTEGRE PROJES (YENMEHMETL- POLATLI) I- SORUN Toprak ve su kaynaklarnn canllarn yaamalar yönünden tad önem bilinmektedir. Bu önemlerine karlk hem toprak hem de su kaynaklar

Detaylı

SOSYAL GÜVENLK KURMUNUN YAPISI VE LEY. Sosyal Güvenlik Kurumu Bakanl Strateji Gelitirme Bakan Ahmet AÇIKGÖZ

SOSYAL GÜVENLK KURMUNUN YAPISI VE LEY. Sosyal Güvenlik Kurumu Bakanl Strateji Gelitirme Bakan Ahmet AÇIKGÖZ SOSYAL GÜVENLK KURMUNUN YAPISI VE LEY Sosyal Güvenlik Kurumu Bakanl Strateji Gelitirme Bakan Ahmet AÇIKGÖZ KURUMUN AMACI ve GÖREVLER' Sosyal sigortalar ile genel salk sigortas bakmndan kiileri güvence

Detaylı

5. Öneri ve Tedbirler

5. Öneri ve Tedbirler Öneri ve Tedbirler 5.ÖneriveTedbirler Kurumsal düzeyde hizmet kalitesinin artrlmas için Bütünleik Yönetim Sistemleri kapsamnda kalite güvence belgelerinin alnmas ve personel verimliliinin gelitirilmesine

Detaylı

novasyon KalDer zmir ubesi 8. Mükemmellii Aray Sempozyomu zmir, 18 Nisan 2007 irin Elçi Technopolis Türkiye Direktörü Teknoloji Yönetim Dernei Bakan

novasyon KalDer zmir ubesi 8. Mükemmellii Aray Sempozyomu zmir, 18 Nisan 2007 irin Elçi Technopolis Türkiye Direktörü Teknoloji Yönetim Dernei Bakan novasyon KalDer zmir ubesi 8. Mükemmellii Aray Sempozyomu zmir, 18 Nisan 2007 irin Elçi Technopolis Türkiye Direktörü Teknoloji Yönetim Dernei Bakan novasyon Ekonomik ve toplumsal fayda yaratmak için ürünlerde,

Detaylı

zmir Büyük ehir Belediyesi Ba kanl k Makam na ve belediyemizi ziyarete gelen yabanc ülke temsilcilerine gerekti inde tercümanl k hizmeti vermek.

zmir Büyük ehir Belediyesi Ba kanl k Makam na ve belediyemizi ziyarete gelen yabanc ülke temsilcilerine gerekti inde tercümanl k hizmeti vermek. ABVEDILKLERUBEMÜDÜRLÜÜ DIÞ ÝLÝÞKÝLER ÞUBE MÜDÜRLÜÐÜ Yetki,GörevveSorumluluklar zmirbüyükehirbelediyesi'ninuluslararaslikilerinidüzenlemek. zmirbüyükehirbelediyesibünyesindeyeralanbirimlereavrupabirliiveçeitli

Detaylı

'DARE PERFORMANS HEDEF' TABLOSU

'DARE PERFORMANS HEDEF' TABLOSU !nsanl"n Geliimine Yönelik Katma De"eri Yüksek Ürün ve Hizmet Yaratmak 2011 ylna kadar üretilen aratrmalara, projeleri ve alnan patent saylarn % 20 arttrmak üzere laboratuvarlar kurmak ve akreditasyonlarn

Detaylı

2 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir:

2 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir: SORU 1: 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir: (i) Ayla dönütürülebilir yllk nominal %7,8 faiz oran ile her ay eit taksitler halinde

Detaylı

1) Ekonominin Genel Durumu ve Piyasalar:

1) Ekonominin Genel Durumu ve Piyasalar: 01/01/2005-30/06/2005 DÖNEMNE LKN YAPI KRED EMEKLLK A.. GELR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI (DÖVZ) EMEKLLK YATIRIM FONU FAALYET RAPORU 1) Ekonominin Genel Durumu ve Piyasalar: 2005 yl gelimekte olan ülke

Detaylı

KURUMSAL T BAR YÖNET M PROF. DR. HALUK GÜRGEN

KURUMSAL T BAR YÖNET M PROF. DR. HALUK GÜRGEN KURUMSAL T BAR YÖNET M PROF. DR. HALUK GÜRGEN KURUMSAL T BAR tibar alglamalardan oluur. Kurumsal itibar, bir kuruma yönelik her türlü alglamann bütünüdür. Kurumsal itibar; sosyal ortaklarn kurulula ilgili

Detaylı

TÜRKYE DE DI TCARETN GELM (2000-2007) EVOLUTION OF FOREIGN TRADE IN TURKEY (2000-2007)

TÜRKYE DE DI TCARETN GELM (2000-2007) EVOLUTION OF FOREIGN TRADE IN TURKEY (2000-2007) TÜRKYE DE DI TCARETN GELM (2000-2007) Yrd.Doç.Dr.Sevim AKDEMR * Ar.Gör.Fatih KONUR ** ÖZET Türkiye ekonomisinde 2001 y(l(ndan itibaren yüksek oranlarda büyüme gerçeklemitir. Ancak ekonomide yüksek büyüme

Detaylı

I. Oturum Oturum Ba kan : Yrd.Doç.Dr. Ufuk TÜRKER 09:50-10:10

I. Oturum Oturum Ba kan : Yrd.Doç.Dr. Ufuk TÜRKER 09:50-10:10 09:30-09:50 Açl - Açl Konumalar I. Oturum Oturum Bakan: Yrd.Doç.Dr. Ufuk TÜRKER 09:50-10:10 Namk Kemal Üniversitesinde Yürütülen Hassas Tarm Aratrmalar Bahattin AKDEMR S.Ü. Ziraat Fakültesi Tarm Makinalar

Detaylı

Emisyon Gazlarndan Karbon dioksitin Tutulmas ve Yeraltnda Depolanmas

Emisyon Gazlarndan Karbon dioksitin Tutulmas ve Yeraltnda Depolanmas Emisyon Gazlarndan Karbon dioksitin Tutulmas ve Yeraltnda Depolanmas Prof. Dr. Ender Okandan ODTÜ Petrol Aratrma Merkezi ve Petrol ve Doal Gaz Mühendislii Bölümü 6 Nisan 2007 Enerji Güvenlii, Enerji Tarm,

Detaylı

Küresel E ilimler ve Tarm

Küresel E ilimler ve Tarm Küresel E ilimler ve Tarm smail U URAL Yeni Asr TV Programcs ve Yeni Asr Gazetesi Yazar Prof Dr.Ünal Evcim Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarm Makineleri Bölümü Ö)retim Görevlisi Uygar U+AR Türk Traktör

Detaylı

ÇEVRE POL T KALARINA ENTEGRE YAKLAIM AN INTEGRATED APPROACH TO ENV RONMENTAL POL C ES

ÇEVRE POL T KALARINA ENTEGRE YAKLAIM AN INTEGRATED APPROACH TO ENV RONMENTAL POL C ES 2. Ulusal ktisat Kongresi / 20-22 ubat 2008 / DEÜ BF ktisat Bölümü / zmir -Türkiye ÇEVRE POL T KALARINA ENTEGRE YAKLAIM Yrd. Doç. Dr. Canan Erkan * ÖZET Çevre politikas, çok sayda alan ve unsuru birlikte

Detaylı

AGRIEVOLUTION TANITIM DÖKÜMANI

AGRIEVOLUTION TANITIM DÖKÜMANI AGRIEVOLUTION TANITIM DÖKÜMANI MDR? Agrievolution (Global Alliance for Agriculture Equipment Manufacturing Associations Tarm Makineleri malatç Birlikleri Küresel ttifak); ABD, Hindistan, Brezilya, Türkiye,

Detaylı

TÜRKYE EKONOMSNN MAKROEKONOMK DENGELERNN ANALZ (1990-2006) 1

TÜRKYE EKONOMSNN MAKROEKONOMK DENGELERNN ANALZ (1990-2006) 1 2. Ulusal ktisat Kongresi / 20-22 ubat 2008 / DEÜ BF ktisat Bölümü / zmir - Türkiye TÜRKYE EKONOMSNN MAKROEKONOMK DENGELERNN ANALZ (1990-2006) 1 Rahmi Ak n Türeli 2 ÖZET Çalmada ele alnan 1990-2006 dönemi,

Detaylı

BASIN YAYIN VE HALKLA L K LER UBE MÜDÜRLÜ Ü

BASIN YAYIN VE HALKLA L K LER UBE MÜDÜRLÜ Ü BASINYAYINVEHALKLALKLERUBEMÜDÜRLÜÜ ÝLÝÞKÝLER ÞUBE MÜDÜRLÜÐÜ Yetki,GörevveSorumluluklar YasalDayanak Büyükehirbelediyesininçalmalarnnbasn,yaynaraçlaryardmyla kamuoyunaetkilibirekildeduyuruluptantlmasnsalamakvehalkla

Detaylı

Mali Yönetim ve Denetim Dergisinin May s-haziran 2008 tarihli 50. say nda yay nlanm r.

Mali Yönetim ve Denetim Dergisinin May s-haziran 2008 tarihli 50. say nda yay nlanm r. HURDAYA AYRILAN VARLIKLARIN MUHASEBELELMELER VE YAPILAN YANLILIKLAR Ömer DA Devlet Muhasebe Uzman info@omerdag.net 1.G Kamu idarelerinin kaytlarnda bulunan tarlar ile maddi duran varlklar doalar gerei

Detaylı

Sigorta irketlerinin Yaps ve Aktüerin Rolü. Aktüerler Derneği Nisan 2010

Sigorta irketlerinin Yaps ve Aktüerin Rolü. Aktüerler Derneği Nisan 2010 Sigorta irketlerinin Yaps ve Aktüerin Rolü Aktüerler Derneği Nisan 2010 Türkiye de sigortaclk ve bireysel emeklilik sektörü RKET SAYISI - NUMBER OF COMPANY 2006 2007 2008 Hayat D - Non Life (Alt adedi

Detaylı

TÜRK TEKSTL SANAYNDE ENERJ KULLANIMININ GENEL DEERLENDRLMES. Emel KAPLAN ve Erdem KOÇ Ç.Ü., Tekstil Mühendislii Bölümü, Adana/Türkiye

TÜRK TEKSTL SANAYNDE ENERJ KULLANIMININ GENEL DEERLENDRLMES. Emel KAPLAN ve Erdem KOÇ Ç.Ü., Tekstil Mühendislii Bölümü, Adana/Türkiye ISSN 1019-1011 Ç.Ü.MÜH.MM.FAK.DERGS CLT.19 SAYI.2 Aral'k December 2004 Ç.Ü.J.FAC.ENG.ARCH. VOL.19 NO.2 TÜRK TEKSTL SANAYNDE ENERJ KULLANIMININ GENEL DEERLENDRLMES Emel KAPLAN ve Erdem KOÇ Ç.Ü., Tekstil

Detaylı

TÜRKYE VE AVRUPA BRL TARIM SEKTÖRLERNN KARILATIRILMASI

TÜRKYE VE AVRUPA BRL TARIM SEKTÖRLERNN KARILATIRILMASI TÜRKYE VE AVRUPA BRL TARIM SEKTÖRLERNN KARILATIRILMASI Özlem Karahan Uysal 1 Erdoan Oktay 1 ÖZET Tarm alannda Türkiye AB etkileimi ve olas gelimeler, ileri saysal aratrma tekniklerinin kullanld etki analizi

Detaylı

Keynesyen makro ekonomik modelin geçerli oldu(u bir ekonomide aa(daki ifadelerden hangisi yanltr?

Keynesyen makro ekonomik modelin geçerli oldu(u bir ekonomide aa(daki ifadelerden hangisi yanltr? SORU 31: 3 / 4 Bir ekonomide kii ba üretim fonksiyonu y = 2k biçiminde verilmektedir. Nüfus art hz %2, teknik ilerleme hz %2 ve amortisman oran %6 iken tasarruf oran da %30 ise bu ekonomideki kii ba sermaye

Detaylı

KIRSAL ÇEVRE ve ORMANCILIK SORUNLARI ARATIRMA DERNE The Research Association of Rural Environment and Forestry

KIRSAL ÇEVRE ve ORMANCILIK SORUNLARI ARATIRMA DERNE The Research Association of Rural Environment and Forestry KIRSAL ÇEVRE ve ORMANCILIK SORUNLARI ARATIRMA DERNE The Research Association of Rural Environment and Forestry 9 Mart 1998 Say* : F-1998/ Konu : Krsal Kalknmada Ekolojik Boyut Konulu Eitim TKV K*rsal Kalk*nma

Detaylı

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012 Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme 30 Mayıs 2012 Sürdürülebilir Kalkınma gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin bugünün ihtiyaçlarını karşılayabilecek kalkınma

Detaylı

PERFORMANS BLGLER GENEL SEKRETERLK PERFORMANS HEDEFLER TABLOSU

PERFORMANS BLGLER GENEL SEKRETERLK PERFORMANS HEDEFLER TABLOSU PERFORMANS BLGLER GENEL SEKRETERLK PERFORMANS HEDEFLER TABLOSU AMAÇ - 1 nsanln geliimine yönelik katma deeri yüksek ürün ve hizmet yaratmak HEDEF (1.6) 2009 ylna kadar deer yaratan bilimsel ara$trma ve

Detaylı

ASMOLEN UYGULAMALARI

ASMOLEN UYGULAMALARI TURGUTLU TULA VE KREMT SANAYCLER DERNE ASMOLEN UYGULAMALARI Asmolen Ölçü ve Standartlar Mart 2008 Yayn No.2 1 ASMOLEN UYGULAMALARINDA DKKAT EDLMES GEREKL HUSUSLAR Döeme dolgu tulas, kil veya killi topran

Detaylı

TÜRKYE DE TARIM SEKTÖRÜNE YAPILAN DORUDAN YABANCI YATIRIMLAR ve GELM SEYR

TÜRKYE DE TARIM SEKTÖRÜNE YAPILAN DORUDAN YABANCI YATIRIMLAR ve GELM SEYR TÜRKYE DE TARIM SEKTÖRÜNE YAPILAN DORUDAN YABANCI YATIRIMLAR ve GELM SEYR ÖZET Mustafa Terin 1 brahim Yldrm 1 Ülkelerin ekonomik kalknmasnda yatrmlar büyük önem tamaktadr. Sermaye birikiminin yetersiz

Detaylı

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır. 1992 yılına gelindiğinde çevresel endişelerin sürmekte olduğu ve daha geniş kapsamlı bir çalışma gereği ortaya çıkmıştır. En önemli tespit; Çevreye rağmen kalkınmanın sağlanamayacağı, kalkınmanın ihmal

Detaylı

Mustafa ALTUNDAL DS 2. Bölge Müdürü. 22-24 Mart 2010-AFYON DÜNYA SU GÜNÜ 1 / 17

Mustafa ALTUNDAL DS 2. Bölge Müdürü. 22-24 Mart 2010-AFYON DÜNYA SU GÜNÜ 1 / 17 Mustafa ALTUNDAL DS 2. Bölge Müdürü 22-24 Mart 2010-AFYON DÜNYA SU GÜNÜ 1 / 17 Bilindii gibi, taknlar doal bir olay olmakla beraber ekonomi ve toplum yaam üzerinde olumsuz etkileri fazla olan doal bir

Detaylı

8.MÜKEMMELL ARAYI SEMPOZYUMU 17 Nisan 2007 / zmir

8.MÜKEMMELL ARAYI SEMPOZYUMU 17 Nisan 2007 / zmir 8.MÜKEMMELL ARAYI SEMPOZYUMU 17 Nisan 2007 / zmir Betül Faika SÖNMEZ Sa*l+k Bakanl+*+ Temel Sa*l+k Hiz.Gen. Md. Kalite E*itim ve Koor. Birimi Daire Ba3kan+ SA LIK HZMETNDE ARTAN TALEP Kaliteli, düük maliyette

Detaylı

ARTVN L GELME PLANI. Artvin l Geneli-2000. Bilinmeyen 80+ 75-79 70-74 65-69 60-64 55-59 50-54 45-49 40-44 35-39 30-34 25-29 20-24 15-19 10-14 5-9 0-4

ARTVN L GELME PLANI. Artvin l Geneli-2000. Bilinmeyen 80+ 75-79 70-74 65-69 60-64 55-59 50-54 45-49 40-44 35-39 30-34 25-29 20-24 15-19 10-14 5-9 0-4 ARTVN L GELME PLANI Artvin l Geneli-2000 Bilinmeyen Erkek 80+ 75-79 70-74 65-69 60-64 Kad n Y a Gruplar 55-59 50-54 45-49 40-44 35-39 30-34. 25-29 20-24 15-19 10-14 5-9 0-4 12 9 6 3 0 3 6 9 12 % NÜFUS

Detaylı

3 1 x 2 ( ) 2 = E) f( x) ... Bir sigorta portföyünde, t poliçe yln göstermek üzere, sigortal saysnn

3 1 x 2 ( ) 2 = E) f( x) ... Bir sigorta portföyünde, t poliçe yln göstermek üzere, sigortal saysnn SORU : Aada tanm verilen f fonksiyonlarndan hangisi denklemini her R için salar? f + = f t dt integral e A) f = e B) f = e C) f D) f = E) f = e ( ) = e ( ) SORU : Bir sigorta portföyünde, t poliçe yln

Detaylı

Eti de TPM ve Kazandrdklar ET RKETLER GRUBU ET RKETLER GRUBU Bisküvi, Kek ve Çikolata alannda 315 çeit ürün 5 ayr üretim tesisi 200.000 ton/yl üretim Toplam 580 milyon USD yllk sat cirosu 190.000 sat noktas

Detaylı

KONUT FNANSMAN SSTEM. TBB Gayrimenkul Çalma Grubu stanbul, 14.10.2005. Dr.Önder Halisdemir

KONUT FNANSMAN SSTEM. TBB Gayrimenkul Çalma Grubu stanbul, 14.10.2005. Dr.Önder Halisdemir KONUT FNANSMAN SSTEM TBB Gayrimenkul Çalma Grubu stanbul, 14.10.2005 Dr.Önder Halisdemir Genel Hatlar ile Tasar SPK nn hazrlad+ tasar 31 maddeden olumaktadr. Özel bir yasa de+il, de+iiklik yasasdr. TBB

Detaylı

FORUMU 10.03.2007. A. hsan KARAMANLI. Eskiehir Organize Sanayi Bölgesi Müdürü

FORUMU 10.03.2007. A. hsan KARAMANLI. Eskiehir Organize Sanayi Bölgesi Müdürü ESKEHR ENERJ FORUMU 10.03.2007 A. hsan KARAMANLI Eskiehir Organize Sanayi Bölgesi Müdürü Elektrik Enerjisi Sektöründe Durum *TEK *EÜA *TEA *TETA *TEDA Özel Üretim irketleri ve Otop. Grupları *Enerji Bakanlıı

Detaylı

Yavuz HEKM. Egekons Prefabrike Metal Yap San. Tic. Ltd.!ti. ve. Hekim Gemi n$a A.!. Firmalarnn Kurucusu ve Yönetim Kurulu Ba$kan.

Yavuz HEKM. Egekons Prefabrike Metal Yap San. Tic. Ltd.!ti. ve. Hekim Gemi n$a A.!. Firmalarnn Kurucusu ve Yönetim Kurulu Ba$kan. Yavuz HEKM Egekons Prefabrike Metal Yap San. Tic. Ltd.!ti. ve Hekim Gemi n$a A.!. Firmalarnn Kurucusu ve Yönetim Kurulu Ba$kan. 8. Mükemmelli+i Aray$ Sempozyumu Ana Tema, Yerellikten Küresellie EGE Oturum

Detaylı

Yakın n Gelecekte Enerji

Yakın n Gelecekte Enerji Yakın n Gelecekte Enerji Doç.Dr.Mustafa TIRIS Enerji Enstitüsü Müdürü Akademik Forum 15 Ocak 2005 Kalyon Otel, İstanbul 1 Doç.Dr.Mustafa TIRIS 1965 Yılı nda İzmir de doğdu. 1987 Yılı nda İTÜ den Petrol

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE Dr. Mustafa ŞAHİN Genel Müdür Yardımcısı 2. ULUSLARARASI İNŞAATTA KALİTE ZİRVESİ 2 Kasım 2010, istanbul SUNUM İÇERİĞİ İklim değişikliği AB Süreci Çevre Yönetimi AB

Detaylı

TÜRK YE DE TARIMSAL MAK NELE ME (1923 1933)

TÜRK YE DE TARIMSAL MAK NELE ME (1923 1933) TARHNPENDE ULUSLARARASITARHveSOSYALARATIRMALARDERGS Yl:2010,Say:3 Sayfa:119136 THEPURSUITOFHISTORY INTERNATIONALPERIODICALFORHISTORYANDSOCIALRESEARCH Year:2010,Issue:3 Page:119136 TÜRKYE DETARIMSALMAKNELEME(19231933)

Detaylı

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu DÜNYA EKONOMİSİ Teknoloji, nüfus ve fikir hareketlerini içeren itici güce birinci derecede itici güç denir. Global işbirliği ağıgünümüzde küreselleşmişyeni ekonomik yapının belirleyicisidir. ASEAN ekonomik

Detaylı

YAZI ÝÞLERÝ VE KARARLAR DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI YAZI LER UBE MÜDÜRLÜ Ü

YAZI ÝÞLERÝ VE KARARLAR DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI YAZI LER UBE MÜDÜRLÜ Ü YazleriveKararlarDairesiBakanl YAZI ÝÞLERÝ VE KARARLAR DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI YAZILERUBEMÜDÜRLÜÜ Yetki,GörevveSorumluluklar Valilik yazmalarn hazrlamak, onay, teslim ilemlerini gerçekletirmek. çileribakanlgenelveözelteftiraporlarnteslimalmak,

Detaylı

TÜRKYE NN ATIL ENERJ KAYNAI: RÜZGÂR ENERJS

TÜRKYE NN ATIL ENERJ KAYNAI: RÜZGÂR ENERJS 2. Ulusal ktisat Kongresi / 20 22 ubat 2008 / DEÜ BF ktisat Bölümü / zmir -Türkiye ÖZET TÜRKYE NN ATIL ENERJ KAYNAI: RÜZGÂR ENERJS Ümit Çalar 1 Cansel Cengiz 2 Esra Çakan 3 Mehmet Turan Onan 4,eyma Kocaolu

Detaylı

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) : Günümüzde küresel olarak tüm ülkelerin ihtiyaç duyduğu enerji, tam anlamıyla geçerlilik kazanmış bir ölçüt olmamakla beraber, ülkelerin gelişmişlik düzeylerini gösteren önemli bir kriterdir. İktisadi olarak

Detaylı

Sermaye Piyasas Faaliyetleri Temel Düzey Eitim Proram

Sermaye Piyasas Faaliyetleri Temel Düzey Eitim Proram Temel Düzey Eitim Proram Amaç : Sermaye Piyasas Kurumlarnda görev yapanlar veya bu görevlere atanacaklar, SPK nn düzenleyecei Lisanslama snavna hazrlama. Katlmclar Hisse Senetleri Piyasas Mü"teri Temsilcileri,Yatrm

Detaylı

DOKUZ EYLÜL ÜNVERSTES MÜHENDSLK FAKÜLTES METALURJ VE MALZEME MÜHENDSL BÖLÜMÜ BTRME PROJES YÜRÜTME YÖNERGES

DOKUZ EYLÜL ÜNVERSTES MÜHENDSLK FAKÜLTES METALURJ VE MALZEME MÜHENDSL BÖLÜMÜ BTRME PROJES YÜRÜTME YÖNERGES BTRME PROJES YÜRÜTME YÖNERGES 1. AMAÇ ve KAPSAM Madde 1: Bitirme projesi dersinde örencilerin önceki derslerde edindikleri bilgi ve becerileri kullanarak karmak bir sistemi, sistem bileenini veya süreci

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1 İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1 1.1. Dünya da Enerji...1 1.1.1. Dünya Birincil Enerji Arzındaki Gelişmeler ve Senaryolar...1 1.2. Türkiye de Enerji...4 1.2.1. Türkiye Toplam Birincil Enerji

Detaylı

Rusya Federasyonu le Türkiye nin Ekonomik likilerinin Analizi Ö%r.Gör. P(nar Egeli (*)

Rusya Federasyonu le Türkiye nin Ekonomik likilerinin Analizi Ö%r.Gör. P(nar Egeli (*) 2. Ulusal ktisat Kongresi / 20-22 ubat 2008 / DEÜ BF ktisat Bölümü / zmir -Türkiye ÖZET Rusya Federasyonu le Türkiye nin Ekonomik likilerinin Analizi Ö%r.Gör. P(nar Egeli (*) Türkiye ve SSCB aras(ndaki

Detaylı

HACETTEPE ÜNVERSTES. l e t i i m. : H. Ü. Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü Beytepe/Ankara. Telefon :

HACETTEPE ÜNVERSTES. l e t i i m. : H. Ü. Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü Beytepe/Ankara. Telefon : l e t i i m Adres : H. Ü. Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü 06800 Beytepe/Ankara Telefon : +90 312 297 6234 Faks : +90 312 297 7998 HACETTEPE ÜNVERSTES e-posta Web : aktuerya@hacettepe.edu.tr : www.aktuerya.hacettepe.edu.tr

Detaylı

8. MÜKEMMELL!"! ARAYI& SEMPOZYUMU

8. MÜKEMMELL!! ARAYI& SEMPOZYUMU 8. MÜKEMMELL!"! ARAYI& SEMPOZYUMU Salkta Kalite Uygulamalar 16:30 18:00!zmir ÖZLEM YILDIRIM Vehbi Koç Vakf Salk Kurulu8lar Sürekli Kalite Geli8tirme Müdürü Ö. Yldrm, D. V. Yiit, Ö. Ouz 1 KAPSAM Vehbi Koç

Detaylı

BAZI ÜLKELERDE VE TÜRKYE DE ÇOK YILLI BÜTÇELEME UYGULAMALARI

BAZI ÜLKELERDE VE TÜRKYE DE ÇOK YILLI BÜTÇELEME UYGULAMALARI BAZI ÜLKELERDE VE TÜRKYE DE ÇOK YILLI BÜTÇELEME UYGULAMALARI Yrd.Doç.Dr. Harun CANSIZ * ÖZET Bütçeler hükümetlerin belirli bir dönem için topluma sunmay planlad hizmetler ve bu hizmetlere ilikin maliyetlerin

Detaylı

ETÜ VE PROJELER DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI YAPIM HALELER UBE MÜDÜRLÜ ÜI. Etüt ve Projeler Dairesi Ba kanl

ETÜ VE PROJELER DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI YAPIM HALELER UBE MÜDÜRLÜ ÜI. Etüt ve Projeler Dairesi Ba kanl EtütveProjelerDairesiBakanl ETÜ VE PROJELER DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI YAPIMHALELERUBEMÜDÜRLÜÜI Yetki,GörevveSorumluluk Bakanlk Makam nn onaylar dorultusunda müdürlüümüz tarafndan ihale edilmesi istenilen projeli

Detaylı

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI ENERJİ Artan nüfus ile birlikte insanların rahat ve konforlu şartlarda yaşama arzuları enerji talebini sürekli olarak artırmaktadır. Artan enerji talebini, rezervleri sınırlı

Detaylı

T.C. YALOVA ÜNİVERSİTESİ Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı. İÇ KONTROL ve RİSK YÖNETİMİ 1 İÇ İÇ KONTROL

T.C. YALOVA ÜNİVERSİTESİ Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı. İÇ KONTROL ve RİSK YÖNETİMİ 1 İÇ İÇ KONTROL T.C. YALOVA ÜNİVERSİTESİ Strateji Geliştirme Daire Başkanlğ İÇ KONTROL ve RİSK YÖNETİMİ 1 İÇ İÇ KONTROL EYLÜL 2015 1-) İç Kontrol Nedir? Üniversite varlklarnn korunmas, kurumsal ve yasal düzenlemelere

Detaylı

BAYINDIRLIK LER BRM FYAT ANALZLERNDEK GÜCÜ VERMLLKLERNN RDELENMES. M.Emin ÖCAL, Ali TAT ve Ercan ERD Ç.Ü., naat Mühendislii Bölümü, Adana / Türkiye

BAYINDIRLIK LER BRM FYAT ANALZLERNDEK GÜCÜ VERMLLKLERNN RDELENMES. M.Emin ÖCAL, Ali TAT ve Ercan ERD Ç.Ü., naat Mühendislii Bölümü, Adana / Türkiye ISSN 1019-1011 Ç.Ü.MÜH.MM.FAK.DERGS CLT.19 SAYI.2 Aral,k December 2004 Ç.Ü.J.FAC.ENG.ARCH. VOL.19 NO.2 BAYINDIRLIK LER BRM FYAT ANALZLERNDEK GÜCÜ VERMLLKLERNN RDELENMES M.Emin ÖCAL, Ali TAT ve Ercan ERD

Detaylı

www.seyfettinartan.gen.tr/dysoru.pdf

www.seyfettinartan.gen.tr/dysoru.pdf Doru-Yanl Sorular: 1. nsan ihtiyaçlarn dorudan ya da dolayl olarak karlama özelliine sahip ve bu amaçla kullanlmaya hazr olan fiziksel varlklara hizmet denir. 2. Tüketicinin ihtiyaçlarn dorudan karlayan

Detaylı

ARSAN TEKST L T CARET VE SANAY ANON M RKET SER :XI NO:29 SAYILI TEBL E ST NADEN HAZIRLANMI YÖNET M KURULU FAAL YET RAPORU

ARSAN TEKST L T CARET VE SANAY ANON M RKET SER :XI NO:29 SAYILI TEBL E ST NADEN HAZIRLANMI YÖNET M KURULU FAAL YET RAPORU 1. Raporun Dönemi : 01.01.2008 31.03.2008 2. Faaliyet Konusu Arsan Tekstil Ticaret Ve Sanayi A.. (irket) 1984 ylnda Türkiye de kurulmu# olup faaliyet konusu; her türlü pamuk ipli)i üretimi, sentetik iplik

Detaylı

DURBAN SONRASI!KL!M POL!T!KALARI ve TÜRK!YE. Özgür Gürbüz 24 Aralık Ankara ODTÜ Mezunları Derne!i

DURBAN SONRASI!KL!M POL!T!KALARI ve TÜRK!YE. Özgür Gürbüz 24 Aralık Ankara ODTÜ Mezunları Derne!i DURBAN SONRASI!KL!M POL!T!KALARI ve TÜRK!YE Özgür Gürbüz 24 Aralık 2011 - Ankara ODTÜ Mezunları Derne!i BM!klim De"i#ikli"i Çerçeve Sözle#mesi nin (BM!DÇS) 17. Taraflar Konferansı (COP17) Sonuçları! Kyoto

Detaylı

2008 Yýlý Maliye Bakanlýðý Performans Esaslý Bütçesi

2008 Yýlý Maliye Bakanlýðý Performans Esaslý Bütçesi 2008 Yýlý Maliye Bakanlýðý Performans Esaslý Bütçesi BakanSunuu yi hazrlanm bir bütçe kötü yönetilebilir fakat kötü hazrlanm bir bütçe asla iyi yönetilemez. 2003 ylndan itibaren hazrladmz güçlü bütçeler

Detaylı

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi DÜNYADA VE TÜRK YEDE ENERJ VE KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, PROJEKS YONLAR VE EM SYONLAR Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi Dünya Dünya Kömür Rezervi Bölge Görünür Ç kar labilir Rezervler (Milyon

Detaylı

NÜKLEER ENERJİ. Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı

NÜKLEER ENERJİ. Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı NÜKLEER ENERJİ Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dünyada Elektrik Enerjisi Üretimi (2005) Biyomas ve atık: %1,3 Nükleer: %16,5 Kömür: %38,8 Diğer yenilenebilir:

Detaylı

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU Zinnur YILMAZ* *Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, SİVAS E-mail: zinnuryilmaz@cumhuriyet.edu.tr, Tel: 0346 219 1010/2476 Özet Yüzyıllardan

Detaylı

2000 L YILLARDA TÜRKYE DE UYGULANAN MALYE POLTKALARININ DEERLENDRLMES

2000 L YILLARDA TÜRKYE DE UYGULANAN MALYE POLTKALARININ DEERLENDRLMES 2000 L YILLARDA TÜRKYE DE UYGULANAN MALYE POLTKALARININ DEERLENDRLMES Yrd. Doç. Dr. Habib YILDIZ * ÖZET Bu çalmada, 2000 2006 döneminde Türkiye de uygulanan maliye politikalarnn ana çizgileri ortaya konulmu

Detaylı

VE SÜRDÜRÜLEB L R YEK UYGULAMALARI

VE SÜRDÜRÜLEB L R YEK UYGULAMALARI YENLENEBLR ENERJ KAYNAKLARI MALYET ANALZ VE SÜRDÜRÜLEBLR YEK UYGULAMALARI Ömer Faruk ERTURUL omerfarukertugrul@gmail.com TEA 16. letim Tesis ve letme Grup Müdürlüü, Batraman Yolu Üzeri 2. km. 72070, Batman

Detaylı

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE Türkiye önümüzdeki yıllarda artan oranda enerji ihtiyacı daha da hissedecektir. Çünkü,ekonomik kriz dönemleri

Detaylı

ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ

ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ 1970 yılında Roma Kulübü, insanlığın ikilemi adlı projesinde dünya bağlamında Nüfus artışı, Gıda üretimi, Endüstrileşme Doğal kaynakların tüketilmesi

Detaylı

ORMAN KÖYÜ KALKINDIRMA KOOPERATFLER YÖNETC VE ÜYELERNN ORMAN EKOSSTEMLERNDEK BYOLOJK ÇETLL YERNDE KORUMA ETM PROJES (GEF SGP TUR/98/G52)

ORMAN KÖYÜ KALKINDIRMA KOOPERATFLER YÖNETC VE ÜYELERNN ORMAN EKOSSTEMLERNDEK BYOLOJK ÇETLL YERNDE KORUMA ETM PROJES (GEF SGP TUR/98/G52) ORMAN KÖYÜ KALKINDIRMA KOOPERATFLER YÖNETC VE ÜYELERNN ORMAN EKOSSTEMLERNDEK BYOLOJK ÇETLL YERNDE KORUMA ETM PROJES (GEF SGP TUR/98/G52) K I R S A L K A L K I N M A D A K A D I N L A R Sibel DEMR Birle(mi(

Detaylı

Snf Öretmenlerinin Kendi Mesleki Yeterliklerine likin Görüleri: Genel Bir Deerlendirme. Dr. Halil Yurdugül Ali Çakrolu Mesude Ayan

Snf Öretmenlerinin Kendi Mesleki Yeterliklerine likin Görüleri: Genel Bir Deerlendirme. Dr. Halil Yurdugül Ali Çakrolu Mesude Ayan Snf Öretmenlerinin Kendi Mesleki Yeterliklerine likin Görüleri: Genel Bir Deerlendirme Dr. Halil Yurdugül Ali Çakrolu Mesude Ayan Öretmen Yeterlikleri Toplumsal geliim için, Eitimin kalitesini artrmak

Detaylı

2001 yılında Marakeş te gerçekleştirilen 7.Taraflar Konferansında (COP.7),

2001 yılında Marakeş te gerçekleştirilen 7.Taraflar Konferansında (COP.7), ULUSAL M DEĞİŞİ ĞİŞİKLİĞİ FAALİYETLER YETLERİ LİTİ Mehrali ECER Şube Md. V. Sektörel İklim Koruma Potansiyelleri Türk Alman Ortak Çalıştayı 6 Mayıs 2010, ANKARA BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ (BMİDÇS)

Detaylı

ENTEGRE HAVZA ISLAHI

ENTEGRE HAVZA ISLAHI ENTEGRE HAVZA ISLAHI EREF GRGG RGN Orman Yük. Y Müh.& M letmeci ENTEGRE HAVZA ISLAHI KAVRAMINI OLUTURAN HAVZA ENTEGRE ISLAH TANIMLARINI RDELEYELM ENTEGRE: Bir bütünü meydana getiren, bütünleyici HAVZA

Detaylı

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER 21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER KÜRESEL EKONOMİYİ ROTASINDAN ÇIKARABİLECEK 10 BÜYÜK TEHLİKE DÜNYA EKONOMİSİ VE ABD EKONOMİSİNDE OLASI MAKRO DENGESİZLİKLER (BÜTÇE VE CARİ İ LEMLER AÇIĞI) (TWIN TOWERS) İSTİKRARSIZ

Detaylı

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir Türkiye de Bölgesel Kalkınmanın Aracı Olarak Kalkınma Ajansları: zmir Kalkınma Ajansı Örnei Ergüder Can zmir Kalkınma Ajansı Giri: Türkiye de dier ülkeler gibi bölgelerarası hatta bölgeler içinde kalkınma

Detaylı

YUNANSTAN LE TÜRKYE DE UYGULANAN TURZM YATIRIM TEVKLERNN KARILATIRILMASI

YUNANSTAN LE TÜRKYE DE UYGULANAN TURZM YATIRIM TEVKLERNN KARILATIRILMASI YUNANSTAN LE TÜRKYE DE UYGULANAN TURZM YATIRIM TEVKLERNN KARILATIRILMASI Doç. Dr. smail AYDOU * Yrd. Doç. Dr. H. Hüseyin SOYBALI ** Ör. Grv. Ahmet BAYTOK ** ÖZET Turizm sürekli büyüyen yapsyla dünyann

Detaylı

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER... İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...4 1.Yönetici Özeti... 11 2.Giriş... 12 3.Sektörel Analiz... 13 3.1 Birincil Enerji Kaynaklarına Bakış...13 3.1.1 Kömür... 13 3.1.1.1 Dünya da Kömür... 14 3.1.1.1.1 Dünya

Detaylı

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015 Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015 Dünya Enerji Genel Görünümü Genel Görünüm Dünya Birincil Enerji Tüketimi 2013-2035 2013 2035F Doğalgaz %24 Nükleer %4 %7 Hidro %2 Yenilenebilir Petrol %33 Kömür

Detaylı

Enerji ve İklim Haritası

Enerji ve İklim Haritası 2013/2 ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Enerji ve Çevre Yönetimi Dairesi Başkanlığı Enerji ve İklim Haritası Uzm. Yrd. Çağrı SAĞLAM 22.07.2013 Redrawing The Energy Climate Map isimli kitabın çeviri özetidir.

Detaylı

70'LERIN SAVASI. Adres. : 1/3

70'LERIN SAVASI. Adres. :  1/3 Portal Adres 70'LERIN SAVASI : www.habercorlu.com İçeriği : Kent/Yaşam Tarih : 03.10.2014 : http://www.habercorlu.com/spor/70lerin-savasi-h217623.html 1/3 70'LERIN SAVASI 2/3 70'LERIN SAVASI 3/3 Portal

Detaylı

BANLÝYÖ VE RAYLI SÝSTEM YATIRIMLARINDAN SORUMLU DAÝRE BAÞKANLIÐI

BANLÝYÖ VE RAYLI SÝSTEM YATIRIMLARINDAN SORUMLU DAÝRE BAÞKANLIÐI BanliyöveRaylSistemYatrmlarndanSorumluDaireBakanl BANLÝYÖ VE RAYLI SÝSTEM YATIRIMLARINDAN SORUMLU DAÝRE BAÞKANLIÐI zmirulam AnaPlançerçevesinde,alternatifulamtürleriarasndaentegrasyonusalayanrayltoplutama

Detaylı

ARTVN L GELME PLANI. TCARET, MAL YAPI ve BANKACILIK RAPORU (TASLAK) Yrd. Doç. Dr. Atakan ÖZTÜRK Y(lmaz OLGUN

ARTVN L GELME PLANI. TCARET, MAL YAPI ve BANKACILIK RAPORU (TASLAK) Yrd. Doç. Dr. Atakan ÖZTÜRK Y(lmaz OLGUN ARTVN L GELME PLANI TCARET, MAL YAPI ve BANKACILIK RAPORU (TASLAK) Yrd. Doç. Dr. Atakan ÖZTÜRK Y(lmaz OLGUN Artvin, 2005 ÇNDEKLER Sayfa no ÇNDEKLER...i TABLO LSTES... iii 1. TCARET...1 1.1 Giri...1 1.2

Detaylı

STANBUL TEKNK ÜNVERSTES FEN BLMLER ENSTTÜSÜ

STANBUL TEKNK ÜNVERSTES FEN BLMLER ENSTTÜSÜ STANBUL TEKNK ÜNVERSTES FEN BLMLER ENSTTÜSÜ YEREL KALKINMADA KATILIMCI POLTKALAR: ÇANAKKALE ÖRNEK ALAN DEERLENDRMES YÜKSEK LSANS TEZ ehir Planc%s% Ece AKSAKOLU (502031858) Tezin Enstitüye Verildi6i Tarih

Detaylı

KÜRESEL EKONOMK GELMELER VE TÜRKYE

KÜRESEL EKONOMK GELMELER VE TÜRKYE KÜRESEL EKONOMK GELMELER VE TÜRKYE Doç.Dr. smail AYDOU * ÖZET Gelimi dünya ülkelerinde faiz oranlarnn düük seviyelere inmesi küresel ekonomide likidite bolluuna neden olmutur. Artan likiditenin yükselen

Detaylı

Ek-16. STRATEJK AMAÇLAR VE HEDEFLERE LKN PERFORMANS GÖSTERGELER

Ek-16. STRATEJK AMAÇLAR VE HEDEFLERE LKN PERFORMANS GÖSTERGELER Ek-16. STRATEJK AMAÇLAR VE HEDEFLERE LKN PERFORMANS GÖSTERGELER STRATEJK AMAÇ 1 Tarihi, do#al ve kültürel varl)klar)m)z) korumak, gelecek ku/aklara aktarmak ve evrensel kültüre katk)da bulunmak. Sorumlu

Detaylı

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ BİYOKÜTLE SEKTÖRÜ Türkiye birincil enerji tüketimi 2012 yılında 121 milyon TEP e ulaşmış ve bu rakamın yüzde 82 si ithalat yoluyla karşılanmıştır. Bununla birlikte,

Detaylı

KIRSAL KALKINMA NEDR?

KIRSAL KALKINMA NEDR? KIRSAL KALKINMA NEDR? Krsal kalknma ; "krsal alanda yaayan ve geçimini tarm sektöründen veya benzer krsal mesleklerden salayan birey ve topluluklarn, insanca yaam koullarna kavuturulmas için onlarda önce

Detaylı

AVRUPA BRL FONLARININ TÜRKYE EKONOMS NDEK YER Yeim IIK*

AVRUPA BRL FONLARININ TÜRKYE EKONOMS NDEK YER Yeim IIK* 2. Ulusal ktisat Kongresi / 20-22 ubat 2008 / DEÜ BF ktisat Bölümü / zmir -Türkiye AVRUPA BRL FONLARININ TÜRKYE EKONOMS NDEK YER Yeim IIK* Avrupa Birlii (AB) tarafndan salanan hibe nitelikli mali yardmlar

Detaylı

ARSAN TEKST L T CARET VE SANAY ANON M RKET SER :XI NO:29 SAYILI TEBL E ST NADEN HAZIRLANMI YÖNET M KURULU FAAL YET RAPORU

ARSAN TEKST L T CARET VE SANAY ANON M RKET SER :XI NO:29 SAYILI TEBL E ST NADEN HAZIRLANMI YÖNET M KURULU FAAL YET RAPORU 1. Raporun Dönemi : 01.01.2009 31.03.2009 2. Konusu Arsan Tekstil Ticaret Ve Sanayi A.. (irket) 1984 ylnda Türkiye de kurulmu# olup faaliyet konusu; her türlü pamuk ipli)i üretimi, sentetik iplik üretimi,

Detaylı

TARMAKB R TANITIM DÖKÜMANI

TARMAKB R TANITIM DÖKÜMANI TARMAKBR TANITIM DÖKÜMANI TARMAKBR Türk Tarm Alet ve Makinalar malatçlar Birlii, 1978 ynda kurulmu olup, ülkemizde traktör ve tarm makinalar ana itigal konusu olan imalatç, ihracatç ve ithalatçlarn üye

Detaylı

Proje Döngüsünde Bilgi ve. Turkey - EuropeAid/126747/D/SV/TR_ Alina Maric, Hifab 1

Proje Döngüsünde Bilgi ve. Turkey - EuropeAid/126747/D/SV/TR_ Alina Maric, Hifab 1 Proje Döngüsünde Bilgi ve letiim Turkey - EuropeAid/126747/D/SV/TR_ Alina Maric, Hifab 1 Proje Döngüsünde Bilgi ve letiim B: Ana proje yönetimi bilgi alan B: Tüm paydalara ulamak ve iletiim kurmak için

Detaylı

OKUL ÖNCES E M KURUMLARINDA ÇALI AN ANASINIFI ÖZET

OKUL ÖNCES E M KURUMLARINDA ÇALI AN ANASINIFI ÖZET OKUL ÖNCES EM KURUMLARINDA ÇALIAN ANASINIFI RETMENLERLE MÜZK ÖRETMENLERN MÜZK ÇALIMALARINA N TUTUM VE YETERLKLERN KARILATIRILMASI ÖZET r. Gör. Dr. lknur ÖZAL GÖNCÜ GÜMEF. ÇGEB.Okul Öncesi EABD. Okul öncesi

Detaylı

TÜRKYE DE TARIM POLTKALARININ DEMOKRATKLEMES VE ALTERNATF TARIM POLTKALARI OLUTURULMASI SÜRECNDE BASKI GRUPLARI OLARAK ÜRETC ÖRGÜTLER

TÜRKYE DE TARIM POLTKALARININ DEMOKRATKLEMES VE ALTERNATF TARIM POLTKALARI OLUTURULMASI SÜRECNDE BASKI GRUPLARI OLARAK ÜRETC ÖRGÜTLER 2. Ulusal ktisat Kongresi / 20-22 ubat 2008 / DEÜ BF ktisat Bölümü / zmir -Türkiye ÖZET: TÜRKYE DE TARIM POLTKALARININ DEMOKRATKLEMES VE ALTERNATF TARIM POLTKALARI OLUTURULMASI SÜRECNDE BASKI GRUPLARI

Detaylı

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi Musa Rahmanlar Ankara/2016 Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Dairesi/Sosyal Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü İçerik 1. Sürdürülebilir

Detaylı

TARIM PARK VE BAHÇELERDEN SORUMLU DAÝRE BAÞKANLIÐI

TARIM PARK VE BAHÇELERDEN SORUMLU DAÝRE BAÞKANLIÐI Tarm,ParkveBahçelerdenSorumluDaireBakanl TARIM PARK VE BAHÇELERDEN SORUMLU DAÝRE BAÞKANLIÐI YELALANBAKIMUBEMÜDÜRLÜÜ Yetki,GörevveSorumluluklar Yeilalanlarnbakmveonarmnnyaplmasnsalamak,bakmalanlarylailgili

Detaylı

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih Birol Baş Ekonomist, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İstanbul, 20 Aralık 2013

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih Birol Baş Ekonomist, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İstanbul, 20 Aralık 2013 Dünya Enerji Görünümü 2013 Dr. Fatih Birol Baş Ekonomist, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İstanbul, 20 Aralık 2013 Günümüzde dünyanın enerji görünümü Enerji sektöründeki bazı ezberler bozuluyor. Ülkelerin

Detaylı

TÜRKYE'DE KENTLERN BÜYÜMES VE ZIPH KANUNU Erturul Delikta 1

TÜRKYE'DE KENTLERN BÜYÜMES VE ZIPH KANUNU Erturul Delikta 1 TÜRKYE'DE KENTLERN BÜYÜMES VE ZIPH KANUNU Erturul Delikta 1 Özet Türkiye de 1950'den sonra hzl bir kentleme süreci yaanrken, özellikle metropolan kentlerin daha hzl büyüdüü ve baz kentlerin küçüldüü görülmektedir.

Detaylı

ÜRETM VE TÜKETM SEKTÖRLERNDEK DEMN ULATIRMA SEKTÖRÜNE ETKLER

ÜRETM VE TÜKETM SEKTÖRLERNDEK DEMN ULATIRMA SEKTÖRÜNE ETKLER 2. Ulusal ktisat Kongresi / 20-22 ubat 2008 / DEÜ BF ktisat Bölümü / zmir-türkiye ÜRETM VE TÜKETM SEKTÖRLERNDEK DEMN ULATIRMA SEKTÖRÜNE ETKLER ÖZET Yrd. Doç. Dr. Meserret Nalçakan 1 leti#im teknolojisi

Detaylı

Bölüm 8 Ön Ürün ve Hzl Uygulama Gelitirme. 8lk Kullanc Tepkileri. Dört Çeit Ön Ürün. Ana Konular. Yamal Ön Ürün. Ön Ürün Gelitirme

Bölüm 8 Ön Ürün ve Hzl Uygulama Gelitirme. 8lk Kullanc Tepkileri. Dört Çeit Ön Ürün. Ana Konular. Yamal Ön Ürün. Ön Ürün Gelitirme Bölüm 8 Ön Ürün ve Hzl Uygulama Gelitirme Sistem Analiz ve Tasarm Sedat Telçeken 8lk Kullanc Tepkileri Kullanclardan tepkiler toplanmaldr Üç tip vardr Kullanc önerileri De0iiklik tavsiyeleri Revizyon planlar

Detaylı

C NER GRUBU KURULU UDUR

C NER GRUBU KURULU UDUR ISSN : 1301-6318 SLOP ELEKTRK ÜRETM A.. TESS : SLOP TERMK SANTRAL YER : SLOP / IRNAK KAPASTE : 1 x 135 MWe FAAL, 2 x 135 MWe TESS AAMASINDA TEKNOLOJ : DOLAIMLI AKIKAN YATAK VERM : % 39 ANA YAKIT : ASFALTT

Detaylı

İmalat Sanayinde Döngüsel Ekonomi ve İklim Değişikliğine Yönelik Çalışmalarımız

İmalat Sanayinde Döngüsel Ekonomi ve İklim Değişikliğine Yönelik Çalışmalarımız İmalat Sanayinde Döngüsel Ekonomi ve İklim Değişikliğine Yönelik Çalışmalarımız Özlem DURMUŞ Sanayi ve Teknoloji Uzmanı Döngüsel Ekonomi Kongresi 5-6 Ekim 2017, İstanbul Kavramsal Çerçeve Döngüsel Ekonomi:

Detaylı

Yýllýk Ekonomik Rapor

Yýllýk Ekonomik Rapor Yýllýk Ekonomik Rapor 2012 T.C. MALYE BAKANLII YILLIK EKONOMK RAPOR 2012 i Yıllık Ekonomik Rapor 2012 Yllk Ekonomik Rapor, Maliye Bakanl internet sitesinde (http://www.maliye.gov.tr) yer almaktadr. ii

Detaylı

MÜZ K Ö RETMENL PROGRAMLARININ KPSS SONUÇLARI

MÜZ K Ö RETMENL PROGRAMLARININ KPSS SONUÇLARI Bildiriler. Ulusal Müzik Eitimi Sempozyumu, Eylül 00, OMÜ MÜZK ÖRETMENL PROGRAMLARININ KPSS SONUÇLARI DORULTUSUNDA BRBRLERYLE VE EM FAKÜLTELERN DER RETMENLK PROGRAMLARI LE KARILATIRILMASI Doç. Enver TUFAN

Detaylı

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR Halil AGAH Kıdemli Kırsal Kalkınma Uzmanı 22 Kasım 2016, İSTANBUL 1 2 SUNUM PLANI TARIMDA KÜRESELLEŞME TÜRK TARIM SEKTÖRÜ VE SON YILLARDAKİ GELİŞMELER TARIMDA

Detaylı