YEN GELMELER IIINDA YÜKSEK ÖRETMDE YAPISAL DÖNÜÜMLER STRUCTURAL TRANSITIONS IN HIGHER EDUCATION UNDER THE LIGHT OF RECENT DEVELOPMENTS

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "YEN GELMELER IIINDA YÜKSEK ÖRETMDE YAPISAL DÖNÜÜMLER STRUCTURAL TRANSITIONS IN HIGHER EDUCATION UNDER THE LIGHT OF RECENT DEVELOPMENTS"

Transkript

1 ! "#$#%$#%&$#' #$$ YEN GELMELER IIINDA YÜKSEK ÖRETMDE YAPISAL DÖNÜÜMLER STRUCTURAL TRANSITIONS IN HIGHER EDUCATION UNDER THE LIGHT OF RECENT DEVELOPMENTS smail GÜVEN Ankara Üniversitesi, Eitim Bilimleri Fakültesi, lköretim Bölümü/SBE Anabilim Dalı Özet Bu çalımada son yıllarda dünyada ortaya çıkan gelimelerin yüksek öretimin bugünü ve gelecei üzerine etkileri incelenmektedir. Son çeyrek yüzyılda dünyada ortaya çıkan deiimlerin yüksek öretim kurumlarındaki yansımaları ve buna ilikin uygulamalar yüksek öretimin yapısının deimesine yol açmıtır. Neo-liberalizm, çok uluslu eitimsel oluumlar ve uzaktan öretim gibi uygulamalar yüksek öretimde yapısal deiikliklere örnektir. Bu gelimeler bir dizi etik ve politik tartımaları da beraberinde getirmitir. Bu deiimlerin Türk yüksek öretimine etkileri ve sonuçları da ayrıca tartıılan baka bir nokta olmutur. Abstract This study reviews the interrelated sets of changes that have major influence on higher education, today and for future. The changes occurred in last quarter caused change in the structure and function of higher education in the world. Neo-liberalism and international educational exchanges are some examples for these changes, but those changes brought about some ethical and political issues in higher education. The impacts of structural changes in higher education on Turkish education and other issues are discussed here. Keywords: higher education, neo-liberalism, policy, transition of education. Bilim adamları Cicero nun yalnız insan gerçei arayıp bulma ayrıcalıına sahiptir sözünden hareketle üniversitenin ve dolayısıyla yüksek öretimin ideal bir tanımını yapmaya çalımaktadırlar. Yüksek öretim kurumları, Cicero nun bu belirlemesinden hareketle uzun yıllar bilgiye ulamayı, gerçei bulmayı ve bulunanları topluma yapmayı en önemli görevleri arasında kabul etmitir. Dünya üzerinde ortaya çıkan gelimeler ve yenilikler yüksek öretim kurumlarına bilgi üretmenin de ötesinde farklı görevler yüklemitir. Yüksek öretim kurumları da bu gelimelere paralel olarak bilgiyi arayıp bulmanın ötesine gitmi ve kendilerini insanolunun rahatını ve mutluluunu salayacak bilgileri de oluturma zorunluluu içinde bulmulardır. Üniversiteler yüzyıllar boyunca yeniliklerin bulunması ve uygulanması konusunda öncülük etmilerse de zamanla ekonomik, siyasi ve toplumsal yaamdaki bilimsel olmayan dinamiklerin etkisinde kalmıtır. Bu durum üniversitelerin ideal görevlerinin sorgulanması ve tekrar tanımlanması sonucunu dourmutur. Üniversite saf bilim mi üretmeli? yoksa toplumdaki dier alanlar için gerekli altyapı ve donanımı mı üretmeli? Yoksa rekabete girmeli mi? gibi sorular

2 üniversitenin eski beklentilerden uzaklamasına yol açmıtır. Faydacı yaklaımlardan ortaya çıkan sorunlar ve ekonomik gerilimler, üniversiteleri gerçei bulma ve arama dıında ekonomik açıdan çıkar salayan çalımalara yöneltmi ve yüksek öretimde önemli yapısal ve kurumsal deiikliklere yol açmıtır. Bu nedenle yüksek öretim kurumları özellikle yapacakları görevler ve ilere göre kendilerine yeniden yapılandırılmılardır (Dias, 1998:1). Eitim kurumlarının insanı yaam ortamı içinde bütünsel olarak ele alarak, bu ortam içinde kendisini gelitirmesi ilkesinden kazanç ve refah amaçlı eitime yönelmesi, eitimin ekonomik koullara göre toplumsal özüne ilikin tanımlanmasının deimesidir. Bu ilikiler aı içinde temel deikenler etkinlik, verimlilik ve rasyonellik kavramları ile özdeletirilmekte ve eitim kurumları bu balamda yeniden deerlendirilmektedir (Ercan, 1998:21-22). Burada, üniversitenin bütün dünyada radikal yapısal deiimi dayatan bir bunalımla karı karıya olduu görüü yaygın kabul görmektedir. Gerçekte 21. yy.ın eiinde, yakın zamanlara kadar nispeten kalıcı sayılan pek çok yapının sarsılmakta olduu düünsel ve duygusal düzlemler uzun yıllardır yaanmaktadır (Mutlu,2001,32). Aslında yüksek öretime ilikin anlayıların deimesinde 1968 li yıllarda çeitli ülkelerde yaanan örenci olaylarının etkisi büyük olmutur. Yüksek öretim kurumlarında örenim gören örencilerin alanlarında istihdam edilememesi, artan isizlik gibi sorunlar ve 1970 li yıllardaki ekonomik krizler yüksek öretimin yeniden yapılanmasına hız kazandırmıtır larda birçok ülkede yüksek öretime yapılan yatırımın artmasının, ülkelerin ekonomik refahına önemli katkıda bulunacaı vurgulanmıtır. Bazı ülkelerde, eitim kurumları bir iletme gibi görülerek, pazar yönelimli bir ekonominin gereklerini oluturmaları beklenmitir. Bazı ülkelerde ise eitim ve insan gücü planlarında yüksek öretim kurumları planlı ekonomiye hizmet edecek ekilde, pazar ekonomisinin beklentilerine karılık verecek biçimde deiimlere cevap verecek biçime dönütürülmütür (Hüfner, 1997). Bu dönüüm, nüfus artıı ve refah toplumu kavramlarını birletirip ve yüksek öretime olan talep ve kontenjanların makro boyutta incelenmesini karımıza getirdi. Bunun yanısıra ekonomiler daha fazla uluslararasılamaya ve farklılamaya baladı. Eski yapıya göre oluturulmu olan yüksek öretim kurumları yetmili yıllarda bu deiimlere karı koyamadılar ve popülist politikaların hedefe haline gelerek toplumsal çatımalara yol açmakla suçlandılar. Bütün bunlar 1970 sonrasında ortaya çıkan ekonomik kriz ve küresellemenin paralelinde ortaya çıkmıtır lere gelindiinde ise yetmili yıllardaki krizden arınmı olan ekonomilerin de ivmesiyle yüksek öretim kurumlarında prestij kaybeden alanlar tekrar önem kazanmıtır. Birçok ülkede hükümet ile sanayi sektörü yüksek öretime yönelmitir. Askeri ve ekonomik hedefler üniversitelerin yapılandırılmasını ve çalıma biçimlerini deitirmitir. Batıda balayan bu eilim 1980 sonrası liberallemeyle birlikte Türkiye ye de sıçramı ve üniversiteler kendilerini yeni oluan durumlara göre yeniden tanımlamılardır. YÖK sonrasında ticarileme eilimleri ve büyük holding üniversiteleri ortaya çıkmıtır. Bu tür oluumları hükümetler ve sanayi sektörü ortaklaa desteklemilerdir. Üniversite, Hükümet ve Endüstri likileri Yüksek öretimin uygulanı tarzındaki bu deiimler yani yüksek öretimin bilimsel aratırma ve öretim dıında maliyet/fayda analizine göre düzenlenmesi, ne yazık küresellemenin bir ürünü olarak, rekabeti merkeze alan neo-liberalizmle özdeletirilmi, kuralsız ve varolan yapıyı göz önünde bulundurmayan bir durumu ortaya çıkarmıtır. Küreselleme olgusunun kapitalist rekabeti kızıtırdıı ve ulus-devleti aan bölgesel birlikleri davet ettii bilinen bir noktadır. Bazı ileri Avrupa ülkelerinde üniversitelerle ilgili gelimeler özelleme ve kapitalistleme balamında göstermektedir. Gerek örenciliin gerekse bilimsel kariyerin giderek artın bir rekabete dayanması her türlü reform arayıında bu tip kaygıların ön plana çıkarılması çok köklü bilim gelenei olan Avrupa da da boy göstermeye balamıtır. Küresellemenin ve onun günümüzdeki somut biçimi olan spekülatif sermaye egemenliinin yarattıı nüfuz suistimali ve üniversitedeki etkinlik ve verimliliin kalite ve ekonomiye katkısı ölçüsünde alınması gibi beklentiler üniversiteleri etkilemi, yeniden yapılanmalarında neo-liberal ölçütlerin kullanılmasına yol açmıtır bulamıtır. Örnein lisansüstü programlarda, aratırmayı neoliberalizm gereklerine uydurmak için batılı ülkeler sorumluları ortak raporlar hazırlamı, Sokrates, Erasmus gibi projeler hazırlayarak, eitim alanında da bütünlemeye gitmilerdir. Aynı ekilde IMF, OECD ve Dünya Bankası gibi ekonomik temelli 94

3 politik kurumlar ve ticari oluumlar, açık pazar, rekabetin tevik edilmesi, yüksek öretimin i ve ekonomik gelimede ilerleme için bir araç olduunu vurgulayarak, neo-liberal eilimleri, reçete adı altında merulatırmaktadırlar. Türkiye nin de içinde bulunduu birçok ülke gelimi ekonomilerden bunları düünmeksizin satın almaktadır. Yani yukarıdaki kurumların reçetelerini eitim sisteminde de uygulamaktadır. Üniversitelerde ileri teknolojinin kullanılmasının bir ayrıcalık gibi görülmesi, yüksek harçların ayrıcalık gibi algılanması, üniversitelerin de bir ticari kurulu gibi görülmeye balanması bu politikaların sonucudur. Neo-liberal iktisat politikasının yeni adı olan küreselleme ile yüksek öretimde ilk planda eitim harcamalarına devletlerin yeni ortaklar araması eklinde somutlamıtır. Artan kapitalist rekabet ve teknolojideki ba döndürücü gelimeler bir yandan yeni bir örenci profili dier yandan da mali külfeti örencilere yükleme yönünde baskı yapmıtır. Üniversiteler sermaye ile bütünleme zorunda kalmıtır (Timur, 2000: 316). Bu deiimlerin birbiriyle balantısı acaba ne kadar anlamlıdır? Türkiye de de yüksek öretim kurumları sözü edilen deiikliklerden etkilenmi ve yakın geçmite bu neo-liberal eilimler yüksek öretim kurumlarını zorlayıcı sorunlar ortaya çıkmıtır. Örenci harçlarının yükseltilmesi, ve üniversitelere devlet katkısının azaltılması, sosyal etkinlikler gibi girdilerin cari giderler altında örencilere yüklenmesi, üniversitelerin ticari anlamda ihale almak için rekabete zorlanması yaanan sorunlara örnektir.yukarıda vurgulananları yalnızca küreselleme ve neo-liberalizmin getirileri gibi algılamak yanılgı olur. Burada dorudan pazar ilikileri oluturmutur. Bu gelimeler gelimi üniversiteler için belki yararlı görülebilir ama uzun dönemde yüksek öretimin bazı alanlarının (yani dorudan piyasaya hizmet etmeyen, arkeoloji, felsefe vb.) yok olmasına yol açacaktır. Bu eilimler yüksek öretim kurumlarının daha fazla eitim-iletme mantıına bürünmelerini hatta yerleik yüksek öretim normlarının yeniden gözden geçirilip bu yeni koullara uydurulması ve düzenlemesine yönlendirmektedir. Sonuçta üniversiteler arasında örenciyi çekme gibi bir rekabet domakta, programların standartlatırılmasıyla üniversite gelenekleri kaybolmaya balamaktadır. Artık üniversiteler en iyi tıp, hukuk, ekonomi, öretmenlik eitim veren üniversite eklinde piyasadaki ticari iletmeler gibi uzmanlama eilimi içine girmektedir (Blake, 1998). Bu ilk planda olumsuz deildir, çünkü en iyi olma yolunda üniversitelerin yüklendii görevler tamamen birbiriyle çelimeyecek, yüksek öretim kurumları öretim üyeleri ve yapıları için yeni ibirlii ve gelime alanlarını yapay da olsa yaratabilecektir. Ama bu onların aynı zamanda, i bulma ve verdikleri diplomalarının da ie yarar olup olmadıını tartımaya açacaktır. Böylece ticarileme eilimleri beraberinde yeni çelikiler getirecektir. Örnein tercihlerin farklılatıı, personel hizmetlerinin ve kiisel deerlerin önem taıdıı insani boyutu yüksek öretim kurumları acaba nasıl oluacak ve tıpkı iki irket gibi üniversite birlemelerinden de acaba kaçınmak mümkün olacak mı? Gelimemi üniversiteler bu durumda yerlerini koruyabilecekler mi?gibi soruların mutlaka çözüm bulması gereklidir. Bu durumlar akademisyenlerin görev ve sorumluluklarını da farklı boyutta ele almaya zorlayacaktır. Akademik yaamın çatıma ve gerilimlere sürüklendii kurumlarda oluan çalıma koulları akademisyenleri daha fazla katı ve sert olmaya itecektir (acımasız pazar koulları gibi) Öretim üyeleri çeitli proje ve etkinliklerden pay alma, üniversitede kalma uruna bireysel rekabete girebilecektir. Yüksek öretim kurumlarındaki bu tehlike ve çalıma koulları dier alanları da etkileyecek ve yüksek öretim kurumlarının ticarilemesi akademisyenlerin niteliklerinin deitirecektir. Akademisyenler teknokratlara dönüecektir. Tıpkı ticari iletme gibi hep daha fazla çalıma ve üretme gibi ekonomik kavramlar onlar için de ölçüt olacaktır. Çalıma akademik yaamın önemli bir parçasıdır ve akademik yaam için de önemlidir ve bilimsel aratırma ve alanlanda ilerleme için anlamlıdır yoksa üniversite ya da herhangi bir yüksek öretim kurumuna gelen talepleri karılama ve ekonomik çıktıya dönütürme açısından oldukça tehlikelidir. Bu durumda, fakülte ve yüksek öretim kurumlarının balarındaki kiiler ekonomik açıdan kendilerini denetleyen ekonomistlerle performans deerlendirmeleri yapacaktır. Yönetsel baskı ve güç akademik gelenee üstün gelip, baskı ve sıkı düzenlemeyle totaliter eilimler ortaya çıkacaktır (Noble, 1997). Bu tehlikeler özellikle akademik özerklik ve sözlemeyle çalıanların performansını olumsuz yönde etkileyecektir. Merkezi otoritenin çok güçlü olduu ülkemizde, yüksek öretim kurumları kendilerine dayatılan ve yenilik adı verilen 95

4 düzenlemeleri ister istemez kabul etmektedirler. Bunu yaparken özellikle sosyal bilimler alanındaki kurumlar, geleneklerini kaybetme tehlikesiyle karı karıya kalmakta kapılarını neo-liberal söylemin ürünlerine bazen sorgulamadan sonuna kadar açmaktadır. Tercihler ve seçenekler zorlamakta hatta birbiriyle çelimektedir. Neo-liberal politikalar balamında, standartlama, ilevsellik, yeterlilik, özel sektörden gelen yönetim anlayıı ve üniversitelerin bu eilimi benimsemesi yüksek öretim kurumları üzerinde farkında olmadan bir kontrol yaratmaktadır. Fakat asıl çelikili olanı ise, birçok özel iletme, kurum, aratırma kurumları ve sponsorların eitim ve öretimde öretim üyelerinin özerkliinin gerekli olduunu vurgulamaları ve örenci yaantılarını desteklemelerini söylemeleridir. Özel/kamu, ibirlikçi/demokratik, sanayi/devlet gibi basit ikilemler yüksek öretim kurumlarının karı karıya kaldıkları gerçek tercihleri yansıtmamaktadır. Buradaki temel söylem fayda/maliyet mantıına dayalıdır yani yeniliklerin maliyeti azaltacaı daha nitelikli eitim yapılacaı öncülüne dayandırmaktadır ki, bu özü kaçırmak anlamına gelmektedir. Çünkü eitim, adalet, salık gibi kurumlar aynı zamanda toplumsal yarar ve sosyal adaleti herkese eit daıtma ve ulatırma zorunluluuyla karı karıyadır. Yukarıda söylenenlerin Türkiye için ne kadar geçerli olduu tartıılmakla birlikte 2001 yılında TBMM de Yükseköretim Kanunu ile bazı Kanunu ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Deiiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile aslında açık bir biçimde vurgulanmıtır. Bu tasarıda 2547 sayılı kanunun 58. maddesi unlara yer vermektedir. Üniversite ve ileri teknoloji enstitülerinde rektörlüe balı bir iletme hesabı kurulması ve bu hesapta bütçeye ek olarak üniversitenin her türlü fiziki imkan, tesis, araç, gereç, teçhizat, insan gücü ve bilgi birikimini deerlendirerek üretecei hizmet ve mallardan alınacak gelirler ile taınmaz malların kiralanması, aratırma profesörlükleri için yapılan baılar, dier gelirler elde edilmesi. Üniversiteler aslında kendi kurulu özelliklerinin dıına çıkmakta ve eitim öretim, temel ve uygulamalı aratırma, gelitirme her türlü gelirler üniversite yönetim kurulunun uygun görecei ekilde harcanacaktır. Bu, bir anlamda yüksek öretimdeki ticarilemenin yasal hale getirilmesinin somut göstergesidir. Batı üniversitelerindeki aratırmaların baarıya ulamasının en büyük baarısının, gerek hükümetler gerek özel sektör (endüstri) ve uluslararası kuruluların aldıı önlemler soncunda ortaya çıktıı kabul öne sürülmektedir. Dünyanın birçok ülkesinde özellikle Güneydou Asya da ortaya çıkan ekonomik güçlerin baarısı bilim, teknolojiye dayalı ekonomik anlayıı gelitirmeleri ve üniversitelerin bilgi üretim ve ekonomi merkezinin güç kaynaı olması düüncesine dayandırılmıtır. Bu olgu birçok ülkede hükümetlerin üniversitelerden ekonomik gelime için roller yüklenmelerini beklemelerine yol açmıtır (Economist, 1997:5). Bu eilim aslında eitim sektörü için hiç de yeni deildir. Kapitalizm ve ulus devletlerinin oluum evrelerinde de aynı süreçler yaanmıtır. Kamusal destein üniversitelere aktarılması ekonomik kaygıları da peinden getirmi ve ülkeler maliyet/yarar analizi yapmaya balamı üniversiteleri deerlendirme biçimi deimitir. Bu ise üniversitelerde akademik özerklik, tercih ve çalıma alanının belirlenmesi gibi temel deerlerin erozyona uramasına neden olmutur. Aynı ekilde endüstri ve üniversiteye yatırım yapan özel kurulular da bilginin üretilmesi ve gerçein ortaya çıkarılmasından çok, elde edecekleri gelirlerle ilgilenmitir. Bu eilime hükümetler de katılmı sonuçları somut ve ie yarar olan çalımaların yapılmasına destek vermilerdir. Bu durumda kaybeden taraf ise temel aratırmaları yapan üniversite ve aratırma gelenei olmutur. Aslında u soruya cevap bulmak gerekir; üniversiteler özgür aratırma geleneklerini koruyarak nesnel olarak dengelenmi olan etik ve moral deerlerini ne kadar uzun yaatabileceklerdir? Bunun yanısıra yatırım yapanlar aratırmaların kısa zamanda bitmesi ve yarara dönümesi konusunda da baskı yapmaktadır. Bu durum yukarıda sözü edilen etik ve moral deerleri zayıflatmaktadır (Akyeampong, 1998). Hem hükümetler hem de özel kurumlar üniversitelerdeki aratırmalarda ibirliine gitmekte ya da ekonomik alanda yararlı olduunu düündükleri projeleri para kazanma ve artı deere dönütürmek istemektedir. Böylece üniversite dıında aratırmaların yapılması ama üniversite kaynaklarının kullanılması ve paylaılması ortaya çıkmaktadır. Özellikle çok uluslu firmalar kendi aratırmaları için yerel hükümetlerden pay alma yollarını aratırmakta, üniversitelere verilen bütçeleri paylama söylemini kullanmaktadır. Üniversiteler de zorunlu olarak kendilerini ekonominin bir parçası olan ticari iletme konumuna getirmektedir. Yani, zayıf ekonomik dengeler ve üniversitelerin ekonomik ve yönetsel yeterince güçlü olmaması, bu ticarileme oldukça 96

5 büyük rol oynamaktadır. Bunun sonucunda yüksek öretim kurumlarında yapılan aratırmalar üniversitelerin dıında oluturulan kurumlara aktarılmakta, sonuçlar ekonomik çıktılara göre sınıflanmakta ve bilgi de öyle kamu yararına kullanılma lüksünden arındırılmaktadır. Bilginin evrensellii ve üniversitede üretilmesine ilikin normatif ilke göz ardı edilmitir. Üniversite öretim üyeleri de aratırma sonuçlarını istedikleri gibi yayınlama ve kullanma hakkından mahrum bırakılmakta ve aratırma gelenei zedelenmektedir. Yani ticari kaygı gözetmeden üretme, aratırma yapma ve kamuya sunma gelenei artık ticari iletmelerin istemlerine dönümektedir. Türkiye de aynı eilimler yasa maddesi ile yüksek öretim kurumlarının görevi haline getirilmitir. Yukarıda sözü edilen yüksek öretime ilikin yasa tasarısında salık hizmetleri dıında, üniversitelerin aratırma ve gelitirme, teknik danımanlık, kısa kurslar ve konferanslar dahil gelir elde etmek amacıyla sözleme karılıı üretecei her türlü hizmet ve malın fiyatı, sözleme hükümleri, serbest piyasa koulları, uluslararası dengeler ve kurumun ilgili alanındaki rekabet gücü göz önüne alınarak üniversite yönetim kurulunca tespit edilir ibaresi, üniversitelerdeki ticarileme eilimlerinin kanun maddesiyle Türk yüksek öretim sisteminin bu ölçüler içine girmesine neden olmutur. Temel Aratırma/Uygulamalı Aratırma kilemi Ulusal düzeyde ülkelerin ekonomik güçlükler çekmeleri, çok uluslu aratırma kurulularının küresel aratırma ve ticaret yoluyla gelirler elde etmeleri, bilgi üretimine yönelik aratırma çalımalarını da farklı yönde biçimlendirmitir. Temel aratırma ve uygulamalı aratırmalara yönelme eilimleri deimitir. Aratırmaların desteklenmesine olan gereksinim düünsel araçları kullanmaya yönelik aratırmalar yerine uygulamada getirisi olan aratırmalara yönlendirmitir. Özellikle sosyo-ekonomik krizlerin olduu dönemlerde üniversitelerin bu rolleri hep tartıılmı ve alınan önlemler temel aratırmaların kısılması sonucuna götürmütür. Aynı ekilde, süper güçlerden birisinin gücünü dierine kaptırmasının hemen ardından, ulusal kurulular mevcut aratırmaların askeri ve ticari alana da yönlendirilmesine destek vermitir. Temel aratırmalar da ekonomik ve sosyal getirileri boyutunda prestij kazanmıtır. Bu aratırmalar sonucunda üretim hizmetlerinin ekonomik pazar, rekabet, uluslararası ilikiler gibi karmaık ilikilerin bulunduu alanlarda mücadele etmek için gerekli aratırma becerilerine sahip bireyler yetitirme, yeni teknik, yöntem ve araçları ürütme sorumluluu üniversitelerin aratırma boyutlarını etkilemitir. Aratırma ve teknoloji birbirlerini sürekli yeniler hale gelmilerdir (Pavitt, 1993:134). Bu aslında yüksek öretim kurumlarının sermaye ile ibirliine girmesi demektir. Yüksek öretime ilikin düzenlemelerin 58. maddesinde temel ve uygulamalı aratırmaların Türkiye için olasılıkları ele alınmıtır. Üniversitelerin iletme hesaplarının düzenlenmesinde temel ve uygulamalı aratırmaların yeri de belirtilmitir. Üniversitenin kendi kurulu özelliklerine uygun biçimde gelimesi, eitim-öretim, temel ve uygulamalı aratırma, gelitirme, her türlü hizmet ve mal üretimi faaliyetlerini uluslararası düzeyde sürdürebilmesi kurumun etkin ve verimli biçimde yönetilmesi için gerekli görülen hizmet alımları, tüketim malları ve malzeme alımları... ulusal ve uluslararası düzeyde yürütülen kapsamlı ve çok ortaklı aratırma-gelitirme projeleri dahil, her türlü bilimsel ve teknolojik aratırma projeleri ile uygun görülen toplantılara katılım ve bilimsel yayın faaliyetlerinin gerektirdii giderler, teknopark vb. iletmelerin kurulup iletilmesi ve ortaklıkların kurulması kabul edilmitir. Bilgi Teknolojilerinin Rolü Yüksek öretimdeki yapısal dönüümü ve öretime ilikin uygulamaların temel deiimini belirleyen temel koullar, uluslararası ekonomik ve kurumsal ilikilerin özellikle küreselleme ve bilgi teknolojileri balamında ulusal sistemlere girmesidir. Gerek küreselleme gerekse yeni iletiim teknolojilerinin bir araya gelmesi, üniversitede verilen eitim ve öretim çalımalarının farklı belirleyicisi durumuna gelmitir. Bu deiime yol açan öeler uzun dönemde olgunlamı, fakat hem küreselleme hem de yeni bilgi teknolojilerinin birbirini destekleyip karı olması yüksek öretimde ivmeye yol açmıtır ki, bu aslında dialektik bir süreçtir. Bu sürecin kendi kendine iledii bir alan ise birçok üniversitede öretimi kolaylatırıcı ve yardım salayıcı bir etkinlik olan uzaktan eitim adı verilen oluumlar olarak sunulmutur. Günümüzde artık uzaktan eitim ile yüzyüze eitim arasındaki ayırım farklı örenci kategorileri ve farklı uzamsal boyutlarına karılık yava yava ortadan kaybolmaktadır. Birçok üniversite ve fakülteleri örencilerinin genel profilini göz önünde 97

6 bulundurarak eitimsel olanaklarını düzeltmekte ve yeni olanaklar sunmaktadır (Wolfinger, 1998: ). Eitim sisteminin ya da yüksek öretimdeki derslerin ilenmesi ve sürdürülmesinde bir seçenek olarak yeni teknolojilerin biçimlendirilmesine yönelik çabalar çok köklü olmaması öretimde içeriin yalnızca yeniden biçimlendirilerek verildii bilgi kazandırma eylemi olarak algılanmamalıdır. Bu yeni bilgi ve iletiim teknolojilerinin yüksek öretim iinin (business) ayrılmaz bir parçası haline sokmutur. Yüksek öretim kurumları bu kararlardan dorudan ya da dolaylı etkilenmekte ve bu kararları ciddi ve gerçekçi olarak yaklaabilmek için reddetme ve kabul etme gibi farklı boyutlarda tartıamamaktadırlar.yüksek öretime ilikin kararların ekonomik ve politik balamları yüksek öretimin gelecekteki olası seçeneklerinin önüne de engeller koyan küresellemeyi de katabiliriz. Bütün bu olumsuz koullara yüksek öretim kurumları kendi içlerinde gereken karılıı verecek bir uzlaı noktası bulamamılardır. Burada tartıılan nokta yüksek öretime ilikin olarak alınan kararlarla ortaya çıkan etik ve politik sonuçların ayrıntılı olarak incelenmesidir; yani genel olarak zor ve belirsiz olan seçenek ve tercihlerin bulunması sorunudur. Yeni teknolojiler ne tamamen üniversiteleri etkileri altına almakta, ne de onlardan uzak kalmaktadır. Yeni teknolojiye ilikin her önemli tercih üniversitelerde bazen kayıplara bazen de kazançlara yol açmaktadır. Yüksek öretimdeki deerler ve anlayılar yeniden düünülmekte, yeniden eletirilmektedir. Bu eletiri sonucunda ortaya çıkanlar yeni bir anlayı ve yeni bir söylemle belirlenmektedir. Bu eletirilere tanık olanlar, her zaman beklentilerine karılık bulamamaktadır. Yani yükseköretimin içinde yer alan kadrolar için de yeni oluumlar ortaya çıkmaktadır. Akademisyenler için yenilik, gelimelerin kaynaı, eitim ve düünsel yaamın yeniden canlandıı ve tanımlandıı, meslee geçi için bir kapı olarak görünen yüksek öretim kurumlarına ilikin farklı söylemler, yüksek öretim kurumlarının sahip oldukları sorgulanamayan popüler güçlerinin etkisini azaltmıtır. Yani yüksek öretim kurumlarının taıdıı ayrıcalık ya da tekelci konum herkesçe sorgulanmakta, sosyal ve kurumsal deiiklikler üniversitelerin bu konumunu ortadan kaldırmaktadır. Burada söz konusu olan güçlü ve verimli bilgi ve iletiim teknolojilerin hızlı ve sürekli geliimi sonucunda, geçmite yüksek öretim kurumlarının elinde olan, örenme, tartıma, kefetme ve yaratma olanaklarını, yüksek öretim kurumlarından önce toplumun önüne getirmesidir. Bazıları bilinçli, bazıları bilinçsizce ortaya çıkan farklı engeller yüksek öretime girecek olanları özellikle uluslararası balam dikkate alındıında bu kurumların dıında bırakmaktadır; yüksek örenim harçları, liyakata (yani alınan puana dayalı) olarak bireylerin kurumlara girdii söylemi, örencilerin kendilerine uzak olan yüksek öretim kurumlarına gitme gibi birtakım engeller yüksek öretimi bireyler için olanaksız kılmaktadır. Fakat günümüzde, bu engeller yeni üniversitelerin açılması, yeni bilgi ilem teknolojilerinin kullanılması, özellikle uluslararası alanda yüksek öretim kurumlarının uluslararası bala bilgisayar üzerinden her türlü eitim olanaını salamasıyla aılmaktadır. Böylece üniversitelerin yeni ve beklenmeyen talepleri karılama zorunluluu ortaya çıkmaktadır (Burbules ve Callister, 2000:272). Yüksek öretim kurumlarının her düzeyde ve herkese açık olma ilkesi, Internet gibi olanaklar aracılııyla eitimin desteklenmesi gibi durumlar altyapı olanaklarını zorlamakta, fakülteler bu tür altyapıyı kendi amaçları dorultusunda nasıl düzenleyebileceklerinin zorluuna dümektedir. Örenci-öretici etkileimi ve eitimsel yaantıların nitelii dümektedir (Harasim, 1995). Özellikle Türkiye gibi gelimekte olan ülkelerde bu olgu ikinci öretim ya da gece öretim biçiminde kendini topluma sunmaktadır. Bu sunu, akademik gelenei olmayan üniversitelerdeki ticarilemenin önemli bir göstergesidir. Çünkü bir bölümü dahi kuracak kadrosu olmayan bölümler ya da fakültelerin öretim elemanları, ticarilemeden paylarını alma uruna ikinci öretim gibi uygulamalara gitmektedir. Üniversiteler de bu ticarilemeden gelen gelirler için bütçede olanak yaratmaya çalımaktadır. Bu noktada üniversitelerin gelirlerinin artmasının öretimin niteliini artırmaya yönelik önlemlerin mali sorunlarını çözmek için kullanılabilecei savı da geçersizdir ve gelecekte yeni diplomalı isizlik krizlerine yol açacaktır. Bunun yanısıra üniversitelerin sunduu özel kurslar ve sertifika programlarının düzenlenmesi gibi uygulamalar da yüksek öretim kurumlarındaki enerjinin yalnızca bir alan için gerekli olan bilgi becerinin verilmesine, yani meslek edindirmede gerekli ön koulları yerine getirmeye yönelmesine, bilimin temelleri ve kuramsal yönlerin ise ikinci planda kalmasına yol açmaktadır. 98

7 Teknolojinin kullanımı ve uzaktan öretim tekniklerinin gelimesi, üniversiteleri bir süre sonra daha fazla yatırım yapmaya zorlayacaktır. Özellikle batı ülkelerinde ortaya çıkan uzaktan örgün eitim kavramı dier ülkelere de etki etmektedir. Uzaktan Eitim denilen uygulama, bilgisayar ve internet olanaklarının kullanılmasıyla, bireylerin bulundukları yerde örgün eitimdeki dersleri izlemelerini salayarak, kurum duvarları dıında örgün eitim yapılmasını olanaklı kılmaktadır (Burbules ve Callister, 2000). Uzaktan öretim etkinlikleri hem örgün hem de yaygın öretim için kullanılacak biçimde tasarlanmaktadır. Çünkü artık birçok üniversite internet aracılııyla uluslararası projeler yapmakta ve dersler vermekte ya da bunun altyapısını oluturmaktadır. Hatlar üzerindeki etkileimle sınırları ortadan kaldırabilmektedir. Örenciler Internet aracılııyla uluslararası boyutta bilgiye hızla ulaabilmektedir. Örencilere düzenli okul saatleri içinde hizmet verme düüncesi deimekte üniversiteler yalnızca örencilerine deil aynı zamanda sürekli eitim merkezi olarak piyasada hizmet vermektedir. Yeni iletiim ve etkileim teknolojilerinin kullanımı daha az zorluk getirmekte ve sınırlılıkları azaltmaktadır. Örencilerin materyallere ulamasını salayan, tartımalara katan bu teknolojiler aynı zamanda örencilerin kendi hızlarını ve örenme biçimlerini de oluturmaya üniversitede öretilenin ötesine çıkmaya zorlamaktadır. Yüzyüze ve birinci elden bilgi alma azalmakla birlikte, eksikler daha kolay giderilebilmektedir.yüksek öretim kurumlarının yüz yüze kaldıı baka bir olgu da, öretimin hangi yolla daha etkili ve kalıcı boyuta getirileceidir. Burada yeni bir eitsizlik ve farklılık da ortaya çıkmaktadır. Nüfusun çounluunun ekonomik anlamda belli bir geliim seviyesinin altında olduu Türkiye gibi ülkelerde, ileri teknolojiden eitim amaçlı olarak yararlanma da farklı bir eitsizlik yaratmaktadır. Örencilerin hepsinin bilgisayarının olmadıı, fakültelerin bu olanaı salamadıı düünülürse, burada belli bir maliyetin öngörüldüü ortaya çıkacaktır. Yani uzaktan eitim yapan sanal üniversite kavramı da yine batılı ve gelimi ülkelerin ürünlerini gelimemi ülkelere satma yolu olarak karımıza çıkmaktadır. Bu bir anlamda fırsat eitsizliine de yol açmaktadır. Çünkü örencinin bilgiye ulaması ve elde etmesi de belli bir maliyeti gerektirmektedir. Ekonomik yetersizlikler ve üniversitelerin örencilere getirdii harç, baka bir ehirde yaama ve büyük ehirlerin pahalılıı gibi yükler örencilerin bütçelerini çok zorlamaktadır. Bir de üniversitenin getirdii sosyal ortamın olumsuzluu eklenince yüksek öretime olan talep de sorgulanmaya balamıtır. Sınıfların kalabalıkları, derslerin verimsizlii ve tek düze ilenmesi, yüksek öretimde seçenekler ve arayıları da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle öretim üyelerinin deien bilgi ve etkileim teknolojilerini etkili kullanmalarının önemi büyüktür. Bu araçların yaratıcı biçimde kullanılması son derece önemlidir. Örencilerin derse katılımını artırmak, öretimin niteliini yükseltmek, öretim yöntemlerini ve örenmeyi zenginletirmek amacıyla bu araçların kullanılması önerilmektedir. Belki de günümüzde çada deimeler içinde öretimin ticarilemesi, en fazla teknolojik olanakların sınıf içi süreçlerde kendini göstermitir. Sonuç olarak üniversiteler ve yüksek öretim kurumları herhangi bir ekilde iletiim ve bilgi teknolojilerinin kullanımını özendirmektedir. Elektronik ortamda kayıtlardan, ders notlarına, kütüphane kayıtlarına kadar her eyi bu elektronik ortamlarda yürütmektedirler. Ödevler ve sınav sonuçları bile bu elektronik ortama girmitir. Üniversitelerde pek çok kaynak ve iletiim araçları elektronik ortamda sunulmaktadır. Fakat bunların hiçbiri, gerçek öretmen-örenci iletiiminin yerini tutamamaktadır. Yüksek öretim kurumları artık örencilerin elenerek örenmesi, kültürlenmesi ve sosyal etkileimleri balamında yeni teknolojilerden daha fazla ve yaygın yararlanmak zorundadırlar. Örencilerin dikkatini bir tüketici olarak çekme yönelimi yeni bilgi ve iletiim teknolojilerinin etrafında younlamaktadır (Edmundson, 1997). Bugünün örencileri teknoloji adına bütün olanaklara evlerinde sahiptirler. Bu olanaklardan yararlanarak, elektronik ortamda örenmekte hatta sosyal çevre bile oluturmaktadırlar. Yüksek öretim kurumları bu tür olanakları örencilere düük maliyetle salayarak onların hem bilgi ve yeni teknolojileri örenmelerini salamakta, hem de bunlar aracılııyla yeni bir takım çıktılar elde etmeye olanak vermektedir (Burbules, and Callister, 2000). Bu ilk planda fırsat eitlii gibi görülebilir. Ama gelimekte olan ülkelerde yabancı dilin yeterli olmaması ve gerekli alt yapının ülkenin her yerine yayılamamı olması, yine bu gelimelerin ayrıcalıklı sınıf ve kesimlerin iine yaramasına neden olmaktadır. Bu yeni teknolojiler 99

8 artık derslerin içeriini etkilemekte ve yalnızca etkileim ve çalıma için bir araç deil aynı zamanda aratırmalar için de bir hedef rolü oymaktadır. Buraya kadar açıklananlar ııında, yüksek öretim kurumlarında her ey yolundaymı gibi görünebilir. Ama asıl önemli olan, üniversitelerin kendilerini dı piyasaya sunumları için bu olanakları bir karılatırma ya da üstünlük olarak gösterme çabası içine girmeleridir. Böylece bu alandaki rekabet artmakta, üniversiteler asıl ilevlerinden uzaklamaktadır. Hem büyük firmalar hem de dier yatırım alanlarında çalıanlar yeni bilgi ve iletiim teknolojilerine sahip olmayı yüksek öretim kurumları için bir amaç haline getirmilerdir. Yüksek öretim kurumları yeni bilgi ve teknolojilerin kullanımını kendilerinin deerlendirilmesinde ticari piyasanın da desteini alarak ölçüt haline dönütürmülerdir. Böyle bir rekabet ortamında bazı yüksek öretim kurumları örencilerce tercih edilmeyecekleri kaygısını yaamaktadır. Bu durum hem devlet hem de özel üniversiteleri yarı içine sokmutur. Bu aslında yüksek öretimi bekleyen ve neo-liberal anlayıın ürünü olan eitim politikalarının doal bir sonucudur. Çünkü yüksek öretim kurumları için üçüncü bir yol yoktur. Ayrıca bu zorunluluklar öretim üyesi ve alt yapı sorununu da karımıza çıkarmaktadır. Bu alt yapıyı salayamayan üniversiteler artık rabet görmeyecektir. Bununla birlikte bu alt yapıyı salamı yüksek öretim kurumları, kaliteyi yükseltme, bireysel eitim programları sunma, yaratıcılıa bu teknoloji aracılııyla daha fazla yer verme gibi uygulamalarla ticari firmaların saladıı avantajları da sunarak belli ayrıcalıklara sahip olmaktadır. Bütün bunlar aslında yüksek öretim kurumlarının gerçek amaçlarını ve yüksek öretimin gerçekte ne yapması gerektii konusunu göz ardı etmesine neden olmaktadır ki, bu istekler aslında yüksek öretim kurumlarının dıında kalan dier kurumlar tarafından ortaya çıkarılmıtır. Yani yüksek öretim kurumlarının yeni bilgi ve teknolojileri kullanma amacı öretimdeki uygulamalardan çok kendilerini dı piyasaya beendirme kaygısından domaktadır. Aslına bakılırsa tüm bu durumlar sosyal, ekonomik, politik ve kültürel kurumların artan küresellemeye paralel deiimlerinin beklenen sonucudur. Modern yüksek öretim kurumları bu küresellemenin hem etkileyicisi hem de onun bir sonucu ortaya çıkmılar, seyahat, uluslararası konferanslar, fakülte deiimleri ve uluslararası örenci deiim programları gibi öeler, hem öretici/aratırmacıların deiimi, hem de akademik alandaki deimeler ve uluslararası yayın dilinin oluması (ngilizce) gibi sonuçlar biçiminde ortaya çıkmıtır. Bu durumda tartımasız anadili ngilizce olan ya da ngilizce eitim almı olan bireyler ister istemez ayrıcalık kazanmılardır (Lankshear, 1998:352). Büyük üniversiteler artık dünya üniversitesi olarak algılanmakta ya da hangi ülkeden olursa olsun ne yaparsa yapsın küresellemeyi gerçekletirme yolunda adım atmısa büyük üniversite olma yolunda ilerlemeye balamı olduunu kabul etmektedir (Türkiye de YÖK ün son düzenlemeleri ve bu düzenlemeleri az bulup üstüne koyarak uygulayan üniversitelerin sayısının artması Türk yüksek öretimi için bu anlamda oldukça düündürücüdür). Bakaya (1995) bu durumu, devletin ya da egemen düüncenin bilginin üretim biçimi ya da sosyal oluumunu kendi gereksinimlerine uygun düen eitim sistemini oluturması olarak yorumlar. Bugünkü eitim sistemi de kapitalist üretim biçiminin gelimesiyle ortaya çıkmı ve bilginin üretim ve daıtım aracı bilgiyi üretene iyice yabancılatırılmıtır. Bununla balı olarak Internet de küresellemi ve küreselletirme aracı olarak toplumda sunulmutur. Bu yolla bilgi teknolojisi kavramı çok basite indirgenmekte farklı alanlar içinde ortak birliktelikler oluturma, aratırma yapma gibi yeterlikler yerine ibirlii ve iletiim araçları olma yönünde ilerlemektedir. Bu ibirlii ise her iki tarafın da lehine olan ticari bir antlamadır. Internet bu anlamda yararlı olmakla birlikte, ortak bir iletiim biçimi ve dili kullanmaya zorlayarak, kültürlerin kendilerine özgülüklerini kaybettirerek, kültürel ve entellektüel farklılıkların azalmasına hatta ortadan kalkmasına yol açmıtır. Yeni teknolojiler konusundaki tercihler yüksek öretim kurumlarının olmaya çalıtıı ya da yapmaya çalıtıı tercihleri de kendi istedikleri yönde belirlemeye itecektir. Yani bu kurumlar kendi içlerindeki karar mekanizmaları kadar dıarıdaki karar mekanizmalarından da etkileneceklerdir. Deiimlerin yönü daha çok yeni teknolojinin kullanılması ve ie koulmasını ön plana alan, kamu kurumları ya da akreditasyon kuruluları tarafından kabul edilen kaynaklardan oluan program ve kursları artırma yönünde olacaktır. Bu eilimlerin en somut yönlerinden biri Web sayfaları üzerindeki ticari haklardır. Hem üniversiteler hem de yeni teknolojiyi yaratanlar bu ticari hakları ele geçirmek 100

9 ya da onlara sahip olabilmek için kıyasıya rekabet içine girmilerdir. Elektronik rakipler ortaya çıkarak, her biri yalnızca gayri resmi üniversitelere dönümeyecekler, aynı zamanda belli derece ve programların verilmesine de aracılık ederek firma ve iletme boyutu kazanacaklardır (Burbules, 1997:108). Yüksek öretim kurumları da bu rekabetin neresinde yer alacaklarına karar vermeye çalıarak kendilerini topluma sunarken mesleki prestij, popülerlik, maliyet gibi öeleri yeniden düzenleyeceklerdir. Bu, yüksek öretim kurumlarında farklı anlayıla düzenlenmi olan sürekli eitim ve okul dıı eitim gibi alanların standart programlarla daha fazla bütünlemeleri sonucunu getirmektedir (Belli alanlarda aynı programın uygulanması gibi). Buna, 1997 sonrasında Türkiye de öretmen yetitiren alanlarda tek ve standart bir program uygulanmasının zorunluluunun getirilmesi örnek olarak verilebilir. Böylece, örencilerle iletiim kuran, danımanlık yapan geleneksel öretim görevlerini sürdüren öretim üyeleri ve bu tür öretim veren yüksek öretim kurumlarının yok olmasına yol açmaktadır. Akademisyenler kendilerini bu yeni durumlara hazırlamak zorundadırlar. Bütün bunlar aslında günümüzde üniversitenin en çok vurgulanan insani boyutunu kaybetmesine yol açmıtır. Bu açıdan yüksek öretimle ilgilenenler ya da politika oluturanların, yeni teknolojileri kullanmanın bir amaç deil bir araç olduunu örenmelidirler. Türk eitim sisteminde de teknolojinin kullanımı ve ticari amaçlı ie koulması merkezi otorite tarafından özendirilmitir. Yüksek öretimi düzenleyen mevzuatın 27. maddesinde u ifade yer almaktadır; üniversiteler ve ileri teknoloji enstitüleri, kısmen veya tamamen ileri iletiim ve biliim teknolojilerine dayalı uzaktan eitim teknolojilerini kullanarak ön lisans, lisans ve lisansüstü düzeyde eitim programları ve sertifika programları düzenleyebilir. Bu amaçla yurtiçi ve yurt dıındaki yüksek öretim kurumları, telekomünikasyon, biliim ve medya kuruluları ve basımevleri ile ortaklıklar ve konsorsiyumlar kurulması da kolaylatırılmaktadır. Kayıtlı bulundukları üniversite ve yüksek teknoloji enstitülerinin kabul etmeleri kouluyla, örenciler baka üniversite ve ileri teknoloji enstitülerinin açık öretim veya uzaktan öretim programlarından ders alabilirler. Bu ekilde alınan ders ücretlerinin, dersi veren üniversite ve ileri teknoloji enstitülerinin iletme hesabına yatırılması öngörülmütür. Merkezi otorite, üniversitelere yaz okulları, tezsiz yüksek lisans programları ve ileri uzaktan öretim teknolojilerine dayalı programların açılmasını ve programlara kayıtlı örencilerden para alınmasını yasa maddesi haline getirmitir. Bütün bunlar aslında yüksek öretim kurumlarının uluslararası ama özellikle ABD kaynaklı eilimlerden etkilendiklerini göstermektedir. Aratırmacıların Sosyal Sorumlulukları Yüksek öretim kurumlarında yapılan bir çalımanın sonucunun topluma yansıtılması bir bütün olarak toplumun bir bütün olarak gelimesi anlamına gelir. Ama bunun istisnaları da vardır. Bazı fen ve sosyal bilimler alanında yapılmı aratırmaların sonuçlarının bu ilkeyi her zaman karılamadıı örnekler de vardır. Aratırmalardan edinilen pratik sonuçlar bazen insanlıa büyük zararlar vermitir. Bu faydacılık ölçütü ve bilgiyi uygulamaya aktarma zorunluluu, dünya üzerinde hakim hale gelme gibi insanlıın çevre üzerinde ve toplum üzerinde bazen beklenmeyen zararlı sonuçlara yol açmaktadır. Yüksek öretim kurumlarındaki aratırmacılar bu sorumlulukları taımaktadırlar. Bu da yüksek öretim kurumlarında gerçekletirilen bazı aratırmaların amacını ve yapılıp yapılmamasını da sorgulanır hale getirmitir. Yani yüksek öretim kurumları neo-liberal politikaların ürünü olarak fen ve sosyal alanlardaki aratırmaları piyasaya sunmak zorunda kaldıkları için insanlıın zarar görmesi yükümlülüünü de kendiliklerinden yüklenmektedirler. nsanlıın kültürel boyutunu, dünyadaki yerini ve deerini, anlamını inceleyen bilim alanları gözden dümekte ve güç kaybetmektedirler. Bu durum etik ya da aratırmanın ahlaki boyutunu ticari boyuta indirgemektedir. Yüksek öretim kurumları medeniyet için teknik araçlar salamakla birlikte bunların uygarlık için kullanımlarına ilikin herhangi bir yol gösterici ilke sunamamaktadır ne temel sonuçlarla ilgilenmekte ne de olası sonuçları kestirmeye olanak verilmektedir. Yüksek öretimin ticarilemesinden ortaya çıkan ticari aratırma ve uygulamalar özde yarar ve maliyet analiziyle topluma sunuldukları için, birçok aratırmacı bakalarının elde ettii sonuçları ne amaçla ve nasıl kullanabileceini kestiremez. Örnein hiç kimse Enstein in E = mc 2. eitliinin dünyayı yeniden ekillendirmek için daha iyi ya da Alfred Nobel ve nükleer enerjiyi bulan aratırmacılar çalımalarının insanlıın sonunu getirecek savalarda kullanılabileceini düündüünü kesin olarak söyleyemez. Aratırmacılar artık kendi 101

10 aratırmalarıyla ilgili olarak bu tür soruları cevaplandırmalıdırlar. Bu anlamda bio-kimyasal silahların, nükleer atıkların gelecek kuaklar üzerine etkilerini cevaplamalıdırlar. te ticari yüksek öretim ve aratırma anlayıı aratırmacıların sosyal ve etik sorumluluklarını göz ardı etmelerine yol açmıtır. Yüksek öretim kurumları bazen bu tür gelimelere kayıtsız kalmılardır bunun temel nedeni ticari anlayıın, aratırma desteklerinin, parasal kaynak vb. bu aratırmayı talep edenlerin destei ile yapılmı olmasıdır. Üniversite ya da bir bütün olarak yüksek öretim kurumları iyi vatanda yetitirmeyi ikinci plana almıtır (Akyeampong, 1998). Ticari kaygıların etik kaygılara üstün gelmesi yüksek öretimdeki çalımaların toplumsal boyutunu arka plana itmektedir. Aratırmacılar özerklik ve aratırmayı yapma ve gerçekletirme sorumluu altında ezilmektedirler. Karı koyanlar ise, tepkisel bir dogmatizm kavramı olan modernliin toplumda yayılmasını engelliyor diye nitelendirilmektedirler. Aratırmacılar üniversite ve yüksek öretimde, bilgi üretme ve ekol oluturma sorumluluklarını kaybetmekte, bir takım bo ve anlamsız rakamlara balanmı aratırmaları yapmaya zorlanmaktadırlar özellikle de sosyal bilimler alanında. Türkiye de de aynı olgular yüksek öretime yasa ve yönetmeliklerle sokulmutur. Aratırmacıların ülke gerçeklerini ele alan çalımalar yerine özellikle sosyal bilimlerde yabancı ülkelerin hakemlerinin ilgi duyduu çalımaları yapmaları önlerine ilerleme ve gerçek (!) bilim adamı olma ön koulu olarak ortaya çıkarılmıtır. Yüksek Öretim ve Aratırmaların Uluslararası Boyutu Aristo, metafizik üzerine yazılarında, insanın doası gerei bilme ve birçok durumda bilgisini uygulama arzusuyla donanmı olduunu öne sürer. nsanın bilme ve bilgisini uygulamasına ilikin sürekli ve bitmek bilmeyen arzusu yüksek öretim kurumları için de geçerlidir. Neo-liberalizm ve özellikle de küresellemeyle birlikte ortaya çıkan ekonomik koullar bu talepleri kendi lehine çevirebilmitir. Sanayilemi ülkelerin yakaladıı ekonomik gelime sosyal çevre ve yetimi insangücü sayesinde hız kazanmıtır.bu ise ülkeler arasındaki eitsizliin gitgide artmasına yol açmıtır. Ekonomik ve sosyal olanaklarla gelimekte olan ülkelerin yetimi beyinleri de çalımaları için daha iyi olanaklar adı altında gelimi ülkelere gitmekte ya da aratırmalarını bu ülkelerdeki kurumlar aracılııyla yapmaktadır. Gelimekte olan ülkeler ciddi ekonomik ve sosyal kayıplara urarken, ekonomik krizlerle karı karıya kalmakta ve avantajlarını kaybetmektedirler. Gelimekte olan ülkelerin üniversiteleri gelimi üniversiteleri yakalayabilmek için aynı yatırımları gelimi üniversitelerden satın almaktadırlar (Hardy, 1995:90). Son yirmi yılda birçok devlet ekonomik ve eitimsel bütünlemenin devletin en önemli iki sorumluluk alanı olduunu vurgulamı ve programlarında buna yer vermitir. Ticaret ve ekonominin bu bütünlemesi kukusuz sorun deildir. Ama eitim denildiinde biraz düünmek ve daha köklü çözümler bulmak gerekir. Eitim kurumları küresel pazarda ülkelerin rekabet gücünü artırabilmeleri için sosyal bir yatırım olarak ele kabul görebilir. Son yıllarda hemen her demokratik ülkede, serbest rekabet ve ticaret, kaliteli eitim gibi alanların hukuk ve refah toplumunun ayrılmaz parçaları olarak sunulmutur (Hanales, 2000). Neoliberalizmi savununlar ise neo-liberalizmden çok özelletirme, yerelletirme, yeniden düzenleme ve vergi reformu gibi kavramları öne sürmektedirler. Aslında yüksek öretimin düzenleniine bakıldıında bu kavramların tam olarak karılıını bulduu söylenebilir. Çünkü yüksek öretim kurumları Türkiye açısından düünüldüünde yava yava özelletirilmekte, yeniden düzenlenmekte ve harçlara katkı ve masraflara katkıları bakımından köklü deiimlere gidilmektedir. Türkiye de özelletirmenin hız kazanması aslında politik anlamda iktidarların baarısızlıklarını ve savurganlıklarının kapama yolu olmutur. Ekonomiyi düzeltmede özelletirme ön plana alınmı, DPT gibi kurumlar aracılııyla bu özelletirme stratejik planlama olarak topluma sunulmutur (Korkut ve Doan, 2002:31). Bu neoliberalizmin çok alııldık yani insan kaynaklarının planlanması ve rasyonelletirilmesi kuralının yansımasıdır. Böylece yüksek öretim kurumlarının da kendi kendilerini düzenlemeleri öngörülmütür. Neo-liberalizmin isim babalarından olan Hayek, neo-liberalizme ilikin temel doktrininde kendi kendine oluan Pazar koullarının, insanların gereksinimlerinin en iyi karılandıı ve kaynakların en iyi kullanıldıı ortam olduu düüncesinden yola çıkar. Bu görüe göre pazar, kendi kendini düzenleme mekanizmasını oluturur. Bu nedenle devletin pazarın ekonomik etkinliini artırması için sadece düzenleyici olması yeterlidir. Ekonomiden 102

11 çıkan bu öncül aynı zamanda eitim sektörüne de uygulanmaya çalıılmı ve eitimde de benzer kaygılar güdülmütür (Hayek, 1944). Ama neoliberalizmin küresel evresi, 1980 lerin sonunda kapitalizmle birlikte ortaya çıkan demokratik seçim süreçlerinin dünya çapında gelimesiyle paralellik gösterir. SSCB nin ekonomik pazarlarına karılık oluturduu bir politikadır. Serbest pazar uygulamasının yanısıra neo-liberal demokratik politik sistemler de ortaya çıkmı ve toplumu bir bütün olarak etkilemitir. Yani neo-liberal demokratik kapitalizm 1990 lar boyunca hızla yayılmı ve hatta daha önceleri devletin sürekli görevleri ve merkezi devlet anlayıını temel alan reformları savunun sosyal demokratik ve sosyalist hareketler tarafından da kabul edilmitir. Bu yayılma Avrupa daki sosyal demokrat ve sosyalist hükümetleri de etkiledi, hatta Papa II.Jean Paul bile halka hitabında ve konferanslarında neoliberalizmin müttefiki haline geldi (Hanales, 2000) sonrasında kurulan yönetimler artan sosyal sorunlarla karı karıya kaldılar. Bu sorunların çözümü için en önemli tercih eitim olarak bütün hükümetlerce kabul edildi. Hiçbir neoliberal ekonomik politika yaam standartlarını yükseltici olarak kabul edilmemesine ramen, aynı pazar yönelimli politikalar eitim reformlarına kadar uzandı. Burada özellikle dikkati çeken nokta neo-liberal araçların bu amaçla kullanılması ve sosyal sorumluluk olarak programa girmesi, isizlii önlemede bir araç olarak görülmesidir. Fakat, hangi tür reform yapılırsa yapılsın eitimin bir bütün olarak isizlii önledii savı hiçbir zaman doru deildir. Üstüne üstlük, gerek gelir farklılıkları, gerekse özel sektörün bu ii parayla yapması gibi durumlar hiçbir zaman neo-liberal politikaların baarıya ulaamayacaını göstermitir.buna karılık eitim-öretim etkinlikleri uluslararası kurum ve kurulular aracılııyla düzenlenmeye çalıılmıtır. Yani küreselleme ile neo-liberalizm birbirini tamamlayan bütün haline gelmitir. IMF, Dünya Bankası ve Avrupa Birlii gibi kurumların sundukları yapısal uyum programları Türkiye gibi birçok ülkeyi derinden etkilemi ve ülkeler bu kurumların istedikleri politikaları tek tek uygulamaya koymutur. Özellikle eitim, salık ve dier sosyal alanlardaki etkinlikler bu kurumlar tarafından sistematik ve tekdüze olarak tasarımlanmı, yönetilmi ve deerlendirilmitir. Bu ekilde bu kurumlara kendi kaynakları ile minnet duyan ülkeler politik gücü kendi kurumlarına aktarmıtır. Ulusal siyasi kurumlar ve sistemlerin desteklenmesi demokratik geleneklerin ve seçilmi olanların ulusal düzeyde ortaya çıkan sorunları çözme zorunluluunu beraberinde getirmitir. Hükümetler kendi ülkelerinin gerçei yerine uluslararası alanda geçerli olan uygulamalara yer verip özerk yönetimler güç kaybetmitir (Bello, 1994). Partiler ve dolayısıyla hükümetler büyük kapitalist ekonomilerin ekonomik ve kültürel dayatmacı modellerini etkili olarak gerçekletirebilecek yabancı sermaye ile güçlü sosyo-ekonomik baları olan elitler tarafından uygulanabilecek olan politik kararları almaktan çekinmediler. Bu çok uluslu firmalar ve kurumlar tarafından hazırlanan ya da baka bir deyile empoze edilen eitim reformları bu süreçte ikili rol oynadılar. Birincisi mevcut eitsizlikleri haklı hale getirecek durumları yarattılar. kincisi ise geri kalmılıın çaresi olarak için ülkedeki elitler tarafından uygulanacak ama yurt dıında oluturulmu, hızla gelien bilgi ve iletiim teknolojileri için geni ve oldukça karlı pazarları yaratmıtır. Örnein Amerika Uluslararası Kalkınma Bankası nın ( Inter-American Development Bank) 1996 yılında hazırladıı raporda, bu büyük ekonomik kurumların uygulanmasını istedikleri eitimsel reform programları ile neo-liberal programların politika ve hedefleri arasında açık bir benzerlik olduu ortaya çıkmıtır. Latin Amerika ülkelerinin eitim sistemlerindeki sorunları analiz eden bu raporda sorunlar öyle belirlenmi; yüksek öretimde kaynakların eit daıtılmaması, üst düzeyde bürokratik yönetim, reformlara karı koyan öretmen sendikaları, pazar ekonomisini dılayan politikalar, yerel okullarda özerkliin olmaması, yetersiz yönetim, okul tercihlerindeki yanlılıklar, örenci baına düen öretmen sayısının az alması ve öretmenlerin statülerinin düük olması (Inter-American Development Bank, 1996). Bu sorunlar Türk eitim sistemi için de geçerli olan sorunlardır; fakat çözümleri Dünya Bankası vb. kurumlar tarafından önerilen ve neoliberal doktrinden alınan önlemlerde aranmakta bu ise hayal kırıklıına yol açmaktadır. Çözüm olarak eitimin finansmanının eitim kurumlarının kalitesinin artırılmasına yönetilmesi, okul sisteminde kaliteye ilikin rekabet yaratılması, bütçenin okullardan çok örenci/aile bazında ele alınması gibi temel ticari kaygılar sunulmutur. Bunlar yüksek öretimdeki yapılanmayı da dorudan etkilemi ve deitirmitir. 103

12 Gelimi ülkeler gelimekte olan ülkelerin aratırmacılarının bilgiye dayalı sosyo-ekonomik geliimine tam olarak katılabilmeleri için yetimelerine yardımcı olacak yerel koulların olumasına katkıda bulunmaya çalımaktadır. Aratırmacı olarak tamamen ayrıtırılmı bir ortamda çalımak artık olası deildir. Bu nedenle aratırmacılar fildii kulelerinden çıkıp yerel ve güncel gelimelerin ortaya çıkardıı sorunlara yönelik çözümler bulmak için çalımaya özendirilmektedirler. Artık bilim akademisyenlerin ve belli kiilerin tekelinden alınmıtır. Herkes, geçmite olduu gibi gelecekte de bilginin gelimesine katkıda bulunacaktır. Bu yolla dünyanın farklı bölgelerindeki aratırmacılar aynı hedefe odaklanmaktadırlar. Bilim adamları dünyanın karmaık sorunlarına yönelip, bilgiyi uluslararası düzeyde ele almaya yönlendirilmekte fakat yerel kültürleri ve gerçekleri göz ardı etmektedirler. Sosyal ve Fen Bilimler Çatıması Tanınmı birçok üniversitenin programları örencileri çok erkenden uzmanlamaları için tevik etmektedir. Fen alanında uzmanlaan örenciler doa üzerinde uzmanlaırken, insani bilimler alanındaki örenciler doanın tamamen ihmal edildii alanlara yönelirler. Sonuçta alanlar arasındaki çatımalar ortaya çıkmaktadır. Son dönemde ortaya çıkan popüler bilim ve popüler çalımalar, bilim ve bilimsel ürünleri sıradan halkın anlayabilecei formata getirebilmek için asıl ilevlerinden uzaklatırılabilmekte bazen popüler kültür ürünlerinin hızla satıldıı ve metalatırdıı pazara girmektedir. Yani bilimsel ürünlerin alınıp satıldıı pazar koulları kendiliinden ortaya çıkmaktadır. Gerçekte, eitim sistemleri de bilimsel dünya görüü anlayııyla organize edilmektedir. Yani, yüksek öretim kurumları kendi doal ve oluum kurallarına göre ilemekten çok dı etkilerin yönlendirmesiyle ilemektedir. Üniversitelerin sosyal ve fen bilimleri arasında öretim yükleri, giderleri, aratırma olanaklarının paylaımı konusunda sürekli sorunlar ortaya çıkmıtır. Fen bilimlerinin aratırma sonuçlarının dorudan yaamda uygulanabilir olması, bu alanların özellikle üniversite içinde de belli ayrıcalıklar kazanmasına yol açmı, sosyal bilimler ise spekülatif ve verimsiz olarak nitelenmeye balamıtır (Nelson and Berube, 1995:10). Sosyal bilimlerde çalıan öretim üyeleri fen bilimlerinde çalıanlara göre daha fazla ders yükü altına girmektedirler. Üniversite yönetimleri de sosyal bilimleri ikinci sınıf görme eilimindedirler. Sosyal bilimlerde yapılan aratırmaların bölgesel ve yerel özelliinin fazla olması yönetimlerin onları suçlamasına yol açmıtır. Örnein, Türkiye gibi ülkelerde rektör ve yüksek öretim kurulunun baında bulunanlar bu alanlardaki ilerleme ölçütlerini alanların özelliini göz önünde tutmadan her iki gruba uygulamakta, Sosyal bilimleri verimsiz ve yayın yapamamakla suçlayabilme gibi garip tutumlar içine girmekte ve yetkilerini kullanarak akademisyenlerin ilerlemesine engel olabilmektedirler. Oysa ki, fen bilimleri açısından geçerli olanlar sosyal bilimlerin doası gerei farklı algılanmak zorundadır. Buna balı olarak birçok sosyal bilim alanı (Antropoloji, felsefe, dou dilleri, arkeoloji vb). ya örenci sayılarını azaltmak zorunda kalmakta ya da YÖK tarafından kapatılmaktadır. Programların kapatılma gerekçeleri çok açıktır. bulma kaygısı! Kukusuz Türkiye gibi isizliin yüksek ve genç nüfusun kalabalık olduu ülkelerde bu önemli bir ölçüt olarak görülebilir, ancak i alanları doyduktan sonra acaba geri kalan nüfus ne yapacaktır? Bu sorunun tam bir cevabının verilmi olduu söylenemez. Yeni Bin Yıldaki Çelikiler Yirmi birinci yüzyıla girdiimiz u günlerde yüksek öretim kurumları 20.yy lın getirdii bilimsel ve akademik gelimelerin hızla tüketildii kurumlar olma yolunda ilerlemektedir. Bu tür gelimelerin insanolu üzerine olan etkileri gitgide artmakta ve bazen beklenmeyen sonuçlara yol açmaktadır. Tarih tekerrür mü edecek? gibi kaygılar sürekli yaanmaktadır. 20.yy ın temel sorunu gelecek kuakların gereksinimlerini göz ardı etmeksizin günümüz kuaklarının gereksinimlerini karılayacak gelimeleri de salamaktır. Bu gelimeler çevresel deiimlerle yakından balantılıdır. Çevrenin tahrip edilmesinin temel nedeni olarak gelien küresel yaam biçimleri ve endüstrinin hızla gelimesi sonucu ortaya çıkan atıklar ve yüksek nüfus artıı görülmektedir. Bu ise doal kaynakların hızla tüketilmesine ve israf edilmesine hatta bu baka kaynaklar üretilmesi için baskıya neden olmaktadır. Ekonomik kaynaklar kadar dier kaynakların da küreselleme ile tüketildii evreye girilmitir. Çevre kirlilii ve sera etkisinin dünyada soruna yol açtıı bilinmektedir. Bu durum aratırmacıları küresel deime ve gelimelerin yan etkilerini gidermeye itmitir. Artan enerji gereksinimi için yüksek öretim 104

13 kurumlarındaki aratırmalar nükleer yakıt ve bu konudaki aratırmalara yönelmi, bu ise beklenmeyen etkilerin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Bütün aratırmacılar, toplumun gelimesine yönelik önlemler alınması için, küresel aratırmalara yönelmi gerek temel gerekse uygulamalı aratırmalar konusunda çalımaktadırlar. Bu durum çevre üzerine olan çalımaların dorudan disiplinler arası boyutta ele alınması sorununu getirmitir ancak anlamlı ibirlii için yeni bilgi teknolojilerine gerek duyulmaktadır ki bunların da adresi gelimi ülkelerdir. Hiç kukusuz 21.yy ın en önemli sorunları fırsat eitlii ve deiimler arasında ortaya çıkmıtır. Toplum özel sektörün yönlendirdii aratırmaların sonuçlarını paylamaktadır. Baka bir olgu ise, üniversitelerin patent vb. alabilmek için özel aratırma bilimleri kurmaları ve bu birimlerin özel sektörle ibirliine gitmelerinin istenmesidir. Özel sektörle ibirlii içine girilerek üniversitelerde gelitirilen ürünlerin patenlerinin alınması için üniversite yönetimleri özel çaba göstermektedirler. Özel kuruluların üniversite laboratovarları ya da yapısı içine girmeleri özendirilmektedir. Küresellemeyle birlikte özellikle pazar ekonomisinde rekabet edenlerin hem sayısı artırmakta hem de eitim programlarının olası kullanıcılarını hızla bu alana yöneltmektedir. Yani herhangi bir ülkedeki programlar baka ülkeye de (bu ülkeler çounlukla gelimemi ülkelerdir) ihraç edilmektedir. Yüksek öretim balamında kablo üzerinden eitim tüm dünyaya yayılmaktadır. Birçok fakülte ve yüksek okul paralel balar kurmaktadır. Eitimsel olan bu etkinlik önemli görülmekle birlikte bilginin tekelinin bazı kiilere verilmesini ve standartlarına uyulmasını da zorunlu kılmaktadır (Burbules, 1997:107). Burada yapılmak istenen ya da amaçlanan uluslararası düzeyde ortaya çıkan bu deiimlerin üniversiteleri etkilemesini ve üniversitelerin de buna tepki vermesini pein hükümle mahkum etmek deildir. Bazıları üniversite ya da yüksek okullara yönlendirilen eletirilere cevap vermeyi de kolaylatırabilir. Bazıları da hantal ya da hareketsiz olarak nitelendirilen kurumlarda yenilik ve reformlara yol açabilir. Fakat bunların tümü yüksek öretim kurumlarının yeni teknolojik olanaklar ve geliimleri izleyip ibirliine girebilmeleri için uygun yapılar sunmayı hedeflemektedir. Noble(1994) bunu, yüksek öretim kurumlarının ticariletirilmesi için teknolojinin bir araç ve yüksek öretim kurumlarının elinden kozlarını alma yolu olarak nitelemektedir. Yeni teknoloji ve ekonomik politikalar yüksek öretimdeki ticari eilimleri hem yönlendirmekte hem de bunlar tarafından biçimlendirilmektedir. Bu yeni teknoloji ve anlayılar aratırma, eitim ve öretim etkinliklerinde büyük ölçüde esnek bir kullanıma sahiptir, yani bu yeni anlayıların uygulamaya geçirilmesi bunları savunan yüksek öretim kurumunun kullanma ve belirleme düzeyiyle sınırlıdır. Yüksek öretim kurumlarının yapı, ileyileri ve deerlerini gitgide daha fazla ticariletirirken, ortaya çıkan bu yeni deerler yüksek öretimin geleneksel ve yerleik normlarıyla (özerklik, öretim üyelerin yükselmesi ve ilerlemesi, fakültelerin kendi kendilerini yönetmesi, aratırma ruhu ve mükemmele ulama) çelien bazı çatımaları da ortaya çıkarmaktadır. Buna balı olarak denetleyici ve patron görevi yüklenmemesi gereken yöneticiler de artık bu görevleri yüklenmilerdir. Aslında toplumsal ve ekonomik yaamın birçok alt öesinde ortaya çıkan bu çatımalar, yüksek öretim kurumlarının kendine özgü ileyi yaratıcılık, özerklik ve aratırma alanlarını kısıtlamakta yalnızca fayda/maliyet balamına sürüklemektedir. Pazar Ekonomisinin Deien Taleplerinin Karılanması Pazar ekonomisinin talepleri hızla deimekte, bölgesel ve ulusal düzeyde taleplerin karılanması için oluturulan kurumların yapısını hızla deitirmektedir. Gelimi ülkelerdeki bazı sanayi alanları küresel bir pazar ekonomisi gelitirmekte ve uluslararası temellere dayalı taleplere yönelmekte ve ülkelerin geliimleri bu açıdan birbiriyle karılatırılmaktadır. Bu nedenle sanayi alanının bu gereksinimlerini karılamayı hedefleyen ders ve programlara küresel ve bölgesel açılardan yaklaımlar eklenmektedir. Çalıma koulları ve i alanları çeitlenmekte, iletiim, turizm, salık, mali sektörler, gıda teknolojisi ve taıma sektörüne ilikin alanlar yeni bölümleri oluturmaktadır. sizlikten çekinen örenciler ie girilerini kolaylatıracak mesleki okullar ya da bölümlerden mezun olmayı istemekte ve bu alanlar kontenjan baskısı altında kalmaktadır. Birçok ülkede üniversite programları mevcut alanlara eleman yetitiremeyince, geleneklerinde olmayan alanları da programları içine almakta, bu ise bazı disiplinlerin (felsefe, arkeoloji, sosyoloji, etnoloji, eski diller vb) tercih edilmemesine ve akademik 105

14 yapısının deimesine yol açmaktadır. Buna paralel olarak bu alanlarda çalıan akademisyenler de deimek zorunda kalmaktadır (Davies, 1996). Yüksek öretim kurumlarının yeni gelimeler ııında ortaya çıkan gereksinimlere cevap vermesini belirleyen en temel etmen günümüzde dünyanın birçok yerinde hakim olan neo-liberal politikalardır. Lyotard bunu, yüksek öretim kurumlarının ilevinin sorgulanmasında hakim olan, rasyonellik, teknik ve mesleki yönelme, etkililik ve yeterlilik anlamında ie koulan performativity yani performansın dili olarak nitelemektedir ki bugün artık yüksek öretimin yapısı, üniversite ve teknik üniversite eklinde biçimlenmitir (Lyotard, 1984:47-53). Yüksek öretim burada, artık eitimi insana yatırım olarak gören ve yatırımın geri dönüünü ölçüt alarak öretim kurumlarını deerlendiren bir anlayıla insan sermayesi kuramıyla deerlendirilmektedir. Bu ise baskı oluturmaktadır. Bu tür baskılar yasa koyucular, üniversite yönetimleri ve üniversiteye destek veren i adamları ya da kurululardan daha da önemlisi üniversitelere yüksek harç ödemeyi bir ayrıcalık sayan kiilerden gelmektedir; yani örencilerden ya da ailelerden gelmektedir. Yüksek öretim üzerindeki baskılar çok yönlü deiiklikler ortaya çıkarmıtır. Bu deiiklikler üniversitedeki yerleik kadro ve isimlendirmelerden bölümlerin kurulu ve isimlendirmelerine kadar uzanmaktadır. Örnein, Toplam Kalite Yönetimi, Sürekli Eitim Merkezleri, nsan Kaynakları Bölümleri ve oluumları gibi özel sektörden alınan yönetim görevlerinin ya da deerlendirmelerin üniversiteye aynen uygulanması bunu bize göstermektedir. Bu oluumlar üniversitelerde artık kadro, aratırma ve yayınların yönünü de belirleme içine girmektedir. Programlara bu yönde ya müdahale etmekte ya da deiim için yönetsel/hukuksal yolları zorlamaktadırlar. Buna paralel olarak yeni bütçe oluturma ya da bütçeden pay ayırma koulları yaratılmaktadır. Üniversite sanayi ibirlii, ya da üniversitenin bir iletme olarak dıarıya açılması gerektii vurgulanarak, dı piyasanın oluturduu taleplere karılık verecek proje ve kurumsallamalar daha hızlı ve etkin destek bulmaktadır. Fakülte ya da üniversitenin alt birimleri bu proje vb. çalımalarla üniversiteye katkıları oranında ödüllendirilmekte, üniversite artık kâr eden bir kurum gibi olmaya özendirilmektedir. Buna uluslararası yayın yapma ya da projelere katılmayı da ekleyebiliriz. Birçok devlet üniversitesi, kendi reklamını yapmak için bilim yerine; kaç kii kendi üniversitesinde çalıan bilim adamlarının yayınlarına gönderme yapmı, kaç kez belirtmi gibi soyut, ruhsuz sayı ve çalımalara yönelmitir. Atıf indekslerinde yayın yapmak, yüksek puanla örenci almak, örenci baına düen öretim üyesi sayısıyla övünmek ve bunları kitapçık halinde adaylara göndermek gibi. in garip tarafı ise bunların bir reklam gideri olarak algılanması, tıpkı klasik ekonomideki reklamın üretimdeki bir maliyet unsuru anlayıı uygulanarak, kayıt sırasında örencilerden geri alınmaktadır. Bu durum karımıza, müteri ve hizmet kavramını getirmektedir. Öretim ise kazanılan derecenin ya da diplomanın i alanlarına hitap etmesi ya da dı piyasada o üniversitenin diplomalarına yönelik taleple kaliteli olarak adlandırılmaktadır. Yani hangi üniversitenin diplomasına talep fazlaysa o üniversite o kadar nitelikli gösterilmektedir. ABD gibi ülkelerde geçerli olan ve üniversitelerin kendilerini pazarlamaları için oluturulan nicel deerlendirmeler, yani hangi fakülte ve hangi üniversitenin birinci, ikinci sırada olduu deerlendirmeleri gazetelerde ve dergilerde boy boy ilanlarla sunulmaktadır. Böylece, daha nitelikli ve daha iyi örencilerin gelmesi planlanmaktadır (22 Eylül 2002 tarihli Hürriyet Gazetesi vb.). Yalnızca bununla da yetinilmeyip, çeitli üniversite ya da fakültelerde bireysel çabalarıyla tanınmı ya da uluslararası düzeye gelmi bilim insanları büyük maalarla dier özel üniversitelere geçmekte, bu üniversiteler lisans ve lisansüstü programlarına örenci çekebilmek için gazetelere büyük ilanlarla, bu bilim insanlarının ismini vermektedir. Bütün bunlar bize, aslında müteri/hizmet anlayıının Türk toplumunda yüksek öretim sisteminde yerletiinin önemli göstergesidir. Mutlu (2001:34) bunu: bilginin kamusal bir malın ötesinde metaya dönütürüldüüne tanıklık olarak nitelemekte ve aslında bilginin kamusal bir servet olmaktan çıkması ve bilimselliin alınan satılan bir mala dönümesi Rönesans ın ürünü olduu, bilginin özel mülkiyet haline dönümü ve üniversitelerin etik deerleri de zarar gördüü... eklinde özetler. Türkiye içinde artık üniversiter deerler sarsılmı ve yozlamaya balamı, üniversite ürünleri bir mal gibi alınıp satılmaya balamıtır. Örnein TÜSAD gibi kurulular artık eitim ve bilginin de bir bedeli olduunu vurgulamaya balamılar hatta bunu meru kılmak için üniversitelerdeki akademisyenlerden yararlanmılardır. (Bak: TÜSAD 1994). Bu akademisyenlerin hazırladıkları raporda yüksek 106

15 öretimin paralı hale getirilmesinin normal olduu ve her isteyene üniversite eitimi verilmemesinin olaan olduu vurgulanmıtır. Ayrıca üniversite iletme gibi düünülmü ve giriimci üniversite kavramı ortaya çıkmıtır. Bu rapor Türk eitiminde yüksek öretimin tıpkı batıdaki daha dorusu ABD deki üniversite anlayııyla paralel hale getirildiinin ve daha ileride ortaya çıkacak yüksek öretim yapısının somut bir göstergesiydi (TÜSAD, 1994). Aslında küreselle-me adı altında sunulan bu düzenlemeler, eitim sisteminde yüksek öretimin irketlemesi, deiim ise ABD, ngiltere, Kanada gibi gelimi ülkelerin uydusu ya da eyaleti haline gelinmesidir. Yüksek öretimin maliyet/yarar ilkesine göre düzenlenmesi, evrensel deerler yerine ekonomik deerlerin ön plana alınması ve bireylere sunulması parası olana eitim verme anlayıına geçitir (Güven, 1999:157). Yüksek Öretimde Etkili Yönetim Becerilerinin Gelitirilmesi Pazar ekonomisi ve küresel gelimelerin getirileri karısında geleneksel temellere göre kurulmu olan yüksek öretim kurumları yetersiz duruma dümütür. Bu nedenle yeni yönetsel kültürler gelitirilmekte ya da profesyonel yöneticiler bu kurumlara gönderilmekte, ticari yönetim teknikleri fakülte ve üniversitelerde uygulanmaya çalıılmaktadır ki bu tekniklerin çou akademik ve üniversite geleneine aykırıdır. Üniversitelerde akademik yeterlikten çok teknik becerilere sahip olmak ön plana çıkmıtır. Bu durum yüksek öretim kurumlarında çalıanların gelecekte oynayacaı rolleri ve sahip olmaları gereken yeterlikleri de deitirmitir. Derslerin içeriinde uluslararası yaklaımlar daha bilinçli ele alınmakta ve programa yerletirilmekte, i alanlarına ve istihdama dönük programlara aırlık verilmekte, özel sektör ile yüksek öretimin daha fazla ibirliine girmesi planlanmakta, toplum ve bir bütün olarak ulusun kalkınmasına katkıda bulunmaları beklenmekte, akademik personelin kariyerinde nitelikli öretime ilikin diploma ve yeterliklere ilikin beklentiler yükselmektedir. Lisansüstü alanlarda alan geçileri ve ikinci alan uzmanlıı vurgulanmakta, örnein mühendislik / iletme, insan kaynakları gibi alanlar arasında ibirlii hedeflenmektedir. Yerleik yönetim kadroları yüksek öretimde deiime uramaktadır. Kurumu yönetmeden çok kurumun gidiatına ilikin stratejik kararlar alma ve yönlendirme, fakülte kadrolarını çalıma yaamındaki projelere yönlendirme, kurumsal ileyiin hızlanması için yenilik ve atılımları destekleme, kurumsal hedeflere sonuna kadar balı olma gibi yeterlikler yöneticilerden beklenmektedir. Dekanlar ve bölüm bakanları ise; takım çalıması, personel yönetimi, mali konularda maliyete ilikin anlayı, bilgi teknolojilerini etkili kullanma, rekabeti gibi dı etkenlere karı duyarlı olma, tüketici bilincini dikkate alma, kurumun durumunu stratejik olarak kavrama ve üniversiter düzeyde kurumsal karar alma süreçlerini kullanma gibi becerilere sahip olmalıdırlar. Bu gelimeler aslında bilimsel aratırma ve niteliklerin yükseltilmesi, kurumların daha etkili çalıabilmesi için olumludur. Ama, ekonomik kaygının birinci plana geçmesi ve ticari anlayıla düzenlenmesi önemli bir sorundur. Akademik personel ise bu deiimlerden çok daha fazla nasiplerini almaktadırlar. Az yatırımla çok büyük baarılar elde etmek, yeni teknoloji ve gelimeleri olabildiince hızla programa yansıtma, performans deerlendirme testlerine tabi tutulma gibi bir dizi aamadan geçmek zorundadırlar. Örencilere olabildiince alternatifli öretim yöntemleri ve deerlendirme biçimlerini sunma becerilerine sahip olma, mesleki standart ve gelimelere sıkı sıkıya balı olma, bilgi teknolojilerini alanına uygulama ve mezunların i alanlarında kullanacakları bilgileri edinmelerini salama ise öretime ilikin zorunlulukları oluturmaktadır. Böylece öretim üyeleri uzaktan öretim, tüketici bilinci, programdaki uluslararası ve çok-kültürlülüe özel önem vermeleri yönünde de yetimek zorunda kalmaktadırlar. Dersler, sertifika programları, atölyeler açarak üniversite dıında kaynakları üniversiteye yönlendirmektedirler. Üniversitelerde akademik personelin aratırmacılık yönü de baskı altına alınmaktadır. Aratırmacılardan yaptıkları aratırmalar için aldıkları puan ve yaptıkları yayınları ilerleme için ön koul olarak koymaktadırlar. Aratırmaları piyasaya yönelik yapmaları istenmekte ve aratırma tüketicileri ise sonucun kendilerinin beklentilerine uygun olmasını ummaktadırlar. Bu ise aratırma önerisi yazma, proje için balantı ve maddi destek bulma, lisansüstü örenci projelerini ve çalımalarını pazar ekonomisi ilkelerine göre yönetme, uluslararası projelerde görev alma gibi birtakım etkinlikleri yapmak zorundadırlar. Buna paralel olarak kütüphanelere alınan kaynaklar ve bilgi ilem merkezleri oluturulmu, klasiklerin alınması yavalatılmı, bunun yerine popüler 107

16 olanlar tercih edilmitir. Bilgi ilem merkezleri ve akademik personel, kütüphane üçgeni oluturularak enerjinin bu alana yöneltilmesi amaçlanmıtır (Fielden, 1998). Türkiye açısından bakıldıında sorunun daha da farklı olduu ortaya çıkmaktadır, kötü çalıma koulları, düük ücretler ve yaam standartları ile akademisyenlerin gelimi ülkelerdeki akademisyenlerle aynı türden yayınlar yapmaları beklenmektedir. Akademisyenler geçinme konusuna öncelik vermektedirler. Bu koullar altında yüksek öretim kurumlarımızın rekabet etmesi yasal ve yönetsel kararlarla akademisyenlere dayatılmaktadır. Oysa ki, akademik gelenek bilim üretme ve yayma gibi evrensel bir yapıya da sahiptir. Üniversite öretim üyelii bilim adamlıından teknokratlıa dönütürülmütür. Yüksek öretimdeki programların ileyii ve belirlenmesi standart ve akreditasyon gibi sayısal ölçütlere balanmıtır. Daha kötüsü de yüksek öretimde oldukça eski ve yerleik akademik gelenei olan Almanya, Fransa gibi ülkeler de bu ölçütlere balanmılardır. Öretim üyeleri pedagojik becerilerine göre sınıflanmı, sözlemeleri yenileme ve baka dilde yayın yapmak, üniversite öretim üyelerine yönelik kurslara katılmak zorundadırlar. Öretim üyelerin nasıl daha iyi öretecei ya da öretim performanslarının nasıl daha iyi hale getirileceine ilikin yatırımlar artmıtır. Bu özde öretim üyelerinin lehine gibi görünse de aslında özde rekabet düzeyini artırmaya yönelik bir uygulamadır. Örnein, Almanya da altmıtan fazla mesleki gelime kursu açılmı ve buna 1999 yılında kii bavurmutur. Bu programlara bavurulanların akademisyenlerden yönetsel görevlere kadar üst düzeyde elemanları olması oldukça ilginçtir. Benzer bir programlara ngiltere ve Fransa da da rastlamak olasıdır. Buna parel ve alternatif bir çözüm olarak uzaktan öretim kategorileri de eklenmektedir. Amaç sistematik profesyonelleme dir aslında (Berendt, 1994). Bu hem çalıma koullarını hem de personel için uygun çevre oluturma gibi boyutları yüksek öretime tanıtırmıtır. Yüksek öretim personelinin çalıma koulları dünyanın birçok bölgesinde deimektedir. Birçok üniversite akademik personelin ie alınmasında ve sözlemelerinin uzatılmasında evrensel koulları artık terk etmekte ve rekabet adı altında akademik birikiminden çok teknik birikimi olan ve piyasadan gelenlere öncelik vermektedir. Birçok kurum yöneticisi kurumdaki personel giderlerini azaltmak için yarım zamanlı akademisyen çalıtırma, ücretlerden kısma yoluna gitmektedir. Özel üniversiteler ile devlet üniversiteleri arasındaki rekabet ise transfer adı altında devletin aleyhine ilemektedir. Akademisyenler ise mevcut koullarda yaamlarının çounu devletin istedii ya da neo-liberal politikalarda belirlenmi olan yalnızca i için yaam ilkesine balamılardır. Bunu salamak için, Üniversite ve Kolej Akademisyenleri Gelitirme Kurumu ya da Avrupa Akademisyenleri Aı vb. oluumlarla uluslararası rekabeti gerçekletirip üniversitedeki akademisyenleri kurumsallatıracak önlemlere dönütürülmütür. Ticarethane-Üniversite Çelikisi Ticari üniversite modeli, birçok yüksek öretim kurumu tarafından az çok kabul edilmi olduu için aratırma çalımaları ve öretim etkinlikleri de bu iletme modeli tarzında düzenlenmeye balamıtır. Bu ise baka bir çelikiyi karımıza getirmektedir. Üniversite aratırmaları (patent, kopya ve sözlemelere balanmı ekilde) bilgiyi üreten kurumların bunu kullanmasını düzenleyen kurallara balanmıtır ki, birçok üniversite bunun ne anlama geldiini bile bilmemektedir. Bu projeleri destekleyenler patent ve sözleme haklarını kolayca elde ederek, üniversitenin topluma yeni bilgi kazandırma ve toplumu aydınlatma ilevini sınırlamaktadırlar. Öretim üyelerin aratırma ve ders etkinliklerinde kullandıkları materyaller ve bunların seçimi de önemli baka bir noktadır. Öreticiler üniversitelerde genelde öretim üyelerinin derslerini hiçbir zorluk çekmeden izleyebilmektedirler. Fakat, yeni gelimeler özellikle ders notları ve ders kitaplarını bir pazar malzemesi haline getirmi, böylece ders kitabı endüstrisi oluturulmutur. Bunun yanısıra diploma ve sertifikalara verilen önem artınca, bu sertifikaların verildii kurumlarla üniversiteler arasında bir rekabet balamıtır. Sonuçta kurumlar üniversiteler dıında özel kurumların verdikleri sertifika ve belgeleri de i ve alanda ilerleme için yeterli görmüler ve üniversitelere rakip kurumlar ortaya çıkmıtır. Üniversite kendisini ticari bir iletme gibi görerek bu kurumlara karı programlar açmakta ve parasal kaynaa dönütürme kaygısı yaamaktadırlar. Sonuç: Birçok ülkede yüksek öretim ve ekonominin çeitli sektörleri arasındaki dorudan ve yakın ilikiler birçok bilim adamı tarafından normal 108

17 karılanmaya baladı. Yüksek öretim kurumları kendilerini ekonominin çeitli alanlarına ne kadar fazla uydurur ve yapılarını deitirirlerse, o kadar fazla mezunun ekonomi tarafından kabul edilebilecei görüü hakimdir larda mezunların istihdam edilmesi sorunu, mezun sayısının artması nedeniyle, i pazarında da sorunlar yarattı. Yani artık ekonomi alabileceinden fazla mezunu kabul etmiyordu. Genel çalıma koulları yeterli bile olsa, kitlelerin yüksek öretime kabul edilmesi çou zaman içler acısı duruma yol açtı. Yüksek öretimde alınan diplomaların artık o anki haliyle bir ie yaramaması ya da i bulmayı salamaması eitilmi insanların hayal kırıklıına urattı. Bu tür beklentiler akademik alandaki motivasyon kaybına yol açması durumu daha da kötületirdi. Yüksek öretim bir taraftan kamu için dier taraftan özel firmalar için yüksek igücünü yetitirme görevini tam olarak sürdürememi ve kendi içinde çelikiye dümütür. Bilgi ne kadar fazla üretici güç olmusa, yüksek öretimin de ekonomi ve topluma o kadar fazla katkı yapması beklenmitir. Hükümetler bir yandan araçsallık dier yandan da mali açıdan ie yarar olma kavramlarının arasında kalmılardır. Bütün bunlar birçok toplumda yüksek öretim kurumlarının artık i yaamının beklentilerine karılık veremediini, akademisyenlerin de artık denge kurmak için çalımadıklarını ortaya çıkardı. Buradaki temel amaç yüksek öretim kurumlarının yaadıı krizleri erisiyle ya da dorusuyla ortaya koymak deildir. Bu sorunların göz ardı edilmesi ya da yüksek öretimde bilgi ve teknolojinin kullanımına karı olma durumu da söz konusu deildir. Yüksek öretim kurumlarının rol ve sorumluluklarının ne tür sonuçlarla nasıl deitiine dikkat çekme amaçlanmıtır. Yüksek öretim kurumlarının karılamak zorunda oldukları güçlükler ve engellerle baa çıkamadıı tartıılmıtır. Bugün artık yüksek öretim eski güç ve ihtiamından çok ey kaybetmitir. Yüksek öretim anlayıı felsefi açıdan aydın yetitirilmesinden çok yalnızca ticari iletme gibi verimlilik/maliyet analizleri üzerine ina edilmitir. Hiçbir yüksek öretim kurumu sattııyla övünme gibi bir sorumluluu taımamalıdır. Bu nedenle yüksek öretim kurumlarının düzenlenii ve politikaların oluturulmasında bu kurumların kendilerini yeniden tanımlamasını kolaylatıracak akademik araç ve amaçları ie komaları daha yararlı olacaktır. KAYNAKLAR Akyeampong, D.(1998)."Higher Education and Research: Challenges and Opportunities" UNESCO ED-98/CONF.202/8 Paris, August Bakaya, F. (1995). Sömürgecilik, Emperyalizm, Küreselleme, Öteki Yayınevi, Ankara. Berendt, B. (1994). Higher Education Teaching Development Networks with regard to the European Network on Staff Development in Higher Education" in UNESCO (Eds.) Higher Education Staff Development Directions for the 21st Century. Paris. Burbules, N.C. and Callister, T.A. (2000). Universities in Transition: The Promise and the Challenge of New Technologies, Teachers College Records, Vol:102, Number 2, ss Burbules, N. (1997). Digital Texts and the Future of Scholarly Writing and Publication Journal of Curriculum Studies, Vol. 30, No. 1. ss Bello, W. (1994). Global economic counterrevolution: How northern economic warfare devastates the south. In K. Danaher (Ed.), 50 years is enough. Boston:South End Press. Berube, M. and Nelson. C. (1995). Higher Education under Fire London, Routledge. Davies, J. L. (1996). Higher Education Management Training and Development. Quality Indicators. New Papers in Higher Education Studies and Research no 18. UNESCO. Paris. Dias, A. (1998). Higher Education: Vision and Action for The Coming Centruy, in Prospects, Vol. XXVIII, No. 3, September, UNESCO, Paris. Edmundson, M. (1997). On the Uses of Liberal Education: As Lite Entertainment for Bored college studens Harpers, September, ss The Economist, The Knowledge Factory" October 4, 1997 s

18 Ercan, F. (1998). Eitim ve Kapitalizm, Neo-Liberal Eitim Ekonomisinin Eletirisi ÖES/Bilim Yayınları, stanbul. Fielden, J. (1998). "Higher Education Staff Development:A Continuing Mission"ED- 98/CONF.202/11 Paris, August Güven,. (1999). Küreselleme ve Eitim Dizgesine Yansımaları Eitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt:32, Sayı:1-2, ss Haneles, L. (2000). Neo-liberalism and educational reform in Latin America Current Issues in Comparative Education Vol.2. issue 2. tc. columbia. edu/ cice/ [April 30, 2000] Hardy, G.H. (1995). A Mathematician's Apology, Cambridge University Press, London. Harism, L. (1995). Learning Networks: A field Guide to Teaching and Learning Online, Cambridge University Press, London. Hayek, F. (1944). The road to serfdom. University of Chicago Press. Chicago Hüfner, K., S., J and C., D. (1997). "Research on Higher Education and the Activities of International Organisations: Multiplicity of Interests, Needs and Forms." In Sadlak, Jan and Altbach, Philip G., eds. Higher Education Research at the Turn of the New Century. Paris, New York and London: UNESCO and Garland, pp Eylül 2002 Tarihli Hürriyet Gazetesi Üniversitelerimizin Bilim Karnesi Inter-American Development Bank (1996). Economic and social progress in Latin America report. Washington, DC. Korkut, H., ve Doan E. (2002). Eitimde Özelletirme ve Özel Öretim Kurumlarının Sorunları, Eitim Aratırmaları, Austos, Sayı 8. ss Lankshear, C. (1998). Meanings of literacy in educational reform proposals Educational Theory, Vol. 48, No.2. ss Lyotard, J.F. (1984). The Postmodern Condition: A Report on Knowledge, University of Minnesota Press, Minneapolis. Mutlu, E. (2001). irketleen Üniversitelerin Müterileri ya da Üniversiteli Olmak Karizma, Ekim-Kasım-Aralık, Sayı 8. stanbul Noble, D. (1996). Technopedagogy: A critical evaluation of the effects on academic staff of computerized instructional technologies in higher education Higher Education Policy, Vol.7, No.2, pp Pavitt, K. (1993). UNESCO, Paris. World Science Report, Timur, T.(2000). Toplumsal Deime ve Üniversiteler, mge Kitapevi, Ankara. TÜSAD (1994). Türkiye de ve Dünyada Yükseköretim Bilim ve Teknoloji, (Haz. Kemal Gürüz, Celal engör vd). TÜSAD Yay. stanbul. Wolfinger, H.D. (1998). Administering the university of the future Partisan Review, Vol:65, No:3, ss

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM Dr. Ayhan HELVACI *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik

Detaylı

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması Giri Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması Taner Kavasolu Devlet Planlama Tekilatı Kalkınma Planlarımızda, ülke corafyasında ve kesimler arasında dengeli bir gelime salanması hedefi, ülke ekonomisi için

Detaylı

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir Yönetiim, Bölgesel Kalkınma ve Kalkınma Ajansları: Çukurova Kalkınma Ajansı Uygulaması A. Celil Öz 1 1- Giri Son çeyrek yüzyılda küresellemenin ve uluslar arası ve uluslar üstü kurumların da etkisiyle

Detaylı

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir Türkiye de Bölgesel Kalkınmanın Aracı Olarak Kalkınma Ajansları: zmir Kalkınma Ajansı Örnei Ergüder Can zmir Kalkınma Ajansı Giri: Türkiye de dier ülkeler gibi bölgelerarası hatta bölgeler içinde kalkınma

Detaylı

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM KTAP NCELEMES GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM Editörler: Arif Altun ve Sinan Olkun Orhan KARAMUSTAFAOLU Yrd.Doç.Dr., Amasya Üniversitesi, Eitim Fakültesi, Dekan Yrd., AMASYA

Detaylı

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. TÜLN OTBÇER Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. Ankara Hacettepe Üniversitesi Mayıs, 2004 ! - " $ - "%%&%$ - "%' $ - "(%' $ - "( ) (* $+,( $ - ") (',( $ - "- %./$ 0 1*&/1(2, %("%. 3/1(4""3%(/1-( /32 $$

Detaylı

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 34 Volume: 7 Issue: 34 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 ETKL OKUL-ÇEVRE LKSNDE ALENN KATKISINA

Detaylı

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA

Detaylı

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI AMERKA BRLEK DEVLETLER SAYITAYI Yazan: Dawid M. WALKER Çeviren: Müslüm PARLAK Amerika Birleik Devletleri Sayıtayı, Birleik Devlet yönetiminin yasama bölümü içerisinde yer alan baımsız bir kurumdur. Genellikle

Detaylı

GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN OKUL DENEYM I DERSNE YÖNELK LGLER VE BEKLENTLER **

GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN OKUL DENEYM I DERSNE YÖNELK LGLER VE BEKLENTLER ** GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN OKUL DENEYM I DERSNE YÖNELK LGLER VE BEKLENTLER ** Yrd.Doç.Dr. Gürsan SARAÇ * **1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu Bildirisi

Detaylı

stanbul, 11 Ekim 2004 2004/1021

stanbul, 11 Ekim 2004 2004/1021 TÜRKYE SERMAYE PYASASI ARACI KURULULARI BRL Büyükdere Cad.No:173 I. Levent Plaza A-Blok Kat:4 34394 I. Levent-stanbul Tel : (212) 280 85 67 Faks : (212) 280 85 89 www.tspakb.org.tr stanbul, 11 Ekim 2004

Detaylı

KATILIMCI YEREL YÖNET M ANLAYI INDA. H.Burçin HENDEN. Özet. Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134

KATILIMCI YEREL YÖNET M ANLAYI INDA. H.Burçin HENDEN. Özet. Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134 Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134 www.insanbilimleri.com 02.01.2005 KATILIMCI YEREL YÖNETM ANLAYIINDA E-BELEDYECLN YER VE ÖNEM H.Burçin HENDEN Özet 21. yüzyılın yönetim felsefesi Verimlilik,

Detaylı

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler BOSAD Boya Sanayicileri Dernei Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler TÜRK BOYA SEKTÖRÜ Dünya ekonomisindeki gelimeyle paralel olarak dünya boya üretimi bugün 29,4 milyon ton civarında gerçeklemektedir ve

Detaylı

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER *

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER * ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER * Ara.Gör.Ilgım KILIÇ *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu

Detaylı

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE

Detaylı

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu Sayfa No: 1 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu Sayfa No: 2 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi

Detaylı

ETK LKELER BANKACILIK ETK LKELER

ETK LKELER BANKACILIK ETK LKELER ETK LKELER Türkiye Bankalar Birlii tarafından hazırlanan ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu nun 15 Haziran 2006 tarih ve 1904 sayılı kararlı ile yayımlanan Bankacılık Etik lkeleri Bankamız tarafından

Detaylı

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ YAPI Madde 1. Koç Üniversitesi Sosyal Bilimler Kulübü, kısa adıyla K.Ü.S.B., Koç Üniversitesi örenci kulüpleri tüzüüne balı ve Koç Üniversitesi örencilerinin

Detaylı

ÜNVERSTELERMZDE BAKA SORUNLAR DA VAR. Fikret enses 1

ÜNVERSTELERMZDE BAKA SORUNLAR DA VAR. Fikret enses 1 http://www.bagimsizsosyalbilimciler.org/yazilar_bsb/iktisattoplum28ocak04-senses.doc ÜNVERSTELERMZDE BAKA SORUNLAR DA VAR Fikret enses 1 Üniversitelerimize ilikin yasal düzenleme tartımaları, özellikle

Detaylı

Bu model ile çalımayı öngören kuruluların (servis ve içerik salayıcılar),.nic.tr sistemi ile uyumlu, XML tabanlı yazılım gelitirmeleri gerekmektedir.

Bu model ile çalımayı öngören kuruluların (servis ve içerik salayıcılar),.nic.tr sistemi ile uyumlu, XML tabanlı yazılım gelitirmeleri gerekmektedir. .tr alan adlarını tescili, 1991 yılından itibaren, Türkiye'yi ilk olarak nternet'e balayan Üniversitemiz bünyesinde devam etmektedir. Bu kapsamda, bugün itibarı ile, toplam yaklaık 70,000 adet.tr uzantılı

Detaylı

KÜRESELLEEN DÜNYADA YETKN ETM

KÜRESELLEEN DÜNYADA YETKN ETM !"#$#%$#%&$#' #$$ KÜRESELLEEN DÜNYADA YETKN ETM Doç. Dr. Rıfat Miser Ankara Üniversitesi Eitim Bilimleri Fakültesi Öretim Üyesi ÖZET Günümüzde küreselleme kavramından çok sık söz edilmektedir. Bunun nedeni,

Detaylı

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR LKS* THE ASSOCIATION BETWEEN GENERAL TARGETS AND GOALS/ACQUISITIONS IN TURKISH LANGUAGE PROGRAM Erhan DURUKAN**

Detaylı

BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE)

BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE) BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE) Yrd.Doç.Dr. Öznur Öztosun Yrd.Doç.Dr. Dolunay Akgül Barı *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik

Detaylı

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI Belediyelerin görevlerini etkin ve verimli bir ekilde yerine getirebilmeleri için ihtiyaç duydukları optimal (ihtiyaçtan ne fazla ne de az) kadronun nicelik ve

Detaylı

BLG SSTEMLERNN GÜVENLNE LKN OECD REHBER LKELER- GÜVENLK KÜLTÜRÜNE DORU

BLG SSTEMLERNN GÜVENLNE LKN OECD REHBER LKELER- GÜVENLK KÜLTÜRÜNE DORU BLG SSTEMLERNN GÜVENLNE LKN OECD REHBER LKELER- GÜVENLK KÜLTÜRÜNE DORU 14 Aralık 1960 tarihli ktisadi birlii ve Gelime Tekilat Anlamasının, özellikle 1b), 1 c), 3 a) ve 5 b) maddeleri uyarınca; 23 Eylül

Detaylı

! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )

! #$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) ! %2.* ) 3.%$&(' 01 0 4 *) / )/ ( +) ) ( ) ! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )! )! ) 1 87 Seri No'lu Gider Vergileri Genel Teblii Resmi Gazete Sayısı 27737 Resmi

Detaylı

BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET ANONM RKET Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU 31 MART 2010 TBARYLE

BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET ANONM RKET Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU 31 MART 2010 TBARYLE Sayfa No: 1 A- 1-RAPORUN DÖNEM : Faaliyet raporu, BOYASAN A. nin MART/2010 yılı faaliyetlerini kapsar. 2-ORTAKLIIN ÜNVANI : BOYASAN TEKSTL SANAY VE TCARET A.. 3-DÖNEM ÇNDE YÖNETM VE DENETM KURULUNDA GÖREV

Detaylı

AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler

AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler Avrupa Komisyonu tarafından Türkiye hakkında hazırlanan lerleme Raporu, Türkiye ile müzakerelerin balaması yönünde olumlu bir

Detaylı

SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ NTERNET KULLANIMINA LKN TUTUMLARININ DEERLENDRLMES

SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ NTERNET KULLANIMINA LKN TUTUMLARININ DEERLENDRLMES Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 209-222 209 SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ NTERNET KULLANIMINA LKN TUTUMLARININ DEERLENDRLMES Erturul USTA Ahi Evran Üniversitesi,

Detaylı

II. KURUMSAL YÖNETM LKELER UYUM RAPORU

II. KURUMSAL YÖNETM LKELER UYUM RAPORU II. KURUMSAL YÖNETM LKELER UYUM RAPORU KURUMSAL YÖNETM LKELERNE UYUM BEYANI Kordsa Global Endüstriyel plik ve Kord Bezi Sanayi ve Ticaret A.. (bundan böyle Kordsa Global veya irket diye anılacaktır) 01

Detaylı

Üretim irketleri daıtım irketleri ile itirak ilikisine girebilirler fakat kontrol oluturamazlar (Md. 3.c.1)

Üretim irketleri daıtım irketleri ile itirak ilikisine girebilirler fakat kontrol oluturamazlar (Md. 3.c.1) Elektrik Sektörünün Yeniden Yapılanması Sürecinde Daıtım Faaliyetlerinde Dikey Ayrıtırma zak Atiyas, Sabancı Üniversitesi 1 18 Nisan 2006 Üretim, iletim, daıtım ve perakende satı faaliyetlerinin birbirinden

Detaylı

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 3 Sayı: 6 Aralık 2012

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 3 Sayı: 6 Aralık 2012 ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: 1309-9302 http://sobiad.odu.edu.tr Cilt: 3 Sayı: 6 Aralık 2012 TÜRKÇE ETM ALANINDA ÖRENM GÖREN LSANSÜSTÜ ÖRENCLERNN BLG OKURYAZARLII

Detaylı

ÜNVERSTELERN GÖREVLER

ÜNVERSTELERN GÖREVLER ÜNVERSTELERN GÖREVLER VE YENDEN YAPILANMA Günümüz Türkiye sini gelecee taıyanlar i adamlarıdır. Ancak, i hayatının gayretleri Türkiye yi belli bir sınıra kadar ilerletebilir. Eer Türkiye, kaybettii bilimin

Detaylı

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, zmir Deniz Akkahve Devlet Planlama Tekilatı Müstearlıı Bölgesel Gelime ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüü AB Bölgesel Programları Dairesi Bakanı zmir de düzenlenen 2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumunun

Detaylı

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi. The Journal of International Social Research. Cilt: 7 Sayı: 31 Volume: 7 Issue: 31

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi. The Journal of International Social Research. Cilt: 7 Sayı: 31 Volume: 7 Issue: 31 GR LK ANALZ LE ÖRENCLERN TEKNOLOJ VE TASARIM DERS TUTUMLARI ATTITUDE OF TECHNOLOGY AND DESIGN COURSE OF STUDENTS WITH GREY RELATION ANALYSIS Necla TEKTA * Mihriban AYDIN ** Öz Bu aratırmada; 2006-2007

Detaylı

FEN BLGS, SOSYAL BLGLER VE SINIF ÖRETMENL ÖRENCLERNN BLGSAYAR DERSNE YÖNELK TUTUMLARI

FEN BLGS, SOSYAL BLGLER VE SINIF ÖRETMENL ÖRENCLERNN BLGSAYAR DERSNE YÖNELK TUTUMLARI Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 115-122 115 FEN BLGS, SOSYAL BLGLER VE SINIF ÖRETMENL ÖRENCLERNN BLGSAYAR DERSNE YÖNELK TUTUMLARI Hayati ÇAVU Yüzüncü

Detaylı

PORTER MODEL: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ

PORTER MODEL: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ : ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ Genel Çerçeve Makroekonomik, Politik ve veyasal Çevre Rekabet Edebilirliliin Mikroekonomik Temelleri irket irket Stratejisi Stratejisi Mikroekonomik Mikroekonomik

Detaylı

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ LSANS ETMLERNN ÖZEL ALAN YETERLKLERN KAZANDIRMASINA YÖNELK GÖRÜLER * THE OPINIONS OF PROSPECTIVE ELEMENTARY SCHOOL TEACHERS REGARDING THEIR UNDERGRADUATE EDUCATION EFFECTIVENESS

Detaylı

e.t.t.e tüketim endeksi

e.t.t.e tüketim endeksi Kartlı alıverie dayalı e.t.t.e tüketim endeksi.sayı Ercan Türkan (ercan.turkan@tcmb.gov.tr) 22 Ocak 09 Özet Aralık 08 itibariyle tüketim endeksi, nominal olarak yıllık bazda yüzde 3,3 oranında artı göstermitir.

Detaylı

BRSA BRDGESTONE SABANCI LASTK SANAY VE TCARET A. BLGLENDRME POLTKASI

BRSA BRDGESTONE SABANCI LASTK SANAY VE TCARET A. BLGLENDRME POLTKASI BRSA BRDGESTONE SABANCI LASTK SANAY VE TCARET A. BLGLENDRME POLTKASI Amaç Brisa, hissedarlarıyla effaf ve yakın bir iletiim içinde olmayı ilke edinmitir. Bu kapsamda Brisa yönetimi stratejik planları uygulayıp,

Detaylı

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES 1. GR Yrd.Doç.Dr.Cansevil TEB *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden

Detaylı

Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB

Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB 2005-2006 Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB 2005-2006 ETM-ÖRETM YILINDA SDÜ BURDUR ETM FAKÜLTES GSE BÖLÜMÜ MÜZK ETM ABD DA OKUMAKTA OLAN 2, 3 VE 4. SINIFLARIN DEVAMLILIK ZLEYEN DERSLERDE

Detaylı

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER *

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER * MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER * Prof. Dr. lknur OKATAN *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu Bildirisi SDÜ, 7-10 Nisan 2004, Isparta Sunu Sayın Bakan

Detaylı

Avrupa Birlii nin 21. yüzyılda gerçekletirmeyi amaçladıı hedef, tek bir Avrupa Pazarı yaratarak Avrupa Birleik

Avrupa Birlii nin 21. yüzyılda gerçekletirmeyi amaçladıı hedef, tek bir Avrupa Pazarı yaratarak Avrupa Birleik 1. GR Avrupa Birlii ülkelerinde uygulanan yükseköretim sistemleri için öngörülen yapısal deiikliin nitelii ile kapsamının belirlenmesi amacıyla atılan ilk adım olan Sorbon Deklarasyonu, Alman, Fransız,

Detaylı

Taıt alımlarının ette tüketim endeksi kapsamında izlenmesi hakkında bilgi notu

Taıt alımlarının ette tüketim endeksi kapsamında izlenmesi hakkında bilgi notu Taıt alımlarının ette tüketim endeksi kapsamında izlenmesi hakkında bilgi notu ette tüketim endeksi, ekonomideki tüketim eilimlerini kartla yapılan tüketimi baz alarak incelemektedir. Bu nedenle, endeks

Detaylı

Amaç ve Kapsam. Yetki ve Sorumluluk

Amaç ve Kapsam. Yetki ve Sorumluluk TEKSTL BANKASI A.. Amaç ve Kapsam Tekstil Bankası A.. (Tekstilbank) bilgilendirme politikası; Bankacılık Kanunu ve bu kanuna ilikin düzenlemeler, Sermaye Piyasası Mevzuatı, Türk Ticaret Kanunu, stanbul

Detaylı

TÜS AD B LKENT ÜN VERS TES BUSINESS SEMINAR KONU MASI

TÜS AD B LKENT ÜN VERS TES BUSINESS SEMINAR KONU MASI TÜRK SANAYCLER VE ADAMLARI DERNE TÜSAD YÖNETM KURULU BAKANI ARZUHAN DOAN YALÇINDA IN BLKENT ÜNVERSTES LETME VE EKONOM TOPLULUU NUN BUSINESS SEMINAR KONUMASI 31 Mart 2007 Abant Sevgili örenciler, deerli

Detaylı

INTOSAI KAMU KES M Ç KONTROL STANDARTLARI REHBER. Özet Çeviri Baran Özeren Sayı tay Uzman Denetiçisi

INTOSAI KAMU KES M Ç KONTROL STANDARTLARI REHBER. Özet Çeviri Baran Özeren Sayı tay Uzman Denetiçisi INTOSAI KAMU KESMÇ KONTROL STANDARTLARI REHBER Özet Çeviri Baran Özeren Sayıtay Uzman Denetiçisi 2 Haziran 2004 Çevirenin Notu Denetim meslei ile ilgili kamu ve özel sektör organizasyonları, son yirmi

Detaylı

DELTA MENKUL DEERLER A..

DELTA MENKUL DEERLER A.. sayfa No: 1 A) Giri 1.Raporun Dönemi: Bu rapor, Delta Menkul Deerler A.. kuruluunun 1 Ocak 2008 31 Mart 2008 çalıma dönemini kapsamaktadır. 2. Ortaklıın Unvanı: Delta Menkul Deerler A.. 3. Dönem çinde

Detaylı

LKÖRETM SOSYAL BLGLER DERS KTAPLARININ ÖRETMEN GÖRÜLERNE GÖRE DEERLENDRLMES (KIRIKKALE ÖRNE)

LKÖRETM SOSYAL BLGLER DERS KTAPLARININ ÖRETMEN GÖRÜLERNE GÖRE DEERLENDRLMES (KIRIKKALE ÖRNE) Ahi Evran Üniversitesi Kırehir Eitim Fakültesi Dergisi (KEFAD) Cilt 8, Sayı 1, (2007), 51-61 51 LKÖRETM SOSYAL BLGLER DERS KTAPLARININ ÖRETMEN GÖRÜLERNE GÖRE DEERLENDRLMES (KIRIKKALE ÖRNE) Adem ÖCAL G.Ü.G.E.F.

Detaylı

OKUL UYGULAMA ÇALIMALARI BRM NEDEN KURULMALIDIR? Ramazan SA * ÖZET

OKUL UYGULAMA ÇALIMALARI BRM NEDEN KURULMALIDIR? Ramazan SA * ÖZET OKUL UYGULAMA ÇALIMALARI BRM NEDEN KURULMALIDIR? Ramazan SA * ÖZET Hizmetöncesi öretmen eitimi programı iki bileenden olumaktadır. Birinci bileen kuramsal yanı aır basan ve fakültede yürütülen derslerden,

Detaylı

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN GLOBAL L DERL K FORUMU AÇILI KONU MASI. 11 Mayıs 2007 Bahçe ehir Üniversitesi, stanbul

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN GLOBAL L DERL K FORUMU AÇILI KONU MASI. 11 Mayıs 2007 Bahçe ehir Üniversitesi, stanbul TÜRK SANAYCLER VE ADAMLARI DERNE TÜSAD YÖNETM KURULU BAKANI ARZUHAN DOAN YALÇINDA IN BAHÇEEHR ÜNVERSTES GLOBAL LDERLK FORUMU AÇILI KONUMASI 11 Mayıs 2007 Bahçeehir Üniversitesi, stanbul Deerli katılımcılar,

Detaylı

RUSYA-UKRAYNA ENERJ KRZ STRATEJK BR DEERLENDRME

RUSYA-UKRAYNA ENERJ KRZ STRATEJK BR DEERLENDRME RUSYA-UKRAYNA ENERJ KRZ STRATEJK BR DEERLENDRME I. RUSYA NIN YEN STRATEJS OCAK 2005 1- Rusya, ekonomik, siyasi ve askeri açıdan yeniden güçlenmek ve öncelikle bölgesinde nüfus sahibi olabilmek stratejisinde

Detaylı

YABANCI DLLER VE TÜRK DL VE EDEBYATI BÖLÜMÜ SON SINIF ÖRENCLERNN YABANCI DL ÖRETM VE YABANCI DLLE ÖRETM KONUSUNDAK YÖNELM VE GÖRÜLER

YABANCI DLLER VE TÜRK DL VE EDEBYATI BÖLÜMÜ SON SINIF ÖRENCLERNN YABANCI DL ÖRETM VE YABANCI DLLE ÖRETM KONUSUNDAK YÖNELM VE GÖRÜLER YABANCI DLLER VE TÜRK DL VE EDEBYATI BÖLÜMÜ SON SINIF ÖRENCLERNN YABANCI DL ÖRETM VE YABANCI DLLE ÖRETM KONUSUNDAK YÖNELM VE GÖRÜLER PREFERENCES AND OPINIONS OF LAST YEAR STUDENTS OF FOREIGN LANGUAGES

Detaylı

BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar

BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar Sürüm 1.0 21 Ekim 2004 Dr. Yaman AKDENIZ * akdeniz@bilgiedinmehakki.org Bilgiedinmehakki.org

Detaylı

Etik lkeler. Genel lkelere likin Esaslar

Etik lkeler. Genel lkelere likin Esaslar Etik lkeler Genel lkelere likin Esaslar Genel lkeler Sermaye piyasası faaliyetlerinin, toplumsal ve ekonomik yararın artırılması, aracılık mesleinin saygınlıının korunması ve gelitirilmesi, dier aracı

Detaylı

Metropol Bölge ve Yönetiim

Metropol Bölge ve Yönetiim Metropol Bölge ve Yönetiim Prof.Dr. Nee Kumral Ege Üniversitesi ktisat Bölümü nese.kumral@ege.edu.tr Metropol Bölge ve Yönetiim 1.Metropol Bölge Yönetiiminde Amaç ve lkeler ehirleme hızının artması ile

Detaylı

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer Download von www.bteu.de / Avrupali Türk Isadamlari Birligi Hannover / TAM Vakfi Yayinlari!" #"# Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer Bu

Detaylı

SRKÜLER NO: POZ - 2006 / 42 ST, 08. 08. 2006 YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE

SRKÜLER NO: POZ - 2006 / 42 ST, 08. 08. 2006 YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE SRKÜLER NO: POZ - 2006 / 42 ST, 08. 08. 2006 çindekiler: Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu nda örtülü sermaye YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE Bilindii üzere, 21.06.2006 tarihli Resmi Gazete de

Detaylı

DI TCARET HADLERNDEK DEMN CAR LEMLER DENGES VE GSYH ÜZERNE ETKLER (1987-2006)

DI TCARET HADLERNDEK DEMN CAR LEMLER DENGES VE GSYH ÜZERNE ETKLER (1987-2006) DI TCARET HADLERNDEK DEMN CAR LEMLER DENGES VE GSYH ÜZERNE ETKLER (-2006) Zafer YÜKSELER Danıman 10 Austos 2007 1. Giri: hracat ve ithalat fiyat endekslerindeki farklı deiimler, yıllar itibariyle dı ticaret

Detaylı

BANKALARIN KRED LEMLERNE LKN YÖNETMELKTE DEKLK YAPILMASINA LKN YÖNETMELK TASLAI

BANKALARIN KRED LEMLERNE LKN YÖNETMELKTE DEKLK YAPILMASINA LKN YÖNETMELK TASLAI Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: BANKALARIN KRED LEMLERNE LKN YÖNETMELKTE DEKLK YAPILMASINA LKN YÖNETMELK TASLAI MADDE 1 01/11/2006 tarihli ve 26333 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüe

Detaylı

ÜNVERSTE ÖRENCLERNN ÇEVRE DUYARLILIKLARININ NCELENMES

ÜNVERSTE ÖRENCLERNN ÇEVRE DUYARLILIKLARININ NCELENMES ! "#$#%$#%&$#' #$$ ÜNVERSTE ÖRENCLERNN ÇEVRE DUYARLILIKLARININ NCELENMES Ar. Gör. Burcu ÇABUK Ankara Üniversitesi Eitim Bilimleri Fakültesi lköretim Bölümü Okulöncesi Eitim Anabilim Dalı Öretim Elemanı

Detaylı

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU 4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU Yeni Dönem Türkiye - AB Perspektifi Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı: Fırsatlar ve Riskler ( 21-22 Kasım 2013, İstanbul ) SONUÇ DEKLARASYONU ( GEÇİCİ ) 1-4. Türkiye

Detaylı

T.C. BÜYÜKÇEKMECE BELEDYES

T.C. BÜYÜKÇEKMECE BELEDYES Sayfa No 1 / 23 Sayfa No 2 / 23 PERFORMANS YÖNETM Gözlem ve Takip (kontrol ) Hedefleri konusunda nereye kadar ulatıklarını, gelitiklerini düzenli olarak sorun, takip edin htiyaçlarını belirleyin Gözlem

Detaylı

ARACI KURUMUN UNVANI :DELTA MENKUL DEERLER A.. Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU

ARACI KURUMUN UNVANI :DELTA MENKUL DEERLER A.. Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU Sayfa No: 1 A) Giri 1.Raporun Dönemi: Bu rapor, Delta Menkul Deerler A.. kuruluunun 1 Ocak 2009 31 Mart 2009 çalıma dönemini kapsamaktadır. 2. Ortaklıın Unvanı: Delta Menkul Deerler A.. irket in Merkezi

Detaylı

CUMHURYETN KURULUUNDAN GÜNÜMÜZE TÜRKYE DE HAYAT BLGS DERS PROGRAMLARININ GELM EVOLUTION OF THE SOCIAL STUDIES CURRICULUM FROM REPUBLIC TO PRESENT

CUMHURYETN KURULUUNDAN GÜNÜMÜZE TÜRKYE DE HAYAT BLGS DERS PROGRAMLARININ GELM EVOLUTION OF THE SOCIAL STUDIES CURRICULUM FROM REPUBLIC TO PRESENT CUMHURYETN KURULUUNDAN GÜNÜMÜZE TÜRKYE DE HAYAT BLGS DERS PROGRAMLARININ GELM EVOLUTION OF THE SOCIAL STUDIES CURRICULUM FROM REPUBLIC TO PRESENT Mustafa AHN Özet Bu çalımada cumhuriyet dönemi boyunca

Detaylı

ÖRETM ELEMANLARININ ETM VE LETM SORUNLARI EDUCATIONAL AND COMMUNICATIONAL PROBLEMS OF FACULTIES

ÖRETM ELEMANLARININ ETM VE LETM SORUNLARI EDUCATIONAL AND COMMUNICATIONAL PROBLEMS OF FACULTIES ÖRETM ELEMANLARININ ETM VE LETM SORUNLARI EDUCATIONAL AND COMMUNICATIONAL PROBLEMS OF FACULTIES Yrd. Doç. Dr. Vedat SALAM* Yrd. Doç. Dr. Yüksel TERZ** Ör.Gör. Nurettin SAVA*** Naci MURAT**** Özet Üniversitelerde

Detaylı

Bu maddenin yürürlüe girdii tarih itibarıyla bu Kanuna göre kurulan serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almı mükelleflerin;

Bu maddenin yürürlüe girdii tarih itibarıyla bu Kanuna göre kurulan serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almı mükelleflerin; ! "! # $% & % & ' &! ' ( )* +$' #,*,-. / - Gecici Madde 3 Bu maddenin yürürlüe girdii tarih itibarıyla bu Kanuna göre kurulan serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almı mükelleflerin; a)

Detaylı

KÜRESEL YÜZYILDA YEN SOSYAL HAREKETLER VE TOPLUMSAL KATILIMIN TEVK EDC ARACI OLARAK YAZILI BASIN

KÜRESEL YÜZYILDA YEN SOSYAL HAREKETLER VE TOPLUMSAL KATILIMIN TEVK EDC ARACI OLARAK YAZILI BASIN Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 37 Volume: 8 Issue: 37 Nisan 2015 April 2015 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 KÜRESEL YÜZYILDA

Detaylı

BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı

BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU Bilgi İşlem Daire Başkanlığı 2018 Birim Kalite Politikası Üniversitemiz ve birimimiz misyonu, vizyonu doğrultusunda; eğitim, araştırma ve yönetim faaliyetlerine

Detaylı

Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. ÇALIŞMA HAYATINDA SOSYAL DİYALOĞUN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ

Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. ÇALIŞMA HAYATINDA SOSYAL DİYALOĞUN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. ÇALIŞMA HAYATINDA SOSYAL DİYALOĞUN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ ŞİRKET DÜZEYİNDE S O S YA L D İ YA LO G E N İ Yİ UYG ULA M A YA

Detaylı

PIZZA DONALDO TÜRKYE. Mevcut Durum

PIZZA DONALDO TÜRKYE. Mevcut Durum PIZZA DONALDO TÜRKYE Pizza Donaldo talya Ltd. (P.D.I) 1 1960 yılında talya da Senyör Donaldo tarafından küçük bir talyan restoranı olarak kurulmutur. 10 çocua sahip olan Senyör Donaldo yıllar içerisinde

Detaylı

AYDIN KESEN. ZMR TCARET BORSASI-Gazi Bulvarı No:2 35210 zmir, Tel: (0232) 425 13 70 (5 Hat), Fax: (0232) 484 29 54, www.itb.org.tr

AYDIN KESEN. ZMR TCARET BORSASI-Gazi Bulvarı No:2 35210 zmir, Tel: (0232) 425 13 70 (5 Hat), Fax: (0232) 484 29 54, www.itb.org.tr The Developments in Production and Trade of Biotech Cotton in Turkey and Traceability Türkiye de Biyoteknolojik Pamuk Üretim ve Ticaretindeki Gelimeler ve Biyoteknolojik pamukların zlenebilirlii Aydın

Detaylı

OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU

OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU Psk. Deniz VARIR

Detaylı

LKLERNDE GER KABUL: HANG ARTLARDA? RAPOR ÖZET VE ÖNERLER I LKLERNDE GER KABUL: HANG ARTLARDA? I u eitsiz ilikinin tazmini olarak, Türkiye-AB geri kabul müzakereleri sırasında Türkiye ve AB arasında külfet

Detaylı

Türkiye Enerji Forumu

Türkiye Enerji Forumu Türkiye Enerji Forumu ULUSAL ENERJ FORUMU 2001-2005 0 / 9 Ulusal Enerji Ödülleri 2001-2050 Sürdürülebilir bir gelecein oluumu için gelecek nesillerin ihtiyacını karılama sorumluluu ile uygar yaamın gereksinimi

Detaylı

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4 Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt ÖNAL 6. HAFTA 4. GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE ULUSLAR ARASI FON HAREKETLERİ Gelişmekte olan ülkeler, son 25 yılda ekonomik olarak oldukça

Detaylı

ETM MÜZNDE PROZOD * Yrd.Doç.Dr. Selçuk BLGN

ETM MÜZNDE PROZOD * Yrd.Doç.Dr. Selçuk BLGN ETM MÜZNDE PROZOD * Yrd.Doç.Dr. Selçuk BLGN *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu Bildirisi SDÜ, 7-10 Nisan 2004, Isparta Okul öncesi eitim kurumlarından yüksek

Detaylı

BÜLTEN. KONU: Menkul Kıymetlerin Vergilendirilmesi Hk 277 Nolu GVK G.T. Yayınlanmıtır

BÜLTEN. KONU: Menkul Kıymetlerin Vergilendirilmesi Hk 277 Nolu GVK G.T. Yayınlanmıtır Kültür Mah. 1375 Sk. No:25 Cumhuruiyet hanı K:5 35210 Alsancak - zmir-turkey Tel : + 90 232 464 16 16.. Fax: + 90 232 421 71 92. e-mail : info@psdisticaret.com..tr BÜLTEN SAYI :2010-054 Tarih: 27.12.2010

Detaylı

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume: 3 Issue: 14 Fall 2010

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume: 3 Issue: 14 Fall 2010 Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume: 3 Issue: 14 Fall 2010 ORTAÖRETM DN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BLGS ÖRETM PROGRAMINDAK KAZANIMLARIN VAHY VE AKIL ÖRENME

Detaylı

!" # $%!" ## #! " $ $ # $ %%%! &' % ()! &'

! # $%! ## #!  $ $ # $ %%%! &' % ()! &' !"#$%!" #$ %!" ### $$ %%%!&' ()!&' $% &%'#& $ $()*+"" $%#,(-"./$ &(*(%*#0#"121"314*11"1"/5 %$#%%0#"3% )"$*#%* &"! *#&% '" #*#6)#" $**)%& "( *""+"'", -.'/0"""-".123!+"&,'* 4 5' ' 6 (" 6', &'* "(7 5' " 89+

Detaylı

BYS. T.C. Ulatırma Bakanlıı Biliim Belge Yönetim Sistemi Çözümü

BYS. T.C. Ulatırma Bakanlıı Biliim Belge Yönetim Sistemi Çözümü BYS T.C. Ulatırma Bakanlıı Biliim Belge Yönetim Sistemi Çözümü Sunu Planı E-Ulatırma Projesinin Amacı, Konusu biliimbys nin Projedeki Yeri biliimbys nin Kapsamı biliimbys Nasıl Çalııyor? Saladıı Yararlar

Detaylı

Bu dönemde daha önce belirttiim gibi yatırımlarımızla ilgili almı olduumuz kararlarımızın yanı sıra;

Bu dönemde daha önce belirttiim gibi yatırımlarımızla ilgili almı olduumuz kararlarımızın yanı sıra; BORYAD / Aralık 2009 1. 2009, finansal anlamda fırtınalı bir yıldı. Kısaca iecam ın 2009 yılını deerlendirebilir misiniz? Öncelikli konularınız neler oldu, kârlılık hedefleriniz de büyük amalar görüldü

Detaylı

JEOTERMAL KAYNAA DAYALI ELEKTRK ÜRETMNE LKN YASAL DÜZENLEME VE DESTEKLER

JEOTERMAL KAYNAA DAYALI ELEKTRK ÜRETMNE LKN YASAL DÜZENLEME VE DESTEKLER JEOTERMAL KAYNAA DAYALI ELEKTRK ÜRETMNE LKN YASAL DÜZENLEME VE DESTEKLER 351 Saffet DURAK ÖZET Yıllarca 1926 tarihli ve 927 sayılı Sıcak ve Souk Maden Sularının stismarı ile Kaplıcalar Tesisatı Hakkında

Detaylı

TÜRKYE HALK BANKASI A.. ETK LKELER

TÜRKYE HALK BANKASI A.. ETK LKELER Ek 7 Etik lkeler TÜRKYE HALK BANKASI A.. ETK LKELER GR Etik lkeler; Türkiye Halk Bankası A.. çalıanlarının, görevlerini yerine getirirken uymaları gereken ilkeleri ve çalıma düzenine ilikin düzenlemeleri

Detaylı

Türkiye de Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Bakanlıklar Tarafından Uygulanması

Türkiye de Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Bakanlıklar Tarafından Uygulanması Türkiye de Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Bakanlıklar Tarafından Uygulanması Dr. Yaman AKDENIZ * akdeniz@bilgiedinmehakki.org Bilgiedinmehakki.org / BilgilenmeHakki.Org 28 Eylül 2004 Sürüm 1.1 Güncelleme

Detaylı

TÜRKYE DE MÜZK ÖRETMENLNE YÖNELME NEDENLER. Cansevil TEB * ÖZET

TÜRKYE DE MÜZK ÖRETMENLNE YÖNELME NEDENLER. Cansevil TEB * ÖZET TÜRKYE DE MÜZK ÖRETMENLNE YÖNELME NEDENLER Cansevil TEB * ÖZET Günümüzde daha popüler bir yer edinen müzik öretmenlii giderek bireylerin kendilerini daha iyi ifade edebildikleri bir alan olmaktadır. Müzik

Detaylı

Okul Deneyimi I Dersinin Öretmen Adaylarının Öretim-Örenme Kavramlarına ve Öretmen-Örenci Rollerine Bakı Açıları Üzerindeki Etkileri

Okul Deneyimi I Dersinin Öretmen Adaylarının Öretim-Örenme Kavramlarına ve Öretmen-Örenci Rollerine Bakı Açıları Üzerindeki Etkileri Okul Deneyimi I Dersinin Öretmen Adaylarının Öretim-Örenme Kavramlarına ve Öretmen-Örenci Rollerine Bakı Açıları Üzerindeki Etkileri Y. Doç. Dr. Ahmet. Özdemir M.Ü. A.E.F. lköretim Bölümü Matematik Eitimi

Detaylı

Durum böyle olmakla birlikte, özet çeviri metninin okuyucuların gerçekten yararlanabilecekleri i levsel bir doküman oldu u ku kusuzdur.

Durum böyle olmakla birlikte, özet çeviri metninin okuyucuların gerçekten yararlanabilecekleri i levsel bir doküman oldu u ku kusuzdur. AVUSTRALYA NIN YEN GÜNEY GALLER EYALET SAYITAYI PERFORMANS DENETM RAPORU Yıllık Raporlardan Hareketle Performansın Deerlendirilmesi: Sekiz Kuruluun Yıllık Raporlarının ncelenmesi (Özet Çeviri) Sacit Yörüker

Detaylı

Bilgi lem Müdürlüü Görev ve Çalıma Yönetmelii

Bilgi lem Müdürlüü Görev ve Çalıma Yönetmelii Bilgi lem Müdürlüü Görev ve Çalıma Yönetmelii Amaç Madde 1. Bu Yönetmeliin amacı; Bilgi lem Müdürlüünün tekilat yapısını, hukukî statüsünü, görev, çalıma usul ve esaslarını belirleyerek, hizmetlerin daha

Detaylı

HZMET ÖNCES TÜRKÇE ÖRETMENLERNN ÖRETMEYE YÖNELK ENDELER CONCERNS OF PROSPECTIVE TEACHERS OF TURKISH ON TEACHING

HZMET ÖNCES TÜRKÇE ÖRETMENLERNN ÖRETMEYE YÖNELK ENDELER CONCERNS OF PROSPECTIVE TEACHERS OF TURKISH ON TEACHING HZMET ÖNCES TÜRKÇE ÖRETMENLERNN ÖRETMEYE YÖNELK ENDELER CONCERNS OF PROSPECTIVE TEACHERS OF TURKISH ON TEACHING Derya YAYLI 1 Sevil HASIRCI 2 Özet Öretmenler hizmet öncesi dönemden balayarak öretmeye yönelik

Detaylı

e.t.t.e tüketim endeksi

e.t.t.e tüketim endeksi (Sayı 39 - Aralık 21) Kartlı alıverie dayalı e.t.t.e tüketim endeksi 39. sayı Ercan Türkan (ercan.turkan@tcmb.gov.tr) 26 Ocak 211 (Sayı 39 - Aralık 21) Özet Aralık ayında nominal toplam tüketim, bir önceki

Detaylı

!" # $%! "# $$ $! " % % # $ &&& " '( % )* " '(

! # $%! # $$ $!  % % # $ &&&  '( % )*  '( !"#$%!" #$ %!"# $$$ %% &&&"'( )*"'( $% &%'#& $ $()*+"" $%#,(-"./$ &(*(%*#0#"121"314*11"1"/5 %$#%%0#"3% )"$*#%* &"! *#&% '" #*#6)#" $**)%& "(!+##,#(#-./(01###.#/23 ",#' -(+ 4 5( ( 6 )# 6(- '(+ #)7 5( #

Detaylı

KENTSEL RAYLI SSTEMLERDEK SON GELMELERE LKN GÖRÜ VE ÖNERLER

KENTSEL RAYLI SSTEMLERDEK SON GELMELERE LKN GÖRÜ VE ÖNERLER KENTSEL RAYLI SSTEMLERDEK SON GELMELERE LKN GÖRÜ VE ÖNERLER Prof. Dr. Güngör EVREN Ara. Gör. K. Selçuk ÖÜT.T.Ü. naat Fakültesi Ulatırma Anabilim Dalı Ayazaa / STANBUL 1. GR Kentlerin, büyümeleri ölçüsünde

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

!" # $! %&'(()*"!!+",$!-+ "./ #!". " " " 0$ $ 1-0!.,0! 2! $!! ""2 3 $-! 0 "$! 4 444,3,," 5!.!",

! # $! %&'(()*!!+,$!-+ ./ #!.    0$ $ 1-0!.,0! 2! $!! 2 3 $-! 0 $! 4 444,3,, 5!.!, !"# $ %&'()'$*!$+$&+,!!" # $! %&'(()*"!!+",$!-+ "./ #!". "-+ -.+. " " 0$ $ 1-0!.,0! 2! $!! ""2 3 $-! 0 "$! 4 444,3,," 5!.!", -. * ",/" - 6%%( 7 "#!896: ;, +"-** "8',& ""$ + + "0*0! -! 0# 0#!* -"0 " < +"!

Detaylı

LKÖRETM 3. SINIF TÜRKÇE DERS ÖRETMEN KILAVUZ KTABI VE ÖRENC ÇALIMA KTABININ YAPILANDIRMACI YAKLAIMA UYGUNLUU. Tolga ERDOAN * ÖZET

LKÖRETM 3. SINIF TÜRKÇE DERS ÖRETMEN KILAVUZ KTABI VE ÖRENC ÇALIMA KTABININ YAPILANDIRMACI YAKLAIMA UYGUNLUU. Tolga ERDOAN * ÖZET lköretim 3. Sınıf Türkçe Dersi Öretmen Kılavuz Tolga ERDOAN LKÖRETM 3. SINIF TÜRKÇE DERS ÖRETMEN KILAVUZ KTABI VE ÖRENC ÇALIMA KTABININ YAPILANDIRMACI YAKLAIMA UYGUNLUU Tolga ERDOAN * ÖZET Bu aratırmada,

Detaylı

&' ($ *!+ *,+ $*-!+ *./( " "!/ ( (! + * 0 $ 1 /+%$ "$ $ / + "/ 2 %/

&' ($ *!+ *,+ $*-!+ *./(  !/ ( (! + * 0 $ 1 /+%$ $ $ / + / 2 %/ !"!" #$ %!" &' ($ $) *!+ *,+ $*-!+ *./( " "!/ ( (! + * 0 $ 1 /+%$ "$ $ / + "/ 2 %/ $* "3'4" 50! 1 Vergi Usul Kanunu Genel Teblii (Sıra No: 408) 1. Giri 213 sayılı Vergi Usul Kanununun (VUK) 5 inci maddesinin

Detaylı

Dousan Boru Sanayi ve Ticaret A.. 30.09.2009 Tarihli Faaliyet Raporu. irket Merkezi Erzincan Sivas Karayolu 14 Km Pk 74 Erzincan

Dousan Boru Sanayi ve Ticaret A.. 30.09.2009 Tarihli Faaliyet Raporu. irket Merkezi Erzincan Sivas Karayolu 14 Km Pk 74 Erzincan Dousan Boru Sanayi ve Ticaret A.. 30.09.2009 Tarihli Faaliyet Raporu Dousan Boru Sanayi ve Ticaret A.. Ödenmi Sermaye: 11.173.366 YTL. irket Merkezi Erzincan Sivas Karayolu 14 Km Pk 74 Erzincan Sayfa No:

Detaylı

TOPLUMLARIN GELMLNDE MÜZN ETKLER *

TOPLUMLARIN GELMLNDE MÜZN ETKLER * TOPLUMLARIN GELMLNDE MÜZN ETKLER * Ör. Gör. Ülkü AKKU GR *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öretmeni Yetitirme Sempozyumu Bildirisi SDÜ, 7-10 Nisan 2004, Isparta Cumhuriyetimizin kurucusu

Detaylı